03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 MART 1997 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Milletvekillerinin bir bölümü bireysel çıkışlara yönelirken bir bölümü de toparlanma hazırlığı içine girdi Ihraçlar DSP'yi harekedendîrdi" • 8 milletvekilinin disiplin "• kuruluna gönderilmesi, DSP ' içinde yeni hareketleri - filizlendirdi. Toparlanma - hazırlığı içinde olanlar arasında Mümtaz Soysal'ın adı öne çıktı. ANKARA (Cıunhuriyet Bürosu) - Üç milletvekilinin kesin ihraç, beş milletveki- linin de uyan cezası istemiyle disiplin ku- ruluna gönderilmesi, DSP içinde yeni ha- reketleri fîlizleDdinü. DSP milletvekillerinin birbölümübirey- sel çıkışlara yönelirken, diğer bir bölümü- . nûn de partiyi iktidara taşıma hedefiyle il- . keleri ve doğrultusu behrlenmiş bir eylem programı etrafinda toparlanma hazırlığı içinde olduğu bildirildi. Hazırlıklan yürü- _ tenler arasında, son haftalarda DSP Gru- ı- bu'nda iki kez önemli çıkış yapan, çeşitli il *•• ve ilçelerde işçi mitinglerine katılan, "çii- rürne ve dirilîş** temalı konferanslar veren Zonguldak Milletvekili Mümtaz Soysal'ın adının öne çıktığı vurgulandı. Bugûne de- ğin parti grubunda sessiz kalan çoğunluk arasında yeralan Ordu Milletvekili Mfijdat Koç'un da parti yönetimini eleştirmesi, DSP'deki sancımn yayılabileceği yorumla- - nna yol açtı. ' DSP'de 8 milletvekilinin disiplin kurulu- •' na gönderilmesınin ardından Meclis grubu - içindeki genel durum şöyle özetleniyor: Parti yönetimini haklı bulanlar: Bu grup- DSP lideri düzenlediği basın toplantısında gelişmeleri değerlendirdi Ecevit: Yaptıklan parti içi ihanetANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit disiplin sü- recini başlattığı muhaliflerine. "Yapölda- n parti içi muhalefet değü, parti içiihanet" diye tepki gösterdi. Ecevit, bu milletvekil- lerinin "DSPTdenkoparttıklan kişikrle hu- raç (göç) harekâtı yapıp yeni bir sol parti kurmayı hedeflediklerinin" anlaşıldığını savunurken "İfHralannı yaianlarla besle- yereksendflcalariebazıkunıhışlanDSFye karşı savaş açmaya kışkırtıyoriar. Kapdaı- lu, Dreyfiıs benzetmeleri de ktndik rint bi- raz fazla önem vermelerinden kaynaklant- yor" dedi. DSP lideri, bazı milletvekilleri konusunda "yanıküklanııı''. bu kışilerin "gerçek niyederini mfflchckili oluncayadek saldamayı başardıklannı*' soyledi. Ecevit, düzenlediği basın toplantısında parti içi sorunlarla ilgili değerlendinneler yaptı: "Gerçek niyetjerinin, kküa ettitderi gflji, kamuoyunu yanıltmak amacryia Deri sürdükkri gibi, solu birieştirmek değiL ay- n bir sol ya da sol iddialı parti kurmak ol- duğu arük anlaşılmısür. Gökhan Çapoğlu bazı demeçlerinde bunu açığa vurdu, Bü- lent Tanla televizyon programlaruıda bunu açıkça itiraf etti. Amaçlannın solu birieştir- mekdeğiL, DSP grubuadan ne koparabtür- lerse onlarla huruç harekâb yapmak ve ay- n parti kurmak okhığu anlasıhyor." Disiplin kuruluna sevk edilen Bülent Tanla, Bekir Yurdagül, Gökhan Çapoğ- lu, dün yaptıklan yazılı açıklamada. Ece- vit'in kendilerine yönelik sözlerini üzün- tü, hayret ve şaşkınhkla karşıladıklannı bildirdüer. Oç milletvekili açıklamalann- da, "Sayın genel başkan disiplin kurulu- na sevkgerekçesini gfiçlendirmek için biz- leri yeni bir parti kurma arayişlan içinde oknakla suçluyor. Asla böyle bir çaba ve niyetimiz yoktur. Tek amacnmz, ülkemiz- dekidenwkrafiklaikcumhurry«çizgjsin- deki solhareketi sağiıklı bir bürünîeşmeye götürecek kanalları açmak ve bu yokJaki engeileri kakünnakûr" dediler. takilerde, DSP Genel Başkanı Bülent Ece- vit' in kimi yanlışlan olsa da "gereksizveza- mansız" olarak nitelendirdiklen kimi giri- şimlerin partiyi kamuoyu önünde yıprattı- ğı kamsında olanlar çoğunlukta. Son geliş- meler karşısında parti yönetimini haklı bu- lanlar, özellikle ihracı istenen üç milletve- kilinin, DSP içinde yeni bir parti kurulma- sı konusunda çaba gösterdiklerini, hattabu çabayı önceki gün televizyonlara yaptıkla- n açıklamalarla doğruladıklannı belirterek, disipline bu yüzden sevk edildiklerini ifa- de ediyorlar. Bu grubun içinde, Ecevit ile DSP Genel Başkan Yardımcısı Rahşan Ecevit'e gönülden bağh olup parti yöneti- minin çizgisini, örgütler konusundaki katı tutumunu benimseyen ve partide muhale- fet yapanlan "Meclis'te gereğince işjevleri- ni yerine getirmeyip kendüerini medyada, kamuoyunda öne çıkarmak isteyenler" di- ye suçlayanlar da bulunuyor. Bireysd çıkışlara yönetenkr: Her ne ka- dar disipline sevk edilen 8 kişi arasında bir bütünlük varmış gibi görünüyorsa da bu grup, gönüllerinde farklı özlemler ve he- defler bulunan kişilerden oluşuyor. Örne- ğin, Ankara Milletvekili Gökhan Çapoğlu, çıkardığı bir kitapçık ile nasıl bir "sol" dü- şünce ve yapılanma olması gerektiğine iliş- kin görüşlerini duyurmaya çalıştı. Cezalan- dınlması istenen 8 kişinin dışında da bi- reysel çıkışlarla, DSP grubu içindeki hu- zursuzluğu dile getirmeye çalışanlar da yer alıyor. Ömeğin, Müjdat Koç, örgütler atanır veya görevden alınırken milletvekil- lerinin görüşüne başvurulmadıgını, Anka- ra'da düzenlenen miting öncesi kendileri- ne haber verilmediğini anlatırken, Başba- kanlık Konufu'nda tankat şeyhlerine ye- mek verilmesi olayına karşı çıkan DSP'li- lere yönelik Bülent Ecevit'in tavnnı eleş- tirdi. tlkeve eylem programı hazırlığındakiler: Parti içinde, grup ya da hizip hareketi gö- rüntüsünden kaçınan; tüm solu kucaklaya- cak, ilkeleri ve doğrultusu belirlenmiş, DSP'yi iktidara taşıyacak bir eylem prog- ramı etrafında toparlanma hazırlığı içinde olanlar da bulunuyor. Bu düşüncede olan- lar, DSP'nin, ortaya koyduğu hedeflerle bu- günden iktidara aday olduğunu halka gös- termesinden, sendikalarla, demokratik kit- le örgütleri ve güçlü, disiplinli bir parti ör- gütü ile kucaklaşmasından yana olduklan- nı dile getıriyorlar. Bu hazırlıklan yürüten- ler arasında Zonguldak Milletvekili Müm- taz Soysal'ın adı öne çıkıyor. DSP'li kay- naklar, "cumhuriyetçi sol"u savunan Soy- sal'ın son birkaç hafta içinde grupta yaptı- ğı iki konuşmanuı, bu hareketin ilk ipuçla- nnı verdiğini belirttiler. Aynı çevreler, Soy- sal'ın, bugün de Giresun'da yapacağı kon- feransın başlığınuı "Çûriune ve Diriliş" ol- duğuna dikkat çektiler. TBMM Araştırma Komisyonu Dinleme cihazlanna yerinde inceleme • Komisyon, Emniyet Genel Müdürlüğü _ uzmanlannın açıkladığı, telefon ' santrallanna yerleştirilen dinleme cihazlannı yerinde inceleme karan aldı. '. ANKARA (Cumhuriyet . Bürosu) - TBMM Telefon- , lann Dinlenmesini Araştır- ma Komisyonu, Emniyet lstihbarat Daıresı Teknık Şube Müdürü Osman Ak'- tn, telefon santrallanna yer- leştirildiğini açıkladığı özel dinleme cihazlannı yerinde incelemeyi kararlaştırdı. TBMM Telefonlann 'ttînlenrhesini Araştırma Komisyonu dün yaptığı top- lantıda. bilgisine başvuru- lacak kişilerin belirlenme- si, olayın boyutlan ve yerin- de inceleme yapılması is- temlerini değerlendirdi. Te- lefon dinlenmesine ilişkin belgelerin basına sızması. iktıdarpartiü üyelerin tepki- sine neden olurken. RP'li Başkan Suat Pamukçu. bundan böyle "yaah" açık- lama yaparak kamuoyunu bilgilendıreceklenni söyle- mekle yetindi. Daha sonra yazıh açıklama yapan Pa- mukçu, basına yansıyan ha- berlerin komisyon çalışma- lannı aksattığını ileri süre- rek, başkanlık açıklamalan dışında basında yer alan ha- berlere itibar edihnemesini istedi. Ahnan bilgiye göre ko- misyon gelecek hafta yapa- cağı toplantida, cep telefon- lannın (GSM) simkart satı- şına yetkili olan Türkcell ve Telsim'den bireryöneticinin komisyona çağnlarak sis- tem hakkında bilgilerine başvurulmasını kararlaştır- dı. Komisyon, aynca dinle- me cihazlannm niteliği, ya- pısı hakkında uzman oldu- ğu belirtilen ODTÜ Elekt- rik-Elektronik Bölümü Öğ- retım Üyelerinden Prof. Dr. Kemal ınan'ın da bilgisine başvuracak. Inan, bilgisine başvurulacak kişilerle gö- rüşmeler tamamlandıktan sonra komisyon üyeleri ile birlikte telefon santrallann- da ve dinleme cihazlannın yerinde incelenmesi sırasm- da da hazır bulunacak. Ahnan bilgiye göre "tele- fonlarunn dinlendiğinden" yakınan ve bilgisine başvu- rulması konusunda uzlaş- maya vanlan kişilerden ba- zılan şunlar: DYP Genel Başkanı, Başbakan Yardımcısı Tansu ÇiHer, ANAP Genel Başka- nı Mesut Ydmaz, Adalet Bakanı Şevket Kazan, Sa- nayi ve Ticaret Bakanı Ya- lun Erez. Türk-lş Başkanı Bayram Meral, ANAP'tan Genel Sekreter Yaşar Oku- yan, Ankara Milletvekili Ir- fan Köksaian, Manisa Mil- letvekili TevfîkDiker, Istan- bul Milletvekili Bülent Akarcah. Komisyon, tele- fon dinleme uygulaması ko- nusunda bilgisi olduğu ya da olabileceği savıyla da şu isimleri çağırmayı kararlaş- tırdı: DYP Elazığ Milletve- kili Mehmet Ağar, eski u- laştırma bakanlan Mehmet Köstepen, Yaşar Topçu, bu konuda yazı yazan Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Oz- kök. Sanatçı Ferhat Tunç, Fadime Göktepe'nin ağzından yazdığı şarkının klibini Gaa Mahallesi'nde çekti. (Fotograt kADLRTUĞLA) Fadime Göktepe'nin çığlığışarkı oldu MİYASEİLKNUR Polis tarafindan dövülerek öldürülen gazeteci Metin Göktepe'nin annesi Fadime Göktepe'nin oğlunun ardından yaktığı ağıtlar şarkılaştınldı. Fadime Göktepe'nin çığlığını şarkılaştıran sanatçı Ferhat Tunç, "Bu şarkı evlatlarmı yitiren bütün analann çığhğıdır. Metin Göktepe gazeteci olduğu için bir sungeydL Sadece görevini yapmaya çalışıyordu. O nedenle Fadime Ana'nuı çığl^nı konu akfak" dedi. Söz ve müziğini özgün müziğin tanınmış isimlerinden Ferhat Tunç'un yaptığı şarkının klibi de Gazi Mahallesi'nde çekildi. Gazi Mahallesi'nde çekimi yapılan ldipte mahalle halkı, Fadime Göktepe ve Tunç'un sanatçı arkadaşlan da rol aldı. Klip çekimi öncesi Gazi Mahallesı Hacı Bektaş Veli Derneği Cemevi'nde bir basın toplantısı düzenleyen sanatçı Ferhat Tunç, Metin Ş a r k ı n ı n s ö z l e r i Gün döndü geceye yavrum Gelmedin sen ah gelmedin Yolunu gözledim durdum Dönmedin sen ah dönmedin Uyy ben ölim lo Metin' im sen ölme ne ohır Dur ben ölim lo Vurma zalim vurma ne ohır Körpeciktir kıyma ne olur Benim yavrum gazeteci Onu benden alma ne olur Uyy ben ölim lo Metin'im sen ölme ne olur Dur ben ölim lo Ben anayım dayanamam Yokluğuna ahşamam Gözptnarlanm kurudu Ey insanlar ağlayamam Uyy ben ölim lo Metin'im sen ölme ne olur Dur ben ölim lo Söz-müzik: Ferhat Tunç Göktepe anısına şarkı yazma ve klibi Gazi Mahallesi'nde çekme gerekçelerini şöyle açıkladı: "Metin faili belli bir einay^te kurban gjttL Metin'i çok i>i tanıyan bir sanatçı değOim. Ama o öldükten sonra annesini yakından tanıdım. Bu şarkı Fadime Ana'nın çığhğıdır. Şarkıda Metin'i anlatırken annesinin yaşadığı acı dile getiriliyor. Klibi Gazi'de çekmemizin nedeni; bu mahaUede de analann çığuğı var." Ağıtlan şarkı yapılan Fadime Göktepe ise duygulannı dile getirirken şunlan söyledi: "Benim oğlum mafya değüdl çete üyesi değfldi. Bu ülkede elektrik-su faturasını vatırmayan insanlara bile ceza veriürken benim oğlumu öldürenlere ceza verihnemesi için devlet seferber ohnuş durumda. Metin, Gazi olaylan sırasında üç gün burada sabahladı. Metin'i aramak için bir gece yansı hiç bilmediğim bu mahalleve gelmiştim. Şimdi vine buradayun. ama Metin'i aramıyorum. Çünkü o, artık yok. Keşke yine sağ olsaydı da ben de onu aramaya gebniş olsaydım. Metin'in basına gelenler Tansu Çiller'in oğlunun basına gelseydi ne vapardı acaba?" ÖNERİ KOMİSYON TARAFİNDAN BENİMSENDİ Oğretim elemanları ve öğrencilere siyaset olanağı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TB- MM Anayasa Komisyonu, öğrerim ele- manlan ile öğrencilerin siyasi partilere üye olmalanna olanak sağlayan öneri ile sen- dikalann siyasi faaliyette bulunmalan, de- netimi ve gelirlerini nasıl koruyacaklanna ilişkin değişikliklen içeren öneriyi benim- sedi. Anayasa Komisyonu'nun dünkütoplan- tısında kabul edilen Yükseköğretim Yasa- sı'nın 59. maddesini degiştiren öneriye gö- re, öğretim elemanlan ve öğrenciler siya- si partilere üye olabilecekler. Öğretim ele- manlan, yükseköğretim kurumlanndaki görevlerini aksatmamak ve bir ay içinde kurumlannabildirmek kaydıyla partilerin merkez organlan ile onlara bağlı araştırma ve danışma birimlerinde görev alabilecek- ler. Siyasi partiye üye olan ya da görev alan öğretim elemanlan, YÖK, Yükseköğretim Denetim Kurulu üyesi, rektör, dekan, ens- titü, yüksekokul müdürü, bölüm başkanı ya dabu görevdekilerin yardımcısı olama- yacaklar. Öneriye göre siyasi partilere üye olan öğretim elemanlan ve öğrenciler, yükse- köğretim kurumlan içinde parti faaliyetin- de bulunamayacak, parti propagandası ya- pamayacaklar. Komisyonda daha sonra kabul edilen Sendikalar Yasası'nda değişiklik getiren öneri de sendika ve konfederasyonlann, demekler, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruîuşlan ve vakıflarla siyasi amaçla ortak hareket etmelerini yasakla- yan hükümleri kaldınyor. Buna karşılık sendika ve konfederas- yonlann siyasi partilerin bir yan kuruluşu olarak görülmelerini önlemek üzere onla- nn ad, amblem, rumuz veya işaretlerini kullanmalan yasaklanıyor. Seçimlerde a- day olan sendika yöneticilerinin görevle- rinın adaylık süresince askıda kalmasını da hükme bağlayan öneri, sendikalann si- yasi partilerden mali yardım ve bağış al- malannı da yasaklayan bir hüküm içeriyor. Komisyonda kabul edilen öneri, sendika ve konfederasyonlann üzerinde devletin ida- ri ve mali denetimini düzenleyen hüküm- leri de yürürlükten kaldınyor ve bunun ye- rine denetleme kurullan veya denetçi eliy- le yapılacak iç denetim getiriyor. Öneriye göre sendikalar ve konfederas- yonlann bilanço ve çalışma raporlannı Ça- lışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na göndenneleri de yeterli olacak. Anayasa Komisyonu, gelecek hafta Demekler Yasası'nda değişiklik yapan yasa önerisi- ni görüşecek. tnsan Haklan Derneği, 21 Mart ırkçıhğa karşı e>lem günü nedeniyie bir toplanü düzenkdi. (Fotoğraf: KUBİLAY TÜNTÜL) 21 Mart ırkçıhğa karşı eylem günü YAŞAR ÖZTÜRK StLİFKE - Meıkezi Hollanda'da bulunan ve 1200'e yakın örgütü şemsiyesi altında toplayan Milliyetçilik, Irkçıhk, Yabancı Düşmanlığı ve Faşizmle Savaşım, Sığınma- cılarla Dayanışma Örgütü UNITED, 21 Mart Irkçıhk Karşıtı Eylem Günü dolayısıyla Av- rupa Parlamentosu ile üye ülkelerin parla- mentolannı faks yağmuruna rutacak. Bu yı- lın sloganı: "Irkçıhğa karşı gözJerini aç". Güney Afrika'da yürürlüğe giren "Kısıt- lama Yasası"nı 21 Mart 1960 günü banşçı bir biçimde protesto eden siyahlara polis ateş açtı. Olayda 70 kişi öldü, 157 kişi yaralan- dı. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 1967 yılında olayı kınadı ve 21 martı Irkçıhk ve Aynmcıhğın Bütün Biçimleriyle Savaşım Günü ilan etti. Uluslararası Genç Doğa Dostlan Örgütü NFJI çatısı altında 1993 yı- lında kurulan UNITED'ın yüriittüğü kam- panyalar ile 21 marta denk gelen hafta, Av- nıpa çapında Irkçıhk Karşıtı Eylem Haftası ilan edildi. Avrupa Parlamentosu. UNI- TED'ın girişimleriyle 1997'yi Irkçıhğa Kar- şı Avrupa Yılı olarak kabul etti. Bu yılın sloganı da "Irkçthğa Karşı Göz- terim Aç"olarak belirlendi. UNITED'ın faks eylemine Türkiye'den de destek verilmesini isteyen ve Türkiye'deki parlamenterlerin faks yağmuruna tutulması gerektiğini belir- ten Arkadaş ÇevTe Grubu şu çağnyı yaptı: "Avnıpa'da da dalga dalga yükselen ırkçıhk, faşizm, mittryetçflik, özellikle 2. Dünya Sava- şı öncesive sırasuıdaki günleri yeniden yaşat- maktadır. Hcdeftcki kesim bu kez Yahudber değO, TiirkJer ve As\ ah göçmenlerounuştur. Irkçı eğihın kitie iletişim araçlannı eie geçi- rerek insanhğa zehrini yavaş \avaş enjekte ediyor. Öylesine başanlı olundu ki, Michael Jacksona kendi öz renginden nefret ettirili- yor. Yeryiizünde tek ırk var, insan ırkı. Hepi- miz farklrvTZ, ancak eşitiz. Derinin albndaki renk bütün insanlarda avnı. Türldye ve Av- rupa Parlamentosu üyeJerini faks yağmuru- na tutarak insanbğı bu yangından kurtara- hm." İnsan Haklan Derneği Azınlık Haklan Iz- leme Komitesi de, "21 Mart Irkçılıkla Mü- cadeleGünü" nedeniyie lstanbul Şubesi'nde dün bir toplantı düzenledı. Meral, Ecevit'i eleştirdi 'Gerekçe Türk-İş olmamalıydı' • DlSK'in ardından Türk-lş de DSP'de milletvekillerinin sendikalarla görüşmeleri gerekçe gösterilerek disiplin kuruluna gönderilmelerine tepki gösterdi. BANUSALMAN ANKARA - Devrimci İşçi Sendıkalan Konfederasyonu'nun (DISK) ardından Türk-lş Genel Başkanı Bayram Meral de DSP'li muhalif milletvekillerinin, sendikalarla görüşmeleri gerekçe gösterilerek disiplin kuruluna sevk editmesine tepki gösterdi. "Biziınle konuşacak her milletvekili ihraç olursa, partikrde çok az milletvekili kalır"" diyen Meral, ihraç edilen mılletvekillerinin DSP ya da genel başkanlan Bülent Ecevit'le ilgili olumsuz birgörüş iletmediklerini bıldirdi Meral, "Emekten destek akuğuu bilen partilerin her zaman bize getip bazı konularda fikir ahnalan gerekir" dedi. Türk-lş Genel Başkanı Bayram Meral, DSP Ankara Milletvekili Gökhan Çapoğlu, lstanbul Milletvekili Bülent Tanla ve Kocaeli Milletvekili Bekir Yurdagül ün, sendikacılarla ilişkisi olduğu ve kendisiyle görüştükleri için partiden ihraç istemiyle disiplin kuruluna sevk edilmesine "üzuJdüğünü" bildirdi. 3 milletvekiliyle de çok önceden tanıştığını anlatan Meral, "Biz bunlarla oturup konuşmuş olabiliru, ama DSP'yle Ûgfli en ufak bir konu söz konusu olmadı" dedi. Her siyasi partiden pek çok milletvekiliyle görüştüklerine dikkat çeken Meral. "Bizimle konuşacak her milletvekili ihraç olursa, partüerde çok az milletvekili kahr" diye konuştu. Meral. bu milletvekılleriyle yaptıklan görüşmelerde Ecevit ya da DSP hakkında olumsuz bir göriiş bildirimi olmadığını vurgulayarak Türk-lş ve kendisinin ihraç isteminin gerekçesi olamayacağını söyledi. Sivil girişim çerçevesinde ifade edilen "solda birük" taleplerinin ahnan kararda etkili olduğuna ilişkin iddialara da değinen Meral, RP Ankara Milletvekili Hasan Hüseyin Ceylan'ın açıklamalannı anunsatarak şöyle dedi: "Durum hâlâ nazikliğini koruyor. Bir millervekili. bugün gazetelerde görüyorsunuz, hâlâ tahrik ediyor. Biz, bu konularda, sorunlar karşısında bir araya gelin dedik. Yoksa şu parti bu partiyle buieşsin değil. Bu benim sorunum da değiL Hiç olmazsa olaylar karşısında etkili olsunlar dedik. Tesirini gösterdL Ecevit, CHP'nin de bulunduğu bir hükümette yer alacaklannı soyledi." "Dürüstlüğüyle tamdıklan" Ecevit'in telefon edip kendisiyle konuşup gerçeği öğrenebileceğini de belirten Meral, "Emekten destek aldığmı bilen partilerin, her zaman bize gelip bazı konularda fikir ahnalan gerekir. Böyle ohnabdır" diye konuştu. Avukat Emîn Değer 'Uğur Mumcu cinayeti Kontrgerilla işi' • Uğur Mumcu'nun avukatı Emin Değer, "Kontrgerilla'ya ulaşılamadığı sürece cinayet aydınlatılamaz" dedi. DÜRDANE KOCAOĞLU ANKARA - TBMM Uğur Mumcu Cinayetini Araştırma Komisyonu'na bilgi veren gazetemiz yazan Uğur Mumcu nun avukatı Emin Değer, cinayetin Kontrgerilla'nın işi olduğunu savunarak " Kontrgerilla'ya ulaşılamadığı sürece cinayet aydınlatılama/" dedi. RP'li Ersönmez Yarbaybaşkanlığında dün toplanan komisyon, Mumcu cinayeti ile ilgili araştırmalar yapan gazeteci Can Dündar ve cinayeti soruşturan polis ekibi ile Emniyet Genel Müdürlüğü Sağ ve Dış Terör Masası Şefı Hayrettin Özdemir'i dinledi. Mumcu'nun avukatı Emin Değer, geçmişte DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit'e karşı düzenlenen suikast ve 1 Mayıs 1977 katliamının Kontrgerilla'mn eylemlerinden olduğunu söyledi. Günümüzde de bu sürecin devam ettiğini savunan Değer, "Silahlar ortada, failier bettu ama cinayet a> dınlatılamryor. Çünkü ucu gelip Kontrgerilla'ya daj'anıyor" dedi. Uğur Mumcu'nun, 12 Mart'ta hangi nedenle yargılandıysa o nedenle de öldürüldüğünü kaydeden Değer, konuşmasını şöyle sürdürdü: "PoKs aciz değil. Araştu-ma yapıyor, inceleme yapıyor, bir yere kadar gidiyor ama sonuç alamıyor. Ben Mumcu cinayetinde İran bağlanüsı olduğuna da inanmıyorum. Çünkü İran bağtannsı olsaydı CIA hemen ortaya çıkanrdı. PKK de yapmış olamaz. Öyle olsaydı devlet ortaya çıkanrdı. Çah süpürgesiyle toplar gibi delil topluyorlar, sonuç ahnmasın diye çaüşıyorlar." Emniyet Genel Müdürlüğü Sağ ve Dış Terör Masası Şefi Özdemir ise Mumcu cinayeti ile ilgili kendisine özel bir görev verilmediğini söyledi. Özdemir, soruşturma sırasında cinayetin İran bağlantılı olduğuna dair bulgular ortaya çıktığını, ama deiil bulunamadığını söyledi. Gazeteci Can Dündar ise komisyona, hazırladığı Mumcu belgeselinin dökümünü verdi. Şile Kumbaba'da satıhk 335 metrekare arsa Tel: 513 85 94- 0542 423 28 72
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle