Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 14 MART 1997 CUMA
HABERLER
Militan
yetiştiren
yurtlara takip
ANKARA (UBA)-DSP.
Refah Partisi'ne "militan"
yetiştirdiği öne sürülen
öğrenci yurtlannı takibe
aldı. Grup yönetimi
tarafından görevlendirilen
Adana Milletvekili Tuncay
Karaytuğ. RP'nin etkin
olduğu öğrenci yurtlanna
yönelik ara^tırma yapmaya
başladı. DSP, öğrenci
yurtlan sorununu Meclis'e
de taşıyacak. Yurt sayısınm
azlığı nedeniyle fakir
öğrencilerin bazı vakıflann
tuzağına düştüğünü
belirten TBMM ldare
Anıiri Mustafa Yılmaz,
"Üç kap yemek ve yatakla
çocuklan kandınp Atatürk
düşmanı, RP militanlan
yetiştinyorlar" dedi.
Meımıplardan
eylem
• ANKARA (Cumhuriyet
Biirüsu) - Sakarya
caddesinde bir gösteri
düzenleyen Kamu
Emekçilen Sendikalan
Konfederasyonu (KESK)
üyesi bir grup memur,
grevlı, toplu iş sözleşmeli
sendikal hak istedi. KESK
Ankara Dönem Sözcüsü
Nazım Alkaya. yaptıği
konuşmada, ekonomik ve
sosyal haklannın
ellerinden alındığını öne
sürdü. Alkaya, memurlann
maaş artışı konusunda
hükümetin adil olmayan
bir yöntem izlediğini
savunarak, diiz memura
yüzde 30 zammın reva
görüldüğünü söyledı.
Doğan'dan soru
önergesî
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - ANAP
Kahramanmaraş
Milletvekili Ali Doğan.
Malıye Bakanı Abdüllatif
Şener tarafından yazılı
oiarak cevaplandınlması
istemiyle TBMM
Başkanlığı'na sunduğu
soru önergesinde,
operasyon tazminatinın
hayati tehlikesi olan sıcak
çatışma şartına
bağlanmasının
ayncalıklara ve
adaletsizlığe yol açıp
açmayacağını sordu.
Doğan önergesinde,
"Sıcak çatışmaya
katılmamasına rağmen.
bölgede ve doğanın
zor şartlannda görev
yapan emniyet mensuplan
bu uygulamadan dolayı
maddi ve manevi acıdan
mağdur olmayacaklar
mıdır?" dedi.
Kaçaklardan
biri yakalandı
• İSKENDERUN
(Cumhuriyet) - tskenderun
Özel Tip Cezaevi'nden 7
mart akşamı tünel kazarak
kaçan tutuklu ve
hükümlülerden biri daha
yakalandı. Hatay'ın Belen
ilçesınde dün yakalanan
Mehmet Takır'ın PKK
üyesı olduğu ve ıdam
cezasına çarptınldığı
öğrenildı. Öte yandan
Iskenderun Cumhunyet
Savcılığı, cezaevinden
kaçış sonrası ilk
tutuklamayı dün
gercekleştirdi. Soruşturma
nedeniyle açığa alınan
cezaevi görevlilerinden 1.
Miidür Mustafa Kalkan,
başgardiyan ve
gardiyanlardan beşi, dün
çıkanldıklan savcılıkça
tutuklanarak Dörtyol
Cezaevf ne gönderildi.
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz, TEMA Vakfi Başkanı Hayrettin Karaca\vla bir süregörüştü. (AA)
Diyanet: Dini nikâh duadan ibaret
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Diyanet İşleri Başkanlığı, dergâhlarda
tarikat ve şeyhlerin dini istismanna
karşı yurttaşlan uyarmak amacıyla
cuma hutbelerine "imam nikâhTnı da
aldı. Diyanet, dını nıkâhın ailenin
devamı için "duadan ibaret
olduğunu" bildirdı. Diyanet, birer ay
süreyle cumalan okunacak hutbelerde
bu ay "Çanakkale Zaferi ve Şehitferi"
ve imam nikâhını ele aldı. Hutbede,
lslamı hükümlere göre nikâhın,
"evlenme ehJryetine sahip ve
aralannda evlenmelerine bir engel
bulunmayan kadınla erkeğin şahitier
huzunında karşılıkh nzalannı beyan
ebneieriııden ibaret bir akit olduğu"
anlatılacak. Dini nikâhın mutlaka bir
din görevlisi tarafından kıyılmasının
gerekmediği belirtilen hutbede şu
görüşlerdilegetirilecek: "Resmi
nikâhtan sonra kıvdınlan dini nikâh,
eşlerin mutlu olmalan \e kurduklan
aile yuvasının devamı için duadan
ibarcttir. Nikâhi, dini oian ve dini
olmayan dhe aynma tabi tutmak
yanhşür. Aile, nikâh sözleşmesiyle
kuruİan bir müessesedir. Nikâhın
geçerli olması için, devamh ve aleni
oiması da şartnr."
ANAP lideri Yılmaz
'Hükümet
Mlt
telasında'
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ANAP
Genel Başkanı Mesut Yılmaz.
REFAHYOL hükümetınin yolun sonuna
geldiğini ve "gidiş telaşına kapıldığuu"
savundu. Yılmaz. "Enerji Zirvesi 97"
toplantısınm kapanışında yaptığı
konuşmada, Türkiye'nin karanlıgı
istemediğinı söyledi. Yılmaz.
"Türkiye'nin korktuğu bu karanük
sadece enerji eksikiiginden kaynaklanan
karanlık olsaydı teseUi olurdu. Türkiye
çok yönlü bir karanhğa sürükleniyor"
dedi. Hükümetin. ülke için vaşamsal
önem taşıyan konulara ciddiyetsiz ve
çarpık baktığmı savunan Yılmaz, bunun
kader olmadığını belırterek şunlan
söyledi: "Bu hükümet yolun sonuna
gelmiştir. Bu toplantı karşısında takındığı
tavır. hiçbir medeni düşünce ve manfık
yapısıyla bağdaşmadığı kadar, gidiş teiaşı
içinde olduklannui da bir göstergesidir.
Muhtemeldir ki. bu toplantıya
kablmavacak kadar, vakit avıramayacak
kadar gidiş hazırlığının telaşı içindedir."
Yılmaz, ** Sizlere gerçekten aydınlık
günkrin yakın olduğunu, Türkiye'nin
sizlerin kuracağı santrallar ve sizlerin
dağıtacağı elektrikie pınl pınl aydınlık
günlere çok kısa sürede ka> uşacağını
söylüyorum" dedi.
Refah Partili bakanlıklar ve bağlı kurumlarda yaşanan bürokrat kıyımı devam ediyor
Kaclrolaşma durdurıılamıyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
REFAHYOL hükümetınin ağırlıklı oiarak
RP'li bakanlıklar ve bağlı kurumlarda
yürüttüğü köktendinci kadrolaşma,
bürokrasıde kıyıma dönüştü. Resmi
Gazete'nin dünkü sayısında.
Başbakanlık, Başbakan Yardımcılığı,
gümrüklerden sorumlu Devlet Bakanlığı,
Tanm ve Köyişleri Bakanlığı. Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Sanayi ve
Ticaret Bakanlığı, Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanlığı, Turizm Bakanlığı
ve Çevre Bakanlığı'na ait 19 adet atama
karan yayımlandı. Kararlara göre, Av
Fişek Sanayii ve Ticaret Genel Müdürü
ve Yönetim Kurulu Başkanı Selahattin
Balta. bu görevinden alınarak yerine
Necati Beycan atandı.
Mfişavirlıklere atama
Başbakanlık müşavirliklerine Fahir
Cenç, Tevfik Sarpkaya. Mücahit Daloğlu,
Devlet Planlama Teşkilatı (DPT)
uzmanlıklanna Beldr Yurt, Nuri Birtek,
Gürcan Önol, Ercan Dansuk; Türkiye
Halk Bankası Yönetim Kurulu
üyeliklerine Hasan Özean ve Ali İnsan
Elgin; Türkiye Petrolleri Anonim
Ortaklığı Yönetim Kurulu üyeliğine Dr.
Cevdet Aykan. Gümrük Müsteşarlığı
Habur Gümrükler Başmüdürlüğü'ne
Zülal Sönmez. Tanm ve Köyişleri
Bakanlığı müşavirliklerine Mehmet
Emin Tokar, Dr. Mehmet Alkan; Enerji
ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı
Müşavirlıği'ne Süleyman Aksoy; Turizm
Bakanlığı Müsteşar Yardımcılığı'na
Kenan Tannkulu. Çevre Koruma Genel
Müdür Yardımcılığı'na Avdın Yrfdınm
atandılar. Sanayi Genel Müdür
Yardımcısı Ceûl Aslan ile Nitroselüliz
Sanayi Genel Müdürü ZeynepZafer
Ülkenü görevlerinden alınırken, Aslan'ın
yerine aynı yerde şube müdürü Ömer
Faruk Gürcan Ülkenlfnin yerine de
Hüseyin Kaplan getirildıler Etimesgut
Ağaç Sanayii Genel Müdürü Hasan
Özcan görevinden alındı.
BffiBAKIMA
TBMM Adalet Komisyonu
Pişmanlık yasası
alt komisyonda
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Devlette üst dü-
zey isimlerin de kanştığı
savlanan karanlık ilişkile-
rin aydınlatılmasına katkı-
da bulunan çete üyelerine
pişmanlık yasasından ya-
rarlanma olanağı getiril-
mesine ilişkin düzenleme
TBMM Adalet Komisyo-
nu'nda kabul edildi.
TBMM Adalet Komis-
yonu'nda görüşülen "Bazı
Suç Failleri Hakkında L y-
gulanacak HükümJere İliş-
kin Kanun*Ma değişiklik
yapılmasına ilişkin yasata-
sansı üzerinde söz alan
CHP tstanbul Milletvekili
Ahmet Güryüz Ketenci.
uzun yıllardır uygulanan
pişmanlık yasasının muh-
birliği kurumsallaştırdığını
belirterek "Buna karşın te-
rör suçlannda da herhan-
gi bir azalma olmamış ak-
sine artmıs.tır'' dedi.
Emniyet Genel Müdür-
lüğüTerörle Mücadele Da-
ire Başkanı Ahmet Demir-
ci, 1985 yılından bu yana
uygulanan pişmanlık yasa-
sından yararlanmak için
bugüne kadar 2 bin 910 ki-
şinin başvurduğunu anla-
tarak bunlardan 673'ünün
isteminin uygun bulunarak
cezasında indırime gidildi-
ğini kaydetti.
ANAP'lı Murat Başes-
gioğlu, tasannın "ideolojik
ve siyasi amaçlı suç işleyen-
lere ceza indirimi'" öngör-
düğünü anımsatarak parti-
sinin miUetvekiIleri tara-
fından verilen "çete, gizli
cemiyet oluşturarak devlet
ihalelerine fesat kanştır-
mak" suçlan nedeniyle
haklannda soruşturma
başlatılanlann da yasa kap-
samına almmasını içeren
önerinin de tasanyla bir-
leştirilmesini istedi.
CHP'lilerin de destekledi-
ği öneri kabul edildi.
Komisyonda ele alınan
"Ceza Infaz Kurumlan ile
Tutukevkri İşvurtlan Ku-
rumunun Kuruluş ve tda-
resine İlişkin Yasa Tasan-
sı" da aynen benimsendi.
Tasan, açık cezaevlerinde
kurulan işyurtlannm atöl-
ye, ünite ve tesislere dö-
nüştürülmesini öngörüyor.
Tasan. işyurtlan kurumu-
nun gelirleri ile modern in-
faz sisteminin gerektirdiği
cezaevlerinin yapımını.
var olanlann onanlmasını,
yeni teknolojiye dayalı ye-
ni atölye ünite vetesislerin
yapılmasını amaçlıyor.
ALİ YILDIHIM
">• »«. t. trrs
Polisin sıkı güvenlik önlemi aldı ğı anma töreninde aileler adalet istediklerini söyledüer. (KUBİLAY TÜNTÜL)
Gazi'de öldürülenleranıldıİstanbul Haber Servisi - Gazi olay-
lannda yaşamını yitiren AB Yıldınm,
Hasköy Mezarlığı'ndaki kabri başın-
da törenle anıldı. Gazi olaylanyla il-
gili davanm il il gezdirilmesınden ya-
kınan Ali Yıldınm'ın annesi Çiçek
Yudırım törende yaptığı konuşmada.
polislerin yargılanmasını ve adalet is-
tediğini belirterek, "Biz bu devletin
insanı değü miyiz? Biz bu bayrak aJ-
tında yaşaımyor muvuz?" dedi.
Önceki gün Gazi Mahallesi'nde
düzenlenen anma törenlerinin olay-
sız geçtiğini ammsatan Hacı Bektaş
Veli Anadolu Kültür Vakfi istanbul
Şube Başkanı tsmail Saçh da, "Polis
saldırmayincaolay çıkmıyor"diye ko-
nuşru. Yine olaylarda yaşamını yitiren
Dilek Şimşek'in annesi Şazimet Şim-
şek ise Gazi olavlannın sorumlusu-
nun "devlet içindeki çete" olduğunu
söyledi.
'Halk stres içinde'
Türkive İnsan Haklan Vakfi'nın
(TlHV) Gazi Mahhalesi'nde yaptığı
bir araştırmada halkın hâlâ olaylann
etkisinden kurtulamadığı ve çeşitli
psikolojık rahatsızlık belirtilen gös-
terdiği saptandı. Cumhuriyet Rıze
muhabirinın haberine göre, Gazi
olaylan davasının dosyası. Rize Ağır
Ceza Mahkemesi tarafından incelen-
dikten sonra, Rize Cumhunyet Baş-
savcılığı tarafından ilk duruşmanın
yapıldığı Trabzon Ağır Ceza Mahke-
mesi'ne gönderildi Trabzon Ağır Ce-
za Mahkemesi'nce. itirazın ele alın-
ması için Rize Cumhurivet Başsavcı-
lığı'na gönderilen dosvanın incelen-
mesi Rıze Ağır Ceza Mahkemesi ta-
rafından tamamlandı.
UZ YAZIIORHAN BİRGİT
Başbakan, dun kendısini yeterince
tanımayanlara, tam Erbakan'ca dav-
randı ve Bakanlar Kurulu'nun fazla
uzun sürmeyen bir toplantısında, kav-
gasız gürultüsüz bir karar alarak hükü-
metin MGK'nin 28 şubat kararlannı uy-
gulamaya başlayacağını açıklattı.
Oysa Erbakan'ın bin dereden su ge-
tirmeyı surdüreceğini sananlar davar-
dı dün; MGK kararlannı, çürüterek uy-
gulama alanına geçmiş gibi gösterece-
ğini tahmin edenler de...
Başbakan, yardımcısı ile yaptığı ya-
nm saatlik bir ön toplantıdan sonra
ikinci yolu seçti.
Seçerken de kendi tabanının radikal
bölümüne "yobazlar, mürteciler" diye
yüklenmekten de geri kalmadı. Daha-
sı, önceki akşam bir televizyon prog-
ramında Nazlı llıcak ile adeta pasla-
şarak yaptığı söyleşide, kendisini ve
partisini "radikal Islamcılar karşısında
bir güven kapısı" oiarak gösterecek
sözler söyledi.
Mürtecilerden, yobazlardan bahset-
ti.
Birilerine, Refah olmazsa, asıl irtica
tehlikesinin o zaman kapıyı çalacağını
'Paşama Selam Koltuğa Devam'mı?anlatmaya calıştı.
Erbakan ve Refah Partisi için zor
günlenn geldiği, umutsuz birgeleceğın
kapıda gorundüğü anlaşılıyor.
Nitekim Ortadoğu ve Türkiye konu-
larındaki raporları ile ün yapmış bir
ABD'Iİ uzman oiarak bilinen Ma-
kovsky Beyaz Saray ile Dışişleri Ba-
kanlığı'na da verdiği bir raporda, Refah
Partisi Genel Başkanı'ndan "umutsuz
Erbakan" diye bahsedildiği, geleceği-
ninin çok parlak görünmediğınin yazıl-
dığı haberi. Bakanlar Kurulu toplantı-
sınm başladığını bildiren televizyon ha-
berleriyle art ardaydı... Bu haberin kay-
nağı olan gazeteciler, Amerikalı uzma-
nın Türk başbakanı için "kurnaz birisi"
diye bahsettiğini de belirtiyorlardı.
Beyaz Saray uzmanlarının bu göz-
lemlerinin televizyon bültenlerinde yer
aldığı sırada, Başbakan da Bakanlar
Kurulu toplantısını "Bugünkü günde-
mimizin birinci maddesi Milli Güvenlik
Kurulu kararlandır" sözleriyle açarak,
anayasanın 118. maddesinden bu ku-
rulun işlevi ile ilgili hükümleri okuyarak
"Anayasamızın bu açık hükmü herşe-
yı etraflıca tanzim etmiş durumdadır"
demekten de geri kalmıyordu.
•••
Şimdi, kimin yazdığı bir kitabın adı
olduğunu anımsamasam da "Hangi
Erfra>rar??"yakıştırmasının, Refah Par-
tisi Genel Başkanı'nın yıllardan beri
Türk kamuoyu önünde her gün çızme-
yı sürdurdüğü zikzakları dörde dört isa-
betle anlattığına inanıyorum.
Dünkü Bakanlar Kurulu toplantısınm
çizdiği stratejiyi, anasının çarşafını kim-
seye yırtbrmayacağını söyleyen Hasan
Hüseyin Ceylan gibi Refahlılar nasıl
yorumlayacaklar, doğrusu gerçekten
merak ediyorum.
Ama, aklı başında olan herkesin
dünkü karardan sonra Başbakan için
verdıkleri "güvenıliradam olmayı çok-
tan yitirdi" notunun altını daha da ka-
lın çizgilerle çizeceklerini ve onun için
yakıştırdıklan "siyaset bukalemunu"
sözcüğünü bundan böyle daha sık kul-
lanacaklannı sanıyorum.
Bu "U" dönüşune rağmen Erbakan,
gidicidir. Ama ondan önce, başkanlık
ettiği hükümet gidecektir.Makovsky,
son raporunda bu gidişin "Çiller'in ik-
na yolu ile hükümetten aynlması, bu
sağlanamazsa Tansu Hanım yanlısı
milletvekillerinin hükümetten aynlma
yolunda karar almalan" sonucunda
gerçekleşeceğine inanıyor.
• • •
Ki o kesimın ağzında sürekli oiarak
"lyı de yerine nasıl bir hükümet" soru-
sunun sakız olduğunu bilen Ecevit'in
dün DSP Grubu'nda yaptığı konuşma,
Hasan Cemalin bile kaygılannı gide-
recek kadar açıktır.
Refah dışında grubu bulunan parti-
leri sağ-sol ayrımı gözetmeksizin güç
biriiğine ve hükümet ortaklığına çağı-
ran DSP lideri, öncelikle Yılmaz ile Çil-
ler'den bırbirlerine karşı kullandıkları
üslubu yumuşatarak, aralanndaki gü-
vensizlıği gidermeye çalışmalannı,
köprüleri büsbütün atmaktan kaçın-
malannı istiyor. Kendisınin de CHP ile
bir hükümette bulunmaya karşı çıkan
eski görüşlerinden vazgeçtiğini, iki par-
ti arasında birleşmeyi engelleyen görüş
ayrılıklarının böyle bir koalisyon ortak-
lığının önünde engel olmadığını, sanı-
nm ilk kez bu kadar açık açık belirtiyor.
"O nedenle" diyor, "Refah Partisi dı-
şında grubu bulunan dörtpartınin laik
demokratik cumhuriyeti korumak ve
geliştirmek üzere güçbirtıği ve hükü-
met ortaklığı kurmalan için çağnmı yi-
neliyorum. Bir seçim hükümeti değil,
ülkenin ağırlaşan temel sorunlarını,
partiler arası uzlaşma ile ve toplumsal
örgütlerin etkin katılımıyla, ele alacak
bir çözüm hükümeti öneriyorum."
Görüldüğü gibi önerı sadece ANAR
DYP ve DSP ile CHP'yi değil, onlara et-
kin katılım yapmaları için toplumsal ör-
gütleride, yani DİSK'İ, Türk-lş'i, Türki-
ye Esnaf Dernekleri Konfederasyo-
nu'nu da ilgilendiriyor.
Dahası, birbirlerine karşı güvensizlik
besleyenlerin, bu duygulardan bir gün
sıyrılabilmeleri için Kafdağı'nın ardın-
daki fırsat bıle olabılme umudunu
taşıyor.
SERVER TANİLLİ
Marx Hâlâ Güncel mi?
Berlin duvarı yıkılırken yükselen sevinç çığlıklan
arasında şu da vardı: "Manc öldü!" Sapla samanı
birbirine karıştırıp atılan bu çığlık bir süre etkili de
oldu. Onu, sözde fikır alanında payandalamak is-
teyenler çıktı ortaya: Biri, "Tarihin Sonu"nun geldi-
ğini ilân ederken, bir başkası "Uygarlıklar Sava-
ş/"ndan söz etmeye başladı. Tartışmayı gerçeklik-
ler alanından kaydırıp "Büyük lnsanlık"\ aldatma-
ya yönelik bu kavram karmaşası bugün de sürü-
yor.
Ne var ki, ayaklar hafif hafif de suya değer hal-
de. Sanayileşmiş ülkelerin bağrında grevler, işten
çıkarmalar, başka yerlerde sınıflar arasında açılan
uçurumlar, hattaaçlık, isteristemez "muzaffer ka-
pitalizm"i sorgulamaya götürüyor. Bu arada, ağır-
lığını duyuran bir başka şey de şu: Düşünen insan-
lar, bu olup bitenı bütünlüğüne açıklayacak bir "fik-
rfçerçeve", giderekbir "siyasalamaç"aranışı için-
de. Vaktiyle, Marksizm vardı ve başta gelen bir "re-
ferans sistemı"ydi aydın dünyası için. Bir süredir o
yok; ama yeri de doldurulamadığı için, düpedüz
"entelektüel rahatsızlık" başlamıştır.
Bu durumda, ilk hatırlananın Marx'ın olmasın-
dan daha doğal ne olabilir?
Gelişmeler onu gösteriyor.
•
Paris'te, Theâtre des Amandiers'nin yöneticisi
tanınmış tiyatrocu Jean-Pierre Vincent, Karl Marx
diye bir oyun yazıp sahneye koymuş: Sahnede bü-
yük düşünürün hayaletini konuşturuyor. Fransa'nın
pek ciddi bir dergisi Telerama da, bunu fırsat bilip,
oyun yazarının yanı sıra, sendikacıları, sorumlu po-
litika adamlarını ve filozofları toplamış, "Karl Marx
hâlâ Güncel mi?" teması çerçevesinde söyleştirı-
yor.
Birsendikacı kadın, 43 yaşındaki Annick Coupe,
"Marx üstüne fazla bir bilgim yok ama açıkça gör-
düğüm şu ki, sınıfmücadelesi sürüyor" diyor ve şu
örneği verıyor: "Açınız gazeteyi. Renault 6000 iş-
çiyi çıkarıyor, aynı gün hisse senetleri Borsa'da
yükselıyor. Geçen yıl Biheşik Devletler'de, telefon
firması 40.000 kişiye yol vermiş, hisse senetleri fır-
lamıştı. Kimi insantann felâketi başkalannın zengin-
liğinı arttınyor."
Rocard hükümetinde Sanayi Bakanlığı yapmış
Roger Fauroux, "Marx, kapıtalizmin kendi kendi-
ne zehırleneceğini söylüyordu, ama yanıldı" deyip,
şöyle bağlıyor: "Liberal kapitalızm, bukorkunçma-
kine, bir makine oiarak kalıyor. (Ancak) piyasanın
serbestliği, dünyalann en iyisine götürmüyor, hiç-
bir yere götürmüyor; hiçbir buyruğu yok; hiçbir
ahlaksal değer yaratmıyor. Değeherle donanmak,
piyasanın karşısına ağıhığını koymak, başka değer-
lerie ona karşı çıkmak, insan saygınlığınınya da öz-
güriüğünün gereklerini dayatmak, biz insanlara kal-
mış."
Fransız Komünist Partisi'nin bir eski yöneticisi,
bugün üniversitede iktisat profesörü, Avrupa Par-
lamentosu'nda da milletvekili olan Philippe Her-
zog, Marx için, "Hayran olunacak bir iktisatçıdır,
ama politik açıdan heryöne çekilebilir durumda-
dır" diyor; ve ekliyor: "Mirasçılan bir mesih yapıp
çıktılar onu; farkına varma0ar^ belli bir çfemo/t-j
rasi mirası, ömeğin hukuk devleti kalıyordu kendi-
lerine."
Beregovoy hükümetinde İktisat ve Maliye Ba-
kanlığı yapmış olan Michel Sapin, pek önemli bir
noktanın altını çiziyor ve Marx için, "Tarihe boyun
eğmemeyi öğretmiştir bize" diyor. Düşüncesi so-
rulan filozof Jacques Derrida da, çevirip başka
türlü belirtiyor aynı görüşü: "Bize başkaldırmayıye-
niden öğretebilir o!" diyor. Filozof, -düşüncesini
kastederek- durup durup "Manc öldü" diyenleri,
yeni bir dogmatızmi dayatmakla suçluyor ve du-
rup durup bir yerde şunları söylüyor: "Derin acıla-
nn, kitle halinde göçlerin ve açlığınyol açtığı bir ye-
ni Enternasyonal'in çağrılarına kulak vermeli!" Ve
şöyle bağlıyor sözlerini: "Felsefîsorumluluk, kuş-
kusuz büyük bir düşünür oiarak Marx'ı yeniden
okumayı bize emrederken, bir başkaldın haykınşı-
nı, devrimci bir vaadi ve bir adalet çağnsını boğ-
mamak için her şeyi yapmayı da dayatıyor."
llginç değerlendirmeler!
Marx, Engels'le beraber yazdığı -o ünlü- Komü-
nist Parti Bildirisi'n\n hemen başında, "Avrupa'da
bir komünizm hayaleti dolaşıyor" diyordu; bugün
için söylenecek şu ki, dünyada belki bir de değil
birkaç Maoc'ın hayaleti gezıniyor.
Buna bakıp dehşete kapılacak olanlar çıkabilir.
Kendi hesabıma, Marx'la girişilecek yeni bir di-
yaloğun, içinde yüzdüğümüz fikrî bulanıklığa, da-
hası kavram karmaşasına son vereceği kanısında-
yım.
Azımsanacak bir şey midir bu?
Evet, Manc bugün de günceldir...
Devlet Bakanı Saygın
'Kuran kurslan
kafa kanştınyor'
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Kadın ve aileden
sorumlu Devlet Bakanı
Işılay Saygın. dinin her
tarafa çekildiği bir
ortamda. "mahalle
aralanndaki Kuran
kurslannda öğrcndikleri
yanm yamalak bilgflerie
kafalan kanştıranlar"
olduğunu söyledi.
Tevfik Fikret Lisesi
öğrencilerine.
"Cumhuriyet
Türkiyesi'nde Kadın
Siyasetçileriıı Rolü ve
Toplumsal Sorumluluğu"
konulu konferans veren
Saygın, cumhuriyet
döneminde kadınlara
yurttaşlığin temeli olan
tüm siyasi haklann
tanındığını söyledi.
ABD'de bile Türkiyeüeki
gibi 4 kadın bakan
bulunmadığını kaydeden
Saygın, "Kadınlar, özcllikle
siyasal partilerin yönetim
organlannda ve
parlamentoda. sadece
ülkemizde değil, dünyanın
birçok ülkesinde istenilen
savı ile temsil
edi lememektedir.
Pariamentodaki kadın
sav ısının artmasL, kaduıın
kalkınma olanaklanndan
yararlanması açısından
önem taşjryor" diye
konuşru. Dinin her yöne
çekıldiğinı, din adamlanyla
beraber dolaşarak dini
anlatmaya çalıştıklannı
dile getıren Saygın,
"Dinimizi kimsenin bitdiği
yok. Mahalle aralanndaki
Kuran kurslannda
öğrendikleri yanm
yamalak bilgilcrie kafalan
kanşnranlar var" dedi.
Saşgın, "Kadın haklannı
sa\ unma>an bir parti ile
anlaşmak kolay nu zor
mu1
* sorusunu, •'Devlet bir
bütündür ve herkese düşen
bir görev var. Bcnim
görevim de kaduun
statusûnü yükseKmek.
Siyasetçi olduğum için bu
konuda bir şey
söviemivonım. Ben çağdaş
Türk kadının tcmsilcisi
olduğuma inanıyorum"
diye yanıtladı.