25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13 ŞUBAT 1997 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER v Askere zaro aymlmalapı azalttr • ANKARA (C umhuriyet Bürosu)- Millı Sa\wıma E*akanlığı, Türc Silahlı K.uwetlen (T9C) personelinin öılük haklannda yap.lan iyileşnrmenin,emeldilik ve istifa >oluyla crdudan aynlmalan, bırönceki yıla oranla yüzde 6) düzeyınde azalttığını bildjdi. Mılli Sa\unma Bakanlıgı Genel Sekreteri Kurrnay Albay Mehmet Erkan. dün yaptığı açıklamada, 1996 yılında. özlük hakJannîn yeterlı olmayışı neder.ıyle TSK'den. başta pilotlar, Icurmay subaylır, tabipler. yüzer birlik personeli ve teknisyenler olmak üzere büyük çapta ayrılmalar olduğunu anımsattı. Kutan'dan savunma • ANKARA (\NKA)- Enerji ve Tabii Kaynaldar Bakanı Recai Kutân, TEAŞ ihalesini alan Kalyon şirketi ile dünürü olar RP Ankara 11 Başkanı Zeki Çelık'in hiçbir ilişkisi olmadığını bildirdi. CHP tstanbul Milletvekili Ercan Karakaş'ın konuya ilişkin yazılı soru önergesini yanıtlayan KLutan, ICalyon şirketinin ortaklannın. ihale dosyasında yer alan Ticari Sicil Gazetesi'ne göre Hasan ve Cemal Kalyoncu olduğunu belirterek ihale dosyasında Çelik'in şirket ortağı olduğunu gösterir bir bilgi bulunmadıgını söyledı Basın şehitleri anıtı yapılıyon • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-DİSK'ebağlı Medya, Radyo-Televızyon, Gazete Işçıleri Sendikası (Medya-Sen), "basın şehitlerini ölümsuzleştirmek ve gazetecilere yönelik baskılan protesto etmek" amacıyla "Basın Şehitleri Anıtı" yaptıracak. Türkiye'de, 1990'danbu yana 27 gazetecinin görev uğruna şehit olduğuna dikkati çeken Medya-Sen Genel Başkanı Mete Gönültaş, "basın şehitlerini ölümsuzleştirmek ve gazetecilere yapılan baskılan protesto etmek" amacıyla "Basın Şehitleri Anıtı" yaptırmaya karar verdiklerini kaydetti. Anıtın Çankaya'da yeni yapılan bir parka bu yılın nisan veya mayısaylannda dikileceğini bildiren Gönültaş, anıtın kaidesine şehit gazetecilenn adlannın yazılacağını belırtti Atatürk büstiine boyalı saldırı • YOZGAT (Cumhuriyet) - Yozgat'ın Sankaya ilcesinde Belediye Parkı"nda bulunan Atatürk büstüne kimlıği belirsiz kişiler tarafından boyalı saldın yapıldı. Şahıslann gece saatlerinde Atatürk büstüne beyaz boya attıklannı ve ortadan kaybolduklannı belirten Sankaya Emniyet Müdürlüğü yetkilileri, olayla ilgili kişilerin arandığını kaydettiler. Saldın sonrası boyanın hemen temizlendiğini açıklayan K.aymakam Abdullah Etıl de dığer Atatürk büstlerinin çevTesinde önlemlerin arttınldığını bildirdi. Tralik kazası: 7 ölü, 9 yaralı • ÇANAKKALE(AA)- Çanakkale'de meydana gelen trafik kazasında 7 kişı öldü, 4"ü ağır 9 kişi yaralandı. Ahmet Donat yönetimindeki 17 EC 376 plakalı çimento yüklü kamyon, Çanakkale-tzmir karayolunun 15. kilometresindeki jandarma kampı önünde lastiğinin patlaması sonucu yoldan çıkarak alt yolda gitmekte olan Ertuğrul Ayaz'ın kullandığı 17 M 0089 plakalı yolcu minibüsünü ezdı. Kazada. sürücüler Ertuğrul Ayaz (35) ve Ahmet Donat (47) ile minibüs yolculanndan Cemal Deniz (50), Gülbin Güler(16), Sadık Gür (50), Saire Gür (49), Erol Bozkurt (49) ola>- yerinde öldü. Yaralanan 9 İcişi Çanakkale Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alındı. Adalet Bakanı dün yapılan suç duyurularında da 'bölücülük yapmak'la suçlandı 'Şevket Kazan kışkntıcı'AJVKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sıvas katliamı sanıklannın avukatlığını yapan, "Mum söndü ovnuvorlar" gafından sonra da Sincan'da şenat provasına dönüşen Kudüs Gecesi'ni düzenleyen belediye başkanını ce- zaevınde ziyaret edip bu davanın tüm sanık- lannın aynı koğuşta toplanmasını sağlayan Adalet Bakanı Şevket Kazan a tepkiler bit- miyor. Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfi, Alevılerle dost olduğunu savunan Adalet Ba- kanı Şevket Kazanın. 1989 yılında "Alevi lazlar babalan ve erkek kardeşleriyle ysrayor- far" dedıği içın Devlet Güvenlik Mahkeme- si'nde yargılanan dm öğretmenınin avukat- lığını yaptığını açıkladı. Yazar Lütfi Kaleli ile Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfi Ge- nel Sekreteri Ahmet Şahin. Şevket Kazan hakkmda suç duyurusunda bulundular. Ka- leli ve Şahin'in avukatı Süleyman Ateş tara- fından Ankara Cumhuriyet Başsa\cıhğı'na • Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfi, Alevi dostu olduğunu ileri süren Kazan'ın, 1989 yılında "Alevi kızlar babalan ve erkek kardeşleriyle yatıyorlar" dediği için DGM'de yargılanan din öğretmeninin avukatlığını yaptığını açıkladı. sunulan suç duyurusu dilekçesinde, "haksız, çirkin, asılsız. hiçbir vicdana stgmayan,çıkar- cı ve zalim kişiler tarafından yalaşünlan bir iftira" olarak tanımlanan "mum söndü" ni- telemesinin "ana-baa tanımazuk"la eş an- lamlı olduğu anlatıldı. Dilekçede. "Alevüe- rin inancında uyulması zonınlu bazı ahlaki kuraUar vardır. Bunlaruı başında elıne. be- line, dilıne sahıp olmak' prensibi gelmekte- dir. Namus ve iffet olayı diğer insanlarda ol- duğu gibiAlevilerde deçokönemfidir" denil- dı. Dilekçede, Alevılere yönelikmum söndü ıftiralanyla ilgili olarak yakın tarihten şu ör- neklereyer verildi: - Aralık 1988'de sıyasi Islamcı Zaman ga- zetesı bir bulmaca çözümünü bahane göste- rerek, Alevilere "ehli sünnet dışı sapık bir mezhep" demiştir. Ankara 2. Aslıye Ceza Mahkemesi'nin 1989/289 esas sayılı dava- sında yargılanan sorumlu kişi 1 yıl ceza al- mıştır. - Ayrancı Lisesi Din Kültürü ve Ahlak Bıl- gisi öğretmeni AhmetGünay. ders svrasmda şeriatı övücü, laikliği kötüleyici beyanlarda bulunuyor. "Erkelderle kadınlann el sıkış- ması zinadır, kadınlann başını örtmesi gere- kiyor. Batı'da Müslüman olmayanlar, Alevi- lerde olduğu gibi kızlar babalan\ la, erkek kardeşleriyle yaüyorlar" demıştır. Suç duyu- rusunda bulunuldu. Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde 1989^87 esas sayılı davada yargılandı. Bu davada sanık avukatı yine Se\ - ket Kazan'dı. Dilekçenin son bölümünde Ka- zan hakkında, TCY'nin "dini faaliyeti men ve bozma" fıilini düzenleyen 175. madde ile 14 Halkı sınıf, ırk, din, mezhep ve>a bölge fark- lılığı gö/eterek kin ve düşmanhğa açıkça tah- rik etmek" fiılını düzenleyen 312. maddesı uyannca 1.5 yıldan 4 yıla kadar ağır hapis ce- zası istemiyle dava açılması talebinde bulu- nuldu. 'Meclis soruşturması açılsuT ANAP, "demokratik hukuk devleti ilkele- rine aykın tutum ve davranışlannı organize bir şekilde sürdürdüğü veyargı bağımsızuğı- nı açıkça zedcleverek görevini kötüye kullan- dığı" savıyla Kazan hakkında Meclıs soruş- turması açılmasını istedi. Soruşturma öner- gesinde, Kazan'ın göreve geldıği günden bu yana açıklamalan ve icraatıyla kamuoyunun gündeminde sürekli tartışılan bir isim olduğu belirtildı. CHP Genel Başkanı Baykal, Kazan'ın Türkiye'yi dinamitlemekle görevlendirildiğini söyledi 'Refah'ın ütopyası îran'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, "RP'nin ütopyası, vizyonu, İran ben- zeri bir rejimi Türkiye'de gerçekleş- tirmektir. Türkiye'de insanlar soka- ğa dökülüyorsa, bu tepki dine karşı değUdir. Rejimi Iran'a benzetme ça- balanna karşıdır" dedi. Baykal, DSP Genel Başkanı BülentEcevit'in "inançlanı saygdı laiklik" yaklaşı- mını, "Laikleri "dıne saygılı, saygı- sız* diye ayırmak tehlikelidir'' diye eleştirdi. CHP lideri, Alevilerden özür dilemesini istediği Adalet Ba- kan ı Şevket Kazan' ı da, Türkiye'yi dinamitlemekle görevli bir eylemci" ol arak niteledi. Kazan' ın *O da Ma- latya Cezaevi'nde tutuklulan ziyaret etti" diye örnek gösterdiğı Ankara Milletvekili SeyfiOktav da. "Orada açbk grevi vardı, bir bakanın duyar- sız kalması mı beklenirdi? Sahtecüîk yapıyor" açıklamasını yaptı. CHP lideri Baykal, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, la- ikliğin anayasanın temel unsurlann- dan olduğu ve Türkiye Cumhuriye- ti'nin demokratik, laik. sosyal bir hukuk devleti olmasının bir "önka- bul ve çıkıs. ooktası" teşkil ettığine dikkat çekti. Bugün bu temel değer- lerin yıpratılmak istendiğini vurgu- layan Baykal, "Herkesin aklını başı- na toplaması laam. Laiklik insanın inancı değiL devletin sisteminin adı. Laiklik. dine, inanca karşı değUdir, teokrasiye karşıdır" dedı. Baykal, kimsenin teokrasiye karşı olanlan dinsizlikle suçlama hakkı bulunma- dıgını belirterek sözlerini şöyle sür- dürdü. ''Türkiye'de insanlar sokağa dö- kûlüyorsa, bu tepki dine karşı değU- dir. Rejimi İran'a benzetme çabala- nna karşıdır. Sincan'daki gecede llu- mevni pazariaması >apıldı. Şiddete methiyeler dizüdi. haşkaldınözendi- rildL Adalet Bakanı Kazan, Sincan belediye başkanını ziyaret ediyor. Adalet Bakanı değiL bir miütan. RP'nin militanı. Türki>e\ı dinamit- lemekle görevlendirilmiş bir eyiem- d." Baykal. şeriat gırişırnlenne kar- şı tepki göstermek gerektiğıni vur- gularken, Ankara'daki mitinge katı- lanlan kutladı. Cumhurbaşkanı Sü- levman Demirel'i de rejim ve anaya- sal değerlerkonusundaki uyanlann- dan dolayı kutlayan CHP lideri, "Cumhurbaşkanı'nın takmdığı tav- ra bir bakın. onun oğlu yaşındaki cumhuriyet çocuklannın >ılgınlığı- na, korkakhğma bir bakın*" dedi. DYP, RP v« Akşam gazetesi öncfilüğünde şeriat sloganlan aülan mitinge kabfam azdı. (Fotoğraf: TARJK TINAZAY) Şeriatçı mitingdefiyasko.ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ka- mu bankalanyla yakın kredi ilişkileri ba- sma yansıyan, DYP ve Çiller aılesine ya- kınhğıylabilinen Akşam gazetesi tarafın- dan düzenlenen hükümet güdümlü mi- tingde, "şeriat" sloganlan atıldı. On binlerce kişinin "Şeriata Karşı Ka- dm Yürüyüşür> nde bir araya gelmesine yanıt olarak da planlanan ve RP, DYP, MHP, BBP'nin yanı sıra RP'ye yakınlı- gıyla bilinen Hak-lş Konfederasyonu'nun desteğine karşın fiyaskoyla sonuçlanan mitingde şeriatçı sloganlar atıldı, aydın düşmanlığı yapıldı. Akşam gazetesinin; yurttaş inisiyatifi olarak gelişen "Sürekli Aydınhk İçin 1 Da- kika Karanhk** eylemıne, basın gelenek- lerine aykın biçimde, alternatif olarak çağnsını yaptığı miting dün "toplu göste- ri ve yürüyüşlere kapatüan" Kızılay'da, yaklaşık bin kişinin katılımıyla yapıldı. Mitinge gazetenin yazarlan Memduh BayraktaroğJu, Cenk Korav, Can Aksın, Yalçm Pekşen, magazin yazan Aykutlşık- lar, şarkıcı Neco ile gazetenin Ankara Temsilcısı Emin Pazarcı, bazı DYP, BBP ve RP mılletvekilleri katıldı. RP Istanbul Milletvekili Mustafa Baş'ın konuşması sırasında sık sık "Kanımız aksa da zafer İslamın" sloganlan atıldı. DYP Balıkesir Milletvekili Üyas Yü- mazyıldız ise Atatürk ilkelerinden geriye gidılmesine hiçbir zaman izın vermeye- ceklerini savundu. 'Kurşun atan da...' Keçiören'in MHP'li Belediye Başkanı Turgut Altınok. Türkiye'de bir bardak su- da fırtına kopanldığını savunarak "Bu ül- kede yaşayanlar. rengiri atalanmızm ka- nından alan bu bayrağa saygı duymalıdır. Bu ülkede yaşayan insanlar minarelerde okunan ezana saygı duymaİKfar" dedi. Memduh Bayraktaroğlu.konuşmasının başında, >aırttaşlara, "Siz ülkesi için kur- şun atan da yiyen de şereflidir diye düşü- nüyor musunuz" sorusunu yönelttı. Dinleyenlerin "Evet" yanıtını vermesı üzerine, "Peki aym şeyi söyieyen Sayın Başbakan \ardımcısı Çiller'e niye sakhr- dılar? Demek ki. onlara göre. kurşun atan da yiyen de şerefsiz" dedi Bayraktaroğlu, Türkiye'de şeriat karşıt- lannın darbe istediklerini öne sürerken, şeriat karşıtı yayın yapan gazete ve tele- \izyonlann "sol çetelerin" yönetiminde olduğunu savundu. Bayraktaroğlu konuş- masının sonunda amigoluk yaparak "Or- du millet el ele, müliyetçi Türkiye" sloga- nı attırdı. Eylemde, Hak-lş Genel Başkanvekili Hüsey inTannverdi ile Türkiye Kamu Sen Genel Sekreteri ŞuayipOzcan da birer ko- nuşma yaptı. Alanda, "Türkmemurununtektemsil- cisi Hizmet-İş, Allah'ın kulu Iürkiyt'nin askeriyH-DYP", "DYP Ankara İl Başkan- uğT. "RP-Hizmet hükümeti havırlı ol- sun". "Öz İplik-İş Sendikası" ve "Rekor- lar ülkesi Türkiye. En çok din düşmam, millet düşmam, bayrak düşmam" pan- kartlan dikkat çekti. IRMIKI AYDIN ENGİN e - mail: engin (a planet.com.tr "Gene mi sosyal demokrat- lar" diyesızJandığınızj biliyorum. Hatta kimilerinizin "Şeriat gel- miş kapıya dayanmış, Susuhuk karanlığının üstüne bir karanhk örtü daha çekmek isteyenler neredeyse hedefine ulaşmış, sokakiarda aydınlık arayan bir yurttaş, po/ıs marifetiyle karan- lıklar ülkesine yollanmışken sen tutmuş.." dediğinizi duyar gibi- yim. Olsun. Gene de sosyal de- mokrasi!.. Sokaklara döküldük. Ne iyi. Her gece 21'de ışıklar umuda göz kırpıyor. Ne güzel. Cumhu- riyet tarihinin en sivil ve en krtle- sel eylemlerinden biri gerçekle- şiyor. Çok doğru. Ama bu ülkede Susurtuk ka- ranlığı dağıtılacaksa, saydam bir hukuk devletine ulaşılacaksa, şeriatın karanhk gölgesi üstü- müzden kalkacaksa, özgür bir ülkenin özgür yurttaşlan olarak gelecekten umudumuz olacak- sa, demokrasi biryaşam gerçe- ğine dönüşecekse bu 'siyasal bir iradenin eöe/^/'yle olacak. Çözüm demokrasıdeyse, çözü- me giden yol politikadan geçe- cek. Öyleyse sosyal demokrasi- yi dert etmekten vazgeçemeyiz. Elmalar Armutlar, Ecevitler Baykallar Onlan merkez sağın demokra- tik anlamda kaypak, ekonomik anlamda hunhar saflarına terk edemeyiz. Bu ülkenin Marksist- leri, sosyalistleri, ilericileri, Ke- malistleri, anti Kemalist ilericile- ri, banş savaşçıları, sosyal de- mokratlan ne küçümseme hak- kına sahip, ne önemsememe... 0 yüzden son günlerde alev- lenmişe benzeyen sosyal de- mokrat birlik tartışması, başka- larının değil, bizim sorunumuz. En azından bizim de sorunu- muz. ••• Daha ilkokulda öğretirler. "Seş elma yedi armut daha kaç eder diye sorulmaz" derler. "Çünkü elmalarla armutlar top- lanmaz" derler. Peki elmalarla armutlar top- lanmaz da Ecevit'lede Baykal'- lar toplanır mı? CHP tabanı, Türkiye'deki sosyal demokrat hareketin bir kesimini, büyükçe bir kesimini içeriyor. DSP tabanı Türkiye sosyal demokrat hareketinin bir kesimini, önemli bir kesimini ba- nndınyor. CHP yönetim kadro- lannın büyük çoğunluğu, Türki- ye sosyal demokrasisinin üret- tiği, yetiştirdiği, süzdüğü kadro- lardan oluşuyor. DSP yönetim kadrolan büyük ölçüde sosyal demokrat siyasal kimlikleriyle kendilerini tanımlıyorlar. CHP Genel Başkanı, "yeni sol" diye anılan bir çizginin Türkiye'deki savunucusu, önderi. Yeni sol, ne kadar 'sağ'a çekilmiş olursa ol- sun, çağdaş sosyal demokrasi içinde birçizgi... Peki ya Ecevit'in çizgisi? Haydi daha kestirme soralım: Ecevit sosyal demokrat mı? Bu soru duygulara kapılma- dan, öfkelenmeden, salt sosyal demokrat ılkelerin terazisinde yanıtlanmalı. Buyurun, terazi- nin kefesine konacak dirhem- lerden belli başlılan: Parti içi de- mokrasi, tabanın oy ve karar hakkına mutlak saygı, kışisel tercihlerin değil, parti çoğunlu- ğunun benimsediğı çizgiyi be- nimseme ve kendi öz tercihi i- mişçesine savunabilme disipli- ni, oy kaygısı gütmeksizin la- isizmde direnme, dinsel gerici- liğin açmazlarından uzak dur- ma, kalkınmayı hedef olarak ül- kenin önüne koyma ve kalkın- manın motorunu köylülükte de- ğil, sanayi sektöründe arama tercihi, devletin sosyal niteliğine politik öncelik tanıma, aklın ve halkın egemenliğini asla ve as- la dinsel inançlann ve dargnıp- lann (tarikat şeyhi, aşiret reisi vb) egemenliği ile değiştirme- me, yurtseverliği milliyetçilikle karıştırmama, yurtseverliği en- ternasyonalizmle uyumlulaştır- ma... Bu dirhemleri tek tek ya da topluca alın, terazinizin bir kefe- sine yerleştirin. Öteki kefeye de Ecevit'i oturtun. (Herhalde soruyu yanrtlarken sözcüklerle oynamadınız. ''Sos- yal demokrat değil, demokratik sol" filan gibi söz cambazlıkla- nna başvurmadınız. (Ilkeleri, yu- karıda belli başlılanndan bir de- met sunduğumuz ilkeleri gözet- tiniz.) Şimdi söyleyin: Ecev/f sosyal demokrat mı? *•• Yazının gelişinden anlaşılıyor ki Ecevit'lerle Baykal'ların bir araya gelemeyeceğini, toplana- mayacaklannı", bunun siyasal anlamda elmalarla armutların toplanması kadar abes olduğu- nu vurgulamaya çabaladık. Sosyal demokrat 'so/'un cılız bir siyasal harekete dönüşmesi- ni yıllardır Ecevit engeli ile açık- layan, "Ah Ecevit şu inadı bırak- sa, birliğe razı olsa her şey dü- zelecek" aymazlığını habire sür- düren anlayışla hesaplaşmak gerek. Bu bağlamda Bay- kal'dan Ecevit'e önceki gün ya- pılan "Birleşelim. Sen başa geç" çağnsının ne ciddi bir an- lamı var, ne olası bir olumlu so- nucu. Baykal'ınbuçağnsı, "Na- sıl olsa Ecevit reddedecek, böy- lece ben de onu solun birliğini engellemekle suçlayabileceğim bir koz elde edeceğim" diye özetlenecek bir siyasi manev- raysa: Ayıp. Yok Ecevit "He" derse solun birliğinin sağlanabileceğini cid- di ciddi umduysa: Yazık. Bu ül- kede sosyal demokratların geleceğı "ayıp "la "yazık" arasında olmasa gerek. >• w •• POLTTIKA GUNLUGU HİKMET ÇETİNKAYA Aydınlık... Bir yabancı TV kanalında haberleri izliyorum... Cezayir'de şeriatçı terör örgütü militanlan, 33 ki- şiyi boğazlanndan keserek öldünmüşler. Militanlar Blida köyünde gerçekleştırdikleri katliamda kılıç, balta ve otomatik tüfek kullanmışlar... Saat 21.00'e geliyor ve balkondan çevreye bakı- yorum. Önce düdük sesleri duyuluyor, ardından ışık- lar sönüyor, tencere, tava sesleri ortalığı çınlatıyor... Soğuk bir Istanbul akşamı... İnsanlar sokakiarda, evlerinin balkonlannda 'Sü- rekli aydınlık için bir dakika karanlık' eylemini sür- dürüyor. Kimi kentlerde polis, demokratik tepkileri- ni sokaklara taşıyan yurttaşlanmıza engel olmak istiyor. REFAHYOL hükümeti halkın bu bilinçli eyle- minden büyük rahatsızlık duyuyor... Evet bugünlere nasıl geldik? Devlet içindeki örgüt- lenen çeteleri, şeriatın ayak seslerini niçin görme- dik, duymadıl<? Kamuoyundaki bu silkinişi, uyanışı alkışlıyoruz... Geç de olsa uyanmaya başlayıp demokratik tep- kimizi göstermeye başladık!.. • • • Istanbul Üniversitesı Öğretim Elemanlan da de- mokratik tepkilerini dün bir basın bildirisiyle açıkla- dılar. Toplumun diğer kesimleri, sendikalar, de- mokratik kıtle örgütleri de aynı duyariılığı gösteriyor- lar. Eğer Türkiye'nın dört bir yanında bu demokratik tepki yoğunlaşırsa gece karanlığını seven yarasa- lar kaçacak delik arayacaklardır. Işte Istanbul Üniversitesi Öğretim Etemanlan'nın basın bildirisi: "Ülkemiz, pek çok sorunlann yaşamsal bcyutta tehdidi altında çözüm beklerken ve kamu vicdanı açısıı.dan temiz toplum, temizsiyasetistemiile Su- surluk skandalı ile ortaya çıkan pisliklerin temizlen- mesi ve bağlantılannın ortaya çıkanlması, cezaev- lerindeki tutuklulann nasıl öldürüldüklehnin araştı- nlması, düşüncesinı açıkladığı için yüzlerce yıl hap- se mahkûm edilen yazar ve yayıncılann bu ilkel uy- gulamalardan nasıl çıkanlacağını, lise öğrencileri- ne kimlerin işkence yaptığını, ülkenin özkaynakları- nın kimlere neden ve nasıl peşkeş çekildiğini, iç ve dış borç arttırılarak enflasyon sarmalından neden kurtulamadığını araştırmak yerine üniversiteleri si- yasi iktidann direkt güdümündeki medreselere dö- nüştûrme girişimiyle TBMM'nin kullanılmasına biz üniversitelerdeki öğretim elemanlan olarak sessiz ve suskun kalmayacağımızı her kesimin özellikle de şeriat devleti özlemcilerinin iyi bilmesini istiyo- ruz." ••• Harran Üniversitesi, şeriatçı yapılanmanın ivme kazandığı bir yer oldu. Nurculann ele geçirdiği Har- ran Üniversitesi, bakalım bu yıl hangi tarikat şeyhi- ne fahri doktora unvanı verecek? YÖK Disiplin Kurulu, 15 Kasım 1996'da eski Har- ran Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Servet Armağan ve Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mahmut Sert hakkında şu raporu hazırlamıştı: "1- Atatürk ilke ve devrimlerine karşı tavıralmak. 2- Üniversiteyi Nurcu cemaatinin merkezi haline dönüştürmek. 3- Üniversitede şeriatçı uygulama ve kadrolaşma eylemlerine katkıda bulunmak. 4- Ata- türkçü, demokrat ve yurtsever bilim adamlannın ça- lışmalannı engellemek. 5- Resmi araçlan özel hiz- mette kullanmak, Ziraat Fakültesi'ndeki Atatürk büstünü kaldırmak. 6- Yardımcı Doç. Dr. Ramazan Şahjp'/n senato üyesı o/mas/nda etkili olmak..." YÖK aynca 96/25 sayılı kararında, disiplin yönet- meliğine göre bu kişilerte ilgili, 'yönetim görevinden ayırma cezalan 'nın da uygulanmasıni istiyor. Bu rapor üzerine YOK, Prof. Dr. Servet Arma- ğan'ı görevinden aldı ve yerine Çukurova Üniversi- tesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Aytekin Berk- man'ı atadı. Berkman bir süre sonra Harran Üniversitesi'nde rektörlük seçimi yaptı. Seçimde Prof. Dr. Remzi Sağlam 45, Prof. Dr. Aytekin Berkman 25, Prof. Dr. Sami Taşçı 2, Prof. Dr. Mahmut Sert ise 7 oy aldı. Sonra ne oldu? Prof. Dr. Armağan'la Prof. Dr. Sert'i görevinden al- mak isteyen YÖK, Cumhurbaşkanı Süleyman De- mirel'e önereceği üç kişilik listeyi şöyle hazırladr. Remzi Sağlam, Mahmut Sert, Sami Taşçı... Listede 7 oy alan Mahmut Sert ile 2 oy alan Sami Taşçı yer alıyor, ama 25 oy alan Aytekin Berkman yer alamıyordu... Böyle bir sıralama skandal değil midir? 0 zaman niçın Prof. Dr. Berkman, Çukurova Üniversitesi'nden Harran Üniversitesi'ne getirildi? Cumhurbaşkanı Demirel, üç kişilik listeyi 25 gün bekletti. Sonunda 7 oy alan Prof. Dr. Mahmut Sert'i Harran Üniversitesi'ne rektör olarak atadı. Acaba Cumhurbaşkanı'nı kimi çevreler etkiledi mi? Devreye tarikat şeyhlerinin, şıhlannın sözcü- sü DYP milletvekilleri gırdi mi? Kimi öğretim üyelerinin otomobillerine patlama- ya hazır molotofkokteylleri konuldu. Harran Üniver- sitesi'nde Atatürkçü, demokrat ve yurtsever öğ- retim üyelerine gözdağı verilmeye başlandı. Harran Üniversitesi'nden 17 öğretim üyesi 2-3 ay içinde başka üniversitelere gitti. Sürekli aydınlık için bir dakika karanhk eylemi Tür- kiye'nin aydınlık geleceği içindir... Bilirsiniz yarasalar karanlığı sever, aydınhktan kaçariar!.. Internet http: // www.planetcom.tr/Xn E mail: Hikmet .Cetinkaya @ Pianet.com. TR HİKMET (ETİNKAYA HlllU (HİIUTt zMMK SANADA BULAŞIl KAN—z 350.000 TL(KDVdahıl) Çağ Pazartama A^>. Yerebatan Caddesi Salkımsoğüt Sokak No: 9/B Cağaioğlu istanbu1 Tel:514 01 95/96 Posta çekı no 666322
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle