Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
.29 MART 1997 CUMARTESİ • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 19
Istanbul
Edime
Çanakkale
Kocaelı
izmır
Manısa
Aydın
Denızli
PB
PB
PB
PB
A
A
A
A
14
16
14
12
16
15
18
14
Sinop PB 9 Adana 16
Zonguldak PB 9 Antalya
Samsun
Trabzon
Giresun
Ankara
Konya
Eskışehır
, Sıvas
PB
Y
PB
PB
PB
PB
PB
10
9
10
6
6
6
2
Mersın 14
Diyarbakır Y
Siirt
Hakkâri
Vün
15 Kars K 0
Doğu Karadeniz ıle
Güneydoğu Anado-
lu'nun doğusu karla
kanşık yağmurlu,
Doğu Anadolu'nun
doğusu kar yağışlı.
dığer yerler az bulırt-
lu ve açık geçecek.
Hava sıcaklığı bıraz
artacak. Rüzgâr ku-
zey ve batı yönler-
den hafif. ara sıra or-
ta kuvvette esecek.
Londra
Paris
Roma
Berlin
Amsterdam
Madrid
Sofya
Brüksel
PB
B
B
Y
Y
PB
B
-<
10
12
20
10
9
22
16
9
Budapeşte Y 14 Münih
Atina
Müano
Oslo
Helsinkı
Stockholm
Belgrad
Vıyana
Bonn
b
Y
B
K
K
PB
Y
Y
20
20
0
-2
0
18
14
12
Y 10
Moskova K
Aşkabat
Almatı
Taşkent
Bakü
Bişkek
Tiflıs
Kahıre
B
Y
Y
Y
Y
Y
Y
20
8
14
14
10
10
21
Şam 15
Açık Pa'çalı butuiiu i &sl, Bulutlu ı Yağmurfu Kart Stılükar . Gok gufultulu
G U N C E L CÜNEYTARCAYÜREK
• Baştaraft 1. Sayfada
"Allah bir" dediğine inanmayanlar, Şaibe'den
art arda gelen açıklamalan ozenle izliyorlar. Var-
dıkiarı sonuç: Şaibe Hanım, görünürde kesintisiz
8 yıla şapka çıkarıyor; ancak, ayrıntıya girmıyor, uy-
gulamanın nasıl olacağına asla değinmiyor.
Eğıtime takkeli havası vermeye çaba gösteren
Bakan Sağlam Mehmet de benzeri yörüngede.
Kamuoyunu uyutmaya yönelen manevralar yapı-
yor. "Kesintisiz kavramı uygulanacak mı" sorusu-
nu hayret dolu bakışlaria "Elbette, elbette" dıye
yanıtlıyor.
- Oysa. Şaibe ile Mehmet'in, kesintisiz temel eğı-
time geçileceğini irdeleyen sözlerinin altından "ça-
panoğlu çıkması" olasılığı giderek yoğunlaşıyor.
Evet, takkelilerin ızini süren Şaibe ıle Mehmet,
"kesintisiz 8yıla" görünürde onay vermesine ve-
riyorlar. Amma velakın, yaygın söylentılere göre,
bugün ayrı bir statüde olan Kuran kurslarını "fe-
meleğitimle bütünleştirecek planı" MGK'den ge-
çirmeyi öngörüyorlar.
Bu öngörüş gerçekleşırse Kuran kursu öğren-
cileri günde bir iki saat normal dersler görecek, an-
cak çoğu zamanlarında "Arapça Kuran okuyarak
eğitilecekler".
Bugün yüz bın Kuran kursu öğrencısi varsa,
.Mehmet'le Şaibe sayesinde sayıları mılyonlara
;yükselecek.
* Temel eğitimin MGK'den geçen biçimiyle uygu-
lanmamasını sağlayacak bu denli uğraşlann ne-
deni çok basit:
Şaibe Hanım yeni formüllerle RP'nin Türkiye'ye
kök salmasından kaygı duymayı aklına bıle getir-
miyor. Tek derdı, tek sorunu REFAHYOL'un çök-
memesi, Temmuz 98'de Başbakanlık koltuğuna
kapağı atması!
Uzlaşmaya gel
Takkeli; elbette Şaibe'nin iktıdar hastalığını her
pürüzlü konuda koz olarak kullanıyor. Seçimlik Ku-
ran ve Arapça derslerini bütün okullara yayma gi-
rışimi ile yetinmiyor artık. Şaibe ile Mehmet'i kul-
lanarak Kuran kurslarını "temel egitimin bir par-
çası"na dönüştürmeyi düşlüyor.
Sonraları daha ne gibi ödünler isteyecek, elbet-
te bugünden kestirmek olanaksız.
Ülkeyi karanlık kafanın ellerine teslim etmeye
yardımcı olacağı kuşkusuz böylesi girişimleri kimi
yazarlar çizerler, "uzlaşmacı bir tutum" diye nite-
leyip destekliyorlar. "Temel eğitim kesintisiz olu-
yorama" diye başlıyorlar söze ve "Mehmet'inpla-
n/n/n "olası ana çizgilerini açıklıyorlar:
"Ama.. imam-hatip ile meslek ve Anadolu lise-
''le"rtfıin"
l
Özblliğini bfûŞtüran dersler 'seçimlik ders'
haline getıriliyor."
Böylece, imam-hatipler, yan kurumları, Kuran
• kurslarıyla "yaygınlaşıyor".
Oysa sorun meslek ya da Anadolu liselerindeki
yabancı dil dersleri değil.
Sorun doğrudan daha da yaygınlaşacak imam-
hatiplerin aldığı siyasal nitelik. RP'ye gerici bir dev-
let kurulmasında hizmet verecek "mücahit yetiş-
tirmeyi" engellemek!
Planın ayrıntıları, destek veren yazarlara bakılır-
sa Mehmet Bey'in hazırtattığı ve övünerek söz et-
•tiği dosyalarda bulunuyor.
Okulları siyasetten arındırmaya çabaladığımız
sırada, eğitim alanlarına din kisvesi altında RP'yi
yerleştirmeye dönük planlar, ne yazık ki, bir koltuk
' uğruna sahneye sürülüyor.
"Krizin rejim bunalımına dönüşmemesi"ne ça-
-re arayan ya da çözüm adı altında yeni planları
destekleyenler, başta Şaibe Hanım ile Takkeli'nin
hükümetten çekip gitmesinden -nedense- hiç söz
etmiyor, tek satır yazmıyorlar.
Yoksa yazdırmıyorlar mı?
Walesa'dan
laildilv dersi
.HAYRİYE MENGÜÇ
Sosyalıst sistemin ilk ba-
ğımsız sendıkasını kuran. Po-
lonya'nın çok partili hayata
.geçmesinde ciddi katkılan
,olan eski Polonya Cumhuri-
^yetı Devlet Başkanı Lech
VValesa, Geleceğin Dünyası
-Stratejik Araştırmalar Vak-
• fi'nın düzenlediği toplantı
'için geldiği Türkıye'de siya-
silere mesaj verdi.
Devletin yapı olarak laik
olması gerektiğini belirten
VValesa. "Bir devletin kanat-
lan ahında çeşitii mezhep ve
dinlerdabiür, amadevlet hiç-
bir mezhebin tarafını tuta-
maz. Devletin laik olmaması
•farklıhklan kışkırtır. Bu da
çatışma demcktir. Devlet, ka-
natlan altındaki dinlcre ve
mezbeplere karşı nötr olma-
hdır" diye konuştu.
Komünizmi deviren Po-
lonya hareketinin başmda bu-
lunan Walesa, dünyada yeni
güç merkezlerinin oluştuğu-
nu belirterek Türkiye'nin bu
güç merkezlerinden biri olan
Avrupa Birliği'nde (AB) yer
almasının kaçınılmaz ve şart
olduğunu ifade etti. VValesa.
bu konuda şunlan söyledi:
"Avrupa istekli olsun veya
olmasın, dünyanın içinde bu-
lunduğu süreç bunu gerekti-
riyor. Tek bir kıta oluşturma-
lıyız, başka bir seçeneğuniz
yok. Ekonomik. ekolojik ve
çeşitii konularda bir biriik
oiuşturuyoruz. Kalkmmamız
ve gelişmemiz aynı olmalı.
Böyleolmadığı takdirde hept-
miz mağdur oluyoruz. Kü-
çük politikacılar, küçük ÇH
karlar ve parti oyunlanyia or-
tahğı kanştimorlar. Oysa ha-
yatimız yapıcı olmalı. Siyasi
hayaön fonksiyonlan engel-
lennıemeli. Şu ana kadar si-
yasetçiler yardım etmek yeri-
ne bizi engellediler. Ben bunu
herkese söylü\orum. Bu ne-
denle bazılan beni sevmiyor."
Saader ileri ahnacak
• Baştarafı 1. Sayfada
ti'nde başlıyor. Saatler gece
.01 OO'de bir saat ileri alına-
v
cak. Yaz saati uygulaması
26 Ekim 1997 Pazar günü-
ne kadar sürecek.
Enerji veTabii Kaynaklar
Bakanlığı yetkilileri, bu uy-
gulamadan tahmini 480 mil-
yon kilovatsaat tasamıf bek-
lediklerıni ve bu tasarrufun
cari fiyatlarla parasal değe-
rinın 3.7 trilyon Iirayı bula-
cağını söylediler. 30 Mart
ile 26 Ekim 1996 tarihleri
arasındaki yaz saati uygula-
masında, parasal değeri 3
tnlyon lırayı bulan 440 mil-
yon kilovatsaat enerji tasar-
rufu sağlanmıştı.
DYP'den Erbakaıra restANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Milli Güvenlik Kurulu'nun
(MGK) "yapünm" uyanlı kararla-
nna karşı Başbakan Necmettin Er-
bakan'ın gerginliği tırmandırma-
sıyla hükümette başlayan bunalım
restleşmeye dönüştü. Koalisyonun
dağılma sürecine girdiği görüşünü
dile getiren bakanlann sayısı artar-
ken kabınenin DYP kanadından
Başbakan Erbakan'a karşı "Hodri
meydan" sesleri yükseldi. Sanayi ve
Ticaret Bakanı Yalun Erez. katildı-
ğı bir toplantıda. "Hodri meydan,
gelsinler uygulatnıasınlar" diyerek
kürsüye vururken DYP Genel Baş-
kan Yardımcısı Hasan EkincL ko-
alisyon ortağinı "anlamsız hareket
etmekle" suçlayarak "MGKkarar-
lan bakanlan bağlar, bal gibide bağ-
lar" dedi.
DYP içinde Genel Başkan, Baş-
bakan Yardımcısı Tansu Çiller'e
karşın koalisyona muhalif hareket
başlatan mılletvekilleri "REFAH-
YOL karşra" çemberi genişletirken
partı yöneticileri de Başbakan Erba-
kan'a meydan okudular. DYP'de
ağtrlığı olan isimlerden Genel Baş-
kan Yardımcısı Necmettin Cevhe-
ri"nin ardından, Aydın Milletvekili
Nahit Menteşe de hükümetten çe-
kilme istemini içeren açıklamalarda
bulundu. DYP'nin MGK kararlan
konusunda "basiretli" bir tutum iz-
lemesi gerektiğini kaydeden Mente-
şe, "Erbakan, rejimin selametini dfi-
şünmeli" diye konuştu. Başbakan
Erbakan'ın gerilimi tırmandıran
açıklamalannın temehnde grubun-
daki rahatsızlığın yattığına işaret e-
den Menteşe. kararların uygulan-
masını Erbakan'ın "ahlakivecibesi''
diye nitelendirdi. RP ortaklı hükü-
metle "işin zor olduğunu" vurgula-
yan Menteşe, Çiller'in. kararların
uygulanması konusunda Erbakan'ı
ikna etmeye çalıştığına dikkat çek-
tı.
'Muhalif kanat hareketli'
RP ile iktidarortaklığına karşı o!-
duklannı çeşitii zeminlerde dile ge-
tiren DYP'li muhalifler, hükümetin
bozulması için sayısal çoğunlukla-
nnı arttırmaya çalışıyorlar. "DYP
içinde kalarak mücadele" strateji-
sını benimseyen muhalifler, durum
degerlendirmesı yaptıklan yemekl-
toplantılann sayısını arttırdılar. Mu-
halif kanattan Ankara Milletvekili
Ünal Erkan. hükümetin bitmesin-
den yana oiduğunu kaydederek "15
kişiyi buiursak hükümeti bozanzr
dedi.
Hükümetin düşürülmesi için ge-
rekli sayının kendisinin istifasıyla
tamamlanması durumunda hiç çe-
kinmeden gerekeni yapacağını kay-
deden Erkan, "Bir şey söylersin
dümdüz gidersen. Ben de hükümet-
le ilgili söyledim. Dümdüz gidiyo-
nım" dedi. Tek başına istifa etme-
sinin kamuoyu nezdinde de bir an-
lam taşımayacağını savunan Erkan,
"Bakanlığun döneminde istifamı
verdim, bundan dolayı da pişman
değilim. Ancak. bir günlük kahra-
manlıktır. Buna gerek yok. Partide
kalıp mücadete etmek en dogrusu"
diye konuştu. Er?urum Milletveki-
li Zeki Ertugay da MGK'den ciddi
kararlarçıktığını dile gerirerek şun-
lan söyledi: "Bunun adına ister
muhtıra, ister uyarı. isterseniz yap-
tınm deyin. bunlar önemli kararlar-
dır. Bunlan sıradanmış gibi göstere-
mezsiniz, küçümseyemezsiniz."
Hükümetin devamının giderek
zorlaştığına dikkat çeken Ertugay,
"Bu sorun bitse başka pürüz çıkar.
Sürekli pürüz çıkacağı anlaşıkb" de-
di.
'Hodri meydan'
Sanayi ve Ticaret Bakanı Yalım
Erez, TOBB"nin Çankın 'da gerçek-
leştirdiği Orta Anadolu bölge top-
lantısında. Başbakan Erbakan'ın al-
tında imzası bulunan MGK kararla-
nna sahip çıkması gerektiğini söy-
leyerek "Konuşulacak bir şey varsa
bunun MGK'de konuşulması gere-
kirdi. Türkiye'nin gündemini bu ka-
dar meşguJ etmeve haklan yoktur"
dedi. Erez, "D\T olarak \İGK ka-
rarlannın uygulanması konusunda
hükümeti bozma pahasuıa kesin ka-
rarlıyız. Uygulatmayacak olanlar
varsa da hodri meydan,gelsinler uy-
gulatmasınlar" diyerek kürsüye
vurdu. Sıyasette sadece milletin ve-
kili olduğunu, liderlerin tabiyeti al-
tına girmedığini söyleyen Erez,
Başbakan Erbakan'ın doğrudan ve-
ya kurmaylan aracılıgıyla MGK ka-
rarlanna karşı çıkışını kastederek
şunlan söyledi:
"Açıkhkla bir keredaha ifade edi-
yorum: DYP bu hükümetin ortağı
olduğu sürece MGK kararlan ay-
nen uygulanacaktır. Bunu uygulat-
mayacak olanlar da varsa hodri
meydan, gelsin uygulatmasınlar.
Bunlar neden uygulanacaktır?
MGK'den çıktığı için değil. Bizim
Refah'la koalis>r
on protokolünün bi-
rinci maddesi, cumhurryetin temel il-
keleri Atatürk ilke ve inkılaplann-
dan taviz verilmeyeceğini kapsıyor.
Bundan dolayı u\gulanacaktır.
MGK kararlannın uygulanması ko-
nusunda kimsenin bir endişesi olma-
sın."
DYP Genel Başkan Yardımcısı
Hasan Ekincı de dün düzenlediği
basın toplantısında, hükümet ortağı
RP'yı yurttaşlan strese sokmakla
suçladı. MGK'nın anayasal bir ku-
ruluş olduğunu, buradan çıkan ka-
rarlann durup dururken alınmadığı-
nı kaydeden Ekincı, "Laik cumhu-
riyet ve demokratik rejimin altuun
ovulduguna dair bulgu ve belgeler
bulunduğu için imza altına alındı.
Bu kararlar hükümeti de. bakanlan
da bağlar. Henı de bal gibi bağlar"
dedi.
Oğretmene büyük destek
• Baştarafı 1. Sayfada
derslere türbanla girmelerini
engellediği gerekçesiyle o-
kul müdürü Mustafa Güven
tarafından tartaklanan Emel
Bilici olayına Içişleri Bakan-
lığı da el koydu. Içişleri Ba-
kanı Meral Akşener dün Kır-
şehir Valiliğ1'n?faks Çeker*
olayın aynntılannı istedi.
Tartaklandıktan sonra 46 hap
içerek intihara teşebbüs eden
ve ölümden dönen Emel Bi-
lici. dün Kırşehir Cumhun-
yet Sa\ cılığı'na giderek okul
müdüründen şikâyetçi oldu.
15 günlük rapor alan Bili-
cı'nin evi ziyaretçi akınına
uğradı. Evi çiçek bahçesine
dönen genç oğretmene des-
tek vermek için emekli öğ-
retmenler ve demokratik kit-
le örgütlerince dün okul
önünde gerçekleştirilmek is-
tenen protesto gösterisi ve si-
yah çelenk eylemine valilik-
çe izin verilmedi.
Bu arada CHP Genel Sek-
reter Yardımcısı Eşref Erdem
tarafından görevlendirilen
CHP Çorum Milletvekili AK
Haydar Şahin ve CHP Parti
Meclisi üyesi Coşknn Gö-
kalp düH |fcıiehlfe%eTelfk"
incelemelerde bulundular.
Parti binasında toplanan ka-
labalık bir grupla birlikte ba-
sm toplantısı düzenle>en Şa-
hin ve Gökalp, Emel Bili-
ci'ye yapılan şeriatçı saldın-
nın 8 yıllık temel eğitim tar-
tışmalannm olduğu birdöne-
me rastlamasının tesadüf ol-
madığını söylediler. Şahin ve
Gökalp, daha sonra Kırşehir
Valısi Selahattin Başar'ı zi-
yaret ederek, duyduklan ra-
hatsızlığı dile getirdıler ve
okul müdürünün görevden
alınmasını, türbanlı öğret-
menlerle ilgili yasalann gere-
ğinin yapılmasını istediler.
Banş Partisi MYK üyesi
Nuran Hazırbaş ve Kadın Bi-
limi sorumlusu Menşure Ka-
radeniz de dün olayı incele-
mek üzere Kırşehir'e geldi.
Emel BilicTyievinde ziyaretL
flftRûît
yanında olduklannı bildiren
Hazırbaş ve Karadeniz şöyle
dediler
"Dini sKasallasüran, siya-
seti din eksenine oturtan ge-
rici akım özelh'kle, ilerici öğ-
retmen, aydın ve çağdaş in-
sanlar üzerinde baskılannı
yoğunlaşbrmaktadır. Laik ve
demokratik tutumuy la ken-
disini ölüme kadar götürme-
yi göze alan Emel öğretmenin
mücadelesinin yanuıdayızT
Demokrasi ve Banş Parti-
si Genel Başkan Yardımcısı
Kazını Kıhç da Emel Bili-
ci'ye yapılan çirkin saldınyı
şiddetle kınadtklannı belirt-
ti.
HADEP 11 Başkanı Eşref
Odabaşı, şeriatçı saldınlann
arttığına dikkat çekerek, Kır-
şehir'de son dönemlerde yo-
ğunlaşan türban tartışmalan-
nıır"REFArrYOLİktıdannın '
sistemli uygulamalan oldu-
ğunu, parti olarak tüm saldı-
n ve baskılara karşı mücade-
le etmeye karariı oldukJanm
söyledi.
Eğitim-Sen ve Tanm-Sen
yöneticileri de Emel Biii-
ci'yegeçmiş olsun ziyaretin-
de bulunarak haklı mücade-
lesinı desteklediklerinı bil-
dirdiler. Eğitim-Sen Şube
Başkanı Haydar Baraa ileri-
ci, aydın öğretmenlere yapı-
lan saldınlann amacına ula-
şamayacağını; ögretmenlerin
mesleki ve özlük haklanmn
yanı sıra çağdaş. bılimsel
eğitim ıçın verdikleri müca-
delenin mutlaka başanya
ulaşacağını belirtti.
Kırşehir'de bulunan çeşit-
ii sendika. parti ve demokra-
tik kitle örgütleri yaptıklan
açıklamalarda Emel Bili-
' ct^ni^ "yartftdsrblduklânflr
bıldırdıler.
Istanbul Kadın Kuruluşla-
n Birliği de Bilici'ye destek
vererek, olaya tepki göster-
mek ısteyen örgütleri engel-
leyen Kırşehir Valisi'ni ısti-
faya çağırdı.
Emel Bılici'nin babası Na-
zun Bilici. kızını intihara sü-
rükleyen çirkin saldınmn so-
rumlulan cezalandınlıncaya
kadar olayın takipçisi olacak-
lannı söyledi.
Bilici. okul müdürü Mus-
tafa Güven'in, kızının nişan-
lısıyla sorunlan yüzünden in-
tihar ettığine ilişkin açıkla-
masının ıftira olduğunu söy-
ledi Diyarbakır Dicle'de
öğretmen olarak askerlik gö-
revini yapan Emel Bilici'nin
nişanlısı Salim Aktaş da dün
Nazım Bilici'yi arayarak ni-
şanlısıyla kesinlikle bir prob-
lemi olmadığını ve çok iyi
anlaştıklannı kaydederek so-
rumlulann cezalandınlması-
nı istedi.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
H Baştarafı 1. Sayfada
Sanırım "amip" buna en uygun canlılardan biri...
Erbakan'ın neyi nasıl çarpıttığını anlamak için
Hoca'dan anlayan birinin rehberliği gerekiyor.
"Düşûk çaplaryasası" gereği, Erbakan'ın bu po-
litikası doğal olarak Çiller'in mantığıyla bire bir ör-
tüşüyor.
MGK kararlannın altına imza atan Hoca, ardın-
dan tutturdu:
"Ödün vermemi isteyemezsiniz..."
Hoca eğer, sekiz yıllık eğitimden tutun da laikNk
karşıtı hareketlerın önlenmesi için atılacak adımla-
ra, "ödün" gözüyle bakıyorsa bunun hangi anlam-
lar taşıdığını alt alta koyalım:
- Ben, eğitimdeki dinselleşmeyi, siyasetin din-
selleşmesi için kullanıyorum.
- Ben, laıklik karşıtı hareketlerin arkasındayım.
- Ben, yürürlükteki yasalann uygulanmasını iste-
miyorum.
Bir Başbakan Köşk'te. "Paşam, ne güzel buyur-
dunuz, ruhumu doyurdunuz" diyor. Partinin millet-
vekillerinı karşısına alıp "hodri meydan" çekiyor...
Erbakan bu ekseni etrafında dönüşleri sürdürür-
ken "uydulan" da boş durmuyor... Uydular, "Öyle
desek de böyle desek de her şey bize uydu" de-
yip tabana selam veriyor, "Bizım ilkeler sizinkilere
ne güzel uydu" deyip ortağa selam veriyor...
Hoca, tabanına söylemek ıstediklerıni Oğuzhan
Asiltürk le Salih Kapusuz a söyletiyor. Sözümo-
na çok düriistmüş gibi hareket edıyorlar ama... Etik-
çı mi tetikçi mi olduklan belli değil...
RP'nin yerel yönetimler bayramında konuşan
Konya Beledıye Başkanı Halil Ürün'ün şu sözünün
altını çizmek gerekir:
"Genel başkanımız neyin altına imza atarsa biz
deatanz..."
Bunun Türkçesi şudur:
"Sayın genel başkanım, biz amacımızı biliyoruz,
nereye varmak ıstediğimizi biliyoruz. Ne yaparsa-
nızyapın arkanızdayız..."
Ürün'ün sözlerinin doğal olarak demokrasiyle
hıçbir ilgisi yok. Bunun adı olsa olsa parti içi "ku-
lokrasi" olur...
Rejim sağlıklı gitmiş, sağlıksız gitmış takkesinde
olmayan bir parti... Hatta tam tersine, "Kriz çıkar-
sa lehimize olur. Krizde mağduru oynar, kehzleri av-
lanz" düşüncesinde bir parti...
Nalbant mı akıl mı?
Yazının başında RP'yi amipe benzetmiştik...
Bu canlıyı biraz tanıtalım.
Tatlı su ve göllerin dibinde çürümüş bitkilerin ara-
sında yaşamayı seviyorlar. En belirgin özellikleri
"yalancıayak" denilen ve hareket etmelerini sağla-
Amıplerin bu hareketı, hayvanların yer değiştir-
me hareketinin en ilkel biçimi olarak kabul ediliyor.
Çevre koşullannı elverişsiz bulduklarında etrafların-
da hemen bir kist oluşturuyorlar. Çevre koşulları el-
verişlı hale geldiğinde, kisti yırtıp yeniden ortaya çı-
kıyorlar...
işte böyle bir partiyle karşı karşıyayız. Bu türsap-
tamalardan sonra hemen şu soru geliyor:
- Peki ne yapmalıyız?
Yazıyı bir fıkra ile noktalayalım...
Ülkenin birinde atlar nalbanttan çok çekiyoı muş.
Nal çakarken ayakları kanıyormuş. Tann'ya gidip
yalvarmışlar:
- Tannm, bizi bu nalbanttan kurtar. Canını a/...
Tanrı, dileği kabul etmiş. Nalbant sizlere ömür...
Işe bu kez nalbantın oğlu koyulmuş. O daha ace-
mi olduğu için... Durum daha berbat. Atlarda gidiş
rahvan, ayaklar kan revan...
Yine Tanrı'ya:
- Oğlunun da canını al...
Odatamam...
Ama ertesi gün nalbantlığa, işi hiç ama hiç bil-
meyen biri başlamış... Ayaklar felaket...
Atlar yine toplanmışlar. Ne yapsak ne etsek?
Sonunda şu kararı almışlar:
- Artık Tann'ya gidip onun canını al, bunun ca-
nını al demeyelim. Bize akıl versin... Sadece bunu
isteyelim...
Egeli işadamları 8
yıllık eğitimden yana
HER ÇARŞAMBA.
BUTUN BİR HAFTA.
İZMİR / tSTAJNBUL
(Cumhuriyet) - 8 yıllık ke-
sintisiz temel egitimin uy-
gulanması konusunda çe-
şitii kesimleristemlerini di-
le getiriyor. Ege Bölgesı
Sanayi Odası Yönetim Ku-
rulu Başkanı Atıl Akkan,
MGK'nin 8 yıl kesintisiz
temel eğitim konusunda ıs-
rarlı olduğunu belirtti. Ak-
kan. hükümetin 8 yıllık ke-
sintisiz temel eğitim siste-
mıni uygulaması gerektiği-
ni söyledi.
tstanbul Kadın Kuruluş-
lan Birliğı'nden yapılan
açıklamada. kesintisiz te-
mel eğitim konusunda ya-
ratıimaya çalışılan kavram
karmaşasının ülke açısın-
dan yarardan çok zarar ge-
tıreceği belirtildi.
Ege Bölgesi Sanayi Oda-
sı Yönetim Kurulu Başka-
nı Akkan. yaptığı açıkla-
mada, "Hükümet bunu uy-
gulamazsa sivil toplum
örgütleri "Niye uygulamı-
yorsun' diye sorar. Bunu so-
ran shil toplum örgütleri-
nin başmda biz geliriz" de-
di.
8 yıllık egitimin yaşama
geçirilmemesı durumunda
bunun genış kitlelenn katı-
lacağı toplu bir tepkiye dö-
nüşebıleceğini de belirten
Akkan, uygulamanın, bu
aşamada getirdıği sıkıntı-
larla beraber kaçınılmaz
olacağını bıldirdi.
Çağdaş Yaşamı Destek-
leme Derneği Izmir Şube
Başkanı Asuman Boyacıgil-
ler. Istanbul. Ankara. İzmir
ve diğer illerde 8 yıllık zo-
runlu eğitimle ilgili bugün
aynı anda çeşitii etkinlikler
yapılacağını anımsattı. Bo-
yacıgiller, 8 yıllık kesintisiz
eğitimi isteyenlenn imza-
layacaklan metinlerin
Cumhurbaşkanı, Meclis
Başkanı, Başbakan. Başba-
kan Yardımcısı. Milli Eği-
tim ile Savunma bakanlan-
na da fakslanacağmı bildir-
di.
Istanbul Kadın Kuruluş-
lan Birliği adına dün bir ya-
zılı açıklama yapan Necla
Arat 8 yıllık zorunlu ve ke-
sintisiz temel eğitim konu-
sunda yaratılmaya çalışılan
kavram karmaşasının ülke
açısından yarardan çok za-
rar getireceği ve yeni bir
bölünme yöntemi olarak
kullanılacağını belirtti.
Arat. olayın, bir eğitim
sorunu olmaktan çıkarılıp
siyasallaşmış dinin aracı
kılınmasını. siyaset aracılı-
ğı ıle din bezirgânlığı ya-
pılmasını şiddetle kınadık-
lannı söyledi.
Istanbul Kadın Kuruluş-
lan Birliği "nin ortak açıkJa-
masında, "Dinveinançeği-
tüninin temel eğitim içine,
giderek okul öncesine en-
tegre edilme girişimini çir-
kin, yaıüış ve tehlikeli bir
manevra olarak değerlen-
diriv or; Arapça ve Kuranı-
kerim derslerinin bütün
okullanmızda yaygınlaştı-
nlması planınuı, RABI-
TA'nın uluslararası strateji-
leri içinde bulunduğunu ki-
mi gafil parti liderierine
anınısaOyoruz.
Bizler bu ülkenin kadın-
lan, anneleri, yan nüfusu
oluşruran yurttaşlan ola-
rak çocuklarunızın ve ülke-
mizin geleceğini anti-de-
mokratik, dayarmacı ve '
çağdışı bir eğitim anlayışına
teslim etmemeye karariıyız.
Tüm sağduyulu yurttaşlar
gibi çağdaş insandan, öz-
gürlüklerden ve demokra-
siden ödün vermeyecek zo-
runlu, kesintisiz temel egiti-
min ülkenin bütün çocukla-
nnı ve bölgelerini kapsaya-
cak biçimde ivedi olarak uy-
gulamaya sokutmasını talep
edivoruz" denıldi.