23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 19 ŞUBAT 1997 ÇARŞAMBA HABERLER Tiipkeş: Kazan'ın zfyareti çok büyiik yanlış • ANKARA (Cumhuriyet Bürtmı)-MHP Genel Başkanı Alparslan Türkeş. Adalet Bakanı Şevket Kazan' ın yargılanmakta olan eski Sincan Belediye Başkanı Bekır Yıldız'ı ziyaretini "çok büyük yanlış" olarak değerlendirdi. Türkeş. dünkü basın toplantısında konuyla ilgili soru üzerine, "Çok büyük yanlış. Çok hatalı bir da\ranış. Bir Adalet Bakanı"nın yapmaması gereken bir davranış" dedi. Türkeş. "MHPMalatya İl Örgütü'nün göre\den alınmasının Oral Çelik'in karşılanmasıyla ilgili olup olmadığının" sorulması üzerine. teşkilatı daha aktif ve randımanlı hale getirmeye çalıştıklannı belirtti. 'Kazan görüşmemizi çarpıttı' I ANKARA (Cumhuriyet Biirosu)-32. Gün programında kendisiyle yaptıgı telefon görüşmesine dayanarak yaptıgı. "Mum söndü oynuyorlar sözünün Aleviler tarafından tepkiyle karşılanmadıgı'na ilişkin açıklamasını değerlendiren Banş Partisi Genel Başkanı Ali Haydar Veziroğlu. Adalet Bakanı Şevket Kazan"ın telefonla yaptıklan görüşmeyi çarpıtarak aktardığını iddiaetti. Kazan'ın. Alevılerin kendisini desteklediğini ileri sürerek birtelevizyon programında okuduğu mektubu yazan Hataylı Semir Düzel'in de Alev i dedesi olmadığı ortaya çıktı. Milletvekili zammına tepki • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye Kamu- Sen Genel Başkanı.Resul Akay. sözleşmeli per^onelin durumunu iyileştirmek görüntüsü altında milletvekili maaşlannın da yüksek oranda arttınlmasını "şark kurnazlığı" olarak nitelendirdi. Akay. kabul edilen kararname ile sözleşmeli personelin özel hizmet tazminatlannda farklılıklar yaratılmasını da eleştirdi. Hükümetin Meclis'ten bütün kamu personelinin durumunda iyileştirmeler yapmak ıçin yetki aldığını belirten Akay, bu yetkinin sadece belirli kesimler içın kullanılmasını "Meclis'i yanıltmak" olarak değerlendirdı Yıcdanınızın sesini dinleyin' • ANKARA (ANKA)- Halkın Demokrasi Partisi (HADEP), TEDAŞ ve TOFAŞ oylamalan öncesi milletvekıllerine •'Vicdanınızın sesini dinleyin" çağnsında bulundu. Rapor oylamalannın koahsyon ortaklığının "yolsuzluk dosyalan üzerine kurulu olup olmadığının göstergesi" olduğuna işaret eden HADEP Genel Başkan Yardımcısı Sedat Yurtdaş. "Gerçek aklamanın ancak ve ancak halkın vicdanında olacağı unutulmamalıdır. yoksa şaibeli parmak hesaplanna dayalı aklanmalar ne söz konusu kişilere ne de ülkenin ortak geleceğine katkıda bulunacaktır" dedi. Polisi eğiteceğiz • ANKARA (ANKA) - Emniyet Genel Müdürü Alaattin Yüksel, güvenlik hizmetlennde anlayış değışikliğıni gerçekleştıreceklerini belirtti. Toplumsal olaylar sırasında yaşanan tartışmalan ""münferit" olarak değerlendiren Yüksel. "Artık ne saçtan çekme. ne cop kullanma ne de ele taş alıp kovalama gibi görüntüler olmayacak" dedi. Yüksel, polis ve vatandaşlar arasında eğitımsizlikten kaynaklanan tartışmalan önlemek ıçin de eğitıme ağırlık vereceklerini kaydetti. RP Çfller'ikurtardıDYP lideri, Yüce Divan'a gitmekten kurtuldu. TEDAŞ'la ilgili önerge, 172 evet oyuna karşılık 327 hayır oyuyla reddedildi. TOFAŞ la ilgili önerge de 257 evet oyuna karşılık 271 oyla reddedildi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TB- MM Genel Kurulu'nun dünkü birleşimin- de DYP Genel Başkanı. Başbakan Yardım- cısı ve Dışişleri Bakanı Tansu Çiller, RE- FAH YOL oylanyla TEDAŞ ve TOFAŞ iha- lelenyle ilgili olarak Yüce Divan'a gitmek- ten kurtanldı. TEDAŞ'la ilgili olarak Çil- ler'in Yüce Divan'a gönderilmesine ilişkin önerge 172 "•evef oyuna karşılık 327 "ha- yır" oyuyla reddedildi. TOFAŞ ihalesiyle il- gili olarak Çiller'in Yüce Divan'a gönde- nlmesine ilişkin önerge ise 257 olumlu oya karşın. ortaklann 271 oyuyla kabul edilme- di. ANAPliden MesutYılmaz TEDAŞ'la il- gili önergelerin reddi yönünde oy kullanır- ken. RP Ankara Milletvekili Şaban Kara- taş'ın Çiller'in yüce divana gitmesi yönün- de oy kullanması dikkat çekti. RP'li 6 mil- len ekili de oylamalara katılmadı.REFAH- YOL ortaklannın TBMM'dekı sandalye sa- yısı 278 olmasına karşın hükümetin düşü- rülmesi için gerekli olan 276 sayısının altı- na düşülmesi ortaklan korkuttu. Çiller'in malvarlığıyla ilgili olarak bugün yapılacak oylama kritik hale geldi. TBMM Genel Kurulu'nun dünkü birle- şiminde. TEDAŞ'ta yapıldığı belirtilen iha- le yolsuzluğuyla ilgili olarak görevlerini kötüye kullandıgı gerekçesiyle dönemin Enerji veTabii KaynaklarBakanı ŞinasiAl- tıner ile Başbakanı Tansu Çiller hakkında kurulan soruşturma komisyonlannın rapor- lan ve Çiller hakkındaki TOFAŞ soruştur- ma komisyonu raporu ele alındı. Çiller, Brüksel'de bulunduğundan oylamalara ka- tılmazken TBMM'ye uzun süredir gelme- yen DYP Şanlıurfa Milletv ekili Sedat Edip Bucak ile İçışleri Bakanlığı'ndan istifa et- mek zorunda kalan Mehmet Ağar'ın oyla- malardahazır bulunması dikkatı çekti. Baş- bakan Necmettin Erbakan da oylamalara katıldı. Altıner'in görevini kötüye kullanmadığı sonucuna varan raporun görüşülmesı sıra- sında söz alan Soruşturma Komisyonu Baş- kanı RP Bursa Milletvekili ErtuğnılYalçın- bayır. bakanadüşen görevın yalnızca gözet- leme ve denetım olduğunu ve bu görev i de yerine getirdiğini söyledi. DSP Antalva Milletvekili Metin Şahin ise Altıner'in di- rayetsizlık göstererek görevini ihmal ettiği. bu nedenle de suçlu olduğunu savundu. D- SP'nin, Altıner'in Yüce Divan'a sevk edil- mesine ilişkin önergesi. 106 "evef" oyuna karşıhk395 "hayır*oyuylareddedıldi. 505 milletvekilinin katıldığı oylamada 2 oy ge- çersiz sayıldı, 2 milletvekili de çekimser kaldı. TEDAŞ ihalesinde görevini kötüye kullandıgı gerekçesiyle Çiller'le ilgili ola- hesaplî Malvarlığı Çiller'in lannın araştınlması yanm kaldı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-DYP Genel' Başkanı. Başbakan Yardımcısı ve Dışişlen Bakanı Tansu Çiller'in malvarlığı konusunda bankalarda yapılması planlanan aras,tırmanın "yanm" bırakıldığı belirlendi. Vakıflar Bankası Genel Müdürlüğü'nün. 7 ocak günü tüm şubelenne bu konuda gönderdiği yazıyı aynı gün iptal ettiği öğrenıldi. Çiller ailesinin. bugün TBMM'de de oylanacak kuşkulu malvarlığıyla ılgılı tanışmalar devam ediyor. Malvarlığının soruşturulması için oluşturulan komisyonun çalışmaları sırasında karşılaşılan engellere "banka" 1 boyutuda eklendi. Alınan bilgiye göre komisyon. bankalara yazı yazarak Çiller ailesine ait hesap. fon ya da benzer bir yatınm olup olmadığının araştırılmasına karar verdi. Türkiye"de 52 bankanın faaliyette olmasına karşın bunlardan sadece 11 'ine yazı yazıldı. Seçilen bankalar. komisyon ba^kanlığının kararıyla belirlendi. Bankalara 26 Aralık 1996 günü yazı gönderilmesi kararlaştırıldı. Aynı zamanda. Çiller'in örtülü ödenekten aldığı ve yoğun tartışmalara neden olan 500 milyar lirayı nakit olarak çektıği banka olan Vakıflar Bankasf nın Genel Müdürlüğü. 7 Ocak 1997 günü komısyondan gelen yazıya dayanarak tüm şubelenne bir yazı gönderdi. Yazıda. Çiller ailesinin bankav la olan ilışkılennın bıldırilmesi istendi. Ancak. Vakıflar Bankası Genel Müdürlüğü. aynı gün öğleden sonra bu yazının -iptaT edılmesını. söz konusu yazıya dayanarak hiçbir işlem yapılmamasinı istedi. Tutukhi öğmtdletie tahttye Demokratik Lise İçin Mücadele Komitesi'nin (DLMK) içinde yer alarak liselerde DHKP-C propagandası yaptıklan öne sürülen 8'i tutuklu 12 sanığın vargılanmasına başlandı. İstanbul 6 No'lu DGM'deki duruşmada santklann kimlik tespitleri ve sorgulan yapıldı. Sanıklardan İsmail Erdoğan ile Fevzi Korkulu, eğitim-öğretim yılının başlaması nedeniyle Bağcılar'daki bir düğün salonunda düzenlenen liselerarası tanışma yemeğine katıldıklannu DHKP-C örgütüyle herhangi bir bağlantılannın olmadtğını söylediler. Söz konusu toplantıva katılmadıklannı belirten diğer sanıklar ise, polisin Bağcılar'da yaptığı kimlik kontrolü sırasında gözaltına alındıklannı, ancak örgütle herhangi bir bağlantılannın bulunmadığını kavdettiler. Sorgulann tamamlanmasından sonra. tutuklu sanıklann avukatlan tahliyt- isteminde bulundular. Tutuklu sanıklann tahliyesine karar \eren mahkeme heyeti, dosyadaki eksiklerin giderilmesi amacnla duruşmayı erteledL(Fotoğraf: AA) rak kurulan ve REFAHYOL'un oylanyla ak- lama karanna vanlan komisyon raporunun görüşülmesi sırasında. muhalefet sözcüle- ri önerge sahibi Şevket Kazan'ın bilgi ve belgeleri komisyona vermediğını söyledi- ler. Başkanlığa bir yazı gönderen Kazan ise busavı yalanladı. Görüşmelerin tamamlan- masından sonra DSP ve CHP'nin Çiller'in Yüce Divan'a göndenlmesine ilişkin öner- gesi reddedildi. 505 milletvekilinin katıldı- ğı oylamada 172 milletvekili ~evet" oyu kullanırken 327 milletvekili "ref oyu kul- landı. 5 milletv ekili çekimser kaldı. 1 oyda iptal edildi. RP Ankara Milletvekili Şaban Karataş önergenin lehinde oy kullanırken Mesut Vılmaz ile birlikte ANAP'lı mıllet- vekilleri de Çiller'in TEDAŞ'la ilgili ola- rak Yüce Divan'a gönderilmesine karşı oy kullandılar. 6 RP milletvekili de oylamaya katılmadı. Çiller hakkında kurulan TOFAŞ ihalesiyle ilgili soruşturma komisyonunun raporu görü- şülürken muhalefet partileri suçlamalarını yineledı. Gö- rüşmeler sonunda ANAP ve CHP'nin, Çiller'in TOFAŞ ihalesiyle ilgili olarak Yüce Divan'a göndenlmesine iliş- kin önergeleri 257 "evet" oyuna karşılık 271 "hayır" oyuyla reddedildi. 531 mil- letvekilinin katıldığı oylama- da 1 milletvekili çekimser kaldı. 2 oy da geçersiz sayıl- dı. Bu oylamada da RP'lı Şa- ban Karataş Çiller'ın Yüce Divan'a gönderilmesi yönün- de oy kullandı. RP'li Ertuğ- nıl Yalçınbayır. Mahmut Sönmez, Lütfü Doğan, Av dın Menderes ve Mustafa İ nal- dı oylamaya katılmadı. Bu oylamada iktidann 276'nın altına düşmesi hükümet or- taklannı tedirgin etti. Çiller'in malvarlığı nede- niyle Yüce Divan'a gönderil- mesine gerek olmadığı yö- nünde düzenlenen \e komis- yonda 8'e 7 oyla kabul edilen rapor ise bugün TBMM Ge- nel Kurulunda ele almacak. Muhalefetin ortak tav ır koya- rak tam kadro ov lamaya ka- tılması durumunda 271 raka- mına ulaşılması REFAHYOL ortaklarını telaşlandırdı. DYP ve RP lıderlerı grupla- nnı uyanrken. iktidarpartile- rine mensup bazı milletv ekil- lennin oylamaya katılmaya- bileceği belırtildi. Bugünkü oylamada, DYP'den de sürpnz istıfala- nn gündeme gelınesi duru- munda. muhalefetin 276 ra- kamını bularak Çiller'i Yüce Divan'a gönderebileceği kavdedildi DSP'de iç savaş ertelendi Ecevit, 'Kritik günlerde kamuoyunu parti içi sorunlarla meşgul etmeyeceğim' dedi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DSP Genel Başkanı Bülent Eeevit parti içi hesaplaşmalannı gensoru görüşmeleri sonrasına dek dondurdu. Muhalif 8 milletvekilinin durumunu görüşmek üzere toplanan Grup Yönetim Kurulu (GYK) toplantısından sonra bir açıklama yapan Ecevit. "Kritik bir aşamadan geçiyoruz. sonışturma \e gensoru önergeleri gündemde. Böyle bir ortamda. parti içi sorunlaria kamuoyunu meşgul etme sorumluluğunu üstlenmek istemedim" dedi. DSP'de Başbakanlık Konutu'nda tarikat liderleri ve şeriatçı kesimin önde gelen temsilcilerinin kabul gördüğü iftar yemeğiyle ilgili olarak hazırlanan genel görüşme önergesi ile başlayan bunalım giderek tırmandı. Önergeye imza koyan 28 milletvekilinden 18'inin imzası geri çektirildi. Imzalarında direnen 10 millervekilinden 8'i için ise yeni parti ve solda birlik arayışlan doğrultusunda sendikalarla ilişkı kurduklan savıyla "tekap" istendi. Bayram öncesinde bu mılletvekillerinin yaptıgı *açıklama"yı tatmin edici bulmayan DSP lideri. bayramdan sonra konunun GYK'de ele ahnacağını açıklamıştı. Kulıslerde 8 milletvekilinden Gökhan Çapoğlu. Bekir Yurdagül ve Bülent Tanla 1 nın kesin ihraç istemiyle Merkez Disiplin Kurulu'na verileceği haberleri yaygınlaşırkcn Ecevit. bunalımı gensoru sonrasına dek dondurma kararı aldı. TEDAŞ ve TOFAŞ soru^turma komisyonlan raporlannın ele alınacağı TBMM Genel Kurulu öncesinde dün. GYK kısa birtoplantı yaptı. Ecevit. bu toplantıdan sonra yaptıgı açıklamada, "Meclis'in yüklü bir gündemi var. Onun için toplannmız kısa oldu. Biliyorsunuz soruşturmalarda grup karan , alınamıyor. İlgili arkadaşlarla özel görüşmeler yapacagım" dedi Ecevit. gruptaki rahatsızlıklarla ilgili olarak şunları söyledi: "Grup içinde bazı arkadaşlanmızın partinin biıiiğine, bütünlüğüne ve doğrultusuna gölge düşürücü tavırian ciddi sorun varatıvor. Meclis tatilinden sonra bu konuyu ele alacağımızı sövlemiştik. Bu karar sürüyor. Ancak Türkiye'nin gündemi çok yüklü. Kritik bir aşamadan geçiyoruz. Soruşturmalar var. gensoru gündemde. Böyle bir ortamda kamuoyunu parti içi sorunlaria meşgul etme sorumluluğunu üstlenmek istemedim." Ecevit'in miting alanındaki "'Birleş'çiler yakamızdan düşsün" sözlerine karşın. İstanbul Millet\ekili Bülent Tanla'nın bu yöndeki açıklaması dikkat çekti. Edinilen bilgiye göre GYK'nın kapalı kısmında bu açıklamayı ima eden Ecevit. "Arkadaşlannuz zaten konuşmaya devam ediyoriar. Böylece kendilerini daha iyi tanıma nrsatı buluvoruz" dedi. SIFIR NOKTASI! ORAL ÇALIŞLAR e-mail: oral.calislar@planet.com.tr Ali Sirkecioğlu erkek. Üste- lik Fenerbahçeli. Milyonların gönlünde taht kuran Fenerbah- çe. pazar günü maçın bitimine 5 dakika kala Beşiktaş'tan ye- diği golle 1 -0 yenildi. Sirkecioğ- lu buna dayanamadi. Evine bu- nalımlar içinde döndü ve rakı masasının başına oturdu. içtı de içti. Içtikçe Beşiktaş taraftan olan eşi Semiha'ya öf- kesi arttı. Semiha Hanım, içki içen kocasını engellemeye ça- lışınca da olanlar oldu. Ali Bey, Semiha Hanım'atokadı yapış- tırdı. Hem kadındı hem de ra- kiptakımı tutuyordu, üstelik ka- dının takımı erkeğin takımını yenmişti. Bu bir Türk erkeği için kabul edilemezdi. Hiç olmazsa kadının susup bir kenarda otur- ması gerekirdi. Semiha Hanım, bunlann hiç- birini yapmadığı gibi kocasın- dan yediği tokada da sinirienıp direnmeye kalktı. Ali Bey'i bu direnış çileden çıkardı ve bütün erkeklik duyguları ayağa kalk- tı. Eşini bayıltıncaya kadar döv- Hem Erkek, Hem Fenerli, Hem Türk... dü. Onu kum torbasına çevirdi. Öfkesi yine de dinmedi. Anne- sine bir veda mektubu yazarak çocuklannı ona emanet ettik- ten sonra kendisini beşinci kat- tan aşağı attt. Şans eseri, yu- muşak bir düşüş nedeniyle ölümden döndü. Şimdi kan ko- ca ıkısi de aynı hastanede ya- tıyorlar. Gazetelerin bazılarında dün yer alan bu haber, toplumsal durumumuzun güzel bir ayna- sı gibi: Erkek, Fenerbahçeli ve üstelik de sarhoş bir Türk'ün takımı maç kaybederse neler olur sorusunun cevabı bu ha- berin içinde saklı. Tesadüf bu ya. ben de bir yıllık aradan son- ra ilk kez maça gittim. Fener- bahçeli olduğum halde Ali Şen'in yönetimındeki takımımı bir türlü eskı sıcaklığıyla izleye- miyorum. Ali Şen'in Fenerbahçe'de ciddı kredi düşüşüne yol açtığı inancındayım. Takımın kişilikli i- ki büyük futbolcusunu aparto- par keyfi şekilde kovduktan sonra yerine de bir şey koya- madı. Oğuz'un yokluğu, futbol kalitesı açıstndan Fenerbah- çe'ye çok pahalıya mal oluyor. Daha da önemüsi. Fener' in top- lumsal kişiliği yara alıyor. Be- şiktaş maçında Fener'li erkek- leri de gözucuyla izledim. Er- keklen diyorum. çünkü tribün- lerde parmakla sayılacak kadar az kadtn otunjyordu. Erkekler sinirli ve heyecanlıydılar. Bazı- lan inanılmaz bir ilkellikle oyun- culara, hakeme küfürleryağdı- nyorlardt. Diğer spor dallarına göre da- ha geniş bir sahada oynanan futbol, oyuncuya sürprizlerle dolu hareket olanakları sağla- yarak büyük bir estetık zengın- lığe ortam hazırlıyor. Futbol se- yircisi de futbolun renk cümbü- şüne katkıda bulununca, seyır- lik bir oyun ortaya çıkıyor. Bu konuda Brezilya futbolu ve Bre- zilya seyircisi başlı başına bir ekol olarak kabul ediliyor. Futbolda heyecan olmadan olmaz. Heyecan, hayal kırıklığı, hüzün hepsi anlaşılır şeyler. Futbol, buyönleriyledekitlesel özelliklere sahip. Sert bir oyun olmamasına karşın, nedense bir erkek sporu olarak şekillen- miş. Televizyonun icadıyla bir- likte maçlar, evlerde kadın- er- kek çelişmesinin en büyük ne- denlerinden biri haline dönüş- müş. Maçı erkekler oynayıp, er- kekler seyredince. sertlik daha fazla ön plana çıkmış. Oyun da erkek ışi kabul edilmış. Türkiye gibi gündelık yaşamında geri- lim ve çatışmanın fazla olduğu ülkelerde maçlar zaman zaman tehlıkelı bırboyut kazanıyor. Eli- ne silah alan erkekler. bazen sevınçten, bazen üzüntüden adam öldürüyorlar. Güzelim futbol, bu nedenle kanla leke- lenmeye başladı. Ali Bey'in, Semiha Hanım'a attığı dayak, mutlaka birçok Fenerli'nin kanına dokunmuş- tur. Erkek olmak, Fenerli olmak, Türk olmak, bir de Müslüman olmak, yenilince teröre başvur- mayı mı gerektihyor? Bu kül- türden ne zaman kurtulacağız? Kadının futbolla ilgilenmesi. er- kekler ve futbol dünyası ıçin bir şans, Semiha Hanım. Beşık- taş'ı savunarak maço futbol anlayışına bir yumuşaklık geti- rebilecekken başı belaya gir- miş. Semiha Hanım'dan, bütün kadınlardan Fenerbahçeliler adınaözürdiliyorum. Futbolun kadınlara çok ıhtiyacı var. Biz- lerı yalnız bırakmayın. NOT: Is- tanbullu avukatlar; bugün saat 13.30'da. yargıyı korumak, sa- vunmanın çökertilmesıne engel olmak. hukukun saf dışı Dırakıl- masına tepkılerını dıle getırmek amacıyia Taksım Cumhuriyet Anıtı'na çiçek bırakıyorlar. GLOBAL POLİTİKÜLTÜR EKGİN YILDIZOĞLU Şavaşınızı da Özelleştirelim mi? Pretorya Afrika Enstitüsü'nden Richard Corn- wall'e göre "savaşların ve güvenliğin özelleştiril- mesi dünya çapında bir eğılim olmaya başladı" (Reuters 10/01/97). Kendı ordularına güvenmeyen, düzenli ordular beslemekte zorluk çeken diktatör- ler, savaş hizmetleri sunan özel şirketlere başvuru- yorlar. iç savaş/siyasi ıstıkrarsızlık bölgelerinde et- kınlik gösteren çokuluslu şirketler de benzer bu eğilımin parçası olarak, sömürgeci Esat India Com- pany veya ırkçı Rodezya "yı kuran Cecil Rhodes gi- bi kendı özel ordularını kuruyorlar. iç savaşlann ortalığı kasıp kavurduğu Ruanda, Burundi gibi devletlerin dağılma eğilimi gösterdiği Afrika. bu sektorün en canlı olduğu bölge. Özel sa- vaş şirketlerının ya da kiralık askerlerin en son müş- terisi ise Zaire dıktatörü Mobutu. Zaire ılk darbeyi Dünya Bankası'ndan yedi. Ge- lışme projeleri adı altında. Batı ekonomilerinin ge- reksınimı olan "agro busmess "i desteklemekama- cıyia baraj yapmak için Afnka'da sosyal altyapının olup olmadığına bakılmadan saçılan, yaklaşık 2 tril- yon dolarlık kredi ve yardımdan Zaire de payını al- dı; bu barajların, yüz binlerce insanı besleyen ta- rımsal arazıyı yok etmesınden, durgun sulardan kaynaklanan hastahklardan da. Sonra bu borçla- rm ödenmesine geldi sıra. Ikınci darbeyi 'Yapısal Uyum Programlan' ile IMF vurdu. Zaire de dahil bir- çok Afrika ülkesine. iç pazar dünya ekonomisine açıldı ve yerel, kendine yeterli tarım ve hayvancıhk Batı'nın damping fiyatlan altına ezildi. 1986 yılında Zaire'de GSMH içinde tarımın payı neredeyse ba- zı Avrupa ülkelerinden daha düşük bir düzeye in- mişti (Journal of International Affaires, 01 /06/1992) Zaire sanayileşmiş miydi acaba? Üçüncü darbeyi Mobutu ve tayfası vurdular Zaire'ye: Son 30 yılda, IMFnın tespit edebildiği kadanyla, kredi ve yar- dımların 150 milyon doları kayboldu. Mobutu dün- yanın sayılı zenginlerı arasına gırdi (The Observer 27/9/96). Zaire bugün 600.000 devlet memurunun maaşını ödeyemezken Mobutu'yu koruyan "has- sa" alayının askerleri 300 dolar aytıklarını düzenli alıyorlar. Zaire'ye son darbeyi 1994'te Ruanda iç savaşından kaçan bir milyon Hutu göçmeninin gel- mesi vurdu. Kivu, Zaire'nın Isviçresi olarak da anılan bir böl- ge. Burada zengin otlaklar, altın ve bakır madenle- ri, kahve plantasyonları var. Bu bölge aynı zaman- da Banyamülenge - Mülenge dağlannın halkı ola- rak bılinen Tutsi kabilelerinin yeri. 1994'te Zaire'ye gelen Hutu mılısleri. bu bölgeye sık sık saldınlar dü- zenleyerek yaklaşık 15.000 Tutsi'yi öldürdü. Der- ken 1996 sonbaharında Kivu Valisi Banyamülen- ge'ye "Ya bırhafta içindeZaire'yi terkedersinizya da diğer ülkelerdeki ısyancılargibi katledilmeyi gö- ze alırsınız" ültimatomunu verdı. Banyamülenge, Ruanda'da olanlan düşünerek direnince de iç sa- vaş başladı. Interpress'in 08/01/1997 tarihli raporuna göre ücretlen doğru dürüst ödenmeyen disiplinsiz, ta- lancı, sık sık askerden kaçan Zaire güçleri, isyan- cılara karşı direnemiyor. Bu yüzden Mobutu ulus- lararası dostlarına ve özel savaş tüccarlarına baş- vurmak zorunda kalıyor. 24 ocak tarihli Liberation ve Financıal Times, Zaire'nin Kisangi bölgesinde Sırp, Hırvat, Rus. Polonya, Fransa, Belçika, italya ve Güney Afnka'dan 300 ila 700 kadar kiralık as- kerıntoplanmayabaşladığınıbildiriyordu. Zaire mu- halefet güçlerıne göre önceki bir yazımda bahset- ttğim Executıve ûutcomes ısimli özel savaş şirke- tı de bu gücü bir araya toplayan, eğiten, Rus ve Fransız saldın heiikopterleri, italyan jet uçaklarıyla donatanların başındageliyor. Fransa doğrudan as- ker gönderemediği ıçin faturanın bir kısmını ödü- yor (Reuters). Fas, Togo ve Çat da Mobutu'ya des- tek verıyor. Destek verenlerin içinde Çin ve israil'in de ismı geçiyor. Diğer taraftan isyancı güçlere des- tek verenler arasında Ruanda, Uganda, Etiyopya, Eritre gibi genel olarak ABD ve İngiltere'ye yakınlı- ğı ile bilinen ülkeler var (Financial Times 4/2/96) Son haberlere göre, kiralık askerlerin yardımı sa- yesinde, isyancı güçlerin 4 aydır süren ilerlemesi durdurularak birdengesağlandı. (International He- raldTribune 17/2/1997) Kadın toplantısında Kuran tartışması ANKARA (Cumhurivet Bürosu) - Türk Ceza Yasa- sı'ndaaile içi sjddete ılişkin olarak yapılacak değişiklık tasanlannın tartışıldıği top- lantıda. Kuran'ın **_. ham- mınızı hafifçe döv ünüz" ifa- delenni içerdiği iddiası tar- tışıldı. Kadın ve aileden sorum- lu Devlet Bakanı Işılay Say- gın. toplantı sonunda oluş- turulacak tasanya Adalet Bakanı Şevket Kazan'ın. "insanolarak" bakıp. olum- suz görü^ veremeyeceğinı söyledi. Türk Ceza Yasasf nda aı- le içi sjddete vönelik olarak yapılacak değı^ıkliğinbelir- leneceği "'Aile \'apımız ve Hukukumuzda Kadın" ko- nulu toplantıva. daha önce katılacağı du\ urulan Kazan. Işılay Saygın'ın önceki gün- kü proteb.tosu nedenıy le ge- lemeveceğmı bıldırdi. Toplantıda konu^an aıle danı^rnanı Emel Aydanay. "Türk erkeği kadından nef- ret eder. fahişeve tapar. Ka- dının cinsel organına küfre- derek bunu belirtir. Hiçbir dilde kadının cinsel organt- navöneükküfürvoktur" dı- yerek. bu konuda da düzen- lemeyapılnusınnstedi, Ay- danay. aıle içi şiddetin dın- sel kavnaklannadeğınirken. "'Kuran göze göz dişe diş der" açıklamasını yaptı. Aydanay'ın sözlerine kafji çıkaıı panclistlerden Hacettcpe \ nıversıtesı Sı^- yoloıı BolümüoüTetımüye- sı Prot'. Dr Tülin İçlinın. "Kuran'ı Kerim'de 'Hanı- mınızı hafit'çe dövün' diye yazıyor denilivor. Yalnız ben Kuran'ı okudum, böyle bir kısasa rastlamadım. Küfur- lerde, TV programlannda kadın bir seks objesi olarak gösteriunemeU. Ama kızlan da erkekleri de bi/ yetiştiri- yoruz. Çözüm yine kadın- larda. Kadınlar eğitümeli- dir" demesı üzerine izleyi- ciler '"Yalnızca kadınlar mı eğitilmeli" diye seslendiler. İzleyiciler. Yargıtay üyesı Ali fhsan Özuğur'un "Fahi- şe de bir kadmdır" açıkla- masına. "Fahişe bir erkek de olabilir. Cinsel organı çıkar karşıhğı sunuyorsa erkek de lahişedir" biçiminde yanıt verdiler. Toplantmın açış konuş- masını yapan Işılay Saygın, Türk Ceza Yasası'mn ya- bancı bir ülkeden aktanlma- sı sonucu günümüze kadar bazı maddelerinin 46 kez değiştirildiğini kaydetti. Düzenlemelere karşın hâlâ değiştirilmesi gereken bir- çok maddesi olduğuna dik- kat çeken Saygın. yüksek mahkemenin birkaç ay ön- ce yasanın 441. maddesini esjtlık ilkesine aykın bula- rak iptal ettiğini anımsattı. Şiddet konusunun şikâyete bağlı olmaktan çıkanlarak mağdurun korunmasını sağlamak ıstedıklerini vur- gulavan Saygın. bu yönde hazırladıklan taslağa. Ada- let Bakanlıgfnın "aiie mahremiyetine müdahale edildiği" gerekçesiyle olumsuz görüş verdiğini belirtti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle