Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 26 MART 1997 ÇARŞAMBA
10 DIŞ HABERLER
Alman kadın parlamenterler, ülkelerinde Islamcı akımlann gelişmesi karşısındaki endişelerini Cumhuriyet'e değerlendirdiler
'Şeriatakarşıçaresizkaldık'• Almanya yalnızca Türkiye'deki şeriatçı hareketten
kaygılanmıyor. Almanya'daki şeriatçılar da ülke
yöneticilerinin endişelendiği konulann başında geliyor.
ECE TEMELKURAN
BONN / BERLİN - Almanya yö-
netimindekı Hıristiyan Demokrat-
lann, şeriatçı hareketleri Türkiye'nin
AB'ye tam üyeliği karşıstnda bir en-
gel olarak görmelerine karşm Cum-
huriyet'e açıklama yapan AJman ka-
dın parlamenterler ve siyasetçiler,
ülkelerindeki radikal Islamcı hare-
ketler karşısında "çaresiz" olduk-
lannı anlattılar.
'Şeriata karşı çözüm
bulamıyoruz'
Berlin Parlamentosu üyesi olan
Hıristiyan Demokratik Birlik Parti-
si'nden (CDU) Anita Knobtoch. Sos-
yal Demokratlar'dan (SPD) Regine
Koch, Yeşiller'den ReginaSchmidt,
Cumhuriyet'e yaptıklan açıklama-
larda. aşın Islamcı hareketlerkarşın-
da teorik çözüm bulamadıklannı iti-
raf ettiler. Parlamenterler, köktendin-
ci ılerlemeye karşı önlem alırken
"anti-demokrattdda" suçlanmak-
tan çekiniyorlar.
- Köktenci tstami gelişmeler Al-
manya'da da, başta Türkiyeli kadın-
lar olmak üzere kadın haklannı gasp
ediyor. Kadınlar için politika üretti-
ğinizegöre bu konuda nedüşünüyor-
sunuz?
SPD- Almanya'dadakadınlaraşı-
n islami güçler tarafindan baskı al-
tında tutuluyorlar. Islamı kabul edi-
yorum, ama bu dinin kadın ve erke-
ğe eşit haklar vermediği görûlüyor,
kadınlar baskı altında tutuluyor. Bu
yüzden sıyasal Islam için yapılan
hareketlerin hepsinin karşısındayız.
'Yasaklarsak tehlike büvür'
İSTİHBARAT BAŞKANI
'Radikal İslam
en büyük
tehlike'
Iç istihbarattan sorumlu Anayasayı
Koruma Örgütü Başkaru Peter Frisch,
Emma dergisinde yayımlanan
söyleşisinde, aşın Islamcı akımlan
"Abnan demokrasisi karşısındaki en
büyük tehlike" olarak tanımhyor. Aşın
Islamcı şiddetin 2000'li yıllann en önemli
sorunu olacağını söyleyen Frisch
Almanya'da 31 bin 800 kişinin şenat
devletı istedığini saptadıklannı belirtiyor.
Frisch, Almanya'daki Milli Görüş tslam
Cemaati'nin, birçok alanda mücadele
ettiğine dikkat çekiyor. Frisch, örgütün,
başörtülü öğrencilenn derse girmesıni
yasaklayan öğretmenlerin disiplin
cezasına çarptınlmalan için hukuki
mücadele verdığini anlatıyor. Aynca
örgüt, kızlann ve erkeklerin spor
derslerine ayn katılmalan için çalışıyor.
Frisch, bütün bu gelişmeleri ise şöyle
açıklıyor:
"Kara çarşafla uzun atlama yapmaya
çahşjyorlar."
Başkan çaresiz, çünkü Kuran kurslannda
yapılan etkinlıklerin ve çocuklann baskı
altında tutulmasının yasaya aykın olup
olmadığını soran dergıye şu yanıtı veriyor:
*Bu kurstann üzerine çoktan gitmeliydik.
Ancak din özgürlüğü anayasal koruma
altında.11
Almanya'daki şeriatçılar demokrasiden cesaret alıyor, politikaalar 'anti-demokrat' damgası yemekten korkuvor.
BRİTTA ERFMANIV
'Şeriat bizi
bıçak sırtına
sürüyor'
Başkent Bonn'da. SPD Çalışan Kadınlar Komisyonu Başkanı
Britta Erfmann. demokrasi, anayasal düzen ve bütün bunlarla
çelişen köktendinci akımlara karşı önlem alma zorunluluğundan
söz ediyor. Erfmann. partisinin demokrasıyle şeriat tehlikesi
arasında "bıçak sırtına sürüMüğünü" söylüyor. Çözüm, hâlâ
bulunamıyor.
-Köktendinci hareketler, başkent Bonn'da nasıl karşılanıvor?
ERFMANN - Biz bu gruplan açıklığa çağınyonız. Böyle
yapılmadığı zaman izole oluyorlar. Bu da asla kontrol
edılemeyecek bir alana geçmeleri demek. Örneğin tslami gruplar
camilerini yaptırmak istiyorlarsa, yaptırsınlar. Hükümet bundan
ürküyor, ama bu yapılmalı.
- Almanya'daki aşın İslamcılar, devlet okullannda tslam
derslerinin de olmasını istiyorlar. Bunu da rru serbest bırakmaktan
yanasuuz?
ERFMANN - Biz, bu derslerin olmasını istiyoruz, çünkü olmazsa
kapalı Kuran kurslanna çekiliyorlar. Sonra o çocuklan kurslardaki
örgütlenmeden çıkarmak olanaksızlaşıyor.
- Önerdiginiz içselleştirme politikası onlann etldsini
azaftmayacağma göre siz de zor durumdasuuz.
ERFMANN - Zor durumdayız. Çünkü şeriat tehlikesi bizi bıçak
üzerine sürüyor. Izin verirsek gelişecekler. vermezsek
keskinleşecekler. Biz yine serbestlikten yanayız. Hükümet ise
onlara karşı sert önlemler almaktan yana
- Partinizin politikası onlara haklaruu verebüir beUd, ama siyasal
İslam, kadının insan haklaruu ortadan kaldınyor. Bu çelişki nasıl
ortadan kaldınlacak?
ERFMANN - Parti olarak aşın Islamcılara tepkı gösteriyoruz,
ama gerçekten bu konuda bir politika oluşturamıyoruz. Onlan
nasıl yargılayabiliriz ki?
- Ama kadınlar haklanndan fera-
gat etmeyi dindarlık sayıyortar. Bu
çefişldye Uişkin neleryapıyorsunuz?
Yeşiller - Tabii ki Fransa'daki gi-
bi başörtüyle okula gitmeyi yasak-
layamayız. Böyle bir tutum, her şe-
yi daha da tehlikeli hale getirir. Ama
kadınlan ve kız çocuklannı baskı
altında tutmayı yasal düzenlemeler-
le engelleyebiliriz. Örneğin, kızla-
nnı beden eğitimi derslerine gön-
dermeyen aileler var. Bu dersleri zo-
runlu tutarak kız çocuklannı böyle
bir baskıdan korumuş olabiliriz. Par-
timin politikası yasaklamak değil, tar-
tışmaya açmak yönünde.
- Kadınlar geleneksel dini rolleri
nedeniyle böyle tartışmaya kanlmaz-
larsa_
Yeşiller - Bu yüzden onlar için
okuma yazma kurslan, bılınç yük-
seltme gruplan düzenliyoruz.
'Şeriat tehlikesine
teorik çözüm yok'
- Bir yandan da aşın İslami hare-
ket içinde çok sayıda entelektüel ka-
dın var. Sorun sadecc eğitim düzeyi
değil.
SPD - Aşın İslami hareketler ko-
nusunda teorik bir çözüm bulmak çok
zor. Bu yolu seçmektense biz pratik
olaylara çözümler getirmekle yeti-
niyoruz. Yoksa işin içinden çıkamı-
yoruz.
- Huistiyan Dcmokratiar nedüşü-
nüyorlar? Din temasını siz de kulla-
nıyorsunuz?
CDU - Benim partım için bu ko-
nuda kesın bir tavır almak çok zor.
Aileler çocuklannın başörtüsü tak-
masını istiyorlarsa bunu engelleye-
meyiz. Ama o kız kendi kararlannı
nasıl verecek? Partimin bu konuda-
ki politikası çok belli değil.
SPD- SPD'nin kararlı birtavn var.
Kendi isteğiyle ezilen kadınlara bir
şey yapamıyoruz belki, ama tslam
kurallanna göre yaşamak isteme-
yen kadınlara, ailelerinden ve çev-
relerinden görecekleri baskılara kar-
şı yardımcı oluyoruz. Ama kadınla-
nn içindeki bu çelişki için ne yapa-
cağımızı çok iyi bilmiyoruz.
Bütün komisyon üyesi parlamen-
terler konuya ilişkin çaresizlikleri-
ni dile getirdıkten sonra bu çaresiz-
liğin Almanya tarihindeki karşılığı-
nı. demokrasi kültüründeki yanıtmı
bulmaya çalışıp 'Ama sorun içinde
çelişki yaşayan kadınlar değfl, kök-
tendinci hareketin mücahhiotmuş ka-
dınlar. Sizi korkutan ırkçıhkya da ya-
bancı düşmanlığı suçlamalan mı'
diye soruyoruz. Herkesin üzennde
anlaştığı yanıt net ve anlamlı:
'Irkçıhk değil. ama anti -demok-
rat ohnakla suçlanınz.'
Almanya Dışişleri Bakanı geziyi iptal etmekten son anda vazgeçti. Erbakan'dan konuk bakana sert tavır
'Kinkel başmı önüne eğecek'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başba-
kan Necmettin Erbakan'ın doğrudan Alman-
ya Dışişlen Bakanı Klaus Kinkel'e yönelik
açıklamalan, ıki ülke arasında bunalım yaşan-
masınaneden oldu. Erbakan'ın açıklamalan
üzerine Kinkel'in Türkiye ziyaretini iptal et-
mek istediği, ancak Almanya'nın Türkiye
Büyükelçiliği ile Dışişleri Bakanlığı arasın-
da yapılan görüşmelerin ardından gezisini
gerçekleştırme karan aldığı kaydedildi. Iki
ülke yetkililen arasında Ankara'da yapılan
diplomatik temaslann uzun sürmesi nedeniy-
le iki saatlik bir gecikmeyle Ankara'ya gele-
bilen Kinkel'i, Dışişleri Bakanı Tansu ÇU-
ler'in karşılamaması dikkat çekti.
tktidara geldıkten sonra Türkiye'nin Ban'ya
dönük geleneksel dış politika yaklaşımlannı
zorlayarak Islam ülkelen ile ilişkileri güçlen-
dirmeye öncelik veren Başbakan Erbakan,
partisinin TBMM grubunda yaptığı konuşma-
da, dün gece geç saatlerde Ankara'ya gelen
ve bugün kendısiyle de görüşecek olan Kin-
kel'i nedef aldı. Erbakan, Kinkel ile yapaca-
ğı görüşmenin 'çokenteresan' geçeceğini be-
lirterek, "'3eni şu şartlara bağladık, bizim
dediklerimizi yap' şekündeki muameleyi kûn-
se Tûrkiye'ye gösteremeyecek" dedi. Avru-
pa'nın Türk işçilerine serbest dolasım hakkı
vermediğini, gümrük birliğine ilişkin sözle-
rini tutmadığmı. Türkiye'nin ihracatına ko-
nulan engellerden dolayı vermeyi garanti et-
tiği parayı ödemedığini kaydeden Erbakan, "Bu
olaylardan dolayı önlerine bakmak zorunda-
lar. Yann (bugün) kendisi de bunu hissedecek-
tir" diye konuştu.
Edinilen bilgiye göre, Erbakan'ın öğle sa-
atlerinde yaptığı bu açıklamalardan son de-
rece rahatsız olan Almanya'nın Türkiye Bü-
Thomas Kossendey
'Hıristiyanlann
tepkisi Çiller'e
ANKARA (Cumhuriyet Bürostı) - Hı-
ristiyan Demokrat Parti (CDU) Milletve-
kili ve Almanya Parlamentosu Türk-Al-
man Parlamenterler Grup Başkanı Tho-
mas Kossendey, 4 martta Brüksel'de topla-
nan 6 Hıristiyan demokrat liderin, Türki-
ye'nin Avrupalı olmadığı yönündeki açık-
lamasının, ABD Dışişleri Bakanı Madde-
ioeAlbright ve Dışişleri Bakanı Tansu Çfl-
ler'e duyulan tepkiden kaynaklandığını
söyledi. Kossendey, "Albright diplomatik
gdenekfcri aşarak Türkiye'nin bir an önce
Avrupa Birbgi'ne (AB) girmesi gerektiği
görüşünde ısrar etti Çiller de, NAlO'nun
işlev ini tam anlamadığını ortaya koyan bir
yaklaşunla bu kunımu koz olarak kullan-
ck Bu iki durum Huistiyan Demokradann
tepkisine neden oldu" dedi. Kossendey,
Türkiye'nin AB'ye tam üyeüğinin "kesti-
rikbflirsüredezoroklugunu'' söyledi.
yükelçiliği yetkililen, Dışişleri Bakanlığı ile
temasa geçerek Başbakan'ın sözleri ile ilgili
açıklama veya bir yalanlama istediler. Erba-
kan'ın açıklamalanndan aynı saatlerde ha-
berdar olan Kinkel. Türkiye ziyaretini, An-
kara'dan gelecek yanıta göre iptal etmek is-
tediğini bildirdi. Bunun üzerine Dışişleri Ba-
kanlığı. yalanlama yerine "Başbakan Erba-
kan'ın sözleri doğrudan Almanya Dışişleri
Bakanı Klaus Kinkel'e değildir. Başbakan.
Türkhe-A\ rupa Birliği (AB) ilişkileri kapsa-
mında konuştu" açıklamasını yaptı. Dışişle-
ri'nin bu yanıtı üzerine iki ülke yetkililen
Başbakan Erbakan'ın sözleriyle ilgili bir 'yan-
hş anlama' olduğunu kabul ederek, bu duru-
mu Ankara'dan yanıt bekleyen Kinkel'e ilet-
tiler. Diplomatik temaslar sonunda Kinkel'in
Ankara'ya gelmesi karan verildi.
'Erbakan nazik değil'
Alman diplomatik kaynaklar ise bunalımın
bir *yanhş anlama olayı' olarak geçiştirildiği-
ni belirterek, "Eğer TBMM TV"yi izlerseniz
Erbakan'ın ne dediğini kendi kulaklannızla
duyarsuuz. Erbakan'ın sözleri doğrudan Kin-
kel'e > önelik. \*e bu sözler hiç nazik değil, hiç
diplomatikdeğU"değerlendirmesini yaptılar.
Kaynaklar, Ankara'da bu gün yapılacak gö-
rüşmelerin gergin bir havada geçmesi için
'yeterince neden'olduğunu da kaydettiler.
Türkiye'nin AB ile ilişkilerinde en büyük
engelin Almanya olduğunu savunan Çiller, dün
gece Kinkel'i karşılamaya gelmeyerek bu ül-
keye karşı olan soğukluğunu göstermiş oldu.
Kinkel'in, Türkiye'nin Almanya Büyükelçi-
si Volkan Vural ve Dışişleri Bakanlığı AB \e
Avrupa daireleri başkanlan tarafindan karşı-
lanması dikkat çekti.
Çıller'in de, 'içpoKtik' hesaplarla Kinkel'e
sert çıkışta bulunabileceğine dikkat çekildi.
Almanya Başbakanı HelmutKohl'ün. 'Çuler'i
asla görmekistemediğini'bıldırmesi ve Kohl'ün
de üye olduğuHıristiyan Demokratlann "Tür-
kiye,AB'yetam üyeolamaz'' görüşlerinin Çil-
ler'i 'çok sinirlendirdiği', bu nedenle Kinkel
ile görüşmesinin gergin bir havada geçmesi-
nin beklendiği yorumlan yapıldı.
Kinkel: Heyecanlanmayalım
Kinkel, iki ülke ilişkilennin, Türkiye'nin
AB'ye tam üye adaylığı konusunda Bonn yö-
netiminin gösterdiği muhalefet nedeniyle ge-
rildiği bir döneme rastlayan gezisi öncesin-
de. Ankara'da kendisıne gösterilecek tutum ko-
nusunda kaygılı olduğu mesajını verdi. Kin-
kel, Bonn'da 32. Gün programına yaptığı açık-
lamalarda. 'korkak olmadığı için geziyi erte-
lemediğüu" belirtirken şu görüşü dile getirdi:
"Gelin. beyecanlan bir kenara bırakalım.
Tutarlı ve sonuç getirecek bir görüşme yapa-
lım. Ankara'ya gösteri için geuniyorum. Tür-
kiye'\i Avrupa çerçevesinde gördüğüm ve
Türk-Alman ibşkilerineçok önem venüğim için
geliyorum."
Kinkel'in. Genelkurmay Başkanı Orgene-
ral İsmail Hakkı Karadayı ile görüşmeyece-
ği kaydedildi.
Arnavut
siyasi
yelpazesi
Amavutluk'un siyasi
tanhinin son 67 yıllık
dönemine tam beş değişik
rejim damgasmı vurdu.
Yukandaki 6 karede bu 67
yıl, rejimlerin sembolü
olan işaretlerle özetleniyor.
Sol sıranın üstteki
karesinde. Kral Zogo
taraftan olan Zogistlerin
işareti yer alıyor. Ortadaki
karede. IVIussolini
yandaşlannın. alttaki
karede ise Nazılerin işareti
gösteriliyor. Sağ sıranın
üstteki karesi ise ülkeye
yanm asır hükmeden
komünistlerın işareti.
Ortadaki kare demokratlan
sembolize ediyor. Alttaki
kare ise isyancılann işareti.
Arnavutlar, üç parmakla
yapılan bu işareti eski
düşmanlan Sırplar
kullaruyor diye önce
kullanmak istememişler.
ancak daha sonra
televizyon ekranlanndan
aynı işareti Miloseviç'e
karşı gelen ve aylarca
gösteriler yapan halkın
kullandığını görünce
fıkirlerini değiştirmişler.
AB kaynakları
'Apeldoorn'a
fazla
sevinmeyin'
• Diplomatik kaynaklar, AB
Dışişleri Bakanlan toplantısında
Tûrkiye'ye gönderilen mesajlann
fazla büyütülmemesi gerektiğini
belirtiyorlar.
ÖZGÜR ULUSOY
Arnavutluk 'a yardım tehlikeliDış Haberler Servisi - Ital-
ya'nm ardından Fransa'nın da
dün Arnavutluk'a 40 tonluk in-
sani yardım gönderdiği bildiril-
di. Devlet Başkanı SaliBerişa ise
ülkeye gelen insani yardım kon-
voylannm güvenliğinin garan-
ti altında olmadığını söyledi.
Arnavutluk'ta önceki gün 4'ü
polis olmak üzere. 8 kişinin ya-
şamını kaybettiği belirtilirken,
NATO Genel Sekreteri Javier
Solana, NATO'nun Arnavut-
luk'a müdahalesinin söz konu-
su olmadığını söyledi.
Önceki gün yapılan Avrupa
Birliği Dışişleri Bakanlan top-
lantısından sonra, isteyen ülke-
lenn Arnavutluk'a gerekirse as-
keri bırlikler eşliğınde yardım
gönderebileceği açıklanmıştı.
Italya, Ispanya ve Portekiz'in
• Fransa 40 tonluk insani yardım gönderirken,
ArnavTitluk Devlet Başkanı Sali Berişa, yardım
konvoylannın tehlike içinde olduklannı açıkladı.
ülkede güvenliğin sağlanması razolsunkurtarmakiçinlOmil-
için askeri kuv-vet göndermeye
hazır olduğu bildiriliyor.
Berişa ise sıkıntı içindeki Ar-
navutluk'a gelen uluslararası
yardım konvoylannın güvenli-
ğinin garanti altında olmadığı-
nı söyledi. Berişa. Ingiltere'de ya-
yımlanan Times gazetesine ver-
dıği demeçte, "Şu an için Arna-
vutluksınırian dahiündc hiçbir
uluslararası yardım konvoyu-
nun güvenliğini garanti crtiğinıi
söyieyemem. Hepsinin kendi gü-
vcnliği tam otanalı'1
dedi.
Arnavutluk'taki isyanın ül-
kede açtığı yaralan sarmak ve
halkı içine düştüğü yokluktan bi-
yon dolarlık tıbbi yardıma ve
10 bin ton una ihtiyaç olduğu be-
lirtiliyor.
Diğer yandan, bir ziyaret ne-
deniyle Makedonya'da olan NA-
TO Genel Sekreteri Javier So-
lana, Arnavutluk'taki gelişme-
leri çok yakından ve dikkatle
izlediklerini belirterek, "Ancak
bu ülkeye NATO'nun müdaha-
lede buhınmaa kfsinliklc sözko-
nusu değfldir" dedi.
Solana, önemli olanın bu ül-
keye uluslararası kuruluşlann
acil insani yardımda bulunma-
lan olduğunu bildirdi.
Bu arada, Arnavutluk'ta ön-
ceki gün meydana gelen çatış-
malarda 4'ü polis memuru ol-
mak üzere, 8 kişinin öldüğü bil-
dirildi. Içişleri Bakanlığı kay-
naklan, isyancılann kalesi olan
güneydeki Vlora kentinde önce-
ki akşam 3 polis memurunun,
başkent Tiran'da ise bir polis
memurunun öldürüldüğünü bil-
dirdiler.
Vlora'daki polis memurlan,
bir polis aracıru çalan hırsızla-
nn peşine düştükleri sırada öl-
dürüldüler. Elbasan, Berat ve
Luşniya"da girişilen saldınlarda
da toplam 4 sıvil öldürüldü.
Diğeryandan, Arnavutluk Sa-
vunma Bakanlığı, Amerikan va-
tandaşlannın tahliyesi sırasın-
da Amerikan uçaklanna ateş
açıldığı yolundaki iddialan ya-
lanladı.
BRUKSEL - Avrupa Birliği Dışişleri Bakan-
lan'nın. AB'ye tam üyeliğe aday hiçbir ülkeyi
Amsterdam Zirvesi'ne çağırmama karan farklı
yorumlara yol açtı. Kimi çevrelerbunu Türkiye'nin
"başansı" olarak görürken AB kaynaklan, "AB
hâlâ Tûıidje'yi tam üyeliğe kabuk Lstekli değiL
Bakanlar Konseyi'nin karan, Türkiye sorunun-
dan şimdiük kurtulnıak için bulunmuş bir fbrmüT
yorumunu yapıyor.
Ne AB Dışişleri Bakanlan'nın Apeldoom top-
lantısında Tûrkiye'ye gönderilen mesajlan ne de
Bakanlar Konseyi'nin aylık olağan toplantısın-
da alınan karan büyütmemek gerektiğini ifade eden
diplomatlar, AB'nin gümrük birliğini, sözgelimi
hizmet sektöründe serbest dolaşımı kapsamak
üzere genişletmenin yollannı arayacağını, ancak
Türkiye'nin tam üyeliğinin daha uzun bir süre gün-
demde yer almayacağını ifade ediyor.
Diplomatlar. AB-Türkiye ilişkilerindeki temel
sorunlardan birini de Avrupa Parlamentosu üye-
lerinin Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı
Tansu Çiller'e duyduğu güvensizlik olarak ta-
nımlıyor.
Türkiye bilindiğı gibi, haziran ayında Amster-
dam "da düzenlenecek AB zırvesinde, AB'ye tam
üyeliğe aday ülkeler aile fotoğrafında yer almak
için ısrarlı bir tutum sergiliyordu. Önceki gün
Brüksel'de toplanan AB Dışişleri Bakanlan ise.
sonuçta hiçbir ülkeyi davet etmeme karan alarak.
hem yüklü bir gündem maddesi olan Amster-
dam Zirvesi 'nden genişleme konusunu çıkardı hem
de Türkiye'ye açık bir yanıt vermeyi ertelemiş
oldu.
Bakanlar Konseyi'nin bu karan AB'ye girmek
için sırada bekleyen Orta ve Doğu Avrupa ülke-
lerinde ise hoşnutsuzluk yarattı.
Dankert, Türkiye'nin tam üyeliğe adaylar ara-
sında öncelikli ülkeler kategorisinde yer almamak-
la birlikte, insan haklan, demokratikleşme, eko-
nomideki gelişmelere bağlı olarak Romanya ve
Bulgaristan'a yaklaşabileceğini sözlerine ekledi.
•kohl sağolsun'
Öte yandan merkezi Almanya'nın Essen ken-
tinde bulunan Türkiye Araştırmalar Merkezi Di-
rektörü Faruk Şen, son gelişmeleri Türkiye'nin
başansı olarak değerlendirirken, "Arahk 94'ten
beri onikiler (Malta'mn ajTÜmasıyla onbirler)
zirvelerde akşam yemegıne davetedttiyordu. Tür-
kiye onbirlerin davetini önledi, şimdi durum Ara-
uk 94 öncesine döndü" şeklinde konuştu. AB'de
Türkiye'ye karşı tutumun, Islamiyet-Hıristiyan-
Iık tartışmasından sonra değiştiğini belirten Şen,
"Kohl, akışı tcrsine çevirdi" dedi.