02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 20 ŞUBAT 1997 PERŞEMBE HABERLER MİT: iddialar çokçirkin I ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Mılli Istihbara't Teşkilatı(MÎT) Müsteşarlığı, bombalı bir suikast sonucu katledilen yazanmız Uğur Mumcu cinayetivle teşkilat arasında bağlantı kurulmasını "çirkin" olarak değerlendirerek iddia sahipleriyle ilgili olarak gerekli yasal girişimlerin yapılacağını bıldirdi. MİT Mûsteşarlığı'ndan dün yapılan yazılı açıklamada, "PKJC itirafçısı o'dukJan" belırtilen Murat Demır ve Murat Ipek adlı kişilerin, 17 Şubat 1997'deDenizli Haber Ajansı (DEHA) yerel televizyonunda banttan yayımlanan programda, Mumcu suikastı ıle MlT arasında bağlantı kuran açıklamalanna yer verildiği anımsatıldı. Açıklamada, " 'Uğur Mumcu'nun arabasına bomba koyan iki uzmanın MlT'te çalıştığı' şeklinde ortaya atılan çirkin iddialara karşı MlT Müsteşarlığı"nın bilgisinin bulunmadığına ilişkin açıklama yapılması zorunluluğunun duyulması dahi, kurumumuzda üzüntü yaratmıştır" denildi. Kazan: YıMız'ı kınamıştım • ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Adalet Bakanı Şevket Kazan, cezaevinde ziyaret ettıği eski Sincan Belediye Başkanı Bekir Yıldız"ın düzenlediği. şeriat provasına dönüşen Kudüs Gecesi'ni desteklemediğini öne sürerken bu toplantının hemen ardından Yıldız'ı arayarak kınadığını iddıa ettı. Olay televizyonda yayımlanmadan önce Yıldız'ı aradığını belirten Kazan, Yıldız'ı zıyaretinde yalnızca geçmiş olsun dileğini ilettigini. "bir kibrit çöpü' dahi götürmediğini belırttı. ANAP'tan sendikaya tavır • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-ANAP Genel Merkezi'ndeçalışan 14'ü sendikalı 19 kişi işten atıldı. Türk-tş'e bağlı Tez Koop- lş'in örgütlenme çalışması sonucunda genel merkezde çalışan kadrolu 106 kişiden 95'inin sendikaya üye olmasının ardından başlattığı toplusözleşme süreci devam ederken çoğunluğu sendikalı olan işçilerin iş akıtlennin feshedilmesi dikkat çekti. Türk-tş'in konuyla ilgili olarak ANAP yönetımi nezdınde girişimde bulunacağı belirtildi. ANAP yönetimi ise personel sayısını azaltma karannın daha önce alındığını. sendikalaşmayla ilgili olmadığını savundu. Emniyette atamalar • ANKARA (AA) - İçişleri Bakanı Meral Akşener'in talimatıyla Sincan tlçe Emniyet Müdürü Fettah Ünsal ile Etimesgut tlçe Emniyet Müdürü Kemal Sonunur'un görevlerinden alındığı bildirildi. Fettah Ünsal Yozgat'a, Kemal Sonunur da Niğde Emniyet Müdürlüğü emrinde görevlendirilmek üzere tayin edildi. Sincan ve Etimesgut ilçe emniyet müdürlüklerine ise henüz bir atama yapılmadığı açıklandı. Erbakarîın göpüşmesi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Necmettin Erbakan, dün akşam askeri Başdaruşmam Tuğgeneral Kenan Deniz'le görüştü. Erbakan'ın 28 şubatta yapılacak Milli Güvenlik Kurulu öncesinde askeri danışmanıyla görüşmesi dikkat çekti. Yaklaşık yanm saat süren görüşmeden çıkışında gazetecilerin sorulannı yanıtlayan Deniz, askeri konulan ele aldıklannı bildirdi. Bektrik de kiternere girîyor • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TEDAŞ, kurum giderlerinde tasarruf sağlamak ve tüketicilere daha hızlı hizmet vermek amacıyla yeni düzenlemelere gıdiyor. TEDAŞ'ın adımn yolsuzluk soruşturmalanyla anılmasmı istemediklerini belirten Genel Müdür Mustafa Öztürk. şeffaflık ilkesi gereği, kurumun tüm bilgilerinin, ihalelerin İnternet aracılığıyla kullanıcılann bilgisine sunulacağını bildirdi. Mumcu komisyonu, 2 haftada 40 kişiyi dinleyecek. Eski parlamenterler geçmiş hükümeti suçladı 'Onayet, istilıbaratçılarııı işi'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Uğur Mumcu Cınayetini Araştırma Komisyonu'na bilgi veren 19. yasama döneminde kurulan Faili Meçhul Siyasal Cinayetleri Araştırma Komisyonu başkan ve üyeleri, çalış- malannın üst düzeyde engellendiğini bildirdiler. Komisyon başkanı eski DYP Kmkkale Milletvekili Sadık Avundukluoğlu, cinayetin istihbarat örgütlenrun işi olduğuna ınandığıru söyledi. Eski CHP Malatya Milletvekili Mustafa Yılmaz ise çeteler ve lslami Hareket Örgütü (İHÖ) üzerinde du- rulması gerektiğini söyledi. RP Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay başkanlığında dün toplanan araştırma komisyonu, Mumcu'nun avukatlan Emin Değer, Turgut Kazan ve Önder Sav mazeretlen nedeniyle ifade vermeye gelmeyince önümüz- deki iki haftada yürütecekleri çalışma programını belirlediler. Gazeteciler de dinlenilecek Haftada 3 gün toplanan komisyon, iki hafta ıçinde dönemin emniyet mü- dürleri, olayı soruşturan savcılar ile diğer bazı kamu görevlilerin de arala- nnda bulunduğu toplam 40 kişiyi din- leme karan aldı. Komisyon bugün de Mumcu cinayetiyle ilgili araştırmalar yapan gazeteciler Can Dündar, Tun- cay Ozkan. Soner Yalçın, Nezih Taviaç ve EvTenDeğer'i dinleyecek. Komısyonun önceki gün gerçekleş- tinlen toplantısında bilgi veren Sadık Avundukluoğlu ise çalışmalarmın en- gellendığini belirtirken bu konuda. dönemin başbakanı, DYP Genel Baş- kanı ve Başbakan Yardımcısı Tansu ÇiDer'i de suçladı. Avundukluoğlu, elde ettikleri bul- gular ve bazı kamu görevlilerinin koy- duğu bilgi ambargosu nedeniyle Çil- ler ile göriişmek için birçok kez baş- vuruda bulunduğunu, ancak bu talebi- ne yanıt alamadığını anlattı. Avunduk- luoğlu, Çiller'in, kendisi ile baş başa görüşmekten kaçtığını savundu. Avundukluoğlu, dönemin lçişleri Ba- kanı Nahit Menteşe'ye de birçok soru yönelttiğini, ancak çok ilgisiz yanıtlar aldığını belirtirken "Menteşe, bakan- lığa hâkim değildi. Adeta bakanlıkta başka bir güciin egemenliği \ ardı"" de- di. Avundukluoğlu, Uğur Mumcu ci- nayetinin de gizli servislerin ışi oldu- ğu inancında olduğunu aktardı. 'Araştarma hep engeüendi' Faili Meçhul Siyasal Cınayetlenn Arastınlması Komisyonu'nda görev alan eski CHP Malatya Milletvekili Mustafa Yılmaz da araştırmalannın belli noktalarda hep engellerle karşı- laştığını anlattı. HazırladıkJan raporun da Meclis ve hükümet tarafmdan dikkate alınmadı- gını kaydeden Yılmaz. Uğur Mumcu cinayetiyle ilgili olarak lslami Hare- ket Orgütü ve ipuçian ortaya çıkma- ya başlayan çeteler üzerinde durulma- sı gerektiğini söyledi. Susurluk Araştırma Komisyonu Başkanı Refah Partisi Milletvekili Mehmct Elkatmış da dinledıkleri ba- zı kişilerin gündeme getirdikleri iddi- alar hakkında bilgi verdi. Elkatmış. Susurluk komisyonunun ifadesine' başvurduğu Jandarma Istihbaratçısı • Astsubay Hüseyin Oğuz'un. gazete-' mız yazan Uğur Mumcu ile Orgene-' ral Eşref Bitlisin devlet içinde bulu-î nan ve bir kolu da Yüksekova'ya uza-1 nan çete tarafından öldürüldüğünü öne sürdüğüpü söyledi-. Elkatmış. Astsubay Hüseyin Oğuz'un, Mumcu cinayetinde kullanı-' lan bombalann Şişko Tekin olarak bi- linen ve şu anda Malatya'da bulunan • bir kışinin evinde saklandığını iddia ettiğini, eski istihbaratçılardan Uğur Tönükün de cinayet konusunda bil- gili olduğunu söylediğini aktardı. PSAKD Demir DYP'Meri uyardı ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Ge- nel Başkanı Murtaza De- mir, DYP içinde yer alan Alevi milletvekıllenne seslenerek, '1 Dakika Ka- ranhk' eylemine "Mum söndü oymıyorlar" iftıra- sıyla tepki gösteren RP'li Adalet Bakanı Şevket Ka- zan'ın görevden almması için devreye girmelerini istedi. Milletvekillerine, "Foütika mı yapıyorsunuz, kapıkulluğu mu" diye so- ran Demir, Kazan'ı "pro- vtjkatör-bölüar olarak ni- teledi. Demir, dün yaptığı ya- zıh açıklamada, DYP'li Alevi milletvekillerine, Kazan'a katlanmamalah uyansında bulundu. Ka- zan'ın ne denlı bir provo- katör-bölücü olduğunun son açıklamalanyla net olarak ortaya çıktığını kaydeden Demir şu görüş- leri dilegetirdı: "Bölücülük savıyla yar- gılanması gerekirken ada- letin başında oturmay» de- vam etmesi kabul edilebi- lir ve hazmedilir gibi değü- dir. Onu orada tutan, kal- ması için güç veren herke- seseslenmek istiyonun; so- rumluluk sizindir. DYP içinde "Ale\ ıleri temsilen' görev yaptığını iddia eden- lere soruyorum; politika mıyapıyorsunuz. kapıkut- luğumu?" 1 DYP'li Alevi milletve- kıllerinin REFAHYOL'a verdikleri desteğin Kazan aracılığıyla "Aleviler ana- bacı tanımazlar" imalı kü- fürle geri döndüğünü sa- vunan Demir, "TEDAŞ'ı, TOFAŞ'ı genel başkanııu- an şaibelerini akladınız. Şbndi sıra aynı havayı te- KfJüs etmekten onur du> - duğunuz Kazan'da. Siz onu da aklarsınız. Biliyo- rum o parmaklannız Ka- zan'ı aklamak için de kal- kacak. Bu ne te\azu, bu ne pişkinlik efendiler" dedi. Demır, Alevi olduklan- nı gizli saklı söyleyerek politika yaptıklannı öne sürdüğü DYP milletvekıl- len Ufiık Söylemez, AM L- yar, Cemal Şahin, Kamer Genç ve Cem Vakfı yöne- ticilerine seslenerek, Ka- zan'ın sözleryle ilgili ola- rak "hamasi nutukiar at- makdışında'' neler yaptık- lannı sordu. "Düşünceye Ozgürlük" da\asında dün yargıiananJardan biri de yazanmız Erdal Atabek'ti. (Fotoğraf: HÜLYA TOPCU) Devlet aydınları yargıladıİstanbul Haber Servisi - yapılan oturumuna Kemal "Düşünceye Özgürtük"- Gökhan Gürses, Macit Koper, kitabının yayımcısı olduklan Ne>"vire Özkan. Toktamış için Terörle Mücadele Yasası'nın 8'inci, TCY'nin de "Halkın Idn ve düşmanhğa tahrik etmek" flilini düzenleyen 312'nci maddesi uyannca haklannda dava açılan sanatçı, yazar, gazeteci ve aydınlar yine yargı önüne çıktılar. Aydmlar, kitabı düşünceyi ifade özgürlüğünün önündeki engellerin kalkması için yayımladıklannı vurguladılar. İstanbul 3 No'lu DGM'de görülen davanın dün Ateş, Erdal Atabek, Rutkay Aziz, Murathan Mungan, Erol Toy, Naam Alpman, Müjdat Cezen, Semih Poroy, Lale Mansur, Atrf Yılmaz, Nedim Saban, Doğan Hızlan, Ayşe Arman ile Nilüfer Kuyaş katıldı. Oturumda sanıklann kimlik tespitlerinin yapılmasının ardından sorgulanna geçildi. Rutkay Aziz, özgür düşünceye gereksinım duyduğumuz bir ülkede "birUerinin" terör yaratmaya çalışmasvnı önlemek için bu kitabm yayıncısı olduğunu söylerken Erdal Atabek. "Bu Idtapta yer alan düşüncelere katılıp katılmamam önemli değO. Önemli olan ifade özgüriüğünü savunmamdır" dedi. Yazar Erol Toy, sorgusunda. "Millet adına hüküm veren mahkemelerin bulunduğu bir ülkede, devlet adına suç işleniyorsa, cinayet işleniyorsa, herhangi bir yerde hâkim olmaktansa zindanda mahkûm olmayı tercih ederim" diye konuştu. tnsanı hindiden ayıran en beiirgin özelliğin düŞünceleTİTti ifade etmesi Ve* üretimde bulunması olduğuna dikkat çeken Semih Poroy, devleti yönetenlerin hindilerden oluşan bir toplum istediklerini öne sürdü. Sanıklann avukatlan da müvekkillerinin ifadelerine katıldıklannı belirttiler. Toy'un sorgusu sırasında söylediği sözler nedeniyle tstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunulmasına karar veren mahkeme heyeti, duruşmayı erteledi. CHPTİ ESKİ ADALET BAKANI SEYFİ OKTAY^DAN DYP^YE TEPKİ 6 Sol örgütleıi ziyaret etmedim9 ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Ankara Milletvekili SeyfiOktay, RP'li Adalet Bakanı Şevket Kazan'dan sonra, bazı DYP'li parti yöneticilerinin, Adalet Bakanlığı döneminde sol örgütlen cezaevinde ziyaret ettiği yönündeki açıklamalannı yalanladı. DYP Genel Başkan Yardımcısı Hayri Kozakçıoğhı ve Grup Başkanvekili Saffet Ankan Bedük'ü eleştiren Oktay, "İki eski valivi, cumhuriyetin ahuu oyan, ülkede İslami esasiara dayah bir sistem oluşturmayı amaçlayan bir partive \c anlayışa payanda oimanın mazeretlerini aramanın telaşı içinde görüyorunT dedi. DYP'li yöneticilerin, RP'li Adalet Bakanı Kazan'ın, Sincan'da şeriat gösterisine dönüşen Kudüs Gecesi'ni organize eden belediye başkanı Bekir Yıldız'ı cezaevinde ziyaret etmesini haklı göstermeye çalışan REFAHYOL ortaklannın tutumuna, CHP'li eski Adalet Bakanı Oktay tepki gösterdi. Oktay, DYP'li Bedük'ün, Adalet Bakanlığı döneminde Malatya Cezaevi'ni ziyaretine ilişkin "İçeride ne konuşuldu bilmiyorum" sözlerine dikkat çekerek Bedük'ün bu sözlerle. bazı örgüt mensuplannı yasalara aykın ziyaret ettiği imajı vermek istediğini söyledi. Oktay şunlan kaydetti: "Şimdi Sayuı Bedük'ten soruyorum; siz o tarihlerde Malatya Valisi idiniz. Malatya Cezaevfnde açuk grevlerinin son aşamalara geldiğini, çoğu hükümlü ve aralannda tutuklulann da bulunduğu kişilerin hastanelere tasındığını. 150 hükümlü \e tutuklunun açlık grevini sürdürdüğünü, hemen her gün basın, büyük başhklarla ve çarşaf çarşaf yaayor ve tüm kamuoyuna duyııruyordu. Sizin bunlardan haberiniz yok mu? Her iki eski valinin bunlan yanıtlamalannı bekuyorum.'" NOKTASIIORAL ÇALIŞLAR e-mail: [email protected] Paula Paulinka Berlinli bir müzisyendi. Yahudi Profesör Albert Salomon la 1930 yılın- da evlendiğinde başına neler geleceğini bilemezdi. Nasyo- nal Sosyalistlerin 1933 yılında iktidara gelmelerinden sonra Salomon ailesinin yaşamları çok zortaştı. 1938 yılında Al- bert Salomon toplama kampı- na gönderildi. Albert, eşi Paula ile biriikte toplama kampından kaçtı ve Hollandalı direnışçile- rin desteğıyle hayatta kalmayı başardı. Müzisyen Paula Paulinka halen 100 yaşında ve yaşıyor. Önceki gece ,onun kendi ya- şamöyküsünü anlattığı belge- sel birfilm ızledik. Milli Reasü- rans Sanat Merkezi'nde gös- terilen filmin yönetmeni Dr. Christine Fischer Defoy da salondaydı ve Paulinka'nın ya- şamöyküsünü nasıl filme al- dıklannı anlattı. Paulinka'nın yaşamını bu kadar ilginç kılan öğelerden bi- risi de üvey kızı Charlotte Sa- 'Yaşam mı, Yoksa Tiyatro mu? 5 lomon'du. Charlotte. 1938 yı- lında babasının tutuklanması üzerine, güvenlik içinde olsun diye anneannesinin yanına Güney Fransa'yagönderilmiş- ti. 1940 yılında savaş başla- yınca anneannesi intihar etti. Charlotte, bu arada annesinin de daha önce intihar ettiğini öğrendi ve büyük bir üzüntü- ye kapıldı. Charlotte, Alman birliklerinin Fransa'ya girme- sinden sonra dedesiyle biriik- te gözarbna alındı. Serbest kal- dıktan sonra Güney Fransa'ya geri döndü. ••• Güney Fransa'ya dönünce, "Yaşam mı, Yoksa Tiyatro mu" adını verdiği dizi resimle- ri çizmeye başladı. Onu koru- maya çalışan Amerikalı Mrs. Moore, Charoltte'ye cep harçlığı veriyor, resimlerini Amerika'ya gönderip sattır- maya çalışıyordu. Charlotte, çok yalnızlık çekiyordu. Bu arada Avusturyalı göçmen Alexandre Nagler ile evlendi. 24 Eylül 1943 tarihinde Gesto- pa, onu alıp götürdüğünde dört aylık hamileydi. Charlotte Salomon'u ölüme taşıyan tren, 7 EkJm 1943 gü- nü Fransa'nın Drancy Istasyo- nu'ndan hareket eti. 10 ekim- de ünlü Auschvvitz Toplama Kampı'na geldi. Charlotte kampa geldiğinde 26 yaşın- daydı. Onu bir daha gören ol- madı. Ölüm tarihi bilinmiyor ve mezan yok. Charlotte Salomon'un, "Ya- şam mı, Yoksa Tiyatro mu" adını verdiği dizi resimleri şim- di Milli Reasürans Sanat Gale- risi'nde sergileniyor. Amelie Edgü, büyük bir çaba göste- rerek çok önemli bir sergiyi Türkiye'ye getirmeyi başar- mıştı. Serginin en önemli yanı, bir belgeselle başlamasıydı. Şimdi yüz yaşında olan ve ya- şayan Charlotte'nin annesi Paul Paulinka'nın anlattıklannı dinlerken derin bir üzüntüye kapıldık. Bir canlı tarihi yeni- den anımsadık. Paul Paulinka'yı savaştan sonra Almanlar, Berlin'e davet etmişier. O, "Ben böyle bir savaşın ardından Berlin'i ve Almanlan görmeye dayana- mam" diyerek bu daveti red- detmiş. Kendisineverilenonur nişanını da kabul etmemiş. Aradan yıllar geçmiş, Berlin'de bir okula Charlotte Salo- mon'un adını vermişler. Yıl 1993, Paulinka 96 yaşında. Bu çağrıyı kabul ediyor. Kızının adını verdikleri okula gidiş sah- nesi çok duyguluydu. Öğren- ciler onu alkışlıyorlar ve çiçek yağmuruna tutuyorlardı. Belgesel filmde birçok ünlü isimler de yer alıyordu. Örne- ğin Albert Einstein, Albert Schweitzer bunlardan bazıla- rı. Einstein ayakkabı bağlannı bir türlü bağlayamazmış; Charlotte birkaç kez ona bu nedenleyardım etmiş. Sonun- da bütün bu isimlerin öldürül- düğü veya Almanya'yı terk et- meye zorlandığı bir tarih ya- şanmıştı. Büyük acılar çekil- mişti. ••• Charlotte Salomon'un re- simlerinin yer aldığı serginin açılış konuşmalarından birisi- ni de Almanya Başkonsolosu yaptı. Kendi tarihlerinı eleştir- di ve Paulinka'nın çarpıcı ya- şamöy küsüne olan hayranlığı- nı dile getirdi. Belgesel film bittiğinde ken- di kendime şöyle birdeğerlen- dirme yaptım: Bir gün biz de Almanlar gibi kendi tarihimizi kıyasıya eleştirebılir ve bu eleştırilerden dersler çıkarabi- lirsek bir yerlere varabileceğiz. Bunun için Almanlar gibi ağır bir yenilgiye uğramamız da gerekmiyor. Ecevit'ten Baykal'a yanıt 'Batan geminin kaptanı olmam' ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - DSP Genel Başkanı Bü- lent Ecevit, CHP lideri Deniz BaykaTın "BirieşeHm,sen liderol" öne- risine. "Lütfetmiş, ikramına teşekkür ederim. Batmakta olan bir geminin kaptanı ol- maya niyetim yok. Bay kal be- ni büir,ona rağmen kamuoyu önünde tertibe başvurdu" karşılığını verdi. Sağı da, so- lu da kapsayan geniş kap- samlı güç birliği çağnsının ı- ki partinin birleşmesi dayat- masına dönüştürüldüğünü vurgulayan Ecevit, "Perde arkasında bazı güçler güç hirliğini önlemek, bu hükü- meti işbaşında tutmak ve uyandırabileceği tepkileri ka- ranhk bazı emclleri için kul- lanmak istiyor'" dedi. Ecevit, partisinin grup toplantısında yaptığı konuş- mada. güç birliği çağnsının ardından DSP ile CHP'nin birleşmesi için artan baskı- lar komusunda değerlendır- mfr yaptı. Geniş kapsatnlı güç birtigj çagnsının, CHP ile birleşme dayatmasına dö- nüştürüldüğünü savunan Ecevit, şunlan söyledi: "Perde arkasında bazı güçler, güç birliğini engelle- mek, bu hükümeti işbaşında tutmak, uyandırabileceği tepkileri karanlık bazı emel- leri için kullanmak istjyor. Bu oyuna gelmeyeceğiz.'' "Ecevit. CHP lideri Bay- kal'a "Kdertik ikramı'" için teşekkür ettiğini belirterek -Ben liderlik yetkisini bir başka partinin genel başka- mndan almam. Onu bana milletverir. partililerim verir. Bu ikramın arkasında şöyle bir t/lenim yaratma çabası ol- malı: Ecevit için önemli olan lideriiktir. Ben seçimle geldi- ğim bütün görevlerden ken- di irademle ay nktım" dedi. Ecevit, konuşmasının so- nunda Şevket Kazan 'ın Sin- can Belediye Başkanı Bekir Yıkhz'ı ziyaret etmesini de eleştırdı. Mılletin adalete gü-' veninin sarsıldığını vurgula- yan Ecevit. "Kazan'ın bir an önce bu görevden aynhnası şaıtür" dedi. DSP'de 'birlik' kavgası ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DSP'de parti içı muhalefetin solda bütünleşme mesajlannı arttırması, yönetimin sert tepkısıne yol açtı. DSP Genel Başkanı Bülcnt Ecevit bazı mılletvekıllerinin CHP'ye gıdeceği haberlerini anımsatarak " Herhangi bir arkadaşım bunu düşünüyorsa, zaten o, demokratjk soi bilince varmanuşor, kaygüanmak gerekmez" dedı. Gensorudan sonra partiden ihracı bektettM" Kocaeli Milletvekili Bekir Yurdagül. "Btarn derdimiz solun uzlaşması, bütünleşmesL Kendimi/e başka parti aramryoruz. Genel başkanın sözlerini yadjrgadım" değerlendırmesini yaptı. Grup toplantısının basına kapalı bölümünde konuşan Kastamonu Milletvekili Hadi Dikkçi'nin solda birlik gırişimlerini eleştirirken Deniz Bay kal ı Müslüm Gündüz'e benzetmesi tepkilere neden oldu. DSP lideri Ecevit, grup toplantısının açılışında yaptığı konuşmada, grup içinde ve dışında partiyi hedef alan bazı "talihsiz hareketlerin zamanlannı işgal ettiğini'" söyledi. Huzursuzluk bitmedi îzmir CHP'de istifalar sürüyor İZMİR (Cumhu- riyet Ege Bürosu) - CHP'de İl Başkanı Osman Özgüven ile il meclisinin 11 üyesinin kesin ihraç istemiyle yük- sek disiplin kuruluna gön- derilmeleri, örgütte istifa zincirine yol açtı. İl meclisi üyeleri ve Gazı- emir örgütünden sonra dün de Buca ilçe yönetimi, ka- dın ve gençlik kollan CHP Genel Başkanı Deniz Bay- kal'ı "hizipçilik r> le suçlaya- rak mücadelelerini tabanda sürdürmek üzere görevle- rinden istifa ettiler. Istifalarda sosyal demok- ratlann Baykal ve Ecevit gi- bi iki lidere 'layık' olmadık- lan görüşü vurgulandı. CHP Izmir örgütünde ge- çen hafta il meclisinin üye- leriyle başlayan istifa zinci- rine yeni halkalarekleniyor. Bu tepkiler çerçevesinde dün de CHP Buca İlçe Baş- kanı Sedat Kaçamak ve ar- kadaşlan sert açıklamalarla görevlerinden istifa ettiler. Görevlerini bırakan ilçe yöneticileri Mehmet Fera- sat, Hüsniye Ceylan, Ali Er- doğan, Yusuf AkyoL, Ahmet Akman, Fatma Göktaşlar, Derviş Benk, İpek Şahin, Nevin Naliç. Ahmet Çelik. Güner Kaya ve Fehmdar Demir ile ilçe kadın kolu başkanı Sadiye AkgüL genç- ' lik kolu başkanı Nevzat P»-, lat ve her iki kurulun 24 ' üyesi dün yaptıklan açıkla- mada Deniz BaykaFı kma- . dılar. Istifacılar adına açıklama yapan Kaçamak, "Bay- kal'uı genel başkan değfl, bir hizip başı" olduğunu savu- narak "Kendisi demokrasi özüriüdür. l rla'daki toplan- tıda, fikirlerinizi kendinize saklaym, kişilerin fikri o\- maz, partinin fikri olur de- misti. II başkanlan, ilçe başkan- lan, parti üyeleri fikirlerini söylemezse partinin fikri na- . sıl oluşacak? Küçük kurul- ' tayda 'Beğenmeyen gitsin' ' dedi Biz jzmir'de MHP'lile- ri, 'Ya sev ya terk et' pan- kardan açbklan için mah- kemeve verdik. Bu partide kimsenin kimseve git deme- ye hakkı yoktur. Genel baş- kanın hiç yoktur" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle