Katalog

27 MART 1997 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Parti liderleri düzeyinde kulis yapan Imam-Hatipliler Vakfı'ndan garip istek 'Dm eğitimi kreşte başlasm'• TİMAV tarafından hazırlanarak siyasi partilere dağıtılan raporda, din eğitimine kreşlerden başlanması, Kuran kurslannın 8 yıllık eğitim kapsamında değerlendirilmesi, imam-hatiplerin orta bölümlerinin kapatılmaması ve Arapçanın tüm okullarda diğer yabancı diller gibi seçmeli ders olarak okutulması istendi. DÜRDANE KOCAOĞLU ANKARA - Milli Güvenlik Kurulu (MGK) kararlannın ardından gündemin baş sırasına oturan din eğitimi tartışması, din eğitiminin yaygmlaştınlması baskıla- nnı da arttırdı. TBMM"de grubu bulunan siyasi parti- leri ziyaret ederek birer rapor sunan Tür- kiye Imam-Hatıpliler Vakfı (TtMAV), din eğitimine kreşlerden başlanmasını, imam- hatiplenn orta bölümlerinin kapatılma- masını, Kuran kurslannın 8 yıllık eğitim kapsamında değerlendirilmesini ve Arap- çanın da diğer yabancı diller gibi tüm okullarda seçmeli yabancı dil olarak oku- tulmasını istedi. TtMAV'ın raporunda, Türkiye Cum- huriyeti anayasalannın din eğitimini temel bir hak olarak düzenlediğine dikkat çe- kildi. Türkiye'de din eğitiminin devlet te- kelinde tutulmak ıstendiğinin ileri sürül- düğü raporda, "Esasen dinin siyasi bir güç olarak siyasetsahnesinde yer alması süre- cini besle\en de halkın din eğitimi talebi- dir. H alk. din eğitiminin de\1et teketinde ol- masına itiraz etmektedir. Din eğitimi tale- bi anayasal bir hak olarak siyasi tarnşma mevzuu olmaktan çıkanlmadığı ve bu hak devlet tarafindan yeterli ölçüde yerine ge- tirümediği takdirde, dinin sivasiİeşmesi de artarak devam edecektir" denildi. Kuran kurslannın Kuran'ı yüzünden okumayı, hıfzetmeyi sağlayan. temel bil- gileri öğTeten eğitim kurumlan olduğu sa- vunulan raporda. Türk toplumunda Kuran öğrenimınin geleneksel olarak çok büyük önem taşıdığı kaydedüdi. Kuran kurslanndaki eğitimin, pedago- jik gereklerle telaffiız, ezber yeteneği gi- bi erken yaşlarda başlaması gerektiği sa- vunulan raporda, Kuran kurslannın bir yönüyle de imam-hatip liselerine öğrenci yetiştirdiği belirtildi. Raporda, bu neden- Türkiye'nin daha çağdaş bir eğitim sistemine geçmesi için çalışmalar sürerken İmam Hatipifler Vakfi, din eğitiminin kreşlerde başlaması gerektiğini açıkladL le Kuran kurslannın zorunlu eğitim kap- samına alınması gerektiği savunuldu. İmam-hatip liselerinin de din adamı yetiş- tiren kurumlardeğil. din eğitimi veren ge- nel liseler olduğunun savunulduğu rapor- da, talepler şöyle sıralandı: - Örgün eğitim içinde mesleki din eği- timinin, ortaöğretım düzeyinde yegâne kurumu olan imam-hatip liseleri mevcut konumlannı korumakla kalmamalı, daha da iyileştiricı tedbirlerle gelıştirilmelidir. Bu okullar, genel liselerle ögretmen lise- lennin bulunduğu kategori içinde yer al- malıdır. Hem mesleğe hem de yükseköğ- renime hazırlayıcı programlann uygulan- masına devam edilmelidir. Bu okullarda, diğer okullar gibi alan uygulamasına der- hal geçilmeli, fen bilimleri, sosyal bılım- ler, Türkçe-matematik. sanat. spor ve ya- bancı din alanlanna dönülmelidır. Zorun- lu temel eğitim yıllannın arttınlması ha- linde de yönlendirme 6. sınıftan iribaren başlatılmalı ve meslek liselerinin bünye- sindeki ortaokullarkaldınlmamalıdır. -Zorunlu temel eğitim süresinin uzatıl- masj durumunda Kuran kurslannın varlı- ğı korunmalı, bu kurslarla temel eğitim ve öğretim arasında, fark derslerinden ımtı- hana tabi tutulmak veya benzeri yollarla yatay ve dıkey geçiş imkânlan geliştiril- melidir. -Genel din eğitimi alanında, örgün eği- tim kurumlannda halen uygulanmakta olanprogramlargeliştirilmeli. Bumeyan- da, din eğitimi mutlaka okul öncesı eği- tim kurumlanndan itibaren başlatılıp zo- runlu eğitim ve ortaöğretım süresinin ta- mamını içine alacak nitelik ve nicelik ba- kımından da ihtiyaca cevap verecek şekil- de planlanmalıdır. Örneğin din öğretim ve eğitimi. temel eğitimin birinci kade- mesınde (1 "den 5. sınıfa kadar) Kuran ve anlamı, siyer ve din bilgisi şeklinde sür- dürülmelıdir. - Diğer liselerde, yüriirlükte olan zo- runlu "din kültürii ve ahlak bilgisi der- si"nin yanında. Kuran anlamı ve sıyer dersleri seçmeli ders olarak okutulmalıdır. HALK 8 YILLIK EĞİTİMDEN YANA 'RP din devleti'.<* ' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kamuoyu araştırmalan, yurttaşla- .' nn büyük bölümûnün, 8 yıllık zo- runhı eğitimden yana olduğunu or- taya koydu. DSP tstanbul Milletve- kili Bülent Tanlanın açıkladığı ka- muoyu yoklamasına göre, yurttaşla- nn yüzde 49'u, RP'nin 8 yıllık zo- • runlu eğitime karşı tavnnı. bu parti- nin "diîı devleti 1011™»" çabasının bir parçası olarak görüyor. DSP lstanbul Milletvekili Tan- la'nın, açıkladığı kamuoyu araştır- masına göre, yurttaşların yüzde 50'si imam-hatip liselerinin ışlevini *din adamıyetiştirilmesi" olarak görüyor. Yüzde 30'luk kesım, "dini ve ahla- ki değer yargüanna sahipgençler ye- tiştirildiği" görüşünü savunurken. yüzde 7.9'luk kesım de "devlettise- lerinin işlevini yerine getinüğuıe" inanıvor. ısüyor Araştırmaya göre, yurttaşlann yüzde 72.6'sı kesintisiz 8 yıllık zo- runlu eğitim uygulamasını destek- lerken, yüzde 20'lik kesim bu uygu- lamaya karşı çıkıyor. Yurttaşlann yüzde 49.2'si, RP'nin 8 yıllık kesin- tisiz eğitime karşı çıkışını. bu partı- nin "din devleti kurma anlayışı ve kendi ideolojisine uygun insanlar ye- tiştirmesi" hedefine bağlarken, yurt- taşlann yüzde 36.2'si bu görüşe kar- şı çıkıyor. DSP lstanbul Milletvekili Tanla, Türkiye'de irticanın ivme kazandığı- nı ve demokratik-laik yapılanmadan geriye dönüş süreci başlatıldığını vurgulayarak, "Bu gküşaûn önlen- mesi için zorunlu eğitimin, 8 yılhk kesintisiz eğitime çıkanlması kesin- kes gereklidir. Kamuoyumuz da her zamanki güçlü sağduyusuyia bunu desteklemektedir" dedi. GcORUŞI BULENT TANLA Zorunlu Eğitim Zorunlu eğitimin sekiz yıla çıka- nlıp çıkanlmaması hakkında Tür- kiye genelini temsil eden 2000 ki- şiyi kapsayan bir örnekle gerçek- leştirilen bu kamuoyu araştırma- sı, Türk halkının sağduyusunun gücünü bir kere daha açıklıkla or- taya koyuyor. Nitekim, Türk halkının üçte iki- sine yakın kesimi (yüzde 72.6), zorunlu eğitimin sekiz yıla çıkarıl- masını destekliyor. Bu da halkımı- zın, Türk eğitim sisteminin geliş- miş dünya ülkeleri düzeyine çıka- nlması yolundaki eğilimini ortaya koyuyor. Zorunlu eğitimin sekiz yıla çıka- nlmasına karşı çıkanlar ise Türk kamuoyunun sadece yüzde 20'lik bir kesımini temsil ediyor. Türk halkı, imam-hatip liseleri- nin işlevinin ne olması gerektiği konusunda da açık bir fikre sa- hiptir. Nitekim, halkımızın yüzde 51 'i, imam-hatip liselerinin asli iş- levinin din adamı yetiştirmek ol- duğunu düşünmektedir. Buna karşılık halkımızın yüzde 30'luk bir kesimi. imam-hatip lise- lerinin dini ve ahlaki değer yargı- lanna sahip gençler yetiştiıme gi- bi bir işleve sahip olduğunu dü- şünmektedir. Yapılan son kamuoyu yokla- masında, halkımıza, Refah Parti- si'nin sekiz yıllık kesintisiz eğitime karşı çıkmasının nedenleri hak- kındaki görüşleri de sorulmuştur. Türk kamuoyunun yansı (yüzde 49.2), Refah Partisi'nin bu tutu- munun, Refah'ın din devleti kur- ma hedefınden ve Refah'ın ken- di ideolojisine uygun insanlar ye- tiştirme çabalanndan kaynaklan- dığını belirtmişlerdir. Bu görüşe katılmayanların oranı ise yüzde 36 dolayındadır. Bu bulgular, bu yılın ocak orta- sında "Siyasal Islamın Ayak Ses- leri" başlığı altında yayımlanmış olan yazımdaki görüşlerin ve bu konudaki konuşmalanmdayaptı- ğım uyarıların isabetini ortaya koymaktadır. Bu yazı ve konuşmalarımda, Türkiye'de irticanın ivme kazan- dığını ve cumhuriyetin ilanı ıle ge- çilen laik ve demokratik yapılan- madan ve gerçekleştirilen dev- rimlerden bir geriye dönüş süre- cinin başladığını belirtmiş, Türki- ye'nin çağdaş ve modern birtop- lum olma yolunda attığı basarılı adımların temelinde yatan Ata- türk devrimleriyle ilkelerinin yoz- laşmanın da ötesinde ağır bir teh- ditle karşı karşıya kaldığını vurgu- lamıştım. Bu gidişatın önlenmesi için zo- runlu eğitimin sekiz yıllık kesinti- siz eğitime çıkanlması kesinkes gereklidir. Kamuoyumuz da her zamanki güçlü sağduyuyla bunu desteklemektedir. RP, 8 yıllık eğitime karşı Kuranıkerim ve Arapça dersinde ısrarlı ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)- 8 yıllık zorunlu eğitimin kesintisiz uygulanmasında RP ile sağ partilerdeki muhafaza- kârlann ikna edilmesi için gün- deme getinlen '•Kuranıkerim ve Arapça'nın temel eğitimin ikin- ci yansına seçmeli ders olarak konmasr önensinin, yaklaşık 10 milyon öğrenciyi kapsayan temel eğitimin dinselleştırilme- si riskini içerdığıne dikkat çekil- di. Eğit-Der Genel Başkanı Mustafa Gazalcı, ilköğretime i- mam-hatip modelinin taşınmaya çalışıldığını belirterek, bunun ıl- köğretımin bütünlüğünü boza- cağını vurguladı. Zorunlu eğitimin kesintisiz 8 yıla çıkanlması durumunda, i- mam-hatip ortaokullannda di- ğer ortaokullardan farklı olarak okutulan seçmeli Kuranıkerim ve Arapça derslerinin temel eği- tim programlanna alınması yö- nünde oluşan egilimin, "temel eğitimi de düıseUeştirebüeceğr kaydedüdi. Mevcut programlarda imam- hatip ortaokullannda diğer orta- okullarla a>nı program uygula- nırken, "Türkçe, matematik,fen bflgisL milli tarih, milli coğrafya, vatandaşlık bilgisi, TC inkılap tarihi ve Atafürkçülük. yabancı dü, din kültürii ve ahlak bflgisi, resim-iş, müzik ve beden eğiti- mi" derslerine ek olarak olarak Kuranıkenm ve Arapça seçme- li derslerinin okutulduğu belir- tildi. Kuranıkerim ve Arapça'nın seçmeli ders yapılması duru- munda temel eğitimde imam- eğitime din rotası Refah Partisi'nin Kuranıkerim ve Arapça dersindeki ısrarlı tutumu tepkiyle karşüandı. hatip ortaokullan ders progra- mının aynen uygulanacağı so- nucunun doğacağına dikkat çe- kilirken, bu durumun yalnızca 300 bın imam-hatip ortaokulu öğrencisine verilen dini eğitimin temel eğitim kapsamındaki yak- laşık 10 milyon öğrenciye yay- gınlaştınlacağı anlamına gele- ceği vurgulandı. Milli Eğitim Bakanlığı yetkililerinin, 8 yıllık eğitimde toplumun her kesimi- nin memnun kalacağı birdüzen- lemeye gitmek zorunda olduğu- nu sa\-undular. Eğit-Der Genel Başkanı Mus- tafa Gazalcı, ilköğretime imam- hatip modelinin aktanlmaya ça- lışıldığına işaret ederek, bunun ilköğretimin bütünlüğü ilkesini bozacağını vurguladı. Gazalcı, 8 yıllık eğitimin sulandınlma- dan ve savsaklanmadan kesinti- siz ve bütün olarak uygulanma- sı gerektiğini kaydederek. "8 yü- lık zorunlu eğitimle ilkokuldan sonraüçte biridışanda kalan ço- cuklarunız okula kavuşacakor. Bozulan eğitimin birliği birölçü- de sağlanacaktır. Küçük yaşta meslek seçmeye zorlanan çocuk- lar, 8 yıllık eğitimden sonra 14- 15 yaşından sonra meslek seçe- cektir'' dedi. 8 yıllık eğitimin uyguianma biçiminde net bir tavır sergileye- meyen Milli Eğitim Bakanı Sağlam, sistemın bu yıl uygula- nacağını söyledi. Sağlam. çalış- malar bittikten sonra gerekli açıklamalann yapılacağını kay- dederek. "Bizim görevimiz, Ba- kanlar Kurulu'nun istediği doğ- rultuda çauşma yapmakbr. Ça- lışma tamamlanır, orada karar aünır" karşıhğını verdi. Zorunlu eğitimin kesintisiz 8 yıla çıkanlması durumunda, i- mam-hatip ortaokullan başta ol- mak üzere bütün meslek lisesi bünyesindekı ortaokullara yeni kayıt alınmayacak. Ortaokullan ilköğretime devredilecek olan Anadolu liselerinde sınavlarkal- dınlacak. Halen ilkokullarda okuyan öğrencilere diploma ve- rilmeyerek 8 yıllık eğitimi ta- mamlamalan sağlanacak. İmam-hatip binalan bünyesın- dekı ortaokullann ne yapılacağı konusu netlik kazanmazken. bu dersliklerin ilköğretim okullan- na bağlanmasınm gündeme ge- tirilebileceği belirtildi. Temel eğitimin sonunda tek diploma verilecek. üniverslteler.Cumhurbaskanı Demirel'e rapor hazırladı Rektörler kesintisiz eğitim istedi ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Üniversite rektörleri. Cumhurbaşkanı Süleyman De- mirel'e sunulmak üzere hazırla- dıklan raporda, zorunlu eğiti- min en kısa sürede kesintisiz 8 yıla çıkanlması, devrim tarihi ve demokrasi derslerine ağırlık ve- rilmesini istediler. 58 üniversitenin rektörü, 29 mart cumartesi günü Çankaya Köşkü'nde yapılacak "rektör- ler zjrvesi"ne sunulmak üzere rapor hazırladılar. Her üniversi- te rektörünün ayn a>n hazırladı- ğı ve 131 sayfalık kitapçıkta top- lanan raporlann ağırlıklı konu- sunu 8 yıllık zorunlu eğitim oluşturdu. Türkiye'nin temel eğitim süresini en kısa zamanda kesintisiz 8 yıla çıkarması ve öğ.- rencilerin mesleki eğitime bun- dan sonra yöneltilmesi istenilen raporda, programlann da yenile- nerek Türkçe, matematik, felse- fe, devrim tarihi ve demokrasi derslerine ağırlık verilmesi is- tendı. Raporda, 8 yıllık zorun- lu temel eğitimin üzerine verile- cek ortaöğretimin çağın tekno- lojık gelışımi ve çeşıtli bilim alanlanndaki ılerlemelerdikka- te alınarak değişen ve farklıla- şan toplumsal gereksinimlere yanıt verecek öğretim program- lannın geliştirilmesi gerektiği kaydedüdi. Üniversite rektörle- ri raporlannda, üniversiteye gi- riş sistemi konusundaki görüşle- rine de yer verdiler. Rektörlerin bir kısmı mevcut sistemin reformize edilerek sür- dürülmesini sav'unurken. bazı rektörler, sınavın lisenin her üç sınıfinda da yapılmasını önerdi. Bazı rektörlerin üniversiye giriş sistemi ile ilgili önerileri şöyle: Akdeniz Uniyersitesi: Halen uygulanan tek ÖSS yenne, lise- nin üç sınıfına dağıtılmış üç ay- n ÖSS sınavı uygulanırsa ada- yın tek bir sınavda karşılaşabi- leceği şanssız durum telafi edi- lir. Ankara Üniversitesi: Ortaöğ- retimden mezun olan öğrencile- rin izledikleri program veya alan doğrultusunda yükseköğretim programlanna yönelmeleri sağ- lanmalıdır. Giriş sınavmda kul- lanılan psikolojik ölçme araçla- n, psıkometrik süreçler içinde geliştirilmejidir. Başkent Üniversitesi: Dersha- nelere yapılan harcama, toplam üniversite bütçelerine yakındır. Bu nedenle dershaneler okul çizgisine çekilmelidir. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Bilim ve Utopya VakfıKimi tipler vardır, "Biz uyuyoruz efendim" diye konuşurtar. "Bakın adamlar ne güzel örgütleniyor- lar, ne güzel çalışıyortar." Hakiıdırlar. "bazı adamlar" gerçekten çok güzel çalışıyor ve örgütleniyor. Ama bu "ac/a/77/a/7/?"örgütlenmesinden rahatsızolup bol bol laf üreten bu tiplere "Hadı gelin biz de örgütle- nelim" dediğinız zaman, çoğu kez yan çizerler. Ge- vezelik etmekle, görevlerini yerine getirdiklerini sa- nırlar ve belli bir ölçüde mutluluk duyarlar. Dikkat ettim, bizim "cenahta", örgütsüzlükten en çok şikâyet edenler ve en çok eleştirenler, örgütle- re en uzak insanlar. "Yahu kardeşım, bu kadar ko- nuşacağına, sen de birörgüte gırsene" dediğinız za- man da yanıtlan hazırdır. Gırebılecekleri bir örgüt bulamamaktadırtar. • • • Aynı şey, siyasal partiler açısından da söz konu- sudur. Kimileri, soldaki partileri ve liderlerini sürekli olarak eleştirirler. Kimseleri beğendıremezsiniz. An- cak "Hadi, sen gir de bıraz katkıda bulun" dediği- niz zaman, anında "toz oluhar." Gökten bırilerinin gelip bu partileri adam edeceğıni düşünürlerherhal- de. Ya da bol bol eleştirdikleri zaman görevıni yeri- ne getinmiş insanların huzurunu duyarlar... • • • Kimileri de sessiz ve sedasız çalışır ve üretirler. Fazla iddialı bir çıkışları yoktur. Fakat suya atılan bir taşın oluşturduğu halkaların genışlemesı gibi dü- zenli ve istikrariı bir bıçimde genişler ve gelişirler. Ki- mi kısır gevezelerin aksine, fazla konuşmadan işle- rini ya da kendi belirledikleri görevlerini yapmaya ça- lışıriar. Hatta kimi zaman, hiçbir iş yapmadıklan hal- de, başkaJarını eleştirmeyi iş edinenlerin eleştirileri bahasına. • • • Bugün size Bilim ve Ütopya dergisinden ve Bilim ve Ütopya Vakfı'ndan söz etmek istıyorum. Zira faz- la iddialı bir "çıkışlan" olmamasına karşın, birkaç yıl içinde büyük bir başarı sağladılar. Çok mütevazı ko- şulları ıçinde, büyük bir okuyucu potansiyeline ula- şabildiler. Bununla yetinmediler ve bir vakıf oluşturarak da- ha geniş ufuklara doğru kanat çırpmanın hazırlıkla- nna giriştiler ve başardılar. Bu vakfı kuran 168 kişinin ısimlerıni burada ver- mem olanaksız. Ancak şu kadarını söyleyebilirim ki aralarında çok yakından tanıdığım değerii isimler var. Ocak ayı içinde vakfın geçıci yönetim kurulu se- çilmiş. Bu kurulun aslı üyeleri şu isimler: - Prof. Dr. Kamil Gediz Akdeniz (Balkan Fızik Birliği Genel Başkanı, Türk Fızik Demeği Başkanı). - Metin Aktaş (Bilim ve Ütopya Dergısı Idare Mü- dürü). - Doç. Dr. Ali Nahtt Babaoğlu (Ruh ve Sinir Has- talıkları Uzmanı). - Doç. Dr. Yücel Çağlar (Kırsal Çevre ve Orman- cılık Sorunları Araştırma Derneğı Başkanı). - Prof. Dr. Şenol Ergin (Dokuz Eylül Üniversite- si Şehir Planlama Bölümü Öğretim Ûyesi). - Firdevs Gümüşoğlu - Helvacıoğlu (Araştırma- cı-Yazar). - Ender Helvacıoğlu (Bilim ve Ütopya Dergisi Ya- yın Yönetmeni). - Prof. Dr. Semih Koray (Bılkent Üniversitesi Eko- nomi Bölümü Öğretim Üyesı, Matematikçi}. - Prof. Dr. Eren Omay (istanbul Teknik Üniversi- tesi Uzay ve Uçak Bilimleri Öğretim Üyesi). - Füsun Oralalp (Araştırrnacı-Yazar). - Dr. Mustafa Serhat Özyar (Bilim ve Ütopya Dergisi Ankara Temsilcisi). - Feyza Perinçek (Araştırmacı-Yazar, Aydınlık Dergisi Yazı Işleri Müdürü). - Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu (Yıldız Teknik Üni- versitesi Kimya Bölümü Öğretim Üyesi). - Doç. Dr. Alâeddin Şenel (Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Faküjtesı Öğretim Üyesi). - Nuri Mustafa Ürgüplü (TMMOB Inşaat Mü- hendisleri Odası lstanbul Şube Başkanı). Bilim ve Ütopya Vakfı Geçicı Denetım Kurulu da şu isimlerden oluşuyor: Nejat Birdoğan, Prof. Dr. Melih Ersoy, Ferit Ilsever, Zeki Sarıhan ve Veli Si- vaslı. • • • Pırlanta gibi gençlerimiz geliyor. Hem toplumsal bilimlerde ve hem de doğal bilimlerde. Ve kendile- rini daha iyi yetiştirmeye çalışıyorlar. Bir ara kafala- n kanştınlmıştı. Toplumsal kurtuluş olmadan, birey- sel olarak kendilerini kurtarabıleceklerini sanıyoriar- dı. Fakat artık 0 noktayı aştılar. Kurtuluşun, ancak toplumsal bir kurtuluş olacağının bilincindeler. Bu alanda Bilim ve Ütopya Vakfı'nınyapabılecek- leri, Bilim ve Ütopya dergisinden çok daha fazla. Umutla bekliyoruz. Imam-hatipler yasaya aykırı A.NKARA (Cumhurivet Bürosu) - Mıllı Eğitim Te- mel Kanunu ile İlköğretim ve Eğitim Kanunu'nun, or- taokullann "ilköğretim ku- rumu" olduğunu öngorme- si nedeniyle liselere bağlı öğretim yapan tüm imam- hatip ortaokullannın yasa- lara aykın olduğu büdiril- di. Eski Eğitim-İş Sendikası Genel Başkanı Niyazi Al- tunya. Tevhidi Tedrisat Ka- nunu 'nun imam ve hatip ye- tiştirilmesi için eğitim siste- minin dışında okullar ku- rulmasını öngördüğünü anımsatarak "Oysa, imam- hatipyetistirflmesi Milli Eği- tim Bakanlığı'nca sistem içinde üstienilerek kaldırü- nuş olan Şeriyeve E vkaf Ve- kaleti ibya ediliyor'" dedi. Niyazi Altunya, Milli Eğitim Temel Kanunu'nun ilköğretimin beş yıllık ilko- kullar va üç yıllık ortaokul- lardan meydana geleceğinı öngördüğünü, İlköğretim ve Eğitim Kanunu'nun da buna yakın hükümler ıçer- diğinı belirterek her ikı ya- sada "liseler bünyesinde" ortaokul açılabıleceğine ilişkin bir madde bulunma- dığma değmdi. Bu durum- da imam-hatip liselerine bağlı olarak öğretim yapan tüm imam-hatip ortaokulla- nnın bugünkü durumunun yasaya aykın olduğunu di- le getıren Altunya, orta- okullar ilköğretim kurumu sayıldığı için imam-hatip ortaokullannda "zorunlu" olarak Arapça ve Kuranı- kerim okutulmasımn da ya- saya uvmadığım kaydetti. Anayasanın "ilköğretim, kız ve erkek bütün vatan- daşlar için zorunludur" hükmü ile "ilköğretimin bö- lüntüsüz, kesintisiz olma- sı"nı öngördüğünü belirten Nivazı Altunya şunlan söy- ledi: "Anayasanın bu hükmü karşısında, Milli Eğitim Te- mel Kanunu'nda da yer alan' ilköğretimin 6-14 yaş- lanndaki çocuklann eğitim \e öğretimıni kapsar" mad- desi gereği 8 >ıllık zorunlu il- köğretim \aşama geçirüme- lidir. Milli Eğitim Temel Ka- nunu ile İlköğretim ve Eği- tim Kanunu'nda bulunan, ortaokullann yeterli düzey- de vurt geneline_vajgınlaşn- nlıncava değin ilköğretimin yalnızca ilkokul bölümûnün zorunlu olduğu yolundaki geçici maddelerin anayasa karşısında ortadan kalkma- sı gerekİNor.'"