06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 ŞUBAT1997 ÇAFtŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Promosyon yasası gcpüşülüyop • \.\KARA(Cumhuriyet Bürosu) - Anayasa Maikemesi, süreli yayınlann promosyon yapmalanna sınırlama getıren. "Tüketicınin Koıunması Hakkında Karunun Bazı Maddelennın Değiştinlmesıne Daır Yası"nın bazı maddelerinin ipta! istemini esastan görûşmeye karar verdi. Yümrlüğün durdurulması isteminı de içeren davada ilk inceleme Anayasa Mahkemesi'nın dünkü toplmtısında yapıldı. Dosyada bır eksiklik sapümayan yüksek mahkeme. başvuruyu esastan görüşmeye karar verdi yupuyuşe gozaltı • İstanbul Haber Servisi - "SürekJı avdınlık ıçin bir dakika karanlık' eylemine destek vermek amacıyla İstanbul Oniversıtesı Öğrenci Derneği (İÜDER) üyesı 70 kadar öğrencinin düzenlediğı meşaleli yürüyüşe polıs müdahale etti. "Susma sustukça sıra sana gelecek", "'Sürekli aydınlık içın bır dakika karanlık" sloganlanyla Galatasaray'dan Mıs Sokak'a kadar yürûyen öğrenciler burada polis tarafından dağıtıldı. Polis 15'e yakın öğrenciyi gözaltına aldı. TBMM puhsata kavuştu • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- TBMM binalan inşaat ruhsatına 58 yıl, kullanma ruhsatına ise 36 yıl gecikme ile sahip oldu. Düne kadar kaçak yapı durumunda olan TBMM binalan, Çankaya Belediye Başkanı Doğan Taşdelen'in, TBMM Başkanı Mustafa Kalemli'ye dün ruhsat belgelerini vermesiyle mevzuata aykın durumdan kurtuldu. CHP gpubunda ihraç taptışması • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-CHP İzrnirİl Başkanı Osman Özgüven ile başkanlık kurulunun ihraç istemiyle disiplin kuruluna verilmesini eleştıren fzmir Milletvekili Aydın Güven Gürkan. "Bu karar gen alınmalı. Bır yandan solun işbırliğine ilişkin mesajlar veriliyor, öte yandan parti ıçınde birliği sağlama görevi unutuluyor'' dedi. Parti meclisının karannı parti içi bütünsellik açısından son derece risklı bulduğunu belirten Gürkan, "Ülkenin böyle kritik bir döneminde parti içi çoğulculuğun uygulanması son derece önemli" dıye konuştu. Yalova'dan suç duyupusu • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ANAP Aydın Miletvekili Yüksel Yalova, "memuriyet esnasında bir siyasi partiye girdiği, makam memuriyet nüfuzunu istimal, hizmet ve vazifesini ihlal ettiği" gerekçesiyle RP üyesi emekJi albay Ali Rıza Zıvkara hakkında suç duvurusunda bulundu. Yalova tarafından hazırlanan dilekçede Zıvkara'nın Türk Silahlı Kuvvetleri'nden emekJi olduktan sonra RP'ye üye olduğu belirtilerek üyeliğe kabul töreninde "orduda bulunduğu sırada da RP'yle bağlantısı bulunduğunu söylediği" anımsatıldı. ASKİ'den açıklama • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ASKİ Genel Müdürlüğü, gazetemizde 21 Ocak 1996tarihinde yayımlanan "Gökçek'e Ka\ırma Suçlaması" başlıkJı haberdeki RP'ye yakınlığı ile bılinen Alfagas finaasının kurumdan yasadışı biçimde sayaç ihalesi aldığı yönündeki iddıaya gönderdiği açıklamada. ihalenin tamamen jasal olduğunu iler sürdü. Açıklamada, sayiç ihalesınin 3 firma ara^ından "ıdari ve teknik şamamelere uygun en ucuz fıyaı sunması" nedeniyle AÎfjgas"a verildiği belrtildi. DSP ve CHP gensoru verecek. ANAP ise hazırlık içinde oldugunu belirtti Hükümeti düşünne çağrısıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DSP ve CHP. laik demokratik rejime dönük sal- dınlarla ilgili olarak REFAHYOL hükü- meti hakknda gensoru önergesi verme ka- ran aldılar. ANAP Genel Başkanı Mesut Yümaz ise DSP'nın gensoru önergesine destek sözü veremeyeceğini, kendilerinin de bir hazır- lık içinde olduklannı açıkladı. DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit. Türkıye'nin RE- FAHYOL hükümetine daha fazla dayana- bilecek durumda olmadığını belirterek, "Bu vükii Türkiye artık taşıyamaz. Bu hii- kümetgiderse Türkiyehükümetbunaknu- na sürükienmez, aksine rejim bunalunın- dan kurtulmuş olur" dedi. Ecevit. DYP'li- leri de göreve çağırdı. DSP Grup Yönetim Kurulu (GYK) dün toplanarak, Başbakanlık Konuru'nda tan- katçılann kabul gördüğü iftar yemeğiyle ilgili olarak bir grup mılletvekilince hazır- lanan genel görüşme önergesinden ımzala- nn çektinlmesi iie ortaya çıkan bunalımı görüştü. GYK üyeleri hükümetten rahatsız- • DSP Genel Başkanı Ecevit, Türkiye'nin REFAHYOL ıktıdanna daha fazla dayanacak gücü kalmadığını söyledi. Ecevit, DYP'lileri Türkiye'nin geleceği için uyardı. CHP, Sincan'daki son olaylar üzerine gensoru hazırladı. ANAP lideri Yılmaz ise gensoru önergelerine destek sözü veremeyeceğini, Meclis'te gerekli çalışmalan yapacaklannı belirtti. lıklannı ve bir an önce hükümeti devirmek gereğini yinelerken, DSP lideri Ecevit top- lantı sona ermeden basın mensuplanna al- dıklan ara karan açıkladı. Ecevit. laiklıği, Türkıye'yı. demokrasiyi korumak için hü- kümetten bir an önce kurtulmak gerektiği- ni belirterek, bunun için yasal sürecı baş- latma karan aldıkJannı söyledi. Ecevit, la- ik. demokratik cumhuriyete. hukuk ve ada- lete yönelik tehdıtler, dış ilişkilerin yürü- tülüş biçıminden kaynaklanan tehlıkeler, ekonomik ve sosyal sorunlann giderek ağırlaşmasından doğan sakıncalar, güven- lik uygulamalanndaki olumsuzluklar ve yönetimdeki kirlılik. özetle toplumun bü- yük çoğunluğunun huzursuzluk duyduğu sorunlann tümünü içeren bir gensoru öner- gesi hazırlamayı uygun gördüklerini açık- ladı. Ecevit, gensoruya konu olan uygulama- lardan büyük ölçüde hükümetin RP kana- dının sorumlu oldugunu belirterek. DYP'li- leri göreve çağırdı. Ecevit. "DYP'deki bir- çok arkadaşumzın da bize destek olacağını umuyorum. DYP"lilerin soruna parti. hü- kümet açısından değil, Türkiye açısından bakacağını umuyoruz" dedı Gazetecilerin "ANAPlideri Mesut Yılmaz'la görii$tünüz mii" sorusuna Ecevit. " Meclis'tegerekli te- maslan yapacağız" karşılığını verdi. Ece- vit, "REFAHYOL düşerse CHP Ueaynı hü- kümette bulunur musunuz" sorusuna. "Ye- ni bir hükümetoluşrurma aşamasına gelin- ce bu aynntılan düşüneceğiz. Yetidli kurul- lara götüreceğiz. Biz Türkiye'nin hükümet- siz kalmaması için elimizden geien çabayı göstereceğiz. Bu hükümet giderse Türkiye hükümet bunalımına sürüklenmez, aksine rejim bunahmından kurtulmuşolur" yanı- tını verdi. CHP Grup Başkanveki 1leri Önder Sav, Oya Arash ve Nihat Matkap da dün yaptık- lan açıklamada, hükümet hakkında bugün TBMM Başkanlığf na gensoru önergesi vereceklerini açıkladılar. Açıklamada, - Hükümetin işbaşına gelmesinden bu yana geçen 7 ayhk süre içinde Başbakan dahil Iti- mi hükümet üyeleri ve hükümetin RP ka- nadına mensup milletvekilleri ve belediye başkanlaruun söz ve davranışlanndan ce- saret alan ve demokratik-iaik hukuk devte- tine yönelik saldınlar her geçen gün arta- rak devam etmektedir. Sincan'daki olaylar karşısında başbakan ve hükümetin gerekli duyariıüğı gösteımemesi üzerine gensoru önergesi hazırladık" denildi. Baykal: RP, İran muhipleri DerneğiANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - CHP Gtnel Başkanı Deniz Baykal, Türkiye'nin, 70 yıllık la- ik, demokratik cumhuriyet reji- mine karşı olan güçlerle hesap- laşmaya girdiğıni belirterek, cumhuriyeti savunan herkesi buna karşı tepki göstermeye çağırdı. RP'nın İran re- jiminı Türkiye'ye ithal etmeye çalıştığını, bir sıyası parti kimliğinde "iran muhiple- ri derneği ortaya çıktığını" savunan Bay- kal. "Sincan olayı RP Ue İran'ın güçbirli- ği, güç gösterisi. O İran büyükelçisi ahlmalı" de- di.CHP lıden Baykal. dün partısinın grup top- lantısında yaptığı konuş- mada, Sincan "daki şeriat provası ve RP-lran ilişki- lerini degerlendirdı. RP'nin laık. demokratik cumhunyete dönük bir tepki içinde oldugunu herkesin görmesı gerek- tiğinı bildıren Baykal. " Bir direnç görmeden sis- temin parçası haline dö- nüşeceğini sananlar ya- nılgı içinde. Kendilerini güçlü hissettiklcri her an- da anlayışları doğrultu- sunda denemeler yapa- caklardır" dedi. Baykal, Türkiye'nin laik, demok- ratik rejime karşı güçler- le hesaplaştığı. laık. de- mokratik cumhuriyeti ye- niden kurma mücadelesi verdığine dikkat çekerek şunlan söyledi: " Yok gerginJeştirmeye- ceknüşiz,Sincan'da ne işi- miz varmış? Bu yaklaşun ile bu sorunlann altından kalkılamaz. Herkesin ak- lını başına foplaması la- zun. Laik. demokratik re- jime karşı deneme balon- lan uçunıluyor. Kabul ederseniz, salamdan bir dilim kesilir, sonra arkası geur. Buna' ha\ ır' demek lazımdır. Ödün poütika- lannın götürecegi yer da- ha ileri bir çatışmadır. Ar- tık parti aynmının önemi kalmadı. Laik, demokra- tik rejimi korumak iste- yen herkes eşit derecede görevh'dir. Acilci, kısa va- deli çare arayışına girili- yor. Hükümetin düşürül- mesi >a da demokrasi dı- şı çözümler konuşuluyor. Bu tehlike karşısında da- ha doğru bir güç dağüımı tablosunu yerieştirmek temet görevdir. Laik, demokratik birikime karşı güçler hiç dağılma- dan saf tuttular. Cumhuriyete sa- hip çıkaniar ise dağınıklık içinde. Bu dağuukhğı giderip güçbüiiği yapmak zorundayız." Sincan'daki olayın RP-lran güçbirliği- nin somut göstergesı oldugunu vurgula- yan Baykal, "Hasım,cumhuriyeteinanan- lar, basın; dost ise İran'dır. Bugünkü ana- yasa ile iktidara gelmiş birileri Türkiye'ye İran rejimini ithal etmeye çalışıyor.' dedi. 'Cumhuriyetin temel ilkeleri tehlikede'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz. hükümetin laık rejim karşıtı girişimlerine tepki göstererek "Cumhuriyetin temel ilkeleri tehlikede" dedi. Mesut Yılmaz, bır grup ögretim üyesini kabulü sırasında yaptığı konuşmada, RP'nin toplumda gergınliği arttıran bazı konulan gündeme getinnesinin kendi tabanına yönelik bir girişim oldugunu, DYP'nin de bazı yolsuzluklann üzerinin Cindoruk, bu kez tehlike ve tehdidin, devleti yöneten hükümet tarafından oluşturulduğunu söyledi. Genel Başkan Cindoruk, DTP GİK toplantısında hükümeti eleştirdi ( Cumhuriyetesavaş açtdar'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Demokrat Türkiye Partısi (DTP) Ge- nel Başkanı Hüsamertin Cindoruk. REFAHYOL hükümetinın devlete tehdıt ve tehlike oluşturduğunu söy- ledi. Cindoruk; belediyeler. vakıflar, dernekJer. sahte dergâhlar ve kurum- lann. cumhuriyete cıhat ılan ettiğinı belirtti.DTP GİK toplantısı. Genel Başkan Hüsamettın Cindoruk baş- kanlığında toplandı. Son siyasi gelışmelere dikkat çe- ken Cindoruk, Türkiye Cumhuriye- ti'nin kuruluşundan itibaren ıç ve dış tehditlerle karşılaştığını, devletin bunlan yurttaşlann tükenmez sağdu- yusu ile aştığını bıldirdi. "Ne var ki, bu kez tehlike ve tehdit devleti yöneten hükümet tarafindan oluşturuiuyor" diyen Cindoruk. hü- kümetin, rejimin çağdaş ve ulusal ni- teliğini değiştirme plan ve eylemle- rini uygulamaya koyduğunu kaydet- ti. Cindoruk, "Belediyeler, vakıflar, demekler,sahtedergâhlar ve kurum- lar, cumhuriyetin biriktirdiği değerle- re açıkça cihat iian etmiştir" diye ko- nuştu. Cindoruk. koalisyon ortaklan DYP ve RP'nin bilinçli biçimde devletin niteliğini değiştirme, silahlı bir şıd- det olgusuna dayatma hazırlığı için- de oldugunu söyledi. "Bu hükümet, bir çocuğun, bir akıl hastasınm, bir kocamış ihtiyaruı bile yapamayacağı densizliği bir haftanın içine sığdırmış- ür" diyen Cindoruk, devleti bu hükü- metten kurtarmak içın yurttaşlara ve milletvekillenne çağnda bulundu. Cindoruk şunlan söyledi: " Yüce pariamentosuna bir camivi ve mescidi yillarca önce yapan, her gün yeni mabederin temelini atan. din eğmmini zorunlu kılan laik vedemok- rat cumhurivetimizi dine zulüm ya- pan bir diktatöıiük gibi gösterenler hükümeti ele geçirmiştir. Bu sahte dindariar. vüksek ahlaka dayanan. hoşgörüyü buyuran İslam dinini sömürerek zenginleşmek, bir dik- tatörlük oluşturma hazırlığı için- deler." 'Türkiye darbe hattında Cindoruk. Türkiye Genç Işadam- lan Derneği'nin düzenlediği iftarda, Sincan'ın içinden askeri birlıklerin geçmesini eleştirdi. Gazetecılenn so- rulannı yanıtlayan Cindoruk, Türki- ye'nın deprem kuşağında olduğu ka- dar darbe kuşağında da oldugunu be- lirtti. Cindoruk, "Depremin ne za- man geleceği belli ounadığı gibi. dar- benin de ne zaman geleceği belli ol- maz. Sincan'daki tanklar demokratik bir ülkede olsaydı sizin benimle konuşmak yerine, Genelkurmay'ın kapısına dayanmanız gerekirdi'" de- di. örtülmesine karşılık diyet ödeyerek gelışmelere göz yumduğunu söyledi. Yılmaz, bu gelişmelerin cumhuriyetin temel ilkelerinı yaraladığını belirtti. ANAP'ın türban konusundaki tavnnın net oldugunu belirten Yılmaz, "Biz. türban konusundaki yetkiyi ünrversitelere verdik. Bir iki münferit ola> dışmda türban sorunu >oktur. Biz ne dini ne de laikliği kullandık. Biz hür iradeye baskı taraftan değiliz" dedi. Yılmaz, hükümet konusunda da şunlan söyledi: "Ümitediyorum ki bu hükümet, bu gidişarın altında kalacağının farkına vanr ve bu tehlikeli gidişata da kendiliğinden son verir. Bunun da yolu bu hükümetin çekilmesidir. Bu hükümetle Türkiye hiçbir yere varamaz. Bu hükümetle Türkiye her gün daha büyük badirelere gebedir." Gazeteci Işm Gürel'e Sincan'da yapılan saldınyı "zorbaük" olarak nitelendiren Yılmaz sözlerinı şöyle sürdürdü: "Gazeteci arkadaşınuzuı başına gelen zorbalıktır. Maalesefşuanda Türkiye'de zorbalık iktkiardadır. riyakârhk iktidardadır." Hükümetin, bazı belediye başkanlan gibi kendi uzantılanyla yasalan çiğnedığini belirten Yılmaz."Hükümetin bu sorumsuz gidişatına dur denilmesi gerektiğinde sizlerie hemfikirinı. Ama bu geçmişteki bazı dönemleri çağnştıracak ters yönde zorlamalara da meydan veımemelidir. Bu meseleler toplumda ancak uzlaşmayla, hoşgörüyle çözülürTl dedi. Yılmaz, "Adam gibi devlet işleyişi için" hükümetin biiinçlenmesinı beklediklerini söyledi. ANAP liderini ziyaret eden öğretim üyeleri de antilaik gelişmelerin kaygı ve üzüntü verici oldugunu söylediler. Partilerin anayasal görevlerini yerine getirmelerini isteyen öğretim üyeleri. üniversitelere de türban yasağı getirilmesini istediler. IRMIKI AYDIN ENGİN e - mail: engin (a planet.com.tr Sincan, Refah'ın tek başına iktidar olduğu bir belde. Daha önemlisi Refah'ın tek başına ik- tidar olduğunda nasıl bir Türki- ye yaratacağının bütün ipuçla- rını cömertçe ve korkusuzca sergileyen bir belde. Adeta bir pilot bölge. Refah'ta "Müslüman de- mokrat" bir siyasal hareket gör- mek için gerçekleri zoriayan ki- mi arkadaşlarımızın aptes ta- zelemeleri gerekiyor. Refah'ı muhalif bir sivil hareket olarak yorumlayanlann ise aptes taze- lemeleri de yetmez. Birkaç yüz rekât da nafile namazı kılmala- rı gerek. TV görüntülerini hep birlikte izledik. Önce Kudüs Günü adı altında, Islam dünyasının hiçbir yerindedüzenlenmeyen birge- cede müsamere düzeyini bile yakalayamayan sahne gösteri- lerinin ve Tanrı'ya değil, şidde- te tapanlann özledikleri dünya veyaşam biçimi sergilendi. Ağ- zının kenanna iliştirdiği küçüm- seyici ve yapmacık sıntmayla kasım kasım kasılan iran büyü- Fragmanlan îzlediniz... kelçisi gecenin tuzu biberiydi. Belediye başkanı da hepsinin üstünetüy dikti. Kendi ilkel ide- olojilerini bizlere nasıl şırınga- edeceklerini, aynntısıyla anlat- tı. Anımsayın. Kollarımızdan bacaklarımızdan tutacak- lar(rnış) ve bizi nurlandıracak- lar(mış). Ertesi gün de bir gece önce sahnede "intifadacılık" oyna- yanlar, gencecik bir meslekta- şımızı, Işın Gürel'i kahraman- ca yumruklayarak cihada kalk- mış Müslüman yiğitliğinin bir ömeğini sundular. Cezayir'de de böyle başla- mıştı. Kendileri gibi düşünme- yen gazetecileri, özellikle kadın gazetecileri itip kakarak başla- dılar. Bugün günde beş on insanın gırtlağını kesmeden "tatmin ol- mayan" kan dökücülere dö- nüştüler. Cezayir'le Sincan ara- sında Çin Seddi yok. Sincan'ın birkaç adım sonrası Cezayir, Sudan, İran... Sincan'da olup bitenler üs- tüne salt öfkeye ve tepkiye da- yanan bir Tırmık mümkün ve kolay. Örneğin Işın Gürel'i yumruk- ladıktan sonra koca kıçını sal- laya sallaya kaçan yarmaya hak ettiği terim ve tanımlamalarla bezenmiş satırlar, paragraflar yazarsınız; iyi olur. Hem siz ra- hatlarsınız, hem okuyucu. Bu de kesmezse. BirSiyaset Meydanı programında birkaç iskemle ötenizde oturan Sincan Belediye Başkanı Bekir Yıl- dız'la ilgili izlenimlerinizi sıralar- sınız. Adamcağızın koyu cehaleti- ni, derin bilgi sahibi görünmek için sıraladığı Latince ve Arap- ça sözcükleri nasıl yüzüne gö- züne bulaştırdığını filan aktanr- sınız. En azından yazanın da, okuyanın da içi serinler... Bütün bunlarda kesmezse... Ne bileyim, küfredersiniz. Ağız dolusu. Içinizdeki öfke birikimi- ni dolu dolu dışa vurmacasına, en yakası açılmadık Ege küfür- lerini sıralarsınız: Şaplı, şuplu, yedi kulplu, on katlı, mor katlı, yüz bin katlı, harar gibi, darar gibi... Az da olsa rahatlarsınız bel- ki... • • • Ama rahatlama zamanı mı? Rahatlama hakkımız var mı? Bırakın hepsini, soluklanma hakkımız var mı? Sincan'da fragmanlan izledik. Bir süre sonra izleyeceğimiz filmin ko- nusu da, içeriği de belli. Refah sıstemin içıne çekilebi- lir mi, çekilemez mi; çekilirse nasıl çekilir üstüne ağır ahkâm kesmenin âlemi yok. Sistem ne ki içine çekilen Re- fah'tan bir hayır gelsin? Refah, temiz kalmış bir siya- si kadro havasını ona buna yut- turdu. Kimse kalkıp da "İktidar yüzü görüp de mi temiz kaldı- nız ey mollalar? Hele bir iktidar olun da görelim sizi" demedi. Susuriuk kanlı yumağını, Su- surluk'tan yayılan pisliği, Re- fah'ın temizleyeceği umuldu. Düşünülmedi ki Refah'ın millet- vekili kitlesinin okkalı bir bölü- mü Güneydoğu'dan seçilip geldi. O bölgede savaşın parasal rantını korucular, aşiret reisleri, silah, uyuşturucu tüccartan ye- diyse, siyasal rantını da Refah yedi. Güneydoğu sorununu namlusuz, mermisiz çözmeye yöneten birpolitikanın, Refah'ın o bölgede önünü keseceğini bilmek için bir büyük siyaset dehası olmak gerekmiyor. Sincan'da fragmanlan izle- dik. Refah üstüne kesin yargı üretmek için asıl filmi beklemek enayilik değilse nedir? Beklemek, Türkıye'yı "Refah mı, darbe mi" seçenekleriyle baş başa bırakmak demek. Şu ülkede demokrasi diye seçe- nek üretmek varken ille de ve- ba ile kolera arasında bir seç- me yapmak zorunda mıyız?.. POLTrtKA GÜ1NLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Şeriat... Laik gazeteler, özel televizyonlar 'gümbürgümbür' yayın yapıyor... Tehlikeligidiş... Tahriklerbitmiyor... Tehlikelitırma- nış...Refahsız çözüm arayışı hızlandı... Sincan'da RP terörû..." Şeriatçı basın ve televizyonlar ne diyor: "Israıl uşağı... Asker-DYP zirvesi... Tellallığı bıra- kın..." Sokaktaki yurttaş soruyor: "Askeher mı gelecek, demokrasi tehlikede mi?" 32. Gün programında Mehmet Ali Birand, RP Grup Başkanvekili Oğuzhan Asiltürk'e soruyor: "Başörtüsü, kurban derileh, Taksim'e cami, Sin- can'daki toplantı... Bütün bunlar RP genel merkezi- nin hazırladığı birprogram çerçevesinde migerçek- leşiyor?" Asiltürk açık bir yanıt veremiyor... Emekli Orgeneral Doğan Beyazrt'a soruyor Birand: ''Askeher rahatsız mı, darbe yapılır mı?" Doğan Beyazıt, Türkiye'nin içinde bulunduğu du- rumu çok net biçimde anlatıp Birand'a bir soru yö- neltiyor: "Siz ne diyorsunuz?" Sabah gazetelere bakıyorum. Şeriatçı gazeteler tıp- kı RP gibi gerginliği tırmandırmak için elinden geleni yapıyor. RP Grup Başkanvekili Salih Kapusuz'un ko- nuşmasını manşetten veren Milli Gazete 'holdingci medya'ya meydan okuyor: "Uyumsuzluk ve kriz tellallığı, ülkemize de milleti- mize de basınımıza da fayda sağlamaz..." RP ilginç bir yöntem deniyor. Necmettin Erba- kan'ın komutasındaki 'mücahitler', tıpkı Turgut Özal gibi bir konuyu gündeme getirip kamuoyunun nabzı- nı tutuyor. Yaşadığımız son olaylar bunun en tipik ömeğidir... ••• Tüm bu gelişmeler olurken ben her sabah kendi- me sorduğum soruyu yıneliyorum: "Bizim laik medya gerçekten şehatın ayak sesleri- nı duyuyor mu yoksa yıne kandırmaca mı yapıyor?" Birden 3 yıl önceye dönüyorum ve Istanbul Vali Yar- dımcısı Fehmi Kaya'nın Özel Fatih Erkek Lisesi Mü- dürlüğü'ne gönderdiği 9 Aralık 1993 tarih ve 050/2031078 sayılı yazısını bir kez daha okuyorum. Yazı şöyle: "1994 yılı 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı kutlamalan için 60 öğrenci, 2 beden eği- tımi öğretmeninin provaya katılmasıricaolunur..." Bu yazıya yanıt Özel Fatih Erkek Lisesi Müdü- rü'nden değil, Aıle Birliği Başkanı Hüseyin Cey- han'dan 4 Ocak 1994'te geliyor. Yanrt şöyle: "Daha evvelkı yıllarda edindiğimiz tecrübelerie bu etkinliklere katılma işinin öğrenci ve idarelehmizin çok zamanını aldığı belihenmiştir. Biz vatandaş ola- rak çocuklanmızın her saati için okul idaresine ücret ödemekteyiz. Bizim muvafakatimiz olmadan çocuk- lanmızın derslerden alınarak provalarda zaman kay- bettirilmesi hukuka aykın bir tasarruftur..." Muhteremler kurban derilerinin THK tarafından top- lanmasını nasıl hukuka aykın buluyorlarsa 23 Nisan ve 19 Mayıs törenlerine öğrencilerin katılmalannı da hukuka aykın görüyorlar... Gerekçeler sıralanırken şunu da belirtiyor Özel Fa- tih üsesi Okul Aile Birliği Başkanı: "Çocuklanmızaynı zamanda TÜBİTAKproje yanş- masına ve ÖSYM sınavlanna hazıhandıklanndan yo- ğun bır çalışma içindeler..." ••• Öykümüz bitmedi sürüyor... Istanbul Vali Yardımcısı Fehmi Kaya'nın yanıtı biraz sert oluyor bu kez. Yanıt özetle şöyle: "Yukanda belirtilen açıklamalar ve esaslar doğrul- tusunda, Istanbul il merkezinde yapılacak Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı kutlamalannda, oku- lunuz öğrencilerinin de yer alması, okul mûdühüğü ve veliler açısından gurur verici birgörev olması ge- rekirken 'öğrencilerin bu şekilde meşgul edilmesi...' gibi bir deyiş kullanılması üzüntü vericıdir. Aynca; Istanbul il merkezinde düzenlenen 19 Ma- yıs kutlamalarına okulunuz ilk kez alınmış olmasına rağmen '...daha önceki yıllardan edindiğimiz tecrü- belerie bu etkinliklere katılma işinin öğrenci ve idare- cilerimizin çok zamanını aldığı...' gibi bir deyiş kulla- nılması da yanlıştır. Üstelik söz konusu 'bayram' bir etkinlik değil, ulusal bütünlüğümüzün simgelendiği bir 'anma' günüdür... M. Kemal Atatürk, 19 Mayıs Bayramı'nı da Türk gençliğine armağan etmiştir. Bu nedenle; okul idare- si olarak konunun önemi üzerinde hassasiyetle du- njlmasını, okul idaresi ve beden eğitimi öğretmenle- rince yapılacak öğrenci seçiminin, son sınıf öğrenci- lerinin görevlendirilmesi şartıyla yerine getirilmesini ve bundan böyle yapılacak çalışmalarda görevli öğ- retmenlerin hazır bulundurulmasını önemle bilgileri- nizericaederim..." Acaba bazı Sabah ve Yeni Yüzyıl yazarian bu oku- lun arkasında hangi tarikat şeyhınin oldugunu merak ediyorlar mı? Tüm bu olup bitenlere göz yumuldu. Devlet erkini elinde bulunduran siyasal iktidar şeriatçılara ödün verdi. O tarihte başbakan, Tansu Çiller değil miydi? Ta- rikat şeyhleri devlet katında ağırlanmadı mı? Şimdi suçlu olan sadece Refah mı? Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn E mail: Hikmet .Cetinkaya (5 Planetcom. TR HİKMET CETJNKAYA 350.000 TL.(KDV dahil) Çağ Pazariama A.Ş. Yerebatan Caddest Saflomsöğüt Sok* Uo: S/B Cağstoğtu IstanbuJ Tet:514 01 95/96 Posta çeki no.: 666322
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle