Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
20 ŞUBAT1997 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Kaçak Mercedes
Uayrettin
Gökdemir'in
gözaltında
^ Cumhurbaşkanı
Demirel'in özel
rnüşaviri Hayrettin
Gökdemir'in oğlu Arif
GÖkdemir, 10 yıl önce
Mercedes kaçakçılığı
suçundan cezaya
çarptınlmıştı.
AJNKARA (Cıunhuriyet
Bürosu) - Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel'in özel
müsaviri Hayrettin
Gökdemir'in, kaçak
Mercedes davasında aldığı
mahkûmiyet nedeniyle
aranan oglu Arif
Gflkdemir'ın. Bolu
yakınlannda gözaltına
alındığı bildirildi.
*Bir süre önce Mercedes
.'kaçakçılığı suçlamasıyla
yargılandığı ve ceza aldığı
belirlenen ve hakkında
gıyabi tutuklama karan
bulunan Gökdemir'in,
savcılıkta vereceği ifadenin
ardından cezaevine
konulacagı öğrenildi.
Cumhuriyet'ın sorulannı
yanıtlayan Hayrettin
Gökdemır, olayi doğruladı.
Arif Gökdemir'in 10 yıl
önce Mercedes,kaçakçılığı
suçlamasıyla yargılanarak
cezaya çarptınldığını
belirten Gökdemir, "10 yü
önceki bir obty nedeniyle
yargılandı. Ceza aklı. Kaçb.
Şimdi de yakalanmış.
Savcılığa çıkanlacak,
hakkındaİti gıyabi
tutukjama karan vicahiye
çevrilerek cezaevine
konulacak" dcdi.
TRTGenel
Müdürlüğü
Yalçın Özer
teklifikabul
etmedi
ANKARA (Cumhurfyet
Bürosu) - Hükümet
ortaklannın TRT Genel
Müdürü olması konusunda
anlaştıklan Türkiye
gazetesi yazan Yalçın
Ozer, kendisine yapılan
öneriyi kabul etmediğini
söyledi. TRT Genel
Müdürlüğü. 3 aydır
yönetim boşluğu yaşıyor.
Başbakan Necmettin
Erbakan ile Başbakan
Yardımcısı Tansu Çiller'ın.
adaylıktan çekilen Tuncer
Enginertan'ın yerine TRT
Genel Müdürlüğü ıçin
üzerinde anlaştığı Yalçın
Özer, adaylığı reddetti.
Özer. Çiller'den öneri
geldığını belirterek
u
Böyle
birtekufgeldLÇiller,
Erbakan ile anlaştıklannı
söyledi. Ancak buradald
işün nedeniyle "Evef
demedim" dedi.
Özer'in reddetmesi
üzerine, koalisyon
ortaklannın her iki partiyi
de memnun edecek bir
isim konusunda arayışa
girdikJeri öğrenildi.
Bakanlar Kurulu, Radyo
ve Televızyon Üst Kurulu
(RTÜK) tarafindan TRT
Genel Müdürü adayı
olarak belirlenen .Prof. Dr.
Aysel Aziz, Yücel Yener ve
Tuncer Enginertan
arasından 3 aydır seçim
yapmamıştı.
Erdal Inönü, Refah Partisi'nin petrol zengini ülkelerin fonlanyla güçlendiğini söyledi
, ihtiyaçlara cevap vermelTtstanbul Haber Servisi -Refah Partisi'nin
(RP) köktendinciliği destekleyen petrol zen-
gini ülkelerin fonlanyla güçlendiği belirtil-
di. CHP ile birleşen SHP'nin Onursal Genel
Başkanı Prof. Dr. Erdal İnönü. Türkiye'de
bugün ivme kazanan şeriatçı akımlann Mil-
li Selamet Partisi'nin (MSP) ilk kunılduğu
yıllarda ortaya çıktığını belirterek u
Daha
sonrasında belü ülkelerin petrol geliri fonun-
dangelen paralan.diğer ülkelerdeki kökten-
dinciliği desteklemek için kullanmasıyla bu
arüş yaşandı. RP böylece diğer partiierden
maddi olarak daha güçlü hale geldi" dedı.
Türkiye Genç Işadamlan Derneği'nin
(TÜGİAD) yayın organı *Elagans"ın çeşit-
li konulardakı sorulannı yanıtlayan Erdal
İnönü, Türkıye'de bugün laikliğe ve Ata-
türk'e karşı ciddi bir meydan okumanm ol-
duğuna dikkat çekti. Daha ileriye gidilme-
mesi için her beraber bir şeyler yapılması
gerektiğini ifaden eden Erdal inönü, daha
fazla imam-hatip okulunun açılmasına izin
verilmemesi gerektiğini bildirdi. inönü, "ts-
lam âJemiicinde laik düzenikorumakzor,an-
• İnönü, Türkiye'de ivme kazanan şeriatçı akımlann MSP'nin ilk
kunılduğu yıllarda ortaya çıktığını söyledi. Sol partilerin, halkın bugünkü
ihtiyaçlanna dönük sonınlar üzerinde çalışıp bunlan halka anlatması
gerektiğini vurgulayan tnönü, bunu yaparken sendikalar ve sanayicilerle
bir araya gelmesini önerdi.
cak bizbunu yapan bir ülkeyizve böyle dede-
vam etmemiz gerekiyor*' diye konuştu.
Solda umutsuzlugun söz konusu olmadı-
ğını, sol partüerin, halkın bugünkü ihtiyaç-
lanna dönük sonınlar üzerinde çalışıp bun-
lan halka anlatması gerektiğini vurgulayan
Prof. Dr. Erdal İnönü, bunu yaparken sendi-
kalar ve sanayicilerle bir araya gelmesini
önerdi. İnönü, bugün sendikalann sol parti-
leri tutmadıldannı kaydetti. tnönü şöyle de-
vam etti:
"Siyasette iki büyük alan var; haDa inan-
dırmak, sosyal psikolojryte onunflgisüıiceke-
cek şeyler söylemek \c en önemüsi söyledik-
lerinizi yapmak. Bunlar. biri kısa biri uzun
vadeti ounasına rağmen birbirine bağh konu-
lar.Sadecehalkın hoşunagidecek şeyleri söy-
leyerek siyaset yapmak mümkün değfl. Bu-
nunömeklerini bugün vaşryoruz, ancakuzun
vadede halk bu kişilere prinı vermeyecektir."
Solun Türkiye'dekı konumunu değerlendı-
rirken sosyal demokrasinin dünyadaki konu-
muna da değinen tnönü, Batı, Orta ve Ku-
zey Avrupa'daki en gelişmiş ülkelerde, sos-
yal demokratlann uzun zamandır tktidarda
olduğunun görüldüğünü belirtti. Bu üJkele-
rin hem demokrasi, hem sosyal kültür hem
de sanayileşmenin oturduğu ülkeler olduğu-
na değinen Erdal tnönü, özetle şu görüşlere
yer verdi: " Demokrasi ve Bab Avrupa anla-
yışının yerleştiği eskiden sömürge olan ülke-
lerde de sosyal demokratlann daha güçlü ol-
duğu gözleniyor. Oysa Türkiye gibi bu kav-
ramlann oturmadığı ülkelerde sosyal de-
mokrat partilerçokkuvvetli değil. Sosyal de-
mokrasinin temel ilketeri özgürtük, eşrtBk ve
dayanışmadır. Bunlardan özgürlüğfln veeşit-
liğln bir arada olması kadar, bunu anlatmak
da çok zor. Bizdeki partilerin sıkınosı da bu-
radan kaynaklanıyor. Diğer yandan sosyal
demokrasinin banş ve dayanışnıa ilkesiıtden
bahsettiğiniz zaman, miİliyetçüik çok fazla
ön plana çıknuyor. Evrenscl fikirteri ön pla-
na çıkaran yaklaşımlar, bizun gibi devamlı
saldın korkusuy la yaşayan ülkelerde çok faz-
la desteklenmeyebiliyor. Halkm beyecanla
bağlanacağı bazı sloganlar lazun ve bunlar
sosyal demokraside artik yok."
Aşın dıncı hareketlerin her zaman var ol-
duğuna, ancak üzerinin örtüldüğüne deği-
nen tnönü, "Atatürk hayattaykendeona kar-
şı olanlar vardı. ancak o zaman ona karşı
olan sevgi bunu önledi. Ama bu tepki hep de-
vam etti. Bugünkü hatiyle su yüzüne çıkma-
sı ise demokrasiyle beraber herkesin kendi fi-
kiricrini söylemesiyle gerçekleşti. Bugün ya-
şadıklannuz, Milli Selamet Partisi ilk kurul-
duğunda ortaya çıkmışü*' dedi.
10baskandan 7si RP'li
GAP bölgesi
belediye
başkanları
ABD V gitti
Istanbul Haber Servisi - ABD ve bu ûl-
ke karşıtı söylemlerle iktidara gelen Refah
Partisi giderek yakınlaşıyor. RP'li Devlet
Bakanı Abduflah Gül'ün ardından. Doğu
ve Güneydoğu'dan 7'si RP'li 10 belediye
başkanı, ABD'nin davetlisi olarak dün sa-
bah uçalda bu ülkeye gitti.
ABD'nin bu davetini organıze eden
ABD Adana Konsolosluğu'nda görevli
Konsolos Birinci Yardımcısı Josepta Ben-
nington, amaçlannın Güneydogulu ve
ABD'lı belediye başkanlannı tanıştırmak
olduğunu söyledi. Pennington, altyapı so-
runlannı çoktan çözümlemiş ABD'deki
belediyelerle, Türkiye'nin Güneydo-
ğu'sundaki belediyelerin nasıl ortak sorun-
lan olabilırsorusuna, "Herkentin birbiri-
ne benzeyen sorunlan oktbilir" diye yanıt
verdi.
Geziye katılan belediye başkanlan da
ABD'nin bu tür davetleri düzenli olarak
yaptığmı belir-
• Geziye katılan
belediye
\ başkanlan,
amaçlannın
ABD'deki
yatınmcılan
bölgeye çekmek
olduğunu
belirterek ABD'nm
bu tür davetleri
düzenli olarak
yaptığını
söylediler.
terek "ABD,
bölgeyle ve
GAP'la çok ya-
kından ilgileni-
yor. Amacımız.
oradakiyannm-
cılan bölgeye
çelunek" diye
konuştular.
US Informa-
tıon Service ve
Adana Konso-
losluğu'nun or-
tak düzenlediği
geziye Salih
Gök (Batman-
RP). Ahmet Bilgin (Dı> arbakır-RP), Mete
Aslan (tskendenın-ANAP), AüSezaü (Kah-
ramanmaraş-RP), Ahmet Münir Erkai
(Malatya-RP), Abdülkadir Turan (Muş-
RP), Abdülkadir Tutaşı (Mardin-DYP),
Ahmet Babçıvan (Şanlıurfa-RP), Aydm Ta-
lay (Van-RP) ve Omer Topçu (Adana'Yü-
reğir-ANAP) katıldılar.
Davetle ilgili konuşan Pennington, baş-
kanlann Amerikan-Türk Konseyi toplan-
tısına katılacaklannı ve Güneydoğu'daki
kentlerin gelişmeleri ile ticari olanaklan-
nı anlatacaklannı söyledi. Pennington, baş-
kanlann Denver, Columbus, New Orleans
ve Philadelphia kentlerini ziyaret edecek-
lerini söyledi. Pennington. "Bu görüşme-
lerde ortak sonınlar ve yönetim teknikle-
rini tarûşaeaklar. AmerikabJann bulduk-
hm çözümk'ri ilk elden görecekler. Vergi-
lendirme, bütçe. yaönmlar. çevre, turizm,
yerel yönetim \e özel sektörle işbüiiği ko-
nulannda görüş alışverişinde bulunacaklar.
Aynca ABD'li başkanlar da bir süre sonra
Türkiye'ye geteceJder" diye konuştu.
Politika, sanat, bilim ve iş dünyasının önde gelen isimleh rol aldı
SürekU ctydınlıkiçin klipTV Servisi - Vatandaşlann "tenıiz tophım,
temiz sryaset" özlemıyle başlattığı tt
Süreldi
Aydınhk İçin 1 Daldka Karanlık" eylemı; bi-
lim, sanat, politika ve ış dünyasının önde ge-
len isimlerinin yer aldığı bir kliple TV'lere ta-
şındı. Önceki gün, atv, lnterstar ve Kanal D'de
yayımlanan klip, on gün boyunca diğer
TV'lerin de katılunıyla sürekli olarak ekrana
gelecek. Bir grup vatandaş tarafindan bir rek-
lam şirketıne hazırlatılan klip, "vatandaşlar-
dan vatandaşa çağn" niteliği taşıyor. TV'le-
rin hiçbir para talebinde bulunmadan yayım-
ladığı klipte, Ishak Alaton, Rıdvan Budak.
Sakıp SabancL Bayram MeraL Tank Akan,
Türkân Şoray, Müjde Ar, Cevat Çapan. Tür-
kân Sayian, Orhan Pamuk. Bülent Tanör.
Burhan Şenatalar, Yıunaz Erdoğan. Şevket
Altuğ, Sezen Aksu. Arif Sağ, Uğur \ üceL
Derviş Günday, Eralp Ozgen, Demet Akbağ,
Sertab Erener. Yasemin Yalçın, MeltemCum-
buL Haldun Dormen ve çeşitli kesimden va-
tandaşlar yer alıyor.
Klipte yer alarak "Aydmük İçin 1 Daldka
Karanhk" eylemine destek veren Alarko
Holding Yönetim Kurulu Başkanı fshak Ala-
ton, DİSK Genel Başkanı Rıdvan Budak,
Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği Başka-
nı Prof. Dr. Burhan Şenatalar, lstanbul Ünı-
versitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Prof.
Dr. Bülent Tanör, yazar Ortıan Pamuk, sanat-
çı Yasemin Yalçuı ve oyuncu .Tank Akan
Cumhuriyet'in konuya ilişkin sorulannı ya-
nıtladılar.""
"Çürük ehnalar anndınlsın'
tshak Alaton, toplumun temiz bir yönetim
ve temiz bir Türkiye arayışında olduğunu be-
lirterek, yönetimin çürûk elmalardan anndı-
nlması gerektiğini belirtti. Alaton şunlan
söyledi: "Tophımda yönetimin eski saygnıb-
ğuu kazanması arayışı var. Bu yöndeki aray>
şı tûm toplum destekliyor. Temiz bir yönetim
ve temiz bir Türkiye araytşmı düe getirirken
tabiiki yargının bagımsızltğı ve yanlış işyapan
insanlann yargdanmalannı da bekuyoruz."
"Bu eylem, Türk toplumunun hep beraber
gerçekteştinliği basit ama çok önemli bir ey-
lemdir" diyen DİSK Genel Başkanı Rıdvan
Budak sözlerini şöyle sürdürdü:
"Tophımun bu eylemi yapnusına neden
olanlar, 'mum söndü' gibi yakışürmalar ya-
pacakianna otunıp haJkrine agjamahdıriar.
Toplum. bu eyiemle onlann birer zavallı oMu-
ğunun altını çizmektedir. İnsanlanmız, sos-
yai meslek. etnik. inanç ve siyasal farkbhkla-
nna rağmen bir araya getip aynı eylemi yapı-
yoriar. Clkeyi yönetenlerin artikbirtakım şey-
leri görmesi lazun."
Klipte. "Demokrasflerin gerçek güvencesi
yurttaşlann demokratik bilinci ve duyarhhğı-
du-"mesajını veren Prof. Dr. Burhan Şenata-
lar, demokrasilenn demokrat yurttaşlara da-
yandığına dikkat çekti. Şenatalar, "Demok-
rat yurttaşkruı olmadığı bir toplum demok-
ratik otamaz" dedi.
Prof. Dr. Bülent Tanör ise şunlan söyledi:
"Tûridye bir yönüyie olumsuzluğa gküyor.
Bir başka yönüyie de altı yüz yıllık uyuşuklu-
Klipte rol alanlar temiz toplum, temiz siyaset' özlemkrini dik getiriyorlar.
ğunu atiyor üzerinden. Toplum toplum ohı-
yor, insan insan oluvor. tlk defa bir partinin
güdümü olmaksızın insanlar kendiliklerin-
den kitksel hareket ediyoriar-"
Yazar Orhan Pamuk, kampanyanın kendı-
liğinden gelişmesinin önemli olduğunu be-
lirtti. Işıklan her akşam saat 21 .OO'de yalnız
Refah hükümetine karşı değil devletin yıllar-
ca birikmiş zulmüne karşı da kapattıldannı
anlatan Pamuk şöyle dedi: "Hem yıDardır
devietin inamhnaz zuhne varan ve hukuk dı-
şı işkenceleri. insan haklannı çiğnemesi ifa-
de özgüriüğünü katletmesi ve binlerce vatan-
daşın dagöstere göstere öldürüunesineduyu-
lan haklı kızgınhk ile laikliğe sakuran şimdi-
ki hükümete duyulan öfkeyie birleşti bunlar.
İnsanlara. ışıklan kapayın, düdükJeri çalın,
tencerderi vurun drvorum."
Eylemi canı gönülden desteklediğini vur-
gulayan Yasemin Yalçın da, "Hakikaten tep-
kili bir halk olduk. Bu çok güzel bir geüşme.
Yalananın mumu yatsıya kadar yanar. Ya-
lanlar birer ikişer ortaya ÇIICD. Artik bunlar
yargılansın'<
dedı.
Sinema oyuncusu Tank Akan ise kampan-
yanın ülkenin geneline yayılmasını arzu etti-
ğinı belirterek. '"Seve seve, canı gönülden ka-
bküm. Clkem adına çok önemli bir oluşum
olarak kabulediyorum. Kiüelerebir biHnçge-
tireceğine inamyorum" diye konuştu.
Sermaye Pfyasası Kurulu
AUM SATIM ARACILItil YETK1 HELGESI
NıunıcBi tmhı
8NK.ASA-BO-0026 07 011997
Sermaye Pıyasast Kurulu nca Demırbank T A Ş 'ntn
D7 O1
1997 tanhınden ıtıbaren -Borsa Dışında Aiım Satım Araalığr
'aalryetınde bufejnması uygun görülmûşîuf
6u beflge, 3794 sayılı Kanun ile değtşık 2499 sayılı Sermaye
°ıyasası Kanunu'nun 31'ıncı maddesı uyarınca verılmıştır
A» t*m KARACAN
KuniBaşRanı
Oruutn:
Bat!< ıttduia T SKII Uemurlufv istantXJİ
SnıiSo -497KV4100
Sermaye Piyasası Kurulu
MENKUL KIYMETLERIN CERI ALMA (RKPOI
VEYA SATMA (TERS REPOl TAABHVDl
1
İLE AL1M SAT1M1
1LTK1 BELGESİ
SanaoaL linlu
BNK/RP VkMKK6 07 011997
*
Sermaye Pryasas. Kurutj'nca Demırtank T A.Ş.'nm 16.10.1992
tanhınden ıtıbared "Menkul Kıymellenn Gen AJma veya Satma
Taahhudû le Atrm Sahmı' ta^ryetnde buknması uygun gönjlmûşjûr.
Bu betge, 3794 sayılı Kanun *e değışk 2499 sayılı Sermaye
Pıyasası Kanunu'nun 31'incı maddesı uyannca verılmıştır
At Ihsan KARACAN
Kurul Başunı
1 IruMliıB:
• ;..,, ,<td*i» T i.«™.fl.(. lstanbul
JSr> 49710M100
®DEMİRBANK
Abdullah Cül Washington'da
'Firkateynler
için söz aldım'
FUAT KOZLUKLU
VVASHINGTON - RE-
FAHYOL hûkümetinin izle-
diği dış politikalardan rahat-
sızlık duyan BillCfinton yö-
netimi, Türkiye ile ilişkile-
rini oturtacağı zemini, Was-
hington'a davet ettiği sivil
ve askeri yöneticilerle görü-
şerek belirlemeye çalışıyor.
ABD yönetimi, Ameri-
kan-Türk Konseyi'nin yı111k
toplantılan için Washing-
ton'a davet edilen RP'li
Devlet Bakanı Abdullah
Gül,DYP'li Sa\-unma Baka-
nı Turhan Tayan, Çiller'in
"gözde diptomaü" olan Dı-
şışleri Bakanlığı Müsteşan
Büyükelçi Onur Oymen ve
Genelkurmay tkinci Başka-
nı Orgeneral Çevik Bö-'e ay-
n ayn randevular verdi.
Refahlı Gûl, Dışişleri Ba-
kanı Madeleine Albright'a
vekâleteden kıdemli Bakan
Yardımcısı Peter Tarnof ve
Beyaz Saray Ulusal Güven-
lik Danışmanı Sandy Ber-
ger'ın verdiği randevularla
yetinmek zorunda kaldı.
Gül. dün programında y-
er almamasına karşın ABD
Savunma Bakan Yardımcısı
Jan Laudal ile görûştü. Türk
Büyükelçiliği'nde yapılan
toplantıda, ABD Dışişleri
Bakanlığı Güney Avrupa
Dairesi Başkanı Carey Ca-
vanaugh da bulundu. Gül,
toplantıdan sonra sorular
üzerine, Yunan kökenli
ABD senatörü Pıul Sarban-
nes'ın Beyaz Saray nezdin-
deki girişiminden bu yana
yaklaşık 2 yıldır teslim alı-
namayan üç firkateyn için
söz verildiğini belirtti.
ABD yönetimi "laikliğe
bağlı" olduklannı bildıği
Dışişleri Bakanlığı Müste-
şan Büyükelçi OnurÖymen
ve Genelkurmay tkinci Baş-
kanı Orgeneral Çevik Bir'i
ise "birtikte dinlemeyi" ka-
rarlaştırdı.
Hiilya Ağansoy
Türkiye-Amerika ortak
çıkarlannın geleceğine
"REFAHYOL'un nasıl bak-
tığını" anlatmak ve Türk-
Amerikan Konseyi'nin yıl-
lık toplantısında konuşmak
üzere önceki akşam Was-
hington'a gelen Eİevlet Ba-
kanı Abdullah Gül. "Ba-
n'dan kopmak diye bir şey
yok" dedi.
u
GöJge Dışişleri Bakanı"
olarak nıtelenen Refahlı
Devlet Bakanı, kaldığı otel-
de Türk gazetecilerle sohbet
etti ve sorulan yanıtladı.
Devlet Bakanı, ABD Dı-
şişleri Bakanı Madeleine
Albright'ın Türkıye'de laik-
likle ilgili kaygılannı sık sık
dile getirdiğinin hatırlatıl-
ması üzerine "Albright'ın
(aiklikten anladığu herhakk
Amerika'dald laikliktir. Bu
tip bir iaiklik uygulamasını
biz de Türkiye'ye getirelim
diye gayret ediyoruz. Baskı-
nın \e zorlamanın olmama-
sı koşuhıyla" dedi.
Gül, fürkiye'nin.NATO
ve Avrupa Birliği'nin geniş-
lemesine ilişkin tezlerini
Washington'da anlatacağma
işaret etti.
Türk-Amerikan ilışkileri-
nin çeşitli alanlara yayılan
bir derinliğı bulunduğunu
anlatan Devlet Bakanı Ab-
dullah Gül, hükümetin bu
ilişkilerin gelişmesıni iste-
diğini bildirdi.
Gül, partisinin yıllarca
karşı çıktıgı ve "büyûk şey-
tM" diyerek emperyalist ol-
makla suçladığı ABD ve
Amerikan sermayesiyle ba-
nşmayı amaçladığı gezisi-
nin ilk gününde de Ameri-
kalı gazetecilerle kahvaltı
yaptı. Ardından Turkish Da-
ily News gazetesınin öğle
yemeğinde konuştu.
Devlet Bakanı. öğleden
sonra da Dışişleri Bakanı
Albnght'a vekâlet eden kı-
demli Bakan Yardımcısı Pe-
ter Tarnof'la görüştü.
'UğurÇakıcı'yı
Zeynep Özal öldürttü'
HÜLYATOPCU
8. Cumhurbaşkanı Tür-
gut Özal'ın kızı Zeynep
Ozal'm, eski Emlakbank
Genel Müdürü Engin Ci-
van'ın vunılması olayından
sonra ülkücü Alaattin Çakı-
cı'nın eski eşi Uğur Çakı-
cı'nın öldürülmesınde de
azmettirici olduğu iddia
edildi. Civan soruşturması-
nı tamamlayarak Özal hak-
kında 5 yıla kadar hapis ce-
zası istemiyle dava açan
Şişli Cumhuriyet Savcılığı,
UğurÇakıcı ile ilgili dosya-
yı Bursa Cumhuriyet Sav-
cılığı'na gönderdi. Bursa
Cumhuriyet Savcılığı, Özal
hakkında "kasten adam öl-
dürmek" suçundan 30 yıla
kadar hapis cezası istemiy-
le dava açabilecek.
Zeynep Özal'la ilgili suç-
lamalan. eski eşi Adoan
Güngör yapmıştı. Güngör,
Özal'ın Civangate olayını
planladığını, bu olaydan çı-
kar sağlamayi düşündüğü-
nü öne sürmüştü. Gün-
gör'ün açıklamalannı ihbar
kabul eden Şişli Cumhuri-
yet Savcılığı, soruşturma
başlatmıştı.
Soruşturmayı tamamla-
yan Savcı Mecit Ceylan,
Özal hakkında, Engin Ci-
van'm vurulmasında azmet-
tirici olduğu iddiasıyla iki
yıldan beş yıla kadar hapis
cezası istemiyle dava açtı.
Ceylan, olayla ilgili olarak
Civan skandalına isimleri
kanşan ülkücü Nurullah
Tevfik Ağansoy'un eşi Hüt-
ya Ağansoy'un da ifadesine
başvurdu. Ağansoy, ifade-
sinde, Zeynep Özal'ın Uğur
Çakıcfyı öldürmesi için
Alaattin Çakıcı'ya baskı
yaptıjını öne sürerek "Zey-
nep Ozal'dan kocamın ölü-
mü nedeniyle de sikâyetçj-
vün" dedi. Savcılık, Uğur
Çakıcı olayıyla ilgili dosya-
yı dün Bursa Cumhuriyet
Savcılığı'na gönderdi. Bur-
sa Cumhuriyet Savcılığı'nın
da Özal hakkında, Çakı-
cı'nin öldürülmesinde az-
mettirici olduğu iddiasıyla
TCY'nin "kasten adam öl-
dürmek" fiilini duzenleyen
448. maddesi uyannca dava
açması bekleniyor.
1RÜŞ / Av. FİKRET İLKİZ
Siz kimsiniz? Adalet Bakanlı-
ğı'nın kapısından içeri girince ve-
ya seçim bölgenizde cezaevi zi-
yareti yapınca "bakan"sınız. Sı-
vas davasında "milletvekili-avu-
kat" oldunuz. Belki Adalet Baka-
nı paltonuzu terk edince "eski
adalet bakanı / avukat" olacak-
sınız. Avukatsınız, hukukçusu-
nuz!.. Sürekli "hukukçu" olduğu-
nuzu siz söylüyorsunuz.
Farionda mısınız? Türkiye Baro-
lar Birliği'nin 6 Şubat Genelgesi'ni
okudunuz mu? Okumadıysanız
cuma günü saat 20.59'dan önce
okuyunuz.
Deniliyor ki:
"Ülkemizde yaşanan son
olaylar, hukuk devleti olabil-
mek için ön koşul olan hukuka
saygı ve hukukun üstünlüğü
kavramlannın önemini göster-
miştir. Susurluk olayı ile ortaya
çıkan deviet-siyaset-mafya ör-
gütlenmesi sorumlularının ce-
zalandırılması, anayasamızın
değtştirilmez ve değiştirilmesi
teklif dahi edilemez olarak ka-
bul ettiği cumhuriyetimizin de-
mokratik, laik, hukuk devleti il-
Adalete Bakan Adam
kelerine bağlılık, ancak hukuka
saygı ile mümkündür.
Bu nedenle Türkiye Barolar
Biriiği, 22 Şubat 1997 tarihinde
İzmir'de Hukuka Saygı' yürüyü-
şü ve mitingi düzenlemiştir."
Belki sizi ilgilendirmiyordur. A-
ma TBB Başkanı avukat Eralp
Özgen, bu genelgeyi tüm barola-
ra gönderdi. Bütün avukatlar, 22
şubat günü İzmir'de olacak ve
cüppeleri ile bu yürüyüşe katıla-
caklar. Siz bu cumartesi nerede
olacaksınız? Cumartesi Annele-
ri'ni mi ziyaret edeceksiniz?
Partinizin halkla ilişkilerinden
soaımlusunuz... Partiniz için çalı-
şıyorsunuz. Mahkemeyedüşmüş
partili arkadaşlarınızı cumartesi
günleri ziyaret ediyorsunuz. Ken-
dinizi bu konuda hak sahibi görü-
yorsunuz. Aynca bir göreviniz da-
ha var. Adalete bakan adam ola-
rak adaleti dağıtmak... Birini bıra-
kıp birini yapıyorsunuz. 7 gün 7
gece adalet için çalışıyorsunuz.
İki kimlik taşıyor(muş)sunuz ve bu
görevlerinizi bildiğim kadar hiç
birbiri ile kanştırmıyor(muş)sunuz.
Sizin insanlık yanınız ağır bası-
yor(muş). Halkımız sizi takdiredi-
yor(muş). Cyle ya ben vatandaş
değilim. Sizi takdir etmiyorum.
Ortağınız bir siyasi partinin ileri
gelenine göre ben vatan hainiyim.
Uçüncü kimliğinize göre, Türki-
ye'de bir baroya kayıtlısınız. Avu-
katsınız, öyle biliyorum.
Avukat, mesleğin itibannı zede-
leyecek her türiü tutum ve davra-
nıştan kaçınmak zorundadır. Avu-
kat özel yaşantısında da buna
özenmekle yükümlüdür. Ama bil-
diğim kadarı ile siz şimdi avukat-
lık yapmıyorsunuz. Adalete bakı-
yor ve adaleti dağıtıyorsunuz.
TBB Başkanı beni bağışlarsa, si-
zi izmir'e çağıracaktım. Seçim
bölgeniz Kocaeli'ne uğrarsınız.
Belki bir cezaevi ziyareti yaparsı-
nız. Oradan Istanbul'ageçersiniz.
Partinizin halkla ilişkilerinden so-
rumlu olduğunuz için Susurluk
olaylan ile ilgilenen yargı görevli-
leri ile hâkimevinde toplanır ve
olayların "aydınlatılrnasında"
yapılan çalışmalardan bilgi alırsı-
nız. Sonra bir "feribofla İzmir'e
geçersiniz. Bağlı bulunduğunuz
baro çatısı altında "Hukuka Say-
gı" mitingine katılırsınız. Çünkü
sizde "insanlık var", siz "devlet-
siyaset-mafya örgütlenmesi
sorumlularının cezalandırılma-
sını" istiyorsunuz... Yoksa istemi-
yor musunuz? Ben avukat olarak
"Türk avukatlan, barolann ve
Türkiye Barolar Birliği'nin ba-
ğımsızlığı gereğine inanmışlar
ve bu konuda kendilerine ge-
rek kişi, gerek kuruluş olarak
düşen görevleri başarma kara-
nna varmışlardır" cümlesinde
yazılı meslek kuralım gereğince
İzmir'de olacağım. Siz o gün ne-
rede olacaksınız? Ben sadece
"avukatım"... Sizi "Hukuka Say-
gı" mitinginde görecek kadar
kendimde cesaret görmüyorum.
Yanlış anlamayın sizden değil,
kendimden korkuyorum. Siz kim-
siniz sayın...?
Nüfus cüzdanımı, ehliyetimi ve askeri kimliğimi kaybettim. Hükümsüzdür. HANDAN SAR1KAYA