27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet İmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yavın Yönetmeru Orhan Erinç % Genel Yaym Koordınatöru: Hikmet Çctinka\a 0 Yazuşlerı Mudurlerı lbrahim Yüdız, DinçTayanç(Sorumlu) 9 Haber Merkezı Muduru Hakan Kara • Görsel Yönetmen Fikret Eser Dvş Haberler Şinasi Danışoğlu 0 lstıhbarat Cengi/Yıldınm • Kûltur Handan Şenköken • Spor Abdülkadir Yücelman 0 Makaleler Sami Karaören 0 Düzeltme' Abduilah Yaacı 0 Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu 0 Bügı-Belge Edibe Buğra 0 Yurt Haberkn Mehmet Faraç YayınKunılu ÜhanSeJçHk(Ba$kan). Orhan Erinç, Okta> Kurttrâke HikmetÇetinka>a, Şukran Soner, ErgunBalcı,DinçTavTUiç, tbrshjm Yıldız. Orhan Bursalı. Mustafa Balba>, Hakan Kara. AnkaraTemsılcisı Mustafa Balbay0Haber Müduru: Doğan Akın Atatürk BuKan No 125, Kat4, Bakanlıklar-Ankara Tel 4195020 (7 hat). Faks 4195027 0 Izmır Temsılcısı. SentarKıak,H.ZıyaBlv 1352 S 23Tel.4411220, Faks: 4419117 0AdanaTemsılcısı Çetin Yiğenoğju, tnönüCd 119S No 1 Katl.Tel 363 12 11, Faks. 363 12 15 Koordınatör AhmetKonıisan 0 Muhasebe- Bûlent Yener 0 Idare HüseyinGürer*tşletme ÖiMlerÇeUk0Bügı-İşlem Nafl tnal 0 Bılgısayar Sistem: Mürüvet Çfler MEDYA C: • Yönetım Kurulu Başkanı - Genel Mudür Gölbin Erduran # Koordınaıcr Reba tytnuuı 0 Genel Müdür Yardıracısı Mine Akdağ Tel 514 07 53 - 5139580-5138460*1,Faks 51384Ö Yayımlstan ye Basan: Yenı Gun Haber Ajansı, Basınve Yayuıcılık A Ş TürkocaeCad 39 41 CaealoSlu 34334 tst PK 246 lstanbul Tel (0 212) 512 05 05 (20 hat) Faks (0 212)513 85 2 MART 1997 İmsak: 5.05 Gûneş: 6.30 Öğle. 12.23 Ikındı: 15.29 Akşam: 18.2 Yatsı: 19.23 Zeki Tpiko'nun yeni yıldm • Haber Merkea - Tûrk mayosunu dünya plajlanna taşıyan Zeki Triko, 1997 koleksiyonunun çekimknm Tyra Banks ile gerçekleştirdı. Antıllerin Angulia adasında yapılan çekimlerde Banks. 550 parçalık koleksıyonun 80 modelını tanıttı. 1.78 cm boyunda, 86-60-90 ölçülenndekı Barvks'in 12.500 dolar olan giinlük ücreti. çekımlerden sonra 50 bin dolara çıktı. Lateks tartışması • ANKARA (ANKA) - Polisler, doktorlar ve kozmetikçılenn hastalıklardan korunmak içın kullandığı Lateks eldnenlenn güvenli olup olmadığı tartışılıyor. Bir grup bılım adamı tarafından yapılan bır çalısma. mıkro düzeyde ınce olan Lateks eldıvenlerin hastalıklara karşı koruyucu olabılmesi içın çok ince olduğunu ortaya koydu. Türkturizmine İngiliz darbesi • Haber Merkezi - tngiliz hükümetmin, Avrupa Birliği (AB) iiyesı olmayan ülkelere seyahat edeceklere uygulanan havaalanı vergisini iki kat arttırarak yolcu başına 20 sterline çıkarmasının Türk turizmini olumsuz yönde etkileyeceği belırtildi. ABD'nin 1997 yılı uyuşturucu raporunda, Türkiye 'önemli bir transit merkez' olarak gösterildi 'Tiirldye'de temel sorun Susurluk'• ABD hükümeti tarafindan hazırlanan 1997 yılı uyuşturucu raporunda Susurluk skandahna da yer verilerek "yolsuzluk ve kara para aklamanın Türkiye'nin temel konulanndan biri olduğu" belirtildi. Raporda Batı'da ele geçirilen eroinin yaklaşık yüzde 5'inin Türkiye'de imal edildiği ya da Türkiye üzerinden getirildiğıne dikkat çekildi. nasıl açığa çıktığı anlatıldı. Uyuşturucu raporunda geçen yıllar- da yayımlananlann aksme uyuşturucu pazanndakı yennden söz edilirken Tür- kiye'ye 3 sayfa aynlması dikkati çek- FUAT KOZLUKLU WASHINGTON - ABD Dışışlen Bakanlığı tarafından her yıl hazırlanan uyuşturucu raporunda. "yolsuzluk ve karapara aklamanınTürkiye'ningün- deminin temel konulanndan biri ol- duğu" bıldirildi. Clinton yönetimi tarafından önceki gün Kongre'ye sunulan "1997LTusla- rarası Narkotik Denetimi ve Strateji Raporu'*nda, Susurluk skandahna da yer verilerek devlet-mafya ılişkisinm tı. Daha önceki yıllarda Türkiye için ay- nlan sayfa sayısı 8 ıle 10 arasında de- gişiyordu Uyuşturucu raporu 1997'nin "Tür- kiye" bölümünde. afyonun eroine dö- nüştürülmesi ve uyuşturucunun Ban pa- zan ile ABD'ye aktanlmasında, Tür- kiye'nin "ÖDemK bir transit merkez" rolü oynadığı bildirüdi. Clinton yöne- timinin raporunda, Batı'da ele geçiri- len eroinin yüzde 5'e yakın miktannın ya Türkiye'de imal edildığı ya da Tür- kiye üzerinden Batı'ya getirildiğine dikkat çekildi. Raporda, Türk gü\ enhk güçlerinın uyuşturucu kaçakçılığına karşı yoğun bir mücadele verdiğı ve ılgili yabancı kurumlarla yakın ışbırliğı içinde çalış- tığı da vurgulandı. Raporda tüm mü- cadeleye karşın her ay tahminen 4 ile 6 ton arasında eroinin Türkiye'nin üze- rinden Batı Avrupa'ya geçirildiği an- latıldı. TKK'nin gelir kaynağT Türk kaynaklanna dayandınlan bil- giler ışığında, Türkiye'den Avrupa'ya uyuştunıcu kaçakçılığının, PKK ıçin önemli bir gelir kaynağı olduğuna da raporda dikkat çekildi. ABD Dışişleri Bakanhğı. Türki- ye'nin kara para aklanan ülkelerden biri olduğunu da uyuşturucu raporun- da vurguladı. Buna ilişkin olarak özet- le. u Yolsuzluk ile kara para aklama, Türidye'ninsiy-asigündeminin temel ko- nulanndan biri" denıldi. Kongre'ye sunulan uyuşturucu ra- porunda, "Susurluk skandalTnın, Tür- kiye'de "önemlibir gündem nvaddesi" haline geldiğine ışaret edılerek şu ıfa- deler kullanıldr. "Resmiyetküiler arasındaki yolsuz- lukveresmi yetkilDerleuyuşturucu ka- çakçüan arasındaki sıkı bağ bulundu- ğu iddialan, Susurluk skandahndan sonraönemlibir konu oldu. Uyuşturo- cu parası taşı>an bir kadın kurye, Av- rupa'ya yapüğ) 50'nci yolculugundan dönüşünde yakalandı ve rutuklandı. Bundan sonra, kurye kadın ilişki kurduğu kjşiler olarak ban Türk po- lislerinin adlarnu açıkladı. Bu da diğer bir skandaldı. Uzun sü- resaklı kalan uyuşturucu soruşturma- smdakipoysvoksuzluğu,nihayetgünışı- ğuıa çıktL Halkm buna tepkisL yolsuz- luğa karşı önlem ihtiyacuu doğurdu." 'Türkiye köprü' Raporagöre, cografîk konumu, Tür- kiye'yi Güneybatı Asyave Avrupa ara- sında uyuşturucu için bir köprü yapı- yor, Pakistan, Afganistan ve îran kây- naklı ham morfnüe eroin, Türk liman- lan ve Türkiye-lran sınır boyundan TlR'larlaTürkiye'ye sokuluyor. Ham uyuşturucu, Türkiye'deki imalathane- lerde eroine çevnliyor. Raporda, uyuşturucu kaçakçılığuu önlemek için, Türk polisine malzeme sağlamanın ve polisin eğitiminde yar- dımcı olmanın gerektiği de belirtildi. ABD Dışişleri Bakanhğı'nrn rapo- runda aynca Kıbns Rum Kesimi'nin, uyuşturucu kaçakçılannın bir araya gelerek iş yaptığı bir "buluşma ye- ri"olduğu da vurgulandı. Kıbns Rum Kesimi'nin. bu alanda uluslararası bir merkez haline geldiği, kara para aklama faaliyetlerinin ger- çekleştirildiği bir yer olduğu belirtilen raporda, uyuşturucukullanımuun Rum gençleri arasında gıderek yaygmlaştı- gına işaret edildi. ABD Dışişleri Bakanlıgı raporunda, "teröre destek veren ülkeler" listesin- de bulunan Suriye'nin, Afganistan, Burma, Kolombiya, Îran ve Nijerya ile biriikte "uyuşturucu Hstesi"nde de yer aldığı kaydedildı. Dünya güzeli başkan adayı Venezuelalı eski dünya güzeli Irene Saez siyasete soyundu. 1981 yılında "Miss UnKerse" seçilen34 vaşındaki Saez, 1998'de yapılacak başkanhk seçinüerinde aday olacağını açıkladı. İrene Saez günümüzde Venezuela'nm en popüler siyasetçisi olarak gösteriuŞor, ancakkimi çevreler, net politik fıkiıieri obnadığını öne sürdükleri güzeli "Barbie Bebek" olarak tanımlıyorlar. (Fotoğraf: REUTERS) İNGtLÎZ TARIM BAKANLIGI ÖDENEĞİ KESTt Cenetik kopyalama lıiiküıııeti korkuttu Haber Merkeri - Genetik kopyalama yön- temiyle dünyaya getırilen "DoBy" adlı koyu- nun yarattığı yankılardan ve insanın da ge- netik kopyasııun yapılabileceği ile ilgili tar- tışmalardan çekınen îngiliz Tanm Bakanh- ğı, araştırmanın ödeneğini kesiyor. Atatürk Universitesi Genetik Bölümü Başkanı Prof. DT. trfan Batat bu tekniğın hayvancılık ve tanm alanında çığır açacağını belirttı. Bir koyunun ölümünden sonra dondurula- rak saklanan hücreleri kullanılarak dünyaya getirilen Dolly'nın, insanın da ölümünden sonra ondan alınan hücrelenn saklanmasıy- la kopyalanabilebileceği olasılığı ile büyü- yen "ötümsüztük" tartışması, ingiliz Tanm Bakanlığı'nt rahatsız etti. Birçok sosyal kuruluş ve dinı cemaatin, bunun ahlaki ve dini yönlerinı tartışmaya aç- ması sonucunda, İngiliz Tanm Bakanhğı bir açıklama yaparak, lskoçya'daki Edinburgh Roslin Enstıtüsü'nün araştırmayla ilgili ola- rak devletten aldığı 252 bin sterlin tutannda- ki aylığın, mart aymda yanya düşürüleceği- ni, nisan ayında ise tamamen kesileceğıni bildirdi. Roslin Enstitüsü yöneticileri, araş- tırmanın devamını mutlaka görmek istedik- lerini belirtirken. ellerindekibilimsel ekibi da- ğıtmamak için çaba harcayacaklannı açıkla- dılar. Tekniğin patent hakkı ise, Roslin Ens- titüsü'ne ait kalacak. Atatürk Universitesi GenetikBölümü Baş- kanı Prof. Dr. Batat, Dolly'nin genetik bili- minde bir devrim sayılabileceğinı söyledi. Bu tekniğin insanda uygulama şansının çok azolduğunu, projeyi yürüten Roslm Univer- sitesi üyelerinin de açıkladıklannı belirten Prof. Dr. Batat, şunlan söyledi: "Bu teknik, dahaziyade hay>«ncıhkvetanm alanında bir çığır açacakur. ÖraepD 45-50 kito süt veren birsğırnirününgenetikkopyalamametoduy- laçoğaltıbnaavebusa^diklıayN"anuı tüm dün- yayasanbnasımümkünolacaknr. Avnca yük- sek verimli ve kaiheli sebze, me> ve ve hubu- bat tfirleri de aynı şekilde çoğalalabiMr." insanda uygulanması zor Genetik kopyalama tekniğmin insan tü- ründe uygulanmasının hem zor olduğunu hem de sanıldığı gjbi, kopyalanan canlının her açıdan tıpkısının elde edilmesinin mümkün olmadığını ifade eden Prof. Dr. Batat, şöyle devamettı: "Koyunlainsanarasmdapekçok farkhhk söz konusudur. Canblar düması ve özeDikle insanla ilgili hâlâ hilmediğimiz nke hususIarvar.Tümbunlararafmenbirinsan- dan ahnan hücreterie onun bir kopvasını el- de etmek mümkündür. fakat bu, elde edilen o canlının ber açıdan tıpkısı olmayacaknr. Bi- yokıjik olarak ayıusı olsa bile psikotoji \e ye- tenekleri açıandan farklı olacaktuf SAKUSTUNDE MÜJDATGEZEN Korkmayın Dünyanın hiçbir yerinde yüzde 79'luk bir halk kıtlesi yüzde 21'lik bir genci kıtleden korkmaz. Haydi dıyelim kı DYP kendi yolsuzluklannı örtmek amacıyia bu yüzdeyi yüzde 40'a çıkardı. Gene geriye yüzde 60'lık bir koca kitle kalıyor. Çoğunluk biziz. Bunlar GELDİKLERİ GİBİ GİDECEKLER. Dikkat MSM (M. Gezen Sanat Merkezı) adına sağda solda para yardımı toplayan kişiler olduğu ihbannı aldık. MSM kımseden böyle bir talepte bulunmamaktadır. Dıkkatli olun. DYP milletvekilleri Sözüm ve çağrım size. Yarın sızin için çok geç olabılir. Bırakın "ya yeniden seç/temezsem" korkusunu. Namusunuzu koruyun. Yapılanlara göz yummayın. Sonra bu halk sızi hiç affetmeyecek. Fikri Sağlar Sevgilı Fikri... Sana güvenıyoruz. Şu işi artık daha fazla uzatmayın. Halkm sabrı taşmak üzere. Bürokrasiyi biraz hızlandınn. Millet oynattı oynatacak. Işıklar bir an önce yansın. Acele edin. Atatürk diyor ki: Bızi yanlış yola yönlendiren soysuzlar, BlLlRSİNİZ Kİ ÇOK KEZ DİN PERDESİNE BÜRÜNMÜŞLER, saf ve temiz halkımızı hep din kurallan sözleriyle aldatagelmişlerdir. Tarihimizi okuyunuz, dinleyiniz. Görürsünüz ki ulusu mahveden, tutsak eden, harap eden fenalıklar hep din örtüsü altındaki küfür ve kötülüklerden gelmiştir. M.K. Atatürk (1923) Tatlısuculara yanıt Beni güldürenler Yıl 1962. Eni konu genciz. Komedyen Yaman Tüzcet'le bindiğimiz dolmuşun şoförünü işletiyoruz. "Şurda sağda" diyoruz adam duruyor, ineceğiz diye, biz lafa devam ediyoruz: "Şurda sağda ikınci evde Haldun otururdu." Şoför tekrar arabayı hareket ettiriyor. "Yanlış anladım, bunlar kendi aralannda konuşuyorlar" diye düşünüyor. Bız sürdürüyoruz: "Hemen sağda."Şoför yanaşıp duruyor gene. Biz: "Hemen sağda buluşalım yann seninle." Şoför tekrar hareket ediyor... Bu böyle sürüp gitti. Taa ki ben falso yapana kadar. "Şurda sağda rica edey/m" dedim. Adam durdu. Lafın gerisini getiremiyorum. Adam uzanıp kapıyı açtı ve: "Şurda sağda rica edeyim inin" dedi. Indik. Cepte para da yok. Gideceğimiz yere kadar iki kilometre yürüdük. Pazariık ve duvarlık: Doğru söylediğin sürece kafan daha az yorulur. (Adalet Bakanı bütün isimleri birbirine kanştınyor.) Atatürkçü Düşünce Derneği'nin lstanbul Şubesi yargıcının benı yargılamasından şımaran bir iki dernek üyesi o zamanlar gazeteye mektup ve faks göndermişler. Hatta biri ışi tehdide kadar vardırmış. Önce şunu belirteyim, beni eleştiren veya onaylayan herkese Atatürk'e şu dönemde bu denlı sahip çıktıkları içın teşekkür ediyorum. Burada önemli olan Müjdat, Ahmet, Mehmet değil kuşkusuz. Ama tepkiyi terbiye sınırtarı dıştna çıkannca insanoğlu, yanrtına da katlanmak zorunda kalır. Onun için şimdi aşağıda adlannı vereceğim kışileri, Atatürkçü düşünceye sahip çıktıklan için kutluyor, bana hakaret ettikleri ıçin de kınıyorum. Gökcan Erus, Nurüen Urus, Necati Ağralı, Münevver Yıldız, Eylem Ürel, Asude Kundak, Serkan Güneş, Sener Bektaş, Aynur Demirdöğen, Süheyla Okyay, Sabri Topkaya, Fettah Hoşgören ve İMZASIZLAR (2 adet faks). Öte yandan Serdar Ertekin, Abdurrahman Hancı'ya teşekkürle Birsen ve Hüseyin Güven'in mektubunu yukandakilere yanıt olarak veriyorum, yorumu sızlere bırakarak: "Sn. Müjdat Gezen. Her pazar olduğu gibi 12 ocak pazar sabahı da gazeteyi okumaya sizin sütunlarınızla başladık. Alışık olduğumuz gülümseten, eleştırel Çocuklar Çocuklar. Sevgililerimiz. Canlanmız. Yann öbürgün büyüyeceksiniz. Belki düşünceleriniz muhalefette kalacak. Aman o zaman elinize taşlar sopalar alıp sokaklara dökülmeyin. Evinize girin ve ışıklan yakıp söndürün. Bu çok güzel bir muhalefet davranışı olur. Unutmayın. yazılar demetınizin ortalannda, yıllardır şu ya da bu nedenle tanıyor olduğumuz Müjdat Gezen üslubuna çok yabancı, öfkeli satırlar gördük. Yıne de her zamanki nezaketiniz çerçevesinde Atatürkçü Düşünce Derneğı'nı tenzih ederek söylediklerinizi kişilere yönelik ifade etme sabn gösterdiğiniz için sizi kutluyoruz. Kendıniz hakkında söytediklerinız altına; izleyicinız, okuyucunuz, tanımadığtnız dostlannız olarak imzamızı atıyoruz. Kişilere gelince... Az bile yazmışsınız. Bizim de bır Atatürkçü ve bir yurttaş olarak bu ve benzeri kişilere söyleyecek bir çift lafımız var, ama amacı sadece size yapılan davranışı protesto etmek olan bu faksın sınırlannı aşmamız gerekir. Bu satırjanmızı köşenizde yayımlamak ya da yayımlamamak tamamıyla sizin tasarrufunuzdur. Her iki durumda da bilesiniz ki -kendimize yakıştırabileceğimiz en onuriu sıfatla- bir aydın olarak kendi güç sınırianmız dahilinde her zaman yanınızda, arkanızdayız. Sadece sizin değil, düşünce disiplinleri gerçekten Atatürk'ten yana olan herkesin ve sayılan zaten saymakla tükenen sanatçılarımızın. Saygılarımızla. Birsen - Hüseyin Güven." • Susurluk'taki SUSturucu skandalı SUSuriuk Komisyonu'nda • BAĞIMLILIK BENİM KARAKTERİMDİR. "Çok önemli önemsiz bir hanım" • OKUYUN: Ahmet Attan Yazılan İZLEYİN: Işıklan. SEVİN: Bu eylemi. •BULGARİSTAN Komşumuz sosyalizmin yerine çok güzel bir yönetim biçımi buldu. Halka köpek maması yedirtmek. İnsan, insan olarak üzülüyor. Türk Tiyatrosu Kızım Londra'da psiko-drama konusunda yüksek lisans yapıyor. Ona sordum: "Ingiltere'deki tiyatro okullarında sınava ğirerken Aziz Nesin veya Haldun Taner'den birparça hazıriama zorunluğu var mı" diye. Bir saatgüldü. Bizım konservatuvarlarımızda yıllardır Shakespeare'in bir oyunundan bir tirad mutlaka istenir. Türk yazarlanndan bir parça hazıriayan bir genç öğrenci adayına iyi gözle bakılmaz. Biz bunu yıktık ve yıkacağız. Bu hafta yerim dar, gelecek haftaya buluşalım... IŞIKLARI YAKIP SÖNDÜRÜRKEN SİGARA İÇMEYİN. KARANLIKTA TEHÜKEÜ OLABİÜR. Pazann fıkrası Temel kansıyla hiç geçinemiyormuş. Arkadaşı Cemal sormuş: - Temel madem Fadime'yle bu kadar huzursuzsun ne diye aynlmıyorsun? - Deli misin sen? Aynlırsam huzura kavuşur. Kitaplar Bülent Habora, Hacı Antoniüs ıle Saba Melikesı Bacı'nın Son Tangosu/ Veysel Gültaş - Hüznün Adresi Yok/ Vural Sözen, Çoban Salatası/ Hamrt Alacalıoğlu, Müzikli Kareler/ Yalçın Ulukaya, Ayağı Kar Altında Çiçek Açan Ağaç/ Üstün Akmen, Suçsuz Laleler/ Cem Güneş, Kutup Geceleri/ Bursa Eczacılar Kooperatifı "Söylev"\ H. V.Velidedeoğlu'ndan yeniden basmış/ A.Metin Övet, Onlar Böyle Istemişti/ Sinan Kutlu, Işık Sarağı/ Nihat Ateş, Günışığı Şiirleri/ Evrim Coşar, Evrenin Küçük Evrimi/ Menter Şahinler Atatürkçülüğün Kökeni, Etkisi ve Güncelliği/ Ali F. Bilir, Eleştiriden Günceye/ Idris Atmaca Mayası Onur/ Lütfü Oflaz, YazıKatür. Gelelim ödül meselesine Bir gün telefonum çaldı. Sekreterim: "Yazaıiar ve Gazeteciler Derneği'nin TV'deki 'Azmi' dizimden dolayı bana bir ödül vereceMehni" söyledi. Törenin yapılacağı yere gittik. Eşim büyük bir içtenlikle "Yanlış salona geldik herhalde" dedi. Orada çocukluk arkadaşım Toktamış Ateş ve eşine rastladık. "Hayrota" dedim. "ödül almaya geldım" dedi. Etrafta türbanlı başörtülü kadınlar dolaşıyor. Durum hiç hoşuma gitmedi. Sordum. Bu ödülü veren "Yazarfar ve Gazeteciler Vakfı" imiş. Fethullah Gülen't ilk kez orada gördüm. (Ve son kez) TV'de oynadığım rolümden dolayı beni de bu ödüle layık görmüşler. Sonra da ışi araştırdım. Bu benim anladığım Gazeteciler ve Yazarlar Demeği falan değil. Zaten bu konuda Toktamış'a da "lyice yüklendiler. Tetefon açtım ve ödülü iade ettiğimi söyledim. Ben aynı nedenle aynı yıl on ödül daha almıştım. Ama bu benim düşünce yapıma uymuyordu. Aynca konu benimle benim aramda bir şeydi. Çünkü benim oyunculuğumu türbanlı biri de takdir edebilir ve bu beni mutlu eder. Ama iş ideolojik yana döndü müydü, bu konuda kimseye verilecek hesabım yok. Kırk yıldır boğuşup duruyoruz. Bu konuda gelen eleştiri mektuplannın şöyle olmasını çok isterdim: "Müjdat Efendi... Seni ilk yargılandığın 1967 yılından beri izterim. Bugüne değin, politik oyun oynamaktan, devletin TRT kurumuna (kanalizasyon) demekten, sıkı yönetime hakaretten, kitap yazmaktan, konuşma yapmaktan ve aklıma gelmeyen birçok olaydan dolayı otuz yıldır yargılanır durursun. Son kez de Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde idin, Sana ulaşabildiğim zamanlarda bir demokrat ve Atatürkçü olarak hep yanında tavır alıp bir "geçmiş olsun" demişimdir. Şimdi ise seni eleştirme hakkımı kullanıyorum..." ışte böyle bir mektuba şapka çıkanrdım. Ama evde sıcak odalarda oturup ahkâm kesmek ve akşam bir aile toplantısında: "Dün Müjdat Gezen'e bir mektup yazdım görecektın arkadaş, sıvadım durdum" diye lumpen avanaklıklarda bulunmak benim ıçin önem arz etmiyor. Kafamı yastığa koyduğumda rahatım. Bunca yıldır kazandıklanmla gençlere eğitim veren bir okul açtım, orman kurdum, gençlik kampımız var, yaz okulumuz, akşam okulumuz, hafta sonu okulumuz, bir kitaplığımız, görme engelliler için bir kaset kitaplığımız, var işte... Bunlar beni mutlu ediyor. Arada bir eleştiri gelirse onu da göğüslüyoruz. Çünkü bu ülkede hiçbir şey yapmayanlann en büyük özeüiği bir şeyler yapanlan eleştirmektir. Bana ADD lstanbul Şubesi'nden gelen iki mektubun ise özetle ıçeriği şöyle idi: 1. MEKTUP: üyelikten çıkanlması gerekenler ile ülkenin üzerinde yükseldiği tam bağımsızlık, ulusal egemenlik ve ulusal devlet esaslan dernek tüzüğüne aykın hareket eden, derneğin amacı dışında. Falan fılan. Bu nedenle yazılı savunmanızı en kısa zamanda Devlet Güvenlik Mahkemesi'ne (pardon) lstanbul Merkez Şube Başkanlığı'na ulaştırmanız gerekmektedir. 2. MEKTUP: Atatürkçülerin değişip, şenatçılardan ödül alabileceklerini Brecht de tahmin edemezdi... (Benim daha önce Bertott Brecht'le ilgili (insan değişir ve değiştirir) dememle alay ederek... Sevgili okurlanm... ADD ile ilgili hiçbir üyeyi incitici bir şey yazmadım. Sadece adı geçen iki kişiyi kasdettim. Otuz yıldır her dönemde sürekli devlet tarafından yargılanan biri olarak bir de ADD tarafından yargılanmayı onuruma yediremem. Her dernekte baş olma sevdasındakıler olduğu gibi onlann poposunda birkaç kişi de daima vardır. Bu da diğer erdemli üyeteri bağlamaz. ADD istanbı Şubesi'nde yönetim değişikliği olana kadar benim bu dernekle e ufak bir ilişkim yoktur. Bunu son kez vurguluyonjm.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle