14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 23 MART 1997 PAZAR HABERLERIN DEVAMI Istanbul Edime Çanakkale Kocaelı Izmır Manisa Aydın Denızlı K B B K B B B B 3 6 5 2 8 7 10 7 Sinop 3 Adana Samsun Trabzon Giresun 8 Ankara Konya B 10 Eskişehir B 1 Sıvas K Zonguldak K 1 Antalya B 9 Kars Mersın Dıyarbakır Şanlıurfa Mardirt Siirt Hakkâri Van B K B K K K K 9 3 7 3 3 0 0 K -3 Londra Marmara'nın do- \ ğusu Karadeniz, Iç | Anadolu'nun ku- zeydoğusu, Doğu Anadolu ve Gü- neydoğu Anado- -- lu'nun doğusu kar B e ı 1 ı n AVRU Y 15 Atina Y 13 Milano gS™ B 18 Oslo 6 Helsinkilunun doğusu kar 1 Ü t!?!§! yağışlı öteki yerier Amsterdam Y 10 Stockholm K parçalı bulutiu ge- Madrid B 23 Belgrad B çecek. Hava sı- Sofya B 0 Viyana B caklığı azalacak. Brûksel Y 10 Bonn f*^ Parçalı bututlu Budapeşte B 7 Münih ASYA Moskova Aşkabat Almatı Taşkent Bakü Bişkek Tiflis Kahıre K B Y Y Y Y Y B -1 20 10 17 14 11 13 17 Şam 13 0Açık Stslı kÇokbulutlu Yağmurtj Kartı kGökgûrûltûtû G Ü N C E L CÜNEYTARC4YÜREK • Baştarafı 1. Sayfada dit kokan palavralan dışında çeşitli somut ömekler ve- rilebilir. Takkeli'nin çevresinde bulunan birkaç kişi var kı açık- lamalan hem partinin gerçek görüşünü hem de uygu- lamaya girişecekleri stratejinin ana hatlannı veriyor. Bir süredir konuşmayan Adalet Bakanı Kazan Şev- ketyine bülbül olmuş, şakıyor. "Devrim kanunlannı uy- gulayın, diyortar. Uygulayalım. Ama bunlann birini, me- sela K/yafeî Kanunu'nu uygularsak Şapka Kanunu'nu da uygulamamız gerekir" diyor. Sanki uygulamadaki sakınca ya da aksaklıklan gıde- rici gereken önlemler alınamazmış gibi... Fakat. RP'nin olumsuz söytemi Kazan'la sınıriı kalmı- yor. MGK kararlannı "aynen uygulamalan" için bakan- lara yazıyla talimat veren Takkeli Bay Başbakan, çevir kazı yanmasın hesabında. Hastanede bulunan Aydın Menderes'ı yumuşatmak için grttiği Ayaş'ta yoidaşla- nna kararlann "bir kısmının 'uygulanamayacak nitelik- te' olduğunu" söylüyor. Bu olasılıklan gözeten sorulara Cumhurbaşkanı De- mirel'in yanıtı (7 Mart 1997-atv) ikjinç: "Şimdibakın, hükûmetler fevkalade sorumlu kunım- lardır, dünyanın her tarafından fevkalade sorumlu ku- njmlardır. 'Ülkenin bir sorununa tedbir getiren bir reçeteyi uy- gulamıyoruz demezler1 . Hükümetlerin, bir anayasa kuruluşu olan MGK'nın kararlanna bu zamana kadar karşı çıktığını görmedim. Şimdi karşı çıkacağını varsaymayı havsalama sığdıra- mıyonım." Oteki farklı mı? Cıddi devlet adamı kavramını içine sindirerek görev yapanlann, hükümetin MGK kararlanna karşı çıkacağı- nı varsaymaması elbette çok doğal. Ne çare, demokratık yollardan iktidar olduktan son- ra ülkenin değişmez rejim kurallannı bir bir çiğnemeye çalışan böyle bir hükümetle cumhurbaşkanının sırala- dığı temel koşullan bağdaştırmak olanaksız. Çankaya hem görevı hem de kişısel duşünce biçimiy- le iyi niyetini korumaya çalışıyor. "MGK karahannın uy- gulanamaması ihtimalıni" şöyle bir yanrtla karşıhyor: "Söyte varsayımlara yer vermemek lazım." Ne yazık ki olasılık dışı bırakılması istenilen "varsa- yımlar", bugün varsayım olmaktan çıkıyor, gerçekleş- meye dönüyor. Takkeli Başbakan, MGK karariannın vırgülüne do- kunmadan imzalıyor, Bakanlar Kuoılu'ndan geçiriyor ve sonra... "Bazılannı uygulamayacağım" söylemeye, söyletmeye başlıyor. Aldatmaca ve yalanın son nokta- sı. Ya "öteki"? Genel seçimterden önce Batılılara "RPgı- bi gerici, köktenci birparti ile asla birlikte olamayaca- ğı vaadinde" bulunduktan sonra, arkasına bakmadan REFAHYOL'da soluk alan Şaibe Hanım?.. Öyle nam saldı, öyie ünlendi ki yalancılığıyia Avru- pa'da, AP'de 50'ye yakın milletvekilli Lîberal Grup Baş- kanı De Vries, Şaibe'yi hâlâ "gümrük bıriiğı öncesi Av- rupa'ya verdiği insan haklan ve demokratikleşme söz- lerini tutmamakla" suçluyor. iç ve dışta böylesine ünlenen bir kişi; Şaibe Hanım, başkente gelen AP Sosyalist Grup Başkanı Pauline Green'e "kasıma kadar insan haklan ıhlalleh ve işken- ceyi kaldıracağımıza, ifade özgürlüğüne afgetireceği- mize" sözvenyor. Tutuluptutulmayacağı kuşkulu, geçmıştekine benzer "yeni yeni vaatler". Takkalı de o ara çıkıyor TVIere; "Cumhuriyet tarihin- de görülmemiş rekorlardan" söz ediyor. Yalanda, yutturmacada, saptırmakta... Evet! Alaattin çakıcı'nın sağ kolu Adnan Çiçek'e tatbikat yapürıldı Istanbul Haber Servisi- Yeraltı dünyasından Alaat- tin Çakıa'mn sağ kolu ol- dugu bildirilen ve hakkında çeşitli suçlardan dolayı gı- yabi tutuklama karan bulu- nan Adnan Çiçek ve Tevfik Ağansoy'un öldürülmesi olayına kanşan gıyabi tutuk- lu 3 kişi ile borsa uzmanı Adil Öngen'e silahlı saldın düzenleyen 3 tetikçinin de aralannda bulunduğu 12 ki- şinin sorgusu tamamlandı. Asayiş Şube Müdürlü- ğü'nden edinilen bilgiye gö- re, işadamı EminCankurta- ran'ın yaralanması, Alaattin Çakıcı ile yollan aynlan Tevfik Ağansoy'un duruş- ma salonunda öldûrûlmeye çalışılması, Bebek'te Tevfik Agansoy ile polis memuru Celal Babür, Gülçüı Bala- ban'ın ölümü ve 5 kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan olaya ilişkin hakkında gıya- bi tutuklama karan bulunan Adnan Çiçek'in şubedeki sorgusu tamamlandı. Olay- larla ilgili yakalananlar ara- sında Alaattin Çakıcı'nın ta- limatıyla Ağansoy'un öldü- rülmeye çalışılması, Be- bek'te meydana gelen olaya kanşan, adı sürekli Çiçek ile birlikte anılan ve hakkında 2 gıyabi tutuklama karan bu- lunan Kenan Ali Gürsel'in yanı sıra tstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde gıya- bi tutuklu olarak yargılanan Ferdi Heybet ile Hasan Taş- kın'ın da bulunduğu bildi- rildi. Bu arada, Tevfik Ağansoy'un öldürülmesi olayıyla ilgili haklannda gı- yabi tutuklama karan olan Alunet Athiar ve KamilÖz- kılınç'ın ise henüz yakala- namadığı öğrenildi. Asayiş Şubesi tarafından sürdürülen operasyonlar çerçevesinde, Borsa Başka- nı Tuncay Artun'un danış- manı, Lobby Halkla llişkiler Şirketi ortaklanndan eski bankacı Adil Öngen'e Esen- tepe'de silahlı saldın duzen- leyerek, koruması Hüseyin Yoku'yu yaralayan Murat Özer, Sinan Zenbfl ve Tan- ju Athhan'ın da yakalandı- ğı öğrenildi. Bu kişilerin Öngen'i, Ala- attin Çakıcı'nın sağ kolu Adnan Çiçek ile Kenan Ali Gürsel'in talimatı sonucu, Zeytin kralı olarak bilinen ve halen "sahteçürükrapo- ru" davasında Bursa'da tu- tuklu bulunan işadamı Erol Evcil'in banka açmasmı en- gellediği gerekçesiyle kur- şunladıklan öne sürülüyor. Olaydan otomobili zırhlı ol- duğu için yara almadan kur- tulan Adil Öngen'in adı, Is- tihbarat Daire Baskan Yar- dımcısı Hanefi Avcı'nın TB- MM Susurluk Araştırma Komisyonu'na verdiği ifa- desinde, "Alaattin Cakıcıta- rafından tehdit ediüyor" şeklinde geçmişti. Nurullah Tevfik Ağan- soy'a, 28 Ağustos 1996 ge- cesi Bebek Deniz Taksi Çay Bahçesi'nde silahlı saldın düzenlenmesiyle ilgili az- mettirici olduğu bildirilen Adnan Çiçek ve Kenan Ali Gürsel ile tetikçiler Ferdi Heybet ve Hasan Taşkın'a olay yerinde dün tatbikat yaptınldı. Adil Öngen'e silahlı sal- dın olayına kanşan Murat Özer, Sinan Zenbil ve Tanju Atlıhan'a da, tş Bankalılar Sitesi otoparkmda tatbikat yaptınldı. Pakistan'a Türk tipi MGK LALE SARdBRAHİMOĞLU ANKARA - Devlet başkanına seçimleri yeni- leme yetkisi veren anayasası Cumhurbaşkanı Sü- leyman Demirel tarafından incelenen Pakistan. Türkiye Anayasası'ndan esinlenerek kendi mil- li güvenlik kurulunu oluşturdu. Başbakanlık'tan muhalefet liderliğine düşen Benazir Butto. Pakis- tan'da Savunma ve Ulusal Güvenlik Konseyi (CDNS) adını alan kurulun demokratik olmadı- ğını savunarak kapatılması için mahkemeye baş- \r urdu. Bir dönem Benazir Butto'nun Pakistan Halk Partisi (PPP) içinde yer alan Faruk Sohail Goindi. bir konferans için geldiği Ankara'da Cumhuri>- et'in sonılannı yanıtladı. Goindi, Pa- kistan'da Navaz Şerifin yeniden iktidara gelme- siyle sonuçlanan son seçimler öncesi kurulan ge- çici hükümetin, Türkiye Anayasası'ndan esinle- nerek CDNS'yi kurduğunu belirtti. Pakistan ordusunun, bir "sömürgeordusu" ol- ma özelliğini taşıdığına işaret eden Butto'nun karşıtı Goindi, Türk ordusunun bu anlamda çok farklı ve özgün bir yapıda olduğuna dikkat çek- ti. Goindi, Pakistan'da MGK benzeri bir kurumun oluşturulmasının, ordunun demokratik sürece ka- tılımı açısından önem taşıdığına işaret etti. Goindi ve bir dönem Benazir Butto ile dava ar- kadaşlığı yapan eski PPP yanhlan, 2 yıl önce, Butto ve halen tutuklu bulunan eşi Asif Zerda- ri'nin yolsuzluğa kanşmalan ve siyasi çıkarlar için aşın dincilerle uzlaşma arayışlanna tepki olarak "PPP-ZûMikarAli Butto" adlı partiyi kur- dular. Ülkesinde verdiği mücadeleden dolayı 1990 yılında "demokrasi" ödülü alan Goindi, Benazir Butto'nun, idam edilen babası Zülfikar Ali Butto'nun izlediği demokratik çizgiden önemli ölçüde saptığını vurguladı. Butto'nun partisinde genel sekreterlik görevi- ni yürütürken Pakistan Cumhurbaşkanı seçilen Faruk Han Legari, Butto yönetimi altında ülke- nin kaosa sürüklenmesi üzerine, geçen yıl 4 ka- sımda Butto hükümetini görevden aldı. Şubat ayında yapılan seçimleri, 1993 yılında Butto gibi yolsuzluk suçlamalan sonucu Cum- hurbaşkanı'nın görevden aldığı hükümetin Baş- bakanı ve Pakistan Müslüman Birliği'nin -Baş- kanı Navaz Şerif kazandı. Goindi, Benazir Butto'nun Çüler gibi aşın din- cilere ödün verdiğini ve adının yolsuzluklara kanştığını belirtirken, Butto'yu "ÇDler'den da- ha kumaz" olarak tanımladı. İslam Konferatısı9 nda Taleban H Baştarafı 1. Sayfada durmaya çalıştığına dikkat çekildi. Pakistan'ın başkenti lsla- mabad'a hareketinden önce Esenboğa Havalimanı'nda bir açıklama yapan Demirel, Bangladeş'e ziyaretinin a- macını, "Bu, kardeş ûlkeye geçen eylül aymda yapama- dığun resmi zrvureti bu defa gerçekleştirmek ve Bangla- deş'in 26 martgünü kutlav'a- cağı 26. bağımsızlık yıldönü- mü törenlerine kabtmakar" sözlenyle dile getırdi. Başbakan Erbakan'ın ge- çen yıl haziran ayı sonunda DYP ile koalisyon hüküme- tini kurmasından hemen sonra, diplomatik teamülle- ri çiğneyerek Cumhurbaşka- nı'nın 1 yıl önceden planla- nan Uzakdoğu gezisine ken- disinin çıkması üzerine Bangladeş ve Malezya'yı kapsayan zi- yaretini ertelemek zorunda kalmıştı. Pakistan'ın 50. kuruluş yıldönümü törenlerine de kaülacak olan Demirel, Türkiye Cumhunyeti Cumhurbaşkanı olarak her iki ülkenin bağımsızlık tö- renlerine katılmasının özel bir önemi bulunduğuna dikkat çekti. TatebaıTın isteği Aşın dinci Taleban hareketi, zirve- ye Afganistan'ı temsilen katılmak is- tediğini bildirdi. Afganistan'ın lslamabad Büyükel- Demirel' Demirel, Pakistan Devlet Başkanı Faruk Leghari karşılatü. (Fotoğraf: REUTERS) çisi Müfti Masum Afgani. düzenledi- ği basın toplantısında, ülkenin yüzde 80'inden fazlasının denetiminin Tale- ban'da bulunduğunu belırterek ulusla- rarası normlar çerçevesinde Afganis- tan'ın sandalyesine oturma hakkına sa- hip olduklannı söyledi Dıpiomatik kaynaklar, Taleban temsilcilerinin tKÖ zirvesine 'gözlemci' sıfatıyla katılaca- ğını bildirmişti. Afganistan'ın İKÖ zirvesi dışında tutulmasının adil olmayacağım kayde- den Afgani, Rabbani hükümetinin, Kâ- bil'in denetimi elinde olmamasına rağ- men, İKÖ, ABD ve uluslararası teşki- latlar tarafından halen rneşru hükümet olarak görülmesini şaşırtıcı buldukla- nnı belirtti. Afgani, zirvede, tKÖ üye- lerinden Kâbil'debüyükelçilikaçmala- nnı isteyeceklerini de kaydetti. Molla Mohammad Rabbani başkanhğindaki bir Taleban heyetinin, zirveye katılmak üzere önceki gün tslamabad'a geldiği bildirildi. Pakistan, Taleban'ın Afganistan'ın sandalyesine oturamayacagını, çünkü İKÖ'nün, Devlet Başkanı Burhaned- din Rabbani yönetiminin eylül ayında devrilmesınden sonra 