Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
17 NİSAN 1997 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
Kombassan, Petlas'm 1.2 trilyon liralık borcunu devlete yıkmaya çalışıyor
Ozelleştirmede borç 'satışı'
• Kombassan'ın
satın aldığı Petlas'm
yaklaşık 900 milyar
liralık vergi ve ticari
borçlannm yansını
ödemeyi kabul ettiği,
700 milyar liralık
kıdem ve ihbar
tazminatlannı da
devletin üstlenmesini
istediği bildirildi.
ESRA YENER
ANKARA- Petlas'ı
bilançosundaki tüm borç ve
alacaklannı 7 yılda ödenmek
üzere 35.8 milyon dolara alan
RP'ye yakınhğıyla tanınan
Kombassan Holding'in,
sözleşmenin imzalanması
•sırasında, borçlann bir
bölümünü üstlenmemek için
direndiği öğrenıldi.
"Kombassan"ın Petlas'ın
yaklaşık 900 milyar liralık
yergi ve ticari borçlannın
yansını ödemeyi kabul ettiği,
700 milyar liralık kıdem ve
ihbar tazminatlannı da
devletin üstlenmesini istediği
bildirildi.
Başbakan Necmettin
Erbakan'ın da, borçlann bir
bölümünün devlet tarafindan
üstlenilmesi istemine ters
bakmadığı. Özelleştirme
Yüksek Kurulu'nun (ÖYK.)
satış karanna aykın
olmayacak bir yöntem
bulunmasını istediği
kaydedıldi.
Petlas, ÖYK'nin 20 martta
yayımlanan karanyla 3.6
milyon dolan peşin, geri
kalanı 7 yıl taksitle ödenmek
üzere 35.8 milyon dolara
Başbakan Erbakan ÖYK'ye aykın olmayacak bir yöntemle olursa borcu kabul edecek.
Kombassan Holding'e satıldı.
Holding, şirketin
bilançosundaki tüm borç ve
alacaklan üstlenirken.
kurumda çalışan 1400
personelden yalnızca 700'ünü
istihdam etme garantisı
verdi.
Borca itiraz
Satış karannın ardından,
Kombassan Holding'ın
sözleşmeyı kurumun
borçlannın yüksek olduğu
gerekçesiyle imzalamadığı
öğrenildi.
Teklif verirken, kurumun tüm
borç ve alacaklannı aynntılı
olarakbilen Kombassan'ın.
satış karannın çıkmasınm
hemen ardından, Petlas'm
işçiye olan 700 milyar liralık
kıdem ve ihbar
tazminatlannın devlet
tarafindan üstlenilmesıni
istediği bildinldi.
Tutar yüksek bulundu
Kıdem ve ihbar tazminatlannı
yüklenmeyen Kombassan'ın,
Petlas'm 854 milyar liralık
vergi, 41 milyar liralık da
ticari borçlannın çok yüksek
olduğunu söyleyerek ancak
yansını kabul edeceğini
kaydettiğı öğrenildi.
Ara formfll arayışı
Kombassan'ın isteminin
Başbakan Necmettin Erbakan
tarafindan da sıcak
karşılandığı, ancak ÖYK
karannda yeT alan, "tûm
borç-alacaklann
üstlenilmesi" hükmüne ters
düşmeyecek bir formül
bulunması gerektiğini
belirttığı bildinldi.
Kombassan Baskanı
'Sermayenin
dini olmaz'
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- Islamikurallaragö-
re çalıştığmı açıklayan Kom-
bassan'ın Yönetim Kurulu
Başkanı Haşim Bayram,
gruplanna bağlı 40 şirket bu-
lunduğunu, 20 bin kişiyi istih-
dam ettiklerini belirtirken,
"Sermayenin tslamisi, gayri
tslamisi olmaz" dedi.
Bayram, dün Cumhuri-
yet'te Sermaye Piyasası Ku-
rulu'nun raporlanna dayanı-
larak yayımlanan Kombassan
Holding'in 25 bin kayıt dışı
ortağı olduğu, çoğunluğu Av-
rupa'da yaşayan bu Türk yvırt-
taşlannın şirkete 1 yılda 7.7
trilyon lira aktardığı yönünde-
kı haberler konusunda açıkla-
mayaptı.
Faizsız çalışan Kombas-
san'a gelen sermayenin Islami
olmadığını savunan Yönetim
Kurulu Oyesi Haşim Bayram.
"Sermayenin lslamisi, gayri
tslamisi olmaz. Ağacın ile-
ricisi, gericisi olmayacağı gi-
bi, sermayenin de olmaz" de-
di.
Kombassan'ın Uzakdoğu ül-
kelenyle fiili bir ilişkisi olma-
dığını, şu ana kadar ithalat da
yapılmadığını belirten Bay-
ram. RP ile hiçbir bağlantıla-
n olmadığını savundu.
Bayram, Türkiye'ye hizmet
vermek,üretimiarthrmak için
çalıştıklannı, rant sistemine
yenilmediklerini belirttiği açık-
lamasını. "Ülkemizi ve in-
sanlarımızı seviyoruz" diye
bitirdı.
İŞÇİNİN EVRENİNDEN
ŞUKRAN SONER
Şu kaderin cilvesine bakın: 1960 ihtilali'nin,
milliyetçiliği ırkçıhk olarak yorumlamayı ken-
dine şiar edinmiş albayı Türkeş, ihtilal lideri
olarak uzun bir ömür içinde yapamadığı olum-
lu propagandayı, öliimü ile sağltyor. Türkeş'in
ölümü, yaşam öyküsü, anılan bahane, tam da
aksi söylenerek ırkçılık temeli üzerine oturtul-
muş, çeteleri de kollayan bir milliyetçilik pro-
pagandasıdır gidiyor.
Görüntüde aklanan, saygıyla anılan Tür-
keş. Sonuç olarak aklanan ve topluma be-
nimsetilen, kendilerine "milliyetçi" diyen ha-
reket ve eylemleri.
Anılar, Albay Türkeş ve arkadaşlannın, 1960
Ihtilali'nde hangi taktiklerle yönetim dışında bı-
rakıldıklannı, darbeler arkasındaki klasik ayak
oyunlannı anlatryor. Tabii ki sonuçlan üzerin-
de hiç durmuyor. Türkeş ve arkadaşları ihtilal
yönetimini ellerinde tutabilselerdi, acaba 27 Ma-
yıs, Türkiye'de gerçekten demokratik bir ana-
yasa ve yasalarla, demokrasiye, sola açılımı
getirebilir miydi?
Yine anılarda en çok vurgulanan olaylardan
biri; 12 Eylül'de, ideolojisi ve düşüncelerinin
iktidarda, kendisinin ise cezaevinde olduğu
idi. 12 Mart'ta da 1960"ta Türkeş'le karşı kar-
şıya gelmiş Madanoğlu Paşa aynı cezaevi
yolundan geçmemış miydi?
Ama 12 Mart ve 12 Eylül'ün ortak karakte-
ri, Türkiye'de solun üzerinden silindir gibi ezip
geçmesidir. 12 Mart'ta ve 12 Eylül'de Tür-
keş'in ülkücü gençleri, ancak ışledikleri cina-
yetlerin hesabını vermek üzere, o da örgüt su-
çu ile değil, genellikle bireysel suçtan yargı-
landılar. Solun ise silahla, terörle ilgisi olma-
yan en demokratik, kitlesel, yasal eylemleri-
nin tümünün hesabı, hayali gizli örgüt suçla-
malan ile soruldu.
12 Eylül öncesinin tek tek öldürülmüş ay-
dınlan da dahil, faili meçhul cinayetlerin hiç-
bırinin katili bulunmaz, hesabı sorulmazken,
yasal örgütlenme içindeki on binlerce solcu in-
san cezaevlerinden, ağır işkencelerden gcçi-
rildiler.
Tabii ki ihtilal yasalannın genel kuralı ola-
rak rakip görülenlerin yolu kesilirken, özünde
ülkücülere, milliyetçilere yönelik bir hesap sor-
ma -tıpkı şeriatçılara yönelik olduğu üzere-
yaşanmadı. Dahası, ikisi de solun ve Kürtçü-
lüğün panzehiri olarak görüldüklerinden sorun
yaratmamaları, düzenle çelişkiye düşmeme-
leri, fazla ileri gitmemeleri koşulu ile düşünce
bazında beslenmeleri için her şey yapıldı.
12 Mart ve 12 Eylül sonrası süreçler, milli-
yetçiler ve şeriatçıların düşünce düzeyinde
kollandıkları, devlet içinde yerleşmelerine izin
verildiği yıllar olarak tarihe yazılmıştır. Önce
Sıra Milliyetçilikte
Özal'ın "dört eğiliminde", sonra da DYP'nin
aynı çizgıde var olması çabasında, bugün mer-
kez sağ partiler de liberal düşünen bir avuç in-
san yanında, çoğunluğu ya ırkçılığı, şeriatçılı-
ğı militanlığa varacak bir sempatizanlık düze-
yinde savunan ya da Türk-lslam sentezi adı
altında ikisine birden hayran olmaya çalışan
yapıda kadrolardan oluşmaktadır.
Bu süreçler içinde Türkeş ve Erbakan, hem
kendi partilerinde ideolojilerinin öncülüğünü ya-
parak hem de ANAR DYP aracılığında devle-
te sızma politikalannı atbaşı yürütmüşlerdir. Ta-
bii ki devlet kapılannın her iki ideolojiye ciddi
boyutlarda açılması asıl 12 Mart ve 12 Eylül
uygulamalan, amaçlan sayesinde gerçekleş-
miştir.
Bu arada MHP ve ülkücü gençlik kendi aç-
madannı yaşamıştır. Ülkücü kadrolardan önem-
li bir grup devlete, başta polis memuru olmak
uzere her alanda ve meslekte yerleşip kadro-
laşırken, yurtiçi ye yurtdışında illegaliteye düş-
müş, ağırtıklı tetikçi kadrolar için mafyaya, si-
lah ve uyuşturucu kaçakçılığına bulaşmak gi-
bi sonuçlar çıkmıştır.
Kimileri de Susurtuk'un sergilediği üzere
hem devlet gizli görevlisi hem de mafya için-
de olmak, çeteleri oluşturmak türünden roller
oynamışlardır. Bu arada önemli bir tabanını
ANAP ve DYP'ye kaydıran MHP, asıl Türk-ls-
lam sentezinde gelişmeyi şeriata kaptırınca
Türkeş dönüş yapmak zorunda kalmıştır. Için-
den BBP kopması yanında, Kürtçülük karşı-
sında yükselen Türkçülükten yararlanıp yeni-
den toparianmaya çalışmıştır.
Şimdilerde ise şeriatın iktidar içine kadar uza-
narak, rejimi tehdit eden bir güç haline gelme-
si önemli birstrateji değişikliğini gündeme ge-
tirmiş bulunuyor. Şeriatın, rejimi, düzeni değiş-
tirecek kadar iktidar olma gücüne ulaşması kar-
şısında, Türkeş'in simgesi olduğu milliyetçilik
kimilerince bir çare oiarak görülüyor.
Erbakan'ın ve Refah'ın, Arap kültür ve Is-
lamiyet anlayışınt, rejimini Türkiye'ye yerleş-
tirme çabalarına karşı, aynı zamanda Kürtçü-
lüğe de karşı kullanılacak Türkçülük panzehir
gibi görülüyor.
Bütün demokrasilerde geçerli olan tek öl-
çü, gerçek merkez sağ ve solu ve onlardan son-
rasına açılan, sınıflar ve ekonomik görüşler
üzerine oturmuş siyasal partileri geliştirme,
yani demokrasiyi yaşatacak ve geliştirecek
çabalar atlanıyor.
En az 12 Mart ve 12 Eylül'de olduğu kadar,
insan haklan, demokrasi, çağdaş hukuk dev-
leti için çok tehlikeli bir yanlış gidişe daha
sapılmak isteniyor. Bu oyunu bozmak hepimiz
için giderek daha yaşamsal bir hal alıyor.
ÇIFTÇI DOSTU / SADULLAH USUMI
Tütün Üreticisi Hac Kurbamaşbakan Necmettin Erba-
kan 25. kez hacı olmak üze-
reöncekigün Suudi Arabis-
- tan'a gitti. Hem de "24 kişi-
lik hanedant" ile birlikte... Ama arka-
sında milyonlarca çiftçiyi göz yaşları
içinde bırakarak... Egeli yüz binlerce
tütün üreticisi henüz ürün bedelleri-
ni alamadı. Hemen hepsi bayramı beş
parasız geçirecekler. Hiçbiri çoluk ço-
cuğuna bir tek kuruşluk bayram he-
diyesi alamayacak... Yol parası olma-
dığı için birçoklan başka il ve ilçeler-
deki akrabalanna bayramlaşmak için
gidemeyecek... Köy ve kasaba kah-
velennde belki de bir fıncan kahve
veya bir bardak çay içemeyecek!..
Tekel, aldığı 42 milyon 500 bin ki-
lo tütünü üretıciden hem teslim aldı
hem de karşılığında 20 trilyon liraya
yaklaşan ödemelerinı bitirdi. Ancak
ihracatçı tüccar, bu yıl da gerek üre-
ticiye gerekse hükümete verdiği sö-
zü yerine getirmedi. Üreticilerden sa-
tın aldığı 83 milyon 500 bin kilo tütü-
nün bedelinı hâlâ ödemedi. Devlet
Bakanı Nafiz Kurt piyasa açılmadan
önce de sonra da yaptığı açıklama-
larda tüccarın tütün paralarını Kur-
ban Bayramı'ndan önce ödeyeceği-
ni söylemişti. Hatta "Paralannızama-
n/nda ödemeyen tüccan yakarım!"
demişti. Tüccardatütünü almadan ön-
ce üreticiye bayrama kadar paraların
ödeneceğitemınatını vermışti... Ama
ne yazık ki yapılan hesaplamalara gö-
re 40trityon lirayı bulan ödemeleıin an-
cak 10 trilyon lırasını ödedi. 30 trilyon
liranın ödemesi ise bayramdan son-
raya kaldı. Bu duruma göre üreticile-
nn yansından fazlası parasını almamış
gldu.
Ödemeler meçhul
Işın daha da acı yanı, tüccann tü-
tün paralarını ne zaman ödeyeceği
de bellı değıl. Hiç kimse bir tanh ver-
miyor.
Ureticıler her gün tüccar kapılarını
aşındırıyorlar, amayetkili kişilerle ko-
nuşma imkânı bulamıyorlar. Hatta ka-
saba ve köylerden açtıkları telefonla-
rayanıt alamıyorlar. Uretıcilerın belirt-
tiklerine göre, bazı ihracatçılartelefon-
larının fışlerinı çekmişler!..
Tüccar paralan ödemedıği için üre-
ticiler belge alamıyor. Belge olmayın-
ca daTekel'den kilo başına verılecek
25 bin lira primi de alamıyorlar. Böy-
lece üreticiler tüccar yüzünden Te-
kel'den alacaklan milyonlarca prim-
den de mahrum kalıyorlar.
Işin garibi, üretici tüccan icraya ve-
ya mahkemeye de veremiyor. Zira
tüccar anlaşmayı yaptığı anda tütü-
nün "nüfuskâğıdı" sayılan "koçan"\a-
rı üreticinin elinden alıyor. Ayrıca tü-
tün bedellerinin ödendiğıne dair bir de
belge imzalatıyor. Böylece üreticinin
bir daha yapabileceği bir şey kaimı-
yor. Bu tür yasadışı işlemlerin yapıl-
dığını hem devlet, hem hükümet yet-
kilileri biliyor. Ama bakanlar da dahil
olmak üzere hiç kimse tüccara söz ge-
çıremiyor. Tüccar da bildığini oku-
makta devam ediyor.
Tanma degerii hizmetler veren Ma-
nisa Ziraat Ödası'nın yaptığı hesap-
lara göre, faizsiz çalışan bir üretici bir
kilo tütünü 476 bin 89 liraya mal edi-
yor. Faizlı kredı kullanmak zorunda
kalan üreticinin malryeti ise 591 bin 644
lirayı buluyor... Halbuki Egetütününe
bu yıl 475 bin lira fiyat ve 25 bin lira
da prim verildı. Ancak Tekel'in alım-
larında prım hariç ortalama fıyat 450
Çiller de üreticinin hedefi oldu.
bin lirada, tüccarın ortalama fiyatı da
460 bin lirada kaldı. Eğer bu duruma
göre hesap edersek ortalama fıyatı
tutturabilen talıhli bir üretici bile kilo
başına en azından 100 bin lira zarar
etmış olacak. Hele tütününü 400 bin
liranın altında satabilen üreticilerin ki-
lo başına zararı ise 200 bin lirayı ge-
çecek...
Tüccara söz geçmiyor
Tekel bu yıl datütün alımlannda hü-
kümetin çizdıği sınırları zorlayarak
üreticiyikorumayaçalıştı. llkdefaran-
dıman açıklayarak üreticinin tütünü-
nü tüccara daha yüksek fiyatla sat-
masını sağladı... Genel müdüoınden
eksperlerine kadar hepsi canla baş-
la çalıştı. Hele eksperlerin gösterdiği
gayret anlatmakla bitmez... Üretici-
lerin balyalan büyük bir süratle tes-
lim alındı. Gene bütün imkânlar kul-
lanılarak tütün bedelleri kısa süre için-
de ödenmeye başlandı.
Ama tüccar, her yıl olduğu gibi bu
yıl da Tekel'in tam tersi bir uygulama
yaptı. Mayıs ayına yaklaştığımız hal-
de, tütün balyalarının yansından faz-
lası hâlâ üreticinin deposunda ve so-
rumluluğunda... Ayrıca ellerinde pa-
ra olduğu halde, tütün bedellerinin
dörtte birini bile ödemedi...
Ne yazık kı hükümet üreticilerin
büyük zararlarına yol açan uygula-
malarına rağmen tüccara karşı ses-
sız kalıyor. Yüz binlerce tütün üretici-
si ve ziraat odası başkanları hüküme-
tın bu tutumunu şıddetle eleştıriyor-
lar... Her vesile ile "Çiftçtmiz daha te-
ri kurumadan hakkını alıyor" diyen
Erbakan ve Çiller'e ise ateş püskü-
Bakan Kurt piyasa açılmadan önce de
sonra da yaptığı açıklamalarda tücca-
rın tütün paralarını Kurban Bayra-
mı'ndao önce ödeyeceğini söylemişti.
rüyortar. Aynca Erbakan'ın tütün pa-
ralannın ödenmesini sağlamadan hac-
cagitmesi üreticileri çileden çıkardı...
Ziraat odası başkanlarının görüş-
lerı:
Menderes (Mahmut Doğan):
"Bayram geldı. Ancak tüccar tütün
paralannı hâlâ ödemedi. Yaptıklan
ödemeler devede kulak bile değil. Üs-
telik bu kadarcık ödemeleri de köyler-
de kendi adamlanna yapıyorlar. Bay-
ram geldiği halde, çarşı pazarda alış-
veriş yapan bir tek tütün üreticisi gö-
remezsiniz. Tütünlerimizi alan fırma-
lara ulaşamıyoruz. Yazıhanelerine git-
tiğimizde bulamıyoruz. Telefonlara çık-
mıyorlar. Hatta bazı fîrmalar telefon-
larının fışlerini çekmişler... Üreticiler
bankalara olan borçlannı zamanında
kapatamadığı için cezalı faizler öde-
mek zorunda kaldığı halde, tüccar
elinde tuttuğu paralaria faiz kazanma-
ya devam ediyor. Hükümeti göreve
davet ediyoruz."
Saruhanlı (Mustafa Ulusöz): "Te-
kel ödemelerini bitırdı. Ancak tüccar
geciktiriyor. Bu nedenle üretici peri-
şan. Bayramaparasızgtriyor. Yeniürün
ekebilmek için cebınde beş kuruş ma-
zot parası yok. Üretici bu yıl da tüc-
cann oyununa geldi. Devlet Bakanı
Nafiz Kurt, 'Borcunu zamanında ode-
meyen tüccan yakahm!' demişti. Şim-
di üreticiler, sayın bakanı bu sözünü
yerine getirmeye davet ediyor."
Muğla (Suat Oyman): "Tüccar
daha tütün paralannın büyük bir kıs-
mını ödemedi. Bu yüzden bankalara
borçlannı kapatamayan üreticiler, yük-
sek faiz yükü altında eziliyortar. Ban-
kalar aynca zamanında ödenmeyen
borçlariçin cezalı uygulama da yapa-
cakmış. Üretici çok kötü durumda..."
Acıpayam (Hasan Yılmaz): "Ne
yazık ki tüccar üreticilerin tütün para-
lannı ödemiyor. llgili bakanlara başvu-
ruyoruz. Ama hiçbir sonuç alamıyo-
ruz. Üretici Kurban Bayramı'nda kur-
banını alamıyor. Bayramlık alışverişi-
niyapamıyor. Parasızlıktan kıvranıyor."
Kale (Ali Pişirici): "Tüccar aldığı
tütünlere karşılık paralann yüzde be-
şini bile ödemedi. Parayı aldım dıye
üreticinın elinden ibranameyi alıyor,
ama ödeme yapmıyor. Üreticiler
perişan, şaşkın... Tüccarköylerdeken-
dini savunan adamlanna sus payı
olarakparalannı veriyor, ama üreticiye
beş kuruş yok..." •
i ı :
:_. ONENTAŞ GIDA SAN. A.Ş.- -
YÖNETİM KURULU BAŞKANLIĞI'NDAN
OLAĞAN GENEL KURUL TOPLANTISINA
DAVET
Şırkeümizın Olağan Genel Kurul Toplantısı 6 Mayıs 1997 Salı günü saat 10:00'da Izmır Yolu 4. km. Çanakkale Merkez adresindeki Fabrika binasında
yapılacaktır.
! 996 v ılına ait Bilanço. Gelır Tablosu ile Faaliyet Raporu ve Denetim Kunılu Raponı. toplantı tanhınden 15 gün önce Izmır Yolu 4. km, Çanakkale
adresındeki Fabnka binasında ve Valikonağı Cad. YKB Vakıf Bınası No. 173 Nişantaşı adresındeki İstanbul Buro'muzda ortaklanmızın incelemesine
hazır bulundurulacaktır.
Nama yazılı hısse senedi sahibi hissedarlanmız toplantı günü ve yerinde hazirun cetvelini imzalayarak ginş kartlanm almak suretıyle ioplantıya
katılabıhrler
Ortaklanmızdan hamiline \azih hısse senedi sahibi olanlar hisse senederini toplantı gününden en geç bir hafta önce Şirket Merkezine veya İstanbul
Burosu'na teslim ederek gıriş kartlannı alabılecekleri gibi. herhangı bir banka veya aracı kuruma da te\dı etmek suretıvle bu kurumlardan alacaklan
belge> ı ıbraz ederek gınş kartı aiabileceklerdir
Toplanuya bizzat ıştırak etmeyecek ortaklanmız Sermaye Piyasası Kunılu'nun Sen: IV No: 8 Tebliği hukümlen çerçevesinde hısse senetlennın bir
banka veya aracı kurumda saklandığını gosteren makbuz ve aşağıda örneği bulunan \ekâletname formu ile \ıne yukanda belirtılen sürelerde gıriş kartı
almak suretıyle vekillen ile de kendılenni temsıl ettırebilirler. Ancak bu durumda vekâletname formundaki irazanın notere ona> lattınlması ya da
noterden onaylı imza sirkülerinın \ ekâletname fonnuna eklenmesı gerekmektedır.
Gıriş kartı almayanlann toplantıya katılmalanna kanunen ımkân bulunmamaktadır.
Sa> ın hıssedarlannuzın bvlgilenne arz olunur.
GÜNDEM:
1 Açılış ve Başkanlık Divanı seçimi. Genel Kurul toplantı tutanağım Genel Kurul adına imzalamak üzere Başkanlık Divaıu'na yetki verilmesi,
2 1996 yılı faaliyet hesaplan hakkında Yönetim Kurulu ve Denetçi Raporlan ile Bağımsız Dış Denetleme Şirketi Rapor Özetı'nin okunması,
müzakeresı ve onaylanması.
3. 1996 yılı Bilanço ve Gelir Tablosu'nun onaylanması,
4. Yonetim Kurulu üyelerinın ıbrası,
5. Denetçııun ıbrası,
6. Yönetim Kurulu'nun 1996 jıh kazancının dağıtılması hakkındaki tekliflerinin karara bağlanması,
7. Görev süresı sona eren Yönetim Kurulu üyelenmn yerine seçilecek üye adedi ve görev sürelerinin tespiti ile seçimlerinin yapılma&ı,
8. Görev süresi sona eren denetçinin yerine yenı denetçi seçimi.
9. Yönetim ve Denetım Kurulu uyelerine \erilecek ücretlenn tespiti.
10. Yönetim Kurulu üyelenne TTK"nın 334 ve 335. maddelerine göre gereklı ıznin venlmesı.
1 l.Ybneüm Kurulu'nun 19.03.1997 tanh ve 1997/10 sayılı karan ile onaylanan Denetim Sözleşmesi'nin müzakeresi ve onaylanması,
12. Dılekler ve kapanış. «
VEKÂLETNAME
Dardanel Önentaş Gıda San. A.Ş.
Yönetim Kurulu Başkanbğı'na
Dardanel Önentaş Gıda San. A.Ş 'nin 6 Mayıs 1997 Salı günü saat 10:00'da Izmir Yolu 4 km. Çanakkale adresinde yapılacak Olağan Genel Kurul
Toplantısında aşağıda belırttığim görüşler doğrultusunda beni temsile, oy \ermeye, teklifte bulunmava ve gerekli belgeleri imzalamaya yetkili olmak
uzere vekıl uyın edijorum.
A Temsil Yetkısının Kapsamı
a. Vekıl tüm gündem maddelen için kendi görüşü doğrultusunda oy kullanmaya yetkıhdir.
b. Vekil aşağıdakı talimatlar doğrultusunda gündem maddeleri için oy kullanmaya vetkilidir.
Talimatlar. (Özel talimatlar yazılıdır.)
c. Vekil şirket y önetimimn önerileri doğrultusunda o\ kullanmava yetkilidir.
d Toplantıda ortaya çıkabılecek dığer konularda vekil aşağıdaki talimatlar doğrultusunda o\ kullanmaya yetkilidir (Talimat yoksa, vekil oyunu
serbestçe kullanır.)
Talimatlar: (Özel talimatlar yazılıdır.)
B Ortağın Sahip Olduğu Hisse Senedinın
a Tertıp \e serisı:
b. Numarası:
c Adet-Nomınal değeri:
d. Oyda ımtiyazı olup olmadığı: :
e. Hamiline-Nama yazıh olduğu:
Ortağın Adı-Soyadı veya Unvanı:
İmzası:
Adresı:
Not: (A) bölümünde, (a), (b) veya (c) olarak belirtilen şıklardan birisi seçilir. (b) ve (c) şıkkı için açıklama yapılır