Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 24 ŞUBAT 1997 PAZARTESİ
HABERLER
hsan Hakları
Şûpası
yasallaşıyor
• BOLU(AA)-Devlet
Bakanı Lütfü Esengün,
"Insan Haklan
Müsteşarlığı ve buna
bağh olarak yılda bir kez
toplanacak olan Insan
Haklan Şûrası'ni
yasallaştırmak üzereyiz"
dedi. Her yıl yapılması
planlanan lnsan HakJan
Şûrası sayesınde mevcut
şikâyetlerin önüne
geçileceğini kaydeden
Esengün. hükümetin
gayet iyi bir yolda
olduğunu vurguladı.
ICAD polisi
şikâyet etti
• İstanbul Haber Servisi
-Uluslarası Kayıplara
KarşıKomite(ICAD)
tarafından yapılan
açıklamada. Emniyet
Genel Müdürlüğü'ne
bağlı Gezici Kayıp
Bürosu'nun 'göz
boyamak' için hizmete
girdiği belirtilerek,
"Cumartesi Anneleri'yle
alay ediliyor" denildi.
ICAD adına yapılan yazılı
açıklamada. Gezici Kayıp
Bürosu'nun polisin
ikiyüzlülüğünü ortaya
çıkardığı vurgulanarak,
"Polisin yardım etmesini
değil, gözaltında
kaybedilen çocuklanmızı
bulmasını istiyoruz"
denildi.
TİHV'den
ABANA (Cumhuriyet
Güney İlleri Bürosu) -
Türkiye lnsan HakJan
Vakfı (TtHV) Adana
Temsilcisi Avukat Mustafa
Çinkıhç, işkence
gördüğünü öne sürerek
tedavi için vakfa
başvuranlara "polisin "Git
senı vakıf tedavi etsin'
diye telkinde
bulunduğunu"
öğrendiklerini söyledi.
'tzinsiz tedavi merkezi'
açtığı gerekçesiyle
hakkında açılan davadan
yargılaması süren TİHV
Temsilcisi Mustafa
Çinkıhç, vakfın konuya
hekim-hasta ılişkisi olarak
baktıklan için gizliliği esas
aldıklannı, ne siyasal
görüş ne de köken, din ve
cinsiyetle ilgilendiklerini
belirtti.
Bursa Barosu
etkinfiği
• Haber Merkezi - Bursa
Barosu, "Yaşananlar
Boşuna Değıl-Den;okrasi
Etkinlikleri" adı altında bir
dizi etkinlik düzenliyor.
İlki 17 şubatta yapılan
Etkinliğin ikincisi bugün
Tayyare Kültür
Merkezi "nde
düzenlenecek. Bugünkü
etkinliğe, Genco Erkal,
Nevzat Şenol, Tank Akan,
Berat Günçıkan ve Feyza
Hepçilingirler katılıyor
Karayoluyla
hac sırrı
• ANKARA (ANKA)
RP'li Devlet Bakanı Fehim
Adak'ın geçen yıl eşiyle
birlikte kendi arabasıyla
hacca gittiği ortaya çıktı.
Adak'ın yolculuğunu
karayoluyla gidişte
"güvenlik sorunu
bulunmadığının" kanıtı
olarak gösteren RP'liler
Diyanerten Sorumlu
Devlet Bakanı Nevzat
Ercan ile tçişleri Bakanı
Meral Akşener'in
"güvenlik açısından
mümkün olmadığını"
açıklamasına karşın bu yıl
oluşturulacak bir kafileyle
karayoluyla hacca
gidilmesini kararlaştırdılar.
Erdal Öz
/
den
açıklama
• Istanbul Haber Servisi
-Yayıncı ve yazar Erdal
Öz. gazetemizde dün yer
alan 'CHP'ye Sanatçı
Katılımı' başlıklı haber
üzerine bir açıklama
yaptı. Öz açıklamasında.
"Bedri Baykam, beni
arayıp CHP'ye üye
olmamı istediğinde, böyle
bir üyelik düşünmediğimi
kendisine açıkladım. Ama
parlamentoda şeriata karşı
çıkan, laikliği ve
demokrasiyi savunan tek
parti olarak CHP'yi
gördüğümü, yeterli
bulmadığımı, ancak
yıilarca oy verdiğim
CHP'nin her türlü çağdaş,
ilenci gırişimine destek
vereceğimi bildirdim"
dedı.
Adalet Bakanı, 1989'daki 'Alevi düşmanlığı davasında' savunmasını şeriata dayandırdı
Kazan: Kacbıı eli sıkılmazALPERBALLI
ANKARA - Adalet Bakanı Şevket Ka-
zan' ın; 1989 yıhnda derslerde Alevilere
hakaret ettiği ve şeriat propagandası yaptı-
ğı gerekçesiyle Ankara DGM'de yargıla-
nan öğretmen AhmetGünay'ın avukatlığı-
nı yaparken. "kadın eli sıkmanm dinen ea-
iz olmadıgr yönünde savunma yaptığı or-
taya çıktı. Kazan'ın savunduğu öğretmen.
zamanaşımı nedeniyle ceza almadı.
Ankara DGM tarafından 27 Aralık
1990'da yazılan gerekçeli kararda, Ahmet
Günay'ın Diyanet Işleri Başkanlığı'ndagö-
re\ yaparken, Ayrancı Lisesi'nde ücretkar-
şılığı haftada 8 saat Dın Kültürü ve Ahlâk
Bilgisi dersleri verdiği anlatıldı.
Kararda; Ankara DGM Başsavcıhgı ta-
rafından hazırlanan iddianamede, Ahmet
Günay'ın derslerde konu dışı yaptığı ko-
nuşmalarda. "erkeklerie bayanlann toka-
laşmasuun giinah olduğunu, zina başlangı-
cısayüacağuu, BaO'da Müslüman olmayan-
larla Kızjlbuş veya Alevilerde olduğu gibi
kızlann önce babalanyla veya erkek kar-
deşleriyle yattığını. kızlann başlannı ört-
Adalet Bakam'mn kacak araba savunması
6
Yasa değişikliğinden haberim yok'
KOCAELİ (AA) - Adalet Bakanı Şevket
Kazan, yurtdışından getirttıgi ve kaçak ol-
duğubelirienen araba hakkında, konuyla il-
gili yasadan haberi olmadığını söyleyerek
savunma yaptı. Şevket Kazan, yurtdışın-
dan getiriletı araçlann triptik süresinin 6
aydan 3 aya indirildiğinden haberi olmadı-
ğını belirterek u
Bu sûrenin geçmiş oiması.
306 bin Hrabk bir cezayı gerektiriyor. Yani
otomobfl kaçak değildir'' dedi.
RP Kocaeli fl Örgütü'nce gerçekleştiri-
len Genişletilmişîl Divan Tbplantısı'na ka-
tılan Kazan, yaptığı konuşmada, kendisi
hakkında medyada çıkan iddialara cevap
verdı. Kazan, "Surekü Aydmlık İçin Bir
Dakika Karanlık" kampanyasıyla ilgili
"Mnm söndü oynuyorlar'' açıklamasından
medyayı sorumlu tutarak. "Afevi vatandaş-
larlabenikarşıkarşıyagetirmekistiyortar"
dedi.
meleri gerektiğjni, 'günaydın' yerine 'sela-
münaleyküm' denmesi gerektiğüıi" söyle-
diği gerekçesiyle TC Y'nin daha sonra kal-
dınlan "kişiselçıkarsağlamakamacryladi-
ni ve dince mukaddes sayılan şeyleri alet
ederek propaganda yapma ve telkinde bu-
lunma" suçlannı düzenleyen 163. madde-
si ile din ve mezhep mensuplanna hakaret
etmekfıilini düzenleyen 175. maddesi uya-
nnca cezalandırılmasının istendigi anlatıl-
dı.
Günay'ın avukatı olan Kazan'ın davay-
la ilgili savunması kararda şöyle değerlen-
dirildi: "Sanıkveküi.duruşmalarsırasında
sanığın savunnıasının doğruluğunu kanıt-
lamak bakımından Hürrrvet gazetesinin 8
Mart 1989 günlü nüshasının 23. sayfasında-
ki 'Babasıyla evladı' başlığını taşıyan ha-
ber yazının fotokopisiyle aralannda evlilik
caizolan kadın ve erkeklerin, bir zaruret bu-
lunmadıkça birbirleriyle tokalaşmalan ba-
zı istisnalar dışında dinen caiz görülrnedi-
ğini belirten Başbakanlık Diyanet İşleri
BaşkanhğYnca Ahmet Güna> 'a gönderilen
6 Eylül 1989 tarihli yazı ik yine Hürriyetga-
zetesi yazarlanndan Oktay Ekşi'nin yazdı-
ğı Benazir Butto'nun erkekeli sıkmamasry-
la ilgili "Butto'nun ardından" başlığını taşı-
yan yazıfotokopisinikeza ortaokul Din Kül-
türü ve Ahlâk Bilgisi kitabuun selamlaşma
ile ilgili kısunlarının fotokopisini ibraz etti."
Mahkeme, şeriat propagandası suçunun
maddi ve manevi unsurlannın oluşmadığı
gerekçesine dayanarak Günay hakkında
beraat karan verirken, sanığın mezhebe ha-
karet konusundaki yargılamanın DGM'le-
rin görev alanına girmediği gerekçesiyle
"görevsbtik"karan vererek, dosyayı Anka-
ra Nöbetçi Asliye Ceza Mahkemesi'ne
gönderdi.
Ahmet Günay daha sonra zamanaşımı
nedeniyle ceza almadı.
'Göktepe davasım bagLacbm'
Gazeteci Metin Göktepe'yi öldürmekten yargılanan polislerin avukatı, rüşvetle birçok dava
kazandığını, Göktepe olayını da aynı yolla kapatacağını "Söz Fato'da" programında açıklayacak
ORAL ÇALIŞLAR
Gazeteci Metin Göktepe cinaye-
ti davasında yeni bir skandal daha
ortaya çıktı. Metin Göktepe'yi öl-
dürmekten yargılanan polislerin
avukatlanndan AhmetÜlger'in çe-
şitli yolsuzluklara kanştığı ve yük-
sek paralar karşılığı davalann sey-
rini değiştirdiği belirlendi. Ülger,
gizli kameraya Metin Göktepe da-
vasının sonucunu da etkileyeceği-
ni itiraf etti.
Metin Göktepe'nin öldürülmesi
davasında sanık polislenn avukatı
olan Needet Küçüktaşkıner'ın MİT
elemanı olduğu ve işkencede yer
aldığının ortaya çıkmasından son-
ra Avukat Ahmet Ülger'in, Gökte-
pe'nin öldürülmesine neden olan
olaylannbas sorumlulanndan Em-
niyet Amiri Mehmet İşbitiren'in
kardeşi olduğu da belgelerle sap-
tandı. Ahmet Ülger'in anne ve ba-
ba ve kardeşi Işbitiren'le aynı olan
soyadını neden değiştirdiği henüz
anlaşılamadı.
Kanal D'deyayımlanan "SözFa-
to'da" programının ekibi. bir tesa-
düf sonucu Ahmet Ülger'e ulaştı
ve onun yolsuzluklannı ortaya çı-
kardı. Programa yapılan bir telefon
ihbannda Beyoğlu çevresınde ken-
disini savcı olarak tanıtan bır ktşi-
nin adlıye ve emniyette iş bitirdiğı
söylendi. "Söz Fato'da" ekibi. Be-
yoğlu Adliyesi'nden aldığı rastge-
le ağır cezalık bir dosya ile Hasan
isimli sahtekârla temas kurdu. Ha-
san. gizli kamerayla saptanan gö-
riişmede. dosyalan nasıl istedikle-
ri şekilde yönlendirdiklerini aynn-
Avukat Ahmet tlger. Cöktepe'nin öldürülmesine neden olan olaylann baş sorumlulanndan Emniyet
Amiri Mehmet İşbitiren'in kardeşi. Ülger'in soyadını neden değiştirdiği henüz anlaşılamadı.
tılı şekilde anlattı. Daha sonra Ha-
san, Taksim Hastanesi'nin karako-
lunda muhabirle buluştu. Karakol-
da bulunan bir polisin yanında ve
onun duyacağı şekilde Hasan, son
derece rahat bir şekilde buradan te-
lefonlaretti, muhabirle pazarlıklar
yürüttü. Hasan'ın karakolu büro gi-
bi kullanması ve tüm pazarlıklar
kamerayla saptandı.
Konu, "Söz Fato'da" ekibinin
*yem" olarak kullandığı dosya üze-
rinde pazarlık yapmaya geldiğin-
de, Hasan. Metin Göktepe cinaye-
ti sanıklannı kurtaran Ahmet Ülger
isimli bir avukattan söz etti. Birgün
sonra Hasan, Ahmet Ülger'i Çem-
berlitaş'taki bir nargile salonuna
getirdi ve ekiple görüştürdü. Bu gö-
rüşme de gizli kamera ile saptandı.
Hasan. Avukat Ahmet Ülger'in ya-
nında muhabire, "hâkün vesavcıla-
nn nasıl yola getirildiğini'' anlattı.
Ahmet ÜÎger'in işleri nasıl bitirdi-
ğı, ayakçısı Hasan tarafından bal-
landıra ballandıra dıle getirildi. Ül-
ger de onu görüntülere yansıyacak
şekilde başıyla onayladı. Sonunda
dosya numarası avukata venldi ve
Ülgeronlara şunlan söyledi: "Ben
îlhan Selçuk: Erbakan 'laik' de değil, oturduğu makama 'layık' da değil
'ADD'ye büyük ilgigösteriliyor'
ERDAL ÖZCAN
ÇORLLl -Çorlu Atatürkçü Dü-
şünce Derneği'nin düzenlediği
"Bunalım ve Kurtuluş'" konulu
konferansta konuşan gazetemiz
yazan tlhan Selçuk, ülkenın Ba-
tı'dan yavaş yavaş kopanlmak is-
tendiğine dikkati çekerek "Öyle
görüyorum ki, Refah Partisi Genel
Başkanı ve yandaşlarv ülkede sis-
temli olarak bir şeyleri tezgâhla-
mak için çaba harcıyorlar" dedi.
Belediye Sergi Salonu'nda dü-
zenlenen konferansa. Idare Müdü-
rümüz Hüseyin Gürer gazeteci
Yalçın Bayer, Cüne\1 Canver. Çor-
lu Belediye Başkanı Ünal Baysan
ve Çorlu Atatürkçü Düşünce Der-
neği Başkanı avukat Yılmaz Alpas-
lan da izleyici olarak katıldı.
Konferansta ülkenin gidişatının
iyi olmadığını vurgulayan Selçuk.
iktidar ve makam uğruna bir par-
tinin kadın genel başkanının Refah
Partisi'ni iktidara taşıdığını belir-
terek "Ama Atatürkçü insanlar, ül-
keyi seven insanlar bunlara geçit
vermeyecektir. Görüyonını ki Ata-
türkçü Düşünce Dernekleri'ne bü-
yük ilgi gösteriliyor" diye konuştu.
Konuşmasında, son günlerde
sürdürülen solda birlik tartışmala-
nna da değinen Selçuk, şunlan
söyledi: "Sol ancak birleştiği za-
man ülkenin >azgısını değiştircbi-
lir. Bu bir gerçek. Ancak bugün
Türkiye'nin sorunu solu da aştı.
Ayduıhkla karanlığın hesaplaşma-
sı söz konusu. Bugün başımızdaki
hükümet şeriata dönük yolda me-
safe almak hesabı içindedir. Çiller
bu vönde bir maşa gibi kullanılıyor.
Başbakan Erbakan'laik' dedeğil-
dir. oturduğu makama layık' da
değildir. Refah'a 'dur' diyemedik-
çe Türkiye tehUkededir."
Selçuk. konferansın ardından
saat 21.00'de Çorlu Belediyesi
önünde Çorlulular ile birlikte *Sü-
rekli Ayduıhk İçin Bir Dakika Ka-
ranlık" eylemine katıldı.
Çorlu'da özel bır lisenın ögren-
cilen ve velileri için düzenlediği
konferansa katılan Hürriyet Gaze-
tesı Yazan Yalçın Bayer de demok-
rasinin vazgeçilmez unsurlanndan
birinin basın olduğunu vurgulaya-
rak şunlan söyledi:
u
Ûlke sorunlan her geçen gün
ağııiaşmakta. Ülkenin dört bir ya-
nında insanlar haksızlığa uğra-
makta, bunların medyada dile ge-
tirilmcsi beklenihnektedir. Biz de
medyada çalışanlar olarak halkın
ve okurtann istemlerine kulak ve-
rip bu konulara daha çok duyarh
olmahvız."
ne dersem o olur. illa ki o olur."
Bu görüşme sırasında ayakçı Ha-
san, Ahmet Ülger'in geçmişte hâ-
kimlik yaptığını da söyledi ve Ül-
ger de buna itiraz etmedi. Aslında
Ulgereskiden hâkimlik yapmamış-
tı. ama alacağı rüşveti arttırmak ge-
rekçesiyle olacak, buna sesini çı-
karmadı. Bu görüşmeden sonra,
Ahmet Ülger dosyayı kabul ettiği-
ni ve paranın da ayakçı Hasan'la
konuşulduğu gibi olduğunu muha-
bire bıldirdi. Göktepe cinayetinin
birnumaralı sanığı Mehmet İşbiti-
ren'in öz kardeşi ve avukatı Ahmet
Ülger'in daha başka ne gibi yol-
suzluklara kanştığı büinmiyor. Ül-
ger. Göktepe cinayetiyle ilgili Af-
yon'daki duruşmada. "vatansever-
lik" şovlan yaptıktan sonra, "Med-
ya mahkemeyi baskı alüna alıyor
veyönlendirmekistiyor"dedi. Ka-
mera görüntüleriyle saptanan ve
mahkemeleri ağır bir zan altında
bırakan açıklamalar yapan Ahmet
Ülger'in bundan sonra neler söyle-
yfecegi meraklabekleniyor.
Ahmet Ülger'in üniversitedeki
öğrencilik yıllannda yoksulluk
çektiği onu tanıyan arkadaşlannca
belirtiliyor. O dönemde ülkücüler
arasında etkili olan Ülger ve kar-
deşleri hızla zenginleştiler. Ahmet
Ülger'in MHP milletvekili adayı
olduğu, ÜlküOcaklan'ndabaşkan-
hk yaptığı da saptandı.
Ülger'in ayakçısı Hasan"ın ka-
meralara yansıyan iddialan da deh-
şet vericı. Hasan, "Metin Gökte-
pe'ninöldürülmesiemrini Mehmet
İşbitiren'in verdiğini ve kardeşi Ah-
met Ülger'in onu kurtardığv-
nı" söyledi. Dava dosyalann-
da ıse Mehmet lşbitiren, Me-
tın'in gözaltına alınması em-
rini \eren emniyet amiri ola-
rak yargılanıyor.
Ahmet Ülger'in, cinayet
sanığı polislerin Afyon'daki
mahkeme karşısına çıkma-
masını sağlayan avukat oldu-
ğu daanlaşıldı. Işkenceci po-
lislerin Afyon yerine gizlice
Eyüp 6. Ağır Ceza Mahke-
mesi'nde alınan ifade tuta-
naklanndan duruşmaya Ah-
met Ülger'in de sanıklann
avukatı olarak katıldığı orta-
ya çıktı.
Göktepe davasının gidişa-
tını etkileyecek bu haberler-
den sonra Ülger'in üye oldu-
ğu Istanbul Barosu'nun ve
Afyon Ağır Ceza Mahkeme-
si'nin nasıl bır işlem yapaca-
ğı da merakla bekleniyor.
BIZBIZE,
SIFIR NOKTASII ORAL ÇALIŞLAR e-mail: oral.calislar@planet.com.tr
Refah Partisi'nin laikliği he-
def alan ve Türkiye'nin mo-
demleşmeye yönelik çizgisini
tersine çevirmeye çalışan giri-
şimleri. farklı çevrelerde farklı
tepkilere neden oluyor. Ancak
tepkilerin ortak noktası; Refah
Partisi'nde billurlaşan siyasi Is-
lamın ciddi birtehlikeyedönüş-
meye başlamasıdır.
Bu tehlike, Kürt sorunu nede-
niyle artan gerilim ve şiddet or-
tamında korkutucu bir potansi-
yeli de içinde banndınyor. Siya-
si Islamın güçlü altyapılarından
birisi, Güneydoğu'dadevam e-
den savaş. Bu savaş yüzünden
büyük şehirlerin varoşlarından
toplanan yoksul kalabalıklar,
şeriatçılar için önemli bir taban
oluşturuyor.
Bu taban. çaresizliği, yoksul-
luğu nedeniyle ve devletten
gördüğü kötü muameleler yü-
zünden şiddete çok yatkın
özellikler taşıyor.
Türkiye'yi yönetenler, yıilarca
Kürt sorununu bir asayiş soru-
nu olarak görüp bunu ancak
şiddetle çözebileceklerini dü-
Şeriatçılarla Başa Çıkmanm Yolu...
şündüler. Bu amaçlarını ger-
çekleştirebilmek amactyla şe-
riatçı güçlerle ittrfak yapmayı bi-
le mubah gördüler. Güneydo-
ğu'da şimdi çok şikâyet edilen
Hizbullah, devlet eliyie güçlen-
dirilip eylemlere sevk edildi.
"Komünizme ve Kürtçülüğe"
karşı din silahına sanlanlar, şim-
di şeriatı nasıl alt edeceğiz di-
ye düşünmeye başladılar. Şeri-
atla kim başa çıkacak? Ibra-
him Şahin sokaklarda elini kol-
lunu sallayarak dolaşın\en onu
yakalama olanağı bulamayan
Içişleri Bakanhğı mı? ibrahim
Şahin ve Özel Timcileri elinden
kaçıran DGM savcılan mı? Ma-
nisa ve Ankara'da üniversiteli
ve liseli gençlere 20 yıla yakın
ceza vermeyi bir alışkanlık ha-
line getiren sistem mi?
Şeriatçılar, bu kadarcık bir
güçle, Türkiye'yi siyasi islamın
egemenliği altına sokmak iste-
yerek başlanndan büyük bır işe
kalKiştılar. Laikliği savunan bü-
tün kesimleri karşılarına aldılar.
Bu kesimler içinde darbeci la-
ikler de var, laikliğin demokra-
tikleştirilerek değişmesini iste-
yenler de var, ortalama Müslü-
man vatandaş da var.
Siyasi Islamcılar, çok yanlış
bir yol seçtiler. Böylesine bü-
yük bir güçle başa çıkmaları
mümkün değil. Şimdi belki. da-
ha sonra bir başka fırsat yaka-
lamak için geri çekilecekler,
belki de kavgayı sertleştirerek
yeni bir iç kapışmantn koşulla-
nnı hazırtayacaklar. Bu onlann
bileceği iş.
Buna karşılık, Türkiye'yi bu
hale getirenlerin ne yapacağı
da önemli. Kürt sorunundaki
tavıriannı aynen sürdürürlerse
siyasi Islamcılar büyümeye ve
sistemi zorlamaya devam ede-
cekler. Türkiye'yi yönetenlerin
ise iki cephede btrden savaş-
ması çok zor Güneydoğu'daki
savaşta, siyasi ve askeri başa-
nsızlık olduğunu Hüsamettin
Cindoruk'a kadar birçok siya-
setçi dile getiriyor. Şimdi bir de
şeriatçılarla şiddete dayalı bir
kapışmaya girişilirse bunun al-
tından kalkılamaz. Işte o zaman
Yugoslavya örneğine benzer
bir tehlikeyle yüz yüze gelinir.
O zaman yapılacak ilk iş, Kürt
sorununda siyasi yumuşamayı
sağlayacak adımların önünü
açmaktır. Ne yazık ki bu konu-
da da hâlâ eski kafa hükmünü
yürütüyor. Güneydoğu'da ça-
nak antenleri sökerek PKK'yle
mücadele edileceği sanılıyor.
Hâlâ. Güneydoğu'daki önemli
siyasi kimlikler faili meçhul ci-
nayetlerle ortadan kaldınlıyor.
Diyarbakır CHP ll Başkanı'nın
yeğeni Hüseyin Değer'in bir
siyasi cinayete kurban gitmesi,
devlet içinde çetecilerin etkin-
liğini sürdürdüğünü gösteriyor.
Bu kafa hızla değiştirilmek
zorundadır. Kürt sorunu, birde-
mokrasi ve barış atağıyla hafif-
letilmelidir. Bu yolla siyasi Isla-
mın en önemli beslenme alanı
kurutulmuş olacaktır, Kürt soru-
nunda adımlar atıldıktan son-
ra, siyasi Islamla demokrasi
platformunda, siyasi bir müca-
dele yürütmek imkânı doğa-
caktır. Böyle bir ortamda şeri-
atçılann ciddi bir tehlike oluş-
turması mümkün değildir. On-
lar da ya demokratik sistem
içinde kendilerine bir yer araya-
caklardır veya demokrasi dışı
iddialanyla meşruiyet zeminle-
rini yitireceklerdir.
Kürt meselesi, şeriatla yürü-
tülecek siyasi mücadelenin ki-
lit noktasıdır. Bu alanda atıla-
cak adımlar Türkiye'nin önünü
aydınlatabilir. Kürtlerin çanak
antenleriyle uğraşarak bir ba-
şan kazanılamaz. Faili meçhul-
leri sürdürerek Kürt sorunu çö-
zülemez. Böyle yapıla yapıla si-
yasi Islam bu noktaya getirildi.
Şimdi de nasıl başa çıkarız di-
ye, vatandaştan yardım bek-
leniyor.
Yaptıklarınız, neleri yap-
mamanız gerektiğine ışık tu-
tuyor.
ERDAL ATABEK
Buradayız, Varız,
Berabeniz...
Gecenin saat tam 9'unda kenti seyrediyorum.
Üç dakika önce sakin, herzamanki hayatında bir
kent.
Üç dakika sonra birden, hep birden kent değişi-
yor.
Bir düdük sesi. ışıklar yanıp sönmeye başlıyor,
tencerelere vuruluyor, düdükler düdüklere karşılık
veriyor, yollarda otolar kornalarını çalıyor, flaşörle-
rini yakıyorlar, müzikler açılıyor.
"Buradayız, varız, berabehz"\n sesleri yükseli-
yor.
Türkiye'nin ilk 'vatandaş eylemi' gerçekleşiyor.
İnsanlar artık çaresizlik çemberini kırıyoriar.
Birbirleriyle haberleşiyor, birbirlerine sesleniyor,
birbirlerine "Yalnız değilsin, yalnız değilim" diyor-
lar.
Partisiz, merkez kararsız, şefsiz, lidersiz bir ey-
lem bu.
Eşitlerin eşitlikçi eylemi.
'Demokratik vatandaş aktivitesi'nın gerçek bir
örneği.
Kimse görmezden gelemez, kimse kendine mal
edemez, kimse üzerinde hesap yapamaz. Bunlar
geçti, çoktan geçti.
Vatandaşın, bütün partileri geride bıraktığı bir dö-
nemeçtir bu.
Buradayız, vanz, beraberiz...
Siz orada kanşık hesaplan aklayıp durun.
Siz orada kanşık işlerin üstünü örtmeye çalışın.
Siz orada "Nasıl etsek de bizimkini sıyırsak" de-
yin.
Siz orada kaçıp saklanın.
Siz orada pışkin pişkin gülün.
Siz orada "Simdi zamanı değil" deyip bekleyin.
Siz orada "Geçer bunlar"dey\p yandaşlannıza
sığının.
Siz orada durup olanlan seyredin.
Biz buradayız, vanz, beraberiz.
Partisiz, merkez kararsız, şefsiz, lidersiz bir ey-
lem.
Eşitlerin eşitlikçi eylemi.
• • •
Önce alanlan yasakladınız.
Sonra sokakları yasakladınız.
Şimdi 'kentin evter/'eylem yapıyor. -,Î
Bundan da rahatsız oluyorsunuz.
Vatandaşın "Biliyorum, farkındayım" demesin-
den rahatsız oluyorsunuz.
Ama siz çetelerden rahatsız olmuyorsunuz.
Suç işlemiş devlet görevlilerinin elini kolunu sal-
laya sallaya gezmesinden rahatsız olmuyorsunuz.
Sıvas'ta insanların yakılmasından rahatsız olma-
mıştınız.
Şimdi o sanıkların saldınlarından da rahatsız ol-
muyorsunuz.
Yakınlannızı işe yerleştiriyor ve rahatsız olmuyor-
sunuz.
Kaçak araba alıyor ve rahatsız olmuyorsunuz.
Yaptığınız iktidar pazarlığından rahatsız olmu-
yorsunuz.
Verdiğiniz yolsuzluk önergelerine kendinizin
"Böyle şey olmafnıştır" demenizden rahatsız olmu^
yorsunuz.
Ama vatandaş bütün bunlardan rahatsız oluyor.
Rahatsızlığını da kimseyı aşağılamadan, kimse-
ye 'hadi oradan' diye kapıyı göstermeden, kimse-
ye hakaret etmeden, kimseyi tehdit etmeden gös-
teriyor.
Işıklarını söndürüp yakıyor, düdük çalıyor, tence-
relerine vuruyor.
Siz asıl rahatsız olmanız gerekenlerden rahatsız
olmuyorsunuz da vatandaşın tepkisinden rahatsız
oluyorsunuz.
Elbette rahatsız olacaksınız, demokrasi bu değil
mi?
Elbette rahatsız olacaksınız.
Biz vanz, buradayız, beraberiz.
• • •
Gecenin saat tam 9'unda kenti seyrediyorum.
"Böyle mi olmalıydı?" diye düşünüyorum.
"Bunlara mı sevinmeliydik?" diye düşünüyorum.
İnsanlar evlerinde güvenle oturmalıydı.
Televizyonlarda güzel haberler izlemeliydik.
Çocuklar sevgiyle oyun oynamalıydı.
Uygar insanlar kentin sokaklarında gezmeli, bir-
birine selam vermeliydi.
Güzel bir dünyayı çoğaltarak paylaşmalıydık.
Belki de bu dakika bütün bunların başlangıcıdır.
Şimdi yerimizden kalkalım ve birbirimize ses-
lenelim:
Biz buradayız, vanz, beraberiz...
İcisleri Bakanı Aksener
'Yılmaz'ın solculuğuna
kimse oy vermez'
İstanbul Haber Servisi -
Içişleri Bakanı Meral Akşe-
ner. ANAP Genel Başkanı
Mesut Yılmaz'ın "sorun
içerisinde sıkışıp kaldığını
belirterek E>emokrat Parti
kökeninden gelme olan
ANAP'lı milletvekillen ve
seçmenleri, DYP şemsiyesi
altında toplanmaya davet et-
ti.
DYP tstanbul ll Başkan-
lığı dün Cemal Reşit Rey
Konser Salonu'nda genişle-
tilmiş il divan toplantısını
gerçekleştirdi. Toplantıya
çok sayıda eski DYP eski
milletvekili. ilçe başkanı ve
delege katıldı. Divan baş-
kanhğını DYP Genel baş-
kan Yardımcısı Hayri Ko-
zakçıoğlu'nun yaptığı top-
lantıda konuşan Meral Ak-
şener, aslında ANAP'ın
DYT'yle aynı kökenden gel-
diğini vurgulayarak "Bizi
birbirimizden çokolağanüs-
tü durumlar ayırdı. Oysa
bizler aynı gönül suvunu iç-
nüş insanlanz" dedi. Mesut
Yılmaz'ın son günlerde or-
taya "milliyetçi sol" diye bir
kavram attığına dikkat çe-
ken Akşener, Yılmaz'ın ta-
mamen milliyetçilikten
koptuğunu. solculuğuna ise
asilleri varken suretine kim-
senin oy vermeyeceğıni sa-
vundu. Akşener. DYP'nın
önümüzdeki il divan toplan-
tısına birçok ANAP'lının da
katılmış olacağına kesin gö-
züyie baktığını söyledi.
Toplantının açış konuş-
masını yapan Hayri Kozak-
çıoğlu ise son günlerde
i ğ
dair söylentilerin çıktığını
belirterek u
Bunu söylejen-
ler şimdi gelip de şu tabloya
baksınlar. Biz biriz, bütü-
nüz. Kimse D\T'vi bölemez.
Her parti içinde flkir görüş-
meleri olur. Ancak bunlar
aynlığı gerektirmez" diye
konuştu.
Toplantıda söz alan Dev-
let Bakanı Namık Kemal
Zeybek de tüm kuşkulara
karşın REFAHYOL hükü-
metinin devam edeceğini
savunurken hiçbir zaman
hükümet ortaklannm yan-
hşlanna da göz yummaya-
caklannı söyledi. Zeybek,
Taksim Gezisi'ne cami ya-
pılması. türban tartışması,
karayoluyla hac ziyareti tar-
tışmalanyla Türkiye'nin la-
ik düzeninin değişmeyece-
ğini öne sürdü
Toplantıda konuşan DYP
ll Başkanı Ceial Adan ise
"sağ partileri askeri darbe-
lerin parçaladığuu" iddia
ederek tüm sağ partilerin as-
lında DYP'nin bir parçası
olduğunun altını çizdi.