Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12NİSAN1997 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
1996 yılı gelirleri üzerinden en çok vergiyi işadamıRahmi Koç ödeyecek; bankacı Ünal Korukçu 15. sırada
Ankara'nın şampiyonu Koç
Rahmi Koç 393.5 milyar ödeyecek.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Ankara'da 1996 yılı gelirleri üzerinden
bu yıl en yüksek gelir vergisini
ödeyeceklerin başını yine Koç Holding
Yönetim Kurulu Başkanı Rahmi Koç
çekti. Koç, 717 milyar 18 milyon lira
gelir üzerinden 393 milyar 508 milyon
lira vergi ödeyecek. îş Bankası Genel
Müdürü Ünal Korukçu da, vergi
rekortmenleri listesinde 15. sırada yer
aldı. Korukçu, 44 milyar 68 milyon
liralık gayrimenkul, menkul kıymet ve
ücret geliri üzerinden 23 milyar 403
milyon liralık vergi verecek.
Ankara Defterdan Ali Karaarslan,
dün düzenlediği basın toplantısında,
1996 yılı gelirleri üzerinden ilk 100'e
giren gelir vergisi mükelleflerini
açıkladı. Karaarslan'ın verdiği bügiye
göre. Ankara'da ilk 100'e giren gelir
vergisi mükelleflerinden 2 trilyon 681
milyar 841 milyon 706 bin lira gelir
vergisi tahakkuk ettirildi. 1995 yılı
gelirleri üzerinden de vergi
sıralamasında 229 milyar 291 milyon
234 bin lira ile birinci sırada yer alan
Rahmi Koç, bu yıl da 393 milyar 508
milyon 950 bin liralık vergiyle yine ilk
sıraya yerleşti.
Tahsilatta artış
Defterdarlığm 1997 Mart ayı sonu
itibanyla vergi gelirleri tahakkuk tutan
123 trilyon 903 milyar 814 milyon 113
bin lira, tahsilat tutan da 87 trilyon 706
milyar 100 milyon 51 bin lira olarak
gerçekleşti. Buna göre, gelir vergisi
tahsilatı, bir önceki yıla oranla yüzde 4
artarak yüzde 7Te yükseldi.
1997 Mart ayı sonu itibariyle
Ankara'da ilçeler dahil gerçek usulde
gelir vergisi mükellefi sayısının 133 bin
859 olduğunu bildiren Karaarslan,
"Aynı dönemde, toplam vergi
gelirlerinde, geçen yılın aynı
dönemine göre yüzde 85 tahakkuk
artışı, yüzde 95 oranında ise tahsilat
artışı gerçekleşmiştir" dedi.
Sıralamada 83 milyar 866 milyon 993
bin lira ile ikinci sırada yer alan ve
adının açıklanmasını istemeyen
mükellefin geçen yıl ilk 100 arasında
bulunmadığını belirten Karaarslan, bu
yıl sıralamada 79 milyar 53 milyon lira
ile üçüncü sırada bulunan Hüseyin
Arkın Kora'nın geçen yıl sıralamada
9. sırada, bu yıl 47 milyar 947 milyon
945 bin lira gelir vergisi ile 4. olan
Oğuz Gürsel'in de geçen yıl 3. sırada
yer aldığını bildirdi. Defterdar
Karaarslan, Ankara'da ilçeler bazmda
da en fazla gelir vergisinin.
Elmadağ'dan 6.3 milyar lira ile Lütfi
Baş adlı mükellef tarafından
ödendiğini kaydetti.
Dutilh İzmir'in şampiyonu ~
Öte yandan Izmir Büromuzun haberine
göre Hendrik Dutilh, 212 milyar 911
milyon liralık vergiyle Izmir'ın 1996
yılı gelir vergisi rekortmeni oldu.
Dutilh'i 183 milyar 780 milyon lirayla
Selçuk Yaşar ve 141 milyar 149 milyon
lirayla da Karel Dutilh izledi. İzmir
Defterdar Vekili Kâmil Duman,
kendisi aleyhinde kasıtlı haber yaptıgını
öne sürdüğü basını tehdit erti. RP'ye
yakmlığıyla bilinen Duman, "İzmir
gibi bir ilin defterdanyla uğraşmak
kimsenin menfaatine olmaz" dedi.
22. İktisatçılar Haftası'nın açılışını yapan Cumhurbaşkanı Demirel ekonomide ve siyasette istikrarın altını çizdi
6
Ekonomide basarıııııı aııahtarı liberalizm'Ekonomi Servisi - Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel, ekonomide ve si-
yasette istikrar gerektiğıni söyleyerek
siyasal liberalizmden \ararlanamayan
insanlardan ekonomik alanda yaratıcı-
lık beklemenin mümkün olmayacağı-
nı söyledi. 22. İktisatçılar Haftası çer-
çevesinde düzenlenen "Türkiye'de
Sermaje-Devlet-Siyaset" konulu top-
lantıların ikinci günündeki paneline ka-
tılan Cumhurbaşkanı Demirel. burada
yaptıgı açış konuşmasında, piyasa eko-
nomisinin dünyadaki egemenligi üze-
rinde durdu. Demirel "Serbest piyasa
dünya ekonomisinc yön veren yega-
negiiç haline gelmiştir. Bütün ideolo-
jileri süpürüp tek hâkim olmuştur.
Ancak serbest piyasa ekonomisi için-
de bazı aksamalar ve olumsuzluklar
vardır" dedi. Demirel şöyle konuştu:
"Birkaç yıl öncesine kadar dün-
yaya hâkim olan göriiş. ekonomik
kalkınma olmadan demokrasinin ola-
mayacağıydı. Ancak bu düşünce terk
edilmiştir. Artık siyasal liberalizm
olmadan ekonomik liberalizmin ola-
mayacağı düşüncesi geçerlidir. Kişi si-
yasal liberalizmden yararlanamıyor-
sa ondan ekonomik alanda yaratıcı-
lık beklemek mümkün değildir."
Demirel, yaşanan yüksek enflasyo-
nun ve ekonomik istikrarsızlığın yarat-
tığı olumsuzluklara da değinerek şun-
lan söyledi: "Enflasyonun bu kadar
yüksek olduğu bir ülkede toplumun
bün>esinin bundan büyük zararlar
görmemesi mümkün değildir. Bu si-
yasal ve ekonomik istikrarı da bo-
/ar. Siyasal ve ekonomik istikrar da
demokratik kanallan işletmekle olur.
Susmak, istikrar demek değildir."
Panelde konuşan gazetemiz yazan
Ergin Yıldızoğlu, neoliberal politika-
lann istenen başanya ulaşamadığını,
Avrupa'da işsizliğin, gelir adaletsizligi-
nın ve üretimdeki venmsizliğin arttığı-
nı belirterek "Konrrolsüz rekabet ve
bireycilik mali yolsuzlukların en
öncmli nedenlerinden biri oldu. Av-
rupalı birçok araştırmacı. serbest pi-
yasa ekonomisinin. dengeleri altüst et-
tiği görüşünü sa\unuyor" dedi. Erol
Çevikçe de, enflasyonun bu kadar yük-
sek olduğu bir ülkede özelleştirmenin
başanya ulaşamayacağını savundu.
Prof. Dr. Deniz Gökçe, ekonomik
göstergelerde net aynmlar yaparak de-
ğerlendirmelere gitmenin yanlışlığına
vurgu yaparken, Doç Dr. Erinç Yel-
dan ise Türkiye'de kamu yönetimin-
deki çöküntünün ve harcamalardaki
dengesizliğin bir beceriksizligin degil
olsa olsa bilinçli bir becerinin ürünü
olabilecegini söyledi.
"Devletin Siyasal Olarak Yeniden
Yapılanması" konulu ikinci panelde,
demokrasi. hukuk, anayasa. yasama,
v ürütme ve yargı bağımsızlığı üzerin-
de duruldu.
« * • •
I.U. IKTISAT FAKULTE*
MEZUNLARI CEMİYE
İktisatçılar Haftasına katılan Demirel açış konuşmasın yaptı. (FotoğrafLĞUR GÜNYÜZ)
MÜSİAD C.Doğuda her ildeteşkilatlandı
Yeşil sermaye
Doğu'da yayılıyor
HACER GÇMİCÎ
ÖZPEN --'"
ADA.NA - Refah Parti-
si'ne ve şeriatçı kesimlere
yakınlığı ile bilinen MÜSİ-
AD, Doğu bölgemizde büyu-
yor. TEDAŞ ihalelerine 'Bir-
leşik Enerji' adı altında 1
milyar dolan bulan teklifle
'yeşil sermayenin gücü
hakkında ipucu veren'
MÜSİAD'ın Dogu'daki ör-
gütlenmesi dikkat çekiyor.
Tstanbul ve Ankara dahıl top-
lam 26 ilde örgütlenen MU-
StAD. özellikle Güneydo-
gu'da hemen her ilde teşki-
latını kurmuş durumda.
Adana, Kahramanmaraş.
Gaziantep, Elazığ, Diyarba-
kır, Şanlıurfa ve Malatya'da
örgütlenen MÜSİAD'ın bu
bölgeveolanilgisini MÜSİ-
AD yetkilileri, "Biz ihtiyaç-
tan doğduk" şeklinde \o-
rumluyor. Adana'da her yıl
üye sayısını ikiye katlayan ve
bugün üye sayısı 100'e ula-
şan MÜStAD'ın Şube Baş-
kanı Hüseyin Nuri Çomu,
Dogu bölgemizdeki sanayi-
cinin bir şekilde kendini ifa-
de etmek ve sesini duyur-
mak istediğini öne sürerek,
"TÜSİAD bir kapalı ku-
tu. TÜSİADa üye Anado-
lu'dan 10-15 tane isim sa-
yamazsınız. Doğu'da da sa-
nayiciler var ve kendileri-
nin sesini duyuracak biri-
lerine ihtiyaç duyuyorlar.
İşte biz bu ihtiyaçtan doğ-
duk" diye konuştu.
Kendilerini büyük hol-
dinglerden oluşmuş bir grup
olarak görmediklerini kayde-
den Çomu, özellikle Ada-
na'da büyük şirketlerin İs-
tanbul'labaglantısı olduğu-
nu belirterek, ortaklannın
çogunun küçük ve orta ölçek-
li işletmelerden oluştuğunu
kaydetti.
MÜSİAD etkinlikleri
Adana'da her yıl üye sayı-
sını katlayan MUSİÂD. Do-
ğu'da da aynı şekilde yolu-
na devam ediyor. Kahraman-
maraş. Gaziantep, Şanlıurfa
gibi illerde son yıllarda can-
lanan yatınmlann da etkisi
ile palazlanan sanayicinin
karşısında adeta tek alterna-
tıf gibi duran MÜSİAD, bir
yandan da üyelerine yönelik
bilgisayarkurslan, diksiyon
dersleri ve fuarlar da düzen-
leyerek gücünü göstermeye
çalışıyor.
MÜSİAD Genel Sekrete-
ri Ömer Polat son olarak An-
talya'da bir şube açtıklannı
beîirterek, talebe göre böl-
gelere gittiklerini söylüyor.
SSK Genel Müdür Yardımcısı Kuşoğlu
'Kurumu 2010 yılında
darboğaz bekliyor'
ANKARA
(Cumhuriyet Bü-
rosu) - Sosyal Si-
gortalar Kurumu (
(SSK) Genel Mü- M
dür Yardımcısı Bü-
lent Kuşoğlu, kurumun ay-
lık geliri 4(M5 trilyon lira
arasında olmasına karşın gi-
derinin 70 trilyon lirayı bul-
duğuna dikkat çekerek, " Ye-
nidcn yapılanma sağlan-
mazsa, SSK, 2010 yılında
maaş ödeyemejecek du-
ruma gelecektir" uyansın-
da bulundu.
Türkiye tşçi Emeklileri
Cemiyeti'nce düzenlenen
"Anayasa, Sosyal Devlet ve
Sosyal Güvenlik" konulu
sempozyuma katılan SSK
Genel Müdür Yardımcısı
Bülent Kuşoğlu, kuruma
bağlı hastanelerin bir vakıf
aracıhğıyla hizmet verme-
sini önerdi.
Kuşoğlu. bu vakıfa işçi
emeklilerinin ve işçi sendi-
kalannın ortak olabileceği-
nı belirtirken, "SSK hasta-
neleri, böylelikle sigorta-
lılara ve halka açıl-
malıdır. Daha iyi
hizmet verebilmek
için gerekirse ya-
bancı sermayeye de
açılmalıdır" dedi.
SSK Genel Müdür Yar-
dımcısı Kemal Oktar ise,
emeklilerin bir an önce uy-
gulamaya konulmasını iste-
dikleri lntibak Yasası'yla ya-
pılacak düzenlemeler için
ayda 5.5 trilyon liralık kay-
nağa gereksinim olduğunu
bildirdi.
Oktar, Çalışmave Sosyal
Güvenlik Bakanı Necati Çe-
lik'in nisan ayısonunda Baş-
bakanlığa sunulacağını bil-
dirdiği lntibak Yasası'yla il-
gili düzenlemelerin yapılma-
sı için en uygun zamanın
emekli aylıklannın arttınldı-
ğı dönemler olduğunu söy-
ledi.
Bağ-Kur Yönetim Kuru-
lu üyesi Zahit Gönencan
ise, emekliler için de işçi-
lerde olduğu gibi asgari ay-
lık belirlenmesi gerektiğini
savundu.
•' ONENTAŞ GIDA SAN. A.Ş. :
YÖNETİM KURULU BAŞKANLIĞI'NDAN
OLAĞAN GENEL KURUL TOPLANTISINA
DAVET
Şirketimızin Olağan Genel Kurul Toplantısı 29 Nisan 1997 Salı günü saat 10:00da Izmir Yolu 4 km. Çanakkale Merkez adresindeki Fabrika binasında
yapılacaktır.
1996 yılına ait Bilanço. Gelir Tablosu ile Faaliyet Raporu \e Denetim Kunılu Raporu, toplantı tarihinden 15 gün önce Izmir Yolu 4. km, Çanakkale
adresindeki Fabrika binasında ve Valikonağı Cad. YKB Vakıf Bınası No: 173 Nişantaşı adresindeki İstanbul Büromuzda ortaklanmızın incelemesine
hazır bulundurulacaktır.
Nama yazılı hisse senedi sahibi hissedarlanmız toplantı günü \e yennde hazirun cetvelinı imzalayarak giriş kartlarını almak suretivle toplantıya
katılabilirler.
Ortaklanmızdan hamiline şazılı hisse senedi sahibi olanlaı hisse senetlerini toplantı günunden en geç bir hafta once Şirfcet Merkezı'ne veya İstanbul
Bürosu'na teslim ederek ginş kartlarını alabilecekleri gibi, herhangi bir banka veya aracı kuruma da tevdi etmek suretişle bu kurumlardan alacaklan
belgeyı ıbraz ederek gıriş kanı alabileceklerdır.
Toplantıya bizzat iştırak etmeyecek ortaklarımız Sermaye Piyasası Kunılu'nun Seri: IV No: 8 Tebliği hükümleri çerçevesinde hisse senetlerinin bir
banka veya aracı kurumda saklandığını gösteren makbuz \e aşağıda omeğı bulunan vekâletname formu ile yine yukanda belirtilen sürelerde gıriş kanı
almak suretıyle vekilleri ile de kendilerini temsil ettirebilirler. Ancak bu durumda vekâletname formundaki ımzanın notere onaylattınlması ya da
noterden onaylı imza sırkülerinın vekâletname formuna eklenmesi gerekmektedır.
Giriş kartı almayanlann toplantıya katılmalanna kanunen ımkân bulunmamaktadır.
Sayın hissedarlanmızın bilgilenne arz olunur.
GÜNDEM:
Açılış, ve Başkanlık Di\anı seçimi. Genel Kurul toplantı tutanağını Genel Kurul adına imzalamak üzere Başkanhk Divanı'na yetkı verilmesi.
1996 yılı faaliyet hesaplan hakkında Yönetim Kurulu ve Denetçi Raporları ile Bağımsız Dı^ Denetleme Şirketi Rapor Özetı'nın okunması,
müzakeresi ve onaylanması.
1996 yılı Bilanço \e Gelir Tablosu'nun onaylanması,
Yönetim Kunılu üyelerinin ıbrası.
Denetçinin ibrası.
6. Yönetim Kurulu'nun 1996 yılı kazancının dağıtılması hakkındaki tekliflerinin karara bağlanması.
7. Görev süresi sona eren Yönetim Kurulu üyelerinin yerine seçılecek üye adedı ve görev sürelerinin tespiti ile seçimlerinin yapılması.
8. Görev suresi sona eren denetçinin yerine yeni denetçi seçimi.
9. Yönetim ve Denetim Kunılu üyelenne verilecek ücretlerin tespiti,
10. Yönetim Kurulu üyelerine TTK'nın 334 ve 335. maddelerine göre gerekli iznin verilmesi.
11. Yönetim Kunılu'nun 19.03.1997 tarih ve 1997/10 sayılı karan ile onaylanan Denetim Sözlejmesi'nın müzakeresi \e onaylanması,
12. Dilekler ve kapanış. •
VEKÂLETNAME '
Dardanel Önentaş Gıda San. A.Ş.
Yönetim Kurulu Başkanlığı"na
Dardanel Önentaş Gıda San. A.Ş.'nin 29 Nisan 1997 Salı günü saat 10:00'da İzmir Yolu 4. km. Çanakkale adresinde yapılacak Olağan Genel Kurul
Toplantısında aşağıda belirttiğim gönışler doğrultusunda benı temsıle. oy vermeye, teklifte bulunmaya \e gerekli belgeleri ımzalamaya yetkili olmak
üzere vekil tavin edıyonım.
A. Temsil Yetkisinin Kapsamı
a. Vekil tüm gündem maddeleri için kendi görüşü doğrultusunda o> kullanmaya yetkilidir.
b. Vekil aşağıdaki talimatlar doğrultusunda gündem maddelen için oy kullanmaya yetkilidir.
Talimatlar: (Özel talimatlar yazılıdır.}
c. Vekil şırket yönetiminin önerileri doğrultusunda oy kullanmaya yetkilidir.
d. Toplantıda ortaya çıkabılecek diğer konularda vekil aşağıdaki talimatlar doğrultusunda oy kullanmaya yetkilidir. (Talimat yoksa, vekil oyunu
serbestçe kullanır. l
Talimatlar: (Özel talimatlar vazılıdır.)
B. Ortağın Sahip Olduğu Hisse Senedinin
a. Tertip ve serisi:
b. Numarası:
c. Adet-Nominal değen:
d. Oyda imtiyazı olup olmadığı:
e. Hamiline-Nama yazılı olduğu:
Ortağın Adı-Soy adı veya Unvanı:
İmzası:
Adresi:
Not: (A) bölümünde. (a"», (b) veya tc) olarak belirtilen şıklardan birisı seçilir. Cb) ve fc) şıkkı için açıklama yapılır.
İŞÇİNIN EVRENINDEN
ŞÜKRAN SONER
Ekonomi Bilimi Öyle
Demiyor
Gelenekselleşen ve her yıl ekonomik gelişmelerin
masaya yatınlmasına yarayan 22. İktisatçılar Hafta-
srndadinlediklerimiz, eğergörmekistersekbizeyut-
turulanlar ile gerçekler arasındaki uçurumu, büyük bü-
yük yalanları sergilemeye, aklımızı başımıza devşir-
meyeyarıyor...
Reklamlardaki güzellikte, "Öyle ama, babam öyle
diyor" masallarına inanma eğilimimiz ile. ekonomi bi-
liminin, bilim insanlarının ortaya koydukları acı ger-
çekler çatışıyor. Onlar öyle demiyor.
'Türkiye'de sermaye, devlet, siyaset" başlığı altın-
da, Türkiye'de ve dünyada olup bitenleri masaya ya-
tıran bilim insanlanmıza ne kadar kızsak yeri var. Kos-
koca Dünya Bankası'ndan mı iyi bılecekler? Dünya
Bankası tam da bizi dünyanın 10 büyük devi arasına
sokmuşken, başta Erbakan-Çiller ikilisi, yağdanlık-
lan, piyasa ekonomisinin amigoları, Türkiye'de yaşan-
makta olan ekonomik mucizeden, büyümeden söz
ederken, pışmış aşa su katmanın âlemi mi vardı?
Koskoca ekenomi profesörleri, uzmanlar bir araya
gelmişler, "Dünya Bankası'nm dediğine bakmayın,
bizim buralarda işler hiç de öyle iyi gitmiyor. Dünya
Bankası ve benzeri kuruluşlar için tek ölçü borçlara,
faizlere yönelik kaynakyaraimak. Onlardaha önce ör-
neğin Berzilya'ya da 'Siz çok büyüksünüz' demişler,
kandırmışlardı. Şimd: de bıze yalan söylüyoriar. Kork-
mayın, neyiniz yarsa satın, rahat edersiniz telkininde
bulunuyortar. Özelleştirilmek üzere, kelepir fiyatlarla
satışa çıkarılan kamu mallanmız ıştah kabartıyor. Ba-
şımıza gelecekleh doğru görmek istiyorsak, daha ön-
ce reçeteleri eksiksiz uygulamış, mucize yarattığı söy-
lenen Latin Amerika ülkelerinın başlanna gelenlere
bakmak yeter" diyorlar.
Türkiye'de olup bitmekte olanlar için, Erbakan ve
Çiller'in dikkatleri, ekonomiden, ekonomik başarısız-
lıklarından, olumsuzluklardan uzaklaştırmak üzere
neden durmadan çatışma ve siyasal kriz yaratmayı
seçtiklerinin açıklaması da olan, kapkara bir gelişme
tablosu çiziyorlar.
"Piyasa ve yeraltı ekonomisi" başlığı altında tartı-
şırlarken, 50 milyar dolarlık bir kaynağın, milli gelirin
yaklaşık üçte birinin, yeraltı ekonomisinden, silah
uyuşturucu kaçakçılığı, rüşvet, kayıtdışıekonomıden,
yaratıldığının altını çizmenin alemi var mı?
Bize ne güzel, ihracat ve ithalat arasındaki uçurum
kapatan 15 milyar dolar üzerindeki görünmeyen kay-
naklı döviz girdısinin "hepsı de Lalelı piyasasından"
diyeyutturmuşlardı. Doğru olmadığını, ağırlığın silah,
uyuşturucu gibi karanlık kaynaklardan geldiğıni söy-
lemenin, vatan hainliği yapmanın âlemi var mı?
Boşuna mı çete sözcüleri, televizyon ekranlanna
çıkıp en büyük milliyetçi olduklarını. ne yaptılarsa
devlet için yaptıklarını anlatmaya çırpınıyortar. Adam-
lar bal gibi haklıymışlar, vatan millet ıçin çalışıyor-
muşlar. Meğersem Çiller "kurşun atanla tetiği çeke-
ni kahraman ilan eden\en" etonomi profesörlüğü bil-
gisıni kullanıyormuş.
Biz hâlâ piyasa ekonomisinin biravuç rantıyeci, bü-
yük sermayeye, hangi yöntemle olursa olsun; kitle-
leh yoksullaştırarak, işsiz bırakarak, sosyal hakların-
dan, kazanılmış insan haklarından, gerekirse çağdaş
hukuk devleti ve demokrasıden vazgeçilerek. devle-
tin çeteler tarafından ele geçirillmesine izın vererek,
her tür şantaj ve rüşvet yönteminı, mafya duzenını ge-
çerli kılarak.. kaynak aktarmak olduğunu anlayama-
yan kalm kafalılar, "Susurluk'un hesabı sorulacak"
diye romantik çıkışlar yapıp duralım.
Ekonomi bilenler yapısal önlemler alınmadan Tür-
kiye'nin yeraltı ekonomisinden kurtulamayacağını an-
latıyoriar. Susurluk suçlularını bizdeki piyasa ekono-
misinin işleyişinin yarattığını, verimsiz çalışmanın ser-
mayeyi kayıt dışı ekonomıye yönelttığini, içerden ve
dışardan devletlerin yeraltı ekonomisinin işleyişine
bilerekgözyumduklarını, zaman içindedehertürkir-
li iş ve ahlak zaafının bir yaşam biçimine döşütüğü-
nü söylüyoriar. Örneğin harp lobileri çalıştığı sürece,
devlet kayıtlarına işlenemeyecek harcamaların gelir-
lerinin yeraltı ekonomilerinden eldeedilmesinin bir eko-
nomik kural olduğunu verileri ile kanıtlamaya çalışı-
yorlar.
"Devletin iktisadi hayattakiyeri" başiığı altında tar-
tışırlarken, yine şu kafamızı karıştırmaya niyetli ikti-
satçılar, bilim insanlan, bugüne kadar bize ezberle-
tilmiş doğruların yalan olduğunu öne sürüyorlar...
Hani bütçeaçıklannın sorumlusu, ekonominin kam-
buru KlT'ler var ya. Meğersem onlann btrkaç yılda bir-
den bütçeye katkı verirken, zarar verır hale gelmele-
rinın ekonomik, bilimsel açıklaması söz konusu bıle
değilmiş. Bu olay bilinçliusıyasal iradenın karan veter-
cihinin bir sonucu imiş. Ozal mucizesı ile başlıyan bu
çöküş sayesinde meğerse KlT'lerin zarar ettırılmesi
ile oluşan kaynak kaybı, olduğu gibi kısmen özel ser-
maye, ağırlıklı rant gelirlerine kaymış. Yanı KlT'ler si-
yasal bir seçimle, paranın tekellerde toplanması ara-
cı olarak zarar ettirilmiş.
Şımdi sıkı durun ve dinleyin, bizim ülkemizde ve yok-
sul ülkelerde daha çarpıcı olmak üzere bütün dün-
yada, sonuç olarak gelirlerin tekellere, hatta üretim-
den ranta aktarılması, çok büyük işsizlik, yoksullaş-
ma, sosyal, kazanılmış hakların geri alınması sonuç-
lannı getiren serbest piyasa ekonomisinin, bu gidişi-
nin felaket getirdiğine, çıkmaz olduğuna ve sonuçta
kendi krizinı de yarattığına artık bu ekonominin oto-
riteleri bile "evet" diyor. Ekonominin işleyişinin bir
yandan devletin küçültülmesi, diğer yandan özelleş-
tirme gibi araçlarla, sonuç olarak toplum yararma de-
netim araçlarının dışında bırakılması, çeteler, mafya,
rüşvet ve her tür ahlaki çöküşü de beraberinde ge-
tirmiş bulunuyor.
Bilim insanlannın bize verilerle aktardıklarına göre,
bütün bunları ve daha neler neleri, vallahi Marksist-
Leninistler değil, bilim adına, artık serbest piyasacılann
reddedemedikleri ekonomistler söylüyor. Yani babam
öyle demiyor. onlar bile öyle söylüyor...
NOT: İşte asıl bütün bu gerçekler nedeniyle çağ-
daş hukuk devleti, demokrasi, insan haklanna bi-
zim de bir katkımızın olması için gece 21 .OO'de ışık-
lan söndürebiliyorsakyann yapılacak Ankara mi-
tingine de katılıyoruz.
Tataristan'a
yatınm çağrısı
Ekonomi Servisi - Rusya
Federasyonu'na bağlı Tata-
ristan'da faaliyet gösteren
Taturos firmasının, yüzde
40 payh Türk ortağı Dege-
re'nin geçen yıl teslim aldı-
ğı 4 parti ham petrolün satı-
şından sonra 23 milyon do-
larlık borcunu ödememesi
üzerine yaşanan mali prob-
lemin, iki ülke arasındaki
ilişkileri baltalamaya çalı-
şan çevrelerin işine geldiği
belirtildı.
Türk-Rus Iş Konseyi Baş-
kanı Yavuz Kılıç \e Türk-Ta-
tar İş Komitesi Başkanı Meh-
met Özdemir, dün yaptıkla-
n basın toplantısında, Türki-
ye ile Tataristan arasında ge-
lişmeye çok uygun bir tica-
ri potansiyel olduğunu kay-
dederek işadamlarına yatı-
nm çağnsında bulundular.
Tataristan'da özellikle kü-
çük yatınmlar için önemli
firsatlar olduğuna dikkat çe-
ken yetkililer. petrokimya,
havacılık ve metro ulaşırru gi-
bi büyük yatınm olanaklan-
nın da bulunduğunu anımsa-
tarak bu ülkeyle ticari ilişki-
lerin geliştirilmesi gerek-
tiğini söylediler.