Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
14 MART1997CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Tecavüz samklan
tutukiandı
• .ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Ankara
Gaziosmanpaşa'da bir
apartman dairesıne girerek
2'si kadın 3 kişıye tecavüz
etrikJeri ve cinsel tacizde
bulunduklan iddiasıyla
gözaltına alınan 7 kişı,
Nöbetçi SuJh Ceza
Mahkemesi tarafindan
tutuklanarak cezaevine
göndenldi. Ankara Emniyet
Müdürlügü Asayış Şube
Müdürlüğü ekipleri
tarafindan dün ögle
saatlerinde Adliye Sarayı'na
getirilerek Suçûstü
Savcılıgı'na çıkanlan Murat
Yıldınm, Murat Kandemir,
Ömer Şanlı, Yılmaz Koç,
Tahir Yar, fbrahim Ural ve
Murat Yıldınm, akşam
saatlerinde sevk edildikJeri
nöbetçi mahkeme tarafindan
tutuklandı.
MartNn'de
şeriata tepki
• VIARDİN (Cumhuriyet) -
Atatürk'ün Mardın'e
gelişinin 81. yıldönümü
kutlama töreni, şeriata karşı
tepkılerin dıie getırildıği
platforma dönûştü. DYP'li
Belediye Başkanı Abdülkadir
Tuta$ı, Atatürk'ün kurduğu
cumhunyetin şeriatla
yönetilmesine asla izin
vermeyecekJerini belirterek
"Şeriata karşı canımı
vermeye hazınm" dedi.
Daysaf'dan
eleştipiI JstanbııJHaberServisi-
DlSK. Genel Sekreten Kemal
Daysal, TBMM Susurluk
Araştirma Komisyonu'nun
çahşmalannı siyasi baskılar
sonucu yanm bıraktığını öne
sürdü. Daysal, dün yaptığı
yazılı açıklamada, Susurluk
kazasıyla ortaya çıkan
ilişkilerin Türkiye'de "temiz
toplum, temiz siyaset"
arayışlanna hız
kazandırdığını ifade ettı.
Basın Konseyi
toptemyor
• İstanbul Haber Servisi -
Basın Konseyfnin 10.
Olağan Temsilciler Kurulu
yann toplanacak. Basın
Konseyi Genel Sekreten
Nilüfer Yalçın, yazılı
açıkJamasında, Türkive Spor
Yazarlan Derneği'nin
Levent'teki Sosyal
Tesislen'nde yapılacak
Temsilciler Kurulu
toplantısında, üyelerin Türk
basınıyla ilgilı gözlem ve
eleştirilenni dile
getirecekleriru ve konseyin
bu elestiriler ışığında
gerekirse önenler üreteceğini
bıldirdı.
Öztürk özgüplüğe
sevinemedi
• İstanbul Haber Servisi -
Sosyolog-yazar Jsmaıl
Beşikçi'nın kıtaplannı
yayımladığı gerekçesiyle
hapse mahkûm edilen Yurt
Yayınlan sahıbi Cnsal
Öztürk, cezaevinden çıktığına
sevinemedığini söyledi.
Öztürk. kendisinin düşünceyi
aktaran olduğunu belirterek
asıl düşünceyi üretenin içerde
olduğunu anımsattı.
Yayımladığı kitaplar
nedenıyle 1 milyar 110
milyon lira para cezasmı
ödemediği için, günlüğü 10
bin liradan Bursa
Cezaevi'nde tutuklu bulunan
öztürk. öncekj gün tahliye
edilmişti.
Yarbay Yurdakul
tutuklandı
• Dt\ ARBAKIR (AA) -
Kamuoyunda "'Yüksekova
çetesi" olarak bilinen
olayda adı geçen eskı
Yüksekova Komando
Tabur Komutanı Yarbay M.
Emin Yurdakul, DGM
tarafindan tutuklandı.
Hakkında gıyabi tutuklama
karan bulunan ve olayın
meydana geldiği tarihlerde
binbaşı rütbesiyle Yüksekova
Komando Tabur Komutanlığı
yapan ve olaydan sonra başka
bir göreve atanan M. Emin
Yurdakui, dün Diyarbakır'a
getırildı. DGM'ce hakkındaki
gı>abı tutuklama karan
vicahiye çevrilen Yurdakul,
tutuklanarak asken cezaevine
göndenldı.
Akdeniz '97
tatUkatı
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Türk Denız
Kuvvetleri'nin planlı
tathikatlaruıdan Doğu
Akdeniz'97 Tatbikatı,
Ege'nin uluslararası sulannda
sürüyor. Genelkurmay'dan
yapıİan açıklamada,
tatbikatın dûnkü bölümünde
mayın harbi, suüstü, denizaltı
savunma harbi ile hava
savunma harbi taktik ve
tekniklerinin denendiği
bildirildi. Tatbikat 22 martta
sora erecek
Adalet Bakanlığı'nda görevli Dr. Mustafa Tören Yücel, işkence konusunda ilginç bulgular ortaya çıkardı
6
CMUK işkenceyi önleyemiyor'Yücel'in raporundan:
- İşkenceci kendini rejim koruyucusu sanıyor.
- işkenceci, her şartta kötü muamele için zaman bulabiliyor.
- işkence sorguda kolay yol.
- Sanığın önce psikolojisi çökertiliyor.
- Cinsel organına elektrik verilen kadın, sağlıklı doğum yapana
kadar gerilim yaşıyor.
- işkence izletmek çok kullanılan bir yöntem.
- Gözü kapah kişiyi soymak, psikolojik manipülasyon türü.
- Işkenceye hazırlık aşaması mağdur üzerinde çok etkili.
EVtNGÖKTAŞ
ANKARA-Adalet Bakanlığı Adli Si-
cil ve Istatistik Genel Müdürü Dr. Mus-
tafa Tören YüceJ'in emniyetteki sorgu
yöntemlerine ilişkin incelemesi işkence
konusunda pek çok ilginç bulguyu orta-
ya çıkardı. fncelemesinde. "işkencetür-
leri, neden işkenceye başvunılduğu ve
kuUamlanyöntemter" konusunda geniş
bilgi veren Dr. Mustafa Tören Yücel,
Ceza Muhakemeleri Usulü Yasası'nda
(CMLJK) gözaltına alınanlara tanınan
hakJann işkenceyi önJeyemediğini,
"keodüerini rejimin savunucusu" ola-
rak gören sorguculann her koşulda sa-
nıga veya şüphelilere kötü uygulama ya-
pacak zamanı bulabildiklerini bıldırdi.
CMUK'ta yapılan değişiklikie yasak
sorgu yöntemlerinin hüküm altına alın-
dığını ve özgür ırade testının egemen kı-
lındığını anımsatan Yücel, "BubağJam-
da özgür iradeyi engeUeyki nitdikte kö-
tü davranma. işkence, zoria ilaç verme,
yorma.akiatma. bedensel cebirve şkkfct-
te bulunma. bazı araçlar uygulama gibi
iradeyi bozan fiaki ve psikolojik mfida-
hale türieri sıralanmış ve yasaya aykm
bir menfaat vaatedüemeyeceği normlaş-
nnlnuşûr" dedi.
Sorguculann kolay yolu seçme uğru-
na işkenceye başvurduğunu belirten Yü-
cel, şu göriişleri kaydetti:
"Cezalandırma, belli usuller çerçeve-
sindegerceklestirflen kamusal bir işlem-
ken, bireylere işkence uygulayarak bu iş-
lemigerçekteştirmedı1
başamızbğa uğra-
yan ve bu şekilde halkın sa> gısını vitiren
bir toplum çok ciddi sonuçlaıia karşı
karşıya kalır. Suçluyu ortaya çıkarmak
için kouukça başvurulan yöntemler ka-
mu diizeninin yasayla yüklemiş okluğu
en temel hakolan bire>in yaşama hakİo-
oı teMkeye atmakla kalmayıp toplumu
da töhmet aiüna sokar."
İşkence ne zaman yapıhyor?
Yücel, ışkencenin, genelde sanığa
"göztenıvesorgulanıa''evresindeyapıl-
dığınadikkatçekti. işkence uygulayan-
lann eylemlerine hakJı bir gerekçe bul-
dukJannı, aralannda "konformist" bir
yaklaşımla mevcut rejimi koruma ama-
cma hizmet etriklenne inananlann da
bulunduğunu anlatan Yücel, "Bu bağ-
lamda çeşitii şekillerde uygulanan işken-
cede amacuı arkasına stğuulmaktadır"
saptamasmı yaptı. Yücel, şunlan belirt-
ti:
"Kuşkusuz, yöntem ne olursa olsun,
bireydeki kontrol vetisini sağlamaya ça-
uşıunaktadır. Travmanın bire\deki şid-
deti ise, kullanılan yöntem kadar. sıkbğu
süresi ve uzun süreli olarak uygulanma-
sına endeksienmiş bulunmaktadır. Göz-
lenıe alınan kişi genel olarak diğerlerin-
den ve dış dünyadan yakuılan ve hatta
avukaaanndan tecrit ediliyor. Var olan
umut zerresi veya kendine güvenirüği,
yapılan telküı ve tehditlerie, örneğin Id-
şinin, kadın-erkek tamamıyla yalnız ol-
duğu, kimsenin kurtarmaya gelemeyece-
ği, yandaşlannın yakalandığı ve konuş-
tuklan, buradan sağ çıkama>acağt gere-
kirse işkence ileöJdürülüp normal ölüm
veya tntihar sûsü verileceği şeklinde jok
edilmeye çahşılmaktadır. Bu girişimler
karşısmda muhtemelen bir intihann
gflndeme geunesi desugötörmezbir ger-
çek obcakür."
Yücel, deneyımli işkencecilerin ge-
nellikJe elektrik akımının şiddetini de-
ğiştirdiklerini veya akımı aniden kesip
seansın son bulduğu görüntüsünü ver-
dikJenni bıldirdi. Yücel. psikolojik iş-
kence yapılırken ilk aşamada gözlerin
bırsargı ile kapatıidığıru belirtirken. bu
durumda kendısine ne tür işkence yapı-
lacağmı tahmin edemeyen kişinin felç
olduğunu bildirdı. Yücel, şunlan kay-
detti: "Bu durumdaki kişiler vunılan
>-umruk darbelerinin nereden ve ne za-
man geleceğini kestiremedikleri için nıüt-
hiş bir gerilim yaşariar. İşkence anında
kişinin yaşamına yonelik tehditk'rin ya-
rattığı etki de aynı türdendir. Gözü ka-
palı kişiyi soymak da bir diğer psikolo-
jik manipülasyon türüdur. Hatta bazen
işkence yapılmadan önce haariık safha-
SL mağdur üzerinde işkence kadar tesir-
li olabilmektedir. \'ani beklemek. işken-
ce görmekten daha işkenceci bir niteliğe
bürünmektedir. Kimi zaman teikin de
fîziki işkencenin \erine geçerek bireyle-
ri baskı altına alabilmektedir. Cinsel or-
ganına elektrik verüdiğinde hamfle ka-
lamayacağı söylenen bir kadmın bu dii-
şüncenin anlamsız olmasını bilmesine
karşın. sağlıklı doğum yapana kadar ilrî
yıl bunun gerüimini yaşaması ve anüsü-
ne sopa sokulan bir erkeğin de. erkekli-
ğini kaybedeceği ve yeniden normal iliş-
kiye giremeyeceği sözJeri karşısmda ge-
celeri korkuhı rüya görmesinde okluğu
gibi. Bu bağlamda yapılan işkenceyi sey-
rettirmek veya yakınlannın, sevdikleri-
nin işkenceye tabi tutulacağı tehdidi de,
gözlem altındaki kişinin manız kaküğ)
etkili bir işkence türüdür.""
Yücel, işkencenin, işkence gören ka-
dar işkenceyi yapanı da aşağıladığını
vurgularken, sanıkJann gözaltmdayken
ısrarla suçsuz oldukJannı belirtmelerini
şöyle anlattı: "Saıuk. kurai olarak, eyle-
min bilinçdışı dinamiğini bilmese de. ey-
leme ait gerçekleri, eylemin suç olduğu-
nu ve sonuçiannı bilir. Cercekte suça ait
verilerin inkân suç için öngörülen ceza-
dan daha fazJa korkutucu nhelikte olan
psişikelemden kaçınmayı sağlama ama-
cma yöneliktir. Kuşkusuz, sanığın bilme-
diğini savcı ve yargıç da bilmeyecektir."
Belgelerle kamtlandı
'PKK'fflerin
silahlan Iran'da'SERKAN DEMÎRTAŞ
'işbirliği yapıyoruz'
Gül'den îran'a
dolaylı destek
BÜLENTECEVTT
ANKARA - Resmi bulgulann ardından
MtT ve Jandarma Genel Komutanlığı istih-
baratmın raporlannda yeralan PKK'lilerin
ifadeleri de Iran gizli servisinin (Itlahat) te-
röristler ileyakın ilişki ve işbirliği ıçinde ol-
duğunu ortaya koydu. Itlahat'ın, terör kamp-
lanndan kaçan teröristleri yakalayarak tek-
rar PKK yetkililerine teslim ettiğinin belir-
tildiği ifadelerde, örgütün Urumiye'deki
evinde bulunan silahlann tran karakoluna
götürüldüğü de kaydedıldi. Başbakan Nec-
mettin Erbakan'ın, Türk basınmda çıkan
haberlerden dolayı özürdilediği Tahran yö-
netiminin, PKK ve
şeriatçı terör örgüt-
lerine destek verme
konusunda masum
olmadığı resmi bel-
gelerle ortaya çıktı.
PKK-(ilerin,MtTve
Jandarma raporlan-
na yansıyan ifadele-
ri. tarihleriyle birlik-
te özetle şöyle:
Unımiye'de PKK
fissü: (Emin Cindi
kodadlı HasanBari
Koç'un 22 Mayıs
1995'te verdiği ifa-
deden.) Örgüt hak-
kında propaganda
yapan kod adı Omer
olan terörist ile sını-
ra yakın Mahmuda
Köyü'ne gittik. 5-6
saat sonra yaya ola-
rak Kelereş kampma
vardık. Kod adı San
Nuri olan terörist ta-
bur komutanıydı.
Buradan Çakan Kö-
yü'ne gittik. Hurşh
adındaki tranlının
evinde bir gece kal-
dık. Urumiye'deki
örgüt evine geldim.
Burada terzihane
kısmında kaldim.
Terzihanede örgüte
elbise dikerler. aynı
zamanda burada
cephane sığınağı
vardır. Evde çıkan
bir yangını tran itfa-
iyesi söndürdü. Evin
ait katındakı cepha-
nelerkurtanldı. Iran
askeri komutanı Se-
yit isımli şahıs gelip
cephaneleri Iran ka-
rakoluna götürdü.
Şehidan kampında I
adet Doçka uçaksa-
var, çok sayıda Bixi,
çok sayıda roketatar
vardı.
İran'da teda\i:
(Kemal kod adlıEk-
rem Kar'ın 29 Hazi-
ran 1995'teki ifade-
sinden.) Kod adı Zir
nar olan Suriyeli te-
rörist sorumluluğun-
da Serhat eyaletine
geçiş yaparken,
Iran-Mahabbat ya-
kınlannda kamyo-
numuz devrildi. Ben ağır yaralandım. Beni
kod adı Erdal olan teröristin sorumluluğun-
dakı Urumiye örgüt evine götürdüler. Iranlı
doktorlar beni tedavi ettiler.
İranGizli Servisı'yteyoJcuhık: (Şoreş-Mu-
rat kod adlı Nihât Bertan'ın 15 Eylül
1995'teki ifadesinden.) 20 kişilik bir grup
oluşturarak ağustos ayı sonunda örgüte ka-
üldım. Aybek ve Şilli karakollan arasında-
ki bölgeden 1990 ekim ayı sonunda geçerek
lran'ın Serbent Köyü'ne geldik. Zagros
kampma geldik. Urumiye'deki örgüt evi ve
kamp sorumlulannın daha önceden ayarla-
dıklan sivillere ait 2 otobüsle, lran'ın gizli
servisi olan Itlahat'ın bilgisi dahilinde Ma-
kü'ye, buradan da Morse Dağı'na geldik.
Kelereş'te sığınaklı kamp: (Rızgar kod ad-
lı Fu^tDicJe'nin Haziran 1996'daki ifadesin-
den.) Propaganda ile örgüte katıldım ve Iran-
ANTALYA - Devlet Bakanı Abdultah
GüL İran'ın PKK'yi destekted^i
yönündeki bügfleri değeriendirirken,
" Başka ülketerin iç meseieJerine
kanşmam" dedi. Islam ülkelerinden
oluşan "D-8 Yüksek Oüzey Menıuriar
TopUnbsı" için Antalya'da bulunan
Gûl, vali ve belediye başkanlannı
ziyaret ettikten sonra RP il binasında
basın toplantısı düzenledi. Başbakan
Necmeftin Erbakan'ın tran'la
ilişkilerin bozulmasına medyarun yol
açtığı şeklindeki yaklaşitrunuı aksine
Gül, tran'la ilişkilerin 'sfir' noktasına
girmediğini belirtti ve "Benim basuüa
ahşM'rişim yok, memnunum. Ama ban
olaviar var ki. tanıamen ters yazıtap
söyleniyor. Onlara karşıyım. Basın
düşmanlığmu/ yok, suçlamıyoruın.
Bizim aleyhimize yazanlardan, yayın
yapanlardan da ben çok memnunum.
Böyle de hizmetedıyorfar" dedi.
"tstihbarat birimleri tarafindan
hazırtanan ve İran'ın PKK'yi
destekiediğini kanıtlayan raporla" ilgili
soruya Bakan Gül şu yanıtı verdi:
"PKK meselesi birmedi. Bütçenin
önemli bir kısnu terörie mücadeJeye
harcanıyor. Buniar bir gerçektir. Terör
örgüderi Tûıidye'nin içersindedirler ve
çevre komşu ülkelerdedirler. Ama şu
bir gerçek ki biz bütün komşu ülkelerle
de konuşarak terörie ortak bir
mücadele yapmak için uğraşıyoruz.
Başbakan'ın İran'a >apaği son
ziyaretinde de ortak bir bildiri
imzaJanmışür, 'Terörün ortadan
kaldınlmasına kadar ortak mücadele
yapılacak' diye. Aynca tabii ki Tûrk-
Iran suunnda da zaman zaman çeşitn'
olaylar vardır. Irak sınınnda da vardır.
Bnnlarla mücadele için ortak güveniik
birimleri vardır. Amaç terörü kontroi
altına aunak ve yok etmektLr." Abduliah
Gül, "Bi^ilere göre İran, terör
örgütûne silah ve yiyecek yardnm
yapıvor. Bunlan kesecek mi?"
şeklindeki soruya "Ben cevabunı
verdim, başka ülketerin iç meseiekrme
kanşmam" diye yanıt verdi.
Kelereş kampına getirildik. Yeraltına kazıl-
mış ve üstü naylonla örtülerek 10-12 kişinin
kalabileceğı sıgınaklar vardı.
Şehidan kampı ve askere sorgu: (Eyüp
Çakar'm 18 Mayıs 1995'teki ifadesinden.)
Kapıköy sınır takımında askerlik yaparken
aile\i sorunlanm neticesinde tran-tarafına
geçip silahlı firarettim. Pişman oldum. tran
karakoluna teslim olmak istiyordum, yolda
birkaç kişi gördüm. Bana yardım edecekle-
rini söylediler ve arabayla 2-2.5 saat uzak-
lıktabiryere gittik. Burası Urumiye'deki ör-
güt eviydi. Bu evde 10 gün kaldım. Evde ya-
ralı şahıslar bulunuyordu. Başka bir örgüt
evinden gelen 6 kişi ile aynlarak Şehidan
kampına geldik. Ba-
na Gever kod ismini
verdiler.
21Nisanl995gü-
nü gecesi kamptan
kaçtım. Bir tran ka-
rakoluna gidip Türk
askeri olduğıımu
söyledim. Beni Unı-
miye'de trilat isimli
Iran polis karargâhı
olduğunu öğrendi-
ğim yere götürdüler.
Gözlerimi bağlayıp
dövdüler. Görev
yaptığım karakolda
kaç askerin olduğu-
nu, hangi silahlan
kullandığımızı. ka-
rakolun mevzilerini,
karakol etrafinın ve
sınınnın mayınlı
olup olmadığım, nö-
betçilerin, pusu ve
devriyelerin nerele-
re çıkanldığını sor-
dular.
PKK'ye teslimat
Itiahat'tan: (Rubar
kod adlı Lütfii Kap-
lan'ın 7 Temmuz
1995'teki ifadesin-
den.) Mart 1994'te
Ağn Daği 'ndan îran
Dambat bölgesine
geçtik. Daha sonra
kod adı Çektar olan
terörist liderliğinde-
ki grupla Şerik De-
resi bölgesinde Kürt
köylerine cephe fa-
aliyetlerini yürüt-
tüm.
Aslında tran'da
iken kaçmak iste-
miştim. Ancak
iran'da örgütten ka-
çanlan, tran askeri
makamlan ve tran
gizli servisi Itlahat
mensuplan yakala-
dığında derhal Uru-
miye ve Makü'deki
PKK örgüt evlerine
teslim ediyorlardı.
Makü'de ikinci
üs: (Felat kod adlı
Hasan Akçik'in 27
Mayıs 1996'daki ifa-
desinden.) İran, en
aktifbağlantı kurdu-
ğumuz ülkeler ara-
sındadir. Urumiye
şehrinde örgütün
kullanmış olduğu. yaralı ve hastalann teda-
vi edildiğı ev bulunmaktadır. Bu evde örgü-
tün kaldığını ve tedavi yapıldıgmı tran dev-
letı bilir.
Diğer kamp Dambat: (Berxwedan kod
adlı MuratBiHd'nin Ağustos 1996'daki ifa-
desinden.) Ocak 1994'te kod adlan Ferhat
ve Fıratolan teröristlerin sorumluluğunda-
ki 30 kişilik bir grup ile Ağn Dağı'ndan,
İran devlefinde bulunan Dambat kampma
geldik. Buradan da Zeli kampma geçtik.
1995 kışında Hakuri'de yapılan 5. kongre
sonrasında yeni bir düzenleme ile silahlı ola-
rak fran'a geçtik. PKK ile Itlahat arasında-
ki ilişkiyi sağlayan kod adı Samet olan terö-
rist ile beraber Itlahat servisine ait araçla
Urumiye'deki PKK örgüt evine gittik.
Burada Musa isimli şahıs bizi alarak Dam-
bat kampına getirdi.
Bir başkadırköpeksevgisi
Evcfl Hayvanlar vie Aksesuarian "Petshovv '97"
fuan ve Uluslararası Çiçekçilik. Seracılık ve
Bahçe Kültürleri "Florist '97" ve Veşi!kö> Dünya
Ticaret Merkezi'nde açıldı. E>cil köpekler,
kediler, kuşlar \e balıklann yeraldığı Petstum '97
fuannda uzman ekiplerin yaptjğı gösteriler
ilghle izlendi Fuara gelen ziyaretçilerin evcil
hayvanlan zaman zaman ilginç görüntüler
çizdi Dogasoerleri bir araya getiren Florist '97
fuannda ise çeşitti salon ve dış mekân bitkilerinin
yanı sıra bahçe mobihalan, bahçe aJederi ve
tohumlar serğileniyor. İki fuar da 16 mart pazar
giinüne kadar açık kalacak.
(Fotoğraf: UĞUR GÜNYÜZ)
AĞRI VE VAN VALİLİKLERİNİN RAPORLARI
, PKK^nîn geri üAJVKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Ağn ve Van valilerinin, Türkiye-tran
arasındaki sınır güvenliğinin korunma-
sına ilişkin olarak olusturulan Ortak
Güveniik Komitesi'ne sunduklan ra-
porlarda, tranlı askerlerin Türk sının-
nı sık sık ihlal ettikleri bildirildi. tran-
lı mülki amirlere de verilen raporlarda,
iki ülke arasındaki sınınn 39-40 No'lu
hudut taşlan arasında kalan bölgenin
hangi ülkeye ait olduğu konusunda ıh-
tilaf olduğu bildirildi. İran askerleri-
nin Pakistanh, Bangladeşlı ve Afga-
nistanlı kişilerin yasadışı yollardan
Türkiye'ye girme'sine izin verdikleri-
ne yer verilen raporlarda, "İran top-
raklannın PKK örgütünün geri iissü
durumuna geldiği" değerlendırnıcsi
yapıldı.
Ağn Valisi Lütfı VTgeDoğlu"nun, iki
ülke arasında düzenli yapılan Ortak
Güveniik Komitesi toplantısında tran-
lı muhataplan olan mülki amirlere sun-
duğu değerlendirme raporunda şu bil-
gilereyerverildi:
-19 Mayıs 1996 günü saat 19.25 sıra-
larında 48-49 No'lu hudut taşlan ara-
sında silahlı 1 tran askeri sınır ihlali >a-
parak Türk topraklanna geçti. Sınınn
30 tnetre kadar icinde bulunan mayma
basan askerin sağ ayağı kopru. Varalı
asker tranlı askerlerce aunarak İran
askeri karakoluna görürüldü.
- Iran askerleri ve vatandaşlan sık
sık Türk sınınnı ihlal etmektedirler. 20
Haziran 1996 günü sabah saatlerinde
tran asker ve köylülen sınır ihlalinde
bulundular. 22 Haziran 1996'da 5 tran
askeri ve 10-15 sivil İranlı: 28 Haziran
1996'da 6 tran askeri ve 8-9 sivil Iran-
lı; 1 Ağustos 19% günü saat 10.15 sı-
ralannda 2 İran askeri ve 3 sivil tranlı
Türkiye sınınnı ihlal ettiler.
- Türkive-Iran sınınnda bulunan 39-
40 no'lu huduttaşlan arasında bulunan
BTR-80 devriye aracına. 9 Eylül 1996
günü İran topraklanndan roket atıldı.
- Türkiye-ıran sının arasında bulu-
nan 39-40 No'lu hudut taşlan arasın-
daki böige ihtilaflıdır. tki taş arasında-
ki sınır Bulakbaşı Deresi'nin Talveg
hattmı takip etmektedir. tranköylüle-
ri sık sık Türk topraklanna geçerek sı-
nır ihlaline neden olmaktadırlar.
Van Valisi Abdülkadir San tarafın-
dan hazırlanan ve İran tarafına sunulan
değerlendirme raporunda da şunlar
kaydedıldi:
- İran İslam Cumhuriyeti'nin Van iii
suunna mücavir topraklarmda geniş
kapsamh veorganize bir PKK terörör-
gütü faalrveti bulunmaktadır. Söz ko-
nusu faaUyetlerin özeüikle son iki yıkJa
bimaye edilerek ciddi boyutlara ulaşo-
ğı ve komşu ülke topraklannın adeta
örgütün geri üssü durumuna geldiği
gözlenmektedir.
- Bölücü terörist unsurlann. tran
köylerinden ve karakollanndan lojistik
destek aldıklan. teröristlere ait malze-
melerin tran askeri araçlan ile taşındı-
ğı belirlendi. Teröristlerin kaçakçılar-
dan vergi adı altında para toplamalan-
na göz yumulması da tran devletinin
teröre verdiği desteği göstermektedir.
Medyanın
deneûenmesi
tartışıldı
Üniversite öğrencileri ara-
sında yapılan "İkinci Üni-
versiteler Arası Münazara
Turnuvası"nı Marmara
Üniversitesi öğrencileri ka-
zandı. "Medyanın Denet-
lenmes" konusu, Marma-
ra Üniversitesi ile ODTÜ
öğrencüeri arasında tarb-
şıldı. Tarbşmayı jüri heyeti-
nin karanyla "medya üze-
rinde denetimin olmamas»-
nı" savunan öğrenciler,
medyanm "olumsu/Juklan
yansıtan bir ayna" oldu-
uğunu savunarak "Dene-
ttmsizJik, kargaşa doguran
bir baslangıç değiL e\renin
doğal düzeni. nıhu ve ya-
şam çemberidir" göriişünü
savıındular. (Fotoğraf:
tPEK YEZDANI)
Berkarda
4
Sorunlar
diyalogla
çozulsun
İstanbul Haber Servisi -
İstanbul Üniversitesi Rektö-
rü Prof. Dr. Bülent Berkar-
da, öğrencilerden sorunlan-
nı banşçı bir şekilde konuş-
malannı istediğini belirterek
"Sorunlar bize nakledüsin;
ama bu korkutucu slogan-
larla.tehdh edici bildirilerle,
duvariara asılan yasadışı
pankartlar ve kâğıtlaria ol-
mamalı" dedi.
Rektör Prof. Dr. Berkar-
da, üniversıtelerde meydana
gelen olaylann önlenmesi
için öğrencilerin sorunlannı
banşçı yollarla ve karşılıklı
diyalog ile görüşerek çöz-
meye çalışması gerektiğini
belirtti. Prof. Dr. Bülent Ber-
karda, şunlan söyledi'
"Biz bu yöndeki çabalara,
çalışmalara açığız. İstekler
neyse buniar konuşulmah.
Ama birbirini kıncı, birbiri-
ne saklıncu ünKersitenin dü-
zenini ve sükunetini bozucu
şekil aldı mı o zaman biz de
tabii ki buna karşı çıkmak
durumunda kalıyoruz. Öğ-
rencilerimizden isteğimiz,
birbirini sevmeleri, sorunla-
n da oturup sükunetle, ba-
nşçı bir şekilde konuşmala-
n. Biz buna açığız. Sorunlar
neyse bize ııakledilsin. ama
bu böyle bazı korkutucu slo-
ganiaıia, tehdit edici bildiri-
lerle. duvariara asılan yasa-
dışı pankartlar ve kâğıtlaria
olmamalı. Buna lüzum yok.
Normal yollara açığız."
45 yıllık hizmet
Özdemir'e
şükran
töreni
İstanbul Haber Servisi -
Meslektaşlan. Türkiye'nin
önde gelen nörologlanndan,
Kas Hastahklan Derneği'nin
kunıcusu ve başkanı Prof.
Dr.Coşkun Özdemir'e, uzun
yıllar verdiği hizmetler nede-
niyle şükranlannı sunmak
üzere bir tören dûzenlenecek.
tstanbul Üniversitesi Tıp Fa-
kültesi 1933 Reform Amfi-
si"nde bugün yapılacak tören
saat 09.00'da, Prof. Özde-
mir'in meslektaşlannca yapı-
lacak konuşmalarla başlaya-
cak. Törende, Dr.Robert R.
Young ve Dr. John Newsom-
Davis nöroloji alanındaki son
gelişmelerle ilgili birer bildi-
ri sunacaklar.
1952'de İstanbu] Tıp Fakül-
tesi'ni bitiren Özdemir,
I957'de nöroloji uzmanı,
I960"tadoçentoldu. 1963-64
yıllannda Danimarka ve tn-
giltere'de mesleki çalışmalar
yapan Prof. Özdemir, 1968'de
IÜ Tıp Fakültesi'nde öğretim
görevlisi olarak çalışmaya
başladı. Özdemir, 1969-1971
yıllan arasında Boston ve
Harvard tıp fakültelerinde
mesleki çalışmalannı sürdür-
dü. Bu süre ve sonraki yıllar-
da "Nöromüsküler hastahk-
lar" konusunda çeşitli araştır-
malaryapan Prof. Özdemir'in
çok sayıda yerli ve yabancı
yayını bulunuyor. Sosyal ko-
nulara ilişkin çalışmalanyla
da bilinen Prof. Özdemir Oğ-
rerim Üyeleri Demeği'nin de
başkanlığını yaptı.