Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
İmtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmenı: Orhan Erinç 9
Genel Yayın Koordınatöru Hikmet
Çetinkaya # Yazıişlen Müdürlen:
Ibrahim Yddız. Dinç Tayaoç (Sorumlu)
9 Haber Merkez\ Müdürü: Hakan Kara
0 Görsel Yönetmen. Fikret Eser
Dış Haberlen Şinasi Danışoğlu • tstihbarat.
Cengiz Yıldırun 0 K.ültür Handan Şenköken
• Spov. Abdülkadir Yücelman # Makaleler
Sami Karaören 0 Düzeltme: Abdullah Yazıcı
• Fotoğraf: Erdoğan Köseoğlu • Bilgı-Belge.
Edibe Buğra # Yurt Haberleri. Mehmet Faraç
YayınKunılu ÜhanSelsukı
Orhan Erinç, Oktay Kurtböke.
Hikmet Çetinkaya, Şükran Soner,
Ergun BakL DinçT»>anç, İbrahim
Yıldız, Orhan Bursalı, Mostafa
Balbav Hakan Kara.
AjıkaraTemsılcısı: Mustafa Balbay # Haber Müdürü: Doğan
Akın Atatürk Bulvan No 125, Kat:4, Bakanlıklar-Ankara
Tel: 4195020 (7 hat). Faks- 4195027 • Izmir Temsılcisı:
SerdarKjzık,H.ZıyaBlv. 1352 S.23Tel. 4411220, Faks:
44! 9117 • Adana Temsılcısı. Çetin Viğenoğlu, tnönü Cd.
119 S. No:l Kat:l,Tel: 363 12 11. Faks: 363 12 15
Koordınatör \hmet korutsao •
Muhasebe: Bülent Yener •
Idare: Hüseyin Gürer 9 İşletme:
ÖnderÇelik#Bılgı-lşlem: Nail
Inal # Bilgısayar Sistem:
Mürüvtt ÇBer
MEDYA C: • Yönetım Kurulu
Başkanı - Genel Müdür Gûlbin
Erduran # Koordinatör Reha
Işıtman • Genel Müdûr Yaıduncısı.
Mine Akdağ Tel 514 07 53 -
51395 80-5138460*1. Faks: 5138463
Yayıtnlaym ve Bısan: YeTiı Gun Haber Atansı. Basın ve Yavıncılık A Ş
T k r d 9 4 C l l u 34334 Ist.PK 246 Istanbul fel (02121 512 05 05 (20 hatl Faks |O'212| 513 85 95 3MART 1997 Imsak:5.03 Güneş: 6.29 Öğle: 12.23 İkindv. 15.30 Akşam: 18.04 Yatsr. 19.24
Nükleer
kapşıtı eylem
• GORLEBEN
(Cumhuriyet) - Almanya
Gorleben'e nükleer atık
sevkiyatına karşı eylem
sürüyor. Nükleer artıklan
taşıyantrenin son durağı
olan Dannenburg
kasabasına 20 kilometre
uzaklıklaki geçici nükleer
atık saklama hangannın
bulunduğu Gorleben
kasabasına kadar
eylemcılenn çadırlı
kamplanna akın akın
insanlar gelmeye devam
ediyor. Köylüler. nükleer
atıklann naklini
önleyebilmek için
Gorleben'e gıden anayol
üzerinde traktörlerini
bıraktılar.
ProY. Somen
vefat etti
• ANKARA (AA)
ODTÜ ve Ankara
Üniversitesı eski
rektörlerinden Prof. Dr.
Tank Somer (71). vefat
etti. Somer için bugün
ODTÜ Kimya
Mühendislıği Bölümü ile
Ankara Üniversitesi
Rektörlüğü önünde
törenler yapılacak.
Somer'in cenazesi
Kocatepe Camii'nde
kıhnacak öğle namazından
sonra Karşıyaka
Mezarlığı'nda toprağa
venlecek. Somer. ODTÜ
Vakfı. Türk Kültürüne
Hızmet Vakfı ile ODTÜ
Kimya Mühendisliği-Türk
lCimya Sanayii fşbirliği
Merkezi'nin kuruculugunu
da yaptı.
Çocukta yalan
söyleme
• ADANA (AA) -
Çukurova Üniversitesi
Eğitim Fakültesi ögretim
üyesi Doç. Dr. Sonay
Güçray, ailelerin,
çocuklannın yalan
söyleme davranışlanna
hatah yaklaşımda
bulunduklannı belirtti.
Güçray. "Çocuğa. 7
yaşından önce söylediği
yalandan dolayı verilen
ceza yapıcı değil, yıkıcı
olur" dedi. Çocuğun,
gerçeği değerlendirme
gücünün gelişmesi ile
gerçek dışı olaylan
anlamaktan uzaklaşacağinı
söyleyen Güçray, "Ancak
ebeveynler ve bazen de
öğretmenler, bu gelişimsel
özelliği gözden kaçırarak
genelde çocuğun yalan
söylediğini
düşünmektedir"' dedi.
Mankenler de
okullu oluyor
• İZMİR(AA)-
Mankenler de artık okullu
olacak. Türkiye'de ilk defa
bir okul bünyesinde
"" Mankenlik ve Zarafet'"
bölümü açıldı. Izmir 100.
Yıl Kız Teknik Ögretim
Olgunlaşma Enstitüsü
Müdürü Tülin
K-ülekçioğlu, açılan yeni
bölüm sayesinde
Türkiye'de mankenlik
mesleğinin, ilk kez bir okul
çatısı altına alındığını
vurguladı.
Bilim adamlarına
destek
• ANKARA (ANKA) -
Fizik Profesörü Rauf
Nasuhoglu tarafından 1985
yılında kurulan Türk Fizik
Vakfı. geleceğın bılım
adamlannın yetişmesine
katkıda bulunuyor. Vakıf
Yönetim Kunılu Başkanı
Şükran Nasuhoglu. fizik
öğrenimi gören gençlerden
not ortalaması en yüksek
olanlara burs verdiklerini
belirtirken bu yılın
başvurulannın 7 martta
sona ereceğini belirtti.
Ege'de deprem
• İZMtR(AA)-Ege
Denizi'nde. Yunanistan'ın
Sakız Adası açıklannda
dün sabah hafif şıddette bir
deprem meydana geldi.
Boğaziçi Üniversitesi
Kandilli Rasathanesi
yetkililerinden alınan
bilgiye göre saat 06.38
sıralannda meydana gelen
depremin Richter ölçeğine
göre 3.9 şiddetinde olduğu
kaydedildi. Depremin
merkez üssünün
koordinatlan, Ege
Denizi'ndeki Sakız
Adası'nın batısı. 38.20
enlem. 24.95
boylamlannın kesiştiği
nokta olarak belirlendi.
Milas mahkemesi, Greenpeace eyleminde 'suç kastı olmadığma' karar verdi
6
YeşiL Barış'a aklaınaOLCAY AKDENİZ
MtLAS - -Paris SözJeşmesr. Milas
Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargılanan
Greenpeace (Yeşil Banş) üyelerinın
beraatını sağladı. Geçen yıl kendilerini
Gökova Termık Santrairnın kapısına
zincırleyerek protesto eyleminde bulunan
Greenpeace üyeleri. duruşma yargıcının
Paris Sözleşmesi'yle birlikte anayasanın
düşünce özgürlüğü ve çevrenin
korunmasıyla ilgili maddelerini
kendilerinden yana yorumlamasıyla
beraat ettikr. Mahkemenin karannı
"ömek bir karar'* olarak yorumlayan
çevreci avukatlar, "Türkiye'de ilk kez bir
mahkeme Paris Sözleşmesi'ni dikkate
aldı" dedi.
Gökova Termik Santrairnın mahkeme
karanna rağmen çalıştmlmasını protesto
amacıyla kendilerini santralın kapısına
zincirleyerek eylem yaptıklan
gerekçesiyle Milas Asliye Ceza
Mahkemesi'nde yargılanan 18 sanık
beraat etti. Mahkemenin karannda.
Türkiye'nin de imzasının bulunduğu
Paris Sözleşmesi hukuki dayanak
oluşturdu.
Yargıç Hayrettin Tiire ve savcı Sami
Çetetö'nin de aralannda bulunduğu
mahkeme heyeti, anayasanın, düşünce
özgürlüğü ve çevrenin korunmasıyla
ilgili maddelerini sanıklardan yana
yorumladı.
Mahkeme karannda, "Hukukun
üstünlüğü ilkesini savunan uygar ve
demokratik bir ülkede mahkeme
karanna rağmen faaliyetini sürdüren bir
işletmeye karşı sanıklann protesto eylemi
yapmalannda suç kasıtlan olmadığı"
kanaatine vanldığı bildirildi.
ICararda. "'Türkiye'nin de taraf olarak
imza koyduğu \e kanun hükmünde kabul
edilen insan hakları sözleşmeleri ve bu
bapta 21 Kasım 1990 tarihli Yeni Bir
Avrupa İçin Paris Şarrj Sözleşmeleri'nde,
çevremizin konınması ülkelerimLrin
paylaşmalan gereken bir sorumluluktur.
Herkes düşünce, vicdan, din ya da inanç
hürriyetine ve ifade hürriyetine sahiptir"
denilerek sanıklann beraatına karar
•verildi.
Çevreci avukatlar da mahkemenin
karannı "örnek bir karar" olarak
değerlendirdi. Sanıklann savunmanlığını
üstlenen İzmir Çevre Hareketi
Avukatlan'ndan Noyan Özkan şöyle
konuştu:
"Türkiye'de bir mahkeme ilk kez Paris
Sözleşmesi'ni karanna dayanak yapıyor.
Bu nedenle bu karar son derece önemli
bir karardır. Mahkemeyi bu karan
nedeniyie kutluyonız. Bu karar gerçekten
örnek bir karardır."
Dünyaca ünlü 3 tenor, Avustralj a'da buluştu. Placido Domingo.
Jose Carreras ve Luciano Pavorotti, Melbourne kentinde
verdikleri konsere, Avustrah aldann geleneksel şapkalan ile kaöldılar. Konserde müziğin 3 büyük ismi, 50 bini aşkın izleyidye
olağanüstü bir müzik zKafeti sundu. (Fotoğraf: PÎEUTERS)
Göğüs kanseri artık öldürmüyor
Çeviri Servisi - Son yapılan araştırmalar gö-
ğüs kanserinde erken teşhisin yaşam kurtardi-
ğını ve göğüs kanserine yakalanan 65 yaşından
küçük kadınlarda ölümlerin giderek azaldığını
ortaya koyuyor.
Erken teşhis ve yeni tedavi yöntemlerinin gi-
derek yaygınlaşmasıyla ölümle sonuçlanan va-
kalarda büyük bır azalma görüldüğü belirtili-
yor. 70'li ve 80'li yıllarda ölüm nedenlerinin ba-
şında gelen gögüs kanseri, 1990'dan sonra te-
davi edilebilir hastalıklar listesine dahil edildi.
tngiltere'de Doğu Anglia bölgesinde yaşayan
8 bin kanser hastası üzerinde gerçekleştirilen
çalışma. göğüs tümörlerinin erken teşhisi ile ya-
şam süresinin uzaması arasında çok yakın bir
ilişki olduğunu ortaya koyuyor.
Cambridge Üniversitesi Kanser İstihbarat
Merkezi uzmanlanndan DianeStockton'un baş-
kanlığında yürütülen araştırma. kadınlann ve
doktorlann bilinçlenmesiyle erken teşhıste bü-
yük bir patlama yaşandığını gözler önüne seri-
yor.
Doktorlar yalnızca erken teşhisin değil. hor-
mon ıçeren mucize ilaç 'TamoksHen'in yaygın
bir şekilde kullanımının da yaşam şansını art-
tırdığını belirtiyor.
1989 "da göğüs tümörleri erken evTede teşhis
edilen kadınlann yüzde 40'ının Tamoksifen
kullandığını. bugün bu oranın yüzde 90'lara
ulaştığını belirten Dr. Stockton. şöyle konuşu-
yor: "1989'dan bu yana gögüs kanseri tedavi-
sindeçok büyük gelişmeler ka> dedildi. Özellik-
leTamoksifen kullammıgiderekyaygınlastı. Kc-
moterapi de (ilaç tedavisi) tümörün tekrar olu-
şunıunu büyük ölçüde engelliyor. Bütün bunlar
yaşam şansını arttınj'or.'"
Bergamalı
Eurogold'u
araştınyor
İZMTR(Cumhuriyet Ege
Bürosu) - Bergama Beledi-
ye Başkanı Sefa Taşkın, al-
tın madeninı işletmek iste-
yen Eurogold'un bağlantılı
olduğu çok uluslu büyük ma-
dencilik şirketlerinin geçmi-
şini araştırmayı sürdürüyor.
Sefa Taşkın araştırma-
sında uluslararası çevre ko-
ruma örgütlenmn yayın or-
ganlanndan ve arşivlennde-
ki dokümanlardan yararla-
nıyor. Araştırmaya göre, Eu-
rogold'un büyük ortaklan-
nın ve ba|lantılı olduğu şir-
ketlerin. Üçüncü Dünya ül-
kelerinde ırkçı hareketleri
desteklemekten, Nazilere si-
lah sağlamaya, faşist iktidar-
lara parasal destek vermeye
kadar bircok suça katıldıkla-
n ortaya çıkanlıyor.
Eurogold'un asıl sahiple-
rinin Güney Afrikalı ırkçı
Anglo American Corporati-
on (AAC) olduğu gerçeği-
nin, Eurogold tarafından ha-
zırlanmış propaganda bro-
şürlerinde belirtildiğine dik-
kat çeken Taşkın. AAC'nin,
dünyanın en zengin kışile-
rinden Güney Afrikalı Ya-
hudi Ernst Openheimer ta-
rafından kurulduğunu söy-
ledi.
Taşkın dünyada birçok si-
yanürlü altın madeni işleten
AAC'nin. "uranyum ve
nükleer madde" işiyle de
ilgilendiğinin bilindiğini vur-
guladı.
Akkuyu 15 marta hazırlanıyor
Gündem
siyanür ve
nükleertZMÎR (Cumhuri>«Ege
Bürosu)- **İzmir-Bergama
El Ele" hareketini oluştura-
rak Bergamalılara destek
veren gönüllüler, Akku-
yu'da iîetişim bürosu ku-
ralması için de kampanya
başlattı. Kartlar bastırarak
satışa sunan gönüllüler, 15
martta düzenleyecekleri et-
kinliğin gelirini de Akku-
yu'ya gönderecekler. Ber-
garnalılara destek için mart
ayı boyunca çeşitli toplan-
tılardüzenleyecek olan gö-
nüllüler yann yayımlaya-
cakları deklarasyonla bu
yılın eylem planını açıkla-
yacaklar.
Gönüllü kuruluşlar, çev -
reciler ve nükleer karşıtla-
nnın gündeminde şu an iki
konu var: Siyanürle altın
ve nükleer santral.
Enerji ve Tabii Kaynak-
lar Bakanlığı'nın bu ay için-
de yoğun bir propaganda
kampanyası başlatacağını
öğrenen gönüllüler, karşı
etkinliklerin hazırlıklannı
tamamladılar. Akkuyu'da
açılacak ıletişim bürosu için
"Biz ne istediğimia biüyo-
ruz, güzel ülkemize nükle-
er santralistemıyoruz'" slo-
ganıyla bastınlan kartlann
dağıtımı başladı. Kartlar-
da tüm AvTupa kirliliğe bu-
lanmış. Türkiye ise çiçek-
lerle gösteriliyor.
Yemek düzenleniyor
Iletişim bürosunun mas-
raflannı karşılamak için bir
de yemek düzenleyen gö-
nüllü kuruluşlar çevreye
duyarlı tüm yurttaşlan des-
tek vermeye çağırdılar. Tür-
kiye'de şu anda çevreyle il-
gili en önemli iki sorunun
siyanürle altın ve nükleer
santral olduğuna dikkat çe-
ken gönüllü kuruluşlar şu
görüşlere yer verdiler:
"Akkuyu ve Bergama'da
yaşam mücadeksi veriliyor.
Bir yandasiyanürcü şirket-
ler,diğeryanda nükleer lo-
bOervar. İki mücaddeşu an-
da birlikte yüriitülüyor, İz-
mir, İstanbul ve Ankara'da
oluşturulan platformlann
bu yılki gündemi si>'anürte
altın ve nükleer santral ola-
cak. Bu arada Enerji ve Ta-
bü Kaynaklar Bakanhğı'via
nükleer lobilerin atağa ge-
çip reklam bombarduna-
nına başlayacaklan bilini-
yor. Bunun için ortaya ko-
nulan para 100 milyar lira.
Biz de gerekH önlemleri al-
dık. İznıir'deki nükleer kar-
şıtlan olarak 15 martta Ko-
nak vapur iskelesi üstün-
dekiGrand Restoran'da bir
yemek düzenledik. A\nca
bagışü kartlar hazırtadık.
Elde edeeeğinıiz geliri Ak-
kuyu'da kumlacak büro-
da kuUanılması için gönde-
receğiz. TÜYAP fiıan bo-
yunca da SOS Akdeniz-
Ağaçkakan standında ka-
muoyunu uyarmayı sürdü-
receğiz ve karüarla yemek
davetiyçterininsaOşmıyapa-
cağız."
Bergama'ya destek
Öte yandan siyanürle al-
tına karşı mücadele eden
Bergamalılara destek ola-
rak da lzmir'de "Siyanür-
le Altına Karşı İzmir-Ber-
gama El Ele" hareketi oluş-
tunıldu.
Bu hareketin içinde mes-
lek odalan. gönüllü kunış-
lar. sendikalar, kadın der-
nekleri, çevre hareketi avu-
katlan ve politikacılardan
temsilciler yer alıyor. Gö-
nüllüler yann akşam Nek-
tar Bar'da bsısın için veri-
lecek kokteylde hazırladık-
lan deklarasyonu açıklaya-
caklar. Üzerinde "Ürfinle-
rimizde siyanür yoktur"
yazılı çıkartmalar dağıtıl-
maya başlandı.
Ote yandan Nektar
Bar'da mart ayı boyunca si-
yanürle altınla ilgili söyle-
şiler yapılacak. Etkinliğin
ilk konuğu Bergama Bele-
diye Başkanı Sefa Taşkın,
yann saat 19.00'da bir ko-
nuşmayapacak. TÜYAP'ın
son günü 16 martta da Kül-
türpark'ta bir şenlik düzen-
leneceği belirtildi.
Akupunkturun sağlık sigortası kapsamına alınması isteniyor
Umut îğnenin ucunda
SAADET L SLU
İstanbul Akupunktur Der-
neği Başkanı Fuat Abut.
akupunkturun sağlık sigor-
tası kapsamına alınmasını
istedi. Abut, akupunkturun
üniversitelerde okutulması-
nın zamarunın geldiğini vur-
gularken. Çek Cumhuriye-
ti'nden Prof. Dr. Richard
L'mlauf da ülkesinde aku-
punkturun 1949 yılmdan be-
ri üniversitelerde okutuldu-
ğunu söyledi. Umlauf, "Yan
etkisi olmayan ve diğer öb-
bi yöntemlerden çok daha
ucuz olan akupunktur, bü-
tün dünyada kabul edilme-
ye mecbur" diye konuştu
Derideki noktalara iğne
batınlarak, lazer ışını gön-
derilerek \ eya elektırik akı-
mı yönlendirilerek yapılan
bir tedavi yöntemi olan aku-
punkturun Türkiye de sağ-
lık sigortası kapsamına alın-
ması istendi.
ABD'de sağlık
sigortası kapsamında
1991 yılından bu yana
Sağlık Bakanhğı tarafından
tedavi yöntemi olarak kabul
edilen akupunkturun artık
üniversitelerde okutulması-
nı isteyen Op. Dr. Fuat Abut.
"Bizde bazı doktorlar bu
yönteme önyargıv la bakıvor.
Gelişmekte olan ülkelerde
deneme tahtası olarak kul-
lanıldığını düşünüyorlar.
Bunlaraen güzelcevabı ABD
verdLGeçen haftalarda aku-
punktur ABD'de sağlık si-
gortası kapsamına alındı"
dedi.
İstanbul Akupunktur Der-
neği'nın davetlisi olarak Tür-
kiye'ye gelen Prof. Richard
Umlauf, 1949 yılından beri
üniversitelerde okuttuklan
akupunkturun sağlık sigor-
tası kapsamında olduğunu
belirtti. Doğu tıbbının ana
• Op. Dr. Fuat Abut, akupunkturun
uygulandığı hastalıklarda genel olarak yüzde
80 oranmda başan elde edildiğini söyledi.
Abut. yöntemin özellikle yüz siniri felcinde
yüzde 100 başanlı olduğunu savundu.
yöntemi olan akupunkturun
ülkede çok iyi bilindiğini
kaydeden Umlauf, "BizBa-
tılılar olarak akupunkturu,
Çin felsefesinin dışına taşnan
bUimsellik temelleri üzerine
oturtmava çalışıyoruz. Bu-
rada önemli olan deneyimi
de katmak. Bu işi doktor ol-
mav anlar yapmamalı. Ayn-
ca doktor hastasını bir ma-
tervalolarakgömıemeti. Bü-
tünüyiedüşünmeti" dıye ko-
nuştu.
Sadece kendi üniversite-
sine yılda en az 2 bin hasta-
nın başvurduğunu belirten
Umlauf. akupunkturun bü-
e-posta : tan (a vol. com. tr
tün dünyada kabul edilmek
zorunda olduğunu vurgula-
dı. tlaçlann yan etkilerinin
bulunmasına karşın aku-
punkturun hiçbir zaman yan
etkisinin olmadığına dikkat
çeken Prof. Umlauf, şöyle
devam etti:
*Ancak akupunktur her
şey için tek çare değil. İUe de
her şeyi iyi eder drvemeyiz.
Mesela kanseri ivileştirmez
sadece ağrıvı azaltır. Bazı
hastalıklarsadecetıbbın kla-
sik yöntemleriv le tedavi edi-
lebilir. Bazı hastalıklarda
akupunktur kombine kul-
lanılır (alerji. hareket siste-
mindeki hastalıklar), bazı-
lanysa sadece akunkturla
tedaviedilebilir(nöravejita-
tif sistemdeki denge bozuk-
luklaruyüz sinirteri felci vb.)
Bu yöntemde esas olan has-
tay ı bütün olarak kabul et-
mek, hastayla çok iyi temas
kunmakveakupunkturu çok
iyi bilmektirr
Yûzde 80 başan
Op. Dr. Fuat Abut. aku-
punktur yönteminin genel
olarak uygulandığı bütün
hastalıklarda yüzde 80 ora-
nında başan elde edildiğini
söyledi. Abut, yöntemin
özellikle yüz siniri felcinde
yüzde 100, sigarayı bırakma-
da yüzde 90'lara varan oran-
larda başanlı olduğunu vur-
guladı. Altın. gümüş ve çe-
lik iğne kullanılan yöntemin
uygulandığı rahatsızlıklar
şöyle:
"Baş ağnsı, kireçlenme,
çocuğun alünı ıslatması, yüz
siniri felci, menapoz, alerji-
ler, adet kanamalanndaki
sonmlar,korkular,ağırobna-
yan depresyonlar, kik) soru-
nu, sigara, stres, hazımsız-
hk, romatizmaağnlan. alkoL
ilaç, eroin alışkanlıklannı
bırakmak, uyku bozukluk-
lan, nezte, akne."
SÖYLEŞİ ATTİLÂ İLHAN
Asıl 'Silahsız Kuvvet' İşçiler, Ama...
Hava yanlış: ilkbahar güneşi, camlardan gökku-
şağı renkleri çoğaltıyor; oysa soğuk, diri ve çıp-
lak! Dalgın bir sabah, Harbiye'den Taksim'e yürü-
yor, hanidiriçimsırageliştirdiğim otartışmayı, sürdü-
rüyorum.
Sanınm, size de açmıştım: Türkiye'de sosyalist sol,
-tabii, işçiler de- doğru dürüst bir 'demokrasi mo-
deli' oluşturamamıştır; ya şurdan burdan (SSCB'den,
Çin'den) ödünç alır; ya da maalesef kuyruğuna ta-
kıldığı merkez/sol'un 'modelini' benimser. Siyaset
arenasında, sosyalistlerin oldum bittim 'gürûltüye
gitmesi', mâruz kaldıklan şiddetli siyasi baskı kadar;
bu kendilerini ve gelecek projeksiyonlannı, bir türlü
somut olarak tanımlayamamaktan; dolayısıyla, hal-
ka anlatamamaktan ileri gelmektedir.
Son günlerde, olayın elle tutulabilir, bir kanıtını ya-
şamaktayız: 'Refahyol' iktidan yerine iyice ısındı-
ğından. bu itibarla yerleştiği intibaını verdiğinden mi-
dir nedir; yeniden aynı üçgen içine düştük: Silahlı Kuv-
vetler, Siyasi iktidar, Meclis; ya da askeri müdahale
olacak mı, olmayacak mı, ne olacak; nihayet, şeriat
mı. darbe mi, demokrasi mi? Benim son derece il-
ginç bulduğum, bu arada Genelkurmay'dan me-
dia'ya intikal eden, o söz: "Bu defa da işi, Silahsız
Kuvvetter halletsin!" Günlerden beri, bu sözlerin ger-
çek muhtevası içinde değerlendirilmesini bekliyor-
dum, Doğu Perinçek'in Cumhuriyet'deki konuşma-
sından başka, dişe dokunur bir söze rastlayama-
dım.
Söz oraya gelecek ya, biraz dolaşacağız.
Eylem show'a dönüşmemelü..
Lincoln'un 'demokrasi' tarifi meşhur: "Halkın,
halk tarafından halk için yönetilmesi"; Gazi
Mustafa Kemal'in 20'li yıllardaki tarifi de buna ben-
zer, "Teşkilât, baştanbaşa halkın teşkilâtı olacak-
br" demişti, handiyse 'özyönetim'! Yaşadığımıztop-
lum bu mudur? Ne gezer! Yıllar yılı, halkın inisiyatifi-
ne bırakılmış görünen 'sivil toplum' örgütleri bile,
bizde 'siyasi iktidartar' tarafından yönlendirilmişler-
dir. Bazı serbest meslek kuruluşları, feminist der-
nekler, çevreciler vs, yeni yeni seslerini yükseltme-
ye çabalıyorlar; onların önemli bir kısmının da arka-
sında, ne yazık ki, iktidardaki partilerden daha az 'fo-
taliter' ruhlu olmayan, birtakım siyasi örgütlerin mev-
cudiyeti hissediliyor; yine de, halktan birilerinin, halk
adına sesini duyurmak istemesi, özlediğimiz bir şey!
'Silahsız KuvvetJer' tabirinden, media, açık bir şe-
kilde 'sivil toplum' kuruluşlan anlamını çıkardı; yâ-
ni toplum, barolar, mühendis ve mimar odaları, ka-
dın ve gençlik örgütleri devreye girecek; toplumun
üzerine oturduğu cumhuriyetten, gerçekte, Müda-
faa-i Hukuk ve Misak-ı Milli prensiplerinden, ikti-
dann, ülkeyi saptırmasını engelleyecek! Pekâlâ, pek
güzel, pek münâsip! Hani yapmıyor da değiller: yer
yer, açık oturumlar tertipleniyor, panellerde tartışılı-
yor; açık havatoplantılanyapıldı, hattayürüyüşlerfî-
lan! Bir de şu, 'sürekli aydınlık için, bir dakika karan-
lık' kampanyası! İyi hoş da, 'tepkinin' daha çok bü-
yük şehirierde, belirli çevrelerde -daha çok aydınla-
rın etrafında- olup bittiğinin farkında mısınız? Üste-
lik, Amerikanlaşmış mıyız neyiz, her eylem nedense
shovv'a dönüşüyor; hiç kimse de shovv'ların insan-
lan daha çok 'eğtendirdiğini', çok da 'düşündürme-
diğini' düşünmüyor.
Gözden kaçan önemli nokta acaba şu mudur?
Refahyol, şeriat ve sanat tartışmalannın dışında,
özellikle dar ve sınıtiı geliri olan aileleri etkileyecek,
somut önlemler getinmektedir: IMF ve Dünya Ban-
kası'nın korkusuyla, merkez sağ/merkez sol'un
hanidir uygulamaktan kaçındığı, taban fryatJannı yük-
seltmek; hele polise, askere ve memura zam yap-
mak; gösterilerle sonuç alabileceğini zanneden ha-
yalperest aydınlanmızın, hesaplayamayacağı ölçü-
de etkıli olabilecek önlemlerdir.
Buna karşı Vaptırım' gücü ve 'etkisi' olabile-
cek tek 'silahsız kuvvet', bildiğim kadarryla işçi-
ler ve işçi sendikalandır, ama işin hazin ve garip
tarafı odur ki, onlar, ne 'silahsız kuvvetlerin' ken-
dileri otabileceklerini düşünebiliyoriar, ne de o gün-
den bugüne, kapsamlı ve etkili bir eylem prog-
ramı ortaya koydular.
Şimdi sıra geldi Perinçek'in söylediklerine!
Slyasi iktisadın verdiği ders...
r*v iyor ki Doğu Perinçek: "...geküğimiz yer, ya her
LJ şeyi kaybetmek ya da demokrasiyi kazanmak.
Halk için büyük bir fırsat dönemini yaşıyoruz.
Hükümet çok zayıf. işçi sınrfının, kamu emekçi-
lerinin, esnaf ve zenaatkânn, hep birlikte yapa-
cağı bir genel grev için koşullar çok elverişli.
Böyle bir eylem bütün cumhuriyet güçlerinin des-
teğini alacaktır. Böytece hem Türkiye, bu hükü-
metten kurtanlabilir, hem de özelleştirmeye kar-
şı önemli mevziler kazanılabilir. Şarteri indirme-
nin tam zamanı!"
Doğu Perinçek, 'Silahsız Kuvvetler'in en 'vuru-
cu gücünü' harekete geçirmenin, 'Silahlı Kuvvet-
ler'in müdahalesine gerek bırakmadan, Cumhuri-
yefi de, onun üzerine yaslandığı Müdafaa-i Hukuk
ve Misak-ı Milli prensiplerini de düze çıkaracağına
inanıyor. Tarihin ve siyasi iktisadın verdiği ders bu-
dur. Acaba bu dersi, sendikalanmız da, onlann yö-
neticileri de; Mütareke'de grev üstüne grev koyup,
'Sistem'in '/şoa/Kuvvef/en'neköksöktüren, istan-
bul Tramvay ışçileri kadar anlayabilmişler midir?
http:// www. prizma.net tr/ A İLHAN
http^/www.ada.com.tr./-bilgiyay/yazar/ailhan.html