Katalog

8NİSAN1997 SALI CUMHURİYET SAYFA EKONOMI D-8 için Mübarek bekleıiyor • ANKLARA (Cumhuri\cl Bürosu) - Başbaksr Necmettin Erbakan. 8 İslam ûlkesinin oluşruracağı D-8'in, 15 haziranda yapılacak devlet başkanlam toplantısının ardındaru ılan edileceğini söyledi. Erbakan. Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek'in dışmda diğer ülke devlet başkanlanndan toplantıy a katılacaklan yönünde :eyit ahndığını bildirdi. Başbakan Erbakan. dün D-8 çalışmalanna ilişkin bır toplantı düzenledi. Erbakan. D-8"in bütün dünyayı ilgilendiren bir oluşum olduğunu kaydederek 15 haziranda tstanbul ~<ia yapılacak olan devlet başkanlan ve hükümet başkanlan toplantısında D-8 ılanının bütün ülkelenn teyıdıne sunulacağını söyledi. Gültekin: Kriz söz konusu değil • İZMİR(Cumhuriyet Ege Bürosu) - Vakıfbank Genel Müdürû Fehmı Gültekin, Türkiye'nm yüksek enflasyon yaşamasına karşın. ekonomik bır knzin söz konusu olmadığını söyledi. Bu dönemde ülkenin yatınma ıhtıyacı bulunduğunu da savunan Gültekin, bankalann, kârlanndan \e işlemlerinden fedakârlık etme pahasma da olsa yatınmcılan desteklemesini ıstedi. Kredi faizlerini belirleyen kaynak malıyetlerindeİcı düşüşün sürdüğünü de savunan Gültekin, bu durumda kredi faizlerini aşağıya çekebileceklerini dıle getirdi. İşçi emeklileri maaşları • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Yardımcısı TansuÇiller, işçi emeklilerinin. ücretlerini Kurban Bayrarru'ndan önce alacaklanni açıkladı. ÇıHer, Başbakanlık'tan çıkışında yaptığı açıklamada, konuyla ilgili karamameyi imzaladığını söyledi. Çiller, ücretlerin zamlı verilip verilmeyeceğinin sorulması üzenne, "Aynı şekilde. bildiğiniz gibi alacaklar" demekle yetindi. Enucuz doğalgaz iran'da' • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Enerjı ve Tabii Kaynaklar Bakanı Recai Kutan, Türkiye ıçın en ekonomik doğalgaz kaynağımn İran'da olduğunu belirterek, ABD'nin bu yöndeki tepkisini yersiz olarak değerlendırdi. TÜRMOB'dan Maliye'ye tepki • Ekonomi Serv isi - Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavırler ve Yeminli Mali Müşavırler Odalan Birliği. Vergi Usul Kanunu Mükerrer 227. maddeye göre hazırlanmakta olan Malıye Bakanlığı tebliğinin yasanın amacı ve Danıştay kararlan dikkate alınarak bir an önce çıkanlmasını istedi. 5 nisan günü Kuzey Kıbns Türk Cumhunyetfnde toplanan TÜRMOB oda başkanlan. Malıye Bakanlığı"nın 1997/1 Genelgesi ve Vergi Usul Kanunu'nun 256 No'lu Genel Tebliği'nde istenen bilgileri hazırlamanın ve formlan doldurmarun mesleki mensuplann şidetli tepkisine neden olduğu, bunlann değiştirilmesi içın gerekirse kitlesel eylemler yapacaklannı belirtti. KOSGB'den tanıtını atağı • ANKARA (ANKA) - Küçük %e Orta Ölçekli Sanayi Geliştirme ve Destekleme îdaresi Başkanlığı(KOSGEB), Türk fırmalannı Internet ve CD aracılığı ile 5 dilde tüm dünyaya ücretsiz olarak tanıtacak. Bu çahşmada, firmalara ve işletmelere ait bilgiler, Intemet ve CD ortamında Türkçe, Ingilizce, Almanca, Fransızca ve Italyanca olarak 5 dilde ücretsiz olarak yayımlanacak. Özelleştirme yavaş ilerlediği için krediyi askıya alan Dünya Bankası koşullannı bildirdi IŞÇININ EVRENINDEN 'Sendikasız işçi, düşük ücret' ŞUKRAN SONER ESRA YENER ANKARA - Özelleştirmenin ya\aş ilerlediği gerekçesiyle 100 milyon dolarlık krediyi askıya alan Dünya Bankası, projenin canlan- dınlması için, "Özelleştirmede yabancı sermayenin önü açıl- malı" koşulunu getirdi. Dünya Bankası tarafından ha- zırlanan raporda, yabancı serma- yenin "işçi ücretlerinin yüksek olması, siyasi etkenlerle sendi- kaların güçlü tutulması ve hu- kuksal düzenlemeler" nedeniy- le özelleştirme ihalelerine katılma- dığı belırtildi. Türkiye'de incele- melerini sürdüren Uluslararası Pa- ra Fonu (IMF) heyetinin de, reel ücretlerin düşük tutulmasının, özeliikle yabancı sermayenin gi- rişi açısından önem taşıdığına dik- kat çektiği öğrenildi. Dünya Bankası tarafından ha- zırlanan ve Özelleştirme îdaresi Başkanlığf na (ÖlB) sunulan ra- porda, Türkiye'deki özelleştirme uygulamalannın desteklenmesi için açılan 100 milyon dolarlık Dünya Bankasından Yabancı sermayenin önünü açın* koşulu • Türkiye'deki özelleştirme uygulamalannın desteklenmesi için açılan 100 milyon dolarlık kredinin yeniden açılması için, özeliikle yabancı sermayenin ihalelere katılımı koşulu aranacak. •Fabrikalardaki işçi ücretlerinin "yüksekliği" ve güçlü sendikalaşma eğilimi yabancı firmalan kaçınyor. • Sermaye Piyasası Kunılu'nun (SPK), Ereğli Demir Çelik Fabrikası'nın (ERDEMÎR) özelleştirilmesi konusunda çıkardığı yönetmelik de yabancı sermaye üzerinde olumsuz etki yaratıyor. kredinin askıya alındığı anımsa- tıldı. Kredinin yeniden açılması için, özeliikle yabancı sermayenin iha- lelere kaülımııun koşul olacağıbe- lirtilen raporda, petrol sanayisin- dekiler gibi büyük işletmelerin ancak yabancılara satılabıleceğı savunuldu. Raporda. bugüne kadar yapılan ihaleîerde küçük işletmelerin sa- tışa çıkanldığı. yabancı sermaye- nin bu aşamadan sonra devreye gireceği belirtildi. Raporda. Sermaye Piyasası Ku- rulu"nun (SPK), Ereğli Demir Çe- lik Fabrikası'nın (ERDEMtR) özelleştirilmesi konusunda çıkar- dığı yönetmeliğin de yabancı ser- maye üzerinde olumsuz etki yarat- tığı kaydedildi. ERDEMİR'de, özelleştirmeden sonraki kararlan veto etme yetki- sini içeren "altın hisse"nin SPK tarafından kullanılmasını öngö- ren yönetmeliğin, ihalenin veri- leceği kuruluşun belirli düzeyde hisse toplama gücüne sahip olma- sı koşulu nedeniyle de yabancı sermayeyi ürküttüğü raporda di- le getinldi. SPK'nin yönetmeliği nedeniy- le yabancı sermayenin ihaleye ka- tılmadığı belirtilen raporda, fab- rikadaki işçi ücretlerinin "yük- sekliği" ve sendikalaşmanın fir- malan kaçırdığı anlatıldı. ERDEMlR'in ardından, Pet- kim, Petrol Ofisi ve rafinerilerin satılacağına dikkat çekilen rapor- da, bu kesimlerde de işçi ücretle- rinin yüksek tutulduğu, sendika- lann güçlü olduğu kaydedildi. Raporda, enerji sektöründeki özelleştirme uygulamalannda da yargı engeline çarpümasının, ya- bancı sermayeyi özelleştirilecek KlT'lere yatınm yapmaktan alı- koyduğu savunuldu. Raporun sonuç bölümünde. ya- bancı sermayenin "reel ücretle- rin yüksek olması, siyasi neden- lerle sendikaların güçlendiril- mesi ve hukuksal düzenleme- ler" nedeniyle Türkiye'ye yatın- ma sıcak balanadığı belirtilirken, 100 milyon dolarlık kredinin ser- best bırakılması için yabancı ser- mayenin önündeki engellerin kal- dınlması gerektiği belirtildi. Ra- porda, kamuoyunun özelleştirme- ye henüz tam destek vermediği- ne de işaret edildi. IMF: Ucretler yflksek Türkiye'de incelemelerini sür- düren IMF heyetinin de, Özelleş- tirme Îdaresi Başkanlığı'nda yap- tığı görüşmelerde, yabancı ser- mayenin, satışı planlanan büyük işletmelere ilişkin ihalelere. "özel- iikle reel ücretleri yüksek bul- duğunu" belirterek katılmadığını ilettiği öğrenildi. Hükümetin, olası bir iptale karşı hazırladığı yasa da Cumhurbaşkanı'nda Özelleştirme Yasası'na inceleme ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Anayasa Mahkemesi, Özelleştirme Yasası'nın. değer tespit yöntemleri ve ihalelere ilişkin maddelerinin iptal istemini bugün esastan gö- rüşmeye başlayacak. Hükümetin, olası bır ip- talin ihaleleri etkilememe- si için Anayasa Mahke- mesi karannı beklemeden çıkardığı yasa da Cumhur- başkanı Süleyman Demi- rel'in onayını bekliyor. Anayasa Mahkemesi, yerel mahkemelerin Özel- leştirme Yasası'nın değer tespit ve ihale yöntemle- nni belirleyen maddeleri- nin iptali için yaptığı baş- vuruyu bugün görüşecek. Yerel mahkemeler, ip- tal istemlerinde Anayasa Mahkemesi'Tiin PTT'nin T'sinin satışına ilişkin ya- sada, aynı hükümleri ön- gören maddeleri iptal ge- rekçelerini sunmuşlardı. Hükümet, Anayasa Mah- kemesi'nin iptal başvurusunu gö- rüşme karan alması üzerine, ip- tali istenen maddelen değiştirdi. Yasa Demirel'de İlgili maddelerin değiştirilme- sini öngören yasa geçen hafta TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilerek, Cumhurbaşkanı Süley- man Demirel'in onayına sunul- du. Hükümetin, Anayasa Mahke- mesi'nin karannı beklemeden yasa değişikliği yapmasının, mah- kemeyi devre dışı bırakma anla- mına geldiği belirtilirken iptal karan çıkması durumunda, sü- ren tüm özelleştirme işlemlerinin askıya alınacağına dikkat çektı- ler. Cumhurbaşkanı Demirel'in, Özelleştirme Yasası'nın değer tespit ve ihale yöntemlerini dü- zenleyen maddelerinde değişik- lik yapılmasını öngören yasayı onaylaması durumunda. Anaya- sa Mahkemesi'nin vereceği ka- rann bir önemi bulunmayacak. Telekom iptal edilmişti iptali istenen maddelerde, özel- leştirmede değer tespit yöntem- lerinin belirlenmesi. ihalelerin yapılmasında Özelleştirme Yük- sek Kurulu ve Özelleştirme tda- resi Başkanlığı yetkilı kılınıyor. .Anayasa Mahkemesi. Türk Te- lekom'un satışına ilişkin yasada aynı hükümleri içeren maddele- ri. Bakanlar Kurulu ve TBMM"nin yetkılerinin devri an- lamı taşıdığını belirterek iptal et- mişti. Hükümetin, çıkardığı yeni ya- sada, değer tespit ve ihale işlem- lerinin başbakamn onaylayacağı bir komisyon tarafından yapıl- ması öngörülüyor. Türkiye'nin ihracatında ABpayı düşüyor ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Gümrük bırliğine girilen 1996 yılında Avrupa Birliği ile ti- caret ilişkilerinde Türkiye aleyhi- ne oluşan açık büyüdü. 1996'nın ilk 8 aylık döneminde, 1995'in aynı dönemine göre AB'den ithalat, yüzde 44.3 artarak 10 milyar2 milyon 586 bin dolar- dan 14 milyar 430 milyon 89 bın dolara yükseldi. Ithalattakı artış nedeniyle, AB' nvn söz konusu dönemde top- lam ithalattaki payı yüzde 46.4'ten yüzde 52.8'e çıktı. Ancak. Türki- ye'nin ihracatındaki düşük artış nedeniyle, AB'nın toplam ihracat ıçindeki payı, yüzde 50.4'ten yüz- de 49.9'a geriledi. DİE, 1997'nın ilk aylannın dış ticaret verilerinin yanında, 1996'nın ikinci döneminm veri- lerini de yeni duyuruyor. DİE 1996 Ocak-Ağustos dönemi dış ticaret rakamlannı geçen hafta açıkladı. Dış ticaret açığı 1996'nın ilk 8 aylık döneminde, 1995'in aynı dö- nemine göre yüzde 57.4 artarak 12 milyar 663 milyon dolara ulaş- tı. Aynı dönemlerde ihracat mikta- n yüzde 8.7 oranında artarak 14 milyar670 milyon dolara çıkarken ithalat miktan yüzde 26.9 düzeyi- ne yükseldi ve 27 milyar 334 mil- yon dolara ulaştı. 1995'in Ocak- Ağustosu'nda yüzde 62.7 olan ih- racatın ithalatı karşılama oranı. 1996'da yüzde 53.7'ye kadar indi. Hükümet enerjide özelleştirme için Özelleştirme Yasası da dahil olmak üzere her yolu deneyecek Yap-işlet-devret için yeni yasa taslağıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hükümet, Ana- yasa Mahkemesi'nin "yap- işlet-devret" sözleşmeleri- nin Danıştay'cadenetlenme- si yönündeki karan, Danış- tay'ın da "yap-işlet" mode- liyle açılan ihaleyi durdurma- sı üzerine elektrik üretiminin özel sektörüne devrinde Özelleştirme Yasası'nı dev- reye sokma karan aldı. Ener- ji ve Tabii KaynakJar Baka- nı Recai Kutan da, yap-işlet- devret yerine yap-işlet mo- delinin geçerli olması için yasa taslağı hazırladıklannı bildirdi. Kutan, Danıştay'ın yürütmeyi durdurma karan aldığı yap-işlet modeliyle yapılacak 6 santralın ihale- sinde tekliflerin alındığım, ihale komısyonlannın çalış- tığını da itiraf etti. Kutan dün "Enerji Fo- rum'97" konulu sempoz- yumda gazetecilerin sorula- n üzerine Anayasa Mahke- mesi'nin yap-işlet-devret modeliyle yapılan ihaleler- de sözleşmelerinin Danış- tay'ca incelenmesi yönün- deki karannı uyguladıklan- nı, 19hidroelektriksantrah- nın sözleşmesinin incelen- diğini söyledi. Bu çerçeve- de, Danıştay'la da görüştük- lerini, elektnk üretiminin özel sektöre devrinin önemini an- lattıklannı belirten Kutan, bir şekilde elektrik enerjisın- de özelleştirmenin gerçek- leştirileceğini belirtti. Kutan, Danıştay'ın 6 elektrik santralının yap-iş- let modeliyle yapılmasını öngören ihale için yürütme- yi durdurma karan aldığını anımsatarak, "Danıştay'ın karan üzerine yap-işlet modeli için ayn yasa hazır- ladık. Başbakanlığa sun- duk" dedi. Danıştay'ın yürütmeyi durdurma karanna karşın, ihalede teklifleri aldıklannı ve ihale komisyonlannm ça- lıştığını itiraf eden Kutan. "Bu arada yap-işlet yasa- sı da çıkacak ve ihaleler sonuçlanacaktır. Bayram- dan sonra yasayı çıkarta- cağız" dıye konuştu. Kutan, doğalgaz ve ter- mık santrallann yap-işlet modeliyle, hidroelektrik ve jeotermal santarallann da yap-işlet-devret modeliyle yaptınlacağını söyledi. Hükümetin. yap-işlet- devret ve yap-işlet modelle- riyle ihaleye çıkardıkları elektrik santralı yapımlan- nın yargı tarafından iptal edilmesi olasılığına karşı Özelleştirme Îdaresi Baş- kanlığı'nda birbirim açtığı öğrenildi. Danıştay'ın im- tiyaz sözleşmelerini onayla- maması veya yap-işlet mo- delinin yasalaşmasında so- run çıkması durumunda, elektnk üretimi Özelleştir- me Yasası'na dayanarak özelleştirilecek. KaybolmamakKadınlann artık siyasete ağırtıklarını koymada des- tek görecekleri bir örgütleri var. Kadın Adayları Eğitme ve Destekleme Derneği "Ka-Der", kuruluş ilkeleri ve kurucu kadrolarının ko- nuya yaklaşımları, çalışma potansıyelleri ile ızleyen- lere umut verdi. Ka-Der'in kuruluşunun duyuruldu- ğu basın toplantısında, herkes bir havaya girdi. 2000'de, önümüzdeki ilk genel seçimde, kadınlık ko- numunun bilincinde en az 55 (yüzde 10) kadın mil- letvekilinin olduğu bir parlamentoyu düşledık... Ka- dınlık konumunun bilincinde 55 kadınla parlamento- nun, siyasi partilerin yapısında oluşacak olumlu de- ğişimin havasına çok fazla kapılmış olmalıyız kı... Bütün toplantıları kaçırmamaya çalışan Kayıp Ya- kınları Derneği'nin başkanı, bu değişimden kendile- rine düşebilecek payı düşlemiş olarak söze girdi: "Bu kadmlarMeclis'e gidip kaybolmayacaklar. Ka- yıplanmızın buiunmasında yardımcı olacaklar..." Daha sonra söz alan pek çok konuşmacı, "Mec- lis'e girip kimliğini, değerterıniyıtirmeyecek kadınlar" kavramının attını çizdi. Kadınlann cıddi bir örgütlenme ile siyasal yaşam- da ağırlık koyma kararlılığında atılmış bu önemlı adı- mın olumlu havasında, toplantıdan ayrılırken kafama "kaybolmayacaklar" kavramı takılmıştı. Ciddı, örgütlü bir desteği arkalannda görmek iste- yen ve siyasal yaşamda bugüne kadar kullanılmış kadınlar, bu işe elbette dört elle sanlacaklardı. Siyasi partilerin de ne zamandır kadındaki değışi- mi gördükleri ve bundan olabitdiğince yararlanmak üzere harekete geçtikleri yadsınamaz. Kadınlann oy- larını kullanmada bağımsız davranmaya başlamala- rı, kadın oylannın önem kazanması ile paralel, siyasi partiler de kadın seçmene çok fazla önem vermeye başladılar. 1980 sonrası kadın hareketlennın, örgüt- lenmelerinın dinamızmınden etkilenen siyasal parti- ler, kadınlann oyunu almak üzere hemen harekete geç- tiler. Refah'ın türbanlı-çarşaflı kadın militanlarına, ANAP papatyaları ile hemen yanıt verirken CHP'nin kadın kotası zamanlama olarak bir rastlantı değildi. Elbette kadın kimliğinin gelışmesı ile bırlikte, ba- ğımsızlaşmaya başlayan kadtn oylannı toplamak için stratejiler uygulamak ile kadın kimliğme sıyasettte yer vermek aynı anlama gelmiyor. Gelmediği içın de, kadın potansiyalini belkı de en başarılı kullanmış Re- fah, kadını hiç parlamentoya sokmamak gıbı bır ka- raralabiliyor. Yüzde 2.4 ile kadınların parlamentoda- ki var olma oranlan. buna özen gösteriien Atatürk dö- neminin gerısınde kalıyor. Şimdi siyasetçıler kadın oylannı alabılmek için, ka- dınlara yer vermek zorunda kalacaklarını da gördük- lerinde, bu değışime de uyum sağlayacaklar, zorun- lu oldukları ölçülerde seçilecekler arasında da kadın- larayervereceklerdir. Sorun Meclis'egirmektedede- ğil, Meclis'e girenlerin, ancak Mechs'te kayboimama- ları ile çözülebilecektır. Türkiye, cumhuriyet tarıhinın en büyük siyasal bunalımmı yaşıyor. Çünku galıba, ihtılallenn oluşturdukları danışma meclıslenndekı par- lamenterler bıle parlamentoların ıçınde hıç bu kadar kaybolmamışlar, kimliksız konuma düşmemışlerdı. fu hale bir bakın hele? DSP'de son yaşananlar, P eşittir Ecevitler" gerçeğinin vurgulanması ile noktalanıyor. Erbakan ve Çiller, seçimlerde oy top- larken söylediklerınin tam tersini yaptıkları bir iktı- darda buluşuyorlar. Yetmiyor, her tür kirliliğe bulaşı- yorlar. "Artık duramazlar" denilen olaylar yaşanıyor. Partılerinde güçlerini kaybetmek şöyle dursun, dık- tatörlüklerıni pekiştıriyorlar. Türkeş ın ölümunden sonra yaratılan tabto sizi ürkütmüyor mu? Tarafsız göz- le görebilmekten vazgeçtik. Medyanın da ortak oldu- ğu bu putlaştırmaya ne dersıniz? Atatürk Orman Çıft- liği'nden bir parça daha kopanlıp anıtmezar yapılıyor. Bir de Türkeş'ın ölümü ile, kışiye bağlı kılınmış var- sayılan partisinin mirasının pay edilmesi kavgası var ki. ..Beğen beğendiğini. En temiz görünen veraset, padişahlık gibi baba- dan oğula geçebilecek olanı. Adaylar arasında, bun- ca kırlenmeden sonra kendi partisinin bile kimliğini bitirmiş ve Türkeş'in de yaptıklarından çok rahatsız olduğu bilinen Çiller'in etrafında toplanma var. Ya da Susurluk kahramanı!.. REFAHYOL ıktıdarının sürme- si uğruna dokunulmazlığı kaldırılmayan Ağar, önce ul- kücülerın başına geçecek. Sonra belki de MHP'nin önce seçim ortaklığı ile ikili bir aşamayla DYP'de en- mesıni gerçekleştirecek. Bir başka aday ise sonra- dan milliyetçilığine ümetçıliğı ağır basmış, Türkeş'in Türk-lslam sentezinde ağırlığı şeriata yöneltmiş ve Tür- keş'ten, MHP'den kopmuş, BBP Başkanı Yazıcıoğ- lu... Bır de başka adaylarla radikalleşecek bir MHP olasılığından söz edıliyor. Siz hıç Turkeş gıbı Türk mil- liyetçıliğıni ırkçılık olarak yorumlamış, iktidar nimet- lerinden bolca yarartandıklan, ideolojilerını devletin içi- ne soktuklan bır süreçte ancak sılahlı çatışmadan uzak durmayı seçmış bir liderin ölümünün bu ülke- de demokrası ve dengeler için çok ciddi bir risk, teh- like olabileceğını düşünebilir miydiniz? Boğazıçi'nden çıkmış bir güzel kadın, kendini la- ikliğin güvençesı olarak ilan etmiş bir kadın iktidarda iken cumhuriyete, rejime savaş ilan etmekte bir sa- kınca gormeyen Erbakan ve Refah'ın garantisini oluş- turuyor. Ve kadınlar, kadın kimliğine, insan olmaya ilişkin bütün değerlere ıhanet edıp kadınlann oyları- nı çalan kadın gerçeğine karşı, Meclis'e gidip kaybol- mayacak kadmları seçtirmek üzere yola çıkıyorlar. Kadın kimliğini kaybetmeden Meclis'e girebilecek 55 kadar kadının bile Meclıs'in havasını değiştirebileceğine, Meclis'e gırip kaybolmuş erkeklerın de kendüerini bulmalanna yarayabileceğıne inanıyorlar. Bakan Kutan, özelleştirmede 'şebeke' peşkeşine yanıt veremedi konuda bir fikrim yok' ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - 25 elektrik dağıtım şebekesinin 30 yıllığına devrine ilişkin ihale şartnamesıne göre, hükümet özelleştirme so- nucunda 1.3 milyar dolar peşin para alırken, aynı miktarda bir kaynağı da abone güvence paralannın devri gerekçesiyle şirket- lere gen ödeyecek. Ener- ji ve Tabii Kaynaklar Ba- kanı Recai Kutan. konu için "Bir fikrim yok" yanıtmı verirken, Enerji ve Tabii Kaynaklar Ba- kanlığı Mûsteşan Uğur Doğan, "Güvence para- ları o kadar da tutmu- yor. Ayrıca bizim bu yönde tam bir açıkla- mamız" yok değerlendir- mesiyle sorulan geçiştir- meye çalıştılar. 25 dağıtım şebekesi- nin 30 yıllığına devrine ilişkin ihalede dağıtılan şartnamelerde, bu işlet- melerin devri için yansı peşin olmaküzere 2.6 mil- yar dolar istendiği bildi- rildi. Ancak şartnamede yer alan bir diğer madde de. bugüne kadar bu da- ğıtım şebekeleri için abo- nelerden alınan yaklaşık 1.3 milyar dolarhk güven- ce paralannın bu şebe- kelerin işletmesini alacak şirkete verilmesini öngö- rüyor. Buna göre, hükü- met gelir elde etmek için 30 yıllığına işletme hak- kını de\Tedeceği elektrik dağıtım şebekeleri için alacağı 1.3 milyar dolar- lık peşinatı, devir sözleş- mesinin hemen ardından tekrar ödeyecek. Enerji Bakanı Kutan, gazetecilerin bu şartna- meyi anımsatması üzeri- ne , "Benim fikrim yok" dıyerek kaçamak yanıt verdi. Enerji Bakanlığı Mûsteşan Doğan da, so- ruyu, "Biz kamuoyuna bu yönde bir beyanat vermedik" diyerek ge- çiştirmeyeçalıştı. Doğan, hükmün şartnamede bu- lunduğunun anımsatılma- sı üzerine, "Tam bir ka- rar yok" diyerek ıddialan kabul etti. BUGUN 21.05 CANLI Celal Pir ve konukları/ Türkiye ekonomisini ve dünya borsalarını değerlendiriyor. N7V EKONOMİ DÜNYASI