Katalog

14 NİSAN 1S97 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER İşçi Partisi'nin gençlik kolu olan Öncü Gençlik, sekiz yıllık kesintisiz eğitim için yürüdü 'Laik eğitime ilıaııet ediliyor'tstanbul Haber Senisi -Çağdaş Yaşa- mı Desteklene Demeğı (ÇYDD) 2. Başkanı Prof Dr. Necla Arat. Türki- ye 'de 1946 'daa bu yara laik eğitime iha- netler yaşandğını belirterek "Siyaset- çilerin insana îıizmet etmek için yapma- lan gereken ş«y, 8 yılhk kesintisiz ve zo- runlu temel eğtimin uygulanmasını sağ- lamakür'" deci. İşçi Partisi'nin gençlik kolu olarak bilinen Öncü Gençlik de "Sekiz yılhk kesintisiz, laik, bilimsel eği- Üm" için Istıklal Caddesi'nde yürüyüş yaptı. ÇYDD Kadıköy Şubesi, Caddebos- tan Kültür Merkezı'nde "Cumhuri- yet'in Eğitim Politikasr konulu bir pa- nel düzenledı. Panel, bombalı bir su- ikast sonucu katledilen yazanmız Uğur • işçi Partisi'nin gençlik örgütü Öncü Gençlik tarafından İstiklal Caddesi'nde düzenlenen "Sekiz yıllık kesintisiz, laik, bilimsel eğitim" için yürüyüş dün gerçekleştirildi. Taksim Cumhuriyet Anıtı'na doğru Gençlik Marşfnı söyleyerek gelen ve "Şeriata hayır, aydınlık Türkiye", "Medrese değil, bilimsel eğitim" sloganlan atan 500 kadar genç, çevredeki yurttaşlardan da alkışlarla destek gördü. Mumcu" nun "Cumhuriyet'in, ideoloji- çağdaş, laik ve üretime dayanan aydın- eğitim sisteminin oluşturulmasında Köy de Kuvvayı Milliye, eğitimde Kö> Ens- titüleri'ni hedef aJdığmı" vurgulayan ko- nuşmasınm videodan izlenmesiyle baş- ladı. Panelde konuşan ÇYDD 2. Başkanı Prof.Dr. Necla Arat, cumhuriyetin Tev- hid-i Tedrisat Kanunu ile eğitimdekı akılcı ve dinsel ikiliğin kaldınlarak, ulu- sal ve laik eğitimin getirildiğini söyle- dı. Köy Enstitüleri'nin. Cumhuriyet'in lanmacı eğitim politikasının uygulan- dığı okullar olduğunu vurgulayan Arat, "Bugün yaşadığırruz karardık düşünce, Köy EnstitüJerr ni kapatan karanhkdü- şünceden daha yoğundur" dedi. Arat, şöyle devam etti: "Siyasetçilerin insana hizmet etmek için yapmalan gereken, 8 yıllık kesinti- siz ve zorunlu temel eğitimin uygulan- masını sağlamaktır. Çağdaş \e akılcı bir Enstitüleri modeli yeniden gözden geçi- rilerek üretici eğitime gecilmelidir." Eğitimci-yazar Mehmet Başaran da cumhuriyet öncesi eğitimin. dinsel içe- riğiyle. insanlan öteki dünyaya hazırla- yan bir nitelik taşıdığını söyledi. Cumhuriyetin, kul yetiştiren eğitim sistemini değiştirerek, yerine akılcı ve çağdaş bir sistem getirdiğini vurgula- yan Başaran, akılcı ve dinsel eğitimin Alan da memnun satan da Kurban Bayramı yaklaşırken alışveriş merkezleri de her bayram öncesinde olduğu gibi kalabalık yurttaş topluluklannın akıruna ugradL Mahmutpaşa, hem bayramhk "yeni" bir şeyler almak isteyen dar gelirli yurttaşlar hem de Lşportacılar için adeta bayram yerine döndü. A> akkabıcüardan kanarya satıcılanna, çorapçılardan şekercilere kadar her türlü esnafin müşteri bulduğu Mahınutpaşa'da. satıcılar bayram öneesi voğun Ugiden memnundu, müşteriler de fi> atlardan. Bayram alışverişi için biiviik alışveriş merkezlerini seçenler ise çoğunlukla mağazalann vitrinlerine bakmakla yetindi. (Fotoğraf: İPEK YEZDANİ) birlikte uygulanmasının, toplumda ça- tışmaya neden olacağını kaydetti. Gazetemiz editörlerinden Sami Ka- raören ise cumhuriyet eğitiminin. insan öğesinin yok edildiği dönemde insan öğesini bir araya getirdiğini söyledi. Laik eğitiın yürûyüşü ~ İşçi Partisinin gençlik örgütü Öncü Gençlik tarafından fstiklal Caddesi'nde düzenlenen "Sekiz yıllık kesintisiz, laik, bilimsel eğhim" için yürüyüş dün ger- çekleştınldi. Taksim Cumhuriyet Anıtı'na doğru Gençlik Marşı'nı söyleyerek gelen ve "Şeriata hayır, aydınlık Türkiye'', "Medrese değil, bilimsel eğrtün'' slogan- lan atan 500 kadar genç, çevredeki yurt- taşlardan da alkışlarla des- tek gördü. Gençler adına yapılan açıklamada RE- FAHYOL iktidannın, MGK kararlannı ve özel- likle 8 yıllık kesintisiz eği- timi uygulamamak için elinden geleni yapması eleştirildi. Açıklamada, cumhuriyetin eğitim siste- minin amacının, bilimsel düşünen cumhuriyet yurt- taşlan yetiştirmek olduğu anımsatılarak şöyle denildr. "1950'lerden bugüne de- mokrasiyi getireceğiz diye işbaşuıa gelen iktidariar, ön- ceKö> Enstitüleri'nikapat- mış. sonra imanı-hatip lise- lerinin sayısını arttırmışlar- dır. Özel okullar, vakıf okul- lan ve yabancı okullaıia da Öğretim Birliği Yasası rafa kaldınlmıştır. Ülkenin her yanını saran Kuran kursla- n, 600 bin öğrencisi olan i- mam-hatip liseleri ve tari- kat liseleri şeriata militan vetiştirmektedir. Şeriatçılar son olarak okullara Kuran ve Arapça dersi koyarak tüm okullan medreseye çe- virmek istiyorlar. Türki- ye'nin ortaçağ karanlığına gömülmesine ve gençlerimi- zin şeriatçı dogmalaıia ye- tiştirilmesine izin vermeve- ceğiz." Sağ eğjlimli dokuz sendikanın sözleşme imzalamasından sonra Türk-lş'in pazarlık gücü azaldı Türk-İş hükümete boyun eğdi• Gelinen noktada eşel mobil sistemini benimseyen Meral'in Türk-îş adına hükümet ile protokol imzalamayacağı belirtildi. Türk-îş'in sorumluluk almaması anlamına gelen bu tavra hükümet de karşı çıkmadı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - 600 bin işçıyi ilgiİendiren kamu sözleşmele- rinde. sağ eğilimli dokuz sendikanın eşel- mobil sistemine uygun olarak sözleşme imzalaması üzerine mücadele gücü bölü- nen Türk-îş, hükümetin verdiği zamma 'Olur' dedi. Türk-lş'in hükümetle bir pro- tokol yapmayacağı. sendikalann teker te- ker toplu iş sözleşmelerini bitireceği kay- dedildı. Türk-tş Genel Başkanı Bayram Meral, önceki gün Devlet Bakanı Nevzat Ercan'la yaptığı görüşmelerde eşel-mobil sistemi- nin uygulanmaması konusunda bakanı ik- na edemedi. Bu arada daha önce sözleşme- yi imzalayan altı sendikanın yanı sıra Or- man-lş, Selüloz-Iş ve Haber-lş'ın de eşel- mobil sistemine uygun olarak toplu iş söz- leşmelerini imzaladıldan haberi geldi. Bu- nun üzerine Bayram Meral. ilk altı aydan sonraki ücretlerin üç aylık enflasyona en- dekslenmesi konusundaki ısranndan vaz- geçtı. Ancak toplu iş sözleşmelerinde çı- kabilecek sorunlann giderilmesi yönünde bir maddenin sendikalarla işveren sendi- kalan arasında yapılacak protokolde yer alması konusunda mutabakata vanldı. Gö- rüşmede, 1 milyon 400 bin lira olan düşük ücretlere yapılacak iyileştiımenin 2 milyo- na çıkanlması da kararlaştınldı. Gelinen noktada eşel mobil sistemini benimseyen Bayram Meral'in Türk-İş adı- na hükümet ile bir protokol imzalamaya- cağı belirtildi. Türk-lş'in sorumluluk al- maması anlamına gelen bu tavra hükümet de karşı çıkmadı. Bayram Meral'in başka- nı olduğu Yol-lş Sendikası'nın sözleşmeyi en son imzalayacağı bildinldi. Anlaşmaya göre 30 milyonun altındaki ücretlere ilk altı ay için 2 milyon lira iyileştirme, onun üzerine 8 milyon lira zam, onun üzerine yüzde 38 zam ve 3.5 milyon lira seyyanen zam yapılacak. Daha sonraki zam oranlan ise aylık enflasyona göre belırlenecek. RP'LÎ BAKANLARDAIV HARCIRAH TORPÎLt RPhukuku rafa kaldırdı D 0 G A L H A Y ATI KORUMA OERNEĞI DÜRDANE KOCAOĞLU ANKARA - Devlette köktendinci kadrolaşmayı hızla sür- dürürken mahkeme kararlannı tanımayan koalisyon ortağı RP. üçlü ve dörtlü karamame uygulamasını büyük ölçüde ra- fa kaldırdı. 69 tanm il müdürünün yerini değiştiren Tanm Ba- kanı Musa Demirci'nın bazı ıl müdürlerini yalnızca "bakan onayı" ile görevden aldığı ve kendisine yakın isimlere 6-7 ay- dır yasaya aykın bıçimde harcırah ödettiği ileri sürüldü.Yapı- lan saptamalara göre, üçlü kararname ile atanmış tanm il mü- dürlerinin yerine geçici olarak görevlendırilenler şunlarAf- yon - Osman Kabacaoğlu( 27 11.1996'da geçici olarak görev- lendinldi. Kararnamesi 7.2.1997'de çıktı), Amasya - Rumi Şengör(l 1.12.1996), Antalya-Betrullah Ercin (27.12.1996), Aydın-Şakir Dümenci (15.07.1996), Batman-tsmail Tüzün (03.12.1996). Bitlis-TahsinSevim(03.12.1996), Bolu-Abdul- lah Yücesan (18.12.1996'da geçici görevlendirildi. Kararna- mesi 7.2.1997'de çıktı), ~ Çanakkale-M.Emin Biilbül (7.8.1996), Çankın-Abdullah Çatır (28.12.1996), Çorum-Ali Lek (28.12.1996), Denızlı-Rüştü Emir (11.11.1996), Edirne- Halim Gümüştekin (1909.1996). Elazığ-Hasan Atagül (28.11.1996'de geçici görevlendirildi. Kararnamesi 7.2.1997'de çıktı), Erzincan-Ahroet Yeşilnacar (23.12.1996), Gazıantep-Ökkeş Aksu (09.10.1996), Gümüşhane-Mustafa Duman (04.11.1996). Hatay-Cdal Yaman (03.12.1996), Iğ- dır-Selami Tufan (16.09.1996), Isparta-Ahmet Şahin (29.11.1996), Karaman-Talat Şentürk (09.12.1996), Kasta- monu-Faruk Bal (13.01.1997), Kayseri-Enis Yurtseven (09.10.1996'da geçici görevlendirildi, 7.2.1997'de kararna- raesi çıktı), Kınkkale-Murat Fidan (01.11.1996), Kırklareli- Atilla Kolukısa (16.01.1997), Kırşehır-Ömer Şimşek (11.09.1996), Kocaeli-Muhammed Osmanoğlu (28.11.1996'da geçici görevlendirildi. 7.2.1997'de kararna- mesi çıktı), Konya-Doğan Çiftkat (10.10.1996'da geçici gö- revlendirildi. 7.2.1997'de kararnamesi çıktı), Kütahya-Beldr Gencer(28.08.1996),Manisa-HasanGüçlütürk(14.12.1996), Kahramanmaraş-Hiiseyin Çiftçi (18.01.1997), Muş-Cemil Usamnaz(17.10.1996)."Nevşehir-ReınziÇubuk(l 1.11.1996), Niğde-Mahmut Karaca (29.11.1996), Rize-Tahsin Ateş (13.01.1997), Siırt-thsan Özel (13.01 1997), Sinop-Mümtaz Karaman(28.12.1996). Sıvas-ZiyaÖzer(02.11.1996), Trba- zon-Hüseyin Can (28.11.1996'da geçici görevlendirildi 7.2.1997'de kararnamesi çıktı), Şanlıurfa-Yusuf Köse (28.11.1996), Van-Sabri Güner (05.08.1996), Yozgat-Osman Erbil(29.11.1996).Karabük-Bekirlnce(l 1.12.1996), Osma- nıye-İsmet tcdemir (16.01.1997). Doğal Hayatı Koruma Derneği Istanbul, Turkey TurkeVs leading natııre conservation organisation. Doğal Hayatı Koruma Derneği (The Socıety for the Protectıon of Nature). is seeking se\ cral nevv stafF members. Applıcants \\ith a sincere interest in nature conservation are encouraged to apply. Conservation Director DUTIES: Direct and nıanage DHKD's conservation progranıme and projects, as well as de\elop new projects and pro\ide support to the polia \\ork of DHKD's recently opened .Ankara offıce REQUIREMENTS: advanced degree in natural resources management. environmental studies. geography. biology, or similar fıeld. at least four years of professional experience \vorking and managing conservation projects or similar activities. flııenc>r in English and Turkısh: familiarity vvitlı donor (UNDP, World Bank. EU and foundations) and NGO funded projects is an advantage. as vvell as direct experience \vith nature conservation projects in Turkey. The Conservaüon Director reports to DHKD's General Director. and oversees the \vork of DHKD's fıeld offıces and conservation staff. The post is based in Istanbul and \vill require tra\el \nthin Turkey and abroad. Project Administrator DUTIES: Assist in the day to day management of nature conservation projects. ensure effıcient administration of DHKD's consenation projects. inclııding; the preparation of progress and financial reports, meeting of report deadlines. and prepaıaüon of procurement and consultant contracts. REQUIREMENTS: A degree in business and administration, fwo years experience \vorking in fınance. accounting and project administration. and excellent computer skills ın MS Excel and accounting softvvare packages. Fluency in Turkish and English is required. Forestry Officer DUTIES: Assist in the development of DHKD's forestry programme and projects, including forestn* polic\, practice and management components. REQUTREMENTS: A degree in natural resources. biology or forestry management. and several >ears e.\perience \vorking in Turke> s forestry sector. Fluency ın Turkish and English is requıred. Abilit} to \vork closely vvith go\ernmental agencies. Posıtıon based in DHKD Ankara office. • . . Assistant Project Director DUTIES: Assist in ımplementation of lntegrated Coastal Zone Management Project, including financial reporting, preparation and editing of technıcal reports. REQUTREMENTS: Advanced university degree. t\vo years experience in project management. fiuency in Turkish and English, excellent computer and communication skills, flexibility to travel. Please send or fax your CV in confıdencc to Metin Konca, Assistant Director General by 30 th April, 1997. Doğal Hayatı Koruma Derneği (DHKD) Ahmet Adnan Saygun Caddesi, A>gul Apt. 50/1 Kelaynak Sokak, Ulus 80G00 Istanbul. Turkey Fax: +90 212 279 55 44 (For further ıntbrmation onl>, do not apply b\ email, INTERNET:dhkd@san>cr cc.itu edu.tr or http \\\vww.dhkd.org) Güneydoğu 'da son iki gün 46 PKK'li öldürüldü DİYARBAKIR / TUN- CELİ (Cumhuriyet) - Tun- celi. Batman, Van ve Siirt'te PKK'ye karşı yürütülen operasyonlarda. son iki gün- de 46 teröristin öldüriildüğü bildirildi. Güneydoğu'da PKK'ye karşı düzenlenen 40 binden fazla askerin katıldığı büyük operasyon sürüyor. Operas- yonun Tunceli, Ovacık. Çe- mişkezek. Hozat dörtgenin- de yoğunlaştığı öğrenildi. Önceki gün sabah saatlerin- de Çemişkezek ilçesi Göz- lüçayır Köyü ile Paşacık Köyü arasında 50 kadar PKK'liyi termal kamerayla tespit eden güvenlik görev- lileri. ilk etapta tank ateşiy- le teröristleri kuşattı. Kaç- mayaçalışan PKK'lilerböl- geye helikopterlerle indiri- len askerlerle tamamen çember altına alındı. Kobra helikopterlerinin bölgeyi yoğun şekilde bombalama- sırun ardmdan kara birlikle- rinin de devreye girmesiyle şiddetli çatışmalar yaşandı. Dün sabah saatlerine kadar süren çatışmalarda 33 PKK'li öldürülürken bir ki- şi de yakalandı.Olağanüstü Hal Bölge Valiliği'nden ya- pılan açıklamada, Tunce- li'deki operasyonların yanı sıra Batman'ın Beşiri ilçesi Doğankavak Köyü ile Ha- sankeyf ilçesi Palamut Kö- yü yakınında 10. Van'ın Başkale ilçesi Yeşilbudak sınır karakolu civannda 2 ve Siirt'in Eruh ilçesi Czümlü Köyü kırsalında da 1 terörist öldürüldü. AYDINLA1NMA EMRE KONGAR Çağdaşlığın Perde Arkası: Başman ve TCMB Önce isimteri tanıyalım: Mehmet Başman, Demokrat Parti'nin ilk Milli Eği- tim Bakanlanndan, sonradan 1961 'de Kurucu Mec- lis üyeliği de yapmış olan Avni Başman'ın oğlu. Yani "aileden" kültüriü. Yapmacık, özenti ve hazım- sız, "sonradan görme"lerden değil. Tam bir "beye- fendi." TCMB ise Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası. Yani Atatürk'ün "bağımsızlık" ilkesini ve Türk-ls- lam geleneğindeki "para basmak, hutbe okutmak" biçiminde özetlenen "iktidar" simgesini, "günümüz Tûrkiyesi"nde işlevsel kılan kurum. Üstelik yirmibirinci yüzyıl dünyasında "para işleri" ile uğraştığı için, ülkemizdeki "en çağdaş örgütler- den biri." Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in "Işte çağ- daş Türkiye" dediği tabloyu bu ikilinın işbiıiiği oluş- turdu. Tabloyu bir kez daha anımsayalım: Ankara'nın dı- şında, sekiz bin kişilik bir sendika salonunu doldu- ran on bin kişı, Ankara'daki orkestra ve korolann tü- münün katılmasıyla icra edüecek olan Beethoven'in dokuzuncu senfonisıni dinlemek üzere toplanmış. Aslında konser, bir müzik festivalinin, Uluslararası Ankara Müzik Festivali'nin açılış konseri. Sadece An- karalılar değil, Türkiye'nin dört bir yanından gelmiş, müzikseverler de doldurmuş salonu. • • • Konser saat 15'te başlayacak. Mehmet Başman ve ben saat 12.30'da salonda- yız. Biryandan, muazzam salonu geziyor, öteyandan, böyle bir organizasyonun güçlüklerini konuşuyoruz. Türk Metal İş, Sevda Cenap And Vakfı ve TCMB, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası, Bilkent Sen- foni Orkestrası, Devlet Opera ve Balesi, Kültür Ba- kanlığı Çok Sesli Korosu ve TRT Korosu gibi her bi- ri ayn ayn "kişilik sahibi" kurum ve kuruluşlan bir ara- ya getiren "devbirorganizasyon" bu. Mehmet Başman, bu organizasyonun beyni, son derece alçakgönüllü: "Herkes çok yardımcı oldu. Herkes görevıni canla başla yaptı. Bana yapacak bir iş kalmadı" diyor. O denli inandmcı ve tevazu sahibi ki, müsteşarlık dönemımden, bu işlerin girdisini çık- tısını bilmesem. ilgili kurum ve kuruluşlan tanıma- sam, ben bile söylediklerine inanacağım nerdeyse. Oysa benle konuşurken bile, kurulan seyyar tele- fon sisteminin işleyip ışlemediğini, binlerce metreka- relik binanın pencere önlerindeki betonlann üzerin- de toz kalıp kalmadığını denetliyor. Konserden çok kısa bir süre önce, bir AvrupaTop- luluğu semineri dolayısıyla, Merkez Bankası yöneti- cileriyle birlikte geçirdiğim saatleri anımsıyorum: Hepsi çağdaş, çoğu kadın, "etkin ve yetkin" insan- lar. Böyle bir olayın ardında Merkez Bankasf nın bu- lunması asla bir raslantı değil. Atatürk Türkiyesi'nin ürettiği yapıdan kaynaklanan bir buluşma bu. • • • Konseri değerti gazeteci-yazar Hıncal Uluç ile yan yana izliyoruz. Hıncal tam bir Beethoven hayranı. Konser salonu- na gelirken yanına almadığı cep telefonunun sinyali bile Dokuzuncu Senfoni'nin melodisini çalıyor. Demirel "Işte çağdaş Türkiye" dediği anda, Hın- cal bana dönüyor ve "Baba malı götürdü" diyor. Sa- londan Demirel'e yanrt olarak gelen ve tükenmek bil- meyen Türkiye laiktir laik kalacak" sloganı Hın- cal'ın teşhisindeki isabeti vurguluyor. Okuyuculanmıza bir perde arkası bilgi daha: As- lında açılış konseri, çok daha zor ve çok daha az po- püler olan Mahler'in sekızinci senfonisi ile planlan- mış. Çeşitli sorunlar ortaya çıkınca, Beethoven 'do- kuz'öa karar kılınmış. Bence de çok iyi yapılmış. Türk Metal salonunda Cumhurbaşkanı ile birlikte, on bin kişinin arasında Beethoven'i içime sindirirken, bir zamanlar radyosunda klasik Batı müziği dinledi- ği için, "komünist" olduğu ıddiasıylatutuklanan dev- let memurian aklıma geliyor ve okuyucularımın artık çok iyi tanıdığı bizim "mahallenin delisi"nin şu yo- rumu kulaklanmda çınlıyor: "Değişen Türkiye'yi izlemek istiyorsan, 'Çoban Sülü'ye bak!" Medya notu: Ey tv kanalı yöneticileri: Sesi karga gibi çatlak ve cırtlak, suratı bir yarasa kadar çirkin, konuşurken, gerek yanlış telaffuzu, gerekse dilbilgi- si cehaleti ile Türkçemizi katleden, üstelik sunduğu programı da ruhsuz ve anlamsız hale getiren boyalı sanşınlan niçin ekrana sürup duruyorsunuz? Ben si- zin kadar saygısız olamadığım için kanal adı ve SÜ- nucu ismi vermiyorum. Bir yandan "reyting" peşin- de her değeri eğip bükeceksiniz, öte yandan, en nur- suz yüzlü, en bet sesli, Türkçeyi en kötü kullanan, ya- paylığı ekranda bile sırrtan tiplere program sundura- caksınız. Bu sadece izleyiciye değil, kullandığınız ve temsıl ettiğiniz sermayeye de saygısızlık. TGS Yöneticiler Kurulu toplandı 'Demokrasiden vazgeçilemez' BURSA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye Gazete- ciler Sendikası (TGS) Ge- nel Başkanı Ziya Sonay. TGS'nin her şeyden önce bütün aksaklıklanna ve ek- sikliklerine rağmen. de- mokratik parlamenter cum- huriyet rejiminden ve "di- nin devlet işlerinden a> nl- ması" anlamına gelen laik- lik ilkesinden hiçbir biçım- de sapılmaması görüşünde olduğunu açıkladı. TGS Yöneticiler Kuru- lu'nun Bursa'da yaptığı toplantıda alınan kararlar, Genel Başkan Zıya Sonay tarafından açıklandı. En karmaşık ve ıçinden çıkıla- mayacağı düşünülen sorun- lann çözümünde bile de- mokrasinin vazgeçılmez birrejim olduğunu vurgula- yan Ziya Sonay şunlan söy- ledi: "Ne din istismarcılannın demokrasiyi kendi çıkaıia- nna alet etmelerini ne de as- keri darbe heveslilerini say- gıyla karşuamak mümkün değüdir. TGS, bütün basın emekçilerinin temsikisi bir kunıluş olarak her ne bi- çimde olursa olsun, demok- ratik parlamenter düzene ve taik cumhurhete gelebi- lecek saldınlara karşı, yasal ve meşnı zeminlerde işçi sı- nıfının bir kanadı olarak her türlü mücadeleyi vere- cektir." Bu çerçevede gerçekleş- tirilen 'SürekK Aydınhktçin 1 Daldka Karanlık' eylemi- ni desteklediklerini bildiren Sonay, tüm üyelerini saat 21.00'de ışıklanm söndür- meye çağırdı. Ziya Sonay, işkolunda sendikasızlaştır- ma uygulamalannın yanı sıra yüksek maliyetli pro- mosyon kampanyalanyla tüketicilerin aldatıldığını ifade ederek son zamanlar- da basın tröstlerinin arka arkaya aldıklan fıyat kırma kampanyalannın "tüketici- nin bugüne kadar fahiş bi- çimde aldatudığuıın" en açık kanıtı olduğunu söy- ledi.