Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SA'FA CUMHURİYET 4ŞUBAT1997SALI
10
Tekv<3İ serbestnrv
DIHYAZI
asa ekonomisi mi? ANKARA NOTLARI
MUSTAFA EKMEKÇt
Japonya, gene ABD'ye ıhracatını sınırlamayı kabul
ettı. Ancak 1995'te Amerika ile cumhurbaşkanı
düzeyinde yapılan müzakerelerde, Japon tarafı
Amenkan isteklenne boyun eğmedı. Amenkan
otomobil sanayii Japon rekabetinden kurtulamadı.
Japon firmalan Güneydoğu Asya'da, Avrupa'da
kurduklan sanayı bınmlennde yüzde yüz Japon
sermayesi ve tekniğiyle üretim yapıyorlar. Japonya'da
yepılan üretimde kullanılan metotlar, getınlen yemlikler
aynen buralarda da uygulanıyor.
YENİ DÜNYA DÜZENİ Mİ,
Çin'de 1978'de başlayan liberalleşme hareketı,
Komünıst Partısı'nın denetimı altmda gerçekleşiyor.
Özelleştırme, ışsizlik yaratacağı kaygısıyla çok yavaş
yürütülüyor. 1993'te yatınmlann yüzde 70'i hâlâ devlet
tarafından yapılıyordu, 1990'da liberalleşmeyi başlatan
Deng Sıao Ping'ın ölümünden sonra, liberalleşme
hızlandınldı, ama gümrük duvarlan kaldınlmadı. Bu
tarıhte Çin, WT0'ya kurucu üye olarak girmek
ısteyince, Batılı ülkeler gümrük duvarlannı
kaldırmasını, pazarlannı Batı'ya açmasını ıstediler.
sya ekonomılerını
ınceledığımız vakıt,
"serbest piyasa
ekonomisine** hıç
benzemeyen bir yol tutmuş
olcuklannı görüyoruz Oysa dûnya
nmısunun yansına yakını b u ulkelerde
yasıyor tkıncı Dunya Savaşı'ndanbu
yata Japonya'nın kaydetrruş olduğu
gelışme, goz kamaştıncı 1 950. 100
kabul edıldığı takdırde, Japonya'da ışçı
venmlılığı 1973'te 1412, Amenka'da
210 Seksenlı yıllann sonunda Japonya,
dûnya uretımınde \e tıcaretınde ıkıncı
en onemlı de\ let halıne geldı Ozellıkle
Asva'da ve Pastfık bölgesınde Amenka
ve fCanada'nın karşısma onemlı bır
rakıp olarak çıktı Doksanh yı 1larda ıse
Japon rekabetı Amenkan s-anayıının
bazı dallannı tehdıt etmeye başladı
Sa.aştan yıkılmış bır ekonomıyle
çıkmış olan Japonya bu duruma nasıl
geldı'(1)
Ekonomlk yapının özellikleri
Japonya savaş sonunda hâlâ guçlu bır
altvapıya, bılgılı. tecrubelı uzmanlara
ve yuksek bır eğıtım duzeyıne sahıptı
Ancak asıl sorun, ekonomık sıstemın
nıtelığıydı Bu sıstemın ozellıklenm
şo\le sıralayabılınz
1 - Japon kapıtalızmı, "Corporate
(ortaklaşa) kapitalizm" adı venlen bır
karma ekonomı sıstemıyle gelışıyordu
2- Teknolojının ve venmhlığın yüksek
olması sayesınde, uretım gelırlen
yuksektı Japon geleneklenne uygun
olarak halkın tasarruflan d a yuksektı
Yatınmlar bu ıkı kaynaktan yapılıyor.
borçlanmaya gidilmiyordu- 3-
Ekonomi, Dış Tfcaret ve Sanayi
Bakanlığı tarafından planlanıyor, sanayi
devlet tarafından desteklenryordu. 4-
Mıllı sanayı gumruk duvarlanyla
korunuyordu 5- Çokuluslu üretim
bıçımını uygulayan buyük tekeller
Doğu Asya"da kârlı yatınmlar
yapıyorlardı
Butun bunlar Japonya'nın "serbest
piyasa ekonomisiyte" ılgısı olmayan.
de\ letle buyuk sermaye arasında
ışbırlığıne dayanan, gudumlu ve planlı
bır ekonomıyle gelıştığını
gostermektedır
Japonya'nın üretim ve
ticarette önplana geçmesi
1952 ile 1973 yıllan arasında,
Japonya nın mıllı uretımı yılda
ortalama yuzde 10 oranında arttı
Uretımde ımalat sanayıı orde gelıyor,
yuksek kalıtelı ucuz fotoğraf
makmelen, muzık aletlen,
televızyonlar dûnya pazarlanm ıstıla
etmeye başhyordu Amenkan ve
Avrupa sanayıının onüne onemlı bır
rakıp çıkmıştı Yetmışlı yıllarda
Japonya, dünya tıcaret gemılennın
yansına yakınıııı uretmeye
başladı 1960 ile 1984 arasında
Japonya'nın dunya otomobil
uretımındek] payı, yuzde 1 'den yuzde
23'e çıktı Japon otomobıllen
Amenkan otomobil sanayıını tehdıt
etmeye başlayınca, Amenkan fırmalan
Japon fırmalanyla butunleşme yolunu
tuttular (2)
Bu donemde yuksek teknolojıye
geçıldı Bılgısayar, telekomunıkasyon
robot ımalınde ve bıyoteknolojıde
onemlı adımlar atıldı Japonya'nın
dünya imalat sanayii ürünleri
ihracaundaki yeri 1955'te yüzde 4.2'den
1985'te yüzde 15.5'e yûkseldi Bu
kalkınmaya bır uzman olarak katılan
ekonomıst Şigeto Tsuru durumu şöyle
anlatıyor K.alkınmanın temelı
'Zaıbutsu' yapısıydı Bu ışletmeler
yuksek gelırler sağlıyor, halkın
tasarruflannı bınktıren bankalardan
kredı alıyordu Böylece, 1952"den sonra
yatınm kaynaklan saglamak ıçın dış
borçlanmaya gıdılmedı Firmalar arası
işbölumu kârlann y üksek olmasına
hizmet edhor, bazen butun bır sanavi
bir tek fîrmanın elinde binkıyordu.
Böylece rekabetin kalkması kalitenin
düşmesine, fiyatlann yükselmesine yol
açnuyordu. Çünkü üretim, devlet
kontrolü altındaydı. Hızla bınken kârlar
dış yatınmlan kolaylaştınyordu
Böylece üretim, el emeğının ucuz
olduğu Doğu, Güneydoğu Asya
ulkelenne doğru açıldı De\ letın
desteğıyle pazarlar da kontrol altına
alınabılıyordu Bu bir "planlı sistemdi."
Ekonomının temelı bırbınne bağlı
şırketlerden oluştuğundan ve sıstemın
ıçınde kışmın rolu sılındığınden bu
sısteme "Corporate Capitalism "
(ortakiaşa kapıtalızm) adı venlıyordu
(3)
koymalan karşıstnda, Japon fırmalan
yuksek teknolojı uretım bırunlennı
daha zıyade rakıp gelışmış ulkelerde
kurmaya başladılar
Rekabet ve küreselleşme
1977'de Japon ve Amenkan
hukumetlen arasında yapılan bır
anlaşmayla Japonlar gonullu olarak
Amenka'ya yaptıklan ıhracatı
kısıtlamayı kabul ettıler Iştebundan
sonradır kı Japonya, dış ulkelerdekı
yatınmlannı arttırdı 1987'de ulke
dışında üretılen Japon televızyorüanmn
oranı yuzde 95'e çıkmıştı Dığer
onemlı rekabet alanı elektronık parçalar
ve yan-transformator (semıconductor)
sanayıı ıdı Bu alanda, 1965'te en
yuksek uretımı yapan 5 Amenkan
yapmakta Bu tanhte, Pasıfik Bölgesı
EkonomıkKonseyı'nedegırdı Japon
uzmanı Şıgeto'ya göre 1975'te artık
onderlık rolu ABD'den Japonya'ya
geçmıştır Japonya'nın en buyuk
başansı ıse 21 'mcı yuzyıla doğru
teknolojı devnmını başarmış, Batı
ülkelenyle geleneksel olarak ustun
olduklan alanlarda rekabete gınşmış,
bazı alanlarda onlan geçmış olması
Çin ve Güneydoğu Asya
Artık dünyada tek ekonomık sıstem
'serbest piyasa ekonomisidir' tezını
savunanlann goz ardı ettıklen bır
gerçek var O da eskiden 'sosyalist'
merkezıyetçı, planlı, devletçı ve kapalı
ekonomılerle ıdare edılen ulkeler,
ekonomılerını lıberalleştırmeye karar
Bu sıstemın totalıtanzme yol açacağı
soylenebıhr Zaten savaştan once de
Japon faşızmının temelı, devletten
destek bulan bu buyuk sanayı
bmmlenydı Savaş sonunda, ABD
Japonya'yı komunızme karşı bır usse
çev ırmek hevesıyle bu kuruluşlan
yıkmadı Ancak Japonya nın
sılahlardan anndınlmasını sağladı
Japon emperyalızmının Asya'da
yayılmasını onleyemedı Japonya,
bugun uretım sıstemını Tayvan, Taylan.
Malezya Fılıpınler gıbı Asya-Pasıfık
ulkelenne yayarak "küreseİleşme" adı
\enlen yenı tıp bır emperyalızm
uyguluyor Daha 1960 ta ucuz el
emeğıne sahıp Güneydoğu Asya
ulkelennde hafıf sanayı bınmlen
kurmaya başladı Japonya'nın dış
yatınmlan 1951 'de 3 6 mılyar dolardan
1973'te 5 8 mılyar dolara çıktı 1986'da
bu yatınmlar 35 mılyar dolan buldu
Dunya pazarlanna çok ucuza sürûlen
bu mallar, dunya tıcaretını Japonya
lehıne genletıyor, ABD'run dahı
Japonya'dan ıthalatı Japonya'ya
ıhracatını aşmaya başlıyordu Amenka
ve Avrupa'nın Japon mallanna engeller
fırması başta gelıyordu 1982'de Japon
NEC ve Hıtachı fırmalan bu beşı
yedıye çıkardı 1986'da ıse 3 buyuk
Japon fırması başta gelıyordu NEC.
Toshıba, Hıtachı 1986 da yapılan bır
anlaşmayla Japonya, gene ABD'ye
ıhracatıru sınırlamayı kabul ettı Ancak
1995 te Amerika ile cumhurbaşkanı
düzeyinde yapılan müzakerelerde,
Japon tarafı Amerikan isteklerine
boyun eğnıedi. Amerikan otomobil
sanayii Japon rekabetinden
kurtulamadı. Japon tırmalan
Güneydoğu As\ a 'da <\vrupa "da
kurduklan sanayı bınmlennde yuzde
yuz Japon sermayesi ve teknığıvle
uretım yapıyorlar Japonya da yapılan
uretımde kullanılan metotlar. getınlen
yemlikler aynen buralarda da
uygulanıyor Japonya böylece sanavi
üretimini küreye yayıyor. Aynı zamanda
bir; bir dunya olçusünde rekabet içinde
yan yana yaşama eğilimi başlıyor Bu,
bazen de\ fırmalann butunleşmesıyle
oluyor Hıtachı ile Texas Instruments
Amenkan fırması arasında olduğu gıbı
Japonya. 1967'denben Pasıfik
bölgesınde de önemh yatınmlar
verdıler, Batı'ya açılma sûrecıne
gırdıler, ancak Batı kapıtalızmıne
entegre olmadılar. onunla
butunleşmedıler Bunun da nedenı
liberalleşme surecı ıçınde. bu yenı
duzenm ışsızlık. ahlaksızlık,
borçlanmak. bağımlı duruma duşmek
gıbı bırtakım olumsuz yonlennı daha
yan yolda fark etmelen, hberalleşmeyı
frenlemelen ve eskı y apının bır kısmını
korumalandır Bunun sonucunda planlı
korumacı bir karma ekonomi sistemi
ortaya çıkmıştır. Bunun en belırgın
orneğım Çın'de goruyoruz
Çın'de 1978'de başlayan liberalleşme
hareketı. Komünıst Partısf nın denetimı
altında gerçekleşıyor Özelleştırme,
ışsızlık yaratacağı kaygısıyla çok yavaş
yurutuluyor 1993'te yatınmlann yuzde
70'ı hâlâ devlet tarafından yapılıyordu,
1990'da liberalleşmeyi başlatan Deng
Siao Ping'ın olumunden sonra.
liberalleşme nıspeten hızlandınldı. ama
gûmruk duvarlan kaldınlmadı Bu
tanhte Çm, VvTO'ya (Dunya Tıcaret
Orgutu) kurucu uye olarak girmek
ısteyince, Batıh ulkeler gumruk
duvarlannı kaldırmasını, pazarlannı
Batı'ya açmasını ıstediler Çm bunu
reddettı 1994'teÇm'ın Amenka"ya
yaptığı ıhracat, Amenka'dan yaptığı
ıthalatı 22 mılyar dolar aşıyordu
Lıberalleşmenın hızlanması, merkezı
otonteden bolgesel otontelere gecme
surecı pek çok sorunlar yarattı Koyden
kente goç, kurulan sanayının ışsızlen
ememesı. yoresel ıdarelenn mesken,
okul, ulaşım gıbı sorunlan
çözememesı, esrarkeşhk \e cürmun
artması Bu nedenlerle Batı'yla
butunleşmeye, lıberalleşmeye karşı
tepkıler çok yaygın Gerek ıktıdar
gerekse halk. Çın'ın bağımsızlığı
konusunda çok tıtız (4)
Aynı zamanda, Çin buyuk bır hızla
sanayıleşıyor Gıren Batı sermayesi
yuksek teknığı getınyor Çm 1995'te
yuzde 12 gelışme hızıyla dunyanın
onunde gıdıyor On yılda bu ulkemn bır
dev guç halıne geleceğı duşunuluyor
Atom bombasına sahıp olması
yuzunden, Batı, onu gıderek bır rakıp
super guç olarak gormeye başlıyor
ABD Sılah K.onrrolu ve Sılahsızlanma
Ajansı'nın raporuna gore Çın'ın
savunma masrafian her yıl 100 mılyar
dolar artıyor 1995'te Çin donanması
butun Çm Denızı'ne yayılıyordu
Bütun Asya-Pasıfık bolgesı artık bır
hızlı kalkınma surecı ıçınde
Sıngapur'la Taylan bır yandan
kapıtalızmın gen ûssu halıne gelırken
bır yandan da urehmlennı hızla
arttınyorlar Bu ıkı ülke 1993'te yüzde
9 9 buyume hızı kaydettı Bu ulkeler
pazar ekonomisine kademe kademe
geçme polıtıkasını guduyorlar, serbest
rekabetle planlamayı biıieştiriyorlar.
Buyumeye paralel olarak ıç pazar da
gehşıyor Bu pazarda Amenkan-Japon
rekabetı gehşıyor Amenka. bazı
ulkelen kendı pazanna çevınrken
bazılannda dırenışı yenmek ıçın dışa
açık ekonomık bolgeler kurmaya
çalışıyor Guney Asya'yla Pasıfık'ı
bırleştıren bır Transpasifik BoJgesP
ongoruyor (5> ^ r ^
, Ote yandan ViemanvıKdKey <Kore gıbı
Çm örneğıru ızleyen ulkelerde dırenışı
yenmekte zorluklar çekılıyor Değışık
ekonomık modeller uygulayan Asya-
Pasıfık ulkelen 21 yuzyılın ekonomık
gelışmesının merkezı olrnaya başlıyor
1993'te bu bolgede Japonya'yla
Fılıpmler'ın dışında hıçbır ülke, yuzde
5'ten aşağı buyume hızına sahıp
değıldı Yuzde 12 buyume hızıylabaşı
çeken Çin Vıetnam la beraber bolgesel
butunleşmelere karşı çıkmaya
başladılar Malezya Başbakanı
Mahathir, 7 buyuk devlet tarafindan
kurulmuş olan APEC'yı (Asya Pasıfik
Işbırlığı Orgutu) çok fazla Batı etkısı
altında buluyordu 1993-1995 arasında
pek çok konferans toplandı Ekonomık
butunleşme sorununda pek çok
anlaşmazlıklar çıktı Guvenhk sorunu
ıse endışe venyor, ABD'nın bolgedekı
asken varlığı kafalarda sorular
yaratıyordu (6)
Kısacası, eskı somurgelerden oluşan
Asya-Pasıfık ulkelen, bır yandan
değışık tıplerde karma ekonomı
sıstemlenyle hızlı bır gelışme sağlarken
yenıden emperyalızmın (Japon ve
Amenkan) boyunduruğuna gırmek
kaygısı ile y aşıyor. buna karşı
dırenıyorlar Nufusu mılyarlan aşan bu
bolgede, yenı bır dunya, yenı bır duzen
doğduğunu kımse mkâr etmıyor
(1) Şigeto Tsuru "Japan S Capitalism "
(Japon Kapıtalızmı Cambndge Lnı\
Press 1993
(2/go sa 19
(3)go sa 182-199
(4) The Internatıonal Instıtude for
Strategıc Studıes Strategıc Survey,
1994-1995 s 166
(6jgo
Sürecek
r ı
VJÖR ÜŞI Prof. Dr. İLHAN ARSEL
Bu son aylarda Dıyanet Işlen Baş-
kanlığı, hurafelere karşı savaş açma
gayretkeşlığı ıçensınde gorunmeyı
seçmışe benzer Bundan bır sure ön-
ce Dıyanet Başkanı, Muslumanların
gen kalışında, "halkın hakıkatı bırakıp
hurafeye sanlmasının onemlı bır rol
oynandığı" kanısında bulunduğunu
bıldırırken hurafelerın, Islamı sonra-
dan kabul eden Yahudıler ve Hınstı-
yanlar tarafından Muslumanlara ak-
tanldığını, hurafeler ıçınde ta Şama-
nızme, putperestlığe dayananlar bu-
lunduğunu, ve bunlann tesprt edılme-
sı ıçın ıl ve ılçe muftulenne emır verıl-
dığını bıldırmışve "Halkımızı aydınla-
tacağız" şeklınde buyuk laflar etmış-
tı
"Tespıt" ışı tamamlanmış olmalı kı,
şımdı karşımıza "Yaşayan Hurafeler"
dıye bır kıtap çıkarıldı Kısaca fikır edı-
nebılmek ıçın kıtapta yer alan hurafe-
lerden bırkaç ornek verelım "Per-
şembe (gunu) çamaşır yıkanırsa zen-
gın olunur", "Kısa boylu kadın uğur-
suzdur", "Tuvalet taşına ters oturarak
buyuk aptes yapmak nazan keser",
"Tavşan, tılkı ve kara ke-
dı, yolu keserse uğur-
suzluk gelır", "Kara kar-
ga kımın evınde oterse o haneden
cenaze çıkar" vs
Bu orneklere ve benzerlenne şoy-
le bır goz atmakla hemen anlıyoruz kı
Dıyanet, hurafelerle savaşıyormuş ve
bu yoldan halkı aydınlatıyormuş gıbı
gorunup hurafe satma ışıne devam
etme hevesındedır Şu bakımdan kı,
"Yaşayan Hurafeler" adlı kıtapta yer
alan hurafeler, Dıyanet'ın kendı ya-
yınlannda yer alan ve halkımıza dın dı-
ye belletılen venlerden pek farklı de-
ğıldır Bır ıkı ornek verelım
Bıraz yukarıda "Perşembe (gunu)
çamaşır yıkanırsa zengın olunur"
şeklındekı ınanışa değındık Anlaşı-
lan o kı, halk "perşembe"nın uğurlu
olduğuna ve o gun zengın olunabıle-
ceğıne ınandırılmıştır Dıyanet bunun
hurafe olduğunu bıldırıyor Oysa bu
aynı Dıyanet, "perşembe "nın uğuriu
olduğunu ve bu nedenle Muham-
med'ın, perşembeden gayrı gunler-
de pek sefere çıkmadığını "Islamı
gerçek" dıye halkımıza belletmekte-
dır Nıtekım Dıyanet'ın Sahîh-ı Buhâ-
rı Muhtasarı Tecnd-ı Sanh Terceme-
sı adlı yayınlannın 8 cıldının346 say-
fasında, 1237 sayı ile yer alan hadıs
aynen şoyle " Resûlullâh sefere
çıkmak ıstedığınde perşembe gu-
nunden başka gunlerde muhakkakkı
pek az yola çıkardı "
Eğer perşembe gunu zengın oluna-
bıleceğıne ınanmak hurafe ıse (kı Dı-
yanet'e gore oyle), o halde Muham-
med'ın perşembeden gayrı gunlerde
sefere çıkmaması hurafe sayılmaz
Dıyanet'ın savaş venr gorunduğu
hurafelerden bır dığerı "Kısa boylu
kadın uğursuzdur" şeklındekı ınanış-
tır Ancak ne var kı bu aynı Dıyanet,
sadece kısa boylu kadınları değıl, fa-
kat genelde tum kadınlan uğursuz sa-
yan şeırat hukumlerını halkımıza bel-
letmekle meşguldur Nıtekım Dıya-
net'ın soz konusu yayınlarında aynen
/ 1 A ?
u
ya
2
'
11
"Uğursuzluk,
[ 1 I uçşeyde Atta, kadında,
evde hasıl olur", "Eğer
eşyada şeâmet farzolunursa atta, ka-
dında, evde ve meskende aranılma-
lıdır" (Bu hukumler ıçın bkz Sahîh-ı ,
cıltVHI.sh 312,Hadısno 1211 vecılt
XI, sh 267, hadıs no 1795)
Dıyanet'ın savaş açar gorunduğu
bır dığer hurafe şoyle "Tavşan, tılkı ve
kara kedı yolu keserse uğursuzluk
gelır " Ancak ne var kı bu aynı Dıya-
net, kara kedılerın değılse bıle eşek-
lenn ya da kadınlann namazı "kat' et-
tıklennı" ınsanlanmıza şerıat hukmu-
dur dıye belletmektedır Soz konusu
yayınların 2'ncı cıldının 439 sayfa-
sında 303 sayılı hadıs olarak yer alan
Ebû Cuhayfe'nın rıvayetıne gore
"harbe" şeklınde "sütre" bulunma-
yan kışının onunden "eşek" ya da
"kadın" geçerse namaz "kaf edıl-
m;ş"olur (Daha buna benzer nıce or-
s neklerı benım "Şenat ve Kadın" adlı
' kıtabımda bulmak mumkun)
Dıyanet, "Tuvalet taşına ters otura-
rak buyuk aptes yapmak nazan ke~
ser" şeklındekı halk ınançlarının hu-
rafe olduğunu soylemekte Ancak ne
var kı bu aynı Dıyanet halkımıza, ap-
tesı yaptıktan sonra temızlenmek ıçın
tek sayıda taş (orneğın uç taş) kullan-
mak gerektığını, çıft sayıda taş kullan-
manın dıne aykırı duştuğunu bellet-
mekle meşguldur Dıyanet'ın yayınla-
nndanşuvar "Her kım ıstınca ıçın taş
ıstımalederse, adedını tekyapsın (hıç
olmazsa uç taş kullansın) " (Bkz Sa-
hîh-ı , cılt 1, sh hadıs no 130) An-
laşılan o kı Dıyanet, Tann'nın tek olu-
şu fıkrınden hareketle her ışın tek sa-
yı esasına gore yapılmasını uygun
bulduğu ıçındır kı boyle bır şenat huk-
mune onem vermektedır Fakat tu-
valet taşına ters oturmakla tuvalette
ıken ılle de tek sayıda taş kullanmak
arasında pek fark bulunmadığına
(hatta bu ıkıncı halde Tanrı fıkrını ze-
delemek soz konusu olduğuna) gore
Dıyanet, savaşır gorunduğu bır hura-
feyı bır başka şekıl altında satmakla
meşgul oluyor demektır
SURECEK
Bodrum'da Mumcu Günü'nde: (3)
Köpek Dolabındakî Ülke!
Çağdaş Yaşamı Destekleme Dernegı'nın Bod-
rum'da duzenledığı "Uğur Mumcu 'yu Bırlıkte Ana-
lım" ızlencesınde, ÇYDD uyesı ismail Hakkı Bayram,
ılgınç konuşmasında şunları da soyledı
" Uğur Mumcu'nun öldürulmesı olayında, Anka-
ra'da ve butün Turkıye'de buyuk bırheyecan yaşan-
mıştı Kışıler sokaktaydı, yağmur yağıyordu Buyağ-
murdakıtleler, 'Ozgurluk', 'Katıllerbulunsun' dıyordu
Memleketı yonettığını sanan kışıler, 'Bulunacak, bu bır
namus borcudur1
' dedıler O dıyenlerden bınsı, şım-
dı 864 metre yukseklıktekı tepede, Cumhurbaşkanı
sorumsuzluğuyla oturuyor ve gelen heyetlere öğut-
ler venyor, 'Rejıme guvenın' dıyor Ikıncı kışı, anılan-
nı pazariamakla meşgul
- Bazı olaylar vardır, kendılığınden bır olay, dıyor bır
duşunur, pekçok devletadamının duşunemedığı şey-
lerı ortaya çıkanr
Işte, olaylar ortaya çıktı1
Gelışmelen ızlıyorsunuz,
gorduk Fakat burada bır kandımıacanın da olduğu-
nu sezınlıyorum Oda şu 'Efendım.faıllenbulduk, bu-
luyoruz', amaç kıtlelen uyutmak, heyecanı duşur-
mek Bugunlere gelınırken, 2-3 gun once, yıne Tur-
kıye genelınde, hatta dunyanın pek çokyennde Uğur
Mumcu anılacak, bır heyecan yaşanacak, sezıyorlar
bunlar bunu, a/anlan var, haber alıyohar Ve dıyor kı
eskı gezıcı vaız Şevket Kazan
- Onemlı bırtanık bulduk1
Bugun, Susurluk'tan bugune ne değıştı Türkı-
ye'de9
Bunun albnı gzmek gerek Kurtuluşumuz ken-
dı ellenmızdedır Insanın, ınsan soyu ve butun canlı-
larda bu var, bırlıkte olmak, beraberyaşamak Tek tek
dayanışma ıçınde, bızım gıbı duşunen ınsanlar, bu-
gun Turkıye'nın heryennde var, bızım gıbı duşunen
ınsanlar, guçlennı, beyınsel guçlennı, parasal guçle-
nnı, sıyasal guçlennı bırleştıremezlerse bu 'kopek do-
labı' ıçınden, bu ulkeyı zor çıkannz' ("Köpek dolabı"
sozu, Çankın yoresınde kullanılan yaygın bır sozmuş
ME)
'Parçala yonet' takbğını bız soylûyorduk, bılıyor-
duk bunu, bunuvazının eskı oyunu olduğunu Şımdı,
burjuva parçalıyor, yonetıyor Ve bız, bıldığımız bu
doğrulan yaşama geçıremıyoruz
Toplumlann, toplumsal cınnete yaklaştığı donem-
leroluyor Yanı HrtJer, 5 mılyon Yahudıyı kendı mı kes-
tû Sıvas'ta 3-5 tane koktendına mı ateşledı Madı-
mak Otelı'nP Ya da Çorum'da, Sıvas'ta, Maraş'ta 3-
5 sılahlı katıl mı, bınlerce ınsana kıydı? Bu adamlann
yandaşılan vardı, bır ıbadet aşkıyla ınsanlan kurşun-
layan, boğazlayan, ınanmış htleler vardı arkalannda
Demek kı toplumlar da zaman zaman boyle şıddet
olaylanna alet edılebılıyohar
Bunlanduşunmekzorundayız Sonunda, bu şıddet
olaylan, toplumsa! bır olguya dayanıyor Toplumsal ol-
gulan, ancak toplumsal olaylarla açıklayabılırsınız
Şıddet olaylannı yaratan kıtleler, kışıler kendılenne
haklı bırtakım gerekçeler de buluriar Ama, asıl haklı
gerekçe, hangı donemde, nasıl uygulanırsa uygulan-
sın, hangı gereklehe uygulanırsa uygulansın, ınsana
yonelık şıddetın bağışlanır, hoşgorulur bır yanı yok-
tur Işte, ınsanlık, bunuva devnmlen tek bır ana dü-
şunce temel alınarak yapılmıştır, eşıtlık duşuncesı
Artık dınler, ınançlar, ınsanlan farklı gosteren dınler,
ınançlar bugun reddedılmış durumda
1
Insanlık 21
yuzyıla bu duşunceyle, eşıtlıkduşuncesıylegınyor Bız
haklıyız, çunky, py, pl(§uncenın ınsanıyız Güçjfjyüz
ve susmayacağız
1
Tanhın tekerleğını ılenye, susmayan ınsanlar gotu-
rurhep Galile (1564-1642), 'Donuyor, ben donmu-
yor desem de donuyor, donuyor desem de donuyor
1
dedı engızısyon karanlığında Şeyh Bedrettin Serez
Çarşısı'nda, 'Yânn yanağından gayn her şeyı değış-
tık, ışte budur hak' dedığı ıçın asıldı 'Karşıyaka'nın
uçgulu,/Denizgulu,Yusufgulu,Huseyıngulu', 'tam
bağımsız Turkıye' dedıklen ıçın 'darağacında uç fidan'
olmadılar m/' Ve ölulenmız, Uğur Mumcular, toplan-
tıda sayılan kışıler, tyıden, guzelden, doğrudan yana
olduklan ıçın öldürulmedıler mû
Sevgılı Uğur Mumcu, Turkıye'dekı rezaletı, sefale-
t, ezılen sınıflan en lyı çozumleyen, kıtlelere anlatan
bırkışı değıl mıydı? Bunlar, 24 Ocak 1993 'te Kartı So-
kak'tabırbombapatlattılar Ama, yıneyanıldılar San-
dılar kı Uğur Mumcu susacaktı, Uğur Mumcu çoğal-
dı, her parçası bınlerce Uğur Mumcu oldu Ve gen-
cılığın karşısma dıkıldı
Bugun Turkıye'de, 'Efendım katıllen bulduk, bulu-
yoruz' havası yaratanlar, bır şey bulmadılar ve bula-
mayacaklardır Bana oyle gelıyorkı Uğur Mumcu'nun
gerçek katıllen, Susurluk olayında yakayı ele verdıler
Efendım, çeteler var, Uğur Mumcu'yu olduren bırı-
kı kışının bulunması bence pek onemlı değıl Önem-
lı olan, acaba burada korktuğumuzşey, devlet varmı,
varsa ne kadar var
9
Ne derecede var? Öyleyse sanı-
yorum kı, Uğur Mumcu cınayetı, 'devlet ıçın kurşun
atan kurşun yıyen şereflı' çeteleıie, onlann devlette-
kı uzantılan, onlan orgutleyen, kollayan gorevlılenn
oluşturduğu 'ıç devlet' denen, 'devlet ıçınde devlet'
denen o orgutun uzennde kaldığıdır
Sevgılı Uğur Mumcu, şımdı kıtlelerie bırlıkte yaşı-
yor, yaşayacak Ruyalara gınyor hergece Ellennden,
gozlennden opuyoruz Uğur can' O'nu unutmayaca-
ğız, O'nu unutturmayacağız1
" (Alkışlar)
BULMACA SEDİT YAŞA\AN
SOLDAN S4ĞA:
1/Yurume,bısık-
let yol yanşı ve
yuzmey ı kapsa-
yan uçlu yanşma
2/ Aynı motıfın
yınelenmesınden
ıbaret canlı \ e ha-
reketlı bestelere
venlen ad Sa-
turn gezegenının
bır uydusu 3/
Goçebelenn ko-
nakven Bırın-
celeme sonucunu
ıçerenyazı 4/Av-
rupalılar ın Çin devlet
memurlanna verdıklerı
ad 5/ Aynı adlı bıtkının
kokulu tohumunu sarmı-
sak v e kırmızı bıberle ka-
nştırarak pastırmanın
uzenne surulen macun
6/ Sevınç belırten bır un-
lem Su Bır renk 7/
Bnçte bır roben oluştu-
ran ıkı bolumden her bı-
n Kadınlar hamamında
hizmet eden \e muşten-
len yıkayan kadın fVMımarlıkta 'sahın' anlamındakul-
lanılan sozcuk El sıkışma 9/ Buyuk su şışesı
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Dolaşım sıstemınde bu- ya da bırkaç pıhtı oluşması 2/
Bır gıyeceğın goğusle omuz arasında kalan bolumune ek-
lenen parça Erkek geyık 3/ Bır duşunceye gonulden
bağlı bulunma Havadakı su buhan 4/ Şohret "Nerde
senın sürduğun zamanlar ey Cem"' (Cahıt Sıtkı Ta-
rancı) Bırnota 5/Tombul, ın yapılı 6/Odunç alınan
ya da venlen şey Soyundan gelınen kımse II Etı lez-
zeth bır tavuk ırkı 8/ Havadan elde edılerek ışık araçla-
nnda kullanılan gaz Arap harflennın en çok kullanılan
el yazısı bıçımı 9/ Utanç duyma Denızcılıkte makıne-
lenn çevnlmesı ıçın venlen komut