04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23MART1997PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER İnönü'nün kaymvalidesî • İstanbul Haber Servisi - Eskı SHP Genel Başkanı Erdal İnönü'nün kayınyalidesi Naime Sohtorik, dün geçirdiği kalp krizi sonucu vefat etti. 81 yaşındaki Naime Sohtorik, öğle saatlerinde tedavi amacıyla getirildiği Amerikan Hastanesi'nde tüm müdahalelere ragmen kurtanlamadı. Sohtorik'in cenazesi, yann Bebek Camii'nde kıhnacak ceoaze namazından sonra Ediraekapı Şehitliği'ndeki aile mezarhğınnda toprağa verilecek. D-8'lerle otomotiv anlaşması • ANKARA (Cumhııriyet Biirosu) - Başbakan Necmettin Erbakan, gelişmekte olan 8 Müslüman ülkeyi ifade eden "D-8"lerk, üçü bvnek, biri hizmet amaçlı üzere dört modelde standart araba üretimi için karar aldıklannı söyledi. Erbakan, "Milyarlan bulan nüfuslara ulasmak isteyen dünya çapındaki sanayicilerimizi ucuz işgücü ve geniş yatınm olanaklan olan Türkiye'ye yatınm yapmaya çağınyoruz" dedi. Türkeş mutabakat istedi • ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu)-MHP Genel Başkanı Alparslan Türkeş, dün Ankara Sheraton Oteli'nde gerçekleştirilen partisinin meıkez yürütme kunılu toplantısında konuşurken "Bu hükümet gitmedikçe ve Meclis içınden yeni bir mutabakat hükümeti çıkmadıkça, Türkiye'nin hiçbir meselesi halledilemez. Parlamenter demokratik sistem de böyle giderse hırpalanir" dedi. Atama Sanayi ve Ticaret Bakanhğı Müsteşarhğı'na, MüSeşar Yardımcısı Neşet Ömer Yıldız atandı. Resmi Gazete'nin dünkü sayısmda yayımlanan diğer atama kararlanna göre, Mahye Bakanhğı Tasfiye İşleri Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Ersoy, bir başka göreve atanmak üzere bu görevinden ahnırken, yerine Milli Piyango tdaresi Teftiş Kurulu Başkanı Kemal Tufan getırildi. Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcılığı'na Sıtma Savaş Daire Başkanı Dr. Rüstem Zeydan. Tanm ve Köyişleri Bakanhğı Müşaviriliği'ne de Ankara Laborant Meslek Lisesi Müdür Yardımcısı Erbay Küçet atandı. Yeni İngiliz büyükelçi atandı • ANKARA (ANKA) - Sir Kieran Prendergast'ın Birleşmiş Milletler Genel Sekreter Yardımcısı olarak atanması ile boşalan Ingiltere büyükelçiliğine David Logan getirildi. Göreve başlamak üzere 28 martta Türkiye'ye gelecek olan Logan, Vv'ashington büyükelçiliğinde müsteşar olarak çahşıyordu. Dfiivriep • İstanbul Haber Servisi- Manisa ve Ankara'da onlarca yıl hapis cezası alan gençlerin aileleri larafından başlatılan "DGM'ler kapatılsm" kampanyasına tstanbul'dan da destek geldi. Aralannda sivil toplum kuruluşlaraıın da bulunduğu bir grup, 29 martta düzenleyeceği toplantıda kampanyanm İstanbul kanadını yürütecek komiteyi oluşturma karan aldı. Çanakkale'de gemi yangını • ÇANAKKALE (Cumhuriyet) - Izmir'e rulo kâğıt götürmekte olan Gökalp Denizcilik lşletmesi'ne ait Gökalp-1 gemisinde dün sabah çıkan yangında ikinci çarkçıbaşı Murat Küçükaydın yanarak yaşamını yitirdi. ÇtZMEDEN YUKARI MUSAKART Erbakan'ın tavn bekleniyor Ozelkorumalara MGKdarbesi • Erbakan'ın, "Yasa ile öngörülmemiş. bütün özel korumalar kaldınlmalıdır" şeklindeki MGK karanndan sonra, sayılan 10'u bulan korumalan konusunda ne yapacağı merak ediliyor. ANKARA (ANKA) - Başbakan Necmettin Erba- kan. MGK kararlannı ek- siksiz uygulaması halinde, tüm tartışmalara karşın gö- revde turtuğu "Sakaryaldar Grubu" olarak bilinen özel korumalanndan da vazgeç- mek zorunda kalacak. MGK. kararlannın gözden kaçan 16'ncı maddesi. Er- bakan'ın özel korumalannın durumunu gündeme getirdi. Yargıtay Cumhuriyet Baş- savcılığı'nın RP'ye kapatma uyarısına neden olan Kay- seri'deki üniformalı özel ko- rumalar hakkında işlem ya- pılmasmı isteyen madde ile özel korumalar da açık ola- rak hedef ahruyor. Kararda "Ozel üniforma giydirilmiş korumalar ve bu- na neden olan sorumlular hakkında yasal işlemker ive- dilikle sonuç.landınbnan" denilerek Kayseri'deki ko- rumalar kastedilirken, mad- denin devamındaki "Bu tür yasadışı uygulamalann ala- bileceği vahim bo> utlar dik- kate alınarak, yasa ile öngö- rülmemjş bütün özel koru- malar kaldınlmatadır" ifa- desiyle özel korumalann kaldınlması istendi. RP'nin muhalefet döne- minden bu yana Erbakan'ın resmı korumalannın yanın- da özel koruma olarak görev yapan "Sakaryahlar Gru- bu"nun sayılan 10'u bulu- yor. Haklanndaki tüm tartış- malara karşın Erbakan tara- fından korumada tutulan gnıptan bazılannın geçen aylarda Baş,bakanlık müşa- virliğine atandığı bildirildi. Başbakanhk müşavirliğine atanmayan korumalann MGK karan karşısında önü- müzdeki aylarda Başbakan- lık Koruma Müdürlüğü'nce yapılacak smava girerek ya- sal konum kazanmaya çahşabilecekleri de belirtil- di. Merkez Disiplin Kurulu gelecek hafta toplanacak. Muhalefet kavgasına örgütler de katüdı DSP'de iç kavga büyüyorANKARA (Cumhuriyet Bûrosu)- DSP'de parti içi mu- halefet kavgası büyürken, Merkez Disiplin Kurulu'nun (MDK) gelecek hafta topla- narak haklannda kesin ihraç ve uyan ceza- lan istenen 8 milletvekilinin durumunu ele alacağı bildirildi. Disiplin cezalannın kesinleşmesi duru- munda, parti içi mücadelenın yargı önüne ta- şınması bekleniyor. Parti içi muhalefete kar- şı yönetıme yakın örgütler de seslerini yük- seltti. Aralannda Ankara, İstanbul ve îzmir'in de bulunduğu birçok il başkanı yaptıklan açıklamalarda "İçimizden yediğinıizvTirgun- lan genel başkanımız öndertiğinde aşacağı- mıza inanıyoruz. Ankara milletvekilimiz Gökhan Çapoğlu ihanethareketini başiattT dediler. Zonguldak il ve merkez ilçe yöne- timleri ise "DSP yönetimini yargısız rofaz" yapmakla suçlayarak istifa ettıler. DSP İstanbul Milletvekili Bölent Tanla, Ankara Millervekili GökhanÇapoğluve Ko- caeli Millervekili Bekir YurdagüTün kesin ihraç, 5 milletvekilinin de uyan cezası iste- miyle MDK'ye sevk edilmesi parti içi kav- gayı su yüzüne çıkardı. Olağanüstü kurultay için imza toplayan "çile çiçekleri" hareketinin öncüsü Edirne Millervekili Erdal Kesebir'i ihraç eden, ör- gütlenme modeli ve yönetim anlayışmı eleş- tiren Zonguldak Milletvekili MümtazSoy- sal'ı grup başkanvekillığinden uzaklaştıran DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit; yeni bir sol parti için sendikalarla ılişki kurduklan savıyla 3 milletvekilini daha ihraca hazırla- nıyor. Grup Yönetim Kurulu'nun (GYK) ceza istemleriyle ilgili gerekçeli karannın MDK'ye iletildiği ve gelecek hafta bu konu- nun ele almarak savunmalann isteneceği bil- dirildi. Parti içi muhalefet temsilcileri, disip- lin cezalannın kesinleşmesi durumunda, ko- nuyu yargıya taşıyacaklannı, "DSP'de kal- mak içinsonuna dekmücadeieedecetderini" söyledıler. Bu arada, Gökhan Çapoğlu'nun genel başkan adayı olduguna ilişkin sözleri ve Ecevit'i eleştiren bazı açıklamalan ile Bülent Tanla'nın yeni bir sol parti kurulaca- ğına ilişkin mesajlan muhalif kanatta yeT alan diğer milletvekılleri tarafindan tepkıy- le karşılandı. DSP'de genel merkeze aykın tek ses ise Zonguldak'tan geldi. Zonguldak İl Başkanı Ahmet Babaiban ve merkez ilçe başkanı Ka- dir Girgin ile yönetimkurulu üyeleri, görev- lerinden istifa etti. Babaiban, düzenledikleri ortak basın top- lantısında, Genel Merkez ile derin görüş ay- nlıklan bulunduğunu, DSP yönetirrunin ek- sikliklerle yönetildiğini, kendilerine verilen sözler yerine geririlrnediği için istifa ettikle- rini açıkladı. Hz, doğumgünü Cem Vakfi, düzenlediği bir geceyle Nevruz'u ve Hazreti Ali'nin doğum gününü kutladı. Acıbadem Istek Vakfi'nda gerçekleştirilen gecede konuşan Cem Vakfi Başkanı tzzettin Doğan, doğamn uvandığı vç insamn içine yaşam sevincinin dolduğu 21 Mart gününün insanhk tarihinde önemli bir yeri olduğunu söyledi. Hz. Ali'nin yaşamından ve öğüderinden bütün insanlann yararianması gerektiğini ifade eden Doğan, ""Hz. .\li'nin bütün insanlara tanıtüması gerekir" dedi. Gecede, Galata Mevlevihanesi uatai grubu, tasavvuf müziği konseri verdL Şahkulu Derneğj'nin cem töreninin ardından semah gösterisi suntudu. (Fotoğraf: ÖZKAN GÜVEN) SODEV'den 'Demokrasilerde siyasal partilerin yapılan' paneli 4 Düşünceler özgürce dfle getirîlenıiyor' İstanbul Haber Servisi - DSP'den ihracı istenen Ankara Millervekili Gökhan Çapoğlu, Türkiye'de siya- sal parti liderliğinin seçim yoluyla değişmediğini savunarak "Tûrid- ye'de siyasal parti lideriiğinin Kya- kata değiL, sadakata bağlı olduğu- nu"söyledi. Çapoğlu, parti içi de- mokrasinin yasal zemine oturması için Siyasi Partiler Yasası'nda deği- şiklik yapılması gerektiğini belirte- rek "Tûrkiye'cle kişi partisine izin vermeyecek yasal düzenlenie getirü- meüdir" dedi. Sosyal Demokrasi Vakfı'nca (SODEV) düzenlenen "Demokra- silerde siyasal partilerin yapüarT konulu panelde konuşan Gökhan Çapoğlu, başkanlık sisteminin uy- gulandığı Latin Amerika ülkelerin- de antidemokratik siyasal yapılann oluştuğunu söyleyerek siyasal so- nınlann parlamenter sistem içinde çözülmesi gerektiğini kaydetti. Ça- poğlu, BülentEcevit'in Alman Vak- fi'yla çahştığı için kendisini vatan hainliğiyle suçladığını belirterek u Türk-İş Başkanı ile görüştüğüm için parti kuracağımı sö>1üyor. Her- kes vakıfla çauşıyor. Shasette ncsil fiuia ortaya çıkn. Kendileri sorum- hüuklanmyerine getinnivorsa cesa- retle karşüanna çıkanz. Bu vatana ihanetseböyledüşünenlerin psikoto- jik dunımuincelenmeüdir'' diye ko- nuştu. CHP İstanbul Milletvekili Ercan Karakaş da konuşmasında Türki- ye'de siyasal partilerin sivil toplum örgütü olma özelliğinden gitgide uzaklaştığını savunanarakparti üye- lerinin göriişlerini özgürce dile ge- tirmediğini söyledi. SODEV Yönetim Kurulu üyesi Aydm Köymen de Türkiye toplumu- nun Batı toplumlanndan farklı ola- rak dikey hiyerarşik farklılaşma bi- çiminde geliştiğini belirtti. YP-YDP-YDH Üç partiden siyasal ahlak sözleşmesi Haber Merkezi- Yeni Par- ti, Yeniden Doğuş Parrisi ve Yeni Demokrasi Hareketi, bazı bağımsız aydınlarla bir- likte "siyasalahlak sörfeşme- a" hazırlayarak diğer siyasi partilerin imzasına sundu. Yeni Parti Genel Başkanı Yn- suf Bozkurt Ozal. Yeniden Doguş Partisi Genel Başka- nı Hasan Celal Güzel ve Ye- ni Demokrasi Hareketi Ge- nel Başkanı Hüseyin Ergfin imzasıyla açıklanan 'siyasal ahlak sözkşmesi'nin dikkat çeken bölümleri şöyle: "Kut- sal değerierk ulusal değerier tüm ulusun ortak değerieri- dir. Bu nedenle hiçbirimiz kendimia bu değerierin asü savunucusu ve>a sahibi, öte- ki partileri bu değertere kar- şı ve>a uzak olarak niteleme- yeceğiz. Partilerimiz arası si- yasal \ansma, birbirini kara- lamaya değil daha iyisini or- taya koymaya dönük olacak- ür. Partilerimiz kendi içlerin- de de demokratik yöntemte- ri ve süreçleri uvgulayacak- lardır. Partilerimizinve aday- larumzın mali kaynaklan ve harcamalan sa> dam olacak ve halka açıklanacakbrf IRMIKI AYDEV ENGİN e - mail: engin @ planet.com.tr Siyaset yelpazesinin bütün kanatlarını banndıran bizim Cumhuriyette Refah tek kişiyle temsil edilir: Ambar sorumlusu Kadir'le. Pazartesi günü ilk işim Kadir'i yakalayıp akı bir songu- lamak olacak. Ona Erbakan'ın hükümete geldiğinden bu yana niye "büyük sanayi hamlesi" masalını anlatmaktan vazgeçti- ğini soracağım. Yıllardır alıştıydık. Erbakan Hoca ister seçim gezisinde, is- ter RP Meclis Grubu'nda konu- şurken, lafı ne yapar eder, büyük kalkınma hamlesine getirir, ar- dından da başlardı saymaya: Yüzbin tank, ikiyüzbin helikop- ter, üç yüz bin fabrika, dört yüz bin uçak, beş yüz bin... Susurluk'tu, tacizci doktordu, MGK toplantısıydı derken, hay- huy arasında gözden kaçtı. Be- reket bizim siyaset bağımlısı manav Sabri uyanık delikanlı- dır. Yeşil soğanın saplannı kesip plastik torbaya tıkıştınrken bir yandan laf yetiştirdi: - Abim, dedi. Sen gazetecisin bilirsin (Dalga geçiyor kopuk). Bu s/zin Erbakan Hoca fabrika Lafi Bile Edilmeyen Üretimtemeli atmıyor, tank, top, uçak yapmıyor. Ne iş sence? Sahi ne iş? Necmettin Emmim sanayi hamlesinden vaz mı geçti? Ha- yır, Türkiye'nin vazgeçtiğini çok- tandır biliyoruz. Ama lafla bile olsa, palavra da olsa Necmettin Emmimle idare ediyorduk. O da vazgeçtiyse bilelim. "Türkiye ar- tık bu defteri tümüyle kapattı" diyelim ve işimize bakalım. Ekonomi uleması ne der bile- mem, ama göründüğü kadany- la Türkiye "parayla para kazan- mak" diye özetlenebilecek bir yolu yeğlemişe benziyor. Üreti- mi artırmak filan artık lafı bile edilmeyen bir çağı geçmiş uğ- raş. Üretimi artırmak yatınmla mümkün. Yatınm, şu ya da bu yolla elde edilmiş servetterin sermaye'ye dönüşmesi demek. Fabrika binası kurup makine ve donanımlannı satın alacaksınız. Hammadde satın alacaksınız. İşgücü kiralayacaksınız. Işçiler makineleri çalıştınp hammad- deleri işleyecekler ve ortaya bir sanayi ürünü çıkacak. Onlan pa- zarda satıp, birim başına harca- dığtnızdan daha çok para elde edeceksiniz. Böylece sizin ser- vetiniz çoğalacak, ülke ekono misi canlanacak ve ülkedeki üretim artacak. Siz de ülke de yoksulluktan bir adım uzaklaş- mış, zenginliğe bir adım daha yaklaşmış olacaksınız. (Şimdi burada "Marks/st De- ğer Teons/"nin derinliklerine da- lıp sömürü mömürü gibi terim- lerie uğraşıp şu pazar gününün tadını kaçırmaya gerek yok. Ka- pitalist sistemin işleyişinin bu yalın tanımıylayetinelim.) Gel gör ki serbest piyasa eko- nomisinin mutlak egemenliği üs- tüne artık tartışma bile açılma- yan Türkiye'de iş, hiç de böyte yürümüyor. İster inanın ister inanmaytn, önceki gün, Üsküdar çarşısırida, tıkanan trafikte ara- ba sürücülerine mendil satmaya çabalayan cin gibi bir çocukla, ters çevtrdiği portakal kasasının üstüne yaydığı milli piyango bi- letlerini pazarlayan adam arala- nnda konuşuyoriardı. - Şişşşş, gidip sen alsana. Ben ufağım diye bana vermiyor o ib.el - Ne kadar? - Yirmi Mark be. - Niye dolar almıyon? Dolar eyi gidiyo bu günlerde... - Enayi misin? Dolar çıkıyor. Çıkarken alınır mı? Mark yavaş bu günlerde. Şimdi mark ala- caksın. Yann çıkma sırası ona gelecek... öbürtüriüzarareder- sin... Vay canına !.. Mendil satan veledi getirip bi- zim ekonomi servisinin başına mıgeçirsek? Ülkedeki anlı şanlı, unvanlı, ilimli, bilimli, kerli ferli adamlar- dan ne eksiği var oğlanın? Şu anda Türkiye'nin temel ekonomik politikası, Merkez Bankası'nı devreye sokup do- lann, markın gerçek değerinden epey aşağıda kalmasının sağ- lanmasından ibaret değil mi? Bu yolla ülkeye yerli yabancı, kirii temiz, kanlı kansız, kara ak dö- viz girmiyor mu? Avrupa'nın en bababankalannın, en iyi faiz ve- ren hesaplanna yatınlsa yüzde 10'u bile alamayacakken, Türki- ye'de (örneğin) dolarda, karma- şık para manevralan, aldı-sattı cambazhklarıyla yüzde 15- 20'lerevaran gelirelde edilmiyor mu? Düne kadar bu ülkede sana- yi üretiminin finansmanında iş- lev yüklenmiş nice anlı şanlı bankanın (örneğin şu koca İş Bankası) son yıllarda kredi ver- diği sanayi yatınmını duyan var- sa beri gelsin. Hazine bonosu alıp satarak, devlete borç vere- rek bankalar köşeyi dönerken, Üsküdar çarşısında mendil sa- tan velet "döviz paritelerindeki hareketler" üstüne doktora ya- parken sanayileşmek de ne o- ia? Üretimi artırmaya yönelen avanağı kim bula? Kendinden çoktan vazgeçtik de hiç olmazsa lafıyla teselli bu- luyorduk. Necmettin Emmim bunu bile çok gördü bize... POLİTtKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETtNKAYA Sevda Düşleri... Belki bir genç kızsın, belki bir delikanlısin... Kırkını aşmış, saçlanna kır düşmüş bir babasın bel- ki; aynı yaşta bir annesin yaşamın içindeki acılan ka- tık ederek çocuklannı büyüten... Belki torunlanyla bir çay bahçesinde umulmadık saatlerde geçen trenleri bekleyen, sevda düşlerini geçmiş zaman sevişmelerinde büyüten dedesin, an- neannesin... Işçisin, memursun, emeklisin, öğrencisin... Belki gazeteci, şair, belki de işadımısın.. Içerdesin, dışardasın, kahvede, sinemada belki de boştasın... Sınır boyunda nöbette bir asker, dağda gerilla, ce- zaevinde tutuklu ve hükümlüsün... Söyleyin bana siz şiir sever misiniz, âşık olur mu- sunuz, bir kadının saçlannın kokusunu, erkeğin ok gibi olmuş kirpiklerinin etkisini hisseder misiniz? Sevda, insan yüreğinin birparçasıdır. Sevda coş- ku, sevda çözülmesi zor bir bilmecedir Sevda kimi zaman bir zehir, kimi zaman bir kaşık süzme baldır... Söyleyin bana siz sevdasız yapabilir misiniz? Sık sık âşık olup kaybolup grttiniz mi hiç? Hiç at- lı kanncalarda çocuklaşıp, dönme dolapta çılgınlaş- tonız mı? Bir sabah uyandığınızda gökyuzünün ma- vi derinliğinde yüzünüzü yıkadınız mı? Bir bahar sa- bahı çocuklarla sek-sek oynayıp, ip atladınız mı, uçurtmalarınızı beyaz bulutlarla konuşturdunuz mu? Bakın sormayı unuttum: Eğerdoğru yanıt verecek- seniz soracağım, sahi siz yaşamınızda hiç aşkın uçan bir kuş olduğuna tanık oldunuz mu? Sevdiğiniz kadın ve erkek için, eğer olanağınız ol- sa, bir helıkopter kiralayarak kuyruğuna koskoca- man kınmızı bir balon takıp şunu yazabilir miydiniz: "Seni çok seviyorum güzel maymunum!" Yazdınız diyelim... Evinin üzerinde helikopterin kuyruğunatakılı balon- la dolaşabilir miydiniz? Hani tıpkı Cemal Süreya gibi "gözlerigöz değilgö~ zistan" deyip güneşin linç edildiği bir akşam, kapıla- n kapayıp şöyle haykırabilir misiniz: "Işe bak sen gözlerin de burda I Gözlerinin ucu da burda yaşamaya alışık I lyi ki burda yoksa ben neya- pardım I Bak çocuğum kollann işte çıplak işte I Bak gizlisi saklısı kaimadı günümüzün I Gözlerin sabahın sekizinde bana açık I Ne günah işlediysek yan yan- ya." • • • Belki üşüyorsunuz şu anda, belki yalnızlığın res- mini çiziyorsunuz hiç farkına varmadan... Gençsiniz ya da orta yaşlı... Acaba yüreğiniz sımsıcak mı? Görebiliyor musu- nuz sevdayı bir kuşun özgürkanatiannda? Doğa- da tek başına mısınız yoksa sevdiğiniz yanınızda mı? Hiç rüzgâriara, aylara. fırhnalara karşı koyabildiniz mi? İçinde yaşadığınız o gerçek düşe kulak verin bu pa- zar sabahı. NicoJas Guillen'in göklere yükselen sev- gi aleviyle uyanın. Rafael Alberti'nin küçük kuşuyla konuşun. Orhan Veli'yle biraz avareleşin, Oktay Ri- fat'la ağaçlann çiçeklerini seyredin... Bir şiir söyleyin tek başınıza... Tek başınıza bir deniz kıyısında yürüyün, parklar- da dolaşın, olmadı yağan kara, yağmura alışmaya ça- lışın... Gözlerinizin içi gülüyor mu, birşarkı rmnldanıyor musunuz? Haydi doğru söyleyin, bir düşünüz var mı içinizi ısı- tan, sevdanız sınlsıklam mı her zaman? Uykulu bir sıcak kasabada dolaşın. Kapılan kilitli, beyaz perdeleri çekili evlerdeki genç kızlara, erkek- lere el sallayın... Siz kadınsınız, siz erkek... Jose Gorostiza'ya kafa tutun. Eray Canberk'in 'Ebrular'm\ okuyun, Yetkin Aröz gibi "Umudum Bı- rakma Beni" diye bir kez olsun seslenin... Güneşi size versinler sevdam bana yeteri.. Böyle seslenin içinizden... Sonra koşarken şöyle deyın: "gide-dur düzyollarda dönemeçlerde düşüne-dur" • • • Siz hiç çocukluğunuzda masal dinlediniz mi? Hiç ıslandınız mı sınlsıklam yağmur altında sevgilinizle? Ben hem masal dinledim hem de çok ıslandım... Kimi zaman gözlerim büyüdü sevinçten, kimi za- man yüreğim kavruldu sevgisizlikten... Belki siz gençsiniz belki de yaşlı... Sakın yalan söylemeyin, doğrudan kaçmayın, son kez soruyorum açık yanıt verin: "Siz sevdayı bilir misiniz, sevdayı?.." Yanıtınız 'evef'se bugün dışanya çıkın... Önce gökyüzüne bakın, sonra ağaçlara, çiçekle- re, uçan kuşlara... Yetkin Aröz'ün şu şiirini okuyun: "Umudum bırakma beni I Düşlerim çekip g'rtti I Sevdalan koydunsa bul I Umudum bırakma beni I Bir tek sana tutundum" Aldırmayın kimseye... Durmayın koşun... Istersen Eray Canberk'e dön ve şöyle seslen: "sağlam rüzgân bekleryelken çile denizlerinde dolaşırken" Bugün pazar, bugün sevdayla buluşun... Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn E mail: Hıkmet .Cetinkaya @ Planetcom. TR •-••••^itr.--.-; - - . - : / •"- - '-;-:-:--r/. -:':- •-•-.-•^-^•^--••'^^-'^^r:&j-.&: i !%p HİKMET CETİNKAYA Hiun JLA MBAK SANADA BULAŞTÎ KAN 5=s 350.000 TL(KDVdahıl) Çağ Pazarlsma A.Ş. Yerebaîan Caddea! No: 9/B Cağaloğlu Istanbu! Tei:514 01 95/96 Posta çeki no.: 666322
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle