04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyetjmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yaym Yonetmenı: Orhan Erinç 9 Genel Yayın Koordinatoru Hikmet Çetinkaya 9 Yazıişleri Müdürlerı Tbrahioı Yıldız. Dinç Tajanç (Sommlu) # Haber Merkezı Müdurü Hakan Kara 9 Görsel Yönetmen: Fikret Eser Dış Haberler Şinasi Danışoğlu 9 Istıhbarat Cengiz YıMırun 9 Kültür Handan Şenköken • Spor Abdülkadir Yücelman • Makaleler Sanıi Karaören 9 Düzeitme. Abduüah Yazıcı # Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu 9 Bılgı-Belge Edibe Buğra • Yurt Haberlen. Mehmet Faraç Ya>m Kurulu. ilhan Seiçuk (Başkan ı, Orhan Erinç, Okta) Kurtböke. HikmetÇetinka)a,ŞûkranSoner, ErgunBakı,DinçTayaDç, tbnhim Yüdız, Orhan Bursalı, Muslafa Balbav Hakan Kara. AnkaraTemsılcısı: Mustafa Balbay 9 Haber Müdiını. Doğan Akm Atatürk Bulvan No. 125. İtat4. Bakanlıklar-Ankara Tel 4195020 C hat). Faks-419502" 7 • Izmır Temsılcısı SerdarKızık,H.ZıyaBN 1352 S 23Tel 4411220. Faks 4419117• AdanaTemsılcısı:ÇetinYiğenoğlıı. lnönüCd. U9S.No 1 Kat 1, Tel: 363 12 11. Faks: 363 12 15 Koordınator AhmetKonüsan # Muhasebe Bülent Yener • Idare Hüse>inGürer#Iş]etme Önder Çelik • Bılgı-lşlem: Nail lnal 9 Bügısayar Sıstem: Mûrüvet Çiler MEDYA C : • Yonetım Kurulu Başkanı - Genel Mûdur Gnlbin Erduran • Koordınatör Rch»' Işıtman 9 Genel Mudûr Yardımcısı: Mine Akdağ Tel 514 07 53 - 5139580-513S46O-61.Faks 5138463 YayımlayaD ve Basan: Yenı Gun Haber Ajansı. Basın \e Yayıncıhk A Ş TurkocağıCad 39 4] CağaJoHu 34334 Ist PK 246 laanbu! Tel ıO/2lZ) 512 05 05 (20 hall Faks (0 212)513 85 95 29MART1997 imsak:4.18 Güneş: 5.46 Öğle: 12.16 İkindi: 15.45 Akşam: 18.32 Yatsı: 20.54 Hongkong'ta sessiz protesto • Dış Haberler Servisi - Ingıltere'nin Hongkong'u Çın'e devretmesine 100 gün kala, Çın taraftarlannın " 100 günden geriye sayım" kutlamalannda, Çin idaresıyle gelecek kısıtlamalan hatırlatmak isteyen protestocular da meydanlardaydı. 7 bin Çin lıükümeti yanlısının Hongkong caddelerinden geçişini izleyen demokrasi yanlısı bır protestocu. gelecek baskılar karşısında sessiz kalmak zorunda bırakılacaklannı halka hatırlatmak için ağzını bantla kapatmıştı. Müzik teknolojisi eğitimi • İstanbul Haber Servisi - Türkiye'ye getirilen ve 16 kişilık bir orkestranın enstrümanlanndan çıkan seslen yazacak ve okuyacak yenı kayıt teknolojısine ilişkın eğitim için Akademi istanbul- Eğitım Sanat ve Kültür Hizmetleri AŞ tarafından bir seminer programı hazırlandı. Midi Müzik Kayıt Srüdyosu'nda verilecek kurslann 5 nisanda başlatılacağı ve 72 saatlik bir süreyi kapsayacağı bildirildi. Nükleere ilgi azalıyor • ANKARA(ANKA)- Tüm dünyada nükleer enerjiye ılginin giderek azaldığı belirlendi. 1986 yılındakı Çernobil kazasından sonra. başta ABD olmak üzere bırçok ülkede nükleer sanrral yapımına ılişkin projelenn iptal edildiği bildirildi. ABD'de son 30 yılda 123 nükleer sanrral projesinin iptal edildığıni vurgulayan yetkılıler, Kanada'da ise 1995 yıhnda hiçbir reaktörün yapılmadığını belirtiyorlar. Yetkililer, aynca Küba'da 1992 yıhnda planlanan bir santralın yapımının da iptal edildiğini kaydediyorlar. Göz alerjisi • SAMSUN(AA)- Karadeniz Bölgesı'ndeki yeşilliğin. bölge insanında göz alerjisine neden olduğu bildirildi. Ondokuz Mayıs Üniversıtesi Göz Hastalıklan Anabilim Dalı Başkanı Smır düzeyde zekâya sahip 13-27 yaş arasındaki gençler için Alternatif Eğitim Sınıfı oluşturuldu Oynayarak eğitiın göriiyorlar FİGENATALAY Henüz 11 yaşındayken seçeneksız kaldılar. Özürlü sayılmıyorlardı. Ama "normal" de değil- diler. Okullarda onlara yönelik ögretim program- lan yoktu. Çaresiz eve hapsoldular. Sonra evden çıktılar ve Alternatif Eğitim Smıfi'nda buluştu- lar. Türkuye'de ilk kez Aura Psikoterapi Merke- zi'nde oluşturulan Alternatif Eğitim Sınıfi, bir gereksinimden doğdu. Zihınsel düzeyleri sınırda olan, bu yüzden ilkokuldan sonra öğrenime de- vam edemeyen 13-27 yaşlan arasındaki gençler, bu sınıfta "bilişsel ve sosyal geüşim programı", "müzik öğretimi", "müzikleetkileşim çalışması", "resim*\ "tiyatro'' ve "elişi" dersleri göıüyorlar. Lokantada olsalardı... Alternatif Eğitim Sınıfı'nı ziyaretimiz sırasın- da öğrenciler bir lokantadaydılar. Daha doğrusu oradaymış gibi yapıyorlardı. Yani garsona yemek ısmarlıyor, gelen yemeklen ve içecekleri düzgün- ce, ses çıkarmadan yiyor, sonra da hesap istiyor- lardı. Asıl mesleği psikolojik danışma uzmanlığı olan garson Ali İhsan Kuran hesaplan ayn ayn getiri- yor. yiyecek ve içeceklerin ücretlerini tek tek söy- lüyor ve onlardan. yedıklerinin hesabını yaparak para vermelenni istiyordu. Okul yaşamlan boyunca hesap yapmasını öğ- renmekte zorluk çeken. kâğıt üstünde öğrenseler de bunu yaşama bir türlü uyarlayamayan gençler, kimi zaman biraz uzun sürse de mantının. salata- nın, kolanın ücretlenni kâğıtsız-kalemsiz toplu- yor, sonra da garsona bu tutar kadar para veımiş gibi yapıyorlardı, tabii bahşişi de ihmal etmeden. Bu provadan sonra gerçekten lokantaya gidecek. gerçek bir garsonla muhatap olacaklar. Bu gençlerin en çok hoşlandıklan dersler resim ve müzik. Resim yapmayı, müzik dmlemeyi ve müzik aletleri çalmayı öğrenmeyı, şarkı söyle- meyi çok seviyorlar. Kimı şiir de yazıyor. Sınır düzeyde zihinsei sonın Psikolog Doç. Dr. Nevin Eracar Başar, bu gençleri ve Alternatif Eğitim Sınıfı'nı şöyle an- J lattı: "Sınır düzeyde zihinsei problemleri^ var. İlköğretimi belirli bir düzeyde al- mışlar, ama ortaöğretimde bekJenen başanyı sağlayamamışlar. Ne özür-t lü ne de normal sınıfına lar. Kendi kapasitelerine yöne-j lik eğitim almadıkları için üre-1 time dönüştürülebilecek po-j tansiyellerinin üstü örtülü. .Normal denileniere yöne-/ lik beklentilerle örülü bir, eğitim programından geçtikleri için iki misli baskı alün-, dalar. Eve hap- soldukları için •Tiyatro öğretmeninin tüm derslere katıldığmı anlatan psikolog Başar, eğitim programını anlatırken "Her şeyi, tiyatro alamnın sunduğu oyun ve egzersiz olanaklanyla öğreniyorlar. Zihinsei düzeylerine değil, duygu düzeyine yönelik bir program uyguluyoruz" diyor. ailelerle olumsuz ilişkiler yaşanıyor. Bir sürü okul denemişler, olmamış. Değersizlik duygu- su var. Biri, aile içinde büyüklere şiddet uygulama- ya başlamış. Bir başkası son derece güçlü ol- duğu halde düşmekten korktuğu için dışanya çıkamıyormuş. 'Biz burada ne yapıyoruz' soru- suna gelince; öncelikle çalışmalar dairesel oturma düzeninde yapüıyor. Yüz yüze ilişkiler içinde, sa- dece yüz değil beden dilleri de aJgılanıyor. Müzik öğretimi dcrsinde belirli düzey de müzik bîlgileri alıyorlar. Müzikle etkile- şim çaJışmasında bir- likte müzik üretili- yor, müzik parça- lan dinledikten sonra bunla- nnkendile- rinde uyan- dırdı- duygulan. çagnşûrdığı yaşantüan konuşuyoriar. Tiyatro öğretmeni tüm derslere kanlıyor. Her şeyi. tiyatro aJanının sunduğu oyun ve eg- zersiz olanaklanyla öğreniyoriar. Zihinsei düzey- lerine degiL duygu düzeyine yönelik bir program uyguluyoruz. Onlann bilişsel mekanizmalannda hasarvar,amaduvgusal mekanizmalan hasarb de- ğil. Kendi ihtiyaçlanna yönelik şeyleri öğreniyor- lar." Alternatif Eğitim Sınıfı'nın eğitimcileri, ayda en az bir kez bir araya geliyorlar. Programlar tar- tışılıyor, öneriler ortaya atılıyor, çocuklarla ilgili güçlükler ele alînıyor. Ayda iki saatlik toplanü Ailelerle de ayda bir kez iki saatlik bır toplan- tı yapılıyor. Bu toplantıda önce aılelerdinleniyor, tuttuklan gözlem defterleri üzerine konuşuluyor. Sonra eğitimciler neler yaptıklannı anlatıyorlar. . Psikolog Doç. Dr. Nevin Eracar Başar. "Ayda bir yapılan bu toplantılara ev de yaşayan herkesin gelmesini istiyoruz- Eğhimcileıie aileierin karşılaş- ması çok önemli, çünkü çocukta buluşuluyor. lyi yapıyoruz diye bir iddiamız yok. Bir veli' Şunu da yapın' derse biz onu da konu- şuruz. Çocuklann da bu toplantıya kablacaklan- naveonlardan da fikirier geleceğine inanıyorum " dedi. Alternatif sınıfa gidiyor 'Hırçınlığı azaldı' • Altematif Eğitim Sınıfı öğrencilerinden birinin annesi, oğlunun daha önce hiç konuşmadığını, artık bu sorunun ortadan kalktığını söyledi. Alternatif Egitim Sınıfi öğrencilerinden birinin annesi S.KL oğlunun farklılığını, neler yaşadıklannı ve okul serüvenlerini anlattı: "Oğluniun problemlerini ilkokulda fark ettik. Sınıfa adapte otamadı. Öğretmeni yardıma olmadı ve oğlum sınıfta dışlandı. İyice içine kapandı. bana çok bağımlı hale geldi. Bu arada psikoloğa götürmeye başladık ve bunun yarannı ya\aş ymaş görmeye başladık. İlkokulun ikinci yüuıda öğretmeni değişti ve oğlum öğretmeninin çabasıyia özel ait sınıfa gitmesine gerek kalmadan ilkokulu bitirdi. Öğretmeni, sınıftaki diğer çocuklara befli etmeden ona özei program uyguladı \e oğlum sınıf arkadaşlanndan farklı olduğunu hiç hissetmeden mezun ttidu. İlkokuldan sonra büyük bir çaresizlik içinde okul aramaya başladık. Oğluma uygun okul bulamadık. Sonunda özüriülere meslek eğitimi veren bir okula başladL Halcn bu okula devam ediyor. 'Onun için ne yapabiliriz' sorusuna ctvap bulmaya çahşıyonız. Bu arayış sonucunda Alternatif Eğitim Sınıfi'na başiayan oğlum, hiç konuşmazken konuşmaya başladı. Evde hırcmlığı azaklı." 'Bedenimle ilgilenmeye başladım' "40 yaşında bir kadın artik büyük duygular peşindedir. V'ahşi tutkular da ölümcüi aşklar da yaşanmış. öğreıiilmiştir. Bedenini kullanmayı öğrenmiş, ondan utannıaktan vaı^eçmiştir, başkalannın düşüncelerine gülüp geçer ve sadakatie özgürlüğün çelişmediğini anlamıştır. Sahiplenmek de sahiplenilmek de istemez." 40 vaşındaki kadınlar hakkındaki bu yorumlar. kadınlara ait Sharon Stone bu konuda, "Artik utanmak ve başkalannın yargılanna göre yaşamak tstemryorum, utanç özellikle aşk konusunda isteklerimizin önüne çckilen bir set" diyor. Bu yaş kadınlanmn çoğu gibi cinsel kimliğini yeni bulduğuna inanan Stone, "Hayaümın hiçbir döneminde kendi bedenimle bu kadar ilgjh' olmadım" diyoı: Izmir 1 No'lu Koruma Kurulu 'cennet köyü' yapılaşmaya açtı Şirince'yi hüzün kapladı 39 vaşındaki sinenui' sanatçısı Sharon Stone, 4O'lı yaşlarda kadının bedeniyle banşık obnasının önemli olduğunu söylüyor. Prof. Dr. Ihsan Öge, insan sağlığı bakımından büyük yararlan olan doğal yeşilliğin bölge insanının gözlerini olumsuz yönde etkilediğinı belirtt'. ASUMAN ABAOOĞLU tZMİR-Ünlüyazar ' DidoSotiriyu'nun çocuk- luğunun geçtiğı köy Şirince, yapılaşmaya açılıyor. Eski Rum evleri, ev yapımı şarabı ve doğal 'güzellikleriyie bölgenin önemli tu- ' ristik merkezlerinden bin olan Şirince Kö- r yü, bugüne degin çevTesindeki arazilerin bı- rinci derece tanm alanı olması nedeniyle koru- nabilmiş. Ancak "koruma alûna ahyoruz" aldat- macasıyia Izmir 1 No"lu Koruma Kurulu'nun 3. De- . rece Doğal SİT ılan ederek parselasyona ve yapılaş- I maya açtığı Şirince'de, "stteler" yapmak üzere çok sayıda kooperatif sırada bekliyor. yeryüzünde cennet diye bir şey varsa, bizim Kırkıca o cennetin bir parçası olsa gerek." Dıdo Sotiriyıfnun. "Benden Selam Söyle Anadolu'ya" romanındaki kahramaru Manoü. 1914 yılının Kırkıca'sı. bu- günün Şiririce'sini böyle tanımlıyor. Sotiriyu, 65 yıl sonra çocukluğunun geçtiği Şirince'yi gezdiğınde, "Cennet gibi olan" köyünün hâlâ aynı güzel- likte kalmasından duyduğu sevinci, "Buralan düşlüyordum. Eskiden burada yaşayan insanlann aniattıklan gibi düşle- diğim gibi yazmıştim. Ama göriiyorum ki her şey aym. Yaz- düdanmın gerçekoiduğunu anladım Şirince'yigörünce. Ha- •Dido Sotiriyu, bir kez daha Şirince'ye gelmiş olsa eski Kırkıca Köyü'nü tanıyamayacak. Şirince'nin eski Rum sakinlerinin çocuklan, torunlan, bir dahaki ziyaretlerinde dedelerinin aniattıklan öykülerin, masallann büyüsünü boş yere arayacaklar. rika bir şey bu" sözleriyle dile getirmişti. Yemyeşil bağlann, bahçelerin ortasına serpiştirilmiş be- yaz badanalı evleri, kiliseleri, daracık sokaİdanyla Şirin- ce, yeni yeni turizmle tanışıyordu. Ev yapımı şaraplan, ka- pılannın önünde el işi satan kadmlan, gözleme yapan kü- çük sevimli restoranlan ve küçük heykeller, boncuk kol- yeler satan turistik eşya dükkânlan, sokaklan ve meydan- lan dolduran kalabalık rurist gruplan ile Şirince'nin yüzü, bir süredir artık "DidoSotiriyu'nun köyünden" oldukça fark- lılaşmıştı. Şirince'nin sakinleri. eskiden köylerindeki evlerinin ka- pısını. penceresini söküp Selçuk'a. "ovaya göçerken",bu- günlerde Şirince'nin değenni anlamaya başlamışlardı. Ba- kımsızlıktan harabeye dönmüş eski Rum evleri, bugünler- de "restore edip bar ya da restoran açmak" isteyenlere "yûksekfiyatiarla" kiralanabiliyordu. Şirince'nin masumi- yeti yavaş yavaş kayboluyordu. Bu masumiyetin 70 yıldır bozuhnamasınm bir nedeni. Şirince'nin, görkemli Efes kentinin gölgesinde kalmasının yanı sıra. ulaşılması kolay olmayan bir kuytuda, tepelerin ardında olmasıydı. Daha önemli bir başka neden de Şirin- ce'nin çevresindeki tanm alanlannı koruyan "yapdaşma yasagıydı". Tanm alanlannın tanm dışı amaçlarla kullanılmasına ilişkin yönetmelik gereği, Şirince'nin çevresindeki bölge- de "20 dönüme bir bağ evi" yapılabiliyordu. Rant peşinde koşanlann uzun süreli uğraşlan sonucun- da, Şirince ve çevresi "güya korumaatana" alındı. Koope- ratifler, sonunda istediklerini elde etmişti. Şirince'nin tanm alanlan, Izmir 1 No'lu Koruma Kuru- lu karanyla yaklaşık iki ay önce 3. Derece Doğal StT ilan edildi. Böylece parselasyona, yani açıkçası "yapılaşmaya" açıldı. Izmir 1 No'lu Koruma Kurulu'nun verdiğı karara göre Şirince'de "ön ve yan duvarlannı aynen korumak" koşu- luyla eski Rum evlerinde istenilen her değişiklik yapılabi- lecek. Yeni yapılacak evler de "Şirince'nin dokusuna uy- gun olmalan" koşuluyla inşa edilebilecek. Daha kötüsü ise Şirince' nin çevresindeki bağlar, bahçeler yeni yeni siteler- le dolacak. Tıpkı Bodrum. Kuşadası, Marmaris gibi... Dido Sotiriyu, bir kez daha Şirince'ye gelmiş olsa eski Kırkıca Köyü'nü tanıyamayacak. Şirince'nin eski Rum sakinlerinin çocuklan, torunla- n, bir dahaki ziyaretlerinde dedelerinin aniattıklan öy- külerin, masallann büyüsünü boş yere arayacaklar. Şirin- ce'de, "Buyrun bir kahvemizi için" diyen Şirinceli kal- mayacak. D06Aİ.CAZ KALA 6ARİPIJKLB.R e-posta : tan @ vol. com. tr MESELA DEDIK ERDAL ATABEK T Tep kazanan kaybedecek değil ya -l~2 sevgili okurlar, bu sefer de 'kay- beden kazanıyor'. Böylece de insanla- ra hep kazanmayı öğütleyen, hayatla- nnı bir şeyler kazanmak için cehenne- me çe\ iren akıl vericilerin pek işe ya- ramadıklan da ortaya çıkıyor. Bakı- nız. neleri kaybedenler neleri kazanı- yor? Yolunu kaybedenler üzütmesin... ep aynı yoldan gide gele bir yo- lubelliyorsunuz.BeIlediğinızyo- lun başı belli, sonu belli. Sabah yola çıkıyorsunuz, akşam aynı yoldan dö- nüyorsunuz. Fakat bır gün bakıyorsu- nuz ki o güzelim dosdoğru yolunuz ortadan kaybolmuş. Hem üzülüyor hem korkuyorsunuz. Ne yapacağınızı bilemiyorsunuz, öyle evinızin önünde kalakalıyorsunuz. fşte hayatınız bo- yunca korktuğunuz başınıza geliyor. yolsuz kahyorsunuz. İlk günler şas- kınlıkla geçiyor, yolsuz kalmanın M- kıntısını duyuyorsunuz. Ama sonraki günlerde kendinizı topluyorsunuz, ar- tık işinizin yolsuzlukla yürüyeceğini an- Iıyorsunuz. Bir süre sonra bakıyorsu- nuz ki meğerse 'yolsuzluk' çok iyi bir şeymiş. Hayatını 'yobuzluk'la geçiren muteber kişilerle tanışıyorsunuz, on- lar da size her türlü 'yobuzluk'konu- sunda yeni örnekler oluşruruyor. Ge- liriniz artıyor. kazancınız bollaşıyor. pa- ra öyle akıyor ki ne yapacağınızı bile- mıvorsunuz. Ama Solsuzluk' size her Kaybeden kazanıyor... şeyi öğretiyor. Artıkyemeklerinizi lüks yerlerde yiyor, süper arabalara bini- yorsunuz. Bir zamanlar aynı yoldan gelip giden kendinıze gülüyor, 'Neiyi oldu da yoiumu kaybettim' diye sevi- niyorsunuz. Anladınız değil mi? Erkekliğini kaybedenler üstelik sevinsin... 7_7"emen yerinizden hoplayıp 'Artik İJ. bunadaseviniBrnn?'demeyinde dinleyin. Hele bir düşünün bakalım, şu 'erkekfik' denen şeyden ne kazandınız? 'Erkeklik' yüzünden başınıza gelen belalan bir düşünsenize. 'Sen erkek- sin' dediler. kavgada öne sürdüler, ne dayaklar yediniz de erkeklik belasma gıİunız çıkmadı. Erkek olduğunuzu göstermek için ne tıraşlaroldunuz, bı- y ıldarbıraktıraz, sakallaruzattınız. Ha- > atınız suratınızın kıllanyla oynamak- la geçti. Canınız yandı, aman dıyeme- diniz. içiniz kan ağladı. sesinizi çıka- ramadınız. Çünkü siz erkektiniz. Ka- dınlar için yapmadığınız fedakârlık kalmadı. çekmediğiniz çıle kalmadı, ge- ne de makbule geçmedi. Erkekliğiniz hep başınıza kakıldı. Biraz afra tafra yapayım dediniz, adınızı 'loro'yaçıkar- dılar, sesiniz çıkmadı. Erkeksiniz diye askere gittiniz, siz işinizi kaybettiniz, bayan arkadaşlan- nız terfi aldı. Erkekliktir. bir şeyler yapmak lazım derken başınız ne bela- lara girdi. unuttunuz mu? Canınıza okudular da sonra 'Erkekliksende kal- snı' dediler, siz de 'Kalsın bakalım' dediniz. Erkeklik sizde ne çok kaldı, biliyor musunuz? Şimdi oturup da bu erkeküği kaybettim diye üzülecek mi- sinız? Artık iftiraya uğrama tehlikesi bıle kalmadı. Sevinmeniz lazım, ama ne gezer. Erkek olduğunuz için bun- dan vazgeçemezsiniz de yeni belalara uğramaktan bile çekinmezsiniz. De- mek ki siz iflah olmaz bir erkeksiniz. Hayatta bir kere şans yüzünüze güle- cektı, ama kıymetıni bilemediniz. Öy- leyse, alın erkeklığinizi, tepe tepe kul- landınn. Seviyenizi kaybedin ve kazanın... n urada 'seviye' sözcüğü 'düzey'den JD daha iyi anlatıyor konuyu. Çün- kü seviyenizi kaybedince 'seviyesiz' oluyorsunuz. Bu da adi, basit, değer- siz oluyorsunuz anlamına geliyor. Vak- ti zamanında bu sözcük, birisine haka- ret etmek için kullanılırdı. Birine 'se- viyesiz' derseniz, görgüsüz, basit, ale- lade demiş olurdunuz da karşınızdaki almır, size 'seviyeli' olduğunu kanıtla- maya çalışırdı. Şimdi öyle mi ya? Şim- di birine 'seviyesiz' demek. onun için çok iyi bir şey oluyor. Çünkü, devir se- vıyesizlerin devn. 'Seviyesiz' oldunuz mu bütün kapılar size açılacak demek- tir. Bir kere, seviyesiz olduğunuz öl- çüde politikada kazanırsınız. Polıta- kaya girerseniz yükselirsiniz. Iş haya- tına atılırsanız başanmz garantidir. Te- levizyonlara başvursanız kapışılırsı- nız. Oyle seviyesiz programlar yapar- sınız ki televizyonlar birbirinden kap- mak için size ne vereceklerini şaşınr- lar. Yeter ki siz iyice seviyesiz olun. Ola- bildiğince adileşin, bayağılaşın, araya küfur falan sıkıştınn. Siz böyle yaptık- ça izleyenler kendinden geçer, sizin meftununuz olurlar. 'SeviyeK' olursa- nız yandığınızın resmidir. Size bakıp dururlar, beğendiklerinı söylerler, ama başlannı sallayıp 'Halktutmaz' derler ki işiniz oracıkta biter. Aman ha, bizi dinleyin, iyice seviyesiz olun. Seviyenizi kaybedin, her yerde kazanın, bize de duaedin.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle