Katalog

25 MART 1997 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER OHAL tezkeresi TBMM'de • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - 9 ilde uygulanan olağanüstü halin (OHAL) 4 aydaha uzatılmasına ilişkin hûkümet tezkeresi TBMM'ye gönderildi. Tezkere TBMM Genel Kurulu'nda bugûn ya da yann görüşülerek oylanacak. Milli Güvenlik Kurulu'nun 28 şubatta yapılan toplantısında alınan karar göz önünde bulundurularak hazırlanan tezkere, Batman, Bingöl, Bitlis, Diyarbakır, Hakkâri, Tunceli, Siirt, Şırnak ve Van illerinde uygulanan olağanüstü halin 30 Mart 1997 günü saat 17.00'den itibaren dört ay süreyle uzatılmasını öngörüyor. DYP'de seçim hazırlığı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Seçim yasasında değişıklik için çalışmalannı hızlandıran DYP 45 gün içinde 80 ilde genişletilmiş il divanı taplantılan yapılmasını programa bağladı. DYP Başkanlık Divanı, Tansu Çilİer'in başkanlığında dün akşam genel merkezde toplandı. Çiller, toplantıya Sanayi ve Ticaret Bakanı Yalım Erez'le birlikte geldi. Toplantıda Tansu Çiller'in, merkez sağda bütünleşmenın başlangıcını sağlamak amacıyla lOmayista Istanbul'da "Bahar Mitingi", 14 mayısta da Kütahya'da Adnan Menderes anısına bir miting düzenlenmesini istediği bildirildi. MHPIi başkana hapis cezası • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesi, geçen yıl Gölbaşı'nda garson Mustafa Baldemir'i tabanca ıle vurarak öldürdüğü gerekçesiyle yargılanan M l W ' l i _eledi\e Başkanı Orhan Şah$ui'yı 20 yıl ağır hapis cezasına mahkûm etti. Bu arada, De\rek'te gerçekleştirilen bir dizi operasyonda, vatandaşlardan tehditle haraç, çek ve senet tahsilatı yaptıklan belirlenen ve aralannda eski Devrek MHP tlçe Başkanı Orhan Astarlf nın da bulundugu 10 kişi gözaltına ahndı Belediye' kavgası • ANKARA (ANKA) - DYP'lı belediye başkanlan. RP'nin kendine bağlı belediyelere daha fazla kaynak aktardığını öne sürerek isyan ettiler. Maliye Bakanlığı'nın oylannın yüksek olduğu köylere bile cami, çeşme, su adı altında yardım yaptığmı belırten belediye başkanlan, kendilerinin ışçilerine maaşlannı bile ödeyemediklerini vurguladılar. Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller ise konuyu Başbakan Necmettin Erbakan ile görüşûp dûzelteceğini söyledi. Kamyon davası • BALIKEStR (Cumhuriyet) Susurluk kazasımn kamyon şoföiü Hasan Gökçe aleyhıne birden fazla kişinın ölûmüne neden olduğu gerekçesiyle açılan dava, dün Susurluk Asliye Ceza Mahkemesi "nde sürdü. Daha öncekı duruşmada tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edilen Hasan Gökçe ve davacılar Kıymet Kocadağ ile Hasan Kocadağ" ın katılmadığı duruşma, Adlı Tıp'tan beklenen kaza raporunun gelmemesi nedeniyle 26 mayısa ertelendi. _ a m m *••••• ' • • • • • 4 kişı olduruldu • ANTAKYA (Cumhuriyet)- Hatay'ın Erzın ılçesi kırsalında PKK'lilerce gerçekleştirilen saldında bin asker dört kişı öldüfüldü. Yoncadüzü Köyü kırsalında tarlada çîlışan Yemliha, Salih ve Eyüp Güllü ile askerden izinli gelen Bestami Gürz teröristlerin açtığı ateş sonucu öldürüldü. Saldında köy koruculan Nurettin Güllü ve Murat Gürz de hafıfyaralandı. Mercümek komisyonu raporu bugün TBMM'de. Yargıtay, RP-Mercümek ilişkisini inceliyor Mercümek'e iktidar örtüsiiANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - RP'nin yasadışı parasal işlemlerinin üstünü iktidar üyelerinin çoğunluğuyla örten TBMM Mer- cümek Araştırma Komisyonu'nun raporu, Genel Kuruİ'da bugün ele almacak. Oluştu- rulan alt komısyonun, "Hazineyanhmı,ama- cına. yasava aykın kullanıldı, Mercümek'in ifadeteri çeliskili. RP' nin Bosna-Hersek kam- panyası yasadışı" sonucuna vanlan raponı asıl komısyonda iktidar milletvekillerince reddedildığinden, bugün TBMM'de sert tar- tışmalar yaşanması bekleniyor. Komisyon başkanlığından son dakikada istıfa eden CHP Erzincan Milletvekili Mustafa Kul, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurarak ko- nuyu yargıya taşıdı. DYP Grup Başkanvekili AHRmGönûl ile arkadaşlannın önergesi üzenne kurulan Mer- cümek komisyonu raporu. ortaklann karşılıklı "ikti- dar dıyederi" sonucu "ko- nuyu TBMM denetimin- den kaçırma. geçiştirme belşesi" olarak ortaya çık- tı. Önergelerinde, "RP'nin maddi kaynaklan açısın- dan ciddi kuşkular doğu- ran, RP'nin kökü dışarda veya hukuk dışmda olan fi- nanslar yumağı içindeki ye- rinin bilgi \e illiyet bağla- mında tespiti"nı ısteyen DYP'liler, RP ile iktidar or- tağı olunca bu savlan "unutup" komisyonda ta- vırlannı değiştirdıler. Ra- porda da. "Mercümek ile RP arasında hukuk dışı bir parasal ilişki yoktur" sonu- cuna varıldı. Bu raporun kabul edilmesi üzerine son dakikada komisyon baş- kanlığından istifa eden Mustafa Kul, konuyu Yar- gıtay Cumhuriyet Başsa\- cılığı'na taşıdı. Kul'un. "Haziııe yardımuun Mer- cümek'e verilmesinin yasa- ya aykın olduğu'* gerekçe- siyle yaptığı başvuru üzen- ne. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, konuyu Siya- si Partiler Yasası açısından mcelemeye aldı. TBMM'de oluşturulan alt komısyonun, Mercü- mek-RP ilişkileri konusun- da hazırladığı, ancak RE- FAHYOL ortaklannın oy- larıyla asıl komisyondan . geçmesı ömenen raporun "Sonuç" bölümünde yer • TBMM'de sert tartışmalar yaşanması bekleniyor. Komisyon başkanlığından son dakikada istifa eden CHP Erzincan Milletvekili Mustafa Kul, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurarak konuyu yargıya taşıdı. alan bazı saptamalar şöyleydi: - Konya-Selçuklu Belediye Başkanı İsma- il Öksüder'in başkanlığında Bosna-Hersek için başlatılan yardım kampanyasında, yardı- mm toplanış biçimi ve teslim edilmesi gere- ken meblağın Bosna-Hersekli yetkililere tes- lim edilmeyerek, yardım kampanyasının baş- lamasından sonra Almanya'da kurulan iHH'ye gönderildiği ve anılan dernekçe bu paranın yeniden Süleyman Mercümek'in he- sabına gönderildiği ve 9 ay sonra Bosna-Her- sekli yetkililere teslim edildiği konusunda belge ibraz edilmiştır. Ancak ibraz edilen bel- genın sonradan tanzim edildiği. her zaman tanziminin mümkün olduğu. hukuken anlam ifade edebilmesi için yan delilierle destek- lenmesi sonucunda bir anlam taşıyacajı. bu vasıflardan yoksun olduğu için toplanan yar- dımın amacına uygun teslim edilmediği, Mercümek'in yedinde bulunan paranın akı- beti hakkında kesin olarak bir bilgiye ulaşı- lamamıştır. - RP'ye Hazine'ce yaptlan 65 miryarük yar- dımın, Siyasi Partiler Kanunu'na aykın ola- ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART rak 3. Idşinin vedine gönderildiği. amaca ay- kın olarak kullanıldığı anlaşıimıştır. - Yurtdışında bulunan yurttaşlanmızın iyi niyetlennden ıstifade ile veya başka amaçla kurban kesimi konusunda toplanan paralar. yine Mercümek'in hesabına aktanlmış, akta- nlan 969 bin markın sarfı konusunda yeterli ve inandıncı bilgi ve belge sunamadıklan gi- bi. sunulan belgelerde bile anılan meblağı tut- turamadıklan anlaşılmıştır. - RP'nin Bosna-Hersek için yasaiara a>kı- n bir bicimde kampanya yürüttüğü sonucu- na vanlmışür. - Tüm bu bilgi ve belgelerden sonra, haya- tın olağan akışına ve ticaretteki egemen an- layışa uymayan para dolaşımı veya akışı ka- muoyunun vicdanında yarattığı olumsuz ka- nıya komisyonumuz da katıîma kanaatine varmıştır. - RP ile Mercümek arasın- da ki 65 miKarlık Hazineyardı- mının amacına aykın olarak kullanunı nedeniyle daha önce yetkisiz olan Cumhuriyet Baş- savcılığı basın bürosunun ta- kipsiztik karannın nazara alın- maksızın, >etkili Cumhuriyet Başsavcılığı veya görevlendire- ceği başsa\cı \ardımcısının. ko- nuy la ilgili olarak yeniden 2820 «ayılı Sijasi Partiler Kanu- nu'nun ek 1. maddesinin son fıkrasını da nazara alarak so- ruşturma açüması için Cum- huriyet Başsavcıhğı'na gerekli duyıırunun yapılmasına ko- misyonumuzca kanaat getiril- miştir. Bu raporda, Mercümek'in komisyona verdiği bılgiler ara- sında çelişkiler olduğu, çok sa- yıda kişi ve RP'ye yakın şirket- lerin. özellikle Konyalı Un San. lnş. ve Ticaret AŞ'nin ke- relerce Mercümek'in hesabına para > r atırdığı vurgulandı. Mer- cümek'in 5 şirkete ortak oldu- ğunu söylemesine karşın, 8 şir- kete ortak olduğunun görüldü- ğü: "Faizle işimiz yok" deme- sine karşın, kerelerce faıze pa- ra yatırdığı; Bahreyn'de her- hangi bir hesabı olmadığı ifa- desinın de doğru çıkmadıgına dıkkatçekildi. Raporda, topla- nan paralann ne kadannın I- HH tarafından harcandığı, ne kadannın Bosna-Hersek'e yardım olarak gönderildiği, ne kadannın Türkiye'de harcan- dığını belırlemenin mümkün olmadığı da \"urgulandı. RP'nin 8 yıllık eğitime direnmesine Milli Savunma Bakanı Turhan Tayan'dan tepki 6 MGK kararları geri çevrilemez'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Milli Savunma Bakanı Turhan Tayan. 8 yıllık zorunlu eğitimle ilgili Milli Güvenlik Kurulu (MGK) karannın iadesi gibi bir usulün söz konusu olmadığım belirterek, "Böyle bir bilgi de yok" dedi. MGK, aylık olağan toplantısını 31 mart pazartesi günü gerçekleştirecek. Başbakan Necmettin Erbakan'ın, 28 şubattaki tarihi MGK toplantısında alınan ve yaptınm öngörülen kararlar arasında bulunan 8 yıllık kesintisiz eğitim konusunda direneceği yolundaki haberler, bu konudaki gerginliği sürdürdü. Hürriyet gazetesinde dün yayımlanan haberde. Erbakan'ın, "Gelişmiş ülkeler kesinfin eğitim uyguhıyor. Kesintisiz eğitim ise Afrika ve eski Doğu Bloku ülkeierinde uygulanıyor. Biz, bütün bunlan hem koalisyon ortağunıza hem de MGK'ye anlatacağK" dediği belirtildi. Haberde, Erbakan'ın 8 yıllık eğitimin uygulanamayacağı konusunda bir rapor hazırladığı. bunu DYP'nin de desteklediği savunuldu. Milli Savunma Bakanı Tayan ise dün düzenledeği basın toplantısında, "8 yıllık kesintisiz temel eğitim uygulamasının MGK'ye iade edileceğme" ilişkin haberleri anımsatması üzerine, "Böyle bir iade usulde yok. Böyle bir bilgi de yok. Sizden duyuyorum" dedi. RP Genel Başkan Yardımcısı Abdülkadir Aksu ise tzmir'de düzenlediği basın toplantısında, bu konuda şunlan söyledi: "Anayasada birtakım kurumlar varsa ve bu kurumlara kanunlar birtakım görevler vermişse, her kunım kcndi görevini yerine getirir. MGK kendi görevini yapmıştır. şimdi konu hükümettedir. Hükümet meseleyi değerlendirecek ve ne yapacağma karar verecektir." CHP Genel Sekreten Adnan Keskin de. 'Ecevit'in iddiaları gülünç' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DSP'de 3 milletvekilinin ihraç, 5'inin uyan cezası istemiyle Disiplin Kurulu'na sevk edilrnesiyle başlayan restleşme, karşılıklı suçlamalarla sertleşiyor. Ihracı istenen Ankara Milletvekili Gökhan Çapoğhı, "konunun ciddiyeone yakısma>^n açıklamaiarda bulunmakla" suçladığı Genel Başkan BüJent Ecevit'in "hayaü suç arama peşinde oMuğunu" savundu. Ecevit'in iddialanrun gülünç olduğunu söyleyen Çapoğlu,"I^P içinde imkân verilmezse, DSP dışında devam ederiz" dedi. DSP Merkez Disiplin Kurulu. hafta sonunda toplanarak ihraç ve uyan cezası istemiyle sevk edilen 8 milletvekilinin durumunu ele aldı. Toplantıda bu milletvekillerine savunmalannı bir hafta içinde vermeleri için çagnda bulunulması kararlaştınldı. fhracı istenenlerden Gökhan Çapoğlu, parlamentoda düzenlediği basın toplantısında Türk- Iş Genel Başkanı Bayram Meral'le miiletvekili olduktan sonra bir kez görüştüğünü belirterek Ecevit'in bu görüşmenin parti kurma girişimiyle ilgili olduğu yönündeki iddiasının asılsız olduğunu ve Meral'in de bu dogrultuda açıklama yaptığmı söyledi. Bülent Ecevit'in "uzun zamandan beri hayali parti suçu arama peşinde" oJduğunu ve yeni bir iddiada bulunduğunu kaydeden Çapoğlu, "Sayın Ecevit bu kez kendi konumunun ciddiyetine yalaşmayan, okuy-an herkesi gülümseten \e beni doğrudan hedef alan Amerikan vakıflannın DSP'yi kansürdığı yönündc bir iddiada bulunmuştur" dedi. partisinin genel merkezinde gazetecilere yaptığı açıklamada, Milli Güvenlik Kurulu kararlanna alınışı sırasında karşı çıkmayanlann. sonradan bu kararlan "devlet adambğma yalaşmayan" bir üslupla eleştirerek, RP tabanında sisteme karşı yeni saldınlan devreye soknıaya çalıştıklannı belirtti. Adnan Keskin, 8 yıllık temel eğitim konusunda RP millervekillerinin kamuoyunu tedirgin edici açıklamaiarda bulunduğunu belirterek, bu olaym savsaklanmasının parti yöneticileri tarafından da kabulü anlamına geldiğini ıleri sürdü. MGK, aylık olağan toplantısını 31 martta gerçekleştirecek. Çankaya Köşkü'nde saat 09.30'da başlayacak toplantıda, geçen toplantıda alınan kararlann uygulanmasına yönelik çalışmalar gözden geçirilecek. MGK Genel Sekreten Orgeneral İlhan Kıhç'm, tarihi MGK'de alınan kararlann uygulanması ile ilgili raporu ele alınacak. Toplantıda diğer iç ve dış gelişmeler gözden geçirilecek. NOKTASIIORAL ÇALIŞLAR e-mail: [email protected] LAHOR - Pakistan'ın kalbi Lahor'dayız. Mevlana âşığı Pa- kistan idealinin önderi ve ilk ba- ğımsızhk mücadelesinin sem- bol ismi Muhammed ikbal bu- rada yatıyor. Kaid-i Azam (ulu önder) Muhammed AN Cin- nah da Hindistan'a karşı ilk mücadeleyi başlatma karannı Lahor'da alıyor. Pencap Eyalet Valisi Shahid Hamid ve eşinin, Cumhurbaş- kanı Demirel onuruna vali ko- nağında verdiği yemekte ilginç tartışmalar yaptık. Pakistan Ya- zarlar Birliği Genel Sekreteri Shami Rehman la aynı masa- daydık. Hasan Cemal, Yavuz Donat, YÖK Başkanı Kemal Gürüz, Lahor Ticaret Odası Başkanı, Shami Rehman'ın başlattığı tartışmaya bir yanın- dan katıldılar. Shami Rehman, "Siz nasıl demokratikbirülkesiniz, insan- Taili Meçhul'ler Ulkesi Pakistan... lann giyimine kanşıyorsunuz' deyince, Hasan Cemal ona, "Türkiye'nin laik bir ülke oldu- ğu, bazı resmi kıyafet zorunlu- luğu dışında, böyle birşeyin ol- madığı cevabmı" verdi. La- hor'da Islam Birliği iktidarda. Eyalet yönetimi onlann elinde. Shami Rehman da Islamın ku- rallanna göreyönetilmeyi savu- nuyor. Kendince bir Islami de- mokrasiden söz ediyor. Ama yine kendince bu ülke- de Islama aykın uygulamalann olamayacağını vurgulamayı da ihmal etmiyor. Türkiye'deki ba- şörtüsü tartışmasının Islamcı- lar tarafından buraya taşındığı anlaşılıyor. Ordunun siyasi yaşama mü- dahalesine ilişkin benzetmeler de Pakistan'da dikkat çekiyor. 15 Islamcı partinin bırleşmesin- den oluşan Ulusal Birlik Kon- seyi liderı Mavlana Fazlur Rehman dün yaptığı açıklama- da, Türkiye ile Pakistan kuvvet- lerinden yola çıkarak fikir yürüt- meyi reddettiklerini söyledi. Muhalefet liderierinden Mavla- na, Türkiye'ye bakarak aynı şe- yi buradaki ordunun da yapma- sını istemenin çok yanlış oldu- ğunu belirtti. Muhalefet lideri, Pakistan'dan farklı olarak Türk ordusunun, bağımsızlık sava- şında ve ülkenin modernleşme- sinde önemli rol oynadığını vur- gulamaya önem verdi. Tale- ban'ın da tanınmasını isteyen bu Islamcı cephenin, aynı anda orduyla çelişmesini dile getir- mesi dikkat çekiciydi. Eski bir sömürge valiliği bi- nasında yediğimiz öğle yeme- ğinin ardından Cumhurbaşka- nı'yla gezi üzerine konuştuk. Süleyman Demirel, islamın te- rörle ilgisi olmadığım vurgular- ken bazı Islamcı ülkelerde terör yanlısı yönetimler olduğuna dikkat çekmek istiyor gibiydi. Islam Konferansı Örgütü'nün toplantısında yaptığı konuşma- nın dikkat çekici noktalanndan birisi de Afganistan'a ilişkin olandı. Demirel, Afganistan'da taraf- lann ortaklaşa bir banş hükü- meti kurmalannın tek çıkar yol olduğunu vurgulamıştı. Böyle bir uzlaşma için arabuluculuk yapabileceğimizi de söyledi. Hatta bu buluşma için Pakis- tan'a, Istanbul'da böyle birtop- lantının yapılabıleceği önerisini götürdüğünü, bunun da olum- lu karşılandığını açıkladı. Bu zir- veden sonra Afganistan konu- sunda yeni adımlar atılırsa Tür- kiye'nin de buna katkısı olacak. Demirel'in basın sohbetin- den çıktım. Birden üç gündür gazeteleri kapsayan "failimeç- hul" cinayetlere kafam takıldı. Pakistan, tam anlamıyla bir "fa- ili meçhul" cinayetler ülkesi. Gazeteler, bu tür haberlerle do- lu. Köktendincilik, ciddi birteh- like olarak toplumun günde- minde. Çeşit çeşit şeriatçı par- ti, ülkedeki kargaşalıktan yarar- lanarak güç topluyor. Iktidardan uzaklaştınlan eski başbakan Benazir Butto, hâ- lâ siyasi yaşamda etkili. Cum- hurbaşkanı Leghari nin toplan- tıya katılma davetini reddetti. Siyasi gerilim sürüyor. Bize benziyorlar, sorunlan bizden daha ağır. POLMKA GÜINLÜĞÜ HİKMET ÇETtNKAYA Neden Karşılar? I ş . .MuammerYüzbaşıoğlu, eski Istanbul Erkek Li- sesi Müdürü... Zorunlu temel eğitim üzerine konuşuyoruz... Şöyle diyor: "Imam-hatip liseleriyıllardır ülke gereksiniminin çok üstünde mezun veriyor. Mezunlann büyük ço- ğunluğu bu yüzden din göreviisi değil. Başka iş- lerde çalışıyortar. Bu gerçeği görebilen öğrenciler, sekiz yıllık zorunlu temel eğitimden sonra birge- lecek vaat etmeyen imam-hatip lisesi yerine doğ- ruca liseye gitmeyi yeğleyeceklerdir. LJsede oku- yamayacak, yükseköğrenim yapamayacak olan yoksul halk çocuklan da bıtirir bitirmez iş bulaca- ğı ya da görevlendirileceği başka meslek okulla- nna yönelecekler. Hakçası, doğru olanı da budur zaten. Meslek seçimı, en erken sekizyıllık zorunlu temel eğitimin bitiminde, birbaşka deyişle çocuk- luktan gençliğe geçiş aşamasında yapılmahdır. Yurtdışındaki kültür ve eğitimle ilgili görevlerim- den debiliyorum. Sözgelimi, Almanya'da mesiek eğitimi, kimi eyaletlerde sekiz, kimilerinde on yıl- lık zorunlu temel eğitimden sonra başlamaktadır." Soruyoruz: "Şeriatçı kesim sekiz yıllık kesintisiz temel eğiti- me nıçin karşı çıkıyor?" Eğitimci Muammer Yüzbaşıoğlu, "Korkuyoriar" deyip yanıt veriyor: "Laik, demokratik bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti'ne dinsel bir kimlik kazandırmayı düşleyenler, burunlanndan soluyorlar şu ara. Ga- zeteleri, dergileri, radyo ve televizyon kanallanyla ateş püskürüyorlar Beş yıllık zorunlu temel eği- tim kesintisiz sekiz yıla çıkanlırken imam-hatip li- selerindeki ortaokul sınıflannın kaldınlacak olma- sını içlerine sindiremiyorlar bir türiü. Haksız da sayılmazlarkendiaçılanndan. llkokuluyeni bitirmiş, kimi doğrulan henüz bilmeyen, on bir - on iki ya- şındaki çocuklan amaçladıklan gıbi biçimlendir- mek varken ne yapsınlar on dört - on beş yaşın- daki gözü açılmış, doğrulan kavramaya başlamış çocuklan? Kolayca eğilip bükülecek fıdan durur- ken boy atmış, sertleşmiş olanıyla nasıl baş etsin- t ler? Beş yıl okuyanla sekiz yıl okuyan; çocuk ile erişkin bir olurmu hiç? Çocuğu elinden tuttuğu gi- bi kendi istediği okula verebilirbabası; ama eriş- kin olanı dilediği okula yazdırmakta zorlanır, başa- nlı olmayabilir de." • • • Şeriatçı çevreter, şimdı kamuoyu oluşturmak is- tiyorlar. Televızyonlarda, gazetelerde yaylım ateşi- ne başlıyorlar: "Imam-hatiplerkapatılamaz... Bu okulları kapat- maya kimsenin gücü yetmez..." Başbakan Necmettin Erbakan, MGK'ye birya- zı gönderiyor. Yazıda sekiz yıllık zorunlu kesintisiz eğitimin sakıncalarını anlatıyor... Bu arada kimi şeriatçılar bir başka idaiayı orta- ya atıyor: "Bu eğitim sistemi eskikomünist ülkelerden alın- mıştır. Bu, pedagojik değil ideolojiktir..." Eski Izmir-Bornova Anadolu Lisesi Müdürü Sa- adettin Öztürk ise Milli Eğitim Bakanı Mehmet Sağtam'ı eleştiriyor... ._ •. , Diyor ki: \i ' ' "Basına yansıdığı kadanyla Sayın Sağlam, i- mam- hatip liselerinin orta bölümleriyle birlikte Anadolu liselerinin de orta bölümlerinin kaldınla- cağını söylüyor. Burada hedeflenen Anadolu liselerinde çocu- ğunu okutmak isteyen, çocuğunu sınava hazıria- mış, hatta sınav harcını yatırmış yüz bınlerce ve- liyi, imam- hatiplerin orta bölümlennın kaldınlma- sına karşı çıkan anti-laik cephenin safına çek- mek, ortak harekete zorlamaktır, İmam-hatip liseleri ile Anadolu liselerini aynı ke- feye koymak hiçbir manfağa sığmaz. Çünkü biri- si, adı üstünde imam ve hatip yetıştiren bir mes- lek okuludur. Diğeri ise kişiyi çağdaş dünyanın is- tediği, yabancı dil bilen, bilimsel düşünen, bilimi kendi dilinde aracısız izleyebilecek bilgi donanımı- na kavuşturmayı hedeflemiş okuldur. Burada ihti- yaç fazlalığı değil, açığı söz konusudur. Oysa meslek okullan ıhtiyaca göre açılır ya da kapanır. Anti-laikyapılanmanınyanında ülkemizin cami sa- yısına göre imam sayısı on kat fazladır... Sözü faz- la uzatmak ıstemiyorum. Sadece Sağlam 'ın hiç de sağlam olmayan mantığım vurgulamak istedim." • • • Şeriatçılar panik içinde... Bizlere "ılımlı Islam" olarak sunulmak istenen, "laik, demokratik cumhuriyete sahip çıktıklan için alkışlanmasını" isteyenler de bakın neler yazıyor- lar: "Mecburi eğitimde ideolojik maksatla kesintisiz modele geçilmesini isteyenlerin bir niyeti de Ku- ran kurslannı kapatarak hafızlık müessesesini akamete uğratmak. Kuran-ı Kerim 7 ezberiemek çocuk yaşlarda mümkün oluyor. llkokulu bitirdik- ten sonra dahi öğrencinin hafızası ezberde zor- lanıyor. 8 yıllık ilköğretimden sonra ezberyapabil- mek ise pek kolay değil..." Nasıl, beğendiniz mi? Ilımlı İslamcıların gerçek yüzlerini gördünüz mû? Faks numaramız: 0212/513 90 98 Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn E mail: Hikmet .Cetinkaya (« Planet.com. TR ÇAĞDAŞ YAYINLARI HİKMET CETİNKAYA AŞIK KADINLAR SOKAĞI