Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 6 NİSAN 1997 PAZAR
HABERLER
• AVKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Içişlen Bakanı Meral
Akşener, Kütahya'ya yaptığı
gezi sırasında, "Avrupa'dan
bizi çıkarmak istiyorlar,
çtkaramayınca yakıyorlar"
şeklindeki sözlerinden çark
etti. Yazıh bir açıklama yapan
Akşener. "Konjşmarmn hiçbir
bölümünde, bazı basın yayın
organlannda ıleri sürüldüğü
gibi, Alman resmı
makamlannı ve bir bütün
olarak Alman halkını hedef
almadım" dedi.
Erbakan'dan
NATO açMaması
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Başbakan Necmettin
Erbakan, NATO'nun 48.
kuruluş yıldönütnü nedeniyle
yayımladığı mesajda, Avrupa
güvenhğinin eiddı bir tehditle
karşı karşıya bulunduğu zor
bir dönemde kurulan ittifakın,
geçmışte olduğu gibı bugün de
geniş kapsamlı ve güvenilir
ortak bir savunma sisteminın
temel taşını oluşturduğunu
belirtti.
Barolara
nispi temsil
• BURSA (Cumhuriyet) -
Adalet Bakanı Şe\ket Kazan.
anayasanın emrettıği temsılde
adalet ilkesine uyularak
barolarda 'nispi temsil'
sistemine geçıleceğini söyledi.
Bursa Barosu Başkanı Ali
Arabacı. Kazan'm sözünü
ettigi sistermn kadrolaşmaya
yol açacağına dikkat çekti.
'Antika
Talanı'nın galası
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Türk sinemasmın
ünlü oyuncusu Tank Akan'ın
"Antika Talanı" adlı fılminin
galası. Çankaya Köşkü'nde
Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel'in huzurunda
gerçekleştınldı. Fılmin
gösterimmden önce konuşan
başrol oyuncusu Tank Akan.
filmle antika talanına. "Artık
dur" demek ıstediklen ifade
etti. "Karun Hazinelen" ve
"Noel Baba Hazınesı" adlı ıkı
bölümden oluşan \e
yönetmenlığıni Yusuf
Kurçenh'nin yaptıgı filmin
öyküsü, gazeteci Ozgen
Acar'ınaraştMroalartrta
1
"*'
dayanıVbr. "
w
"
Sivil savunma
memunları
• A\KARA (Cumhuriyet
Bürosu) - fçişlen Bakanlığı
Memurlannın Nitelikkri ve
Atama Yönetmeliğinin Bazı
Maddelerinin Değiştirilmesi
Hakkında Yönetmelik. Resmi
Gazete'de yayımlandı Buna
göre. ihtiyaç duyulması
halinde. diğer kamu kurum ve
kuruluşlannda en az 10 yıl
hizmeti olup son 3 yılın sicil
notu ortalaması "iyi" olan 4
yıllık yükseköğrenim
mezunlan ıle tçışjeri Bakanlığı
merkez ve taşra teşkilatı
kadrolannda 10 yıl hizmeti
olup bunun en az iki yılını şef
kadrolannda calışarak
geçirmiş olan asgari 2 yıllık
yüksekokul mezunlan, naklen
atanabilecekler.
Bar sahibi
olduruldu
• İstanbul Haber Servisi -
Levent'te bulunan Arena
Bar'ın sahibi Bülent Öncü.
kimliği heniLz
belirlenemeyen bir kişi
tarafmdan silahh saldınya
uğradı. Dün gece saat
22.30'da meydana gelen
olayda başından yaralanan
Öncü, Amerikan
Hastanesi"ne kaldınldı.
Öncü tüm müdahalelere
karş.ın kurtanlamadı.
MHP'nin yeni genel başkanı 2 ay içinde yapılacak büyük kongrede belirlenecek
Iiderlik tarbşması başladıDÜRDAM: KOCAOĞLU
ANKARA-MHP'nin, "Başbuğ"
diye nitelendirilen 32 yıllık lideri
Alparslan Türkeş'in ölümünden
önce ipuçlannı veren genel başkan-
lık yanşımn çekişmeli geçeceği bil-
dirildi. MHP Tüzüğü gereği 2 ay
içinde yapılacak olan olağanüstü
kongrede yanşa girmesı beklenen
Türkeş'in Genel Başkan Yardımcı-
sı olan oğlu TuğrulTürkeş'in genel
başkanlığına kesin gözüyle bakıl-
raasının yanlış olacağı belirtildi.
Türkeş'in 80 yaşında ölümüyle
sarsılan ülkücülerin, genel başkan-
hk vanşında sert kavgalara girebi-
lecekleri siyasi kulislerde dile geti-
rilirken, diğer partilerin de bu pas-
tadan pay kapmak için çalışacağı
Cenaze
töreni
sahyaANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-MHP Genel Baş-
kanı Alparslan Türkeş'in
ölümü nedeniyle çok sayıda
ülkücü Ankara'ya geldi.
Türkeş'in cenazesinin bu-
lunduğu Bayındır Tıp Mer-
kezi önünde toplanan ülkü-
cüler, tekbir getirerek "si-
lah" üzerine yemin ettiler.
Türkeş'in cenazesinin salı
günü Kocatepe Camisı'nde
kılınacak öğle namazının
ardından Bakanlar Kurulu
kararıyla Atatürk Orman
Çiftliği içindeki devlet me-
zarlığında toprağa verilece-
ği bildirildi.
MHP Genel Başkanı
Türkeş'in ölümünün ardın-
dan Ankara'ya gelen binler-
ce ülkücü, gösteriler yaptı-
lar. Türkeş'in ölüm haberi-
nin, önceki gece televizyon-
larda altyazıyla duyurulma-
smın ardından Baymdjr Tıp
Merkezi'nin önüne bınken
ülkücü kalabalık. burada
Türkeş'in henüz yaşadığı
- yohifida-açıklümalar yapıl-
ması üzerine basına saldır-
dı. Ülkücü kalabalık. "Bö-
lücii basın. komünist basın".
"Yalan haberterdüzeltiJsin"
dıye slogan attılar. Bazı ka-
meramanlar tartaklanırken,
kasetlen de elinden alınma-
ya çalışıldı. Hastaneye gır-
meye çalışırken kargaşa ya-
ratan ülkücüler. zaman za-
man da birbırlerini yumnık-
ladılar.
RP'liDevlet Bakanı Gür-
can Dağdaş. eski Türk-lş
genel başkanlan ŞevketYü-
maz, Halil Tunç ıle işadamı
Emin Hattat da Bayındır
Tıp Merkezı'nı ziyaret etti-
ler. Bayındır Tıp Merkezı
Hastanesfnden 10 dokto-
run imzasıyla yayımlanan
ölüm raporunda. Türkeş'in
önceki gece 23.15'te kalp
ve solunum durması ile has-
taneye getınldığı vurgula-
narak 3.5 saatlık süre ıçm-
deki çabalara yarut alınama-
dığı kaydedildi. Tuğnıl
Türkeş'in de katılımıyla
gerçekleştirilen ve yaklaşık
1.5 saat süren MHP Baş-
kanlık Divanı toplantısında,
cenazenin 8 Nisan Salı gü-
nü kaldınlması kararlaştınl-
dı.
Türkeş'in cenazesinin
Kocatepe Camisi'nde kılı-
nacak öğle namazının ar-
dından Bakanlar Kurulu ka-
ranyla Atatürk Orman Çift-
liği içindeki devlet mezarlı-
ğrnda toprağa verileceği bil-
dirildi.
• Ülkü Ocaklan Genel Başkanı Azmi Karamahmutoğlu, "Bundan sonra hiç
kimse başbuğ olmayacak" dedi. Genel başkanlığa geçici olarak
Muhittin Çolak vekâlet edecek.
belirtildi. Türkeş'in ölümünün ar- başkanını seçecek. Genel başkanlık kişme, Türkeş'in yerini kimin ala-
dından dün Başkanlık Divam'nı
toplayan BBP'nin de, MHP tabanı-
ru çekmek için mücadele edeceği
savunuldu.
MHP Tüzüğü gereği, genel baş-
kanlığa geçici olarak yaklaşık 15
gün süreyle Genel Başkan Yardım-
cısı MuhittiııÇolak"ın vekâlet ede-
ceği bildirildi.
Tüzüğe göre, 15 gün içinde top-
lanacak olan Merkez Yürütme Ku-
rulu. kongTeye kadar genel başkan-
lığa vekâlet edecek kişiyi belirleye-
cek. 45 gün içinde de büyük kong-
re toplanarak MHP'nin yeni genel
yanşına katılmasına kesın gözüyle
bakılan Tuğnıl Türkeş'in zorlana-
cağı belirtildi.
MHP'de bir süredir ipuçlannı
gösteTen Iiderlik kavgası, Türkeş'in
ölümünün ilanı sırasında ılk işaret-
lerini verdi. Clkü Ocaklan Genel
Başkanı Azmi Karamahmutoğlu
ile parti yönetimi Türkeş'in ölüm
haberini yandaşlanna duyurmak
konusunda birbirlerinin önüne geç-
meye çalıştılar.
Bayındır Tıp Merkezi'nin önüne
biriken ülkücülere ölüm haberinin
verilmesi konusundaki bu gizli çe-
cağı konusunda kavga ve bölünme-
ler yaşanabileceğinin göstergesi
olarak değerlendirildi. Karamah-
mutoğlu, ülkücülere ilk haberi ve-
ren kişi olmayı başanrken, bu du-
yuruyu dikkate almayan MHP Ge-
nel Başkan Yardımcısı Koray Ay-
dın. ülkücüleri ikincı kez bir araya
toplayarak resmi ölüm habenni
açıkladı.
Karamahmutoğlu, dün de Bayın-
dır Tıp Merkezi önünde toplanan
ülkücülere hıtaben yaptığı konuş-
mada. "Bundan sonra hiç kimse
başbuğ olmayacakür" dedi.
Alparslan Türkeş'in Ölümünü duyan MHP'liler, liderleri için dua ettiler. (Fotoğraf: AA)
ANAP Genel Başkanı Mesut Yü-
maz da, Türkeş'in ölümünün siya-
si etkisinin ne olacağına ılişkin bir
soru üzerine, bunu bugünden de-
ğerlendirmenin mümkün olamadı-
ğını söyledi.
Türkeş'in kurduğu ve lideri oldu-
ğu MHP'nin mensuplannın acılı
günler geçtikten sonrabir değerlen-
dirme yapacaklannı belirten Yıl-
maz, "Inânıyorum ki bu konuda en
doğru karan vereceklerdir. Sayın
Türkeş'inen büyük vasiyeti herhal-
de Türkiye'nin bûtünlüğü kadar is-
tikrannın da konınması\dı. Parti-
sinin mensuplannın bu vasiyete uy-
gun karar \ereceklerine inanıyo-
rum" dedi.
DYP'deki ülkücülerden Gazian-
tep Millenekili Ayvaz Gökdemir,
Cumhuriyet'in sorusu üzeri-
ne. ölüm sırasında genel baş-
kanlığı konuşmanın doğru ol-
mayacağım, her şeyin tüzük
çerçevesınde çözüleceğinı
söyledi. Kulislerde dıle geti-
rilen genel başkan adaylan
arasında genel başkan yar-
dımcılanndan Devlet Bahçdi
ile Susurluk skandalımn oda-
ğına oturan isimlerden, Meh-
met Ağar da yer aldt.
Genel Başkan Yardımcısı
Muharrem Şemsek de lider
adaylan arasında sayılırken,
olağanüstü kongreye kadar
çok şeyin değişebileceğı ve
yeni isimlenn ortaya çıkabile-
ceği kaydedildi.
Türkeş'in ölümünün ar-
dından, ülkücülerin yeni li-
deri olabilecekler arasında
sayılan BBP Genel Başkanı
Muhsin Vazıcıoğlu. "Yapıl-
ması gereken, bütün ülkü-
daşlann öncelikle cenazede
en iyi şekilde buluşmalan"
dedi. Yazıcıoğlu, Tabanla-
n yaklaşık olarak aynı olan
partiler olarak ilerive dönük
bir misyonunuzolabilir mi?"
sorusuna, "Benim, 1970'ler-
den beri var olan misyonum
sürmektedir" yanıtıyla Ii-
derlik için mesaj verdi.
Türkes 'inyasanu çalkantıhıriaclolııtSTANBUL/ANKA-RA-Tütlc siyasal yaşamında
siyasi kimliği üzerinde görüş birliği sağlanamayan
en tartışmalı şahsiyet olan Alparslan Türkeş. dün-
yada denn çalkantılann olduğu 1917 yılında Lef-
koşa'da doğdu. Asıl adı Hüseyin Feyzullah olan
Türkeş'e Alparslan adı ortaokul ögretmeni tarafin-
dan verildi.
Türkeş ailesı 1933 yılında Istanbul'a göç etti.
Aynı yıl oğul Alparslan, Kuleli Askeri Lisesi'ne
girdi. Kuleli'den sonra Kara Harp Okulu'nu biti-
ren Teğmen Türkeş, 1940 yılında Muzaffer Ha-
nım'la ilk evliliğini yaptı.
Yüzbaşı Türkeş'in de içinde bulunduğu ırkçı
Turancı ekip, tkinci Dünya Savaşı yıllannda Al-
manya'nın yanında savaşa gırilmesinden yanaydı.
O dönemin Türkçü ideoloğu NihalAtsız'ın etkisiy-
le Turancı görüşleri benimsedığı bilinen Alparslan
Türkeş, 1944'te 'Turancıhk' davası sanıklan ara-
sında yer aldı ve gözaltına alınarak sorgulandı.
Türkeş"e faşist damgası da ılk kez bu yıllarda vu-
ruldu. Edebıyat tanhimızın ünlülennden FalihRıf-
kı Atay, yazılannda Türkeş ve arkadaşlan için
"Hiüer ha> ranı ve faşist" ifadesi kullandı. Türkeş.
Turancılık davasında 1 yıl tutuklu kaldıktan sonra
serbest bırakıldı. Mahkemenin 9 ay hapıs cezası ise
daha sonra Yargıtay'ca bozulunca Yüzbaşı Tür-
keş, 1947 yılında eğitim amacıyla Amerika'ya
gönderildı. Türkeş. 1959'da kısa bir süre Alman-
ya'daki Atom ve Nükleer Okulu'na devam etti.
Amerika dönüşünde girdiği Harp Akademi-
si'nden 1954 yılında kurmay binbaşı olarak mezun
olan Türkeş, 1959 yılında askeri kariyerinin son
rütbesi albaylığa terfı etti.
DP hükürnetini deviren 1960 askeri darbesinin
kurmay kadrosunda bulunan Albay Türkeş, 27 ma-
yıs sabahı radyodan Türk Sılahlı Kuvvetleri'nin
yönetime el koyduğunu duyurdu. Türkeş, MBK
içinde, iktidann bir süre sonra sivillere de\Tedil-
mesıne karşı çıkan grup içinde yer aldı. Bu neden-
le, 27 Mayıs darbesinin önderi Cemal Gürsel'in
emriyle, siyasal tarihimizde sonradan '14'ler' ola-
yı olarak anılacak bİT operasyonla Alparslan Tür-
keş'in de aralannda bulunduğu 14 MBK üyesi
emeklf olildr.Türkerde-Yeni Delhi Büyiikelçili-
ği'ne danışman olarak gönderildi. Türkeş, üç yıl
aradan sonra, Şubat 1963'te Türkiye"ye döndü; ay-
nı yıl AlbayTalat Aydemir liderliğindeki darbe gi-
rişiminin içmde olmakla suçlanarak bir süre tu-
tuklandı. daha sonra beraat etti.
Türkeş'in sivil sıyaset yaşamı 1965 yılında gir-
diği Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi (CKMP)
üyeliğıyle başladı. Aynı yıl CKMP'nin Genel Baş-
kanlığı'nagetirilenTürkeş, AdanaMillenekili ola-
rak parlamentoya ilk adımını attı. 1969"da ıse
CKMP'nin adını, sonraki yıllarda adıyla birlikte
anılacak Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) olarak
değiştirdi. Değışiklikleri partinin programma da
yansıttı.
Siyasal amaçlı şiddet olaylannın tırmanışa geç-
tiği 1970'li yıllarda MHP adı, bu şiddetin bir par-
çası. etkin bir tarafı oldu. MHP'nin komando kam-
pı adı verilen kamplarda sempatızan gençlere si-
lahlı eğitim verildiği iddialan yıllarcatartışıldı. Si-
yasal partiden çok askeri bir örgüt özelliği sergi-
leyen MHP'lıler liderlerine Başbuğ adıyla hitapet-
meye başladı. Parti üyesi veya sempatizan gençler
ıse komando olarak anıldı. Siyasal şiddet, 1970-80
yıllan arasında toplam 5 bin yurttaşımızın yaşamı-
na mal oldu.
MHP bu dönemde Süleyman Dcmirel başkanlı-
ğında kurulan bırincı ve ikıncı Miüiyetçi Cephe
hükümetlerinde koalısyon ortağı. Türkeş de Baş-
bakan Yardımcısı olarak göre\ aldı. Çok sayıda
MHP Gençlik Kollan üyesi ve Ülkü Ocaklan yö-
netici ve üyesi siyasal cınayetlerin sanığı olarak gö-
zaltına aluııp yargılandı ve çeşitlı cezalara çaptı-
nldı. 1970'li yıllann sonuna doğru ülke genelinde
tırmanan faşist-terörist saldınlarda katledilenler
arasında Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetme-
ni Abdi tpekçi, DİSK Genel Başkanı Kemal Türk-
ler, üniversite öğretim üyeleri Ca\itOrhan Tüten-
şl, Cmit Doğanay. Bedrertin Cömertsavcı Doğan
OzAdana Emnıyet Müdürü Ce\-at Yurdakul gibı
çok sayıda aydın-demokrat kimliklı kışıler de var-
dı. Aydın cinayetlerinin ipuçlan hep MHP ve Ül-
kü Ocaklanna uzandı. Türkeş. 12 Eylül sonrası
açıtan'MHP davasında Kemâl Türkler ve Cevât
Yurdakul cınayetlerini azmettirmekle suçlandı.
Abdı İpekçi'nın katili Mehmet Afi Ağca'nın ülkü-
cülerle ilişkisi kanıtlandı. Bahçeliev ler katliamının
sanığı olarak mahkemede idam cezasına çarptın-
lan, ancak Askeri Yargıtay Daıreler Kurulu'nda
beraat ettirilen tbrahlm Çiftçi. tahliyesinden son-
ra MHP Yönetim Kurulu üyeliğine getirildi. Su-
surluk skandalı kahramanlanndan, Ankara Bahçe-
lievler katham sanığıAbdullah Çath ıse 1980 ön-
cesi Ankara Ülkücü Gençlik Derneğı başkanıydı.
Tûrkeşvel2Eylûl
Türkeş 12 Eylül darbesini önceden haber ala-
rak ilk günler saklandı, sonra teslim oldu. MHP
Genel Merkezı'nde yapılan aramada silahlann ya-
nı sıra askeri savcı ve yargıçlara ilişkin değCTİen-
dırmeler. Denız Kuvvetlen Komutanlığı'na Ora-
miral ArifAkdoğan' ın yerine Nejat Serim'in atan-
masına ılışkın yazı ve Antalya Havaalanfndaki
personel ile MİTgörevlilerineaitdeğerlendirmeleT
tartışmalar yarattı. Ankara Sıkıyönetim Mah-
kemesi'nin MHP hakkında açtığı davada Türkeş ve
arkadaşlan TCK'nin 146' 1. maddesi gereğince
idamla yargılandı, sonra bu madde değiştirilerek
TCK'nin 313. maddesinde belirtilen "Siyast bir
görüşten kaynaklanan amaçla cürüm işlemek için
teşekkül meydana getirmek"suçlannı düzenleyen
maddeye dönüştürüldü. Mahkeme, Türkeş'i suçlu
bularak 11 yıl ağır hapisle cezalandırdı. Ancak bu
ceza Yargıtay'ın zamanaşımı nedeniyle davayı
düşürmesi üzenne uygulanamadı.
1987'de, MHP'nin devamı niteliğindeki Mıl-
lıyetçi Çalışma Partisi'nin liderliğini devraldı.
1991 genel seçimlerinde Yozgat Milletvekili o-
larak yeniden parlamentoya döndü. Kapatılan par-
tılerin yeniden açılmasına izin verilmesınden son-
ra MÇP'yı kapatarak MHP ısmini yeniden canlan-
dıran Türkeş, 1995 seçimlerinde barajı aşamayarak
parlamento dışında kaldı. tki evliliğinden 7 çocuk
babası olan Türkeş'in siyasal kimliği ve eylemleri
ölümünden yıllar sonra da tartışılmaya devam
edilecek.
ŞfFIfLNOKTASII ORAL ÇALIŞLAR e-mail: [email protected]
MIKRO
1981 Martı'nda Mamak As-
keri Cezaevi'nden bir grup si-
yasi tutukluyla birlikte Harp
Okulu yakınlarındaki Merkez
Komutanlığı tutukevine nakle-
dilmiştik. Ordu Dil ve İstihba-
rat Okulu, 12 Eylül askeri dar-
besinden sonra tutukevine
dönüştürülmüştü.
Bir bahar sabahı getirildiği-
miz bu tutukevinde MHP lide-
ri Alparslan Türkeş ve MSP
lideri Necmettin Erbakan, di-
ğer milletvekili arkadaşlarıyla
birlikte kalıyorlardı. Türkeş'i bu
tutukevinde yakından tanıdım.
Bir buçuk yıla yakın süre birlik-
te tutuklu kaldık. Biz 1982
Temmuzu'ndatahliyeedildiği-
mtzde Türkeş, cezaevinde ka-
lan birkaç MHP'liden birisiydi.
12 Eylül darbesi gerçekleş-
tirildiğinde genel yayın yönet-
menliğini yaptığım Aydınlık ga-
zetesiyle Alparslan Türkeş
mahkemeliktı. MHP ve Türkeş
hakkında yaptığımız yayınlar
Türkeş'le Cezaevi Günlerimiz
nedeniyle Türkeş, Aydınlık
hakkında çok sayıda tazminat
davası açmış, şikâyette bulun-
muştu.
•••
12 Eylül öncesini hatırlayan-
lar bilir. Darbe öncesi Türkiye,
tam bir cehenneme dönmüş-
tü. Ülkücüler, biryandan Abdi
Ipekçi'nin, Cavrt Orhan Tü-
tengil ın, Doğan Öz'ün öldü-
rülmesi gibi büyük cinayetlere
imza atıyorlar, güçlü oldukları
yerlerdetam birterörestiriyor-
lardı. Solcu gruplar da buna
karşılık verince ok yaydan çık-
mıştı.
Bu koşulların hemen ardın-
dan birbirinin can düşmanı
olan solcu ve ülkücü gruplar
cezaevlerine dolduruldular.
Darbecilerin "kanştır banştır"
mantığıyla aynı koğuşlarda
birlikte yaşamaya başladılar.
Türkeş'le ve diğer MHP'lilerle
işte bu koşullarda cezaevinde
bir araya geldik.
Alparslan Türkeş'le bir bu-
çuk yıl boyunca uzun sohbet-
ler ettik. Aydınlık hakkında aç-
tığı davalardan vazgeçtiğini yi-
ne bu sohbetlerimiz sırasında
söyledi. Havalandırmada sa-
atler süren voltalan birlikte at-
tık. Bu yürüyüş ve sohbetleri-
mize zaman zaman Bülent
Ecevit, zaman zaman döne-
min MHP'nin önde gelen isim-
lerinden Yaşar Okuyan, Na-
mık Kemal Zeybek katıldı.
Cezaevi voltalannın tiryakile-
rinden birisi de gazeteci llha-
mi Soysal dı.
Türkeş'le bu uzun sohbet-
lerimizi, o zaman günü günü-
ne not etmiştım. Cezaevinden
çıktıktan sonra, bu notları kitap
haline getirdim. Türkeş'in
ölüm haberini alınca "Liderler
Hapishanesi" kitabımı önüme
koydum. Onunla yaptığımız
sohbetleri yeniden gözden ge-
çirdim.
Oğlu Tuğrul Türkeş'in ni-
şanlandığı geceyle ilgili şunla-
n not etmişim: "Ecevit'in tu~
tuklandığının ertesi günüydü.
Türkeş, akşam üzeri pencere
kenanna oturmuş dalgın dal-
gın dışanyı seyrediyordu. B-
BC haberierini radyodan bir-
likte dinlemiştik. Türkeş üzgün
ve kınk birsesle, 'Oral Bey yu-
muşamagerekirken, baksanı-
za Ecevit'i de tutukladılar. Ben
de çok sıkılıyorum. Bu akşam
oğlum nişanlanıyor. Tek oğlu-
mun nişanında bulunamıyo-
rum. inanın kalbim sıkışıyor.'
'Tuğrul, tek oğlunuz mu' diye
sordum. 'Yeni hanımdan da
bir küçük oğlum var. Nişanla-
nan oğlum, beşinci çocuğum,
4 kızdan sonra oldu. Aslında
kız olmuş, oğlan olmuş benim
için fark etmez. Rahmetlı eşi-
me hep onu söylerdim. Üzül-
me ben kızlardan memnunum
derdim...Oğluma hamile kal-
dığında 1954 yılıydı'..." Tür-
keş, oğluyla ilgili anılannı sıkın-
tılannı dile getirerek bitirmıştı.
•••
Türkeş'le cezaevinden çık-
tıktan sonra hiç görüşme ola-
nağımız olmadı. Onun cezaevi
günlerini yeniden düşünüyo-
rum. ilk iddianamelerinin açık-
lanması ve idamlannın isten-
mesi, içeride bir panik havası
yaratmıştı.
Parti yönetimindeki ilk ayn-
lıklar da o zaman ortaya çık-
mıştı. Partinin önde gelen bir
çok ismi cezaevinde Türkeş'i
terk etmişlerdi.
12 Eylül'den sonra, devletin
MHP'lileri hapse atması, bazı
ülkücülerin işkencelerden ge-
çirilmesi, açılan davalar, süren
yargılamalar, ülkücülere büyük
darbe indirmişti. Türkeş, 5 yı-
la yakın bir süre hapiste yattı.
Tahliye olduğunda artık eski
gücünde görünmüyordu.
Ancak Güneydoğu'da baş-
layan savaş ve bu savaş nede-
niyle yükselen milliyetçi kaba-
rış, Türkeş'i yeniden güçlen-
dirdi. Kürt sorunundaki sert tu-
tumu, onun milliyetçi rüzgâr-
dan etkilenen çevrelerde pres-
tijini arttırdı.
Türkeş, Türkiye'de anti-ko-
münizmin, 'Soğuk savaş' dö-
nemi kamplaşmasının ve aşırı
milliyetçiliğin en etkili isimle-
rinden birisiydi.
Türkeş, son 40 yilımıza
damgasını vuran bir politikacı
kuşağının en uçtaki temsil-
cisiydi. Ölümüyle, belkı de bir
dönem sona eriyor.
DINÇ TAYANÇ
İş Başa Düştü ;
Yahu, ne "ferasetsiz" birtoplumuz! Hatta "kö-
tü niyetli" olduğumuz bile söylenebilir! Aylardır
tutturmuş bir Susurluk'tur gidiyoruz!
Neymiş? Susurluk'ta bir kaza olmuş da; ka-
zada hurdaya dönen otonun içinde bir korucu-
başı MV, bir emniyet müdürü ve bir olmadık suç-
lardan yok yere aranan "kahraman" faşist var-
mış da; kahramanın, kuşkusuz alçak gönüllülü-
ğünden gizlemek istediği için, asıl adına değil de
başka bir ada düzenlenmiş kimlikler çıkmış da;
kimliklerin ve de silah ruhsatlarının altında em-
niyet genel müdürlüğü, sonradan vali, sonradan
MV ve de adalet ve içişleri bakanlıkları yapmış
"muhterem" bir zatın imzası varmış da; üstüne
üsttük otoda bulunan silahlara "kalk gidelim"
yapılmış da; kazadan hemen sonra yolun orta-
sına dökülen bir çanta "sırra kadem basmış"
da; işin ucu devletin içindeki çetelere vanyormuş
da...
N'olmuş yani?
Hiç! Art niyet olmayagörsün insanda; öküz al-
tında buzağı anyorlar aylardır!
Kimsenin de aklına bu "zevat-ı muhtere-
me"nin "hayırlı" işler için bir arada olabileceği-
ni düşünmek bile gelmiyor! Ya adamcağızlar
devlet adına yeni bir kahramanlık için gidiyorlar
idiyse?
Gene kimsenin aklına, otonun içindeki saygı^
değer MV ile polisın aslında bir dolu suçtan ara-
nan, ama kahraman olduğu için de "devlet işle~
rinde" kullanılan faşoyu, hem de silahlarıyla bir-
likte güvenlik güçlerine teslim etmek için yanla-
nna kattıkları da gelmiyor!
'! > \
Kötü niyetlilik işte!
; ni
)
Peki, n'apılıyor?
Cumhurbaşkanı "kükrüyor"; TBMM hemen
bir araştır"M/A" komısyonu kuruyor; iktidar orr
taklannın küçüğü, kahramanın kahramanlığını
derin tarihsel bilgisinden "hamaset" örnekleriy-
le haykırıyor; ana muhalefet lideri, nedeni de,
kanıtları da kendinde "saklı" bir yumruk yiyip
açıyor ağzını yumuyor gözünü...
Ya iktidann büyük ortağı? O, hiç konuşmuyori
Konuşmadığı için de işgüzar bir savcKtft h û l f
ladığı fezlekeye "muttali" olmuyor. Oimciyıricsf,
fezlekeyi okuyup anlama ve gereğini yerine ge^-
tirme "zahmetine" katlanmıyor. Katlanmayınca,
atıyor çekmecesine ve yatıyor üstüne...
Yavru muhalefetteki "so/"(!) partilerin küçüğü
"ooo piti miti karamela sepeti" dercesine bir
şeyler geveliyor; büyüğünün anlı şanlı lideri o
günden bu yana, partisinden MV kovmakla uğ-
raştığından ve danışmadan ağzını açamadığ<
kancığının faks mesajıyla ilçe kongresi iptalleri
ya da telefona çıkmadı diye ilçe örgütü defleme-
lerinin bitmesini beklediğinden ve de "belki mû-
minler alınır ile milliyetçiler alınır" diye kaygılan;
dığından "omerfa"ya bağlı kalıyor! •
Eeee, büyükler böyle yapınca, halka da "glu
glu dansı"ve de "murn söndü" yapmak kalıyor!!!
Anlayana sivrisinek saz, anlamayanlara ışık
düdükaz! • .
Yasak savarcasına ve savsaklaya savsaklaya
yürütülüp de "rapor" verilen komisyonlara; yar-
gının, iki "şaibeli" MV'nin dokunulmazlıklannın
kaldırılmasına ilişkin fezlekesini TBMM'ye yolla7
mayan başbakana; "yolla şunu" diye bastırama-
yanTBMM Başkanı'na; "tescilli"faşolan kahra-
man ilan eden ağzından çıkanı kulağı duymaz
başbakan yardımcısı ve de dışişleri bakanına;
halkı alaya alıp barış dolu eylemlere söven bar
kanlara; siyasal çıkarları ve oy hesaplan yüzün-
den kısırlaşmış muhalefet liderlerine ve bizleri bu
hak etmediğimizyasam düzeyine mahkûm eden
düzene "İSYAN EDİYORUM"\ :
Tüm pislikleri temizlemek ve aydınlık Türki-
ye'yi kurmak için, hertürlü "/oşfc/rf/c/Wc"tehlike-
sine karşın, 1 DAKİKA KARANLIK eylemini sür-
dürmekte de "ISRAR EDİYORUM"\
Ana fikir Ulusal Kurtuluş Savaşı hâlâ sürüyori
Ana fikrin ana fikri: Dış düşmanlan yenip top-
raklanndan kovan halk, içteki uşaklarının üste-
sinden haydi haydi gelecektir!
ÇAĞDAŞ YAYINLARI
ORALÇALIŞLAR
LİDERLER
HAPİSHANESİ
I LİDERLER
İ HAPİSHANESİ
5 ürtl trtrtn«aı*»»ıitt«n«i»WK(
: 9.
450.000 T L (KDV dahıl}