Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 20 ŞUBAT 1997 PERŞEMBE
HABERLER
MİT: iddialar
çokçirkin
I ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-Mılli Istihbara't
Teşkilatı(MÎT)
Müsteşarlığı, bombalı bir
suikast sonucu katledilen
yazanmız Uğur Mumcu
cinayetivle teşkilat arasında
bağlantı kurulmasını
"çirkin" olarak
değerlendirerek iddia
sahipleriyle ilgili olarak
gerekli yasal girişimlerin
yapılacağını bıldirdi. MİT
Mûsteşarlığı'ndan dün
yapılan yazılı açıklamada,
"PKJC itirafçısı o'dukJan"
belırtilen Murat Demır ve
Murat Ipek adlı kişilerin, 17
Şubat 1997'deDenizli
Haber Ajansı (DEHA) yerel
televizyonunda banttan
yayımlanan programda,
Mumcu suikastı ıle MlT
arasında bağlantı kuran
açıklamalanna yer verildiği
anımsatıldı. Açıklamada, "
'Uğur Mumcu'nun
arabasına bomba koyan iki
uzmanın MlT'te çalıştığı'
şeklinde ortaya atılan çirkin
iddialara karşı MlT
Müsteşarlığı"nın bilgisinin
bulunmadığına ilişkin
açıklama yapılması
zorunluluğunun duyulması
dahi, kurumumuzda üzüntü
yaratmıştır" denildi.
Kazan: YıMız'ı
kınamıştım
• ANKARA (Cumhuriyet
Bûrosu) - Adalet Bakanı
Şevket Kazan, cezaevinde
ziyaret ettıği eski Sincan
Belediye Başkanı Bekir
Yıldız"ın düzenlediği. şeriat
provasına dönüşen Kudüs
Gecesi'ni desteklemediğini
öne sürerken bu toplantının
hemen ardından Yıldız'ı
arayarak kınadığını iddıa ettı.
Olay televizyonda
yayımlanmadan önce
Yıldız'ı aradığını belirten
Kazan, Yıldız'ı zıyaretinde
yalnızca geçmiş olsun
dileğini ilettigini. "bir kibrit
çöpü' dahi götürmediğini
belırttı.
ANAP'tan
sendikaya tavır
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-ANAP Genel
Merkezi'ndeçalışan 14'ü
sendikalı 19 kişi işten atıldı.
Türk-tş'e bağlı Tez Koop-
lş'in örgütlenme çalışması
sonucunda genel merkezde
çalışan kadrolu 106 kişiden
95'inin sendikaya üye
olmasının ardından başlattığı
toplusözleşme süreci devam
ederken çoğunluğu sendikalı
olan işçilerin iş akıtlennin
feshedilmesi dikkat çekti.
Türk-tş'in konuyla ilgili
olarak ANAP yönetımi
nezdınde girişimde
bulunacağı belirtildi. ANAP
yönetimi ise personel sayısını
azaltma karannın daha önce
alındığını. sendikalaşmayla
ilgili olmadığını savundu.
Emniyette
atamalar
• ANKARA (AA) - İçişleri
Bakanı Meral Akşener'in
talimatıyla Sincan tlçe
Emniyet Müdürü Fettah
Ünsal ile Etimesgut tlçe
Emniyet Müdürü Kemal
Sonunur'un görevlerinden
alındığı bildirildi. Fettah
Ünsal Yozgat'a, Kemal
Sonunur da Niğde Emniyet
Müdürlüğü emrinde
görevlendirilmek üzere tayin
edildi. Sincan ve Etimesgut
ilçe emniyet müdürlüklerine
ise henüz bir atama
yapılmadığı açıklandı.
Erbakarîın
göpüşmesi
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Başbakan
Necmettin Erbakan, dün
akşam askeri Başdaruşmam
Tuğgeneral Kenan Deniz'le
görüştü. Erbakan'ın 28
şubatta yapılacak Milli
Güvenlik Kurulu öncesinde
askeri danışmanıyla
görüşmesi dikkat çekti.
Yaklaşık yanm saat süren
görüşmeden çıkışında
gazetecilerin sorulannı
yanıtlayan Deniz, askeri
konulan ele aldıklannı
bildirdi.
Bektrik de
kiternere girîyor
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - TEDAŞ, kurum
giderlerinde tasarruf
sağlamak ve tüketicilere
daha hızlı hizmet vermek
amacıyla yeni
düzenlemelere gıdiyor.
TEDAŞ'ın adımn yolsuzluk
soruşturmalanyla anılmasmı
istemediklerini belirten
Genel Müdür Mustafa
Öztürk. şeffaflık ilkesi
gereği, kurumun tüm
bilgilerinin, ihalelerin
İnternet aracılığıyla
kullanıcılann bilgisine
sunulacağını bildirdi.
Mumcu komisyonu, 2 haftada 40 kişiyi dinleyecek. Eski parlamenterler geçmiş hükümeti suçladı
'Onayet, istilıbaratçılarııı işi'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
TBMM Uğur Mumcu Cınayetini
Araştırma Komisyonu'na bilgi veren
19. yasama döneminde kurulan Faili
Meçhul Siyasal Cinayetleri Araştırma
Komisyonu başkan ve üyeleri, çalış-
malannın üst düzeyde engellendiğini
bildirdiler. Komisyon başkanı eski
DYP Kmkkale Milletvekili Sadık
Avundukluoğlu, cinayetin istihbarat
örgütlenrun işi olduğuna ınandığıru
söyledi.
Eski CHP Malatya Milletvekili
Mustafa Yılmaz ise çeteler ve lslami
Hareket Örgütü (İHÖ) üzerinde du-
rulması gerektiğini söyledi.
RP Ankara Milletvekili Ersönmez
Yarbay başkanlığında dün toplanan
araştırma komisyonu, Mumcu'nun
avukatlan Emin Değer, Turgut Kazan
ve Önder Sav mazeretlen nedeniyle
ifade vermeye gelmeyince önümüz-
deki iki haftada yürütecekleri çalışma
programını belirlediler.
Gazeteciler de dinlenilecek
Haftada 3 gün toplanan komisyon,
iki hafta ıçinde dönemin emniyet mü-
dürleri, olayı soruşturan savcılar ile
diğer bazı kamu görevlilerin de arala-
nnda bulunduğu toplam 40 kişiyi din-
leme karan aldı. Komisyon bugün de
Mumcu cinayetiyle ilgili araştırmalar
yapan gazeteciler Can Dündar, Tun-
cay Ozkan. Soner Yalçın, Nezih Taviaç
ve EvTenDeğer'i dinleyecek.
Komısyonun önceki gün gerçekleş-
tinlen toplantısında bilgi veren Sadık
Avundukluoğlu ise çalışmalarmın en-
gellendığini belirtirken bu konuda.
dönemin başbakanı, DYP Genel Baş-
kanı ve Başbakan Yardımcısı Tansu
ÇiDer'i de suçladı.
Avundukluoğlu, elde ettikleri bul-
gular ve bazı kamu görevlilerinin koy-
duğu bilgi ambargosu nedeniyle Çil-
ler ile göriişmek için birçok kez baş-
vuruda bulunduğunu, ancak bu talebi-
ne yanıt alamadığını anlattı. Avunduk-
luoğlu, Çiller'in, kendisi ile baş başa
görüşmekten kaçtığını savundu.
Avundukluoğlu, dönemin lçişleri Ba-
kanı Nahit Menteşe'ye de birçok soru
yönelttiğini, ancak çok ilgisiz yanıtlar
aldığını belirtirken "Menteşe, bakan-
lığa hâkim değildi. Adeta bakanlıkta
başka bir güciin egemenliği \ ardı"" de-
di. Avundukluoğlu, Uğur Mumcu ci-
nayetinin de gizli servislerin ışi oldu-
ğu inancında olduğunu aktardı.
'Araştarma hep engeüendi'
Faili Meçhul Siyasal Cınayetlenn
Arastınlması Komisyonu'nda görev
alan eski CHP Malatya Milletvekili
Mustafa Yılmaz da araştırmalannın
belli noktalarda hep engellerle karşı-
laştığını anlattı.
HazırladıkJan raporun da Meclis ve
hükümet tarafmdan dikkate alınmadı-
gını kaydeden Yılmaz. Uğur Mumcu
cinayetiyle ilgili olarak lslami Hare-
ket Orgütü ve ipuçian ortaya çıkma-
ya başlayan çeteler üzerinde durulma-
sı gerektiğini söyledi.
Susurluk Araştırma Komisyonu
Başkanı Refah Partisi Milletvekili
Mehmct Elkatmış da dinledıkleri ba-
zı kişilerin gündeme getirdikleri iddi-
alar hakkında bilgi verdi. Elkatmış.
Susurluk komisyonunun ifadesine'
başvurduğu Jandarma Istihbaratçısı •
Astsubay Hüseyin Oğuz'un. gazete-'
mız yazan Uğur Mumcu ile Orgene-'
ral Eşref Bitlisin devlet içinde bulu-î
nan ve bir kolu da Yüksekova'ya uza-1
nan çete tarafından öldürüldüğünü
öne sürdüğüpü söyledi-.
Elkatmış. Astsubay Hüseyin
Oğuz'un, Mumcu cinayetinde kullanı-'
lan bombalann Şişko Tekin olarak bi-
linen ve şu anda Malatya'da bulunan •
bir kışinin evinde saklandığını iddia
ettiğini, eski istihbaratçılardan Uğur
Tönükün de cinayet konusunda bil-
gili olduğunu söylediğini aktardı.
PSAKD
Demir
DYP'Meri
uyardı
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Pir Sultan
Abdal Kültür Derneği Ge-
nel Başkanı Murtaza De-
mir, DYP içinde yer alan
Alevi milletvekıllenne
seslenerek, '1 Dakika Ka-
ranhk' eylemine "Mum
söndü oymıyorlar" iftıra-
sıyla tepki gösteren RP'li
Adalet Bakanı Şevket Ka-
zan'ın görevden almması
için devreye girmelerini
istedi. Milletvekillerine,
"Foütika mı yapıyorsunuz,
kapıkulluğu mu" diye so-
ran Demir, Kazan'ı "pro-
vtjkatör-bölüar olarak ni-
teledi.
Demir, dün yaptığı ya-
zıh açıklamada, DYP'li
Alevi milletvekillerine,
Kazan'a katlanmamalah
uyansında bulundu. Ka-
zan'ın ne denlı bir provo-
katör-bölücü olduğunun
son açıklamalanyla net
olarak ortaya çıktığını
kaydeden Demir şu görüş-
leri dilegetirdı:
"Bölücülük savıyla yar-
gılanması gerekirken ada-
letin başında oturmay» de-
vam etmesi kabul edilebi-
lir ve hazmedilir gibi değü-
dir. Onu orada tutan, kal-
ması için güç veren herke-
seseslenmek istiyonun; so-
rumluluk sizindir. DYP
içinde "Ale\ ıleri temsilen'
görev yaptığını iddia eden-
lere soruyorum; politika
mıyapıyorsunuz. kapıkut-
luğumu?"
1
DYP'li Alevi milletve-
kıllerinin REFAHYOL'a
verdikleri desteğin Kazan
aracılığıyla "Aleviler ana-
bacı tanımazlar" imalı kü-
fürle geri döndüğünü sa-
vunan Demir, "TEDAŞ'ı,
TOFAŞ'ı genel başkanııu-
an şaibelerini akladınız.
Şbndi sıra aynı havayı te-
KfJüs etmekten onur du> -
duğunuz Kazan'da. Siz
onu da aklarsınız. Biliyo-
rum o parmaklannız Ka-
zan'ı aklamak için de kal-
kacak. Bu ne te\azu, bu ne
pişkinlik efendiler" dedi.
Demır, Alevi olduklan-
nı gizli saklı söyleyerek
politika yaptıklannı öne
sürdüğü DYP milletvekıl-
len Ufiık Söylemez, AM L-
yar, Cemal Şahin, Kamer
Genç ve Cem Vakfı yöne-
ticilerine seslenerek, Ka-
zan'ın sözleryle ilgili ola-
rak "hamasi nutukiar at-
makdışında'' neler yaptık-
lannı sordu.
"Düşünceye Ozgürlük" da\asında dün yargıiananJardan biri de yazanmız Erdal Atabek'ti. (Fotoğraf: HÜLYA TOPCU)
Devlet aydınları yargıladıİstanbul Haber Servisi - yapılan oturumuna Kemal
"Düşünceye Özgürtük"- Gökhan Gürses, Macit Koper,
kitabının yayımcısı olduklan Ne>"vire Özkan. Toktamış
için Terörle Mücadele
Yasası'nın 8'inci, TCY'nin de
"Halkın Idn ve düşmanhğa
tahrik etmek" flilini
düzenleyen 312'nci maddesi
uyannca haklannda dava
açılan sanatçı, yazar, gazeteci
ve aydınlar yine yargı önüne
çıktılar. Aydmlar, kitabı
düşünceyi ifade özgürlüğünün
önündeki engellerin kalkması
için yayımladıklannı
vurguladılar. İstanbul 3 No'lu
DGM'de görülen davanın dün
Ateş, Erdal Atabek, Rutkay
Aziz, Murathan Mungan, Erol
Toy, Naam Alpman, Müjdat
Cezen, Semih Poroy, Lale
Mansur, Atrf Yılmaz, Nedim
Saban, Doğan Hızlan, Ayşe
Arman ile Nilüfer Kuyaş
katıldı. Oturumda sanıklann
kimlik tespitlerinin
yapılmasının ardından
sorgulanna geçildi. Rutkay
Aziz, özgür düşünceye
gereksinım duyduğumuz bir
ülkede "birUerinin" terör
yaratmaya çalışmasvnı
önlemek için bu kitabm
yayıncısı olduğunu söylerken
Erdal Atabek. "Bu Idtapta yer
alan düşüncelere katılıp
katılmamam önemli değO.
Önemli olan ifade özgüriüğünü
savunmamdır" dedi. Yazar
Erol Toy, sorgusunda. "Millet
adına hüküm veren
mahkemelerin bulunduğu bir
ülkede, devlet adına suç
işleniyorsa, cinayet işleniyorsa,
herhangi bir yerde hâkim
olmaktansa zindanda mahkûm
olmayı tercih ederim" diye
konuştu. tnsanı hindiden
ayıran en beiirgin özelliğin
düŞünceleTİTti ifade etmesi Ve*
üretimde bulunması olduğuna
dikkat çeken Semih Poroy,
devleti yönetenlerin
hindilerden oluşan bir toplum
istediklerini öne sürdü.
Sanıklann avukatlan da
müvekkillerinin ifadelerine
katıldıklannı belirttiler. Toy'un
sorgusu sırasında söylediği
sözler nedeniyle tstanbul
Cumhuriyet Başsavcılığı'na
suç duyurusunda
bulunulmasına karar veren
mahkeme heyeti, duruşmayı
erteledi.
CHPTİ ESKİ ADALET BAKANI SEYFİ OKTAY^DAN DYP^YE TEPKİ
6
Sol örgütleıi ziyaret etmedim9
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - CHP Ankara
Milletvekili SeyfiOktay,
RP'li Adalet Bakanı
Şevket Kazan'dan sonra,
bazı DYP'li parti
yöneticilerinin, Adalet
Bakanlığı döneminde sol
örgütlen cezaevinde ziyaret ettiği yönündeki
açıklamalannı yalanladı. DYP Genel Başkan
Yardımcısı Hayri Kozakçıoğhı ve Grup
Başkanvekili Saffet Ankan Bedük'ü eleştiren
Oktay, "İki eski valivi, cumhuriyetin ahuu
oyan, ülkede İslami esasiara dayah bir sistem
oluşturmayı amaçlayan bir partive \c anlayışa
payanda oimanın mazeretlerini aramanın telaşı
içinde görüyorunT dedi.
DYP'li yöneticilerin, RP'li Adalet Bakanı
Kazan'ın, Sincan'da şeriat gösterisine dönüşen
Kudüs Gecesi'ni organize eden belediye
başkanı Bekir Yıldız'ı cezaevinde ziyaret
etmesini haklı göstermeye çalışan
REFAHYOL ortaklannın tutumuna, CHP'li
eski Adalet Bakanı Oktay tepki gösterdi.
Oktay, DYP'li Bedük'ün, Adalet Bakanlığı
döneminde Malatya Cezaevi'ni ziyaretine
ilişkin "İçeride ne konuşuldu bilmiyorum"
sözlerine dikkat çekerek Bedük'ün bu sözlerle.
bazı örgüt mensuplannı yasalara aykın ziyaret
ettiği imajı vermek istediğini söyledi. Oktay
şunlan kaydetti:
"Şimdi Sayuı Bedük'ten soruyorum; siz o
tarihlerde Malatya Valisi idiniz. Malatya
Cezaevfnde açuk grevlerinin son aşamalara
geldiğini, çoğu hükümlü ve aralannda
tutuklulann da bulunduğu kişilerin hastanelere
tasındığını. 150 hükümlü \e tutuklunun açlık
grevini sürdürdüğünü, hemen her gün basın,
büyük başhklarla ve çarşaf çarşaf yaayor ve
tüm kamuoyuna duyııruyordu. Sizin
bunlardan haberiniz yok mu? Her iki eski
valinin bunlan yanıtlamalannı bekuyorum.'"
NOKTASIIORAL ÇALIŞLAR e-mail: oral.calislar@planet.com.tr
Paula Paulinka Berlinli bir
müzisyendi. Yahudi Profesör
Albert Salomon la 1930 yılın-
da evlendiğinde başına neler
geleceğini bilemezdi. Nasyo-
nal Sosyalistlerin 1933 yılında
iktidara gelmelerinden sonra
Salomon ailesinin yaşamları
çok zortaştı. 1938 yılında Al-
bert Salomon toplama kampı-
na gönderildi. Albert, eşi Paula
ile biriikte toplama kampından
kaçtı ve Hollandalı direnışçile-
rin desteğıyle hayatta kalmayı
başardı.
Müzisyen Paula Paulinka
halen 100 yaşında ve yaşıyor.
Önceki gece ,onun kendi ya-
şamöyküsünü anlattığı belge-
sel birfilm ızledik. Milli Reasü-
rans Sanat Merkezi'nde gös-
terilen filmin yönetmeni Dr.
Christine Fischer Defoy da
salondaydı ve Paulinka'nın ya-
şamöyküsünü nasıl filme al-
dıklannı anlattı.
Paulinka'nın yaşamını bu
kadar ilginç kılan öğelerden bi-
risi de üvey kızı Charlotte Sa-
'Yaşam mı, Yoksa Tiyatro mu?
5
lomon'du. Charlotte. 1938 yı-
lında babasının tutuklanması
üzerine, güvenlik içinde olsun
diye anneannesinin yanına
Güney Fransa'yagönderilmiş-
ti. 1940 yılında savaş başla-
yınca anneannesi intihar etti.
Charlotte, bu arada annesinin
de daha önce intihar ettiğini
öğrendi ve büyük bir üzüntü-
ye kapıldı. Charlotte, Alman
birliklerinin Fransa'ya girme-
sinden sonra dedesiyle biriik-
te gözarbna alındı. Serbest kal-
dıktan sonra Güney Fransa'ya
geri döndü.
•••
Güney Fransa'ya dönünce,
"Yaşam mı, Yoksa Tiyatro
mu" adını verdiği dizi resimle-
ri çizmeye başladı. Onu koru-
maya çalışan Amerikalı Mrs.
Moore, Charoltte'ye cep
harçlığı veriyor, resimlerini
Amerika'ya gönderip sattır-
maya çalışıyordu. Charlotte,
çok yalnızlık çekiyordu. Bu
arada Avusturyalı göçmen
Alexandre Nagler ile evlendi.
24 Eylül 1943 tarihinde Gesto-
pa, onu alıp götürdüğünde
dört aylık hamileydi.
Charlotte Salomon'u ölüme
taşıyan tren, 7 EkJm 1943 gü-
nü Fransa'nın Drancy Istasyo-
nu'ndan hareket eti. 10 ekim-
de ünlü Auschvvitz Toplama
Kampı'na geldi. Charlotte
kampa geldiğinde 26 yaşın-
daydı. Onu bir daha gören ol-
madı. Ölüm tarihi bilinmiyor ve
mezan yok.
Charlotte Salomon'un, "Ya-
şam mı, Yoksa Tiyatro mu"
adını verdiği dizi resimleri şim-
di Milli Reasürans Sanat Gale-
risi'nde sergileniyor. Amelie
Edgü, büyük bir çaba göste-
rerek çok önemli bir sergiyi
Türkiye'ye getirmeyi başar-
mıştı. Serginin en önemli yanı,
bir belgeselle başlamasıydı.
Şimdi yüz yaşında olan ve ya-
şayan Charlotte'nin annesi
Paul Paulinka'nın anlattıklannı
dinlerken derin bir üzüntüye
kapıldık. Bir canlı tarihi yeni-
den anımsadık.
Paul Paulinka'yı savaştan
sonra Almanlar, Berlin'e davet
etmişier. O, "Ben böyle bir
savaşın ardından Berlin'i ve
Almanlan görmeye dayana-
mam" diyerek bu daveti red-
detmiş. Kendisineverilenonur
nişanını da kabul etmemiş.
Aradan yıllar geçmiş, Berlin'de
bir okula Charlotte Salo-
mon'un adını vermişler. Yıl
1993, Paulinka 96 yaşında. Bu
çağrıyı kabul ediyor. Kızının
adını verdikleri okula gidiş sah-
nesi çok duyguluydu. Öğren-
ciler onu alkışlıyorlar ve çiçek
yağmuruna tutuyorlardı.
Belgesel filmde birçok ünlü
isimler de yer alıyordu. Örne-
ğin Albert Einstein, Albert
Schweitzer bunlardan bazıla-
rı. Einstein ayakkabı bağlannı
bir türlü bağlayamazmış;
Charlotte birkaç kez ona bu
nedenleyardım etmiş. Sonun-
da bütün bu isimlerin öldürül-
düğü veya Almanya'yı terk et-
meye zorlandığı bir tarih ya-
şanmıştı. Büyük acılar çekil-
mişti.
•••
Charlotte Salomon'un re-
simlerinin yer aldığı serginin
açılış konuşmalarından birisi-
ni de Almanya Başkonsolosu
yaptı. Kendi tarihlerinı eleştir-
di ve Paulinka'nın çarpıcı ya-
şamöy küsüne olan hayranlığı-
nı dile getirdi.
Belgesel film bittiğinde ken-
di kendime şöyle birdeğerlen-
dirme yaptım: Bir gün biz de
Almanlar gibi kendi tarihimizi
kıyasıya eleştirebılir ve bu
eleştırilerden dersler çıkarabi-
lirsek bir yerlere varabileceğiz.
Bunun için Almanlar gibi ağır
bir yenilgiye uğramamız da
gerekmiyor.
Ecevit'ten Baykal'a yanıt
'Batan geminin
kaptanı olmam'
ANKARA
(Cumhuri-
yet Bürosu) -
DSP Genel
Başkanı Bü-
lent Ecevit,
CHP lideri Deniz BaykaTın
"BirieşeHm,sen liderol" öne-
risine. "Lütfetmiş, ikramına
teşekkür ederim. Batmakta
olan bir geminin kaptanı ol-
maya niyetim yok. Bay kal be-
ni büir,ona rağmen kamuoyu
önünde tertibe başvurdu"
karşılığını verdi. Sağı da, so-
lu da kapsayan geniş kap-
samlı güç birliği çağnsının ı-
ki partinin birleşmesi dayat-
masına dönüştürüldüğünü
vurgulayan Ecevit, "Perde
arkasında bazı güçler güç
hirliğini önlemek, bu hükü-
meti işbaşında tutmak ve
uyandırabileceği tepkileri ka-
ranhk bazı emclleri için kul-
lanmak istiyor'" dedi.
Ecevit, partisinin grup
toplantısında yaptığı konuş-
mada. güç birliği çağnsının
ardından DSP ile CHP'nin
birleşmesi için artan baskı-
lar komusunda değerlendır-
mfr yaptı. Geniş kapsatnlı
güç birtigj çagnsının, CHP
ile birleşme dayatmasına dö-
nüştürüldüğünü savunan
Ecevit, şunlan söyledi:
"Perde arkasında bazı
güçler, güç birliğini engelle-
mek, bu hükümeti işbaşında
tutmak, uyandırabileceği
tepkileri karanlık bazı emel-
leri için kullanmak istjyor. Bu
oyuna gelmeyeceğiz.''
"Ecevit. CHP lideri Bay-
kal'a "Kdertik ikramı'" için
teşekkür ettiğini belirterek
-Ben liderlik yetkisini bir
başka partinin genel başka-
mndan almam. Onu bana
milletverir. partililerim verir.
Bu ikramın arkasında şöyle
bir t/lenim yaratma çabası ol-
malı: Ecevit için önemli olan
lideriiktir. Ben seçimle geldi-
ğim bütün görevlerden ken-
di irademle ay nktım" dedi.
Ecevit, konuşmasının so-
nunda Şevket Kazan 'ın Sin-
can Belediye Başkanı Bekir
Yıkhz'ı ziyaret etmesini de
eleştırdı. Mılletin adalete gü-'
veninin sarsıldığını vurgula-
yan Ecevit. "Kazan'ın bir an
önce bu görevden aynhnası
şaıtür" dedi.
DSP'de
'birlik'
kavgası
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - DSP'de parti
içı muhalefetin solda
bütünleşme mesajlannı
arttırması, yönetimin
sert tepkısıne yol açtı.
DSP Genel Başkanı
Bülcnt Ecevit bazı
mılletvekıllerinin
CHP'ye gıdeceği
haberlerini anımsatarak
" Herhangi bir
arkadaşım bunu
düşünüyorsa, zaten o,
demokratjk soi bilince
varmanuşor,
kaygüanmak gerekmez"
dedı. Gensorudan sonra
partiden ihracı bektettM"
Kocaeli Milletvekili
Bekir Yurdagül. "Btarn
derdimiz solun
uzlaşması, bütünleşmesL
Kendimi/e başka parti
aramryoruz. Genel
başkanın sözlerini
yadjrgadım"
değerlendırmesini yaptı.
Grup toplantısının
basına kapalı
bölümünde konuşan
Kastamonu Milletvekili
Hadi Dikkçi'nin solda
birlik gırişimlerini
eleştirirken Deniz
Bay kal ı Müslüm
Gündüz'e benzetmesi
tepkilere neden oldu.
DSP lideri Ecevit, grup
toplantısının açılışında
yaptığı konuşmada,
grup içinde ve dışında
partiyi hedef alan bazı
"talihsiz hareketlerin
zamanlannı işgal
ettiğini'" söyledi.
Huzursuzluk bitmedi
îzmir CHP'de
istifalar sürüyor
İZMİR
(Cumhu-
riyet Ege
Bürosu) -
CHP'de İl
Başkanı Osman Özgüven
ile il meclisinin 11 üyesinin
kesin ihraç istemiyle yük-
sek disiplin kuruluna gön-
derilmeleri, örgütte istifa
zincirine yol açtı.
İl meclisi üyeleri ve Gazı-
emir örgütünden sonra dün
de Buca ilçe yönetimi, ka-
dın ve gençlik kollan CHP
Genel Başkanı Deniz Bay-
kal'ı "hizipçilik
r>
le suçlaya-
rak mücadelelerini tabanda
sürdürmek üzere görevle-
rinden istifa ettiler.
Istifalarda sosyal demok-
ratlann Baykal ve Ecevit gi-
bi iki lidere 'layık' olmadık-
lan görüşü vurgulandı.
CHP Izmir örgütünde ge-
çen hafta il meclisinin üye-
leriyle başlayan istifa zinci-
rine yeni halkalarekleniyor.
Bu tepkiler çerçevesinde
dün de CHP Buca İlçe Baş-
kanı Sedat Kaçamak ve ar-
kadaşlan sert açıklamalarla
görevlerinden istifa ettiler.
Görevlerini bırakan ilçe
yöneticileri Mehmet Fera-
sat, Hüsniye Ceylan, Ali Er-
doğan, Yusuf AkyoL, Ahmet
Akman, Fatma Göktaşlar,
Derviş Benk, İpek Şahin,
Nevin Naliç. Ahmet Çelik.
Güner Kaya ve Fehmdar
Demir ile ilçe kadın kolu
başkanı Sadiye AkgüL genç- '
lik kolu başkanı Nevzat P»-,
lat ve her iki kurulun 24 '
üyesi dün yaptıklan açıkla-
mada Deniz BaykaFı kma- .
dılar.
Istifacılar adına açıklama
yapan Kaçamak, "Bay-
kal'uı genel başkan değfl, bir
hizip başı" olduğunu savu-
narak "Kendisi demokrasi
özüriüdür. l rla'daki toplan-
tıda, fikirlerinizi kendinize
saklaym, kişilerin fikri o\-
maz, partinin fikri olur de-
misti.
II başkanlan, ilçe başkan-
lan, parti üyeleri fikirlerini
söylemezse partinin fikri na- .
sıl oluşacak? Küçük kurul- '
tayda 'Beğenmeyen gitsin' '
dedi Biz jzmir'de MHP'lile-
ri, 'Ya sev ya terk et' pan-
kardan açbklan için mah-
kemeve verdik. Bu partide
kimsenin kimseve git deme-
ye hakkı yoktur. Genel baş-
kanın hiç yoktur" dedi.