'bciş sandahe siyaseti' benimsediğini söylüyor. AP heyetinin kafası karışb • Baştarafı 1. Sayfada ye'de bütün tartışmalann bir parçasını ordu konusunun oluşturduğuna dikkat çeke- rek. bunun Avrupa ülkele- nnden gelenler için "ola- ğandışı" olduğunu söyledi. Kendi ülkelerinde ordu- nun, tamamen sivil makam- lann denetimi altında oldu- ğuna dikkat çeken Green, Türkiye'de durumun değişik olduğunu, Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Çevik Bir ve diğer yetkililerle de bu konuyu görüştüklerini kaydetti. Green, Orgeneral Bir'le çok yararlı bir görüşme yap- tıkîannı ve diyaloğu sürdür- mek istediklerini belirtir- ken, bazı alanlarda görüş ay- nlıklannın bulunduğunu söyledi. Pauline Green, Türki- ye'nin "Gümrük birliğine kabul edin, biz de değişim yönünde hareket etmeye de- vam edelûn" diyerek, de- mokrasi ve insan haklan ih- lallerinin önlenmesi için ge- rekli adımlann atılacağı yö- nünde söz verdiğini anımsa- tarak şöyle konuştu: "Biz değişimleri açık ola- rak görmek istiyonız. Güm- rük birliğini vererek bir dostluk eli uzatük, ancak bu süreden bu yana hiçbir şey değişmedi. AP'dcki insanlar da,"Acaba biz Türkiye tara- fından aldatıldık mı?' endi- şesine kapddılar. Türki- ye^nin sozlerine sadık kaldı- ğı yönünde somut hareket- ler bekliyoruz. Dostluk eü, ancak bu durumda geçerli oJabOir." Green'in Türkiye'nin GB'ye girişte verdiği sözle- n tutmadığını belirtmesine karşın, AB'nin de bu süreç- te yükümlülüklerini yerine getirmediğine dikkat çekil- di. Budak. sivil girişim hare- ketinin AP tarafından olum- lu karşılandığını, ancak ye- terli görülmediğini bildirdi. Demokrasi, insan haklan ihlalleri, Kürt sonınu ve Kıbns konusundaki kaygı- lannı ileten AP heyetinin, Liderlerin taklitleri IstanbuVda Amerika Büieşik Devtederi Başkanı Bill Clinton, Bağımsız Devletier Topluluğu Devlet Başkanı Boris Yeltsin ve Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'in benzerleri, Sagra taraftndan üretilen Tadelle'nin yeni reklam fılminin tanıtunı için İstanbuPda bir araya geldi. The Marmara Oteli'nde düzenlenen bir toplantıyla kamuoyuna tanıtılan Amerikalı oyuncular Dewe> Shoemaker (Clinton), Richard VVînısett (Yeltsin) ile Türk oyuncu Nurettin Koca (Saddam), liderlere benzerlikleri nedeniyle davetlflerin ilgisini çekti. Ayağnu sakatladığı için geçici bir süre tekerlekli sandahe kuHanmak zorunda olan Cünton'ın benzeri Shoemaker da toplanüya tekerlekli sandahevle kaüldı. Uhıslararası bir marka obnayı hedeflediklerini bclirten Sagra Genel Müdürü Cafer Fındıkoğlu, bu nedenle reklam filminde dünyaca tanınan liderlerin benzerleriyle çaltşüklaruu belirtti. Senaryosunu Gani Müjde'nin yazdığı "Türkiye çok sevdi, şimdi dünya da seviyor" sloganı ik çekilen yeni reklam filmini Mark Scott yönetti. (BERTAN AĞANOĞLU) "Kapüan kapamadık. AB'- ye tam üyeuk konusunda umudunuzu koruyun" me- sajı verdiğini kaydeden Bu- dak, "Biz. insan haklan ve Kürt sorununun çözümü için demokrasinin geliştirtt- mesi gerektiğini söyledik. Bütündemokratikdeğerleri paylaşıyoruz. Avrupa sosyal mödeUni beliriedigimizi. Türkiye'deki eksikliklerden kendilerinden daha çok ra- hatsızlık du>duğumuzu an- latûk" diye konuştu, Budak, AP heyetinin "asıl sorunun ne olduğuna" iliş- kin sonılannı, "diyalog ek- sikliği' 1 olarak yanıtladıkla- nnı belirterek "Devlet ve hü- kümet dışında sivil inisiya- tiflere yardun yapılacak. Av- rupa'nuı birtakım fonlann- daiı sivil örgütJere çeşitli >ur- dımlann yapüacağı belirtil- di" dedi. Budak, MGK'yle ilgili sorular üzerine, AP'nin bu kurumun "sivil hükümete talimat verdiğini'* düşün- düklerini belirterek, "MGK bizde yok dediler. Biz de 1961'de getirilen anayasayia MGK'nin oluşturulduğunu söyledik. Biz 'Parlamento- nun üzerinde bir güç olma- sını istemiyoruz' dedik" di- ye konuştu. Türk-lş Genel Başkanı Bayram Meral de, 12 Ey- lül'ün kaybettırdiklerini ge- ri almak için çalıştıklannı vurgulayarak. "Avrupa ka- pılannı açmak Lsti\x)rsak an- tkkmokratikyasalann kalk- ması gerekir'1 dedı. Milletvekillerinin daha iyi hizmet üretmeleri ve par- lamenter sistemin daha iyi çahşması için uğraşmaya devam edeceklerini kayde- den Meral, sivil örgütlere yardım konusuna ilişkin olarak da, "Biz şimdiye ka- dar bir yardım gönnedik. 'Gümrük birliğinden kay- naklar akmadf dedik-Yuna- nistan'ın ambargo koyduğu belirtildL Yardım aküğımız yok" dedi. Toplantı Kazan MGK kararlannı anlattı tstanbul Haber Servisi- Adalet Bakanı Şevket Kazan Adalet Bakanlığı 1. Bölge Toplantısı'nda, Millı Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısında alınan kararlardan Adalet Bakanlığı'nı ilgilendiren taraflann da ele alınacağını belirtti. Kazan, "Hâkimler ve savcılar olarak, mesekye bunun ve>a şunun bakışı açısından değil. Anayasa* nuı öngördüğü temel prensipler açısından, insan haklan ve özgürlükler açısından bakacağız. Birtakım yasaklar getireceğiz diye toplumu huzursuz edenjeyiz" dedi. Kazan, devrim kanunlannın birini uygulamalan halinde "«laletsizlik olacağan", •' "•• Kıyafet Kanunu'nu uygularlarsa, Şapka Kanunu'nu da uygulamalan gerekeceğini söyledi. Hâkim ve savcılann mesleki sorunlan ile kanunlann uygulanmasında çekilen güçlüklerin ele alındığı Adalet Bakanlığı 1. Bölge Toplantısı, dün Tarabya'daki tstanbul Hâkimevi'nde yapıldı. Kazan, bu yıl tstanbul'dan sonra Antalya, Ankara, Kayseri, Erzurum, Dıyarbakır, Bursa, tzmir ve Samsun'da olmak üzere 9 bölge toplantısı yapılacağmı bildirdi. Hâkimlerin adil ve adaletle hükmetme mecburiyetleri bulunduğunu vurgulayan Kazan, "Türldye'de yargınuı bağunsıznğ] konusunun tartışılan bir konu olduğunu" belirterek, hâkim ve savcılann üzerindeki yükün hafifletilmesi için, en kısa zamanda eksik kadrolan tamarnlamayı hedeflediklerini söyledi. Bugünkü toplantıdan alınan sonuçlann halkın yargıya olan güvenini arttırması gerektiğini ifade eden Kazan, bunun bazı medya yazılan karşısında güç olduğunu da kaydetti. Toplantıya tstanbul, Edırne, Kırklareli, Tekırdağ ve Kocaeli'nden savcı ve hâkimler, Adalet Bakanlığı Teftiş Kurulu ile Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu üyeleri katıldı. Sayısal Loto 120milyar bir kişiye ANKARA(AA)-MUli Pi- yango Idaresi'nce düzenle- nen Sayısal Loto'nun 19. hafta çekilişinde, 6 bilen bir kişi 120 milyar 752 milyon 695 bin liranın sahibi oldu. Bu haftaki çekilişte şanslı numaralar 2,12,13,25,30 ve 39 olarak belirlendi. Milli Piyango tdaresi'n- den yapılan açıklamaya gö- re bu hafta 5 bilen 747 kişi 151 milyon 30'ar bin lira. 4 bilen 46 bin 279 kişi 1 mil- yon 220'şerbin lira, 3 bilen 803 bin 365 kişi 140'arbin lira ikramiye almaya hak ka- zandı. Bu haftaki çekilişten 805 milyar 7 milyon 175 bin lira hasılat elde edildi. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada Türkiye'nin gündemindeki sorunlann çözümü için gösterilen adreslerin başında, "toplumsal muhale- fet" geliyor. Dün bu köşede, Türkiye'de iktidar sorunundan çok muhalefet sorunu olduğunu vurgulamıştık. Bunu bir kalem geçelim, yazının başlığına gelelim. "Memleket Hikâyelen" Ankara EkinTıyatrosu'nun bu tiyatro yılında "dağarcığına aldığı" yeni oyun. Üniversitedeyken Erdoğan Aytekin'in hazırtadığı iki oyunda rol almış, bir yapıtı sahneye taşımanın zor- luklannı-güzelliklerini yaşamıştım. Oyunlan ODTÜ'nün ÖTK şenliklerinde sahnelemiştik. O günden bu yana tiyatroyla ilgim sadece "sorum- suz seyirci" konumunda... Haluk Işık'ın yazdığı, rejisöriüğünü Rûştü Asya- lı'nın üstlendiği Memleket Hikâyeleri'nin ise ucundan doğumuna tanıklık ettim. Nasıl sevindim... Oyun, baştan sona bugüne dair... Konu edilen olaylann çoğu halen gündemdeki tar- tışma konulan. Belki oyun sahnelenirken o konunun seyri değişecek. O kadar sıcak... Yapımını Faruk Güvenç'in üstlendiği Memleket Hi- kâyelen, yanndan başlayarak uzun bir Anadolu turu- na çıkıyor. Hafta sonlannda Ankara'da, hafta içi Ana- dolu'da... Önce Ege ve Trakya, sonra Orta, Doğu, Güneydoğu Anadolu... Oyun için, "toplumsal muhalefete ortakhk" diyebi- liriz. Sanat sanat için midir, toplum için mi? Bu soru biraz yumurta-tavuk öyküsüne benziyor. Birörnekaktaralım. Eşkıyafılmi, izlenme rekorian kır- dı. Türk sinemacıian cesaretlendirdi. Son olarak Ur- fa'da da gösterime girdı. Hiç sinema salonunun ol- madığı Urfa'da 17 yıl önce kapanan bir sinema salo- nu, bir aylığına kiralandı. Koltuklar getirildi. Anka- ra'dan film perdesi, makine götürüldü ve Eşkrya gös- terime girdi. Urfalılar da fılmi keyifle izliyortar... Şimdi soralım: Acaba Urfalılar, Eşkıya filmi çok iyi bir yapım, gör- mezsek entelektüel kişiliğimıze yakışmaz diye mi fil- mi izlediler; yoksa filmde kendilerinden de bir şey bul- dukları için mi? Sanınm ikincisi daha baskın... O zaman? Demek ki sanat bugünü işlerse eli boş dönmez. Üstelik bugünü işlemek sanatın görevleri arasında. Film günlerinden müziğe... Son dönemde, medyanın işlevi konuşulurken, pis- liklerin ortaya dokulmesini sağlamakta önemli katkı- lanndan da söz ediliyor. Buna sanat da omuz verme- li. Bir milletvekili olma serüveninin filmi yapıtamaz mı? • Kısa yoldan yüksetip holdingleşmrş bir kişinin ilişkHe- ri tiyatro konusu edilemez mi? Elbette edilebilir, edilmeli... Hükümetin sanata bakışı belli. Bakanhk hemen bü- tün sanatsal destekleri çekiyor. Bu kösteklemeye kar- şın Ankara, sinema dolu bir haftayı geride bırakt, mü- zik dolu bir haftayı karşılamaya hazırlanıyor. 9. Ankara Uluslararası Film Festivali, bugün ödül tö- reniyle sona eriyor. Dünya Kitle lletişimi Araşttrma Vakfı, hertürlü zorluğu göze alıp, Ankaralılarafilm do- lu bir hafta yaşattı. Filmleri izleyenlerin mutluluklanna tanıklık edip mutlu olduk... 30 martta da Sevda-Cenap And MüzikVakfı'nın dü- zenlediği 14. Uluslararası Ankara Müzik Festivali var. Bu festivalin de en büyük destekçisi müzikseverier olacak. 27 martın Dünya Tiyatrolar Günü olduğunu da sa- nınm anımsatmaya gerek yok. Program bildiriminden konuya gelirsek... Karanlığın en büyük düşmanlanndan biri sanat. Sa- natın pabucunu tümüyte dama atabildikleri gün, işle- rinin çok daha kolay olduğunu biliyoriar. Sanat dünyasının karşı karsıya kaldığı bu zorluk, belki de müthiş bir başannın habercisi. Sanat eğer sa- natsevere ulaşabilirse, kendisini nadasa bırakanlann beyinlerini pulluklayabiliıse... Ne müthiş olur... Memleket Hikâyelen, olaylan perdelemek isteyen- lere karşı perdelerini açıyor... Ankara Müzik Festivali. çağdaş yaşam değerleri- nin insandaki yaşam sevincini nasıl filizlen- direbileceğini anlatmaya hazırlanıyor... Size de sanata koşmak kalıyor... 6 Türkiye Avrupa Birliği'ne girmeli' I Baştarafı 1. Sayfada lannı koruma geJmektedir.- George Papandreu'nun sözleri, tsveç basınında, "Yn- nanistan'dan Türldye'ye komşudesteği'' başlıklan atıl- masına yol açtı. George Pa- pandreu, babası Andreas Pa- pandreu ile birlikte 20 yıl ts- Felsefe veç'e politik mülteci olarak sığınmıştı. Atina'daki askeri cunta yönetiminden kaçan baba-oğul, daha sonra cunta- nın devrilmesiyle üTkelerine dönmüşlerdi. Oğul Papandreu'nun bu- gün de oldukça iyi tsveççe konuşması ilgi topladı. 1- 2- 3- 4- 5- 6- 7- 8- 9- 10- 11- 12- 13- 14- 15- 16- 17- 18- 19- 20- C B D E D B B D E C D C E C B D C E D A 21- 22- 23- 24- 25- 26- 27- 28- 29- 30- 31- 32- 33- 34- 35- 36- 37- 38- 39- 40- C B D E A D D E B E D C C A B E E C D B Bıyolojı 1- 2- 3- 4- 5- 6- 7- 8- 9- 10- 11- 12- 13- 14- 15- 16- 17- 18- 19- 20- E D A D C D D D E E B A E B C D B D D A 21- 22- 23- 24- 25- 26- 27- 28- 29- 30- 31- 32- 33- 34- 35- 36- 37- 38- 39- 40- E B D E C C B E B E D B E B C E D A C D
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle