Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 17 NİSAN 1997 PERŞEMBE
14 KULTUR
25. Uluslararası İstanbul Müzik Festivali'nde 32 topluluk, 44 konser ve gösteri gerçekleştirecek
Gümüş yJda görkemK bir pr aııı
• Festivalin bu yılki temasını
1997'de bütün dünyada
200. doğum yılı kutlanan
Schubert ile 100. ölüm yılı
nedeniyle Brahms
oluşturacak.
Mendelssohn'un 150. ölüm
yılı ve Adnan Saygun'un
90. doğum yılı nedeniyle
iki bestecinin yapıtlanna da
yer verilecek.
KültürServisi-îstanbul Kûltürve Sa-
nat Vakfı tarafından düzenlenen ve 15
ha2iran-8 temmuz tanhleri arasında
gerçekleşririlecek olan 25. Uluslarara-
sı İstanbul MüzıkFestivali'nmtanıtımı
amacıyla düzenlenen basın toplantısma
Şakir Eczacıbaşı, Bülent Eczacıbaşı,
LeytaGencer, Melih Fereti ve Cevza Ak-
tüzekatildı. Şakır Eczacıbaşı, lKSV'nın
25 yıl önce Nejat Eczacıbaşı tarafindan
çağdaş uygarlığın temelini oluşturmak
ve Istanbul'u kültür başkenti yapmak
amacıyla kurulduğunu belırtirken halk-
lann farklı kültürleri tanıyarak birbirle-
rine yaklaşabileceklenni vurguladı. Şa-
kir Eczacıbaşı, 1996 yılında Kültür Ba-
kanlığı'ndan en ufak yardım dahi ala-
madıklannı, 1997 ıçın umutlu oldukla-
nnı belırtti Şakır Eczacıbaşı aynca,
uluslararası festivaller için devlet des-
teğinin şart olduğunu, Avnıpa'da devle-
tin festıvallere yüzde elli oranında des-
tek verdığini belirtti. 25. Uluslararası
İstanbul Müzık Festıvali ana sponsorlu-
ğunu üstlenen Eczacıbaşı Holding Yö-
netim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıba-
şı ise müzık festivalinı desteklemeleri-
ni doğal bır görev olarak kabul ettıkle-
rini belırtti. Sanatı toplum sağlığının
\azgeçilmez bir unsuru olarak nıtelen-
dıren Eczacıbaşı, sanatı toplumlan bir
arada tutan harç olarak adlandırdı. Cev-
za Aktüze ise müzik festivalinde yer
alacak sanatçı ve yapıtlar uzerine bilgi
verdi.
25. Uluslararası İstanbul Müzik Fes-
tivali, 32 topluluğun vereceğı 44 konser
ve gösterilerle, Atatürk Kültür Merke-
zi, Aya Irini Müzesi, Lütfı Kırdar Kong-
re ve Sejgı Sarayı'nda gerçekleştinle-
cek.
Açılış. Kuhn yönetiminde ÎDSO ile
Festıvale bu yıl lngütere. ttalya, Al-
manya, Fransa, Güney Kore, Hollanda,
Hindıstan, Rusya, trlanda, lsrail, ABD,
Avusturya ve Japonya'dan 1000, Türkı-
ye'den 200 sattatçı katılacak. Festival
kapsamında 8 orkestra konseri, 13 oda
müziği konseri, 6 resital, 2 opera. 2 dans
gösterisi ve 4 geleneksel müzik konse-
n yer alacak.
Fesmalin bu yılki "Genç Sotisüer"
dizısınde İstanbul Üniversitesi Devlet
Konservatuvan, Mimar Sman Üniver-
sitesi Devlet Konservatuvan ve İTÜ
Türk Müziği Devlet Konservatuvan öğ-
rencıleriyle dışandan yapılan başvuru-
lar arasından yapılan elemeler sonucu
seçilen 8 genç müzisyen ve 2 oda mü-
ziği topluluğunun konserleri de izlene-
bilecek. 25. Uluslararası İstanbul Mü-
zik Festivali'nin bu yılki temasını
1997'de bütün dünyada 200. doğum yı-
lı kutlanan Schubert ile 100. ölüm yılı
!/BBCSenfoniOrkestrası2/Junko\ada3/ŞefGustav kuhn 4/Kibbutz Çağdaş Dans Topluluğu 5/Otfeo/Ferdinando BertonL
nedeniyle Brahms oluşturacak ve festi-
vale katılan bırçok topluluk ve solıstler
bu ıki bestecinin yapıtlanna programla-
nnda yoğun olarak yer verecekler. Ay-
nca, Mendelssohn'un 150 ölüm yılı ve
ünlü bestecımız Adnan Saygun'un 90.
doğum yılı olması nedeniyle bu iki sa-
natcının yapıtlanna da yer verilecek.
25. Uluslararası lstanbul Müzık Fes-
tivalı Orkestra Konserleri kapsamında,
Gustav Kuhn'un yönetimındeki İstan-
bul Devlet Senfonı Orkestrası'na Ayia
Erduran, Suna Kan ve Bahar Birkik,
VVblîgangSavvaBisch yönetiminde Ams-
terdam Concertgebomv Kralıyet Or-
kestrası'na Frank Peter Zimmermann,
LeonardSlatkin'ın yönettığı BBC Sen-
foni Orkestrası'na Jean Rigby, John
Aler ve Aian Opie solıst olarak katıla-
caklar. La Scala Filarmoni Orkestrası da
Riccardo Muti'nin yönetiminde ıki
konser verecek.
Oda müziği konserlerinde Gülşen Ta-
tu'nun solist olarak katıldığı Misha
Türkiye'cıKülfür Servisi - Uluslararası İstanbul
Müzik Festivali bu yıl bir ilke daha
imza atacak. 18. yüzyıl ttalyan bestecisi
Ferdinando Bertoninın 'Örfeo' opeTası
ülkemizde ilk kez 21-22 haziranda
IKSV Kurueular Kurutu Başkanı vc
Devlet Sanatçısı Leyla Geneer'in
danışmanhğı ve koordinasyonunda Aya
Irini'de sahnelenecek
Pier Lulgi Pizri'nin daha önce Verona
ve Monte Carlo operalan için
sahneledıği 'Orfeo', Pizzi'nin asistanı
ve koreograf Luca Veggetti tarafından
uygulanacak. I Solist Veneri
topluluğunu CtadRt Scmone yönetirken,
Orfeo rolünü mezzo soprano Martine Du
soprano W»njung Kimm ve lmeneo'y
Oiiericherl
Yapıtta aynca, San Gregorio Magno
Torino Dans Tiyatrosu dansçılan yer a
danışmanlığmı ve koordinasyonunı
Gencer, böyle bir operamn Türkiye'de s
leükkez'Orfeo'" ^ • • • H H H H ^ ^ büyük bir olay olduğunu, onlann bu
j ^ ^ ^ ^ H j ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ H K i teyjf-, ı^abu] etmesinin de önemini
^^^^^^m
!
l ^ ^ ^ B
vur
Suladı. Böyle bır operanm varhğuu
^ ^ ^ ^ ^ B ? ^»^ mS^^k ^
a
^
a
önceden bilmediklerini söyleyen
^ ^ ^ ^ H E - M O ^ T "' ' ^ S ^ M Gencer, yaptıklan çahşmalardan soara
^^^^Bf' f^* ' ^ | H operanm festivalin 25. yıltna da layık
^ ^ ^ B * ^•~-^ ' j ^ ^ H olduğunu düşündüklerini vurguladı.
^ H L '<--<** > ^ ^ B Gencer, festival kapsamında daha
^^^M.-. " ^ ^ p m ^ ^ ^ B bırçok öncmli konuğun bulunduğuna
^K^^%^ j ^ ^ ^ H
v e
RKtBnk) Muti yönetimindeki La
^ \ j^^^^M Scala Filarmoni Orkestrasf nın da
^^Â ^ k J n ^ ^ H burada bulunmasınm önemıne değindi.
^ H L _ _ 5 ^ _ _ J _ J L _ _ _ 5 Ge
n c e r
aynca, gelecek programlar için
I .mria n«ifM- ^kh sonuna dek destekleyeceğini dc
^
y
^ ^ belirtti. İlk kez 1776'da Venedik'te
»uy, Euridice'yi sahnelenen 'Orfeo', bestecinin yakın arkadaşı ve
u soprano Anna dönemin en büyük kastrat şarktcısı olan Gaetano
i canlandıracak. Guadagni için bestelenmiş. Yaprt 20. yüzyılda Claudio
Dda Korosu"yla Scimone tarafindan yeniden gün ışığına çıkanldıktan
lacak. Operamn sonra ve ilk kez 1991 yılrada Scimone yönetimindeki I
ı üstlenen Leyla Solist Veneti tarafından Verona'da seslendirilmiş ve
ahnelenmesmin CD'ye kaydedilmişti.
Rachlevski yönetiminde Kremlin Oda
Orkestrası, piyanıst Till Fellner ve ke-
maııcı Alexander Janiczek'ın solist ola-
rak yer alacaklan Camerata Academi-
ca Salzburg, JamesCampbell'in katıla-
cağı Allegri Yaylı Çalgılar Dörtlüsü, ke-
mancı Gidon Kremer'in 'Piazzolla'ya
Saygı' başlıkh konseri, Paul McCre-
esh'ın yönettiği Gabrieli Consort and
Players topluluğu, Ayşegül Kuş Dura-
koğlu ve flüt sanatcısı James Gahvay'ın
hem şef hem de solist olarak katılacağı
Borusan Oda Orkestrası, Barok dönem-
den çağdaş müziğe, yaylı çalgılardan
oda müziğine kadar uzanan repertuva-
nyla ilgı çeken Accademia Bizantina,
The Sixteen-The Symphony of Har-
mony and lnvenüon yer alacaklar.
Resitallerde Gülsin Onay, Katia ve
MarieUe Labeque, Ann KaramürseL,
Maksim Vengerov, Ravi Shankar ve
Christopher Parkening de festıv alın ko-
nuklanndan.
Opera ve vokal müzik kapsamında
Ferdinando Bertoni'nin Orfeo operası,
King"s sıngers vokal grubu ve 'VTyana
veİstanbul'danşarlalar, Schubert-Şev-
ki Bey' başlıklı konser ile Kudsi Ergu-
ner yer alıyor.
Dans kapsamında ise Israilli topluluk
Kibbutz Çağdaş Dans Topluluğu'nun Ye-
hudit Aroon un sanat yönetmenliğinde
'Makomshehu-Zaman İçinde Bir Yer'
başlıklı gösterisi yer alıyor.
Geleneksel müzik konserleri kapsa-
mında ise Aziz Şenol Filiz (ney), Birol
Yavla (gitar, tanbur). Samim Karaca
(ud), Muammer Ketecoğlu (akordeon),
Engin Gürkey 'den (vurma çalgılar) olu-
şan topluluğun 'Bab-ı Esrar ve Yansı-
malar' CD'lerinde yer alan çalışmalan,
lncı Çayırlı ve Süleyman Erguner Top-
luluğu yer alıyor.
Beriinli sanatçüar
Genç yetenekleri desteklemek ve
konser olanağı tanımak amacıyla dü-
zenlenen "Genç SoHstier" dızisi kapsa-
mında ise Ayda Tunç (keman), Rahşan
.\pay (viyolonsel). Ozay Günav (mez-
zo soprano), Müge HendekH (piyano),
Ahmet Burak Elçi (bariton). Aslı Ayan
(soprano), Göknil Özkök (viyola). Ba-
şak Ersöz (flüt) bırer resital verecekler.
Dizide aynca lstanbul Oda Müziği Top-
luluğu ve Üflemeli Çalgılar Beşlısf nin
konsen yer alacak.
25. Uluslararası lstanbul Müzik Fes-
tivali kapsamında Berlin Senatosu Bi-
lim, Araştırma ve Kültür Dairesi, Go-
ethe Enstitüsü ve İKSV tarafindan or-
taklaşa gerçekle^tınlen 'Sınırsız: İsUn-
buJ-Bertin Kültür Buluşmalan" ana baş-
hğı altında lsabel Mundn, Juliane Kle-
in, Peter Abiinger, Dieter Schnebei, Ge-
org Katzer, Erhard Grosskopf, \Vaher
Zjmmermann ve Helmut Oehring gibi
çağdaş bestecilerin katılacağı tanıtım
panelinin ardından bu bestecilerin ya-
pttlan Roland Klutting yönetimindeki
Berlin Yeni Müzik Oda Topluluğu tara-
findan seslendirilecek. David Moss
(vurmalı çalgılarda). Gordon Monahan
(akustik piyano) ve Arnold Dreyblatt
kendı topluluğu 'The Orcestra of Exci-
ted Strings' ile müzikal göstenler suna-
cak. Aynca Japon dansçı Junko Wada,
Hans Peter Kuhn'un müziği eşliğmde
bir dans gösterisi sunacak.
Yabancı konuklar bu yılki programı geçen yıldan daha ilginç, Türk filmlerini de daha nitelikli buldular
lstanbul Ouslararası Filııı Festivali^nin ardından
GÖNÜL DÖNMEZ COLtN
Bir festival daha sona erdi.
Ödüller sahiplenni buldu.
Konuklar ülkelerine, yaşam
normale döndü. Yabancı
gazetecılenn çoğu bu yılki
programın geçen yılkinden
daha ilginç olduğu
düşüncesindeydi. Ûzellikle
Türk fılmlerinin son birkaç
yıla oranla daha nitelikli
olduğunda hemen herkes
birleşti.
Yanşan fılmlerin her biri başka
başka özellikler taşıyordu.
Örneğın kiminde oyuncular
üste çıkıyor, kiminin yenilikçi
anlatım biçimi göze çarpıyor,
kimmın görsel yanı ağır
basıyordu. Bir karşılaştırma
yapıp da en iyisini seçecek
ortak öğeler yok gibiydi. Bu
nedenle jüri epey ter dökmüş
olsa gerek. Ama yine de (Asya
ve özellikle Çin sinemasma ne
denli tutkun olsam da)
"Maskeler KralTnın Alrın
Lale alacak bır film olduğunu
sanmıyorum. Xıan film
stüdyolannın eski yöneticisı
W'u Tîanming'in
Kaliforniya'da uzun bir
"sûrgün"den sonra
gerçekleştirdiği bu fılmin
Berlin'deki gösterimınden
çıkanlar hoş bir filmin verdigi
doyum içindeydiler, oysa
kımse sıra dışı bir film izlediği
sannsına kapılmamıştı. On yıl
önce, o zamanlar daha
gencecik bir kameraman olan
Zhang Yunou'yu ("Yaşamak",
"Kırnua Fenerler") hem
görüntü yönetmeni hem de
başoyuncu olarak
görevlendirdiği "Eski Kuyu"
gibi kalıcı bır film değildi
Bazı yerii eleştirmenler (ve yönetmenler) yabancüann "Tabutta Röv"asata"yı beğenmelerine ve üstetik de "Eşlayan
dan daha i\i olduğunu savunmalanna pek akıl erdiremedikr.
"MasketerinKrah".
Türk filmlerinde yerii ve
yabancı zevkler farklı gıbıydi
Örneğin Tunç Başaran'ın "Sen
de Gttme" fılminin şurup gibi
müziği, abartmalı dekorlan,
başoyuncunun neredeyse diğer
oyunculardan ayn bir öykü
yürütmesi, neyı anlatmak
istediği belirsiz senaryosu
onlan pek sarmadı. Gerçekte
başoyvıncu ile ilgili bir alay
tutarsızlık vardı.
Örneğin köy köy dolaşıp onca
erkeğin tecavüzüne uğradıktan
sonra yuvaya döndüğünde
banyodan yenı çıkmış gibi pınl
pınldı. Hele saçlan o nefis
parlaklığını hıç yıtirmedi.
Sonra neden Olivia
Bonamy'nin Rum şivesiyle
konuşmasına karar verilmişti;
annesi ve babası pürüzsüz bır
Türkçe konuşurken?
"Akrebin Yolculuğu" özellikle
ilk bölümünde çok etkıli
bulundu. Ne yazık ki ortalara
doğru diyalog zayıfladı, konu
dağıldı, bunda kadın
oyuncunun rolüyle
özdeşleşememesinın etkisi yok
değildi
'Mûdavimler' çok hoşnuttu
Bazı yerii eleştirmenler (ve
yönetmenler) yabancılann
"Tabutta RövaşataB
yı
beğenmelerine ve üstelık de
"Eşkıva''dan daha ıyi
olduğunu savunmalanna pek
akıl erdiremediler. "Tabutta
Rövaşatar
'yı ben de
u
Eşkjya*'dan ve diğer
fılmlerden daha çok sevdim.
Anlatımı yalındı. derlı
topluydu, özentı değildi.
anlatmak istediğini güzel
anlatrruştı. Tüm bunlann bir
rastlantı olup olmadığı gelecek
yapıtlannda görülecek.
Festivalin genel yapısına
gelınce; dünya festivalleri
arasında artık güvenceli bır yer
sağlayan îstanbul Uluslararası
Film Festıvali, "Edebiyattan
Bevazperdeye", "Amerikan
Bagunsız Sineması". "Bir Clke
Bir Sinema" gibi belirli
konularda odaklaştığında çok
başanlı oluyor. Yalnız bu
bölümlerin sayısı on beş
günlük bir film şölenine kollan
sıvamış izleyicinin ilgisini
dağıtıyor. Bu nedenle ileride
daha az bölümlerde daha çok
örnekler verilirse daha başanlı
olacaktır kanısındayım. Bir ıki
örnek taşıyan saygı ya da anma
bölümlen için de aynı eleştin
geçerli. Bunlar çoğunlukla
arada kaybolup gidiyor.
İzleyicinin festivale karşı ilgisi
odaklaşamıyoT. Kafası
kanşıyor.
Gerçı böyle eskilerden
yeııılerden geniş bir yelpaze ile
festival Istanbullulann
sinematek özlemini gidermeye
çalışıyor, ama festivallerin
başka görevi vardrr,
sinemateklerin başka.
Ostelik de lstanbul gibi sinema
düşkünü bir kentte yıne bir
sinematek kurmanın zamanı
çoktan gelmiştır!
Bu ufak eleştinnin dışmda tüm
yabancı konuklar -ki bunlann
bırçoğu yıllardır
"müdavinı''idir bu görkemli
olayın- çok hoşnut aynldı
İstanbul'dan. (Bu yıl partilerin,
kokteyllerin sayısı yanya inmiş
olsa bile!) Örneğin lngilız
eleştirmen ve jüri üyesı
Phihppe Bergson izleyici
ilgisınden çok etkilenmişti.
Gitmediği festival kalmayan
Bergson'a göre tüm koltuklar
her zaman dolmasa bile diğer
festivallerle karşılaştınlırsa
tstanbul Festivali'ne duyulan
ilgi müthişti. Yine katılmadığı
dünya festivali kalmarruş bır
eleştirmen, Italya'nın belli
başlı gazetelerinden "La
Repuboca"dan Renzo Fegatelli
lstanbul Film Festivali'nin her
yıl daha da olgunlaştığını
vurguladı, özellikle program
açısından. Yalnız ek olarak
uluslararası jüride tanınan bır
kadın oyuncu bulunmasınm
festivali daha ilginç kılacağı
gibi bir öneri getirdi. Örneğin
Claudia Cardinale.
IŞILDAK VE YELPAZE
ATİLLA BİRKÎYE
Kieslowski Anlatıyor...
Dünyaca ünlü ve bizde de hemen hemen bütün
filmleri gösterilen Polonyalı yönetmen Krzysztof
Kieslovvski'nin "çifte şizofreni" olduğunu biltyor
muydunuz?
Kıeslowski'yı, bir "Sinema Günleri"n\n konuğu
olarak 13 Nisan 1989 günü Dünya Sineması'nda
(şımdiki Fıtaş-1) 18.30 matinesinde gösterilecek
olan filmınden önce dinlemiştik.
Deka)og-5'ın uzun metrajlı sinemaversiyonu olan
"öldürme Üzerine Kısa Bir Film "in gösteriminde iz-
leyenlere seslenmişti. Bu filmin hemen öncesinde
de "Gece Bekçısinin Bakış Açısı" adlı kısa metraj-
lı bir filmi göstenlmıştı.
Bence, o gün gayet normaldi! Doğrusu çektiği
filmlerin çoğunu gördüm, böylesine "tıbbı" bir kuş-
kuya düşmedım! Düşene de rastlamadım!
•
"Çifte şizofrenı" olduğuna daır bir rapor verirler
Kieslovvskı'ye. Derdı askerden tüymektir; on dokuz
yaşındadır ve sinema okuyacaktır. Ordunun özgür-
lüğünü kısıtladığına ınanır. O zamanlar için, ha-
pıshanenın bile Polonya ordusundan daha özgür
olduğunu düşunmektedır.
Askere gıtmemek için elinden geteni yapar; ön-
ce zayrflar. 1.81 cm boyunda ve 65 kilodur. O sıra-
larda kullanılan yönteme gore, normalden 16 kılo
azdır ve B kategorisine alınır. Böylece askerlikten
bir yıl kurtulmayı başanr.
Şayet 25 kılo "eksiği" olursa askere hiç alınma-
yacaktır. Zayıflamak için elinden gelenı yapar; ko-
şar saunaya gider. Yoklama heyetinin önüne çık-
madan önceki on gün yemez ıçmez. Normalin 23-
24 kilo altına düşebilmiştır sonunda.
Ikinci kez heyetin karşısına çıktığında, deneyli bi-
ri olarak tartılara yönelir; ancak tartılar bozuktur ve
Kieslowski'nin onca çektığı sıkıntı boşa gider. Ne
var kı sonunda, bırakın birkaç yıl uzak kalmayı, sa-
vaş zamanında bile askere alınamayacak bir bel-
ge yenrler elıne: "Çıfte şızofrent."
Ünlü yönetmen, bunun nedenının, verdiği yanrt-
lar olduğunu yazıyor. Yalnızca gerçeğı söylediği
için; belki bıraz abarttığını, ama gerçeğı söylediği
için bu raporun kendısine venldiğinm altını çıziyor.
•
Geçen haftaki yazımda söz etmiştim. Kieslows-
ki Kieslowskı'yı Anlatıyor adlı kitaptan. Kitap AFA
Yayınları'ndan yayımlandı. Halen Ingiltere'de ya-
şayan Polonyalı yazar ve çevirmen Danusia Stok.
1991-93 yılları arasında Kieslowskı ile yaptığı ko-
nuşmalana kıtabı hazıriamış ve Ingilizceye çevırmiş.
Türkçeye de Asiıhan Kutay kazandırmış.
Yapıt, bır anlatı hızı ve tadıyla okunuyor. Ünlü yö-
netmenm yaşamından kesıtlere, yaşadığı güçlük-
lere, baskılara ve çektiği filmlerin öyküleri ile arka
planlarına tanık oluyoruz. Aynca kitapta, yönetme-
nin "F;7mografî"sinin tamamı, ayrıntılanyla yer alı-
yor.
Kieslowskı derinlikli bir yönetmen, sanınm Deka-
log ile Üç Renk bunun kanıtı. Çok yakın bir anlatım
eksenınin ardında felsefı bir görüş oluşturabiliyor.
VVajda, Polanski daha önce Türkiye'ye de gel-
miş olan Zanussi gibi, Kıeslovvski de Lodz Film-
Okulu'ndan ve Potonya'da sinema yapmamtvgüç-
lüklerini yaşayanlardan...
Kieslovvski'nin sinema okuluna alınışı da çok il-
ginç. Tiyatro Teknisyenleri Lisesi'nde okuduktan
sonra bir tiyatro âşığı olarak yükseköğrenimi için si-
nema okumaya, ardından da tiyatro yönetmeni ol-
maya karar veriyor.
Iki kez girip kazanamadığı sinema okulunun
1
üçüncü sınavının son aşamasında (sınav iki hafta
sürüyor), "Kitle iletişim araçlan nelerdir" diye sor-'
duklannda, "Tramvay, otobüs, troleybüs, uçak"
diye yanıt veriyor. Ironık bır yanıt olarak algılanıyor
ve bu zekıce yanıt, onun okula alınma nedeni olu-
yor. Oysa ki kitle iletişim araçian denildığinde ger-
çekten de onun aklına "troleybüs" gelmektedir.
(Radyo ve televizyonun "kitle iletişim" araçlan mı,
yoksa "kıtleye ıletim" araçları mı olduğu, pekâlâ bu
yanıt bağlamında sorgulanabilir.)
•
Kieslovvski'nin "yanıtlan" gerçekten üstünde
önemle durulacak bir düşünce sisteminın sonuç-
ları. Nıtekim hangı yönetmenlerden etkilendiğini
sorduklarında da Shakespeare, Dostoyevski,
Kafka olduğunu söylüyor. İlk şaşkınlıktan sonra,
bunlann yönetmen olup olmadığına ilişkin ikinci bir
soruyu ise şöyie yanıtlıyor:
"Hayır, diyomm. Bunlar yazar. Ve bu da benim
için bir filmden çok daha önemli."
4. İstanbul Türk Müziği Günleri
• Kûltür Servisi - Türk Müziği Dernek ve Vakıflan
Dayanışma Konseyi. 3-29 Mayıs 1997 tarihlerinde 18
konser ve 2 günlük 'Türk Müzıginde Eğitim" konulu .
bir sempozyum düzenliyor. Değişık salonlarda40'a
yakın sanatçının konser vereceği müzik günlerinde Itri j
ve Hacı Arif Bey'in eserleri, Mevlâna ve Âşık j
Veysel'in deyişleri, insanlık ve sevgi dolu çağnlan '
müzıkseverlere ulaştınlacak. ^
Robert Koleji 40. yılını kutlııyor
• Kültür Servisi - Robert Koleji, 40. kuruluş yılında
bir dizi etkinlik düzenliyor. Söyleşi, konser, sergi,
tiyatro ve dia gösterilerimn yer alacağı etkinlikler
nisan \e mayıs aylan süresince izlenebilir. Bizim
Tepe'de gerçekleştm'lecek etkinlikler kapsamında 29
nisanda Leyla Tekül ile söyleşi, Suna Kıraç
Salonu'nda MSÜ Opera Anabilim Dalı Öğrencileri
Konseri (11 mayıs), Bızim Tepe'de 15-22 mayıs
tarihleri arasında Gül Derman'ın resim sergisi, Bizim "
Tepe'de 22 mayısta Jak Deleon ile 'Dialarla lstanbul' '
söyleşisi, 31 mayısta Suna Kıraç Salonu'nda Şakir •
Eczacıbaşı fotoğraf sergisi, 31 mayısta Suna Kıraç t
Salonu'nda Genco Erkal'dan 'Simyacı' adlı tiyatro >
oyunu yer alacak.
BUGÜN
• KÖY ENSTİTOLERİ başlıklı panel Mehmet
Başaran ve Hasan Arabacrnın katıhmıyla saat
19.00'da Taranta Babu Kültür Merkezi'nde (235 28 '•>
59). '
• İFSAK'ta saat 19.30'da Uğur Varh'nın 'Bir Kaçkar
Gezintisi' başlıklı dia gösterisi izlenebilir.
• AKSANAT'ta saat 1*8 00de laser-disc'ten Beatles ^
konseri izlenebilir.
• SOL AYAĞIM Jim Sheridan'ın filmi saat 19.00'da
BEKSAV'da göstenlecek.
• KRAL VE BEN lstanbul Devlet Opera ve Balesi
Rodgers ve Hammerstein'm yapıtını saat 20.00'de '
sergiliyor. '
• EYLÜL MÜZtK KULÜBÜ'nde bu akşam Bülent
Ortaçgil sahne alıyor (257 11 09).
• AVUSTURYA KÜLTÜR OFİSİ'nde saat 19.30'da
Bırsen-Özcan-Sevil Ulucan'm katılacaklan konser
yer alıyor.