05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2MART1997PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Nadir: KKTC'ye yatıpımyapın • GİRNE(AA)-Türk Başan Ödülleri Konseyi, "Son 10 yıhn en başanlı işadamı" ödülünü. 3 yıl gecikmeyle, KKTC'li Tûrk işadamı Asil Nadir'e verdi. Ege Bölgesi Sanayi Odası'nın (EBSO), Gime Jasmine Court Oteli'nde yaptığı meclis'toplantısında ödülünü alan Nadir şöyle konuştu: "Buödülün, emekhye aynlmış birine verilmediğini bilin. Bu ödül, beni, yeniden çıkışa hazırlandıgım bu dönemde teşvik edecektir." KKTC Türklerinin adada onurlu yaşamak istediğini vurgulayan Nadir. Egeli işadamlannı vakit geçirmeden KJCTC'de yatınm yapmaya çağırdı. HP'nin medyaya baskı ayı' • İstanbul Haber Servisi - Türkıye Gazetecıler Cemıyeti (TGC) ile Basın Konseyi, şubat ayı içinde basına yönelik baskı I an aktaran raporlannı yayımladılar Raporda. şubat ayının Refah Partisi'nin baskı ayı olarak geçtıği belirtildi. TGC"nin raporuna göre şubat ayı içinde basına yönelik 23 saldın meydana geldi. Şubat ayında 17 gazetecinin gözaltına alındığı, 2 gazetecinin tutuklandığı, 12 gazete ve dergınin topiatıldığı, 2 dergi hakkında yayın durdurma karan alındığı, 7 TV ve radyoya yayın durdurma, 25 TV ve radyoya ise ihtar cezası verildiği belirtildi. Aü KaKancı yargı önünde • İstanbul Haber Servisi - Kamuovunda "Cinci hoca' olarak tanınan ve Aczmendi Müslüm Gündüz'den önce Fadime Şahin'i 'tuzağa düsürdüğü' öne sürülen Ali Kalkancı, yann Fatih Adlivesi'nde, 5 martta da tstanbul Adlıyesi'nde yargı önüne çıkacak. Halen Bayrampaşa Cezaevi'nde tutuklu bulunan Ali Kalkancı, Fatih 1. Aslıye Ceza Mahkemesi"ndeki davada, "Tekke ve Zavıyeler Yasası'na muhalefetten" 1 ile 2 yıl, "Yardım Toplama Yasası'na muhalefetten" 3 ile 6 ay, "2 kışıyi dolandırmak" suçundan 3 ile 9 yıl, "Kanuni evlenme akdi olmaksızın dini merasim yapmak" suçundan 1 ile 3 ay ve "Kanuni evlenme akdi olmaksızın dini merasim yapmak" suçundan da 2 ile 6 ay arasında hapis cezasına çarptınlması istemiyle yargılanacak. Vakıf başkanı kayıp • MALATYA (AA) - Islamı Dayanışma Vakfı Malatya Şube Başkanı İsmail Özer'ın ikı gündür kayıp olduğu bıldınldi. Özer'in kayıp olduğu, iki gûndür eve gelmemesi sonucu anlaşıldı. Ailesı, gohse verdikleri ifadede, Ozer'in gecen perşembe akşamı 34 MNN 28 plakalı özel aracma bindiğini, sonra kimliklerini behrleyemedikleri iki kisınin daha araca bindiğini göidüklerini anlattılar. Yetkililer. Özer'in araıdığını kaydettiler. Çakıcı'dan acıklama • istanbul Haber Servisi - Okücü mafya şeflerinden AyUattın Çakıcı. Uğur M-ımcu suikastıyla ilgili olaak kendisine yönelik suclamalan reddetti. Çdocı, Kanal D tebvizyonuna gönderdiği açklamada, Mumcu'nun K.analist ıdeolojiye. dkmokrasiye ve insan hadanna baglı yiğit bir kişi oliuğunu belirtti. Mımcu'yla görüşleri ansında kısmi farklılıklar olnığunu kaydeden Çakıcı, Mımcu'va hayran oUuğunu ifade etti Kıdın Cezaevi'ne sevk • İstanbul Haber Servisi - B.yrampasa Cezaevi'nde tnıunan 80 kadın tutuklu vthükümlü. yeni yaptınlan Bicırköy Kadın ve Çocuk Czaevi'ne nakledildi. Ö c e se\ke karşı çıkan kjdın tutuklu ve raocümlüler, kendilerine givence \erilmesi ûzerine Byrampaşa Cezaevi'ne gcnderilmeyi kabul ettiler. Etdın tutuklular nakil ÖKCesınde bir de veda gcesi düzenlediler. RP liderine göre, bildiriyle bölücülük faaliyetlerine son verilmesi isteniliyor Erbakan'ın MGK talayyesi Inisiyj ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Başbakan Necraettin Erba- kan, Milli Güven- lik Kurulu'nun (MGK) yaklaşık 9 saatlik toplantısından sonra yayım- lanan ve "hükümete muhüra nite- liğinde uyan" olarak degerlendıri- len bildiriyi "mükemmeT olarak niteledi. MGK toplantısından bir gün önce "Turldve'defaşistlaikdü- zen var" diye acıklama yapan Er- bakan'ın, "Laik Türkiye Cumhu- riyeti'nin temel esaslanna aykın davraıuşlann yeoiyapOnmlara ne- den olacağT uyansının yer aldığı bildinnin hazırlandığı toplantıda "tam bir görüş birliğinin buhındu- ğunu" açıklaması "takjyye" olarak değerlendirildi. Batur: ^atif askerde ANKARA (URA)-12 Mart Muhtırası'nı veren beş komutan arasında yer alan dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı Muhsin Batur, tarihı Millı Güvenlik Kurulu toplantısım degerlendirirken, "Burada inisiyatifuı askerterde olduğu belli. Askeıierin isteğini de hûkümet kabul etmiş görünüyor. Kabul edilmese büdiri ya\ımlanmazdı" dedi. Batur, Milli Güvenlik Kurulu toplantısım ve yayımlanan bildiriyi degerlendirirken "Bildiri normal. tstenen şeylcr yazümış... Önemli olan uygulaması yerine getirilecek mi? Onu da zamanla göreceğiz" diye konuştu. Batur, Refah Partisi'nin bildiriye uyacağına inanmadığını da kaydetti ve "Bu dununda ordunun tavrı ne olur" sorusuna "Onu bflemem" yanıtını verdi. • "Toplantıda tam bir görüş birliği vardı, bildiri mükemmel" diyen Erbakan, MGK toplantısında "laik-antilaik aynmıyla yapılan bölücülük faaliyetlerine son verilmesi gerektiği" üzerinde durulduğunu söyledi. Bir yandan bildirinin hedefinin gecikmesi nedeniyle yaklaşık 1.5 RP'ye kaydığını belirten Erbakan, ülkede u laik-antilaik aynmıyla bö- lücülük yapanlar" olduğunu öne süren Erbakan. diğer yandan da "Hepimize düşen görev suni ger- ginlik ortamının kaldınlması ve tansiyonun düşürülmesidir" diye- rek ılımlı bir görûntü vermeye ça- lıştı. Ülke sorunlannm çözümü için muhalefet partileriyle de te- mas kuracaklannı belirten Erba- kan, bu yaklaşımıyla MGK'de altı çizilen "uyan" mesajınm algılan- dığmın da işaretini verdi. Kritik MGK toplantısının saba- hında yapılan RP il başkanlan ve il müfettişleri toplantısı Erbakan'ın saat geç baslayabildi. Erbakan'ın açış konuşması öncesinde partiye ANAP'tan belde belediye başkanı ve belediye meclis üyesi düzeyin- deki katılımlaraçıklanırken; RP'ye geçenler arasında emekli astsubay. başçavuş ve iki emekli albayın bu- lunduğu vurgulandı. Partiye katı- lanlara rozetlerinı taktıktan sonra konuşan Başbakan Erbakan, ken- dilerine karşı yürütûlen haksız mu- halefet nedeniyle halkın mazlu- mun yanında olmayı seçerek RP'ye geldiğini savundu. ANAP'm politika çizgisindeki de- ğişimi kabul etmeyen tabanın RP'nin 4 milyon olan üye hedefi- nin 8 milyona çıktığını söyledi. 'Çok değerti komutanlar' MGK'nin önceki gün ilk kez yaklaşık 9 saat süren bir toplantı yaptığını ve bunun rekor olduğunu belirten Erbakan'ın toplantıya ka- tılanlan tek tek sayarken askeri yet- kılilerden. "Kahraman ordumu- zun genelkurmav başkanı çok de- ğerli komutanlanyla buiikte top- tenüya kaülnuşlardır' diye söz et- mesi dikkat çekti. Toplantıda gün- deme gelen bütün konularda tam bir görüş birliği içinde olunduğu- ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART nu savunan Erbakan, medyaya yö- nelik suçlamalannı yineleyerek "Hal böyleyken birksjm medyanın çırpımşlannı görüyorsunuz. Issiz- likten, önce Susuriuk dediler, ar- dmdan Fadime'yle uğraşnlar, son- ra yalan. uvdurma haberlerle hal- kmuzı rahatsı/ etmek için eUerin- den geleni >apûlar" dedi. MGKbildirisinde "berşeyinçok mükemmel şeldlde ortaya konul- duğunu" belirten Erbakan. son günlerde suni olarak meydana ge- tirilmiş olan bölücü faaliyetlerin toplantıda enıne bpyuna görüşül- düğünü kaydederek sözlerini şöy- le sürdürdü: "Bildirideki açıklamalar çok dikkat çeldcidir. Güvenlik, huzur ve banş her şeyden önceliklidir. Bundan dolayıdır ki cumhuriyet, rejim ale>htan yıkıcı ve bölü- cü gnıplar ülkeyi laik-antila- ik aynmıyla demokratik ve sos\al hukuk devletini güç- süzkştirmeye matuf son gün- lerde yapümış olan faalrvetle- rin hepsinin yersizolduğu; bu suni faliyetlerie ülkemize hiz- met edilmediği, bu huzursuz- luğu mevdana gcfiren aynnı- a, bölücü faalherJere derhal son verilmesi lazım geldiği üzerinde durulmuştur. Ve devletin bilhassa şu bulundu- ğu noktada bütün diinyanın dikkaderinin üzerinde top- landığı ve Baü'via çok önem- li müzakerelerin yapılnuş ol- duğu bir noktada Türkhe'de- ki demokrasKe gölge düşüre- cek be> anlar,zanlar, görüntü- ler verilmesinin fokalade >anhş olduğu noktasında bü- tün kurul üveleri tam bir güç birliği içinde olmuşlardııf Erbakan, artık "geveze Türkiye" dönemınin kapan- dığını öne sürerek, "Hakgel- miş baül zail ounuştur" dedi. MGK toplantısında ülkede huzur ve banşa herkesin dik- kat etmesi gerektiği konusun- da görüş birlığine vanldığını kaydeden Erbakan. "Hepimi- zedüşengörev suniolarak ya- raolmak istenikn gerginliğiıı ortadan kaidınlmasL Llke- mizdeki suni gerginlikortamı kaldıniacak. tansivon düşü- riiiecek. kardeşlik \ e hoşgdrfi havası hâkim olacakür" diye konuştu. Ortakta 'Refah hizaya gelir' beklentisi ODP DYP alınmadı: Mesaj RP'ye î 'MGKayar A1VKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)- Hükümetin DYP kanadı. Milli Güvenlik Kurulu'nun (MGK) "hükümete muhtara" olarak yorumlanan bildirisıni üzerine alınmamış görünûrken, "RPbun- dan sonra hiza> l a getir" beklentisi dile ge- tınldi. Bildiriyle ilgili sorulara dün sabah "Okumaduuz mu gayet i>i Avrupa Birti- ğL." karşılığını veren Başbakan Yardım- cısı, Dışişleri Bakanı ve DYP Genel Baş- kanı TansuÇUler. MGK Genel Sekrete- ri Orgeneral Ohan Kınc'la yaptığı görüş- meden sonra "Hükümet olan partikrin son derece dikkatü da>ranarak kendi ta- banlanna sahip çıkması gerekiyor. Din üzerinden siyaset yapmaması gerekiyor'' diyerek RP'yi uyardı. Sağlık Bakanı Yıl- dınm Aktuna da bildirinin dikkate alına- cağını söyledi. Gergin MGK'nin ardından hükümetin DYP kanadında, "mesajm RP'ye yönekü- ği" varsayımından kaynaklanan kısmi bir rahatlama dikkati çekerken, "Suni ger- ginlik bitti, hükümete devam. RP'nin ku- lağı çekildi, artık bize daha az sorun çıka- nr"görüşü dile getirildi. Bazı DYP yöne- ticileri de RP'ye karşı kozlannın güçlen- diği gerekçesiyle, Çiller'in Başbakanlıgı- nın öne alınması için görüşmelere başla- nabileceğini söyledJer. Çiller, dün Şeker-tş'in 17. dönem toplu iş sözleşmesi imza töreninden ayn- lırken, gazetecilerin MGK ile ilgi- li sorulan üzerine -Okumaduuz mu gayet rvi, Avrupa BiıüğL." demekle yetindi. Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller, MGK Genel Sekreteri Orgeneral Ilhan Kılıç ile görüşmesinden sonra yaptığı açıklamada ise koalisyon ortağı RP'ye uyanlarda bulundu. Çiller, "koalisyon partilerinin hükümet ortağı olarak bir- büierine karşı sorumlulukJan bulundu- ğuna" dikkat çekerek "Ancak şu da bilin- melidir ki bu ortamda hükümet olan par- tikrin son derece dikkatü cavranması ge- rekiyor. Kendi tabanianna *ahip çıkması gerekiyor'' dedi. Devlet Bakanı Namık Kemai Zeybek, Milli Güvenlik Kurulu kaıarlannı herke- sin çok iyi okuması gerektiğini bildirerek "Bu kararlar hükümet îçin değil, herkes içindir- dedi. Zeybek, REFAHYOL hü- kümetinin bozulmasının da söz konusu olmadığını söyledi. Sağhk Bakanı Yıldlnm Aktuna da "Milli Güvenlik Kurulu'nun almış oldu- ğu kararuı altma tüm DYP'likr olarak imza atanz" dedi. yapamaz ANKARA (Cumburiyet Börosu) - Ozgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) Genel Başkanı Ufiık Uras, Milli Güvenlik Kurulu (MGK) bildirisinin bir anlamda "muhtira"' olduğunu belirrirken "LaiUikvtnabaşkabir konuda rcjimin ve toplumun karşı karşıya kaldığı sonmlarm MGK eiiyle çözülmesi kabul edilemez. Rejimin a>annı MGK yapamaz" dedi. Uras. sorunlann temelini 12 Eylül darbesinin oluşturduğuna dikkat çekerek "sorumın kaynağından çözüm beklenemeyeceğinin'' altını çizdi. Uras, dün yaptığı yazılı açıklamada, MGK'nin yayımladığı bildirinin, askerlerin politikacılara uyanlannı içerdiğini, bunlann yerine getirilmemesi durumunda "yapönmdan" söz edildiğmi belirtti. ANAP Genel Başkanı Yılmaz 'MGK bildirisi suç duyurusudur' Haber Merkezi -ANAPlideriMe- sut Yılmaz, MGK açıklamasının hü- kümete yönelik bir uyan olduğunu belirterek "MGK bildirisi bir suç duyurusudur. Bu hükümet, bikfiride belirti- len suclann failidir" dedi. Yaşar Okuyan da Erba- kan ve Çfller' in istifa etme- si gerektiğini söyledi. Avrupa Demokratlar Birliği (EDU) toplantısına katılmak üzere Paris'te bu- lunan Yılmaz, Türk basın mensuplanna yaptığı açık- lamada, anayasal bir kuru- luş olan MGK'nin öngör- düğü tedbir ve bunlara iliş- kin kararlann Bakanlar Kurulu'nca öncelikle dik- kate alınması gerektiğini belirtti. Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü: "BOdiriye bakutca, bu toplanünın asıl TlRMı konusunun laiklik karşıtı eylemlerden oluştuğunu anlıyo- ruz. Bizim bildiğimiz kadarnla Başba- kan'ın ve bakanların daha evvel yapbğı bevanlar, bu bildiride dile getirilen tehlikelerin Türkiye'de var olmadığı yönündedir. Eğer MGK bildirisinde yer alan bu hususlar Türkiye'de yaygm bir şekilde olmakta ise o zaman bu hükümet gafkf içerisindedir. Başba- kan, 'Türkiye'de laik faşist düzenin varlığindan' sözet- miştir. Benün çıkardıgım sonuç. bu bildiride muhata- buı hükümet olduğudur." Agâh Oktaj Güner. bıl- dinde ver alan 'Türkiye'de rejimin demokrasi olduğu ve sorunlann pariamento- da çözüunesi gerektiği' ifa- desinin memnuniyet verici olduğunu söyledi. 7/L/AYDE\ENGİN e - rnail: engin (a planet.com.tr - Bugün pazar ve gene birkaç panel var... Bu feryat benden değil. "Bugün ne yahu?" diye sorduktan sonra saatine bakan birarkadaşın ağzından çıktı. Ba- na sorarsanız yerden göğe de hakkı var. Bir gazetenin mutfa- ğına yakınsanız, haber merkezi- ne ulaşan günlük panel çağrıla- nna göz atarsanız siz de hak ve- rirsiniz. Anlaşılan bu ülkede bi- rileri sürekli panel düzenliyor ve çok epey birileri de sürekli pa- nel izliyor... Zaten bu panel terimi de ya yeni çıktı ya da yeni icat edildi. 12 Eylül öncesi, öğrenciler fo- rum düzenlerdi. Daha ağırbaşlı toplantılar için de açık oturum yeğlenirdi. Şimdiyse panel modası var. Ben oldum bittim P'lerde za- yrfımdır. Pergo/a'nın ne olduğu- nu hâlâ bilmem. Çardak gibi bir şey galiba ama, ötesi yok. Kişi- sel sövüp sayma sözlüğümde de 'p.zevenk"\n pek yeri yoktur. 'Para'yı pek severim ama ilişki- miz sevdiğine kavuşamayan ya- nık âşıktan öteye geçmiyor. 'Pi- yasa'nın ne olduğunu anlamak- tan artık vazgeçtim. Izlediğim birkaç radyodan biri Radyo Fo- reks. Orada sık sık geçen "... Is- Eyvah, Gene Bir Panel Var!.. tanbul Menkul Kıymetler Bor- sası birleşik endeksibugün bin- de 17 artışla 96 bin 827 sının zoriadı" gibi cümleleri bu ışin en iyi uzmanına, bizim Abdurrah- man Yıldınm'a en az beş kez sordum. O da en az altı kez an- lattı. Hem de sabırla ve fanilerin anlayacağı gibi anlattı ve ben gene anlamadım. O yüzden 'p/- yasa 'yı da geçelim. Prostat ko- nusunda epey ilerleme sağla- dım. En azından sadece erkeklerı ilgilendiren bir sorun olduğunu zor da olsa kaptım. Ancak bir hastahk mıdır, bir organ mıdır. nerdedir, ne işe yarar diye sor- mayın, öğrenemedim. P'lerdeki bu (büyük olasılıkla kalıtımsal) zayıflığım panel için de geçerli. Ömeğin panelin, açık oturumdan farkını anlamış deği- lim. Pek bir işe yaradığı kanısın- da da değilim. Kendi özdeneyimlerinizı anımsaytn. Bir masanın ardına dört beş kişi sıralanıyor. Önlerin- de adlan yazılı karton plaketler. Ortada da panel yönetmeni. Masaya dizilmiş dört kişi üç aşağı beş yukarı aynı görüşü bölüşen kişiler. Bunu paneli iz- leyenler de biliyor. En önemli görev ortadakinde: Panel yönetmeninde. Zaten en çok konuşan da o oluyor. Hani beş çocuğunun eline birer dilim ekmek tutuşturup çocuklar, "Anne sen aç kaldın" dedikle- rinde, "Olsun yavrulanm. Hepi- niz yanmşar dilim verirsiniz. Ananızın da kursağına iki lokma girer" hesabı panel yönetmeni rJe her konuşmacıdan sonraya- nm dilim laf tırtıklayarak karnını bir iyi doyurmuş oluyor. Ama panel yönetmenine bir de panelistlerin gözüyle bakın. Tam bir karabasan. Sürekli "İki dakikanız kaldı Sayın Engin. Lütfen sözünüzü bağlayın efen- dim" diyor. Panelist pişkinse ve kendisine tanınan süreyi aştıy- sa, panel yönetmeni yeniden mikrofona uzanıyor: "Son iki cümle Sayın Engin. Lütfen bağ- layın efendim. Rica edeceğim yani... Beni bir daha uyarmaya mecbur etmeyin efendim..." Sakın insafsızlık edip "O da lafı uzatmasın" demeyin. Buy- run size Cumhuriyet Haber Mer- kezi masasından rasgele seçti- ğim bu pazar yapılacak dört pa- nel konusu: Birincisi, "Susuriuk öncesi ve sonrasında Türkiye". ikincişi, "Demokrasiveşeriat". Üçüncü- sü, "Temiz toplum - Saydam devlet". Dördüncüsü... Ay sıkıl- dım! Kuralı biliyorsunuz. Her pane- list birinci turda 20 dakika (bazı panellerde 15) görüşlerini belir- tecekler. Ikinci turda izleyenlerin sorulanna yanrt verecekler. Bu kez süre 5 dakika (bazı paneller- de 10). Haydi buyrun bakalım. Yuka- ndaki önnek konulardan herhan- gi birini seçin. Kendinizi pane- listlerden birinin yerine koyun ve 20 dakikada bu konuda, paneli izleyenlerin bilmediği, düşün- mediği noktaları bir bütünlük içinde, düzgün cümlelerte akta- nn. Tabii bu 20 dakikadan, baş- langıçtaki "Bu paneli düzenle- yen ve bana da panelistler ara- sında yer verme inceliğini gös- teren kuruluşunuza, panel yö- netmenine ve zahmet edip gel- diğiniz için siz izleyicilere teşek- kür etmek istiyorum..." ve son- daki "... tabii bu sınırlı süre için- de konuya genel çizgileriyle de- ğinebildim. Ikinci turda sizler- den gelecek sorularla konuyu biraz daha açmayı deneyec&- ğim. Beni sabırla dınlediğiniz için hepinize çok teşekkür ede- rim..." muhabbetleri için baştan ve sondan birer dakika düşme- yi de unutmayın. Şimdi bütün bu satıriann "Pa- zar günleri hafıf, yumuşak, eğ- lenceli yazılar yazılır" diyen ilan edilmemiş meslek kuralına uy- mak üzere sıralandığını düşüne- bilirsiniz. Hiç bile değil. Gazeteci milletinin üstüne sa- ğanak gibi yağan panel çağnla- rından birkaç damla da benim üstüme düşüyor. Kıvranıp sözü kıvırtmaktansa pazar yazısı ba- hanesiyle, "Ben bundan böyle hiçbir panele katılmıyorum. Söyleşi, konferans ya da görüş- leri bana taban tabana zıt biriy- le tartışmayı zaman uygunsa düşünürüm. Ama panele kesin- likle ı-ıh!.." demiş oldum. Oh beL Söyledim ve rahat- ladım... POUTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA . .Aşksız Yaşanmaz. Yağmur yağıyordu ve sen üşüyordun... Gözlerinin yüksekliğinde sisten, kara buluttan, her şeyden çok aşk fırbnasından etkilenen bir ışıltı gö- rülüyordu... Birden Antonio Mochado'ya baktın. Ona ellerini uzattın. O seni incecik belinden tuttu ve kendine çe- kerken şöyle dedi: "Düşlerimin güzel kadını I başkalanyla konuşu- yorsun hep, /başkalanyla, kıskandırmadan beni!" Yalnızlık yağmura benziyordu o akşam. Dtşanda ölgün san sokak lambalan, içindeki hüznü biliyo- rum daha da çoğaltıyordu. Her şeyden bıkmıştın ve yalnızlık içinde kendi yü- reğine teslim olmuştun... Televizyon haberleri tekdüze geliyordu sana. Her akşam faiti meçhullerle, gozaltındakı kayıplaıia, iş- kencelerle dolu haber bültenleri seni bir başka za- man dilimine sürüklüyordu... O yok olan Madrid akşamlannda çocukluğunun geçtiği kentlere gıdip gelıyordun... Türkülerine eskisi gibi sevinç sinmiyordu. Kalemin çırpınışlarla kopanlıyordu. Attila Josef ne diyordu o gece Budapeşte'de sa- na? Anımsatayım: "Yoksulun karşısında ürküntüden titrer zengin I Yoksul korkudan titrer zenginın karşısında/ Çünkü aslolan şey korkudur hayatımızda/ Ve düzenbazlık, ama orada yeri yok umudun." Yağmur yağıyordu ve sen üşüyordun... Aşksız bir yaşam sana göre değildi... Bir başka gece uzun boylu, bir erkek senin kula- ğından, boynundan öpüp omuzlanndan tutarken şöyle dememiş miydi: "Asker yazdılar lanetli ordusuna general Fran- ko'nun, I Kaçamazdım tutup kurşuna dizerierdi. I Irun surian önünde hakka, özgüriüğe karşı savaştıy- sam, korkumdandı I Ama ölüm yine de buldu be- ni." ••• Yalnızlık bir yağmura benzer... R. Maria Rilke, gecelerde yatakta ağladığını an- latır. Içimizdeki o yangını, yani aşkımızı, sevişmele- rimizi denizlerden içimize taşır... Şimdi sen o Madrid akşamında, yağmurlu, so- ğuk vefırtınalı biryaşamın ıçındesın. Umutlannın yok olup gitmesinden korkuyorsun... Bilirim senin yüreğin sevdalan yer bitirir. Bilirim avuçlannın sıcaklığı, gözJerine vuran ışık senin aşk- lannın resmidir... Aslında seninki huysuz bir acı... Lavvrence'den başlayan Ezra Pound'a uzanan mavi bir sevdanın yalnızlığı... Tüm acıların üzerine yürümelisin korkmadan. Acı- lann içinde o mutluluğu yakalamalısın... Bırak geçmişi ve geleceğe bak... Istediğin ozgürlük, banş ve aşk değil mi senin! Düşlerinden sil o geçmişi, Budapeşte anılannı unut, Franko'yu at kafandan... Şöyle geçir içinden: "Faşizme geçit yok!.." Sonra bir süre gökyüzüne bak. Aşkını düşün, si- yah ipekli yatak çarşaflannda o erkekle sevişmeye başla... Sen aldırma, aldırma yağmura, soğuğa. Seni ISH tacak, bedenini alev alev tutuşturacak erkeğindir... ••• Pazar akşamlan insanlar kendileriyle hesaplaşır bilir misin? Ben öyle yapıyorum, istersen sen de öyle yap!.. Akşam göğün üstüne serilince, sinsi niyetlerle dolu tartışmalara hıç kulak vermıyorum. Geceler bo- yu koyu yalnızlıklan kendi içime saklıyorum. Sevda- lan saklandıklan yerden bulup bir bir çıkanyorum... Bak sormayı unuttum sana! Sen Vîcente Huidob- ro'yu tanır mısın? Edith I. Sodergran'ı okudun mu hiç? Biri şöyle seslenir, uzaktan bizlere: "Sırttnda alev alev bir gömlek vardı I Gözleri bir deniz fısıltısı i Karanlık sandığında gizli bir düşü var- dı I Ölü bir adamla karşılaşmıştı alnının ortasında I Güzel bir yeri arkada bırakmıştı buraya gelirken I Uzaklarda birşey biçimlenecekti beklerken onu I Ba- kışlan yaralıydı kanıyordu tepelerde I Göğsü geniş- ti alacakaranlığını söylüyordu çağının I Bir kumru- nun altındaki gök kadar güzeldi." Öteki seni anlatır, senin varoluşunu... Fal açan kadınlar vardır güneşin battığı saatlerde avare düşler kuran, kendi kendine mevsimler ötesin- de gezinen. Ayın boğuluşuna bakan deniz gibi diri gögüsleriyle hani ortahkta dolaşan. Sevişmeyi bir gül yaprağının arkasında saklayan... Sen bırak boşver fal açmayı! Havalar soğur, bir bakarsın kar değil yağmur ya- ğar, sen üşürsün... Üşüdüğünde sevgilinin elinin içini iç... Dinle beni, yalnız ve hüzünlü kadın!.. Hiçbir zaman aşksız yaşama... Hiçbir zaman aşk- tan kaçma... Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn E mail: Hikmet .Cetinkaya (g Planetcom. TR YAYINLARI Olaylar, anılar, işgaller, boykotlar, grevler, politikacılar SancıhYı: Kuşatı nııs 250.000 TL(KDVdahil) Çağ Pazarlama A.Ş. Yerebatan Caaclesı Salkımsöğût Sote:. Ns- 9,'B Cağaloğiu istanbul Te!:514 01 95/96 Posta çeki no.: 666322
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle