Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
^14 NİSAN 1997 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Belediyelerde
fşten
çıkarmalar
• İZMİR(AA)-
Türkiye'de son iki yılda,
•129 belediyede toplam 8
'bin 714 belediye işçisinin
-t
iş akdinin feshedildiği
bildirildi. Genel-lş
Sendikası Araştırma
i5ervisi'nin27 Mart 1994-
31 Aralık 1996 dönemini
-Jcapsayan araştırmasma
göre. işten çıkanlan
-îşçilerin 7 bin 633'ünü
DISK'e bağlı Genel-lş
Sendikası üyeleri
'oluşturdu. 27 Mart 1994
-yerel genel seçımlerden
hemen sonra belediyelerde
işten çıkanlan işçilerin
büyük bölümünün RP,
ANAP ve MHPIi
ladaylann seçim kazandığı
belediyelerin
olus,turduğunun belirtildiği
^araştırmada, "27 Mart
-seçimlerinden bu jana.
memur ve işçi olarak
"belediyelerde yakJaşık 35
bin çalışanın işten atıldığı
tahmin edilıyor" denildi.
Kadrolaşma
tamamlanamadı'
• KAYSERİ(AA)-
"Kaysen Büyükşehir
Belediye Başkanı Şükrü
'Karatepe, RP-DYP
hükümetinin vatandaşlann
:
beklentilerini henüz
-karşılayamadığını söyledi.
RP'nin muhalefetteyken,
işlerinin sadece mantıklı
•tenkit yapmak oldugunu,
iktidara geldikten sonra
işin zorlaştığını belirterek
"Öncelikle kadrolaşma
•çalışmalannı tamamlamak
-gerekir. Birlikte
•Çalışacağınız insanlan
seçmenız doğal hakkınız.
Merkezi hükümet henüz
bu merhaleyi
tamamlayamadığı içın,
'istenilen hizmetleri
'veremiyor" dedi.
ÖDP'den suç
duyurusu
• ANKARA (AA)-
"DGM'ye yaptığı
"başvuruyla telefonlann
"dinlenilmesi karannı iptal
ettiren ÖDP, şimdi de bu
karan verenler ve
uygulayanlar hakkinda suç
d d b l k
Taiepte-bulunan kişi olarak
"dönemin Emniyet Genel
Müdürü Mehmet Ağar,
"uygundur" mütalaasını
veren eskı DGM
•Başsavcısı Nusret Demiral
ve karan_veren DGM
'Hâlcimi Ülkü Coşkun'un
"yargılanmasını
isteyeceklerini belirten
ÖDP Genel Başkanı
Yardımcısı Saruhan Oluç,
"'Dinlenen telefonlardan
tlde edilen bilgilerin hangi
"çetelerin çıkanna
kullanıldığının ortaya
•dökülmesinin de zamanı
r
gelmiştir" dedi.
Parlamenterler
Hollanda'da
• AMSTERDAM (AA) -
TBMM İnsan Haklan
JComisyonu üyelerinden
oluşan parlamenterler
'heyeti, çeşitli temas ve
araştırmalarda bulunmak
üzere Hollanda'ya geldi.
Schılderswijk bölgesinde
Kösedağ ailesinin 6
Terdinin yanarak
öldüğü kundaklama olayı
ile ilgili olarak Hollandalı
yetkililerle görüş,melerde
bulunacak olan DYP'li
Demir Berberoğlu
başkanlığındaki beyet, bu
konudaki soruşturmanın
seyri ve Türk
vatandaşlannın bu ülkerde
maruz kaldıklan ırkçı
hareketler haklcında bilgi
alacak.
Hatay'da
deprem
• Haber Merkezi -
•Hatay'da, Richter ölçeğine
göre büyüklüğü 3.9 olan
hafif şiddette bir deprem
meydana geldi. Boğaziçi
Kandilli Rasathanesi ve
Oeprem Araştırma
tnstitûsü Müdürlüğü'nden
alınan bilgiye göre saat
15.57 de meydana gelen
deprem, kent merkezinden
hjssedildi.
5 köy korucusu
sepbest
• DİYARBAKIR
(Cumhuriyet Biirosu) -
Geçen hafta Lice il
merkezinden ve Tepe
Köyü'nden PKK'liler
tarafından kaçınlan 12
ğeçici korucusundan 5'i
serbest bırakıldı.
PKK'liler, korucularla
birlikte kaçırdığı Tepe
Köyü Muhtan Ramazan
Akbudak'ı da serbest
bıraktı.
Üç ilde, çetelere karşı birlik, dayanışma ve kardeşlik için on binler haykırdı
Yurttaş lriikiiıııeti uyardıtSTANBUL / ANKARA / ESKİŞEHİR
(Cumhuriyet) - Susurluk skandalıyla
ortaya çıkan çete örgütlenmelerinde
siyasi bağlantılann örtbas edilmesı
çabasına karşı on binlerce yurttaş
Ankara, Istanbul ve Eskişehir'de eylem
yaptı. İstanbul'da düzenlenen "Bağunsız,
Demokratik Türkrye" mitingine katılan
binlerce kişi, devlet içindeki çetelerin
ortaya çıkanlmasmı istedi.
Ankara'da ise valiliğin izin vermemesine
karşın olaysız geçen mitingde, parti
yöneticileri coşkulu bir kalabalığa
seslerurken "Ankara çeteteri saklamasın.
ÇOler, Ağar ve Bucak \argılansınr
.
"Fezlekeler Meclis'e". ~Çeteler halka
hesap verecek" ve "Halklaruı kardeşliği
çeteteri yenecek" sloganlanyla hükümet
protesto edildi. Özgürlük ve Dayanışma
Partisi'nin (ÖDP) girişimiyle dün Kızılay
Meydanı'nda toplanan çeşitli parti,
demokratik kitle örgütü ve meslek
grubuna bağlı yaklaşık 50 bin kişi,
"devtet-siyaset-mafya" ilişkilerine tepki
göstenp, hükümetin istifasını istediler.
Raporu açıkladılar
Çeşitli kentlerden sabahın erken
saatlerinden itibaren gelen ve Sıhhiye
Meydanı'nda toplanan onbinlerce
yurttaş, Ankara Valiliği'nin izin
vermemesine karşın Kızılay'a yürûyerek
"Halkın Susurluk Raporu"nu açıkladılar.
Mitinge, ÖDP'nin yanı sıra HADEP,
DBP. DtSK, KESK, İHD, ÇHD. ÇGD.
TÜMOB, Halkevleri. Pirsultan Abdal
Kültür Derneği. Tüm-Bel Sen, Tüm
Yargı Sen, Yapı-Yol Sen, Bank-Sen,
Tanm-Sen ve Eğitim-Sen katıldı. Miting
alanına ilk olarak ÖDP'liler ve sırasıyla
HADEP, DBP, Halkevleri, sendikalar ile
diğer kitle örgütlerine mensup kalabalık
gruplar dev pankartlar ve sloganlar
eşliginde girdiler. Mitingde konuşan
ÖDP Genel Başkanı Ufiık Uras, "Çeteler
artık bizlere emanet Bu birlik ve
beraberiiğimiz devam ettiği sürece
bizlerden kaçamayacaklar. Peşlerini asla
bırakmayacağtz" dedi.
HADEP Genel Başkan Vekili Ahmet
Türk de çetelerin çıkış nedenlerini çok
iyi bildiklerini belirterek şimdiye kadar
bütün faili meçhul cinayeteleri aynı
gruplann işlediğini söyledi.
Miting sonrası çöpler yakıldı
Miting sonrasında, pankartlann
toplanması ve dağılma sırasında slogan
atılmaması için uyanda bulunulurken
meydandaki çöplerin toplanması
Keskin, Başbakan 45 kez de hacca gitse ahirette işinin zor oldugunu söyledi
'Erbakan bu hesabı veremez*İstanbul Haber Servisi
-CHP Genel Sekreteri
Adnan Keskin,
Türkiye'nin kirlilikten
ve sorumsuzluktan
kaynaklanan bir
olumsuzluk süreci
yaşadığını belirterek
"Tüm redllikJerin
üzerine oturan ve
bunlan aklamaya
çalısan Başbakan, değfl
25 kez 45 kez de hacca
gitse öbür dünyada
hesap veremez" diye
konuştu.
Keskin, CHP
tarafından başlatilan
"tktidara iğne baürma
kampanyası'"
çerçevesinde dün
Taksim'de CHP
Beyoğlu tlçe Merkezi
önünde bir basın
açıklaması yaptı ve
vatandaşlara kampanyanın
simgesi olan beyaz toplu iğne
dağıttı.
Keskin, beraberinde CHP
istanbul milletvekilleri AJgan
HacaJoğhı ve Ahmet Güryüz
Ketenci. CHP Parti Meclisi üyesi
Hasan Aydın, CHP İstanbul tl
zenginliklerine
katı>orlar. Ama
Başbakan tüm bu
olaylan görmüyor. Bu
nedenle iktidara önce
topluiğnc. eğer
yetmez.se çuvakuz
batırmayı öneriyorum"
dedi. Keskin, köstebeğe
benzettiği hükümeti
"Kösem Suttan Ue
Bektaş Ağa ortakltğT
olarak tanımlayarak
şunlan söyledi:
"Hükümetin etkisiyle
Susurluk raporu,
aklama belgesi haline
gelmiştir. Başbakan ve
Adalet Bakanı temiz
toplum isteyen
yurttaşlan küçümsemiş.
'İktidara iğne baarma kampanyası' başlatan CHP Genel Sekreteri Adnan Keskin, Tak-
sim'de CHP Beyoğlu İlçe Merkezi önünde bir basın açıklaması yapü ve vatandaşlara kam-
panyaıun simgesi olan beyaz topluiğne dağıttı. (Fotoğraf: HAT1CE TUNCER)
Başkanı Mehmet Ali Özpolat ve
eski SHP istanbul 11 Başkanı
Yüksel Çengel'le birlikte yaptığı
konuşmada 2 bini aşkın faili
meçhul cinayete. kayıplara ve
Susurluk kazası ile ortaya çıkan
gelişmelere dikkat çekti. lktidann.^
temiz toplum istemlerine kulak
tıkadığını, Başbakan'ın Susurluk
ile ilgili fezlekeyi bir aydan fazla
beklettiğini belirten Keskin,
"Türkiye uluslararası uyusturucu
kaçakçıhğuun merkezinde
bulunuyor: Türkiye'nin saygınliğı
azalıyor; bazı politikacılar kamu
kaynaklannı idşisel
bea/^tmişlerdir. A
kişi aynaya bakınca
kendisini görür.
Fezkkeyi bekieterek anayasa suçu
işleyen Başbakan, hacca
gideceğine toplumun
beklentilerine yanrt versin. Bu
dünyada çevresindeki kapıkulu
millervekilieri onun için tanıklık
yapabilirler, ama öteki dünyada
hiçbir hesabını veremez."
konusunda da çağn yapıldı. Bunun
üzerine katılımcılar. Kızılay
Meydanı'ndaki kâğıt ve çöpleri bir yere
toplayarak yaktı.
istanbul mitingi
İstanbul'da ise sabah saatlerinden itibaren
Şişli Abide-i Hürriyet Parkı'nda toplanan
EMEP'liler, sendikal hak. ekmek ve
özgürlük istemlerini dile getirdi. Mitinge,
Maltepe ve Sun Tekstil isçileri.
Zeytinburnu işçılen, Reel Export isçileri
ve Türkiye Motorlu Taşıt İsçileri
Sendikası (TÜMTİS) üyeleri de destek
verdi. EMEP Genel Başkanı Levent
Tüzel, EMEP tstanbul tl Başkanı
Mehmet Kıhcarslan. Basın-tş İstanbul
Şube Başkanı Mustafa Üçdere, şair
Sunay Akın ve 19 aydır grevde bulunan
Liverpool liman işçıleri temsılcisi Kevin
Robinson'ın da katıldığı
mitingde, "Faşizme ölüm,
halka hürriyet". "Yaşasın
Arnavutluk halkının
direnişi* ve "Bağunsız,
demokratik Türkiye ve
anayasa için mücadele"
pankartlan taşındı, Deniz
Gezmiş ile gazetecı Metin
Göktepe'nin resimleri
açıldı.
Grup Dost Ezgi ve sanatçı
Fevzi Kurtuluş'un
türkülenyle hala> çeken
topluluk, "Sermaya
mezara. emek iktidara",
"Kahrolsun faşist
diktatörlük", "Susma,
susrukça sıra sana gelecek"
ve "Çeteler halka hesap
verecek" sioganlannı
attıktan sonra dağıldı.
Eskişehir Demokrası
Platformu öncülüğünde 60
sivil toplum örgütü ve 9
siyasi partinin katılımıyla
gerçekleştinlen
"Demokratik Türkiye"
mitingi de Odunpazan
Meydanı'nda yapıldı.
Demokrasi Platformu adına
konuşan Azmi Kerman.
demokratik laik düzene
sahip çıkmak ve ülkenın
sahipsiz olmadığını
göstermek için
toplandıklannı söyledi.
Çeşitli sivil toplum
örgütleri yöneticilennin de .
kanuşma yâpttgf miting '
daha"sonra olaysız dağıldı.
Demokratildesme sancısı
TÜSİAD Yönetim Kurulu üyesi Erkut
savundu; 'Rapora üye vizesi şart değil.
Yücaoğlu, demokratikleşme raporunu
Kimse niye yayımladm diyemez' dedi
SEDAOGUZ
TÜSlAD Yönetim Kurulu üyesi Erkut
Yücaoğlu, derneğin ağır toplannın tepkisı-
ne yol açan 'Türkiye'de Demokratikleşme
Perspektifleri Raporu'nu onaylayarak ya-
yımlama yetkisinin yönetim kuruluna ait ol-
duğu söyledi. Yücaoğlu, "Hiçbir üyemizin,
'Ben görmedim. bana göstermeden nasıl ya-
yımlarsın' demeye hakkı yok" dedi.
TÜSİAD raporundaki ana konulann alt
başlıklar halınde önümüzdeki aydan itibaren
bütün kesimlerin katılımıyla tartışmaya açı-
lacağını belirten Erkut Yücaoğlu, eğitim re-
formunun ilk etapta ele alınmasının düşünül-
düğünü belirtti. Yücaoğlu, TÜSLAD'm 'yar-
gı reformu' konusunda yeni bir rapor yayım-
lamayı planladığını da söyledi.
'Türkiye'de Demokratikleşme Perspektif-
leri Raporu',yayımlanmasırun ardından Rah-
mi Koç, Asun Kocabıyık, Halit Narin, A>dın
Bolak gıbi TÜSİAD'ın ağır toplannın tep-
kisini çekmişti. Söz konusu isimlerin istıfa-
lan gündeme gelmiş ve altematif rapor ha-
zırlanması yönünde görüş bildirilmişti. Bu
gelişmelerin ardından geçen hafta yapüan TÜ-
SlAD Yüksek tstişare Konseyi toplantısın-
da Başkan Bütent Eczacıbaşı "Raporun ay-
nntılan raporu vazan Prof. Dr. Bülent Tanör'ü
bağlar" açıklamasını yaparak geri adım atar-
ken TÜSlAD Yönetim Kurulu üyesi Erkut
Yücaoğlu, rapora tam destek verdi.
TÜSlAD Yüksek Istışare Konseyi de da-
hil hiçbir üyenin raporu, yayımlanmadan ön-
ce görmedilderi eleştirisinde bulunamayaca-
ğını kaydeden Erkut Yücaoğlu "Genel ku-
ruL, yönetim kurulunu seçer; yönetim kuru-
lu da icraatmı yapar. Raporun içeriği eleşti-
riye açıknr. Ama ü\ elerin. ben görmeden bu
iş yapılmamalıydı demeye haklan yoktur.
L sul konusunda hiçbiritiraz kabul edüeroez"
dedi. 1990 yılında TÜSlAD'ın uzun süre
tartışılan 'Eğitim Raporu'nun yürütülme-
sinden sorumlu yönetim kurulu üyesi olan
Erkut Yücaoğlu, derneğin prosedürü gere-
ğince raporlann pianlanmasından yayımian-
masına kadar geçen aşamalan şöyle açıkla-
dı:
" Raporlann yürütülmesini. sorumluluğu
alan yönetim kurulu üyesi takip eder; araş-
trnıacılaria zaman zaman toplanarak konu
gözden geçirilir. Sözünü ettiğim eğitim rapo-
runun yazan Zekâi Baloğlu'dur. Arastınma-
nın donelerini toplamakve sonuçlannın ana-
lizi bakımından o gün için kendisi en yetkili
kişi olarak düşünülmüş, araşnrma kendisi-
ne verilmiştir. Ancak, rapordan sorumlu yö-
netim kurulu üyesi olarak. araşormanın is-
tenen kapsamda çıkması için ben de çalışüm.
Basma, zamanın hükümetine ve Cumhur-
başkam'na takdimimi yapüm. TÜSLAD, ya-
yınlannda bilimsel ve tarafsız kalmayı amaç
edinmiştir. Yani TÜSİAD raporlan kimseyi
bağlamaz. Geri adım aulması gibi bir şey de
söz konusu değildir. TÜSİAD, tarnşmayı baş-
latip gerekli uyanyı yapabüiyorsa, görevini ye-
rine getirmiş demektir. Ondan sonra ortaya
çıkan detayfa tarüşmalarda TÜSİAD'ın üye-
leri taraf olabilüier. Hepimiz farkh düşünen
insanlanz. Örneğin, Diyanet tşleri olsun ınu,
olmasın mı?« TLSİAD üyeleri arasında çok
farklı düşünenler olabilir, ancak bu konu ele
alınmaİHÜr."
TÜSİAD'ın 'Türkiye'deDemokratikfcşme
Perspektifleri Raporu'nda imam-hatip
liselerinin meslek hsesi statüsüne uygun
yapıya kavuşturulması, imam ve hatip ih-
tiyacını karşılamaya yetecek sayırun dışın-
da kalanlann genel ya da teknik liselere
dönüştürülmesı ıstenıyor. 8 yıllık zorunlu il-
köğretimin herkes için ve istisnasız kabul
edilmesinin benimsendıği raporda, Kuran
kurslarının ise Milli Eğitim Bakanlığı
denetimine bağlanması gereği vurgulanıyor.
IRMIKI AYDIN ENGİN e - mail: engin (a planet.com.tr
Alparslan Türkeş'in ölümü-
nün ardından yazılıp çizilenle-
rin, verilen demeçlerin çok
-ama çok- büyük bir kesiminin
ortaklaştjğı iki noktavar Kırkyı-
lın Türkeş'i sağduyulu bir poli-
tikacı olarak kLrtsandı ve "bil-
ge" ilan edildi. MHP ise aşın
sağdan merkez sağa çekilen,
ılımlı, dolayısıyla da demokra-
tik yaşamın benimsenebilir, sa-
vunulabilir bir partisi olarak su-
nuldu.
Doğru mu bu yargılar?
Türkeş'in bir darbeci subay
olarak değil de bir siyasetçi ola-
rak sahneye çıktığı 1969'larda,
yeryüzünde ırkçı (Türkiye'de:
Türkçü) ideoloji ve akımlar ar-
tık ciddiye alınacak bir güç de-
ğillerdi. Şimdi de değiller.
Türkeş'in '9 Işık'mdan türe-
tilmiş, "Tann Türkü korusun"
ya da "Tann dağı kadar Türk,
Hira Dağı kadar Müslümanız"
sloganları MHP ve Ülkü Ocak-
ları çevresinde bir kimlik bildi-
rimi gibi sıkça kullanıldı. ama ül-
keyi saran, kitleleri ardı sıra sü-
rükleyen sloganlar olmadı. Da-
ha 1960'lann sonlannda Türki-
ye'de kitleler "Tann Türkü ko-
rusun" sloganının "Tann Türkü
korusun, ötekileri korumasın"
Merkez Sağda Bir MHP
gibi bir mantık saçmalığı ve ırk-
çı bir sapma oldugunu kolay-
ca kavramış ve uzak durmuş-
tu.
O ve izleyen dönemde kitle-
ler MHP'yi bu sloganlarla de-
ğil, "Kahrolsun komünizm! Kah-
rolsun komünistler" naralarıy-
latanıdılar. MHP ve Ülkü Ocak-
lan denince ilkçağnşım, sol ha-
reketteki kabarmayı önlemek
üzere zora tapan ve zor kulla-
nan bir siyasi kadro oldu.
Türkeş'i bilge (!), MHP'yi ılım-
lı (!) kılan siyasal yönelim ise
daha pek yeni: 1989 ve sonra-
sı...
Niye 1989? Niye 1990,91,92
filan değil de 1989?
1989 sonbahan, dünyayı sar-
san bir depremin yılı. O yıl sos-
yalist sistem dağıldı, Sovyet-
ler Birliği çöktü. Art arda yıkı-
lan domino taşları gibi kapita-
list ülkelerdeki sol hareket de
kitleler gözünde bir itibar yiti-
mine, kendi içinde bir çözüm-
süzlük bunalımına girdi. Mark-
sist hareket hâlâ bu depremin
sarsıntılarını içinde duyuyor,
depremin yıkıntılan arasında çı-
kış yolu anyor.
Sol hareketin en güçlü oldu-
ğu günlerde bile bir araya ge-
lemeyen irili ufaklı "sol" parti,
grup ve kişilerin çok önemli bir
kesiminin Özgürlük ve Daya-
nışma Partisi'nin (ÖDP)şemsi-
yesi altında bir araya gelebilme-
lerinin çimentosu 1989 depre-
mi ve sonuçlandır.
12 Eylül faşizminde dağrtılmış
örgütleri, sindirilmiş yandaşla-
rı, hapsedilmiş, işkenceden
geçmiş, siyasal göçmenliğin
çürütücü etkileriyle sakatlan-
mış kadroları ile ölümcül yara-
lar almış Marksist sol, daha
kendini toparlayamadan, ya-
ralarını saramadan 1989 dep-
reminin içine düştü.
1989 sonrasında Marksist
hareket bir iktidar seçeneği ol-
maktan epey uzakta. Sendika-
lar etkili, caydırıcı güce sahip
emekçi örgütlenmesi nitelikle-
rini hızla yitirdiler. îşçilerin siya-
sal tercihleri şaşılası bir hızla
yön değiştirdi. Çözüm ürete-
meyen sol (sosyal demokrasi
dahil, bütün bir sol) kitle ve seç-
men desteğini yitirdi. 70'li yıl-
larda yüzde 4O'ı aşan bir seç-
men desteğini elinde tutan sos-
yal demokrat partiler, barajı aş-
ması kuşkulu cılız siyasal hare-
ketlere dönüştüler.
Sol, kapitaîizm için görünür
ve güncel bir rakip ve tehlike ol-
maktan çıktı.
E, peki böyle bir siyasal fo-
toğrafta MHP'nin geleneksel
işlevinin anlam! ne?
Nitekim MHP, onca çabayla
yetiştirdiği, hem ideolojik hem
askeri eğitimden geçirdiği mi-
litanlannı "istihdam" edemez
oldu. İş veremedi, aş vereme-
di, gösterecekyön, işaret ede-
cek hedef bulamadı.
Kadrolannın en seçkinlerini
ülkenin gizli servislerine kirala-
dı, verdi. Çatiriar, Kırcı'lar, OraJ
Çelik'ler buralarda sivrildi. Bu
kadrolann bir kesimi de özel
tim içerisinde kendilerine iş ve
işlev bulabildiler. Komünistler
yerine Kürtlerle savaşmaya baş-
ladılar. Dev-Solcu yerine PKK'li,
Abdi İpekçi'ler yerine Musa
Anter'leri öldürmeye başladı-
lar.
MHP'nin ikinci, üçüncü sınıf
kadroları ise mafyanın kanlı ve
kirli topraklannda kendilerine
geçim kapısı aramak derdine
düştüler. Birkaçı sivrildi, "ülkü-
cü baba" oldu. Büyük çoğun-
luğu tetrkçi, çek-senet tahsi-
latçısı. otopark kâhyası, kara
para kuryesi, uyusturucu
perakendecisi gibi işlerleyetin-
mek zorunda kaldılar.
Türkeş artık işlevi yitmiş git-
miş, önleyecek düşman kal-
madığı için kendi varlık nedeni
de ortadan kalkmış bir siyasi
harekete yaşam olanağı bul-
mak için bir manevra yaptı. DYP
ve ANAP'taki çürümeyi, siyasal
hadımlığı, bu parrjlerin deneyim-
siz ve ilkesiz politikacılardan
oluşan kuru kalabalığını doğru
değerlendirdi. Gitgide milliyet-
çi çizgiye kayan Kürt hareketine
karşı merkez sağda konum-
lanıp Türk mılliyetçiliğine yas-
lanıp siyasal etkinlik sağ-
layabileceğini hesapladı.
Hesap çok yanlış değildi.
Nitekim ANAP ve DYP de
gücünü Türk milliyetçiliğinden
alan bir atımlık barutla ayakta
kalmaya çabalıyorlar.
Ama bu siyasal eksen kay-
dırması Türkeş'i bilge, MHP'yi
ılımlı kılar mı?
POLTIİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Hac Seferi...
Milletvekilleri hac çıkarmasında...
Elbet birincilik RP'nin...
Onlan DYP, ANAP izlıyor. DSP 4 milletvekîliyte
sonuncu sırada yer alıyor...
Başbakan Necmettin Erbakan 25. kez hacı olur-
ken, RP'li Şevki Yılmaz 15. kez hacca gıdıyor...
Türkiye böyle bir dönemi yaşamadı bugüne de-
ğin. Hacı olmak için hiçbir polıtikacı böylesine ça-
ba harcamadı. Daha açıkçası 'hacı olmak' bugüne
dek siyasal yatınm aracı olarak kullanılmadı...
Türkiye bir çıkmaz sokağa doğru hızla sürükle-
niyor. Tüm bu olup bitenlere bir ad koymanın za-
manı da gelip geçiyor...
Bunun adı şudur:" Biz ne yapıp edip laik demok-
ratik cumhuriyeti yıkıp yerine şerT hükümlere da-
yalı bir Islam devleti kuracağız..."
Bosna'da Papa II. Jean Paul'e Saraybosna'da
yapılmak ıstenen suikast girişimı ve 4 Türk'ün ola-
yın içinde bulunduğu savının NATO kaynaklannca
açıklanması olup bitenlere ışık tutmuyor mu? Açık-
lamaya göre 'Peygamberin Dönüşü' adlı şeriatçı ör-
güt militanlan Saraybosna'da ne iş yapıyorlardı? Bu
kişilerin halen cezaevinde bulunan kimi İBDA-C
militanlanyla ilişkisi bulunuyor muydu?
Bugün ülkemızde eli kanlı şeriatçı çeteler koru-
nup kollanıyor. İBDA-C, Hizbullah ve islami Ha-
reket gibi şeriatçı örgütleri kımı şeriatçı yazariar ve
RP milletvekilleri koruyup kolluyor. Onlar kimi za-
man Avrasya feribotunu kaçırıyor, kimi zaman bir
başka ülkeye şeriat savaşçısı olarak gidiyor...
Evet... Türkiye'nin başı daha çok belaya girecek.
Saraybosna'da Papa II. Jean Paul'e suikast dü-
zenlemek isteyen 4 kişinin Türk olduğu yolundaki
iddialar Türkiye'yi karıştıracak...
REFAHYOL ise tüm bu gelişmeler karşısında sus-
kun. Tansu Çiller Hanım, 8-10 gün için Başbakan
olacak. Böylece düşleri gerçekleşecek. Necmet-
tin Hoca da Suudı Arabistan'da 25. kez hacı ola-
cak...
• • •
Her hafta cumartesi günleri Galatasaray'da 'Cu-
martesi Anneleri' toplanır...
Bu hafta gözü yaşlı anneler yine toplandı. Elle-
rinde fotoğraflar bulunan anneler seslerini her za-
mankı gibi duyurdu...
Sanınm gazetelerde görmüşsünüzdür. Önceki
gün Galatasaray'da 'Cumartesi Anneleri'n\n arasın-
da elinde Said-i Nursi'nin fotoğrafı bulunan bir ki-
şi vardı...
Bu kişi ne istiyordu?
Said-i Nursi'nin mezannın bulunmasını mı?
Acaba bu kişi bir Nurcu muydu, yoksa ajan pro-
vokatör müydü?
Bir başka önemli gelişme de şuydu:
Kimi kuruluşlar da Eyüp Sultan Camii'nde 'mev-
//f'okuttu...
Yıne gazetelere göre mevlit, Tutuklu Yakınlan ve
İnsan Haklan Yardımlaşma Demeği ile Haklar ve Öz-
güriükler Platformu tarafından düzenlenmışti. Mev-
lit, bağımsız, demokratik ve özgür bir ülke için ölen
devrim sehitleri ıçindi...
Önce. İBDA-C, Hizbullah, islami Hareket, 'ca-
mileriörgütevfne^ çevirmişti. Şimdilerde îse kendi-
lerini'dfevrimcı*' olarak tanımlayan kimi örgütler
'camileh' kullanmaya başlamışlardı.
Buyeni biryöntemdi. Çünkü 'camiler'de her tür-
lü örgütlenme rahat yapılırdı. Bu iş önceleri kimi Is-
lam ülkelerinde uygulanmış ve başan kazanılmış-
tı...
Kendilerini 'devrimci sol' olarak gören yasadışı
örgütler, İBDA-C, Hizbullah ve İslami Hareket gibi
kendilerine 'yeni birmesken' mi seçmişlerdi? Yok-
sa, onlar da insanların 'inançlannı sömürerek' tıp-
kı RP ve diğer sağcı partiler gibi laik demokratik
cumhuriyeti yıkmak için yeni bir yol mu seçmişler-
di?
Bu bıraz devrim öncesi Iran'daki gelişmelere ben-
ziyordu...
Zaten sağ ve sol yasadışı örgutlerin amaçlan bel-
lıydı:
"Laik demokratik cumhuriyeti yıkmak!.."
• • •
Masamın üzennde 'Müslüman Gençlik' imzalı bir
bildiri var...
Bu da yukarıda yazdıklanmızın kanıtı...
Okuyoruz:
"Islam dini, tevhid ve adalet temelli bir dindir. Is-
lam, kadın ve erkeği insan olarak, kul olarak mu-
hatap alır ve fıtratlannın el verdiği ölçüde sorum-
luluk yükler. Allah katındaki dereceleri kadın ve er-
kek olmalanyla değil, iman edip etmemeleriyle or-
taya koyduklan İslami mücadele ve pratiklehe be-
lirienir.
Laik, çağdaş çığırtkanlann dediği gibi kadın Is-
lam 'da ikinci sınıfbir varlık değil, Allah'a karşı kul-
luk ve İslami mücadele sorumluluğunda erkekle
eşittir.
'..Ben sizden erkek kadın, hiçbir çalışanın işini za-
yi etmeyeceğim. Hep birbirinizdensiniz. Hicreteden-
ler, yurtlarından çıkarılanlar, yolumda işkence gö-
renler, vuruşanlar ve öldürülenler . Onlan altja-
nndan ırmaklar akan cennetlere sokacağım'. (Âi-i
Imran Suresi 195. ayet)"
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn
E mail: Hikmet .Cetinkaya (g Planet.com. TR
HİKMET CETİNKAYA
BM0NUMJN
KAZLARI
450.000 TL(KDV dahil)
Çağ Pazariama A.Ş. Yerebatan Caddesi Satkımsoğüt Sokak
Nto: 9/B Cağafoğlu İstanbul Tel:S14 01 95/96
Posta çekı no.: 666322