04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 14 NİSAN 1997 PAZARTESİ 10 DIZIYAZI Şeriatınkalesi: Almanya• Avrupa Milli Görüş Teşkilatları (AMGT) Alman dernekler yasasına göre 1976'da Köln kentinde kurulan bir teşkilat. Her olanakta dernek faaliyeti yaptığı söylenir, ama yasalara yakalanmadan görünmeyen ilişki ve örgütlenme biçimiyle, Ankara'dan uzanan eller tarafından idare edilir. RP'nin denetimi altında, oldukça ustalıklı bir biçimde siyasi, örgütsel ve ekonomik çalışmalarını sürdürür. AMGT, önce Milli Selamet Partisi'nin, onun 1980'de askeri müdahale sonucu kapatılmasıyla, 1983'te kurulan RP'nin Avrupa'da maddi ve manevi ilişkilerini organize eden, çeşitli ülkelerdeki Islam teşkilatları ile bağlantı içinde olan bir teşkilat olmuştur. AMGT yöneticilerinin en çarpıcı özelliklerinden biri, ikiyüzlü oluşlarıyla tanınmalarıdır. Aynı anda yeşil sarıkla fötr şapkayı birlikte taşıyabilecek kıvraklığı gösterecek kadar ustalıklılar. 7 98O'li yıllann başından bu yana Türkiye'de tslamı akımlar, Almanya'dakı Türkiyeİi işçiler ve aileleri arasında hızlı bir yayılma gösterdi. 1969-1970'te Almanya'dakı tüm cami sayısı üçü geçmiyordu. 1968-1974 yıllan arasmda Essen ve Köln kentlerindeki Türkıye Cumhııriyeti çalışma ataşeliklerinde din görevlisi olarak çalışan Osman Erkan yazdığı anılarda. Islam dininın Almanya'da çok ağır celıştiğini belirterek şöyle demekte: "Almanya'da Islam dininin yayılması için yapılan halihazır faaliyetlerden biri de büyiik şehirierde kurulan İslatn cemiyetleridir. Bu cemiyetler Berün, Münih, Aachen, Vıyana gibi şehirlerde faaliyet göstermektedirler. Maddi imkânsızlığa rağmen yavaş da olsa faaliyetleri yüriimektedir." Almanya'da Müslümanlann Islam mısyonerlığinı yapan bir cemiyetlerinın olmadığından ve İslam dini açısından yanlışsız çevnlmış bir Kuran'ın bulunmadığından yakınan Osman Erkan, "Türk çalışma ataşeliklerinde vazifeli resmi din görevüleri, Türk işçilerini yurdannda ve mescitlerinde zhnret ederek onlara dini telkinde ve nasihatte bulunur. Onlann hasta olanlannı hastanede ve mahkûm olanlannı da hapLshanelerde zharet ederier. Bu resmi din görouleri. Almanya'nın Bonn, Berlin. Essen. Köln, Frankfurt Münih. Hannover, Hamburg, Stuttgart ve Nürnberg çalışma ataşeliklerinde bulunurlar. Aynca, Belçika, Fransa, Hollanda. İsviçre. Danimarka ve Avusturya'da da birer din görevlisi bulunur" diyor. 2OOO'in üstünde cami ve dergâh İlk yıllar. çoğunlukla Türkıye'nm azgelişmiş yoksul, kırsal yörelerinden Almanya'ya gıden vatandaşlanmız, ibadetlerinı kaldıîdan işçı yurtlarında. kimı fabrikalann tahsis ettiği salonlarda vaparlardı. Bugün Almanya'nın her köşesınde, Türkiye'dekı çeşıtlı Islami akımlann paralelınde çalışma yapan cami dernekJeri, mescıtler, dergâhlar var. Arsalar alınıp lüks camiler yapılıyor. eski ardiyeler, iflas etmiş fabrikalann binalan onanlarak cami halıne getinliyor. Bu amaca yönelik olarak harcanan paralar yüz milyonlarca marka ulaşıyor. 1996 yılı itibanyla Almanya'daki çeşitli Türk Islam kuruluşlanna bağlı 2000'in üstünde cami ve namaz kılma yerleri bulunan cemiyetler var. Bu camiler Alman dernekler yasasına göre, dernek adı altında kurulmuş, çok yönlü çalışmalan olan kuruluşlardır. Örneğin, ibadet yapılan yerler, para toplayan. ticaret yapılan dernekler ve en önemlisi, birçoğu önce Türkiye'de sonra dünyada şeriat devletinin kurulması için uğraş veren örgütlerdir. Camilerin giriş bölümlennde meyve, sebze, zeytin, tavuk. ekmek, fes, takke ve vıdeo kasetıne kadar her şey satılır. Bunlar dışan fıyatıyla aynıdır. Bazılan dışanda satılan fiyatından daha da pahalıdır. "Faiz aunak, fazla kârermek haramdır" derler cami hocalan. Ancak bu, buralarda geçerlı değildir. Cami üyesi olmak sıradan vatandaş için kârlı bir bağlıhk değildir. ama ışini bilen için köşeyi dönmenin, zengin olmanm bir yoludur. Gözü açık olan. hemen caminin yanı başında bir bakkal dükkânı açar. biraz da camıde tanındı mı cemaat oraya. "din kardeşimiz" deyip akın etmeye başlar. Bu nedenle Almanya'nın her tarafında. camilerin açtığı dükkânlann müştenlen çoktur. Bunlardan bazılannda Arjantin'den gelen dondurulmuş etler "helal et". "helal kesim" adı altında satılır. Bu kadar cami, mescit ve dergâh yetmıyormuş gibi cami yöneticılerine, Türkiye'den konuk olarak Almanya'ya giden kimi politikacılara ve din adamlanna göre daha çok cami açmak gerekıyor. Çünkü onlara göre. Almanya gelecekte Müslüman olacakmış! Bunun haberinı Hz. Peygamber yaşadığı yıllarda vermiş, san bir ırkın Müslüman olacağmı söylemiş. Kimdir bu san ırk? Bizim Müslümanlar bunun yanıtını bir solukta veriyorlar: "Almaniar." Bu yanıtı sadece Türkıyeli Müslümanlar vermıyor. Almanya'nın tanınmış Müslümanlanndan ve milli görüşe yakınlığıyla bilınen Almanya İslam Arşıvi Müdürü Satim Abdullah, Vlilli Gazete'nin 29 Eyliil 1990 tarihli Avrupa baskısında çıkan bir yazısında aynen şöyle diyor: "Şimdi şöyle bir soru sorahm kendi kendimize: neden I683'te Vıyana önlerine kadar gelen İslam ordulan hedefine ulaşamadan geriye dönmek zorunda kaldı? Neden 1960 yıllannda Anadolu insaıu .Almanya'ya geldi? Bana göre Allah. dinini hâkim kılmak için göçmen işçileri secti bu kez. Bu nedenle Anadolu"\ a geri dönmek demek. İslamuı Baü dümasından tekrar geriye çekilmesi anlamına gelecektir. Bu olay İslamın geri adım atması anlamına gelecektir." Neden bclündüler? Almanya'daki Türk İslam dünyasının dününe ve bugününe göz atıldığmda, gehşmeyle bölünmenin birlikte yürüdüğü görülür. l960'lı yıllann sonu, 70'li yıllann başında aynşma bugünkü şekliyle ortaya çıkmış değildı. O zamaniar, köyünde Kuran öğrenmiş. namaz kıldıracak kadar bilgisi olan kişiler cemaatin önüne geçip namaz kıldınyordu. ÜJÜSLÜMANİN Y E R D E ,KA^MAYACAK * D A M U » D A « L » ( u E 'S A BI N I A V R U P A mm e O R A C A Ğ I ^ Bochum kentinde Müslüman Cemaatler Birliği'ne bağlı Islamcı gençliğin bir toplantısı. Cami yönetimini ele geçırme mücadelesi çoğu kez kavgalı, gürültülü oluyordu. Bu yıllar Türk tslam kuruluşlannın rüşrünü kanıtlayamadığı. ete kemiğe bürünemedıği yıllar oldu. İşçılerimızde Türkiye'ye kesin geri dönmeden çok. Almanya'da kalıcılaşma eğilimı ağır basmaya başlayınca dini ıçerikh ayn ayn örgütlenme de kendini göstermeye baştad» <f? Sırasıyla I973'te (Süleymancı olarak tanımlanan) İslam Kültür Merkezleri'nin (İKM) kuruluşu, I976'da Avrupa Milli Görüş Teşkilatlan'nın (AMGT) ortaya çıkışı ve I985'te Dıyanet îşleri'nin Almanya'da camiler açmaya başlayarak. Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) adı altında örgütlenmesi, yoğun bir rekabeti ve iç mücadeleyi de birlikte getırdi. Camiler el değıştirmeye ve cemaatler kamplaşmaya böylece girmiş oldular. I966'da Almanya'ya işçi olarak gelen. Islam Kültür Merkezleri kuruculanndan ve uzun yıllar bu teşkilatın genel sekreterlığini yapmış olan eski bir İslamcı kuruluşlar, şeriat düzeninden yana olmeda, Almanya'da tslamiyetin resmi din olarak tanınmasında verilecek ortak mücadelede, Avrupa'da Kuran kurslannın daha da yaygınlaştınlması konusunda görüş bırliğı içinde olsalar da, kuruluşlanndan bugüne kadar bırbırlenne karşı amansız rrjücadele vererek bölüne bölüne bugüne kadar geldıler. Avrupa Milli Görüş Teşkilatlan'nın Ocak 1980'de yayımladığı "HainJeri v« Maskeli Din Düşmanlannı Tanıyahm" başlıklı bildirisinde şöyle deniyor: "Almanya'ya geldiğiniz günden beri sizleri maddeten soymak ve manen parçalamak isteyen Süleymancı denen hainlerin pençesine düşmemek için şuurlu bir gayret sarf ettiginizi biliyoruz. Ancak, bu soyguncu gnıp, her fırsatta masum vatandaşlanmızı zehiıieyerek onlann mabndan ve ünanından kalleşçe istifadc etmek için sinsi sinsi çahşmaktadır." Mıllı görüşçülen böyle kızdıran, İslam Kültür eu kadar cami, mescit ve dergâh yetmiyormuş gibi cami yöneticilerine, Türkiye'den konuk olarak Almanya'ya giden kimi politikacılara ve din adamlarına göre daha çok cami açmak gerekiyor. Çünkü onlara göre, Almanya gelecekte Müslüman olacakmış! Bunun haberini Hz. Peygamber yaşadığı yıllarda vermiş, sarı bir ırkın Müslüman olacağını söylemiş. Kimdir bu san ırk? Bizim Müslümanlar bunun yanıtını bir solukta veriyorlar: "Almanlar." subay emeklısi Abdülkadir BDİat ilk bölünmeyi şöyle anlatıyor: "1968'de Köln'de Türk Birliği adında bir dernek kurduk ve arduıdan ilk camiyi de Köln'de açtık. Türk Birtiği'nin başkanuğma ben seçildim. Kısa zamanda Almanya'nın 11 şehrinde şube açük. Eşlerinin. çocuklarınui. yakınlannın öztemi içinde olan işçuerimiz camilerimize çok ilgi gösteriyor, gidecek başka yerleri olmadığı için boş zamanlannı camilerde geçirmek istiyoriardL Ama bizim kadromuz bu gelişmeyi kucaklayacak. insanlanmıza İslamiyetl milliyetçiliği anlatacak güçte değildi. Türkiye'den, camilerde seminerler verecek kişilerin çağrıimasına karar verdik. Bundan sonra Türkiye'den hocalar, politikacılar gelip gitmeye başladılar. Gelenler içinde Necip Fazıl Kısakürek, Mehmet §e\ ki Bey de vardL Türk Biriiği'nin adu çoğu kesimi rahatsız etmeye başladı. "Sivri isim" diyorlardı. Öyle gelişme oldu ki, bu isim Almanya'daki bütün Nlüslümanlan bir araya topariayamaz oldu. İçimizde milliyetçi, Türkeş'e ilgi duyan arkadaşlar da vann. Onlar bu ismin kalmasında direniyorlardL Aramızdaki mücadele 1973'e kadar sürdü. Çoğunlukta olan bizkr Türk Biriiği'nin adım İKM olarak değisrirdik. Türkeş taraftarlan aynlarak ayn bir dernek kurdular. ilk aynhk böyle başladJL." Merkezleri'nin Alman hükümetinden, Islam dininin resmen tanınmasını ve cami vergisi adı altmda bir kesintinin yapılmasını istemesidir. İslamcı kuruluşlar, kendi aralanndaki aynlığı, bölünmüşlüğü farklı farklı yorumluyorlar. DİTlB yöneticilerine göre aynhğın nedenı kendileri değil. 1980'li yıllardan bu yana devletin Avrupa'da organize olduğunu. 445 din görevlısıyle Almanya'da görev yaptıklannı, İslamcı kuruluşlann birlığinden yana olduklannı söylüyorlar. İslami Cemiyetler ve Cemaatler Birliği'ne (Kaplancılar) göre İslamcı kuruluşlar Türkjye'deki düzenle uzlaşma içinde. Bunlann arkasında namaz kjlmmaz! Yaklaşık 40 cami ile birlikte Kaplancılardan kopan ve Müslüman Cemaatler Birliği adını alan grubun önde gelen liderlerinden AU Settar, ayakta kalabilmek için herkesin birbirine saldırdığını söylüyor. Yüz binlerce üye ve sempatizan İşçilerimizın bulunduğu Avrupa ülkelerindekı Türk İslam hareketinin odak noktası olan Almanya'daki İslamcı kuruluşlann her geçen gün gelişen ve çoğalan cami ve üye sayısı binkr ve yüz binlerle ifade edilivor. Merkezi Köln kentinde bulunan DİTİB'nın 800 camisi. yaklaşık 100 bin üyesi, yanm mılyon sempatızanı var. İKM'nin 308 camisi, 60 bin üyesi, 30 bın sempatizanı, AMGT'nin 487 camısı, 313 namaz kıhnacak, Kuran kursu verilecek yeri bulunan cemıyetı, 30 bin üyesi ve 85 bın sempatizanı, Türk tslam Biriiği'nin (M. Serdar Çelebi), 125 camisi, 2500 üyesi. 4000 sempatizanı, Nakşibendilerin 55 dergâhı. 800 müridi ve 1200 sempatizanı, Cemaattın-un-Nur'un 30 dergâhı, 800 Nur talebesi ve 500 sempatizanı, İslami Cemiyetler ve Cemaatlar Biriiği'nin 20 camisi, 500 üyesi. 600 sempatizanı ve Müslüman Cemaatlar Birliği'nin ise 40 camisi, yaklaşık 1000 üyesi bulunuyor. Almanya ve Avrupa'daki Türkiyeli işçiler. Türk hükümetlennin bugüne kadar izledıkleri politıkalarla sadece dövız ağacı olarak görüldüler. Siyasal ve kültürel gereksınmelen göz ardı edıldi. Özellıkle Alman hükümetinın yabancılar polıtikası ve bu alandaki uygulamalar, onlan, her şeyine yabancı olduklan bir ülkede yalnızhğa itti. Sürekli dışlandılar. İşçi yollayan ve ışçi alan bu ikı ülkenin tavn aşın İslamcı kuruluşlann ekmeğine yağ sürdü, onlara bulunmaz bir olanak sağladı. Amaçlanna ulaşmak isteyen Türkıye. Libya, Mısır, Suudi Arabistan ve Iran kökenli bu kuruluş ve akımlar. yalnızlık içinde çırpınan ınsanlanmızın dini duygulannı sömürerek, kuruluşlan içine sürüklediler, bugün de sürüklüyorlar. Avrupa'da düzenlediği Kuran kurslanna. yılda 100 bin Türkiye kökenli aileden gelme çocuklan çeken Avrupa Milli Görüş Teşkilatlarf nın arkasında Dünya Müslümanlar Kongresi. İslama Çağn Cemiyeti. Rabıtat-ül Âlem-il İslam Cemiyeti ve Libya yönetimi var. Avrupa Milli Görüş Teşkilatlan (AMGT) Alman dernekler yasasına göre 1976'da Köln kentinde kurulan bir teşkilat. Her olanakta dernek faaliyeti yaptığı söylenir, ama yasalara yakalanmadan görünmeyen ilışkı ve örgütlenme biçimiyle, Ankara'dan uzanan eller tarafından idare edilir. RP'nin denetimi altında, oldukça ustalıklı bir biçimde siyasi, örgütsel ve ekonomik çalışmalannı sürdürür. AMGT, önce Milli Selamet Partisi'nin, onun 1980'de askeri müdahale sonucu kapatılmasıyla, 1983'te kurulan RP'nin Avrupa'da maddi ve manevi ilişkilerini organize eden, çeşitli ülkelerdeki İslam teşkilatlan ile bağlantı içinde olan bir teşkilat olmuştur. AMGT yöneticilerinin en çarpıcı özelliklerinden biri. ikiyüzlü oluşlanyla tanınmalandır. Aynı anda yeşil sankla fötr şapkayı birlikte taşıyabilecek kıvraklığı gösterecek kadar ustalıklılar. Erbakan. 16.11.1990'da Köln kentinin lüks otellerinden "Hyatt" da, Avrupa Milli Görüş Teşkilatlan Genel Sekreter Yardımcısı Hasan Özdoğan ve öteki önde gelen yöneticilerle düzenlediği basın toplantısında, Federal Almanya'ya gelış nedenı sonılduğunda. Türk işçilerinin milli görüşün ıdeolojisi doğrultusunda şuurlanmalan için Almanya. Belçika, Hollanda ve Fransa gibi çeşitli ülkelerde toplantı düzenlediklenni söylemişti. Yarın: AMGT'nin örgütsel gücü AMGT'den şeriatyemini Koblenz'de yapılan milli görüşün bir toplantısında Erbakan el öptürüyor. AMGT'nin, 26 Mayıs 1990'da Köln kentinin ünlü spor ve sergi sarayında yaptığı 6. genel kurul. tarihinde bir dönüm noktası oldu. Yaklaşık 3000'i kadın olmak üzere 12000 kişinin katıldığı genel kurulda, Türkiye'den RP Genel Başkanı Erbakan kalabalık bir heyetle hazır bulundu. Avrupa'daki milli görüşçüleri şeriat yeminine çağıran bu heyetin içinde şu kişiler vardı: Temel Karamollaoğlu, İbrahim Halil Çelik, Halil Ürün, Fettullah Erbaş, Ali Sezal, Mehmet .\li CengizgU ve dönemin İstanbul İl Başkanı Recep Tayyip Erdoğan. RP'nin bu Avrupa çıkarmasında İslam ülkelerinden de yandaşlan hazır bulunmuştu. Örneğin, Libya İslama Çağn Cemiyeti Avrupa Temsilcisi Abdüsselam Heribe, Suudi Arabistan Bonn Büyükelçiliği Maslahatgüzan Abdullah GaleL tslam Tekafül Kunımu Genel Müdürü Mehmet Erdoğan SergicL Afganistan Hizb-i İslam Avrupa Temsilcisi Abdüssabır Ahtari Hizb-i İslam Siyasi Komite Başkanı Karyab Abdullahkadir, Hızb-ı İslam A\Tisturya Temsilcisi NakibuUah Halak. Hizb-i İslam Kanada Temsilcisi Muhammet Hasan Nuri ve Kuveyt Vakıflar Genel Müdürü Dr. Nadir Nuri. Eski MSP Bolu Milletvekilı ve AMGT Yönetim Kurulu üyesi Harun Aytaç'ın divan başkanı olarak mikrofondan seslendirdiği "Büyük Türkiye ve adil düzenin kurulması için canla başla çaüşacağuna söz veriyorum" şeklindeki yemine salonun tümü iştirak etti. Bunun hemen ardından konuşmak için kürsüye davet edilen Erbakan. "komutan" olarak sunuldu. POLİTİKA VE OTESİj MEHMED KEMAL 1 Daracık Sokaklar... i Ali Esat Bofyiğit değerli bir folklorcumuz ve folklor araştırmacımızdır. Daha çok Ankara üzeri-! ne çalışır. Bundan birkaç ay önce radyoda bir rö-: portaj dinliyor. Konu gazetelerde haber olarak çı-; kıyor. Ankara ili merkez ilçelerınde bulunan mahal-; le, bulvar, cadde, sokak, meydanlara kimlerin adı verilmiş? Konuyu benimsiyor, araştırmaya başlı-! yor. Çalışmalarında üç kitap üstünde duruyor. Bi-! rinci kitap Rifat Özdemir'indir. Kitap 19. yüzyıl ve( 20. yüzyıl başlan Ankarası'nı anlatır. Rifat Özdemir; 1522 tarihinden 1891 tarihine kadar, yani 369 yıl-; lık bir süre içerisinde Ankara'da 107 mahalle sap-j tamıştır. Bunlardan 38'i kişi adı taşır: j Molla Büyük Mahallesi ' Ahi Hacı Murat Mahallesi { Yusuf Habbaz (Ekmekçi) -• { Halife Beyazrt Mahallesi ' j Hacı Arab(Ahi Elvan) • '••'-. ; Hacı Musa Mahallesi > Saraç Sinan Mahallesi ! Rüstem Na'al (Rüstem Nalbant) " J Yakup Harat (Yalancı) •: j Hacı Ivâz Mahallesi j Teke Ahmet Mahallesi ı imam Yusuf Mahallesi . î Kul Derviş Mahallesi î Kazur Ali Mahallesi _ j Hacı Mansur Mahallesi . | Şeyh izzettin Mahallesi ; Boyacı Ali Mahallesi i Ibn-i Gökçe Mahallesi ! Ali Bey Mahallesi Hacı Halil Mahallesi Dellal Karaca Mahallesi Ahi Yakup Mahallesi Hacı ilyas Mahallesi j Bundan sonra mahalleler sürüp gidiyor. j Bugün bu mahallelerden kiminin adı değişmiş,' kıminin yalnızca bu mahallelerde bulunan cami, mescit adlarıyla birlikte adı yaşamakta, kimi de ol- duğu gibi kalmaktadır. Kimi de Leblebiciler, Börek- çiler, Baklacı, Boyacı gibi anılmakta. Azınlıkların banndığı sokak ve mahalleler vardı.; Bunlar Yahudi Mahallesi, Ermeni Mahallesi diye' anılırdı. HavraSokağı vardı, burada Havra ve okul^ bulunurdu. Havra Sokağı'nda oturanlar Sıhhiyel Mahallesi'ne taşınmadan önce burada bannırdı.'. Cumartesi ayin yaparlardı. Havraya doluşurlar; dua okurlardı. Samanpazarı'nın altında caminin; bitişiğindeydi. Falih Rrfkı ile Yakup Kadri buradaki Yahudi' Mahallesi'nde temiz bir ev bulmuş, taşınmışlardı.i Milli Mücadele Ankarası'nda tahtalan silinmiş te-; mız bir ev bulmak hüner ısterdı. Falıh Rıfkı Atay bu-: nu övüne övüne anlatır. Şehirde ev bulamayanlar; bağ evlerine taşınırtardı. Ermeni Mahallesi, Hacıkadın'da ve Karyağdı' Türbesi'neyakındı. Yerli halkla Ermenilerdahaya- kın olurlardı. Yahudiler ve Ermeniler birbiriyle çok: iyi geçinirlerdi. Öyle yakınlık vardı ki, Ermeni bü-; yüklerini Artin Amca, Hamparsun Amca, Kirkor Amca diye çağırırlardı. Hamparsun Amca (usta) ile _ babam rakı yasağında gızli rakı içerler, gizlice şa-' rap çekerlerdi. Rakı yasağında gizli rakıyı polis mü- '• dürünün çektiği söylenirdi. i Ali Esat Bozyiğit yüzyılımızın başında 20 bin nü-1 fuslu küçük bir Anadolu kasabası olan kentin 3-4 milyona ulaştığını söyler. Sokak adları arasında Cahit Sıtkı, Aşık Veysel, Ahmet Haşim, Ahmet Rasim vardır. Devrimlerden sonra yeni sokaklara, devrimcile-; rin adı konmuştur. Gürsel, Evren gibi. - I Artık eski, tatlı sokaklar yok. BULMACA SEDAT YAŞAYAS 1 2 3 4 5 6 7 SOLTJAN SAĞA: V Göçebe ve yol- culann, yolculuk yadagöçsırasında 2 konakladıklan yer. 2/ lkaz... Birine do- kunsun diye söyle- nen söz. 3/ Eski Mısır'da güneş tannsı... Belırlı bir „ süre sonra kaldın- " lacak olan. geçıcı. 7 4/ Tarla sının... Kanşık renkli. 5/ 8 Bir fotoğrafın. ha- g ritanın ya da kari- katürün temsıl ettığı şeyi belirten yazı... Magnezyu- mun simgesi. 6/ Yüce... Ayın etkisiyle huyunun değıştiğı sanılan kımse. II 3 Bir ticaret senedınin. ala- caklı tarafından başkasına çevrilmesi... Ergenlik si- vilcesi. 8/ Ender, seyTek... Belırli bir paranın belirli bir kımseye ödeneceğını gösteren senet. 9/ Halkın aşağı tabakası... Iskambil- de bir kâğıt. VTJK.4RIDAN AŞAĞIYA: 1/ Yermeşesi adı da verilen, tırmanıcı san çiçekleri olan ve kokusu sarmısağı andıran bir bitkı. II İnce dantel... Vücut- taki AIDS vırüsünü saptamakta kullanılan test. 3/Olumsuz- luk belirten bir önek... Kumaş ûzerine yapılan bir tür işle- me. 4/Boğa güreşı yapılan alan... Bölmeli göçebe çadın. 5/ Alüvyon... Sodyumun simgesi... Kemiklerin yuvarlak ucu. 6/ Bir dairede yançap uzunluğundaki yay parçasını gören merkez açıya eşit açı ölçme birimı. II Kınk kemıkleri bır arada tutmak için kullanılan tahta gibi düz nesne... Bir ma- çın sayısal sonucu. 8/Kazak başkanlanna verilen ad. 9/Os- manlı devletinin Kuzey Afnka'daki son topraklannı dayi- tirdiğı antlaşmanın adı... Narçiçeği renginde bir süs taşı. İLAN T.C. ÇAYIRALAN KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN DosyaNo: 1996/7 Duruşma günü: 7.5.1997 Davacı Çayıralan Orman İşletme Temsilcisi Muzaffer Yeşil tarafından davalı Çayıralan Malmüdürlüğü aleyhi- ne açılan tespite itıraz davasınm yapılan açık yargılama- sı sonucu verilen ara karan gereğınce: Dava konusu Çayıralan ilçesi Yenimahalle Çöçüğünar- kası mevkiı hudutlar dahilindeki 33 ada, 306 parsel sayı- lı taşınmaz hakkında müdahil olan Emın Acer'in ölü ol- ması nedeniyle mirasçılan olan Osman ve Mustafa Ac- er'in tüm aramalara rağmen açık ikamet adreslen tespit edılemedığınden dahili dava dilekçesi ile duruşma günü- nü bıldırir davetıye kendılerine tebliğ edılememış olup, da- vanın duruşması 07.05.1997 günü saat 10.00'a bırakıl- makla adı geçen Emin Acer mirasçılann bellı gün ve sa- atte delillen ile birlikte bızzat veya bir vekille gelerek haklarını savunmaları, aksi halde yokluklannda karar ve- rileceği tebligat kanununun ilgili maddeleri gereğınce teb- lığ yerine kaim olmak üzere ılanen tebliğ olunur. Basın: 14342
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle