03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 MART 1997 SALI CUMHURİYET SAYFA KULTUR 13 Emine Ceylan'ın görülmesi ve tadılması zorunlu fotoğraf sergisi Taksim Sanat Galerisi'nde Yitîşe karşı direııiş fotoğrafları MEHMET BAVHAN Boşlukta gibi duran. sarmalandığı or- tamla bağı zayıflamış insanlar. Kesinlik- le durgun, kıpırtısız, sonsuz zamanı din- ler gibi. Iç yapılannın tınısı, fizik varlık- lannın önüne geçerek. EvTenin tıtreşı- mıne ulaşmak istercesine. Izleyicıyı, ge- lip geçıci dünya yaşamının anlamını ve gizli düşünce boyutunu araştırmaya zor- layarak. Asıl güçlerini bir yerlerde bı- rakmış olmanın hüznü ve zayıflığı ile durgun. bedenin ağırlığı ile yorgun, ikir- cıkli, bilinmeyenden gelecek uyanyı bekleyerek. Ve hüzün. Emine Ceyian'ın görülmesi ve tadıl- ması zorunlu sergisi Taksim Sanat Ga- lerisi'nde. Çağdaş anlayışlı kent yöneti- cilerine kavus,tuğumuzda nülerle de zen- gmleşerek. Dış hekimliği yapmakta Emine ve on üç yıldır fotoğraf çahşmakta. Daha ön- ce üç kişısel sergi ve bir albüm. Bu ser- gi için de rüm aynntılan özenle düşü- nülmüş bir albüm. fotoğraf dünyamıza sunulmakta. "Kram Asiye'ye, güvenle" diye başlayan. Tabii siyah beyaz. Omûr boyu sürecek bir arayış Neden sı>ah beyaz? "Daha sanatsal ve zengin anlatunı oiduğunu düşünüyo- nım. Sinemayadaha vakınım. ama renk- li fotoğrafa çok uzagım. Siyah beyazın keşfedilmeyi bekleyen nice olanaklan oi- duğunu görüyorum. Çekimden baskıya. Daha yalın, dolaysız ve daha gJzemlL" Fo- toğrafın hep kolayca oluverdiği sanılır. çekılen acılar bilınmez. lyi birbaskı ise tekrarlanamaz. "Hele benim karanhk o- da çahşmam daha zortu. Karar verebil- mek, bitti diyebilmek ne kadarzor. Araş- tınna hep süriiyor ve biteceğini sanmıvo- rum. Belki de ömür boyu sürecek arayış ve güzel olan bu. Sonuca ulaşamamak.-" Yapıtlannın tümünde belirli bir çizgi- yi. bütünlüğü koruyan az fotografçımız var. Genellikle "Ne iş olsa yapanm abP der gibi daldan dala atlarlar. Emine, iç se- sinı dinleyerek sapmadan arayışını sür- dürmekte. Kişiliğinin yansıması gızem- li görüntüler üretmekte. Agır siyahlann içınde yalnız ve hüzünlü kişiler. Bekle- yen, umudu kaybetmekle kaybermemek arası tedırgın. Zengin siyahlar, ağırlaştınlmış gök- yüzü, gereksiz açık lekelere yer venlme- mış ve her milımkare elden geçınlmış Üzayıp giden demiryolunun kıyısında gencecik bir istasyon şefi, gelmeyecek demiratı beklerken sessizligine ve yal- nızlığına gömülmüş. Yaşlılığın güngör- müş çizgilerini taşıyan kadın, düşler ül- kesinden gelen martılan algılamakta, belkı de geçmişini ve geleceğini anim- samakta. Kollannı göğe uzatmış ağaç gövdesı, geçici bulut parçasından yal- nızlıgına çare ummakta. 'Günün akışma kapılmıyorunv Fotoğraflanndaki durgunluk. iç boyu- tun derinliğinde hüzne dönüşür gibi -Aslında biraz kötümserim galiba. Yaşa- mın akışı ve öliim. Sonsuzluk. yjtirme. aynhklar. Sonrası. Günün akışına kendi- mi kaptıramıyorum. Belki bir direniş yi- tişe karşı fotoğraflanm. Belki bir rutku. Ama valnız. Çok etkilendiğûn bir görii- nüm, nesne, duygu fotoğrafa dönüşmez- se yarun kahyor ve üzücii oluyor." Sanki dokunmak. kucaklamak. özümsemek gi- bi. Bir zamanlar şöyle dıyordun: Fotoğ- raf yeteri kadar güçlü bir malzeme mi?.. "Diyordum. Hatta bir ara uzaklaştım. Gene de bocalıyorum. Edebiyatla da ug- raşıyorum. öykü yazıyonım. Sinema da cekiyor. Ama fotoğraf bam başka. Şimdi- k'rde yeni tasanlarla yeniden yogunlaş- tun. Devam edeceğün galiba." Başanlı olanlann, bir boyut yakalayanlann dura- lamasına çok hayıflanınm. Derinleşile- >iyah beyazın keşfedilmeyi bekleyen nice olanaklan oiduğunu belirtiyor Emine Ceylan. Daha yalın, dolaysız ve daha gizemli. Fotoğraflanndaki durgunluk, iç boyutun derinliğinde hüzne dönüşür gibi. "Aslında biraz kötümserim galiba. Yaşamın akışı ve ölüm. Sonsuzluk, yitirme, aynlıklar. Sonrası. Günün akışına kendimi kaptıramıyorum. Belki bir direniş yitişe karşı fotoğraflanm. Belki bir tutku. Ama yalnız. Çok etkilendiğim bir görünüm, nesne, duygu fotoğrafa dönüşmezse yanm kalıyor ve üzücü oluyor." cek, zenginleşilecek asamadır şimdi. Ve fotoğraf en az diğer dallar kadar zengin- dir, güçlüdür. Daha da ötesi. görkernli- dır. Fotoğrafı üretmek ve anlamak için sağlamtemelkültürgerekır. Yıllarsüren uygulamalarla teknik inceliklere egemen olunmalıdır. Makine ve film sadece ara- cıdır. Bazılan ruhlanndaki enerjiyi akta- nr görüntülenne. Emine gibi Frekans sapmalanndan anndınp yoğunlaştırarak. Biçimsel durulma, içsel zenginliği geti- rir. Görünür gerçekten yola çıkarak dü- şün ve duygu evTenine uzanış olabilir fo- toğraf. Fotoğrafın yükü görünmeyende- dir. Izleyici yeterli birikime sahipse ve benzer binkımlere ulaşmışsa ışınımı al- gılar ve kendi enerjisi ile bütünleştinr. Dahadazenginleştirir. Görünenlerin öte- sine geçer gizli kapıdan. Bazen bir yüz- de, bazen umulmadık bir nesnede veya dokuda ya da grilerin tonundadır bu ka- pı. Tüm göriintüyü sarmalayan enerjide- dir. Ya da daha ötelerde. Ötelerde ya da içimizde. Sezgi ve duygularla seçilmiş Fotoğrafın büyüklerinden yakın bul- duklann var mı? "Fotografta pek mitos- larun yok, edebiyat ve sinemada var. Ka- ramsar yorumu ile Diana Arbus'u yakın bulurum. Saudek, Witkın, Koudelka." Yaşamında Arbus'u ömek almamani di- lerim. Meatyard'ı da incelemelisin ve diğerlerini. Belki de fotoğrafık yorumur gücünü tümü oluşturmakta. Eski fotoğ- raflannda beyaz yüzler, montajlar vardı. "Bunlardan uzaklaştım. Bilgisayar ko- laylıklar getirdL SaatJerce uğraşöğım şey- ler tuşlara basmakla olmakta ve benze- rini tekrarlamak anlamsızlaşmakta. Tek- nik mükemmelliğe erişmiş yalmkğuı pe- şindeyim şimdi Annmış ve içeriği zen- gin." Ancak bunun bedeli çoğunlukla anla- şılamamaktır. Bakmak ve görmek ara- sındaki farkm en çok yaşandığı malze- medir fotoğraf. -İnsan veya nesnelerin iclerine doğru girip ilk bakışta dışa yansımayan gerçe- ği veya durumlan saptamaya çabalarun. Fotoğrafladığım kişinin yüzü veya bede- ninde hep aynı duyguyu yansıtan etki aranm. Sonsuzluğu, var oluşu ve yok o- luşu algılatan mekânlar, doğa parçalan, hayvanlar.insanlar.şey ler. Karmakanşık dünyadan istediklerimi seçerim. Ayıklar ve işlerim. Bazılannın daha önde görün- meterini sağtarun. Yaşamıma kanşımş, iç içe geçmiş bir ruh hali bu. Konulanmı kendi gerçeklikleri ile değil de fotoğraf- lardaki anlabm ile görüyorum." "Geride bırakögım yıilardan sonra ar- ük ne yaptığınıı ya da ne bildiğimi düşün- müyonım. Sadece sezgilerimle. duygu- lanmla seçtiğim konular üzerinde çalışı- yor ve çalışıyorum. Görüntüler dünyası ile bütünleşmiş olarak fotoğraf aracılığı ile dünyayı seyrediyorum." Şiir kitaplanna uzanıyor elim. 1200 yıl önceden sesleniyor biri: Incecık bir sis ' Yerleşir baharda / Ovanın üzerine. - Yüreğim ıssız. / Alacakaranlıkta ' Bir bülbül şakıyor. Kumpanya Bale Türk, olanaklan değerlendirememekten yakınıyor Kanadanmakiçin sponsormyorRANAEVCfMCrBRIEN Kumpanya Bale Türk, Is- tanbul'da yaşam savaşı veren. varlığını azimle ve aşkla sür- düren birkaç modern dans topluluğundanbiri. 1994 yılı- nın ekim ayında kurulmuş ve 1995 'te gösterilerine başla- mış. Topluluğun kurucusu Berrak \edek, Ingilızce, Al- manca, Fransızca ve Rusça konuşabılen. Boğazıçi Üni- versıtesi Mütercim Tercü- manlık Bölümü mezunu kül- türlü bir genç. Baleyı ve mo- dern dansı küçük ya^lardan beri dünyanın çeşitli büyük şehirlerinde katıldığı kurslar- da ve atölye çalışmalannda öğrenmış. Aklına koymuş bir kere. 1 "Kumpan>a"sını yaşa- tacak; insanlara sözcüklenn ulaştıramadığı duyumlan, en özel deneyımleri koreografi- leriyle aktaracak. Kendisiyle önümüzdeki günlerde ba^la- yacak olan yenı programlan uzenne konuştuk. - Bize Kumpanya Bale Türk'ün nasıl oluştuğunu an- laürmısuı? BERR.^K YEDEK- Bu topluluğu kurmaya karar \ er- diğim günlerde bir haftahğına Rusya'ya gıtmıştim. St. Pe- tersburg'da bir besteciyi tanı- yordum, amacım onunla bu- luşmakrı. Her şey bir haftada oldu. ICoreografVTadmıirTi- minski'yle tanıştım. Kendisı- ne bir modern dans topluluğu kurmak istediğımi. fazla bir para veremeyeceğimi, ama böyle bir topluluğun kurulu- şunda görev alabilirse mem- nun olacağımı anlattım. Daha sonra beni aradı ve gelmeyi kabul ettiğıni söyledi. Bir ay kadar dansçılarla çalıştı, ders- ler verdi ve "BateS"nin kore- ografisıni yaptı. "Bale S", bestesı Şenol FiHz, Krol Yay- la \e Hakan Şensoy'a ait bir müzik üzerine kurulmuştu. Buna benim ilk koreografim "Merdivenler" de eklendi ve 1995 te ilk gösterimizi yap- tık. - Kuruluşundan beri Kum- panya Bale Türk'te kimler dansetti? Kurulduğumuzda sekiz ki- şiydik; hepsi MSÜ'de modern dans ve bale bölümlerinde öğ- renciydiler. Çalışma şartlan çok ağırdı. Hem okullannı rıem de pro\'alannı süfdürmek zorundavdılar. Ozamanlarne Kumpanya Bale Tûrk, bugün ve yarm saat 20JO'da Yunus Emre Küitûr Merkezi'ndc urtdışından sürekli davet almalanna karşırı gidemediklerini belirten toplululuğun kurucusu Berrak Yedek, "Türkiye'de böyle bir topluluk oiduğunu duyanlar şaşınyor ve çok ilgileniyorlar. Imkânlar çok, ama elimizde imkânlan gerçekleştirecek imkân yok! Ekibimiz kaliteli bir şekilde hazır. Bizi kanatlan altma alacak bir sponsorumuz olsa, bir çok sorun çözülebilir. Hazır bir paketiz biz şu anda. ama kabımız eksik" diyor. provalar için, ne de gösteriler için dansçılanma bir para ödeyemiyordum. Şuandaiki erkek, dört kızdan oluşan altı kişilik bir kadromuz var: Cem İndere. Djamel Fellouhe, Can- daş Baş. Pınar Ayar, Zeynep Sile ve Özge Babahan. - Büdiğim kadany la. kad- ronda Türk dansçılar kadar vabancı dansçılara da yerayir- mak istiyttrsun. Evet, neden olmasm? Ör- neğin Zürih Balesi Türkı- ye'ye geldiğı zaman. Carles Carreras'latanışmıştık. Dina- mik ve hızlı bir dansçı. Mo- dem dansta çok başanh. Ba- na o zaman Zürih balesınden çıkmak ıstediğini, büyük top- luluklarda kukla olmak yeri- ne, küçük ortamlarda daha üretken. bağımsız bir dansçı olmak ıstediğini anlatmıştı. Bu aklımda kaldı. Gelişmek- te olduğumuzu hıssedince kendisine yazdım. Yeterli pa- rayı bir araya getirdiğımiz za- man, bize katılmaya hazır. - "Ritm Oyıınlan" bu yılın ilk prograını mı olacak? İlk gösterimiz Şişli Terak- ki Lisesı'nin sahnesınde ya- pılmıştı; özel bir gösteriydi. "Ritm OyunlarT bu sezon halka açık ilk gösteri dızımız olacak. Bu gösterilerde dört ayn koreografi yer alıyor, "Ortaçağ Ezgileri'-, "Merdi- venler". "Şavuşga" ve "Ritm Oyunlan": yani son koreog- rafınin adı bütün gösterinın de başlığını oluşturuyor. "Orta- çağ Ezgüeri", ortaçağ müzik- leri üzerine kuruldu; 11., 12. ve 13. yüzyıla ait orijinal mü- zikler. El yazmalanndan gü- nümüze ne kadar bilgi kaldıy- sa, aslına uygun olarak yapıt- mış. Vurgulamak gerekır kı bu eserde anlatılan Avrupa Ortaçağı. Neden ortaçağ? Çünkü şu anda ortaçağ gibi bir dunımda yaşadığımızı dü- şünüyorum. Herkes bir özgür- lüktür tutturmuş. ama böyle bir şey yok. KarmaşıklıR had safhada.Ortaçağ'dakı sanata baktığımız zaman. bütün kar- gaşaya rağmen sanatta bir sa- delik oiduğunu görürüz. Rö- nesans öncesi fresklerde, iko- nalarda bir sadelik vardır. Or- taçağ sanatından esinlenerek kendi kafamdaki sadeliği or- taya koyabileceğimi düşün- düm. Murat Söğüdüoğlu da bu esere çok güzel dekorlar yaptı. Bir şirket kurmabvTz - Işık? Ortaçağ karanlığuu ifade edebilecek ışık da çok önemli gibi geUyor bana. Evet. haklısın. Işığı Yüksel Aymaz yaptı. çok da başanlı oldu. Dekor. lm x 2m ve 2m x 2m boyutlannda ıki tablo- dan olu^uyor. Bunlar ışık sa- yesinde karanlığa ışınlanmış gibi duruyorlar. Tabii, gittiği- miz her tiyatroda şartlara gö- re ışık biraz değişiyor. - Biraz da diğer eserlerden söz edermisin? "' Merdiven- ler" senin için önemli galiba. O benim ilk esenm. Sırf bi- zım için yapılmış bir beste uzenne kuruldu. Samim Ka- raca, Reşat l ca. Ylünip Utan- dı, Şenol Filiz, Birol Yayta ve Serap Çağlayan Ay bar beste- lediler; çok mistık bir müzik. Merdıvenlen felsefı anlamda ele alıyor; ilişkiler ve insanla- nn kendi amaçlannı belirle- yip yollannı o amaçlara göre çizmeleri. Bazı yollarparaiel. Arada sırada tökezleniyor, a- ma düşe kalka amaca ulaşma- ya çalışıyor. Dansımız da öy- le, hareketsel olarak çok para- lellik \-ar. Tasanmı yine Mu- rat Söğütlüoğlu tarafından gerçekleştirilmiş merdivenle- rimiz var. - "Şavuşga" ne demek? Ne anlaüyorsun bu dansta? Şavuşga bir Hitit tannsı. Aramıza üç yetenekli dans- çım Cem indere, Candaş Baş ve Pınar Ayarkatıldığı zaman, onlara uygun bir koreografi yapmak istedim. Çok büyük birtutkuyla yaptığım bir çalış- madır. Cem. gök tannsı Te- şub' u, Candaş onun kansı He- pat'ı, Pınar da Aşk ve Savaş Tannçası Şavuşga'yı canlan- dınyor. Şavuşga, hem kadın, hem erkek olan. çelışkılen bünyesinde banndıran bir tan- n. Dansçılarkendilerinden de katıyor, hissederek oynuyor- lar. - Gelelim "Ritm Oyıınla- n"na. nasıl bir eser bu? Müzığini 3 Mısırlı darbu- kacı çalıyor, "The Muskaans of the Nile" (Nil Müzisyenle- n). Salt ntmık bir deneme bu, başka hiçbır şey değil. Çok coşkulu... İnsanlar tiyatrodan omuzlannı, kalçalannı oyna- tarak çıkıyorlar. Bir gösteri- mizde Kaunos Açıkhava Ti- yatrosu'na turneye gitmiştik. Üç bın sekiz yüz otuz beş ki- şi vardı; futbol maçı gibiydi. Sekiz dakıkalık dansın başın- dan sonuna kadar sürekli alkış tuttular. Darbuka tam bizim enstrümanımız; insanlan ye- rinden kaldırdı. Yukandaki kaleden taşlar düşecek diye korktuk! En zevkli turnemiz- di. - Topluluğunun bu gününü ve geleceğini nasıl görüyor- sun? Benim açımdan iyi, çünkü tamamıyla kendimi bu amaca verdim. Bu topluluğu yaşat- maktan başka bir şey düşün- müyorum. Ben daha ne kadar maddi olarak dansçılanma destek olabileceğim, bıl- miyorum. Bir şirket kur- mamız gerekıyor. para lazım. AFış, prodüksiyon masraflan ve benzer şeylerin sponsorlar tarafından karşılanması gerekıyor. Topluluğun ış- lemesi için yürütülen bütün sistem sürekli para yiyor. Dansçılanmapara ödemek ıs- tiyorum. Ne kadar iyi tanıtım olursa, her şey o kadar iyi oluyor. Düzgün bir tanıtım filmimiz, dosyamız olmalı. Bir yer muşambamız bile yok, kiralıyoruz. Buna rağmen, çok fazla ağlayıp sızlan- mamak gerek. Bize Akademı İstanbul gibi Aksanat gibi kurumlar destek oluyor. Ka- yacık Fotoğraf Laboratuvan bütün fotoğraf. afiş bas- kılanmızı parasız karşılıyor. Fotografçımız Johannes Brückel de destek oluyor. Cem Ali Türergrafık tasanm- cılığımızı yapıyor. Yani şans- lı olduğumuz konular da çok. 'Bir Ata Krallığım' kapalı gişe • Kültür Senisi - ŞehırTıyatrolan"ndabu sezonun kapalı gişe oynayan 'Bir Ata Krallığım' adlı oyun Üsküdar Musahipzade Ceial Sahnesi'nde sergılenmeye de\am ediyor. Shakespeare'in Machbeth, Hamlet. Kral Lear, 111. Richard, Atinalı Timon. Julius Cesar, IV Henry, Troilos ve Cressida, Antonius ve Cleopatra, Fırtına. Nasıl Hoşunuza Giderse ve sonelerinden Orhan Bunan, Talat Halman, Can Yücel. Berna Moran. Sabahattın Eyuboğlu. İrfan Şahinbaş. Mına Urgan ve Başar Sabuncu'nun Türkçeleştirdiği ve Başar Sabuncu tarafından sahneye konulan "Bir Ata Krallığım". Shakespeare'in ana temalan intikam tutkusu ve iktıdar üzerine çarpıcı bir kolaj çalışması 'Yerel Yönetimler Fuanı' • Kühür Servisi • Bu yıl ilk defa Ankara'da geçekleştirilecek olan 'Yerel Yönetimler Fuan'na Şehir Tiyatrolan da çeşitli etkinliklerle katılacak. Fuara, Sönmez Atasoy'un yazdığı Yahya Kemal Beyath'nın yaşamını konu alan ve Toron Karacaoğlu'nun tek başına oynadığı 'Kendi Gök Kubbemiz' adlı oyunla katılacak olan Şehir Tiyatrolan, 27-30 mart tanhleri arasında Altınpark'ta açılacak fuarda arşivlerinde bulunan afiş, broşür. dergı ve oyunlann video kasetleri ile birlikte dekor kostüm eskizlenni de tıyatroseverlere sergileyecek. igan müziği konseri Kültür Servisi - Üç yıldır surmekte olan Şişli Etfal Müzik Akşamlan'nın 19.'su perşembe akşamı Çıgan müziği konsen ile devam edecek. Aslı Süer Aksoy (keman), Bahar Oruçoğlu (keman), Herman Heder (gıtar) ve Guy Bartelmy'den (akordeon) oluşan dörtlü Çigan müziği örnekleri sunacak. İlaç' konulu karikatüp yarışması sonuçlandı • Kühür Servisi- Kıbns Türk Tabıpleri Birliği ile Kıbns Türk Karikarürcüler Derneğı tarafından düzenlenen İlaç" konulu karikatür yanşması sonuçlandı. Yanşmada büyük ödülü Cemalettin Güzeloğlu aldı. Binncilık ödülü Mehmet Kahraman, ikincilik ödülü Mehmet Selçuk ve Hakan Sümer, üçüncülük ödüllen Kutay Akay, Bora Özen. Mehmet Gölebatmaz, özel ödüller Erol Özdemır, Mustafa Yıldız ve Atila Özer'e verildı. Bupsanın Ufak Tefek Taşları' •Kültür Servisi - ÇEKÜL (Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtma Vakü) tarafindan 'Yerelden Evrensele Bursa 21/ Bursa'nın Ufak Tefek Taşlan' başlıklı karikatür yanşması 13-18 mayıs tarihleri arasında Bursa'da gerçekleştirilecek. j Tan Oral. Semih Balcıoğlu, Ferruh Doğan. Behiç Ak,' Basri Sönmez, Ahmet Aykanat, Adnan Baştopçu'nun seçıci kurulda yer aldığı yanşmada bir adet büyük ödül (75 milyon TL), 5 adet mansıyon (35 milyon TL) verilecek. Katılacak karikatürlerde boyut ve adet serbest tutulacak Son teslım tarihinın 2 mayıs 1997 olarak belirlendıği yanşmayla ılgili bilgı Çekül Bursa Şubesi (0 224 224 03 97) veya Çekül tstanbul Merkezı'nden (0 212 251 54 44) alınabilir. Bilkenttn Norveç başarısı • ANKAR\ (ANKA)-Norveç'ın Trondheım kentinde yapılan Uluslararası Öğrenci Festivali'nde (İSFİT). Türkiye'yi temsil eden Bilkent Üniversıtesi Öğrenci Konseyı Halk Danslan Topluluğu büyük ilgi gördü. 63 ülkeden bın öğrencınin katıldığı festıvalde Bilkent öğrencilerinın Anadolu'nun çeşitli yörelerinden hazırladıklan 25 dakikalık gösten genel istek üzerine üç kez tekrarlandı. 8-16 mart tarihleri arasında Trondheim Teknik Üniversıtesi'nin konuğu olarak Norveç'te bulunan Bilkent öğrencıleri 8 gün boyunca çeşitli konularda semınerler verdiler ve tartışmalara katıldılar. Kadıköy'de tiyatro günleri • Kültür Servisi - Kadıköy Belediyesi ile Tiyatro Oyunculan Derneği tarafından düzenlenen "Kadıköy Tiyatro Günleri' bugün başlıyor. 5 gün sürecek olan tiyatro günlennde 9 oyun ücretsiz olarak Kadıköy Halk Eğitim Merkezı'nde sahnelenecek. Enis Fosforoğlu Tiyatrosu'nun 'Beyefendiyı Görmek İstiyorum' adlı oyunu bugün saat 21 .OO'de, .\kbank Çocuk Tiyatrosu'nun İki Kova Su" adlı çocuk oyunu yann saat 11.OO'de, Tiyatro Ti'nin "Gerto' adlı oyunu saat 14.30'da, Tiyatro Oyunevi'nın "Bir Avuç Hayvan Mayvan' adlı oyunu perşembe günü saat 11 OO'de, Yeditepe Tiyatrosu'nun "Küheylan' adlı oyunu saat 20.30'da. Masal Gerçek Tiyatrosu'nun 'Red Kıt' adlı oyunu cuma günü saat 11.OO'de, Yayla Sanat Merkezı'nin 'Hayvan Çiftliği' adlı oyunu saat 15.00'te, Tiyatro Ti'nin "Ada' adlı oyunu cumartesi saat 15.00'te. Dilek Türker-Tiyatro Ayna'nın 'Kuvayı Milliye Kadmlan" adlı oyunu ise saat 20.30'da sahnelenecek. Göksel Baktagip kanun resitali • Kültür Senisi - Kanun sanatçısı Göksel Baktagir. bu akşam saat 19.30'daCRR Konser Salonu'nda bir resital verecek. Türk musikisinin ustalanndan tanburi Necdet Yaşar'ın öğrencisi olan Baktagir'e vereceği resitalde Baki Kemancı (keman), Yurdal Tokcan (ud), Özer Arkun (viyolonsel), İ. Metin Uğur(viyojonsel), Emrullah Şengüller (viyolonsel). Mahinur Özüstün (kemençe), Osman Aktaş (dilsiz kaval). Fahrettin Yarkın (daire, bendir) ve Ahmet Yusuf Özbılen'den (perküsyon) oluşan bir sanatçı topluluğu cşlik edceek
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle