Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 24 ŞUBAT 1997 PAZARTESİ
OLAYLAR VE GORUŞLER
Öğretmenim Hıfzı Veldet Velidedeoğlu
ÖZİN ERDEMLİ/ Araştırmacı, vazar
O
rd Prof Dr Hıfeı VeMet aydınbırınsanbakışıyladeğerlendırerek
Yelidedeoğlu'nu 24 Şu-
bat I992'de >ıtırmıştık
Aradan beş yıl geçtı Bır
Cumhunyet gazetesı
okuruolarak pazargun-
len. ıkıncı sayfada "Olaylar veGoruşler'"
sütunlannda yayımlananyazılannı 1975-
7
6 yıllannda okumaya başlamıştım Hâ-
lâ pazar gunlen Cumhunyet ı elıme alın-
ca yazılannı anyor oğTetmenımızı buyuk
bır saygıyla. ozlemle anıyorum
O, hukuk alanında yetıştırdığı yuzler-
ce bmlerce ogTencıstnın dı^ında, ulke-
mızde yazilanvla, kıtaplanyla da <»ayısız
ınsanın oğretmenı olmuş bır kışıy dı Da-
ha doğruMj H V Velidedeoğlu. "ldşi"lı-
ğı aşıp "kurum"la>mış çok değerlı. çok
buyuk bır ınsanımızdı Bu bakımdan ken-
düin! çok y akmdan tanıv an ıkı kışmın go-
ruşlen şoy le Eşı Sayın Meriç Velidedeoğ-
lu da kendısını "Veİidedeoğlu üniversite-
si"nın bır oğrencısı olarak gorduğunu be-
lırtmekte (1) Yıne yaşamda olmayan çok
degerlı ınsanlanmızdan. kendısının çok
sevdığı oğrencıknnden Muammer \k-
so> ıse bır vazısında H \ Velidedeoğlu
ıçın şunlan sov luyordu U
_.O, yalnız öğ-
rencilerini değiL yaolan, konuşmalan ve
davranışlamla miryonlan avdınlatan bir
meşale olmuştur. (~.) Kısa bir siıre önce kü-
çük universitesivle ilgısi -\asa gereğince-
sona crvn (İstanbul L ni. Hukuk Fakulte-
sı'nden emeklıiıği), ama 40 mılyona seslen-
diğı buyuk üniversitesinde UlkemızTur-
kıye' >azılarıyla, konuşmalarıyla ve
davranışlarıvla hiçdurmadandersleri-
ne dcvam eden hocamı/ (...)" (2)
Bızler de onun çok değerlı yazılannı
kıtaplannı okuyarak onun oğrencısı olma
şans \e onuruna ulaştık Hep ulkesıne. ın-
sanlanna karşı aldığından fazlasını verme
kaygısmı, sorum'uluğunutaşıdığı ıçınya-
pıtlanyla, saçtığı ışıklarla oğretmenımız
oldu. bundan sonra da olacak 1904'ten
1992 yedeğınsuren88yıllık>dşamında.
20 yuzyılın canlıtanığı olarak sureklıta-
nhsel. toplumsal, kışısel olaylan gerçek
onumuze koyması. bızler ıçın ne buyuk
bır kazanç. ergı (nımet) oldu
Ondan oğrendıklenmızı duşünunce
oyle çok şe\ var kı Bır yazı ıle anlata-
bılmek kesınlıkle olanaksız, yalnız, kısa
da olsa şunlan vurgulamak gerekıyor sa-
nınm
Bu>Tik ondenmız \tatürk,TurkKurtu-
luş Savaşı Turkıye Cumhunyetı'nın ku-
ruluşu, çağdaş uygarhğa geçışımızı sağ-
layan devnmlenmız, o gunlerden bugun-
lere gelışımız, 27 Ma> ıs 1960 Devnmı, 12
Mart \e 12 Eylul'de yaşadıklanmız
Avrupa'da doktora yaparken ve daha
sonrakı zıyaretlennde, Sovyet Rusya ge-
zısınde bu ulkelerle ılgılı ızlenımlen, gor-
duğu ulkelerdekı devlet yonetımlenyle ıl-
gılı goruşlen
Ulkemızı ayd\n ınsan sorumluluğuyla
gezmesı, ulke sorunlannı ortaya koyup
çozumler onermesı
Ulkemızm ormanlannın sorunlanyla
özellıkle ılgılenmesı
Turkçemızın ozleşmesı gereğıne yu-
rekten olan ınancı, dılımızı hep bu doğ-
rultuda kullanışı
Sureklı Ataturk devnm ve ılkelennın
yerleşmesı ıçın uğraşıp, bızım ıçın A.ta-
turk un çızdığı yoldan başka aydınlık. çı-
kar yol olmayışını vurgulayarak, bu yol-
dan sapmalara, gen dönuşlere karşı u> a-
nlan
H V Velidedeoğlu, yaşamının son anı-
na kadar bunlan soy. ledı, yazdı Bır de
bunlan kendı yazılanndakı. kıtaplannda-
kı o guzel anlatımından bırkaç kısa alın-
tıy la anımsasak
• "Bernard Shavv ınşusozlerinipekse-
verim ve bundan her zaman örnek aJma-
ya çalışınm: Bûtûn çalışma gucümü kul-
lanıp tukettiğim zaman ölmek isterim.
Çok çalıştıkça çok yaşavacağıma inanıyo-
runı. \aşam benını ıçın tıtrek bu- kandil
degil, güçlü bir meşaledir. Oiabildiğince
gıiçlü \e paıiak yanmasını sağladıktan
sonra onu gelecek kuşaklara emanet et-
mek isterim."
• "Ataturk'un henüz 'Gazi Mustafa
Kemal" sanını taşıdığı 1927 yılında,
CHP'nın 15-20 ekım gunlen arasında
TBMM'nın buyuk salonunda toplanan
ıkıncı kurultay ında okuduğu tanhsel Soy-
lev "ı tam altı gun sure ıle dınledım O ta-
nhten ben Soylev' m okur-yazar her Turk
vatandaşınca okunup bılınmesı özlemını
taşımışımdırhep ( ) Ataturk undevmm-
cı kışılığını ve Turk bağımsızlık savaşı ıle
onu ızleyen buyuk devnmın bır yandan
Turk halkı, ote yandan -o tanhte henuz
hepsı bırer sömurge olan- bugunku azge-
lışmış ülkeler halklan yonunden sergıle-
dığı buyuk onemı anlamak ıçın, Buyuk
Soy lev ı okumak hem de bır değıl, bır-
kaç kez okumak gerekır ( ) Buyuk Soy -
lev. O'nun gerçekleştınp bıraktığı sosyal
emanetı bıze tanıtıp oğretmekle kalma-
maktadır Daha ılen gıderek. Turk ulusu-
nun ancak her zaman çağa uyması (çağ-
daş olması) kendı gucune ınanması, oku-
muş-okumamış tum halkın butunleşmesı
yoluyla sonsuza dek yaşayabıleceğını
gostermekte bunun da kamusal ve top-
lumsal yaşamımızda metafızık guçlenn
değıl, aklın ve bılımın egemen olmasıyla
olanak ıçıne gırebıleceğını kanıtlamakta-
dır ( )
• "Vinninei yuzyılın ilk çeyreği, Avru-
pa'da diktatoriuk rejimlerinin oluştuğu,
ikinci çeyreği ise bu rejımlerin bırbırivle
kaptşıp çatıştığı bir dönemdı. Bu diktatör-
lükler başka başka ıdeotojUerin urunıi ol-
makla birlikte. insan hak ve özgfirliıkieri-
ni ret ve inkâr eden ve bunun >erine top-
lum egemenliğini koyan rejimlerdir. So\-
vet-Rusva'da komunist Italya'da faşist,
Almanva'da ise Nazist diktatorieregemen
bulunuvordu o donenıde.
Ben bunlardan faşist \e Nazist dikta re-
jimlennin egemen olduğu İtaha'da ve \1-
manya'da uzunca bir zaman bulundum.
Dikta atmosferinin ne denıek olduğunu
oralarda gördıim. Yalnız proietarya dik-
tatorlüğünun huküm surduğu StaJin Rus-
yası'nı görmemiştim. Çok merak ediyor-
dum orasını. Sonunda güzel bir firsat çık-
b \e Stalın diktasının en koyu doneminde
Sovyetlcr Buiığı'nı zıvaret etmek, orada
bir aya vakın bir sure dolaşarak inceJeme
yapmak olanağı doğdu. (_.) Yakuıdan ta-
nıyınca gorülüyor ki tek tek Rus insanı
çok sıcakkanh, neşeli ve çok sevünli. Fakat
toplu halde ıken -birbuierinden korktuk-
lanndan mı nedir- soğuk, daha doğrusu
çok olçulii oluyorlar. l ç hafta içinde gore-
bildiğimiz kadanyla ıncclcdiğinıız toplum.
1917'den beri yeni bir dünya goruşunun
denev laboratuvannda bulunan ve bu
dünya görüşu ile henüz tam kaynaşama-
dığı anlaşılaıı bir toplum.
Bu 19 vıllık denemedaha devam edecek
mi? Bunu bıze zaman gösterecek! (tkim
1936)"
• '"( ) Yurdun uzak koşelenne dogru
yollanmak. denızının, gok, dağ ve ovala-
nnın renk renk \e çok değışık güzellıkle-
nnı hıç doymayan, hıç kanmayan ve bıt-
meyen bır sevgıyle sındrre sındıre seyret-
mek Turk ınsanının her defasında yenı-
den gozledığnn ıyılık, dostluk ve yakın-
lığını ruhumda duymak. az coşlcu doğu-
rucu değıldı benım ıçın Insanlanvla bır-
lıkte ulkemızı de tanrmak, onun taşıru top-
rağını, engın yeşıllıklennı ya da kuş uçup
kervan geçmeyen. ama gunun saatlenne
göre ayn ayn tannsal renklere burunen
çıplak bozkırlannı. bulanık akan kuçuk
derelennden buyuk ırmaklanna, çağla-
yanlanna. gollenne ve denızlenne kadar
bütun sulannı tanımak bılmek ve sonra
bunlann hepsını bılınçlı olarak sevmek
lşte o zaman bu sevgı tam olur, gerçek
olur
• u
küçuk vaşımdan beri dağ tutkusun-
dan başka, bir de orman tutkusu vardır
bende. Çorum'un Çukurören Kövü'nün
çamlığında oynadığım çocukluk günle-
rimde oluşmaya başladı ve gittikçe güçle-
nip bılınçleşerek bugüne değin sürdu bu
tutku. Şimdi de suniyor. (_)"
• "Yazarlığa Cumhunyet gazetesınde
başladım. ılk yazılanm aika arkaya 3 ve
4 Mayıs 1942 tanhlennde yayımlandı
( ) 1942de Cumhunyet'te sureklı yazı
yazmaya başladığım zaman bır sorun
dogmuştu benım ıçın ( ) Hukuk ve ıktı-
sat bılımını yalnız unıversıte kursusune
mal etmeye alışmış koklu bır goruşun he-
nuz ulkemızde çok ağır bastığı bır do-
nemde. hukuk ve ıktısat konulannı halka
ındırmek ısteyen gazete yazılan, kımı bı-
lım adamlannca bılımsel olmamakla suç-
lanıyordu ( ) Ben ıse oteden ben bu go-
ruşe karşı ıdım ( ) Şu halde hukuku
halktan avıran kale duvannı yıkmak, zır-
rudelmekgerekıvordu Bunun ıçın de hal-
kın bıreysel, ekonomık, sosv al y aşam du-
zenı ıçındekı yennı, bu duzendekı turlu
ılışkılennı, bu ılışkılenn doğal sonucu
olarak meydana çıkan anlaşmazlıklann
çözüm yollannı açık bır dılle herkesın gö-
zu onune sermek, hukuku o zamana ka-
darkı kabuğundan çıkanp halka > aymak,
halkı hukuk, ıktısat ve genellıkle toplum
sorunlan uzennde duşunmeye alıştırmak,
bu alanlarda gerçekleştınlen devnmlerle
Ataturk ılkelen konusunda herkesı aydın-
latmak. kısacası toplumun temelı olan hu-
kuk ve sosyal adalet duşüncesını, mum-
kunse herTurkmsamnaaşılamayaçalış-
mak, bır unıversıte hocasının kursu çalış-
malan dışında, halka ve doğrudan doğru-
ya hukuk v e adalete ve bu yoldan toplu-
ma >apabıleceği en buyuk hızmettı Ben
bunu yalnız hızmet değıl, daha fazla bır
şey, bana duşen onemlı bır gorev saydım
( )"
Bov lesıne guçlu ışık saçan Ord Prof
Dr Hıfzı Veldet Velidedeoğlu kuşaklar
boyu bızlen aydmlatmayı surdurecek
Kendısını yıtırdığımız zaman yanm kalan
çalışmalanru eşı Sayın Menç \elıdedeoğ-
lu tamamlayarak oğretmenımızın ışığını
daha da güçlendırmekte Bızım oğrencı-
len olarak bır ısteğımız de. kıtaplannın
yenı basımlannın yapılması. gazete yazı-
lanrun rûmünun kıtap halıne getınlme-
sı Yapıtlannm bulunup okunamaması
doğal olarak ışığının yayılmasına, ulke-
mızınaydınlanmasınaengeloluyorneya-
zık kı'
Yıne oğretmenımız Hıfzı Veldet Velı-
dedeoğlu'nun azız anısına en ıçten saygı-
lanmızı. şukranlanmızı sunarak "ışıklar
içinde yatmasıru" dılıyoruz
ÜMıllnet Merıç Vehdedeoğlu ielıdedeog
tu ıle 16 Yıl 2H Nısan I K1a\ıs 1992
2) H V Velıdedeoğlu Yol Kesen Irmak
s309
ARADABIR
FERİHA BÜYÜKÜNAL
Afrodisias
Adını aşk ve bereket tannçasından alan antık çağ-
da Karya kentlerınden bırı olan ve bugun Aydın'ın Ka-
racasu ılçesı sınırlarında bulunan Afrodısıas, Turkı-
ye'nın en onemlı kultur hazınelennden bındır MO 5000
yıllarına uzanan tarıhı, MS 4 yuzyılda Akdenız ulkele-
n arasında kultur ve sanattakı onemıyle ozellığını 11
yuzyıl korumuş antık kent, zaman içinde nıce benze-
rı gıbı depremlere, çeşıtlı doğa olaylarına karşı gele-
meyıp yıkılmaktan kurtulamamıştır
Arkeolog Prof Kenan T. Erim'ın onemını dunyaya
duyurduğu Afrodısıas'ta 1961 yılında başlattığı kazı-
lar, vefatından sonra dasurmuşve bugun, 1987'deku-
rulan Geyre Vakfı'nın katkılarıyla devam etmektedır
Afrodisias, eskıl (antık) kentınde zıyaretçılerın ılk et-
kılendıklerı bolum kuşkusuz stadyumdur Araştırma-
ların da odak noktası olan stadyum, tnbunlerı, kent ıle
bağlantı yolları ve orta boşluğu ıle gunumuze hızmet
vermeye hazır ızlenımı uyandırmaktadır Ege'nın be-
reketlı yeşıl doğasına tarıhten ışık saçan kent, aynı za-
manda Yunanıstan'da ve Italya'da bulunan bırçok es-
kıl heykelın yapıldığı yer, olağanustu mermer yontu-
ların atolyesıdır
Afrodısıas'ta tapınaklar, tıyatro, hamam ve benzerı
yapılar, eskıl çağın benzersız mımarı ozellıktennı taşır
Yuzyıllar oncesı mermer tıyatro koltuğunun sırt oyu-
ğuna kadar duşunulmuş olması, tum estetığı ıle ınşa
edılışı, onlara el suaıp temas eden gunumuz ınsanı-
na yıtık Anadolu medenıyetlerı ıle gızlı ıletışım kurma
olanağı vermektedır
Afrodisias eskıl kentıne maddı katkı sağlamak ve ya-
pılan çalışmaları desteklemek amacıyla kurulan Gey-
re Vakfı, yakın bır gelecekte kapsamlı yenı muze ya-
pımını hedeflıyor Kuşkusuz Tunzm ve Kultur bakan-
lıkları, toprak altı zengınlıklerı ve bmlerce eskıl objeyı
sergıleyecek mekân bulamazken tek bır eskıl kent ıçın
beklenen boylesı buyuk yatırımı kolaylıkia gerçekleş-
tıremeyecektır Ne var kı Prof Erim'ın ılk yıllarda baş-
langıç çalışmaları ıle dunyayı, özellıkle de New York
Unıversıtesı'nın dıkkatını Afrodısıas'a çekmesı, sağlık-
lı bır yardımı da gundeme getırmış 1996 yılında Prof
B. Smrth başkanlığında Amenkah ekıbın yenı nokta
kazıları, jeofızık araştırmalar ve kentın yerleşım plan-
larının belırlenmesındekı çalışmaları, aynı zamanda
maddı katkılarıyla ulkelerarası onemlı bır kultur ışbır-
lığının kanıtıdır
Tum olanaklarını, mesleğıne saygısını ve ınancını
Afrodisias eskıl kentının gun yuzune çıkmasına ada-
yan Prof Enm'ın ardmda, Geyre Vakfı gıbı tutartı ça-
lışmalar yaparak kazıların aralıksız surmesını sağlayan
ekıp olmasaydı, acaba bugun aynı ılgı soz konusu olur
muydu'? Boyle bır soruya "evet" demek zordur. Çun-
ku Afrodisias, çok genış alana yayılmış buyuk bır kent-
tır ve bu nedenle bırbırınden bağımsız kazılar yapılma-
sı malıyetı yukseltmektedır Çeşıtlı dısıplınlenn çalış-
malarını aşamalar halınde bılımsel çalışma yontemle-
rıyle surduren ekıplerın bugune kadar ortaya çıkardık-
lan bınlerce parça heykel, sıkke yapı cephesı, kent-
sel oğe, buyuk bır muze oluşturacak sayı ve nıtelıkte-
dır
Uzmanlann tamamlanması ıçın bırkaç mılyon dolar
gerektığını behrttıklen Afrodisias projesı, sponsorların
cesaretlı yatırımları ve yurtdışı katkılarla yoluna de-
vam ederse dunyaca tanınan unlu Efes ve Bergama
gıbı en onemlı eskıl kentler arasında yer alacaktır
Uyan!
CANAN YUCEL ERONAT
Uyan gııvercinim uyan
Kanatlannı aç sabaha
Bır Yunan halk şarkısı boyle başlıyor Ravei
çok seslendırmış ' 50 yıllannda soy ledığımde ba-
na bır Rumelı turkumuzu çağnştırdı Evıc maka-
mında bır kardeş turku
Sabah oldu uyansana
Gül >astığa day ansana
Uyan yarim sabahlar oldu.,
Sabah yıldızlan doğdu
Geçen yaz tatılınde çocuklanmla Bodrum bük-
lennde konakladık Daha dun gıbı de değıl, gün
gıbı 13 temmuzda Akçabuk'teyız Sabaha doğ-
ru bır esıntı duşlenmı dağıttı Denızlenn dıplen
gıbı denn bır uykudan yosunlardan suzulerek
uyandım Âhu yavrusu Ceren'ı dehkanlı uyku-
sunda gozlenmle okşadım
Avcılardan kaçmış ceylan misali
Gdçmüş dağdan dağa yoktur durağı
Bajburtiu'yu zıhnımden savıp kıyıya vardım
Şafak sokuyor Tanyen tutuşmuş Nazlı hılal yıl-
dızını bulmuş Şafağın şavkı sularda dalgalanıyor
Yer gok ışıyor Balıklar selam durmuş Duşlem-
leme bu ya, hem yuzen, hem uçan bır balık olsam
Bu guzellığı Adalar Denızı'nın (Ege'nın) bır
ucundan bır ucuna, her koyundan, her adasından
doya doya seyretsem Goz pınarlanmda bınkenı
sezınlemeye gonul ısterdı
Turgutreıs'te gunun gıdışı de gelışı de bır baş-
ka şıır Guneş denıze mızrak boyu kala kumsala
sıralı okalıptuslenn en duldasına bınlerce serçe
uşuşuyor Bır dostluk cıvıltısı, bır aşk turkusudur
başlıyor Muhabbetleşıp uykuya dalışlany la "ses-
sizüğin dav^nılma/ güzelliği" çokuyor
Ya gunle beraber çok seslı uyanışlan Bırlık-
tehğın cana can katan neşesıyle canlılan uyandı-
nşlan Yekınen yekınıyor. ışının başına geçıyor
Gerçek Musluman saatıne bakıp namazını eda
edıj or Dınlemek ısteyen az daha kestırmey e yel-
tenırken mınareye "monte" ses>aıkseltıcıden ma-
kamını şaşırmış bır uğultu, sıtma gormemış bır
ses hastanın, çocuğun, yaşlınm gozunun yaşına
bakmıyor Insanın kulağının dıkıne dıkıne yürek
hoplatırcasma çınlıyor
Yurdumuzugezmış,doğamıza ınsanımıza vu-
rulmuş, gece de geç vakte kadar eğlenmış tunst.
bır hoş uykuyu henüz mayalayacakken o sesle, ya-
tağından fırlatılırcasına sılkelenıyor Ulkemıze
bır daha ayak basmaya tovbe edıyor
Cumalan hutbelerden hatıplenn meydanlara
dokturdüğu ıncıler acaba kıme ne oğretıyor
9
Ayınlan ahlatarak, gay mlan gaklatıp yavlan vah-
latarak çarpıttıkJan dılden kım ne anlıyor
9
İnsa-
nımız acaba ne zaman kendi dinini kendi diiinden
anlayıp öğrenecek? tmam-hatıp lıselennde en
onemsenecek ders hıtabet olmalı Adam gıbı
Turkçe konuşan hatıp fazlasıyla da TV'dekı boş-
luk gıdenhr Aslında ımam-hatıp lıselenne şan
dersı konması da fena fıkır değı!
Türk yaratıcılığının benzersız orneklen cam'ı-
lere şu ışler yakışıyor mu
7
Camılenmızın dunya-
yı fethetmış unûne golge duşurecek ucubelen en
olmadık yerlere uygun gorme gafletı kuşkusuz
sağduyuya toslayacak
Tanhını anımsayamıyorum (1961 -62 olabılır)
tstanbul'da bır uluslararası mıman kongresı top-
lanmıştı Sanıyorum bır unlu mımar. kullıyelenn
fark edılmeyecek boyTitta oluşlannın, genış yeşıl
alanla çevnlmelennm camılenn yucelığını, guzel-
lığını ortaya çıkardığını soyluyor, bu anlayışın
surduruhnesmı dılıyordu Camılere çok da yakın
olmayan yapılann bıle yukseklıklennın sınırlı tu-
tulması ve çevTelenndekı genış yeşıl alanlann tı-
tızlıkle korunması açısından bızlen uyanyordu
Bır yabancının duşunduğu. neden bızım aklı-
mıza gelmıvor
9
Babaannem uyku tutturamadığımız zaman
"Yedi uyuyanlan sayın: Vemliha. Mislina. Mekse-
Bna, Memuş,Tebernüş,Şaseluş. Kefeştatav uş (\e-
yir'in sıralaması). Kıtmir"ı akhnızdan kışkışlayın"
derdı Kjtmır, Eshab-ı Kehfı bekleyen uyanık ko-
peğın adı Ah o Kjtmırler yok mu
1
Gozunu dort
açması gerekenler JCıtmıre guvenıp eshab-ı keyıf
oldular Nasıl olsa bınlen bızı bızım yenmıze du-
şunuyor, kararlanmızı v enyor
Yakınmalanmız da uy kuda samranmalara ben-
zıyor Fıncancı katırlan urkutulmezse her şey sut-
lıman Nasreddin Hoca gıbı ağlayamıyor. artık
Bayburtlu Zıhnı gıbı gülemıyonız Sevmeyı de mı
unuttuk Guzellıklen nasıl bu kadar çırkınleşhre-
bılıyoruz
9
Bızım kuşak. muezzının güzehm mınarelenn
şerefelenne dolana dolana soyledığı, uzaklardan
yankılana yankılana ulaşan ezan sesıyle uyanır-
dı Ne guzel, Tann uludur' O kadan yeter insanı
duşundunneye Elçıye zeval yok, derler ya, elçı-
nın elçısıne gerek de >ok Herkesın Tannsı ken-
dısının Tann, yaratan yuce bır guç, evTenı, butun
guzellıklen Ya da benım sevdığım, benım ya-
rattığım Belkı ınsandakı yaratma gucu. Yunus'a
elını değdıreceğı kadar yakın
"Tannm sana sundum eüm" dıyor Yunus
Melûlî
u
Tann bize bizden yakın
Gitme uzaklara sakın
Onu gormek mi merakın
Aç gozunu bak insana!" demış
Abelard'a tutkun Heloise de bır başka bakıyor
"Tann böyle sevemiyorsa ben de sevgimi Tann
yapanm."
Tanh bıhncımızı bılersek bır g\ın mınarelen-
mızden "Tann uludur!" sesını duyabılınz Geç-
mışımızden alınacak dersler çok Sultanahmet
mınarelennde sıyah bayraklann sallandığı tz-
mır'ın ışgal gunlennı. bızden öncekıler bellekle-
nmıze mıhlamışlardı Kımı msanımız bır gün bu
gaflet uykusundan sılkınecek Tannsını ozgurce
duşunup ıstedığı gıbı ınanacak Durup durup Fik-
ret'ın sozlermın dılımıze gelmesı boşuna mı° Ora-
sından burasından yaralanmaya başlamış özgur-
luğumuz hepten elde gıtmeden, beş vakıt değıl,
hervakıt tekrarlayacağımız soz Uyan
1
Bır de Namık Kemal'ın dılınden dınleyelım
Kaza her feyzini her lütfunu bir vakt için sak-
lar
Fiıtur etme sakın dev letteld za'f-ı bataatten
Felek her turiü esbab-ı cefasın toplasın gelsin
Dönersem kahbeyim millet \olunda bir azimet-
ten
Ne mümkün zulm ile bid'at ile imha-yı hürriyet
Çauş klraki kaldır muktedirsen âdemivetten
Kilabn zuune kaklı gezdiğin nazende sahralar
L \an ey yareli şir-i jeyan bu hab-ı gafletten.
TARTIŞMA
Şevki Yılmaz'lann Sövgü Ozgürlüğü!
H
Tarıhçı, Epıgraf, Numısmat
İBRAHİM ARTUK
yokluğunun uzerınden koskoca dort yıl geçtı
Tarıfsız ozlemın, bıtmeyen sevgın ıle
her an bızımlesın Azız ruhuna, 25 Şubat Salı
gunu Başvekıl Caddesı'ndekı (Fındıkzade)
Odabaşı Camıı'nde oğle namazını muteakıp
Mevlıd-ı Şenf okunacaktır
Herkes davetlıdır
Teşekkur ederız
EŞİ, OĞLU, GELİNİ ve TORUNLARI
ac konuşması
ıle unlenen
\ e de bu
konuşmanın
vandaşlan
arasında
varattığı hava ıle kendısını
parlamentoda bulan eskı Rıze
Beledıye Başkanı Şevki
\ihnazve ışbırlığı içinde
olduğu tankatçılar agızlannı
her açışta "70 vıBık
zulumden. Vlanuk\ an ın
pazarladığı genelev
kadmlanndan. çiplakuktan"
soz eder oldular
Nedır bu 70 y ıllık zulum
Sayın ^ ılmaz1
Zulmun
başlangıç tanhını
Cumhunvetın kurulduğu
1923 yılına goturmekle
kendınızı hemen ele
venyorsunuz 1923'ten
1938e değın Atatûrk'lu bır
Turkıve'nın kısa zamanda
nasıl çağdaş, uvgar bır
topluma koşruğunu -bırakın
Turkıve kaynaklannı- tum
dunva ulkelennden
oğrenebılırsmız Devnm
vasalan bu donemın
urunudur Sızm zulum
dedığınız de. değıştınlmesı
anayasal engele bağlanmış bu
devnm yasalannın
"demokrasiyi ortadan
kaldırma özgürlfiğflnû"
kısıtlamış olmasıdır Içten
olanlannız boyle soy luyor.
sız ıse saklıvorsunuz
1938'den 1950\e değın
Cumhunyetımızın ılk partıst
CHP. tek partı donemmde
orgüt ıçı. kurumlar ıçı
demokrasıy ı uygulay arak çok
partılı yonetıme geçışı
sağlamıştır Tek partı donemı
deyıp geçmeyınız O
donemde rejımın yazgısıyla
oynama dışındakı demokratık
vonetım ve eğıtımle kurulan
Koy Enstıtulen, Halkevlen,
Turk Dıl ve Tanh Kurumu ve
bunun gıbı kurumlann nasıl
bır demokratık ıç ışleyışle
aydınlanmaya, çağdaş ve
uvgar bır toplum yaratmanın
savaşımını vermeye
başladıklannı bılmek gerekır
O doneme sovmek
v ıcdansızlıktır 1950 ve
sonrasını ıse sız bızden ıyı
bılırsmız
1
Yanm yamalak
sosyaldemokrat
onaklığındakı koahsyonlan
çıkanrsak 40 yıldan fazla bır
sure ıktıdar olan da zulum
makınesı gıbı davranan da
sızlersınız Bu gerçeğı soz
avcılıgı vaparak sılemezsınız
lnsanlann etıne, kanına,
ruhuna ışlenen zulum ızlen,
sılmek ıstesek de
sılınmeyecek dennhkte
1950'de'nMıllıNızam
Partısf nın kurulduğu 8 Şubat
1970"e değın DPıçmde
ıktıdar aslında sızde değıl
mıydı0
Onlar sızın gıbılere
odun vere vere bugunku
konumunuza geldınız
1975'ten ıtıbaren kurulan
Mıllıyetçı Cephe
hukumetlennde hem ayn bır
sıyasal partı olarak \e hem de
\P nın içinde 12 Eylul
felsefesınde \N\P'ın
kunıluşunda Turgut Özal'm
Başbakanlık donemlennde
ıktıdar sız değıl mıydınız''
Hem ıktıdar olup hem de
muhalefetın zulmunden soz
etmenız ınandıncı olabılır
mı0
Ister Manukyan'a
sermaye dıye gıden, ısterse
sokaklara duşen ya da
barlarda, pavyonlarda
konsomatns olan
kadmlanmız. genç
kızlanmız. bu donemlenn
ağır ekonomık koşullan
sonrası gırdıklen açhk ve
sefalet yuzunden duşmedıler
mı buralara1
Bu bataklığı sız
yarattınız. sız
kurutamazsınız
Şu anda hukumet ortaklığı
yaptığınız DYT. bu "70ydhk
zuhun doneminin" ızlennı
taşımıyor mu kı ortaklığınızı
hoşnut surduruyor ve ortak
olmadan once v erdığınız
yolsuzluk onergelennı bıle
gen almaktan
çekınmıvorsunuz Budenlı
yaşamsal sorun varken hıçbır
çozume gıtmıvorsunuz Son
gunlerdekı Aczmendı
rezaletı vıllardır sızın dın
somurunuzun esen değıl mı°
Çıplaklığa gelınce o da sızm
tanhsel ışbırlığı ıçmde
olduğunuz anamalcı
ortaklannızm esen
Çıplakhk, sosyademokrat ya
da solcu cevrelenn
savunduğu bır kavTam değıl
Hoyrat çıplakhğı yaşayan,
seks protezlen getmerek
toplumlann seks sorunlannı
sömuren anamalcılar değıl
mı9
(Kı sız anamalcıhğa
karşı değılsınız) Çıplakhk
ayn şey, çağdaşhk, uygarlık
ayn şeydır Sız uygarlığı
çıplakhk olarak ınsanlara
yutturmak ıstıyorsunuz Ama
son günlerde başlannı orten
genç bzlann nasıl hoyrat bır
çıplaklığın bataklığına
ışbırlıkçınız tankatlar
sayesınde gomulduklennı
tum kamuoyu gordü
Ortunmek ya da açık olmak
ahlaklı olmanın, erdemh
olmanın olçusu değıldır
Kafalardan ortaçağdan
kalmış orumcek ağlannı
temızlemek gerekır once
Haydı Sayın Yılmaz
1
Turkıye'de çalışan tum
genelev kadınlanna aş ve ış
venn Ve de kapatın ortağınız
DYP ıle genelev lenn
kapılannı Oralarda
çalışanlara "kız kardeşlerim"
demek yetmıyor Tum
konsomatnslere. genelev
kadınlanna, sokak
kadınlanna ev. ış ve umut
verebılırmısmız0
Bırakın duşmuşlere umut
\ ermeyı, yenı düşenlen
koruyabılır mısmiz''
Bataklık, bataklığı varatan
kaynaklann kurutulması ıle
onlenebıhr
Bataklık gıderek buyuyor
Av. Celal Ülgen
CUMHURİYET'TEN
OKURLARA
ORHAN ERİNÇ
RP'nin Kırdığı Çubuklar
Fı tanhındekı ramazanlardan bınnde paşa hazret-
lennın ıftanna kendı halınde gorunen bın de açık ka-
pıdan elını kolunu sallaya sallaya katılmış iftardan
sonra sohbet ıçın dıvanhaneye geçılırken bızımkı ap-
tes tazelemek nıyetıyle gende kalmış Dıvanhaneye
çıkanlar uzun tutun çubuklannı ortadakı takatukanın
uzenne yerleştınp çekıştırmeye başladıklarında bı-
zımkı de kapıda belınp kendıne bıryerayariamaya ça-
lışmış Sakar bın olduğundan dengesını koruyama-
yıp bır çubuğun canına okumuş Bu telaşla toparia-
nayım derken ıkıncı çubuk da efendının hışmına uğ-
ramış Uç, dort, beş çubuk derken paşa hazretlen
bakmış kı dıvanhane yangın yenne donuyor, adama,
"Efendı şoyle buyrun" dıye yer gostermış Ama bı-
zımkı hem telaşlı hem pışkın, paşa hazretlenne yanrt
vermış "Paşa hazretlen şurada bır çubuk daha kal-
dı Onu da hakiayayım gelıyorum "
Iktıdardakı Refah Partısfnın yonetıcı, mılıtan ve yan-
daşlan ıftara katılan bu efendıye ne kadar da benzt-
yoriar
Demokrası kapısından DYP'nın koltuk değneğı ıle
gırdıkten sonra kırdıklan çubuklann bır bolumunu şoy-
le bır hatırlayalım
TURBAN, TOFAŞ, TEDAŞ yolsuzluklannı ve Bayan
Çıller'ın şaıbelı malvarlığı konulannı en ağır suçlama-
laria TBMM gundemıne getınp Yuce Dıvan tehdıdı ıle
rehıne durumuna duşurduklen Bayan Çıller'ı koalıs-
yonun surmesıne karşılık kurtanverdıler
Adıl duzen ıddıasının uygulanamaz olduğunu yo-
netıme gelınce anlayabıldıklen ıçın yandaşlanndan
gelen eleştınlen geçıştırmek amacıyla şenat adına
turban serbestlıgı, Taksım ve Cankaya camılen gıbı
dınsel motıflen ortaya atarak tartışma çıkanp ulkeyı
laık-Musluman gıbı akıldışı ıkı bolume ayırmanın yol-
lannı denemeye başladılar
Sıncan'dakı Kudus Gecesı nde şenat yonetımının
provasını, Turkıye'nın duşmanlanna sureklı destek
veren Iran'ın temsılcısını konuşturarak Kaddafi ben-
zen hakaretı bır kez daha ulkeye reva gorduler
Bay Kazan'ın kışılığınde, once bazı surelen ezber-
leyenlerle hatım ındırenlenn cezalannda ındınm go-
ruşunu dıle getırdıler Baktılar kı olmuyor, cezaevle-
nnde tutuklu bulunan yandaşlannı zıyaret ederek yar-
gıya gozdağı vermeye kalktılar Hemen ardından ken-
dılennı urkuten "Sureklı Aydınlık Içın 1 Dakıka Karan-
lık" eylemını Alevıler ıçın uydurulmuş olan soylentıle-
re benzeterek hakaretlennı surdurduler
Ramazan ayında kamu çalışma saatlennı ıftar vak-
tıne gore ayarlayarak oy toplama gınşımlerı laık yar-
gıdan donunce, ıbadete açılmasını başaramadıklan
Ayasofya Muzesı'nın hafta tatılını cuma gunune alı-
verdıler Ancak gerçekte kaş yapayım derken goz çı-
kardılar Çunku buyuk onem verdıklen Ayasofya'yı
cuma gunlen gezerek ozlem gıderen yandaşlannı da
cezalandırmış durumuna duştuler
Dunyada kara para aklama, uyuşturucu uretme ve
ışkence ulkelen olarak tanınan ulkelerle sırf şenat yo-
netımlen ıleyonetıldıklen ıçın yakın temaslaragınp ul-
kenın ımajinı değıştırmekten çekınmedıler
Erbakan Hoca'nın Turkıye'yı dunyanın en gelışmış
ulkelen arasında goştermesıne karşın "gehşmekte
olan ulkeler" dıye bır gerekçenın arkasına sığınıp D-
8'ler gıbı cıddılıkten uzak bır orgutlenme modelını
gundeme getırerek laıklık ılkesını bır başka yonden ze-
delemeyı amaçladılar
Golge Dışışlen Bakanı Bay Gül'un ağzıyla, "Seç-
mene soyledıklenmıze değıl, yaptıklarımıza bakın"
deyıp Turkıye'dekı ıç ve dış polıtıkayı ne hale getır-
dıklennı ABD'de de belgeledıler
Kendı dedıklerının de basında yer almasına karşın
son omeğıne Erbakan Hoca'nın Cumhurbaşkanı De-
mirel'ın kabulunden sonra yaptığı açıklama sırasın-
da, "Sız gazetelenn yazdığına bakmayın, onlaryalan
yazar" cumlesıyle hem kendısını hem de yandaşı ga-
zetelerı yalancılıkla suçlamasına şaşmamak gerek
Çunku çubuklan kırarken ınsanın ayağı bazen kendı-
sıne de dolanıyor
DYP ne yapıyor dersenız kımılennı yukanda ozet-
ledığımız çubuk kırma ışlevını kolaylaştırmak ıçın
RP'ye destek olmayı surduruyor Kınlacak yenı çu-
buklar ıçın ışbırlığı yapıyor
•
DYP Genel Başkanı, Dışışlen Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Tansu Çıller'ın TEDAŞ, TOFAŞ ve malvar-
lığı soruşturmalanndan RP oylanyla aklanarak Yuce
Dıvan'da yargılanmaktan kurtulmasını pariamento
buromuz haberleştırdı
•
NATO'nun ÇekCumhunyetı, PolonyaveMacans-
tan'ı bunyesıne alarak genışleme polıtıkasına en cıd-
dı uyannın Rusya Federasyonu ndan geldığını Ser-
kan Demırtaş okurlara aktardı
•
Kamu Işletmecılığını Gelıştırme Merkezı Vakfı'nın
(KİGEM) kamunun ortak malı olan tesıslenn hangı ka-
nşık oyunlarla ozelleştınldığı, devletın nasıl zarar et-
tınldığı, bazı ışadamı ve sıyasılere tnlyonlan bulan kâr
elde etme ve rant sağlama olanağı yaratıldığını omek-
lerle ortaya koyan raporunu Işık Kansu haberleştır-
dı
•
Koalısyonun buyuk ortağı RP ıle yakınlaşırken bır •
yandan da PKK terorune destek veren Iran'ın, teror
orgutune kucak açan Sunye de Genelkurmay Baş-
kanı Orgeneral ismail Hakkı Karadayının Israıl zı-
yaretıne karşı tehdıtte bulunduğu habennı Lale Sa-
nibrahimoğlu verdı
•
Turkıye'nın yurtdışı temsılcılıklenne gereksınım faz-
lası y apılan atamalarla muşavırler ordusuna sahıp ol-
duğunu ve KKTC'nın Rumlann goruşme masasın-
dan kaçmasına karşın Turkıye'nın desteğıyle "adada
ıkı ayn devleîle ve ıstıkar" polıtıkasını guçlendırmeye
karar verdığını Lale Sanıbrahımoğlu duyurdu
•
Mıllı Eğrtım Bakanhğı Talım Terbıye Kurulu'nca ka-
bul edılen Anadolu lıselennde fen derslennın Turkçe
okutulması karanyla ılgılı tartışmayı Banş Doster ve
Yusuf Ziya Ay haberleştırdı
•
RP'lı Istanbul Buyukşehır Beledıye Başkanlığı'nın
sıyası kadrolaşma hırsı uğruna kentın can ve mal gu-
venlığının emanet edıldığı Itfaıye Teşkılatı'na yasa ve
yonetmelıklere aykırı bıçımde atamalar yaptığını Ali
Er ve Cem Ulutaş araştırdılar
•
Bergamalılann sıyanurle altına karşı savaşımlanna
gonullu kuruluşlann desteğını ve radyoaktrf atıktann
Turkıye'ye getınlmesıyle ılgılı bılgılenn ardından yaşa-
nan tartışmaları Izmır Buromuz ızledı
•
Onumuzdekı pazartesıye kadargonlunuzce bırhaf-
ta geçırmenız dıleğı ve saygılanmızla