07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 6 ŞUBAT 1997 PERŞEMBE 12 DIZIYAZI Sosyal demokrasi 'Yeni dünya düzeni'nin getirdiği bunalıma çözüm anyor Sol alternatif yol peşmde YENİ DÜNYA DÜZENİ Mİ Doc. Dr. Yıldız Sertel • kıncı Dunya Savaşı'ndan sonrakı gelışmeler / \e kurulan "Yenı Dunya Dûzenı' uzenne vaptığımız araştırma, bızı aşağıdakı sonuç- lançıkarmavayoneltıyor 1 2000 yılına doğ- ru, dunya kapıtalızmı ve emperyalızmı yenı bıraşamayaulaşmıştır Bılgı teknığındekı geltşme- ler,aşın sermayeyoğunlaşması ortaya dev letler us- tu güçler çıkarmıştır Malı ve sınaı sermayenın dun- ya olçusunde bütunleşmesı, >oğunlaşması, Bırleş- mış MılletlerGenel Sekreten ButrosGalinın. HA- BITM Konteransı sırasında Ankara'da belırttıkle- n gıbı parçalanma \e çelışkılere yol açrruştır Top- lumlann ıçındekı çelışkı, yoksullaşan ve dışlanan- larla toplum uzenne tekellennı kurmak, devletı kuçultmek ıste>en cıkar gruplan arasındadır 'Ye- nı Dunya Duzenı'nın getırdığı sosyal eşıtsızlığı yuksek boyutlara ulaştıran, mıllı ekonomıyı, mıllı kulturu ınkâr etmeye yonelen dunya kapıtalızmıne karşı tepkıler duzenlı halk eylemlennın dışında, aşın ırkçı mıllıyetçılerden. kokten dıncılerden ge- len şıddet, teror eylemlen bıçımını almaktadır Top- lumlann ıçındekı buçelışkıler banş\e ıstıkran ola- naksız hale getırmektedır 2 Dış çelışkı ıse dunyaya egemen olmak surecın- de bulunan buyuk guçler. buyûk dunya tekellen ve devletleny le, bu duzenın dışında kalan, ona bağlan- makta dırenen, ekonomık, sosyal, kultürel bağım- sızlığını koruma) a çalışan toplumlar, dev letler ara- sındadır, Çın, Japon>a, Vıetnam, Hındıstan, Kore, Kuba. Iran, Irak, Sunye ve dığerlen gıbı 3 Surup gıtmekte olan savaşlann buyuk çoğun- luğu, bu ıç ve dış çelışkılerden doğuyor Kuresel- leşme hızlandıkça. tepkjler, dırenmeler, bolunme- ler. parçalanmalar da artıyor Kureselleşme hızlan- dıkça, kultürel değerlenn kaybolması. "para"nın tek değer halıne gelmesı, kola> para kazananlann. mafyalann devlet ıdarelenyle bütunleştığı bırbar- barlık dunyasına doğru gıdılmesı. berabennde şıd- detlı tepkıler getınyor 4 Buyuk devletlenn destekJedıklen çokuluslu veya uluslaraşın sınaı ve malı sermaye tekellennın çıkarlan gerektırdıkçe küçuk devletler uzenne bas- kılaryapılıyor, savaşlaraçılıyor Buyûk veyakuçuk dev letler buyumek doğal kaynaklara sahıp olmak, bolgesel veya kuresel guçler olmak ıstedıkçe bır- bırlenyle rekabete çelışkıye gınyor Uretım, ınsa- nın gereksınımlennı karşılamak değıl de kâr ıçın ya- pıldıkça. sılah satışı da kâr getırdıkçe sılahlı çatış- malar onlenemıyor 'Sosyalizm bir alternatif olma olasıhğını kaybetti mi? İkıncı Dunya Savaşı'nın sonunda, sosyalızmın kalesı sayılan SSCB. savaştan galıp çıkan devletler arasında olduğu gıbı butun Doğu <\vrupa onun bo- yunduruğu altında sosy alıst ılkelere day anan rejım- ler kurmuş, başta ltaly a ve Fransa olmak uzere pek çok kapıtalıst ulkede komunıst partılen buyuk guç- ler halıne gelmışlerdı Savaştan büyuk zararlara uğ- rayarak çıkan \vrupa'da. kapıtalızmın bunalımma bırçarearanmış İngılızıktısatçısı Lord Keynes, bu çareyı planlı. ekonomısının kılıt noktalan devletın elınde bulunan sosyal adaletı sağlayan bır karma ekonomı sıstemınde bulmuştu Yanı. kapıtalızmın ekonomık durgunluktan, ışsız ordulanndan kurtul- ması ıçın sosyalızmden bazı metotlar aktarmak ge- rekmıştı Zamanla bağımsızlığına kavuşan Çın, Vı- etnam, Kuzey Kore, Kuba, Yugoslavya gıbı ulke- ler de sosyalızmı seçmışlerdı \ncak SSCB'de, amansız bırbaskı rejımının ger- çekleştığı, halkın sefalet çektığı. ekonomınm dar- boğazlara takılmış olduğu meydana çıktıktan son- ra her şey değıştı Berlın Duvan yıkılıp, SSCB'nın lıberal ekonomıyı seçmesıyle de dunyada "sosya- lizmin yıkıldığı kanısı uvandT, serbest pı> asa eko- nomısının gelışmesıne yenı ımkânlar açıldı Ko- munıst partılen bırer bırer yıkıma gıderken gıderek "sosyalist ideoloji" bır alternatif olmaktan çıktı As- lında. Sovyetler'de yıkılan rejım sosvalızmdeğıldı Uretım araçlan toplumun değıl, bır ımtıyazlı azın- lığın elındeydı "Proletaryadiktatoryası" adı altın- da, ışçı sınıfını somuren ve ezen bır partı dıktator- yası kurulmuştu Rus mıllıyetçılennın elınde bulu- nan Komunıst Partısı, SSCB'ye bağlı cumhunyet- len somurmek ve ezmek polıtıkasını gutmuş, buna tepkı olarak da cumhun>etlerde Rus duşmanlığı ve ırkçı mıllıyetçılık guçlenmıştı Çok ağır baskı me- totlan kullanan Rus emperyalızmı, asken guce da- \ anmış, asken masrailar oncelık kazannuş, tuketmı maddelen uretımı ıhmal edılmıştı Bu rejime ancak faşıst metotlar uygulayan dev let burokrasısı dene- bılırdı Bazılannın "devletkapitalizmi''dıye adlan- dırdıklan bu rejımın yıkılmasıyla, sos>alızm yıkıl- mış olmuyor. ama Rusya'da sosyalizm adına ger- çekleştınlen bu kötu uygulama, dunya sosyalızmı- ne ağır bır darbe ındırmıştı Bu durumda, kapıta- lızmın ıç bunalımlannı frenleyebılecek, aşın akım- lan onleyebılecektek guç, tek alternatif sosyal de- mokrasi gıbı gorunu>ordu Nevarkı 1980'lıyıllar- danbuyana Batı Avrupa'da "sosyaldemokrasi''sa- ğa kaydı, ote yandan lıbaralleşme yolunu tutan Do- ğu Avrupa'da dışa açık, gudumlu karma ekonomı modellen belırmeye başladı Doğu Avrupa'da Başta Sovyetler Bırlığı olmak uzere, butun Sov- yet boyunduruğundan kurtulan Doğu ve Orta Av- rupa ulkelennde. Batı yaaçılmavepazarekonomı- sıne bağlanma, kısa surede olumsuz sonuçlar ver- dı Işsızlık. fakırlık, mafya ekonomısı, eskı kultur ve ahlak değerlennın kaybolması, geçmıştekı gu- dumlu. ıstıkrarlı duzene bırnostaljı yarattı 199O'Iı yıllarda, hemen de hepsınde komunıst veya sosya- lıst partıler ıktıdara geldı Rusya Cumhuriye- tTnde.l993'te seçımlen kazanan Rusva Komunıst Partısı, planlı ekonomıyle pıyasa koşullannı bır- leştıımek, bolgede Rus egemenlığını korumak. çok partılı demokratık rejımı surdûrmek ıstıyor Vanı, bugun Rusya'da en çok tutulan rejım, bir tip milli- yetçi, demokratik devtetçilik. Macanstan'da, 199O'lı yıllann başından ben ık- tıdarda bulunan Macanstan Sosyalist Partısı, ışsız- lık sorununu çozmek ıddıasında değıl Zor koşul- larda bır karma ekonomı ve demokratık sosyalizm modelı uygulamaya çalışıyor Pıyasa ekonomısıne bağlanan bu sıstem, ekonomık alanda başanlı de- ğıl. ancak demokrasıyı kurmayı başanyor Polon- ya'da, komunıst dıktatorlüğe karşı savaş v ermış olan SOLIDARNOŞ 1993'te toprak kaymasına uğradı 1995'te onderlen Lech VVaiesa da cumhurbaşkan- lığı seçımlennı kaybetti Polon> a"da bugun, pragmatik liberalizm polıtıka- sı guden bır sol koalısyon hukum suruyor Değışık sol akımlan bftleştiren bu sol koalısyon, halkın mafya ekonomısıne, ışsızlığe, duşuk ucretlere. dev - letın sorumsuzluğunakarşı ısyanını sımgelıyor Ay- nı ısvanı Bulgaristan'da da goruyoruz Orada da Batı'yla butunleşme mafya ekonomısı. fırsatçılık, yuzde 120 enflasyon anlamına gelıyor Sandıktan çıkan rejımlenn "sosyaiizm" değıl, "Kıal kapita- lizm" olduğu soylenıyor Kısacası bütun bu halk- lar, refah devletını koruyan demokratık sosyalıst bır duzene hasret çekıyorlar Batı Avrupa'da sosyal demokrasi uyanıyor mu? Ingıltere'de geleneksel olarak ışçı sendıka'anna dayanan Işçı Partısı, 1993ten ben Tony Blair'ın ıdaresınde grev len desteklemıyor ışçı sınıfının des- teğını kaybedıyor Sosyal demokrasının en guçlu bulunduğu Iskandınav ulkelennde, sosyalıst partı- ler "refah devletini" korumakia beraber. ekonomık durgunluğa ve ışsızlığe çare bulamamanın sıkıntı- sını çekıy orlar 1980'den bu yana. pıy asa ekonomı- sının kurallanna uymalan yuzunden ozelleştırme- len, ışten atılmalan, ucretlenn duşuk kalmasını on- leyemıyor, onlar da çalışan tabakalann oy lannı kay - bedıyorlar. Isveç'te olduğu gıbı seçımlen de kay- bedebılıyorlar Fransız Sosyalıst Partısı ıse bır ta- raftan Avrupa Topluluğu'nun onculuğunu y aparken bır taraftan da topluluğa katılmanın getırdığı yu- kumluluklerden, ekonomık sıkıntılardan kurtula- mıyor Partınm ekonomı uzmanı Dominique Stra- usse-Kahn, Aralık 1995"te Le Monde gazetesıne verdığı bır mülakatta şöyle dıyordu "1970'li yıllar- da refah devleti terk edildi. Bir überal donem baş- ladL Oysa, liberalizm bir gerileme aşaması. bir sos- yal dagınıklıktır. Fransızlar ise durumlarını ivileşti- recek bir program olmadan liberalizme geçmek is- temiyorlar." Fransız Sosyalıst Partısı 1982 seçım- lennı bır sosyalıst programla kazandı Onemh sa- nayı dallannın mıllıleştınlmesı, devlet yatınmlany- la yenı ış alanlan açılması, sosval haklann genış- letılmesı gıbı Ancak 1986'da Dubrovnık'te yapı- lan bır "Sosyalıst Forum"da konu^an, partı ust ka- demelenne yakın. ıktısatçı Mkhel Beaux şoyle dı- yordu "Sosyalist Partisi iktidara geldikten soara sosyalist programuu u>gulamama>a karar \erdi. Çunku. bu programı uygulamak çok koklu değişik- likleri gerektirivordu. Bu da oy kaybma neden ola- bilirdL" Avrupa sosyal demokrasısının sağa kaymasını 3 temel nedende toplayabılınz 1 Yenı teknığe dayalı ekonomık duzenın top- lumsal yapıyı değıştırmesı Sanayı ışçılen sayıca azalırken bılgısayarlarla çalışan masabaşı ışçılen- nın oranının artması Bu nedenle, eskıden ışçı oyu- na guvenen partıler. genelde çalışan az gelırlı yığın- lara dayanmaya başladılar Sınıf nıtelıklennı kay- bettiler 2 Buyuk malı çarklann dönduğu bır ekonomık sıstem ıçınde kışılıklennı. bağımsızlıklannı kay- bettıler, seçım masraflannı karşılamak ıçın yolsuz- luklara saptılar 3 Avrupa Topluluğu'na katılmanın savunucusu oldular (bazı ıstısnalarla), oysa topluluğa egemen pıyasa ekonomısı ve rekabet mıllı ekonomılen ze- deledı Maastncht Anlaşmasfyla tek paraya geçıl- mesı karan, kemer sıkma polıtıkalanna, sosyal dev- letten oz\enlere yol açtı Bu duzen ıçınde sosyalıst, sosyal demokrat partıler kendılennı çelışkıler ıçın- de bulmaya başladılar Lıberal ekonomının getırdı- ğı bunalım, devletın kuçultulmesı, Avrupa Bırlı- ğı'nın ağır şartlan 1994'ten ben Fransa. Almanya, Belçıka gıbı ulkelerde buyuk patlamalara, yuz bın- lennkatıldığıgöstenlereyol açıyor Hatta. 1997'de Fransa'da buyuk bır patlama bekleyenler de var Avrupa sosyal demokratlan bu duruma ılgısız kal- mıyorlar Alman Sosyal Demokrat Partısı'nın Baş- kanı Oscar Lafontaine, 1995'te. Maastncht'ın ya- tınmlan genleten, sosyal adaletsızlığe. kıtlesel ış- sızlığe yol açan bır program olduğunu soyluyor, "Bütun Avrupa'da halktan gelen tepkilere kulakve- rip, fıv at istikrannda. ekonomik buy ume >e ıstıhda- mın önde gelen hedefler olmasında ısrar etmeliy iz. tnsan faktörune onem verilmesi zamanı gelmiştir" dıyordu Fransa'da 1994'te butun Fransa'yı gunler- ce ayakta tutan muazzam oğrencı gostenlennden sonra Sosyalıst Partısı'nın eskı Başbakanı. Michel Rocard. bır televızyon konuşmasında şoyle dıyor du "Büyük hatalar yaprık. İşsizliğe bir çare bula- madık. Egoist bir toplum varattık. Chsa bir daya- nışma toplumuna ihtiyaç var. Bir yeni yol gerek. Bu yeni yol da Avrupa olçusunde bir' refah devletı, mıl- lı servetın daha adıl dağıtıldığı bır duzen' ohnab- dır'' dıyordu François \Iitterrand'ın danışmanı, eskı <\vrupa Bankası Başkanı Sosyalıst Partı'nın ılen gelenlennden J. Attali de "Avrupa'da bir ide- olojik boşluk \ar. Bunu piyasa ekonomisi doldura- maz. Pazar duzenı pazarın diktatoıiuğunu kuruyor. Varattığı boşluk bin bir hevese yol açıyor: Faşizm, köktcndincılik ve aşıncılık, ıflas eden sıstemın arka kondorlannda gezıyor ölen havallerin yerinde fa- natizmin yeşermesini istemiyorsak.- yeni projeler ortaya çıkarihnalıdır. (J Attali EURÖPE's (Avru- palar) Fayard, Pans 1994 ) Almanya'da, HehnutKohl Maastncht Anlaşma- sı'nın koşullannı yenne getırebılmek ıçın sosyal yardımlan kısıtlamaya yonelelı ben. (1965'te) eşı gorulmemış halk gostenlen yer alıyor Bu neden- le. 1995 ortalannda Alman Sosyal Demokrat Par- tısı'nın (SPD) başına geçen Oscar Lafontaine şoy- le dıyordu "Maastricht; yatınmlan genleten, sos- yal adaletsizliğe, kitlesel işsizliğe yol açan bir prog- ramdır. Butun Avrupa'da halktan gelen tepkilere kulak verip, hukumetlerin buyumeyi ve istihdanu hedefalmalan gerekir. İnsan faktörune onem venl- mesı zamanı gelmıştır Avrupa'da, 1965'ten bu yana hızlanan halk ey- lemlen, sosyal demokratlan sosyal devletı koru- yıap. bu eylemlenn başını tutmaya doğru ıtıyor "Sosyal devtetin" tehlıkeye gırmesı yuzunden yuz bınlenn sokağa dokulduğü bır sırada, sosyal de- mokrasi bu gorevını yenne getırmezse. J Attah'nın de dedığı gıbı ortaya çıkan boşluğu çok tehlıkelı akımlann doldurması olasıdır BİTTİ KJÖRÜŞI Dr. EMİN GÜRSES tstanbûıLnıversıtesı S B F L luslararası llışkıler Bölümu Zamanın ABD Dışışlerı Bakanı Ja- mes Baker 1989'da Berlın Basın Ku- lubu'nde yaptığı bır konuşmada, ABD ve Avrupa'nın bır butun olduğunu ve ayrılamayacağını, "Yenı Atlantıkçı- Wc"ın gelışeceğını ve bu temelde ye- nı bır Avrupa'anın doğacağını soylu- yor ve ABD'nın, Avrupa'nın guvenlı- ğınde oynadığı rolu devam ettıreceğı- nı açıkça ıfade edıyordu (1) Yanı ABD, Avrupalı bır guç olmaktan vazgeçmek nıyetınde değıldır ABD ıçın Avrupa neden çok onemlıydı'? Bunun en onemlı nedenı ekonomıktır ABD eko- nomısı ıçın en nsklı olabılecek şey, dunya pazarlarından dışlanma gırı- şımlerıdır ABD ekonomısı dış pazar- lardan tecrıt edılmış olarak gucunu surduremez Bugun Avrupa pazan tu- ketımın en yuksek olduğu pazarlar- dan bırıdır ve bu yuzden ABD ıçın çok onemlıdır Ikınca Dunya Savaşı'nı ta- kıben zamanın ABD Dışışlerı Bakanı George Marshall Harvard Unıversı- tesı'nde 5 Hazıran 1947'deyaptığı bır konuşmasında, ABD'nın zengınlığının Avrupa'nın ekonomık lyıleşmesıne bağlı olduğunu ıfade edıyordu (2) Bu- gun de yenı açılan Doğu Avrupa pa- zarının dığer gelışmış Avrupa pazar- larının yanında ABD ekonomısı ıçın yenı bır dınamızm getıreceğı yadsı- namaz ABD'nın askerı alanını Doğu Avrupa'ya genışletmek ıstemesının temehnde ekonomık nedenler çok onemlıdır Eğer askerı olarak bır yer- de varsanız ekonomık ve sıyası ola- NATO Uluslararası Sistemin Güvenlik Örgütü mü? rak oradan dışlanmanız da o denlı zorlaşacaktır İkıncı Dunya Savaşı sonrası ABD'nın dunya hegemonya- sını ustlenmesıyle bırlıkte 1949 yılın- da NATO kurulmuş ve gelışmış Batılı ekonomılerın guvenlığı bırçerçeveye oturtulmuştu ABDguvenlıkkonusun- da sunduğu hızmetın karşılığı olarak da var olan pazardan payını almıştır Bugun NATO'nun gundemındekı en onemlı sorunlardan bırı olan genışle- me çabaları ıse İkıncı Dunya Savaşı sonrası oluşturulan bu çerçevenın ye- nıden tarıf edılme çabalarıdır Soğuk savaş donemının sonra er- mesını takıben bazı Avrupa devletle- rı kendı guvenlık sıstemlerını oluştur- ma yoluna gıttıler Bu arada Avru- pa nın onde gelen ulkelerı Fransa ve Almanya'nın kendı başlarına hareket eden, ABD'yı dışlayıcı bır tavır ıçıne gırmelerı VVashıngton u rahatsız et- mekteydı Avrupa, NATO'ya alterna- tif bır askerı guç oluşturmak ıstıyor. fa- kat bu çabanın engellenmesı ıçın ABD her turtu gırışımı yapacaktır Aksı tak- dırde ayakları uzerınde duran ve Rus- ya ıle yakın ışbırlığıne gırmeyı başar- mış bır Avrupa guvenlık sıstemı, za- manla ABD'nın Avrupa'dakı ve Avru- pa'nın yakın çevresındekı gelışmeler- den dışlanmasına yol açabılecektır Askerı olarak dışlanan ABD, sıyası ve ekonomık olarak da etkınlığını gıttık- çe kaybedecektır Batı Avrupa Bırlığı, Avrupa ıçın bır guvenlık şemsıyesı sağlayabılırse o zaman NATO'nun Av- rupa'da bır hukmu kalmaz Bu arada şunu soyleyelım, Avrupa Bırlığı ulke- lerı eskı Yugoslavya'dakı krıze bır ço- zum bulamamışlar ve ABD'nın mu- darıalesı ıle çatışmalar durdurulmuş- tu Bu durum ABD'ye ve dolayısıyla NATO'ya onemlı bır prestıj kazandınr- ken, Avrupa Topluluğu'nun onde ge- len ulkelerının hanesıne guvenlık der- sınden bır eksı puan olarak yazılmış- tır Bu donem, Avrupa lıderlığıne so- yunan Almanya ve Fransa ıle ABD'nın etkınlık yarışının bır yansıması olarak onemlıdır Fransa, ABD ıle ılışkılerın gelıştınlmesınden yanadır fakat geç- mışte olduğu gıbı ABD'nın Avru- pa'dakı hegemonyasına açıkça karşı- dır Kuzey Atlantık Konseyı'nın Aralık 1995'tekı toplantısında, Fransa ken- dı egemenlığıne olumsuz yonde etkı etmemek koşuluyla NATO'nun aske- rı kanadında rolunu oynamaya hazır olduğunu açıklamıştı Fransa, ılerde- kı olası gelışmelerden, oluşumlardan dışlanmamak ıçın tedbırtı davranıyor Sorun şuradadır, Avrupa'da Rusya ıle ekonomık ve askerı bır ışbırlığı ku- rulmadan Avrupa'nın ıstıkran sureklı olmayacaktır Fakat bır Avrupa gu- venlık sıstemının Rusya ıle başarılı bır ışbırlığıne gırmesı ıse NATO'nun ve dolayısıyla ABD'nın Avrupa'dakı one- mını azaltacaktır Bu durumda ABD'nın arzu ettığı uluslararası sıs- temdekı hegemonyasını surdûrmek ve bunun ekonomık kulfetıne katlanır- ken nımetlerınden yararlanmak arzu- su tehlıkeye gırecektır Bugun ABD, Avrupa'dan dışlanmaya dırenmekte ve buna uygun polıtıkalar gelıştırme- ye çalışmaktadır Doğu Avrupa'yı da ıçıne alan, Rusya ıle ılışkıler gelıştın- lebılen bır Avrupa - Kuzey Amenka ış- bırlığı arayışlan bunun ıçın duşunul- muşbırformulasyondur Genelamaç, uluslararası sıstemde Batılı gelışmış ulkeler yararına var olan dengelerı ko- rumak ıçın ıstıkrarın sağlanmasıdır Batı Avrupa Bırlığı guvenlık sıstemı bu anlamda nereye oturtulmalıdır? Bır bolgenın guvenlığı ıkı orgutle mı ko- runacaktır'? Bu durum guvenlık anla- yışına ters duşmez mr? Bırbırınden bağımsız ıkı guvenlık kuruluşunun ay- nı bolgenın guvenlığını ustlenmelerı kargaşa yaratacaktır NATO Genel Sekreten J. Solana 20 Mart 1996'da Moskova zıyaretı sı- rasında yaptığı bır konuşmada, NATO ve Rusya arasında bır ışbırlığınden, ortaklıktan soz edıyor O da bılıyor kı NATO ıle Rusya'nın ışbırlığı bırçerçe- veye oturtulursa Avrupa'nın tek başı- na ABD yı dışlayarak Rusya ıle ışbır- lığıne gıtmesı engellenebılır ABD'nın oncelıklı amacı, uluslararası sıstemde kendı yaşamsal alanlarında kendını dışlayabılecek oluşumları ışın başın- da bertaraf etmektır Fakat Avrupa eskı Avrupa değıldır artık Kohl ve Chirac Hazıran 1996'da Dıjon'da yaptıkları bır top- lantıda, Avrupa'nın kendı guvenlığı- nın sağlanmasında Almanya ve Fran- sa'nın daha fazla rol oynamaları ge- rektığını ıfade etmışlerdır ABD'nın Av- rupa'ya NATO ıçınde (veya yenıden organıze olmuş bır halıyle NATO'da) daha fazla soz hakkı vermek zorun- da kalacağı aşıkârdır ABD açısından hegemonyayı sur- dûrmek zorlaşmıştır Gelışmış Batılı ulkelerın kendılerıne gore ıstıkrarlı bır uluslararası sıstem oluşturmaları ıçın oncelıkle kendı aralanndakı menfaat çatışması sorununu çozmelerı gere- kecektır Aynca kendılerının dışında- kılerle olan ılışkılerını de bır haklılık ze- mınıne oturtmak zorunda kalacaklar- dır Bu konularda bır uzlaşmaya varıl- madan uluslararası sıstemın guvenlık sorunu soğuk savaş sonrasında da değışık bır duzeyde gundemde kala- caktır (1) Offıaal Text, U S Embasy Infor- matıon Servıce, Londra, 13 Aralık 1989 3,9-10 (2) Aktaran W LaFeber, The Ame- rıcan Age, W W Norton & Comp , New York, London, 1989 456 ANKARA NOTLARI MUSTAFA EKMEKÇİ İki Ayaklı Domuzlar! Bodrum'da, Çağdaş Yaşamı Destekleme Deme- ğı'nın (ÇYDD) konuğu olarak, ıkı gun kaldım llk gun Uğur Mumcu konuşmalanyla geçtı İkıncı gun, aynı yerde kıtaplanmı ımzaladım ÇYDD Bodrum Şube Başkanı Nurten Şeneldir kalan kıtaplan Bodrum'da lletışım Kıtabevı ne bıraktı Soyleşı sırasında bır okur sordu - Uğur Mumcu, sızın domuz yazılannız ıçın ne dı- yordu? Sızın göruşlennıze katılıyor muydu? - Ekmekçi. ıkımızde aynı şeyı yapıyoruz, sen dort ayaklı domuzlan yazıyorsun, ben ıkı ayaklı domuzla- n!" derdı, guluşurduk Okur, teşekkur ettı keyrflenmıştı Turkıye'de do- muz yetıştınlmesıne, domuz etı yenmesıne karşı çı- kanlaryobazlardır Dostum.emeklıvetennerProf Ra- gıp Saguner anlatmıştı konuşmamız31 Aralık 1996 Salı gunku "Ankara Notlan"nda çıktı Şoyle dıyordu Mekke'de doğup, yıllannı orada geçıren Ragıp Sagu- ner - Cezıre denen bolgede bıle hayvan, ınsan beslen- mesıne yetecek dunımda değıl Hele çollerde deve- den başka hayvan yok O yuzden Arabıstan'da çe- kırge bıle yıyoriar "Cerrara cerrara " dıye sokak- larda çekırge satariar Anadolu bu gereksınımı duy- mamış Bızım gelıp yerieştığımız Anadolu, çokgüzel yerdı domuzu Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneğı, Atatürk dev- nmıyle kazanılmış haklann savunulmasını, korunma- sını, yaygınlaştınlmasını amaçlıyor Çağcıl eğıtımle, çağcıl topluma ulaşmayı goz onunde tutuyor Genç- lerı yetıştırmek ıçın kollan sıvamışlar Bodrum ıle bel- delennde tum okullann sosyal dayanışma kollannda çalışan oğretmenlerle uyum ıçınde çalışmalannı sur- duruyorlar Bır fon kurmuşlar Unıversıtede bır çocuk okutmak ısteyen bu fona 2 5 mılyon, lısede okutmak ısteyen 1 mılyon lıra yatınyor Ayın 10-15'ı arası, ço- cuklar kendı adlanna yatınlan bu paralan alıyorlar Bu fon kendı ıçınde donuyor, dernek bu fondan para çek- mıyor ÇYDD Bodrum'da Turk Ticaret Bankası'nda "Eğıtım Fonu" adı altında bır hesap açtı Eğrtım Fo- nu'nun hesap numarası 00113902 Yardımsever destekçılere, yardımcı olduklan ço- cuklann kımlığı bıldmlıyor Çocuk ısterse, yardımse- ver destekçısıyletanıştınlıyor ÇYDD, her ayın son cu- martesı gunu, toplantı duzenleyıp oğrencılenn sorun- lannı dınlıyor ÇYDD bu yıl 60 çocuğu eğrtıyor Bu sa- yı gıtgıde artıyor Nurten Şeneldir - Bunlan yardımsever Bodmm halkına borçluyuz Tum destekçılenmıze çok teşekkur edıyoruz 1 dedı Uğur Mumcu ıle ılgılı konuşmamda Uğur Mum- cu'nun ınsan yonunu anlattım Bodrum'a vardığım gun, Bodrum yerel radyolan "EKO" ıle "Halıkamas" ortak yayın yaparak soyleşımızı yayımladılar Spıker Aybars Atilla'yla bır saat suren konuşmamıza, ÇY- DD Başkanı Nurten Şeneldir ıle eğıtım fonundan des- teklı oğrencılerden Neslihan Sağcan da katıldılar Neslıhan Sağcan, unıversıteye hazırlanıyor ÇYDD merkez olarak Istanbul'da 1989 yılında ku- ruldu Başkanı Prof Türkan Saylan Bodrum Şube- sı ılk 1991'de Günselı Tamkoç'un başkanlığında oluştu Eğıtım komısyonunda çalışan Bodrum ÇYDD uyelen şoyle Hatice Yücel, Yurdagül Saraçbaşı, Beyhan Beştepe, Gül Arman, Reyhan Uriu, Sevıl Karabağ, Sezgin Akgüç. Bodrum, eskıden sadece yaz aylannda denıze_gır^ mek ıçın gıdılen yerlerden bınydı Bu gıdışımde, An- kara'dan, Istanbul'dan, daha çeşıtlı yerlerden buna- lıp kışlan da oturan aydınlardan oluşmuş topluluklan gordum Buna sevındım Ancak, topluluklar yetenn- ce orgutlu değıller gıbı geldı bana Evet, yuruyuşlere katılıyorlar, ama çok az Katılanlar, sloganlannı soyle- yıp yerlenne donuyor, dağılıyorlar Onlan butunleştı- np toparlayacak bır sıyasal orgut de ortada şımdılık yok gıbı Bodrum'da narencıyenın kokune kıbnt su- yu dokulmuş, o guzelım bahçelenn yennı, beton yı- ğınlan almış 1 Bodrum ÇYDD uyelen, ayrılırken bırkaç arabalık konvoyla uğurladılar Uğurtayanlar arasında Gundo- ğan Beledıye Başkanı Hasan Yılankaya ıle Ataturk- çu Duşunce Demeğı nden yakın dostlanm da vardı • • • Ankara'da, çok yerde olduğu gıbı, saat 21 00'de, aydınlann başlattıklan "Sureklı Aydınlık Içın Bır Da- kıka Karanlık" eylemı çok tuttu Eylemın bugun altın- cı gunu Ankara'da Sıncan'da yaşanan olaylar, tam bır yuzkarasıydı Laık Turkıye'nın Iran olmayacağını yo- bazlar ne zaman oğrenecekler'' Gozu donmuş faşıst gencı,gazetecıIşınGürelıdeyaraladı Dıncılennka- dına verdıklen değer gosterdıklen saygı bu ışte! Uz- goreçlerde ızledım, Işın Gurel yaşamını yıtırebıhrdı Şansı varmış Işın Gurel'e geçmış olsun1 Almanlar boyle olayları hafıf atlattıklannda şoyle derler - Ucuz atlattım, domuzum varmış 1 Bu, bızım "Venlmış sadakam varmış" sozune kar- şılık soylenen bır soz Domuz, Almanlarda "uğur" sa- yılır Çok kışı yakalanna kuçuk domuzlar takarlar Dort ayaklı domuzlann kımseye bır zaran yok Bın turlu ya- ran var Ikı ayaklı domuzlar oyle mı? Kımler mı bun- lar'' Dın somuruculerı, yalancılar, hırsızlar, uçkâğıtçı- lar, yuzsuzler, mal-mulk duşkunlen, zorbalar, bunlann kıme ne yaran var, soyler mısınız'' BULMACA SEDAT \AŞİ\A\ 1 2 3 4 5 6 7 8SOLDA\S\Ğ\ 1/ Anadolu nun en e>kı halkı 2/ Man- tık Sınırnışanı 3/ Bır >e\ı bır verden bır >ere çekerek go- turup getırmeve >a- rajan halat 4' Ku- ı,uk erkek kardeş \y\n \ekımı jıldız- larm dola\ındakı ı>ıkçe\resı Sı\ ne cek bulamavan >oksul kımse De- \ınme\en nesnele- nn uzerındekı ku\ vet dengelennı konu alanbılımdah 6/Lzunomuz atkı^ı Zırkonvumelementı nınMmgesı 7/lnsanlaramut- luluk ve zengınlık getıreceğı ne ınanılan mıtolojık ku^ v ı tanırken hepımız de dı^ından E^rarına v ol bul duk onun anlatıjından (Fa- mk \aflz Çamlıbel 1 & Ma- 6 rantaadlıkamı^tancıkanlan 7 \e çocuk mamaM \apma\a o yaravanun Mu\tahkemver 9/Uflemelıbırvaigı Ses 9 VLKARIDAV AŞAĞI\ \: 1/ Thomas Hobbes'un de\letı ınceledıgı \e tnsan ınsanın kur dudur sozunun de \er aldıgı unlu \apıtı 2/Bıkkınlık Tarımda kullanılan azotlu gubre 3' Lzenne bır ^e\ da\andınlan bılgı Madene^N a uzenne \urulan bırtınscıla 4/U^tu kapalı olarak an- latma Bu\uk unkdzanmı>smema vada muzık sanatviM 5/Ses- lerın kesıntısız bırbırını ızlemLLn gerektıgını belırten muzjk len- mı Kemıklenn vu\arlakucu 6/ Bır tur bagımM?!ıgı olan bu\uk ıl 7/ Bır kumar arau 8/ V. enıden gozden geçırme ınceleme 9/ Barvumun sımge^ı verdı *.ahıl gonlum ınandı Sehe nn \ellen estı jeimedı (Karataoğlan)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle