Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 23 MART 1997 PAZAR
HABERLERIN DEVAMI
Istanbul
Edime
Çanakkale
Kocaelı
Izmır
Manisa
Aydın
Denızlı
K
B
B
K
B
B
B
B
3
6
5
2
8
7
10
7
Sinop 3 Adana
Samsun
Trabzon
Giresun
8 Ankara
Konya B
10 Eskişehir B 1
Sıvas K
Zonguldak K 1 Antalya B 9 Kars
Mersın
Dıyarbakır
Şanlıurfa
Mardirt
Siirt
Hakkâri
Van
B
K
B
K
K
K
K
9
3
7
3
3
0
0
K -3
Londra
Marmara'nın do- \
ğusu Karadeniz, Iç |
Anadolu'nun ku-
zeydoğusu, Doğu
Anadolu ve Gü-
neydoğu Anado- --
lu'nun doğusu kar B e ı 1 ı n
AVRU
Y 15 Atina
Y 13 Milano
gS™ B 18 Oslo
6 Helsinkilunun doğusu kar 1 Ü t!?!§!
yağışlı öteki yerier Amsterdam Y 10 Stockholm K
parçalı bulutiu ge- Madrid B 23 Belgrad B
çecek. Hava sı- Sofya B 0 Viyana B
caklığı azalacak. Brûksel Y 10 Bonn
f*^ Parçalı bututlu
Budapeşte B 7 Münih
ASYA
Moskova
Aşkabat
Almatı
Taşkent
Bakü
Bişkek
Tiflis
Kahıre
K
B
Y
Y
Y
Y
Y
B
-1
20
10
17
14
11
13
17
Şam 13
0Açık Stslı kÇokbulutlu Yağmurtj Kartı kGökgûrûltûtû
G Ü N C E L CÜNEYTARC4YÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
dit kokan palavralan dışında çeşitli somut ömekler ve-
rilebilir.
Takkeli'nin çevresinde bulunan birkaç kişi var kı açık-
lamalan hem partinin gerçek görüşünü hem de uygu-
lamaya girişecekleri stratejinin ana hatlannı veriyor.
Bir süredir konuşmayan Adalet Bakanı Kazan Şev-
ketyine bülbül olmuş, şakıyor. "Devrim kanunlannı uy-
gulayın, diyortar. Uygulayalım. Ama bunlann birini, me-
sela K/yafeî Kanunu'nu uygularsak Şapka Kanunu'nu
da uygulamamız gerekir" diyor.
Sanki uygulamadaki sakınca ya da aksaklıklan gıde-
rici gereken önlemler alınamazmış gibi...
Fakat. RP'nin olumsuz söytemi Kazan'la sınıriı kalmı-
yor. MGK kararlannı "aynen uygulamalan" için bakan-
lara yazıyla talimat veren Takkeli Bay Başbakan, çevir
kazı yanmasın hesabında. Hastanede bulunan Aydın
Menderes'ı yumuşatmak için grttiği Ayaş'ta yoidaşla-
nna kararlann "bir kısmının 'uygulanamayacak nitelik-
te' olduğunu" söylüyor.
Bu olasılıklan gözeten sorulara Cumhurbaşkanı De-
mirel'in yanıtı (7 Mart 1997-atv) ikjinç:
"Şimdibakın, hükûmetler fevkalade sorumlu kunım-
lardır, dünyanın her tarafından fevkalade sorumlu ku-
njmlardır.
'Ülkenin bir sorununa tedbir getiren bir reçeteyi uy-
gulamıyoruz demezler1
.
Hükümetlerin, bir anayasa kuruluşu olan MGK'nın
kararlanna bu zamana kadar karşı çıktığını görmedim.
Şimdi karşı çıkacağını varsaymayı havsalama sığdıra-
mıyonım."
Oteki farklı mı?
Cıddi devlet adamı kavramını içine sindirerek görev
yapanlann, hükümetin MGK kararlanna karşı çıkacağı-
nı varsaymaması elbette çok doğal.
Ne çare, demokratık yollardan iktidar olduktan son-
ra ülkenin değişmez rejim kurallannı bir bir çiğnemeye
çalışan böyle bir hükümetle cumhurbaşkanının sırala-
dığı temel koşullan bağdaştırmak olanaksız.
Çankaya hem görevı hem de kişısel duşünce biçimiy-
le iyi niyetini korumaya çalışıyor. "MGK karahannın uy-
gulanamaması ihtimalıni" şöyle bir yanrtla karşıhyor:
"Söyte varsayımlara yer vermemek lazım."
Ne yazık ki olasılık dışı bırakılması istenilen "varsa-
yımlar", bugün varsayım olmaktan çıkıyor, gerçekleş-
meye dönüyor.
Takkeli Başbakan, MGK karariannın vırgülüne do-
kunmadan imzalıyor, Bakanlar Kuoılu'ndan geçiriyor
ve sonra... "Bazılannı uygulamayacağım" söylemeye,
söyletmeye başlıyor. Aldatmaca ve yalanın son nokta-
sı.
Ya "öteki"? Genel seçimterden önce Batılılara "RPgı-
bi gerici, köktenci birparti ile asla birlikte olamayaca-
ğı vaadinde" bulunduktan sonra, arkasına bakmadan
REFAHYOL'da soluk alan Şaibe Hanım?..
Öyle nam saldı, öyie ünlendi ki yalancılığıyia Avru-
pa'da, AP'de 50'ye yakın milletvekilli Lîberal Grup Baş-
kanı De Vries, Şaibe'yi hâlâ "gümrük bıriiğı öncesi Av-
rupa'ya verdiği insan haklan ve demokratikleşme söz-
lerini tutmamakla" suçluyor.
iç ve dışta böylesine ünlenen bir kişi; Şaibe Hanım,
başkente gelen AP Sosyalist Grup Başkanı Pauline
Green'e "kasıma kadar insan haklan ıhlalleh ve işken-
ceyi kaldıracağımıza, ifade özgürlüğüne afgetireceği-
mize" sözvenyor.
Tutuluptutulmayacağı kuşkulu, geçmıştekine benzer
"yeni yeni vaatler".
Takkalı de o ara çıkıyor TVIere; "Cumhuriyet tarihin-
de görülmemiş rekorlardan" söz ediyor.
Yalanda, yutturmacada, saptırmakta...
Evet!
Alaattin çakıcı'nın sağ kolu
Adnan Çiçek'e
tatbikat yapürıldı
Istanbul Haber Servisi-
Yeraltı dünyasından Alaat-
tin Çakıa'mn sağ kolu ol-
dugu bildirilen ve hakkında
çeşitli suçlardan dolayı gı-
yabi tutuklama karan bulu-
nan Adnan Çiçek ve Tevfik
Ağansoy'un öldürülmesi
olayına kanşan gıyabi tutuk-
lu 3 kişi ile borsa uzmanı
Adil Öngen'e silahlı saldın
düzenleyen 3 tetikçinin de
aralannda bulunduğu 12 ki-
şinin sorgusu tamamlandı.
Asayiş Şube Müdürlü-
ğü'nden edinilen bilgiye gö-
re, işadamı EminCankurta-
ran'ın yaralanması, Alaattin
Çakıcı ile yollan aynlan
Tevfik Ağansoy'un duruş-
ma salonunda öldûrûlmeye
çalışılması, Bebek'te Tevfik
Agansoy ile polis memuru
Celal Babür, Gülçüı Bala-
ban'ın ölümü ve 5 kişinin
yaralanmasıyla sonuçlanan
olaya ilişkin hakkında gıya-
bi tutuklama karan bulunan
Adnan Çiçek'in şubedeki
sorgusu tamamlandı. Olay-
larla ilgili yakalananlar ara-
sında Alaattin Çakıcı'nın ta-
limatıyla Ağansoy'un öldü-
rülmeye çalışılması, Be-
bek'te meydana gelen olaya
kanşan, adı sürekli Çiçek ile
birlikte anılan ve hakkında 2
gıyabi tutuklama karan bu-
lunan Kenan Ali Gürsel'in
yanı sıra tstanbul 2. Ağır
Ceza Mahkemesi'nde gıya-
bi tutuklu olarak yargılanan
Ferdi Heybet ile Hasan Taş-
kın'ın da bulunduğu bildi-
rildi. Bu arada, Tevfik
Ağansoy'un öldürülmesi
olayıyla ilgili haklannda gı-
yabi tutuklama karan olan
Alunet Athiar ve KamilÖz-
kılınç'ın ise henüz yakala-
namadığı öğrenildi.
Asayiş Şubesi tarafından
sürdürülen operasyonlar
çerçevesinde, Borsa Başka-
nı Tuncay Artun'un danış-
manı, Lobby Halkla llişkiler
Şirketi ortaklanndan eski
bankacı Adil Öngen'e Esen-
tepe'de silahlı saldın duzen-
leyerek, koruması Hüseyin
Yoku'yu yaralayan Murat
Özer, Sinan Zenbfl ve Tan-
ju Athhan'ın da yakalandı-
ğı öğrenildi.
Bu kişilerin Öngen'i, Ala-
attin Çakıcı'nın sağ kolu
Adnan Çiçek ile Kenan Ali
Gürsel'in talimatı sonucu,
Zeytin kralı olarak bilinen
ve halen "sahteçürükrapo-
ru" davasında Bursa'da tu-
tuklu bulunan işadamı Erol
Evcil'in banka açmasmı en-
gellediği gerekçesiyle kur-
şunladıklan öne sürülüyor.
Olaydan otomobili zırhlı ol-
duğu için yara almadan kur-
tulan Adil Öngen'in adı, Is-
tihbarat Daire Baskan Yar-
dımcısı Hanefi Avcı'nın TB-
MM Susurluk Araştırma
Komisyonu'na verdiği ifa-
desinde, "Alaattin Cakıcıta-
rafından tehdit ediüyor"
şeklinde geçmişti.
Nurullah Tevfik Ağan-
soy'a, 28 Ağustos 1996 ge-
cesi Bebek Deniz Taksi Çay
Bahçesi'nde silahlı saldın
düzenlenmesiyle ilgili az-
mettirici olduğu bildirilen
Adnan Çiçek ve Kenan Ali
Gürsel ile tetikçiler Ferdi
Heybet ve Hasan Taşkın'a
olay yerinde dün tatbikat
yaptınldı.
Adil Öngen'e silahlı sal-
dın olayına kanşan Murat
Özer, Sinan Zenbil ve Tanju
Atlıhan'a da, tş Bankalılar
Sitesi otoparkmda tatbikat
yaptınldı.
Pakistan'a Türk tipi MGK
LALE SARdBRAHİMOĞLU
ANKARA - Devlet başkanına seçimleri yeni-
leme yetkisi veren anayasası Cumhurbaşkanı Sü-
leyman Demirel tarafından incelenen Pakistan.
Türkiye Anayasası'ndan esinlenerek kendi mil-
li güvenlik kurulunu oluşturdu. Başbakanlık'tan
muhalefet liderliğine düşen Benazir Butto. Pakis-
tan'da Savunma ve Ulusal Güvenlik Konseyi
(CDNS) adını alan kurulun demokratik olmadı-
ğını savunarak kapatılması için mahkemeye baş-
\r
urdu. Bir dönem Benazir Butto'nun Pakistan
Halk Partisi (PPP) içinde yer alan Faruk Sohail
Goindi. bir konferans için geldiği Ankara'da
Cumhuri>-
et'in sonılannı yanıtladı. Goindi, Pa-
kistan'da Navaz Şerifin yeniden iktidara gelme-
siyle sonuçlanan son seçimler öncesi kurulan ge-
çici hükümetin, Türkiye Anayasası'ndan esinle-
nerek CDNS'yi kurduğunu belirtti.
Pakistan ordusunun, bir "sömürgeordusu" ol-
ma özelliğini taşıdığına işaret eden Butto'nun
karşıtı Goindi, Türk ordusunun bu anlamda çok
farklı ve özgün bir yapıda olduğuna dikkat çek-
ti. Goindi, Pakistan'da MGK benzeri bir kurumun
oluşturulmasının, ordunun demokratik sürece ka-
tılımı açısından önem taşıdığına işaret etti.
Goindi ve bir dönem Benazir Butto ile dava ar-
kadaşlığı yapan eski PPP yanhlan, 2 yıl önce,
Butto ve halen tutuklu bulunan eşi Asif Zerda-
ri'nin yolsuzluğa kanşmalan ve siyasi çıkarlar
için aşın dincilerle uzlaşma arayışlanna tepki
olarak "PPP-ZûMikarAli Butto" adlı partiyi kur-
dular. Ülkesinde verdiği mücadeleden dolayı
1990 yılında "demokrasi" ödülü alan Goindi,
Benazir Butto'nun, idam edilen babası Zülfikar
Ali Butto'nun izlediği demokratik çizgiden
önemli ölçüde saptığını vurguladı.
Butto'nun partisinde genel sekreterlik görevi-
ni yürütürken Pakistan Cumhurbaşkanı seçilen
Faruk Han Legari, Butto yönetimi altında ülke-
nin kaosa sürüklenmesi üzerine, geçen yıl 4 ka-
sımda Butto hükümetini görevden aldı.
Şubat ayında yapılan seçimleri, 1993 yılında
Butto gibi yolsuzluk suçlamalan sonucu Cum-
hurbaşkanı'nın görevden aldığı hükümetin Baş-
bakanı ve Pakistan Müslüman Birliği'nin -Baş-
kanı Navaz Şerif kazandı.
Goindi, Benazir Butto'nun Çüler gibi aşın din-
cilere ödün verdiğini ve adının yolsuzluklara
kanştığını belirtirken, Butto'yu "ÇDler'den da-
ha kumaz" olarak tanımladı.
İslam Konferatısı9
nda Taleban
H Baştarafı 1. Sayfada
durmaya çalıştığına dikkat
çekildi.
Pakistan'ın başkenti lsla-
mabad'a hareketinden önce
Esenboğa Havalimanı'nda
bir açıklama yapan Demirel,
Bangladeş'e ziyaretinin a-
macını, "Bu, kardeş ûlkeye
geçen eylül aymda yapama-
dığun resmi zrvureti bu defa
gerçekleştirmek ve Bangla-
deş'in 26 martgünü kutlav'a-
cağı 26. bağımsızlık yıldönü-
mü törenlerine kabtmakar"
sözlenyle dile getırdi.
Başbakan Erbakan'ın ge-
çen yıl haziran ayı sonunda
DYP ile koalisyon hüküme-
tini kurmasından hemen
sonra, diplomatik teamülle-
ri çiğneyerek Cumhurbaşka-
nı'nın 1 yıl önceden planla-
nan Uzakdoğu gezisine ken-
disinin çıkması üzerine
Bangladeş ve Malezya'yı kapsayan zi-
yaretini ertelemek zorunda kalmıştı.
Pakistan'ın 50. kuruluş yıldönümü
törenlerine de kaülacak olan Demirel,
Türkiye Cumhunyeti Cumhurbaşkanı
olarak her iki ülkenin bağımsızlık tö-
renlerine katılmasının özel bir önemi
bulunduğuna dikkat çekti.
TatebaıTın isteği
Aşın dinci Taleban hareketi, zirve-
ye Afganistan'ı temsilen katılmak is-
tediğini bildirdi.
Afganistan'ın lslamabad Büyükel-
Demirel'
Demirel,
Pakistan Devlet Başkanı Faruk Leghari karşılatü. (Fotoğraf: REUTERS)
çisi Müfti Masum Afgani. düzenledi-
ği basın toplantısında, ülkenin yüzde
80'inden fazlasının denetiminin Tale-
ban'da bulunduğunu belırterek ulusla-
rarası normlar çerçevesinde Afganis-
tan'ın sandalyesine oturma hakkına sa-
hip olduklannı söyledi Dıpiomatik
kaynaklar, Taleban temsilcilerinin tKÖ
zirvesine 'gözlemci' sıfatıyla katılaca-
ğını bildirmişti.
Afganistan'ın İKÖ zirvesi dışında
tutulmasının adil olmayacağım kayde-
den Afgani, Rabbani hükümetinin, Kâ-
bil'in denetimi elinde olmamasına rağ-
men, İKÖ, ABD ve uluslararası teşki-
latlar tarafından halen rneşru hükümet
olarak görülmesini şaşırtıcı buldukla-
nnı belirtti. Afgani, zirvede, tKÖ üye-
lerinden Kâbil'debüyükelçilikaçmala-
nnı isteyeceklerini de kaydetti. Molla
Mohammad Rabbani başkanhğindaki
bir Taleban heyetinin, zirveye katılmak
üzere önceki gün tslamabad'a geldiği
bildirildi.
Pakistan, Taleban'ın Afganistan'ın
sandalyesine oturamayacagını, çünkü
İKÖ'nün, Devlet Başkanı Burhaned-
din Rabbani yönetiminin eylül ayında
devrilmesınden sonra 'bciş sandahe
siyaseti' benimsediğini söylüyor.
AP heyetinin kafası karışb
• Baştarafı 1. Sayfada
ye'de bütün tartışmalann bir
parçasını ordu konusunun
oluşturduğuna dikkat çeke-
rek. bunun Avrupa ülkele-
nnden gelenler için "ola-
ğandışı" olduğunu söyledi.
Kendi ülkelerinde ordu-
nun, tamamen sivil makam-
lann denetimi altında oldu-
ğuna dikkat çeken Green,
Türkiye'de durumun değişik
olduğunu, Genelkurmay 2.
Başkanı Orgeneral Çevik
Bir ve diğer yetkililerle de
bu konuyu görüştüklerini
kaydetti.
Green, Orgeneral Bir'le
çok yararlı bir görüşme yap-
tıkîannı ve diyaloğu sürdür-
mek istediklerini belirtir-
ken, bazı alanlarda görüş ay-
nlıklannın bulunduğunu
söyledi.
Pauline Green, Türki-
ye'nin "Gümrük birliğine
kabul edin, biz de değişim
yönünde hareket etmeye de-
vam edelûn" diyerek, de-
mokrasi ve insan haklan ih-
lallerinin önlenmesi için ge-
rekli adımlann atılacağı yö-
nünde söz verdiğini anımsa-
tarak şöyle konuştu:
"Biz değişimleri açık ola-
rak görmek istiyonız. Güm-
rük birliğini vererek bir
dostluk eli uzatük, ancak bu
süreden bu yana hiçbir şey
değişmedi. AP'dcki insanlar
da,"Acaba biz Türkiye tara-
fından aldatıldık mı?' endi-
şesine kapddılar. Türki-
ye^nin sozlerine sadık kaldı-
ğı yönünde somut hareket-
ler bekliyoruz. Dostluk eü,
ancak bu durumda geçerli
oJabOir."
Green'in Türkiye'nin
GB'ye girişte verdiği sözle-
n tutmadığını belirtmesine
karşın, AB'nin de bu süreç-
te yükümlülüklerini yerine
getirmediğine dikkat çekil-
di.
Budak. sivil girişim hare-
ketinin AP tarafından olum-
lu karşılandığını, ancak ye-
terli görülmediğini bildirdi.
Demokrasi, insan haklan
ihlalleri, Kürt sonınu ve
Kıbns konusundaki kaygı-
lannı ileten AP heyetinin,
Liderlerin taklitleri IstanbuVda
Amerika Büieşik Devtederi Başkanı
Bill Clinton, Bağımsız Devletier
Topluluğu Devlet Başkanı Boris
Yeltsin ve Irak Devlet Başkanı
Saddam Hüseyin'in benzerleri, Sagra
taraftndan üretilen Tadelle'nin yeni
reklam fılminin tanıtunı için
İstanbuPda bir araya geldi. The
Marmara Oteli'nde düzenlenen bir
toplantıyla kamuoyuna tanıtılan
Amerikalı oyuncular Dewe>
Shoemaker (Clinton), Richard
VVînısett (Yeltsin) ile Türk oyuncu
Nurettin Koca (Saddam), liderlere
benzerlikleri nedeniyle davetlflerin
ilgisini çekti. Ayağnu sakatladığı için
geçici bir süre tekerlekli sandahe
kuHanmak zorunda olan Cünton'ın
benzeri Shoemaker da toplanüya
tekerlekli sandahevle kaüldı.
Uhıslararası bir marka obnayı
hedeflediklerini bclirten Sagra Genel
Müdürü Cafer Fındıkoğlu, bu nedenle
reklam filminde dünyaca tanınan
liderlerin benzerleriyle çaltşüklaruu
belirtti. Senaryosunu Gani Müjde'nin
yazdığı "Türkiye çok sevdi, şimdi
dünya da seviyor" sloganı ik çekilen
yeni reklam filmini Mark Scott
yönetti. (BERTAN AĞANOĞLU)
"Kapüan kapamadık. AB'-
ye tam üyeuk konusunda
umudunuzu koruyun" me-
sajı verdiğini kaydeden Bu-
dak, "Biz. insan haklan ve
Kürt sorununun çözümü
için demokrasinin geliştirtt-
mesi gerektiğini söyledik.
Bütündemokratikdeğerleri
paylaşıyoruz. Avrupa sosyal
mödeUni beliriedigimizi.
Türkiye'deki eksikliklerden
kendilerinden daha çok ra-
hatsızlık du>duğumuzu an-
latûk" diye konuştu,
Budak, AP heyetinin "asıl
sorunun ne olduğuna" iliş-
kin sonılannı, "diyalog ek-
sikliği'
1
olarak yanıtladıkla-
nnı belirterek "Devlet ve hü-
kümet dışında sivil inisiya-
tiflere yardun yapılacak. Av-
rupa'nuı birtakım fonlann-
daiı sivil örgütJere çeşitli >ur-
dımlann yapüacağı belirtil-
di" dedi.
Budak, MGK'yle ilgili
sorular üzerine, AP'nin bu
kurumun "sivil hükümete
talimat verdiğini'* düşün-
düklerini belirterek, "MGK
bizde yok dediler. Biz de
1961'de getirilen anayasayia
MGK'nin oluşturulduğunu
söyledik. Biz 'Parlamento-
nun üzerinde bir güç olma-
sını istemiyoruz' dedik" di-
ye konuştu.
Türk-lş Genel Başkanı
Bayram Meral de, 12 Ey-
lül'ün kaybettırdiklerini ge-
ri almak için çalıştıklannı
vurgulayarak. "Avrupa ka-
pılannı açmak Lsti\x)rsak an-
tkkmokratikyasalann kalk-
ması gerekir'1
dedı.
Milletvekillerinin daha
iyi hizmet üretmeleri ve par-
lamenter sistemin daha iyi
çahşması için uğraşmaya
devam edeceklerini kayde-
den Meral, sivil örgütlere
yardım konusuna ilişkin
olarak da, "Biz şimdiye ka-
dar bir yardım gönnedik.
'Gümrük birliğinden kay-
naklar akmadf dedik-Yuna-
nistan'ın ambargo koyduğu
belirtildL Yardım aküğımız
yok" dedi.
Toplantı
Kazan
MGK
kararlannı
anlattı
tstanbul Haber Servisi-
Adalet Bakanı Şevket
Kazan Adalet Bakanlığı 1.
Bölge Toplantısı'nda, Millı
Güvenlik Kurulu (MGK)
toplantısında alınan
kararlardan Adalet
Bakanlığı'nı ilgilendiren
taraflann da ele alınacağını
belirtti. Kazan, "Hâkimler
ve savcılar olarak, mesekye
bunun ve>a şunun bakışı
açısından değil. Anayasa* nuı
öngördüğü temel prensipler
açısından, insan haklan ve
özgürlükler açısından
bakacağız. Birtakım
yasaklar getireceğiz diye
toplumu huzursuz
edenjeyiz" dedi. Kazan,
devrim kanunlannın birini
uygulamalan halinde
"«laletsizlik olacağan", •' "••
Kıyafet Kanunu'nu
uygularlarsa, Şapka
Kanunu'nu da uygulamalan
gerekeceğini söyledi.
Hâkim ve savcılann mesleki
sorunlan ile kanunlann
uygulanmasında çekilen
güçlüklerin ele alındığı
Adalet Bakanlığı 1. Bölge
Toplantısı, dün Tarabya'daki
tstanbul Hâkimevi'nde
yapıldı. Kazan, bu yıl
tstanbul'dan sonra Antalya,
Ankara, Kayseri, Erzurum,
Dıyarbakır, Bursa, tzmir ve
Samsun'da olmak üzere 9
bölge toplantısı yapılacağmı
bildirdi. Hâkimlerin adil ve
adaletle hükmetme
mecburiyetleri bulunduğunu
vurgulayan Kazan,
"Türldye'de yargınuı
bağunsıznğ] konusunun
tartışılan bir konu
olduğunu" belirterek,
hâkim ve savcılann
üzerindeki yükün
hafifletilmesi için, en kısa
zamanda eksik kadrolan
tamarnlamayı
hedeflediklerini söyledi.
Bugünkü toplantıdan alınan
sonuçlann halkın yargıya
olan güvenini arttırması
gerektiğini ifade eden
Kazan, bunun bazı medya
yazılan karşısında güç
olduğunu da kaydetti.
Toplantıya tstanbul, Edırne,
Kırklareli, Tekırdağ ve
Kocaeli'nden savcı ve
hâkimler, Adalet Bakanlığı
Teftiş Kurulu ile Hâkimler
ve Savcılar Yüksek Kurulu
üyeleri katıldı.
Sayısal Loto
120milyar
bir kişiye
ANKARA(AA)-MUli Pi-
yango Idaresi'nce düzenle-
nen Sayısal Loto'nun 19.
hafta çekilişinde, 6 bilen bir
kişi 120 milyar 752 milyon
695 bin liranın sahibi oldu.
Bu haftaki çekilişte şanslı
numaralar 2,12,13,25,30 ve
39 olarak belirlendi.
Milli Piyango tdaresi'n-
den yapılan açıklamaya gö-
re bu hafta 5 bilen 747 kişi
151 milyon 30'ar bin lira. 4
bilen 46 bin 279 kişi 1 mil-
yon 220'şerbin lira, 3 bilen
803 bin 365 kişi 140'arbin
lira ikramiye almaya hak ka-
zandı. Bu haftaki çekilişten
805 milyar 7 milyon 175 bin
lira hasılat elde edildi.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
Türkiye'nin gündemindeki sorunlann çözümü için
gösterilen adreslerin başında, "toplumsal muhale-
fet" geliyor.
Dün bu köşede, Türkiye'de iktidar sorunundan çok
muhalefet sorunu olduğunu vurgulamıştık.
Bunu bir kalem geçelim, yazının başlığına gelelim.
"Memleket Hikâyelen" Ankara EkinTıyatrosu'nun bu
tiyatro yılında "dağarcığına aldığı" yeni oyun.
Üniversitedeyken Erdoğan Aytekin'in hazırtadığı
iki oyunda rol almış, bir yapıtı sahneye taşımanın zor-
luklannı-güzelliklerini yaşamıştım. Oyunlan ODTÜ'nün
ÖTK şenliklerinde sahnelemiştik.
O günden bu yana tiyatroyla ilgim sadece "sorum-
suz seyirci" konumunda...
Haluk Işık'ın yazdığı, rejisöriüğünü Rûştü Asya-
lı'nın üstlendiği Memleket Hikâyeleri'nin ise ucundan
doğumuna tanıklık ettim. Nasıl sevindim...
Oyun, baştan sona bugüne dair...
Konu edilen olaylann çoğu halen gündemdeki tar-
tışma konulan. Belki oyun sahnelenirken o konunun
seyri değişecek. O kadar sıcak...
Yapımını Faruk Güvenç'in üstlendiği Memleket Hi-
kâyelen, yanndan başlayarak uzun bir Anadolu turu-
na çıkıyor. Hafta sonlannda Ankara'da, hafta içi Ana-
dolu'da... Önce Ege ve Trakya, sonra Orta, Doğu,
Güneydoğu Anadolu...
Oyun için, "toplumsal muhalefete ortakhk" diyebi-
liriz.
Sanat sanat için midir, toplum için mi?
Bu soru biraz yumurta-tavuk öyküsüne benziyor.
Birörnekaktaralım. Eşkıyafılmi, izlenme rekorian kır-
dı. Türk sinemacıian cesaretlendirdi. Son olarak Ur-
fa'da da gösterime girdı. Hiç sinema salonunun ol-
madığı Urfa'da 17 yıl önce kapanan bir sinema salo-
nu, bir aylığına kiralandı. Koltuklar getirildi. Anka-
ra'dan film perdesi, makine götürüldü ve Eşkrya gös-
terime girdi.
Urfalılar da fılmi keyifle izliyortar...
Şimdi soralım:
Acaba Urfalılar, Eşkıya filmi çok iyi bir yapım, gör-
mezsek entelektüel kişiliğimıze yakışmaz diye mi fil-
mi izlediler; yoksa filmde kendilerinden de bir şey bul-
dukları için mi?
Sanınm ikincisi daha baskın...
O zaman? Demek ki sanat bugünü işlerse eli boş
dönmez. Üstelik bugünü işlemek sanatın görevleri
arasında.
Film günlerinden müziğe...
Son dönemde, medyanın işlevi konuşulurken, pis-
liklerin ortaya dokulmesini sağlamakta önemli katkı-
lanndan da söz ediliyor. Buna sanat da omuz verme-
li. Bir milletvekili olma serüveninin filmi yapıtamaz mı?
• Kısa yoldan yüksetip holdingleşmrş bir kişinin ilişkHe-
ri tiyatro konusu edilemez mi?
Elbette edilebilir, edilmeli...
Hükümetin sanata bakışı belli. Bakanhk hemen bü-
tün sanatsal destekleri çekiyor. Bu kösteklemeye kar-
şın Ankara, sinema dolu bir haftayı geride bırakt, mü-
zik dolu bir haftayı karşılamaya hazırlanıyor.
9. Ankara Uluslararası Film Festivali, bugün ödül tö-
reniyle sona eriyor. Dünya Kitle lletişimi Araşttrma
Vakfı, hertürlü zorluğu göze alıp, Ankaralılarafilm do-
lu bir hafta yaşattı. Filmleri izleyenlerin mutluluklanna
tanıklık edip mutlu olduk...
30 martta da Sevda-Cenap And MüzikVakfı'nın dü-
zenlediği 14. Uluslararası Ankara Müzik Festivali var.
Bu festivalin de en büyük destekçisi müzikseverier
olacak.
27 martın Dünya Tiyatrolar Günü olduğunu da sa-
nınm anımsatmaya gerek yok.
Program bildiriminden konuya gelirsek...
Karanlığın en büyük düşmanlanndan biri sanat. Sa-
natın pabucunu tümüyte dama atabildikleri gün, işle-
rinin çok daha kolay olduğunu biliyoriar.
Sanat dünyasının karşı karsıya kaldığı bu zorluk,
belki de müthiş bir başannın habercisi. Sanat eğer sa-
natsevere ulaşabilirse, kendisini nadasa bırakanlann
beyinlerini pulluklayabiliıse... Ne müthiş olur...
Memleket Hikâyelen, olaylan perdelemek isteyen-
lere karşı perdelerini açıyor...
Ankara Müzik Festivali. çağdaş yaşam değerleri-
nin insandaki yaşam sevincini nasıl filizlen-
direbileceğini anlatmaya hazırlanıyor...
Size de sanata koşmak kalıyor...
6
Türkiye Avrupa
Birliği'ne girmeli'
I Baştarafı 1. Sayfada
lannı koruma geJmektedir.-
George Papandreu'nun
sözleri, tsveç basınında, "Yn-
nanistan'dan Türldye'ye
komşudesteği'' başlıklan atıl-
masına yol açtı. George Pa-
pandreu, babası Andreas Pa-
pandreu ile birlikte 20 yıl ts-
Felsefe
veç'e politik mülteci olarak
sığınmıştı. Atina'daki askeri
cunta yönetiminden kaçan
baba-oğul, daha sonra cunta-
nın devrilmesiyle üTkelerine
dönmüşlerdi.
Oğul Papandreu'nun bu-
gün de oldukça iyi tsveççe
konuşması ilgi topladı.
1-
2-
3-
4-
5-
6-
7-
8-
9-
10-
11-
12-
13-
14-
15-
16-
17-
18-
19-
20-
C
B
D
E
D
B
B
D
E
C
D
C
E
C
B
D
C
E
D
A
21-
22-
23-
24-
25-
26-
27-
28-
29-
30-
31-
32-
33-
34-
35-
36-
37-
38-
39-
40-
C
B
D
E
A
D
D
E
B
E
D
C
C
A
B
E
E
C
D
B
Bıyolojı
1-
2-
3-
4-
5-
6-
7-
8-
9-
10-
11-
12-
13-
14-
15-
16-
17-
18-
19-
20-
E
D
A
D
C
D
D
D
E
E
B
A
E
B
C
D
B
D
D
A
21-
22-
23-
24-
25-
26-
27-
28-
29-
30-
31-
32-
33-
34-
35-
36-
37-
38-
39-
40-
E
B
D
E
C
C
B
E
B
E
D
B
E
B
C
E
D
A
C
D