03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 MART 1997 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 4.5 milyon kaçak işçiye göz yuman ve prim ödemeyene af getiren hükümet, prim ödeyeni cezalanduıyor SSK çifte standart kurbanı• SSK'yi mali darboğazdan kurtarmak gerekçesiyle "geç emeklilik" düzenlemesi getiren ve kurumun mallannı satmaya hazırlanan REFAHYOL hükümeti, "yurtdışı satılık emeklilik" yasasıyla kurumun geleceğini ipotek altına aldı. BANUSALMAN ANKARA - REFAHYOL hükümeti, bu yıl 321 trilyon lira açık vermesi beklenen Sosyal Sigortalar Kurumu'nu (SSK) ma- li dar boğazdan kurtarmak gerekçesiyle "geç emeklilik" düzenlemesi getirirken "yurtdışı saüük emeklilik" yasasıyla kuru- mun geleceğvni ipotek altına aldı. SSK'nin prim gelirlerini 2 katına çıkarabilecek olan 4.5 milyon işçınin kaçak olarak çalıştml- masına göz yumulmasına karşın, prim bor- cunu ödemeyenlere de ceza indirimi ve taksitlendirme olanağı sağlayan yeni bır *aP yasa tasansı hazırlandı. Hükümet, SSK'nin özerkleştirilmesi yerine kısa va- dede kaynak yaratmak amacıyla kurumun mallannı satışa çıkardı. REFAHYOL hükümeti, ıktıdara geldı- ğinden beri SSK'nin malı durumunu iyi- leştirme adı altında gündeme getirdiğı po- SOLDAKİ ÇEKİŞME YÜZÜ1NDEN SSK'NİN MALLABI SAT1LACAK DSP ve CHP'nin imza inatlaşmasıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DSP'nin CHP ile işbirliğinden kaçınması nedeniyle SSK ve Emekli Sandığı mallannın satışını öngören yasalann iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvurulması gecikti. DSP ve CHP ayn ayn başvuru dilekçeleri hazırlarken CHP Gnıp Başkanvekili Oya Arash, "DSP'Bler bizün imzalanroızı istemiyor. bize imza da venniyoriar. ANAP ik i^birfigini tercih «ihorlar. Herfaakk bu, Saym Bülent Ecevifio son zamanlardaki Ud partiyi ttzak tutma anlayısırun $09000" dedi. DSP Grup Başkanvekili Hüsamettin Özkan ise "Imzalan tamamhyoruz. ANAP bize söz vermişti, onlarla beraber imzalanmız yetiyor*7 açıklamasını yaptı.Anayasının 150. maddesine göre cumhurbaşkanı, iktidar ve ana muhalefet Meclis gruplan ile TBMM üye tamsayısımn en az beşte biri (110) kadar milletvekili Anayasa Mahkemesi'ne iptal davası açabiliyor. tptal davalan açılabilmesi için de yasanın Resmi Gazete'de yayımlanmasından başlayarak 60 günlük süre sının bulunuyor. Emekli Sandığı'nın taşmmazlannm sabşı ile ilgili yasa 5 Şubat 1997, SSK mallannın satışryla ilgili yasa da 15 Şubat 1997 tarihinde Resmi Gazete'de yayıtnlanarak yüriiriüğe girdi. Bu yasalann iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvuru suresi daralırken DSP'ain bu konuda CHP ile işbirliğinden kaçınması dikkati çekri. Ana muhalefet parrisi ANAP'uı tek başına Anayasa Mahkemesi'ne başvurma hakkı bulunmasına karşın bu parti DSP'nin dilekçesine imza katkisi sağlamayı yeğledi. Başvuru dilekçelerini hazırlayarak imzaya açan CHP ise DSP'den destek bulamadığından yeterli sayıya ulaşamadı. litikalarla kurumun tasfiye sürecini hız- landırdı. Türkiye'de, SSK'ye pnm ödeyen 4 milyon 500 bin aktif sigortalı kadar ka- çak işçı çalıştınldığı ortaya çıktı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Kemal Kılıçdaroğlu, "Kayıtdı- şı Ekonomi ve Bürokrâside Yeniden Yapt- lanmaGereği''başhklı çalışmasında, "ça- ltşan Idşinin tümüyle kayrt dışı bırakılma- SL, sigortalının çahşügı gün saytsının eksik biklirilmesi ve kayıtlı işçilerin gerçek ücret- lerinin bordrolara \ansitilmamasi" yolla- nyla kayıtdışı ekonomi yaratıldığına dık- kat çekerken Türkiye'nin "kaçak işçi cen- neti" olduğunu vurguladı. SSK bütçesinin bu yıl, 494 trilyon 500 milyar lıralık prim tahsilatı beklenmesine karşın 321 tnlyon lira açık vereceğı tahmin edilıyor. Kaçak işçilerin kayıt altına alın- ması durumunda SSK'nin prim gelirinin 2 katına çıkarak bütçesinin açık değil, 173 trilyon lira fazla vereceğini göz ardı eden hükümet, kurumun kurtanlmasına çözüm olarak aşağıda sıralanan "geç emeklilik, maüann sansı ve prim afn" düzenlemele- rini gündeme getirdi: Geç emeklilik: TBMM Sağlık ve Sosyal Susurluk Araştırma Komisyonu MGK'ye başvuruda üyelere by-pass ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Susurluk Araştırma Komisyonu'nun RP'li Başkani Mehmet El- katmış'ın, MGK'ye devlet içindeki yasadışı örgütlenme- lerle ilgili bilgi sorarken üye- leri devre dışı bıraktığı orta- ya çıktı. Devlet içindeki çete örgütlenmeleri konusunda bir çok kişi ve kurumun bil- gisine başvurduklanna dik- kat çeken Elkarmış. "Biz 28 şubatta yapılan MGKtoplan- Ösmı kastederek bilgi isteme- dik. Sanki, birşeylere karşı misiUeme yapıhyormuş gibi bir tavnmız yok"dedi. Komisyon, dün toplana- rak, rapor yazımına geçilme- 41 için son hazırlıkkn gözden geçirdı. Toplantıda, raporun çansı konusunda da görüşbir- liğine vanldı. Toplantıda, ra- portörlerin hazırladığı ve Başbakanlık Tefkış Kurulu ra- poruna benzer bir yapı rapor modeli ise komisyon üyele- rince kabul görmedi. Toplan- tıda DSP'li üye Sema Pişkin- süt rapora, "meclisin bakış açKinın konulması" önensini getirdi. Yapılan müzakere so- nucu, raporda ginş bölümü- nün ardından, Susurluk skan- dalının önemi ve ne gibi so- nuçlar doğurduğuna ilişkin geniş bir değerlendirme bölü- müne yer verilmesi, bu konu- ya ilişkin iddialara ve olayla- nn tek tek verilmesi üzerinde görüş birliğine vanldı. Toplantıdan sonra açıkla- ma yapan Elkatmış, raporun ana hatlarının nasıl olacağı konusundaki çalışmalann ta- mamlandığını ve raportörle- rin şimdiye kadar komisyona ulaşan bilgi ve belgelerin özetini çıkardığını bildirdi. Kamuoyunda raporu, rapor- törlerin hazırladığı gibi bir iz- lenim doğduğunu belirten El- katmış, "Raporu, komisyon hazuiıyor. Raportörler bize sadece yardımcı oluyorlar. Raporun içinde hangi konu- lann yer alacağı konusunda tam bir görüş birligi oluştu" dedi. CHP'lı Komisyon üye- si FikriSağlar ise, "görüş bir- liğjnin" raporun biçimine ilişkin olduğu düzeltmesini yaparak, "tçerik konusunda herkes kendi düşüncelerini ortaya koyacak" diye konuş- tu. Elkatmış, gazetecilerin MGK'ye yapılan başvuru ile ilgili sorulan üzerine de şun- lan söyledi: "Bfe MGK'den, 28 şubatta yaptlan toplantıda, 'Sız çetelerle ilgili ne konuş- tunuz, konuştunuz mu, ko- nuşmadınız mı?" gibi bir mi- silleme yapüıyormuş izlenimi doguracak bir tavır içinde bfl- gi istemedik. Sadece, ülke gündeminde böyle bir meseie olduğunu, MGK de, miUi gü- venükle ilgili bir kuruluş oldu- ğu için, şimdi\t kadarki top- lanülarda konunun gündeme gelip gelmediğini, bu konuda ellerinde bilgi olup olmadığı- nı öğrenmek istiyoruz. Ama benüz bize cevap gelmedL" Elkatmış'ın MGK'ye baş- vuru girişiminin ise komis- yon toplantılannın hiçbirin- de gündeme gelmediği öğre- nildi. Bazı komisyon üyeleri bu gırişimin Elkatmış'ın ken- di tasarrufu olduğunu belir- tirken, "tatsızhk" çıkmaması için bu konuyu sorun yapma- dıklannı söylediler. Ciller önlemleri acıkladı Güneydoğu Anadolu'yu hindicilik kurtaracak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Yardım- cısı Tansu Çiller, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölge- lerinde yeni bir seferberlik başlatacaklannı. bölgenin kalkındınlması için "hindi- ciliği gündeme getirecekleri- ni" söyledi. REFAHYOL hükümetinin ikinci Terörle Mücadele Ku- rulu toplantısı, dün Başbakan Necmettin Erbakan başkan- lığındayapıldı. Erbakan, ku- rulun 12 kasım günü yapılan ilk toplantısmda hazırladığı yıllık çalışma programının ele alınacağını belirterek son karann verilmesinin ardın- dan programın gelecek hafta yapılacak MGK'ye sunula- cağını anlattı. Ordunun yap- tığı mücadele sonucunda te- rörün ülkeden temizlendiğini kaydeden Erbakan, zaman zaman sınırdan geçerek ra- hatsızlık çıkartılması giri- şimlerinin de önleneceğini söyledi. "Mesele ana hatia- nyla baDedilmiştir7 ' diyen Er- bakan, önceki yıllarda P- KK'nin 4 bin olan eylem sa- yısınm bu yıl 1400'e düştü- ğüne dikkat çekerek bölge- nin ekonomik yönden kal- kınması için çeşitli projele- rin devreye sokulduğunu bil- dirdi. Yaklaşık 2.5 saat süren toplantının ardından açıkla- ma yapan Çiller, terörle mü- cadeleye ">« bitecek ya bite- cek" diye yaklaştıklannı ve önemli adımlar attıklannı sa- vıındu. Bölgenin kalkındınl- ması için yeni bir seferberlik başlattıklannı kaydeden Çil- ler, "Bunu sosyal boyutuyla, eğitim boyutuyla ele ahyoruz. Eğjtimde çok büyük bir mer- hale almnuşor. ama daha ka- palı okullanmız vardır. Sağ- lık konusunda eksikkrimiz vardır" dedi. Özellikle istihdam proje- leri üzerinde durduklannı \Torgulayan Çiller, şunlan söyledi: "Doğuve Güneydo- ğu Anadolumuzun hem hay- vancüık, hem de hindicilik— Hindiciüği bir daha kamu- oyunun gündemine getirmek istiyorum. Çünkü birçok ay- n birimlere yönelik, özellikle ihracata yönelik çok büyük imkân veren bir olaydır. Tflm bu projeler Üzerinde, istih- dam projeleri üzerinde çahş- makta> ız. Doğu ve Güne> do- ğu için teşvik paketi, yani enerjisiy le, bu zaten hazurlan- nuşu, hükümetimiz yeniden bunu ele alacak. Enerjide, orada üretileni oraya verece- ğimiz için taşıma gibi bir so- runla da karşı karşıya kalma- yacagE." Çiller, hazine arazilerinin dağıtılması, vergi muafiyeti gibi çözümlerin de bu pake- tin içinde yer aldığını söyle- di. Karakış geri geldi Önceki gece başlayan ve dün sabah da etkisini sürdüren kar, İstanbuldayaşamı ohım- suzetkikdi. (Fotoğraf: BERTAN AĞANOĞLU) • Kentler kara teslim oldu, okullar kapatıldı, çok sayıda köye elektrik verilemiyor Haber Merkezi - Yoğun kar yağışı Batı Karadeniz ve Doğu Anadolu bölgelerinde etkisini sürdürürken, binden fazla köy yolu ulaşıma kapandı.Karabük'ün 3 ilçesi ile Bartın'da okullar tatil edildi. Kar yağışı yüzünden enerji nakil hatlannda meydana gelen anza nedeniyle de çok sayıda köye elektrik verilemiyor. lran'ın Haleş Köyü'nden Şemdinli'nin Alan Köyü'ne ticaret amacıyla gelen 14 kişilik Iranlı grubun üzerine, Heleç Köyü civannda çığ düştü, olayda 8 Iranlı hayatını kaybetti. Önceki gece yağan kar lstanbul'da da yaşamı etkilcdi. Yağışlı hava yüzünden trafıği arapsaçına dönen lstanbul'da ulaşım aksarken halk otobüs ve dolmuş duraklannda uzun süre beklemek zorunda kaldı. Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nden alınan bilgiye göre, saat saat değişen havalara Istanbullular mart sonuna dek katlanmak zorunda kalacak. Işler Komisyonu'ndan geçen tasanya gö- re, emekli olunabilmesi için 5 bin işgünü prim ödeme koşulu korunurken yaş sının kadınlarda 50'ye, erkeklerde 55'e yüksel- tiliyor. Tasanda, sigortalılık süresi 10-15 yıl arasında olan kadınlann 41, erkeklerin 46; 5-10 yıl arasında olan kadınlann 43, erkeklerin 48 yaşında emekli olabilecek- leri belirtiliyor. 15 yıldan daha fazla za- mandır çalışan kaduı ve erkekler yeni yaş düzenlemesinden etkilenmeyecek. Yurtdışı emeklilik: Geçen hafta TB- MM'den geçen, ancak henüz Cumhurbaş- kanı Süleyman DemireTin onaylamadığı yasaya göre, yurtdışına turist olarak gidip bir gün kalmış olanlar bile, 12 bin 500 do- lar karşılığında Türkiye'den emekli olma hakkı edinmiş olacaklar. Anayasanın eşit- lik ılkesıne ve uluslararası sözleşmelere aykın olduğubelirtilen yasa hakkında mu- halefet partileri Anayasa Mahkemesi'ne başvurmaya hazırlanıyor. Yasaya göre, toplanacak prim gelirlerinin yüzde 20'si "devlet garantisi" karşılığında Hazine'ye irat olarak kaydedilirken kalan prim gelir- leri de yalnızca devletin çıkardıgı borçlan- ma senetlerine ya da en yüksek faiz üze- rinden ZİTaat Bankası'na yatınlabilecek. Bu yasadan yararlanacak olanlar Türki- ye'de çalışanlardan kesilen prim miktann- dan yüzde 33 daha az ödeme- de bulunacaklar. Türk-Iş, 3 yıl bekleme ve 50-55 yaşını dol- durma koşuluyla emeklilik hakkı edinecek olanlann ya- tırdıklan 12 bin 500 dolan 2.5 yıl içerisinde emeklilik aylığı olarak geri alacaklannı hesap- ladı. Buna göre, oluşturulan yeni sosyal güvenlik kasası, en fazla 2-3 yıl içinde açık vermeye başlayacak. Primaffi: Hükümetlerin, si- yasi nedenlerle SSK'nin ak- tüeryal dengesini gözetmeden 1%9-I994yıllan arasında çı- kardıklan 11 tane af yasası ne- deniyle ışverenlerin prim bor- cunu "ucuz kredi" olarak de- ğerlendirdiklerinin belirtilme- sine karşın REFAHYOL hü- kümeti de "prim tahsilatını kolaj lasürma" adı altında ye- ni bir af yasa tasansı hazırla- dı. Buna göre SSK'ye 1996 yıl sonuna kadar ödenmemiş prim borçlanna uygulanan yüzde 15'lik gecikme zammı yüzde 9'a düşürülecek. 10 ay içinde eşit taksitler halinde ödeme olanağı da sunan tasa- nda "RP'ü betediyetere kı- yak" olarak değerlendirilen KÎT ve belediyelerin borçlan- nın Hazine'ye aktanlması hükmü de yer alıyor. Taşmmazlann sabşı: SSK'nin gayrimenkullerinin satışı konusunda Yönetım Kurulu'na yetki veren yasa yüriiriüğe girdi. Gayrimen- kullerin açık arttırmayla satı- şının yanı sıra talepte buluna- cak olanlara taksitle ödeme olanağı da sunan yasada, satış işlemlerine ilişkin olarak açık hükümler yer almıyor. İşçi, emekli ve işveren kesiminden birer temsilci ve 4 siyasi ata- mayla oluşan SSK Yönetim Kurulu'nun satış işlemlerinin usul ve esaslarmı belirleyecek olması kurumun mallannın "haraç-mezat" saülacağı kay- gılanna neden oldu. îstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Şener: Öz, Ağar'ın isteğiyle serbest bırakıldı Polisten Mehmet Ağar'a suçlama tstanbul Haber Servisi - Uyuştunıcu kaçakçısı Ya- şar Oz'ün evinde ele geçi- rilen silah ve belgelerin savcıhk yerine Ankara'ya gönderilmesi ve Öz'ün ser- best bırakılması konusun- da görevlerini kötüye kul- landıklan öne sürülen, dö- nemin Îstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Mestan Şener'in de aralannda bu- lunduğu 4 polis şefinin yar- gılanmalannabaşlandı. Şe- ner ifadesinde, Öz'ün ser- best bırakılmasını dönemin Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar'ın istediğini söyledi. Öz'e silah taşıma belgesinin de Ağar tarafın- dan verildiği belirtildi. Şişli 1. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruş- maya Mestan Şener, Mali Şube Müdür Yardımcısı OsmanYüdmm Özkaraca, Mali Şube'de görevli Baş- komiser M. Nahh Yürüten ve Komiser Yardımcısı Le- ventSevinçkatıldı. Mestan Şener, 0 dönemde Îstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı olduğu- nu belirterek Ataköy'de düzenlenen operasyon sonucu 2 silah, 2 yeşil pa- saport, bir ehliyet ve dönemin Emni- yet Genel Müdürü Mehmet Ağar'ın imzasını taşıyan, Yaşar Öz'e verii- miş özel silah taşıma belgesinin ele geçirildiğini söyledi. Mali Şube Mü- dürü Safih Güngör izinde olduğu için yerine bakan emniyet amiri Osman Yıldınm Özkaraca'nın kendisine ge- Ağansoy davasına devam edildi Ağansoy ile 3 kişinln öldürüldüğü oiayla Ogili davav a devam edildi Duruşmaya tutukhı sanıklar Aydın Köker ve Yener Üçüncü kaüİmazken. her duruşmada ha- nr olan Ağansoy 'un eşi Hülya Ağansoy katıldı. tstanbul 2. Ağır Ceza Mahkeme- si'ndeki duruşmada tanık olarak dinlenen Yükse! Çapoğlu, olaydan önce Ağna- soy'un da aralannda olduğu 8 kişinin kendi lokantası olan Şipahol'de yemek ye- diklerini belirterek duruşmada hazır bulunan polis Ferda Temel'i tanımadığuu söyledi Duruşma, diğer tanıklann dinlenmesiiçinertelendi (HATlCE TUNCER) lerek konuya ilişkin bilgi vermeye başladığım anlatan Şener. "Bizarka- daşlarla bu konuyu taröşırken Meh- met Ağar aradL Bu konuyu sordu. Ben de kendisine arzettim. Bana bu kişinin PKK ile mücadelede kullanıl- dığını belirterek ele geçirilen malze- melerin tutanakla kendilerine gön- derilmesini ve Yaşar Öz'ün de ser- best bırakılmasını istedi" dedi. Bu- nun üzerine Ağar'a, konuyla ilgili ta- limatı dönemin tstanbul Emniyet Müdürü Necdet Menzir'e vermesini söylediğini anlatan Şener, şöyle ko- nuştu: "Ancak Ağar, durumun acü olduğunu söyleyince konuya ilişkin evrakla birlikte gittiğbn Necdet Men- zir'e durumu anlattım. Menzir de bu belgelerin Ankara'dan takip edikü- ğini ve bunların gönderilmesi gerek- tiğini bildirdi. Müdürünıüz, süahla- nn baUstikinceiemc ve şahsın da ara- nıp aranmadığının beliıienme- si için tstanbul'da kalması taü- maünı verdV Söz konusu dönemde Îstan- bul Mali Şube Müdürlüğü'ne vekâlet eden Osman Yıldınm Özkaraca da Öz'ün yakalan- ması ve belgelerin ele geçiril- mesinden sonra genel müdür- lükten yoğun bir şekilde tele- fon gelmeye başladığmı söyle- yerek Emniyet Genel Müdür- lüğü Özel Kalem Müdürü YüksdÇarhaaoğhı nun. tele- fonda "Beni ugraşnnmayın, ta- Bmaüara uyun" dediğini söy- ledi. Ele geçirilen belgelerin orijinal olduğunu, ancak aldı- ğı talimatlar gereğince bir tu- tanak ve üst yazıyla birlikte bunlan kurye Levent Sevinç ile birlikte Ankara'ya, Genel Müdürlüğe gönderdığini anla- tanKaraca. "Bir süre sonra Se- vinç beni arayarak kendisine teslim ahndı betgesi veribnedi- ğini söyledi Ben de Özel Ka- lem Müdürü Yüksel Çarhacj- oğlu'nu aradım. Bana teslim tutanağuun fakslanacağmı söyledi Bunun üzerine kurye- >i geri çagırdım. ancak faks hiç gel- medi'' dedi. Nahit Yürüten de ele geçirilen Yaşar Özve TankÜmh adı- na düzenlenmiş 2 yeşil pasaport ve Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar'ın imzasını taşıyan özel silah taşıma belgesinin de kuryeyle birlik- te Ankara'ya gönderildiğini bildirdi. Mahkeme, Güngör ve Çarhacıoğ- lu'nun tanık olarak dinlenmesini ka- rarlaştırarak duruşmayı erteledı. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Kolay Okunmak Bu sütuna yazdığım yazılar, istenilen uzunluğu çok aşıyor. Yazıişleıfndeki arkadaşlar uyarmaktan yorukJular. Bu arada arkadaşlarımdan da eleştiri- ler gelmeye başladı. "Çokuzunyazıyorsun" diyor- lar. Bir kısmı zor okuduklanndan şikâyetçi oluyor. Bir kısmı da "Sonra okuruz" diye geçiyor, sonra da geri dönemiyorlarmış. Doğrusu kısa yazmak, uzun yazmaktan daha zor. Zira öyle kavramlar ele alıyorum ki; kısa bir yazı çer- çevesinde anlatmam çok zor oluyor. Fakat aynı kavramlan tekrar tekrar yazmaktan da gına geldi doğrusunu isterseniz. ••• Okullar sömestr tatiline girince, konferans ve söyleşilere biraz ağıriık vermiştim. Ancak işin ucu- nu kaçırdım. Dersler başladı ama, benim konferans ve söyleşiler bitmedi. Zaman zaman çok zorianı- yorum. Bundan bir süre önce gazetede Dr. Peter Scho- ol Latour adında bir gazeteci-yazarla geniş bir söyleşi yaptım. Bu görüşmeyi "Alman-Türk Tica- ret ve Sanayi Odası" düzenlemişti. Randevuyu ve- rirken bu zatı tanımıyordum. Çok önemli bir isim- miş. (Pazar günü bizim gazetede Leyla Tavşanoğ- lu ile yapılan geniş bir röportajı da yayımlandı.) Son yıllarda özellikle Islamiyet ve bölgemizle ilgili çok sayıda kitap yayımlamış. Bunlardan biri, bır milyo- nun üzerinde satmış. Şu anda da Alman lletişim- ciler Demeği'nin başkanlığı görevıni yürütüyomnuş. Bu arada ünlü Stern dergisinin 11 yıl süreyle genel yayın yönetmenliğinı yapmış. Dr. Latour'un beni sorguladığı kadar ben de onu sorguladım. Sorunları bilen bır Almanla konuşmak, doğrusu çok zevkli oluyor. Almanya'nın Türkiye'ye olan gereksiniminin, Türkiye'nın Almanya'ya olan gereksinıminden daha fazla olduğunu vurguladım. O da durumun farkındaydı. Geçenlerde biraz şaka niyetine kaleme aldığım "Anadolu Islam Cumhuri- yeti" başlıklı yazımdaki varsayımları ve senaryoyu anlattım. Durumun farkındaydı ve bunun gerçek bir felaket olacağının bılincinde idi. Türkiye'de kaldığı iki gün içinde Ali Aydın, Prof. Ersin Kalaycıoğlu ve Prof. M. Kemal Oke ile gö- rüşmüş. Her üçü de öğrencimdı. Güldük. "Sizin öğrencileriniz bazı konularda sizden farklı düşünü- yoriar" dedi. Ayrıntıya gırmedim, ama "Elbette" dedim, "eğerboynuzkulağı geçmezsegelişme ol- maz." • • • Şevket Kazan'ın "Devrim Yasalan" ile ilgili yo- rumlan, tam evlere şenlik. Eğer yasalar uygulanma- ya kalkılırsa şapka giyenlen de tutuklamak gerekir- miş... Yasalan böylesine sığ bir mantıkla yorumlamak nasıl bır hukukçuluktur, anlamak mümkün değil. Zi- ra her yasanın bir "amacı" vardır. Devrim yasaları- nın amacı, Türk devriminı engelleme potansiyeli gösteren grupları kontrol altında tutmaktır. "Bey", "pasa", "efendi" vb. gibi sıfatlann kullanılmasının yasaklanması ya da devlet memurlannın şapka giy- me zorunluluklarını bu toplum çoktan aştı. Gene- rallerimize paşa diyenler ya da fötr şapka giyme- yen devlet memurlan, laik cumhuriyetimizi yıkarak bunun yerine bir Islam şeriatı modeli getirmek ni- yetinde değiller. Ama kafaya sank takarak cüppe- sinin eteğini savura savura dolaşan kişilerin niyet- leri konusunda ciddi kuşkularım var... • • • Susurluk unutturulmak isteniyor. Buna asla izin vermeyeceğiz. Polis müdürü, esrar kaçakçısı ve milletvekili "biriikteliğinin" ardındaki çirkin ilişkileri sürekli olarak dile getireceğiz. Yasadışı insanlann yeşil pasaportlannın ve silah taşıma ruhsatlarının hesabını sürekli olarak soracağız. Devlet destekli karşılama törenleri ve "merkezi emirle" harekete geçen ülkücülerin yoğun ilgileri de, kesilen kurbanlar da. bu pisliklerin üstünü ört- meye yetmeyecek. Sonuna kadar işin peşindeyiz. • • • Bugünkü yazım, Yazıişleri'ndeki arkadaşlann is- tedikleri gibi; kısa, llhan Selçuk üstadımızın iste- diği gibi; "yıldızlı" bir yazı oldu. Bilmem okurlarım nasıl degerlendirecek. Fakat doğrusunu isterseniz. böyle "daldan da- /a'atlayan biryazıyı kısa kesmek mümkün olsa bi- le "kavramlan" açıklamaya yönelik yazılann böy- lesine kısa kesilmesı çok zor gibime geliyor. Bakalım nasıl olacak... İP lideri Doğu Perincek 'RP,MHP, BBP ve PKK uyuşturucudanpay alıyor' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -İşçi Partisi (İP) Genel Başkanı Genel Baş- kanı Doğu Perincek, RP, MHP, BBP ve PKKnin uyuştunıcu kaçakçılığın- dan büyük pay aldıklannı ileri sürdü. Türkiye İşçi Köylü Par- tisi'nin (TİKP) 27 Aralık 1992 günü Ankara'daki 2. Olağan Genel Kongre- si 'nde yaptığı konuşma ne- deniyle TMY'nin 8'1. maddesi gereğince hakkın- da dava açılan Perinçek'in yargılanmasına dün baş- landı. Perincek, avukatı Mehmet Yılmaz ile birlik- te duruşmada hazır bulun- du. Mahkeme Başkanı M. Turgut Okyay, dava konu- su konuşmaya ilişkin bant- lann emniyetten istenilip bilirkişi tayin edilmesi amacıyla duruşmayı erte- ledi. Duruşmadan sonra DGM koridorunda gazete- cilerin sorulannı yanıtla- yan Perincek, Susurluk çe- tesinin en büyük mali kay- nağının eroin ve nükleer madde kaçakçılığı olduğu- nu söyledi. Perincek, Tür- kiye'de büyük parti olmak için mutlaka eroin kaçakçı- lığı işinden geçmek gerek- tiğini savunarak, "Türki- ye'de böyle bir turnike ku- rulmuş. l yuşturucu işin- den geçmeyince bü>ük par- ti olamıyorsunuz. RP, MHP, BBP ve PKK hepsi Türki- \e"dcki u\ uşturucu gelirin- den büyük pay alıyoriar" dedi. Susurluk çetesinin eroin ve nükleer madde ka- çakçılığmdan elde ettiği mali kaynaklara ilişkin el- lerinde bulunan belgeleri TBMM'ye sunduklannı kaydeden Perincek, sözle- rini şöyle sürdürdü: "Ame- rika ile Türkiye arasında bir eroin savaşı var. Eroin gelûieri hangi devletin ola- cak? Bunun kavgası yapıb- yor. Amerika, Almanya ve Hollanda'mn eroin gelirî var. Bu ülkeler.Türkiye'nin de eroin gelirinin olmasın- dan hoşlanmıyorlar ve bu gelirin büyük bir kısmını Türkhe'nin elinden alma- ya çalişıyoriar. Bu konuda bir > ıldır araştırma yapıyo- ruz. Elimizde çok ciddi de- Kller var, 15-20 güne kadar açıklayacağız." Susurluk soruşturması- nın hasıraltı edilmesinin mümkün olamayacağını kaydeden Perincek, şunla- n söyledi: "Hanefı Avcu Susuriuk olayı örtbas edilsin diye meydana çıkarıldı. Önem- li açıklamalar yapıp, olaym üzerine gidiyormuş görün- tüsü verildi. Hanefı Avcı'ya dikkat edin, Çillerier'le ilgi- li en ufacık bir suçlamada bulundu mu? Hayır. Ame- rika'ya dokundu mu? Ha- yır. Bunlar çok anlamlı."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle