14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 MART 1997 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Kalemfi-Karadayı göpüşmesi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Genelkurmay Başkanı Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı'nın, öncekı akşam Yunanistan Llusal Günü resepsıyonuna katılarak iki ülke ilişkilerinin yumuşaması yönünde önemlı bir adım atmasının ardından dün de Ankara'da yoğun bir trafık yaşandı. Cumhurbaşkanı Vekilı ve TBMM Başkanı Mustafa Kalemli, Atina'ya yapacağı ziyaret öncesinde Genelkurmay Başkanı Karadayfyı ziyaret etti. Deniz Kuv vetleri Komutanı Oramira] Güven Erkaya da. denizcilikten sorumlu Devlet Bakanı Gürcan Dağdaş ile görüştü. Polise ABD incelemesi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk polis teşkilatının yeniden yapılandınlması konusunda çalışmalarda bulunmak üzere ABD'den bir heyet gelecek. ABD'fi heyet. emniyet teşkilatımn çalışmalanyla ilgili olarak polis teşkilatının çeşitli birimlerinde Emniyet Genel Müdürlüğü üst düzey görevlileriyle birlikte incelemelerde bulunacak ve polis teşkilatının modernizasyonu ve işkencenin önlenmesi gibi konularda çalışacak. Denktas'ın nyare • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- KKTC Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş, Ulaştırma Bakanı ÖmeT Barutçu'yu ziyaret ederek bir süre görüştü. Barutçu ve Denktas'ın, KKTC'nin ulaşınf ve haberleşme konulannı ele alarak, karşılaşılan sorunlann çözümü için düşünce alışverişinde bulunduklan bıldirildi. Ulaştırma Bakanı Barutçu. Bosna- Hersek Devlet Demiryollan Genel Miidürü Nedzad Brankovciç'ı de kabul etti. Görüşmelerden sonra ıki ek ile Türkiye' - arasmda demiryollan konusunda ışbirliği yapılmasmı sağlayacak anlaşma ile ilgili gö'rüşmelere geçildi. Kuveytli bakanın temaslan • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Resmi bir ziyaret için Ankara'da bulanan Kuveyt Adalet, Evkaf ve İslami îşler Bakanı Mohammed Dayfallah Sbarar, Diyanet Işleri Başkanı Mehmet Nuri Yıfmaz'ı ziyaret etti. Ziyarette konuşan Yılmaz, karştlıklı işbirliğinin Türkiye ile Kuveyt arasındaki bağlan kuvvetlendireceğini söyfedi. Sharar da, Türkiye ile üfkesi arasmda tarihe dayalı güçlü ilişkiler bulundugunu anlatarak, ülkesinın maruz kaldığı haksızlıklar karşısında Türkiye'nin rutumunun bu ılişkileri dahada gugkndirdiğıni kaydetti. Sahlfk emekliliğe savunma • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Necati Çelik. •satılık yurtdışı emeklilik" yasasmda 'Türk vatandaşı olma koşulu' aranmamasını, "vatandaşlık hakkı kazanamamış göçmen soydaşlann' Türkiye'de emekli olma hakkından yararlanmalannı sağlamak gerefcçesiyle savundu. Çalışma Bakanı Çelik, dün yaptığı yazılı açıklamada. 1985 yılından bu yana 1 gün karşılığı 1 dolar üzefinden borçlanma öngoren yasanın yürürlükte olduğunu anımsattı. Akşener yurda dondü • İstanbul Haber Servisi - Romanya Içişleri Bakanı 'nın davetlisi olarak bu ülkeye yaptığı ziyareti amamlayan Içişleri Bakanı vleral Akşener yurda iöndü. Meral Akşener, • apılan toplantılann uluslararası terorizm', uyuşturucu madde açakçılığV, 'organize uçJar' ile ıigili iki ülke rasında var olan »birligine yeni bir ivme azandırdığını belirtti. RP'li Asiltürk, MGK kararlannın hiçbir Bakanlar Kurulu üyesini bağlamayacağını söyledi RP krizisürdiiriiyorANKARA (CumhuriyetBürosu)- Başba- kan IVecmettin Erbakan \e RP kurmaylan krizi tırmandırmaya yönelik çıkışlannı sür- dürürken, bunun baskın seçım planı çerçe- vesinde seçmene mesaj amacını taşıdığı bil- dirildi. Erbakan'ın hafta sonunda yapılacak olan il başkanlan ve MKYK toplantılannda erken seçim konusunu tartışmaya açması beklenıyor. RP Genel Sekreteri Oğuzhan Asiltürk, 8 yıllık kesintisiz eğitıme karşı çı- karak "imam-hatip ilkokuUan" önerisıni gündeme getirirken; "Başbakan MGK ka- rarlanna değil prosedüreimza atü. Karaıiar hiçbir bakanı bağlamaz" sözleriyle gergin- lif i tırmandırma politikasını sürdürdü. DYP'nın seçim yasasında değişiklik ha- zırlıklanyla erken seçim tartışmalan hızla- nırken. erken seçimden söz etmeyen RP'nın kamuoyuna yansıtmadan bazı hazırlıklar yaptığı belirtildi. Erbakan'ın bir ay önce Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanı Tu- fan Algan'la göriişerek yurtdışında yaşayan vatandaşlann oy kuilanmasına ilişkin çalış- malaryapılmasmı istemesi RP'nin erken se- çim planının ılk işareti olarak değerlendiril- di. Erbakan'ın önceki gün yaptığı "tnanan insanlar Irîmseyetaviz vennek mecbumetin- de değil. Büakis bu insanlardan özür dilen- sin" açıklamasından sonra Asiltürk de dün ipleri gerecek açıklamalarda bulundu. Asil- türk, düzenlediği basın toplantısında 8 yıl- lık egitimi kabul etmeyeceklerini kesin bir dille ifade ederken, bu uygulamayı savunan- lann temel amacının imam- hatiplerin kapa- tılması olduğunu öne sürdü. Asiltürk, Erba- kan'ın MGK. kararlanna onay vermediğini sadece kararlann Bakanlar Kurulu'na sevki için prosedür gereği imza artığını saMindu. Bir gazetecinin "MGK kararian Başbaka- nı bağtamaz mı demekistiyorsunuz" sorusu- na sinirlenerek, "Hiçbir Bakanlar Kurulu üyesini bağtamaz. Bakanlar Kurulu bir yer- den emir alarak çahşmaz. Siz kendi bindiği- niz dalı kesmeye gayret ediyorsunuz. Genel- kurmay Başkanı ile Başbakan arasında ça- oşma çıkarmak için gayret ediyorsunuz" de- di. Asiltürk, "İmaro- hatiplerin flk böiümle- rinin açıunasuu da istiyor ımısunuz" sorusu üzerine, "İlkokutdan itibaren çocuklanmıza inançiaruun öğretilmesinde çok büyük ya- rar var" karşılığını verdı. Anket ANAP ve DYP'nin oy oranlan yüzde 18 HÜLYA KARABAĞLI ANKARA - Seçim ya- sasında değişiklık ilkeleri- ni belirleyen DYP, baskın seçime hazırlıksız yaka- lanmamak amacıyla ka- muoyu araştırmalannı da incelemeye aldı. Özel bir şirket tarafından yaptın- lan ve DYP'de ele alınan ankette, DYP ve ANAP'm oy oranlarının yüzde 18 olduğu, RP'nin yüzde 21 'lik oy oranını korudu- ğu kaydedildi. 15 ilde yap- tırılan anket sonuçlannı baz alan DYP kurmaylan, Tansu ÇiBcr'in talimatı doğrultusunda merkez sağda bütünleşmeye yö- nelik söylemlerini arttır- dılar. DYP'nin önceki model- leri de göz önüne alarak hazırladığı yeni seçim ya- sasında temel ilkeler sıra- landı. Oy dağılımıyla ada- letli sandalye sayısı ve yö- netimde ıstikrarın sağlan- masını amaçlayan çalış- ma. önseçim. tercihli oy sistemi, bölgelerin daral- tıbnası ve seçım ittıfakı . yapıünasını Öngörenjıır dizi düzenlemeyi kapsı- yor. Dünyada çeşitli ülkeler- de daha önce denenmiş ya da denenmekte olan uygu- lamalan da masaya yatı- ran DYP kunnaylan, son şeklınin verileceği seçim yasası taslağında bölge barajının kaldınldığını, Türkiye barajı üzerinde de tartışmaların sürdüğünü kaydertiler. 'Tabanda birieşme' Çıller'in merkez sağda bütünleşme talimatı doğ- rultusunda genel başkan yardımcılan ve millerve- killerinin nisan ayından itibaren ev. hastane, kah- vehanelerde >r urttaşlarla bir araya gelecekleri kay- dedildi. Özel bir araştırma şir- ketinin başta Ankara, İs- tanbul, Izmir. Samsun. Er- zurum, Dıyarbakır, Antal- ya, Adana olmak üzere 15 ilde yaptırdığı anket so- nuçlannda, MHP oyları- nın yükselışe, DSP'nin düşüşe geçtiği kaydedildi. DYP yönetimınde ele alı- nan anket sonuçlan şöy le: DYP yüzde 18, ANAP yüzde 18, RP yüzde 21, DSP yüzde 12, CHP yüz- de 8, MHP yüzde 10. ÇİZMEDEIV YUKARI MUSA KART Güneydoğu için çözüm sonunda bulundu: Hindi üretme çiftliğî Gül'iin kebaplam devlet kasasından TUREYKOSE Tl ANKARA - RP'li Devlet Baka- nı Abdullah Gül'ün özel kalemin- den sipariş edılen 400 mılyon lira cıvarındaki yemek farurasının Türkiye Kalkınma Bankası tara- fından ödendiği ortaya çıktı. CHP Genel Sekreteri Adnan Keskin, "Bu yemekler seçmenlere mi ıs- marlandı? Ahlaki ve vasal kayna- ğı var mı? Kalkınma Bankası özel ^ kasa mı" diye sordu. RP'li Devlet Bakanı Sacit Gün- bey'in bazı yemek faturalannın Türkı- ye Kalkınma Bankası tarafından öden- diğının ortaya çıkmasından sonra, Gül 'ün özel kaleminden sipariş edilen bazı yemeklerin faturalannın da aynı banka tarafından ödendiği or- taya çıktı. RP'li Abdullah Gül'ün Özel Kalem Müdürü Cevdet Ça- ğan tarafından sipariş edılen ke- bap faturatan CHP'nin eline geç- ri. 16 Ekim 1996, 5 Aralık 1996. 27 Ocak 1997 ve 5 Mart 1997 ta- nhlı faturalann Türkiye Kalkınma Bankası tarafından ödenmesi ve faturalann arkasına banka yöneti- mınin "Bu fatura ile bûiikte dökümlü fişleri demuhakkak mubafaza edüsin " notu düşmesı dikkati çekti. Bulent Ecevit 'DYPde RPde ikiyüzlü' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- DSP Genel Başİca- nı Bülent Ecevit hükümet or- taklannın erken seçim me- sajlannı, "GerekRP,gerekse DYP imzalannı çiğneyerek görevden kaçma yolu izüyor. Bu sorumsuzluktur. ikiyüz- lülüktür** diye değerlendir- di. Başbakan Necmettin Er- bakan ın kendini "cendere içinde sıkışmışgibi hissettiği- ni, kapağı erken seçime at- tnak istediğini'", DYP'nin de Susurluk'tan korktuğunu vurgulayan Ecevit. "Bu ne- denle TBMM'den kaçmak istiyorlar" dedi. Ecevit, "iki turlu seçim, dar bölge gibi tehiikeli fantezilerin günde- me getirildiğûıi" belirtirken erken seçimin kaçınılmazol- ması durumunda, tüm parti- lerin güvenini kazanacak bir seçim hükümeti oluşturul- ması gerektiğini söyledi. Ecevit, partisinin grup toplantısında yaptığı konuş- mada, birkaç gündür RE- FAHYOL ortaklannın tav- nyla erken seçim rüzgân es- tirilmeye başlandığma dik- kat çekti. RP'nin radikal ka- nadıyla toplumda bu partiyi destekleyen radikal kesimle- rin r MiNî Güvenlik Kurulu (MGK) kararlannın uygu- lanmaması için baskı yaptı- ğını belirten Ecevit, "Erba- kan kendini cendere içinde hissediyor. Bu kararlarla ilgi- li ne yapılacağını seçimden sonra gelecek hükümet dü- şünsün. diyecekler. DYP de Susurluk'la orta>a çıkan ka- ranhk ilişkilerağı üzerineyü- riinmesinden korkuyor. Bu nedenJeTBMM'den kaçmak istiyorlar" 1 dedi. Baykal, Prof. Dr. Tunaya anısına düzenlenen Çarşamba Toplantılan'na katıldı 'Laik cumhuriyetin doğru adresi CHP9 İstanbul Haber Senisi - CHP Ge- nel Başkanı Deniz Baykal laik, de- mokratik cumhunyeti en kararlı ve tutarlı şekılde savunan partınin CHP olduğunu belirterek Türkiye'de Ata- türk'ün laik. damokratik cumhuri- yetine bağb olan ezki çoğunluğun doğru adreste yığınak yapması gere- kir. Çünkü yığınakta v apılan hata cephede kolay kolay telafi edilemez" diye konuştu. Baykal, dün Prof. Dr. Tank Zafer Tunaya anısına düzenlenen gelenek- sel Çarşamba Toplantılan'na katıldı. Tank Zafer Tunaya Kültur Merke- zi'nde yapılan toplantıda Baykal, Türkiye'nin olağanüstü bir dönem- dengeçtiğini söyledi. Seçimler önce- sindekı beklentilenn seçim lersonra- sında gerçekleşmediğıni belirten Baykal, Başbakan Necmettin Erba- kan'ın önündekı tanhi fırsatı değer- lendiremediğinı savundu. Türki- ye'nin 70 yıl önce kabul ettiği laik. demokrat ve cumhuriyetçi değerlerin günümüzde tartışılmasından büyük bir üzünrii duyduğunu kaydeden Baykal, Atatürk'ün 1919'da yeni bir egemenlik iddıası ortaya koyduğunu ve milli iradeyı esas aldığını vurgu- ladı. Baykal, Türkiye'nin, tarihte ilk ulusal kurtuluş savaşıru yapan, bu yö- nüyle örnek olan bir ülke olduğunu belirterek "Atatürk, tarihin en kap- samlı degişinı projesini uygulayarak işe müdafaa-i hukuk ve milli iradey- le başladL Kurtuluş Savaşı'nda sade- ce düşmanı yenmedi, bir düzeni de- ğiştirdi, biryurttaşük bilincini öne çı- kardı \? sonuçta milli irade bizJ laik- liğe.demokrashe,cumhurnetegerir- di" dedi. Bülent Ecevit'i ise laiklik konu- sunda 'çekimser' kalıp net tavır ala- mamakla suçlayan Baykal şövle ko- nuştu: "Türkij'e'nin temel doğrultu- sunu şimdiki gibi kiilüstür ittifaklar tersuıe çeviremez. Türkiye; İran, I- rak, Suriye gibi ülkeleri örnek ala- maz. Türkiye bugün Müslünıanltğı. demokrasivi cumhuriveti ve laikliği altm bir sentezle birleşrirdiği için di- ğer tüm Müslüman ülkelerden her konuda daha ileridir. Dünya çapuida başanh olan işadamlan Atatürk kü)- türünün, laik cumhi'riyerin çocukla- nyken, başbakanımızın Kazakistan Başbakanı'ndan Atatürkçülük dersi alması acıdır. Vapüması gereken şey, cumnuriveti büvük bir kararülık ve tutarulıkla savunan CHP'nin safla- nnda yıgınak yapmaknr. CHP. bü- yük oy getirileri olmasa da. laikliği. demokrasiyi veTürkiye'ji Avrupa'ya taşunayı onuria savunacaknr. Ana>-a- sa'nın 24. maddesi konusunda RP ile ortak proje üreten ANAP'ın, RP'nin yolunu açan DY P'nin, RP'nin yolunu açan azuüık hükümetineönayâkolup çekimser destek veren DSP'nin, laik, demokratik cumhunyeti koruyama- yacağı açıktır." IRMIKIAYDIN ENGİN e - mail: engin (5 planet.com.tr Şu ilkokul aritmetik derslerine dönen temel eğitim tartışması. Hanişu "Beşartıüçeşittirkaç fi- lan gibi abuk sabuk tartışmalann sürüp grttiğı çekişme... Bana gına geldi. Ya size? Temel eğitimın sekiz yıla çıka- nlmasının nedeni açık. Türkiye çağdaş eğitim anlayışını -her za- manki gibi- epey gerilerden izfe- diği için bu sorun da ülke günde- mıne geç geldi. Beş yıllık temel eğitim süre ola- rak yetrmyor. Temel eğitimde öğ- rencinın edinmesi gereken bilgi- ler artık beş yıla ağıştınlamıyor. Bu biiiır... Ikincisi, teknolojideki gelişme- nin zorunlu kıldığı işgücü dona- nımı beş yıllık alışılagelmiş eği- timle mümkün değil. Artık okuma yazma; aritmetikte dört ışlem, o- ran-orantı; geometride üçgenin iç açılan toplamı, daırenin alanı "2 Pi Re kare"; coğrafyada Türki- ye'nin en yüksek dağı, en büyük gölü, en uzun ırmağı; tarihte İs- tanbul'un fethi 1453, Malazgirt zaferi 1071, Roma imparatorlu- ğu'nun ikiye bölünmesi 396; ta- biat bilgisinde büyük dolaşım, İmam-Hatiplileri Imam Yapalım küçük dolaşım, sindirim, solu- num; yurttaşlık bilgisinde mahal- le muhtarının görev ve yetkileri... l-ıh bu bılgilerle donanmış iş- gücünü ne fabrikalar işçi olarak istiyor, ne mal müdürlüğünde kâ- tıp olunabiliyor. "Ne işyaparsın" sorusuna "Ne iş olsa yapanm abi" yanrtını verenlere kapı gös- teriliyor, o çıktıktan sonra da "Nah yaparsın her işi, hıyaroğlu hıyar!" diye dalga geçiliyor Aslında sekiz yıllık (kimı ülkeler- de dokuz, on, hatta on iki yıllık) te- mel eğitim, meslek eğitimine başlayabilmek için zorunlu bilgi donanımının asgari koşulu. Bunu eğitimciler biliyor. Bunu, sekiz yılı savunan siyasi partile- rin eğitimle ilgili politıkacılan da biliyor. Bunu, Milli Güvenlik Kuru- lu'nun sivil-asker üyeleri de bili- yor. Bunu ben de bıliyorum, siz de biliyorsunuz ve... Ve Refahçı elebaşılar da bili- yor. Hem de çok iyi biliyor. Aslında tartışılan bu değil. Tar- tışılan soru şu: Temel eğitim laik bir eğitim mi olacak, dinsel içe- rikli bir eğitim mi? İmam-hatip okullan. Türkiye dinsel gericiliğinin, eğitimin birli- ği (tevhid-i tedrisat) ilkesini dele- bilmek için ürettiği bir buluş. Şey- tana pabucunu ters giydirecek molla zekâsı, imam-hatipleri meslek okulu kılıfı içinde yuttur- mayı denedi ve becerdi. Kuruluş yıllannda, sayısı artan camilere kaliteli din adamı yetıştirmek gi- bi gerekçelerle pazarlanan i- mam-hatip okulları, gitgide is- lamcı yaşam biçımini yeğleyen ve çoluk çocuğunu da bu yönde eğitmeye kararlı kesimler için bir eğitim seçeneğine dönüştü. Bugun imam-hatip liselerini bir meslekokulu olarak kavrayan var mı? Hete Refah elebaşıları, bu okullan meslek okulu olarak nite- lemekten mümkün olduğu kadar kaçınıyorlar. Haklılar da. Çünkü rmam-hatipterartık imam yetiştir- mek gibi iştev taşırnıyorfar. Refah elebaşılan, lise eğrtiminı bitirip bir meslek edınen ya da üniversrte eğitimine devam ede- rek daha kilit görev ve sorumlu- luklar üstlenecek gençliğin ken- di tezgâhına yakın olmasını isti- yor. Onları ıdeolojik ve felsefi ola- rak daha gençken biçimlendir- mek istiyor. O yüzden de bir yan- dan onlan pozitif bilgilerle dona- tırken bıryandan da dinsel eğitim tezgâhından geçirip birer Refah militanı, olmadı yandaşı kılmayı hesaplıyor. Refah yantısı mühen- disler, kaymakamlar, valiler, polis- ler, iktisatçılar, diplomatlar, tek- nisyenler, ustabaşılar, postacılar, subaylar, gazeteciler, avukatlar, savcılar, yargıçlar... Sayın sayabil- diğinizce. Bu mesleklerin imam- hatip lıseleri süzgecinden geç- miş kişilerce doldurulması Re- fah'ın gelecek güvencesi ve ya- tınmı. Geçmiş on yıllar, bu hesabın doğru bir hesap olduğunu gös- terdi. Bugün Refah, iktidan bir ucundan da oJsa yakaladıysa bu- nu on yıllardır sayılan artan imam- hatip lisesi kaynaklı kadrolara borçlu. Refah bunu iyi biliyor. Bu- nu MGK'nin asker üyeleri de bi- liyor. Bunu ben de biliyorum, siz de biliyorsunuz. Bilmeyen hemen hemen yok. Herkes bu gerçeği bildiğine gore ortadakı bu maskaralık ne? İmam-hatipleri savunanlar, dü- ne kadar bu okullann birer mes- lek okulu olduğu gerçeğıni müm- künse ağızlarına almazlarken şimdi tanıt olarak ha bire "Ama öteki meslekokullan da var. Tıca- ret liselen var, otelcilik ve turizm liseleh var, endüstri meslek lise- leri var" diyorfar. Şu yalana, şu karşılıklı bilmez- likten gelme oyununa son vere- lim. Eğer imam-hatip liselen ger- çekten meslek okullan ise "Bu li- seterden çıkanlarimam olur" de- yip çıkalım ışın içinden. İmam ol- sunlar, namaz kıldırsınlar, vaaz versinler, ölü yıkasınlar. Yani mes- teA/e/7/)/yapsınlar... Bakın bakalım o zaman bir tek Refah elebaşısı çocuğunu ımam- hatıp lisesine gönderecek mı? POLİIİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Atatüpkün Yanıtı... Sadi Borak'ın derlediği "Atatürk'ün Armst- rong'a Cevabı", Kaynak Yayınları arasından çıktı... Kitap, 'Bozkurt' kitabındaki yanlrşların ve çarpıtmalann altını çiziyor... Bozkurt adlı kitap bugünlerde şeriatçıların, numaracı cumhuriyetçilerin elinden vedilinden düşmüyor. Kimi açıkoturumlarda konuşan şe- riatçılar ve numaracı cumhuriyetçiler, H. C. Armstrong'un 1932yılındayayımlanan 'Boz- kurt' kitabından alıntılar yapıp şöyle diyorlar: "Işte Atatürk budur!" Bozkurt, Ingiliz gizli servis elemanı olan ve işgal yılları boyunca Istanbul'da yaşayan Armstrong'un, Atatürk'ün yaşamını konu alan kitabıdır.... Kitabın tek amacı vardır: Cumhuriyeti ve cumhuriyet devrimcilerini karalamak... Sadi Borak'ın derlediği "Atatürk'ün Armst- rong'a Cevabı" adlı kitabı bir solukta okudurn. Kitap, bugünün Türkiyesi'ne ışık tutuyor ve emperyalizmin ne demek olduğunu anlatıyor. ••* Sadi Borak'ın derlediği''Atatürk'ün Armst- rong'a Cevabı", Bozkurt'ta yer alan yanlışlan ve çarprtmalan değerlendirirken sunuş bölü- münde Mehmet Bedri Gültekin, şöyle diyor: "Bozkurt, bir psikolojik savaş kitabıdır. En önemli özelliğinin Cumhuriyet'i, Cumhuriyet Devrimleri'ni ve devrimcileh karalamak oldu- ğunu söyleyebilihz. Biryanda inkâr edileme- yecek askeh başanlar vardır. H. C. Armstrong bu askeh başarılan yazdıktan sonra sözü ki- tabın asıl amacı olan Cumhuriyet Devrimle- ri'nin ve Mustafa Kemalile arkadaşlannın ka- ralanmasına getihyor. Döne döne işlediği iki konu vardır. Birinci olarak 'Mustafa Kemal ti- pik bir Doğulu despottur.' Ik/nci olarak 'Türk toplumu çağdaş uygarlık düzeyine ulaşma ye- teneği olmayan geri bir halktır.' Mustafa Kemal'i ve Cumhuriyet Devrimi'ni doğru değerlendirebilmek, her şeyden önce doğru bir tahh bilincine bağlıdır. Emperyalist- lerin çıkarlannı korumayı esas alan bir gizli servis ajanının görevi gereği yazdığı bir kitap ise gerçeklerle savaşacaktır, gerçeği tahrif edecektir. Mustafa Kemal Atatürk, birinci olarak sö- mürgeleştirilmiş olan ezilen dünyanın emper- yalizme karşı verdiği ilk Kurtuluş Savaşı'nın önderidir. Ikinci olarak Mustafa Kemal, orta- çağdan, modern burjuva devlete geçmeyi sağlayan bir sosyal devrimin lideridir. Kema- listdevhm vesonuçlan, bu temel gerçeklere- sas alınarak doğru bir şekilde tahlil edilebilir. Bu büyük gerçekleri anlamak günümüzü an- lamaktır. Tarihi doğru olarak kavramaktır." B o z k u r t k i t a b ı n ı n y a z a r ı A r m ^ ^ hedefi başta belirttiğimiz gibr cdrnîiufiyet'ver' cumhuriyet devrimleridir... Bugün şeriatçıların hedefi aynıdır. Cumhuri- yet ve cumhuriyet devrimlerinin kazanımlan- na karşı şeriatçılar 'cihat' ilan etmişlerdir... Cumhuriyet devrimi, emperyalizmin yaşam- sal çıkarianna ağır darbe indirmiştir. Cumhu- riyet devrimi softalann, düzenbazların tüm düşlerini altüst etmiştir... Emperyalizmin işbirfikçisi 12 Mart ve 12 Ey- lül generalleri, tüm devrimci atılımlara karşı koyan tarikat şeyh ve şıhlanyla ilişkiye girmiş- lerdir... Bugün devlet içinde örgütlenip güçlenen 'şeriatçı-ırkçı' kadrolar, emperyalizmin uşa- ğı 'sahte Atatürkçüler'\n himayesinde gelişip serpilmişlerdir... Şeyhlerin ve şıhlann denetimindeki 'tekke- ler', 'Kuran kurslan' tıpkı Ingiliz ajanı Armst- rong gibi cumhuriyet ve cumhuriyet devrim- lerine karşıdıriar... Bunların işbiriikçileri ise 'yeni dünya düzeni' ve 'adil düzen' kandırmacasıyla karşımıza çı- kan şeriatçılar ve numaracı cumhuriyetçiler- dir... Bakın Başbakan Necmettin Erbakan ne diyor: "Biz inananlar birilerine ödün mü verece- ğiz!" Bu ne demektir? Düşünün ve karan sizler verin... Bir gün demokrasi hepimize gerekecek... Iran'ı, Cezayir'i, Afganistan'ı görüyorveya- kından izliyoruz. Oralarda kadınlann hangi ko- şullarda yaşadığını biliyoruz... Onun için de şöyle sesleniyoruz: "Demokrasi... Demokrasi... Demokrasi..." Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn E mail: Hikmet .Cetinkaya (a Planetcom. TR ÇAĞDAŞ YAYINLARI HİKMET ÇETİNKAYA AŞIK KADINLAR SOKAĞI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle