Katalog

25 MART 1997 SALI CUMHURİYET SAYFA TELEVIZYON 15 'Aynalar'dan vedaTV Servisi - Can Dün- dır'ın sunduğu belgesel prog- ram " Aynalar" bu akşam ya- yunlanacak son bölümüyle ek- ranlara veda edıyor. Progra- mın son konuğu ise pop mü- zi^ınin ünlü sesı Sezen Aksu olacak. Sezen Aksu'nun bir okul oluşunun öyküsünün yer aldığı belgeselde, İzmır'de ya- şadığı senelerde manikürcü dükkânı işletmesinden santral memurluğu yaptığı günlere, devrimcilik yıllanndan Sezeo Seley adıyla çıkardjğı ilk pla- ğır.a kadar sanatçının gizli dün- yası anlatılacak. Programda. Aksu'nun evlı- likleri, boşanmalan ve 70"lı yılbrda çektıği klipler de ek- rana gelecek (Show TV, 23.10). Can Diindar'ın hazırlayıp sunduğu belgesel programm son konuğu Sezen Aksu olacak. Üç yaşam, üç insan r atv 00.10 Onur Savaşı - Blood in, Blood out: 8ound by Honor / Yönetmen: Taylor Hackford / Oyuncular: Damian Chapa, Jesse Borrego, Benjamin Pratt, Enrique Castillo, Vîctor Rivers / 1993 ABD, 173 dk. TV Servisi - Richard Gere'ın başrolünü oynadıği ''An Officer and a Centlcman - Subay ve Centilmen"le (1982) adını bütiin düıryaya duyuran. ama daha sonralan izine pek rastlanmayan yönetmen Taylor Hack- ford "un oldukça uzun ama alabildığine il- ginç çalışması "Onur Savaşı" (Blood in, Blood out: Bound by Honor). uzun yıllara ya- yılan birdostluğun öyküsünü anlatır. Los An- geîes'ın en yoksul yerleri olan doğu bölge- Taylor Hackford'un "Onur Savaşı", üç saatlik u/unluğuyla "destan film" kategorisine girmeyi hak ediyor. sinde yaşayan üç Latin kökenli gencin öykü- südür bu... Miko (Chapa), Cnız (Borrego) ve Paco (Pratt) adlanndaki bu üç gencin ya- şamlanndaki 12 yıllık bir kesiti izleriz film- de. Paco hayli ateşli birsokak savaşçısıyken. Cruz külrûrünün ve köklerinin getirdiği so- rumlulukla hareket etmektedir. Miklo ise her zaman diğer ikisine biraz yabancı kalmıştır. Sonuçta biri polis, dığeri uyuşrurucu bağım- lısı bir sanatçı olurken, öteki kendini kjsa ara- lıklarla hapishanede bulur. Hepsi de kendile- nne özgü yöntemlerle amansız biryaşam kav - gası verirler... ABD'deki Meksika ve lspanya kökenli gençlerin, içinde yaşadıklan zor yaşam ko- şıdlannı. bu koşullann onlan nasıl suça ve uyuş- turucuya yönelttiğini anlatan gerçekçi bir film "Onur Savaşı". Uzunluğunun kimi yerlerde sarkmalara yol açtığı yapımda ad- lannı daha önce duymadığımız La- tin kökenli aktörler oldukça "verim- li" kompozisyon- lar çiziyorlar. Taylor Hack- ford'un "riskli" bir projesi dıye de- ğerlendirebilece- ğimiz "Onur Sa- vaşı", üç saatlik uzurüuguyla "des- tan film" katego- rısine de girmeyi hak ediyor doğru- su. Sabaha kadar bekleyebilecekle- reönerilir... Isabel Allende'nin aynı adlı romanından beyazperdeye uyarlandı îK ve sarsdan yaşandar Ruhlann Evi - The House of the Spirits / Yönetmen-Senaryo: Bille August (Isabel Allende'nin romanından) / Görüntü: Jörgen Persson / Müzik: Hans Zimmer / Oyuncular: Jeremy Irons, Meryl Streep, Glenn Close, Winona Ryder, Vanessa Redgrave, Antonio Banderas, Armin Mueller- Stahl, Maria Conchita Alonso, Sarita Choudhury / 1993 ABD yapımı, 138dakika. MURAT ÖZER Pinochet darbesiyle öldü- rülen Şili'nin sosyalistbaşka- nı Salvador Allende ve ül- kesinin geçırdiği acılarla do- lu dönemleri aynı şiddette ya- şayan Isabel Allende'nin ay- nı adlı romanından sinemaya uyarlanan "Ruhlann Evi" (The House of the Spirits). anlatımından çok geniş oyun- cu kadrosuyla ilgi çekiyor. Film, Trueba ailesinin 1920'lerden 70'lere kadarge- len dönemi anlatırken, Şi- "Ruhların Evi", Şili'nin politik ve sosyal açılımlarını beyazperdeye yansıtıyor. li'nin geçırdiğı sosyal vepo- litik çalkantılannı da aktan- yor... Yıl 1920... Hırslı bir adam olan Esteban Tru- eba'nın (Irons) iki büyük amacı vardır; madenlerden daha çok altın çıkarmak ve Rosa Del Valle ile evlenmek. Ancak Rosa'nın ölümüyle ikınci amacına ulaşamaz. Sev- diği kadının olacaklan önce- den gören kızkardeşi Cla- İnterstar 23.15 '8. Gece' TV Servisi - Pınar Tü- renç'in hazırlayıp sundu- ğu " 8 . Gece"de bu hafta, "Tacizci doktor" olayıy- la gündeme geien "Basın ahlakı" konusunayerve- rilecek. Konunun uzman- lannın katılacağı program- da. "Gizli kameranın kul- lanımı yasal mı", "Özel hayatın dokunulmazlık sınırı nereye kadar", "İnsanlar yargı yerine neden medyayı tercih edi- yor" sorularına yanıt ara- narak gazetecilik ahlakı tartışılacak. 'DSPkaynıyor' Erdal Kesebir, partiden ihraç edildi, mahkeme karan ile geri dönemedi. TV Servisi - Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Koordinatörü Hikmet Çetinkaya ve gazeteci Deniz Soro ile L mit Zileli'nın birlikte hazırlayıp sunduklan tartışma programı "Dönemeç"te bu hafta Demokratik Sol Parti'deki son gelişmeler ele alınacak. Programda kesın ihraç ıstemiyie disiplın kuruluna verilen üç milletvekilinin durumlan \e yeni bir parti kuracaklan yolunda yoğunlaşan iddialar tartışılacak. (KENT TV, 23.90i -a'yla (Streep) evlenir. Este- ban'ın kızkardeşi Ferula (Clo- se) ile Clara arasındakısa sü- rede iyi bir iletişim kurulur. Bu arada Esteban'ın politik kariyeri de yükselmektedir. Ancak evde durumlar tersine işlemektedir. Kızı Balance (Ryder) dünyaya gelir, büyü- düğünde ise evin kâhyasının oğlu Pedro (Banderas) ile ilişkiye gırer. Bu ilişkiyi ön- lemek içın kızını yatılı oku- la gönderen Esteban, kansıy- la kizkardeşını aynı yatakta bulunca Ferula'yı evden ko- var. Ardmdan kızkardeşinin ölümü, politik görüşleriyle Esteban'ı rahatsız eden Ped- ro'nun Blance ile ilişkisi, kı- zının hamile kalması ve Cla- ra'nın evden aynlması, Es- teban'ı sarsan olaylar olur. 1960'lann sonlannda Halk Cephesi'nin iktidara gelme- si, ardından gelen grevler ve darbe, Şıli'yle birlikte Tru- eba ailesinı de köklerinden sarsacaktır... "Pelle Erobreren - Fatih Pelle"(1988)ve"DenGo- da Viljan - İyi Niyetler"le (1992) ikı kezCaıines Film Festivali'nden Altın Palmi- ye'yle dönen Danimarkalı se- narist-yönetmen Bille Au- gusf un Anglosakson serma- yesıne kucak açtığı fılmı "Ruhiann Evi", sanatçının aynntılı senaryosunun peşin- den gidiyor. Allende'nin ro- manını çok iyi özümsemiş bir senaryo bu. Birbirinden önemli oyunculann perfor- manslan ise gerçekten de öv- güye değer. Epik bir anlatım içinde yerli yerine oturan bu karakterler. filmin değerini arthran unsurlann başında ge- liyor. Bir ülkenin "çırpınışla- n"nı, geniş bir ailenin so- runlanyla örtüştüren roman, Şili'nin yakın geçmışine "akıcı" bir bakış atıyordu. Film de benzer bir bakış açı- sını koruyarak, ülkenin poli- tik ve sosyal açılımlannı be- yazperdeye yansıtıyor. Sonuç olarak "Ruhlann EvT'ni birçok açıdan izlen- meye değer bulduğumuzu söyleyebiliriz. MERCEKLE BAKINCA MAHMUT T. ONGOREN BiPi Yer, Öbürü Bakmaz Doktor gerçekten taciz olayının sorumlusu mu? Sorumlusu olduğunu varsayalım. Medyanın onu "sergilemeye" hakkı var mı? Kimi var diyor, kimi de yok? Nedir bu sorunun yanıtı? Çok içtenlikli bir yanıt istiyorsanız, işte buyrun: GünümüzTürkiyesi'nde medyanın istediğini yap- maya hakkı vardır. Suçluyu da sergıleyebilir, suç- suzu da... Yannın Türkiyesi'nde ise medya suçluyu bıle ser- gilemenin ne denli yakışık almaz bir iş olduğunu bilecektir. Gerçekte, "suçsuz"un, "suçlu"nun ve "sanık"ın radyolarla ve televizyonlarla sergilenme- si yeni degil. 12 Mart döneminde, TRT, resmi bil- dirilerle sözlü ve görüntülü olarak herkesi sergi- lemeye başlamıştı. Bu gibi yayınlarda hiç tanıma- dığımız insanlar, bilim adamları, sanatçılar ve di- ğer kişiler, daha mahkemede kararlan alınmadan kamuoyuna "kötü kişiler" olarak sunuldular. Aradan uzun bir süre geçti ve devletin televiz- yonunda "kötü kişi" olarak sergilenenlerin kimi- leri mahkemelerde ya suçsuz bulundu ya da hiç mahkemeye bile çıkarılmadı. Ama-TRT onların "suçsuzluğunu"da kamuoyuna duyurmaya ya- naşmadı. Gerçi aynı TRT, 12 Mart döneminde ka- ralama yayınlannı sıkıyönetim zoruyla yapmıştı. Sı- kıyönetim kalktıktan sonra, sivil yönetim dönemin- de insanların, suçlu-suçsuz aynmı olmaksızın rad- yolardan ve televizyonlardan sergilenemeyeceği düşüncesi üzerinde de durulmadı. Oysa hem sı- vil hükümetler ve hem de TRT yönetimi bu konu- ya eğilmek ve askeri yönetimin yanlışlannı dü- zeltmek zorundaydı. Şimdi ekranda sergileme artık askersel güçle de- ğil, özel çıkarlar nedeniyle başvurulan bir yol ol- du. 12 Mart döneminde televizyonta sergileme bir "baskı" yöntemiydi. Şimdi özel televizyonlar- la bu uygulama bir "para kazanma" yöntemi ol- du. Ne denli çok sergilersen, o denli çok para ka- zanırsın. Hem de en kolay, ama kolay olduğu den- li de en acımasız, en dolambaçlı, en adi, en yakı- şık almaz bir yöntem... Medyanın umurunda değil bu. Medya istediği- ni yapabilir bu dönemde. Hakkıdır. Taciz olayın- da doktor suçlu olsa da olmasa da medya onu karalama hakkına sahiptir. Düzen budur. Medya üstelik bu karalamayı kabaca, azgınca ve arsız- ca yapıyor. Karalamanın incesi olur mu demeyin. Incesi de olur, gülmecelisi de... Ama bu medya- nın böyiesini başarması olanaklı değildir. Gözü dön- müş medyacıların elinden başka iş gelmez. gele- mez. Bu türde yayın yapmanın sakıncalarını hiçe sa- yan medyayı yasaklayarak RTÜK'ün bir sonuca ulaşmasını beklemek de boşunadır. Daha önce de RTUK aynı türde yayın yapan TV kanallarına ce- za vermişti. Bir işe yaradı mı bu yasaklamalar? Medya istediğini yapar. RTÜK ise istediğini ya- saklar. Sonuçta, biri yer, öbürü bakmaz, daha da azgınlaşır. Bu karmaşa da böyle sürüp gider. 9. Ankara Uluslararası Film Festivali kataloğu. Editör: Peyami Çelikkan, Dünya KİV Yayını, An- kara, 1997. KENT HABERLERI Sukesintisi • htanbul Haber Servisi - tstanbul'daki bazı serrtlere. yann 6 saat süreyie su verilemeyecek. ISKJ'den yapılan yazılı açıklamaya göre Kâgıthane'deki terfi ve tasfıye tesislerine enerji saglayan trafolann yeraltı enerji besleme sıstemi yedek kablo baglantısı yapılması nedeniyle çarşamba günü 10.M-16.00 saatleri arasında bazı semtlere su verilemeyecek. Su alamayacak semtler şunlar: ICâğıthane, Hasdal. Alibeyköy, Çağlayan, Hürriyet Mahallesi, Gürsel Mahallesi. Okmeydanı, Kuştepe, Mecidıyeköy. Şışlı, Teşvikiye. Nişantaşı, Maçka, Taksim, Fenköy. Yeni Levent. Etiler. Çeliktepe, Gü lepe. Şirintepe, Ayazağa. Harp Akademileri, lstinye. Tarabya, Sanyer. Rumelikavağı. Silahtar, Küçükköy. Yıldıztabya, Bayrampaşa, Terazidere. Atışaianı, Esenler. Yıldınm Mahallesi, Cebeci, Sullançiftliği, Metns, Hasköy. Eyüp, Kasımpaşa ve Edımekapı ile Fatih'in bir bölümü. ftffaiyecilepin isimleri sokağa verildi • İstanbul Haber Servisi - Tuzla'daki gemi yangınında şehıt olan itfaiyeci fbrahim Koray ile Celil Da|"m isimleri, Küçükçekmece'deki iki sokağa verildi. Küçükçekmece Belediyesi'nden yapılan yazılı açıtlamaya göre Beledıye Meclısi, Gültepe ve Söğütlüçeşme mahallelerindekı 2 sokağa, Tuzla'daki tanker yangınında şehit olan itfaiyecilerin adlannın verlmesini kararlaştırdı. Meclıs aynca Laleli'deki otel yangınında üstün başan göstererek çok sayıda kişiyi yanmaktan kurtaran itfaiyeci Rüştü Uzun'un adını da Gühepe Mahallesi'ndeki bir sokağa verdi. Şişfi'de cinayet • Htanbul Haber Servisi - Şişii'de bir kişi, eski nişanlısının babasını bıçaklayarak öldürdü. Şişli Sayman Sokak'ta oturan İsmail Gürgen (43). evinin önüne gelen kızının eski nişanlısı fsmai! Çetin (29) ile tarfcçmaya başladı. Tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine yanındaki bıçağı çıkaran Çetın. Gürgen'i ağır yaraladı. Gürgen, yakınlan tarafından kaldırıldığı Taksim llkyardım Hastanesi'nde öldü. Olaydan sonra çaldığı 34 tHJ 59 plakalı ticari otomobille kaçmaya çalısan İsmail Çetin. Dolapdere'de yakalandı. Gazi'rJe intjhar • İstanbul Haber Servisi - Gaziosmanpaşa Gazi Mahallesi 1371. Sokak 30 numaradaki gecekonduda otursn Ayhan Doğan (25). geçirdiği bunahm sonucu kendisine ait ruhsatsız tabancayla başma bire! ateş ederek intihar etti. Doğan'm cesedi ailesi tarafından bulundu. Öte yandan Bağcılar'da da Hav\'a Göçek (29), kalonfer borusuna kendini iple asarak intihar etti. Kadm - erkek ilişkileri konferansı • İstanbul Haber Servisi - İstanbul L'niversitesi Kadın Sorunlan Araştırma ve Uygulama Merkezi ile Isvei; Konsolosluğu işbirligıyle hazırlanan "Isveç topluırnunda değişen kadın - erkek ilişkJleri" konulu konferans bugün IÜ Rektörlüğü Doktora Salonu'nda yap;Iacak. Baykal panele kaülıyop • İstanbul Haber Servisi - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın konuşmacı olarak katılacağı "Türkiye'nin siyasi gündemi" konulu panel yann 17.30- 19.30 saatkn arasında Beyoğlu- Tünel'de bulunan Tank Zafcr Tunaya Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilecek. Nüfus cüzdanımı kaybettim lükümsüzdür. MELTEMDOĞAN Prof. Dr. Erçıkan, bazı öğretim üyelerinin önemli yolsuzluklar yaptığını iddia etti 6 Üniversite soramı Susıırlıık'tan önemli' İstanbul Haber Servisi - tstanbul Üniversıtesı (IÜ) Göz Araştırma Merke- zi Dırektörü Prof. Dr. Celal Erçıkan, üni- versıte gerçeğinin Susurluk olaylann- dan daha önemli olduğunu belirterek bu sorunun çözümlenmesi için yeni bir 'üni- versiteler kanunu'nun hazırlanması ge- rektığıni belirtti. Prof. Dr. Celal Erçıkan, dün Cerrah- paşa Göz Araştırma Merkezi'nde "Üni- versiteler kanunu ve üniversitelerde yolsuzluklar" konulu bir toplantı düzen- İedi. Toplantıda. ünıversıtelerin birmil- letin "bey ni" olduğunu vurgulayan Er- çıkan. "Eğeröğrenciolaylanönlenmek isteniy orsa, üniversitelerde anarşi y a- ratmaktan medet umulmuyorsa, üni- versitelerimizi diktacı, merkezci, an- tidemokratik kanunlardan kurtarma- lıyız" diye konuştu. Erçıkan, 2547 sa- yılı eski kanun üzerinde 52 kere rötuş ya- pıldığını ve artık üniversiteler kanunu- nun bir madde sılip yerine yeni bir mad- de yazmakla düzeltilemeyecek hale gel- diğini belırterek üniversiteleri ilk kez kuruyormuşçasına işe başlamak gerek- tiğini söyledi. 1992 yılında, dönemin 1Ü Cerrahpaşa Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof Dr Bülent Berkarda. Prof Dr Uğur Derman. IÜ Hukuk Fakültesi öğ- retim üyesi Prof. Dr. Hüseyin Hatemi ve Prof. Dr. İlhan Özay 'la birlikte "Üni- versiteler Kanun Tasarısı Taslağı" hazıriadıklannı belirten Erçıkan, tasla- ğı 3 ay önce yeniden TBMM, Başba- kanlık ve Cumhurbaşkanlığı'na sundu- ğunu bildirdı. Erçıkan. YÖK tarafından da değerlendirmeye alınan taslakta yer alan en önemli unsurlan şöyle anlattı: "YÖK kaldınlmah; Üniversıtele- rarası Kurul' oluşturulmalı; öğrenci- lere ve tüm öğretim elemanlanna söz hakkı tanınmalı. her ay 'Akademık Kurul' toplanmaiı; yöneticiler salt bi- rer dönemlik seçilmeli; yardımcı do- çentlik kaldırılmalı; doçent ve profe- sörlerden tez istenmeli: tam gün sta- tfisü tavizsiz uygulanmah, devamlı öğ- retim görevlileri başka yerlerde para kazanmamalı; öğrencilerle polis kar- şı karşıya getirilmemeli." Erçıkan, kimi öğretim görevlilerinin yolsuzluk yaptıklannın belgelerle kanıt- lanmış olmasına karşın hâlâ görevlerin- de kaldıklannı iddia etti. Erçıkan elinde belgeler bulunduğunu belirterek yolsuz- luklarla ılgili şu ömeği verdi: "Bu anlatacağım içlerinden sadece biri. Cerrahpaşa Göz Anabilim Dalı: buradaki yaklaşık 10 hekim mesai içinde amcliyat yaptıklan halde, san- ki mesai saatleri dışında yapmışlar gi- bi döner scrmayeden anıeliy at başma aynca para alıyorlar. Bu insanlar hak- kında açılan soruşturmalar ve tutulan raporlarda da meslekten ihraç edilme- lerine karar verildi. Ancak disiplin kurulu bir uyarma cezası vererek ola- yı kapattı. Göz Anabilim Dalı Başka- nı Prof. Dr. Şehnbay Özkan hâlâ göre- vinde duruyor. Kimin arkasında na- sıl bir güç var, bu açıklanmalıdır." Erçıkan, üniversite vakıflannın, Sa- yıştay ve Malıye Bakanlığı'nabağlı mü- fettişler tarafından üniversite gelirlerine el koymakla suçlandığını öne sürerek özellikle tıp fakültelerinde önemli yol- suzluklann yaşandığını iddia etti. IÜ Cerrahpaşa Göz Anabilim Dalı'ndaki haksız kazanç sağlama olayını örnek gösteren Erçıkan, "Ben iftira atmıyo- rum, elimde belgeler var. Savcılığı ve TBMM'yi bu olayları araştırmaya davet ediyorum" dedi. Akşener'in istanbul projeleri Güvenlik Platformu gerçekleştirilecek İstanbul Haber Servi- si - Içişlen Bakanı Meral Akşener. Istanbul'un gü- venliğiyle ilgili bir dizi pro- jesi olduğunu. bu projeler kapsamında. 28 martta tüm sivil toplum örgütlerinin katılımının saglanacağı "Güvenlik Platformu" toplantısı gerçekleştirile- ceğini söyledi. Romanya Içişleri Baka- nı 'nın resmi konuğu ola- rak Bükreş'e giden Içışle- ri Bakanı Meral Akşener. "Pompalı tüfeklerin top- latılması görüşündeyim" dedi. Akşener, hareketinden önce Atatürk Havalima- nı'nda düzenlediği basın toplantısında. Romanya'da kalacağı süre içinde, özel- likle organize suç örgütle- ri ve bunlann uyuşturucu bağlantılanyla ilgili olarak Rumen yetkililerle görüş- melerde bulunacağını söy- ledi. Akşener. pompalı tu- feklerle ilgili bir soru üze- rine, kişisel göriişünün pompalı tüfeklenn topla- tılması yönünde olduğunu söyledi. Akşener, şöyle ko- nuştu: "Pompalı silahla- rın toplatılmasından ya- nayım. Demokratik bir ülkede yaşıyoruz. Bu ne- denle bu toplatma işlemi- nin mali bedeli olması la- zım. Satılmasına izin ver- mişsiniz, 'Hadi bakalım ver' demeniz mümkün de- ğil. Bu konuyla ilgili ola- rak 3.5 trilyonluk bir ma- liyet söz konusu. Biz bir kanun metni hazırlattık. Söz konusu metni siyasi partiler ile ilgili kurum ve kuruluşlara göndere- rek onların da görüşleri- ni alacağız." Akşener, İstanbul ile il- gili başta güvenlik olmak iizere bir dizi projeleri ol- duğunu ifade ederek 28 mart cuma günü "Güven- lik Platformu" adıyla top- lanacak kurulda, İstanbul asayişinin tüm yönleriyle değerlendirileceğıni söy- ledi. Akşener, bu toplantı- ya tüm meslek ve sivil top- lum örgütlerinin temsilci- lerinin de katılacağını bil- dirdi. Akşener ile birlikte Emniyet Genel Müdürü Alaattin Yüksel de Ro- manya'yagitti. Içişleri Ba- kanı 26 mart çarşamba gü- nü Türkiye'ye dönecek. Firmalardan ağaçlandırmaya sponsorhık me karşılığında hastaneleri ağaçlandıracak. "İstanbura İki Yüz Bin Ağaç" Kampanyası Koordinatörü Yüksel Kanar, çeşitli firmalann, belediye tarafından belirlenen yerlere di- kilen ağaçların belirli miktarının ücretini ödeyerek veya kendi istedikleri alanları ağaç- landırarak sponsor firma olarak katkıda bulunduğunu belirtti. Kanar, sponsorluk için Baymak. İhlas Finans. Garanti Bankası, Dinarsu, Marshall, KAV Ambalaj Sanayii ve birçok ilaç fîrmasının başvuruda bulunduğunu söyledi. Tanker yangını mâğdurlarına yardun İstanbul Haber Servisi - Deniz Ticaret Odası (DTO) ile Deniz tşletmeciliği ve Tankerciliği AŞ (DİTAŞ), 13 Şubat 1997tarihindeTuzla'daTPAO tankerinin infilak etmesi sonucu hayatlannı kay- beden iki itfaiye eri ile olayda yaralanan 24 kişi- ye, toplam 7 milyar 334 milyon lira yardımda bu- lundu. Yardımlann dağıtılması nedeniyle Deniz Tica- ret Odası"nda düzenlenen törende konuşan DTO Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Kaptanoğlu. tanker faciasında şehit olanlann aileleri ile yara- lılara maddi destek sağlamak için başlattıklan yar- dım kampanyası çerçevesinde, 3 milyar 334 mil- yon lira topladıklannı ifade etti. Kaptanoğlu. da- ha sonra olayda hayatlannı kaybeden itfaiye eri Ce- lil Dağ'ın eşi Songül Dağile İbrahim Koray'ın ağabeyi İsmail Koray'a 500'er milyon lira yar- dımda bulundu. Kaptanoğlu, geriye kalan 2 mil- yar 334 milyon lirayı da yaralılara iletilmek üze- re, istanbul Büyükşehir Belediyesi itfaiye Müdü- rü Muhittin Soğukoğlu'na verdi. Deniz Işletme- ciliği ve Tankercilıği AŞ Genel Müdür Yardımcı- sı Engin Yücel de şehit itfaiye erlerinin aileleri- ne toplam 4 milyar lira yardımda bulundu. Soruşturma sürüyor ÎBDA-C operasyonu: 8 gözaltı İstanbul Haber Servisi - Istanbul'da, "kilise, sinagog, lise, parti binası. tekel bayii. banka şubcsi ve Atatürk büstleri- nin" de aralannda bulunduğu 25 ayn bom- balamaeylemi gerçekleştirmekle suçlanan şe- riatçı IBDA-C örgütünün Türkiye Milli Kur- tuluş Ordusu Şehit Cahit Ayaz tntikam Tim- leri Cephesi'ni oluşturduklan öne sürülen 8 kişi gözaltına alındı. Sanıklarla ilgili soruş- turmanın çok yönlü olarak sürdürüldüğü bil- dırildi. İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nden yapı- lan açıklamaya göre operasyonlar sonucu gözaltına alınan 8 kişinin ev. işyen ve gös- terdikleri yerlerde yapılan aramalarda da 2 adet Kalaşnikof marka otomatik tüfek. 3 adet pompalı tüfek, çeşitli çap ve markalarda 6 ta- bancanın ele geçirildıği bildirildi Sorgulamalar sonucu, gözaltına alınan ör- güt mensuplannın 1 Aralık 1996 günü Be- yoğlu Karaköy Yüksekkaldınm Caddesi üze- rinde bulunan Musevi Askenazi Sinagogu, 17 .^ralık 1996 tarihinde Beyoğlu İstiklal Caddesi üzerindeki Saint Antuan Katolik Kilisesi, 13 ocakta Fatih Samatya'dakı Er- meni Lisesi. 12 Ekim 1996 günü Gazios- manpaşa Çukurçeşme Caddesi'ndeki İşçi Partisi binası, 31 Aralık 1996"da Gazios- manpaşa YA Y-SAT bürosu. 2 ocakta Gazi- osmanpaşa Birleşik Basın Dağıtım bürosu ve 9 martta da Türk Hava Kurumu Bakırköy Şu- besi'ne bomba atılması eylemlennı gerçek- leştirdıklen belırlendi. 1996 yılının kasım ayı içinde Eyüp Ticaret Meslek Lisesi'nin bah- çesinde bulunan Atatürk büstünü yerinden sökerek Haliç'e atan, 22 ocakta da Koca- mustafapaşa Ilköğretim Okulu'nun bahçesin- deki Atatürk büstüne bomba atan samklann, 1 Kasım 1996 tarihinde Eyüp'te Tekel bü- fesini, Aralık 1996 'da Gaziosmanpaşa Bağ- lar Caddesi'ndeki Ünlü Tekel Bayii'nı, Ka- sım 1996'da Fatih Kocamustafapaşa'daNu- ri Baba Tekel Bayii'ni. 16 Ocak 1997 günü yineaynı mahalledeki Güven Büfesi'ni. Ekim 1996'da Gaziosmanpaşa Yenihan Sokak'ta- kı Pab Birahanesı'nı ve 21 Aralık 1996 gü- nü Gaziosmanpaşa Berec semtındeki Çele- bi Kardeşler Birahanesi'ni bombaladıklan öne sürüldü. Aynca Ağustos 1996'daEsbankve Emlakbank'ın Topçular şubeleri, 2 Ekim 1996 günü Esbank Gaziosmanpaşa Şubesi, 3 Ekim 1996 günü Pamukbank Gaziosman- paşa Şubesi, 7 Ekim 1996 günü Halkbank ve Vakıfbank'ın Gaziosmanpaşa şubeleri, 8 Ekim 1996 günü Ziraat Bankası Rami Şu- besi, 12 ekim Gaziosmanpaşa Merkez Ma- hallesi'ndeki Vakıfbank Şubesi ve 29 ekim günü de Ziraat Bankası Eyüp Şubesi 'ni mo- lotofkokteyli ve bomba atarak tahnp ettik- leri savunuldu.