Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8 NİSAN 1997 SALI CUMHURİYET SAYFA
DIŞ HABERLER
Hollanda Uberal
Partisi'ne tepki
• AJVKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Ankara, Hollanda
Libeıal Partisi lideri Frits
Bolkestein'ın Türkiye'nin
AvnıpaBirliğYne (AB)
alınrnasylaıTgili
görüşlerinin çağdaş
medeniyetle bağdaşmadığını
bildirdi. Dışışleri Bakanlığı
Sözcüsü Büyükelçi Ömer
Akbel, dün düzenlediği
basın toplanîısında,
Hollanda'da koalisyon
hükümetinde yer alan
Hollanda Liberal Partisi
Genel Başkarn
Bolkenstein'in, Tiirkiye'nin
AB'ye alınmasına karşı
çıkan açıklamalanna ilişkin
bir soru üzerine, söz konusu
görüş ve açıklamalann
çağdaş Avrupa
medeniyetiyle uyuşmadığmı
söyledi.
Ermenistan-
Azerbaycan
esir takası
• BAKÛ(AA)-Ermenistan
ve Azerbaycan'da bulunan 4
Azeri ile 6 Ermenı esirin
karşıhklı olarak serbest
bırakjldığı bıldirildi.
Uluslararası Kjzılhaç
Teşkilatı aracılığıylayapılan
esir değişimi. AGtT Minsk
Grubu eşbaşkanlığını
yürüten ABD, Rusya ve
Fransa'nın çağnsı üzerine
gerçekleştirildi. Uluslararası
Kjzılhaç Teşkilatı'ndan
yapılan açıklamada, Yukan
Karabağ'dakı Azeri esirlerin
serbest bırakjlması
konusunda ise henüz bir
.gelişme sağlanamadığı
kaydedildi.
Komünistlen
uluslararası
güce karşı
• ROMA(AA)- Italya'da
iktidardaki sol koalisyonu
dişardan destekleyen
Komünist Yeniden Kuruluş
Partisi. Italya'nın
komutasında Arnavutluk'ta
görev yapacak olan
uluslararası güce muhalif
kalmayı sürdüreceğini
açıkladı. Partı tarafindan
yayımlanan bildiride, parti
liderliği. bu hafta
parlamentoda yapılacak
oytarnada üyeterine "hayır"
'oyti küilânmalan yönühde
çağnda bulundu.
Uluslararası güç ile ilgili salr
ve çarşamba günü
parlamentoda yapılacak
oyiamada. muhalefetin
desteğini almasından dolayı,
çokuluslu gücün
görevlendirilmesinden yana
olan Başbakan Romano
Prodi'nin oylamadan zaferle
çıkmasına kesin gözüyle
bakılıyor.
Kaddafi: Doğu
Kudüs'ü işgal edin
• TRABLUS (AA) - Libya
liden Kaddafı, Araplardan
Doğu Kudüs'ü işgal
etmelerini istedi. Libya
Haber Ajansı JANA'ya göre,
Libya lideri Kaddafi,
Israil'in Kudüs'te yeni
yerleşim birimleri kurma
politikasına karşı
koyabilmeleri ıçin Araplann,
Doğu Kudüs'ü işgal etmeleri
gerektiğim söyledi. Kaddafı,
"Siyonist hareketin
yaptıgına karşılık
verebilmek ıçin Araplar
Doğu Kudüs'ü işgal etmeli,
hiçbir Siyoniste buraya giriş
izni verilmemeli" diye
konuştu.
Basayev
başbakan vekiN
• MOSKOVA(AA)-
Çeçenıstan Devlet Başkanı
Aslan Mashadov'un hac
ziyareti sırasında, başbakan
birinci yardımcısı Şamil
Basayev. başbakan vekili
olarak görev yapacak.
Mashadov dün sabah
başbakan yardımcılan ile bir
toplantı yaparak kendisi
hacda bulunduğu sırada
Basayev'in başbakan vekili
olacağını bildirdi. Devlet
başkanlığırun yanı sıra
başbakanlık görevini de
. yürüten Mashadov. devlet
başkanlığı görevleri için ise
, vekil tayin etmedi.
Çin -İnsan
hakları
• PEKİN (AA) - Çin
yönetiminin, bu yıl içinde
BM insan haklan
• sözleşmelerinden birini
imzalayacagı bildirildi.
! Pekm'de bulunan Fransa
Savunma Bakanı Charles
Millon, Çin lideri Jiang
Zemin"le görüştükten sonra
yapüğı açıklamada,
Pekın'in ekonomik,
kültürel ve toplumsal insan
haklanna ilişkin BM
, sözleşmesini bu yıl içinde
1
imzalayacağını açıkladı.
ABD'nin başmı çektiği Arap ülkelerini silahlandırma yanşına Rusya da katıldı
Körfez silahdeposuDış Haberler Servisi - Dünya si-
lah pazannın en "seçkin*' müşte-
rileri sayılan Basra Körfezi ülke-
lerine silah ve asken teçhizat sata-
bilmek için ABD ve Rusya'nın ba-
şını çektiği büyük bir yanş sürdü-
rülüyor.
. Silah ihracatını dış politikasın-
da önemli bir araç olarak kullanan
ABD, bu yanşta doludizgin gider-
ken Rusya da önemli hamleler
yapmayı ihmal etmiyor. Ancak
ABD Başkanı Bili Clinton °ın Bir-
leşik Arap Emirlikleri (BAE) li-
derini telefonla arayarak "ABDsi-
lahlannı ab" diye talimat verebil-
mesi, bölgedeki Amerikan hâkı-
miyetinin önemli bir göstergesi
olarak ortaya çıkjyor. Jngiltere'de
yayımlanan International Herald
Tribune gazetesi, silah satan ülke-
lerin Suudı Arabistan, Kuveyt.
Katar, Bahreyn, Birleşik Arap
Emirlikleri ve Umman'dan oluşan
Körfez ülkelerine satış yapabil-
mek için kullandıklan metotlara
• Bölgenin hamisi ABD, yeni
bir pazarlama yolu buldu.
Clinton, ülke liderlerine telefon
edip ne kadar silah almalannı
istediğini söylüyor.
• Körfez'de son sıralarda Rusya da yeni silah
tüccan olarak ortaya çıktı.
'nin Israil yanlısı
tutumunun Arap ülkelerini '
Rusya'ya yönlendirdiği öne sürülüyor.
yer verdi. Gazete, bütçelerinden
önemli bır payı silah alunına akı-
tan ve depolan silahlarla dolup ta-
şan Körfez ülkelerinde artık çeşit-
li sorulann sorulmaya başlandığı-
nı j-azdı.
Ulke içindeki zararlan ve sıkın-
tılan ülke dışındaki firsatlan de-
ğerlendırerek telafi etmeye çalı-
şan Rusya, gözünü petrol zengini
Arap ülkelerine çevirmiş dunım-
da. Rusya, düşük fiyatlan ve Batı
tarzı gelişmiş pazarlama metotla-
n ile bölgedeki ABD hâkimiyeti-
ne gölge düşürürken savunma uz-
manlan ABD'nin Israil'e verdiği
desteğin de öfkeli Arap ülkelerini
Rusya'ya doğru kaydırmaya baş-
ladığını belirtiyorlar. Mart ayı son-
lannda Abu Dabi'de düzenlenen
Uluslararası Savunma Sergisi ve
Konferansı'nda 80 Rus silah üre-
ticisinin sergilediği 500'ü aşkın
çeşitle Rusya'nm standının en il-
gi çekici stand olduğuna dikkat çe-
kiliyor. Göz alıcı Arapça ve İn-
gılizce açıklamalan ile dağıtılan
broşürler, S-300 hava savunma fü-
ze sistemi ve 9 milimetrelik KJin
silahlan gibi askeri malzemelerin
füm özelliklerini çarpıcı bir biçim-
de ortaya koyuyorlar
Zaten bölgedeki silah satış payı
son derece yüksek olan ABD ise
satışlannı arttjrmak için çok deği-
şik yollar deniyor. Hem ABD hü-
kümeti hem de savunma sanayii
kaynaklan 1995 Aralığı'ndaBaş-
kan Clinton'ın Birleşik Arap
Emirlikleri Başkanı Şeyh Zeyd ib-
ni Sultan en Nahayan'ı telefonla
arayarak "Lockheed Martin fir-
masından 80 kadar F-16 savaş
uçakian satın aimasını" söy Iedığı-
ni dogruluyorlar. Bunun yanı sıra
bölgede zaten önemli bir askeri
varlığı olan ABD, bu askeri deste-
ğini de her zaman bir koz olarak
ileri sürerek silah satışlannı koru-
mayı başanyor.
Ancak zaten depolan ağzma ka-
dar silah dolu olan Körfez ülkele-
rine süregelen silah yığımı bölge-
deki uzun vadeli politikalar açı-
sından şu sorulan da gündeme ge-
tiriyor: Daha az nüfuslu Körfez ül-
keleri. olası bir çatışma durumun-
da, yine birer silah deposu konu-
mundaki Irak ve lran ile baş ede-
bilecekler mi? Silah satışlan ile
birlikte bölgedeki Amerikan aske-
ri varhğmın da büyümesi mi gere-
kiyor?
Bu konuda belki de en iyi yoru-
mu BAE Üniversitesi'nde ekono-
mi profesörû olan ve Körfez 'deki
askeri harcamalar konusundaki
araştırmalan ile tanınan Abdül Rı-
za Faris yapıyor "1991 'deki Kör-
fez Savaşı'nın sona ermesinden
sonra herkes banşm geleceğini ve
Körfez ülkelerinin silah harcama-
lannın keatlanmasına yönetik giri-
şimleryapdacagını umuyordu.An-
cak her şe> arnk bir silah yanşına
dönüştürüMü.'*
ABD'den
6
dostça' uyarı
BeyiüHahkn'de düzenlenen gösteride Filistinliler İsrail bayrağmryakarak, yerleşim potitikasuıı kmadılar.
Dış Haberier Servisi - Isra-
il'in Doğu Kudüs'te yeni Ya-
hudi yerleşirrderi kurma kara-
n ile tehlikeye düşen Ortado-
ğu banş süreci ile ilgili diplo-
ması trafîği rüm hızıyla sürü-
yor. ABD Başkan Yardımcısı
Al Gore, banş yönünde ilerle-
mesı halinde Israil'in yanında
olacaklaruu ve bu ülke ile as-
keri ışbirliğini gehştirmek is-
tediklerini söyledi. İsrail Baş-
bakaru Benyamin Netanyahu
ile eşdönemde ABD'ye gele-
rek Washington'da temaslar-
da bulunan Filistin yetkilisi
Hanan Aşravi de, Dışişleri
Bakanı Madeleine Albright
ite görüşmesinde. yerleşim bi-
rimleri sorunu çözümlenince-
ye kadar, terörist saldınlar ko-
nusunda İsrail ile işbirliği yap-
mayacaklanm söyledi.
ABD"deki israil yanlısı
-Amerikan-lsrail Kamulşkri
Komhesi''nde düzenlenen bir
konferansta konusan Gore, Is-
I
Radyo ve Teleuizyon
yayınlarında
haberiniz ol
Magazin, Haber, Rö
Yabancı Film ve Dij*
Televizyon v
Cekiml
Yıllık Abone Bedeli
Yazışma Adresi
1.200.000.-TL. (KDVdahil)
TRT RADYO TELEVİZYON DERGİSİ
TRT Sitesi, A Blok Kat.4 • OR-AN / ANKARA
Te! : (0.312) 490 10 74 - 490 11 19 • Fax: (0.312) 490 93 03
rail'in, olası ftize ve roket sal-
dınlanna karşı savunmasına
yardımcı olmak ıstediklerini
debelirtti. Al Gore. "İsrail ha»-
kının banş aranşında her gün
önemli riskler üsdenmejc de-
vam ettiği bu karmaşık dö-
nemde. Amerikan yönetimi
hiçbir zaman İsrail'i terk et-
meyecektir" dedi.
Cünton-Netanyahu gö-
rûşmesi
Bill Ointon, Netanyahu ile
görüşmesinin ardmdan yaptı-
ğı açıkJamada
u
kendine özgü,
açık, samimi ve uzun" bir
görüşmeyaptıklannı söyledi.
Clinton, Filistin tarafiyla da
görüştükten sonra, banş süre-
cini yenıden rayına oturtmak
için neler yapılabıleceğineba-
kılacağını söyledi. Bu ara-
da, Beyaz Saray basın sekre-
teri Mike McCurry, Clin-
ton'un, bu hafta sonuna doğ-
ru bir Filistin heyeti ile görüş-
mesinin bekJendiğini bildirdi.
Netanyahu da Clinton ile
yaptığı görüşme sonrası Isra-
illi gazetecilere yapnğı açdda-
mada, yerleşim binmleri ko-
nusunda uluslararası baskıla-
ra boyun eğmeyeceklerini be-
lirterek "tnşaanar sürecektir"
dedi.
Öte yandan, Avrupa Birligi
ülkeleri, Ortadoğu banş süre-
cine hız venlmesi konusunda
ortak çaba sarfedilmesi yolun-
da ABD'ye öneride bulundu.
Bu konudaki karar, AB üyesi
15 ülkenin dün Brüksel'de ya-
pılan olağanüstü toplantısıda
atındı. AB'nin Ortadoğu
temsilcisi Miguel Angel Mo-
ritanos yaptığı açıklamada.
alınan kararda yer alan bazı
kurallan şöyle sıraladı: Isra-
il ve Filistuilıler tek yanlı ey-
lemlerden kaçmacaklar, Filis-
tinli yetkililer terörist eylem-
lerle daha güçlü mücadele et-
meyi taahhüt edecekler, İsra-
il, yahudi yerleşim birimleri
kurma çalışmalanru don-
duracak.
POLİTİKADA
SORUNLAR
ERGUN BALCI
Çağımızın Büyük Tehlikesi:
Ekonomik Eşitsizlik
Türkiye'de kımi çevrelef küreselleşme ve ekonomik
liberalizm şarkılan söyleyip sömürü, sınrfsal çelişki gi-
bi kavramlann modası geçtiğini savunurken Batılı li-
beraller, dünyamızda ekonomik eşitsizliğin artmasjna,
zengin kuzeyle yoksul güney arasındaki uçurumun
hızla büyümesine dikkati çekiyor.
ABD'de "Politika Araştırmalan Enstitüsû" Başkan
Yardımcısı John Cavanagh 24 Ocak tarihlı The Was-
hington Post gazetesinde çıkan yazısında, dünyada
447 dolar milyarderinin toplam servetinin yeryüzü nü-
fusunun en fakir yananın gelirinden daha fazla oldu-
ğunu bildiriyor.
Cavanagh'a göre dünyada yeni bir "ekonomik
apartheid" (ırk aynmı) oluşuyor. Bu düzende 24 zen-
gin ülke, 12 dolayında hızla büyüyen gelişmekte olan
ülke ve 140 tane de çok yavaş büyüyen ya da hiç bü-
yümeyen ülke bulunuyor. Yazar, 140 ülkenin ekono-
mik gerilemesini dünya güvenliği için en büyük tehdit
olarak görüyor.
Çok önemli bir nokta da şu: Küreselleşme sürecin-
de, gelişmekte olan dünyada politikalar halkın değil,
çokuluslu tekellerin çıkarianna uygun olarak saptanı-
yor. işçi ücretleri düşük tutulurken sosyal yatınmlar
(sağlık, eğrtim gibQ ihmal ediliyor. Küreselleşme ivme
kazandıkça işçi sınrfının duaımu kötüleşiyor. Teknolo-
jik devrimden ötürü sermaye, çok çabuk yer değişti-
rebıldiğınden, bir ülkede işçi sınrfı direndiğinde, hemen
ücretlenn düşük olduğu başka bir 3. Dünya ülkesine
kaçıyor. Hükümetler, politikalannda çokuluslu şirket-
lerin çıkarlannı kolladığından, toplumlarda tepki ola-
rak radikal akımlann güçlenmesi demokrasiyi tehlike-
ye sokuyor.
•••
"BM Kalkınma Için Işbihiği Gnıbu'nun" eski yönet-
meni Bimal Ghosh da 11 Aralık 1996 tarihli "Intema-
tionalHerald Tribune" gazetesine yazdığı yazıda, dün-
yamızda zengin-fakir uçurumunun giderek büyüme-
sinın çağımızın en tehlıkeli gelişmelerinden birini oluş-
turduğunu vurguluyordu.
Ghosh'a göre 1960'ta dünya nüfusunun en zengin
yüzde 20'si dünya gelirinin yüzde 70'ine sahipken, ay-
nı grup 1991 'de dünya gelirindeki payinı yüzde 85'e
çıkardı.
En zengin ülkelerdeki kişi başına düşen gelir orta-
laması ise 1960'ta en fakir ülkelerden 38 kat daha faz-
la iken, 1985'te fark 52 kata çıkmış durumda.
• • •
Yapılan hesaplara göre 3. Dünya ülkeleri 1.5 trilyon
dolara ulaşan borçları ıçin zengin kuzeyli ülkelere fa-
iz, amortisman ve kâr transferi olarak yılda 160 milyar
dolar ödüyor. Bu ülkelerin yaptığı faiz, amortisman gi-
bi geri ödemeler, zenginlerden aldığı borç ve yardım-
lann üçte ikisine eşit.
ABD'nin eski Başkanı Carter'ın Ulusal Güvenlik Da-
nışmanı Prof. Zbignievv Brzezinski, 1960'larda var-
lıklı ülkelerin yoksullardan 30 kat daha zengin olduğu-
nu, bu oranın 1990'larda ise 150 kata çıktığını vurgu-
luyor. Brzezinski, 2000 yılında 7 milyara ulaşacak dün-
ya nüfusunun yaklaşık 5.5 milyannın çok yoksul ya da
daha az yoksullardan oluşacağını bildiriyor.
Brzezinski, kişisel maddi çıkariann tatmin edilme-
sini her şeyin üzerinde gören serbest piyasa felsefe-
si ile pazar ekonomisinin "tûketim kültürünü" yeryü-
zünün her köşesıne dayatmaya çalışan Batı politika-
sının, 3. Dünya ülkelennde sosyal patlamalara, kök-
tendinci akımlann güçlenmesine yol açacağını belir-
tiyor.
• • •
Ülkemizde çok iyi tanınan ünlü tarihçi Prof. Paul
Kennedy de kuzeyle güney arasında giderek büyü-
yen ekonomik eşrtsizlikten derin biçimde kaygılanan
Batılı liberaller arasında yer alıyor.
Prof. Kennedy "21. Yüzyıla Hazırlık" adlı kitabtnda
biyoteknolojı, süper bilgisayar, robot, lazer gibi yeni
teknolojilerin çokuluslu şirketlerin tekelinde olacağı-
na işaret ederek şöyle diyor "Küreselleşmeyi savu-
nanlann öngördüğü sınırsız dünya aslında çokuluslu
şirketlerin yöneticilerinin dünyası olmaya adaydır. Bu
yöneticiler kendilerini sadece hissedarlara karşı so-
rumlu hissederter."
Kennedy, yoksul güneyde piyasa ekonomisinin ya-
nı sıra muazzam sosyal yatınmlara ihtiyaç olduğunu,
ancak Batı'nın dayattığı "tüketim kûltürû'nöe sorunun
bu yanının gözardı edildiğini vurguluyor.
llginç değil mi?
Bizde kımı çevrelerin "modası geçmiş sol" diye ni-
telendirdiği görüşler, Batı'nın önde gelen liberalleri ta-
rafindan ısrarlı biçimde dile getiriliyor.
Kalemli'nin banş girisimi Atina'da olumlu karşılandı
Türk-Yıman ilişkilerinde
yeni bir beyaz sayfa
• Yunanistan Meclis Başkanı Kaklamanis'i Ankara'ya davet ettiğini ve
meslektaşı tarafrndan kabul edildiğini de belirten Kalemli, görüşmenin
devamının Ankara'da yapılacağından duyduğu memnuniyeti dile
getirdi.
MURATİLEM
ATİNA - Türkiye ile Yunanistan arasında
ilişkiler son günlerde giderek yumuşama gös-
terirken TBMM Başkanı Mustafa Kalem-
Wnin Atina'da yaptığı temaslar. banş yolun-
da yeni bir sayfa açılmasına neden oldu.
Barcelona bildirisine taraf olan ülkelerin
meclis başkanlannın toplantısına katılmak
için geldiği Yunanistan'ın başkenti Atina'da
temaslarda bulunan TBMM Başkanı Kalem-
li. Yunanlı meslektaşı ile görüşmesinden son-
ra yaptığı açıklamada, "iki ülke ilişkilerinde
banş ve dostluk yolunda yeni bir be> az sayfa
açıknğmı" söyledi.
Yunanistan Meclis Başkanı Apostolos Kak-
lamanis'in daveti üzerine bulunduğu Atina'da
meslektaşı ile yaklaşık 45 dakika süren ikili
göriişmeden sonra bir açıldama yapan fCa-
lemlı, meslektaşının "Akdeniz, banş ve dost-
luk denizi olsun" şeklindeki dileğine tama-
men katıldığını söyledi. TBMM Başkanı
Mustafa Kalemli, konuşmasında özetle şu
görüşlere yer verdi: "Yunanistan Meclis Ba$-
kanı Apostolos Kaklamanisfleçok faydalı bir
görüşme yaptun. Hemen hemen her konuda
mutabık kaldığımızı büyük bir gönül rahanV
ğı içinde söyieyebilirim. Turk-Yunan dosdu-
gunun Atatürk ve Venizelos"tan sonra çok
sağlam temeller üzerine orurrulduğu konu-
sunda baştamutabakata\ ardık >e bLrim de o
insanları örnek almamız konusunda görüş
birüğine vardık. tki ülke arasındaki dikenle-
ri. konuşarak ortadan kaldırmaya karar ver-
dik. Bu diyaJoğa hem Akdeniz'in hem de Av-
rupa'nın ihtiyacı olduğuna inanıyoruz, bu-
nun için parlamentolar arası dostİuk ve özd
çalışma gruplannın kurulmasıru karaJaşür-
dık." Yunanistan Meclis Başkanı Kaklama-
nis'i Ankara'ya davet ettiğini ve meslektaşı
tarafindan kabul edildiğini de belirten Ka-
lemli, görüşmenin devamının Ankara'da ya-
pılacağından duyduğu memnuniyeti dile ge-
tirdı.
Yunanistan Meclis Başkanı Apostolos
Kaklamanis ise iki ülke parlamentolannın
dostluk yolunda çok önemli bir rol oynaya-
bileceklerine dikkat çekerek özetle şunlan
söyledi: "İki ülkenin banş ve güvenlik içinde
yaşaması çok önemlidir. Biz. Atatürk ve Vem-
zelos'un banş yolunda atüğı temelleri güçlen-
direceğiz. Ancak, önce iki ülke ilişkilerinde
banşı zora sokan engelleri ortadan kaldırma-
rruz lazundır. Meslektaşun ile görüşmemizin
başında geçmişten konuşmayacağımı/ konu-
sunda anlaşmaya vardık. bu konunun iki ül-
ke haklan için çok önemli olduğunun büincin-
deyiz." Kaklamanis, iki ülke parlamentolan
arasında kurulması için karar verdikleri ça-
lışma gruplannın hayata geçirilmesini iste-
diklerini, ilk olarak da uyuşturucu ve kaçak-
çılık konusunda çalışma yapan parlamento
gruplannın kurulması yönünde görüş bırliği-
ne vardıklannı vurguladı.