09 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12NİSAN1997 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMI 1996 yılı gelirleri üzerinden en çok vergiyi işadamıRahmi Koç ödeyecek; bankacı Ünal Korukçu 15. sırada Ankara'nın şampiyonu Koç Rahmi Koç 393.5 milyar ödeyecek. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara'da 1996 yılı gelirleri üzerinden bu yıl en yüksek gelir vergisini ödeyeceklerin başını yine Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Rahmi Koç çekti. Koç, 717 milyar 18 milyon lira gelir üzerinden 393 milyar 508 milyon lira vergi ödeyecek. îş Bankası Genel Müdürü Ünal Korukçu da, vergi rekortmenleri listesinde 15. sırada yer aldı. Korukçu, 44 milyar 68 milyon liralık gayrimenkul, menkul kıymet ve ücret geliri üzerinden 23 milyar 403 milyon liralık vergi verecek. Ankara Defterdan Ali Karaarslan, dün düzenlediği basın toplantısında, 1996 yılı gelirleri üzerinden ilk 100'e giren gelir vergisi mükelleflerini açıkladı. Karaarslan'ın verdiği bügiye göre. Ankara'da ilk 100'e giren gelir vergisi mükelleflerinden 2 trilyon 681 milyar 841 milyon 706 bin lira gelir vergisi tahakkuk ettirildi. 1995 yılı gelirleri üzerinden de vergi sıralamasında 229 milyar 291 milyon 234 bin lira ile birinci sırada yer alan Rahmi Koç, bu yıl da 393 milyar 508 milyon 950 bin liralık vergiyle yine ilk sıraya yerleşti. Tahsilatta artış Defterdarlığm 1997 Mart ayı sonu itibanyla vergi gelirleri tahakkuk tutan 123 trilyon 903 milyar 814 milyon 113 bin lira, tahsilat tutan da 87 trilyon 706 milyar 100 milyon 51 bin lira olarak gerçekleşti. Buna göre, gelir vergisi tahsilatı, bir önceki yıla oranla yüzde 4 artarak yüzde 7Te yükseldi. 1997 Mart ayı sonu itibariyle Ankara'da ilçeler dahil gerçek usulde gelir vergisi mükellefi sayısının 133 bin 859 olduğunu bildiren Karaarslan, "Aynı dönemde, toplam vergi gelirlerinde, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 85 tahakkuk artışı, yüzde 95 oranında ise tahsilat artışı gerçekleşmiştir" dedi. Sıralamada 83 milyar 866 milyon 993 bin lira ile ikinci sırada yer alan ve adının açıklanmasını istemeyen mükellefin geçen yıl ilk 100 arasında bulunmadığını belirten Karaarslan, bu yıl sıralamada 79 milyar 53 milyon lira ile üçüncü sırada bulunan Hüseyin Arkın Kora'nın geçen yıl sıralamada 9. sırada, bu yıl 47 milyar 947 milyon 945 bin lira gelir vergisi ile 4. olan Oğuz Gürsel'in de geçen yıl 3. sırada yer aldığını bildirdi. Defterdar Karaarslan, Ankara'da ilçeler bazmda da en fazla gelir vergisinin. Elmadağ'dan 6.3 milyar lira ile Lütfi Baş adlı mükellef tarafından ödendiğini kaydetti. Dutilh İzmir'in şampiyonu ~ Öte yandan Izmir Büromuzun haberine göre Hendrik Dutilh, 212 milyar 911 milyon liralık vergiyle Izmir'ın 1996 yılı gelir vergisi rekortmeni oldu. Dutilh'i 183 milyar 780 milyon lirayla Selçuk Yaşar ve 141 milyar 149 milyon lirayla da Karel Dutilh izledi. İzmir Defterdar Vekili Kâmil Duman, kendisi aleyhinde