27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 19 ŞUBAT 1997 ÇARŞAMBA 12 DİZİYAZI Silahsız olmakya da silahlı olmak... Galiba bütün sorun burada yatıyor! îçinde yaşanılan ortam güvenlikli, barışçıl, demokrat bir ortam değilse, acaba o zaman silahlanmak, halktan güç alamayınca silahlandırmak mı gerekiyor? Silah buhındurmak, silah taşımak, silahlanmak, silahlandırmak... Bıınlar ayrı ayrı amaçlardan, güdülerden kaynaklanıyor... "Silah merakı"gibiyalın gerekçeleri aşan bir gerçek bu... Yasalar kimi koşullarda kişilere silah hakkı tanıyor... Ama ülkemizde bu herkesin silah alabilmesine olanak verecek değin kapsamlı ve engin tutuluyor.. Olağan silah edinmenin ötesinde konu silahlanma boyutundaysa işin içine girmek gerekiyor. Hele iş silahlandırma boyutuna erişmişse, bu durumda -silah hukukunun deyimiyle- sorun "vahamet" derecesine varmış anlamına geliyor. Silahlanmanın Susurluk'u: Pompıhtiifekler;f - 1 KÂ.Nİ EKŞİOĞLU Yasalanmızda silah, taşıdığı niteliklere göre iki ana düzenlemeye bağlı tutulmuştur. Bunlardan ılkı 6136 sayılı "AteşH Silahlar ve Bıçaktaria Diğer Aletler Hakkında kanun"dur. İkinci düzenleme ıse 2521 sayılı "Avda ve Sporda Kullanılan Tüfekler, Nişan Tabancalan ve Av Bıçaklarmın Yapunı, Alımı. Sadmı ve Bulundurulmasına Dair kanun"dur. Bunlardan 6136 sayılı yasaya bağlı olan silahlar. "bulundurma" ya da "taşıma" mhsatlanna: 2521 sayılı vasaya bağlı olanlarda "av tezkeresi"ne tabidirler. Bunlann üzennde dunnadan önce gcncl olarak silahın tanımını verelim: "l zaktan va da yakından canlılan öldürebilen, yaralayan, etkisiz bırakan, canlı organizmalan hasta edcn, cansızlan parçalayan ya da yok eden araç ve aletlerin tümü." Görüldüğü gıbi silah canlılar için, insanlar ıçin "tehlikefi" ve öldürme amaçlı araçtır. Böylesine tehlikeli ve vapısı. doğası gereğı savunmadan çok saldın amacına vönelık bu ale'lere karşı ınsanlann eğilımı neden bu denli donıklardadır? Bu sorunun tek yanıh -yukanda da değinildiği gibi- içinde yaşanılan tehlikeli ve risklı ortamdır. Yoksa yalnızca bir "merak" değil! Yine genel olarak silahlar ateşli, ateşsiz. av ve spor silahlan olarak gruplandınlmaktadır. Ateşli yada ateşsiz ama 6136 yasa kapsamındaki silahlar ıçin bulundurma ya da taşıma ruhsatına gerek bulunmaktadır. (Burada hemen belırtelim ki ülke içinde kama. hançer, saldırma, şişli baston, sustalı çakı. pala. kılıç, kasatura, süngü, sıvri uçlu ve oluklu bıçaklar, topuz, topuzlu kamçı. boğma teli veya zınciri. muşta ile salt saldın ve savunmada kullanılmak iizere özel niteliktekı aletlenn yapımı yasaktır. Ancak bir sanat ya da mesleğin icrası için kullanılması zonınlu bulunanlann yapımına Içişleri Bakanlığı'nca ızın verilir.) 6136 sayılı yasada yer almamakla birlıkte öldürme ya da yaralamada, yani suçta kullanılan kimı aletler de Yargıtay içtıhatlannda silah olarak nitelenmektedır. Örneğin masat, kınk şı$e, demir çekiç, levye, ateş küreği, orak. tırmık vb. 2521 sayılı yasaya bağlı olan silahlar için 6136 sayılı yasa anlamında ruhsata gerek yoktur Bunlann bulundurulması ve kullanılması ıçin yalnızca "av tezkeresi" yeterlidır. Bu konularda aşağıda aynntılı bilgi verilecektir. 12 Eylül darbe döneminde silahın öyküsü Anımsanacağı gibı 12 Eylül dönemi öncesınde yoğun bir silahlanma süreci yaşandı. Anarşi ve güvensizlik ortamında silah kaçakçılığı da altın çağını yaşıyordu. Hemen herkesin elınde. e\inde silahın bın türlüsü dolanıvordu. Son derece sakıncalı ve \ahim nitelik arzeden bu silahlar bılındiği gibi çoğu suçta kullanılıyor. aydınlar öldürülüyor ve bu öldürme olaylan da her nedense "faili meçhulT< cinayet olarak kalıyordu. Kargaşanın kızışmasında, kızıştınlmasında silah kaçakçılannın rolü inanılmaz boyuttavdı ve bu silah kaçakçılan bir yandan solculara. öte vandan da sağcılara silah satarak büyük vurgun vurmaktaydılar. Uğur Mumcu'nun bu alanda \erdiği savaşım ve olayın tanısındaki isabetliliği günümüze bile ışık tutma>ı sürdürüyor. 12 Eylül darbecileri, bu olguyu da bahane ederek halkın elinde yoğunlaşan silahlan toplamak için hemen bir vasa çıkardılar. Darbeden on üç aün sonra 25.9.1980 günü kabul edıFen 2305 sayılı "6136 Sayüı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun ile Tiirk Ceza Kanunu'nun 264. Maddesinde Yer Alan Ateşli Silahlar, Patlayıcı Maddeler, Bıçaklar ve Benzeri Aletlerin Teslimi Hakkında Kanun" aslında ve aynı zamanda bir "af yasası" nıtelığındeydi. Darbeciler halkın elindeki silahlann bu yasanın yürürlüğünden itibaren 15 gün içinde mülki ve askeri makamlara teslim edilmesini istiyorlardı. Bu silahlann kendiliğinden teslim edilmesi durumunda haklannda herhangi bir "takibat" yapılmayacaktı. Halkın elinden alınmak istenen silahlann ruhsatlı ya da ruhsarsız olması gerekmiyordu. Alabildiğine silahlanmış bulunan halk bu yasa nedeniyle rahatsızdı. Güvenlik ortamı yaratılmadan onlar nasıl silahsızlanacaktı? Üstelik bunlann içinde ruhsatlı silah sahibi olanlar? Görünürde bu silahlar yasaldı ve yığınla da bedeli ödenmişti.. Teslim cdılen silahlann akıbeti ne olacaktı? Bbiu:ı bu isîıfhamlara karşın halkın onji'.ı.ı bolunıu elindeki Mİahları kuzu ku/u üösterılen makamlara teslim ettilı-i Ne v.ır kı bıırtda kurnazlık edenler de Yasada yivsiz av tüfekleri, "avda ve atıcılık sporunda kullanılan ye namlulannda yiv-set bulunmayan tüfekler"şeklinde tanımlanmaktadır. Bunun gibi spor ve nişan tüfek ve tabancalan ise "hava ve gaz basıncıyla çalışan ateşsiz, namluları yivli ya da yivsiz olan, uluslararası standartlara uyan tüfek ve ta- bancalar" olarak tanımlanmaktadır oldu. Elindeki silahın iyisini sajclayıp hatta toprağa gömüp işe yaramayanını. kullanmaya salih olmayanını anılan makamlara teslim ederek sıynlmak istedi. Ancak verilen süre sona ermesine karşın tatminkâr bir sonuç alınamamıştı. Evet, silahlann "has" olanlan sahiplerinın elinde kalmıştı. Fazla vakit geçirilmeden, 14.1.1982 tanhinde 2583 sayılı yasa ile 2305 sayılı yasada bir değişiklik yapıldı. Bu değişiklık. silahlann teslimi ile ilgili yeni bir "af yasası" nıteliğındeydi. Bununla da halkın elindeki silahlan teslim etmeleri istenmişti. Halkın kendiliğinden ya da çağn ya da uyan üzerine silah teslim edenlennin akıbetı hâlâ karanlıktı. Acaba kendilerine bir oyun mu oynanıyordu? Yasada açıklanmış olmasına karşın silah olduğu artık pek de "meçhul" sayılmazdı. Işte bu korku "teslim pazanna" büyük bir canlılık getirdi. Evet iş artık tamamdı. Peki bu teslim sonucunda toplanan silahlann akıbeti ne olacaktı? Şimdi sıra bu sorunun yanıtına gelmişti. Özellikle silahı vasal olanın kaygısıydı bu. Onlann "mülkiyet haklan" elbette ki saklı tutulacaktı! Ama olmadı. "Mülki makamlara teslim edilmiş bulunan her türlü silah ve patlayıcı maddelerlediğer aletler sahiplerinin ruhsatlan olup olmadığına bakılmaksızın devlet malı sayılarak 6136 sayılı kanunun 10. maddesi uyannca-." işlem yapılmak üzere "iç"edilmışti! Oysa 6136 sayılı yasanın 10. maddesine göre mahkemelerce zorahmına karar verilen ya da güvenlik kuvvetlerince ele da psıkolojik ve nörolojik hastalıklardan rahatsız: taksirlı suçlar dışında bir yıldan fazla özgürlüğü bağlayıcı cezaya mahkûm olmamak. uyuşturucu suçu işlememiş olmak.. vb. gibi olağan koşullar aranmaktadır. Tasıma ruhsatının öteki Kosulları Silah taşıma ruhsatı alabilmek ıçin bulundurma ruhsatı için aranan koşullardan ayn olarak kimi özel koşullar daha aranmaktadır. Taşıma ruhsatı, yasamızda "ateşli silah taşunalanna izin verilen kişiler adına düzenlenen belge" olarak tanımlanmıştır. Kişıye ve göreve bağlı bu özel koşullar oldukça geniş ve yaygın tutulmuştur. Öyle ki hepsıni • Silah canlılar için, insanlar için "tehlikeli" ve öldürme amaçlı araçtır. Böylesine tehlikeli ve yapısı, doğası gereği savunmadan çok saldın amacına yönelik bu aletlere karşı insanların eğilimi neden bu denli doruktadır? Bu sorunun tek yanıtı -yukarıda da değinildiği gibi- içinde yaşanılan tehlikeli ve riskli ortamdır. sahipleri hakkında 6136"ya muhalefetten kovuşturma açılmayacağı ne malumdu! Kim kime ve niçin güvenecekti? Silah akışmda yine durgunluk vardı! Işler kesat gidiyordu. Verim kötü ve düşüktü! Ruhsatlı silah sahipleri daha da kaygılıydı. Bedelini ödeyerek satın aldıklan bu silanlann teslimle birlıkte ya da bir süre sonra bedelleri ödenecek mıydi, ödenmeyecek miydi? Bu karşılıklı oyalama ve güvensizlik epeyce sürdü. Sözde seçim sonrasında işbaşına gelenler de bu "af yasası alışkanlığııu" sürdürdüler. 25 Aralık 1985 tarihinde 3250 sayılı Yasa ile aynı nitelik ve içerikte yeni bir "af" daha gündeme getirdiler. Bu kez silahlann teslimi için 60 günlük süre verdiler. Bu süre içinde silahlannı teslim edenler hakkında yine kavuşturma açılmayacaktı. Önemli olan silahlann teslim edılmesiydi. Edilmeliydi ki silah tüccarlan ile silah kaçakçılan boş durmasınlardı. Çünkü halk nasıl olsa yeniden silahlanacak, pazar kızışacak. işleraçılacaktı! Silahını teslim eden etti... Çünkü çoğu o dönemde çok rağbet gören ıhbar furyasına kapılmıştı. Kendisı silahını teslim etmışse. etmeyenı de ihbar edıyordu. Böylece kımin elinde silah geçirilen silahlar Milli Savunma Bakanlığı emrine veriliyordu. Yani suçta kullanılan ve ruhsatsız olan silahlar... Ruhsatlılar için böyle bir yasal düzenleme yoktu! Ama önemli olan silah pazannın yeniden alevlendirilmesiydi. Silahın bedeli ödenirse ne işe yarayacaktı silah pazarlan? Ruhsat sahibi olan gidip yeni fiyatla kendisıne silah alsındı. Nasıl olsa alışmış kudurmuştan beterdi! Işte 12 Eylül darbe dönemindeki silahın öyküsü böyle gelişti. Silahın ruhsatı Silah hukukunda önemli bir yeri bulunan "silah ruhsatı", a) bulundurma. b) taşıma olmak üzere ikı grupta toplanır. Bunlardan "bulundurma ruhsati" almak oldukça kolay olup geneli kapsar niteliktedir. Başka bir anlatımla hemen her yurttaş silah bulundurma ruhsatı, dolayısıyla silah alabilir. Şu kadar ki bu ruhsatı alabilmek için 2 i yaşını bitirmiş: kamu hizmetlerinden yasaklanmamış olmak; yaygın şıddet eylemlerine katılma ya da Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası'na ya da 6136 sayılı yasaya muhalefetten mahkûm; akıl hastası ya buraya sıralamak oldukça geniş bir yere gereksinim gösterir. Bu konuda genel bir bilgi edinebilmek için birkaçına değinmekle yetinelim: Cumhurbaşkanı, başbakan ve yasama organı üyeleri; vali ve kaymakamlar; emniyet mensuplan, çarşı ve mahalle bekçileri, muhtarlar, kaptanlar, PTT'nin kimi mensuplan, TRT'nin kimi mensuplan, bankacılar, cezaevi müdürleri, adliye binalannın korunması ile ilgili olanlar. infaz koruma memurlan, hizmet aracı şoförleri.. icra müdürleri ve yardımcılan, veznedarlar, tahsildarlar. müsteşar. özel kalem müdürleri. müfettişler, denetim elemanlan, KİT yöneticileri, karayollan müdürleri, yardımcılan, şefleri.. vb. Görüldüğü gibi "ruhsatiı" silah taşıyanlann kamudaki yeri oldukça geniş tutulmuştur. Taşıma ruhsatı alabilecek diğer meslek mensuplannın da kimileri kısaca şöyledir: Belediye başkanlan, il genel meclisi üyeleri, san basın kartı sahibi gazeteciler, sarraf ve kuyumcular, ticaret, sanayi ve ziraat odalan ile ticaret borsalannda göre\ li meclis üyeleri, bankacılar, pilotlar, sermaye şirketlerinin yöneticileri, toprak sahipleri. sürü sahipleri, müteahhitler, akaryakıt istasyonu sahipleri, sigortalı (en az 50) işçi çalıştıran işyen sahipleri, bekçi, veznedar ve mutemetler, atış poligonlannın korunmasıyla ilgili görevliler, eski eser koruyuculan, ancılar, emeklı mülki idare memurlan, emekli silahlı kuvvetler ve emniyet mensuplan, döviz bürosu yöneticileri. barolara kayıtlı avukatlar. noterler, esnaf odalan yöneticileri.. gibi. Görüldüğü gibi liste uzadıkça uzuyor... O nedenle silah ruhsatı alabilecek olanlar yerine, alamayacak olanlan saymak daha kolay. Can güvenliği Buraya kadar silah ruhsatı alabilecek olan çeşitli meslek mensuplanndan söz edildi. Silah taşıma nıhsatlannın asıl can alıcı olanı ise 'can güvenliği' nedeniyle verilen taşıma ruhsatlandır. Yasaya göre bu gruba girenler. 'hayatlan harici ve ciddi tehlikeye maruz bulunan' kımselerdir. Bunlara aynca Bazı Suç Failleri Hakkında Uygulanacak Hükümlere Dair Kanun ile yürürlükten kaldınlmış bulunan 3216 sayılı Yasa uyannca teslim olan ya da 'güvenh'k kuvvetlerine yardımcı olduklan için' hayatlan koruma altına alınan kimselere de silah taşıma ruhsatı verilmektedir. Gerek can güvenliği ve gerek yukanda anılan yasalarla yaşamlan koruma altına alınanlara silah taşıma ruhsatı bizzat İçişlen Bakanı tarafından verilmektedir. Türkiye'de 'can güvenliği' gerekçesiyle dağıtılan silah taşıma ruhsatlannın sayısı yüzbinlercedir. Bakan'ın önünde sürekli olarak 50 bin dolayında ruhsat dosyası imza için beklemektedir! Doğrusu bir ülkede bu kadar çok can güvenliğinden yoksun insanın bulunabileceği oldukça düşündürücüdür. Bunlar gerçekten can güvenliğinden yoksun insanlar mıdır yoksa caıt güvenliği kolay ruhsat alabilmenin birbahanesi midir? Bize göre bu gerekçe oldukça şaibeli ve araştırmaya değer bir olgudur. Bugün can güvenliği nedeniyle verilen ruhsat dosyalannın yeniden incelenmesinde yarar, hatta zorunluluk vardır. O zaman bu gerekcenin bahane olup olmadığı da kendiliğinden ortaya çıkanlmış olacaktır... Av ve spor sjlahları ile ilgili yasal düzenlemeler Avda ve sporda kullanılan silahlar. 11.9.1981 gün ve 2521 sayılı Yasa'ya bağlı rutulmuşlardır. Bu yasanın kapsamına yivsiz av tüfekleri ile spor ve nişan tüfek ve tabancalan girer. Bu yasadan ayn olarak bir de 5.5.1937 kabul gün ve 3167 sayılı Kara Avcılığı yasası bulunmaktadır. Bu yasa avcılıkla ilgili düzenlemelen içermektedir ve avcılık izninin 'av tezkeresi' ile alınacağını hükme bağlamaktadır. Buna göre av tezkereien illerde valiler. ilçelerde kaymakamlıklar tarafından verilmektedir. Yasaya göre "Kanunen silah taşımak salahiyetini haiz olmayanlara avcılık tezkeresi verilmez." Oysa bunun uygulamada geçerli olduğunu söylemek olanaksızdır. Yukanda. kimlenn silah taşıma yetkisini haiz olduklan belirtılmışti. Uygulamada silah taşıma ruhsatı değil de silah bulundurma ruhsatı alabilecek olanlara av tezkeresi verilmektedir. Başka bir anlatımla, av tezkeresi alabilmek için sıkılaştınlmış hiçbir koşul söz konusu değıldir. Dileyen a\ tezkeresini kolaylıkla edinebilir. Yasada yivsiz av tüfekleri, "avda ve adcılık sporunda kullanılan ve namlulannda yiv-set bulunmayan tüfekler" şeklinde tanımlanmaktadır Bunun gibi spor ve nişan tüfek ve tabancalan ise "hava ve gaz basıncıyla çalışan ateşsiz, namlulan yivli ya da yivsiz olan. uluslararası standartlara uyan tüfek ve tabancalar" olarak tanımlanmaktadır. Bu tanımlara göre özellikle avda ve sporda kullanılan silahlar 6136 sayılı Yasa'da düzenlenen ateşli silahlardan farklı silahlar olup bunlar için taşıma ruhsatı gerekmemekte, yalnızca av tezkeresine bağlı bulunmaktadırlar. Bu silahlan avcılık dışındaki amaçlarla almak, taşımak ve bulundurmak da mümkündür. Bu durumda bu kimseler oturduklan mahallin en büyük mülkiye amirinden "yivsiz tüfek sahipliği belgesi" almak zorundadırlar.. Yivli spor tüfek ve tabancası olarak kayıtlı bulunan bütün silahlara bulundurma ruhsatı verilir. Bu silahlann taşınması söz konusu değildir. Ancak ruhsat sahibi bu silahlan atış poligonlannda ya da atış yanşma ve antrenmanlannda, ancak ruhsatı ile birlıkte geçerli amatör sporcu lisansı beraberinde olmak koşuluyla kullanabilır. Sürecek POLİTİKA VE ÖTESİ MEHMED KEMAL İkinci Gaf... Kimi adamlar sakar olur, bardağı alayım derken sürahiyi düşürür. Böyleleri için Incili Çavuş'un bir öyküsü vardır. Padişah çağırtır Incili'yi: "Öyle bir suç işle ki özrün suçundan büyük ol- sun" der. Incili de, Başlar düşünmeye: "Özrün suçundan büyük o/- sun." Bulur. Sarayın merdivenlerinden üçü çıkıyorlar; padi- şah, sultan hanım, Incili Çavuş. Incili hamle eder, padişaha bir parmak atar. "Höt..." der padişah. Kim attı diye bakınırken In- cili Çavuş'un parmağını görür. "Ne yapıyorsun ?" Incili: "Sultan hanım sandım." "Ne?" "özründen büyük bir suç işle demediniz mi?" "Dedim." "Işte ben o suçu işliyorum." Padişah Incili Çavuş'u bağışlar. : • Istanbul Milletvekili Süleyman Arrf Emre, partı- nin oturaklılarındandır. Adalet Bakanı Şevket Ka- zan'ın "Sürekli Aydınlık Için Bir Dakika Karanlık" sloganına katılanlara "Mumsöndü oynuyoriar" de- mesi için "Bakan espri yapıyor" diyesi imiş. Bu da ikinci gaf!.. Refahlılar, "mumsöndü" dedikçe gaf üstüne gaf yapıyorlar. Emre, "mumsöndü" değil, "espri" di- yor. Işte basın toplantısında söyledikleri: "Şevket Bey, arada sırada espn yapar. Şimdi de bir espri yapmıştır. Istenmeyen adam ilan edildi. Bir espri daha yaptı. Ben hükümet yetkililerinin yerin- de olsam hemen talimat veririm ve eylemin süre- siniuzatınm. Bir dakika yetmez. Hiç olmazsayanm saate çıkarsınlar." Erbakan ve Kazan "Bir Dakika Karanlık"a karşı çıkıyorlar, Necati Çelik arka çıkıyor. Onlar da esp- ri demeye getiriyortar. • "Sürekli Aydınlık Için Bir Dakika Karanlık!" Bizim mahallede ilk gece pek cafcaflı olmadı, a- ma ikinci gece mahalle coştukça coştu. Mum ışık- lanna fener ışıklan karıştı. Seslere sesler ulandı, da- vul zurna, tencere tava sesleri birbirini besledi.' Bizde halk, siyaset yaparken sokağa çıkmaya alışkın değildir. Daha çok içine dönüktür. Dilimize girmiş olan ingilizce meetıng sözcüğü kalabalık de- mektir. Sözcük öylesi içımize işlemiş kı kendimizin sanmışız. Türlü gürültü patırtılardan geçmiş olan DİSK (Dev- rimci İşçi Sendikalan Konfederasyonu) 30. yılını de- virmiş. Faşist 12 Eylül cenderesinden geçmiş, bu- günlere erişmiştir. Çok kişi 30. yılı kutlarken bir tür günah çıkarmıştır. Aklın başa devşirilmesi zamanıdır. BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5SOLB\N SAĞA: 1/ Irmakta yüzen buz parçası. 2/ Me- tin Toker tarafın- dan yayımlanmış haftalık haber der- 3 gısi... Kuran'dabir sure. 3/ Evcil bir geyık...Unelerken dökülmemesı ıçin yere senlen örtü. 4/ Gıysılenn üstüne gıyilen, önü açık bir tür üstlük. 5/ 8 Asya'da bir ülke... g Gemılerde küçük yaşta tayfa yamağı. 6/ Bir içkı... Boru sesi... Toprağın nemi. II Bernardo Berto- tucd'mnbirfilmi...Birno- ' ta... Sınır nişanı. 8/ E^ek- 3 kuiağı da denılen ve ecza- 4 cılıkta kullanılan bir bitkı. 9/Hazırlanançayınrenkve koku bakımından istenilen " durumu... Teşhis. YUK-VRIDAN AŞAĞIYA: 1/ Taş işlemede kullanı- lan, geniş ağızlı bir tür ka- lem. 2/ Dâhı... Suudı Arabıstan'ın başkenti. 3/ "Bu — bu kırgın, bu can pazan ' Macera degil" (Ahmed Arif)... Bir nota. 4/ Bir görevin yürütülebilmesi için merkez olarak se- çılen yer... Yön göstermek için bellı yerlere konulan ışaret... İskambıldebirkâğıt. 5/Vilayet... Jokeylerin gıdi- ğı kenarsız başlık. 6/ Pınnç saplannın örülmesıyle yapı- lan ve judo, karate gibi sporlarda yer minderi olarak kul- lanılan kalın halı... Satrançtabırtaş.7/Üreninkandabırik- mesi sonucu ortaya çıkan hastalık... Başkırdıstan Özerk Cumhuriyeti'nın başkenti. 8/ Aksaray'ın bir ilçesı. 9/Gös- terış, fıyaka... görünüşe göre olacağı sanılan. ILAN T.C. ANTALYA1. SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN 1990H 404-1996 158 Davacı Hayriye Ay vs vekilı tarafından davalılar, Halil Özdmır vs aleyhlenne açılan izaleyi şüyu davasının ya- pılmakta olan duruşması sonunda; Davalılar; Hasan Ö/^iğit. Hak Oto Ticaret ve Sanayi AŞ, lsmaıl Erdoğan. Durmuş Çelikbaş, Asuman Akkaya, Bekır Dal, Hatice Yolen, Süleyman Solak'ın adresleri bellı olmadığından karar özetinın ilanen tebliğine karar verilmiş olmakla: Buna göre Antalya Merkez Kışla Mah. 3313 ada, 1 par- selde kayıtlı bulunan taşınmazın hıssedarlan arasında tak- simı mümkün olmadığından satışı suretıyle şüyuunun gı- derilmesıne karar verildiğı ve davalılar Hasan Özyığit, Hak Oto Ticaret ve Sanayi AŞ, lsmaıl Erdoğan, Durmuş Çelikbaş, Asuman Akkaya, Bekir Dal, Hatice Yolen, Sü- leyman Solak'a karann ilanen teblıg edilmesine, davalı- lar tarafından kanunı süresı içerisinde temyiz edilmedığı takdırde karann kesınleşeceği ve adı geçenlere karar öze- tinın teblığı ilanen tebliğ olunur. 24. 1.1997 Basın: 5570 ILAN T.C. GAZİPAŞA İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN 1996'227 Alacaklısı Mehmet Tevfik Yetkin vekıli Av. Ömer Türk- er tarafından 61.866.000- TL bedelle hakkında kambiyo senetlenne mahsus takip yolu ile Gazıpaşa İcra Müdür- lüğü'nün 1996/227 esas sayılı dosyasından takibe geçilen Gazipaşa Atatürk Cad. ikamet eden Oğuz Baş'a 163 örnek ödeme emn ve sureti gönderilmiş olup, tebligat adres terk edıldiğınden ıade edilmiş, yapılan zabıta araştırmasında da adres tespit edilememış olması nedenı ile teblığın ilanen yapılmasına karar verilmiş olmakla. ödeme emn ilanen tebliğ olunur. 28.1. 1997 Basın: 5535
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle