03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 25MART1997SALI OLAYLAR VE GORUŞLER 8 Yıllık Çağdaş Eğitim Gerçekleştirilmedikçe... KAMİL GÜNEL Eğıtımcı D emokrasının getırdığı değerlere sahıp olmak ve onlann nasıl kullanılaca- ğını bılmek her şeyden once bır kulture gereksı- nım gostenr Bunu ıse çağdaş bır felsefeye ve dunva goruşune dayanan bır eğıtım sağlar Olavlar gostermıştır kı egıtım duzeyı demokrasıye uyumda yetersız kalan bı- re>lenn ve sıvıl toplumbılıncı henuzge- lışmem'Ş toplumlann polıtıkacılarve sı- yasal ıktıdarlar tarafindan kandınlması ve ışlenne geldığı gıbı yönlendınlmesı kolay olmakta ve bu durumda demokra- nk hakJann elde edılmesıne ılışkın mu- cadeleler gereğı gıbı yapılamamaktadır Bu bakımdan demokrası. çağdaş bır eğı- tımle desteklendığı takdırde hem daha olumlu gelışme gostermekte hem de so- runlann çozumu kolavlaşmaktadır Ne \ar kı 20 yuzyıl sonunda çok de- ğışık anlam ve kavramlar kazanan de- mokrasıyı bız hâlâ bu yüzyılın başında- kı koşullara gore duzenlenmış. hatta za- manla da yozlaşmış bır eğıtım sıstemıy- le yurutmeye çalışıvoruz Yakın zamana kadar dunyadakı 199 ul- keden, Turkıye dahıl yalnız 12'sınde zo- runlu eğıtım suresı 5 yıldı Bu surenın Is- panya'dalO Yunanıstan'da9,Brezılya'da 8, Tayland'da 7, Portekız, Mısır \e Tu- nus'ta 6 >ıl olduğu dıkkate ahnırsa, Batı uygarlığını omek alan atılımlanna 200 yıl once başlamış, demokratık v e laık du- zende karar kılmış bır ulkenın 5 vıllık eğıtım duvannı henûz aşamamış olması çok uzucüdur Her ne kadar zorunlu eğı- tım 24 6 1973 günlu \e 1739 sayılı Mil- B Eğitim Temel Yasası'yla 8 yıla çıkanl- mışsa da, yazık kı bu yasa yıllardan ben gereğı gıbı hayata geçınlememıştır Mil- li Güvenlik Kurulu'nun bıldırısınde de bu hususun yer alması sevındıncıdır Mıllı Eğıtım Temel Yasası valnız 8 > ıl- lık bır zorunlu eğıtımı ongormuyor ay- nı zamanda, çoktandır bır kargaşaya su- ruklenmış olan ortaoğretıme de gerçek- çı çözümler getınyordu Bu bağlamda duşünulen en onemlı yenılık, oğrencıle- nn ılgı ve yeteneklenne gore hem yuk- sekoğrenıme hem de ış hayatına hazırlan- malanna olanak yaratılmasıydı Sekız v ıllık zorunlu eğıtım suresını tamamla- yan öğrencı, dokuzuncu yıl yonlendırme sınıfindan sonra yeteneğıne gore lısede oğrenımını surdurecek, boylece yetene- ğı dışındakı derslen başaramadığı ıçın oğrenımden yoksun kalma gıbı eleyıcı ve dışlayıcı bır durumla karşılaşmaya- caktı Yasanın amaçladığı sıstem. edebı- vat lıselen. fen lıselen, oğretmen lısele- n, teknısven lıselen, meslek lıselenyle ış ve hayata hazırlayan lıseler olmak ûzere 6 çeşıt lıseyı ıçermektedır Edebıyat lıselennde, dıl ve edebıyat, sosyal ve ekonomık bılımler, fen lısele- nnde rnatematık-fizık ve doğa (tabıat) bılımlennı ıçeren programlara yer venl- mıştır Yukseoğrenımamaçlıbu genel lı- selerden başka, esas ıtıbanyla mesleğe hazırlayan oğretmen ve teknısyen lısele- nne de gereğınde yüksekoğrenım kapısı açık tutulmuş. ancak amaçlan mesleğe ve doğrudan ış ve hayata yonelık prog- ramlar uv gulayan hselere yuksekoğrenı- me geçış tamnmamıştır (x) Mıllı Eğıtım Temel Yasası'nda, ımam hatıp lıselennın orta kısımlannın kaldı- nlması lıse bolumunun 8 yıllık zorunlu eğıtımeda>andınlması vekızöğrencıle- nn bu okullara kabul edılmemesı hukmu de yer almıştı Çunku gerek okul ve oğ- rencı sayısındakı hızlı artış ve gerekse amacı dın gorevlısı yetıştırmek olan bu meslek okullanna kız oğrencılenn de ka- bulü. asıl maksadın yuksekoğrenıme ha- zırlayıcı nıtelıktekı genel oğretım kunım- lan yanında dın ağırlıklı bır eğıtıme de çığır açıp bunu laık oğretıme bır seçenek olarak gelıştırmek, dolayısıyla laık ve çağdaş eğıtımı amaçlayan "Tevhid-iTed- risat Kanımur> nu fıılen geçersız duruma getırmek olduğu anlaşılmıştı Ancak 1974 vılında kurulan CHPve MSPkoalis- yonunda CHP'nın verdıği odunle imam hatip liselerinin orta kısımlan tekrar açü- mış ve bu okullara kız oğrencikr vine alın- maya başlamıştır. KoalLs\onun varatüğı musaıt durum nedenn le 1973-1974 oğre- tim Mİında 58 olan ımam hatip okullan- nın savısı 1974-1975 ogretimyılıııda 101'e yııkselmıştır. Mıllı Eğıtım Temel Yasası'na. 1983 yı- lında, yuksekoğrenıme geçışle ılgılı maddev ı kaldıran bır hukûm eklendı, ya- sa boylece ıkıncı varayı almış oldu Bu değışıklıkle ımam hatıp lıselenyle bır- lıkte butun meslek lıselenne her dalda vüksekoğrenım hakkı tanındı dolayısıy- la vasa amaç \e espnsını yıtırdı Bır suredır 8 yıllık zorunlu eğıtımın "ilkoğretim okulu"adı altında uygulama- v a geçınldığı görulmektedır Bu durum daha çok ılk ve ortaokulun fızıksel an- lamda bırleştınlmesı bıçımınde olmuş, fakat yasanın ongorduğu programlann hazırlanması ve programlan uygulaya- cak oğretmenlenn yetıştınlmesı, bına ve araç-gereç gereksınımının karşılanması hususunda kayda değer bır gelışme olma- mış, yanı bu çok önemlı yasanın hayata geçınlme ışı bır bütün halrnde cıddıyet- le ele alınmamıştır 1973 yılmdan bu ya- na geçen 20 yüı aşkın sure içinde Milli Eğitim Temel Yasası sivasal baskı ve he- saplardan etkilenmeden havata geçınle- bilseydi. herkes ılgı ve yeteneğıne gore bır eğitim gorme ve demokratik toplunıa da- ha kolav uyum sağla\ acak bır duzeye gel- mc olanağına kavuşacakb. Uımersite ka- pılanndakibirikme buyûk oJçudeonlene- cekti. Altı amaca vonelık lıseler aynı ça- tı altında oğretım yapacağı ıçın bına, araç-gereç ve oğretmen bakımından ta- sarrut sağlanacak. fakat daha da onem- lısı, laık eğıtımın en buyuk guvencesı olan "Tevhid-i Tedrisat Kanunu - Öğre- timin Birligi Yasası" bu derece yozlaştı- nlmamış olacakn Gelın gorun kı Turkıye'run sosyal ve ekonomık yapısına boylesıne uygun bır yasayı sırf bır kısım çocuğun Kuran kur- suyla ımam hatıp okulunun orta kısmın- da venlen eğıtımden yoksun kalacağı du- şuncesıyle dın somuruculuğu yapan kı- mı polıtıkacılar bızı Afhka ülkelennden bıle gen bırakmak pahasına bu yasanın hayata geçınlmesını onlemeye çalışmış- lar mıllı eğıtımımızın amaç ve stratejı- sını adeta Kuran kurslanna ve ımam ha- tıp okullanna endekslı bır duruma getır- mışlerdu" Sonuç olarak bugün mıllı eğı- tımımız, olaylara bılımse! ve akılcı açı- dan bakan, oburu de dınsel ınanç ve yo- rumlara dayanan brr dunya goruşunun egemen olduğu ıkı akımın etkısıne gır- mıştır Son gunlerde Sayın Mıllı Eğıtım Ba- kanı, sankı 8 yıllık zorunlu eğıtımın ger- çekleştınlmesı ıçın bır çaba harcamış da. şımdı 11 yıllık zorunlu eğıtımden söz edıyor Batı'da eğıtım gormuş, akademık ka- nyeryapmış bırkımsenın Turk mıllı eğı- trmının başına gelmesı gerçekten umut vencıydı Ancak Sayın Sağlam'm YOK. Başkanı ve bakan olarak aynı konuda bır- bınyle çelışen görüşler ortaya koyması, Mısır'da dın eğıtımı gormuş olanlara oğ- retmenlık hakkı venlmesı ve bu gıbılere eğıtım fakultesı mezunlanna göre once- lık tanınması gıbı yanlış tutum ve uygu- lamalar tam anlamı>la duş kınklığı ya- ratmıştır MGK'nm bıldınsı doğrultu- sunda olumlu gehşmeyı ozlemle beklıyo- ruz Öyle anlaşılmaktadır kı, Mıllı Eğı- tım Bakanı Sayın Sağlam'ın gerek dene- > ım ve bınkımı, gerekse yeteneğı v e hay- lı zaman önce genlerde kalmış değerle- re donuk dunya görûşuyle bugûnkü mıl- lı eğıtımımıze çağdaş bır yon verebı- leceğını dûşunmek olanaksızdır (x) Meslek lıselenne yalnız ogrenım gorduk- len konuda yuksekoğrenjme geçış tanınmıştır ARADABIR MUHAMMED DAFİ (Emeklı Vaız) Canti ve Örtünme Islamda ne camı, ne de ortunme (tesettur) dının / ınancın ozudur Islam, tapınmayı (ıbadetı) oluşturan, yanı namaz, oruç, hac, zekât ve kelıme-ı şahadet'm dışında hıçbır vazgeçılemez kural koymamıştır Hat- ta bu sayılan beş kural ıçın bıle kesın değıldır Yoksul- luk, hastalık, yolculuk, savaş, genel seferberlık ve devlet ışlerının sıkıntıya gırmesı gıbı durumlarda, bu ınanç gorevlennın ertelenmesı ya da tumden terk edıl- mesı dınce caızgorulmüştur Uzun yolculuklarda, sa- vaşlarda sağlıkları tehlıkeye gıren oruçlu ınsanlara, bızzat Peygamber'ın su ve yıyecek sunduğunu tanh- ler yazıyor Camı, Islamda toplanma yendır Öncelıkle toplan- mayendır Ikıncı derecede namaz kılma yendır Isiam- da namaz kılınan asıl yer, Arapça Sucûd, yanı eğıl- mek, tapınca varmak, yakarmak, teslım olmak anlam- lanna gelen sozcuğunun turevı olan mescrttır Toplan- ma yerı anlamına gelen camı, Islamın ılkyıllanndaor- dugâh karşılığında kullanılmıştır Arap ıstıla ve Islamı yayma bırlıklerının yatıp kalktıklan, yıyecek ve savaş araç-gereçlennı bulundurdukları yer olarak duzen- lenmıştır Zamanla bu durum değışmış, ışgal ediien yerlerdekı bey şatolanna, Hınstıyan kılıselenne oze- nılerek, camılerın de Islamı sımgeleyecek, Islamı çağ- nştıracak yerler olması yoluna gıdıimıştır Kilıselerın çan kulelenne bakılarak bır öemınare eklenmesı ge- rekmıştır Arap/lslam mımarısınde ılk camıler genel- lıkle kılıseden donuşturmedır Kılıselenn çan kulelen de mınare olmuştur Islamda ozgun ve ozgul tapın- ma yen mesc/ftır Kılıselenn çan sesı, metalık ses ye- rıne mesc/flerde ınsan sesı yeğlenmıştırKılıselerde çan'ın vuruş ve ntımlen gozlenerek, ezanın da bırta- kım makamlara gore okunması gerekmıştır Islamda cuma namazının camıde kılınması gıbı bır kesınlık de yoktur Toplu namaz demektır Cemaat olan her yer- de kılınabılır Nıtekım Paygamber, Mekke'öen Medı- ne'ye goçerken camı ve mescıt duşunmemış, ılk cu- ma namazını yolda kıldırmıştır Savaşlar boyunca top- lu namazlar hep arazıde, çımenlıklerde ve su başla- nnda kılınmıştır Cuma gunlennın toplu namaz gunu olması da bu ılk cuma namazından sonra kurallaş- mıştır Hınstıyanlar pazar gununu, Musevıler cumar- tesı gununu toplu tapınma gunu olarak benımseyın- ce Muslumanlara da cuma gunu kalmıştır Hıçbır Is- lam ulkesınde camı, bugun ulkemızde olduğu kadar bır ınanç nesnesı olarak one çıkanlmamıştır Bugun- ku mollalar ulkesı iran'da bıle, hemen hemen ınanç yogunluklu hıçbır yenı camı yapılmamış, eskı camı- ler ve tapınç nesnelennın bakımı ve onanmı sağlana- rak kullanılmıştır 1927 sayımına gore Turkıye'de 11 867 camı ve 200 kadar mescıt vardır 1945 sayı- mında bu sayı 13 111 camı ve 400 kadar mescıt do- layındadır Bugunse camı sayısı 72 bının ustundedır Mescıt sayısını bılen yoktur Sozde eğıtme onem ve- nyoruz 72 bının ustunde camıye karşılık, ılk ve orta derecelı okul sayısı 62 bın dolayındadır Ortunmenın de Islamın ozuyle heıtıangı bır ılgısı yoktur Kadını ortuleme, yanı "kapatma kadınpsiko- zu", kendınde bırtakım eksıklıkler, guçsuzlukler veh- meden erkeğın zaafının bır sonucudur Zaten Islam- da soz konusu olması da bunu doğrular yondedır Is- lamın ılk yıllannda sıcak Arap yanmadasında kadın- lara karşı erkek olumu daha yuksektır Bundan dola- yı kadın nufus, erkek nufusuna gore daha çok ve da- ha baskındır Yer yer dul kadın, varsıl kadın egemen- lığı ve baskısı yaşanmaktadır Zengın fahışeler, olen zengın efendısının malına konmuş canyeler (kapat- ma kadın) var Butun bunların yanında bır de "Hev- deç Olayı" yaşanınca, ortunme bır çozum olasılığı olarak duşunulmuştur Ortuleme yoluyla hem evlı, dul, kapatma ve kole kadının bırbınnden ayırt edılme- S4 kolaylaştınlmış hem de evlı kadınlann denetım ve gozetım altında bulundurulması ongorulmuştur Bu durum, ne Peygamber, ne de Islam yorumculannca hıçbır zaman dının/ibadetın gereğı ve ozu olarak be- nımsenmemış, yorumlanmamıştır Hatta değıl kadın- lann ortunmesı, muftunun/imamın bıle gerek namaz kıldırırken gerektoplum ıçındeozel bırgıysı ıçındebu- lunması ya da başına sarık/imame bağlaması dının ozuyle ılgılı olmadığı gıbı, dınsel bır zorunluluk da de- ğıldır Kuran'da tapınca (ibadet) ılışkın ortunme, yal- nızca "setr-ı avret", yanı dışılık ve erkeklık alanlarının kapatılmasıdır Kuran, namazda bıle ınsanlann butun bedenlenyle kapanmalannı ongormemışken, ışyenn- dekı ya da sokaktakı kadının baştan ayağa kara çar- şaflaragırmesını, bohçalanmasını nasıl duşunebılınz Islam dını çağdaş dın, dunya dını, evrensel dın dı- ye mangalda kul bırakmayan dın tacırlenne şunu anımsatmamız gerekıyor Her dın ınsanlık dınıdır, her dın evrenseldır Insanlık dını olmasının, evrensel ol- masının gereğı olarak da Zamanın ve çağın gerekle- nne gore rıukum uretme yeteneğını zamanın ve ça- ğın gereklenne gore ınsanı kucaklama, ınsanın onunu açma ve ınsanı ozgurieştırme, mutlu kılma sevecen- lığını ve dınamığını ozunde taşır Liderler Demokrasisi Dr. ENGİN ÜNSAL Hukukçu, Eskı tstanbul Mılletvekılı A merıkan cumhurbaşkanlığı >ap- mış \braham Lıpcoln'den bır alıntı yaparak demokrasıvı "hal- kın, hâlk tarafindan halk için" > o- netılmesı olarak da tantmlavabılı- nz 1982 Anayasasıö maddesııle demokrası kavTamını egemenlik başlığı altında bu çerçeveye oturrmuştur Anavasanın 6 maddesı "Egemenlık kayıtsız şartsız millenndır Turk Müle- ti egemenlığını. anavasanın km duğu esaslara gore, vetkili organlan elı ıle kullanıür. Egemenliğuı kulla- nılmasL hiçbır surette, hıçbır kışive, zumreve veya sınıfa bırakılamaz. Hıçbir kımse w a organ. kav na- ğını ana>asadan almayan bır dev let yetkısı kullana- maz" dıyerek toplumu >onetme erkının kımde ol- duğunu v e bu erkın nasıl kullanılacağını açık bıçım- de ortaya koymuştur Klasık demokrasılerde halkın kendını vonete- ceklen doğrudan seçebılmesı ve bu yönetıcılenn, her şeyın ustunde halkın çıkarlannı koruması asıl- dır Demokrası anlayışının özu kışılenn zumrele- nn değıl halkın çıkarlannın one çıkanlmasıdır Anayasanın egemenlık kavramının ıçenğmı tanım- layajak vurgulamak ıstedığı husus da budur Halkın egemenlık hakkını kullanma araçlan ge- nel seçım, parlamento ve sıyasal partılerdır Bu ku- rumlar, dolavlı demokrasılerde egemenlık hakknıı yaşama geçıren avadanlıklardır Egemenlık kavra- mının özüne uygun bır bıçımde avakta durması bu kurumlann sağlıklı çalışmasına bağlıdır Ulkemızuı sıyasal yaşamını otopsı masasına ya- tırdığımız ve demokratık yaşamın venlennı değer- lendırdığımız zaman toplumun geleceğıne umutla bakmak bır haylı zorlaşıyor Iş başındakı hukümet, çağdaşlık adına, Atatûrk'un koyduğu ılkeler doğ- rultusunda, kazanılmış tum guzellıklen tek tek yok etmeyı kendıne amaç edınmış durumda Ortaçağ karanlığının sımgesı olmuş ınsan haklannı, temel özgurluklen yok etmış, teror ıhracını sıyasal bır ıl- ke olarak kabul etmış ulkelerle üışkılenn, tankat şeyhlenne dev let katında saygınlık ^ağlamanın. Ba- ti ya değıl Doğu'ya donuk eğıtımı vaygınlaştırma- nın once çıkanlmak ıstendığı gunûmuzde, ulusal egemenhğın avadanhklan olan kurumlann ışlevı- nı yenne getıremedığını hûzunle gozlemektey ız Bu olumsuz goruntunun nedenlen arasında ıkı yasanın ozel bır ven olduğu karusındayız, Sivasal Partikr Yasası ve Seçun Yasası. Demokratık duzenın temız bır toplum yaratmak amacı ıle halk yaranna ışleyebılmesı ıçın sağlıklı sıyasal partılenn varlıgı bır onkoşuldur Partı ıçı demokrasının ışledığı, hıçbır kışı ya da zümrenın egmenlığınde olmayan partı kavramı ozgur ve çağ- daş toplum yaratmak ıçın kesınlıkle zorunludur Ulkemızdekı sıyasal partılenn sos>yolojık bır de- ğerlendırmesını yaptığımızda, sıy asal partılenn de- mokratık kurumlar olmaktan çıkıp a şahıs parti" nıtelığınde, partının partı başkanı ıle ozdeşleştığı kurumlara donuşnığunu gozlemlemek kolaydır Bu. henûz gelışme surecınde olan demokratık yaşamı- mız ıçın son derece sakıncalı bır gelışmedır Kurumsal olarak sıyasal partı başkanlannın par- tı ıçındekı etkısı ve yetkılen sanıldığından çok da- ha genıştır Partı başkanı partı organlannın seçım- lennde, genel ve yerel seçımlerde kımlenn lıstele- re gıreceğı konusunda son sozu soyleyecek kışıdır On seçım yapıldığı durumlarda bıle genel başka- nın tercıhlen örgütlenn kulağına fisıldanır Ilk kez mılletvekılı olanlara deneyımlı ağabeylen tarafin- dan genel başkana karşı ya da ona karşın pohtıka yapamayacaklanoğütlenır Partı polıtıkalannı sap- tayan parüden kımlenn dısıplm kurulu aracılığı ıle ıhraç edîleceğme karar veren hep genel başkan- lardır Bunlara karşm partmın seçımlerde başansız olması seçım sonrasında bır varlık gosterememe- sı konusunda ıstıfa etmeyı unutan da onlardır On- lann ınancına gore parti başkanlan kraldır ve krallar asla yanlış yapmazL Batılı benzer kurumlara baktığımızda, partı ge- nel başkanlannın kendılennı partının sahıbı gıbı değıl memuru gıbı gorduklennı anlamak kolaydır Başansız oldukJannda bunu alçakgonullulükle soy- ler ve ıstıfa ederler Boyle durumlarda orgut de par- tı ıçı dınamıklen yaşama geçırerek yenı bu- başkan seçebılır ve tûm bunlar son derece doğal karşılanır Batı'da genel başkan; yararlı olduğu surece, partı ıçın vardır Bızde ıse parti, genel başkan ıçın var- lığını surdurur gorûnumdedır ve başansı genel baş- kana, doğrudan orantılanmıştır Partı ıçınde genel başkanın mutlak otontesı sı- nırlanamadığından partının mılletvekıllen, beledı- ye, ıl genel meclıs uyelen ve partı yonetıcılen sı- yasal rotalannı genel başkana gore çızmekte bu ro- tayı ızlemeyenler yabanotlan gıbı sokülup atılmak- tadır Boylece egemenlık kavTamı halk ıçın var olan bır kavram olmaktan çıkıp sıyasal partı başkanla- nnın egemenhğıne donuşmüş bır kavram olarak karşımıza çıkmaktadır Etraflannda yurtsever bılınçlı potıkacılaryenne gozü açılmadık sığırcıkyavrulan ısteyen partı lıder- lerı bugun toplumumuzun ıçıne duştuğu demokra- sı bunalımının başlıca sorumlulandır Dun soyle- dığını bugün yadsıyan, dun soyledığının bugün tam tersını yapan, temsıl ettığı duşüncenın egemenlığı ıçın hıçbır ozvende bulunmayan kışısel çıkarlan- mn savunmasmı ıdeolojı ve partı çıkarlannm ustun- de tutan ve çevresını dıledığı gıbı gudumleyebıle- cek üstün ınsan sendromuna y akalanmış partı baş- kanlan ıle Turkıye, demokrası maratonunu koşa- maz Gordıyom'un duğumu nasıl çözulecektır 7 İşe on- ce sıyasal partıler y asası ıle başlamak gerekır Par- tı genel başkanlannın seçımını ıkı donem ıle sınır- lamak kaçmümaz olmuştur Boylece partılerde ge- nel başkan dayatması \ e genel başkanın keyfine go- re demokrası anlayışı onlenmış olur Isv eç sendıkalannda böyle bır kısıtlama vardır ve sendıka genel başkanı ıkı donem ış başında kala- bılmektedır Bu uygulama, sendıkalann düzenını hıç bozmamış, tersıne yenı lıderlenn ortaya çıkma- sını ozendırerek sıstemı daha da guçlendırmıştır Partı başkanlannın en çok ıkı donem gorevde kalabılmelen. partı ıçınde yapılacak on seçımlere tum uyelenn katılması, partı genel merkezlennın seçımle ış başına gelecek adaylann en fazla yuzde beşmı belıryebılmcsı partı ıçı demokrasmın mı- henk taşlan olmalıdır Rejımın, liderler yaranna ışleyen bır demokrası anlayışmdan halk yaranna ışleyen bır demokrası anlayışına donüşmesı gerekır Halkın ozlemlennı ve soylemlennı goz ardı edıp demokrası adına oz- vende bulunamayan partı başkanlannın bu ulkeye bır 12 Eylul facıası yaşattıklan gerçeğı henuzbel- leklerden sılınmemıştır Eğer bır gun ulkemızde ozgurlukler yıne askıya alınırsa, sıyasal partılenn başkanlan kendılennden başka hıç kımseyı suçlamasınlar Burada TBMM'de bulunan demokrasıye, halkın çıkarlanna, toplumsal değerlere ve aydınlık bır ça- ğın zorunluluğuna ınanmış mılletvekıllenne çok önemlı bır görev düşuyor, ettıklen yemının gere- ğını yenne getırerek darboğazdakı demokrasının onunu açmak ıçın partı başkanlannın sesını değıl kendı ınançlannın ve vıcdanlannm sesını dınle- mek Tevfik Fıkret'm dedığı gıbı "fıkri hûr, vicda- nıhür" mılletvekıllen, kışısel geleceklenne ılışkın ka\gılardan kurtulup toplumun ve demokrasının geleceğı ıçın kaygılanmaya başlamadıklan sürece daha çok 12 Eylul'ler yaşamamız kaçınılmaz olur PENCERE Püf Noktası MGK (Mıllı Guvenlık Kurulu) bıldırısınde zorun- lu eğıtımın 5 yıldan 8 yıla çıkarılması var 8 yıllık zorunlu eğıtım uzerıne hesaplaşma, ge- leceğımızın yazgısını saptayacak Nasıl? Konu devletın ust katındakı MGK'nm bır goru- şu dıye ele alınamaz, çunku bu sorunun ıçenğı ne sıyasıdır, ne askerıdır, demokrası ve uygarlığa ılış- kındır. • Daha 1784'te Immanuel Kant 'Aydınlanma A/e- dır?' adlı yazısında soruyu şoyle yanıtlıyordu "Aydınlanma, ınsanın kendı suçu ıle duşmüş olduğu ergın olmayış durumundan, yanı kendı aklını bır başkasının kılavuzluğu olmadan kulla- namayışı durumundan kurtulmasıdır " Bır ınsan akılca nasıl ergınleşır?.. Oğretımle 1 Ancak bır çocuk eğrtılırken aklını ınancın gerı- sıne ıtmeye zorlanırsa, aydınlanamaz, bağımsız karar veremez, ozgur olamaz, yurttaş olamaz, kul olur Demokratık toplum kullardan değıl, yurttaş- lardan oluşur Demokrasının beşığı Avrupa'da bu sorun çok- tan çozulmuştur Ya Turkıye'de 9 • Turkıye'de sorun guncel 20'ncı yüzyılın ılk çeyreğınde laık Cumhunyet kurulurken Turkıye'de sanayıleşme yoktu, burju- vazı yoktu, felsefe yoktu, laıklık yoktu, demokra- sı yoktu, çağ atlamak ancak bır kultur ve oğretım devnmıyle olanak kazanabılırdı 'Kurtuluş Savaşı kuşağı' 1924'te Oğretım Bırlığı Devrımrnı gerçek- leştırdı, medrese eğıtımıne paydos denryordu, Ba- tı'dakı oğretım duzenı benımsenıyordu Mustafa Kerrtal Atatürk, laık Cumhurıyetı boy- le yetışecek gençlığe emanet ettı Şerıatçılar, çok partılı rejımden bu yana 'Oğre- tım Bırlığı'nı parçaladılar, Aydınlanma'ya karşıt yenı kuşakları yetıştırecek kurumları çoğalttılar; Kuran kursları ve ımam okullarını temel oğretım kurumuna donuşturduler Koktendmcı Islam dev- rımının tohumlan bu okullarda atılıyor, boyle gıder- se Turkıye bır sure sonra Iran ya da Suudı Arabıs- tan'dan beter bır karanlığa gomulecektır • Dunyada zorunlu 5 yıllık eğıtımle yetınen 12 ul- keden bırı Turkıye'dır Nıçın? Matbaa nıçın 280 yıl, teşrıh nıçın 150 yıl geç gır- dı Turkıye'ye? Zoruniu 8 yıllık oğretım neden 25 yıldan berı Turkıye'de benımsenemıyor, surunce- mede tutuluyor? Çunku 7 yaşındakı çocuk 8 yıl akıl ve bılım yoluyla saptanmış oğretımden geçer- se 16 yaşına erışecek ve Kant'ın dedığı gıbı "bır başkasının kılavuzluğu olmadan" aklını kullanma- sını oğrenmış olacak' Bu yaştan sonra ozgur ıra- desıyle mesleğını seçmeye yonelecek, ısterse ımam olacak Şerıatçı, çocuğu kuçucuk yaşında yakalayıp Kuran Isursuna ve ımam hatıp okuluna gonde/e- mezse amacına enşemeyeceğı ıçın 8 yıllık oğre- tıme karşı duruyor 8 yıllık zorunlu oğretım, ne partı ne de polrtıka sorunudur 8 yıllık zorunlu oğretım, askerın de sorunu de- ğ'l Insanın sorunu 1 Uygar ınsanın BODRUMyTURGUTREİS'TE DENİZ KENARI Ozel plaj, yan olımpık havuz, restoran, market, havuz-bar. moblelı 4 KİŞİÜK APARTLÂR Bayram ozel fıyatı 2 950 000 - TL OD4K TATtL KOYU (0212) 587 42 31 - 587 44 39 27 Donem 28 02/1981-27 02'1982 Oda Başkammız M.Cevat KERMAN'ı ka> betmış bulunuyoruz Aılesı ve tüm Hanta Muhendıslen camıasına başsağlığı dılenz TMMOB Harita \ e Kadastro Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Bıncık kardeşım SELMA GÖNENÇ'İ 06 12 1951 Şofben zehırlenmesınden 20 Mart 1997 gunu kaybettık Acımızı paylaşan BASİSEN Sendıkamız yönetıcı ve uyelenne, KavakJı Beledıyesı'ne, Istanbul Adlı Tıp yetkılılenne, tûm akraba, dost, arkadaşlanmıza teşekkür edenz ESAT ÖZB4\TL4>IOĞLU Prof. Dr. TARIK ZAFER TUNAYA ANISINA ÇARŞAMBA TOPLANTILARI TÜRKİYE'NİN SİYASİ GÜNDEMİ Sunuş EMRE OKTEM (Galatasaray Unıversıtesı Hukuk Fakultesı Arşt Gor) Konuşmacı DENİZ BAYKAL (Cumhunyet Halk Partısı Genel Başkanı) Tanh : 26 Mart 1997 Çarşamba Saat =17.30-19 30 Yer • TARIK ZAFER TUNAYA KULTUR MERKEZİ (Eskı Beyoglu Evlendırme Daıresı-Tunel) • T T T T Î T ] 293 S9 7» (3HAT) OYUNCULARI Muzaffeı- İZGÜ »öneıen: Y 246 35 19 247 36 34 Muzıklı Komedi 2 Bolum Athol FUGARD İŞARHLARI SON OYUN 28 Mart 21 00 Refik ERDURAN EŞEKDAĞ'ın SEVDALISISON OYUN 27 Mart 21 OO Hluzık : tflelih Kikar itMlrl Saal 21.00 D L. Coburn KONKENİ PARTİSİISON OYUN 30 Mart 15 00 Murathan MUNGAN ORHAN VELI Oynayan: Müşfik Kenter 25 Mart Saat: 15 00 Retervasycnlannızı Master ve Visa kartları ile yaatırakilirsiniz T.«lro Ayna KUVAYI MİLLİYE KAOINLARI Yazan NeziheAraz Yotveten Şakır Gurzumar Salı Çarşamûa. Perşenrbe 21 00 Had Çamar v*neçB Oyuvüen SartmfndB Teşvüoys Caü No 60 Tsşv*jy« Tel »«3566 YUKSEL ERDOĞAN Resım Sergısı 13 Man 31 Mart 1997 Yasemm Kumral Sanat Galerteı MODA Tel (0215)348 24 00 ^ 96 Cannçs Film Festivali En Iyi Yönetmen Odtıl J ?*& DALDA OSCARADAYI Sa// DiHİetileri rebetıkolar& bakan halk f arkılan Saatc 21.30 CABARET Yeşılpınar Sok No 2 Anuvuıkoy M 1T> % 38 7PAECSS nILlIA» a' iûSÜACB -. İACI ! 3 J H . BİR JOKL VE ETHAN COEH FİLMİ FAEGO 7 DAia» OSttt ABATI Ml FİIM, flZlH İ0N HKIU* VtZTONDA B*yofi<u r l l A S 2 4 9 O1 6 6 12 OO 1 4 1 5 - 1 6 ^ 0 6 4 S S 1 1 5 Kadıköy B R Q A D W A Y 3 4 6 14 61 1 0 0 13 3 0 16CO 9 O O 2 1 3 O Ortakfly F E R I Y E 2 3 6 2 6 6 4 16 4 5'ianuy FERIYE 236 28 6 nKara METHOPOL 42S 74 7 i: J . ! V Kültür Sanat ilanlarınız ıçın: 293 8 9 78 (3 hat) V j; ö 1" •a V BALKESİRASLİYE l.HLKUK \t\HKEMESİ'NDEN EsasNo 1996/517 Davacı Selahattın En- der \ekılı tarafindan da- valı Selıme Ender aley- hme mahkememıze açîl- mış bulunan boşanma da\asının yapılan yargı- laması sırasında Davacı vekıhnın. da- valı Selıme Ender'ın Ga- zıosmanpaşa Mah Çına- raltıSok No B.Balıke- sır adresıne çıkarttığı da- va dılekçesmın bıla teb- lığ donmesı ve zabıtaca yapılan adres tetkıkınde de davalının adresıne rastlanılamadığından Balıkesır Merkez Se- lımıye Mah Cılt 022- 04,sayfa 13,kutuk 300 sırasında nufusa kayıtlı Kemal ve Hafıze kızı 21 3 1971 dludavalı Se- lıme Ender'ın mahkeme- mızdekı dosyası ıçın 10 4 1997 gunu saat 9 10"da duruşmaya gel- mesı veya kendısını bır vekıl ıle temsıl ettırmesı, aksı halde duruşmaya yokluğunda devam olu- nacağı ve karar ver- ıleceğı hubusu teblığ yer- ıne geçmek uzere ılan ol- unur 16 1 1997 Basm 5068 Banka kredı kartlanmı ve kımlığımı kaybettım Hukumsuzdür RAMAZANKOÇ Huvıyetırru ve ehlıyetımı kaybettım Hukumsuzdur ARNO GORABETYAN
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle