Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
27 MART 1997 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
Doğu Holding'e
W satacak
• DİYARBAKIR
(Cumhuriyet) - Osmanlı
padişahı Kanuni Sultan
Süleyman'ın 1535-1543
yıllan arasında
Diyarbakır'dan develerin
sırtında 'damacanalarla'
Istanbul'a kadar taşıdığı
öne sürülen Karacadağ"ın
ünlii ve şifalı Hamravat
Suyu, 450 yıl sonra Doğu
Holding tarafından
şişelenerek bütün dünyaya
dağıtılacak. İTO'nun sahibi
olduğu Doğu Holding ve
Diyarbakır Su ve
Kanalizasyon Işleri Genel
Müdürlüğü'nün ortakJaşa
gerçeldeştireceği Hamravat
Suyu şişeleme projesi,
yaklaşık 1 trilyon 600
milyar liraya mal olacak.
POAŞ'ın lojmanları
• A.NKARA (ANKA) -
Kamuya ait lojmanlann
satışına Petrol Ofısi de
katıldı. Petrol Ofisi'nm
Ankara'nın lüks
semtlerinden Çankaya Or-
An Sitesı'ndeki 25 lojmanı
satışa çıkanldı. Aynı sitede
yer alan ve lojman olarak
kullanılan daireler için 4
milyar lıra ile 7 milyar lira
arasında değer bıçildi. Buna
göre 25 lojmanın tümü için
153 milyar 500 milyon lira
tahmini bedel öngörüldü.
Yap-işlerte iptal
davasma devam
• ANKARA (AA) - Yap-
işlet-devret modeliyle
gerçekleştırilecek projelere
alınan köprü krediler için
finansör kuruluşlara Hazine
garantisi verilebilmesini
öngören \ e bu tûr projeleri
gerçekleştirecek sermaye
şirketlerine önemli
avantajlar sağlayan 4180
sayılı yasanın iptali
istemiyle açılan dava
sürüvor. Yüksek mahkeme,
"Bazı hızmetlenn yap-ışlet-
devret modeli çerçevesinde
yaptınlması hakkındaki
3996 sayılı yasada
değişiklık yapan 4180 sayılı
yasanın iptali ve
yürütmenın durdurulması
istemiyle DSP Milletvekili
Mümtaz Soysal ve 112
milletvekili tarafından
açılan davayı görüşmeye
-devamettı. -<'•
Rekabette
halya'yı geçtik
• CENEVRE (AA) -
Küresel düzeyde rekabette
geçen sene. ABD birinci
sıradaki yerini korurken 46
ülke arasında Türkiye.
sanayileşmış yedi Batılı
ülkenin oluşturduğu G-7
ûyesi Italya'nın hemen
önünde yer alarak 34. oldu.
Merkezi Isvıçre'nin Lozan
kentinde olan Kalkınma
Yönetimi için Uluslararası
Enstitüsü tarafından
geleneksel olarak her yıl
yayımrarıan 600 safyalık
"Dünya Rekabet Yıllığı"
isimli araştırmanın ön
sonuçlan açıklandı.
Dünyada rekabet
sıralamasında Singapur,
ABD'nin ardından ikinci
konumunu korurken
üçüncü sırada Hong Kong
yer aldı.
OECD'de
özelleştirme
rekoru
• İSTANBUL (AA) -
Ekonomik lşbirligi ve
Kalkınma Teşkilatı (OECD)
üyesı ülkelenn geçen yılki
özelleştirmelerden elde
edilen gelir, 68.5 miyar
dolarla rekor kırdı.
OECD'nin. mali piyasa
trendlerinin
değerlendirildigi "Financial
Market Trends" araştırma
sonuçlanna göre OECD
ülkelerinde özelleştirme
gelıri, bir öncekj yılla
karşılaştınldığmda 1994'te
vüzde 13.99azalırken
1995'teyüzde 23.69.
1996'da 'yüzde 31.22 arttı.
Tarım ürünlepine
ihracat iadesi
• ANKARA (AA) -
Türkiye, GATT Tanm
Anlaşması çerçevesinde,
tanmsal ürünlerin
ıhracatında uygulanacak
ihracat ıadesine ilişkin
uygulama esaslannı
belirledi. Yayımlanan tebliğ
ile tanmsal ürünlerin
ihracatına verilen ihracat
iadesi yardımlannın AT
Ortak Yatınm Politikası'na
uyumunu kolaylaştırmak
üzere. yurtiçı fiyat. dünya
fiyatı, üretım-tûketim
dengesi ve ithalatta
uygulanan koruma oranlan
dikkate alınarak ve
dönemsel olarak
uygulanması ile ilgili
esaslar belirlendi.
Uzun süre sonra toplanan Ekonomik ve Sosyal Konsey, hükümeti eleştiri yağmuruna tuttu
'Sııni gündem yaratılıyor'ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Başbakan Necmettin Er-
bakan başkanlığında uzun bir ara-
dan sonra toplanan Ekonomik ve
Sosyal Konsey'de (ESK), sendi-
ka ve meslek örgütü temsilcileri,
hükümeti eleştiri yağmuruna tut-
tu. Erbakan'ın Milli Güvenlik Ku-
nılu (MGK) kararlannın ardın-
dan rejim karşıtı konuşmalan ve
uygulamalan nedeniyle gerginlik
yarattığını belirten temsilcilerin,
hükümetin suni gündem yaratma-
ması ve 8 yıllık zorunlu eğitimin
uygulanması gerektiği görüşünü
dile getirdikleri öğrenildi. Kon-
sey üyelerinin, hükümetin döviz-
le emeklilik, bedelsiz ithalat po-
lıtikası ve konseyin devlet ağırlık-
lı oluşturulmasını da eleştirdikle-
ri belirtildi.
ESK'nin önceki gün yapılan
toplantısında. konseyin sendika
ve meslek örgütlerini temsil eden
kanadı, hükümete sert eleştıriler
yönelttiler. Erbakan'ın toplantı-
da suni gündemler nedeniyle iyı
gelişmeler sağlanamadığını ve
ekonomik konsey toplantısının
geciktigini belirterek, ekonomi-
nin iyiye gittiğini savunduğu öğ-
renildi.
Erbakan ve Başbakan Yardım-
cısı Tansu Çiiler'den sonra söz
alan sendika ve meslek örgütü
temsilcilerinin, hükümetin suni
gündem yaratmaması ve 8 yıllık
zorunlu eğitimin gerektiği görü-
ŞÜDÜ dıle getirdikJeri belirtildi.
Toplantıda. Türkiye Esnaf ve
Sanatkârlar Konfederasyonu
(TESK) Başkanı Derviş Gün-
day'ın, hükümet ortaklannın ik-
tıdar olmadan önceki vaatlerini
anımsatarak sözlerinde durma-
dıklannı belirten sert bir konuş-
mayaptığı öğrenildi. Türk-lş Ge-
nel Başkanı Bayram Meral'in,
• ESK'nin önceki gün
yapılan toplantısında,
konseyin sendika ve
meslek örgütlerini temsil
eden kanadı, hükümete
sert eleştiriler yönelttiler.
özelleştirme uygulamalannın ran-
tiyeye yönelik yapıldığını ve istih-
dâmı daralttığını belirttiği; Türki-
ye Işveren Sendikalan Konfede-
rasyonu (TlSK) Genel Başkanı
Refîk Baydur. yatınm ve istihda-
mın desteklenmesinı, vergi indi-
rimi sağlanmasını ısterken, özel-
leştirmede özel imtiyazlarla te-
keller yaratıldığına dilckat çekti-
ği öğrenildi.
'Gerginlik yarahlıyor'
Toplantıda konuşan Bankalar
Bırliği Yönetım Kurulu Başkanı
Ünal Korukçu ile Türkiye thra-
catçılar Meclisi (TİM) Başkanı
Okan Oğuz ve TOBB Başkanı
Fuat Miras"ın, hükümetin, erken
seçim mesajı veren uygulamala-
nru efeştirdikleri öğrenildi. Memur
ve emekli aylıklanna yapılan ek
zammın. destekleme alım fiyatla-
nndaki artışlann bütçe üzennde-
ki yükünü \e enflasyonu arttıncı
etki yaratacağını dile getiren iş
çevrelerinin, uluslararası piyasa-
lardaki güven kaybma ve dış kre-
di bulmakta zorlanıldığına dikkat
çektikleri bildirildi.
İş çevrelerinin, Erbakan'ın, 8
yıllık eğitim, MGK kararlannın
uygulanması konusundaki anı çı-
kışlan ve rejim karşıtı mesajlan-
nın yarattığı gerginlikten etkilen-
diklerini vurguladıkJan, siyasi or-
tamda görülen istikrarsızlığın re-
jim değişikJiği beklentisi yarattı-
ğını, geleceğin görülemeyecek bir
boyuta getirildiğini söyledikleri
kaydedildi. Görüşmeler sırasında
uluslararası piyasalann özellikle
siyasi istikrarsızlık ve rejimin de-
ğişeceği yönündeki beklentiler
nedeniyle Türkiye'yle çalışmayı
dondurduklanna dikkat çekildiği
öğrenildi.
TOBB Başkanı Miras'ın, Gü-
neydoğu ve Doğu Anadolu bölge-
lerine verilecek yatınm teşvikle-
rinin il ve ilçeler düzeyinde kont-
rol edilmesini gündeme getirdiği
de belirtildi.
Sendika ve meslek örgütü tem-
silcilerinin, toplantıda, enflasyo-
nun aşağı çekilmesi, yeni istih-
dam alanlan yaratılması, yatınm-
cı fırmalann destekJenmesi. kayıt
dışı ekonominin kayıt altına alın-
masına ilişkin önerilerde bulun-
duklan belirtildi.
Üye sayılannın 2'ye çıkanl-
ması üzerine konseye katılmama
karanndan vazgeçen Türk-lş Ge-
nel Başkanı Meral, dün Türk Me-
tal Sendikası'nın eğitim semine-
rinin açılışında yaptığı konuşma-
da. " Ekonomik ve Sosyal Kon-
sey toplantısı yararlı oldu. Ülke-
nin sorunlarını nasıl daha aza
indiririz, demokratik parlamen-
ter sisteme nasıl sahip çıkarız.
orada onları konuştuk. Hükü-
mctten ve siyasi partilerden bu-
nu istiyoruz" dedı.
Hak-Iş Genel Başkaru Salim
Uslu da, Tokat Milletvekili Ahmet
Fevzi İneeözbaşkanlığındakı RP
milletvekillerini kabulünde, "Eko-
njnıik ve Sosyal Konsey, yaşa-
nan gerginlikîeri gidermek için
Türk siyasetine örnek teşkil et-
melidir. Sonınlarının çözüm ye-
rinin partamento olduğunu be-
lirtiyoruz" diye konuştu. Uslu,
Türkiye'nin en önemli temel so-
runlannın üretim, istihdam ve ih-
racat olduğu konusunda görüş bir-
liğine vanldığını söyledi.
Toplantıyaalınmayan Türkiye
Kamu-Sen Genel Başkanı Resul
Akay, dün düzenlediği basın top-
lantısında, REFAHYOL hüküme-
tinin kamu calışanlannı "köle ve
kapıkulu" olarak görme anlayı-
şının sürdüğünü belirterek. "Eko-
nomik ve Sosyal KonseyMn ala-
cağı kararlar tartışılır kararlar
olacaktır" dedi.
Türkiye Işçi Emeklileri Cemi-
yeti Genel Başkanı Ethem Ezgü.
Başbakan Erbakan ve Başbakan
Yardımcı Çiller'e bir mektup gön-
dererek, konsey üyeliğinden
çıkanlmalanna tepki gösterdi.
Bisküvi fabrikalannın üretim için ithal ettikleri süttozu kaçak sütte kullanılıyor
Kaçak sütte 'bisküvici' gölgesi
• Bisküvi firmalannın ihracat teşviklerinden yararlanarak üretimde
kullanmak üzere yurtdışından gümrüksüz olarak ithal ettiği
süttozunun, kaçak süt üreticilerine el altından satıldığı iddia ediliyor.
NURTEN YALÇIN
Piyasadaki kaçak sütün
yaygınlaşmasından Refah "a y3kınlX1,,
bisküvi fabrikalan sorumlu tutuluyor.
Bisküvi firmalannın ihracat
teşviklerinden yararlanarak üretimde
kullanmak üzere yurtdışından
gümrüksüz olarak ithal ettiği süttozunun,
kaçak süt üreticilerine el altından
satıldığı iddia ediliyor. Son dönemde
kaçak sütlerin yaygmlaştığını belirten
yerli süttozu üretıcileri, bisküvi
fabrikalannı rekabeti baltalamakla,
hükümeti de kontrol işlevini yerine
getirmemekle suçluyorlar.
Sadece tstanbul'a başta Adapazan,
Trakya ve Çatalca'dan olmak üzere
güode 450 ton kapj sürü, 250 ton da
tanker sütü geldiğini kaydeden süt ve
süttozu üretıcileri, geçen yıllara göre
kayıt dışı süt miktannda artış
yaşandığını, bunun sebebinin de
piyasaya el altından giren süttozu
olduğunu vurguluyorlar.
Yerli süttozunun kilosunun ortaiama
olarak 500 bin lira olduğunu vurgulayan
üreticiler, piyasada 300 bin liradan
yoğurtçu ve sütçülere satılan süttozunun
kaynağmın ihracat yapmak üzere sıfır
gümrüJde getirilen süttozu olduğunu
belirtiyorlar.
Süt ve süttozu üreticileri "Zaranna
süttozu satılmadığına göre, bunlar
bisküvi firmalarının getirdiği ürünler.
Devletin yurtdışından getirilen
miktarların ne kadannın üretim ve
ihracat amaçlı kullanıldığını tespit
ettnesi gerekiyor" diyorlar.
Açık süt için satılıyor
Yerli süttozu üreticilerinden Mamsan
Gıda Sanayi AŞ Koordinatörü Metin
Karabacak, büyük bisküvi firmalannın
yıllardır getirdikleri süttozunun bir
kısmını açık süt üreticilerine sattıklannı,
ancak son yı1larda bu olayın daha ciddi
boyutlara ulaştığmı ifade etti. Üretici
firma olarak bu haksız rekabet
ortamından olumsuz etkilendiklerini
vurgulayan Karabacak "Yurtdışından
gelen süttozu, Tarım Bakanlığı
tarafından denctleniyor. Ancak
sonrasında bu süttozunun bangi
amaçla kullanıldığı denctlenmiyor"
dedi.
Büyük yatınmlar yapılarak kaliteli
süttozu üretimi yapmak için çaba
harcandığını belirten Pınar Süt AŞ
Sanayi Ürünleri Satış Yöneticisi Melih
Özkal, ihracat teşviklerinden
yararlanarak getirilen süttozunun
piyasada farklı amaçlı kullanılmasının
rekabet kurallanna aykın olduğunu
savundu Bu tarzda satılan süttozunu,
Sağra, Marsa, Unılevergibi büyük
fırmalann değil küçük işletmelelerin
talep ettiğini ve bu durumun 1996
yılında en yüksek seviyeye ulaştığını
belirtti.
Memur emeklilerine işçi emeklilerinden çok zam verilmesi kayıplan arttırdı
Emeklilerin uçıırumu büyüyor
BANU SALıVfAN
ANKARA - REFAHYOL hükümeti, 4
kişilik birailenin gıda harcaması tutannm
bile altında aylık alan işçi emekJilerine, me-
mur emeklilerinden de düşük ek zam ve-
rerek, bu kesimin gelirleri arasındaki uçu-
rumun genışlemesine yol açacak. 1991
yıJından beri yılhk enilasyon oranJannm
altında arttınlarak reel alım gücü düşürü-
len işçi emeklilerinin aylıklanna, REFAH-
YOL hükümeti de, yüzde 10-20 arasında
ek zam verileceğıni açıkJadı. Emekli-Sen
Genel Başkanı Ibrahim Şahin, hüküme-
tin emeklileri karşı karşıya getırmeye ça-
lıştığmı belirterek, en düşük emekli aylı-
ğınm asgari geçim standardı olan 62 milyon li-
raya yükseltilmesini istedi.
EmekJi aylıklan arasındaki farklılığın gıde-
rilmesi için fntibak Yasası nın hazırlanması ko-
nusunda henüz bir ilerleme sağlanamazken.
REFAHYOL hükümetinin "ayrımcı ficretpo-
litikası", maaşlar ve aylıklar arasındaki farkın
artmasına neden oluyor. Türk-lş Araştırma Bü-
rosu'ndan Enis Bağdadioğlu'nun yaptığı ça-
lışma, Emekli Sandığı, SSK ve Bağ-Kur'dan alı-
nan emekli aylıkJan arasındaki üçurumu orta-
yakoydu. Devlet Planlama Teşkilatı 'nın değer-
lendirmesi göz önünde bulundurularak yapılan
araştırmaya göre, 1996 yılında 3. derecenın 1.
kademesindeki bir memur emeklisi ortaiama 17
milyon 806 bin lira aylık ahrken; 6 bin 500
gösterge üzerinden bir işçi emeklisi 13 milyon
561 bin lira aylık alabildi. Araştırmada, 6. ba-
Emekli aylıklarındaki gelişmeler TL£
,
Yıllar
1991
1992
1993
1994
1995
1996
Emekli Sandığı
1.027.272
1.776.000
2.9O0.250
4.652.250
8.062.750
17.806.000
SSK
788.812
1.326.887
2.104.834
3.387.804
6.251.300
13.561.000
BAĞ-KUR
222.888
550.771
884.276
1.431.383
2.731.116
7.786.618
Ortalama emekH aylıklannda, memur emek/tsı ıçın 3/1, ışçı emeklisi ıçm
6500 gösterge ve Bağ-Kur emeklısi ign 6 basamak esas aiınmıştır.
samaktan bir Bağ-Kur emeklisine de, 1996 yı-
hnda 7 milyon 786 bin lira aylık ödendiği be-
lirtildi. Buna göre, 1991-1996 yıllan arasında
işçi emeklilerinin aylıkJan. 1995 yılı dışında me-
mur emekli aylıkJanndan daha az oranda arttı-
nldı. Hükümetlerinücretpolitikalan nedeniy-
le işçi emeklisi ile memur emeklisınin aylıkla-
n arasındaki fark 1991 -1996 döneminde daha
da yükseldi. 6 bin 500 göstergedeki bir işçi
emeklisinin aylığı, 1993"te yıllık enflasyon yüz-
de 71 oranında gerçekleşmesine karşın yüzde
58 oranında arttınhrken, 1994'de de yüzde
125'e çıkan yıllık enflasyona karşılık yalnızca
yüzde 60 zam gördü. tşçi emekli aylıkJanna, yıl-
lık enflasyonun yüzde 78 düzeyinde gerçek-
leştiği 1995 yılında yüzde 84, yıllık enflasyo-
nun yüzde 79 düzeyinde olduğu 1996 yılında
da yüzde 116 oranında artış verilmesine kar-
şın, geçmiş kayıplar giderilemedi. Türk-
Iş'inaraştırmasındada, 1991 yılında 100
puan olarak alınan işçi emeklisi aylığmın,
1996 >ılında enflasyonun üzerinde artış ve-
rilmesine rağmen ancak 83 puana yükse-
lebildiği belirtildi. Memur emeklisi ay-
lıklan da. 1991 yılında 100 puan olarak
ahndığında, 1996 yılında 84'e gerilerken;
ayru yıl yine 100 olarak kabul edilen Bağ-
Kur emeklilerinin aylıklan da 1996 yılın-
da 169'a yükseldi.
Hükümet, bu yıhn başında göstergele-
rini arttırarak >"üzde 30'luk artış verdiği iş-
çi emeklilerinin aylıklannı. memur emek-
lilerine verdiği yüzde 18-36 arasındaki ek
zammın altında yükseltecek. En düşük iş-
çi emeklisi aylığı, ocak ayında verilen yüzde
30'luk artışla 15 milyon liradan ancak 19 mil-
yon liraya çıkarken; en yüksek emekli aylığı da
27 milyon liradan 32 milyon liraya ulaştı. Hü-
kümetin, yüzde 10 ile yüzde 20 arasında ek ar-
tış vereceğini açıklaması, emekliier arasında
"az alana daha az, çok alana daha çok zam
verileceği" kaygılanna neden oldu.
DSP Grup Başkanvekili Hüsamettin Özkan
da. işçi emeklilerine yapılacak, hükümetin iş-
çi emeklilerinden alt kademedekilerin aylıkJa-
nna yüzde 8.6, üst kademedekilerin aylıklan-
na da yüzde 13.2 oranında artış öngördüğünü
belirterek, SSK ve Bağ-Kur emeklilerine venl-
mesi düşünülen ortaiama yüzde 10'luk zammın
bu yıhn ilk 2 ayında gerçekleşen yüzde 12'lik
enflasyon oranının bile altında kaldığına dik-
kat çeİcti.
Cazi Ercel
'Merkez
Bankası'nın
bağımsızlığı
önemli'
Ekonomi Servisi - Mer-
kez Bankası Başkanı Gazi
Erçel, Hazine ile aralannda
birsorun olmadığmı söyledi.
Hazine'nin limit kullanması-
nın bir cari hesaba benzedi-
ğini ifade eden Erçel, bu he-
saba Hazine'den geri ödeme-
lerin de dahil olduğunu anım-
sattı. Erçel, uluslararası de-
recelendirme kuruluşlannm
Merkez Bankası "nın bağım-
sızlığına dikkat ettiğini vur-
guladı.
Türkiye'nin mevcut mali
açıkları giderebilmesi için
her şeyden önce kredibilite-
sı yüksek. orta vadeli birprog-
ram hazırlaması gerektiğını
belirten Erçel, kredi olanak-
lannm genişletilebilmesi için
yapılması gerekenleri şu şe-
İcilde sıraladı:
"Vergi tabanının geniş-
lerilmesi, KİT'lerdeki katı
bütçe kısıtlamalannın uy-
gulanmasının sağlanması,
özelleştirmenin hızlandırıl-
ması, büyük açıkları olan
sosyal güvenlik ve emekli-
lik sisteminde köklü re-
formları getirilmesi."
Vergi gelirlerinin GS-
MH'ye oranla yüzde 3-4 art-
tınlması gerektigini söyle-
yen Erçel, haziran ayında 12
aylık enflasyonun yüzde 70
olarak gerçekleşmesinm tah-
min edildiğini söyledi.
İSO Başkanı Hüsamettin
Kavi de, gelirden alınan yüz-
de 39.8'lik verginin yüzde
26.5'ıni ödeyen çalışanlar
üzerindeki çağdışı vergi yü-
künün azaltılmasını isteye-
rek "Ekonomik istikrar be-
defi için ilk yapılacak iş,
vergi reformudur" dedi.
Işadamı Sakıp Sabancı da
bankacılıktakı denetimin Ha-
zine'den alınarak Merkez
Bankası'na verilmesi gerek-
tigini kaydetti.
ÎŞÇİNİN EVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Üçkâğıt
Biz yaşamımızın her alanında açılan üçkâğıtlara
alıştığımızı sanıyorduk. Hele de Çiller-Erbakan ikili-
si ile bu konularda yarışılamıyacağını biliyorduk. Yi-
ne de her gün bir yeni olayda açılan daha büyük ye-
ni bir üçkâğıda şaşırmaktan kendimizi alamryoruz. 'Bu
kadanna da pes" sözcüklerinin bir anlamı kalmadı.
Kararlar alınırken ağzınızı açmayacaksınız, kertıen
de olsa imzanızı atacaksınız, Bakanlar Kurulu'ndan
tartışmadan geçirip onayiayacaksınız, "Uyum içinde-
yiz, görüş birliği halindeyiz" deyip duracaksınız, son-
ra da "Inanan taviz vermek mecburiyetinde değil, bi-
lakis özürdilensin" diye, ipleri germek üzere yeniden
üçkâğıt açacaksınız.
Erbakan ve Refah kadrolarının cumhuriyetle, re-
jimle çatışma halinde olduklan bilinmeyenlerdegil. Ama
iktidar uğruna yapamayacaklan, giremeyecekleri kı-
lık da olmadığı ortada. MGK kararlanna karşı çıkılma-
yıp irnza atılması, Bakanlar Kurulu'ndan tartışmasız
geçirilmesi, sonra da uygulanmasında kırk dereden
su getirilmesi, iktidar ve çıkarlar uğruna bilinen tipik
bir üçkâğıt açma.
DYP destekli bu stratejiden beklenen, zaman ka-
zanılması, iktidar nimetlerinden sonuna kadar yarar-
lanılırken karartann becerilebildiği kadan ile uygula-
masının uyutulması, rafa kaldınlması, en azından yu-
muşatılması idi.
Şaşırtıcı olanı, bunun üstüne geliştirilen, Erba-
kan'dan partı tabanına kadar uzanan, Refah kadro-
larınca muhalefette iken bile yapmadıklan kadar sal-
dırgan, tahrikçi bir startejinin uygulamaya sokulmuş
olması. Işin mantığına bakıhrsa iktidardaki ve karar-
lann sorumlusu ve sahibi Refah, bu kararlara karşı mu-
halefette yapması söz konusu olmayan bir sert sa-
vaşı açmış, bir garip çelişkiye düşmüş gibi gözükü-
yor.
Biz bu iki oyunun bir paketin bütünü olduğunu,
Refah kadrolannın MGK kararlannın ardından ilk tah-
rikçi çıkışlan ile birtikte vurgulamaya çalıştık. Neden-
se medya ikı olayı ayırma eğiliminde oldu; iktidar uğ-
runa MGK kararlannı kabul eden yönetim ile taban-
dan gelen tepkilerin çatışması olarak görmeyi yeğle-
di. Refah Partisi içindeki katı disiplin bilinirken ilk sal-
dırgan çıkışlar kişilere bağlandı. Birinci ağızlardan
olanlar da iki taraflı sıkışmadan sıynlmaya çalışma-
nın taktiği olarak görüldü.
Tahrikler arka arkaya, dozu artarak devam edince,
ancak yeni bir üçkâğıt açıldığı algılanmaya başlandı
ve nasıl bir stratejinin ürünü olduğu yorumlanmaya
çalışıldı.
Erbakan ve Refah kadrolan iktidardan gitmeden ve
de rejimle çatışan örgütlenmelerınden, ideolojilerin-
den ödün vermeden, yola devam etmenın ikili üçkâ-
ğıdını açmış bulunuyorlardı. Hem iktidar partisi hem
de en sert radikal muhalefeti, parti eylemlerinı birlik-
te uygulayarak rejim konusunda cumhuriyet tarihin-
de yaşanmamış hızda bir kutuplaşmayı gündeme
getirmiş oldular.
Ellerindeki en büyük silah da parlamentodaki siya-
si partilerin, Meclis'in bu iktidan düşürecek bir for-
mülde buluşamamalan.
İkinci büyük koz toplumda büyük bir değişim ya-
şanmasına, tepki oluşmasına karşın, parlamento dı-
şı muhalefeti oluşturan başta sendikalar, bütün de^
mokratik örgütlenmelerin, parlamentoyu demokrasi
çizgısinde hizaya sokacak dinamikte, niyette olma-
maları. Doğru gibi görünen, ancak çok etkisiz çıkış-
lan ile demokratik işlev sınavında sınıfta kalmalan.
Üçüncü büyük koz ise ordunun cumhuriyet ilkele-
rinde dayatmacı, kararlı çıkışına karşın çözümü dar-
bede değil, demokratik çözümde araması. Bu nok-
tada Erbakan ve Refah, kendilerinden çok rejimle
kumar oynamaktalar. İpleri gererek, askerleri köşe-
ye sıkıştırarak, müdahaleye zorluyorlar. Kutuplaşma,
gerginlik büyütüldükçe, sonunda çözümler parla-
mento içinden üretilse de demokratik olma şansı
azalıyor. Şeriat ve radikal Islamın her koşulda ka-
zançlı çıkacağı hesaplanıyor.
Şimdı 8 yıllık zorunlu eğitim gibi çok önemli, ama
aslında en kolay uygulanabilır olması gereken karar-
da gelinen noktaya şöyle bir bakın. 8 yıllık zorunlu eği-
tim bir bütün içinde Meclis'ten geçirilebilse bile bu-
nun asker dayatması ile ve resmi ideolojinin, insan
gelişimine aykın uygulaması gibi damgalanması söz
konusu.
Refah öyle güzel oynadı ve aydınlar sivil toplum ör-
gütlenmeleri ile birlikte öylesine çuvaJladılar ki asıl akjl,
kişilik gelişmesine aykın şeriatçı militan beyin yara-
tan eğitim özgürleşme, seçenek gibi yutturuldu.
Eğitim sistemimizin tümü ile ucuz siyaset ve çağ-
daş reformlardan geçirilmemesi, akıl almaz yetersiz-
likler nedenı ile ezberci, yönlendinmesiz, savunulamaz
oluşu elbette çok büyük birsorun. 8 yıl ile birlikte, öğ-
renciyi geliştirecek, yönlendirecek değişikliklerin zo-
runluluğu tartışılmaz. Ama öğrencinın 8 yıllık zorun-
lu eğitim içinde din bilgisi, Kuran ezberletme ile çe-
şitlendirildiği, yönlendirildiği, özgürleştirıldiği hele de
dünya standartlarına çıkarıldığı savı çok tehlikeli bir
aldatmacadır.
Dünya örneklerinde yönlendirrne, çeşitlendirme,
seçenek yaratma, öğrencinin bilgi ve becerilerini ge-
liştirme, özgür düşünme, yaratma yeteneklerini ge-
liştirme, ezberciîikten uzaklaştırma yönlennde arayış-
lardır. Din ve inanç eğitimi tamamen zorunlu eğitim
kapsamı dışında, seçmeli dersler içinde ancak yer alır.
imam yetiştirmek üzere, meslek okulu niteliğinde
açılmış imam-hatip okullannı bu çerçevede dayatma-
ya kalkışmak çirkin bir oyun ve yalandır.
Bütün kavga kimlik ve kişilik kazanmamış genci,
dogmatik, çağdışı idoloji kurbanı yapamamak, mili-
tan yaratamamak kaygısındandır.
Bu noktada özgürlüğü, çağdaş insanı savunan ka-
faların, hele de ilgili örgütlenmelerin, kimileri kötü,
ezberci bir eğitime karşı çıkmak, kimileri MGK karar-
lannın sahibi ve bekçisi rolüne düşmemek, kimileri red-
dettiklerini söyledikleri tektip devlet ideolojisini kına-
mak.. adına sesiz kalmalannı anlamak, bağışlamak
kolay değil. Bu reformdan geçirilmesi zorunlu, sa-
vunulamayacak, kötü eğitim sistemimizin yetiştirece-
ği yetersiz gençler ile bile şeriata militarize edilmiş kad-
rolar arasında uçurum fark olacağını görmemek nasıl
bir aymazlıktır bilemiyorum.
Türk-Alman Isadamları toplantısı
Almanya nükleer
santrallara talip
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Devlet Ba-
kanı Ufuk Söylemez ile
Almanya Dışışleri Bakanı
Klaus Kinkel başkanlı-
ğında Türk-Alman işadam-
lannın katıldığı toplantı-
da, Türkiye'deki bazı büyük
ihaleler ile Alman işadam-
lannın sorunlan da tartı-
şıldı. Kinkel, Alman işa-,
damlannın Akkuyu Nükle-
er Santralı ihalesi ve yeni
uçak alımlanyla ilgilendi-
ğini açıkladı. 23 işadamı. 2
milletvekili ve bir sendika
temsilcisi ile Avnıpa Türk
Isadamları Derneği (ATl-
AD) eski başkanı Kcmal
Şahin'in de bulunduğu Al-
man heyetiyle yapılan top-
lantıda, Türkiye ekonomi-
si hakkında bilgi verildi,
işbirliği yapılabilecek alan-
lar görüşüldü. Toplantıya
Türk tarafından. işadam-
lannın yanı sıra Dış Tica-
ret ve Hazine müsteşarlık-
lan. Özelleştirme Idaresi
Başkanhğı, Eximbank, Em-
lakbank, Halk Bankası ve
yetkilileri de katıldı.
Devlet Bakanı üfuk
Söylemez, toplantmın açı-
lışında yaptığı konuşma-
da, geçen yıl gümrük bir-
liğine giren Türkiye'nin,
bütün yükümlülüklerini bü-
yük bir kararlılıkla yerine
getirdiğini söyledi.