06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 MART1997 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Başbakan Erbakan, MGK'nin öngördüğü düzenlemelere ilk aşamada çekince koymadı 'Yasal eksilder tamamlaııır'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Necmet- tin Erbakan, Milli üüvenlık Kuruli-'nun (MGK), gerekir- se "yaptinm* uygulanacağı lcoşuluyla öngördüğü düzen- lemeler içın ilk aşamada çe- kince getirmedi. Erbakan, MGK'nin, Türk Ceza Yasası'nın kaldınlan 163. maddesine benzer bir düzenleme istemedigını sa- vunmasına karşın, "Hürriye- ti vanbş manada kullananlar varsa, onlara karşı aunmış tedbirier vardır. Daha da ted- birier abnmak gerekiyorsa tedbirier alınır" dedı. Erbakan'ın, MGK'nin "dinci akunlar" konusunda öngördüğü düzenlemeyi 163. maddeyle eşdeğer tutmama- ya özen göstermesı dikkat çekti. RP'de milletvekillerine MGK kararlanyla ilgili konuşma yasağı getirildi. Erbakan, Cumhurbaşkanı Sû- leyman Demirelin, Meclis'i feshetme yetkisine ilişkin açıklamalannı, "basuun fteklemeleriyle yapnğuu" iddia etti. Erbakan, MGK kararlannı değerlen- dirmek içın partisinin Merkez Karar Yö- netim Kurulu'nu (MKYK) topladı. RP il yöneticılenyle de önceki gün bir araya gelen Erbakan. "Gündemimizde, iilkede- kigerginKgi kaknrmak, huzurve banş or- tamnu sağlamak var" diye konuştu. Topiantı öncesinde açıklama yapan ve sert çıkışlar yapmaktan kaçınan Erbakan, partisine katılan emekli bir subayı yine, "Ordudan emekli olan, RP'de muvazzaf (kabcı) oJur" diye tanıttı. Konuşmasına, MGK toplantısının içeriği ve kararlan- nın basın tarafından çarpıtıldığı iddiasını dile getirerek başlayan Erbakan, Türki- ye'nin her zamankinden fazla "yıımuşa- ANAP'ın hükümet hakkındaki gensoru önergesi yarın TBMM'de görüsülecek ANKARA (Cumhnriyet Büro- su) - Rejim karşıtı ginşimleri ve irticai faaliyetler nedeniyie Milli Güvenlik Kurulu (MGK) tarafın- dan uyanlan ve "yapönm" tehdi- diyle karşılaşan hükümetin düş- mesi için verilen gensoru görüş- .rneleri "bıçak sırtmda" geçecek. MGK'nin sert bildirisinin ar- dından yann TBMM Genel Kunı- lu'nda görüşûlecek olan ANAP'tn hükümet haİcktnda verdiği genso- ru ile Adalet Bakanı Şevket Kazan hakkındaki soruşturma önergesi- nin, kabul edilme olasılığının art- tığı kaydedildi. ANAP Samsun Milletvekili Bü- tekin Ozdemir ve arkadaşlannın, "Kamu personeünin ücret rejimi De ilgili yanlış ve adaletsiz uygula- Hükümet bıçak sırtında malarda buiunduklan" ıddiasıy- la hükümet hakkında verdikleri gensoru önergesi yann genel ku- rulda e)e ahnacak. ANAP tzmir Milletvekili Me- tm Öney ve arkadaşlannm Adalet Bakanı Şevket Kazan hakkında, "Anayasa, yasalar. cumhuriyetin temel ükeleri ve geienekJeri Oe bağ- daşmayan tutum ve davranışlan fle görevini kotüye kullandtgı*' id- diasıyla verdikleri soruşturma önergesi de gensoru önergesinin öngöriişmesinden sonra ele alına- cak. Hükümet hakkında daha önce verilen gensoru önergelerinde sağlanamayan muhalefetteki bir- lik bu kez oluşturuldu. Bir süre ön- ce, hükümetten desteğini çektiği- ni açıklayan BBP ilk kez bir gen- soru önergesinde diğer muhalefet partileriyle birlikte hareket ede- cek. DSP,CHP,BBP,DTP'ninka- bulü yönünde oy vereceklerini açıkladıkları ANAP'ın gensoru önergesine bagımsız milletvelril- lerinin de destek vermesi bekleni- yor. Muhalefet, fire vermezse top- lam 269 oya ulaşacak. tktidar ortaklannm oy toplamı ise 280. ANAP. aradaki 11 oyluk farkı kapatarak gensorunun gün- deme alınması için harekete geç- ti. ANAP, bunun için DYP millet- vekillerine çengel atarken MGK'nin özellikle iktidann bü- yük ortağı RP'yi hedef alan uya- nsı nedeniyie, gensoru önergesi- nin kabul edilmesi olasılığının art- tığı yorumlan yapıldı. DYP'li bazı milletvekillerinin partılennden istifa edebileceği ya da gensoru ve soruşturma oylama- lartna katılmayarak muhalefete destek verebileceği savunuldu. TBMM Genel Kurulu'nun çar- şamba günü yapacağı toplantıda, yurtdışında bulunanlar ile buhın- muş olanlara borçlanarak emekli olma hakkı veren ve kamuoyunda "satılık emekiiKk" diye nitelendi- rilen yasa tasansmın görüşmeleri- ne devam edilecek. ma, huzur, banş ve kardeşfiğe* gereksimi olduğunu söyleyerek gerginliğin kaldınl- ması için muhalefet partilerinin liderle- riyle bugünden itibaren bir araya gelece- ğini açıkladı. Erbakan bu çerçevede. bugün saat 11.00'de DSP lideri Bûlent Ecevit, saat 13.00'te CHP lideri Deniz Baykai, çar- şamba günü saat 11.00'de ANAPlideri Mesut Ynmaz, aynı gün saat 13.00'te de BBP liden Muhsin Yazıcıoğlu ile görüşe- ceğıni bildirdı. Erbakan'ın, MGK'nin ba- zı görüşlerine katılmadığı için kararlan ımzalamamasının sözkonusuolduğubil- dirildi. MGK bildirisinin tam bir görüş birli- ği içinde hazırlandığını kaydeden Erba- kan, "Devtetin tepesiııde uyum var" gö- rüşünü savundu. MGK toplantısının "ola- ğan" olduğunu altmı çizerek tekrarlayan Erbakan, "Bütünûyleoiağanbirolayıözel maksatlara alet etmek isteyenler bir kez daha iflas ettiler" diye konuştu. Demok- rasi, huzur, banş ve kardeşliğin teminatı- nın RP olduğunu savlayan Erbakan, par- lamentonun da gerginliği yumuşatmak için işbirliği içinde çalışarak, bazı önem- li yasalan çıkaracağma inandığını kay- dettı. Erbakan, gazetecilerin, TCY'nin kaldı- nlan 163. maddesinin yeniden düzenlen- mesini de içerdiği bildirilen MGK'nin 20 maddelik istemi doğrultusunda yasal dü- zenlemeler yapılıp yapılmayacağı yönün- deki sorulan üzerine şunlan söyledi. "MGK'nin böyle bir karan-maran yok. Türkiye, hür bir ülkedir. Hürriyeti yanhş manada kullananlar varsa, onlara karşı alınmış tedbirier vardır. Daha da tedbirier alınmak gerekiyorsa tedbirier alınır. Ancak geçtiğimi/ dönemlerde 163. madde insan haklanna aykın kullanılmtş- ür. O nedenle 163. maddenin kaldınlma- sı Meclis'te bütün partilerin alkışlan ile karşüanmıştır. Bu gerçekleri unutmaya- lım. Hürriyeti, kendüerini iyi yetiştireme- diğimiz için yanlış kullanan bir avuç ülke çocuğu varsa, bunlan eğitmek, ihlal eden- ler varsa, yasal tedbirier almak zaten dev- letin görevidir." Erbakan, "Bundan sonra diğer siyasi partilerin üsluplanna dikkat etmelerini isteyecek misiniz? Siz uslubunuza dikkat edecek misiniz'' sorusuna, "Muhalefet partileri gerginlik yaranrken biz daima yeniden bûyük Türkiye ile meşgul olduk. Biz kimseye o üslupla cevap vermedik" karşılığını verdi. Erbakan, "Sizin para- zitler. gulu gulu dansı yapıyoriar sözleri- niz gerginlikte rol oy namadı mı" sorusu- na şu yanıtı verdi: "Medeni bir şekilde dinlemek yerine, lûzumsuz bir şekilde in- san haklanna aykın olarak konuşanlara. gulu gulu dansı yapbklaruu habriatmak. her zaman ya- rarBdır." Cumhurbaşkanı Demi- rel'in kendisine, "cumhur- başkanına fesih yetkisi tanın- ması'' yönünde bir istem ile- tip iletmediği sorusu üzerine de Erbakan. "Böyle bir şey yok. Savın Cumhurbaşkanı bu sözleri kendiliğüıden söy- lememiştir. Ge\eze basın onu böyle itekler, dürtükier. O da nezaketinden doiayı bu konu- lar hakkında konuşmak zo- runda kahr. Huzur için, itek- lemeyecek, dürtüklcmeyçcek insanlann nezaketini suiisti- mal etmeyeceksiniz. Diyeüm Id Meclis feshedildi. ne oiacak, ya RP tek başına iktidar ola- cak ya da yine aynı tabk) çıka- cak.Söyley eyim, seçim meçim yuk. Seçim 29 Kaam 2000'de, tarihuu bir gün bile öne almayacağtz" de- dı. Erbakan'm başkanhğında toplanan MKYK'nin basına kapalı bölümünde, MGK bildirisinde yer alan kararlar de- ğerlendirildi. Başbakan Erbakan ve parti kurmaylannın; milletvekilleri, belediye başkanlan ve diğer partılileri uygulama- ları ve demeçleri konusunda dikkatli olunması için uyardıklan bildirildi. RP Grup Başkanvekili Salih Kapusuz, partisinin demokratik hukuk devleti ılke- lerini gözetmeyi sürdüreceğini belırterek "Ama bundansonra bu gerginliği meyda- na getircn çevrelere karşı daha dikkatli olunacak Bu çevrelerin bazı unsurian kuUanarak gerginlik yaratmasına mey- dan verilmeyecek. MKYK'de ikinci ola- rak da hoşgörü ortamuun yarauunaa açı- sından siyasi partilerie diyalog zemini aranacak" diye konuştu. DYP, MGK'nin bildirisini kabullendi 6 Ne deniyorsa uygulanacak9 • DYP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Gölhan, MGK'nin laik-demokratik rejim ve çağdaşlaşma sürecinin devamı için öngördüğü 20 maddelik istemin aynm yapılmadan düzenlenmesini istediiclerini açıkladı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Koalisyon ortağı DYP, Milli Güvenlik Kuru- lu'nun (MGK) laık-demokra- tik rejim ve çağdaşlaşma sü- recinin devamı için öngördü- ğü 20 maddelik istemin tama- mınm gerçekleştinlmesinden yana tavır koydu. DYP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Gölhan, MGK bildirisinin "uzlaşmayla" çıktığına dik- kat çekerek. "Partizanlık za- manı değildir; ne deniyorsa Sayın Erbakan da uygulaya- cak. l ygulamazsa gereği ya- pdM-" d'edi. Sağlık Bakanı Yıl- dınm Aktuna, MGK bıld/n- sinin uygulamaya konulması gerektiğinı söyledi. Mehmet Gölhan, dün parti genel merkezinde düzenledı- ği basın topiantısında, MGK bildirisinden herkesin alacağı dersler bulunduğunu, muha- lefet ile medyanın da bunun dışında tutulmadığım söyle- di. 9 saat süren toplantıda hü- kümete bildirilmesi gereken konulann belirlendiğini \vı- gulayan Gölhan, kararlann it- tifakla alındıgını kaydetti. "DVT, MGK'nin talepleriyle tamamen mutabıknr" diyen Gölhan, hükümet ortağı •RP'nin toplumu kamplara bölen tutumundan geri adım "atmasını istedi. Gölhan, "Parti başkanlanna dfişen hepimiz için kutsal olan de- ğerlere sahip çıkmaktır. Be- nim partimin tabanı meselesi değil. Partizanlık zamanı de- ğil. Bu kararlan Sayın Erba- kan da uygulayacak. Uygula- mazsa geregi yaputr'' diye ko- nuştu. Gölhan, "MGK, yeni bir koalisyon protokolü mû sundu" sorusuna. "MiIB gü- venfikle ilgili kanuiar, proto kolk Ugisi yok" karşılığını verdi. MGK'nin hükümete bildir- diği önlemler paketinde bazı düzenlemeler için yasal deği- şikiikler gerektiğinı kaydeden Gölhan, "Önceükk çıkanl- ması gereken konular bunlar. Demokratik rejimin idamesi meselesi söz konusu" diye ko- nuştu. Cumhuriyet'in sorula- nnı yanıtlayan Sağlık Bakanı Yıkürun Aktuna'mn MGK toplantısı ile ilgili degerlen- dirmesi şöyle: •'Biam sürekfi ifade ettigi- miz, Türkiye'nin bilincn doğ- rulan bir kez daha teyit edil- di Neler önerileceğini de Ba- kanlar Kurulu' nda görüşece- ğiz. Bu MGK'ye farkh bir an- lam verildi, ihtilaL darbe gibi görüldü. Böy leobnadığı orta- ya çıkn. Türkiye'nin dogrula- nnın faıionda olan insanlann tümü, TSK de buna dahiL, te- dirgûıdi. .Şimdi bunun yumu- şamasi gerekir.Tabi hüküme- tin bu önerileri ele alıp değer- lendirmesi şarayla. Bunlar dikkate alınacaktır, ahnmau- dır." 68'liler Biriiği Vakfi 3. Olağan Kongresi sonucu seçflen yönetim kuruhı dün toplanarak görev bölümü yapü. (Fotoğraf: BARIŞ DOSTER) 68 lilerden omuz omuza mücadele çağnsı İstanbul Haber Servisi - 68'liler Birliği Vakfi, yükselen gericiliğe, devlet-siyaset-mafya bağ- iantılanna ve çetelere karşı toplumun duyarlı ke- simlerini ve demokratik örgütlerini omuz omu- za mücadeleye çağırdı. Vakıf yönetim kurulu yaptığı açıklamada, "Tam bağunsız ve gerçekten demokratik Türkiye şiannı gerçekteştirroek için omuz omu/a mücadeleyi tarihi misyonumuzun bir geregi sayıyoruz" görüşünü kaydetti. 68'liler Birliği Vakü 3. Olağan Kongresi sonu- cu seçilen yönetim kurulu dün toplanarak görev bölümü yaptı. Görev dağılımı sonucu genel baş- kanlığa Haşmet Atahan, genel sekreterliğe Sön- mez Targan, saymanlığa Hayri Eroglu, yürütme kurulu üyeliklerine de MehdS Beşptnarve Gökalp Eren seçildi. Görev bölümünün ardından vakıf adına yapılan yazılı açıklamada, geçmişte polis desteğinde gençliğe saldınp kışkırtanlann Ame- rikan emperyalızmine hizmet ettiğinin, Susuıiuk olayı ile belgelendiğı belirtildi. Açıklamada, dün gençlerin kovduğu 6. Filo önünde saf tutup, namaz kılan, bagımsızlık mü- cadelesini Kanlı Pazar katliamı ile önlemeye ça- lışan gerici akımlann şeriat devletini kurmak için ciddi mesafe kat ettiklen, devletin temelini ke- miıdikleri, siyasi çıkar hesaplan ve tavizlerle bes- lendikleri kaydedildi. ANAP'tan 'hukuk devleti' atağı DÜRDANE KOCAOĞLU ANKARA -ANAP, "temizyöne- tim, hukuk devleti ve demokrasiye sahip çıkmak" için başiattığı muha- lefet hareketini bahar aylannda meydaniarda yoğunlaştıracak. Ba- har mitinglerinin ilki 15 martta An- talya'da yapılacak. Son yapılan Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplan- tısında, "VaroşUn ve larsal kesimi alırsak iktklara geliriz" diyen ve partisine mensup tüm milletvekil- lerini seçim bölgelerini kanş kanş gezmekle görevlendiren ANAP li- deri Mesut Yıhnaz, bir süredir TBMM çalışmalannın yoğunluğu nedeniyie ara verdiği meydan mi- tinglerine yeniden başlayacak. İlk mitingini 15 martta Antalya'da ya- pacak olan Yılmaz, 16 martta da Alanya'da bazı açılışlara katılarak halka hitap edecek. ANAP lideri, ikinci büyük mitingini 22 martta Lüleburgaz'da, üçüncüsünü de 29 martta Kayseri'de yapacak. Güney- doğu illerini kapsayan geziler de yapacak olan Yılmaz, Van ya da Diyarbakır'da da bir mitinge katıla- cak. Yılmaz'm Doğu ve Güneydo- ğu gezisi öncesinde eşi Berna Yıl- maz ile milletvekili eşlerinin bu bölgeye gezi yapacaklan ve yoksul aıleler ile çocuklara yardım götüre- cekleri öğrenildi. "Sürekli Aydınhk İçin 1 Dakika Karanhkr eylemıne destek veren ANAP'ın, gelecek dönemde ger- çekleştireceği mitinglerin "Temiz toplum, temiz siyaset için hukuk devletine, demokrasiye sahip çık- ma" adını taşıyacağı bildirildi. ANAP MKYK'nin mart ayı top- lanüsı ise Istanbul'da gerçekleştiri- lecek. MKYK, 7 mart cuma günü Istanbul'da toplanarak son siyasi gelişmeleri değerlendirecek. IRMIKIAYDIN ENGİN e - mail: engin (d planet.com.tr Bir Mersin - Adana turu attım da geJdim. Ama dörtnala, ateş almaca- srna. . (yi oldu. . Hayır, "iyi olan" Mersin Üniversite- si'nde tanıdığım dostlar, edindiğim yeni arkadaşlar değil. Hele hele, 28 şubat akşamı Mersin Kültür Merke- zi'nin önünde katıtdığım Bir Dakika Karanlık eytemi hiç değil. Onlarolan- ca tadıyla bana kalsın. İyi olan, şu MGK toplantısı sırasın- da yollarda olmam. Böylece bu çok netameli, başa belalar açabilecek konuda bir şeyler yazmak zorunlu- ğundan kurtulmuş oldum. Bir tek bugün var. Yarın zaten Tırmık'm izin günü. Ondan sonrasındaysa nasıl ol- sagündem değişir... . Yani MGK toplantısı ve ardı sıra ve üst üste gelen iki bildiri üstüne yaz- maktan, bugünü de atlatabilirsem kurtuldum demektir. Kurtulmayı gerçekten istiyorum, çünkü olup brtenler bana daha önce izlediğim birfılmi anımsatıyor. Bir da- ha asla ve asla izlemek istemediğim BizBu Filmi Gördük müydü? birfılmi. 12 Mart 1971 'de de bugünkü MGK bildirisini anımsatan bir bildiri dinle- diydik. İlk günün şaşkınlığı ile kimile- ri bildiriye övgüler düzmekte yanşa kalktıydı. Kimileri "Ordu kılıncını attı" dfye başlık attıydı. Kimileri -hem de çok keskin kimileri- tumturaklı destek bildirilen yayımladıydı. Daha sonraki ayiarda bu destek bildirilerini yayım- layanlar yaptıklarının doğruluğunu, yanlışlığını, siyasal anlamını tartışmak için askeri hapishane ranzalannda bol bol zaman buldulardı. 12 Mart 1971'de, genç kuşaklann sandığının tersine, darbe marbe ol- madıydı. Sadece "Şu, şu, şu önlem- ler alınmaz; bu, bu, bu tutumlardan vazgeçilmezse bazı yaptınmlar uy- gulanması gerekecektir" dendiydi. Ardından beklemeyegeçildiydi. 24 Nisan 1971'de sıkıyönetim ilanıyla birlikte de sözü edilen yaptınmlar birbiri ardına uygulamaya konduy- du... Yani filmin şu ana kadar izlediğimiz bölümleri arasında şiddetli bir ben- zeriik ve paralellik var. Ama bu, filmin devamının da aynı olmasını gerektinniyor. Arada ciddi farklar var. Çok ciddi farklar. Bir kere toplumda demokrasi özle- mi ve demokrasiyi savunma karariılı- ğı 26 yıl öncesine göre çok farklı. Ni- telikçe farklı. Yazıp çizmekten bıkma- dığımız Bir Dakika Karanlık eylemi bu farkın bir göstergesi, kanıtı. Türki- ye'de demokrasi özlemi hiç bu kadar güçlü olmamıştı ve Türkiye'de de- mokrasi özlemi hiç bu kadar krtlesel- leşmemişti. Tek başınâ bu olgu bile fil- min sonunu farklılaştırabilir; yazılmış bir senaryo varsa eğer, onu değişti- rebilir. MGK bildirilerinin üreticileri de, kendilerine seslenilenlerde, konunun ve sorunun dolaysız ilgilileri de bir ter- cihler demeti ile karşı karşıyalar. Refah iktidan çok net bir tercihle karşı karşıya, Refah Partisi hem ana- yasanın (ve Türkiye Cumhuriyeti'nin) temel ilkelerinin beliriediği sistem içinde kalıp hem de bir şeriat devle- tine yönelip yönelmemekte karar ver- mekzorunda. Refah tercihini bu çer- çeve dışında da arayabilir. Tercihini bu anayasal çerçeveyi bir yana itip, yırtıp atıp açıkça bir şeriat devletine yönelmek olarak saptayabilir. O za- man sorun yok. Bu iç savaş demek- tir. Şeriat düzenini dayatanlaria buna boyun eğmeyecek olanlar isteseler de istemeseler de çatışırlar. öte yandan laisizme vurgu yapan- lar, Cumhuriyet'in laiklik ilkesini bütün öteki ilkelerin önüne çıkaranlar da bir tercihte bulunmak zorunda. Doğru- dur: Laik ama demokratik olmayan düzenler vardır. Peki, laisizme bağlı- lık demokrasiden vazgeçmeyi bile göze alacak mı? Bu net bir tercihtir. Laikliğin önemine ve vazgeçilmezliği- ne öncelikle vurgu yapan güçlerin önünde şimdi bu tercih duruyor. Son MGK toplantısından ve onu iz- leyen iki bildiriden sonra, soru artık "Ne molla sanğı^ne tankpaleti" diye yanıtlanamaz. Böyle bir yanıt hemen "Peki ne" sorusunu doğurur. Cumhuriyet'in dünkü başyazısının ilk paragrafından tek cümlelik bir alın- tı: "Laik olmayan bir demokratik dü- zen yoktur." MGK toplantısında masada yer alan güçlerin tümü, masada yasa ge- reği oturmasa bile sorunun dolaysız muhatapları, siyasi partiler, TBMM şimdi bu yalın ve keskin tercih döne- mecindeler. Ya peki, yurttaşlar mı? Onlardadün bildirilerini yayımladı- lar ya. "...Yurttaşlık bilincimiz ve so- rumluluğumuzla ve bir ay boyunca kanıtladığımız kararlılığımızla atılan her adımın takipçisi olacağız" dedi- ler ya... POLntKA GÜTNLÜĞÜ HİKMET ÇETtNKAYA Kaygısızlar... Milli Güvenlik Kurulu bildirisinin temelinde ne var? Bize göre 'laik devlet' kavramı... özetle şöyle diyebiliriz: "Laikljk, demokrasinin güvencesidir. Laik, de- mokratik cumhuriyeti ortaçağın karanlığına götür- mek isteyen güçlere, REFAHYOL hükümetince destek verilmektedir." Aslında bu sert uyan salt Başbakan Necmettin Erbakan ile yardımcısı Tansu Çiller'e değil, TB- MM'yedeyöneliktir... Dün sabah gazetelere şöyle bir göz attım. DYP'li- ler "Mesaj Refah'a" diyor, Hacı Bey ve takımı ise "Hedef bölücüler" deyip 'tereyağından kıl çeker gibi' işin içinden sıynlmaya çalışıyor.... Pes doğrusu.'.. Günlerdir Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, 'laikdevlet' kavramıntn tanımını yapıyor, Haa'yı ve Bacı'yı uyanyor, TBMM'yi göreve çağınyor. Demi- rel'in bu uyanlarına kimse kulak asmıyor. MGK bil- dirisi açıklandıktan sonra da Hacı ile Bacı 'kaygı- sızlar' gibi şu havayı atıyor: "Uyan bize değil, bölücülere..." Ne denir? AJIah akıl fikir versin... Hacı ve Bacı bu kafayla ülkeyi nasıl yönetirier, Türkiye'yi ortaçağın karanlığına götürmek isteyen demokrasi düşmanlanyla nasıl mücadele eder- ler? Erbakan, bakın neler söylüyor: "Hepimize düşen görev suni gerginlik ortamının kaldınlması ve tansıyonun düşmesidir..." Haa Bey, ardından "Kahraman ordumuzun Ge- nelkurmay Başkanı ve çok değerli komutanlanyla topiantı yaptık" deyip ekliyor "Hal böyleyken birtakım medyanın çırpınışlan- nı görüyorsunuz. Işsizlikten önce Susurluk dedi- ler, ardından Fadime ile uğraştılar; yalan, uydur- maca haberterie halkımızı rahatsız etmek için e/- lerinden geleni yaptılar..." Acaba Tansu Hanım, MGK bildirisini nasıl değer- lendiriyor dersiniz? Şöyle: "Bildiriyi okumadınız mı? Gayet iyi... A vrupa Bir- liği..." Ardından bir televizyon programında karşımıza çıtayor Erbakan'ın yardımcısı... Diyor ki: "Kimse dini ve laikliği siyasette araç olarak kul- lanmasın..." Tansu Hanım, 'laik devlet' kavramını bir kez da- ha karıştınyor böylece... • • • Türk Silahlı Kuvvetleri hem hükümeti hem de TBMM'yi gözaltına alıyor, ülkede olup bitenleri 'şe- riatçı yapılanmanm' laik, demokratik cumhuriyeti yıkmak için REFAHYOL'u kullandığını üstü kapalı değil açıkça belirtiyor... Ama Hacı'yla Bacı hiç de oralı değil... Acaba RP milletvekilleri MGK bildirisini nasıl yo- rumluyoriar? Kahramanmaraş Milletvekili Prof. Dr. Mustafa Kamalak: "Milli Güvenlik Kurulu yalancı meöyaya şamar indirdi. Rantiye sınıfına ve devletten musluklanan- lara ve ortalığı toz duman edenlere şamar vurul- du. Açıklama üstü kapalı olarak medyaya uyandır." Hacı Bey'in takımı böyle konuşurken acaba as- kerier ne diyor? Cumhuriyet'in Ankara Temsilcisi ve köşe yazan Mustafa Balbay, Genelkurmay Başkanlığı Genel Sekreteri Tümgeneral Erol Özkasnak'la görüştü. Özkasnak, Balbay'a şunları söyledi: "Türk Silahlı Kuvvetleri, Atatürk'ün kurduğu la- ik cumhuriyet ve onun temel ilkelerini hayata ge- çirenlere gönül veren insanlaria uyum içindedir. Bunun dışında hiç kimseyle uyum içinde değildir." Takıyyeci RP'lîler, Tümgeneral özkasnak'ın bu sözlerine ne diyecekler, yine gazetecileri ve kimi köşe yazarlannı mı suçlayacaklar? Bugüne dek ağızlarından "Benyurttaşım" sözü çıkmayan, heryerde "Ben kulum"diyen, İBDA-C, Hizbullah, Islami Hareket gibi şeriatçı terör örgüt- lerini destekleyen molla bozuntulan 'laik devlet' kavramına sahip çıkacaklar mı? Hiç sanmıyoruz... Çünkü onlar demokrat olan herkese 'faşist laik- ler' diyor... • • • Bugün hilafetin kaldırılışı ve Öğretim Biriiği Ya- sası'nın kabul edilişinin 73. yıldönümüdür. istan- bul Kadın Kuruluşlan Biriiği, laik hukuk devletini ve çağdaş eğitimi desteklemek için Taksim Anrtı'na çiçekkoyacaklar... 45'in üzerinde dernek ve siyasi partilerin kadın komisyonlanndan oluşan. yaklaşık 25 bin üyesi bulunan İstanbul Kadın Kuruluşlan Birliği'nin bu duyarlı davranışını, "Ne darbe, ne şeriat" diyen kadınlanmızın desteklemelerini istiyoruz... Bu bir demokratik eylemdir... Bugün saat 12.30'da elinizde çiçeklerle Tak- sim'egidin... • • • Sevgili Süleyman Yıldız'ın yönetiminde yayım- lanan 'Anti Medya 'nın son sayısını okudunuz mu? Derginin kapağında 'kirii çamaşırlar' poşete atılı- yor. Eh, deterjan fiyatlan malum. Kirli çamaşıria- nmızı temizlemek için debelenip durmanın anla- mı yok. Yollayalım Refah-Doğru Yol Partisi TBMM Ankara adresine, aklansınlar. Kirli çamaşıriar TEDAŞ, TOFAŞ, TURBAN dos- yaları gibi temizlensin . Haydi bakalım 'Kırii çamaşıriar' Meclis'e! Siz- ler de bir 'Anti Medya' alın, kirii çamaşıriarı Mec- lis'e postalayın. Anti Medya'nın teiefonu: 0212/ 231 76 39. Abone olun... Internet http: // www.planetcom.tr/Xn E mail: Hikmet .Cetinkaya @ Planetcom. TR ALANYA1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN 1996/7 Davacı Bağkur II Müdürlüğü tarafından davalı Meh- met Erdeniz aleyhine mahkememizde açılan rucuan taz- minat davasının yapılan yargılaması sırasında davalının adresine dava dilekçesi ve duruşma günü teblığ edıleme- dığinden ve adresi de bilinemediğinden ilanen tebliğine karar verilmış olmakla: Davacı kurumun davalıdan 4.9.1988 tarihinde meyda- na gelen trafik kazası nedeni ile sigortalı Hayrettin Bo- ra'nın ölümüne sebebıyet verdığinden 3.917.100 TL.nin 28.2.1989 tarihinden yasal faızı ile birlikte tahsili talep- li dava dilekçesi 01.04.1997 günü saat I0.05'te yapıla- cak olan duruşma gününün teblıği ilan olunur. Basın: 7175
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle