Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
6 NlScAN 1997 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 15
KUŞBAKIŞI MEMET BAYDUR
Pierrette evleniyor, şalıitleıiJaponPicasso yu bilirsiniz. Peki, Toroonori
Tsunmakj'v i bılıjor musunuz? Hayır
efendirr. ressam fîlan değil Tomonori
Tsururraki Japon bir emlakçı Adamm
önemi rereden gelıyor peki?
Picasso "Mavi Dönem*inın sonuna doğru,
1905 yı'ında bir baseser daha yaratıyor.
Tabloiıuı adı "Pierrette'in NikâhıJ" Tablo
hemen hiç sergılenmıyor, pek az insan
tarafın<iın görülüyor ama varlıgı ve değeri
çok iyi bılınıyor. Öyle ki Pablo
Picasso'nun 1892 ile 1906 arasında
yaptığı yüzlerce yapıtın içinde en önemli,
en değerli, en ilginç tablolardan biri olarak
yerini aliyor. Birinci Dünya Savaşı
geçiyor. Picasso'nun sanatı çok başka
biçimlerde ve uzamlarda evTİliyor. tkinci
Dünya Savaşı gelıyor ve o da
geçiyor. Bütün kötü
günlerîn gelıp
geçmesı gibi.
lkinci Dünya
Savaşı'ndan
sonra
duman
dağılıp ortalık biraz olsun durulunca
bakıyorlar "Pierrette'in Nikâhı" adlı
Picasso tablosu ortada yok. Üç beş yıl
daha geçiyor, tablo ortaya çıkmıyor ve
herkes tablonun savaş esnasında yok
olduğuna inanıyor. Savaşın bıtimınden
kırk üç yıl sonra. 1988 yılında, henüz
Tomonori Tsurumaki ismi ortahkta
yokken. bir zat daha zuhur ediyor: Fredrik
Roos. Isveçli bir işadamı. Sayın Bay Roos,
1988 yıhnda hayatta olan hiçbir sanat
tarihçisinin. resim eleştirmeninin,
akedemisyenin görmediği bubaşeserin
kendi ev ınde olduğunu açıklıyor. O yıla
kadar bu tablonun (bir iki sıyah-beyaz
fotoğrafı dışında) göreni bileni yok.
Fredrik Roos,
Isveç
sosyetesınin zengin ve "nordik'*
üyelerinden biri. "Pierrette'iıı NikâhTnı
1986 yılında Bernard de Sariac'ın
kuzeninden satm almış. Bernard de Sariac,
Picasso'nun avukatı. Avukat ölünce. kuzen
resmi Isveçli işadamına satıyor. O güne
kadar Picasso'nun bu enfes tablosu
avukatın evınde bir dolabın arkasında asılı
durmuş kırk yıl!
•
Isveçli. tabloyu evine asıp bakmayı filan
düşünmüyor. Satmayı düşünüyor. 1988,
Picasso tablo fiyatlannın doruğa
tırmandığı yılmış. Roos. Picasso'yu açık
arttırmayla satacak. ama önüne yüksek bir
engel çıİayor. Fransa Ihracat Kanunlan,
kültür hazınelennin ülke dışma çıkmasına
izin vermıyor. "Pierrette'in Nikâhı" ülke
içinde kalmak şartıyia satılabilir. ama o
zaman Amerika'dan Japonya'ya kadar
zengın müştenlen kaybediyorsunuz.
Kapıtalizmde üçkâğıt mı ararsınız?
"Başanb genç tsadamı" Fredrik Roos,
Fransa dışında bir verlerde. Picasso'nun
aynı döneme (Mavi Dönem) ait bir
başka tablosunu satın alıp (bu tablonun
adı La Celestine) Paris'tekı Picasso
Müzesi'ne armağan ediyor. Bu
jestinın karşıhğında ise Pierrette'in
Nikâhı adlı Picasso tablosunu Fransa
dışında satmak hakkmı ya da iznini
alıyor Fransız yönetıminden. Bir yıl
önce (1987 yıhnda) Van Gogh'un
Günebakanlar adlı tablosunu yaklaşık
40 milyon dolar ödeyıp almış
Japonlar ve dünyanın gözünden uzak
bir kasaya kapatmışlar. tsveçli işadamı
ile Fransız sanat pazarlayıcı
arkadaşının gözleri Japonlarda.
Pierrette'in Nikâhı'nı 50 milyon dolar
gibı -anasının nikâhı" bir para karşılığı
Japonlara satmak istiyorlar.
•
Tabloyu 52 milyon dolar venp Tsurumaki
satın alıyor. Kimdır bu adam yahu?
Japonyalı biryenı zengın. 16 yaşmda
okuldan kovulmuş. Tilt ve langırt
salonlannda, kerhanelerde ve ihale-emlak
işlerinde sivnlmiş. Atlan var yanşan.
1980'li yıllarda borsada ve emlak işlerinde
inanılmaz paralar kazanmış. para
kazanınca kimileri gibi "saygıdeğerBk'"
kazanma peşıne düşmüş bir ademoğlu.
Bizimkilenn Japonya şubesi gibi! Bizde
cebi para gören ha babam Şeker Ahmet
Paşa, Halil Paşa satın almaya başlar ya,
Japon'un bu ressamlardan haben olmadığı
içın ne yapsm? O da Picasso, Van Gogh
filan gıbı garibanlann resimlerinı
topluyor! Tsurumaki, memleketinde
sevilen bir insan. Otuz bin dolar bahşiş
verdiği biliniyor. Gittiği gece kulüplennde
bütün masalann hesabmı ödemek gibi
görgüsüzlükleri var. Resım sergv^de
"atyanşlannıîanötüjübaşlamış. At
resimleri toplaniaya başlamış. Burada
bızım kabzımallardan aynlıyor biraz.
Bir yanş alanı var. Orada "dünya çapında"
bir sanat müzesi kurmayı düşlüyor. Obür
sonradan görme Japon zengınlen, kâr
etmek için resim alıyorlar. Tsurumaki
satın aldığı resimleri insanlarla paylaşmak.
onlan sergilemek amacmda.
Japonlar bu yıllarda Avrupa resminin
Izlenimci başeserlerini ve modera
başyapitlan ha babam satın alıyorlar. Van
Gogh'lar, Renoir'lar, de Kooning'ler,
ChagaU'ler, Vuıllard'lar. Lichtenstein'lar
ve KJee'ler ve benzeri bir çok büyük
ustanın yapıtı sürekli paketlenip
Japonya'ya doğru yola çıkıyor
Hemen her şeye sahıp olan bu yeni
zenginlenn, milyonlarca dolan elden
çıkanp "sanat eseri" sahibi olma
tutkulannın kaynağı nedir peki? Parayı ve
mülkü aşan bir şey: Saygıdeğer olma
tutkusu. Öyle ya. bankada beşyüz milyon
dolannız. bınlerce hektar toprağmız.
kentleriniz. köylenniz, bankalannız,
altınlannız olabilir. Ama bir Modigliani,
iki Picasso araya katarsanız; parayla
toplamış Avrupa'dan. Çoğunu da irili
ufaklı kazançlar karşılığında hemen satmış
başkalanna. Alınan borçla, kısa zamanda
"Pierrette'in Nikâhı"na ait bakiye borç
ödenıyor ve Picasso'nun tablosu Güney
Japonya'daki bır dağ köyüne taşınıyor.
Yanş alanı cıvannda bir depoya
yerleştıriliyor. At değil araba yanşı. O dağ
köyü hem çok rutubetli. hem de ısı sıfınn
altında yirmı derece civannda. Deponun
ısıtıcılan, kat kaloriferi (!) havalandırma
tesisati var tabii. Resmin donmaması
gerekiyor. Yalnız ne var ki, dağbaşındaki o
depoda nem ve soğuk yanı sıra.. fareler ve
sıçanlar da var. Deponun yanı başında
açılan yanş pistinde bütün gün ha babam
dönen yanş arabalannın getirdiği
titreşimler sallayıp sarsıyor resmi. Bütün
bunlar. Yeni Dünya Düzeni'ne ait bir
insanın duyup göreceği şeyler değil
elbette. Önemli olan resım değil. resmin
piyasa değeri. Tsurumaki yanş pistiyle,
yanş pistinin yanı başındaki özel müzesini
aynı gün açıyor. Japonya'da ne kadar
Pıcasso 1905 yılında bir başeser daha yaratıyor:
"Pierette'nin Nikâhı". Tabloyu yıllar sonra 52 milyon dolar
veripTsurumaki alıyor... 1991 yılından beri tablonun Japonya'da
bir kasada durduğu biliniyor. Picasso bu resmi Japon bankerler
ıçin mi yaptı, ınsanlar baksın, düşünsün diye mi?
ılgılenmedığinı ıddıa eden bir başka öbek
insanın da ilgisıni çekebilirsiniz.Oysa
kapitalizm. mantığı ıcabı, bu hoşluklara
pabuç bırakmaz Orneğın bir Japon şirketi,
12 milyon dolar ödeyıp bır Modigliani
alırsa, hemen ardından bu tablonun hisse
senetlerini yüzbin dolarlık parçalar halinde
satar ve kasasındaki Modigliani bır anda
bin sahipti bır arsa durumuna ındirgenir.
Beş yıl sonra aynı tablo otuzbeş milyon
dolara satıldığı zaman, hisse sahipleri hıç
görmediklen bir sanat eseri üzerinden
büyük bir kâra geçip bayram edeceklerdir.
Modigliani'nin tablosu ise bir kasadan
öbür kasaya taşınacak. gün ışığına
çıkmayacaktır. Yeni Dünya Düzeni böyle
emreder ve bu duruma canınız sıkılıyorsa.
sosyalist bır dinozor- dangalak etıketı de
alnınıza yapıştınlır çabukça. Bunlar olup
biterken, 1990 yılında bir başka Japon
işadamı. Bay Saito 83 milyon dolar sayıp
Van Gogh'un "Doktor Gachet'in Portresi"
adlı resmini satın alıyor. İki gece sonra
aynı adam 78 milyon dolar daha sayıp bir
Renoir'ı da Japonya"daki kasasına
götürüyor. "Pierrette'in Nikâhı"nı satın
alan Tsurumaki. tablonun fıyatı olan ellı
küsur milyon dolann yirmi mılyonunu
ödeyemiyor. Bir şirketten borç alıyor . ı
Şirket hem para tıcaretı yapıyor, hem
sigorta işlen. O şırketin sahibi de o güne
kadar 300 milyon dolarlık değerli resim
Yapı Kredi Kültür Merkezi Sermet Çifter Kütüphanesi'nde arşiv sergisi ve bir kitapla
Cemal Reşit Rey gündeme geliyorKültür Servisi-Yapı Kredi Kül-
tür AŞ, ilkbaharla birlikte müzik
etkinlıklerine ağırlık veriyor. Evin
Hyasoglunun yazdığı "Müzikten
İbaret Bir Dünyada Gerintiler"
başlıklı Cemal Reşit Rey kitabı
pıyasaya çıkarken, Fatma Tü-
re'nin düzenledıği "Bir L'sta Bir
Dünya" sergilerinın sekızıncısı de
ılk kez bır müzikçiye, Cemal Re-
şit Rej'e aynldı.
Aynı zamanda müzede de bir
müzik aletleri sergisi düzenleni-
yor. 9 nisan -14 haziran arasında
saat 10.00'dan 17.00'ye kadar
açık tutulacak sergide Cemal Re-
şit'in bugüne dek hiçbiryerde ser-
gilenmemış eşyası günyüzüne çı-
kacak. Yaşamöyküsünü anlatan
fotoğraflan. mektuplan. el yazıia-
rı, özgün nota yazılan, ağabeji
Ekrem Reşit ile birlikte hazırla-
dıklan operetlerinın özgün eskiz-
leri, ödüllen, bagetı. metronomla-
n, Kuranıkerim'i ve kişisel eşya-
sından örnekler sunulacak. Ayn-
ca yurtiçi ve yurtdışı konser afiş-
leri, operet afışleri, program ki-
tapçıklan, davetiyelen ile Sultan
Abdülmecit'ın çızdıği Cemal Re-
şit karikatürü de sergılenıyor.
Evin llyasoğlu kitabının önsö-
zünde şöyle diyor: "Biyografiler
aslında çah k kaşlı kitaplardır. O> -
sa Cemal Reşit Be> gibi bir sanat-
çının biyografisini kah kurallara
bağü. soğuk bir çerçeve içinde dü-
şünemezdim. Bu nedenle biraz da
öykücülük süslemelcri kullanarak
onu kitabımın kahramanıyaptım.
Ancak kahramanıma bir methiye
yazmak, övgüler yağdırmak de-
ğildi amacım. Onun gercek ile düş-
lcm arasındaki kişiliğini, Osman-
h İmparatorluğu'ndan Cumhuri-
yet'e geçişin bir simgesi olarak
içinde yaşadığı zamam ve çevresi-
ni inceiemeye çaiıştım. Biryandan
da yirminci yüzyılın ilk yülann-
dan başlayarak, çağuı getirdiği sa-
natsalvesiyasal olaylann ışığında,
dünya sanatçısı Cemal Reşit Rey'i
tanımış oldum. Cemal Rey, geniş
bir zaman diliminin derin kül-
türünü taşıyan aile yapısı, bü-
yük konaklar, kalabahk hizmet-
İiler, görkemli yaşam biçimi. ge-
leneğine ve külrürüne saygisı ile
Cumhurivet öncesini Cumhu-
riyet sonrasına taşımış. çocuk-
luğunu \e ilkgençliğini geçirdi-
ği Fransa ve Isviçre'deki Avru-
pai değerleri Osmanlı renkle-
riyle tümleştirip, yeni kurulan
Cumhuriyet'in coşkusuna ekle-
miş. 1904'ten 198§'e dek süren
yaşamında neredeyse tüm vir-
minci yüzyılı ilk gününden son
çeyreğine dek solumuş.
Toplumun geçirdiği değişimi
yine kendi düşlemsel gözlükle-
ri ardından izlemiş; kendi dün-
yasındaki acıları da bu düşlem-
lere sığınarak yenmiş."
Yapı Kredi Yayınlan arasında
yer alan 350 sayfalık kitapta Ce-
mal Reşit Rey'ın besteciliği. or-
kestra şefliği, pıyanistliği. eğit-
menlıği. kuruculuğu ve yapıtlan-
nın aynntılı bir listesi ile bir de
diskografisı bulunuyor.
Kıtaba ekli iki kompakt diskten
birincisi "Sesiyle Cemal Reşit"
adını taşıyor. Burada besteci ile
yazarın konuşmalan, orkestra
provası sırasındaki kayıtlan, ken-
di yorumundan Chopin mazurka-
lan ve kendi sesinden "Lüküs Ha-
yafın müziği yer alıyor.
tkinci kompakt disk ise "Mü-
aâği ile Cemal Reşit" başlığını ta-
şıyor. Bu disk de Evin tlyasoğlu
tarafından bir radyo programı gı-
bı hazırlanmış. Aradaki anonslar-
la sunulan yapıtlar açıklanıyor.
Enstantaneler. Türk Manzaralan,
Prelüd ve Fügler ve Andante Al-
legro gibi yapıtlanyla Onuncu Yıl
Marşı da bu diskın içeriğini oluş-
turuyor. Cemal Reşit Rey
Bilkent Senfoni Orkestrası bugün Lütfu Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'nda özel bir konser veriyor
Çocuklarau
müzikli bir masal9
Şimdi meseleye bir de şu açidan bakaltm:
Bitmekte olan yüzyılımızın başladığı
yıllar. Paris'te, 1905 yılında,
yirmı dört yaşmda fakir mı
fakır üstelık tspanyol bir
ressam oturup bir resim
yapıyor. Tabloya bakıyoruz.
Bir bar ya da kahve masası.
Altı kişi var tabloda Üç
kadm, üç adam Pierrette,
Commedia dell'arte'nin bu
güzelim karakteri eli
çenesinde. son derece üzgün
oturuyor masanın bir ucunda.
Sağmda aynı tiyatrodan
Pierrot, parmaklannın ucuyla
büyük bır öpücük yolluyor
ortaya. Pierrette'in yanında,
resimdeki tek yabancı
otunıyor. Domuz gibı şişko,
tatsız, silındır şapkalı. sıntkan
birhenf. Pıerrette'ın kocası.
•\damin yanında, Picasso'nun
aynı dönem resimlerinden
tanıdığımız bir kadınla adam,
son derece üzgün, öpücük
gönderen Pierrot'ya bakarak
oturuyorlar. Altıncı kişi.
sırtını bize dönmüş bir güzel
kadın. Mavilere, beyazlara,
ellere, şapkalara rağmen
karanlık, son derece hüzünlü
ama insanın yüreğinı, aklını,
düşlenni ayağa kaldıran, usta
ışı bır resım. Işıklar, gölgeler,
usta ışı teknığı daha büyük bir
ustalıkla gizleyen fırça
vuruşlan: Şiırselliği riyatro ila
örten. teatral olanı boyanın
ışıgının ardına saklayan,
bınbır türlü bakılıp, binbir
türlü "okunacak" bir
olağanüstü eser. lnce
boyanmış bir tablo. Az boya
kullanılmışbelli.
Resimdeki (bence) en çekici
insan olan sırtı seyirciye
dönük kadının elbisesinden
Kültûr Servisi - Bilkent Senfoni Orkest-
rası, bugün Çarşı Mağazalan tarafından
her yıl geleneksel olarak kutlanan 23 Ni-
san Çocuk Şenliği çerçevesinde çocukla-
ra özel bır konser verecek.
Saat 14.00'te Lütfü Kırdar Kongre ve
Sergi Sarayı Anadolu Salonu'nda başlaya-
cak olan konser, Tnüzikli bir masal' hava-
sında gerçekleştirilecek.
Şef VTtali Katayev'in yönetimindeki
konserin programında Lyadov'un 'Sihirli
Göl' ve 'Kikimora', Çaykovsld 'Fındıkkı-
ran Süiti'nden fragmanlar ile Prokofi-
yev'in müziklı masalı 'Peter ve Kurt' yer
alıyor.
Bilkent Senfoni Orkestrası (BASSO)
1996 yılında 10 bin kilometre katederek,
Türkiye'nin çeşitli bölgelerinde, 11 'i 8 ay-
n merkezde olmak üzere 50 bin kışinın iz-
lediği toplam 78 konser gerçekleştirdi.
Türkiye'nin önde gelen klasik müzik
topluluklanndan biri olan BASSO, bu yıl
12 konuk şef. 38 Türk ve yabancı solist eş-
liğinde konserler sundu.
lCuruluşundan bu yana 49 senfoni, 100
senfonik eser, 54 konçerto, 73 eşlikli eser
ve 4 opera seslendiren BASSO, aynca
Werner Egk'in 'Kleine Sinfonie' ve 'Mü-
sik für Streicher' adlı yapıtlarının yanı sı-
Bilkent Senfoni Orkestrası'mn Bahar Konserieri mayıs sonuna dek sürecek.
ra, Bujor Hoinic'in '3 Gitar ve Orkestra
içinKonçerto'su, Arif Meüko\'un '7.Sen-
foni'si. Yalçın Tura'nın 'Vıyola Konçerto-
su' ile Timur Selçuk'un 'Mevlana Uvertü-
rü' olmak üzere toplam 6 eserin dünya
prömiyerini ve birçok eserin Türkiye'de
ilk seslendırmesıni gerçekleştirdi.
10. yılını geride bırakan Bilkent Müzik
ve Sahne Sanatlan Fakültesi'nde isegeçen
yıl yüzde 40'lık öğrenci artışı gözlenirken.
'Tiyatro ve Opera Rejisörlüğü Sanat Da-
lı'nın ardından. 'Müzik Hazııiık Okulu"
yeni binasına taşındı.
Bahar konserieri başiıyor
Bilkent Akademik Konserler Dizı-
si'nden Bahar Konserieri kapsamında. sa-
lı günü Bilkent Akademik Oda Orkestra-
sı, şef Ganiyev yönetiminde Azerbaycan
Cumhurbaşkanı'nın ziyareti dolayısıyla
özel bir konser verecek. 12 nisanda şef Ma-
hir Çakar yönetimindeki Bilkent Gençlik
Orkestrası'run konserini 15 nisanda 14.
Uluslararası Ankara Müzik Festivali kap-
samında yine şef Katayev yönetiminde
BASSO'nun konseri izleyecek.
Bilkent Akademik Oda Orkestrası, şef
Server Ganiyev yönetiminde 28 nisanda
Romanya Cumhurbaşkanı'nın ziyareti ne-
denıyle özel bir konser verecek. 29 nisan-
da ise konuk şef Jacque Mercieyönetimin-
deki BASSO'nun konuk sanatçısı keman-
cı Anastasia Chebotareva olacak.
Mayıs konserieri ise 6 mayısta şef Kata-
yev yönetimindeki BASSO'nun piyanist
Gyögy Sandor eşliğinde başiıyor. 9 mayıs-
ta Mersin'deki konserin solisti ise Devlet
Sanatçısı kemancı Suna Kan. 10 mayısta-
ki konserde yine Mersin Devlet Opera ve
Bale Salonu'ndaki şef Vitali Katayev yö-
netimindeki BASSO'nun solistliğini piya-
nist Ayşegül Sanca üstleniyor.
20 mayısta BASSO şef Gürer Aykal yö-
netiminde bir 'Gençlik Konseri' sunacak.
24 mayıstaki konser ise özel ve ilgınç bir
nitelik taşıyor: 'Galatasaraylı Besteciler
Konseri'. Şef Gürer Aykal yönetimindeki
konser İstanbul'da Lütfii Kırdar Konser Sa-
lonu'nda gerçekleştirilecek. Bahar Kon-
serieri'nin sonuncusu ise 25 mayısta şef
Gürer Aykal yönetimindeki Bilkent Aka-
demik Oda Orkestrası'nca verilecek.
aşağıya akıyor boya. Oluk
oluk. Budabitmış,
tamamlanmış bır resme
"bitmemiş", yann-öbürgün-
yüz yıl sonra devam
edecekmiş havasını ekliyor.
Işte böyle sevgıli okur.
Okudugum gazetenin pazar
ekinden anladığım kadanyla
Pablo Picasso'nun bu resmi
böyle bır şey. Benden bu
kadar. Bundan sonrası senin
işin. Picasso bu resmi Japon
bankerler ıçın mi yaptı?
Insanlar baksın, düşünsün
dıye mı yaptı. Parayı bastınp
satın alıyorsan resmi, bir
kasaya kapatıp tahvile
dönüştürerek satmaya hakkın
var mıdır? Parayı veren
düdüğü çalar diyorsan; parayı
veren zenginler olduğuna
göre. düdük durumuna
düşenın sen olduğunu ne
zaman anlayacaksın?
Bir de şu soru var elbette.
Kurnaz. fırsatçı ve zavallı
insanlann egemen olduğu bır
dünyada ne ya da kün olmak
istersin? Zengin mi olmalı?
Düdük mü?
Y A P
• Sydney Pollack bir
filminı yanda keserek
yayımlayan Danimarka
devlet televizyonuna açtığı
tazmınat davastnı kaybettı.
1991.yılında 'Akbabanın 3
Günü' adlı filmini
televizyon boyutlarına
indirmek için daraltılmış
ölçüde yayımlanmasını
protesto eden Pollack
sinema endüstrisinin genış
desteğini kazanmıştı.
• Süpertramp gen
döndü! 7O'lı yıllann dünya
çapında 50 milyon satan
ünlü pop müzik topluluğu.
yeni albümleri 'Some
Things Ne\er Change'le
müzik dünyasına geri
döndü. Topluluk nisan
ayının 28'ınde Stocholm'de
başlayacak Avrupa turnesi
hazırlıklan içinde
• Michael Jackson.
kansı Debbıe Rovve ve
Pnnce Michael Junıor
adını verdığı 1 aylık oğlu
ile bırhkte ılk kez 'OK!'
adlı magazın dergisine
kapak oldu. 1 milyon
pound karşılığında dergıyle
röportaj yapmayı kabul
eden Jackson. evlilıği ile
ilgilı dedikodulann son
bulmasını ıstiyor. 18 yıldır
ılk kez yazılı basına
konuşan Jackson'ın mutlu
bir aıle babası imajına
soyunduğu gözlerden
kaçmıyor.
• Seamus Heaney ve
Ted Hughes; yazın
dünyasının iki ünlü ismi
bir araya geldi ve bir şiir
antolojısı yayımladı.
Geçmışte -The Rattle Bag'
adlı bir antolojıde birlikte
çalışan Hughes ve Heaney
bu kez 'The School Bag' ile
lkinci Düma Savaşı
sonrasında yaşamış şairlen
edebiyat okuruyia
buluşturuyorlar. Kitapta
trlanda. Iskoçya ve Gal
dıllennden yapılmış çok
sayıda şur çevınsı yer
alıyor. Heaney ve Hughes,
Ingilız şiınnm aıle ağacını
ortaya çıkarmak
ıstedıklennı söylü>orlar.
• LorenZO LOttO nun
hayli geçikmış olan
monografisı nıhayet
yayımlandı. En son
Bernard Berenson
tarafından 1895'te yazılan
Lotto'ya ait monografı. şu
günlerde Peter Humfrey
tarafından hazırlandı.
Kıtap. Lotto'nun yaşamı ve
Italyan Rönesansı
hakkında geniş bilgiler
içeriyor.
"ÖDemü" insan varsa orada! Muzede
Pierrette'in Nikâhı'nın yanında bir
Magritte, bir Van Gogh, üç Monet, bır
Renoir. üç Braques ve dört Bonnard
sergıleniyor. Pencerelerin dışında da
otomobiller yanşıyor. Açılıştan bir hafta
sonra bu yeni zengin Japon işadamı.
resimleri birer ikişer satmak zorunda
kalıyor. Japonya'daki dev tröstler satın
alarak el koyuyorlar bütün tablolara.
Pierrette'in Nikâhı da satılıyor bır yıl
içinde. Bu arada Japon ekonomisi de su
koyvermeye başiıyor. Faiz hadlen yüzde
iki buçuktan yüzde altıya fırlıyor. Borç
para almak pahalı artık. Borsa
durgunlas.ıyor. Dünya Sanat Alım Satım
Piyasası da balıklama bır düşüşe geçiyor.
Yeryüzünün birçok sanat eseri, sanattan
bir şey anlamayan bir sürü Japon
ışadamının elinde! Bir tek şirketin elinde.
envanten yapılmış 6000 (altı bin) tablo
var. Nikâh resmini şimdı deposunda tutan
adamın elinde kırk tane Braque tablosu var
ömeğin. Picasso'nun resmi 1991 yılının
ekim ayından ben ortalıkta görünmüyor.
Kimse görmemiş ama Japonya'da bir
kasada durduğu bılınıyor Artık ınsanlığa
değil, bır kişınin kötü karanhğına ait o
CRR Senfoni
Orkestrası Güneş ve
Sağ ile buluşuyor
Betin Güneş
Kültür Servisi - CRR
Senfoni Orkestrası bugün
saat 19.30'da şef Betin Gü-
neş yönetiminde -ve solıst-
Kî*)rtoTfS«Ğ. Eroltaıtık ve
Erdal Erzincan eşlığınde
bir konser verecek. "Bağla-
ma veOrkestra için Konçer-
tino" başlıklı konserde Be-
tin Güneş'ın *Made in Tur-
key' ve Çaykovski'nın 'Ro-
meo veJutief başlıklı yapıt-
lanna yer verilecek.
1957 yılında istanbul'da
dünyaya gelen Betin Güneş,
1964-74 yıllan arasında İs-
tanbul Şehir Konservatuva-
n'nda eğıtim gördü.
1980'de de Köln'de Müzik
Akademisi'nde yüksek eği-
time başladı ve Alman Aka-
demik Eğitım Mübadelesı
Hızmetleri'nın verdiği bur-
su kazandı.
1985'te Prof. I. Blu-
me'nin gözetımındekı kom-
pozisyon ve mezuniyet sı-
navını. 1986'da Prof. G.
Fork gözetimindeki şeflik
sınavını ve Prof. B. Sokar
gözetimindekı trombon sı-
navını veren sanatçı daha
sonra Prof. U. Humbert'ten
elektronik müzik dalında
eğitim aldı. Güneş.
1988'den ben Köln Senfo-
ni Orkestrası'nın ve En-
semble Mondial Yaylı Saz-
lar Orkestrası'nın şefliğini
yapıyor. 1945 yılında Erzu-
rum'da dünyaya gelen Arif
Sağ ise 5 yaşında kavalla ve
7 yaşında sazla tanıştı. 14
ArifSağ
yaşına kadar âşıklık gelene-
ğini öğrenip deyışler söyle-
meye başlayan sanatçı daha
sonra lstanbul'a geldi ve Ni-
daTüfekçi'nin öğrenciSf ol^
du. Anadolu Aleviliğinin
'âşık ozan' geleneği orta-
mında yetişen sanatçı ilk
plağı 'Gafil Gezme Şaşkın
Bir Gün Ölürsün'u 1963 te
17 yaşında doldurdu.
İstanbul Radyosu'nda 3
yıl stajyerlık yapan Sağ. bu
dönemde tanıştığı Orhan
Gencebay'la birlikte
1968'de radyodan aynldı ve
1975e kadar fantezi mü-
zıkle ilgilendi. Sanatçı bu
dönemde 45'in üzennde
plak ve 200'ün üzennde
bestevaptı. 1975"tekunılan
İstanbul Devlet Türk Müzi-
ği Konservatuvanna öğre-
tım üyesi olarak giren Sağ,
halk müziği ve bağlama ko-
nusundaki akademik çalış-
malannı da bu dönemde
başlattı.
Sanatçı 1982 yılında
'Arif Sağ Müzik Evi'nı kur-
du ve Ya\uz Top, Musa
Eroğlu ve Muhlis Akarsu
gıbı bağlama ustalanyla
'muhabbet' sensını hazırla-
dı 1975-76'dan bu yana
sazda 'bağlama düzeninin
ana saz akordu olması ve bir
kural haline gelmesi' konu-
sunda katkılan olan sanatçı
Avrupa'nın birçok ülkesı ve
Uzakdoğu'da halk müziğı-
mizi ve halk çalgılanmızı
tanıtıcı çalışmalar yaptı.
MUŞTAFAKEMALPAŞA İCRA
MÜDÜRLL ĞÜ'NE AİT MENKUL
REHNİNİN PARAYA ÇEVRİLMESİ
YOLUYLA TAKİP TALEPLERİNDE
ÖDEME EMRİ
DosyaNo: 1996/1391
Muhatap (Borçlu): Ege Metal Endüstri AŞ
EgeBınası 15. Ferah Sokak 80200 Te^vıkıye, İstanbul
Alacaklı: Etibank Genel Müdürlügü Vekılı Av. Filiz Ulu-
dağ. Maden lşletme Müessese Müdürlügü Bıgadıç Balıke-
sir Alacağın Türk Parası ile tutan. faızr 1.617 127.400-TL
alacağın takıp tarıhinden itibaren ışleyecek yüzde 150 fa-
izı. vekâlet ücretı. ıcra masraflan ile birlikte ödenmesı.
Borcun sebebi. 31.12.1987. 3.6.1991, 30.12.1992 tarih-
lı İR 3553 nolu saha ile ılgili rödavans sözleşmesı.
Merhunun ne olduğu' 500 ton ocak önünde krom cevhe-
n çıkanlmaya hazır 1000 ton krom cev heri. ağaç govelmen,
10'luk ray 100 metre, 1 tonluk 10 metre vagon. prefabrık
bma. brandalı bına, prefabrik koğuş. muhtelıf ha\a borusu
100 metre. 840 1988 model caterpiller loder
Işbu ödeme emnmn ılan tanhinden itibaren 30 gün ıçın-
de borcu ödemenız. rehin hakkına karşı bır ıtırazınız varsa
ilan tanhinden itibaren 22 gün içinde dılekçe ile ve>a söz-
lü olarak ıcra dairesıne bıldırmenız. borcun bir kısmına ıti-
razınız varsa o kısmın cıhet ve mıktannı açıkça gösterme-
dığinız takdırde ıtıraz etmemış sayılacağımz. senet altında-
kı imzayı ınkâr ediyorsanız. aynca ve açıkça bildirmenız.'
aksi halde senetteki imzayı kabul etmış sayılacağımz. bu sü-
re içinde rehın hakkına açıkça itiraz etmediğinız takdirde
alacaklının rehın hakkının takip ssfhası içinde artık tartış-
ma konusu olamavacağı. sırf rehin hakkına ıtıraz edıldığı
takdırde alacaklının bu takıp yolundan vazgeçerek takibin
haciz yoluyla devamının ve 74 madde gereğince nıal
beyanında bulunmanuı isteyebıleceğı. bu süreler içinde i-
tıraz edılmez ve börç ödenmezse rehnın satılacağı ıhtar ol-
unur. 6.3.1 W7 (lc. If. K.146. 147)
Yönetmehk Ornek No: 2 Basın: 11671