Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
27 MART 1997 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Kalemfi-Karadayı
göpüşmesi
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Genelkurmay
Başkanı Orgeneral İsmail
Hakkı Karadayı'nın,
öncekı akşam Yunanistan
Llusal Günü
resepsıyonuna katılarak iki
ülke ilişkilerinin
yumuşaması yönünde
önemlı bir adım atmasının
ardından dün de Ankara'da
yoğun bir trafık yaşandı.
Cumhurbaşkanı Vekilı ve
TBMM Başkanı Mustafa
Kalemli, Atina'ya
yapacağı ziyaret öncesinde
Genelkurmay Başkanı
Karadayfyı ziyaret etti.
Deniz Kuv vetleri
Komutanı Oramira] Güven
Erkaya da. denizcilikten
sorumlu Devlet Bakanı
Gürcan Dağdaş ile görüştü.
Polise ABD
incelemesi
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Türk polis
teşkilatının yeniden
yapılandınlması
konusunda çalışmalarda
bulunmak üzere ABD'den
bir heyet gelecek. ABD'fi
heyet. emniyet teşkilatımn
çalışmalanyla ilgili olarak
polis teşkilatının çeşitli
birimlerinde Emniyet
Genel Müdürlüğü üst
düzey görevlileriyle
birlikte incelemelerde
bulunacak ve polis
teşkilatının
modernizasyonu ve
işkencenin önlenmesi gibi
konularda çalışacak.
Denktas'ın
nyare
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- KKTC Başbakan
Yardımcısı Serdar Denktaş,
Ulaştırma Bakanı ÖmeT
Barutçu'yu ziyaret ederek
bir süre görüştü. Barutçu
ve Denktas'ın, KKTC'nin
ulaşınf ve haberleşme
konulannı ele alarak,
karşılaşılan sorunlann
çözümü için düşünce
alışverişinde bulunduklan
bıldirildi. Ulaştırma
Bakanı Barutçu. Bosna-
Hersek Devlet
Demiryollan Genel
Miidürü Nedzad
Brankovciç'ı de kabul etti.
Görüşmelerden sonra ıki
ek ile Türkiye' -
arasmda demiryollan
konusunda ışbirliği
yapılmasmı sağlayacak
anlaşma ile ilgili
gö'rüşmelere geçildi.
Kuveytli bakanın
temaslan
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Resmi bir ziyaret
için Ankara'da bulanan
Kuveyt Adalet, Evkaf ve
İslami îşler Bakanı
Mohammed Dayfallah
Sbarar, Diyanet Işleri
Başkanı Mehmet Nuri
Yıfmaz'ı ziyaret etti.
Ziyarette konuşan Yılmaz,
karştlıklı işbirliğinin
Türkiye ile Kuveyt
arasındaki bağlan
kuvvetlendireceğini
söyfedi. Sharar da, Türkiye
ile üfkesi arasmda tarihe
dayalı güçlü ilişkiler
bulundugunu anlatarak,
ülkesinın maruz kaldığı
haksızlıklar karşısında
Türkiye'nin rutumunun bu
ılişkileri dahada
gugkndirdiğıni kaydetti.
Sahlfk emekliliğe
savunma
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanı
Necati Çelik. •satılık
yurtdışı emeklilik"
yasasmda 'Türk vatandaşı
olma koşulu'
aranmamasını, "vatandaşlık
hakkı kazanamamış
göçmen soydaşlann'
Türkiye'de emekli olma
hakkından
yararlanmalannı sağlamak
gerefcçesiyle savundu.
Çalışma Bakanı Çelik, dün
yaptığı yazılı açıklamada.
1985 yılından bu yana 1
gün karşılığı 1 dolar
üzefinden borçlanma
öngoren yasanın yürürlükte
olduğunu anımsattı.
Akşener yurda
dondü
• İstanbul Haber Servisi -
Romanya Içişleri
Bakanı 'nın davetlisi olarak
bu ülkeye yaptığı ziyareti
amamlayan Içişleri Bakanı
vleral Akşener yurda
iöndü. Meral Akşener,
• apılan toplantılann
uluslararası terorizm',
uyuşturucu madde
açakçılığV, 'organize
uçJar' ile ıigili iki ülke
rasında var olan
»birligine yeni bir ivme
azandırdığını belirtti.
RP'li Asiltürk, MGK kararlannın hiçbir Bakanlar Kurulu üyesini bağlamayacağını söyledi
RP krizisürdiiriiyorANKARA (CumhuriyetBürosu)- Başba-
kan IVecmettin Erbakan \e RP kurmaylan
krizi tırmandırmaya yönelik çıkışlannı sür-
dürürken, bunun baskın seçım planı çerçe-
vesinde seçmene mesaj amacını taşıdığı bil-
dirildi. Erbakan'ın hafta sonunda yapılacak
olan il başkanlan ve MKYK toplantılannda
erken seçim konusunu tartışmaya açması
beklenıyor. RP Genel Sekreteri Oğuzhan
Asiltürk, 8 yıllık kesintisiz eğitıme karşı çı-
karak "imam-hatip ilkokuUan" önerisıni
gündeme getirirken; "Başbakan MGK ka-
rarlanna değil prosedüreimza atü. Karaıiar
hiçbir bakanı bağlamaz" sözleriyle gergin-
lif i tırmandırma politikasını sürdürdü.
DYP'nın seçim yasasında değişiklik ha-
zırlıklanyla erken seçim tartışmalan hızla-
nırken. erken seçimden söz etmeyen RP'nın
kamuoyuna yansıtmadan bazı hazırlıklar
yaptığı belirtildi. Erbakan'ın bir ay önce
Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanı Tu-
fan Algan'la göriişerek yurtdışında yaşayan
vatandaşlann oy kuilanmasına ilişkin çalış-
malaryapılmasmı istemesi RP'nin erken se-
çim planının ılk işareti olarak değerlendiril-
di. Erbakan'ın önceki gün yaptığı "tnanan
insanlar Irîmseyetaviz vennek mecbumetin-
de değil. Büakis bu insanlardan özür dilen-
sin" açıklamasından sonra Asiltürk de dün
ipleri gerecek açıklamalarda bulundu. Asil-
türk, düzenlediği basın toplantısında 8 yıl-
lık egitimi kabul etmeyeceklerini kesin bir
dille ifade ederken, bu uygulamayı savunan-
lann temel amacının imam- hatiplerin kapa-
tılması olduğunu öne sürdü. Asiltürk, Erba-
kan'ın MGK. kararlanna onay vermediğini
sadece kararlann Bakanlar Kurulu'na sevki
için prosedür gereği imza artığını saMindu.
Bir gazetecinin "MGK kararian Başbaka-
nı bağtamaz mı demekistiyorsunuz" sorusu-
na sinirlenerek, "Hiçbir Bakanlar Kurulu
üyesini bağtamaz. Bakanlar Kurulu bir yer-
den emir alarak çahşmaz. Siz kendi bindiği-
niz dalı kesmeye gayret ediyorsunuz. Genel-
kurmay Başkanı ile Başbakan arasında ça-
oşma çıkarmak için gayret ediyorsunuz" de-
di.
Asiltürk, "İmaro- hatiplerin flk böiümle-
rinin açıunasuu da istiyor ımısunuz" sorusu
üzerine, "İlkokutdan itibaren çocuklanmıza
inançiaruun öğretilmesinde çok büyük ya-
rar var" karşılığını verdı.
Anket
ANAP ve
DYP'nin
oy oranlan
yüzde 18
HÜLYA KARABAĞLI
ANKARA - Seçim ya-
sasında değişiklık ilkeleri-
ni belirleyen DYP, baskın
seçime hazırlıksız yaka-
lanmamak amacıyla ka-
muoyu araştırmalannı da
incelemeye aldı. Özel bir
şirket tarafından yaptın-
lan ve DYP'de ele alınan
ankette, DYP ve ANAP'm
oy oranlarının yüzde 18
olduğu, RP'nin yüzde
21 'lik oy oranını korudu-
ğu kaydedildi. 15 ilde yap-
tırılan anket sonuçlannı
baz alan DYP kurmaylan,
Tansu ÇiBcr'in talimatı
doğrultusunda merkez
sağda bütünleşmeye yö-
nelik söylemlerini arttır-
dılar.
DYP'nin önceki model-
leri de göz önüne alarak
hazırladığı yeni seçim ya-
sasında temel ilkeler sıra-
landı. Oy dağılımıyla ada-
letli sandalye sayısı ve yö-
netimde ıstikrarın sağlan-
masını amaçlayan çalış-
ma. önseçim. tercihli oy
sistemi, bölgelerin daral-
tıbnası ve seçım ittıfakı
. yapıünasını Öngörenjıır
dizi düzenlemeyi kapsı-
yor.
Dünyada çeşitli ülkeler-
de daha önce denenmiş ya
da denenmekte olan uygu-
lamalan da masaya yatı-
ran DYP kunnaylan, son
şeklınin verileceği seçim
yasası taslağında bölge
barajının kaldınldığını,
Türkiye barajı üzerinde de
tartışmaların sürdüğünü
kaydertiler.
'Tabanda birieşme'
Çıller'in merkez sağda
bütünleşme talimatı doğ-
rultusunda genel başkan
yardımcılan ve millerve-
killerinin nisan ayından
itibaren ev. hastane, kah-
vehanelerde >r
urttaşlarla
bir araya gelecekleri kay-
dedildi.
Özel bir araştırma şir-
ketinin başta Ankara, İs-
tanbul, Izmir. Samsun. Er-
zurum, Dıyarbakır, Antal-
ya, Adana olmak üzere 15
ilde yaptırdığı anket so-
nuçlannda, MHP oyları-
nın yükselışe, DSP'nin
düşüşe geçtiği kaydedildi.
DYP yönetimınde ele alı-
nan anket sonuçlan şöy le:
DYP yüzde 18, ANAP
yüzde 18, RP yüzde 21,
DSP yüzde 12, CHP yüz-
de 8, MHP yüzde 10.
ÇİZMEDEIV YUKARI MUSA KART
Güneydoğu için çözüm sonunda bulundu: Hindi üretme çiftliğî
Gül'iin kebaplam devlet kasasından
TUREYKOSE
Tl
ANKARA - RP'li Devlet Baka-
nı Abdullah Gül'ün özel kalemin-
den sipariş edılen 400 mılyon lira
cıvarındaki yemek farurasının
Türkiye Kalkınma Bankası tara-
fından ödendiği ortaya çıktı. CHP
Genel Sekreteri Adnan Keskin,
"Bu yemekler seçmenlere mi ıs-
marlandı? Ahlaki ve vasal kayna-
ğı var mı? Kalkınma Bankası özel ^
kasa mı" diye sordu.
RP'li Devlet Bakanı Sacit Gün-
bey'in bazı yemek faturalannın Türkı-
ye Kalkınma Bankası tarafından öden-
diğının ortaya çıkmasından sonra,
Gül 'ün özel kaleminden sipariş edilen
bazı yemeklerin faturalannın da
aynı banka tarafından ödendiği or-
taya çıktı. RP'li Abdullah Gül'ün
Özel Kalem Müdürü Cevdet Ça-
ğan tarafından sipariş edılen ke-
bap faturatan CHP'nin eline geç-
ri.
16 Ekim 1996, 5 Aralık 1996.
27 Ocak 1997 ve 5 Mart 1997 ta-
nhlı faturalann Türkiye Kalkınma
Bankası tarafından ödenmesi ve
faturalann arkasına banka yöneti-
mınin "Bu fatura ile bûiikte dökümlü
fişleri demuhakkak mubafaza edüsin "
notu düşmesı dikkati çekti.
Bulent Ecevit
'DYPde
RPde
ikiyüzlü'
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- DSP Genel Başİca-
nı Bülent Ecevit hükümet or-
taklannın erken seçim me-
sajlannı, "GerekRP,gerekse
DYP imzalannı çiğneyerek
görevden kaçma yolu izüyor.
Bu sorumsuzluktur. ikiyüz-
lülüktür** diye değerlendir-
di. Başbakan Necmettin Er-
bakan ın kendini "cendere
içinde sıkışmışgibi hissettiği-
ni, kapağı erken seçime at-
tnak istediğini'", DYP'nin de
Susurluk'tan korktuğunu
vurgulayan Ecevit. "Bu ne-
denle TBMM'den kaçmak
istiyorlar" dedi. Ecevit, "iki
turlu seçim, dar bölge gibi
tehiikeli fantezilerin günde-
me getirildiğûıi" belirtirken
erken seçimin kaçınılmazol-
ması durumunda, tüm parti-
lerin güvenini kazanacak bir
seçim hükümeti oluşturul-
ması gerektiğini söyledi.
Ecevit, partisinin grup
toplantısında yaptığı konuş-
mada, birkaç gündür RE-
FAHYOL ortaklannın tav-
nyla erken seçim rüzgân es-
tirilmeye başlandığma dik-
kat çekti. RP'nin radikal ka-
nadıyla toplumda bu partiyi
destekleyen radikal kesimle-
rin
r
MiNî Güvenlik Kurulu
(MGK) kararlannın uygu-
lanmaması için baskı yaptı-
ğını belirten Ecevit, "Erba-
kan kendini cendere içinde
hissediyor. Bu kararlarla ilgi-
li ne yapılacağını seçimden
sonra gelecek hükümet dü-
şünsün. diyecekler. DYP de
Susurluk'la orta>a çıkan ka-
ranhk ilişkilerağı üzerineyü-
riinmesinden korkuyor. Bu
nedenJeTBMM'den kaçmak
istiyorlar"
1
dedi.
Baykal, Prof. Dr. Tunaya anısına düzenlenen Çarşamba Toplantılan'na katıldı
'Laik cumhuriyetin doğru adresi CHP9
İstanbul Haber Senisi - CHP Ge-
nel Başkanı Deniz Baykal laik, de-
mokratik cumhunyeti en kararlı ve
tutarlı şekılde savunan partınin CHP
olduğunu belirterek Türkiye'de Ata-
türk'ün laik. damokratik cumhuri-
yetine bağb olan ezki çoğunluğun
doğru adreste yığınak yapması gere-
kir. Çünkü yığınakta v apılan hata
cephede kolay kolay telafi edilemez"
diye konuştu.
Baykal, dün Prof. Dr. Tank Zafer
Tunaya anısına düzenlenen gelenek-
sel Çarşamba Toplantılan'na katıldı.
Tank Zafer Tunaya Kültur Merke-
zi'nde yapılan toplantıda Baykal,
Türkiye'nin olağanüstü bir dönem-
dengeçtiğini söyledi. Seçimler önce-
sindekı beklentilenn seçim lersonra-
sında gerçekleşmediğıni belirten
Baykal, Başbakan Necmettin Erba-
kan'ın önündekı tanhi fırsatı değer-
lendiremediğinı savundu. Türki-
ye'nin 70 yıl önce kabul ettiği laik.
demokrat ve cumhuriyetçi değerlerin
günümüzde tartışılmasından büyük
bir üzünrii duyduğunu kaydeden
Baykal, Atatürk'ün 1919'da yeni bir
egemenlik iddıası ortaya koyduğunu
ve milli iradeyı esas aldığını vurgu-
ladı. Baykal, Türkiye'nin, tarihte ilk
ulusal kurtuluş savaşıru yapan, bu yö-
nüyle örnek olan bir ülke olduğunu
belirterek "Atatürk, tarihin en kap-
samlı degişinı projesini uygulayarak
işe müdafaa-i hukuk ve milli iradey-
le başladL Kurtuluş Savaşı'nda sade-
ce düşmanı yenmedi, bir düzeni de-
ğiştirdi, biryurttaşük bilincini öne çı-
kardı \? sonuçta milli irade bizJ laik-
liğe.demokrashe,cumhurnetegerir-
di" dedi.
Bülent Ecevit'i ise laiklik konu-
sunda 'çekimser' kalıp net tavır ala-
mamakla suçlayan Baykal şövle ko-
nuştu: "Türkij'e'nin temel doğrultu-
sunu şimdiki gibi kiilüstür ittifaklar
tersuıe çeviremez. Türkiye; İran, I-
rak, Suriye gibi ülkeleri örnek ala-
maz. Türkiye bugün Müslünıanltğı.
demokrasivi cumhuriveti ve laikliği
altm bir sentezle birleşrirdiği için di-
ğer tüm Müslüman ülkelerden her
konuda daha ileridir. Dünya çapuida
başanh olan işadamlan Atatürk kü)-
türünün, laik cumhi'riyerin çocukla-
nyken, başbakanımızın Kazakistan
Başbakanı'ndan Atatürkçülük dersi
alması acıdır. Vapüması gereken şey,
cumnuriveti büvük bir kararülık ve
tutarulıkla savunan CHP'nin safla-
nnda yıgınak yapmaknr. CHP. bü-
yük oy getirileri olmasa da. laikliği.
demokrasiyi veTürkiye'ji Avrupa'ya
taşunayı onuria savunacaknr. Ana>-a-
sa'nın 24. maddesi konusunda RP ile
ortak proje üreten ANAP'ın, RP'nin
yolunu açan DY P'nin, RP'nin yolunu
açan azuüık hükümetineönayâkolup
çekimser destek veren DSP'nin, laik,
demokratik cumhunyeti koruyama-
yacağı açıktır."
IRMIKIAYDIN ENGİN e - mail: engin (5 planet.com.tr
Şu ilkokul aritmetik derslerine
dönen temel eğitim tartışması.
Hanişu "Beşartıüçeşittirkaç fi-
lan gibi abuk sabuk tartışmalann
sürüp grttiğı çekişme...
Bana gına geldi. Ya size?
Temel eğitimın sekiz yıla çıka-
nlmasının nedeni açık. Türkiye
çağdaş eğitim anlayışını -her za-
manki gibi- epey gerilerden izfe-
diği için bu sorun da ülke günde-
mıne geç geldi.
Beş yıllık temel eğitim süre ola-
rak yetrmyor. Temel eğitimde öğ-
rencinın edinmesi gereken bilgi-
ler artık beş yıla ağıştınlamıyor.
Bu biiiır...
Ikincisi, teknolojideki gelişme-
nin zorunlu kıldığı işgücü dona-
nımı beş yıllık alışılagelmiş eği-
timle mümkün değil. Artık okuma
yazma; aritmetikte dört ışlem, o-
ran-orantı; geometride üçgenin
iç açılan toplamı, daırenin alanı "2
Pi Re kare"; coğrafyada Türki-
ye'nin en yüksek dağı, en büyük
gölü, en uzun ırmağı; tarihte İs-
tanbul'un fethi 1453, Malazgirt
zaferi 1071, Roma imparatorlu-
ğu'nun ikiye bölünmesi 396; ta-
biat bilgisinde büyük dolaşım,
İmam-Hatiplileri Imam Yapalım
küçük dolaşım, sindirim, solu-
num; yurttaşlık bilgisinde mahal-
le muhtarının görev ve yetkileri...
l-ıh bu bılgilerle donanmış iş-
gücünü ne fabrikalar işçi olarak
istiyor, ne mal müdürlüğünde kâ-
tıp olunabiliyor. "Ne işyaparsın"
sorusuna "Ne iş olsa yapanm
abi" yanrtını verenlere kapı gös-
teriliyor, o çıktıktan sonra da
"Nah yaparsın her işi, hıyaroğlu
hıyar!" diye dalga geçiliyor
Aslında sekiz yıllık (kimı ülkeler-
de dokuz, on, hatta on iki yıllık) te-
mel eğitim, meslek eğitimine
başlayabilmek için zorunlu bilgi
donanımının asgari koşulu.
Bunu eğitimciler biliyor. Bunu,
sekiz yılı savunan siyasi partile-
rin eğitimle ilgili politıkacılan da
biliyor. Bunu, Milli Güvenlik Kuru-
lu'nun sivil-asker üyeleri de bili-
yor. Bunu ben de bıliyorum, siz
de biliyorsunuz ve...
Ve Refahçı elebaşılar da bili-
yor. Hem de çok iyi biliyor.
Aslında tartışılan bu değil. Tar-
tışılan soru şu: Temel eğitim laik
bir eğitim mi olacak, dinsel içe-
rikli bir eğitim mi?
İmam-hatip okullan. Türkiye
dinsel gericiliğinin, eğitimin birli-
ği (tevhid-i tedrisat) ilkesini dele-
bilmek için ürettiği bir buluş. Şey-
tana pabucunu ters giydirecek
molla zekâsı, imam-hatipleri
meslek okulu kılıfı içinde yuttur-
mayı denedi ve becerdi. Kuruluş
yıllannda, sayısı artan camilere
kaliteli din adamı yetıştirmek gi-
bi gerekçelerle pazarlanan i-
mam-hatip okulları, gitgide is-
lamcı yaşam biçımini yeğleyen
ve çoluk çocuğunu da bu yönde
eğitmeye kararlı kesimler için bir
eğitim seçeneğine dönüştü.
Bugun imam-hatip liselerini bir
meslekokulu olarak kavrayan var
mı? Hete Refah elebaşıları, bu
okullan meslek okulu olarak nite-
lemekten mümkün olduğu kadar
kaçınıyorlar. Haklılar da. Çünkü
rmam-hatipterartık imam yetiştir-
mek gibi iştev taşırnıyorfar.
Refah elebaşılan, lise eğrtiminı
bitirip bir meslek edınen ya da
üniversrte eğitimine devam ede-
rek daha kilit görev ve sorumlu-
luklar üstlenecek gençliğin ken-
di tezgâhına yakın olmasını isti-
yor. Onları ıdeolojik ve felsefi ola-
rak daha gençken biçimlendir-
mek istiyor. O yüzden de bir yan-
dan onlan pozitif bilgilerle dona-
tırken bıryandan da dinsel eğitim
tezgâhından geçirip birer Refah
militanı, olmadı yandaşı kılmayı
hesaplıyor. Refah yantısı mühen-
disler, kaymakamlar, valiler, polis-
ler, iktisatçılar, diplomatlar, tek-
nisyenler, ustabaşılar, postacılar,
subaylar, gazeteciler, avukatlar,
savcılar, yargıçlar... Sayın sayabil-
diğinizce. Bu mesleklerin imam-
hatip lıseleri süzgecinden geç-
miş kişilerce doldurulması Re-
fah'ın gelecek güvencesi ve ya-
tınmı.
Geçmiş on yıllar, bu hesabın
doğru bir hesap olduğunu gös-
terdi. Bugün Refah, iktidan bir
ucundan da oJsa yakaladıysa bu-
nu on yıllardır sayılan artan imam-
hatip lisesi kaynaklı kadrolara
borçlu. Refah bunu iyi biliyor. Bu-
nu MGK'nin asker üyeleri de bi-
liyor. Bunu ben de biliyorum, siz
de biliyorsunuz. Bilmeyen hemen
hemen yok.
Herkes bu gerçeği bildiğine
gore ortadakı bu maskaralık ne?
İmam-hatipleri savunanlar, dü-
ne kadar bu okullann birer mes-
lek okulu olduğu gerçeğıni müm-
künse ağızlarına almazlarken
şimdi tanıt olarak ha bire "Ama
öteki meslekokullan da var. Tıca-
ret liselen var, otelcilik ve turizm
liseleh var, endüstri meslek lise-
leri var" diyorfar.
Şu yalana, şu karşılıklı bilmez-
likten gelme oyununa son vere-
lim. Eğer imam-hatip liselen ger-
çekten meslek okullan ise "Bu li-
seterden çıkanlarimam olur" de-
yip çıkalım ışın içinden. İmam ol-
sunlar, namaz kıldırsınlar, vaaz
versinler, ölü yıkasınlar. Yani mes-
teA/e/7/)/yapsınlar...
Bakın bakalım o zaman bir tek
Refah elebaşısı çocuğunu ımam-
hatıp lisesine gönderecek mı?
POLİIİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Atatüpkün Yanıtı...
Sadi Borak'ın derlediği "Atatürk'ün Armst-
rong'a Cevabı", Kaynak Yayınları arasından
çıktı...
Kitap, 'Bozkurt' kitabındaki yanlrşların ve
çarpıtmalann altını çiziyor...
Bozkurt adlı kitap bugünlerde şeriatçıların,
numaracı cumhuriyetçilerin elinden vedilinden
düşmüyor. Kimi açıkoturumlarda konuşan şe-
riatçılar ve numaracı cumhuriyetçiler, H. C.
Armstrong'un 1932yılındayayımlanan 'Boz-
kurt' kitabından alıntılar yapıp şöyle diyorlar:
"Işte Atatürk budur!"
Bozkurt, Ingiliz gizli servis elemanı olan ve
işgal yılları boyunca Istanbul'da yaşayan
Armstrong'un, Atatürk'ün yaşamını konu alan
kitabıdır....
Kitabın tek amacı vardır: Cumhuriyeti ve
cumhuriyet devrimcilerini karalamak...
Sadi Borak'ın derlediği "Atatürk'ün Armst-
rong'a Cevabı" adlı kitabı bir solukta okudurn.
Kitap, bugünün Türkiyesi'ne ışık tutuyor ve
emperyalizmin ne demek olduğunu anlatıyor.
••*
Sadi Borak'ın derlediği''Atatürk'ün Armst-
rong'a Cevabı", Bozkurt'ta yer alan yanlışlan
ve çarprtmalan değerlendirirken sunuş bölü-
münde Mehmet Bedri Gültekin, şöyle diyor:
"Bozkurt, bir psikolojik savaş kitabıdır. En
önemli özelliğinin Cumhuriyet'i, Cumhuriyet
Devrimleri'ni ve devrimcileh karalamak oldu-
ğunu söyleyebilihz. Biryanda inkâr edileme-
yecek askeh başanlar vardır. H. C. Armstrong
bu askeh başarılan yazdıktan sonra sözü ki-
tabın asıl amacı olan Cumhuriyet Devrimle-
ri'nin ve Mustafa Kemalile arkadaşlannın ka-
ralanmasına getihyor. Döne döne işlediği iki
konu vardır. Birinci olarak 'Mustafa Kemal ti-
pik bir Doğulu despottur.' Ik/nci olarak 'Türk
toplumu çağdaş uygarlık düzeyine ulaşma ye-
teneği olmayan geri bir halktır.'
Mustafa Kemal'i ve Cumhuriyet Devrimi'ni
doğru değerlendirebilmek, her şeyden önce
doğru bir tahh bilincine bağlıdır. Emperyalist-
lerin çıkarlannı korumayı esas alan bir gizli
servis ajanının görevi gereği yazdığı bir kitap
ise gerçeklerle savaşacaktır, gerçeği tahrif
edecektir.
Mustafa Kemal Atatürk, birinci olarak sö-
mürgeleştirilmiş olan ezilen dünyanın emper-
yalizme karşı verdiği ilk Kurtuluş Savaşı'nın
önderidir. Ikinci olarak Mustafa Kemal, orta-
çağdan, modern burjuva devlete geçmeyi
sağlayan bir sosyal devrimin lideridir. Kema-
listdevhm vesonuçlan, bu temel gerçeklere-
sas alınarak doğru bir şekilde tahlil edilebilir.
Bu büyük gerçekleri anlamak günümüzü an-
lamaktır. Tarihi doğru olarak kavramaktır."
B o z k u r t k i t a b ı n ı n y a z a r ı A r m ^ ^
hedefi başta belirttiğimiz gibr cdrnîiufiyet'ver'
cumhuriyet devrimleridir...
Bugün şeriatçıların hedefi aynıdır. Cumhuri-
yet ve cumhuriyet devrimlerinin kazanımlan-
na karşı şeriatçılar 'cihat' ilan etmişlerdir...
Cumhuriyet devrimi, emperyalizmin yaşam-
sal çıkarianna ağır darbe indirmiştir. Cumhu-
riyet devrimi softalann, düzenbazların tüm
düşlerini altüst etmiştir...
Emperyalizmin işbirfikçisi 12 Mart ve 12 Ey-
lül generalleri, tüm devrimci atılımlara karşı
koyan tarikat şeyh ve şıhlanyla ilişkiye girmiş-
lerdir...
Bugün devlet içinde örgütlenip güçlenen
'şeriatçı-ırkçı' kadrolar, emperyalizmin uşa-
ğı 'sahte Atatürkçüler'\n himayesinde gelişip
serpilmişlerdir...
Şeyhlerin ve şıhlann denetimindeki 'tekke-
ler', 'Kuran kurslan' tıpkı Ingiliz ajanı Armst-
rong gibi cumhuriyet ve cumhuriyet devrim-
lerine karşıdıriar...
Bunların işbiriikçileri ise 'yeni dünya düzeni'
ve 'adil düzen' kandırmacasıyla karşımıza çı-
kan şeriatçılar ve numaracı cumhuriyetçiler-
dir...
Bakın Başbakan Necmettin Erbakan ne
diyor:
"Biz inananlar birilerine ödün mü verece-
ğiz!"
Bu ne demektir?
Düşünün ve karan sizler verin...
Bir gün demokrasi hepimize gerekecek...
Iran'ı, Cezayir'i, Afganistan'ı görüyorveya-
kından izliyoruz. Oralarda kadınlann hangi ko-
şullarda yaşadığını biliyoruz...
Onun için de şöyle sesleniyoruz:
"Demokrasi... Demokrasi... Demokrasi..."
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn
E mail: Hikmet .Cetinkaya (a Planetcom. TR
ÇAĞDAŞ YAYINLARI
HİKMET ÇETİNKAYA
AŞIK KADINLAR SOKAĞI