02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet İmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmeni OrhanErinç# Genel Yayın Koordınatorü: Hikmet Çetinkava # Yaznşlerı Mudurlerı IbrahimYıldız. Dinç Tayanç (Sonımlu) # Haber Merkezi Müdürü. Hakan Kara # Görsel Yonetmeır Fikret Eser Dış Haberler Şinasi Danışoğlu 0 tstıhbarat Cengiz Yıldınm 0 Kultur Handan Şenköken • Spor Abdülkadir Yücelman 0 Makaleler Sami Karaören 0 Duzeltme Vbdullah Yazıcı 0 Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu 0 Bılgı-Belge Edibe Buğra 0 Yurt Haberlen: Mehmet Faraç YayınKunıiu İlhanSdçuklBaşkan). Orhan Erinç, Okta> Kurtböke. Hikmet Çetinkaya.ŞûkraoSoner. ErgunftücuDinç Tayanç, tbrahim Yıldız, Orhan Buralı, Mustafa Balba\. Hakan Kara. AnkaraTemsılcısı Mustafa Balba> 0 Haber Müduru Doğan Akın Ataturk Buhan No 125. Kat 4. Bakanlıklar-Ankara Tel 4195020 C hat). Faks 4195027 0 lzmır Temsılcısı SerdarKızık,H.ZıyaBh 1352 S 23Tel 4411220. Faks 44191170AdanaTemsılcısrÇetinYiğenoğlu, tnonuCd 119 S. No 1 Kat 1. Tel. 363 12 11, Faks. 363 12 15 Koordınator Ahmet Korulsan 0 Muhasebe Bülent Yener 0 Idare Hüse)inGürer01^1etme Önder Çelik 0 Bılgı-tşlem: Nail İnal 0 Bılgısayar Sıstem Mürûvet ÇUer MEDYA C: • Yonetım Kurulu Başkanı - Genel Mudur Gülbin Erduran 0 Koordmator Reha Işıtman 0 Genel Mudur Yardımcısı Miue Akdağ Tel 514 07 53 - 5139580-5138460-61,Faks 5138463 *a>ımla\aD ve Basaa: \ enı Gün Haber Ajansı. Basın \e Vayıncıhk A 5 "ûrkocagıCad 39 41 Cağaloğlu 34334 lst PK 246 Istanbul Tel 10 212) 512 05 05 120 hatı Faks (0 212)513 85 95 16MAYIS1997 İmsak: 3.50 Güneş: 5.39 Öğie: 13.08 Ikindi:. 17.01 Akşam: 20.22 Yatsı: 22.03 Hawn, İsraiNn sanat temsilcisi • Haber Merkezi - Amenkalı aktris Goldie Hawn, meslektaşı Sally Field ve aktör Kirk Douglas Israil'in kuruluşunun 50. yılı nedeniyle Los Angeles'ta venlen yemeğe katıldı. Sponsorluğunu Tel Aviv Vakff nın yaptığı yemekte Israil'e katkılanndan dolayı Douglas'a onursal büyükelçi, Hawn'a ise sanat temsilcisi unvanlan venldı. Prof. Şengöp'e Fransa'dan ödül • Haber Merkezi - Fransız Bilimler Akademisi. dünya yerbilımine yaptığı üstün katkılardan dolayı İTÜ Maden Fakültesi Genel Jeoloji öğretim üyesi ve araştırmacı Prof. Dr. Celal Şengör'ü. Lataud ödülüne lav ık gördü. Akademinin yerbılimlerı alanındaki en büvük ödülü olan Lataud ödülü, Türkıye'de bır yerbılımciye ilk kez venldi. Şengör'ü daha önce de Fransa"nın ıkı kez: tngiltere. ABD ve Avusturya'nın da bırer kez ödüllendirdiği öğrenildi. Parasc yatılı sınavları • İstanbul Haber Servisi - Ortaokul Sonu Devlet Parasız Yatılılık (DPY) ve Bursluluk Sınavı yann >apılacak. Ortaokul ve Lise Ara Sınıflar DPY ve Bursluluk sınavlan ise pazar günü gerçekleştirilecek. Her üç sınav da 100 dakika sürecek ve sonuçlan ağustos ayının ilk haftasında açıklanacak. Kara avcılığı yasa tasarısı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Av ve yaban hayvanlannın doğal \aşama ortamlan ile birlikte korunmalannı. gelıştirilmelerini, avlanmalann denetim altına alınmasını amaçlayan Kara Avcılığı Yasa Tasansı TBMM Tanm Orman ve Köyişleri Komisyonu'nda kabul edildi. Tasan, av hayvanlannın sınıf ve türlerine göre avlanma sürelerinin başlama ve bitış tarihleriyle. av usul ve esaslannı saptamak üzere Merkez Av Komisyonu kurulmasmı öngörüyor. Aile içi şiddet • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Aile ve kadından sorumlu Devlet Bakanlığı'nca hazirlanan ve aile içi şiddete karşı kadınlara yasal güvence getıren tasannın RP ve DYP tarafından komisyonda oyalanması tepkiye neden oldu. Türk Kadınlar Birliği Başkanı Sema Kendırci, Türk kadınını kafes arkasına hapsederek köleleştirmek isteyen zıhniyetle sonuna kadar savaşacaklanru bıldirdı. TGC'den kınama • İstanbul Haber Servisi - Türkiye Gazeteciler Cemiyeti. HBB telev izyonunun 1 günlük kapatma ve Selam gazetesinin 6 kez toplatılmasını kınadı. RTÜK tarafından gerçekleştirilen kapatma ve toplatmalann yasal yollar kullanılmış olsa da çoksesli demokrasi anlayışıyla bağdaşmayacağı bildırildi. Çevreciler düzenledikleri etkinlikleri Danıştay'ın karannm ardından 'kutlama şölenlerine' dönüştürmeye hazırlanıyor 'Eurogold Bergama'yı terketsin'ASUMAN ABAaOGLU tZMİR - Danıştay 6. Dairesi'nin, si- yanürlü altın madenciliğine karşı mü- cadele eden Bergamalılara destek ve- ren karan, -Ovacık"taki albn madeni- ne Danıştay son noktayı koydu" diye yorumlandı. Bergama Belediye Baş- kanı Sefa Taşkm çevreye duyarlılığın kazanacağına hep ınandıklannı söyler- ken. Bergamalıların Avukatı Senih Ozay da. "Türiaye'de yargıçlann bu- lunduğunainanıyorduk. Danıştay, hal- km lehine karar verdi. Şimdi Euro- goM'un buravı terk etmesi gerekr.or'" dedi. Siyanürlü altın madenciliğine kar- şı 8 yıldır sürdürdükleri mücadeleyi ka- zanan Bergamalılar, seslerinı duyurmak amacıyla düzenledikleri etkinlikleri Danıştay"ın karannın ardından "kut- lama şötenlerine" dönüştürmeye ha- zırlanıyorlar. Danıştay 6. Dairesi'nin, "Herkes, sağlıkh ve dengeii bir çevre- de yaşama hakkına sahiptir" hükmü- nü içeren anayasanın 17. ve 56. mad- delere dayandırdığı karan Bergama köylülerinde büyük sevinç yaratırken. Bergamalılar. altın madenciliğine kar- şı başlattıklan gırişimleri sürdürecek- lerini belirtiyorlar. Bergama Belediye Başkanı Sefa Taşkın, referandum yasa tasansıyla il- gılı Çevre Komisyonu üyesi mılletve- killeriyle görüşeceklenni ve tasannın çıkmasını istediklerini belirterek. pa- zar günü de yöre ınsanlanna destek amacıyla lstanbul'dan gelecek sanat- çı grubunu ağırlayacaklannı söyledi. Mahkeme karannı aldıktan sonra Iz- mir Valiliği'ne başvurarak madeni ta- mamen kapatmasını ısteyeceklerini kaydeden Taşkın şunlan söyledi: " Mahkeme karan. Çevre Bakanb- ğı'nuı izninin iptaJi anlamına geüyor. Bu izin iptal ediküğint göre şirketin Orman • Danıştay'ın karan. Tüprag şirketinin altın madeni işletmeye hazırlandığı Eskişehir'in Kaymaz beldesinde de umut ışığı oldu. Kaymaz Belediye Başkanı Beytullah Karabulut, belediye olarak Danıştay'a başvurduklannı söyledi. Bakanlığı'ndan ve diğerflgili kuruluş- lardan aldığı tahsisler bozulmuş oluyor. Eurogold'un burayı terk etmesi gere- kiyor." Maden alanının yüzde 80'inın Or- man Bakanlığı'nca tahsis edilen kamu arazisi olduğunu anımsatan Taşkın, bır kılometrekarelik bu alanda 27 bin çam fistıği ağact dikeceklerini ve uzun vadede devletın altından sağlayacağı gelirden daha fazlasını sağlayacakla- nnı söyledi. Danıştay'ın, karannda siyanürlü yönteminrisklerineyer verdiğini ve bu risklerin ortadan kaldınlması konu- sunda Eurogold'un iyı nıyetıne daya- nılarak maden işletmesıne izin verile- meyeceğıni vurguladığını anımsatan Bergama Belediye Başkanı Taşkın, ~Bİ7 de madene karşı çıkarken bu gö- rüşümüzfi sık sık dile getirmiştik'* de- dı. Bergama'dakı köylülerin sevinç ıçinde olduklannı ve büyük moral ka- zandıklannı kaydeden Taşkın. "Bu. hukukun ve halkın zaferidir. Mahke- mekr.demokrasilerin tapınağıdır. Da- nıştay'ın karannı saygıyla karşıhyo- ruz. Maden işinin arük bittiğini düşü- nüyoruz" diye konuştu. Danıştay'ın karan. Tüprag şirketi- nin altın madeni işletmeye hazırlandı- ğı Eskişehir'in Kaymaz beldesinde de umut ışığı oldu. Kaymaz Belediye Baş- kanı Bevtullah Karabulut. beledive olarak Danıştay'a başvunıda bulun- duklannı belirterek, Ka>Tnaz'da da al- tın madenıne karşı çıkan halkın. Da- nıştay'ın kendilerinın lehine karar ver- mesını bekledıklennı söyledi. Kay- maz "da da Bergama'da olduğu gibi hal- kın altın olayına büyük tepki göster- diğini ve endişeli olduklannı kaydeden Karabulut, Danıştay'ın Bergama'daki altın madenine ilişkın verdiğı karann. Türkıye'de siyanürlü altın ışletmecili- ği olayına son verdiğini savundu. Ka- rabulut. 750 dönümlük Hazıne arazi- si üzerinde altın çıkarmaya hazırlanan Tüprag'ın mevzi imar planını beledi- ye meclısınin "çevre ve insan sağlığı- na zarar vereceği'' gerekçesıyie onay- lamadığını ve ruhsat vermediğini arum- satarak, bunun üzenne şirketin bu ka- rar aleyhıne açtığı davayı kazandığını söyledi. Belediye olarak idare mah- kemesınin bu karannı Danıştay'da tem- yiz ettiklerini belirten Karabulut, "Ber- gama altın madeni icin Damştav'ın ka- rannı davandırdığı anayasanın 17. ve 56. maddeleri bizün için de geçerti" de- di. Çe\Te Mühendisleri Odası Başkanı RıfatGöksu yazılı bir açıklama yapa- rak danıştaym aldığı karan "Çokulus- lu tekeller ve onlann işbirtikçikrinc karşı''kazanılmış bir hukuk zaferi ola- rak değerlendirdi.TBMM Çevre Ko- misyonu ise. altın madeni sahalannda incelemelerde bulunmak üzere Ber- gama'ya geldı. Komısyon Başkanı Bursa Milletvekili FeridunPehlivan'ın başkanlığındaki komısyon üyelerini maden sahasında görüntülemek iste- yen basın mensuplan Eurogold fınna- sı görevlilerince engellendiler. Anka- ra Ünı\ ersiteleri Öğrenci Koordinas- yonunun da Bergama'daki siyanürle altın çıkanlmasma karşı direnen yurt- taşlan desteklemek amacıyla yann Bergama'ya gidecekleri bildirildi. Eurogold şirketinin dünkii tanıtım çahşmalannda şirket yetkilileri. Sivanütiü Altına Karşı Platform'un protestoeylemiyle karşılaşö. (Fotoğraf HATİCE TUNCER) Eurogold'un ianıtımında çevreciprotesto İstanbul Haber Servisi - Bergama'da "siyanürte" altın madeni ışletmek isteyen Eurogold şirketinin Istanbul'da- ki tanıtım toplantısında çevreciler protesto eylemi yaptı. "Defol,'' "Shanür damlaya damlaya çöl olur" yazılı pan- kartlan açan çevreciler. •'Hiçbiryerdesiyanürk altın aran- masını istemediklerini" belirttiler. tstedıği ilgiyi yerel basmdan bulamayan Eurogold Ma- dencilik Şirketi'nın. bir süredir Istanbul'da sürdürdüğü ye- mekli basın tanıtım çalışmalannda şirket yetkilileri, dün Siyanürlü Altına Karşı Platform'un protesto eylemiyle kar- şılaştılar. Conrad Otel önündeki protesto eylemi. "Eko- lojik E>1em". "Istanbul YeşiHeri ve "Sımrsız Çevne Yol- culan"nın oluşturduğu platform üyelerince gerçekleşti- rildı. Otel önünde pankart açarak şirketi protesto eden çev- reciler, "DefoL, 1 " "Siyaııür damlaya damlaya çöl ohır" ya- zılı pankartlar açtılar. Çevreciler. okuduklan bildiride. "Hiçbir yerde siyanürle altın aranmasını istemiyoruz ve haberverivwruz; Hav ran ve daha sonraBergama'da olan- lar tüm ülkede dikkatle izleniyor. Eskişehir. Gümüşhane ve diğer yerlerde e\1emler devam edecektir. Ne su, ne ha- \a. ne toprak ne de bize emanet edilen gelecek, siyanürle kirletilmemelidir.kirletileıneyecektir'' dediler. "Tutkula- nnızın hayaü yok etmesine izin vermeyin. siyanürlü kok- teyli reddedin" diyen lstanbul Yeşillen'nden Münevver Abdik. Danıştay'ın Eurogold aleyhine verdiğı karan anım- satarak şirketin Bergama'daki maden alanında kestiği 2 bin 500 ağacın hesabını \ererek gitmesi gerektiğini söy- ledi. Abdik, "Türkrve'nin 580 yerinde altm arayan ve ül- keyi siyanür cehennemine çevirmek isteyen tüm çokulus- lu şirketleri aynı son bekliyor" dedi. Eurogold yetkılilerine, çevrecilerin yanı sıra bir darbe de önceki gün Danıştay'dan gelmişti. Danıştay'ın, Çev- re Bakanlığı'nın şirkete verdığı izni iptal karan. şirket yet- kilileri tarafından "beklenilmeyen birgeüşme" olarak ni- telendirildi. Eurogold'un danışmanlanndan eski KKTC Maliye Bakanı Tansel Fikri, Danıştay karannın yönetım kurulunda değerlendirileceğinı ve karara itıraz edilece- ğini söyledi. Fikri, şirketin bugüne dek Bergama'da 30 mil- yon dolarlık yatınm yaptığını anımsattı. Çevreyi korumakla yükümlü kurumlar tersine çalışıyor Korumayı engelliyorlar SÖYLEŞİ ATTİLAILHAN reye ve insan sağhğına olan zararlan kanıtlanmasına karşın. ılgili devlet kurum- lan, mahkemeye gönder- dıkleri savunmalarda üç da- vanın da reddini istedıler. Eneni ve Tabii Kaynak- lar Bakanlığı, u Davacılann menfaatalakası olnıadıgın- dan dava açma ehliyetieri- •Anayasa'nın verdiği haklara ve sorumluluklara dayanılarak dava açan yurttaşlann karşısına sürekli olarak devlet kurumlan çıkıyor. İZMIR (Cumhuriyet Bürosu)- Çevreyi korumak- la yükümlü kurumlar, ko- rumacılığın önünde daha büyük engel oluşturuyor- lar! Çevre koruma adına yurt- taş inisiyatifleriyle açılan davalar. Türkıye'de "çevTe hukuku, yargı bağunsızb- ğu hukukun üstünlüğü" il- kelerinin dunımuna ılişkin çarpıcı ipuçlan venyorlar. Anayasanın verdiği hakla- ra ve sorumluluklara daya- narak dava açan yurttaşla- nn karşısına sürekli olarak, yine anayasa ve yasalann çevreyi, insan sağlığmı ve kültürel değerleri korumak- la vükümlü tuttuğu devlet kurumlan çıkıyor. Bunun en son ve en çar- pıcı örneğini İzmır ÇevTe Hareketi Avukatlan'nın Muğla'daki Yatağan. Yeni- köy ve Kemerköy termik santrallannın kapatılması için Aydın 1. İdare Mahke- mesi'nde açtıkları dava oluşturdu. Prof. Dr. Ayşen Müezzinoğlu, Prof. Dr. Ü- ker Kay adeniz ve Prof. Dr. Doğan Kantarcı'dan oluşan bilirkişi heyetinin Muğla'da üç santralın çevresinde bir yıl süreyle hav-a, su, toprak, bitki ve diğer canlılar üze- rindeki etkilerini içeren ay- nntılı araştırmanın 150'şer sayfalık raporlan. santral- lann zararlannı açık olarak gözler önüne serdi. Rapor- larda, bilimsel verilere da- yanılarak santrallann çe\- e-posta : tan (a vol. COID. tr nin bulunmadığınu davacı- laruı iddia etngi orandasant- rallann ormana zarannm olmadığiDi" ilerı sürerek davanınreddiniistedı. Sağ- hk Bakanlığı "Davanın 1da- ri Yargılama Usulü Kanu- nu'na ay kın olduğunu, çev- renin korunması ve çevTe kirliliğinin önlenmesinin ÇevTe Bakanlığı'nın yetki- sine girdiğini'* bildirerek davanın reddini istedi. Çev- re Bakanlığı, "Bakanhğı- nın termik santrala tesis. emisyon. işletme izinleri ve işletme ruhsab verme yetki- sinin bulunmadığmı" belir- terek davanın reddini ıste- dı. Muğla Valılıği. "Santral- daki eksikliklerin giderü- mesi için Sağuk Bakanh- ğı'nca verilen sürenin dol- masmdan sonra santral hak- kında ne gibi işlem yapıla- cağının bakanlık'tan sorul- duğunu. santralın devre dı- şı bıraküması yetkisinin va- lilikte olmadığını, santralla ilgili faaliyetierüı valilikyet- kisini aşüğını" bildırerek davanın reddini istedi. TEAŞ Genel Müdürlü- ğü, "Davacılann İzmir'de oturmalan nedeniyle sant- raün zararlı etkilerine ma- ruz kalmadıkJan ve bu ne- denle dava açmada menfa- atlannın olmadığı" gerek- çesini öne sürdü. TES-İŞ Sendikası Genel Başkanlı- ğı ise santralın kapatılma- sı durumunda "işçilerin iş- siz kalacağı" gerekçesiyle davanın reddini istedi. Ege Sanayi' Odası Başkanlığı da. termik santrallar kapa- tılırsa sanayi tesıslerinin olumsuz etkileneceği ve santrallann çevreye zarar verdiği iddiasının gerçek olmadığı gerekçesiyle da- vanın reddini istedi. Aydın 1. İdare Mahke- mesı hakimlen. anayasaya, yasalara ve ilgili yönetme- liklere dayanarak ve bilir- kişi raporlarındakı bilim- sel kanıtlan gözönüne ala- rak, devlet kurumlannın bü- tün gerekçelerini çürüten kararlannda, kamu kurum- larının yasalardan "aynk rutulanıayacaklannr bıl- dirdı ler. Siyanürle altından devletın alacağı pay 'sembolik9 •Devletın satışa çıkardığı kamu arazilerinin çok küçük bir bölümünden elde edeceği gelirin, altından sağlayacağı geliri katladığı belirtildi. A>fKARA (ANKA)-Çev - recileri Ankara'ya kadar ge- tiren ve yöre halkının artık süreklilik kazanan tepkisi- ne yol açan siyanürle altın- dan, devletin sağlayacağı ge- lırin "komik" denılebilecek düzeyde olduğu belırlendı. Devletin satışa çıkardığı ka- mu arazilerinin çok küçük bir bölümünden bile elde edeceği gelirin. yörede ya- şamı "felç edeceği" söyle- nen sıyanürle altından sağ- layacağı gelin katladığı he- saplandı. Türkiye'de henüz işletme- ye açılmış altın rezervı bu- lunmuyor. Ancak 3212 sayı- lı Maden Yasası'nın yürür- lüğe girmesinden sonra al- tın madenciliği için Türki- ye'ye gelen yabancı firma- lar tarafından altın arama fa- aliyetleri sürüyor. Bu firma- lardan Cominco Artvin Cer- ratepe'de. Tüprag Eskişehir- Kaymaz ve Balıkesir-Hav- ran- Küçükdere'de, Berga- ma halkını tepkisini alan Eu- rogold da Bergama- Ovacık ve Mastra'daki altın maden- lenne ilişkin fizibilite çalış- malannı tamamladı. Önümüzdeki sekiz yıl içınde söz konusu bölgeler- den Cerratepe'de 10 ton, Kaymaz'da 5.6 ton, Küçük- dere'de 7.2 ton altın üretılme- si planlanıyor. Eurogold'un siyanürle altın çıkarmaya başlayacağı Ovacık'ta aynı dönem içinde üretılecek al- tın mıktan 24 tonu, Mast- ra'da ise 12 tonu buluyor. Böylece, altın arama faaliyet- lennın sürdüğübubölgeler- den elde edilecek toplam al- tın miktan 60 ton olarak he- saplanıyor. Bu altının bu- günkü değeri ise 750 mıl- yon dOlar olarak tahmin etii- liyor. Buna göre çıkanlacak bir ton altının değeri 12.5 milyon dolara denk geliyor. Ovacık'ta çıkanlacak al- tının değeri 300 milyon do- lan, Mastra'dakı altının de- ğeri de 150 milyon dolan buluyor. Öu rutar, bugünkü kurlarla Ovacık'ta elde edi- lecek altın için 40.8trilyona, Mastra'daki için de 20.4 tril- yona denk geliyor. Devletin payının ise çok düşük dü- zeyde olduğu ifade ediliyor. 'Çocuğu Bırakın!.. Ayıptır!..' Kalın ve kaba lodos, sokak lambalarını sallıyor- du; gölgelerimiz bir sağa kayıyordu, bir sola; Izmir'in ışıkları, pır pır, uzaktan titreşiyorlardı; sa- vaş yılları ama, henüz 'karartma' başlamamış. Li- se kasketinin güneşliği altından, bir çift mavı göz, ciddi ve meraklı, bana bakıyordu; yağmurluğunun anlaşılmaz bir yerinden çıkardığı dergi tomannı, uzattı.fısıltıyayakınbirsesledediki: "...bunlar, 'Ses' dergileri! Oku, kimseye gösterme sakın!" 141/142'nin hışmına uğramış, lise öğrencisiy- dim: Hapisten çıkalı bir kaç ay olmuş, okuldan 'tar- dedilmişim'; herkes 'vebalıymışım' gibi benden uzakduruyor. Karşıyaka'nıntekkitapçısında, 'Ye- niSes' dergisinı bulup alıyorum ya, merakım baş- ka: daha önce yayınlanan 'Ses'ı nereden bulaca- ğım? Uzaktan benimle ilgilenen ıki öğretmen, me- rakımı, o akşam giderecektir: ellerindeki bütün sa- yıları göndermişlerdi. 'Ses' Abidin Dino'nun yönettiği, toplumcu bir dergi, hayli büyük boy, handiyse 'tabloid'; deseni bol, çoğu Abidin imzalı; şiirler, iri punto dizilmiş; atılgan.gözüpekveheyecanlayüklü! Dergileri, ça- tı katındaki küçük odanın, taban tahtaları altında saklamıştım. geceleri, herkes uyuduktan sonra, gizlice çıkarıp okuyorum. En çok da şiirleri: daha önce, 1+1=Bir' adlı kitabı bulamadığım için, sa- dece adını bildiğim şair Nail V.'yi, işte o loş ve yağ- murlu gece okumalanndatanıdım: "Mavzer/omuz- da I Kellemiz, bir bomba gibi I koltuğumuzda!" Şimdi, yarım yüzyıl sonra, Nail V., bazı şiirlerini hâlâ ezberimden okuyabileceğim üç şaırden biri- dir; öteki ikisi, Nâzım Hikmet ve Hasan izzettin! 'O kanlı çorapları...' 1950 kışına kuşkulu ümitlerle, ağır 'sukut-u ha- yaller'\e giriliyor: Vakit Yurdu'nda, 'Gerçek' ga- zetesini çıkanyoruz; bazı nöbet geceleri, demli çay, nemli kâğıt ve matbaa mürekkebi kokulan arasın- da, Nail V.'den bana, 'San' Mustafa bahsediyor: "-... KUTV'da okudu, Taisa diye bir kansı vardı, Rus orada kaldı! Çok çile çekmiştir; bilhassa, Müdüri- yet'te; birziyaret dönüşü Hâlet'/n elinde, onun kan- lı çoraplannı görmüştüm!..." Yıllar sonra, o 'çorapların' çıktığı 'ayaklann' acı hikâyesini, 'Örümceğın Ölümü'nde okuyorum: "...sanki bacaklannı, düşünmeden, bilme- den, farkında olmadan kendine doğru eskiden ekli durdukları gövdeye, kendi gövdesine çek- tiği zaman, adeta ayaklannı orada unutmuş, ade- ta bu ayaklar, yine yeıii yerlerinde, eskiden ol- duklan, eskiden durduklan aynı uzaklıkta ka- lakalmışlardı gibi geldi ona. Bacaklannın ucun- da ayaklannın varlığını... bu ayaklann her za- manki ağıriığını duyamaz olmuştu, adeta. Âni, anlatılmaz bir kâbus, eğer bacaklannı yine yer- li yerterine, ayaklarıyla eski durduklan aynı ye- re hemen uzatıp, orada tek başlanna kalaka- lan ayaklara hemen ulaştıramazsa, eğer azıcık daha beklerse... iş işten geçecek, bacaklar ayaklara hiç, hiçbir daha kavuşamayacakmış... ve o hep, her zaman, oldum olasıya ayaksız ka- lacakmış gibi acayip bir kâbus içine düştü..." (Nail V. / Daha Çok Onlar Yaşamalıydı, s. 119 / Sca- la Şiir Dizisi. O 'Kâotvs'un nasıl bir 'Kâbus' olduğunu, ancak Sansaryan Hanı'nın numarah hücrelerinde 'misa- fir olarak bulunmuş' işçiler ve aydınlar bilir. Atatürk taptığımız insandı...' Ya kader ortaklığına ne demeli? Meğer Nail V.'nin başı da, aynen benim gibi. 'Siyasi Po- lis'\e daha lisede okurken derde girmiş. şu işe bak!.. Lise'nin son sınıfında çıkardığı 'Halka Doğ- ru' dergisindeki 'Alev Yağmuru' adlı şiiri, Konya Emniyet Müdürlüğü'ne ihbar edilir: "...ihbar üzerine, Konya Emniyeti tarafından gözaltına alının tam da bakalorya (Olgunluk) sı- navlanna hazırlanmaktadır. Sorgulamalardan sonra, onun yanında, yetkililerle Ankara arasın- da birtelefon konuşması geçer; telefonun öte- ki ucundan verilen tâlimatı, çok net olmasa da, duymuştur: '...bırakın çocuğu! Ayıptır!..' Ata- türk'tür bu tâlimatı veren" (Aynı eser, s. 17). Nail V. diyor ki: "...ben bu şiirde Atatürk'ü de- ğil, Muğla'daki ağaları benzetmişim derebey- lerine! Atatürk biz gençler için müthiş bir de- hâ, taptığımız bir insandı. Ona hakaret etmeyi düşünmem bile mümkün değildi. Işgüzânn bi- ri şiiri ters yorumlamış ve nezâret'e attırmıştı beni, sınavlara polis refakatinde gidip geldim..." (Aynı eser, s. 18) Hep söylemez miyim? 'Eski Tüfekleri', Gâzi aley- hine konuşturamazsınız: onlar, hem yurt hem mil- let bilinciyle mücehhezdirler, yâni tarih bilinciyle! http:// www. prizma.net. tr/ A ILHAN http://www./-bilgiyay/yazar/ailhan.htlm
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle