25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16 MART 1997 PAZAR CUMHURİYET SAYFA TELEVIZYON 17 KanalD 22.45 Medeniyet ve Türkiye TV Servisi - Güneri Cıvaoğlu'nun hazırlayıp sunduğu haber programı "Durum"da bu hafta "Batı Medeniyeti ve Türkiye" konusu ele alınacak. Canlı olarak yayımlanacak programda, Avnıpa Hıristiyan Demokrat liderleri adına yapılan '"Türkiye'nin Avrupa medeniv etinde yeri yok" açıkiaması tartışılacak. Programa konuk olarak ünlü Fransız düşünûrü Jacques Attali. Prof. Pierre Behar. Prof. Cornellius Bischoff. UEFA Başkan Yardımcısı Şenes Erzik. Türkiye Araştırmalan Merkezi Başkanı Prof. Faruk Şen, Türk Alman Liberaller Birligi Başkanı Dr. Arif Ordu, Almanya'da ün yapan ressam Hanefi Yeler, Atlanta Olimpiyatlan'nın gümüş madalyah boksörü Oktay Urkal. Almanya Yeşiller Partısı Millervekılı Cem Özdemir, Almanya-Türk Topluluğu Başkanı Prof. Dr. Hakkı Keskin, Almanya'nın ünlü caz sanatçısı Özay Fecht katılacak. Kanal6 22.00 'Geçen Hafta Bu Hafta' TV Servisi - •'Geçen Hafta Bu Hafta" programında. "Yargı Dosyası" açılacak. Konuyla ilgili olarak programa Devlet Bakanı Lütfi Esengün ile fstanbul Barosu Başkanı Yücel Sayman ve yüksek yargı organlannın temsilcilen katılacak. Programda ayrıca, "Millet ve vekilin nabzı bir atıyor mu?", "Kim nededi?", "Geçen yıl bu hafta", "Vatandaşın şiirlerine klipler", "Hayatın içinden" ve "Özürlüler" bölümleri de yer alıyor. Amerikan edebiyatının yetkin isimlerinden Paul Auster'ın kısa öyküsünden uyarlandı Brooldyn'den însanlar... atv 23.30 Duman - Smoke / Yönetmen: VVayne Wang / Senaryo: Paul Auster (Kendi kısa öyküsünden) / Görüntü: Adam Holender / Müzik: Rachel Portman / Oyuncular: Harvey Keitel, VVilliam Hurt, Forest VVhitaker, Stockard Channing, Mel Gorham, Harold Perrineau, Jared Harris, Giancarlo Esposito, Jose Zuniga, Stephen Gevedon, Daniel Auster, Victor Argo /1995 ABD yapımı, 108 dakika. MURAT ÖZER Çagdaş Amenkan edebiya- tının usta isimlerinden Paul Auster'ın "Auggie Wren's Christmas Storj" adlı kısa öyküsünden, yine yazann ken- disi tarafindan uyarlanan se- naryo, Hong Kong doğumlu yönetmen VVayne YVangeliy- le beyazperdeye aktanldı. Ve ortaya bu akşam atv'nin "Si- nema Festivali" kuşağında Harvey Keitel'ın bir rütüncü dükkânının sahibini canlandırdıği "Duman"da, en küçük roldekinden en büyüğune kadar tüm ojuncular kusursuz bir performans gösteriyor. izleyeceğımiz " D u m a n " (Smoke) adlı başyapıt çıktı. Film, "sıradan" insanla- nn bir araya geldiği Auggie Wren'in tütüncü dükkânını mekân olarak sunuyor bizle- re. Yaşamını Brooklyn dışına çıkmadan sürdüren Auggie, günlerini süreklı müşterile- riyle geyik muhabbetleri (da- ha çok tütün üzerine) yapa- rak geçirmektedir. "Yaşamın anlamı". bellci de bu ınsan- lann "anlamsız" gibi görü- nen konuşmalannda gizlidır. Auggie'nın müşterılerinden biri olan Paul Benjamin özel bıridir. Bir yazardır, ancak birkaç yıl önce çok sevdiği karısının \ urularak ölmesi üzerine yaşama ve yazmaya küsmüştür. Günün birinde kendisini otobüsün altmda kal- maktan kurtaran bir gençle ta- nışınca belki de uzun süredir olmadığı biçimde "yaşamın soluğunu" hıssedecektır. Bu •'sorunlu" çocuk ona "işe varama" ısteğı getırecektir adeta. Ama çocuğun sonın- lan da yabana atılır gibi değil- dir ve başına büyük dertler açacaktır. Tüm bunlar olur- ken Auggie de farkJı bir kul- varda sorunlar yaşamaktadır. Eski sevgılisı gelip de bir kı- zı olduğunu ve onu sahiplen- Canavara dönüşen bahçıvanTV Servisi - Görsel efektleriyle öne çıkan bir Stephen King uyarlaması olan " Bahçıvan "ın (The Lawnmower Man) ikinci bölümünü izleyecegiz bu akşam. Asıl uzunluğu 105 dakika olan filmin, yönetmen tarafindan kurgulanan 138 dakıkalık bol görsel efektli vıdeo kopyası geliyor Interstar ekranlanna. Zihınsel özürlü bır bahçıvan sanal gerçeklıgin adeta fanatigi olan bir bı- limadamı tarafindan bu tür deneylerde kullanılır ve birdenbire müthış bır zı- hinsel gelışme kaydeder. Sahıp oldu- gu zekâ, şeytani boyutlara ulaşmaya başlaymca, olaylar ürkütücü ve durdu- rulamaz bir hâl alır... Birçok yapıtı sinemaya uyarlanmış bulunan Stephen King'in kısa öykü- sünden uyarlanan ve 1995 'te de bır de- vam fılmi çekilen "Bahçıvan". başta da söyledigimiz gibi görsel efektlerinin başansıyla öne çıkıyor. Bilgisayardün-. İnterstar 21.40 Bahçıvan - The Lawnmower Man / Yönetmen: Brett Leonard / Senaryo: Brett Leonard, Gimel Everett (Stephen King'in öyküsünden) / Görüntü: Russell Carpenter / Müzik: Jurgen Brauninger / Oyuncular: Jeff Fahey, Pierce Brosnan, Jenny Wright, Mark Bringleson, Geoffrey Levvis, Jeremy Slate, Dean Norris, Colleen Coffey, Troy Evans / 1992 İngıltere - ABD ortak yapımı, 138 dakika. yasının ıçıne dalan kamera, bu dünya- nın yarattığı görsel mükemmelliğı ol- dugu gibi ızleyicıye yansıtıyor. Film, ızle> icılen "göriintü dünyası"nın ve "düşgücü"nünzenginlikleri ıletanış- tınyor. Sanal gerçekligın sundugu tüm teknolojik olanaklardan yararlanılarak çekilen "Bahçıvan". ızleyenlere da- ha önce sinemada pek rastlanılmayan bır görsel zenginlik yaşatıyor. Çekim- ler sırasındafilmingörsel derinliğini sağ- lamak amaciyla, özgün bilgisayar gra- fıklerinden yararlanılmış. "Bahçıvan", görsel başansının ya- nında " k o f bir içenğe sahip. King'in kısa öyküsü, olsa olsa bır kısa filme konuolabilecekken, 108 dakıkalık uzun metrajlı bir filme soyunmak "delilik" olarak nitelenebilir. Yapılan bu delilik de sonuç olarak ortaya iyi bir film çı- karamamış. Sürekli yinelemelerle süregiden "Bahçıvan", yalnızca bilgisayar tek- nolojisinin devreye girdiği anlarda. o da görsel başansı nedeniyle ilgı çeki- yor. Ama bu yanıyla bile izlenebılir bir Şm oldugu k u ^ ö J t mesi gerektiğini söyleyince, başma yok yere bır dert açıl- dığını düşünür, ancak ılerle- yen günler ona da bazı şeyle- ri öğretecektir... "Duman", Paul Auster kitaplannın dinamiğini bire bir beyazperdeye taşıyan bir çalışma. Sokaktaki ınsanın so- runlan, yaşamla olan bağlan ve kopukluklan, içe dönük yaşam biçimleri, felsefe yap- mak istemeden felsefı konu- şan karakterler, insan ırkının içine düştüğü tüm tuzaklan bünyesinde banndıran ilişki- ler, sıradan (yoksa günlük mü demeliyiz) ızlenımler (gözlemler), zaman zaman marjınal tıpler. küçük takın- tılar (Auggie'nin her sabah dükkâmn önünde aynı yerin fotoğrafını çekmesi gibi). iyi ıle kötü arasındakı ayrımın kalkması, kavTamlann anlam- lannın ötesine geçmeleri... Tüm bunlar ve söylenebile- cek birçok şey daha "Du- man"ın sinemasal temelini oluşturuyor. Çünkü bunlar Auster anlatımının temel taş- lan. yönetmen Wang da bu dinamiğin ipuçlannı yakala- mışbirsanatçı. Auster"ın hıçbiraynnOyı at- lamayan senaryosu. belki de filmin tek söz sahibi unsuru. Bu mükemmel senarvonun filme çekilmesi ıse taşlann yerli yerine konulmasıyla us- ta işi bir çalışma çıkanyor or- taya. En küçük rolden en bü- yüğüne kadar tüm oyuncula- nn kusursuza varan oyunlan- nı da bu ustalığın yanına koy- duğumuzda "başannın kaçı- nılmazlığı" olgusu ortaya çı- kıyor. Bu film sırasında çeki- len ve Wang'la Auster'ın se- naryosuz gerçekleştirdikleri "Blue in the Face" ise "do- ğaçlama sinema"nın en iyi örneklerinden biridir. "Du- man" hakkındasöylenebile- cek daha çok şey var, ama ya- zının sınırlan içinde son ola- rak şunu söylemek istiyorum. Final sahnesındeki muhteşem liriği duyumsadıktan sonra belki deyaşama, yaşamın akı- şına daha farklı bir gözle bak- mayı ögreneceksiniz ya da öğ- renmeye çalışacaksınız. Stnetnanın etkisi, büyüklüğü Irlanda'daevlilik TRT2 13.40 Kadın Satılmaz - The ûuiet Man / Yönetmen: John Ford / Senaryo: Maurice VValsh'un öyküsünden Frank S. Nugent / Oyuncular: John VVayne, Maureen O'Hara, Barry Fitzgerald, Victor Mature/1952yıh yapımı renkli ABD fılmi. TV' Servisi - Rekin Tek- soy'un hazırlayıp sunduğu "Sinema ve Edebiyat" ku- şağında John Ford'un ana- vatanı trlanda'ya adadığı film- lerın en önemlisi sayılan "Kadın Satılmaz" gösteri- liyor. Filmin gösteriminden önce Teksoy, yönetmen Tunç Başaran'la John Ford sine- ması üzerine bir söyleşi ya- pacak. Sessiz sinema döneminde başladığı yönetmenlıği elli yıl süreyle aynı çızgıde sür- dürerek geleneksel Amen- kan sinemasmın en önemli yönetmenleriden biri olan Ford. öncelikle "western" türünün "babası" olarak bi- linir. Ne var ki Ford, ünlü "western"lerinın dışında da çok önemli filmlere ımza at- mıştır. Bu arada Amerikan sinemasına "İrlanda" ko- nusunu da getirmiş, "Muh- bir'Me başlattığı bu fılmler "Kadın Satümaz"la birbaş- yapıta ulaşmıştır. Hareketle mizahın ıç içe geçtiği "Ka- "Kadın Satılmaz", John Ford'un anavatanı İr- landa'ya adadığı fılmlerin en önemlisi sayılıyor. dın Satılmaz" Ford'un dün- yasını en iyi yansıtan fılmle- rin başında gelir. Amenkah boksöreskisiSean, 1920'ler- de anavatanı Irlanda'da dog- duğu köye döner ve komşu- sunun hırçın kızkardeşüıe âşık olur. Kızın koyduğu kuralla- ra uyularak yapılan düğünün ardından. gelinin kardeşinın drahomaya el koymasıyla or- taya çıkan gerginlik, ancak köy halkının birbirine gırme- sine yol açan olayların çö- zülmesinden sonra tatlıya bağlanır. Benzersiz lrlanda görüntüleriyle de dikkati çe- ken "Kadın Satılmaz". Ford'un deyişiyle, yönetme- nin ilk "aşk öyküsüdür". Engellerle karşılaşan bu aşk hedefine ulaşırken yönetmen anavatanının geleneklennı. göreneklenni, toplumsal ya- pısını büyük bır tıtızlikle per- deye getınr. Insanla toplum arasındakı ilışkıyi oluşturan geleneklere karşı çıkmanın insanı yalnızhğa itecegini vur- gular. Çünkü Ford'a göre ge- lenek "vannın temelini oluş- turan geçmiştir". Yaşamın ıçerdıği ruzaklara. ancak ya- şamı severek karşı koyulabı- lir Ford'a göre ve "Kadın Satılmaz" başansızlığm na- sıl başanya dönüştürülebile- ceğinın öyküsüdür. Kadın Sa- tılmaz yedı dalda Oscar'a aday olmuş. "en iyi yönet- men" ve en iyi "görüntü" Oscar'lannı kazanmıştı. 'Biziınkiler' TV Servisi - Yalçın Yelence'nin yönettigi "Bizimkiler" 21. bölümüyle ekrana gelecek. Başrollennı Erdal Özyağcılar. Ayşe Kökçü, Güzin Özipek gibi sanatçılann paylaştıgı dizinın bu haftaki bölümu "Son Fasıl" başhğını taştyor. Dizinin özeti şöyle: Yangın sırasında, Bakkal Yusufun borçlulan kaydettigi defteri de yanmıştır. Akhnda kalanlan \e defterden okuyabildiklerini tahsil etmek için apartmana gelir. Cafer"in kılavuzluğunda tek tek katlan dolaşır. Hüsnü ıle Leyla, Şükrü'lerden sonra Şevket'in evinde de aradıklan rahat ve huzuru (İnttrstar 29.39) ••a; KENT HABERLERI Eğtttm lakülteleri • Istanbul Haber Servisi - Türk Eğitım-Sen lstanbul Bölge Başkanı Yrd. Doç. Dr. Hanefi Bostan, "Eğitim fakültelerinde yeniden yapılanma" adı venlen planın, eğitim fakülteleri için "köklü yıkım" niteligi taşıdığını ileri sürdü. Sahte Kse karne» • İstanbul Haber Senisi - Eminönü ve Fatih'te 3 ayn yere düzenlenen operasyonda 10 sahte lise karnesi, 47 bin 522 sahte lETT bileti, 45 bin 400 adet sahte Tekel sigara bandrolü ve çok sayıda sahte fatura karnesi ele geçirildı. Operasyonda, şebeke elemanı oldugu ılen sürülen 6 kişı gözaltma ahndı. Cagaloglu'nda cinayet • İstanbul Haber Servisi - Cagaloglu'nda Ogün Yılmaz isimli bir kişi bıçaklanarak öldürüldü. Prof. Dr. Kâzım Gürkan Caddesi 23 numarada bulunan, mekânsız kışilerin kaldığı kullanılmayan binada, Ogün Yılmaz'ın (32) cesedi bulundu. Polis. Yılmaz'ın, arkadaşı Abdurrahman Ulaşkın tarafindan çakı ile öldürüldüğünün tespit edildiğini kaydetti. OKUR MEKTUBU Kadıköy de Bariar Sokağj rezaleti Kadıköy Bahanye Kadife Sokak, son bır yıldır burada açılan bariar nedeni ile Barlar Sokağı adı ile anılmaktadır. Bu sokakta yakın zamanda 15'ten fazla cafey'bar açılmıştır. Ancak bu tip işyerini açan ve işleten kışilerin cafe/bann anlamını anlamakta veyahut bilmekte oldukça zorlandıklan görülmektedir. Çünkü dünyanın hiçbir yerindeki cafe/bar adı ile işletilen yerlerde disko türü yüksek sesle yapılan müzik türü çalınmazken. Kadıköy'ün ortasında açılan bu yerlerde özellikle aksamlan saat 20.00'den başlayarak saat 02-03'e kadar çok yüksek sesle disko müziği çalınmaktadır. Böylece aynı çevrede oturan insanlan son derece rahatsız etmektedirler. Kadıköy'ün en mutena semtlerinden olan ve özellikle eski Kadıköy evleri ile dolu bu sokaktaki bu evleri cüzı paralarla alanlar, ufak tefek onanmlar yaparak ancak ciddi hiçbir yalıtım tekniği kullanmadan, bitişik nizamda yerleşimin oldugu semtte oturan ınsanlan dayanılmaz derecede rahatsız etmektedirler. Bu cafe/barlardan İSİS, Kargo, Hera, Zincir Bar isimli olanlar aylardır geceleri geç saatlere kadar, 02-03'e kadar yüksek sesli müzik yayını yaparak bitişiğinde oturan insanlan, yaşlılan, hastalan ve de küçük çocuklan, ertesi gün işe, okula gidecek olanlan düşünmeden büyük bir düşüncesizlikle yaptıklan gürültülerle uykusuz bırakmaktadır. Bu barlardan gece geç saatte çıkan insanlann zaman zaman sokak ortasında birbirlenyle kavga etmeleri, evlerin önlerine aldıklan aşın alkol nedeniyle kusmalan çevre sakinlerince büyük tepkilere neden olmaktadır. Sabah evlerinden çıkan insanlar, kapılannın önünde bulunan kınk içki şişeleri ile geceden kalma kusmuUara basmamaya özen göstererek işlerine ve okullanna gitmeye çalışmaktadırlar. Semt sakinleri, küçük yaştaki genç kız ve erkeklerin eğlence yerleri olan bu barlara, özellikle kendisine sosyal demokrat belediye unvanını yakıştıran belediyenin ve kaymakamlığın nasıl olup da ruhsat verdilderini bir türlü anlamamaktadırlar. Yaşadıklan ınanılmaz derecedekı rahatsızlıklardan bunalan çevre sakinleri, başta tSİS isimli bar olmak üzere ayn sokakta bulunan tüm barlann müzik yayını yapma ve içkili yerolma özelliğinı veren ruhsatlannın iptal edılmesı için yasal yollara başvuracaklannı söylemektedirler. Bütün bu olumsuz gelişmelere belediyenin kayıtsız kalması ise onlan oldukça kaygıya düşürmekte ve üzmektedir. Karanfil Sokak sakinleri Soğukoğlu, inancı nedeniyle bu yönteme başvurduğunu söyledi Kitap önsözüne şifreli besmele DEVRİM SEVtMAY lstanbul Itfaiye Müdürü Doç.Dr.Mu- hittin Soğukoğlu'nun. yazdığı "Akış- kanlar Vlekaniği" adlı kıtabının ön- sözüne, şıfrelendirerek Arapça "Bes- mele" ve "Şükretme" yazdığı belir- lendı. tnanışlan nedeniyle kitabınada bes- meleyle başlamak istediğını belirten So- ğukoğlu "Ancak kimsenin dini istis- mar ettiğimi diişünmemesi için bunu şifrelendJrdim" dedi. Yaklaşık 10 yıldan bu yana Yıldız Teknik Üniversitesı Makina Fakültesi Makina Mühendısliğı Bölümü'nde öğ- retim üyeliğı görevinı sürdüren Soğukoğ- lu'nun kitabının önsözünde. ilk bakışta çocuksu gelebılecek birtakım şekillere rastlanıyor. Bilgisayar dilindekiadıyla"font"la- ma (ses birimlerine karakter şekli ver- me) yoluyla şifreienen yazı Arapçadan çevirme. Bu nedenle Türkçedeki ses bi- rimleriyle tam olarak örtüşmese de ki- tabın başına yazılmak istenen sözcük- ler "Bismillahirrahmanirrahim" ve "Elhamdülillahi Rabbilalcmin". So- ğukoğlu, kitabına besmeley le başlama- sının nedenini şöyle açıklıyor: • Yıldız Teknik Üniversitesi Makina Fakültesi Makina Mühendisliği Bölümü'nde öğretim üyeliği de yapan Itfaiye Müdürü Muhittin Soğukoğlu •Kimsenin, dini istismar ediyor demesini istemem' dedi. "Bizler, her işine başlarken bes- mele çeken insanlanz. Ben de kitabı- mı yazarken bunu yapmak istedim. Ancak normal haUyle yazsa> dım hak- kımda dini istismar ettiğim söylene- bilirdi. Bu nedenle Rabbımla arara- da kalsın istedim." Fransız kimyacı Lavoisier'nin ünlü "Maddenin korunumu kanunu"nu ise "(Allah'ın yaratması dışında) mad- de varken yok edilemez, yokken de var edilemez..." şekJinde açıklayan Soğu- koğlu, "Bu, tüm yabancı kitaplarda da böyle yazar. Niaalesef tek bu iba- reden yoksun yazılan bilim kitaplan bizimkiler" dedi. Soğukoğlu. kıtabının "BUim ve Tek- nolojinin Temelleri" bölümünün gi- riş kısmında "...tslam âleminin bu- günkü acıklı halinin bir tenakuz ola- rak karşımıza çıktığı" görüşünü sa- vunarak. 'Bilim ve teknolojinin yalnız Batı'nın üretimi olduğu'nun büyük bir yalan olduğunu öne sürdü. RP lideri Necmettin Erbakan'ın "Batı bize her buluşumuz için yılda 10 Paris \erse borcunu ödeyemez" sözlerini anımsatan bu gırişin sonunda Soğukoğlu, Müslüman Türk gençliğın silkinmesi gerektiğini ve bilim adamla- nna büyük görev düştüğünü söyledi. Soğukoğlu, yazdığı bu yazının. dün- yanın ensaygınbılımdergısı Nature'm 1974 Mart sayısında da yayımlandığını anımsattı. Soğukoğlu'nun Itfaiye Genel Müdür- lüğü görevini yaptığı lstanbul'da yan- gın olaylan ise "Allah'a emanet" bı- rakılmış görünüyor. En son olarak Tuz- la'daki tanker faciasında verilen yanlış bır emir sonucu olaya müdahale eden it- faiye erlennin cayır cayır yanmasıyla bir kez daha gündeme gelmiş ve Soğu- koğlu 'işi bilmemek'lesuçlanmıştı. So- ğukoğlu ilk olarak, Levent'teki bir apart- manın 7. katında çıkan yangma kısa merdivenli itfaiye arabasının, üstelik de geç gönderilmesi nedeniyle iki hostesin ölmesiyle kamuoyunun hafizasında yer edinmişti. Kadınlarda, erkeklere oranla 5 kat fazla gorüluyor 'Guatr zamanında tedavi edilmelV İstanbul Haber Servisi - Uzmanlar. tespit edilmiş bir guatr hastalığının tnutlaka te- davi edilmesi gerektiğini vur- guladılar. Türkiye'de her 10 kişiden birinde guatr hastalı- ğı görüldüğünü belirten uz- manlar, tiroıt kanserinin gu- atr içinde saklandığına dik- kat çektiler. Endokrin Cerrahisi Derne- ği ve Alman Hastanesi Sü- rekli Egitım Merkezi işbırlı- ğiyle düzenlenen uluslarara- sı katılımlı 3. Endokrin Cer- rahıstMezunıyetSonrası Kur- 3 E d ^ C e r r a n i s i Me z univet Sonrası Kursu, Alman Hastanesi'nde yapıldı. su. Alman Hastanesi nde ya- • * v pıldı. Endokrin Cerrahisi Derneği Baş- kanı Prof. Dr. Erol Düren, tiroit bezi- nin aşın büyümesi olan guatr hastalığı- na oldukça sık rastlandığını. Doğu Ka- radeniz, Burdur. Isparta ve Kayseri'de yoğun olarak görüldüğünü söyledi. Nodüler guatr olan her 16 kişiden bi- rinde tiroit kansenne rastlandığını be- lirten Düren. "Önemli bir problem, bir taraftan kanserin guatr gibi küçüm- senmesi, bir taraftan da büyütülerek insanlann hastalık hastası durumu- na gelmesi. Her guatr olan kanser olacak diye bir şey yok. Ancak guatr teşhisi konmuş birisi mutlaka tedavi olmalı. Zamanında yapdamavan bir tedavi kansere neden olabilir" diye konuştu. Guatnn kadınlarda, erkeklere oranla beş kat fazla görüldüğünü kaydeden Prof. Düren. "Tiroit bezi önde olma- sı nedeniy le guatr kolay anlaşılır. Gu- atnn zayıflama, çarpıntı, sinir bo- zukluğu ve heyecan gibi etkileri ola- bilir" dedi Tiroit bezınin yanında bulunan para- tiroit bezlerinin de özellikle kadınlarda çeşitli sorunlara neden olduğunu ifade eden Prof. Düren şöyle devam etti: "Paratiroit bezinin fazla çalışması ve kanda kalsiyum yükselmesine bağ- lı olarak dünyada her bin kişiden birinde, özellikle kadınlarda kemik erimesi, böbrek taşı, depresyon, kas yorgunluğu ve karın ağrısı ortaya çıkar." F İ K R E T DAĞLIOĞLU l.MOŞl SAAT: I4.N CCR.ARAPL\R 2 t N N . M l l ŞARTU-3 »18MİU0> M.5 55i 555 55 55 55 55 49.5 > 52i imırenBjmki 53i ll.SjfiBM 52 12. Nesligöl 55 >LBı>nm 8 034 2. Attınordu 1 3. Ihcah Dıda; 4.Bılin)7 5.1lk\az 6.NÛari>e 7. Tatbdil 8.Do>Do) 9.KMntx> R.M111» t.\t\u B.Gökçe Ş.Gökçt tsmıil K.Dursun M.Akbulul S.\ıldırıra M.Gökçt 10 32 5 II 3 2 7 9 4 I 304 000 000 000 •-- 00 - 0 - -00 12 - 0 - 6 004 İLK) \l II K.USBE) EKI'RİDİR 2. SAAT: 14Jt ŞARTLI-S/E 14N M. KIH 1İ75.MUM * * I.Sensi 58 S.Vıldınm 6 323 IDavidPira S4 Lkort 4 110 **•+ IGflKİn 56 B.G«kçf 5 431 • 4.Fikrin 55 Tına> 1 M stGmrd 51 D.S»i 3 --1 6.Pi»Bİst 55 Ş-Gökte 2 430 SAAT: 15.01 BGR.ARAPLAR K N 1 . K 1 1 | U59.0N.00I I.Maradiffl3 58i E.Valçın 9 323 2. Tekir 3. İntikam 1 4.Turçc»n •• 5. Dönt 1 * 6 . BayBı\ 7. Lmndom •••*8.AJi^n»gii 54i \.Km 7 931 515 E.Mq 5 400 56i LYıvu î 300 57 R.Mıruv 1 100 5i B.Gokçt 6 310 56 A.R.Y1M12 2 003 55 SAkdi 4 311 55 Ş.Gökçe 8 214 } IEALİŞ.MĞA EKÛUDIR 4. KOŞU SAAT: 1101 4GR.ARAPLAR ISMM.klN ŞARTLM U50.000.000 1. Fısdık 7 55 O.Kaja 4 600 2,Bıtunlp 57i Sniodik 1 900 ••* 3.BtmUı 57i SJbiş 6 910 4. Benlibün 57i VR.Vıldız 8 900 Bfnkır 56i Ş.Gökçe 5 311 * 6.KBÇûktınc» 52 M.Kayj 2 00- 7.Nimoj2 56 Mecit 7 00- * * 8. Rişnnbo 56 Tın>> 3 402 FIS'DIK- rEKÜÇÎKTViCAEKClÜDtR ALTILI CANYAN 5 8 5 1 14 1 3 3 4 5 4 2 8 9 10-1 13-6 Günün Ikilisi: 4. Koşu: 3/5 Tabela Bahis: 14. 5. 8. 9.10 5.KOŞU SAAT: 16.00 3v.YK.hGlLllLERlnNM.lini KV-&1 i 3.650.000.000 •*•* l.BullMjrkel 62 B.Göiçe 2 112 •* lElektrik 62 E.Salçın 5 123 Uğurkıı 61 Tıu> 1 334 * • * 4.S»n.S«rpriıe 60 S.Akdı 4 III * Ş.Asos 595 M.Bavrjm 3 012 S. EOŞl SAAT: 1İ30 AGR.ARAPLAR HAND-li I4N N. KIH 1.575.0M.0«4 1. \t«ı 2.Kibaryıldız 3. ^ûnlüctra 4.korhın2 *•* 5. \ıulcao 6. Berdan 7. Albayım *• 8.G«ldıiM * 9.kısımban • 19.Firozcl ll.Tofnel 12.Çdik6 13.Rula •*•• 14.Mdikl 15.ErkiBim 625 M.Bauım 55 LKıırt 54 Ş.>ıldınm 52 B.G*kçe 515 Altnnbt; 51 B.Çettik 505 LMutta 505 HManav 495 Ş.G«kçe 495 \.Gökçt 48.5 C.Bozkun 47 E.Yatuz 46 Ö.Ka>a 46 \.Kava 14 110 12 300 15 000 000 040 043 010 13 020 1 010 10 330 6 0O0 6 100 11 042 9 002 S 300 İLBA W.W IE K.1SIMH4 \ EKİKİDIR 7.KtŞl T SAAT: 17J0 4veVXK.Y\ŞUrvG. HVND-16 \m n. um *•** 1. Mûcahitim 2. l« lce B»b> *• 3. Kano * 4. Attila 5. Şenemgen 6. RobinjM * * + 7.Nevres 8.M>Hoı»ur 9. Memo 1 IO.DearElite H.HDSM 61 5S5 \.R.Yıkta 585 M3a>ram 58 aGâkçe 56 \ltinba; 555 VLGikçe 53 E.Ya»w 535 S.\ıldınm 52i R.Maıuv 52 Z.Mutlo 46 Ö.Kava 6 243 7 830 4 403 2 000 II 900 9 I 8 420 3 404 1 000 10 441 J£V£WG£\ VE SEiKESEKtklDtR TAHMİNLER 1. KOŞU: F: Nazariye(6), P: Ilkyaz(5). PP: Şanbatur(l), S: Yaren Bamka (10). 2. KOŞU: F: Last Guard (5). P: Gencin (3), PP:Sensi(l). S:Fikrim(4). 3. KOŞU: F: Alişanağa (8). P: Çelikbaş (9), PP: Döne 1 (5), S: Bay Bay (6). 4. KOŞU: F: Benkar (5), P: Bayraklı (3). PP: Rişvanbey (8), S: Küçüktunca (6). 5. KOŞU: F: Bull Market (1), P: Sun. Surpnse (4), PP: Elektrik (2), S: Asos (5). 6. KOŞU: F: Melik 1 (14), P: Anılcan (5), PP: Güldane (8), S: Kasımhan (9), SS:Firuzel (10). 7. KOŞU: F: Mûcahitim (1), P: Nevres (7), PP: Kano (3). S: Attila (4). OT( Burhan Dalgıç Gökhan Vidinli Yaşar Atikler Bülent Yazıcı DRİT 1-3-5-4 5-3-1-4 3-5-4-1-2 3-5-1-4 ELERİIM CÖRÜŞLERİ 6-8-5 8-9 8 8-5-6-9 5-3 5-8-3 5-8 3-5 1-4-2 4-1-2 4-1 4-1-2 6-10-1-9 1-9-10-5 9-1-14-13 14-1-6-9-8 1 1 3-1-5 1
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle