Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
İmtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yavın Yönetmeru Orhan Erinç %
Genel Yaym Koordınatöru: Hikmet
Çctinka\a 0 Yazuşlerı Mudurlerı
lbrahim Yüdız, DinçTayanç(Sorumlu)
9 Haber Merkezı Muduru Hakan Kara
• Görsel Yönetmen Fikret Eser
Dvş Haberler Şinasi Danışoğlu 0 lstıhbarat
Cengi/Yıldınm • Kûltur Handan Şenköken
• Spor Abdülkadir Yücelman 0 Makaleler
Sami Karaören 0 Düzeltme' Abduilah Yaacı
0 Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu 0 Bügı-Belge
Edibe Buğra 0 Yurt Haberkn Mehmet Faraç
YayınKunılu ÜhanSeJçHk(Ba$kan).
Orhan Erinç, Okta> Kurttrâke
HikmetÇetinka>a, Şukran Soner,
ErgunBalcı,DinçTavTUiç, tbrshjm
Yıldız. Orhan Bursalı. Mustafa
Balba>, Hakan Kara.
AnkaraTemsılcisı Mustafa Balbay0Haber Müduru: Doğan
Akın Atatürk BuKan No 125, Kat4, Bakanlıklar-Ankara
Tel 4195020 (7 hat). Faks 4195027 0 Izmır Temsılcısı.
SentarKıak,H.ZıyaBlv 1352 S 23Tel.4411220, Faks:
4419117 0AdanaTemsılcısı Çetin Yiğenoğju, tnönüCd
119S No 1 Katl.Tel 363 12 11, Faks. 363 12 15
Koordınatör AhmetKonıisan 0
Muhasebe- Bûlent Yener 0
Idare HüseyinGürer*tşletme
ÖiMlerÇeUk0Bügı-İşlem Nafl
tnal 0 Bılgısayar Sistem:
Mürüvet Çfler
MEDYA C: • Yönetım Kurulu
Başkanı - Genel Mudür Gölbin
Erduran # Koordınaıcr Reba
tytnuuı 0 Genel Müdür Yardıracısı
Mine Akdağ Tel 514 07 53 -
5139580-5138460*1,Faks 51384Ö
Yayımlstan ye Basan: Yenı Gun Haber Ajansı, Basınve Yayuıcılık A Ş
TürkocaeCad 39 41 CaealoSlu 34334 tst PK 246 lstanbul Tel (0 212) 512 05 05 (20 hat) Faks (0 212)513 85
2 MART 1997 İmsak: 5.05 Gûneş: 6.30 Öğle. 12.23 Ikındı: 15.29 Akşam: 18.2 Yatsı: 19.23
Zeki Tpiko'nun
yeni yıldm
• Haber Merkea - Tûrk
mayosunu dünya plajlanna
taşıyan Zeki Triko, 1997
koleksiyonunun çekimknm
Tyra Banks ile
gerçekleştirdı. Antıllerin
Angulia adasında yapılan
çekimlerde Banks. 550
parçalık koleksıyonun 80
modelını tanıttı. 1.78 cm
boyunda, 86-60-90
ölçülenndekı Barvks'in
12.500 dolar olan giinlük
ücreti. çekımlerden sonra 50
bin dolara çıktı.
Lateks
tartışması
• ANKARA (ANKA) -
Polisler, doktorlar ve
kozmetikçılenn
hastalıklardan korunmak
içın kullandığı Lateks
eldnenlenn güvenli olup
olmadığı tartışılıyor. Bir
grup bılım adamı tarafından
yapılan bır çalısma. mıkro
düzeyde ınce olan Lateks
eldıvenlerin hastalıklara
karşı koruyucu olabılmesi
içın çok ince olduğunu
ortaya koydu.
Türkturizmine
İngiliz darbesi
• Haber Merkezi - tngiliz
hükümetmin, Avrupa Birliği
(AB) iiyesı olmayan
ülkelere seyahat edeceklere
uygulanan havaalanı
vergisini iki kat arttırarak
yolcu başına 20 sterline
çıkarmasının Türk turizmini
olumsuz yönde etkileyeceği
belırtildi.
ABD'nin 1997 yılı uyuşturucu raporunda, Türkiye 'önemli bir transit merkez' olarak gösterildi
'Tiirldye'de temel sorun Susurluk'• ABD hükümeti tarafindan hazırlanan 1997 yılı
uyuşturucu raporunda Susurluk skandahna da yer verilerek
"yolsuzluk ve kara para aklamanın Türkiye'nin temel
konulanndan biri olduğu" belirtildi. Raporda Batı'da ele
geçirilen eroinin yaklaşık yüzde 5'inin Türkiye'de imal
edildiği ya da Türkiye üzerinden getirildiğıne dikkat çekildi.
nasıl açığa çıktığı anlatıldı.
Uyuşturucu raporunda geçen yıllar-
da yayımlananlann aksme uyuşturucu
pazanndakı yennden söz edilirken Tür-
kiye'ye 3 sayfa aynlması dikkati çek-
FUAT KOZLUKLU
WASHINGTON - ABD Dışışlen
Bakanlığı tarafından her yıl hazırlanan
uyuşturucu raporunda. "yolsuzluk ve
karapara aklamanınTürkiye'ningün-
deminin temel konulanndan biri ol-
duğu" bıldirildi.
Clinton yönetimi tarafından önceki
gün Kongre'ye sunulan "1997LTusla-
rarası Narkotik Denetimi ve Strateji
Raporu'*nda, Susurluk skandahna da
yer verilerek devlet-mafya ılişkisinm
tı.
Daha önceki yıllarda Türkiye için ay-
nlan sayfa sayısı 8 ıle 10 arasında de-
gişiyordu
Uyuşturucu raporu 1997'nin "Tür-
kiye" bölümünde. afyonun eroine dö-
nüştürülmesi ve uyuşturucunun Ban pa-
zan ile ABD'ye aktanlmasında, Tür-
kiye'nin "ÖDemK bir transit merkez"
rolü oynadığı bildirüdi. Clinton yöne-
timinin raporunda, Batı'da ele geçiri-
len eroinin yüzde 5'e yakın miktannın
ya Türkiye'de imal edildığı ya da Tür-
kiye üzerinden Batı'ya getirildiğine
dikkat çekildi.
Raporda, Türk gü\ enhk güçlerinın
uyuşturucu kaçakçılığına karşı yoğun
bir mücadele verdiğı ve ılgili yabancı
kurumlarla yakın ışbırliğı içinde çalış-
tığı da vurgulandı. Raporda tüm mü-
cadeleye karşın her ay tahminen 4 ile
6 ton arasında eroinin Türkiye'nin üze-
rinden Batı Avrupa'ya geçirildiği an-
latıldı.
TKK'nin gelir kaynağT
Türk kaynaklanna dayandınlan bil-
giler ışığında, Türkiye'den Avrupa'ya
uyuştunıcu kaçakçılığının, PKK ıçin
önemli bir gelir kaynağı olduğuna da
raporda dikkat çekildi.
ABD Dışişleri Bakanhğı. Türki-
ye'nin kara para aklanan ülkelerden
biri olduğunu da uyuşturucu raporun-
da vurguladı. Buna ilişkin olarak özet-
le. u
Yolsuzluk ile kara para aklama,
Türidye'ninsiy-asigündeminin temel ko-
nulanndan biri" denıldi.
Kongre'ye sunulan uyuşturucu ra-
porunda, "Susurluk skandalTnın, Tür-
kiye'de "önemlibir gündem nvaddesi"
haline geldiğine ışaret edılerek şu ıfa-
deler kullanıldr.
"Resmiyetküiler arasındaki yolsuz-
lukveresmi yetkilDerleuyuşturucu ka-
çakçüan arasındaki sıkı bağ bulundu-
ğu iddialan, Susurluk skandahndan
sonraönemlibir konu oldu. Uyuşturo-
cu parası taşı>an bir kadın kurye, Av-
rupa'ya yapüğ) 50'nci yolculugundan
dönüşünde yakalandı ve rutuklandı.
Bundan sonra, kurye kadın ilişki
kurduğu kjşiler olarak ban Türk po-
lislerinin adlarnu açıkladı.
Bu da diğer bir skandaldı. Uzun sü-
resaklı kalan uyuşturucu soruşturma-
smdakipoysvoksuzluğu,nihayetgünışı-
ğuıa çıktL Halkm buna tepkisL yolsuz-
luğa karşı önlem ihtiyacuu doğurdu."
'Türkiye köprü'
Raporagöre, cografîk konumu, Tür-
kiye'yi Güneybatı Asyave Avrupa ara-
sında uyuşturucu için bir köprü yapı-
yor, Pakistan, Afganistan ve îran kây-
naklı ham morfnüe eroin, Türk liman-
lan ve Türkiye-lran sınır boyundan
TlR'larlaTürkiye'ye sokuluyor. Ham
uyuşturucu, Türkiye'deki imalathane-
lerde eroine çevnliyor.
Raporda, uyuşturucu kaçakçılığuu
önlemek için, Türk polisine malzeme
sağlamanın ve polisin eğitiminde yar-
dımcı olmanın gerektiği de belirtildi.
ABD Dışişleri Bakanhğı'nrn rapo-
runda aynca Kıbns Rum Kesimi'nin,
uyuşturucu kaçakçılannın bir araya
gelerek iş yaptığı bir "buluşma ye-
ri"olduğu da vurgulandı.
Kıbns Rum Kesimi'nin. bu alanda
uluslararası bir merkez haline geldiği,
kara para aklama faaliyetlerinin ger-
çekleştirildiği bir yer olduğu belirtilen
raporda, uyuşturucukullanımuun Rum
gençleri arasında gıderek yaygmlaştı-
gına işaret edildi.
ABD Dışişleri Bakanlıgı raporunda,
"teröre destek veren ülkeler" listesin-
de bulunan Suriye'nin, Afganistan,
Burma, Kolombiya, Îran ve Nijerya
ile biriikte "uyuşturucu Hstesi"nde de
yer aldığı kaydedildı.
Dünya
güzeli
başkan
adayı
Venezuelalı eski
dünya güzeli
Irene Saez
siyasete soyundu.
1981 yılında
"Miss UnKerse"
seçilen34
vaşındaki Saez,
1998'de yapılacak
başkanhk
seçinüerinde aday
olacağını açıkladı.
İrene Saez
günümüzde
Venezuela'nm en
popüler
siyasetçisi olarak
gösteriuŞor,
ancakkimi
çevreler, net
politik fıkiıieri
obnadığını öne
sürdükleri güzeli
"Barbie Bebek"
olarak
tanımlıyorlar.
(Fotoğraf:
REUTERS)
İNGtLÎZ TARIM BAKANLIGI ÖDENEĞİ KESTt
Cenetik kopyalama
lıiiküıııeti korkuttu
Haber Merkeri - Genetik kopyalama yön-
temiyle dünyaya getırilen "DoBy" adlı koyu-
nun yarattığı yankılardan ve insanın da ge-
netik kopyasııun yapılabileceği ile ilgili tar-
tışmalardan çekınen îngiliz Tanm Bakanh-
ğı, araştırmanın ödeneğini kesiyor. Atatürk
Universitesi Genetik Bölümü Başkanı Prof.
DT. trfan Batat bu tekniğın hayvancılık ve
tanm alanında çığır açacağını belirttı.
Bir koyunun ölümünden sonra dondurula-
rak saklanan hücreleri kullanılarak dünyaya
getirilen Dolly'nın, insanın da ölümünden
sonra ondan alınan hücrelenn saklanmasıy-
la kopyalanabilebileceği olasılığı ile büyü-
yen "ötümsüztük" tartışması, ingiliz Tanm
Bakanlığı'nt rahatsız etti.
Birçok sosyal kuruluş ve dinı cemaatin,
bunun ahlaki ve dini yönlerinı tartışmaya aç-
ması sonucunda, İngiliz Tanm Bakanhğı bir
açıklama yaparak, lskoçya'daki Edinburgh
Roslin Enstıtüsü'nün araştırmayla ilgili ola-
rak devletten aldığı 252 bin sterlin tutannda-
ki aylığın, mart aymda yanya düşürüleceği-
ni, nisan ayında ise tamamen kesileceğıni
bildirdi. Roslin Enstitüsü yöneticileri, araş-
tırmanın devamını mutlaka görmek istedik-
lerini belirtirken. ellerindekibilimsel ekibi da-
ğıtmamak için çaba harcayacaklannı açıkla-
dılar. Tekniğin patent hakkı ise, Roslin Ens-
titüsü'ne ait kalacak.
Atatürk Universitesi GenetikBölümü Baş-
kanı Prof. Dr. Batat, Dolly'nin genetik bili-
minde bir devrim sayılabileceğinı söyledi.
Bu tekniğin insanda uygulama şansının çok
azolduğunu, projeyi yürüten Roslm Univer-
sitesi üyelerinin de açıkladıklannı belirten
Prof. Dr. Batat, şunlan söyledi: "Bu teknik,
dahaziyade hay>«ncıhkvetanm alanında bir
çığır açacakur. ÖraepD 45-50 kito süt veren
birsğırnirününgenetikkopyalamametoduy-
laçoğaltıbnaavebusa^diklıayN"anuı tüm dün-
yayasanbnasımümkünolacaknr. Avnca yük-
sek verimli ve kaiheli sebze, me> ve ve hubu-
bat tfirleri de aynı şekilde çoğalalabiMr."
insanda uygulanması zor
Genetik kopyalama tekniğmin insan tü-
ründe uygulanmasının hem zor olduğunu
hem de sanıldığı gjbi, kopyalanan canlının her
açıdan tıpkısının elde edilmesinin mümkün
olmadığını ifade eden Prof. Dr. Batat, şöyle
devamettı: "Koyunlainsanarasmdapekçok
farkhhk söz konusudur. Canblar düması ve
özeDikle insanla ilgili hâlâ hilmediğimiz nke
hususIarvar.Tümbunlararafmenbirinsan-
dan ahnan hücreterie onun bir kopvasını el-
de etmek mümkündür. fakat bu, elde edilen
o canlının ber açıdan tıpkısı olmayacaknr. Bi-
yokıjik olarak ayıusı olsa bile psikotoji \e ye-
tenekleri açıandan farklı olacaktuf
SAKUSTUNDE MÜJDATGEZEN
Korkmayın
Dünyanın hiçbir yerinde
yüzde 79'luk bir halk kıtlesi
yüzde 21'lik bir genci
kıtleden korkmaz. Haydi
dıyelim kı DYP kendi
yolsuzluklannı örtmek
amacıyia bu yüzdeyi yüzde
40'a çıkardı. Gene geriye
yüzde 60'lık bir koca kitle
kalıyor. Çoğunluk biziz.
Bunlar GELDİKLERİ GİBİ
GİDECEKLER.
Dikkat
MSM (M. Gezen Sanat
Merkezı) adına sağda solda
para yardımı toplayan
kişiler olduğu ihbannı aldık.
MSM kımseden böyle bir
talepte bulunmamaktadır.
Dıkkatli olun.
DYP
milletvekilleri
Sözüm ve çağrım size.
Yarın sızin için çok geç
olabılir. Bırakın "ya yeniden
seç/temezsem"
korkusunu. Namusunuzu
koruyun. Yapılanlara göz
yummayın. Sonra bu halk
sızi hiç affetmeyecek.
Fikri Sağlar
Sevgilı Fikri... Sana
güvenıyoruz. Şu işi artık
daha fazla uzatmayın.
Halkm sabrı taşmak üzere.
Bürokrasiyi biraz
hızlandınn. Millet oynattı
oynatacak. Işıklar bir an
önce yansın. Acele edin.
Atatürk diyor ki:
Bızi yanlış yola yönlendiren
soysuzlar, BlLlRSİNİZ Kİ
ÇOK KEZ DİN PERDESİNE
BÜRÜNMÜŞLER, saf ve
temiz halkımızı hep din
kurallan sözleriyle
aldatagelmişlerdir. Tarihimizi
okuyunuz, dinleyiniz.
Görürsünüz ki ulusu
mahveden, tutsak eden,
harap eden fenalıklar hep
din örtüsü altındaki küfür ve
kötülüklerden gelmiştir.
M.K. Atatürk (1923)
Tatlısuculara yanıt
Beni güldürenler
Yıl 1962. Eni konu genciz. Komedyen
Yaman Tüzcet'le bindiğimiz
dolmuşun şoförünü işletiyoruz. "Şurda
sağda" diyoruz adam duruyor,
ineceğiz diye, biz lafa devam ediyoruz:
"Şurda sağda ikınci evde Haldun
otururdu." Şoför tekrar arabayı
hareket ettiriyor. "Yanlış anladım,
bunlar kendi aralannda konuşuyorlar"
diye düşünüyor. Bız sürdürüyoruz:
"Hemen sağda."Şoför yanaşıp
duruyor gene. Biz: "Hemen sağda
buluşalım yann seninle." Şoför tekrar
hareket ediyor... Bu böyle sürüp gitti.
Taa ki ben falso yapana kadar. "Şurda
sağda rica edey/m" dedim. Adam
durdu. Lafın gerisini getiremiyorum.
Adam uzanıp kapıyı açtı ve: "Şurda
sağda rica edeyim inin" dedi. Indik.
Cepte para da yok. Gideceğimiz yere
kadar iki kilometre yürüdük.
Pazariık ve duvarlık:
Doğru söylediğin sürece kafan
daha az yorulur. (Adalet
Bakanı bütün isimleri
birbirine kanştınyor.)
Atatürkçü Düşünce Derneği'nin lstanbul
Şubesi yargıcının benı yargılamasından
şımaran bir iki dernek üyesi o zamanlar
gazeteye mektup ve faks göndermişler.
Hatta biri ışi tehdide kadar vardırmış.
Önce şunu belirteyim, beni eleştiren
veya onaylayan herkese Atatürk'e şu
dönemde bu denlı sahip çıktıkları içın
teşekkür ediyorum. Burada önemli olan
Müjdat, Ahmet, Mehmet değil
kuşkusuz. Ama tepkiyi terbiye sınırtarı
dıştna çıkannca insanoğlu, yanrtına da
katlanmak zorunda kalır. Onun için şimdi
aşağıda adlannı vereceğim kışileri,
Atatürkçü düşünceye sahip çıktıklan için
kutluyor, bana hakaret ettikleri ıçin de
kınıyorum. Gökcan Erus, Nurüen Urus,
Necati Ağralı, Münevver Yıldız, Eylem
Ürel, Asude Kundak, Serkan Güneş,
Sener Bektaş, Aynur Demirdöğen,
Süheyla Okyay, Sabri Topkaya, Fettah
Hoşgören ve İMZASIZLAR (2 adet
faks). Öte yandan Serdar Ertekin,
Abdurrahman Hancı'ya teşekkürle
Birsen ve Hüseyin Güven'in
mektubunu yukandakilere yanıt olarak
veriyorum, yorumu sızlere bırakarak:
"Sn. Müjdat Gezen. Her pazar olduğu
gibi 12 ocak pazar sabahı da gazeteyi
okumaya sizin sütunlarınızla başladık.
Alışık olduğumuz gülümseten, eleştırel
Çocuklar
Çocuklar.
Sevgililerimiz.
Canlanmız. Yann
öbürgün
büyüyeceksiniz. Belki
düşünceleriniz
muhalefette kalacak.
Aman o zaman elinize
taşlar sopalar alıp
sokaklara dökülmeyin.
Evinize girin ve ışıklan
yakıp söndürün. Bu
çok güzel bir
muhalefet davranışı
olur. Unutmayın.
yazılar demetınizin ortalannda, yıllardır
şu ya da bu nedenle tanıyor olduğumuz
Müjdat Gezen üslubuna çok yabancı,
öfkeli satırlar gördük. Yıne de her
zamanki nezaketiniz çerçevesinde
Atatürkçü Düşünce Derneğı'nı tenzih
ederek söylediklerinizi kişilere yönelik
ifade etme sabn gösterdiğiniz için sizi
kutluyoruz. Kendıniz hakkında
söytediklerinız altına; izleyicinız,
okuyucunuz, tanımadığtnız dostlannız
olarak imzamızı atıyoruz. Kişilere
gelince... Az bile yazmışsınız. Bizim de
bır Atatürkçü ve bir yurttaş olarak bu ve
benzeri kişilere söyleyecek bir çift lafımız
var, ama amacı sadece size yapılan
davranışı protesto etmek olan bu faksın
sınırlannı aşmamız gerekir. Bu
satırjanmızı köşenizde yayımlamak ya da
yayımlamamak tamamıyla sizin
tasarrufunuzdur. Her iki durumda da
bilesiniz ki -kendimize
yakıştırabileceğimiz en onuriu sıfatla- bir
aydın olarak kendi güç sınırianmız
dahilinde her zaman yanınızda,
arkanızdayız. Sadece sizin değil,
düşünce disiplinleri gerçekten
Atatürk'ten yana olan herkesin ve
sayılan zaten saymakla tükenen
sanatçılarımızın. Saygılarımızla. Birsen -
Hüseyin Güven."
• Susurluk'taki SUSturucu skandalı
SUSuriuk Komisyonu'nda
• BAĞIMLILIK BENİM
KARAKTERİMDİR.
"Çok önemli önemsiz bir hanım"
• OKUYUN: Ahmet Attan Yazılan
İZLEYİN: Işıklan. SEVİN: Bu eylemi.
•BULGARİSTAN Komşumuz
sosyalizmin yerine çok güzel bir
yönetim biçımi buldu. Halka köpek
maması yedirtmek. İnsan, insan
olarak üzülüyor.
Türk Tiyatrosu
Kızım Londra'da psiko-drama
konusunda yüksek lisans yapıyor. Ona
sordum: "Ingiltere'deki tiyatro
okullarında sınava ğirerken Aziz Nesin
veya Haldun Taner'den birparça
hazıriama zorunluğu var mı" diye. Bir
saatgüldü. Bizım
konservatuvarlarımızda yıllardır
Shakespeare'in bir oyunundan bir
tirad mutlaka istenir. Türk yazarlanndan
bir parça hazıriayan bir genç öğrenci
adayına iyi gözle bakılmaz. Biz bunu
yıktık ve yıkacağız. Bu hafta yerim dar,
gelecek haftaya buluşalım...
IŞIKLARI YAKIP SÖNDÜRÜRKEN SİGARA İÇMEYİN. KARANLIKTA
TEHÜKEÜ OLABİÜR.
Pazann fıkrası
Temel kansıyla hiç
geçinemiyormuş.
Arkadaşı Cemal
sormuş:
- Temel madem
Fadime'yle bu kadar
huzursuzsun ne diye
aynlmıyorsun?
- Deli misin sen?
Aynlırsam huzura
kavuşur.
Kitaplar
Bülent Habora, Hacı
Antoniüs ıle Saba
Melikesı Bacı'nın Son
Tangosu/ Veysel Gültaş
- Hüznün Adresi Yok/
Vural Sözen, Çoban
Salatası/ Hamrt
Alacalıoğlu, Müzikli
Kareler/ Yalçın
Ulukaya, Ayağı Kar
Altında Çiçek Açan
Ağaç/ Üstün Akmen,
Suçsuz Laleler/ Cem
Güneş, Kutup Geceleri/
Bursa Eczacılar
Kooperatifı "Söylev"\ H.
V.Velidedeoğlu'ndan
yeniden basmış/
A.Metin Övet, Onlar
Böyle Istemişti/ Sinan
Kutlu, Işık Sarağı/
Nihat Ateş, Günışığı
Şiirleri/ Evrim Coşar,
Evrenin Küçük Evrimi/
Menter Şahinler
Atatürkçülüğün Kökeni,
Etkisi ve Güncelliği/ Ali
F. Bilir, Eleştiriden
Günceye/ Idris Atmaca
Mayası Onur/ Lütfü
Oflaz, YazıKatür.
Gelelim ödül meselesine
Bir gün telefonum çaldı. Sekreterim: "Yazaıiar ve Gazeteciler
Derneği'nin TV'deki 'Azmi' dizimden dolayı bana bir ödül
vereceMehni" söyledi. Törenin yapılacağı yere gittik. Eşim büyük
bir içtenlikle "Yanlış salona geldik herhalde" dedi. Orada
çocukluk arkadaşım Toktamış Ateş ve eşine rastladık. "Hayrota"
dedim. "ödül almaya geldım" dedi. Etrafta türbanlı başörtülü
kadınlar dolaşıyor. Durum hiç hoşuma gitmedi. Sordum. Bu
ödülü veren "Yazarfar ve Gazeteciler Vakfı" imiş. Fethullah
Gülen't ilk kez orada gördüm. (Ve son kez) TV'de oynadığım
rolümden dolayı beni de bu ödüle layık görmüşler. Sonra da ışi
araştırdım. Bu benim anladığım Gazeteciler ve Yazarlar Demeği
falan değil. Zaten bu konuda Toktamış'a da "lyice yüklendiler.
Tetefon açtım ve ödülü iade ettiğimi söyledim. Ben aynı nedenle
aynı yıl on ödül daha almıştım. Ama bu benim düşünce yapıma
uymuyordu. Aynca konu benimle benim aramda bir şeydi. Çünkü
benim oyunculuğumu türbanlı biri de takdir edebilir ve bu beni
mutlu eder. Ama iş ideolojik yana döndü müydü, bu konuda
kimseye verilecek hesabım yok. Kırk yıldır boğuşup duruyoruz.
Bu konuda gelen eleştiri mektuplannın şöyle olmasını çok
isterdim:
"Müjdat Efendi...
Seni ilk yargılandığın 1967 yılından beri izterim. Bugüne değin,
politik oyun oynamaktan, devletin TRT kurumuna (kanalizasyon)
demekten, sıkı yönetime hakaretten, kitap yazmaktan, konuşma
yapmaktan ve aklıma gelmeyen birçok olaydan dolayı otuz yıldır
yargılanır durursun. Son kez de Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde
idin, Sana ulaşabildiğim zamanlarda bir demokrat ve Atatürkçü
olarak hep yanında tavır alıp bir "geçmiş olsun" demişimdir.
Şimdi ise seni eleştirme hakkımı kullanıyorum..."
ışte böyle bir mektuba şapka çıkanrdım. Ama evde sıcak
odalarda oturup ahkâm kesmek ve akşam bir aile toplantısında:
"Dün Müjdat Gezen'e bir mektup yazdım görecektın arkadaş,
sıvadım durdum" diye lumpen avanaklıklarda bulunmak benim
ıçin önem arz etmiyor. Kafamı yastığa koyduğumda rahatım.
Bunca yıldır kazandıklanmla gençlere eğitim veren bir okul açtım,
orman kurdum, gençlik kampımız var, yaz okulumuz, akşam
okulumuz, hafta sonu okulumuz, bir kitaplığımız, görme engelliler
için bir kaset kitaplığımız, var işte... Bunlar beni mutlu ediyor.
Arada bir eleştiri gelirse onu da göğüslüyoruz. Çünkü bu ülkede
hiçbir şey yapmayanlann en büyük özeüiği bir şeyler yapanlan
eleştirmektir. Bana ADD lstanbul Şubesi'nden gelen iki mektubun
ise özetle ıçeriği şöyle idi:
1. MEKTUP: üyelikten çıkanlması gerekenler ile ülkenin
üzerinde yükseldiği tam bağımsızlık, ulusal egemenlik ve ulusal
devlet esaslan dernek tüzüğüne aykın hareket eden, derneğin
amacı dışında. Falan fılan. Bu nedenle yazılı savunmanızı en kısa
zamanda Devlet Güvenlik Mahkemesi'ne (pardon) lstanbul
Merkez Şube Başkanlığı'na ulaştırmanız gerekmektedir.
2. MEKTUP: Atatürkçülerin değişip, şenatçılardan ödül
alabileceklerini Brecht de tahmin edemezdi... (Benim daha önce
Bertott Brecht'le ilgili (insan değişir ve değiştirir) dememle alay
ederek...
Sevgili okurlanm...
ADD ile ilgili hiçbir üyeyi incitici bir şey yazmadım. Sadece adı
geçen iki kişiyi kasdettim. Otuz yıldır her dönemde sürekli devlet
tarafından yargılanan biri olarak bir de ADD tarafından
yargılanmayı onuruma yediremem. Her dernekte baş olma
sevdasındakıler olduğu gibi onlann poposunda birkaç kişi de
daima vardır. Bu da diğer erdemli üyeteri bağlamaz. ADD istanbı
Şubesi'nde yönetim değişikliği olana kadar benim bu dernekle e
ufak bir ilişkim yoktur. Bunu son kez vurguluyonjm.