03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 MART 1997 CUMA CUMHURtYET SAYFA HABERLER Hafta boyunca kamuoyunun birinci gündem maddesi haline gelen 'taciz'in kasıtlı büyütüldüğü görüşü ağırlık kazanırken basm meslek ilkeleri de masaya yatınldı Gündemi zorlayan Haciz'Jstanbul Haber Servisi - GATA Nöroşi- rürjı Bölüm Başkanı Albay Prof. Dr. Kor- kut Alkan'ın tacizde bulunup bulunmadı- ğı haberi tıp ve basın meslek ilkelennı amehyat masasına yatırdı. Olaya yönelik tepkilerde "Türkiye'nin gündeminde bulunan Susurluk skandalı ve rejim tarbşmalan ikinci plana itiliyor" görü- şü ağırlık kazandı. Sabah gazetesınin geçen pazar 900'lü hatlarla başlattığı habere yönelik ankette "haber yayımlanmahdır'' görüşü yoğun- luk kazanınca doktorun adı açıklandı. Sa- bah, rakip gazete olan Hürnyet ıle aynı gün (17 mart) söz konusu haberi 8 sütuna manşet olarak verdı. Haberde, Prof. Dr. Korkut Alkan'ın kendisine tedavı ama- cıyla gelen karşı cınsten hastalara, mesle- kı avantajlannı kullanarak cınsel tacizde bulunduğu ıddia ediliyordu. Bu taciz, yi- ne aynı gazetelerde çıkan haberlere göre şöyle ortaya çıkanldı: Sık sık baygınlık geçiren bir genç kız, tedavi için ailesınin de yakından tanıdığı Korkut Alkan'a gıtti. Muayene sırasında da baygınlık geçiren genç kız, kendine geldığinde elbiselerinin çıkanlmış oldu- ğunu farketti. Dr. Alkan'ın ehnin cınsel organında olduğunu görünce şok geçirip tekrar bayılan genç kız, uyandığında da Alkan'm çıplak olduğunu gördü. Önce avukatlarla görüşen genç kadın olayın is- patımn zor olduğunu anlayınca, "SözFa- to'da" programına olayı anlartı. Söz Fa- to'da ekıbi tacızı ortaya çıkarmak ıçin has- ta kılığına gırmiş genç bır kadını doktora gönderdi. Gazetelerde ilk çıkan haberle- re göre muayene masasında baygınlık ge- çiriyormuş gibi yapan TV'ci kadın, dok- torun "marifetierini" gizli kamerayla tes- pit etti. Sonradan, olayın göründüğü gıbi olmadjğı anlaşıldı. "Cinsel tacin" gızli kamerasıyla tespıt ettiren Ş.A, ne televiz- yoncuydu, ne de hastaydı. Alkan, 17 mart- BASIN ÖRGÜTLERÎ TEPKİ GÖSTERDÎ 'Medyatik infaza' kınamafstanbul Haber Servisi- Günlerdir gündemden düş- meyen 'Tacizci Doktor' ha- benni, önceki akşam Söz Fato'daprogramında görün- tülü olarak yayımlanmasın- dan sonra değerlendiren ba- sın meslek örgütü temsılci- Ieri, gazetecının haberi han- gi ilkelerçerçevesındeoluş- turması gerektıği konusun- daki görüşlerinı aktardılar. Tûrkiye Gazeteciler Sendı- kası (TGS) Genel Başkanı Zrya Sonay. gazetecının ha- ber üretmek gibı bir görevı bulunmadığını, var olan ha- beri araştınp yazmakla gö- KanalD ve Show TV'ye kapatma cezası ANKARA{Cumhuriyet B8roaı)-RTÜK, bir dok- torun hastasma yaptığı cin- sel taciz görüntûlerine yer veren "Söz Fato'da" adiı prograrrun yayını nedeniy- le Kanal D'ye 3 gûn, aynı konuyu işleyen bir progra- mı nedeniyle Show TV'ye de bir gûn süreyle geçici yaytndurdunnacezası ver- di. RTÜK, önceki akşam yaytmlanan ve kamuoyun- da geniş yankı uyandıran "Söz Fato'da" programı nedeniyle dün olağanüstü topiandı. Toplanüdan son- ra yapılan açıklama- da,"Söz Fato'da" progra- nunda bir doktorun hasta- lanna cinsel tacizde bulun- ması iddiası konusunda ya- pılanyayınlann, 3984 sayı- h kanun ve Avnıpa Sınırö- tesi Televizyon Sözleşme- si hûkümleri. gizli kame- rayla çekim yapılması, ya- yınlarda adalet ve tarafsız- İık, yasalara saygdı olma, yargı karan olmaksızın kimsenin suçlu olarak ilan edümemesi, genei ahlak, kamu vicdanı, toplum hu- zuru, toplumun milli ve manevi değerleri, Türk ai- le yapısı ve çocuklann ah- laki gelişimi yönlerinden değerlendirilerek, sonuçta müeyyide uygulanmasına karar verildıği bildirildi. Basın Konseyi Yüksek Kurulu, RTÜK'ûn verdigi yayın durdurma cezalan- nı kınadı. revli olduğunu söyledi. Haberin hazırlanış yönte- mini doğru bulmadığını da anlatan TGS Genel Başkanı Sonay, "Medyanuı kimseyi nanıuslu-nanıussuz ilan et- mek gibi bir yetkisi de yok. Bu görev yarguundır''dedi. Basın Konseyi Başkanı Ok- tay Ekşi ise "Arük gazeteci- ligin, üpkı hukukta delil top- lamada olduğu gibi, haber toplamada da baa kuralla- ra uyması gerektiğini düşün- düğünü" belırrtı. Çağdaş Gazeteciler Der- neği (ÇGD) Yönetim Kuru- lu Üyesi Can Dündar da, konuyla ılgih üç noktanın kendismi rahatsız ettiğını behrterek bunlan şöyle sı- raladı: "Intikam amaçb bir koraplo olması. işin içinde gazeteci formasyonuna sa- hip ounayan kimselerin bu- luıunası ve haber arayışı an- layışryla değiL haber yaratıl- ma anlayışryta gerçekleştirü- mesL" Temel itırazının doktorla ılgih "bügüere" gizli çekim yoluyla ulaşılması olduğu- nu belırten Can Dündar, bu tür kayıtlann mahkemede delil olarak kullanılamaya- cağı düşünüldüğünde, ka- muoyunda mahkûmiyet ve- rilmek amacı taşıdığınm gö- rüldüğünü söyledi. 'Tahrik var' Işin içinde kışkırtma, pa- ra ile yönlendirme ve tahrik unsurlannın bulunduğuna dikkati çeken Dündar, artık basın meslek ilkelerinin bir kâğıda dökülmesi gerekli- liğinin gündeme getirilme- sini istedi. ÇGD'nin, bir "Ukeler klavuzu" arayışı içinde ol- duğunu anlatan Dündar, meslek örgütlerinin, yaym- cılar ve üniversitelerle bira- raya gelerek asgari meslek ilkeleri belirlemelerinin za- manının geldiğini kaydetti. Türkiye Gazeteciler Ce- miyeti (TGC) Başkanı Nafl Güreü Sabah gazetesinin haberi yayımlayıp yayımla- mama konusunda anket yöntemıne başvurmasını şöyle degerlendirdi: "Gazetecinin asli görevi gerçekleri okura yansrtmak- Or. Gerçekleri değeriendirir- ken, kamu yaran önde gel- melidir. Kamu yaran önde olduğu zaman, Irîşisel değer- lendirmelerçokgeride kahr. Kişilik haklannın da korun- ması gerekir. Ama burada ikilemli bir durum var. Söz konusu doktor,uygunsuz bir davranışta bıüunduysa, ce- zasuıı çekmeüdir." Film karesimlen gerçek hayata Sinema dümasının kalbi Holhuood. phasaya sürdüjiü tllnılerle Tiirki>v"yi ctkisi altına alnor. (it'çen > ıl Shantıı Stnne ile .Michael l)oıı<:liisın Inışıoliınii o\ nadı<>ı Icıııcl İç'^iidii adlı iîlm <>işe ı ekoılaı ı kınıııştı. lilnıin ba/ı Siihntkri \ntal\a*da va.'janan hiı aile dramıyla <;cı(,'ik ha>atayansırken pıııasal ka/ançlar yincöıı plana çıkıyordu. Daha sonra Denıi Mooır ile Douglas'm Taciz adlı tîlıııi de bazı yönleriyle »eçeıı hafta içinde Türk kamunyııııun gündenıini oluşturdu. Bu kez n»ller deyişti ve taciz eden doktor. tacize uüradıgınyddia eden de hastası oldıı. ta tutuklanarak Selimrye Askeri Ceza- evi'ne konuldu. Tutuklanan Alkan'ın avu- katı Tuğnıllah Yıktanm'ın "Müvekkffim yargısız infaz edfldL Yem otarak kullam- lan kız Ayşe Temiz adrvia sahte bir kun- Bkle 6-7 kez doktora gebniş. Her getişinde cflvevenaz yapımş. Sürekli tahrik ederek, deKI etdc edilmeve çalışılmış" sözleri üze- nne olay yenı bır boyiit kazandı. Fatma Girik'ın sunduğu 'Söz Fato'da' programının elde ettıği görüntüJer önce- ki akşam, Kanal D Televızyo- nu'nda gösterildi. Aynı gece, Kanal D'nin gece kuşağında Fatma Girik'ın de bulundu- ğu bir oturumda, olay ve ola- yın veriliş biçimi, Kanal D Haber Koordinatörü Haluk Şahin. gazeteci-yazar Emin Çölaşan ve Türk Tabiplen Birliği (TTB) Genel Başkanı Füsun Sayek'in katılımıyla tartışıldı. Tarnşmada, doktorun mes- lek ahlakını ihlal ederek cin- sel taciz yaptığı iddialanndan çok, Fatma Girik'ın söz ko- nusu "haberi" elde etme yöntemleri eleştiri konusu ol- du. Emin Çölaşan ülkenin son derece kritik bir dönem- den geçtiği bu günlerde "Bir doktor, hastasına taciz yap- ımş mı yapmamış mı" gibi bir konuyla gündemın meşgul edildiğinı belirterek kızgınlı- ğını dilegetırdi. Defne SamyeB'nin sundu- ğu gece kuşağı sırasında adı- nı vermeyen bir kadın, Prof. Dr. Alkan'ın, cinsel taciz bir yana, kendisine tecavüz etti- ğini öne sürdü. Kocası oldu- ğunu söyleyen bir kişi de te- lefonda iddiayı doğruladı. Aynı akşam, Reha Muh- tar, gizli kamera ile taciz gö- rüntülerinı kaydeden Ş.A'yı canlı yayına çıkardı. Ş.A, da- ha önce nişanlısının cinsel ta- cize ugradığını iddıa eden Eran Tapan adlı işadamının para karşılığı, Prof. Alkan'a komplo kurînayı teklif ettiği- ni söyledi. Vaat edilen para- yı alamadıgını söyleyen Ş.A, daha önce askeri savcılıklara verdiği ifadesini de geri ala- cağuıı açıkladı. Eran Tapan da yaptığı açıklamada, intikam duygu- lanyla senaryoyu kendisinin hazırladığını itiraf etti. Ta- pan, şunlan söyledi: "CHayı öğrenince adamın iptigini pazara çıkarmakiste- dim. Risk \-ar mı ispadayabi- lir mi>im diye hiç düşünme- dim. Sonuna kadar üzerine gittim. Biz bir taş atük, halka halka geoisiiyor. Bizim göre- vüniz tamamlandı." Söz Fato'da programının sunucusu Fatma Girik ise olayla ilgili yaptığı değerlen- dirmede. "konu mankenine kesinlikle para teklif etmedi- ğini, baskı yapmadığını, etin- de başka detiÜer olduğunu ve bunlan yayımiavacağuu" söyledi. HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI Söyleyemediklepim... Atatürk'ün, Serbest Fırka'nın kurulması için ça- ba gösterdiği günlerdedir. Demokrasiye ulaşmak ve yönetim yanlışlannı azaJtmak için bir muhalefet partisinin gereklıliğine ınanmaktadır. Atatürk'ün partisinin karşıana, artık yeni birpar- ti çıkacaktır. Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Hasan Rıza Soyak sorar: - Ya onlar (Serbest Fırka) iktidara gelirierse? Mustafa Kemal yanrtlar: - Olabilir. Biz hiçbir zaman, daima iktidarda ka- lacağız diye bir iddiada bulunmadık ki... - Ya devrim ilkelerinden saparfarsa? - Haa bak... Işte bu olmaz! Sen, ben ve devrim- lerin değerini ve hedefini kavramış olanlar, bu gi- bileri her zaman ortadan kaldırabilecek ve devrim ilkelerini koruyabilecek gûçte olacaktır. Korkma! ••• NTV'de Zülfü Livaneli nın yönettiği "Aklın Yo- /u'programından sonra bu olayı anımsadım... Ata- türk'ün konu edildığı bir açık oturumdu bu. Benim dışımdakilerin Atatürk ve Mustafa Kemal aynmına özen gösterdikleri... Ve sürekli olarak Mustafa Kemal'i tercih ettikleri... Mustafa Kemal ile de Kemalizmi ayırma eğilimi- nin ortaya çıktığı bir oturumdu. Iki kez yayımlandı. Arkasından çok telefon ve mektup getdi. Başlayıp da brtirilememiş düşünceler... Yanda kesilmiş tümceler... Bir zincirin kopuk kopuk hal- kaian... En azından bir kesim izleyicinin duyduğu anla- şılan gereksinmeyi karşılamak gerekiyordu. • • • Bir topluma damgasını vurmuş olan bir önderi nasıl degerlendirirsiniz? önce hangi koşullarda yola çıktığına bakarsı- nız... Yani toplumunun ve dünyanın o günkü koşul- lanna... Arkasından sıra amacına ve bu amaca gıderken neter yaptığına gelir. Sonunda da toplumu nereden alıp nereye getir- diğini ölçersiniz. 1920'ler Anadolusu nasıldı? Sanayi yok; kefen bezi bile dışandan geliyor... Ki- şi başına düşen yıilık ulusal gelır 67 dolar; ülke bu- günün Bangladeş'i kadar yoksul... Her on erkek- ten ancak birisi, her bin kadından ancak dördü okur-yazar... Halkın yüzde sekseni köylerde, orta- çağkoşullanndayaşıyor... En çoksatan gazete, Is- tanbul'da 2-3 bin basıyor. Batı'da çağdaşlaşmayı ve demokrasiyı gerçek- leştirmiş olan toplumsal sınıflardan hiçbirisi yok. Dünyada demokrasiler yıkılıyor, baskı rejimleri ve ırkçılık tırmanıyor. Atatürk'ün amacı, demokratikve çağdaş bırtop- lum yaratmak! ••• Neler yapıyor? Laiklik... 404 Halkevı, dört bin kadar Halkodası... Köy Enstitüleri... Ideolojik bir aynm yapmadan Türkçe'ye kazandırılan dünya klasikleri... Eğitim seferberliği... Ve demokrasinin adını bile duymamış bir topluma, demokrasiyı ve özgühükleri öğretmek için kendi eliyle yazdığı bir kitap... Çünkü özgür düşünmenin koşullan yaratılma- dan, demokratık bir kültür olmadan, demokrasi de olmaz çağdaşlık da... Ve tarıhte, halkına demokra- siyi öğretmek için kitap yazmış bir diktatör de yok- tur, olamaz! "Ku/"lardan "yurttaş" yaratmak için çalışıyor... Toplumu çağa taşıyacak "yeni insan"\ var etmek için çabalıyor. Başka? Batı'da yüzyıllar boyu mücadele ve kanla elde edilmiş siyasal ve toplumsal haklan, kendi insanı- na bir bir veriyor... Tek kişinin burnu bile kanama- dan. Türk kadını yasal ve siyasal eşitliği, Fransız ve Is- viçre kadınından çok çok önce elde ediyor. (Işçıye grev ve toplusözleşme hakkını tantyarak bu uzun listeyi noktalayan da gene 27 Mayıs'ın Kemalistle- ridir.) Hiçbir zaman "ben" demiyor... "Ulus diyor", "halk" diyor, "Meclis" diyor. Çok parti için o olmayınca "bağımsız" bir muha- lefet grubu için çaba gösteriyor. (Tarihte kendi eliy- le muhalefet yaratmaya çalışmış diktatör de yok- tur ve olamaz!) Ortaçağ toplumundan "sivil toplum" yaratmaya çalışıyor... Dil ve tarih devrimlerini, devlete değil demeklere emanet ediyor. Bugünün TRT'sınin ana- sı olan kurumu, bir devlet dairesi olarak değil, bir ticari ortaklık olarak kuruyor. En gelişmiş sivil toplumların, en yaygın sivil top- lum örgütlenmesini, kooperatifleri getiriyor. ••• Sonuç? Türkiye, Islam dünyasında, çağı kuyruğundan yakalamış tek ülke!.. Hem de son yanm yüzyılda- ki tüm sapmalara, aymazlıklara ve hatta ihanetle- re karşın... Kimisi ağaçlan incelemekten ormanı göremiyor. Kimisi gördüğü yemyeşil ormana "kıraç tarfa" di- yor. Kimisi de ormanda yolunu yitirmiş ve yitmiş. Oysa her şey çok açık ve net. Gerisi de "laf-ı güzaT... 'Doktor da basın da yanlış yapü' • Taciz olayını değerlendiren Istanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu üyesi Dr. Selver Sanca doktorun davranışının onaylanamayacağını belirtirken basmın da hatalı yaklaşımda bulunarak yargısız infaz yaptığmı söyledi. Istanbul Haber Servisi - tstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Selver Sanca, kamuoyunda, "Tacizci doktor" olarak yer alan Prof. Dr. Korkut Alkan hakkında odanın soruşturma başlattığını ammsatarak, "Tabip Odası'nın doktorun davTanışınıona>1amadığını" belırrtı Sel- ver Sanca, "Basının olaya yaklaşımını yargısız infaz" olarak değerlendirdı. An- kara Ünıversıtesi Tıp Fakültesi Deonto- loji Anabılım Dalı Oğretim Üyesi Prof. Dr. Yaman Örs ise ülke genelınde tüm alanlarda bır "etik boşluğu" olduğunu vurgulayarak, doktorun hatalı olduğunu söyledi. Dr. Erdal Atabek de "olajın ha- bercüik değil, tuzakçıhk. kurguculuk ve haber üretmek için senaryo yazmak" ol- duğunı bildirdı. Prof. Dr. Korkut Alkan olayıyla ilgili gazetemize değerlendirme yapan Istan- bul Tabib Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Selver Sanca; Alkan'ın, odanın Etik Kurulu'nca Onur Kurulu'na sevkedile- rek soruşturma başlatıldığını belirtti. Sa- nca, "Bu olay, basuun ilk sa>fasına gire- cekbirolayvedavranış değfldir" diye ko- nuştu. Sanca. Türk Tabipler Birliği Baş- kanı Füsun Soyak ve Istanbul Tabip Oda- sı Başkanı Orhan AnoğuPun da "Bir dok- torun bu tür bir davraıuşının onaylana- mayacağınr söylediklerini anımsatarak, bu olayda tartışılması gerekenin tıbbi etikten daha önce basmın etik degerleri olduğunu vurguladı. Gazetemiz yazan Dr. Erdal Atabek ise yaptığı değerlendirmede, ahlak adma böyle bır programcılığın yapılmasını doğru bulmadığını behrterek şöyle de- vam etti: "Anlaşıldığı kadanyla doğal bir olayın haber yapılması değil, haber yapılmak amaayia kurgulanmtş birsenaryo. İzleyi- ciye bir yargı çıkarması için sunulmuş. Dolayisıy la biryargı deği). önyargıdan sö- zetmek mümkün. Genç bir kızın tahrike veteşvike yöneltilmesiyle,doktorayapdan bir taciz söz konusudur." Atabek, kapalı bir toplum olmamızın getirdiği cınsel sorunlar yaşadığımızı vurguluyarak, gızli dinleme ve çekim yöntemlennin sürmesi halinde, "haber yapanın da bir gnn haber olabüeceğj" uyansında bulundu. Atabek, "GizH <Mn- lemeler, görüntü almalar, manipülasyon- lar, provokasyonlar olumlanırsa, şikâyet- çi olduğumuz devletin gizli dinlemeJeri, özel hayata müdahaJelerini de benimsemiş oiunız ki; devietin yapbğı bnnun yanmda hiç kahr" diye konuşru. Prof Dr. Yarrian Ors de bu olayın yal- nızca tıp uğraşı ahlakının çekirdeİc çerçe- vesi içine girmedifinı, aynı zamanda adi bir suç olduğunu belırterek özetle şu gö- rüşlere yer verdı: "Ama olayın bir doktor tarafindan ya- pılması nedeniyle klasik bir tıbbi etik so- runu olmasa da, übbi etik konusu da tar- üşıJryor. Bu olayda doktorun yaptığı eJbet- te çok kötü birşeydir ama ülke genelinde tüm alanlarda bir etik boşluğu olduğu da unutulmamahdır. Olayın bir diğer yönü ise çağunızuı etik anlayışma uygun dav- ranmayan basının soruınluluğudur. Basın etiği açısındanda durum çok vahimdir.O- layın duyuruuna şckli. doktorun adının açüdanıp açıklanmanıası konusunda gös- terikn tutum çok yanlışür. Kişi ne kadar büyük bir yanlış yaparsa yapsın. suç işler- seişlesin, basın kendisini avukat yada yar- gıç yerine koymamahdır. Basın ya haberi en az yorumla vermeli, yorumu köşe yazarlanna, yonımculara bıraknıali, ya da haberin başında yorumun da dahil ediküği belirtilmelidir. Bu olayda doktor büyük bir hata yapmış. suç işlemiş ola- bilir; fakat herkes ve özelUkle basın da haddini aşmakta, görev alanuun dışına çıkmaktadır."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle