Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
:
8NİSAN1997SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
'Cumartesi
Annelen'
bıdependenfta
• DışHaberter Servisi -
Ingiltere'nin önde gelen
gazetelerinden The
Independent'ta "Annelerin
Nöbeti Türkiye'yi
- Utandınyor" başlıklı
. haberde, kayıp yakınlannı
arayan "Cumartesi Anneleri"
anlaülırken kayıplara
yenilerinin eklendiği de
belirtıldi. Christopher de
Bellaigue ünzalı haberde,
" 1980'Ii yıllann başında
polis aşın solculan hedef
alırdı. Şımdi Kürt azmlıktan
korkuluyor. Bazı kişiler,
merhametsiz, milliyetçi bir
örgüt olan PKK'ye destek
verdikleri gerekçesiyle
' tutuklanıyor" denildi.
Siyasilere açık
görüş yok
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Adalet Bakanlığı.
adli mahkûmlara ICurban
Bayramı'nda açık görüş
olanağı tanırken, bu
olanaktan siyasi tutuklu ve
hükümlülerin yararlanmasına
ızin vermedi. Adalet Bakanı
Şevket Kazan'ın ımzasıyla
cumhunyet başsavcılıldanna
gönderilen genelgeye göre
fstanbul. tzmır. Adana,
Mersin, Bursa, Antalya ve
Gazıantep kapalı ceza infaz
kurumlannda 18-19-20 nisan
farihlerinde olmak üzere 3
gün, diğer ceza infaz
kurumlannda 19-20 nisanda
2 gün açık görüş yaptınlacak.
Terör suçu nedeniyle
cezaevinde bulunanlara 21-
22 nisan tarihlerinde 2 gün
kapalı görüş yaptınlacak.
Ağar'ı
yedirtmem'
| • ANKARA (ANKA) -
* Dokunulmazlığının
kaldınlması ıçin hazırlanan
fezleke bir ayı askın süredir
Başbakanlık'ta bekletilen
DYP Elazıg Milletvekili
Mehmet Ağar'a Tansu
Çiller'den destek geldı.
Edinilen bilgiye göre, Çiller,
kurmaylanna Ağar'ın
memuriyet yaşamı boyunca
devlet için son derece yararlı
çalışmalar yaptığını belirtip,
dokunulmazlığmın
Tcâîdınlmasına soğuk baktığı
"Veifû köriuda" yapılacak
oylamada olumlu el
kaldırmayacağı mesajını
verdi. Çiller'in "Ağar'ı
yedirtmem'' dedıği de
"bildirildi.
5. Tiirk Kurultayı
İstanbul'da
• İstanbul Haber Servisi - 5.
Türk De\ let ve ToplulukJan
Dostluk. Kardeşlik ve
lşbirliği Kurultayı, 11-13
nisan tarihleri arasmda
yapılacak. Türk
devletlennde "Latin
alfabesi'"nın kullanılması,
ortak para birimi kullanımı
ile Türk ortak pazan
kapsamında görüşmelerin
yapılacağı kurultaya Demirel,
Başbakan Yardımcısı Çiller,
ANAP lideri Mesut Yılmaz
ile Türk devletlerinin üst
düzey hükümet yetkilileri
katılacak.
Ataköy'deki
tren kazası
• İstanbul Haber Servisi -
Ataköy Ayamama
Köprüsü'nde dört çocuğun
ölümüne neden olan kazayla
ilgili makinıst Nazmi Meriç
hakkında "tedbirsizlik ve
dikkatsizlik sonucu ölüme
sebebiyet vermek" suçundan
açılan dava kapsamında
oluşturulan bilirkişi heyeti,
dün olay yerinde
incelemelerde bulundu.
Kazada ölen çocuklann
yakınlan, makinist Nazmi
sMeriç'in hatalı olduğunu öne
Jsürerek Meriç'in siren
'çalması halinde çocuklann
kaza yerinden rahatlıkla
kaçabileceğini iddia ettiler.
RffAHYOL'dan hile
• ANKARA (ANKA) -
REFAHYOL hükümeti,
-"padişah yetkisi" olarak
adlandınlan ve metropol ilçe
-belediyelerinin yetkilerini
'büyükşehir belediyelerine
-devreden yasayı Meclis'e
karşı "hile" yaparak yeniden
gündeme getirdi. RP'li Salih
.Kapusuz ile DYP'li Ali Rıza
Gönül imzasıyla TBMM
Başkanlığı'na sunulan yasa
önerisi Belediye Gelirleri
Yasası ile büyükşehir
belediyeleri ile ilgili yasanm
değiştirilmesini içeriyor.
Kapusuz ve Gönül, önceden
kabul edilmeyen diğer
önenyi yeni önerinin içine
saklayarak yeniden Meclis'e
sundu. lçtüzük uyannca,
Genel Kurul'da reddedilen
konular, bir yıl içinde
yeniden gündeme
getirilemiyor.
Kendini padişah sandıEmniyete gece baskın operasyon düzenleyen Bakan Akşener, Fatih Sultan
Mehmet'in bir sözünü anımsatarak 'Ben emrediyorum, Yüksel gidecek' dedi
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Içişleri
Bakanı Meral Akşener, görevden ahnması
için 4'lü kararname gereken Alaaddin
Yûksel'm Emniyet Genel Müdürlüğü'nden
baskın operasyonla uzaklaştınlmasını
savunurken bakanhğını "padişahhk
yetkfleriyie'' layaslayarak atama prosedürünü
çarpıttı. "Fatih Sultan Mehroet'in bir sözü
vardın Ben padişahım: emrediyorum
gideceksin. emrediyorum geleceksin. Ben
hakkımı kuüanduıT dıyen Akşener, sabah
saat 03.30'da Emniyet Genel Müdürlüğii'ne.
Yüksel
mahkemeye
başvurdu
ANKARA (Cumhumet
Bürosu) - Emniyet Genel
Müdürlüğü görevinden
alınarak geçici görevle
Çankın Valiligi'ne
getirilen Alaaddin
Yüksel, "tçişleri
Bakanlığı işieminin
iptali" ve "yürütmenin
durdurubnası" istemiyle
Ankara 5. Idare
Mahkemesi'ne
başvurdu.
Edinilen bilgiye göre
Yüksel, önceki gün
avukatı Tezcan Çakır
aracılığıyla Içişleri
Bakanlığı'nın,
Çankın Valiligi'ne
geçici olarak
görevlendirilmesine
ılişkin istemine ilişkın
dava açtı. Dün yapılan
kura çekimi sonucunda
da dosya 5. Idare
Mahkemesi'ne
gönderildi. Ankara 5.
Idare Mahkemesi'nin
öncelıkJe "yürütmenin
durdunılmasr istemini
görüşerek sonuca
bağlaması bekleniyor.
"1 Mayts ve turizm mevsimiyte ilgili çahşma
yapmak üzere jpttiğjni" savundu. Emniyet
Genel Müdür Vekili Kemal ÇeBk, polis
teşkilatının 152. kuruluş yıldönümü
nedeniyle Akşener'i ziyaret erti. Akşener,
görüşmede gazetecilerin sorusu ûzerine,
AJaaddin Yüksel'i "shasi tasarTuP sonucu
görevden aldığını belirterek "BeD Emniyet
Genel Müdürtüğü'nün kapılannı kırmadım.
Bakan otarak neden böyle bir şeye gerek
duyayım Id? Ben İçişleri Bakanı'yım. talimat
veririm, bütün kapriaraçdır'' dedi. Akşener,
şöyle devam etti: "Ancak sabık arkadaşımız,
tahmaUma uymayıp direndL 'Ben gıtmem'
dedL Ben hukuka aykın bir işlem yapnuş
değflim. Bu işe girişmeden önce
hukukçularla taroşam ve onlann dcsteğini
aldım. Eğer bu olayuı kanunsuz oktuğuna
inananlar varsa buyursun, yargı yolu açıkar.
Karar çıkar, gereği ne ise yapanz. Fatih
Sultan Mehmet'in bir sözü vardır: 'Ben
padişahım, emrediyorum gideceksin,
emrediyorum geleceksin.' Ben hakkımı
kuDandım. .Ancak anlayamadığun bir olay
'Baskına değii, çahşmaya gittim'
İçişleri Bakanı Meral Akşener, 4'lü kararnameyle
görevden alınması gereken Alaaddin Yüksel'i baskın
operasyonla makamından uzaklaşürmasını
savunurken
u
Fatîh Sultan Mehmet'in bir sözii vardır:
Ben padişahım; emrediyorum gjdeceksirt,
emredryorum geleceksin. Ben hakkımı kuUandun"
dedi. Akşener. sabaha karşı saat 0330'da dü/enlediği
baskın için " Yaklaşan 1 Mayıs ve turizm mevsimi ile
ilgili çalışmalar yapmak üzere grtmiştim"
değerlendirmesini yapü. (Fotoğraf: TARIK TINAZAY)
var. Ben bir İçişleri Bakanı olarak bir devlet
memuruna talimat veriyorum. şuraya
gideceksin diye. Fakat sabık arkadaşumz
buna direniyor. Neden kimse bunu
taruşnuyor da benim geceyansı Emniyet
Genel Müdürlüğü'ne gitmemi tarnşıyor.
C stefik ben o gece Emniyet Genel
Müdürlügii'ne, yaklaşan 1 Mayıs ve turizm
mevami ile ilgili çahşmalaraa bulunmak
üzere gitmiştim. Benim bir bakan olarak
emniyetin her biriminde ve her odasında
oturup çafaşmaya hakkun vardır."
Kemal Çelik
Köşk'e
çıkamadı
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel'in,
MHP Genel Başkanı
Alparslan Türkeş'in
yaşamını yitirmesi
nedeniyle dünkû
programını yeniden
düzenlediği bildirildi.
içişleri Bakanı Meral
Akşener'in, atamaya
ilişkin yasalan çiğneyerek
Emniyet Genel
Müdürlüğü'ne getirdiği
Kemal Çelik' in de
Cumhurbaşkanlığı 'ndan
randevu talep etmediği
bildirildi. Kaynaklar,
randevu talebi olsa dahi,
atamanın yasal olmaması
nedeniyle kabul
görmeyeceğini dile
getirdiler. Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel'in
programının yeniden
düzenlenmesi nedeniyle
Azerbaycan Devlet
Başkanı Haydar Aliyev'in
Türkiye'ye gelişinin de
ertelendiği kaydedildi.
ANAP GENEL BAŞKANI MESUT YILMAZ, BÜROKRATLARA ÇAĞRI YAPTI
'Hükümetekarşı devletesahipçtkaı'ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - ANAP Genel
Başkanı Mesut Yılmaz.
hükümetin kişıliklı
bürokratlardan rahatsız
olduğunu belirterek
" Bütün bürokratlan hükümetin
partizanca, devlet ciddiyetine ve hukuka
aykın uygulamalan karşısında devlete
sahip çıkmaya çağuTyonız" dedi.
Yılmaz, ANAP Başkanhk Divam
toplantısından sonra yaptığı açıklamada,
hükümetin 3. yılını tamamlayan 5 Nisan
Kararlan'yla ilgili
yaptığı
değerlendirmelerin
yanıltıcı olduğunu
söyledi. 5 Nisan
Kararlan'ndan önce
enflasyonun yüzde 60'lık
bir trend izlediğini,
ancak bu trendin şimdi
yüzde 90'lara ulaştığını,
halen de yüzde 80'de
seyrettiğini kaydeden
Yılmaz, şunlan söyledi:
"Enflasyonu kontrol
alüna alamayan
ekonominin sağlıkb
olduğunu iddia etmek
mümkün değildir.
Enflasvonu kontrol alüna
alamayan ekonomikrde
hiçbir dengenin oturması
mümkün değildir.
Türldye enflasyon
bakunından dünyamn en
körü 5 ülkesinden
birisidir. Yahuzca mart
ayı enflasvonu bile Türldye'nin ginnek
istediği AB'nin 3 yıllık cnflasyonuna
eşittir. Tahmin edilen v ıllık enflasyon da
Almanya'nın 1 yillık enflasyonunun kırk
kaddır."
Hükümetin uygulamalannda ANAP'ı en
çok rahatsız eden konulann başında
kadrolaşma harekâtı geldığini belirten
Yılmaz, özellikle iktidann büyük ortağı
RP'nin tüm geleneklere ve usullere aykın
atamalar yaptığını söyledi. Bürokraside
istisnai olarak uygulanan tedviren
görevlendirme ve vekâleten atamalann
bu hükümet döneminde yaygın ve sürekli
uygulama haline geldiğini söyledi.
ANAP lideri, son olarak Emniyet Genel
Müdürü'nün görevden alınma
şeklinin de hükümetin "kişiliksiz bir
bürokrasi'" istediğıni ortaya
koyduğunu belirterek sözlerini şöyle
sürdürdü:
" Bütün bürokratlan, hükümetin
partizanca devlet ciddiyetine ve hukuka
aykın uygulamalan karşısında devlete
sahip çıkrnaya çağırrvoruz. Yasadışı
işlemlere karşı Mecüs'in denetim youannı
Baykal: Devleti dejenere ettiler
ANKARA
(Cumhuriyet
Bürosu)-CHP
Genel Başkanı
Deniz Baykal, DYP
milletvekilleri
Mehmet Ağar ve Sedat Bucak'ın
dokunulmazlığının kaldınlmasına
ilişkin fezlekeyi TBMM'ye
göndermemekte direnen Başbakan
Necmettin Erbakan'ın, "devteti
dejenere ettiğmi" söyledi. Baykal,
"Başbakanlık fezlekeyi inceleyemez,
görevi fezleke) i mercüne vermektir1
'
dedi. Ankara Şoförler Odası (AŞO)
yöneticilerinin ziyaretmde konuşan
CHP lideri Baykal, "Ülkenin
anayasal düzenmin, rejiminin
tarüşıküğı bu çok önemU dönemde
dernekler, sendikalar, odalar, sKil
tophım örgutleri soruniara sahip
çüanak, tarafsız ve ugisiz
kalmamalı
7
' dedi. Baykal, tstanbul
Devlet Güvenlik Mahkemesi
Savcılığı'nın, Mehmet Ağar ve
Sedat Bucak'ın dokunulmazlığının
kaldınlması için hazırladığı
fezlekenin Başbakanlık tarafmdan
TBMM'ye iletılmemesinı
eleştirirken şunlan söyledi:
"Adalet Bakanhğı ve Başbakanük'm
görevi savcınm fezlekesini mercüne
vermektir. 2 ayı aşkm süredir fezleke
Başbakanlık'ta. Müsteşar sanki
hukuk otoritesiymiş gibi yonım
yapryor. Başbakanlık. 'Ne zaman
gönderileceğini takdirederiz' diyor.
Takdir edemezler. Hukuk usulü ve
kuvvetler ayrıhğı zedelenerek
soruşturma savsaklanmak isteniyor.
RPveDYT.utandıncıbirişbiriigiile
soruşturmayı sjstematik olarak
kapatmak istiyorlar." Baykal,
Emniyet Genel Müdürü Alaaddin
Yüksel'in görevinden baskın bir
operasyonla uzaklaştınlmasını
değerlendirirken de "Emniyet GeneJ
Müdürü'nün nasıl atanacağı bdüdir.
Geçici görevlendirme. ash" tayin
usulünü uygulamamanm bir
yöntemi olama/. Cumhurbaşkanı bu
tayini onaylamaz diye bu yola
başvuramazsmız'' dedi. Baykal,
hükümetin kamu hukuku ve devleti
dejenere ettiğini kaydederek "Bu
hükfimete gü\enoy u verenlerin arük
bir durunı değertendirnıesi yapma
gereği vardır'* diye konuşru.
Partisinin "iktidara iğne batırma
kampanyası" kapsamında AŞO
yöneticilerine igne dağıtan Baykal,
"Bu iğneleri iktidann balonlanna
batmnak gerek" dedi.
da çahştıracağız. Bu konuda
hanriayacağımız soruşturma önergesini
bu hafta Meclis'e ^tireceğiz.''
Türkiye'nin bugünkü uygulamalarla
geleceğinin tüketildigıni belirten Yılmaz,
vefat eden MHP Genel Başkanı
Alparslan Türkeş'in son arzusunun
ülkenin REFAHYOL hükümetinden
kurtulması olduğunu anımsatarak
"ANAP, üzerine düşen bu görevi yerine
getirmek için çalışacaktır" dedi.
Yılmaz. hükümetın üniversitelerden de
rahatsız olduğunu, bu nedenle
kendisine göre bir YÖK
yaratmak için Meclis'e
tasan getirdiğini
belirtirken bu tasanyı
engellemek için
ellerinden geleni
yapacaklannı bildirdi.
Yılmaz, Başbakan
Necmettin Erbakan'ın
Sakaryalılar grubu adı
verilen özel
konımalanyla resmi
koruma polislen arasında
çıkan kavgayla ilgili bir
soru üzerine,
" Başbakan 'm yetkisiz.
görevsiz kişiler tarafindan
korunmasu Türkiye'nin
içinde bulunduğu
garabetin bir örneğidir.
Başbakan, devletin
elemanlanna güvenmiyor
ve özel bir güvenlik
oluşturuyorsa devletin
hiçbir görevlisinin ona
inanmaması gerekiyor"
dedi.
ŞJFIf, NOKTASIIORAL ÇALIŞLAR e-mail: oral.calislar@planet.com.tr
Kocaeli'nde banka soydukla-
n gerekçesiyle yakalanan ço-
cuklann fotoğraflan gazeteleri-
mizde yayımlandı. Gazeteler,
çocuklann gözlerini bantlayarak
bir anlamda teşhiri önlediklerini
düşünûyorlar. Zaten yasalar, 18
yaşından küçük çocuklann kim-
liği belli olacak şekilde fotoğraf-
lannın yayımlanmasına izin ver-
miyor.
Basının ve TV kanallannın
sansasyonel fotoğraf merakının
hiçbir ilkeyi tanımadığı vahşi ko-
şullarda yaşıyoruz. Bu işin acık-
lı yanı. Arrıa daha da acıklı ve si-
nir bozucu olanı polisin tutumu.
Kocaeli polisi, 5 yaşındaki C.Ö.
ile 11 yaşındaki S.D.'yi bir ban-
kadan 600 milyon lira çaldıklan
gerekçesiyle yakaladı. Yakala-
dıktan sonra bu çocuklan sor-
guladı, yakaladığını gazetelere
bildirdi. Bütün gazeteler ve TV
kanallan, bu küçük çocuklann
yaptığı ilginç hırsızlığı önemli ha-
ber olarak verdiler.
Buraya kadar olanlar çok si-
Polisin Teşhir Mantığı
nir bozucu. Bu küçücük çocuk-
lann haber olarak verilmesi bile,
bu yaştaki çocuklan olumsuz
yönde etkiler. Zaten bu neden-
le, Basın Yasası'nda bu konuya
sınıriamalar getirilmiş. Fakat bu
küçük çocuklann haberinde da-
ha da korkunç bir acımasızlık
var. Iki çocuk, polisin diğer ya-
kaladıklanna uygufadığı bir teş-
hir işleminden geçirildiler.
Önümde bir gazete haberi ve
bir fotoğraf duruyor. Haberin
başlığı şöyle: "Minikbanka soy-
gunculan serbest." Yandaki fo-
toğraf ise polisin teşhir salonun-
da çekilmiş. Çocuklann önünde
bir slogan var ve şunlan yazıyor
"Vatandaşın huzuru, polisin
onumdur." Arkalannda ise bir
polis amblemi yer alıyor.
Mavi ve yeşil gömlekli minicik
çocuklann gözleri bantlanmış
fotoğrafını görünce yalnızca öf-
ke duydum ve kendi kendime
söylendim: "Bu memleket a-
dam olmaz." Kocaeli'nin güven-
liğini sağlamakla görevli o ilin
Emniyet Müdürü'nün, 5 yaşın-
daki çocuğu kameralann önüne
çıkamnaya ne hakkı var? Kim
ona bu yetkiyi veriyor? Hangi
polis okulunda, yakaladığınız
küçücük çocuklan basının önü-
ne çıkanp teşhir edin diye öğre-
t'liyor. Bu sorulann cevabını çok
merak ediyorum.
Polisteki teşhir anlayışı öyle-
sine çığnndan çıkmış durumda
ki, sonunda 5 yaşındaki çocuk-
lan bile kameralann önüne dikip
fotoğraflannı çektirtmeyi bir ma-
rifet sayıyoriar. Başanlı bir poli-
sin böyle yapması gerektiğini
düşünûyorlar. Çünkü bu ülkede
yıllardırinsanlar, henüzyargılan-
madan, haklanndaki hiçbir id-
dia kanıtlanmadan basının
önünde teşhir ediliyorlar. Hatta
yakaladıklan insanlann evlerini
basıp bu evlerde "e/e geçirdik-
ieri" "muzırneşriyatı" da bu teş-
hir eylemi sırasında fotoğraf ka-
releri içine yerleştirmeyi bir ba-
şan sayıyorlar. Hiçbir yönetici
onlara dur demiyor. Henüz yal-
nızca sanık olan bu insanlann
suçlu gibi gösterilmesine itiraz
etmiyor. Hele hele, kitaplann suç
unsuru olarak gösterilmesinin
yaratacağı kültürel ve toplum-
sal tahribattan yöneticilerimiz
rahatsız olmak bir yana, zevk alı-
yorlar. Öyle olunca da ipin ucu
kaçıyor ve bebeklikten yeni çık-
mış çocuklar bile teşhir salonla-
nnın malzemesi haline geliyor.
Yalnız siyasilerimizin ve bazı
polis şeflerimizin hakkını yeme-
mek gerekir. Susurluk olayından
bu yana, bazı insanlar söz konu-
su olunca, kesin hüküm olma-
dan bir insan hakkında konuş-
mamak gerektiğini söylediler.
Onlarca insanın öldürülmesin-
den sorumlu olan Abdullah
Çatiı'yı yakalamadılar. Yakala-
madıklan için Abdullah Çatlı
mahkûm edilemedi. Edileme-
yince de Çatlı bir türlü sanık ol-
maktan çıkıp mahkûm durumu-
na düşmedi.
Çatlı'yla işbirliği yapan siyasi-
lerimiz ve polis şeflerimiz de ya-
salara pek saygılı olduklan için
Çath'nın suçlu sayılamayacağı-
nı, tekrar tekrar üzerine basarak
belirtmeyi gerekli gördüler. Çat-
h'nın suç ortağı Haluk Kırcı'nın
TlP'lileri öldürmekten 7 kez ida-
ma mahkûm olup bu cezasının
kesinleştiğini de nedense hatır-
layamadılar. Kesinleşmiş bu ka-
rarda Abdullah Çath'nın cinaye-
tin azmettiricisi olarak belirtildi-
ğini de nedense göremediler.
"Türkiye neden bu kaosun
içinde" sorusunun cevabını an-
yorsanız, 5 ve 11 yaşındaki iki
çocuğun kameralann karşısın-
daki fotoğrafına bakın. Bu gü-
venlik anlayışı, bizim bütün kül-
türümüzü özetliyor.
POIİTtKA GÜlNfLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Tarikat Çemberî...
Biri 19, öteki 22 yaşında...
Biri Istanbullu, öteki Sıvaslı...
Ikisinin özelliği de ailelerinin yoksul oluşu...
Onlann öyküsü "ılımlı Islam" diyenlere, tarikat
şeytılerini koruyup kollayanlara ders olmalı. Özel-
likle MGK üyeleri, Cumhurbaşkanı Süleyman De-
mirel, Başbakan Necmettin Erbakan ve Genel-
kurmay Başkanı Orgeneral ismail Hakkı Karada-
yı bu öyküyü dinlemeli...
19 yaşındaki Eyüp Kayar, kendi deyişiyle "Bir
gençliğin kınk sekiz yılı"n\ şöyle anlatıyor:
"Bunlarla ilk tanışmam Orta-Vde Fatih'e taşın-
dığımızda oldu. İlk tanıştıran Tamer Dokumacı
adındakisınıfarkadaşımoldu. Beni davetinde, 'Ta-
nıdığım abiler var, abimin arkadaşları. Onlarla ders
çalışınz' diyordu. İlk gidişimizde Özkan Bayrak-
tar adındaki bir arkadaşı da Tamer çağırmış. Ha-
berimyoktu. OakşambirazTamer'ekızdılar. 'Böy-
le habersiz çocuk getirilmez. Her şeyin bir raconu
vardır' dediler. Bu ev, Fatih Merkez Polis Karako-
lu karştsındaydı. Bu böyle Orta-3'e kadar gitti.
Orta-3'te Fatih'te daha nice evlerin olduğunu,
Zaman'ın ne için kurulduğunu vb. öğrendim. Bu
arada Fen Uselen'ne hazırlık için bize haftalık ders
programı çıkarmışlardı. Bu evlerin bizlere cazip
getirilmesi için ellerinden geleni yapıyortardı. öğ-
le ve akşam yemekleri Orta-3 gibi çocuklann ayak-
lanna sini içinde geliyordu. Bu '9 kişilik' grubun
içinden bir de özel grup seçmişlerdi. 2-3 kişiydik.
Bize sene başında, başlamamızdan 2-3 hafta son-
ra 'Fethullah Hoca'n/n ses-vaaz kasetlerini, önce
kim olduğunu söylemeden dinlettiler. Bize başlık
yapan Çapa Tıp'ta okuyan Faruk /7e İstanbul Hu-
kuk'ta okuyan Yavuz'du. Bir de Use-3'lü, şu an
Azerbaycan'da okuyan Idris vardı. Fatih semtinin
imamı (başı) Kemalettin adında biriydi. Bu kişi
1995'te Fatih Bayrambey Erkek öğrenci Yur-
du'nun müdüriüğünü de yaptı.
Evet, Orta-3'ün sonuna doğru görûntü vaaz ve
soru-cevap kasetlerine geçirdiler. Ben o zaman
FatihNeslişah Ortaokulu'nagidiyordum. Orta-3'te
bir akşam bunlann evinde okul müdürümüz Mus-
tafa Yüzer ile Remzi Tuncer ve Mustafa Yeke-
baş'/ gördüm. Şu an Remzi Tuncer Zeytinbumu
Imam-Hatip Lisesi'ndedir. Mustafa Yekebaş ise
Şehremini veya Çapa Lisesi'nde öğretmendir."
•••
Eyüp Kayar daha sonra Vatan Lisesi'nde okuma-
ya başlıyor. Fethullahçılar kendisine şöyle diyor:
"Artık siz Ihvan-ı Resulullah oldunuz."
Eyüp, öyküsünü yazarken, neler yaptığını, Fet-
hullah Hoca'nın elini nasıl öptüğünü anlatıp ekliyor:
"Heryıl sömestr tatillerinde kamplaryapıyor, bu-
rada Fethullah Hoca'nın kasetlerini dinliyorduk.
Artık bizrehberöğrenciydik. Risale-İNur, Nil, TÖV,
Işık ve Timaş yayınlannı okuyorduk. İstanbul"u 6
bölgeye ayırmışlardı. 6 bölge de semtlere bölün-
müştü. Her semtin başında bir imam bulunuyor-
du. Biz cemaate ve dershanelere adam kazandır-
mak için çalışırdık. Siyasete ve politikaya pek gir-
mezlerdi ama aklımızda bazı şeylerh şekillenmesi
için Atatürk'ün annesinin fahişe, Süleyman De-
mirel'/n 'ahmak mason', Alparslan TürkeşVn 'kim
olduğu belli olmayan' kişi olduğundan söz edilir-
di. Lise 3. sınıfta Fethutlahçılann cemaatine iyice
girdim. FEM Dershaneleri 'nin tüm tatil kamplan-
na katıldım. Biz hep cemaatin gücünden söz ed-
er, beyin yıkardık. Gazete, dergi, televizyon; polis-
te, istihbaratta, askeriyede ve halk tabanındaki gü-
cümüzü anlatırdık. Bize 'Kendinizi küçüğe almayın'
deniliyordu. Hocamız bize, 'Bugün bir cunta ku-
run ve ihtilal yapın dense hazır 3-4 general var'
derdi..."
•••
19 yaşındaki Eyüp Kayar, öyküsünü kendi eiya-
zısıyla yazıp imzaladı. Öykü çok uzun. Ben özetle-
yerek yayımlıyorum.
Eyüp, kamplann baskına karşı nasıl korunduğu-
nu, buralarda laik demokratik cumhuriyete yönelik
neler yapıldığını uzun uzun anlatıyor.
Eyüp Kayar, 'Serhat' firmasıyla Orta Asya cum-
huriyetlerine gönderilen Türk öğrencilerin başlan-
na gelenlen de apaçık sergiliyor...
Eyüp'ün Sıvaslı arkadaşı Nurettin Öztürk'ün öy-
küsünü de yarın birtikte anlatacağım. Nurettin, i-
mam-hatip lisesi mezunu. O da insana hüzün ve-
ren öyküyü kendi elyazısıyla yazıp bize verdi...
Ben, yannki yazımda Fethullahçılann Orta Asya
cumhuriyetlerinde nasıl örgütlendikleri, öğrenciler-
den 450 dolan nasıl topladıklannı anlatacağım...
Bu iki öğrencinin tüylerinizi diken diken edecek
açıklamaJarı, herhalde "ılımlı Islam" diyenlere ders
olur...
YÖK'ten izin almadan Orta Asya cumhuriyetle-
rine nasıl öğrenci gönderiliyor, her öğrenciden alı-
nan 450 dolar bu yıl nasıl 650 dolara çıkarılıyor, ni-
çin öğrencilerden aynca 500-600 dolar alınıyor?
Eyüp Kayar da anlatacak, Nurettin Öztürk de bu
olupbitenleri...
Tıpkı birfilm gibi...
Yannı bekleyin!..
Faks numaramız: 0212/513 90 98
Internet: http: // www.ptanet.com.tr/Xn
E mail: Hikmet .Cetinkaya @ Planetcom. TR
ÇAĞDAŞ YAYINLARI
HİKMET ÇETİNKAYA
KUBİLAY OLAYI VE
TARİKAT KAMPLARI
Hikmet Cetinkaya
350.000 TL(KDVdahıl)