06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet İmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı: Orhan Erinç 9 Genel Yayın Koordınatöru Hikmet Çetinkaya # Yazıişlen Müdürlen: Ibrahim Yddız. Dinç Tayaoç (Sorumlu) 9 Haber Merkez\ Müdürü: Hakan Kara 0 Görsel Yönetmen. Fikret Eser Dış Haberlen Şinasi Danışoğlu • tstihbarat. Cengiz Yıldırun 0 K.ültür Handan Şenköken • Spov. Abdülkadir Yücelman # Makaleler Sami Karaören 0 Düzeltme: Abdullah Yazıcı • Fotoğraf: Erdoğan Köseoğlu • Bilgı-Belge. Edibe Buğra # Yurt Haberleri. Mehmet Faraç YayınKunılu ÜhanSelsukı Orhan Erinç, Oktay Kurtböke. Hikmet Çetinkaya, Şükran Soner, Ergun BakL DinçT»>anç, İbrahim Yıldız, Orhan Bursalı, Mostafa Balbav Hakan Kara. AjıkaraTemsılcısı: Mustafa Balbay # Haber Müdürü: Doğan Akın Atatürk Bulvan No 125, Kat:4, Bakanlıklar-Ankara Tel: 4195020 (7 hat). Faks- 4195027 • Izmir Temsılcisı: SerdarKjzık,H.ZıyaBlv. 1352 S.23Tel. 4411220, Faks: 44! 9117 • Adana Temsılcısı. Çetin Viğenoğlu, tnönü Cd. 119 S. No:l Kat:l,Tel: 363 12 11. Faks: 363 12 15 Koordınatör \hmet korutsao • Muhasebe: Bülent Yener • Idare: Hüseyin Gürer 9 İşletme: ÖnderÇelik#Bılgı-lşlem: Nail Inal # Bilgısayar Sistem: Mürüvtt ÇBer MEDYA C: • Yönetım Kurulu Başkanı - Genel Müdür Gûlbin Erduran # Koordinatör Reha Işıtman • Genel Müdûr Yaıduncısı. Mine Akdağ Tel 514 07 53 - 51395 80-5138460*1. Faks: 5138463 Yayıtnlaym ve Bısan: YeTiı Gun Haber Atansı. Basın ve Yavıncılık A Ş T k r d 9 4 C l l u 34334 Ist.PK 246 Istanbul fel (02121 512 05 05 (20 hatl Faks |O'212| 513 85 95 3MART 1997 Imsak:5.03 Güneş: 6.29 Öğle: 12.23 İkindv. 15.30 Akşam: 18.04 Yatsr. 19.24 Nükleer kapşıtı eylem • GORLEBEN (Cumhuriyet) - Almanya Gorleben'e nükleer atık sevkiyatına karşı eylem sürüyor. Nükleer artıklan taşıyantrenin son durağı olan Dannenburg kasabasına 20 kilometre uzaklıklaki geçici nükleer atık saklama hangannın bulunduğu Gorleben kasabasına kadar eylemcılenn çadırlı kamplanna akın akın insanlar gelmeye devam ediyor. Köylüler. nükleer atıklann naklini önleyebilmek için Gorleben'e gıden anayol üzerinde traktörlerini bıraktılar. ProY. Somen vefat etti • ANKARA (AA) ODTÜ ve Ankara Üniversitesı eski rektörlerinden Prof. Dr. Tank Somer (71). vefat etti. Somer için bugün ODTÜ Kimya Mühendislıği Bölümü ile Ankara Üniversitesi Rektörlüğü önünde törenler yapılacak. Somer'in cenazesi Kocatepe Camii'nde kıhnacak öğle namazından sonra Karşıyaka Mezarlığı'nda toprağa venlecek. Somer. ODTÜ Vakfı. Türk Kültürüne Hızmet Vakfı ile ODTÜ Kimya Mühendisliği-Türk lCimya Sanayii fşbirliği Merkezi'nin kuruculugunu da yaptı. Çocukta yalan söyleme • ADANA (AA) - Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesi ögretim üyesi Doç. Dr. Sonay Güçray, ailelerin, çocuklannın yalan söyleme davranışlanna hatah yaklaşımda bulunduklannı belirtti. Güçray. "Çocuğa. 7 yaşından önce söylediği yalandan dolayı verilen ceza yapıcı değil, yıkıcı olur" dedi. Çocuğun, gerçeği değerlendirme gücünün gelişmesi ile gerçek dışı olaylan anlamaktan uzaklaşacağinı söyleyen Güçray, "Ancak ebeveynler ve bazen de öğretmenler, bu gelişimsel özelliği gözden kaçırarak genelde çocuğun yalan söylediğini düşünmektedir"' dedi. Mankenler de okullu oluyor • İZMİR(AA)- Mankenler de artık okullu olacak. Türkiye'de ilk defa bir okul bünyesinde "" Mankenlik ve Zarafet'" bölümü açıldı. Izmir 100. Yıl Kız Teknik Ögretim Olgunlaşma Enstitüsü Müdürü Tülin K-ülekçioğlu, açılan yeni bölüm sayesinde Türkiye'de mankenlik mesleğinin, ilk kez bir okul çatısı altına alındığını vurguladı. Bilim adamlarına destek • ANKARA (ANKA) - Fizik Profesörü Rauf Nasuhoglu tarafından 1985 yılında kurulan Türk Fizik Vakfı. geleceğın bılım adamlannın yetişmesine katkıda bulunuyor. Vakıf Yönetim Kunılu Başkanı Şükran Nasuhoglu. fizik öğrenimi gören gençlerden not ortalaması en yüksek olanlara burs verdiklerini belirtirken bu yılın başvurulannın 7 martta sona ereceğini belirtti. Ege'de deprem • İZMtR(AA)-Ege Denizi'nde. Yunanistan'ın Sakız Adası açıklannda dün sabah hafif şıddette bir deprem meydana geldi. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi yetkililerinden alınan bilgiye göre saat 06.38 sıralannda meydana gelen depremin Richter ölçeğine göre 3.9 şiddetinde olduğu kaydedildi. Depremin merkez üssünün koordinatlan, Ege Denizi'ndeki Sakız Adası'nın batısı. 38.20 enlem. 24.95 boylamlannın kesiştiği nokta olarak belirlendi. Milas mahkemesi, Greenpeace eyleminde 'suç kastı olmadığma' karar verdi 6 YeşiL Barış'a aklaınaOLCAY AKDENİZ MtLAS - -Paris SözJeşmesr. Milas Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargılanan Greenpeace (Yeşil Banş) üyelerinın beraatını sağladı. Geçen yıl kendilerini Gökova Termık Santrairnın kapısına zincırleyerek protesto eyleminde bulunan Greenpeace üyeleri. duruşma yargıcının Paris Sözleşmesi'yle birlikte anayasanın düşünce özgürlüğü ve çevrenin korunmasıyla ilgili maddelerini kendilerinden yana yorumlamasıyla beraat ettikr. Mahkemenin karannı "ömek bir karar'* olarak yorumlayan çevreci avukatlar, "Türkiye'de ilk kez bir mahkeme Paris Sözleşmesi'ni dikkate aldı" dedi. Gökova Termik Santrairnın mahkeme karanna rağmen çalıştmlmasını protesto amacıyla kendilerini santralın kapısına zincirleyerek eylem yaptıklan gerekçesiyle Milas Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargılanan 18 sanık beraat etti. Mahkemenin karannda. Türkiye'nin de imzasının bulunduğu Paris Sözleşmesi hukuki dayanak oluşturdu. Yargıç Hayrettin Tiire ve savcı Sami Çetetö'nin de aralannda bulunduğu mahkeme heyeti, anayasanın, düşünce özgürlüğü ve çevrenin korunmasıyla ilgili maddelerini sanıklardan yana yorumladı. Mahkeme karannda, "Hukukun üstünlüğü ilkesini savunan uygar ve demokratik bir ülkede mahkeme karanna rağmen faaliyetini sürdüren bir işletmeye karşı sanıklann protesto eylemi yapmalannda suç kasıtlan olmadığı" kanaatine vanldığı bildirildi. ICararda. "'Türkiye'nin de taraf olarak imza koyduğu \e kanun hükmünde kabul edilen insan hakları sözleşmeleri ve bu bapta 21 Kasım 1990 tarihli Yeni Bir Avrupa İçin Paris Şarrj Sözleşmeleri'nde, çevremizin konınması ülkelerimLrin paylaşmalan gereken bir sorumluluktur. Herkes düşünce, vicdan, din ya da inanç hürriyetine ve ifade hürriyetine sahiptir" denilerek sanıklann beraatına karar •verildi. Çevreci avukatlar da mahkemenin karannı "örnek bir karar" olarak değerlendirdi. Sanıklann savunmanlığını üstlenen İzmir Çevre Hareketi Avukatlan'ndan Noyan Özkan şöyle konuştu: "Türkiye'de bir mahkeme ilk kez Paris Sözleşmesi'ni karanna dayanak yapıyor. Bu nedenle bu karar son derece önemli bir karardır. Mahkemeyi bu karan nedeniyie kutluyonız. Bu karar gerçekten örnek bir karardır." Dünyaca ünlü 3 tenor, Avustralj a'da buluştu. Placido Domingo. Jose Carreras ve Luciano Pavorotti, Melbourne kentinde verdikleri konsere, Avustrah aldann geleneksel şapkalan ile kaöldılar. Konserde müziğin 3 büyük ismi, 50 bini aşkın izleyidye olağanüstü bir müzik zKafeti sundu. (Fotoğraf: PÎEUTERS) Göğüs kanseri artık öldürmüyor Çeviri Servisi - Son yapılan araştırmalar gö- ğüs kanserinde erken teşhisin yaşam kurtardi- ğını ve göğüs kanserine yakalanan 65 yaşından küçük kadınlarda ölümlerin giderek azaldığını ortaya koyuyor. Erken teşhis ve yeni tedavi yöntemlerinin gi- derek yaygınlaşmasıyla ölümle sonuçlanan va- kalarda büyük bır azalma görüldüğü belirtili- yor. 70'li ve 80'li yıllarda ölüm nedenlerinin ba- şında gelen gögüs kanseri, 1990'dan sonra te- davi edilebilir hastalıklar listesine dahil edildi. tngiltere'de Doğu Anglia bölgesinde yaşayan 8 bin kanser hastası üzerinde gerçekleştirilen çalışma. göğüs tümörlerinin erken teşhisi ile ya- şam süresinin uzaması arasında çok yakın bir ilişki olduğunu ortaya koyuyor. Cambridge Üniversitesi Kanser İstihbarat Merkezi uzmanlanndan DianeStockton'un baş- kanlığında yürütülen araştırma. kadınlann ve doktorlann bilinçlenmesiyle erken teşhıste bü- yük bir patlama yaşandığını gözler önüne seri- yor. Doktorlar yalnızca erken teşhisin değil. hor- mon ıçeren mucize ilaç 'TamoksHen'in yaygın bir şekilde kullanımının da yaşam şansını art- tırdığını belirtiyor. 1989 "da göğüs tümörleri erken evTede teşhis edilen kadınlann yüzde 40'ının Tamoksifen kullandığını. bugün bu oranın yüzde 90'lara ulaştığını belirten Dr. Stockton. şöyle konuşu- yor: "1989'dan bu yana gögüs kanseri tedavi- sindeçok büyük gelişmeler ka> dedildi. Özellik- leTamoksifen kullammıgiderekyaygınlastı. Kc- moterapi de (ilaç tedavisi) tümörün tekrar olu- şunıunu büyük ölçüde engelliyor. Bütün bunlar yaşam şansını arttınj'or.'" Bergamalı Eurogold'u araştınyor İZMTR(Cumhuriyet Ege Bürosu) - Bergama Beledi- ye Başkanı Sefa Taşkın, al- tın madeninı işletmek iste- yen Eurogold'un bağlantılı olduğu çok uluslu büyük ma- dencilik şirketlerinin geçmi- şini araştırmayı sürdürüyor. Sefa Taşkın araştırma- sında uluslararası çevre ko- ruma örgütlenmn yayın or- ganlanndan ve arşivlennde- ki dokümanlardan yararla- nıyor. Araştırmaya göre, Eu- rogold'un büyük ortaklan- nın ve ba|lantılı olduğu şir- ketlerin. Üçüncü Dünya ül- kelerinde ırkçı hareketleri desteklemekten, Nazilere si- lah sağlamaya, faşist iktidar- lara parasal destek vermeye kadar bircok suça katıldıkla- n ortaya çıkanlıyor. Eurogold'un asıl sahiple- rinin Güney Afrikalı ırkçı Anglo American Corporati- on (AAC) olduğu gerçeği- nin, Eurogold tarafından ha- zırlanmış propaganda bro- şürlerinde belirtildiğine dik- kat çeken Taşkın. AAC'nin, dünyanın en zengin kışile- rinden Güney Afrikalı Ya- hudi Ernst Openheimer ta- rafından kurulduğunu söy- ledi. Taşkın dünyada birçok si- yanürlü altın madeni işleten AAC'nin. "uranyum ve nükleer madde" işiyle de ilgilendiğinin bilindiğini vur- guladı. Akkuyu 15 marta hazırlanıyor Gündem siyanür ve nükleertZMÎR (Cumhuri>«Ege Bürosu)- **İzmir-Bergama El Ele" hareketini oluştura- rak Bergamalılara destek veren gönüllüler, Akku- yu'da iîetişim bürosu ku- ralması için de kampanya başlattı. Kartlar bastırarak satışa sunan gönüllüler, 15 martta düzenleyecekleri et- kinliğin gelirini de Akku- yu'ya gönderecekler. Ber- garnalılara destek için mart ayı boyunca çeşitli toplan- tılardüzenleyecek olan gö- nüllüler yann yayımlaya- cakları deklarasyonla bu yılın eylem planını açıkla- yacaklar. Gönüllü kuruluşlar, çev - reciler ve nükleer karşıtla- nnın gündeminde şu an iki konu var: Siyanürle altın ve nükleer santral. Enerji ve Tabii Kaynak- lar Bakanlığı'nın bu ay için- de yoğun bir propaganda kampanyası başlatacağını öğrenen gönüllüler, karşı etkinliklerin hazırlıklannı tamamladılar. Akkuyu'da açılacak ıletişim bürosu için "Biz ne istediğimia biüyo- ruz, güzel ülkemize nükle- er santralistemıyoruz'" slo- ganıyla bastınlan kartlann dağıtımı başladı. Kartlar- da tüm AvTupa kirliliğe bu- lanmış. Türkiye ise çiçek- lerle gösteriliyor. Yemek düzenleniyor Iletişim bürosunun mas- raflannı karşılamak için bir de yemek düzenleyen gö- nüllü kuruluşlar çevreye duyarlı tüm yurttaşlan des- tek vermeye çağırdılar. Tür- kiye'de şu anda çevreyle il- gili en önemli iki sorunun siyanürle altın ve nükleer santral olduğuna dikkat çe- ken gönüllü kuruluşlar şu görüşlere yer verdiler: "Akkuyu ve Bergama'da yaşam mücadeksi veriliyor. Bir yandasiyanürcü şirket- ler,diğeryanda nükleer lo- bOervar. İki mücaddeşu an- da birlikte yüriitülüyor, İz- mir, İstanbul ve Ankara'da oluşturulan platformlann bu yılki gündemi si>'anürte altın ve nükleer santral ola- cak. Bu arada Enerji ve Ta- bü Kaynaklar Bakanhğı'via nükleer lobilerin atağa ge- çip reklam bombarduna- nına başlayacaklan bilini- yor. Bunun için ortaya ko- nulan para 100 milyar lira. Biz de gerekH önlemleri al- dık. İznıir'deki nükleer kar- şıtlan olarak 15 martta Ko- nak vapur iskelesi üstün- dekiGrand Restoran'da bir yemek düzenledik. A\nca bagışü kartlar hazırtadık. Elde edeeeğinıiz geliri Ak- kuyu'da kumlacak büro- da kuUanılması için gönde- receğiz. TÜYAP fiıan bo- yunca da SOS Akdeniz- Ağaçkakan standında ka- muoyunu uyarmayı sürdü- receğiz ve karüarla yemek davetiyçterininsaOşmıyapa- cağız." Bergama'ya destek Öte yandan siyanürle al- tına karşı mücadele eden Bergamalılara destek ola- rak da lzmir'de "Siyanür- le Altına Karşı İzmir-Ber- gama El Ele" hareketi oluş- tunıldu. Bu hareketin içinde mes- lek odalan. gönüllü kunış- lar. sendikalar, kadın der- nekleri, çevre hareketi avu- katlan ve politikacılardan temsilciler yer alıyor. Gö- nüllüler yann akşam Nek- tar Bar'da bsısın için veri- lecek kokteylde hazırladık- lan deklarasyonu açıklaya- caklar. Üzerinde "Ürfinle- rimizde siyanür yoktur" yazılı çıkartmalar dağıtıl- maya başlandı. Ote yandan Nektar Bar'da mart ayı boyunca si- yanürle altınla ilgili söyle- şiler yapılacak. Etkinliğin ilk konuğu Bergama Bele- diye Başkanı Sefa Taşkın, yann saat 19.00'da bir ko- nuşmayapacak. TÜYAP'ın son günü 16 martta da Kül- türpark'ta bir şenlik düzen- leneceği belirtildi. Akupunkturun sağlık sigortası kapsamına alınması isteniyor Umut îğnenin ucunda SAADET L SLU İstanbul Akupunktur Der- neği Başkanı Fuat Abut. akupunkturun sağlık sigor- tası kapsamına alınmasını istedi. Abut, akupunkturun üniversitelerde okutulması- nın zamarunın geldiğini vur- gularken. Çek Cumhuriye- ti'nden Prof. Dr. Richard L'mlauf da ülkesinde aku- punkturun 1949 yılmdan be- ri üniversitelerde okutuldu- ğunu söyledi. Umlauf, "Yan etkisi olmayan ve diğer öb- bi yöntemlerden çok daha ucuz olan akupunktur, bü- tün dünyada kabul edilme- ye mecbur" diye konuştu Derideki noktalara iğne batınlarak, lazer ışını gön- derilerek \ eya elektırik akı- mı yönlendirilerek yapılan bir tedavi yöntemi olan aku- punkturun Türkiye de sağ- lık sigortası kapsamına alın- ması istendi. ABD'de sağlık sigortası kapsamında 1991 yılından bu yana Sağlık Bakanhğı tarafından tedavi yöntemi olarak kabul edilen akupunkturun artık üniversitelerde okutulması- nı isteyen Op. Dr. Fuat Abut. "Bizde bazı doktorlar bu yönteme önyargıv la bakıvor. Gelişmekte olan ülkelerde deneme tahtası olarak kul- lanıldığını düşünüyorlar. Bunlaraen güzelcevabı ABD verdLGeçen haftalarda aku- punktur ABD'de sağlık si- gortası kapsamına alındı" dedi. İstanbul Akupunktur Der- neği'nın davetlisi olarak Tür- kiye'ye gelen Prof. Richard Umlauf, 1949 yılından beri üniversitelerde okuttuklan akupunkturun sağlık sigor- tası kapsamında olduğunu belirtti. Doğu tıbbının ana • Op. Dr. Fuat Abut, akupunkturun uygulandığı hastalıklarda genel olarak yüzde 80 oranmda başan elde edildiğini söyledi. Abut. yöntemin özellikle yüz siniri felcinde yüzde 100 başanlı olduğunu savundu. yöntemi olan akupunkturun ülkede çok iyi bilindiğini kaydeden Umlauf, "BizBa- tılılar olarak akupunkturu, Çin felsefesinin dışına taşnan bUimsellik temelleri üzerine oturtmava çalışıyoruz. Bu- rada önemli olan deneyimi de katmak. Bu işi doktor ol- mav anlar yapmamalı. Ayn- ca doktor hastasını bir ma- tervalolarakgömıemeti. Bü- tünüyiedüşünmeti" dıye ko- nuştu. Sadece kendi üniversite- sine yılda en az 2 bin hasta- nın başvurduğunu belirten Umlauf. akupunkturun bü- e-posta : tan (a vol. com. tr tün dünyada kabul edilmek zorunda olduğunu vurgula- dı. tlaçlann yan etkilerinin bulunmasına karşın aku- punkturun hiçbir zaman yan etkisinin olmadığına dikkat çeken Prof. Umlauf, şöyle devam etti: *Ancak akupunktur her şey için tek çare değil. İUe de her şeyi iyi eder drvemeyiz. Mesela kanseri ivileştirmez sadece ağrıvı azaltır. Bazı hastalıklarsadecetıbbın kla- sik yöntemleriv le tedavi edi- lebilir. Bazı hastalıklarda akupunktur kombine kul- lanılır (alerji. hareket siste- mindeki hastalıklar), bazı- lanysa sadece akunkturla tedaviedilebilir(nöravejita- tif sistemdeki denge bozuk- luklaruyüz sinirteri felci vb.) Bu yöntemde esas olan has- tay ı bütün olarak kabul et- mek, hastayla çok iyi temas kunmakveakupunkturu çok iyi bilmektirr Yûzde 80 başan Op. Dr. Fuat Abut. aku- punktur yönteminin genel olarak uygulandığı bütün hastalıklarda yüzde 80 ora- nında başan elde edildiğini söyledi. Abut, yöntemin özellikle yüz siniri felcinde yüzde 100, sigarayı bırakma- da yüzde 90'lara varan oran- larda başanlı olduğunu vur- guladı. Altın. gümüş ve çe- lik iğne kullanılan yöntemin uygulandığı rahatsızlıklar şöyle: "Baş ağnsı, kireçlenme, çocuğun alünı ıslatması, yüz siniri felci, menapoz, alerji- ler, adet kanamalanndaki sonmlar,korkular,ağırobna- yan depresyonlar, kik) soru- nu, sigara, stres, hazımsız- hk, romatizmaağnlan. alkoL ilaç, eroin alışkanlıklannı bırakmak, uyku bozukluk- lan, nezte, akne." SÖYLEŞİ ATTİLÂ İLHAN Asıl 'Silahsız Kuvvet' İşçiler, Ama... Hava yanlış: ilkbahar güneşi, camlardan gökku- şağı renkleri çoğaltıyor; oysa soğuk, diri ve çıp- lak! Dalgın bir sabah, Harbiye'den Taksim'e yürü- yor, hanidiriçimsırageliştirdiğim otartışmayı, sürdü- rüyorum. Sanınm, size de açmıştım: Türkiye'de sosyalist sol, -tabii, işçiler de- doğru dürüst bir 'demokrasi mo- deli' oluşturamamıştır; ya şurdan burdan (SSCB'den, Çin'den) ödünç alır; ya da maalesef kuyruğuna ta- kıldığı merkez/sol'un 'modelini' benimser. Siyaset arenasında, sosyalistlerin oldum bittim 'gürûltüye gitmesi', mâruz kaldıklan şiddetli siyasi baskı kadar; bu kendilerini ve gelecek projeksiyonlannı, bir türlü somut olarak tanımlayamamaktan; dolayısıyla, hal- ka anlatamamaktan ileri gelmektedir. Son günlerde, olayın elle tutulabilir, bir kanıtını ya- şamaktayız: 'Refahyol' iktidan yerine iyice ısındı- ğından. bu itibarla yerleştiği intibaını verdiğinden mi- dir nedir; yeniden aynı üçgen içine düştük: Silahlı Kuv- vetler, Siyasi iktidar, Meclis; ya da askeri müdahale olacak mı, olmayacak mı, ne olacak; nihayet, şeriat mı. darbe mi, demokrasi mi? Benim son derece il- ginç bulduğum, bu arada Genelkurmay'dan me- dia'ya intikal eden, o söz: "Bu defa da işi, Silahsız Kuvvetter halletsin!" Günlerden beri, bu sözlerin ger- çek muhtevası içinde değerlendirilmesini bekliyor- dum, Doğu Perinçek'in Cumhuriyet'deki konuşma- sından başka, dişe dokunur bir söze rastlayama- dım. Söz oraya gelecek ya, biraz dolaşacağız. Eylem show'a dönüşmemelü.. Lincoln'un 'demokrasi' tarifi meşhur: "Halkın, halk tarafından halk için yönetilmesi"; Gazi Mustafa Kemal'in 20'li yıllardaki tarifi de buna ben- zer, "Teşkilât, baştanbaşa halkın teşkilâtı olacak- br" demişti, handiyse 'özyönetim'! Yaşadığımıztop- lum bu mudur? Ne gezer! Yıllar yılı, halkın inisiyatifi- ne bırakılmış görünen 'sivil toplum' örgütleri bile, bizde 'siyasi iktidartar' tarafından yönlendirilmişler- dir. Bazı serbest meslek kuruluşları, feminist der- nekler, çevreciler vs, yeni yeni seslerini yükseltme- ye çabalıyorlar; onların önemli bir kısmının da arka- sında, ne yazık ki, iktidardaki partilerden daha az 'fo- taliter' ruhlu olmayan, birtakım siyasi örgütlerin mev- cudiyeti hissediliyor; yine de, halktan birilerinin, halk adına sesini duyurmak istemesi, özlediğimiz bir şey! 'Silahsız KuvvetJer' tabirinden, media, açık bir şe- kilde 'sivil toplum' kuruluşlan anlamını çıkardı; yâ- ni toplum, barolar, mühendis ve mimar odaları, ka- dın ve gençlik örgütleri devreye girecek; toplumun üzerine oturduğu cumhuriyetten, gerçekte, Müda- faa-i Hukuk ve Misak-ı Milli prensiplerinden, ikti- dann, ülkeyi saptırmasını engelleyecek! Pekâlâ, pek güzel, pek münâsip! Hani yapmıyor da değiller: yer yer, açık oturumlar tertipleniyor, panellerde tartışılı- yor; açık havatoplantılanyapıldı, hattayürüyüşlerfî- lan! Bir de şu, 'sürekli aydınlık için, bir dakika karan- lık' kampanyası! İyi hoş da, 'tepkinin' daha çok bü- yük şehirierde, belirli çevrelerde -daha çok aydınla- rın etrafında- olup bittiğinin farkında mısınız? Üste- lik, Amerikanlaşmış mıyız neyiz, her eylem nedense shovv'a dönüşüyor; hiç kimse de shovv'ların insan- lan daha çok 'eğtendirdiğini', çok da 'düşündürme- diğini' düşünmüyor. Gözden kaçan önemli nokta acaba şu mudur? Refahyol, şeriat ve sanat tartışmalannın dışında, özellikle dar ve sınıtiı geliri olan aileleri etkileyecek, somut önlemler getinmektedir: IMF ve Dünya Ban- kası'nın korkusuyla, merkez sağ/merkez sol'un hanidir uygulamaktan kaçındığı, taban fryatJannı yük- seltmek; hele polise, askere ve memura zam yap- mak; gösterilerle sonuç alabileceğini zanneden ha- yalperest aydınlanmızın, hesaplayamayacağı ölçü- de etkıli olabilecek önlemlerdir. Buna karşı Vaptırım' gücü ve 'etkisi' olabile- cek tek 'silahsız kuvvet', bildiğim kadarryla işçi- ler ve işçi sendikalandır, ama işin hazin ve garip tarafı odur ki, onlar, ne 'silahsız kuvvetlerin' ken- dileri otabileceklerini düşünebiliyoriar, ne de o gün- den bugüne, kapsamlı ve etkili bir eylem prog- ramı ortaya koydular. Şimdi sıra geldi Perinçek'in söylediklerine! Slyasi iktisadın verdiği ders... r*v iyor ki Doğu Perinçek: "...geküğimiz yer, ya her LJ şeyi kaybetmek ya da demokrasiyi kazanmak. Halk için büyük bir fırsat dönemini yaşıyoruz. Hükümet çok zayıf. işçi sınrfının, kamu emekçi- lerinin, esnaf ve zenaatkânn, hep birlikte yapa- cağı bir genel grev için koşullar çok elverişli. Böyle bir eylem bütün cumhuriyet güçlerinin des- teğini alacaktır. Böytece hem Türkiye, bu hükü- metten kurtanlabilir, hem de özelleştirmeye kar- şı önemli mevziler kazanılabilir. Şarteri indirme- nin tam zamanı!" Doğu Perinçek, 'Silahsız Kuvvetler'in en 'vuru- cu gücünü' harekete geçirmenin, 'Silahlı Kuvvet- ler'in müdahalesine gerek bırakmadan, Cumhuri- yefi de, onun üzerine yaslandığı Müdafaa-i Hukuk ve Misak-ı Milli prensiplerini de düze çıkaracağına inanıyor. Tarihin ve siyasi iktisadın verdiği ders bu- dur. Acaba bu dersi, sendikalanmız da, onlann yö- neticileri de; Mütareke'de grev üstüne grev koyup, 'Sistem'in '/şoa/Kuvvef/en'neköksöktüren, istan- bul Tramvay ışçileri kadar anlayabilmişler midir? http:// www. prizma.net tr/ A İLHAN http^/www.ada.com.tr./-bilgiyay/yazar/ailhan.html
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle