05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 MART1997CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Tecavüz samklan tutukiandı • .ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara Gaziosmanpaşa'da bir apartman dairesıne girerek 2'si kadın 3 kişıye tecavüz etrikJeri ve cinsel tacizde bulunduklan iddiasıyla gözaltına alınan 7 kişı, Nöbetçi SuJh Ceza Mahkemesi tarafindan tutuklanarak cezaevine göndenldi. Ankara Emniyet Müdürlügü Asayış Şube Müdürlüğü ekipleri tarafindan dün ögle saatlerinde Adliye Sarayı'na getirilerek Suçûstü Savcılıgı'na çıkanlan Murat Yıldınm, Murat Kandemir, Ömer Şanlı, Yılmaz Koç, Tahir Yar, fbrahim Ural ve Murat Yıldınm, akşam saatlerinde sevk edildikJeri nöbetçi mahkeme tarafindan tutuklandı. MartNn'de şeriata tepki • VIARDİN (Cumhuriyet) - Atatürk'ün Mardın'e gelişinin 81. yıldönümü kutlama töreni, şeriata karşı tepkılerin dıie getırildıği platforma dönûştü. DYP'li Belediye Başkanı Abdülkadir Tuta$ı, Atatürk'ün kurduğu cumhunyetin şeriatla yönetilmesine asla izin vermeyecekJerini belirterek "Şeriata karşı canımı vermeye hazınm" dedi. Daysaf'dan eleştipiI JstanbııJHaberServisi- DlSK. Genel Sekreten Kemal Daysal, TBMM Susurluk Araştirma Komisyonu'nun çahşmalannı siyasi baskılar sonucu yanm bıraktığını öne sürdü. Daysal, dün yaptığı yazılı açıklamada, Susurluk kazasıyla ortaya çıkan ilişkilerin Türkiye'de "temiz toplum, temiz siyaset" arayışlanna hız kazandırdığını ifade ettı. Basın Konseyi toptemyor • İstanbul Haber Servisi - Basın Konseyfnin 10. Olağan Temsilciler Kurulu yann toplanacak. Basın Konseyi Genel Sekreten Nilüfer Yalçın, yazılı açıkJamasında, Türkive Spor Yazarlan Derneği'nin Levent'teki Sosyal Tesislen'nde yapılacak Temsilciler Kurulu toplantısında, üyelerin Türk basınıyla ilgilı gözlem ve eleştirilenni dile getirecekleriru ve konseyin bu elestiriler ışığında gerekirse önenler üreteceğini bıldirdı. Öztürk özgüplüğe sevinemedi • İstanbul Haber Servisi - Sosyolog-yazar Jsmaıl Beşikçi'nın kıtaplannı yayımladığı gerekçesiyle hapse mahkûm edilen Yurt Yayınlan sahıbi Cnsal Öztürk, cezaevinden çıktığına sevinemedığini söyledi. Öztürk. kendisinin düşünceyi aktaran olduğunu belirterek asıl düşünceyi üretenin içerde olduğunu anımsattı. Yayımladığı kitaplar nedenıyle 1 milyar 110 milyon lira para cezasmı ödemediği için, günlüğü 10 bin liradan Bursa Cezaevi'nde tutuklu bulunan öztürk. öncekj gün tahliye edilmişti. Yarbay Yurdakul tutuklandı • Dt\ ARBAKIR (AA) - Kamuoyunda "'Yüksekova çetesi" olarak bilinen olayda adı geçen eskı Yüksekova Komando Tabur Komutanı Yarbay M. Emin Yurdakul, DGM tarafindan tutuklandı. Hakkında gıyabi tutuklama karan bulunan ve olayın meydana geldiği tarihlerde binbaşı rütbesiyle Yüksekova Komando Tabur Komutanlığı yapan ve olaydan sonra başka bir göreve atanan M. Emin Yurdakui, dün Diyarbakır'a getırildı. DGM'ce hakkındaki gı>abı tutuklama karan vicahiye çevrilen Yurdakul, tutuklanarak asken cezaevine göndenldı. Akdeniz '97 tatUkatı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk Denız Kuvvetleri'nin planlı tathikatlaruıdan Doğu Akdeniz'97 Tatbikatı, Ege'nin uluslararası sulannda sürüyor. Genelkurmay'dan yapıİan açıklamada, tatbikatın dûnkü bölümünde mayın harbi, suüstü, denizaltı savunma harbi ile hava savunma harbi taktik ve tekniklerinin denendiği bildirildi. Tatbikat 22 martta sora erecek Adalet Bakanlığı'nda görevli Dr. Mustafa Tören Yücel, işkence konusunda ilginç bulgular ortaya çıkardı 6 CMUK işkenceyi önleyemiyor'Yücel'in raporundan: - İşkenceci kendini rejim koruyucusu sanıyor. - işkenceci, her şartta kötü muamele için zaman bulabiliyor. - işkence sorguda kolay yol. - Sanığın önce psikolojisi çökertiliyor. - Cinsel organına elektrik verilen kadın, sağlıklı doğum yapana kadar gerilim yaşıyor. - işkence izletmek çok kullanılan bir yöntem. - Gözü kapah kişiyi soymak, psikolojik manipülasyon türü. - Işkenceye hazırlık aşaması mağdur üzerinde çok etkili. EVtNGÖKTAŞ ANKARA-Adalet Bakanlığı Adli Si- cil ve Istatistik Genel Müdürü Dr. Mus- tafa Tören YüceJ'in emniyetteki sorgu yöntemlerine ilişkin incelemesi işkence konusunda pek çok ilginç bulguyu orta- ya çıkardı. fncelemesinde. "işkencetür- leri, neden işkenceye başvunılduğu ve kuUamlanyöntemter" konusunda geniş bilgi veren Dr. Mustafa Tören Yücel, Ceza Muhakemeleri Usulü Yasası'nda (CMLJK) gözaltına alınanlara tanınan hakJann işkenceyi önJeyemediğini, "keodüerini rejimin savunucusu" ola- rak gören sorguculann her koşulda sa- nıga veya şüphelilere kötü uygulama ya- pacak zamanı bulabildiklerini bıldırdi. CMUK'ta yapılan değişiklikie yasak sorgu yöntemlerinin hüküm altına alın- dığını ve özgür ırade testının egemen kı- lındığını anımsatan Yücel, "BubağJam- da özgür iradeyi engeUeyki nitdikte kö- tü davranma. işkence, zoria ilaç verme, yorma.akiatma. bedensel cebirve şkkfct- te bulunma. bazı araçlar uygulama gibi iradeyi bozan fiaki ve psikolojik mfida- hale türieri sıralanmış ve yasaya aykm bir menfaat vaatedüemeyeceği normlaş- nnlnuşûr" dedi. Sorguculann kolay yolu seçme uğru- na işkenceye başvurduğunu belirten Yü- cel, şu göriişleri kaydetti: "Cezalandırma, belli usuller çerçeve- sindegerceklestirflen kamusal bir işlem- ken, bireylere işkence uygulayarak bu iş- lemigerçekteştirmedı1 başamızbğa uğra- yan ve bu şekilde halkın sa> gısını vitiren bir toplum çok ciddi sonuçlaıia karşı karşıya kalır. Suçluyu ortaya çıkarmak için kouukça başvurulan yöntemler ka- mu diizeninin yasayla yüklemiş okluğu en temel hakolan bire>in yaşama hakİo- oı teMkeye atmakla kalmayıp toplumu da töhmet aiüna sokar." İşkence ne zaman yapıhyor? Yücel, ışkencenin, genelde sanığa "göztenıvesorgulanıa''evresindeyapıl- dığınadikkatçekti. işkence uygulayan- lann eylemlerine hakJı bir gerekçe bul- dukJannı, aralannda "konformist" bir yaklaşımla mevcut rejimi koruma ama- cma hizmet etriklenne inananlann da bulunduğunu anlatan Yücel, "Bu bağ- lamda çeşitii şekillerde uygulanan işken- cede amacuı arkasına stğuulmaktadır" saptamasmı yaptı. Yücel, şunlan belirt- ti: "Kuşkusuz, yöntem ne olursa olsun, bireydeki kontrol vetisini sağlamaya ça- uşıunaktadır. Travmanın bire\deki şid- deti ise, kullanılan yöntem kadar. sıkbğu süresi ve uzun süreli olarak uygulanma- sına endeksienmiş bulunmaktadır. Göz- lenıe alınan kişi genel olarak diğerlerin- den ve dış dünyadan yakuılan ve hatta avukaaanndan tecrit ediliyor. Var olan umut zerresi veya kendine güvenirüği, yapılan telküı ve tehditlerie, örneğin Id- şinin, kadın-erkek tamamıyla yalnız ol- duğu, kimsenin kurtarmaya gelemeyece- ği, yandaşlannın yakalandığı ve konuş- tuklan, buradan sağ çıkama>acağt gere- kirse işkence ileöJdürülüp normal ölüm veya tntihar sûsü verileceği şeklinde jok edilmeye çahşılmaktadır. Bu girişimler karşısmda muhtemelen bir intihann gflndeme geunesi desugötörmezbir ger- çek obcakür." Yücel, deneyımli işkencecilerin ge- nellikJe elektrik akımının şiddetini de- ğiştirdiklerini veya akımı aniden kesip seansın son bulduğu görüntüsünü ver- dikJenni bıldirdi. Yücel. psikolojik iş- kence yapılırken ilk aşamada gözlerin bırsargı ile kapatıidığıru belirtirken. bu durumda kendısine ne tür işkence yapı- lacağmı tahmin edemeyen kişinin felç olduğunu bildirdı. Yücel, şunlan kay- detti: "Bu durumdaki kişiler vunılan >-umruk darbelerinin nereden ve ne za- man geleceğini kestiremedikleri için nıüt- hiş bir gerilim yaşariar. İşkence anında kişinin yaşamına yonelik tehditk'rin ya- rattığı etki de aynı türdendir. Gözü ka- palı kişiyi soymak da bir diğer psikolo- jik manipülasyon türüdur. Hatta bazen işkence yapılmadan önce haariık safha- SL mağdur üzerinde işkence kadar tesir- li olabilmektedir. \'ani beklemek. işken- ce görmekten daha işkenceci bir niteliğe bürünmektedir. Kimi zaman teikin de fîziki işkencenin \erine geçerek bireyle- ri baskı altına alabilmektedir. Cinsel or- ganına elektrik verüdiğinde hamfle ka- lamayacağı söylenen bir kadmın bu dii- şüncenin anlamsız olmasını bilmesine karşın. sağlıklı doğum yapana kadar ilrî yıl bunun gerüimini yaşaması ve anüsü- ne sopa sokulan bir erkeğin de. erkekli- ğini kaybedeceği ve yeniden normal iliş- kiye giremeyeceği sözJeri karşısmda ge- celeri korkuhı rüya görmesinde okluğu gibi. Bu bağlamda yapılan işkenceyi sey- rettirmek veya yakınlannın, sevdikleri- nin işkenceye tabi tutulacağı tehdidi de, gözlem altındaki kişinin manız kaküğ) etkili bir işkence türüdür."" Yücel, işkencenin, işkence gören ka- dar işkenceyi yapanı da aşağıladığını vurgularken, sanıkJann gözaltmdayken ısrarla suçsuz oldukJannı belirtmelerini şöyle anlattı: "Saıuk. kurai olarak, eyle- min bilinçdışı dinamiğini bilmese de. ey- leme ait gerçekleri, eylemin suç olduğu- nu ve sonuçiannı bilir. Cercekte suça ait verilerin inkân suç için öngörülen ceza- dan daha fazJa korkutucu nhelikte olan psişikelemden kaçınmayı sağlama ama- cma yöneliktir. Kuşkusuz, sanığın bilme- diğini savcı ve yargıç da bilmeyecektir." Belgelerle kamtlandı 'PKK'fflerin silahlan Iran'da'SERKAN DEMÎRTAŞ 'işbirliği yapıyoruz' Gül'den îran'a dolaylı destek BÜLENTECEVTT ANKARA - Resmi bulgulann ardından MtT ve Jandarma Genel Komutanlığı istih- baratmın raporlannda yeralan PKK'lilerin ifadeleri de Iran gizli servisinin (Itlahat) te- röristler ileyakın ilişki ve işbirliği ıçinde ol- duğunu ortaya koydu. Itlahat'ın, terör kamp- lanndan kaçan teröristleri yakalayarak tek- rar PKK yetkililerine teslim ettiğinin belir- tildiği ifadelerde, örgütün Urumiye'deki evinde bulunan silahlann tran karakoluna götürüldüğü de kaydedıldi. Başbakan Nec- mettin Erbakan'ın, Türk basınmda çıkan haberlerden dolayı özürdilediği Tahran yö- netiminin, PKK ve şeriatçı terör örgüt- lerine destek verme konusunda masum olmadığı resmi bel- gelerle ortaya çıktı. PKK-(ilerin,MtTve Jandarma raporlan- na yansıyan ifadele- ri. tarihleriyle birlik- te özetle şöyle: Unımiye'de PKK fissü: (Emin Cindi kodadlı HasanBari Koç'un 22 Mayıs 1995'te verdiği ifa- deden.) Örgüt hak- kında propaganda yapan kod adı Omer olan terörist ile sını- ra yakın Mahmuda Köyü'ne gittik. 5-6 saat sonra yaya ola- rak Kelereş kampma vardık. Kod adı San Nuri olan terörist ta- bur komutanıydı. Buradan Çakan Kö- yü'ne gittik. Hurşh adındaki tranlının evinde bir gece kal- dık. Urumiye'deki örgüt evine geldim. Burada terzihane kısmında kaldim. Terzihanede örgüte elbise dikerler. aynı zamanda burada cephane sığınağı vardır. Evde çıkan bir yangını tran itfa- iyesi söndürdü. Evin ait katındakı cepha- nelerkurtanldı. Iran askeri komutanı Se- yit isımli şahıs gelip cephaneleri Iran ka- rakoluna götürdü. Şehidan kampında I adet Doçka uçaksa- var, çok sayıda Bixi, çok sayıda roketatar vardı. İran'da teda\i: (Kemal kod adlıEk- rem Kar'ın 29 Hazi- ran 1995'teki ifade- sinden.) Kod adı Zir nar olan Suriyeli te- rörist sorumluluğun- da Serhat eyaletine geçiş yaparken, Iran-Mahabbat ya- kınlannda kamyo- numuz devrildi. Ben ağır yaralandım. Beni kod adı Erdal olan teröristin sorumluluğun- dakı Urumiye örgüt evine götürdüler. Iranlı doktorlar beni tedavi ettiler. İranGizli Servisı'yteyoJcuhık: (Şoreş-Mu- rat kod adlı Nihât Bertan'ın 15 Eylül 1995'teki ifadesinden.) 20 kişilik bir grup oluşturarak ağustos ayı sonunda örgüte ka- üldım. Aybek ve Şilli karakollan arasında- ki bölgeden 1990 ekim ayı sonunda geçerek lran'ın Serbent Köyü'ne geldik. Zagros kampma geldik. Urumiye'deki örgüt evi ve kamp sorumlulannın daha önceden ayarla- dıklan sivillere ait 2 otobüsle, lran'ın gizli servisi olan Itlahat'ın bilgisi dahilinde Ma- kü'ye, buradan da Morse Dağı'na geldik. Kelereş'te sığınaklı kamp: (Rızgar kod ad- lı Fu^tDicJe'nin Haziran 1996'daki ifadesin- den.) Propaganda ile örgüte katıldım ve Iran- ANTALYA - Devlet Bakanı Abdultah GüL İran'ın PKK'yi destekted^i yönündeki bügfleri değeriendirirken, " Başka ülketerin iç meseieJerine kanşmam" dedi. Islam ülkelerinden oluşan "D-8 Yüksek Oüzey Menıuriar TopUnbsı" için Antalya'da bulunan Gûl, vali ve belediye başkanlannı ziyaret ettikten sonra RP il binasında basın toplantısı düzenledi. Başbakan Necmeftin Erbakan'ın tran'la ilişkilerin bozulmasına medyarun yol açtığı şeklindeki yaklaşitrunuı aksine Gül, tran'la ilişkilerin 'sfir' noktasına girmediğini belirtti ve "Benim basuüa ahşM'rişim yok, memnunum. Ama ban olaviar var ki. tanıamen ters yazıtap söyleniyor. Onlara karşıyım. Basın düşmanlığmu/ yok, suçlamıyoruın. Bizim aleyhimize yazanlardan, yayın yapanlardan da ben çok memnunum. Böyle de hizmetedıyorfar" dedi. "tstihbarat birimleri tarafindan hazırtanan ve İran'ın PKK'yi destekiediğini kanıtlayan raporla" ilgili soruya Bakan Gül şu yanıtı verdi: "PKK meselesi birmedi. Bütçenin önemli bir kısnu terörie mücadeJeye harcanıyor. Buniar bir gerçektir. Terör örgüderi Tûıidye'nin içersindedirler ve çevre komşu ülkelerdedirler. Ama şu bir gerçek ki biz bütün komşu ülkelerle de konuşarak terörie ortak bir mücadele yapmak için uğraşıyoruz. Başbakan'ın İran'a >apaği son ziyaretinde de ortak bir bildiri imzaJanmışür, 'Terörün ortadan kaldınlmasına kadar ortak mücadele yapılacak' diye. Aynca tabii ki Tûrk- Iran suunnda da zaman zaman çeşitn' olaylar vardır. Irak sınınnda da vardır. Bnnlarla mücadele için ortak güveniik birimleri vardır. Amaç terörü kontroi altına aunak ve yok etmektLr." Abduliah Gül, "Bi^ilere göre İran, terör örgütûne silah ve yiyecek yardnm yapıvor. Bunlan kesecek mi?" şeklindeki soruya "Ben cevabunı verdim, başka ülketerin iç meseiekrme kanşmam" diye yanıt verdi. Kelereş kampına getirildik. Yeraltına kazıl- mış ve üstü naylonla örtülerek 10-12 kişinin kalabileceğı sıgınaklar vardı. Şehidan kampı ve askere sorgu: (Eyüp Çakar'm 18 Mayıs 1995'teki ifadesinden.) Kapıköy sınır takımında askerlik yaparken aile\i sorunlanm neticesinde tran-tarafına geçip silahlı firarettim. Pişman oldum. tran karakoluna teslim olmak istiyordum, yolda birkaç kişi gördüm. Bana yardım edecekle- rini söylediler ve arabayla 2-2.5 saat uzak- lıktabiryere gittik. Burası Urumiye'deki ör- güt eviydi. Bu evde 10 gün kaldım. Evde ya- ralı şahıslar bulunuyordu. Başka bir örgüt evinden gelen 6 kişi ile aynlarak Şehidan kampına geldik. Ba- na Gever kod ismini verdiler. 21Nisanl995gü- nü gecesi kamptan kaçtım. Bir tran ka- rakoluna gidip Türk askeri olduğıımu söyledim. Beni Unı- miye'de trilat isimli Iran polis karargâhı olduğunu öğrendi- ğim yere götürdüler. Gözlerimi bağlayıp dövdüler. Görev yaptığım karakolda kaç askerin olduğu- nu, hangi silahlan kullandığımızı. ka- rakolun mevzilerini, karakol etrafinın ve sınınnın mayınlı olup olmadığım, nö- betçilerin, pusu ve devriyelerin nerele- re çıkanldığını sor- dular. PKK'ye teslimat Itiahat'tan: (Rubar kod adlı Lütfii Kap- lan'ın 7 Temmuz 1995'teki ifadesin- den.) Mart 1994'te Ağn Daği 'ndan îran Dambat bölgesine geçtik. Daha sonra kod adı Çektar olan terörist liderliğinde- ki grupla Şerik De- resi bölgesinde Kürt köylerine cephe fa- aliyetlerini yürüt- tüm. Aslında tran'da iken kaçmak iste- miştim. Ancak iran'da örgütten ka- çanlan, tran askeri makamlan ve tran gizli servisi Itlahat mensuplan yakala- dığında derhal Uru- miye ve Makü'deki PKK örgüt evlerine teslim ediyorlardı. Makü'de ikinci üs: (Felat kod adlı Hasan Akçik'in 27 Mayıs 1996'daki ifa- desinden.) İran, en aktifbağlantı kurdu- ğumuz ülkeler ara- sındadir. Urumiye şehrinde örgütün kullanmış olduğu. yaralı ve hastalann teda- vi edildiğı ev bulunmaktadır. Bu evde örgü- tün kaldığını ve tedavi yapıldıgmı tran dev- letı bilir. Diğer kamp Dambat: (Berxwedan kod adlı MuratBiHd'nin Ağustos 1996'daki ifa- desinden.) Ocak 1994'te kod adlan Ferhat ve Fıratolan teröristlerin sorumluluğunda- ki 30 kişilik bir grup ile Ağn Dağı'ndan, İran devlefinde bulunan Dambat kampma geldik. Buradan da Zeli kampma geçtik. 1995 kışında Hakuri'de yapılan 5. kongre sonrasında yeni bir düzenleme ile silahlı ola- rak fran'a geçtik. PKK ile Itlahat arasında- ki ilişkiyi sağlayan kod adı Samet olan terö- rist ile beraber Itlahat servisine ait araçla Urumiye'deki PKK örgüt evine gittik. Burada Musa isimli şahıs bizi alarak Dam- bat kampına getirdi. Bir başkadırköpeksevgisi Evcfl Hayvanlar vie Aksesuarian "Petshovv '97" fuan ve Uluslararası Çiçekçilik. Seracılık ve Bahçe Kültürleri "Florist '97" ve Veşi!kö> Dünya Ticaret Merkezi'nde açıldı. E>cil köpekler, kediler, kuşlar \e balıklann yeraldığı Petstum '97 fuannda uzman ekiplerin yaptjğı gösteriler ilghle izlendi Fuara gelen ziyaretçilerin evcil hayvanlan zaman zaman ilginç görüntüler çizdi Dogasoerleri bir araya getiren Florist '97 fuannda ise çeşitti salon ve dış mekân bitkilerinin yanı sıra bahçe mobihalan, bahçe aJederi ve tohumlar serğileniyor. İki fuar da 16 mart pazar giinüne kadar açık kalacak. (Fotoğraf: UĞUR GÜNYÜZ) AĞRI VE VAN VALİLİKLERİNİN RAPORLARI , PKK^nîn geri üAJVKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ağn ve Van valilerinin, Türkiye-tran arasındaki sınır güvenliğinin korunma- sına ilişkin olarak olusturulan Ortak Güveniik Komitesi'ne sunduklan ra- porlarda, tranlı askerlerin Türk sının- nı sık sık ihlal ettikleri bildirildi. tran- lı mülki amirlere de verilen raporlarda, iki ülke arasındaki sınınn 39-40 No'lu hudut taşlan arasında kalan bölgenin hangi ülkeye ait olduğu konusunda ıh- tilaf olduğu bildirildi. İran askerleri- nin Pakistanh, Bangladeşlı ve Afga- nistanlı kişilerin yasadışı yollardan Türkiye'ye girme'sine izin verdikleri- ne yer verilen raporlarda, "İran top- raklannın PKK örgütünün geri iissü durumuna geldiği" değerlendırnıcsi yapıldı. Ağn Valisi Lütfı VTgeDoğlu"nun, iki ülke arasında düzenli yapılan Ortak Güveniik Komitesi toplantısında tran- lı muhataplan olan mülki amirlere sun- duğu değerlendirme raporunda şu bil- gilereyerverildi: -19 Mayıs 1996 günü saat 19.25 sıra- larında 48-49 No'lu hudut taşlan ara- sında silahlı 1 tran askeri sınır ihlali >a- parak Türk topraklanna geçti. Sınınn 30 tnetre kadar icinde bulunan mayma basan askerin sağ ayağı kopru. Varalı asker tranlı askerlerce aunarak İran askeri karakoluna görürüldü. - Iran askerleri ve vatandaşlan sık sık Türk sınınnı ihlal etmektedirler. 20 Haziran 1996 günü sabah saatlerinde tran asker ve köylülen sınır ihlalinde bulundular. 22 Haziran 1996'da 5 tran askeri ve 10-15 sivil İranlı: 28 Haziran 1996'da 6 tran askeri ve 8-9 sivil Iran- lı; 1 Ağustos 19% günü saat 10.15 sı- ralannda 2 İran askeri ve 3 sivil tranlı Türkiye sınınnı ihlal ettiler. - Türkive-Iran sınınnda bulunan 39- 40 no'lu huduttaşlan arasında bulunan BTR-80 devriye aracına. 9 Eylül 1996 günü İran topraklanndan roket atıldı. - Türkiye-ıran sının arasında bulu- nan 39-40 No'lu hudut taşlan arasın- daki böige ihtilaflıdır. tki taş arasında- ki sınır Bulakbaşı Deresi'nin Talveg hattmı takip etmektedir. tranköylüle- ri sık sık Türk topraklanna geçerek sı- nır ihlaline neden olmaktadırlar. Van Valisi Abdülkadir San tarafın- dan hazırlanan ve İran tarafına sunulan değerlendirme raporunda da şunlar kaydedıldi: - İran İslam Cumhuriyeti'nin Van iii suunna mücavir topraklarmda geniş kapsamh veorganize bir PKK terörör- gütü faalrveti bulunmaktadır. Söz ko- nusu faaUyetlerin özeüikle son iki yıkJa bimaye edilerek ciddi boyutlara ulaşo- ğı ve komşu ülke topraklannın adeta örgütün geri üssü durumuna geldiği gözlenmektedir. - Bölücü terörist unsurlann. tran köylerinden ve karakollanndan lojistik destek aldıklan. teröristlere ait malze- melerin tran askeri araçlan ile taşındı- ğı belirlendi. Teröristlerin kaçakçılar- dan vergi adı altında para toplamalan- na göz yumulması da tran devletinin teröre verdiği desteği göstermektedir. Medyanın deneûenmesi tartışıldı Üniversite öğrencileri ara- sında yapılan "İkinci Üni- versiteler Arası Münazara Turnuvası"nı Marmara Üniversitesi öğrencileri ka- zandı. "Medyanın Denet- lenmes" konusu, Marma- ra Üniversitesi ile ODTÜ öğrencüeri arasında tarb- şıldı. Tarbşmayı jüri heyeti- nin karanyla "medya üze- rinde denetimin olmamas»- nı" savunan öğrenciler, medyanm "olumsu/Juklan yansıtan bir ayna" oldu- uğunu savunarak "Dene- ttmsizJik, kargaşa doguran bir baslangıç değiL e\renin doğal düzeni. nıhu ve ya- şam çemberidir" göriişünü savıındular. (Fotoğraf: tPEK YEZDANI) Berkarda 4 Sorunlar diyalogla çozulsun İstanbul Haber Servisi - İstanbul Üniversitesi Rektö- rü Prof. Dr. Bülent Berkar- da, öğrencilerden sorunlan- nı banşçı bir şekilde konuş- malannı istediğini belirterek "Sorunlar bize nakledüsin; ama bu korkutucu slogan- larla.tehdh edici bildirilerle, duvariara asılan yasadışı pankartlar ve kâğıtlaria ol- mamalı" dedi. Rektör Prof. Dr. Berkar- da, üniversıtelerde meydana gelen olaylann önlenmesi için öğrencilerin sorunlannı banşçı yollarla ve karşılıklı diyalog ile görüşerek çöz- meye çalışması gerektiğini belirtti. Prof. Dr. Bülent Ber- karda, şunlan söyledi' "Biz bu yöndeki çabalara, çalışmalara açığız. İstekler neyse buniar konuşulmah. Ama birbirini kıncı, birbiri- ne saklıncu ünKersitenin dü- zenini ve sükunetini bozucu şekil aldı mı o zaman biz de tabii ki buna karşı çıkmak durumunda kalıyoruz. Öğ- rencilerimizden isteğimiz, birbirini sevmeleri, sorunla- n da oturup sükunetle, ba- nşçı bir şekilde konuşmala- n. Biz buna açığız. Sorunlar neyse bize ııakledilsin. ama bu böyle bazı korkutucu slo- ganiaıia, tehdit edici bildiri- lerle. duvariara asılan yasa- dışı pankartlar ve kâğıtlaria olmamalı. Buna lüzum yok. Normal yollara açığız." 45 yıllık hizmet Özdemir'e şükran töreni İstanbul Haber Servisi - Meslektaşlan. Türkiye'nin önde gelen nörologlanndan, Kas Hastahklan Derneği'nin kunıcusu ve başkanı Prof. Dr.Coşkun Özdemir'e, uzun yıllar verdiği hizmetler nede- niyle şükranlannı sunmak üzere bir tören dûzenlenecek. tstanbul Üniversitesi Tıp Fa- kültesi 1933 Reform Amfi- si"nde bugün yapılacak tören saat 09.00'da, Prof. Özde- mir'in meslektaşlannca yapı- lacak konuşmalarla başlaya- cak. Törende, Dr.Robert R. Young ve Dr. John Newsom- Davis nöroloji alanındaki son gelişmelerle ilgili birer bildi- ri sunacaklar. 1952'de İstanbu] Tıp Fakül- tesi'ni bitiren Özdemir, I957'de nöroloji uzmanı, I960"tadoçentoldu. 1963-64 yıllannda Danimarka ve tn- giltere'de mesleki çalışmalar yapan Prof. Özdemir, 1968'de IÜ Tıp Fakültesi'nde öğretim görevlisi olarak çalışmaya başladı. Özdemir, 1969-1971 yıllan arasında Boston ve Harvard tıp fakültelerinde mesleki çalışmalannı sürdür- dü. Bu süre ve sonraki yıllar- da "Nöromüsküler hastahk- lar" konusunda çeşitli araştır- malaryapan Prof. Özdemir'in çok sayıda yerli ve yabancı yayını bulunuyor. Sosyal ko- nulara ilişkin çalışmalanyla da bilinen Prof. Özdemir Oğ- rerim Üyeleri Demeği'nin de başkanlığını yaptı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle