Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 17 NİSAN 1997 PERŞEMBE
HABERLER
Mesut
Yılmaz'dan
eleştirt
• ANKARA(Cumhuriyet
Bürisu)-ANAPGenel
' Başkanı Mesut Yılmaz,
Kurban Bayramı'nda yerel
tele\ izyonlarda
yayımlanmak üzere bır
tele\izyon konuşması
hazırladı. Yılmaz
konuşmasında. RP Genel
Başkanı ve Başbakan
Necmettin Erbakan'ı
'hükümet ortağının başı'
diye nıtelendirdi ve
Başbakan Yardımcısı
Tansu Çıller ıle birlikte
'darbeye çanak tuthığunu'
ileri sûrdü. Yılmaz,
demokrasinin
yaşatılabilmesi için
REFAHYOL
hükümetinden kuıtulmak
gerektiğıni söyledi.
Yurtçu, Saray
Cezaevi'ne
nakledildi
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- Işık Yurtçu.
Saray Cezaevi'ne
nakledildi Kapatılan Özgür
Gündem Gazetesi'nin
Sorumlu Yazı lşleri
Müdürii Ocak Işık Yurtçu,
Sakarya Cezaevı'nden
öncekı gün Saray
Cezaevi'ne nakledildi.
lstanbul Devlet Güvenlik
Mahkemesi'nce
'bölücülûk' yaptığı
gerekçesiyle 15 yıl ağır
hapis cezasına mahkûm
edilen Yurtçu, 28 Aralık
1994 günü tutuklanarak
Sakarya Cezaevi'ne
konulmuştu.
BP'nin
açıklaması
• lstanbul Haber Servisi -
Banş Partisi (BP) Tuzla
Ilçe Başkanı Asuman
Aktaş. dün yayımlanan
'Tuzla'da CHP'ye katılım'
başlıklı habenmizle ilgili
bir açıklama yaptı. Aktaş
açıklamasında,
kamuoyunun, temiz
siyasetin öncüsü olduğunu
belirttiği BP'den CHP'ye
katılım olmadığmı belirtti.
Polis iladesini
değiştirdi
•4sfay*brf Haber Servisi -
-Kadıköy/Moda'da. •
üniversite öğrenciteri
Şengûl Yıldırtmia Uğur
Yaşar Kılıç'ı öldürdükleri
iddiasıyla yargılanan 6
sanık polisten Faruk
Dönmez, daha önce
savcılığa verdiğı ifadeyi
inkâr etti. Dönmez,
operasyona katılmadığını
öne sürdü. 30 Nisan 1993
tarihinde Kadıköy Emnıyet
Müdürlüğü'ne bağlı
ekiplerce Kadıköy
Moda'da bir eve
dûzenlenen operasyonda
üniversite öğrencileri Uğur
Yaşar KJIIÇ ile Şengül
Yıldınm yaşamını
yitirmişti.
Ögrencilerin
protestosu
• İstanbul Haber
Servisi - "Sürekli
Aydınlık lçın Bir Dakika
Karanlık" eylemine
katıldıklan gerekçesiyle
Vezneciler Kız
Yurdu'ndan 10
öğrencinin atılması
arkadaşlan tarafından
pjotesto edildi.
Üniversite ögTencileri,
Cağaloğlu'ndaki
Yükseköğrenim Kredi ve
Yurtlar Kurumu Jstanbul
Bölge Müdürlüğü
önûnde protesto gösterisi
düzenlediler. Gece yurt
önûnde gerçekleştirilen
alkışlı protesto
eyleminde polıs, 19
kişiyle birlikte
Demokrasi gazetesi
muhabiri Zülfıkar Ali
Aydın'ı da gözaltına
alındı.
TÜPkeş'in kızları
Çiller'le görüştü
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Başbakan Vekili
Tansu Çiller. MHP liden
Alparslan Türkeş'in
ölümüyle gönüllerde
büyük bir boşluk
doğduğunu belirterek,
**Adı, milliyetçilikle
yoğrulmuştur. Bu, bize
bırakılmış çok büyük bir
mirastır" dedi. Başbakan
Vekili Çiller, geçirdiği kalp
krizi nedeniyle yaşamını
yitiren MHP lideri
Alparslan Türkeş'in kızlan
Umay Günay ve Sercan
Homriş ile damadı Hamit
Homriş'i, dün Dışışleri
Konutu'nda kabul etti.
Çiller, Türkeş'in ölümüyle
gönüllerde büyük bir
boşluk bıraktığını söyledi.
THY kayıtlannda Erbakan kafilesini hacca götüren uçak için ödeme görünmüyor
Hac uçağı devlettenYUSUFÖZKAN
BANU SALMAN
ANKARA -Başbakan Necmet-
tin Erbakan'la birlikte hacca gi-
den 127 kişiyi Suudi Arabistan'a
götüren THY'ne aitBoeing737-
400 tipi uçağın Başbakanlık adı-
na kiralandığı öğrenildi. THY Ge-
nel Müdürlüğü'nün kayıtlannda,
Erbakan ve kafilesini hacca götü-
ren uçak için herhangi bır ödeme
görünmedığı, yalnızca "Başba-
kanlık" ifadesineyer verildığı be-
lirlendı. Erbakan ve berabennde-
kileri hacca götüren uçağın yakla-
şık 150 kişilikolduğunadikkat çe-
kildi. THY'nin 936 dolar olarak
belirlediği bir kişilik Cidde'ye gi-
diş-dönüş ücreti dikkate alındı-
ğında, Erbakan ve kafilesi için ku-
ruma yaklaşık 19 miryar lira öden-
mesi gerektiğine işaret edildi.
Başbakanhk'tan yapılan açıkla-
mada ise Erbakan'ın hac uçağının
THY'den kiralandığı, ancak ücre-
tinin yolcular tarafindan, kişi ba-
şına 650 dolar ödenerek karşılan-
dığı bıldirildi.
Göreve gelmesinin ardından şe-
riatçı tarikat ve cemaatlerin lider-
terine Başbakanlık Konutu'nda if-
tar yemeği vermesi büyük tepki-
lere neden olan Erbakan'm hac
seyahati için kullandıği büyük
uçağın da, özel bır dini gezi olma-
sına karşın 'Başbakanlık' adına
kiralandığı ortaya çıktı.
Erbakan'ı hacca götüren Bo-
eing 737-400 tipi 'Anadohı' adlı
uçak için henüz herhangi bir öde-
me yapılmadığı belirlendi. THY
Genel Müdürlüğü kayıtlannda.
ödeme yerine yalnızca 'Başba-
kanlık1
ifadesine yer verildiği sap-
tandı. THY'nin kişi başına Anka-
ra-Cidde arası gidiş-dönüş için
936 dolarlık tarife uyguladığı öğ-
renildi. Başbakanlık Basın Mer-
kezi'nden yapılan açıldamada ise,
uçağın kimin ya da hangi kurum
adına kiralandığı belirtilmezken,
"Sozkonusu uçak, THY'den kira-
lanmış, ancak ücreti \olcular ta-
rafindan kişi başına 650 dolar öde-
nerek karşüanmtştır. Lçak ücre-
tiyle ilgili olarak Başbakanlık tara-
findan herhangi bir ödeme yapıl-
mamıştır. Bu konuda yayımianan
bütün habeıiergerçek dışMhr" de-
nildı.
Başbakanlık adına kiralanan bu
uçakla Erbakan, kızı, damadı, to-
runlan. korumalan, hızmetlileri-
katledilen Levent YaJçın, Hasan Al-
E S I U t f
derasyonu üyderi tarafindan anıldı. Kadıköy Beledryesi'nin bahçesinde toplanan sendika temsilcileri ve belediye çalışanlan, "Çeteler halka he-
sap \erecek". "Çeteler değil, emekçiler yönetsin" ve "Susma, sustukça sıra sana gelecek" sloganlannı atarak alkjşlı eylem yaptı. Alkış eyleminin
ardından yüz kadar sendikacL, 1 Mayıs 19% katiiamının \aşandığı Söğütlüçeşme Tren İstasyonu'na doğnı yürüyüşe gcçti. Kol kola yürüyen sen-
dikacüar, "Yaşasın 1 Mayıs", "Çeteler Meclis'te. öğrenciler hapiste" ve "1 Mayıs şehhieri ölümsü/dür" sloganlanyla katiiam yerine vardı. 1 Ma-
y» İşçi Bayramı Tertip Komitesi Başkanı ve DİSK Genel Sekreteri Kemal Da\ sal. emekçi ba> ramınuı banş içinde kutlanması gerektiğini belirte-
rek, "Kan akmasın, analar gözyaşı dökmesin. 1 Mayıs günü, demokrasi istemlerimizi dile getirdiğimiz gün oLsun" dedi. Anma töreni, '1 Mayıs
şehitleri' için yapılan 1 dakikahk saygı duruşu vekatfiam yerine karanfıl bırakılmasıyla sona erdi. (Fotoğraf: ALPER TURGUT)
nin yanı sıra devlet bakanlan Te-
oman Rıza Gfineri, Nevzat Ercan,
6 RP'li milletvekili ve lstanbul'da-
ki hac uçağına yetişemeyen 33 ha-
cı adayıyla birlikte toplam 127 ki-
şi Suudi Arabistan'a gitti. Diyanet
lşleri Başkanhğı, Erbakan'ın hac
için kendilerine ödeme yaptığı yo-
lundaki haberleri yalanladı. Erba-
kah'ın kişi başına 650 dolar ol-
mak üzere 26 kişi için 17 bin do-
lar, bakan ve milletvekillerinin de
900 dolar Diyanet lşleri Başkan-
hğı'na ödeme yaptığı ileri sürül-
müş, bu iddia Sabah gazetesinde
de yayımlanmıştı. Diyanet lşleri
Başkanlığfndan yapılan
açıklamada, THY ile yaptık-
lan protokol gereği Suudi
Arabistan'a gidiş işlemleri-
nin 11 Nisan 1997 tarihinde
tamamlandığına dikkat çeki-
ldi. Erbakan, hac uçağına
Nakşibendiliğin kollanndan
îsmailağa Tekkesi şeyhi
Mahmut Ustaosmanoğluile
siyah çarşaf ve peçeli eşini
de aldı.E rbakan'ın, 'torunla-
nnı da içeren aiie boyu' hac-
cı tslami kesimde de tepkiy-
le karşılandı. Islamcı yazar
İsmail Nacar, Erbakan'ın,
Başbakanlık tarafindan kira-
lanan bir uçakla Mekke'ye
gitmesi ve Suudi Arabistan
Kralhğı'nca ağırlanmasını
eleştirerek. "Başkalannın
parasıyla hac olnıaz" dedi.
Ülkedeki yurttaşlannın yüz-
de 60'ınm kuru ekmek pe-
şinde olduğunu söyleyen Na-
car, "Böyle bir iUkenin baş-
bakanının 25. kez hacca git-
mesi kabul edilemez. Bu sa-
dece bir gösterişten ibarettir"
görüşünü dıle getirdi.
Eşiyle birlikte Erbakan'ın
hac kafilesine katılan ve Di-
yanet lşlen Başkanhğı adına
'görevn"' adı altında hacca git-
tiği başına yansıyan Başba-
kanlık Müsteşar Vekili Os-
man Kadri Keskin. gecirdiği
kalp krizi sonrasında kısmi
felç oldu.
\eziı*o«Ju: Haziranakadar eıııaııetçiyim
MtYASE İLKNUR
Banş Partisi'nin Adana mitin-
gi için tutulan özel uçaktan inip
üstü açık cipe binen kurucu Ge-
nel Başkan Ali Haydar Veziroğ-
hı, gençlerden oluşan motorize
ekipler eşliğinde meydandaki
kürsüye ulaştıktan sonra ilk sözü
"Beni potitikacı olarak görmeyin
ne olur. Beni sizden biri olarak
görün. Çünkü bcnim için en bü-
yük mevki ve makam sizden biri
oimakur. Zaten haziranda ema-
neti teslim edeceğtaT oluyor. Ve-
ziroğlu, Cinnah Caddesi'ndeki
bürosunda da 7 hazirandaki ku-
rultayda görevinin sona ereceğı-
ni üstüne basarak vurguluyor.
Demokratik Banş Hareketi ile
yola çıkan Veziroğlu, bu sözü da-
ha önce de vermişti. lstanbul Ab-
di Ipekçi Spor Salonu'ndaki ku-
rucular kurulu toplantısında da
görevı Prof. Dr. Mehmet Eti'ye
devretmişti. Ancak Mehmet Eti,
bu görevde uzun süre kalamadı.
Geçen ay Ankara'da yapılan ku-
rucularkurulunda görevinden is-
tifa edince kuruculann istegi
üzerine kurucu Genel Başkan
Veziroğlu, yeniden bu göreve ge-
tinldi. Veziroğlu şimdi yeniden
tarih vererek genel başkanhğı
devretmekten söz ediyor. "Ben
emanetçiy un. Emaneti bütün ru-
zaklara ve kurt kapanlanna rağ-
men aklık ve hazirandaki kunıl-
Banş Partisi Genel
Başkam Ali Haydar
Veziroğlu, haziranda
yapılacak kurultay a
kadar partinin genel
başkam olarak
kalacağuu.
kurultayda ideal
genel başkanlanm
bulduklannda
emaneti teslim
edeceğini söyledi.
taya kadar götüreceğiz" diyor.
Daha önce görevi 40 yaşın al-
tında bir genel başkan adayına
devretmekten söz eden Ali Hay-
dar Veziroğlu'nun, şimdi de gön-
lünde bayan genel başkan yatı-
yor. Ancak yine de "Kurultayda
delegeler Idini layık görürse say-
gı duyunm" diyor.
Genel başkan olmasına karşın
parti genel merkezi yerine şirke-
ti Vinsan AŞ'nin merkezini kul-
lanıyor. Politika yüzünden işleri-
ne gerektığı gibı zaman ayırama-
maktan yakınsa da politika ko-
nuşmayı seviyor. Eh ne de olsa
eski birpolitikacı.
Milletvekılliğinden aynldık-
tan sonra TBMM'ye bir kez bile
gitmemiş. Parlamentodaki çar-
pıklığı ve çürümüşlügü gördük-
ten sonra ziyaretçi olarak bile
Meclis'e gitmemeye yemin etti-
ğini belirtiyor. Görüşmelerini şir-
ketinden daha rahat yürüttüğünü
beUrten Veziroğlu, partide en çok
gençlere güveniyor. 11 ve ilçeyö-
netimlerinde gençlere yüzde 35
kota tanıdıklannı ö\ ünçle söyle-
yen Genel Başkan Veziroğlu,
partisındeki genç oranın hiçbir
partide bulunmadığını öne sürü-
yor.
Ülkenin içinde bulunduğu güç
koşullardan söz açıldığında par-
lamentoda grubu bulunan bütün
siyasi partilere yükleniyor. trtica
ve Kürt sorununu büyüten parti-
lerin sorunu meşru zeminlerde
çözemeyeceklerini anlayınca pa-
ketleyip askere ihale ettiklerine
dikkat çeken Veziroğlu, partisi-
nin bu konudaki görüşlerini şöy-
le açıklıyor:
'Oy
7
önemli değil'
"Bizim önümüze irtica ile dar-
beyi getirip bıraknlar. Biz ikisine
de hayır diyoruz. Ne darbe ne de
irtica istiyoruz. Kimse Atatürk il-
kelerine yeterince sahip çıkmadı,
çıkamadı. Sorumluluk kabul et-
medi Şimdi de arkadan dolana-
rak puan almaya çalışıyorlar. De-
mokrasinin ipini bazı partiler ge-
riyoriar. Korkarun ki bu ip bo-
yunlanna dolanır. Onlann bo-
yunlarma bu ip dolanırken bede-
li de yine halk öder. Bu partiler
demokrasinin ipini bilerek geri-
\orlarsa ayip ediy orlar, bilmeden
geriyoıiarsa >azık ediyoriar. Dar-
be hesaplan yapmayı bırakıp se-
çime gitsinler. Halktan korkma-
sınlar. RP'yi uyanyoruz. Beş asır
önce Avnıpa, binlerceinsanın ka-
nını akıtnıa pahasuıa ortaçağ ka-
ranhğma ve engizisyona geçit ver-
medi. RP yüzde 20 oyla Türki-
ye'yi karanlığa götüremez."
BP Genel Başkanı Ali Haydar
Veziroğlu. yapılacak ilk seçimde
partisinin alacağı oy oranının çok
da önemli olmadığı görüşünde.
Veziroğlu^Önemh" olan demok-
ratik laik hukuk devletinin Tür-
kiye'de oluşmasıdır" diyor
PERŞEMBE
SIFIR NOKTAS1IORAL ÇALIŞLAR e-mail: [email protected]
Alman parlamenterClaudia
Roth, Tansu Çiller e. "Üç eş-
li bakan ile aynı kabinede na-
sılberaberolabiliyorsunuz"ö\-
ye sordu. Çiller bu soruya çok
sinirlendi. "Içişlerimize kanşa-
mazsınız" diyerek Roth'u sert
bir üslupla cevapladı.
Claudia Roth, Avrupa Birliği-
Türkiye Karma Komisyonu
toplantısında sorduğu soruya
aldığı karşılığa şaşırdı kaldı. Al-
man parlamenter, hükümette
üç kadınla evli bir bakan bu-
lunduğunu ve böyte bir bakan-
la, bir kadın olarak Tansu Çil-
ler'in nasıl mesai arkadaşlığı
yaptığını merak etmişti. Meh-
met Altınsoy isimli RP'li baka-
nın iki eşinin olmasının bizim
içişlerimizle gerçekten ne ilgi-
si vardı? Tansu Çillere böyle
konuşması için akıl veren bü-
rokrat, acaba müthiş bir buluş
yaptığını mı sanıyondu?
Roth, Çiller'in anlamsız ce-
vabı karşısında haklı olarak
şunları söylemeyi gerekli gör-
dü: "Erkek meslektaşlarım bu-
nu anlamayabiiirier. Ancak bir
Üç Eşli Bakanlann Yönettiği Türkiye
bakanın yasalara aykın davra-
narak çokeşli olduğunu açık-
laması önemli bir olaydır. Bir
kadının, kendisinin üç eşli ol-
duğunu açıklayan bir bakanla
aynı kabinedeyer alması kabul
edilemez."
Avrupalı kadın parlamenter,
insan haklan ihlalinin de öte-
sinde bir kadın olarak, kendi
hemcinsine kadın duyartığı
açısından bir uyanda bulunu-
yor. Her şeyden öte bir kadın
olarak böyle bir şeyin kabul
edılemeyeceğini söylüyor. Bi-
zim kadın Başbakan Vekili ise
bu sözlerde bir açık yakaladı-
ğı kurnazlığıyla "Içişlerimize
kanşma" diyor.
İki veya daha çok kadınla
evlenen erkeklerin bir ülkede
bakan olması, bir içişleri soru-
nu değil, evrensel bir insan
haklan sorunudur. Evrensel bir
eşttlik sorunudur.
Bu durum Türkiye'nin altına
imza attığı birçok uluslararası
sözleşmeye aykındır. Daha da
önemlisi, böyle bir görüntü,
Çiller'in dilinden düşürmediği
"Türkiye'nin itibarını" lekele-
mekte, "milli onurumuzu" in-
citmektedir. Kadınlanmızı ve
erkeklerimizi aşağılamaktadır.
Tansu Çiller'in, bu utanılacak
durum karşısında Roth'la bir-
leşip bu tür adamlara karşı
mücadele etmesi gerekirken
Altınsoy' u savunması, Türki-
ye'deki kadınlar adına da bir
ayıptır.
Siyasi Islam, en büyük insan
haklan ihlalini kadın konusun-
da yapıyor. En büyük tehdidi
kadınlarayöneltiyor. İki ve ço-
keşliliği savunan adamları ba-
kan yapan siyasi Islam, bu tu-
tumuyla Türkiye'nin kanunlan-
na, Türkiye'nin çağdaşlaşma
yolunda attığı adımlara mey-
dan okuyor. Kadınları günde-
lik yaşamın dışına iterek tek-
düze erkek egemen bir des-
potluk yaratmaya çalışıyor.
Claudia Roth, Türkiye'yi ge-
riye ve karanlığa çekmek iste-
yen bir yöneliş konusunda
Tansu Çiller'i uyarmak için ça-
balıyor. Ama gözünü iktidar
hırsı bürümüş Çiller, çokeşli er-
kekleri savunmayı bile göze
alıp hükümette kalmayı her şe-
yin üstünde tutuyor. Çiller'in,
Refah'ın bütün sistemi geriye
çekmek isteyen çizgisine kar-
şı çıkamayıp hükümete sıkı sı-
kı yapışması "Acaba Tansu
Çiller neden böyle davranıyor"
sorusunu gündeme getiriyor.
Çiller, Susurluk'la birlikte orta-
ya çıkan tablodan paniğe mi
kapıldı? Eğer üzerine gidilirse
onu ve eşini mahvedecek bel-
gelerin ortaya çıkmasından mı
korkuyor?
Çiller çok büyük yolsuzluk-
lann, çok büyük kirli işlerin al-
tında kalacağı endişesi içinde
mi? Bu yüzden mi Refah'la ko-
alisyonu bunca tehlikeye rağ-
men bozmak istemiyor? Ama
bu korkunun ve ödün verme-
nin sonu yok. Eğer Çiller hesa-
bını veremeyeceği pisliklerin
içine bulaştıysa -ki bu konuda
çok ciddi iddialar var- bundan
sonsuza kadar kurtulması
mümkün değil.
Bir siyasetçi için en tehlike-
li şey; kendi kişisel suç ve ha-
talannı kapatmak amacıyla ik-
tidara sarılmasıdır. Dünyada
böyle davranmış çok siyaset-
çi ve diktatör örneği gelip geç-
miştir. Ama hemen hiçbirinin
sonu iyi olmamıştır. Çünkü pis-
liğin üzerini örtmek amacıyla
yeni pislikler gündeme gelir ve
bu felaket katlanarak devam
eder. Çiller, böyle bir sürecın
içine mi girdi? Görünen o ki,
iddialar o ki, Çiller bu ruh hali
içinde.
Hemcinsi Claudia Roth, Çil-
ler'e yol yakınken bir uyanda
bulunmak istemişti. Onun si-
yasi Islama verdiği ödünlerin,
kendi sonunu da hazıriayabi-
leceğini hatırlatmak istemişti.
Nerede Çiller'de bunu anlaya-
cak olgunluk?
ORHAN BURSALI
Gündemdışılık
Belleğiniz, yakın geçmişte Türkiye'nin hangi
temel sorunlannın e/e alındığını, bu sorunlann
çözülme sürecine sokulduğunu veya çözüldü-
ğünü anımsıyor?
Bu soruyu sizi test etmek için değil, kendi
belleğimin çalışma kapasitesini ölçmek için yö-
neltiyorum.
Çünkü dehşetle fark ettim ki bende hiçbir
kayrtyok.
Soruyu arkadaşlanma yönelttim.
Onlann belleklerinin de sıfır noktasında sey-
rettiği anlaşıldı.
tkinci soru şu:
Sizce Türkiye'nin temel sorunlan nelerdir?
Arkadaşlanmdan gelen yanıtlar:
Ekonominin düzeltilmesi ve enflasyonun dü-
şürülmesi. . • •
Eğitim. :
Işsizlik/yeni iş alanları açılması. ,..:
Verimsizlik. . -
Tarım. • .'
Demokrasi. . i
Köktendincilik/şeriat.
Sağlık...
Ama, ne enflasyonu düşürebilmişler, sayın si-
yasetçilerimiz...
Ne, eğitim/öğrenim ne de sağlık sorununu
çözebilmışler.
Işsizlik? 20 bin kişinin SSK'ye girmek için
oluşturduğu kuyruklar gibi, onbinlerce görülme-
yen kuyruklar oluşuyor her gün Türkiye'de.
Bütün temel sorunlanmız oldukları yerde du-
ruyorlar...
• * •
Peki gündemin ilk sıralanndan hiç inme-
yen konular neler? Yıllardır neleri konuşuyoruz?
Beyin enerjimizi, günümüzü, aylanmızı, yıllanmı-
zı hangi konularda harcıyoruz?
Yanrtlar:
Yolsuzluklar.
Şeriat.
Susuriuk.
Çeteler. .. • •
Mafyalar. • . . .
Matya cinayetleri. . . ••
Özal ailesi. . . . :
Çiller ve ailesi. ' _ , .! •
Susuriuk. ' '
Milletvekili-mafya-polis ve cinayetler. ,
Faili meçhuller.
Cumartesi anneleri. • \ ı
Güneydoğu savaşı. . -
Devlet çeteleri.
Devlet soygunlan.
Cinciler, falcîlar.
Cincilerin kadınlan, soygunlan, siyasi ilişkileri,
kavgalan.
Ordu ve darbe.
Görüldüğü gibi bunların pek çoğu, Türki-
ye'nin, halkın başına bela olmuş, süpürülüp bir
^ n önce çöpe atılma^ı gereken konular, ,(,
Ama ne yazık ki bir türlü Türkiye'ron önünü
açamıyoaız.
•••
Belki de bizim belleklerimiz yanlış kayıtlar tu-
tuyor ve hepimiz gündemdışı kaldık.
Ne dersiniz?
Demirele demokrasi ödülü
'Kimse çağdaşlık
lafına kızmasın'
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel, Türki-
ye'nin bır değişımin adı ol-
duğunu. cumhunyetın ku-
rulduğu günde, artık eski
devletin devamı olmadığı-
nı belirterek "Hiç kimse
çağdaşiık lafına kızmasın:
Türkiye Cumhuriyeti. hu-
kuku ile, demokrasisi ile
çağdaştır. O nedenke hukuk
devtetinden bahsedh'oruz"
dedi.
Demirel, önceki akşam,
Türk Demokrasi Vakfı ve
Türk Hukuk Enstitusü"nün
birlikte düzenlediği ye-
mekte "Demokrasi >e Hu-
kuk" konulu bir konferans
verdi. Türkiye'nin anayasa
deneyiminin yüz yıh aştığı-
nı. ülkenin yoğun olarak
anayasayı tartıştığmı kay-
deden Demirel. "Anayasa
yapa yapa başunız döndü.
Bu bir kontrat sosyal mu-
kaveledir. Hukukdevletinin
çerçevesini çizer. Bunu çi-
zen şey de devletin niteuği-
dir"dedi.
Demokrasi ve Birlik
Vakfi'mn düzenlediği "De-
mokrasi ve Birlik Ödü-
lü"nün ilki dün Çankaya
Köşkü'nde Demirel'e ve-
rildi. Vakıf Başkanı Meh-
met Bozdemir ve üyelerini
kabul ederek ödül beratını
alan Demirel, vakfın de-
mokrasi bilinci ve şuuru-
nun yerleştirilmesinde gö-
nüllü bir katkı yaptığını be-
lirtti.
Demokrasinin yalnızca
bir sözcük olmadıgına. ya-
şam tarzı ve yönetim mo-
deli olduğuna işaret eden
Demirel, insanoğlunun ta-
rih boyunca getirdıği bıri-
kimlen demokraside topla-
dığına dikkat çeku.
Ödül töreninde konuşan
Demirel, demokrasinin te-
melinde kişi ve hanedanla-
nn değil, millet iradesinin
yattığmı vurgulayarak
Türk milletinin 23 Ni-
san'da, istila edilen yurdu-
nu kurtanp yeni bir devlet
kurduğuna işaret etti.
Demirel, cumhuriyetin
temelinde ulusun acılan,
fedakârlıklan ve kahra-
manlıklannın yatüğını söy-
ledi. Türkiye'nin değişik
aşamalardan ve inişli çıkış-
lı dönemlerden geçtiğini
kaydeden Demirel, "Şimdi
Türkiye Cumhuriyeti'nin
başı suvun üzerindedir"
dedi. Demirel, Türkiye'de-
kı darbe tartışmalanna de-
ğinirken de, "Her aklına
geknin darbe telafnız ettiğj
bir ortamda ne demokrat
sisteme, ne milli iradeye ue
de pariamenter iradeye
olan güveni izah edemeyiz"
dedi. ';
Cumhurbaşkanı Demi-
rel'e dün bir konser veren
Zuhal Abla Kulübü Oksir
jen Korosu'nun küçük üye1
leri, konserin ardından
"Söz sana Atam. izinde-
yiz"sloganı attılar. Süley:
man Demirel de "Bu ço^
cuklar bir asuçohnasm, seJ
gibi olsun" dedi
KazanMaıı genelge
ANKARA (AA)-Adalet
Bakanı Şevket Kazan,
cumhuriyet
başsavcılıklanna ve
Devlet Güvenlik
Mahkemesi (DGM)
başsavcılıklanna
gönderdiği
genelgede, kanunlann
titizlikle uygulanmasmı
istedi. Genelgede,
demokratik hukuk
düzeninin bütün
müesseseleriyle işlediği
Türkiye'de ceza
adaletinin sürat ve
isabetle
gerçekleştirilmesi için
yapılması gerekenler
hatırlatıldı.