kasıtlı haber yaptıgını öne sürdüğü basını tehdit erti. RP'ye yakmlığıyla bilinen Duman, "İzmir gibi bir ilin defterdanyla uğraşmak kimsenin menfaatine olmaz" dedi. 22. İktisatçılar Haftası'nın açılışını yapan Cumhurbaşkanı Demirel ekonomide ve siyasette istikrarın altını çizdi 6 Ekonomide basarıııııı aııahtarı liberalizm'Ekonomi Servisi - Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, ekonomide ve si- yasette istikrar gerektiğıni söyleyerek siyasal liberalizmden \ararlanamayan insanlardan ekonomik alanda yaratıcı- lık beklemenin mümkün olmayacağı- nı söyledi. 22. İktisatçılar Haftası çer- çevesinde düzenlenen "Türkiye'de Sermaje-Devlet-Siyaset" konulu top- lantıların ikinci günündeki paneline ka- tılan Cumhurbaşkanı Demirel. burada yaptıgı açış konuşmasında, piyasa eko- nomisinin dünyadaki egemenligi üze- rinde durdu. Demirel "Serbest piyasa dünya ekonomisinc yön veren yega- negiiç haline gelmiştir. Bütün ideolo- jileri süpürüp tek hâkim olmuştur. Ancak serbest piyasa ekonomisi için- de bazı aksamalar ve olumsuzluklar vardır" dedi. Demirel şöyle konuştu: "Birkaç yıl öncesine kadar dün- yaya hâkim olan göriiş. ekonomik kalkınma olmadan demokrasinin ola- mayacağıydı. Ancak bu düşünce terk edilmiştir. Artık siyasal liberalizm olmadan ekonomik liberalizmin ola- mayacağı düşüncesi geçerlidir. Kişi si- yasal liberalizmden yararlanamıyor- sa ondan ekonomik alanda yaratıcı- lık beklemek mümkün değildir." Demirel, yaşanan yüksek enflasyo- nun ve ekonomik istikrarsızlığın yarat- tığı olumsuzluklara da değinerek şun- lan söyledi: "Enflasyonun bu kadar yüksek olduğu bir ülkede toplumun bün>esinin bundan büyük zararlar görmemesi mümkün değildir. Bu si- yasal ve ekonomik istikrarı da bo- /ar. Siyasal ve ekonomik istikrar da demokratik kanallan işletmekle olur. Susmak, istikrar demek değildir." Panelde konuşan gazetemiz yazan Ergin Yıldızoğlu, neoliberal politika- lann istenen başanya ulaşamadığını, Avrupa'da işsizliğin, gelir adaletsizligi- nın ve üretimdeki venmsizliğin arttığı- nı belirterek "Konrrolsüz rekabet ve bireycilik mali yolsuzlukların en öncmli nedenlerinden biri oldu. Av- rupalı birçok araştırmacı. serbest pi- yasa ekonomisinin. dengeleri altüst et- tiği görüşünü sa\unuyor" dedi. Erol Çevikçe de, enflasyonun bu kadar yük- sek olduğu bir ülkede özelleştirmenin başanya ulaşamayacağını savundu. Prof. Dr. Deniz Gökçe, ekonomik göstergelerde net aynmlar yaparak de- ğerlendirmelere gitmenin yanlışlığına vurgu yaparken, Doç Dr. Erinç Yel- dan ise Türkiye'de kamu yönetimin- deki çöküntünün ve harcamalardaki dengesizliğin bir beceriksizligin degil olsa olsa bilinçli bir becerinin ürünü olabilecegini söyledi. "Devletin Siyasal Olarak Yeniden Yapılanması" konulu ikinci panelde, demokrasi. hukuk, anayasa. yasama, v ürütme ve yargı bağımsızlığı üzerin- de duruldu. « * • • I.U. IKTISAT FAKULTE* MEZUNLARI CEMİYE İktisatçılar Haftasına katılan Demirel açış konuşmasın yaptı. (FotoğrafLĞUR GÜNYÜZ) MÜSİAD C.Doğuda her ildeteşkilatlandı Yeşil sermaye Doğu'da yayılıyor HACER GÇMİCÎ ÖZPEN --'" ADA.NA - Refah Parti- si'ne ve şeriatçı kesimlere yakınlığı ile bilinen MÜSİ- AD, Doğu bölgemizde büyu- yor. TEDAŞ ihalelerine 'Bir- leşik Enerji' adı altında 1 milyar dolan bulan teklifle 'yeşil sermayenin gücü hakkında ipucu veren' MÜSİAD'ın Dogu'daki ör- gütlenmesi dikkat çekiyor. Tstanbul ve Ankara dahıl top- lam 26 ilde örgütlenen MU- StAD. özellikle Güneydo- gu'da hemen her ilde teşki- latını kurmuş durumda. Adana, Kahramanmaraş. Gaziantep, Elazığ, Diyarba- kır, Şanlıurfa ve Malatya'da örgütlenen MÜSİAD'ın bu bölgeveolanilgisini MÜSİ- AD yetkilileri, "Biz ihtiyaç- tan doğduk" şeklinde \o- rumluyor. Adana'da her yıl üye sayısını ikiye katlayan ve bugün üye sayısı 100'e ula- şan MÜStAD'ın Şube Baş- kanı Hüseyin Nuri Çomu, Dogu bölgemizdeki sanayi- cinin bir şekilde kendini ifa- de etmek ve sesini duyur- mak istediğini öne sürerek, "TÜSİAD bir kapalı ku- tu. TÜSİADa üye Anado- lu'dan 10-15 tane isim sa- yamazsınız. Doğu'da da sa- nayiciler var ve kendileri- nin sesini duyuracak biri- lerine ihtiyaç duyuyorlar. İşte biz bu ihtiyaçtan doğ- duk" diye konuştu. Kendilerini büyük hol- dinglerden oluşmuş bir grup olarak görmediklerini kayde- den Çomu, özellikle Ada- na'da büyük şirketlerin İs- tanbul'labaglantısı olduğu- nu belirterek, ortaklannın çogunun küçük ve orta ölçek- li işletmelerden oluştuğunu kaydetti. MÜSİAD etkinlikleri Adana'da her yıl üye sayı- sını katlayan MUSİÂD. Do- ğu'da da aynı şekilde yolu- na devam ediyor. Kahraman- maraş. Gaziantep, Şanlıurfa gibi illerde son yıllarda can- lanan yatınmlann da etkisi ile palazlanan sanayicinin karşısında adeta tek alterna- tıf gibi duran MÜSİAD, bir yandan da üyelerine yönelik bilgisayarkurslan, diksiyon dersleri ve fuarlar da düzen- leyerek gücünü göstermeye çalışıyor. MÜSİAD Genel Sekrete- ri Ömer Polat son olarak An- talya'da bir şube açtıklannı beîirterek, talebe göre böl- gelere gittiklerini söylüyor. SSK Genel Müdür Yardımcısı Kuşoğlu 'Kurumu 2010 yılında darboğaz bekliyor' ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Sosyal Si- gortalar Kurumu ( (SSK) Genel Mü- M dür Yardımcısı Bü- lent Kuşoğlu, kurumun ay- lık geliri 4(M5 trilyon lira arasında olmasına karşın gi- derinin 70 trilyon lirayı bul- duğuna dikkat çekerek, " Ye- nidcn yapılanma sağlan- mazsa, SSK, 2010 yılında maaş ödeyemejecek du- ruma gelecektir" uyansın- da bulundu. Türkiye tşçi Emeklileri Cemiyeti'nce düzenlenen "Anayasa, Sosyal Devlet ve Sosyal Güvenlik" konulu sempozyuma katılan SSK Genel Müdür Yardımcısı Bülent Kuşoğlu, kuruma bağlı hastanelerin bir vakıf aracıhğıyla hizmet verme- sini önerdi. Kuşoğlu. bu vakıfa işçi emeklilerinin ve işçi sendi- kalannın ortak olabileceği- nı belirtirken, "SSK hasta- neleri, böylelikle sigorta- lılara ve halka açıl- malıdır. Daha iyi hizmet verebilmek için gerekirse ya- bancı sermayeye de açılmalıdır" dedi. SSK Genel Müdür Yar- dımcısı Kemal Oktar ise, emeklilerin bir an önce uy- gulamaya konulmasını iste- dikleri lntibak Yasası'yla ya- pılacak düzenlemeler için ayda 5.5 trilyon liralık kay- nağa gereksinim olduğunu bildirdi. Oktar, Çalışmave Sosyal Güvenlik Bakanı Necati Çe- lik'in nisan ayısonunda Baş- bakanlığa sunulacağını bil- dirdiği lntibak Yasası'yla il- gili düzenlemelerin yapılma- sı için en uygun zamanın emekli aylıklannın arttınldı- ğı dönemler olduğunu söy- ledi. Bağ-Kur Yönetim Kuru- lu üyesi Zahit Gönencan ise, emekliler için de işçi- lerde olduğu gibi asgari ay- lık belirlenmesi gerektiğini savundu. •' ONENTAŞ GIDA SAN. A.Ş. : YÖNETİM KURULU BAŞKANLIĞI'NDAN OLAĞAN GENEL KURUL TOPLANTISINA DAVET Şirketimızin Olağan Genel Kurul Toplantısı 29 Nisan 1997 Salı günü saat 10:00da Izmir Yolu 4 km. Çanakkale Merkez adresindeki Fabrika binasında yapılacaktır. 1996 yılına ait Bilanço. Gelir Tablosu ile Faaliyet Raporu \e Denetim Kunılu Raporu, toplantı tarihinden 15 gün önce Izmir Yolu 4. km, Çanakkale adresindeki Fabrika binasında ve Valikonağı Cad. YKB Vakıf Bınası No: 173 Nişantaşı adresindeki İstanbul Büromuzda ortaklanmızın incelemesine hazır bulundurulacaktır. Nama yazılı hisse senedi sahibi hissedarlanmız toplantı günü \e yennde hazirun cetvelinı imzalayarak giriş kartlarını almak suretivle toplantıya katılabilirler. Ortaklanmızdan hamiline şazılı hisse senedi sahibi olanlaı hisse senetlerini toplantı günunden en geç bir hafta once Şirfcet Merkezı'ne veya İstanbul Bürosu'na teslim ederek ginş kartlarını alabilecekleri gibi, herhangi bir banka veya aracı kuruma da tevdi etmek suretişle bu kurumlardan alacaklan belgeyı ıbraz ederek gıriş kanı alabileceklerdır. Toplantıya bizzat iştırak etmeyecek ortaklarımız Sermaye Piyasası Kunılu'nun Seri: IV No: 8 Tebliği hükümleri çerçevesinde hisse senetlerinin bir banka veya aracı kurumda saklandığını gösteren makbuz \e aşağıda omeğı bulunan vekâletname formu ile yine yukanda belirtilen sürelerde gıriş kanı almak suretıyle vekilleri ile de kendilerini temsil ettirebilirler. Ancak bu durumda vekâletname formundaki ımzanın notere onaylattınlması ya da noterden onaylı imza sırkülerinın vekâletname formuna eklenmesi gerekmektedır. Giriş kartı almayanlann toplantıya katılmalanna kanunen ımkân bulunmamaktadır. Sayın hissedarlanmızın bilgilenne arz olunur. GÜNDEM: Açılış, ve Başkanlık Di\anı seçimi. Genel Kurul toplantı tutanağını Genel Kurul adına imzalamak üzere Başkanhk Divanı'na yetkı verilmesi. 1996 yılı faaliyet hesaplan hakkında Yönetim Kurulu ve Denetçi Raporları ile Bağımsız Dı^ Denetleme Şirketi Rapor Özetı'nın okunması, müzakeresi ve onaylanması. 1996 yılı Bilanço \e Gelir Tablosu'nun onaylanması, Yönetim Kunılu üyelerinin ıbrası. Denetçinin ibrası. 6. Yönetim Kurulu'nun 1996 yılı kazancının dağıtılması hakkındaki tekliflerinin karara bağlanması. 7. Görev süresi sona eren Yönetim Kurulu üyelerinin yerine seçılecek üye adedı ve görev sürelerinin tespiti ile seçimlerinin yapılması. 8. Görev suresi sona eren denetçinin yerine yeni denetçi seçimi. 9. Yönetim ve Denetim Kunılu üyelenne verilecek ücretlerin tespiti, 10. Yönetim Kurulu üyelerine TTK'nın 334 ve 335. maddelerine göre gerekli iznin verilmesi. 11. Yönetim Kunılu'nun 19.03.1997 tarih ve 1997/10 sayılı karan ile onaylanan Denetim Sözlejmesi'nın müzakeresi \e onaylanması, 12. Dilekler ve kapanış. • VEKÂLETNAME ' Dardanel Önentaş Gıda San. A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanlığı"na Dardanel Önentaş Gıda San. A.Ş.'nin 29 Nisan 1997 Salı günü saat 10:00'da İzmir Yolu 4. km. Çanakkale adresinde yapılacak Olağan Genel Kurul Toplantısında aşağıda belirttiğim gönışler doğrultusunda benı temsıle. oy vermeye, teklifte bulunmaya \e gerekli belgeleri ımzalamaya yetkili olmak üzere vekil tavin edıyonım. A. Temsil Yetkisinin Kapsamı a. Vekil tüm gündem maddeleri için kendi görüşü doğrultusunda o> kullanmaya yetkilidir. b. Vekil aşağıdaki talimatlar doğrultusunda gündem maddelen için oy kullanmaya yetkilidir. Talimatlar: (Özel talimatlar yazılıdır.} c. Vekil şırket yönetiminin önerileri doğrultusunda oy kullanmaya yetkilidir. d. Toplantıda ortaya çıkabılecek diğer konularda vekil aşağıdaki talimatlar doğrultusunda oy kullanmaya yetkilidir. (Talimat yoksa, vekil oyunu serbestçe kullanır. l Talimatlar: (Özel talimatlar vazılıdır.) B. Ortağın Sahip Olduğu Hisse Senedinin a. Tertip ve serisi: b. Numarası: c. Adet-Nominal değen: d. Oyda imtiyazı olup olmadığı: e. Hamiline-Nama yazılı olduğu: Ortağın Adı-Soy adı veya Unvanı: İmzası: Adresi: Not: (A) bölümünde. (a"», (b) veya tc) olarak belirtilen şıklardan birisı seçilir. Cb) ve fc) şıkkı için açıklama yapılır. İŞÇİNIN EVRENINDEN ŞÜKRAN SONER Ekonomi Bilimi Öyle Demiyor Gelenekselleşen ve her yıl ekonomik gelişmelerin masaya yatınlmasına yarayan 22. İktisatçılar Hafta- srndadinlediklerimiz, eğergörmekistersekbizeyut- turulanlar ile gerçekler arasındaki uçurumu, büyük bü- yük yalanları sergilemeye, aklımızı başımıza devşir- meyeyarıyor... Reklamlardaki güzellikte, "Öyle ama, babam öyle diyor" masallarına inanma eğilimimiz ile. ekonomi bi- liminin, bilim insanlarının ortaya koydukları acı ger- çekler çatışıyor. Onlar öyle demiyor. 'Türkiye'de sermaye, devlet, siyaset" başlığı altın- da, Türkiye'de ve dünyada olup bitenleri masaya ya- tıran bilim insanlanmıza ne kadar kızsak yeri var. Kos- koca Dünya Bankası'ndan mı iyi bılecekler? Dünya Bankası tam da bizi dünyanın 10 büyük devi arasına sokmuşken, başta Erbakan-Çiller ikilisi, yağdanlık- lan, piyasa ekonomisinin amigoları, Türkiye'de yaşan- makta olan ekonomik mucizeden, büyümeden söz ederken, pışmış aşa su katmanın âlemi mi vardı? Koskoca ekenomi profesörleri, uzmanlar bir araya gelmişler, "Dünya Bankası'nm dediğine bakmayın, bizim buralarda işler hiç de öyle iyi gitmiyor. Dünya Bankası ve benzeri kuruluşlar için tek ölçü borçlara, faizlere yönelik kaynakyaraimak. Onlardaha önce ör- neğin Berzilya'ya da 'Siz çok büyüksünüz' demişler, kandırmışlardı. Şimd: de bıze yalan söylüyoriar. Kork- mayın, neyiniz yarsa satın, rahat edersiniz telkininde bulunuyortar. Özelleştirilmek üzere, kelepir fiyatlarla satışa çıkarılan kamu mallanmız ıştah kabartıyor. Ba- şımıza gelecekleh doğru görmek istiyorsak, daha ön- ce reçeteleri eksiksiz uygulamış, mucize yarattığı söy- lenen Latin Amerika ülkelerinın başlanna gelenlere bakmak yeter" diyorlar. Türkiye'de olup bitmekte olanlar için, Erbakan ve Çiller'in dikkatleri, ekonomiden, ekonomik başarısız- lıklarından, olumsuzluklardan uzaklaştırmak üzere neden durmadan çatışma ve siyasal kriz yaratmayı seçtiklerinin açıklaması da olan, kapkara bir gelişme tablosu çiziyorlar. "Piyasa ve yeraltı ekonomisi" başlığı altında tartı- şırlarken, 50 milyar dolarlık bir kaynağın, milli gelirin yaklaşık üçte birinin, yeraltı ekonomisinden, silah uyuşturucu kaçakçılığı, rüşvet, kayıtdışıekonomıden, yaratıldığının altını çizmenin alemi var mı? Bize ne güzel, ihracat ve ithalat arasındaki uçurum kapatan 15 milyar dolar üzerindeki görünmeyen kay- naklı döviz girdısinin "hepsı de Lalelı piyasasından" diyeyutturmuşlardı. Doğru olmadığını, ağırlığın silah, uyuşturucu gibi karanlık kaynaklardan geldiğıni söy- lemenin, vatan hainliği yapmanın âlemi var mı? Boşuna mı çete sözcüleri, televizyon ekranlanna çıkıp en büyük milliyetçi olduklarını. ne yaptılarsa devlet için yaptıklarını anlatmaya çırpınıyortar. Adam- lar bal gibi haklıymışlar, vatan millet ıçin çalışıyor- muşlar. Meğersem Çiller "kurşun atanla tetiği çeke- ni kahraman ilan eden\en" etonomi profesörlüğü bil- gisıni kullanıyormuş. Biz hâlâ piyasa ekonomisinin biravuç rantıyeci, bü- yük sermayeye, hangi yöntemle olursa olsun; kitle- leh yoksullaştırarak, işsiz bırakarak, sosyal hakların- dan, kazanılmış insan haklarından, gerekirse çağdaş hukuk devleti ve demokrasıden vazgeçilerek. devle- tin çeteler tarafından ele geçirillmesine izın vererek, her tür şantaj ve rüşvet yönteminı, mafya duzenını ge- çerli kılarak.. kaynak aktarmak olduğunu anlayama- yan kalm kafalılar, "Susurluk'un hesabı sorulacak" diye romantik çıkışlar yapıp duralım. Ekonomi bilenler yapısal önlemler alınmadan Tür- kiye'nin yeraltı ekonomisinden kurtulamayacağını an- latıyoriar. Susurluk suçlularını bizdeki piyasa ekono- misinin işleyişinin yarattığını, verimsiz çalışmanın ser- mayeyi kayıt dışı ekonomıye yönelttığini, içerden ve dışardan devletlerin yeraltı ekonomisinin işleyişine bilerekgözyumduklarını, zaman içindedehertürkir- li iş ve ahlak zaafının bir yaşam biçimine döşütüğü- nü söylüyoriar. Örneğin harp lobileri çalıştığı sürece, devlet kayıtlarına işlenemeyecek harcamaların gelir- lerinin yeraltı ekonomilerinden eldeedilmesinin bir eko- nomik kural olduğunu verileri ile kanıtlamaya çalışı- yorlar. "Devletin iktisadi hayattakiyeri" başiığı altında tar- tışırlarken, yine şu kafamızı karıştırmaya niyetli ikti- satçılar, bilim insanlan, bugüne kadar bize ezberle- tilmiş doğruların yalan olduğunu öne sürüyorlar... Hani bütçeaçıklannın sorumlusu, ekonominin kam- buru KlT'ler var ya. Meğersem onlann btrkaç yılda bir- den bütçeye katkı verirken, zarar verır hale gelmele- rinın ekonomik, bilimsel açıklaması söz konusu bıle değilmiş. Bu olay bilinçliusıyasal iradenın karan veter- cihinin bir sonucu imiş. Ozal mucizesı ile başlıyan bu çöküş sayesinde meğerse KlT'lerin zarar ettırılmesi ile oluşan kaynak kaybı, olduğu gibi kısmen özel ser- maye, ağırlıklı rant gelirlerine kaymış. Yanı KlT'ler si- yasal bir seçimle, paranın tekellerde toplanması ara- cı olarak zarar ettirilmiş. Şımdi sıkı durun ve dinleyin, bizim ülkemizde ve yok- sul ülkelerde daha çarpıcı olmak üzere bütün dün- yada, sonuç olarak gelirlerin tekellere, hatta üretim- den ranta aktarılması, çok büyük işsizlik, yoksullaş- ma, sosyal, kazanılmış hakların geri alınması sonuç- lannı getiren serbest piyasa ekonomisinin, bu gidişi- nin felaket getirdiğine, çıkmaz olduğuna ve sonuçta kendi krizinı de yarattığına artık bu ekonominin oto- riteleri bile "evet" diyor. Ekonominin işleyişinin bir yandan devletin küçültülmesi, diğer yandan özelleş- tirme gibi araçlarla, sonuç olarak toplum yararma de- netim araçlarının dışında bırakılması, çeteler, mafya, rüşvet ve her tür ahlaki çöküşü de beraberinde ge- tirmiş bulunuyor. Bilim insanlannın bize verilerle aktardıklarına göre, bütün bunları ve daha neler neleri, vallahi Marksist- Leninistler değil, bilim adına, artık serbest piyasacılann reddedemedikleri ekonomistler söylüyor. Yani babam öyle demiyor. onlar bile öyle söylüyor... NOT: İşte asıl bütün bu gerçekler nedeniyle çağ- daş hukuk devleti, demokrasi, insan haklanna bi- zim de bir katkımızın olması için gece 21 .OO'de ışık- lan söndürebiliyorsakyann yapılacak Ankara mi- tingine de katılıyoruz. Tataristan'a yatınm çağrısı Ekonomi Servisi - Rusya Federasyonu'na bağlı Tata- ristan'da faaliyet gösteren Taturos firmasının, yüzde 40 payh Türk ortağı Dege- re'nin geçen yıl teslim aldı- ğı 4 parti ham petrolün satı- şından sonra 23 milyon do- larlık borcunu ödememesi üzerine yaşanan mali prob- lemin, iki ülke arasındaki ilişkileri baltalamaya çalı- şan çevrelerin işine geldiği belirtildı. Türk-Rus Iş Konseyi Baş- kanı Yavuz Kılıç \e Türk-Ta- tar İş Komitesi Başkanı Meh- met Özdemir, dün yaptıkla- n basın toplantısında, Türki- ye ile Tataristan arasında ge- lişmeye çok uygun bir tica- ri potansiyel olduğunu kay- dederek işadamlarına yatı- nm çağnsında bulundular. Tataristan'da özellikle kü- çük yatınmlar için önemli firsatlar olduğuna dikkat çe- ken yetkililer. petrokimya, havacılık ve metro ulaşırru gi- bi büyük yatınm olanaklan- nın da bulunduğunu anımsa- tarak bu ülkeyle ticari ilişki- lerin geliştirilmesi gerek- tiğini söylediler.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle