05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14MART1997CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER AflMP'lı çalışanlar sendîkadan istîfa ettirîliyor • AJVKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ANAP yönetimi, genel merkezde çalışan ve büyük bölümü bir süre önce sendikalaşan personeli, noter masraflannı ödeyerek zorla sendikadan istifa ettırmeye başladı. Iki gün içinde 20 çalışanın Tez- Koop-İş Sendikası'ndan istifa ettiği öğrenildi. ANAP yetkilileri, çalışanlann sendikadan kendi istekJeriyle istifa ettiklerini savundular 'Enerji planlamasına var'ihtiyaç I ANKARA(Cumhuriyet Bürosu) -CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Türkiye'nin ciddi bıreneıjı planlamasına gereksinimi bulunduğunu belirterek "Geçerli, hukuki ve idari yenı bir model ortaya konmalıdır" dedı. Baykal, "Capital Enerji Zirvesi '97" toplantısında yaptığı konuşmada, resmi kaOlımın eksik olduğunu belirterek hükümeti eleştırdi. Baykal, hükümetin tutumunu anlamanın mümkün olmadığını belirterek "Bu bir toplumsal duyarlılık eksikliğidir" dedi. Rejim kendini korur' • ANKARA (Cumhuriyet Bfirosu) - Çankaya Köşkü'nde dün yoğun bir kabul programını gerçekleştiren Cumhurbaşkanı Süleyman Demırel. REFAHYOL hükümeti döneminde artan •'irtica" kaygılanna değindi. Demirel. devlet ve rejimin kendini koru>acak önlemleri aldığını, "çagdaş Türkiye'nin yolundan aynlmadığını" söyledi. ÖDP erken seçim istedi • tstanbul Haber Servisi - Ûzgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) Genel Başkan Yardımcısı Saruhan Oluç, TüVkıye'ninİıızla'kTİtik bir nölctiy'a surüklendiğini belirterek derhal erken seçim yapılmasını istedi. Oluç, Türkiye'nin içine düştüğü buhrandan kurtulması için Türk-lş ve DlSK'in askeri çözümler aradığına dikkat çekerek, işçi konfederasyonlanna "tarihsel bir yanlıgı" uyansında bulundu. Riilippe-Sabancı görüşmesi • Ekonomi Servisi - Türkiye'de bulunan Belçika Prensi Philippe ve beraberindeki heyet, Sabancı Center'ı ziyaret etti. Sabancı Holding şirketlerini tanıtıcımultivizyon gösterisinden sonra bir konuşma yapan Sakıp Sabancı, "Tanıtım filmini izledikten sonra Türkiye'nin Avrupa'nın bir parçası olduğunu anlamış oldunuz" dedi. Sabancı, Prens Philıppe'in babasının kendisine 10 yıl önce vermiş olduğu nişan için de teşekkür ettığını söyledi. Istanbul'da 16 gözaltı • İstanbul Haber Servisi - Türkiye İhtilalci Komünistler Bırliği (TİJCB) üyesi olduklan iddia edilen 7 kişi, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi'nce gözaltına alındı. Gözaltına alınanlann MHP Kartal Ilçe Başkanı Nihat Uygun'un öldürûlmesi ile ilgili baglantılannın bulunup bulunmadığının araştınldığı bildirildi. Öte yandan Maltepe'de. ekip otosunu tarayairak bir polıs memurunu yaraladıklan ve TKP/ML üyesı olduklan öne sürülen 9 kişinin gözaltına ahndığı açıklandı. Nükleer tesislere denetim • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Nükleer tesislere lisans verilmesi aşamasında esaslan belirleyen "Nükleer Tesislerde Kalite Temıni ve Denetim Yönetmeliği" yürürlüğe girdi. 'Yönetmeliğe göre kalitenin sağlanması ve denetimlerle ilgili uygulama ve yöntemler Türkiye Atom Enerjisı Kurumu (TAEK.) tarafından belirlenecek esaslara uygun olacak. Bakanlar Kurulu, kararlann uygulanması için 'kısa, orta, uzun' vade takvimi verdi Hükümet MGK'yi oyalıyorANKARA (Cumhumet Bürosu) -MGK'nin laik rejimi hedef alan şe- riatçı tehditlere yönelik kararlannın ardından ilk kez toplanan Bakanlar Kurulu. önlemlerin uygulanması- nın "zamana yayüacağı"mesajını verdi. Hükümet adına açıklama ya- pan Devlet Bakanı RP'Iı Lütfû Esengün. kararlann "kısa, orta ve uzun vadede" uygulanacağını bil- dırdı. REFAHYOL liderleri. Bakan- lar Kurulu toplantısından önce MGK kararlannın uygulamasında odak noktası olan ve imam-hatip or- taokullanna son verilmesini içeren 8 yıllık "kesintisiz" temel eğitimin toplantıda ele aiınmamasını, bu ko- nuda verilen yasa önerisi görüşü- lürken TBMM'de tavır konmasını kararlaştırdılar. Toplantıda "İBDA- C veCemalettin Kaplan'ı kim tasvip edebihr?" diyen Başbakan Necmet- tin Erbakan'ın, RP tarafından da korunduğu belirtılen şenatçı giri- şimleri, marjinal sayılan ör- güt ve kişilerie sınırlı tutma- ya çahşması dikkat çekti. Bakanlar Kurulu, dün Er- bakan başkanlığında top- landı. Bakanlar Kurulu top- lantısı öncesuıde, Erbakan ile Başbakan Yardımcısı Tansu Çflier, yaklaşık 40 dakıka süren bir görüşme yaptılar. Erbakan ile Çil- ler'in, MGK kararlan konu- sunda kamuoyunun da tep- kısmi çekmeyecek bir çer- çeve belirledikleri ve Ba- kanlar Kurulu'nda olası bir tartışmayı önleyecek zemin hazırlamaya çalıştıklan kaydedildi. Erbakan'ın, 8 yıllık kesintisiz temel eği- tim için Bakanlar Kuru- lu'nda tartışma açılmama- sı, bu konuda ANAP, DYP, CHP ve DSP tarafından ve- rilen yasa önerisi gündeme geldığinde TBMM'de gere- kenin yapılması önerisi Çıl- ler tarafından kabul edıldı. Ikı lıder, Bakanlar Kuru- Ju'na girmeden önce, ba- kanlannı "tarüşma ve kav- ga çıkannamalan" konu- sunda uyardılar. Ankara dışında olan Sağ- 1ık Bakanı Yıkünm Akruna ve Devlet Bakanı Abdullah Gül'ün katılmadığı toplan- tı, yaklaşık 3.5 saat sürdü. MGK'nin 18 maddelik ka- rarlannın, Esengün tarafın- dan ayakta okunmasının ar- dından iki lider kararlara ilişkin görüşlerini açıkladı- lar. Kararlar, Bakanlar Ku- rulu üyelenne dağıtılmadı. İrtica konusunda genel bir değerlendirme yapan Çiller, yaklaşık 10 dakika süren konuşmasında, "Bu kararlar verine getirîuneü- dir. Hükfimetimiz bundan kacamaz" dedi. Çiller'ın ardından söz alan Erbakan, "Saym ÇU- ler'in söylediklerine aynen kaühyo- rum" açıklamasıru yapn. "Türki- ye'de irtica vanhr" diyen Erbakan. Çiller'in tt Butehlike2ÖyıUıkbiriki- min sonucudur*sözlenm yıneleye- rck "Kaba softalık, dini hükümler- de aşın yorum sahipleri vardır" di- ye konuştu. "İBDA-C'yi ve Cema- leftin Kaplan gibi kişileri kim tasvip edebiür?'' diyen Erbakan'ın, bizzat iktidardaki RP'ye de yöneltilen şe- riatçı girişimlerkonusunu, marjinal sayılan IBDA-C ve "Kara Ses" ola- rak bilinen Cemalettin Kaplan'in ta- raflarlanyla sınırlı tutmaya çahşma- sı dikkat çekti. Erbakan, konuşmasında, Mtîli Güvenlik Kurulu'nun 1986'da dö- nemin hükümetine bildirdiği irtica- ya ilişkin bölümler de ıçeren 22 maddeyi anımsattı ve "Hükümeti- miz oe deniyorsa hepsini yerine ge- tirecektir" açıklamasını yapu. Toplantı sonrasında hükürnet adı- na açıklama yapan Esengün, önce- likli olarak MGK kararlannın görü- şüldüğünü belirterek anayasa uya- nnca MGK'nin aldığı kararlan hü- kümete bildirerek görev ini yaptığı- nı, şimdi sorumlulugun Bakanlar Kurulu'nda olduğunu bildirdi. Esengün, "Kararnameisekararaa- me çıkanlacak. Yasa gereldyorsa il- gili yasalar hazuianarak Bakanlar Kurulu'nda görüşülecek. Bu süreç- te ahnan ve aluıacak karariar, Ba- kanlar Kurulu'nda titiz bir şekilde iztenecektir" dedi. ÇiHen Bütçeye göre Toplantı çıkışında gazetecilerin sorulannı yanıtlayan Çiller, MGK kararlannın kısa, orta ve uzun vade- de uygulanması konusunda Erba- kan ile birlikte bürün bakanlara ta- limat verdiklerini söyledi. Çiller, yasa tasanlannın gerekirse Bakan- lar Kurulu'na geleceğini. bakanla- nn yetkileri çerçevesınde bazı ka- rarlann uygulanmasına hemen baş- layabileceklerini belirtti. Çiller. şöyle dedi: "Ancak bürün bunlann üzerine hükümetimiz gidecektir. 8 yıllık eğitim bu hükümet zamanın- da ortaya çıkmış değfldir. Ydlardır konuşulan bir konudur. Ama biz ckküyeüede ahyonız. MGK karar- lannda acıkca beürtildiği gibi kısa, orta ve uzun vadede, ama ciddiyet- le. Ö> le sav mak falan yok, bunlann bepsinin üzerine gideceğu. Bu hü- kümet döneminde açtlan bir tek i- mam-hatip okulu wktur. Biz hangi yanhşuı üzerinegkülmesi gereldyor- sa gitmeye kararbyız. Kimsenin şüphesi obnasuı. bu geçiştirme falan değU. çok ciddi bir çanşmadır. Büt- çe ûnkânı içinde bu yıl ele aiınacak olanlar vardır. Bütçenin dışında olup önümüzdeki yıl tekrar günde- me getireceklerimiz olacakür. Ama berkes bir şeydenemin oban, MGK DSP Bderi Ecevit RP dışında grubu bulunan 4 parrinin, laik demokratik rejimi korumak ve geliştirmek üzere güçbir- liği ve hükümet ortaklığı kurmalan gerektiğini söyleyerek, CHP'yle koalisyonu içine sindirebileceğini söyiedL (AA) DSP Genel Başkanı, dörtlü hükümet modelini yineledi 'CHP'yle koalisyonaevet'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DSP Genel Başkanı Büfcnt Ecevit REFAHYOL'a karşı RP'yi devre dışı bırakacak 4'lü koalisyon önerisini yinelerken, ANAP ve DYP liderierine, '^irbirinize kaç|i üsîubunuzu yumuşatın, köprüleri büsbütün atmayuı" çağnsında bulundu. DYP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Tansu Çffler'in, "Nerede solun birliği?'' sözlerini eleştiren Ecevit. "DSP ile CHP arasında derin ideolojik aynhk vannr, o yüzden biıieşmemiz söz konusu değildir. Fakat bunu koalisyon ortakhğı onünde bir engel olarak görmüyorum, böyle bir ortakhğı içüne sindirebiliyorum"' dedi. DSP lideri, partisinin grup toplantısının açılışında yaptığı kısa konuşmada, REFAHYOL'a karşı. ANAP-DYP-DSP-CHP'nin katılımıyla liderlerin girmeyeceği 4'lü hükümet modeli önerisiyle ilgili tepkılen değerlendirdi. ANAYOL hükumetinın çöküşündeki başlıca etkenin ANAP ve DYP liderleri arasındaki "geçknsizhV olduğunu savunan Ecevit, "Bunun için liderlerin dışında, ortaklaşa gözetiminde çahşacak bir hükümet için çağnda bulunuyorum" dedi. Ecevit, çağnsına ANAP Genel Başkanı Mesut Yıfanaz'm sıcak baktığmı anımsatarak şunlan söyledi: "Saym Çflier sert bir dffle karşı çılayor. Karşı çıkarken de, 'Nerede solun birliği' diyerek sorumluluğu sola ve benim üstüme yıkmaya kalkışıyor. Oysa benim çağnmın ve önerimin sağla solla ilgisi yok. REFAHYOLdan laik demokratik rejûne gelen tehlike karşısında ben RP dışında grubu bulunan bütün partileri. sağ-sol ayrunı gözetmeksizin güçbirliğine ve hükümet ortakhğuıa çagirryorum. Saym Çiller'in bu çağnyı reddetmesindeo, kamuoyunun büyük kesimi de, Sayın Çfller'e yakın birçok DYP'B de rahatsız. 1 ' DSP ile şimdiki CHP arasında derin ideolojik aynlıklar olduğunu savunan Ecevit sözlerini şöyle noktaladı: "Bunu koaiisyon ortakhğı önünde bir engel olarak görmüyorum, böyle bir ortakhğı içiıne sindirebtliy orum. Bir secim hükümeti değfl, ülkenin ağıriaşan temel sorunlannı partiler arası uziaşma ile ve toplumsal örgütierin etkin katılımıyla ete alacak bir çözüm hükümeti öneriyorum." kararlan uygulanacaknr/' Milli Savunma Bakanı Turhan Tayan. "MGK önerfleri Bakanlar Kunıhı karan haline geldi mi" so- rusuna, "Okundu, iki genel başkan konuştu ve benimsendiğini bildirdi- ler. Anayasa açık. Tavsiyelerin gere- ğmi hükümetyapar" yanıtını verdi. Tayan, MGK önerileri arasında yer alan 8 yıllık kesintisiz eğitime RP kanadının itiraz edip etmediği soru- suna "Spesifik olarak tek tek öneri- ler ele ahnmadL Genel olarak hepsi okunduveüdener de benimsendiği- ni açıkladüarn karşılığını verdi. Hükümet adına açıklama yapan Esengün'ün yam sıra diğer RP'li bakanlar, 8 yıllık temel eğitim ko- nusunda açıklama yapmamaya özen gösterdiler. Bakanlar Kurulu toplantısının ar- dından TBMM'ye gelen Milli Eği- tim Bakanı Hasan Sağtam. MGK karan doğrultusunda 8 yıllık temel eğitim konusunda yapacakla- n çalışmayı daha sonra Bakan- lar Kurulu' nun gündemine ge- tirileceğini söyledi. Sanayi ve Tıcaret Bakanı Yahm Erez, Bakanlar Kuru- lu'nda MGK kararlannın ek- sıksiz uygulanması konusunda genel bir uzlaşmaya vanldığı- nı vurgulayarak, toplantıda herhangi bir tartışma yaşan- madığını anlattı. Toplantıda, MGKönenleri- nin "Bakanlar Kurulu kara- n" haline getırilmediği, "ka- rarlann uygun göriUdüğünün beBrtihnesivle''yetinildiği kay- dedildi. Genel uygulamanın, MGK'nin ardından yapılan kabine toplantılannda göriişü- len kararlarla ilgili olarak ku- rul sekretaryasına "kararlann uygun bulunduğuna" ilişkin bir metin gönderihnesi şeklin- de geliştiği kaydedildi. Kıüç Başbakanhk'ta ~ Erbakan, Bakanlar Kurulu toplantısından sonra da Çil- ler'le yaklaşık 20 dakika baş başa görüştü. MGK Genel Sekreten Or- general İlhan Kıhç. toplantının hemen ardından Erbakan'ı zi- yaret ettı. Kılıç'ın, MGK'nin 28 şubat toplantısının ardın- dan yapılan ilk Bakanlar Ku- rulu (Arilarıüsının hernen^ar-^ dından BaşDakanfığagelmesi, "ordunun. kararlann zamana yayılmasına sıcak bakmayaca- ğı yönünde mesaj" olarak da yorumlandı. Erbakan, Kılıç'ın ziyareti konusunda, "Her zaman yap- makta olduğumuz normal gö- rüşmemizi yapbk. Anayasaya göre MGK'nin gündemi Baş- bakanveGenelkurmay'uı tek- Bfu Sayın Cumhurbaşkanı'nın tensipleriyle tanzim ohınur. MGK gündeminde neler ko- nuşacağimız] istişare et- tik"açıklamasını yaptı. RP'li Ahmet Tekdal: Erbakan genel başkan, Çiller ve Yılmaz yardımcısı olsunlar Refah'tan sağa birleşme çağrısıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - REFAHYOL'a alternatif arayışlar sürerken RP'den sağ partilere birleşme önerisi geldi. RP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Tekdal, DYP ve ANAP'a birleşme çağnsı yaparken liderlik sorununun çözümü için de "Erbakan genel başkan, Çiller ve Ydmaz yardımcısı olsunlar" önerisinde bulundu. Tekdal, ikinci bir formül olarak da ANAPın da REFAHYOLda yer almasını istedi. Ahmet Tekdal, parlamentoda düzenlediği basın toplantısmda, REFAHYOL kurulduğu tarihten bu yana muhalefetin hükümetin bozuhnası için eünden geleni yaptığını belirterek "thbarcıhkvejurnalcıİıktan tutun da darbe çığırtkanlığına kadar her yolu denediler. Medis'te soruşturma komisyonu kurulduğu halde 'Susurluk uyutuluyor' havasmdan kendilerini kurtaramadılar. Şimdiye kadar kızıl sermayeye seslerini çıkarmayanlar, Müslümanlann zenginleşmeye başlamasmdan nasıl telaşa kapıhyorlar. Yeşil sermaye diye miDetin kafasını kanşünyonar" diye konuştu. Tekdal, DYP Genel Başkanı Tansu ÇîDer'in Başbakan Yardımcısı olarak Erbakan'ın yarunda yerini aldığını, ANAP lideri Mesut Ydmaz'ı da aynı konumda görev yapmaya davet ettiğiru söyledi. Tekdal, bu konudaki bir sonı üzerine koalisyon önerisinden çok birleşme önerisinde bulunduğunu belirterek "RP, DYP ve ANAP'ın birleşmtleri ülkemiz açısından güzel bir firsat SoMa da CHP ve DSP'nin birlesmeteri gerekir. DYP ve ANAP'tan kopmuş olanlan da birleşmeye davet ediyonız''dedi. Tekdal, birleşmenin hangi çatı altmda nasıl bir yöntemle olacağı konusuna partilerin yetkili organlannın karar vereceğini belirtirken liderlik sorunurıun çözümü konusunda da "Erbakan genel başkan, Çiller ve Yılmaz da yardımcısı olurlar" diye konuştu. Bu konuda partisinin yetkili kurullannın değil, kendi kişisel görüşlerini açıkladığını vurgulayan Tekdal, birleşme önerisini RP'nin büyümesi için gündeme getirmediğini savunarak "Biz zaten büyük partiyiz. 6^ miryon oyu, 4 mihon üyesi olan güçlü bir partiyiz'' dedi. TıIRMIKI AYDEV ENGtN e - mail: engin (g planet.com.tr Aslında bu yazının başlığı vardı. "Elkatmış'a El Atılmış" olacaktı. Susurtuk Komisyo- nu'nun Refah Partili Başkanı Mehmet Elkatmış'ın komis- yona Tansu- Özer Çiller ikili- sinin çağnlmasından çark edi- şiyle dalga geçilecekti. Elkat- mış ve el atmış sözcükleriyle aklım sıra oynayacak, fukara komisyon başkanının kişiliğin- de Refah'ın utanç verici siyasal manevralanyla dalga geçecek- tim. Birden ürktüm. Dalga geçmeye kalkıştığım, becerebildiğimce sarakaya al- maya niyetlendiğim Elkatmış, mel katmış değil bal gibi Su- suriuk. Yani bu ülkenin gelece- ği. Yani bu ülkenin var olma ya da yok olma kavgasındaki bı- çak sırtı. Bunun şakası mı olur? Susurluk!.. Milyonlarca kişinin 37 gün süreyle evlerini ateşböcekleri- ne dönüştürdüğü, ülkede mum tüketiminde patlamalara yol açan, mutfaklanmızdakitence- re ya da tavalarda aşınma, eğil- me, büzülme, delinme gibi ha- Başlıksız Bir YazıL sarlann en üst düzeye çıktığı bir demokratik yurttaş direnişinin hedefi Susurluk!.. Medyanın namuslu kalem savaşçılarının bıkıp usanmak- sızın yazdıklan, habercilerin, devletin savsakladığı görevleri üstlenip, haber kırıntılanndan hemen hemen eksiksiz bir mo- zaik tablo ürettikleri Susurluk!.. ...Ve şimdi gelip ulaşılan nok- ta: Siyasi bağlarından soyut- lanmış, üç beş tetikçiye, birkaç itirafçıya indirgenmiş bir Susur- luk!.. Kanlı Susurluk yumağında yakalanan ipin ucu bırakıldı. Koca, kanlı yumaktan birkaç tel iplik söküldü ve önümüze "işte Susuriuk" denip konacak. Susurluk adı, sıradan bir ci- nayet öyküsüne indirgenecek; birkaç gaspçı, iki üç haraççı ve dört beş tetikçiyle tanımlana- cak. Siyasal yönünün üstü ör- tülmek bir yana "olmadığı" ile- ri sürülecek. Oysa sorgulanan bir siyasal tercih, bir "devlet tanımı" idi. Susuriuk bu ülkede Kürt soru- nu PKK ile savaşa indirgendi- ğinde ve Kürt sorunu milrtariz- min kuralları çerçevesinde çö- zülmek istendiğinde ülkeye (ül- kenin tümüne) egemen olacak savaş hukukunun bizi nerelere sürüklediğinin bir göstergesiy- di. ••• Şimdi hiç sözü eveleyip ge- velemeden, soruyu açıkça önümüze koyalım: Yenildik mi? Bu ülkenin milyonlarca na- muslu insanı, hırslan yetenek- lerinin, iktidartutkulan ahlakla- rının birkaç boy ötesinde bir avuç siyaset bezirgânının sinsi, vurdumduymaz ve pişkin ma- nevralanna yenik mi düştü? Şimdi ve yarın Mehmet Ağar yine stadyumlann şeref tribünlerinde boy gösterecek, gözümüzün içine baka baka ortalıkta mı dolanacak? Sedat Bucak diye bir adam ağzını her açtığında bir gün önce söyledi- ğini yalanlayacak ve gene de özerk Bucak prensliği sınırian içinde astığı astık, kestiği kes- tik yaşayacak ve çocuklanmız okullannda "Milli Coğrafya" derslerinde Türkiye Cumhuri- yeti'nin güneydoğusunda Sive- rek adlı bir ilçe de bulunduğu- nu mu okuyacaklar? Tansu Çiller'in 1998 Temmuzu'nda başbakanlık koltuğuna otur- ması ciddi bir olasılık olarak önümüzde mi duracak ? (Örne- ğin) İstanbul Üniversitesi'nde satırlarla, bıçaklarla staj yapan genç Çatlılar önlerinde geniş ve açık bir ufuk görmenin se- vinciyle daha bir gayretle mi staja devam edecekler? Jan- darma generalı Veli Küçük biz- lerin vergilerinden maaşı alma- ya devam edip, bu ülkeyi biz- lerden nasıl temizleyeceğinin planlannı yapmaya devam mı edecek? Bizler, bu ülkenin namuslu yurttaşlan, salt temiz bir top- lum, saydam bir devlet özlemi- ni öteki bütün siyasal tercihle- rinin önüne çıkararak demokra- tik ve banşçı direnişlere katılan, sivil bir anayasaya kavuşmayı düşten gerçeğe dönüştürmek isteyen bizler, bunlar olup bi- terken seyir mi edeceğiz? Kın- lan onurlanmızı, çiğnenen yurt- taşlık haklanmızı kabullenıp, bir gece kapımızın çalınıp, elleri si- lahlı ve telsizli, gözleri kanlı ve korkunç birtakım adamlarca "merkeze kadar gideceğiz" di- ye alınıp kaybedilenler kerva- nına katılma korkusunu yürek- lerimizin derinliklerinde taşıya- rak mı yaşayacağız? Bu ülkede hükümeti oluştu- ran koalisyonun kanatlan, ci- nayetlerin, kayıplann, ırzına ge- çilmiş hukukun, toplumsal çü- rümenin üstüne gitmemeye ka- rarlı. Çünkü onlar ancak sistem böyle kaldıkça var olabilecek- lerini içgüdüsel olarak seziyor- lar Bu ülke, bu utancı taşıya- maz. Taşımaya kalkarsa onur- suz, değersiz ve geleceksiz bir ülke olmayı içine sindirmiş de- mektir. Soru: Onursuz, değersiz ve geleceksiz bir ülkenin yurttaş- lan olacak mıyız, olmayacak mıyız? POLİTİKA GUNLÜGÜ HİKMET ÇETİNKAYA •••Susurluk Çetesi Susurluk kazasıyla ortaya çıkan devlet içinde ör- gütlü çete'nin son durumunu ben de merak edryo- rum... Susurluk Komisyonu, Tansu Çiller ile eşi Özer Uçuran Çiller'i dinlemeyecek. Komisyon Başkanı RP'li Mehmet Elkatmış, "Onları dinlesek ne olur, dinlemesek ne olur" deyip ekliyor "Biz raporumuzu hazırlamak istiyoruz. Otuz bin sayfayı okuyup görûşümüzü bildireceğiz..." Kamuoyu olup bitenleri çok yakından izliyor. Orta- lıkta dolaşan çetelerin kimlerden kurulu olduğunu çok iyi biliyor. Örneğin, Şenol Özel adlı bir okurumuz de- mokratik tepkisini şöyle yansıtıyor: "Ben karanlıklar içinde köheşmiş bir Türkiye değil, aydınlık bir Türkiye istiyorum..." Şenol Özel gibi milyonlarca insanımız, "ne şeriat, ne darbe" istiyor. Demokrasinin bir yaşam bıçimi ol- masından yana tavır koyuyor. Tıpkı, Ankara 19 Ma- yıs Stadyumu'nda bmlerce seyircinin haykırdığı gibi şeriatçı-ırkçı yapılanmaya karşı çıkıyor: "Türkiye laiktir, laik kalacak!" Bu ülkede 16 bin faili meçhul cınayetin suçlulan ortalıkta dolaşırken, ıtırafçılar kanlı eylemlerini nasıl iş- lediklerinı televızyon kanallarında anlatırken sizler ev- lerinızde rahat uyuyabiliyor musunuz? Insanları acımasızca öldüren, soygunu ve talanı kendilenne yaşam biçimi seçenler televizyonlarda "Her şey vatan için' deyip gözlerimizin içine baka baka yalan söylüyoriar: "Biz bayrağımız için ölmeyi, hapiste yatmayı göze aldık..." Eli kanlı çeteler böyle konuşuyor, gazeteci kılığın- daki kimi kişiler onlara destek veriyor... Otuz yıldır tanıdığım bu kişiler Deniz Gezmiş, Hü- seyin inan, Yusuf Aslan idam edikjiklerinde de şöy- le yazıyoriardı: "Hainlerden kurtulduk..." • • • Başbakan Necmettin Erbakan ile Başbakan Yar- dımcısı Tansu Çiller, Susurluk çetesini unutturmak için ellerinden gelen her şeyi yapıyor... Şu Taksim'e, Çankaya'ya cami. Sincan olayı ve di- ğer 'şeriatçı gösteriler1 belki de planlı, hesaplı bir kar- şı atakt, ne bileyim. Şu, MGK'nin kararlanna imza at- mamak ıçın beş gün beklemek, sonunda 'paşa pa- şa' imzayı atıp ardından şöyte konuşmak da Susur- luk çetesini unutturma planının bir parçasrydı: "MGK karariannı imzalamak, Bakanlar Kurulu'nda onlann görüşûleceğı anlamına geimez..." 'Nazlı Yazar'ın önce ibrahim Şahin'i karşısına alıp konuşturması, ardından Başbakan Necmettin Erba- kan'la sohbet etmesi de aynı planın belki de ikinci aşamasıydı... Oyun kuralına göre oynanıyordu ve senaryo 'vatan ve bayrak' uzerıne kuruluydu. Oyuncular da tıpkı TO- FAŞ, TEDAŞ dosyalapnı 'unutturma' üzerine seçılmış kişilerdı. Eli kanlı çeteler, vurguncular giderek kahra- manlaştınlacaklardı... On gün önce Başbakan Erbakan ne diyordu: "ÖVjce Susurluk dediler, çetelerden söz ettiler, şim- di de 'şeriat geliyor' diye ortalığı ayağa kaldınyortar..." JİTEM'den Hizbullah'a, eski PKK'li itirafçılardan Islami Hareket e, Abdullah Çatlı'dan Haluk Kır- cı'ya, İbrahim Şahin'den tarikat şeyhterine dek uza- nan Susurluk çetesinin 'kahramanlaşan' bakanlan, milletvekillen, eroin ticaretine bağlı ilişkileri bize niye unutturmak istiyorlar? - •. • • • Lâik demokratiH Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devietidir... Bu ülkede hak ve özgüriüklerine saygılı dürüst ve onurlu yargıçlar savcılar vardır... DGM Cumhuriyet savcılan Aykut Cengiz Engin, Ahmet Gürses ve Irfan Özliyen in hazırladığı 42 say- falık 'Susurluk iddianamesı' Türkiye'nin üzerine çö- ken sis perdesinı aralamıştır... Biz üç cumhuriyet savcısını kutluyoruz!.. Ancak bu iddianamede adı geçenler polis şefleri, özel timciler ve Sedat Bucak'ın şoforü... İşte bu noktada Susurluk Komisyonu'na görev dü- şüyor... Çünkü polis şefleri, özel timciler ve digerferi tek ba- şına değildir... DGM iddianamesinin bir bölümunü okuyalım: "... Bu teşekkülde yer alan şahıslann kişılikleri, gö- rev alanlan ve ülkedekı etkinlıkleri nazara alındığında teşekkülün eylemlerinınyetkili mercilerce kontroledi- lemez boyutlara ulaştığı görülmüştür. Ancak, Susur- luk kazası ile bu teşekkül ve birkısım mensuplan or- taya çıkmıştır..." Iddianın bir başka önemli bölümü de 1978'de Bah- çelıevler katliamı sanığı Haluk Kırcı'nın, Sedat Bucak, Hüseyin Kocadağ Abdullah Çatlı ve Gonca Us'u ta- şıyan Mercedes'i izleyen araçta bulunması... Anımsatalım: Haluk Kırcı, HBB'deki canlı yayında Sedat Bucak'la hiç yüz yüze gelmediğini söylemiş, daha sonra ortadan kaybolmuştu. Kırcı, bir 'tarikat şeyhi'y\e yakın ilişkı içinde olduğunu da açıklamıştı... Susurluk u bıze unutturmak isteyenler, ilişkileryu- mağının ortaya çıkmasını ıstemeyenlerdir. Halkımızın demokratik bilinci ise bu guçlenn karşısında olacak- tır... Susurluk'u unutmayacağız!... Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Internet http: // www.planetcom.tr/Xn E mail: Hikmet .Cetinkaya (Ş Planetcom. TR ÇAGDAŞ YAYİNLARI Olaylar, anılar, işgaller, boykotlar, grevler, politikacılar 250.000 TL(KDVdarııl) Çağ Pazariama A.Ş. Yerebatan Caddesi Salkımsoğut Sokak No: ^B Cağaloğlu İstanbul Tel:514 01 95/96 Posta ^ki no.: 666322
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle