05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 17 NİSAN 1997 PERŞEMBE HABERLER Mesut Yılmaz'dan eleştirt • ANKARA(Cumhuriyet Bürisu)-ANAPGenel ' Başkanı Mesut Yılmaz, Kurban Bayramı'nda yerel tele\ izyonlarda yayımlanmak üzere bır tele\izyon konuşması hazırladı. Yılmaz konuşmasında. RP Genel Başkanı ve Başbakan Necmettin Erbakan'ı 'hükümet ortağının başı' diye nıtelendirdi ve Başbakan Yardımcısı Tansu Çıller ıle birlikte 'darbeye çanak tuthığunu' ileri sûrdü. Yılmaz, demokrasinin yaşatılabilmesi için REFAHYOL hükümetinden kuıtulmak gerektiğıni söyledi. Yurtçu, Saray Cezaevi'ne nakledildi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Işık Yurtçu. Saray Cezaevi'ne nakledildi Kapatılan Özgür Gündem Gazetesi'nin Sorumlu Yazı lşleri Müdürii Ocak Işık Yurtçu, Sakarya Cezaevı'nden öncekı gün Saray Cezaevi'ne nakledildi. lstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi'nce 'bölücülûk' yaptığı gerekçesiyle 15 yıl ağır hapis cezasına mahkûm edilen Yurtçu, 28 Aralık 1994 günü tutuklanarak Sakarya Cezaevi'ne konulmuştu. BP'nin açıklaması • lstanbul Haber Servisi - Banş Partisi (BP) Tuzla Ilçe Başkanı Asuman Aktaş. dün yayımlanan 'Tuzla'da CHP'ye katılım' başlıklı habenmizle ilgili bir açıklama yaptı. Aktaş açıklamasında, kamuoyunun, temiz siyasetin öncüsü olduğunu belirttiği BP'den CHP'ye katılım olmadığmı belirtti. Polis iladesini değiştirdi •4sfay*brf Haber Servisi - -Kadıköy/Moda'da. • üniversite öğrenciteri Şengûl Yıldırtmia Uğur Yaşar Kılıç'ı öldürdükleri iddiasıyla yargılanan 6 sanık polisten Faruk Dönmez, daha önce savcılığa verdiğı ifadeyi inkâr etti. Dönmez, operasyona katılmadığını öne sürdü. 30 Nisan 1993 tarihinde Kadıköy Emnıyet Müdürlüğü'ne bağlı ekiplerce Kadıköy Moda'da bir eve dûzenlenen operasyonda üniversite öğrencileri Uğur Yaşar KJIIÇ ile Şengül Yıldınm yaşamını yitirmişti. Ögrencilerin protestosu • İstanbul Haber Servisi - "Sürekli Aydınlık lçın Bir Dakika Karanlık" eylemine katıldıklan gerekçesiyle Vezneciler Kız Yurdu'ndan 10 öğrencinin atılması arkadaşlan tarafından pjotesto edildi. Üniversite ögTencileri, Cağaloğlu'ndaki Yükseköğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Jstanbul Bölge Müdürlüğü önûnde protesto gösterisi düzenlediler. Gece yurt önûnde gerçekleştirilen alkışlı protesto eyleminde polıs, 19 kişiyle birlikte Demokrasi gazetesi muhabiri Zülfıkar Ali Aydın'ı da gözaltına alındı. TÜPkeş'in kızları Çiller'le görüştü • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Vekili Tansu Çiller. MHP liden Alparslan Türkeş'in ölümüyle gönüllerde büyük bir boşluk doğduğunu belirterek, **Adı, milliyetçilikle yoğrulmuştur. Bu, bize bırakılmış çok büyük bir mirastır" dedi. Başbakan Vekili Çiller, geçirdiği kalp krizi nedeniyle yaşamını yitiren MHP lideri Alparslan Türkeş'in kızlan Umay Günay ve Sercan Homriş ile damadı Hamit Homriş'i, dün Dışışleri Konutu'nda kabul etti. Çiller, Türkeş'in ölümüyle gönüllerde büyük bir boşluk bıraktığını söyledi. THY kayıtlannda Erbakan kafilesini hacca götüren uçak için ödeme görünmüyor Hac uçağı devlettenYUSUFÖZKAN BANU SALMAN ANKARA -Başbakan Necmet- tin Erbakan'la birlikte hacca gi- den 127 kişiyi Suudi Arabistan'a götüren THY'ne aitBoeing737- 400 tipi uçağın Başbakanlık adı- na kiralandığı öğrenildi. THY Ge- nel Müdürlüğü'nün kayıtlannda, Erbakan ve kafilesini hacca götü- ren uçak için herhangi bır ödeme görünmedığı, yalnızca "Başba- kanlık" ifadesineyer verildığı be- lirlendı. Erbakan ve berabennde- kileri hacca götüren uçağın yakla- şık 150 kişilikolduğunadikkat çe- kildi. THY'nin 936 dolar olarak belirlediği bir kişilik Cidde'ye gi- diş-dönüş ücreti dikkate alındı- ğında, Erbakan ve kafilesi için ku- ruma yaklaşık 19 miryar lira öden- mesi gerektiğine işaret edildi. Başbakanhk'tan yapılan açıkla- mada ise Erbakan'ın hac uçağının THY'den kiralandığı, ancak ücre- tinin yolcular tarafindan, kişi ba- şına 650 dolar ödenerek karşılan- dığı bıldirildi. Göreve gelmesinin ardından şe- riatçı tarikat ve cemaatlerin lider- terine Başbakanlık Konutu'nda if- tar yemeği vermesi büyük tepki- lere neden olan Erbakan'm hac seyahati için kullandıği büyük uçağın da, özel bır dini gezi olma- sına karşın 'Başbakanlık' adına kiralandığı ortaya çıktı. Erbakan'ı hacca götüren Bo- eing 737-400 tipi 'Anadohı' adlı uçak için henüz herhangi bir öde- me yapılmadığı belirlendi. THY Genel Müdürlüğü kayıtlannda. ödeme yerine yalnızca 'Başba- kanlık1 ifadesine yer verildiği sap- tandı. THY'nin kişi başına Anka- ra-Cidde arası gidiş-dönüş için 936 dolarlık tarife uyguladığı öğ- renildi. Başbakanlık Basın Mer- kezi'nden yapılan açıldamada ise, uçağın kimin ya da hangi kurum adına kiralandığı belirtilmezken, "Sozkonusu uçak, THY'den kira- lanmış, ancak ücreti \olcular ta- rafindan kişi başına 650 dolar öde- nerek karşüanmtştır. Lçak ücre- tiyle ilgili olarak Başbakanlık tara- findan herhangi bir ödeme yapıl- mamıştır. Bu konuda yayımianan bütün habeıiergerçek dışMhr" de- nildı. Başbakanlık adına kiralanan bu uçakla Erbakan, kızı, damadı, to- runlan. korumalan, hızmetlileri- katledilen Levent YaJçın, Hasan Al- E S I U t f derasyonu üyderi tarafindan anıldı. Kadıköy Beledryesi'nin bahçesinde toplanan sendika temsilcileri ve belediye çalışanlan, "Çeteler halka he- sap \erecek". "Çeteler değil, emekçiler yönetsin" ve "Susma, sustukça sıra sana gelecek" sloganlannı atarak alkjşlı eylem yaptı. Alkış eyleminin ardından yüz kadar sendikacL, 1 Mayıs 19% katiiamının \aşandığı Söğütlüçeşme Tren İstasyonu'na doğnı yürüyüşe gcçti. Kol kola yürüyen sen- dikacüar, "Yaşasın 1 Mayıs", "Çeteler Meclis'te. öğrenciler hapiste" ve "1 Mayıs şehhieri ölümsü/dür" sloganlanyla katiiam yerine vardı. 1 Ma- y» İşçi Bayramı Tertip Komitesi Başkanı ve DİSK Genel Sekreteri Kemal Da\ sal. emekçi ba> ramınuı banş içinde kutlanması gerektiğini belirte- rek, "Kan akmasın, analar gözyaşı dökmesin. 1 Mayıs günü, demokrasi istemlerimizi dile getirdiğimiz gün oLsun" dedi. Anma töreni, '1 Mayıs şehitleri' için yapılan 1 dakikahk saygı duruşu vekatfiam yerine karanfıl bırakılmasıyla sona erdi. (Fotoğraf: ALPER TURGUT) nin yanı sıra devlet bakanlan Te- oman Rıza Gfineri, Nevzat Ercan, 6 RP'li milletvekili ve lstanbul'da- ki hac uçağına yetişemeyen 33 ha- cı adayıyla birlikte toplam 127 ki- şi Suudi Arabistan'a gitti. Diyanet lşleri Başkanhğı, Erbakan'ın hac için kendilerine ödeme yaptığı yo- lundaki haberleri yalanladı. Erba- kah'ın kişi başına 650 dolar ol- mak üzere 26 kişi için 17 bin do- lar, bakan ve milletvekillerinin de 900 dolar Diyanet lşleri Başkan- hğı'na ödeme yaptığı ileri sürül- müş, bu iddia Sabah gazetesinde de yayımlanmıştı. Diyanet lşleri Başkanlığfndan yapılan açıklamada, THY ile yaptık- lan protokol gereği Suudi Arabistan'a gidiş işlemleri- nin 11 Nisan 1997 tarihinde tamamlandığına dikkat çeki- ldi. Erbakan, hac uçağına Nakşibendiliğin kollanndan îsmailağa Tekkesi şeyhi Mahmut Ustaosmanoğluile siyah çarşaf ve peçeli eşini de aldı.E rbakan'ın, 'torunla- nnı da içeren aiie boyu' hac- cı tslami kesimde de tepkiy- le karşılandı. Islamcı yazar İsmail Nacar, Erbakan'ın, Başbakanlık tarafindan kira- lanan bir uçakla Mekke'ye gitmesi ve Suudi Arabistan Kralhğı'nca ağırlanmasını eleştirerek. "Başkalannın parasıyla hac olnıaz" dedi. Ülkedeki yurttaşlannın yüz- de 60'ınm kuru ekmek pe- şinde olduğunu söyleyen Na- car, "Böyle bir iUkenin baş- bakanının 25. kez hacca git- mesi kabul edilemez. Bu sa- dece bir gösterişten ibarettir" görüşünü dıle getirdi. Eşiyle birlikte Erbakan'ın hac kafilesine katılan ve Di- yanet lşlen Başkanhğı adına 'görevn"' adı altında hacca git- tiği başına yansıyan Başba- kanlık Müsteşar Vekili Os- man Kadri Keskin. gecirdiği kalp krizi sonrasında kısmi felç oldu. \eziı*o«Ju: Haziranakadar eıııaııetçiyim MtYASE İLKNUR Banş Partisi'nin Adana mitin- gi için tutulan özel uçaktan inip üstü açık cipe binen kurucu Ge- nel Başkan Ali Haydar Veziroğ- hı, gençlerden oluşan motorize ekipler eşliğinde meydandaki kürsüye ulaştıktan sonra ilk sözü "Beni potitikacı olarak görmeyin ne olur. Beni sizden biri olarak görün. Çünkü bcnim için en bü- yük mevki ve makam sizden biri oimakur. Zaten haziranda ema- neti teslim edeceğtaT oluyor. Ve- ziroğlu, Cinnah Caddesi'ndeki bürosunda da 7 hazirandaki ku- rultayda görevinin sona ereceğı- ni üstüne basarak vurguluyor. Demokratik Banş Hareketi ile yola çıkan Veziroğlu, bu sözü da- ha önce de vermişti. lstanbul Ab- di Ipekçi Spor Salonu'ndaki ku- rucular kurulu toplantısında da görevı Prof. Dr. Mehmet Eti'ye devretmişti. Ancak Mehmet Eti, bu görevde uzun süre kalamadı. Geçen ay Ankara'da yapılan ku- rucularkurulunda görevinden is- tifa edince kuruculann istegi üzerine kurucu Genel Başkan Veziroğlu, yeniden bu göreve ge- tinldi. Veziroğlu şimdi yeniden tarih vererek genel başkanhğı devretmekten söz ediyor. "Ben emanetçiy un. Emaneti bütün ru- zaklara ve kurt kapanlanna rağ- men aklık ve hazirandaki kunıl- Banş Partisi Genel Başkam Ali Haydar Veziroğlu, haziranda yapılacak kurultay a kadar partinin genel başkam olarak kalacağuu. kurultayda ideal genel başkanlanm bulduklannda emaneti teslim edeceğini söyledi. taya kadar götüreceğiz" diyor. Daha önce görevi 40 yaşın al- tında bir genel başkan adayına devretmekten söz eden Ali Hay- dar Veziroğlu'nun, şimdi de gön- lünde bayan genel başkan yatı- yor. Ancak yine de "Kurultayda delegeler Idini layık görürse say- gı duyunm" diyor. Genel başkan olmasına karşın parti genel merkezi yerine şirke- ti Vinsan AŞ'nin merkezini kul- lanıyor. Politika yüzünden işleri- ne gerektığı gibı zaman ayırama- maktan yakınsa da politika ko- nuşmayı seviyor. Eh ne de olsa eski birpolitikacı. Milletvekılliğinden aynldık- tan sonra TBMM'ye bir kez bile gitmemiş. Parlamentodaki çar- pıklığı ve çürümüşlügü gördük- ten sonra ziyaretçi olarak bile Meclis'e gitmemeye yemin etti- ğini belirtiyor. Görüşmelerini şir- ketinden daha rahat yürüttüğünü beUrten Veziroğlu, partide en çok gençlere güveniyor. 11 ve ilçeyö- netimlerinde gençlere yüzde 35 kota tanıdıklannı ö\ ünçle söyle- yen Genel Başkan Veziroğlu, partisındeki genç oranın hiçbir partide bulunmadığını öne sürü- yor. Ülkenin içinde bulunduğu güç koşullardan söz açıldığında par- lamentoda grubu bulunan bütün siyasi partilere yükleniyor. trtica ve Kürt sorununu büyüten parti- lerin sorunu meşru zeminlerde çözemeyeceklerini anlayınca pa- ketleyip askere ihale ettiklerine dikkat çeken Veziroğlu, partisi- nin bu konudaki görüşlerini şöy- le açıklıyor: 'Oy 7 önemli değil' "Bizim önümüze irtica ile dar- beyi getirip bıraknlar. Biz ikisine de hayır diyoruz. Ne darbe ne de irtica istiyoruz. Kimse Atatürk il- kelerine yeterince sahip çıkmadı, çıkamadı. Sorumluluk kabul et- medi Şimdi de arkadan dolana- rak puan almaya çalışıyorlar. De- mokrasinin ipini bazı partiler ge- riyoriar. Korkarun ki bu ip bo- yunlanna dolanır. Onlann bo- yunlarma bu ip dolanırken bede- li de yine halk öder. Bu partiler demokrasinin ipini bilerek geri- \orlarsa ayip ediy orlar, bilmeden geriyoıiarsa >azık ediyoriar. Dar- be hesaplan yapmayı bırakıp se- çime gitsinler. Halktan korkma- sınlar. RP'yi uyanyoruz. Beş asır önce Avnıpa, binlerceinsanın ka- nını akıtnıa pahasuıa ortaçağ ka- ranhğma ve engizisyona geçit ver- medi. RP yüzde 20 oyla Türki- ye'yi karanlığa götüremez." BP Genel Başkanı Ali Haydar Veziroğlu. yapılacak ilk seçimde partisinin alacağı oy oranının çok da önemli olmadığı görüşünde. Veziroğlu^Önemh" olan demok- ratik laik hukuk devletinin Tür- kiye'de oluşmasıdır" diyor PERŞEMBE SIFIR NOKTAS1IORAL ÇALIŞLAR e-mail: [email protected] Alman parlamenterClaudia Roth, Tansu Çiller e. "Üç eş- li bakan ile aynı kabinede na- sılberaberolabiliyorsunuz"ö\- ye sordu. Çiller bu soruya çok sinirlendi. "Içişlerimize kanşa- mazsınız" diyerek Roth'u sert bir üslupla cevapladı. Claudia Roth, Avrupa Birliği- Türkiye Karma Komisyonu toplantısında sorduğu soruya aldığı karşılığa şaşırdı kaldı. Al- man parlamenter, hükümette üç kadınla evli bir bakan bu- lunduğunu ve böyte bir bakan- la, bir kadın olarak Tansu Çil- ler'in nasıl mesai arkadaşlığı yaptığını merak etmişti. Meh- met Altınsoy isimli RP'li baka- nın iki eşinin olmasının bizim içişlerimizle gerçekten ne ilgi- si vardı? Tansu Çillere böyle konuşması için akıl veren bü- rokrat, acaba müthiş bir buluş yaptığını mı sanıyondu? Roth, Çiller'in anlamsız ce- vabı karşısında haklı olarak şunları söylemeyi gerekli gör- dü: "Erkek meslektaşlarım bu- nu anlamayabiiirier. Ancak bir Üç Eşli Bakanlann Yönettiği Türkiye bakanın yasalara aykın davra- narak çokeşli olduğunu açık- laması önemli bir olaydır. Bir kadının, kendisinin üç eşli ol- duğunu açıklayan bir bakanla aynı kabinedeyer alması kabul edilemez." Avrupalı kadın parlamenter, insan haklan ihlalinin de öte- sinde bir kadın olarak, kendi hemcinsine kadın duyartığı açısından bir uyanda bulunu- yor. Her şeyden öte bir kadın olarak böyle bir şeyin kabul edılemeyeceğini söylüyor. Bi- zim kadın Başbakan Vekili ise bu sözlerde bir açık yakaladı- ğı kurnazlığıyla "Içişlerimize kanşma" diyor. İki veya daha çok kadınla evlenen erkeklerin bir ülkede bakan olması, bir içişleri soru- nu değil, evrensel bir insan haklan sorunudur. Evrensel bir eşttlik sorunudur. Bu durum Türkiye'nin altına imza attığı birçok uluslararası sözleşmeye aykındır. Daha da önemlisi, böyle bir görüntü, Çiller'in dilinden düşürmediği "Türkiye'nin itibarını" lekele- mekte, "milli onurumuzu" in- citmektedir. Kadınlanmızı ve erkeklerimizi aşağılamaktadır. Tansu Çiller'in, bu utanılacak durum karşısında Roth'la bir- leşip bu tür adamlara karşı mücadele etmesi gerekirken Altınsoy' u savunması, Türki- ye'deki kadınlar adına da bir ayıptır. Siyasi Islam, en büyük insan haklan ihlalini kadın konusun- da yapıyor. En büyük tehdidi kadınlarayöneltiyor. İki ve ço- keşliliği savunan adamları ba- kan yapan siyasi Islam, bu tu- tumuyla Türkiye'nin kanunlan- na, Türkiye'nin çağdaşlaşma yolunda attığı adımlara mey- dan okuyor. Kadınları günde- lik yaşamın dışına iterek tek- düze erkek egemen bir des- potluk yaratmaya çalışıyor. Claudia Roth, Türkiye'yi ge- riye ve karanlığa çekmek iste- yen bir yöneliş konusunda Tansu Çiller'i uyarmak için ça- balıyor. Ama gözünü iktidar hırsı bürümüş Çiller, çokeşli er- kekleri savunmayı bile göze alıp hükümette kalmayı her şe- yin üstünde tutuyor. Çiller'in, Refah'ın bütün sistemi geriye çekmek isteyen çizgisine kar- şı çıkamayıp hükümete sıkı sı- kı yapışması "Acaba Tansu Çiller neden böyle davranıyor" sorusunu gündeme getiriyor. Çiller, Susurluk'la birlikte orta- ya çıkan tablodan paniğe mi kapıldı? Eğer üzerine gidilirse onu ve eşini mahvedecek bel- gelerin ortaya çıkmasından mı korkuyor? Çiller çok büyük yolsuzluk- lann, çok büyük kirli işlerin al- tında kalacağı endişesi içinde mi? Bu yüzden mi Refah'la ko- alisyonu bunca tehlikeye rağ- men bozmak istemiyor? Ama bu korkunun ve ödün verme- nin sonu yok. Eğer Çiller hesa- bını veremeyeceği pisliklerin içine bulaştıysa -ki bu konuda çok ciddi iddialar var- bundan sonsuza kadar kurtulması mümkün değil. Bir siyasetçi için en tehlike- li şey; kendi kişisel suç ve ha- talannı kapatmak amacıyla ik- tidara sarılmasıdır. Dünyada böyle davranmış çok siyaset- çi ve diktatör örneği gelip geç- miştir. Ama hemen hiçbirinin sonu iyi olmamıştır. Çünkü pis- liğin üzerini örtmek amacıyla yeni pislikler gündeme gelir ve bu felaket katlanarak devam eder. Çiller, böyle bir sürecın içine mi girdi? Görünen o ki, iddialar o ki, Çiller bu ruh hali içinde. Hemcinsi Claudia Roth, Çil- ler'e yol yakınken bir uyanda bulunmak istemişti. Onun si- yasi Islama verdiği ödünlerin, kendi sonunu da hazıriayabi- leceğini hatırlatmak istemişti. Nerede Çiller'de bunu anlaya- cak olgunluk? ORHAN BURSALI Gündemdışılık Belleğiniz, yakın geçmişte Türkiye'nin hangi temel sorunlannın e/e alındığını, bu sorunlann çözülme sürecine sokulduğunu veya çözüldü- ğünü anımsıyor? Bu soruyu sizi test etmek için değil, kendi belleğimin çalışma kapasitesini ölçmek için yö- neltiyorum. Çünkü dehşetle fark ettim ki bende hiçbir kayrtyok. Soruyu arkadaşlanma yönelttim. Onlann belleklerinin de sıfır noktasında sey- rettiği anlaşıldı. tkinci soru şu: Sizce Türkiye'nin temel sorunlan nelerdir? Arkadaşlanmdan gelen yanıtlar: Ekonominin düzeltilmesi ve enflasyonun dü- şürülmesi. . • • Eğitim. : Işsizlik/yeni iş alanları açılması. ,..: Verimsizlik. . - Tarım. • .' Demokrasi. . i Köktendincilik/şeriat. Sağlık... Ama, ne enflasyonu düşürebilmişler, sayın si- yasetçilerimiz... Ne, eğitim/öğrenim ne de sağlık sorununu çözebilmışler. Işsizlik? 20 bin kişinin SSK'ye girmek için oluşturduğu kuyruklar gibi, onbinlerce görülme- yen kuyruklar oluşuyor her gün Türkiye'de. Bütün temel sorunlanmız oldukları yerde du- ruyorlar... • * • Peki gündemin ilk sıralanndan hiç inme- yen konular neler? Yıllardır neleri konuşuyoruz? Beyin enerjimizi, günümüzü, aylanmızı, yıllanmı- zı hangi konularda harcıyoruz? Yanrtlar: Yolsuzluklar. Şeriat. Susuriuk. Çeteler. .. • • Mafyalar. • . . . Matya cinayetleri. . . •• Özal ailesi. . . . : Çiller ve ailesi. ' _ , .! • Susuriuk. ' ' Milletvekili-mafya-polis ve cinayetler. , Faili meçhuller. Cumartesi anneleri. • \ ı Güneydoğu savaşı. . - Devlet çeteleri. Devlet soygunlan. Cinciler, falcîlar. Cincilerin kadınlan, soygunlan, siyasi ilişkileri, kavgalan. Ordu ve darbe. Görüldüğü gibi bunların pek çoğu, Türki- ye'nin, halkın başına bela olmuş, süpürülüp bir ^ n önce çöpe atılma^ı gereken konular, ,(, Ama ne yazık ki bir türlü Türkiye'ron önünü açamıyoaız. ••• Belki de bizim belleklerimiz yanlış kayıtlar tu- tuyor ve hepimiz gündemdışı kaldık. Ne dersiniz? Demirele demokrasi ödülü 'Kimse çağdaşlık lafına kızmasın' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Türki- ye'nin bır değişımin adı ol- duğunu. cumhunyetın ku- rulduğu günde, artık eski devletin devamı olmadığı- nı belirterek "Hiç kimse çağdaşiık lafına kızmasın: Türkiye Cumhuriyeti. hu- kuku ile, demokrasisi ile çağdaştır. O nedenke hukuk devtetinden bahsedh'oruz" dedi. Demirel, önceki akşam, Türk Demokrasi Vakfı ve Türk Hukuk Enstitusü"nün birlikte düzenlediği ye- mekte "Demokrasi >e Hu- kuk" konulu bir konferans verdi. Türkiye'nin anayasa deneyiminin yüz yıh aştığı- nı. ülkenin yoğun olarak anayasayı tartıştığmı kay- deden Demirel. "Anayasa yapa yapa başunız döndü. Bu bir kontrat sosyal mu- kaveledir. Hukukdevletinin çerçevesini çizer. Bunu çi- zen şey de devletin niteuği- dir"dedi. Demokrasi ve Birlik Vakfi'mn düzenlediği "De- mokrasi ve Birlik Ödü- lü"nün ilki dün Çankaya Köşkü'nde Demirel'e ve- rildi. Vakıf Başkanı Meh- met Bozdemir ve üyelerini kabul ederek ödül beratını alan Demirel, vakfın de- mokrasi bilinci ve şuuru- nun yerleştirilmesinde gö- nüllü bir katkı yaptığını be- lirtti. Demokrasinin yalnızca bir sözcük olmadıgına. ya- şam tarzı ve yönetim mo- deli olduğuna işaret eden Demirel, insanoğlunun ta- rih boyunca getirdıği bıri- kimlen demokraside topla- dığına dikkat çeku. Ödül töreninde konuşan Demirel, demokrasinin te- melinde kişi ve hanedanla- nn değil, millet iradesinin yattığmı vurgulayarak Türk milletinin 23 Ni- san'da, istila edilen yurdu- nu kurtanp yeni bir devlet kurduğuna işaret etti. Demirel, cumhuriyetin temelinde ulusun acılan, fedakârlıklan ve kahra- manlıklannın yatüğını söy- ledi. Türkiye'nin değişik aşamalardan ve inişli çıkış- lı dönemlerden geçtiğini kaydeden Demirel, "Şimdi Türkiye Cumhuriyeti'nin başı suvun üzerindedir" dedi. Demirel, Türkiye'de- kı darbe tartışmalanna de- ğinirken de, "Her aklına geknin darbe telafnız ettiğj bir ortamda ne demokrat sisteme, ne milli iradeye ue de pariamenter iradeye olan güveni izah edemeyiz" dedi. '; Cumhurbaşkanı Demi- rel'e dün bir konser veren Zuhal Abla Kulübü Oksir jen Korosu'nun küçük üye1 leri, konserin ardından "Söz sana Atam. izinde- yiz"sloganı attılar. Süley: man Demirel de "Bu ço^ cuklar bir asuçohnasm, seJ gibi olsun" dedi KazanMaıı genelge ANKARA (AA)-Adalet Bakanı Şevket Kazan, cumhuriyet başsavcılıklanna ve Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) başsavcılıklanna gönderdiği genelgede, kanunlann titizlikle uygulanmasmı istedi. Genelgede, demokratik hukuk düzeninin bütün müesseseleriyle işlediği Türkiye'de ceza adaletinin sürat ve isabetle gerçekleştirilmesi için yapılması gerekenler hatırlatıldı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle