Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYTA CUMHURİYET 12 NİSAN 1997 CUMARTESİ
HABERLERIN DEVAMI
JMJRKJYI
Istanbul
Edime
Çanakkale
Kocaeli
Izmir
Manisa
Aydın
Denizii
Y
Y
Y
B
Y
Y
Y
B
15
20
17
16
16
17
18
12
Sınop PB 12 Adana PB 17
Samsun PB 11 Mersin PB 18
Trabzon PB 13 Diyarbakır A
Giresun PB 12 Şanlıurfa
Ankara PB 7 Mardın
Konya PB 7 Siirt
Eskişehir PB 8 Hakkâri
Sıvas PB 4 Van
Zonguldak PB 11 Antalya PB 15 Kars
Londra
Yurdun batı kesim-
leri çok bulutlu,
Marmara'nın batısı
ile kıyı Ege yağmur-
lu diğer yerler az Paris
bulutlu ve açık ge- Roma
çecek. Ruzgâr gü-
ney ve batı yönler-
den hafrf ara sıraor- _
ta kuvvette esecek. Madrid
Hava sıcaklığı bü-
tun yurtta 2-7 dere-
ce artacak.
AVRUPA
B 15 Atina B 14
PB 14 Milano B 21
B 16 Oslo
Bertin B 7 Helsinki B 7
Amsterdam B 12 Stockholm B 8
B 20 Belgrad B 10
Sofya
Brüksel
B 9 Viyana
B 12 Bonn PB 12
Budapeşte Y 10 Münih 10 Kaınre'
ASYA
Moskova
Aşkabat
Almatı
Taşkent
Bakü
Bişkek
Tiflis
Kahire
K
Y
Y
Y
A
Y
A
B
b
12
12
18
12
13
10
20
Şam B 16
bulutlu i Sisli Bulutlu k
Çok bulutlu ı Yağmurkj Karlı . Gok gürültülü
G U N C E L CÜNEYTARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
lardan kurtulmadıkça ülkemizin başta rejim kaygı-
lanndan annması giderek olanaksızlaşıyor.
"Kurtuluş" sağlanmadıkça ya da sağlanamazsa
demokratik gelişmenin nerede stop edeceğini he-
saplamak zor değil. Müdahale niteliği ister tam, is-
ter yarı, ister ılımlı olsun. rejimin bir kez daha oksi-
jen çadırına alınmasına neden olanlarsa, işte, her
gün TV ekranlannda ya da sütunlarda görünen tak-
keli kafalarta eşarplı başlar.
Etkin ve demokratik çevreler aylardır uyarıyor,
günlerdir madde madde sıraladıkları önlemlerin
gerçekleşmesini bekliyoıiar.
Oysa, iktidar hırsıyla gözü koltuktan başka bir
şey görmeyen Şaibe Hanım, kim olduklannı söy-
lemeden, darbe isteyenleri vatan ihaneti ile suçlu-
yor ve basında tepki görüyor.
Oysa, olaylann başsorumlusunun doğrudan ken-
disi ve siyaseti olduğu söylenmelı, yazılmalıydı.
Bizler geçmiş yıllarda müdahalenin konuşulur ha-
legeldiği günlerde iktidar sahiplerinin "TSK'mizden
böyle bir dayranış gelmeyeceğini" söylediklerine
tanık olduk. Örnek mi? Bugün TSK-hükümet ilişki-
lerinin yumuşatılması gereğini hemen her demecın-
de vurgulayan Aydın Menderes'in babası Adnan
Menderes. 27 mayıstan önce, böyle konuşuyor-
du.
DYP GİK toplantısından sızan kimi bilgilere gö-
re; Şaibe Hanım, REFAHYOL'un kalması için savaş
verirken "(a) bu nükümetin seçeneğiyok (b) Biz hü-
kümette kalarak Refah'ı 'kontrol' altında tutuyo-
ruz" gibi iki gerekçeye sarılıyor.
REFAHYOL düştükten sonra en kötü, ama de-
mokratik her olasılığın bu hükümete seçenek ola-
cağını görmezlikten geliyor.
Testi!
Pentagon'un son raporunda "Türkiye'de cumhu-
riyetin ilanından bu yana 'laiklik alanında verilen en
büyük tavizin' Islamcı birpartinin iktidara gelişi o/-
du<Ju"yazılıyor.
Maskesini indirerek şeriatçı yüzünü hemen her
olayda gösteren Islamcı Refah'ı iktidara taşıyan,
iktidarda kalması içın Takkeli yi de aşan kimi ça-
balar gösteren.. "gidişat" ortada iken, hâlâ hükü-
meti ayakta tutmaya direnenin Şaibe Hanım oldu-
ğunu, elbette bu raporu yazanlar bizim kadar bili-
yor.
Şaibe'nin iktidan kendi kişisel yararları için kul-
landığı kanrtlanma yolunda. Son sava göre malvar-
lığı komisyonunda Şaibe ile Özer'e uzman olarak
hizmet verenin adı Emniyet Genel Müdürtüğü'ne
"vekâleten atanan" Kemal Çelik!
Mısır gazetesıne Atatürk'e ve laik cumhuriyete
karşı "RP ideallerini" açıklayan Takkeli ile ilgili gü-
riiltü yatışmadan, Alman Anayasasını Koruma Or-
gütü Almanya'da para toplamaktan eleman yetiş-
tirmeye kadar RP'ye hizmet veren Milli Görüş Teş-
kilatı'nı bir raporla suçluyor. Takkeli'nin kardeşi
Mehmet Sabri Erbakan, MGT'nin genel sekrete-
ri. Istıhbarat ışlevi de olan Alman Anayasası'nı Ko-
ruma Örgütü, "MGT'nin hükümetteki RP kanadı ile
'sıkı işbirliği içinde' olduğunu" açıklıyor,
Bütün bunları Şaibe biliyor, dinliyor, pek okumaz
ya, diyelim ki okuyor, ama ilgilenmiyor.
Tabii siyasal hava, son gün Şaibe'nin sindiğini,
DYP'de muhalefetin önemli bir aşamadan geçtiği-
ni irdeliyor.
Oysa tersine; Şaibe ile Özer, Erez'le Aktuna'nın
arkasında kaç milletvekili olduğunu saptamaya ça-
lışıyor. Rakama göre eylem planı hazırlayacaklar.
Aslında ana kural basit Şaibe ile savaşıma gire-
bilmek için ihracı ya da istrfayı göze almak, yürekli
olmak gerekiyor.
Lafla Şaibe'yi hizaya getirmek için ne ülkenin
yüksek yararlannı ne rejimle ilgili tehlikeleri sırala-
mak yeterii ve önleyici değil.
Yıldınm Aktuna direncini "Ben susayım, o sus-
sun, kim konuşacak?" diye özetliyor. Zaten sorun
da bu: Yüreği sıkan kimler konuşacak?
Bir partide ya da hükümette bugünküne benzer
gelişmeleri Cumhurbaşkanı Demirel tek cümleyle
özetlerdi:
"Çatlayan testi su tutmaz!"
Göreceğiz.
Halk müziği sanatçısı
Çamlıdağ öldü
İstanbul Haber Servisi -
Türk halk müziği sanatçısı
Nurettin Çamlıdağ (74),
kalp yetmezliğinden tedavi
gördüğü Haydarpaşa Gö-
ğüs Cerrahi Merkezi'nde
vefat etti. 'Ezo gelin benim
olsaydT. 'Lingo Bngo şişe-
ler' ve 'Kınalı keklik' gibi
200'ün ûzerinde beste ve
derlemesi olan Nurettin
Çamlıdağ, Ankara Radyo-
su'nda ve daha sonra İstan-
bul TRT merkezinde halk
türküleri sanatçısı olarak
tanındı. TRT'den emekli
olan ve 'Bir emir geldi de
asker yürüdıi', 'Oy bahçe-
nize ben giremedim gazel-
den'. 'Bahçede mişmiş, sa-
ranp yere düşmüş' gibi
herkesin dilinden düşme-
yen uzun hava. bozlak ve
türkülerle deTİemelerinbü-
yük ustası olan Çamlıdağ,
Türk halk müziğinde ade-
ta bir ekol yaratmıştı.
Nurettin Çamhdağ'ın
cenazesi, 14 nisan pazarte-
si günü Erenköy Camii'n-
de kılınacak öğle namazını
müteakip Karacaahmet
Mezarlığı'da toprağa veri-
lecek.
HADEP davasında
tahliye yok
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Halkın Demokrasi
Partisi (HADEP) davasının dünkü duruşmasmda sanıkla-
nn tahliye talepleri reddedildi. HADEP Genel Başkanı
MuratBozlak savunmasında HADEP" in yasal birparti ol-
duğunu söyledi. Ankara 1 No'lu DGM'de dün görülen da-
vanın dunışmasına, tutuklu sanıklardan 14'ü ile avukatla-
n, izleyicileT ve yabancı gözlemciler katıldı.
Duruşmada savunma yapan Murat Bozlak, partisinin
PKK'nin siyasi uzantısı olarak gösterildiğini belirterek, su-
çun failinin HADEP'in tüzelkişiliği olduğunu, kendileri-
nin de HADEP yöneticileri olduklan gerekçesiyle yargı-
landıklannı bildirdi. Diğer saruklar Bozlak'ın savunması-
na katıldıklannı açıklarken sanık avukatlanndan Selim
Okçuoğlu, müvekkilleri için tahliye talebinde bulundu.
Tahliye istemleri reddedilerek duruşma ertelendi.
Refalı yargı kıskacnıda
EVtS GÖKTAŞ
ANKARA - Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcılığı; RP'li Hasan Hûseyin
Ceytan,NecatiÇelik, ŞevkiYılmaz ve
Kayseri Belediye Başkanı Şükrü Ka-
ratepe"nin laiklikkarşıtı çıkışlan ne-
deniyle RP hakkında kapatma dava-
sı açılması içın Ankara Devlet Gü-
venlik Mahkemesi (DGM) Savcılı-
ğYnca yapılan ve geçmiş dönemde
bekletilen başvunıyu işleme koydu.
Başsavcılık, rejim karşıtı çıkış yapan
partililer hakkında dava açılması için
cumhuriyet savcıhklanna yazı gön-
derdi. Başbakan Necmettin Erba-
kan'ın, Kuveyt'te yayımlanan El-An-
baa gazetesindeki röportajı nedeniy-
le de soruşturma başlatan başsavcılı-
ğın, röportajı yapan muhabirin ifa-
desinin alınması ve varsa söyleşiye
ilişkin ses bantlannın birer ömeğinin
gönderilmesi için Kahire Savcılı-
ğı'na yazı gönderirken RP yöneti-
mındeki Adalet Bakanlığrnı de\Te
dışı bıraktığı öğrenildı.
Kahire"den gelecek yanıta göre RP
hakkında kapatma davası açıp açma-
maya karar verecek olan başsavcılı-
ğın, Şevket Kazan'm engelleme ola-
sıhğını dikkate alarak Adalet Bakan-
lığı kanalını kullanmadan, talimat ya-
zısını doğrudan Dışişleri Bakanlı-
ğı'na gönderdiğı belirlendi.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı
Vuml Savaş imzasıyla 5 Mart 1997
günü Dışişleri Bakanlığı'na gönderi-
len yazıda şöyle dendi:
"Refah PartisiGenel Başkanı Nec-
mettin Erbakan'ın Kuvevt'te yayım-
lanan El Anbaa gazetesinin 31 Araük
1993 tarihli $a>ısında yer alan, gaze-
tenin Kahire muhabiri ile yaptığı rö-
portajla ilgili olarak 2820 saydı Siya-
si Partiler Yasası açıandan değerlen-
dirilmek üzere, Mtsır Arap Cumhu-
riyeti Kahire yetkili savcıtağına hita-
ben dûzenlenen istinabe evrakjmi2
birlikte gönderflmişrir. 7 Kasun 1990
günüResmiGazete"nin miikerrer sa-
yısında yayTmlanarak yürürlüğe gi-
ren 'Türkiye Cumhuriyeti ve Mısır
Arap Cumhuriyeti Arasmda Cezai
Konulann Adli Yardımlaşma ve Suç-
lulann tadesi Sözleşmesi'nin 14-2.
maddesi uyannca işin ived&iği nede-
niyle istinabe evrakının diplomatik
kanaldan gönderilmesi uygun görül-
miiştür. Bu itibaria talimat yazısının
ekleriy le birlikte Mısır Arap Cumhu-
ri>eti Kahireyetkili savcıhğına ulaştt-
nlmasıve ahnacakgerekli karşıhk ya-
zısının cumhuriyet başsavcıhğumza
ulaştınlmasını arz ederim."
Bilirkişi incetemesi
Yargıtay Başsavcılığı, Erbakan'ın
13 Aralık 1993 günü El-Anbaa gaze-
tesinde Arapça yayımlanan demeci-
nin çevirisi ile ilgili bilirkişi incele-
mesi yaptırdı. tnceleme sonucunda,
bazı lcûçük hatalann dışmda, Türkçe
çevirinin eksik yapıldığı belirlendi.
Aynı bilirkişilerin, Kahire Savcılı-
ğı'na Arapçaya çevrilerek gönderi-
len talimat yazısını da inceledikleri
öğrenildi.
Mısır'dan gelecek yanıta göre RP
hakkında Anayasa Mahkemesi'ne
kapatmadavası açıp açmamaya karar
verecek olan Yargıtay Başsavcılı-
ğı'nın bu girişimini sonuçsuz bırak-
mak için bazı RP'lilerin Kuveyt'teki
yakınlannı aradıklan sa%r
unuldu.
RP'lilerin Kuveyt üzerinden ilişki
kurmaya çalıştıklan soruşturma ko-
nusu röportajı yapan gazeteci AB tK-
va'nın haberi yalanlamasını istedik-
leri öne sürüldü.
Demeç, kapatma nedeni
Başbakan Erbakan'ın, El-An-
baa'da yayımlanan ve Ankara DGM
Savcısı Talat Şalk tarafindan sonış-
turma konusuedilen, ancakdaha son-
ra takipsizlik karan verilen röportaj-
la ilgili olarak savcılığa tekzip ya da
yalanlama göndermediği öğrenildi.
Yapılan yayına göre Erbakan, El-
Anbaa'mn sorulannaözetle şuyanıt-
lan verdi:
- Türkiye'nin lslami çehresi geri
ahnmaya başladı. 1926yılındahila-
fetin devrilmesi ile birlikte Islamiyet
bir dönem darbe yedi. Özellikle yeni
lider Mustafa Kemal Atatürk'ün Is-
lam dinine ve âlimlenne karşı başlat-
tığı acımasız savaştan sonra birçok
insan katledıldi. Ancak yıllar sonra
îslamiyet, aksine daha kuvvetli bir
şekilde geri eelmeye başladı.
- Atatürk, Tslam halifeliğini kaldır-
dıktan sonra günümüze dek uygula-
nan katı bir laiklik düzeni kurdu. Ca-
milerde namaz kılınmasını ve ezan
okunmasıru yasakladı. Yasaklamak-
la kalmayıp birçok camiyi ahıra çe-
'Wm Görüş Refah'la ba^antdı'
ESSEN (Cumhuriyet) - Almanya'daki Anayasayı
Koruma Orgütü'nün 1996 raporunda, Islamcı Türk ör-
gütlerinin, Almanya'daki faaliyetlerini giderek yay-
gınlaştırdıklanna dikkat çekildi. Raporagöre, bu grup-
lar içinde en önetnlisi olan Milli Görüş Teşkilatı, Tür-
kiye'de lslami bir devlet kurmaya ve Almanya'daki
Türkler arasmda köktenci bir lslami anlayışı yaygm-
laştırmaya çalışıyor. Milli Görüş Teşkilatı'nm doğru-
dan Başbakan Necmettin Erbakan'ın lslami Refah Par-
tisi tarafindan desteklendiği belirtilen raporda, partiy-
le teşkilat arasındaki parasal ilişkiler tartışılıyor.
Anayasayı Koruma Örgütü raporunda 1994 yı-
lında yasaklanan PKK dışmda ilk kez Milli Görüş
Teşkilatı'ndan duyulan rahatsızlık dile getirildi. Baş-
bakan Necmettin Erbakan'ın yeğeni Mehmet Sabri
Erbakan'ın genel sekreterliğini yaptığı Milli Görüş
Teşkilatı'nm Almanya'da 500 derneği ve 26 bin 500
üyesi bulımduğu belirtilen raporda, kuruluş "aşmdin-
d " olarak nitelendi. Raporda Milli Görüş Teşkilab ile
ilgili olarak şu bilgileT yer aldı:
"Örgütün Bergkamen'de kız Kuran kursu öğrenci-
leri için yanh bir yurdu, Köln'de bir îslam akademisi
bulunuyor.
Teşkilatın fınansmanı Refah çevrelerinden ve büyük
olasıhkla îslam ülkelerinden sağlanıyor.
Ancak resmi kayıtlarda bu fınansmanın bağış, ya-
yınlar ve değişik ürünlerin sanşlanndan sağlandığı be-
lirtiliyor.
Gayrimenkullerin sahibi olarak "Avrupa Cami Ya-
pımı w Destekleme Derneği'' görünüyor. Milli Görûş
Almanya'da 1976 yılında AlmanyaTürk Birliği adı al-
tında kuruldu. isim değişikliği 1985 yılında gerçekleş-
tı. Cemakttm Kapianbaşkanlığmda, daha radikal olan
tslam Birliği Federasycmu ise Milli Görüş Teşkilatı'n-
dan aynldı "
Örgütün, Milli Görüş ile ilgili açıklamasını değcrV
lendiren Türkiye Araştırmalar Merkezi Direktörü
Prof.Dr.Faruk Şen, Almanya'da izlenen örgütler ara-
smda yeralan Milli Görüş'ün ilk kez kamuoyu önüne
büyük ölçüde öne çıkanldığmı belirterek "Federal tçiş-
teri Bakaıu Kanther, Anayasayı Koruma Örgütü'nün
izlemelerine göre, Milli Görüş Teşkilad'nın PKK gibi
tehlikeli örgütler arasında yeraldığuıı ve Milli Gö-
rüş'ün, Türkiye'de laik devlet düzenini yıkarak lslami
bir devlet kunnak istediğiııi öne sflrdü" dedi. Örgütün
26 bin 500 üyesi olduğundan yola çıkan Kanther'in
Milli Görüş üye sayısında abartıh bir rakam verdiğini
vurgulayan Şen. örgütün, Milli Görüş'ünbundan son-
ra Almanya'da rahat hareket edemeyeceği sınyalini
verdiğini kaydetti.
Olaym, Milli Görüş'ün yanı svra Islamın da bir bü-
tün olarak Almanya'da korkulacak bir boyuta ulaştığı
kanısını içermesi açısmdan Türkler açısmdan olumsuz
olduğuna dikkat çeken Şen, "Böylece yabuzca dini
mançlarmıyermegetircn.fundamentalist örgütlere üye
olmayan Türlderin de korkulacak insanlar olarak gö-
rülmeyebaşlanması tehKkesiortay-açıkmtşoJuyor" de-
di.
Âvukatlara türban yasağı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Danıştay ldari Da-
\alar Genel Kurulu, türbanh kadın avukatlann duruş-
malara girmelerini engelleyen Türkiye Barolar Birliği
(TBB) genelgesini ortadan kaldıran Adalet Bakanlığı
işlemi hakkında "yürürlüğun durdurulmasr karanna
yapılan itirazı reddetti.
Danıştay, kadın avukatlann türbanlı olarak duruş-
malara girmelerine izin veren Adalet Bakanlığı'nın iş-
lemini yerinde bulmadı. RP'li Adalet Bakanı Şevket
Kazan. TBB'nın avukatlann kıyafetlerine ilişkin 23
Kasım 1994'teyayımladığı genelgenin teşkilata duyu-
rulmasını içeren bakanlık yazısıyla 19 Kasım 1996'da
gerçekleştirilen işlemi yürürlükten kaldırmıştı.
TBB'nin başvurusunu görüşen Danıştay 8. Dairesi, iş-
lemin yürürlüğünün durdurulmasını kararlaştırdı.
Adalet Bakanlığı, 8. dairenin yürürlüğun durdurul-
ması karanna itiraz etti. Dosyayı görüşen Danıştay tda-
ri Davalar Genel Kurulu, Adalet Bakanhğı'nın itirazı-
nı oybirlığiyle reddederek yürürlüğün durdurulması
karannı onadı. Genel kurul kararlan kesin olduğu için
söz konusu işlemin uygulanma olanagı kalmazken, Da-
nıştay 8. Dairesi. açılan iptal davasını daha sonra esas-
tan görüşecek. Adalet Bakanhğı'nın genelgesi, türban-
lı avukatlan duruşmalara kabul edip etmeme yetkisini
yargıca, adliye binası içinde icra daireleri, yazıişleri
müdürlükleri ve kalemlere; giriş çıkış yetkisini de cum-
huriyet başsavcılan, adalet komisyonu başkanlan ile
yargıç ve savcılara bırakıyordu.
Turhan Tayan
'Biz bu filmi
daha önce de
gördük'
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Milli Savunma Ba-
kanı Turhan Tayan, ANAP
Genel Başkanı Mesut Yıl-
maz'ın, "memleketi uçuru-
ma gidişten kurtarmak için
geniş tabanh uzlaşma hükü-
meti kurulmasr önerisinı
inandmcı bulmadı. Tayan,
"Geçen sene bu zamanlar bu
filmi seyrettik. Kısazamanda
ne kadar iyi niyetii olduğunu
gördük" dedi.
Sorunlann sistem içinde
tedavi edileceğim söyleyen
Tayan, "Kimse gerginük ya-
ratmamao, kurumlan birbi-
rine düşürmemelidirve meş-
ruiyetten aynlmamabdır''
sözleriyle de hükümet ortağı
RP'ye göndermede bulundu.
virdi, birçoğunu da müze yaptı. Bu-
nunla da kalmayan Mustafa Kemal
Atatürk. peçe örtmeyi yasaklayan bir
kanun çıkardı. Bunun sonucu olarak
düşünce ve ahlak bozuldu, yeni bir
karanhk dönem başladı.
- Birçok lslami yasayı iptal eden
Atatürk, birçok Îslam âlimini öldürt-
tü. En tehlikeli icraatından bin de
Arap harflerinin yerine Latin harfle-
rini getirmesidir. Bu uygulama sonu-
cundabütün Türk milleti bir anda ca-
hil oldu. Arap harfleri ile yazılan tüm
edebi ve kültürel eserler yok edildi.
- Atatürk, Türk milletinin dengele-
rini bozdu. Laik düzenden önce bü-
yük ve ağır silahlar donanımına sa-
hip olan Türkiye'de, Atatürk ınkılap-
lanndan sonra ve bugüne kadar üre-
tim durdu. Açık saçık rezaletlerden
tutun da müstehcen müziğe verdiği
destekten dolayı, genç kuşaklar Ba-
tı'nın etkisinde kaldı. Hatta Avrupa
ülkelerine teknolojik eğitim için gi-
den Türk öğrencileri, hiçbir bilimi
öğrenmeden Türk yüzlü Avrupahlar
olarak döndüler.
- Peş peşe devam eden laik hükü-
metlerin uygulamalan sonucunda,
Türkiye'nin dış borçlan arttı. Türk
ekonomisi genel birdurgunluk safha-
sma girdi. Sonuç olarak laiklik Türk
milletine sadece fakirliği, hayat stan-
dardı düşüklüğünü, sağhk ve eğitım
hizmetlerindeki geri kalmışlığı getır-
di.
- Elhamdülillah yeni yeni zaferler
kazandık. Fikirlerimizi geniş bir kit-
leye yaymak için, özellikle eğitim ve
yayın alanlanna büyük önem ver-
mekteyiz. Bu amaçla 3 binden fazla
Kuran kursu, 200'den fazla imam-ha-
tip lisesi ve halen 24 bin öğrenciye
eğitim veren 4 adet yüksek okul aç-
mış bulunuyoruz. tslam dininin te-
meli olan ahlak dersi eğitimi vermek
üzere 5 bin adet öğretmen yetiştirdik.
Savcıhklara RP v^zısı
Bu arada, RP Propaganda Başkan
Yardımcısı Hasan Hüseyin Ceylan,
Çalışma Bakanı Necati Çelik, Rize
Milletvekili Şevki Yılmaz ve Kayse-
n Belediye Başkanı Şükrü Karate-
pe'nin, laiklik karşıtı konuşmalan ne-
deniyle Ankara DGM Savcısı Nuh
Mete YükseTin RP"nin kapatılması
için yaptığı başvurunun Yargıtay
Başsavcıhgı'nca işleme konulduğu
öğrenildi. Bu kişiler hakkında dava
açılması için ilgili cumhuriyet savcı-
lıklanna birer yazı gönderen başsav-
cılığın. adı geçen RP'lilerin yargıla-
nıp mahkûm ohnalan halinde parti-
den ihracını da isteyeceği bildirildi.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı
Vural Savaş, Nuh Mete Yüksel'in
başvurusunun ardından, 7 Mart 1997
günü TBMM BaşkanhğYna bir yazı
yazarak, partiler hakkında "yasadışı
eylemkrin odağı olmalarT durumun-
da anayasa çerçevesinde kapatma da-
vası açılabilmesi için Siyasi Partiler
Yasası'nda değişiklikyapılmasıra da
önermişti.
MaKariığı incelemesi
Anayasa Mahkemesi, gelir-gider
yönünden RP'nin mali denetimini
sürdürürken, Yargıtay Başsavcüı-
ğı'nın, partinin genel merkez ve dı-
ğer binalannın kimlere ait olduğu-
nun belirlenmesi için yüksek mahke-
meye başvuruda bulunduğu öğrenil-
di. Parti binalannın özel kişilere ait
olduğu ve bu binalann bedellerinin
çok altında kiralarla partiye tahsis
edildiği, bu durumun Siyasi Partiler
Yasası'na aykın olduğu savunuldu.
Parti binalannın özel kişilere ait gös-
terilerek gerçek bedellennin altında
kiralandığının tespit edilmesı halin-
de, varlıklannın Hazine'ye devrinin
gündeme gelebileceği de Öne sürül-
dü.
İZMİR'DE YURTTAŞLAR PROTESTO EITİ
Çiller 'aydınlık' eylemine yakalandı
MERİHAK
tZMİR- DYP Genel Başkanı ve
Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller,
Izmir gezisi sırasında 'SürekM Aydınhk
İçin 1 Dakika Karanhk' eylemine
yakalanınca yurttaşlar tarafindan slogan
ve ıslıklarla protesto edildi. Başbakan
Yardımcısı Çiller dün tzmir'de
kalabalık bir yurttaş grubu tarafindan
karşılandı. Çiller'in yoğun programı,
Pınarbaşı'ndaki ralli pistinin açılışıyla
başladı. Burada kendisine hediye edilen
montu giyen ve ralli aracına binen
Çiller, daha sonra Karşıyaka'da bir dizi
açılış ve temel atma törenine katıldı.
Karşıyaka'daki törenlerde, söz ve
bestesi Yusuf Nalkesen'e ait olan
'Tansu, Ata'nın has tozı, Türkiye'nin ay
yıidıa' parçası Çiller'e armağan edildi.
DYP'liler seçim döneminde izlenen
taktiği tekrarlayarak Çiller'in Izmir
gezisi sırasında para yağdırdılar.
Çiller'in, bir süre önce kızını evlendiren
tzmir Milletvekili Turan Annç'ı evinde
ziyareti sürprizle sonlandı. Ziyaretin
son anlannın saat 21.00'e rastlaması,
Çiller'in bir süre daha Annç'm evinde
kalmasma neden oldu. 'Sürekli Aydınhk
İçin 1 Dakika Karanhk' eylemine
katılan sitedeki yurttaşlann tencere,
düdük ve alkışlarla "Temiz toplum
istiyoruz", "Çeteter hesap verecek"
sloganlan yüzünden çıkışı ertelendi. 1
dakikalık eylemin 5 dakikadan fazla
sürmesi dikkat çekti. Eylemin
bitmesinin hemen ardından Çiller'in
kapıda görünmesiyle yurttaşlar yeniden
aynı sloganlan atmaya başladı. Bazı
yurttaşlann kendisini ıshklaması
Çiller'i ve beraberindekileri kızdırdı.
Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller,
açılışlarda yaptığı konuşmalarda ise
DYP'nin laikliğin ve Atatürk ilkelerinin
teminatı olduğunu ısrarla vurgulayarak
8 yıllık temel eğitime iktidarlan
döneminde mutlaka geçeceklerini
söyledi.
Üniversite
433 öğrenci
okuldan
uzaklaştınldı
tstanbul Haber Servisi -
Yüksek Öğretim Kuru-
mu'nu (YÖK) protesto et-
mek için 6 Kasım 1996'da
Beyazıt Meydanı'nda göste-
ri yaptıktan sonra dövülerek
gözaltma alınan 433 öğren-
ci şimdi de okuldan uzaklaş-
tınldılar.
İHD'de dün basın açıkla-
ması yapan Özgürlüğe Yü-
rüyüş dergisi çalışanlan,
"Asıl suçu daha mahkeme
öğrencilerisuçlu olarak nite-
lemediğj halde yargı maka-
mıgibida\Tanan Maden Fa-
kühesi Dekanüğı işlemiştir"
dediler. Açıklamadabu ola-
ym polis-idare işbirliğini
gösteren en iyi örnek oldu-
ğu dile getirildi.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
di. Geçen yaz, ANAYOL'un ardından DRYP hükü-
metinin iktidara gelmesiyle, RP kanadı yağdı gür-
iedi:
"Anlaşmalan iptal edeceğiz..."
RP, Genelkurmay'la konuştuktan sonra "iptal"\
iptal etti:
"Anlaşmalarla iftihar edeceğiz..."
Ardından karşılıklı gidiş-gelişler. Genetkurmay
Başkanı Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı, Isra-
il'de "en üst düzeyde" ağırlandı.
Son olarak Israil Dışişleri Bakanı David Levi haf-
ta içinde Türkiye'deydi. Levi'nin ziyaretinin ardın-
dan şu tanımlamayı yapabiliriz:
"Türkiye-lsrail ilişkilerini taçlandıran lider Erba-
kan oldu."
Bu onur Hoca'ya yeter.
Hoca, diplomasiye yepyeni biryöntem daha kat-
tı. Bu türgörüşmeterde, basınaaçık yön, "sıcakmış"
gibi olur. El sıkışılır. TV kameralarına, foto muhabir-
lerine gülücüklü pozlar verilir. Içerde kim ne söyle-
yecekse söyler. Çıkışta da hiçbir gelişme olmamış-
sa, "Yapıcı birgörüşme oldu" denir. Çok az da ol-
sa ilerleme kaydedilmişse, "Büyük mesafe alındı.
Olağanüstü bir görüşme oldu" denir...
Ne demişler:
"İnsanlar ülkelerinin yaranna yalan söyleyebilir.
Buna diplomasi denir."
Hoca ise öyle yapmadı. Basının önünde fırçala-
dığı Levi'yi, kapalı kapılar ardında pohpohladı.
Biz normal karşıladık ama Levi alışmakta zorlan-
dı, şaşırdı. Bu şaşkınlıkla Anıtkabir'de düştü...
Hoca mübarek... Basın önünde gemli tay, kapa-
lı kapılar ardında demli çay... Üstelik ballı... Görüş-
mede Erbakan çayına şeker yerine bal koyunca
Levi'ninki de ballandırıldı.
Erbakan döneminde, Türkiye-lsrail ilişkilerinin
ekonomi yönü de tamamlandı. Böylece "stratejik
diyalog anlaşmasının" tüm halkalan tamamlanmış
oldu. Burada önemli bir unsur da iki tarafın, ilişki-
leri Ortadoğu'daki öteki gelişmelerden bağımsız
sürdürme karan alması...
Levi onuruna Israil Büyükelçisi'nin konutunda ve-
rilen kokteylde Türkiye-lsrail Iş Konseyi Başkanı
Moris Reyna ile ayaküstü sohbet ettik. Ortamın
tam güven vennediğini, bunun da iş dünyasını ür-
küttüğünü söyledi. Ancak anlaşmalardan umutlu ol-
duğunu vurguladı.
Iran - Avrupa—
Türkiye-lsrail arasındaki "ballı" ilişkilerin tadı ko-
nuşulurken Almanya'dan beklenmedik bir haber
geldi...
1992 yılında dört Iranlı Kürt lider Almgnya'da^
dürülmüştü. Bu olayla ilgili Berlin Birinci Ağır Ceza
Mahkemesi'nde süren dava önceki gün sonuçlan-
dı. İki Lübnanlı, 5 ve 11 yıl hapis cezasına çarptınl-
dı.
Karann ardından Almanya, Tahran Büyükelçisi'ni
geri çağırdı. Iran'ın da Bonn'daki dört diplomatını
çekmesi istendi. Bunu Avrupa Birliği ülkeleri izledi.
Tümü büyükelçilerini çekiyor.
Karan yorumlamak erken. Konu çok sıcak, he-
nüz tutulacak gibi değil. Ancak Iran'ın dünyaya açı-
lan penceresinin Almanya olduğu düşünülürse,
Iran'ın gizli servis ajanlarının bile yıllarca Alman uz-
manlarca eğitildiği hesaba katılırsa...
Bu adımın ardında "başka hesaplann" olabilece-
ği kolayca anlaşılacaktır.
Son dönemde Avrupa'nın en çok tartıştığı konu
Şu: . , ,.
"NATO nasıl genişleyecek? "
Bağımsızlığını koparan NATO'ya girmek istryor.
NATO'nun varlık nedeni, karşısında bir "düşma-
nın" olmasıydı. Şimdi, "en büyük düşman" Rusya
bile NATO'ya girmek istediğine göre yeni düşman-
lar gerekiyor.
Bu durum en çok Türkiye'nin içinde bulunduğu
bölgeyi bağlıyor. Sağolsun komşularımız, NA-
TO'nun istediği "düşman" potansiyeline çok uzak
değil.
Israil konusu, dış ilişkileri iç politikaya malzeme
yapmanın ne kadar zarariı olduğunu gösterdi. Di-
leriz, Iran konusu da dış ilişkilere ulusçu değil, üm-
metçi bakmanın zarannı gösterir...
4
Mıınıcu9
yu mafya
öldürtmüş olabilir'
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - TBMM Uğur
Mumcu Cinayetini Araştır-
ma Komisyonu üyelerinin
ziyaret ettiği Milli tstihba-
rat Teşkilatı (MİT), yazan-
mızın mafya tarafindan da
öldürülmüş olabileceği de-
ğerlendirmesinde bulundu.
Bugüne kadar başta Anka-
ra DGM ve emniyet yetki-
lileri olmak üzeTe, resmi
açıklamalarda Mumcu ci-
nayetinin dış bağlantılı ol-
duğunun dile getirilmesine
karşın MtT yetkililerinin
yaptığı degerlendirme dik-
kat çekti.
Mumcu Komisyonu Baş-
kanı Ersönmez Yarbay.
üyeler Tevfik Diker, Refik
Aras ve Ahmet Piriştina,
dün MlT'i ziyaret ettiler.
MtT Müsteşan Sonmez
Köksal ve uzmanlan dinle-
yen komisyon üyeleri, bu-
rada yaklaşık 4 saat kaldı.
Alınan bilgiye göre, MtT
henüz Mumcu dosyasmı
kapatmadı. MİT'in Mumcu
cinayetiyle ilgili çahşmala-
n devam ediyor. Uzmanlar,
Mumcu'yu öldüren bomba-
nın, otomobilin hareketiyle
patlamış olma olasıhğı ya-
nında, uzaktan kumandayla
da patlatılmış olabileceğıni
belirttiler.
Mîlli Istıhbarat Teşkilatı
uzmanlannın "Mumcu su-
ikastının mafya ile ilgili ol-;
ma ihtimali, "yok' deneme-'
yecek kadar önemli ihti-
mal" değerlendirmesinde
bulunduklan kaydedildi. •
TBMM'nin hac tatiline
girmesi, Kurban ve 23 Ni-
san bayramları dolayısıyla
çalışmalarma bir süre ara
verecek olan Uğur Mumcu
Cinayetini Araştırma Ko-
misyonu, bundan sonraki
ilk toplantısını 24 nisanda
yapacak.
Erbakan, Akşener ve Kazan'la görüştû
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan
Necmettin Erbakan, tçişleri Bakanı Meral Akşener ve '
Adalet Bakanı Şevket Kazan ile görüştü. Başbakanhk
merkez binasına saat 20.10'da gelen tçişleri Bakanı
Akşener, Erbakan'la yaklaşık 40 dakika görüştü.
Akşener geldiği sırada Adalet Bakanı Şevket Kazan da
Başbakanlık'ta bulunuyordu. Bakan Akşener görüşme
sonrası açıklama yapmadı.