Katalog

2MART1997PAZAR CUMHURİYET SAYFA 13 Deniz SOM lrtwııet:taıc//www.pfaMt.CTM.ft/X» EkktroBtpostr.Pwui.Sow@phBet.aw.tT Teb0.212^120505FAc0.212.5124497 Cumhupbaşkam'na düşen yeni görevGüvenlık Kurulu'nun do- kuz saatlik "olağan" toplan- tısından, son yıllann en ağır "tavsıye"si çıktı; laıkTürkiye Cumhuriyetı'nın temel esaslarına aykı- n davranışlara karşı gereken önlemle- rin alınmasının Bakanlar Kurulu'na bil- dirilmesi karartaştınldı. Bakanlar Kurulu'nun başı ve üç üye- sinın de bulunduğu bu toplantıda cum- huriyetin ilke ve devrimlerini içeren ya- saların uygulanmasından asla ödün verılmemesı istendi. Aksıne davranışların yenı "yaptı- nm"lara neden olacağı belirtildı. Cumhurbaşkanı Süleyman Demi- rel'ın uyan mektubundan sonra MGK toplantısında Başbakan Necmettin Erbakan ın gözünun ıçıne baka baka alınan ve onun ıstegiyle bıraz yumuşa- tıldığı konuşulan "tavsıye kararian" as- lında "nazik bır muhtıra" şeklinde ta- nımlanabılır.. Bundan sonrasında rejim karşıtı ge- lişmelere karşı gereğını yapma görevı hükümete düşüyor. Yedi aylık icraatı sonunda Türkiye'yı bu noktaya getiren ve uyarılara muha- tap olan hükümetten gereğini yapma- sını beklemek gerçekçi bır yaklaşım mıdır? Hayır... Ama bir süre daha beklemek, rejimın geleceği açısından hükümetin ne ya- pıp ne yapmadığına bakmak duru- mundayız. Ne ki bu süre olabildiğınce kısa bir zaman dilimini kapsıyor. Çünkü Türkıye'nin artık daha fazla zaman yrtırmeye tahammülü kalmadı. Ortaçağm karanlık bulutları ülkenin üzerinden bır an önce kalkmalı, Türki- ye aydınlığa kavuşmalıdır. Işte bu noktada Cumhurbaşkanı De- mirel'e yeni bır görev daha düşüyor. Rejım söz konusu olduğuna göre, SESSÎZSEDASIZ NUtÜKURTCEBE Cumhurbaşkanı'nın, anayasanın ken- disine verdığı yetkıyi kullanması gere- kıyor. Anayasanın 104. maddesi "Cumhur- başkanı devletın başıdır. Bu sıfatlaTür- kiye Cumhuriyeti'ni ve Turk milletının biıiiğıni temsil eder; Anayasanın uygu- lanmasını, devlet organlarının düzenlı ve uyumlu çalışmasını gözetır" derken, Cumhurbaşkanına "Gerekli gördüğü hallerde Bakanlar Kurulu'na başkanlık etme veya Bakanlar Kurulu'nu başkan- lığı altında toplantıya çağırma" yetkisi- ni de veriyor. Bu yetki önceki yıllarda kullanıldı. Bakanlar Kurulu, altında Erbakan'ın da imzası bulunan öneriler doğrultu- sunda hemen gereğini yapmazsa bu kez gereğini yapmak üzere Bakanlar Kurulu'nu toplamak Demırel'e düşü- yor. Kimse yenı "yaptmrrTlara muhatap olmadan! 13r ünkerameti G iresun'dan Sevim Doğan Nebioğlu, Türkiye Gazetesi Takvimi'nin 19 Şubat 1997 tarihli yaprağını göndermiş. Takvim yaprağının arkasındaki "Biliyor musunuz" köşesinde "13 Numara"nın bilinmeyen yönleri açıklanıyor. Birtikte eğlenelim: "Hıristiyanlar 13 numaralı odaya girmez, 13 numaralı evde oturmaz, 13 numaralı kortukta oturmaz ve 13 sayılı her şeyden kaçarlar. Maalesef, yurdumuzda da büyük otellerde 13 numaralı oda, bazı uçaklarda 13 numaralı koltuk yoktur. Hıristiyanlar, peygamber efendimizin 571'de doğduğu ve Istanbul 1453'te alındığı için, bu rakamlann toplamı olan 13 sayısını uğursuz saymışlardır." L Cihan Demirci 'den ry A F O R İ Z M A L A K Kırainın mersedesı kamyona toslar. kimi kaçak mersedesle hapıshane ziyaretinde . MENDERES'le başlayan bır zıhnıyet. geldı dayandı MERSEDES'lere! Kâğıthane'deki parklar ve Çağlayan'daki lisede olanlar R efahlı Kâğıthane Beledıyesı, ilçede karşılıklı iki parktan birine "Hilal" ötekine "Başak" adını verdi... Bildiğınız gıbı "hilal" ve "başak" Refah Partisı'nin ambJemi... Refah Partisı'ne oy vermeyenlere de hizmet göturmekle yükumlü belediye, bu parklarta vatandaşa ıki seçenek sunuyor: Ya Refah'ın "hilaTi ya da Refah'ın "başak"ı... Bundan iyi seçım hangi demokraside bulunur! Bulunur mu bulunmaz mı bilınmez ama Çağlayan'daki lisenin eskı tabelası bulunamıyor. f 973 yılında Turkıye Cumhunyeti'nın kuruluşunun 50. yılı anısına açılan "50. Yıl Çağlayan Lısesı"nin tabelası geçenlerde yennden indırildi ve bir süre sonra yenı bır tabela asıldı. Okulun yenı tabelasında "Çağlayan Lısesı" yazıyordu. 50. Yıl Çağlayan Lisesı'nın adı bır tabela değişikliği ıle Çağlayan Lisesi'ne dönüştürüldü Eğer tabelacı yanlış yazmadıysa bızdıklar/ kadir cengiz Turkıye Cumhunyeti'nin kuruluşunun 50. yılının anısını taşıyan okulun adı boyiece değıştirilmış oldu. Tabelacı yanlışlık yapmadıysa bu değışiklik ıkı şekilde gerçekleştirildi... Ya Milh Eğıtım böyle bir karar aldı ya da okul yönetimi kendi karannı kendi uyguladı... Bundan iyı demokrasi hangi memlekette var! Varlığının nedeni olan cumhuriyetın adını çağnştıran yıllara bıle tahammul edemeyen zıhnıyet devletin okullarında böylesıne cirıt atma cesaretı gosterebıliyorsa bunlar demokrasının nimetlennden değil aymazlann aptallığından yarartanıyor demektir. Suç öğrencilerde mi valide nri? E mekli öğretmen Güven Gün, yıllar öncesıne donüyor; 18 Mart Çanakkale Zaferi kutla- malan için gelen Turgut Özal'ın huzurunda ayağa kalkmadığı gerekçesiyle belediye başkanı Ismail Ozay'ın Çanakkale Valisi tarafından görevden alındığını ammsatıyor. O dönem Çanakkale'dekı yüksek- okullarda dernek kurmak ısteyen öğ- rencilerin gözaltına alındığını, tutuklan- dığını hatırlatıyor... Oğrencilenn üzerinde artan baskıla- n araştırmak için dönemın SHP Genel Sekreteri Fikri Saglar m Çanakkale'ye gelışiyle Çanakkale Valisi'nin ortadan kaybokduğunu ammsatıyor... DYP-SHP koalısyonu kurulunca, Çanakkale Valisi'nin Diyarbakır'a atan- dığını ve ardından Dicle Üniversite- si'ndeki öğrencilere baskılann arttığını, gözaltı ve işkencelenn başladığını ha- tırlatıyor. Emekli öğretmen Güven Gün, anım- satmaya devam ediyor. "ANAYOL Hükümeti kurulunca vali Manısa'ya atanıyor... Manisa'da öğ- rencilere gözaltı, tutuklama ve fişleme dönemi başlıyor." Çanakkale, Diyarbakır, Manısa... Muzaffer Ecemiş nereye valı olsa öğ- rencılerın başına gelmedık kalmıyor! Adalet Teşkilatını Güçlendirme Vakfı A dalet Bakanı Şevket Ka- zan'ın olaylara siyasi yaklaşı- mı ve demeçlenyie çıkardığı olaylar yoğun tepkılere neden olsa da sonuçta "adamın duşünceleri böyle" denılebihr... Ama siyasetin öte- sınde "tıcari" bir konudakı yasadışı tav- rına kılıf uydurmak kolay değildir. Mer- cedes'inin kaçak çıkması gıbı! Alinur Uğurpakkan da haklı olarak "Böyle Adalet Bakanına boyle kuru- luş" diyebilır Adalet Teşkilatını Güçlen- dirme Vakfı için... Adliyelerde kesilen Adalet Teşkilatını Güçlendirme Vak- fı'nın "bağış makbuzu"nun üzerinde 92.000 lira yazıyor. 19 Şubat 1997 ta- rihli damgayı taşıyan A serisinden 328127 numaralı makbuzun uzerine si- lik bir kaşe ile "140.000+10.000= 150.000 TL" basılmış. Uğurpakkan'ın saptaması: "Belge olarak kalması gereken ko- çanda bağış miktarı 92 bın lıra gorulu- yor. Fazladan alınan 58 bın lira hıç bır yerde görünmeyecek ve nereye gıttiği bellı olmayacak. Makbuzun sahibı Adalet Teşkilatını Güçlendirme Vakfı ama kımın güçlenıp kımin güçlenemeyeceğı ortaya çıkma- yacak." 58 bın lıraiık fark belkı önemli değıl ama yalnızca A serisinden kesilen 328 bın 127 adet makbuzdakı toplamı 20 milyar lirayı geçiyor! Zorunlu aşılar da özelleştirilirken A nkara Tabip Odası Sağlık Hiz- metlerinin Denetimi Komişyonu Başkanı Dr. Ali Rıza Üçer, Sağlık Bakanlığı'nın hastanele- rın ozelleştırilmesinden sonra koruyucu sağlık hizmetlerıni de özelleştirmeye ça- lıştığını soylüyor. Dr. Üçer, koruyucu he- kimliğin temel unsurlanndan biri aşıla- manın sosyal guvenlik kurumlanna dev- rinin düşünüldüğunü ve böylece sosyal güvencesi olmayan milyonlarca insanın telafisi olanaksız sağlık sorunlanyla baş- başa bırakılacağını bıldırıyor. Gelışmiş Batı ülkelennde ve ABD'de bıle zorunlu aşılann tamamının devlet tarafından kar- şılandığını belırten Dr. Üçer çozum yolu- nu da göstenyor. "Çözüm, devletın ma- lıyet kaygılan ile en temel görevlennden vazgeçmesi değil, ulusal aşı potrtıkalan- nı geliştirmesinde, başta Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü olmak üzere hıçbır yatırım yapılmayan ve işlevsizlığe terk edilen aşı üretim merkezlerimızin tekno- lojık yenilenmesinın sağlanmasındadır." Kirli çamaşırlar Meclis'e kampanyası B ir kampanya da Antımedya dergısinden... Antımedya, de- terjan fiyatlannın her geçen gün yükseldiğinı belirterek va- tandaşlara "kırli çamaşıriar"ı Meclis'e göndermeyi öneriyor: "Meclis çalışmı- yor, hükümet ış yapmıyor diyenlere al- danmaym. REFAHYOL Hükümeti hşrı^ hanl çalışıyor. Bir çırpıda TEDAŞ, TO- FAŞ, TURBAN dosyalarından Tansu Çiller ak-pak olmadı mı?" Naylon birtorbaya konan kırlı çama- şırtann göndenleceği adreslerı de açık- lıyor Antimedya: Refah Partisi TBMM Ankara ya da -«pgnjfcYol Partisi TBMM Ankara. HAYVANLAR tsmlL GÜLGEÇ KİM KİME DUM DUMA BEHİÇAK ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI H A R B İ SEMtH POROY 1 GADDAR DAVUT NURİ KURTCEBE <4&ZMJ004/ dllCANt. İÇULASt İŞ/TKAJ I /Y'~ &Srr7I-At/S t^Ş/l^CCf/Z. I <+tAtCA*-LAA. '. J MIRMIRLAR VĞVR DURAK ^T7U>. TARİHTE BUGUN wÜMTAZ ARIKAN 2 Mart SELIM SIRRI TARCAN.. fSS?'P£ BUGUV, ÜHt-Û «fiOCV E6ITİMI UZMAUI SS- ÜM SIOZ/ TARCAN, 83 WŞlUPA ÖLOÜ- İK/MCJ MBŞ- ÜUTİY6T ILAM EOıLDıGf SlZAM SuBAY Oi/W 72UZ- CAU, OBVLET mtSAFMMU /SI/EÇ '£ GÖMDERILM/Ş, ORADA ISVEÇ JIMAJASTÎĞI ÜZ£R_IUP€ ÇAUÇMA- LAK. YAPAAIŞTt. YUeOA PÖAJÛMCE OGDUDAH AYWL- MIŞ, KEMDl£İA/İ 8EDEH £6İTIMI KONUSUAIA ADA- MIŞTt. YEM' YÖMrÇMLEBLE YÛZU9ZCE j/MUASTftL- Çi V£ ÖĞReTMeM YETİŞTrÇEU SEUM SfGKt JTViCAMj Ave.lCA KONPeBAMSUVZ VEGtAiÇ, BİK- ÇOK tC(TAP YAZMIŞTT. Ç£ŞİTU OKULLARDA MÜ- DÛRLÛK 6ÖREVIMDS BULUUMUÇ, MILLİ £Ğ/T7M BAKAMUĞI BAŞMÜFSTTl'ŞUĞI YAPMtÇTt. DAHA soM2#*(*k sûee oe aegu ^yu&n/eıaü