Katalog

12ŞUBA7 1997 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER İsrail- Yunanistan savunma işbirliği • VY\SHINGTON (AA) - Isıail ıle Yunanistan'ın sa\"unma alanındaki işbirlığını artirmayı planladıklan bildirildi. Amerikan Defense Nevvs dergisinde yer alan haberde, her iki ülkeain dıplomat ve yetkilılennin. Türkıye ile İsrail arasındaki yakınlaşmayı rahatsız etmeyecek birbiçimde \e çeşjtlı kavgılarla hareket ettiklerini söyledikleri belırtıldı. Israıl firmalan, Yunan F-4 uçaklannın mcxlenıizasyonu projesi ile F-16 uçaklannın yakıt depolannın yapımını üstlenmek istiyorlar. HAMAS'tan tehdit • KIVEYT(AA)-Radikal Islamcı Filistin örgûtü HAMAS, ABD'nin, liderlerinden Musa Ebu Marzuk'u Israil'e iade etmesı halinde Ortadoğu'da bir şiddet kasırgası yaratacaklan tehditınde bulundu. HAMAS'ın Lübnan temsilcısı Mustafa El-Lıbdavı, lCuveyt'te yayımlanan El Ray El Am'e yaptığı açıklamada, 1995 yılı temmuz ayından bu yana ABD'de tutuklu bulunan Ebu Marzuk'un Israil'e iadesı durumunda, bölgenin şiddet kasırgasına maruz kalacağını söyleyerek ABD'nin bu adımı atması durumunda. HAMAS örgütü yönetımının buna yanıt \erme karan aldığını bildırdı. Aliyev'den AGİT'e olumlu yanıt • BAKÜ(AA)- Azerbaycan. Ermenıstan ile sorunun çözümü için arabuluculuk yapan AGtT Minsk Grubu'nda, Rusya, Fransa ve ABD'nin üçlü eşbaşkanlığını kabul etti. Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev, Fransa Cumhurbaşkanı ile telefon görüşmesi yaparak üçlü eşbaşkanlık konusundaki teklifi kabul ettiğıni bildirdi. Rusya'nın sürekli eşbaşkan olduğu AGlT Minsk Grubu'nda, AGlT eski Dönem Başkanı Flavio Cotti. görev süresi sona eren Finlandiya'nın yerine ikinci eşbaşkan olarak Fransa'yı önermişti. Türklerden alışveriş yapana ceza • LEFKOŞA (AA) - Kıbns Rum kesiminde yaşayan Joan Tar adlı 24 yaşındaki Ingıliz kadın. Türklerden alışvenş yaptığı gerekçesiyle Rum gümrük makamlan tarafından, yaklaşık 7 mılyon lira para cezasına çarptınldı. Satavlın Vandim (23) adlı kişinin de aracını durdurarak arama yapan Rum polisı, bazı giyım eşyalannın Türk dükkanlanndan alındığını belirleyince bu kişiye de yaklaşık 12 milyon lıra ceza verdi. Küba'da tnen kazası • CIEGO DE AVTLA (AA) - Küba'nın orta kesimlerindeki Ciego de Avıla yakınlannda önceki gün askere çağnlan gençleri taşıyan bir trenle bir lokomotifin çarpışması sonucu 13 kişinin öldüğü, 65 kişinin de yaralandığı bildinldi. Ulaştırma Bakanlığı. kazanın, doğudaki Santiago kentinden başkent Havana'ya asker götüren trenin makınistinın, gerekli uyanlara uymaması sonucu meydana geldiğini belirtti. Kazadan sonra bölgeye polıs. itfaıye ve ordu mensuplanmn gönderildiği, kurtarma çalışmalannın gece geç saatlere kadar sürdüğü belirtildı. Japonya'da deprem • TOKYO(AA)- Japonya'nın kuzeyındeki Hokkaido adasında, Richter ölçeğine göre 5.3 şiddetinde bir deprem oldu. Meteorolojı Enstitüsü, TSÎ 00.57 dolayında meydana gelen depremin merkezini, Tokyo'nun 600 kilometre laızeyindeki, Pasifik Okyanusu üzenndeki K.uihiro adası yakınlan olarak gösterdı. Rıısya'dan nüldeer telıdit• NATO'nun eski Doğu Bloku ülkelerini kapsayacak şekilde genişleme girişimlerine Moskova'daki tepkiler giderek sertleşiyor • Rusya Güvenlik Konseyi Sekreteri Ivan Ribkin, ülkesine düzenlenecek bir saldında nükleer silahlan ilk kullanan taraf olabileceklerini bildirdi. Dış Haberler Servisi - NATO ülkeleri ile Rusya arasında ittifakın Doğu Avrupa'ya ge- nişleme tartışmalan giderek alevlemrken Moskova, konvansiyonel silahlarla da olsa bir saldınya nükleer silahla karşılık vermek- ten çekiruneyeceğinı bildirdi. Rusya Güvenlik Konseyi Sekreteri Ivan Ribkin. "Herkes bilmelidir ki doğrudan bi- n hedefalan bir tehdirJe karşı karşıya kalma- mız durumunda, nükleer silahı ilk kullanan tarafotabUiriz" dedı. Ribkin. Rus Rossılska- ya gazetesıne verdıği demeçte. "Bir saldır- ganın konvansiyonel süahlarla bize savaş aç- ması durumunda biz nükleer silahlarla kar- şılık verebiliriz" dedı. Son Sovyet lıderi olan Mihail Gorbaçov. Sovyetler Bırliği'nın her- hangı bir savaşta nükleer silahı ilk kullanan taraf olmayacağını taahhüt etmişti. Rusya'nın geçmışte verilen bu söze sadık kalmasının gerekmediğıni belırten Ribkin "Geçmişteki siy asi bildirileri yeniden gözden geçiriyoruz, Halkuruz, nükleer savunmaoluş- turmak için onlarca yıl uğraştıktan sonra bi- ri çıkıp kimseye danışmadan, nükleer silahı ilk kullanan tarafin biz olmayacağımızı ilan ediyor" dedı. Rus ordusunun şu anki durumunun Sov- yetler döneminde olduğundan çok kötü oldu- ğunu vurgulayan Ribkin, düşmanlannın bu durumdan hevese kapılıp saldırmamalan için nükleer silah kullanımı ile ilgili ılkeleri de- ğiştirmek gerektiğinı ıfade etti. Ribkin "Bu konuyu gündeme getinnemizin nedeni, bir- takun maceracılann ordumuzun reform sü- recinde ohnasuıa güvenerek yanlış heveslere kapılmalannı önlemektir" dedı. Rusya Savunma Bakanı Igor Rodionov, bu ayın başında verdiğı bir demeçte, ülkesinin füze ve nükleer sistemlennin çok eski ve kö- tü durumda olmalan nedeniyle •'neran kont- rolden çıkabileceğini*7 bildırmıştı. Rodı- onov'un demecı. Başbakan Viktor Çerao- mırdın tarafindan derhal yalanlanmıştı. Sıyasi gözlemcıler ve dıplomatlar, Rıb- kın'in sert demecınin NATO'nun genışleme tartışmalannın yoğunlaştığı günlere rastla- masına dıkkat çekıyorlar. Rusya'nın genişleme konusunda NATO ile karşılıklı uzlaşmaya vannak için görüş- melen sürdürmesı gerektiğinı de vurgulay an Ribkin "NATO'nun savaş makinesinin do- ğuya genişlemesine karşryız. Ancak Rus- ya'nın NATO'nun diişmanı olmasıgerekmez. Bunun bedeli çok ağu* ve ölümcül olıır. AnJa- şabilmemiz gerekir ve anlaşacağız" dedi. Bu arada. Rusya Devlet Başkanı Boris Yeltsin'in uluslararası ilişkilerdaruşmanı Di- mitri Ryurikov, NATO'nun Avrupa güv enlik konulunnda Rusya'ya veto hakkı vermeme- sıni "haksızlık ve hata" olarak nıtelendirdı. NATO'nun doğuya genişleme çabasının Av- rupa güvenlik konulannda Rusya'yı ortak karar alma mekanizmasmdan tecrit ettiğinı belirtti. Yeltsin'in danışmanı "Diğer Avrupa ülkeleri daha az risk alünda olmalanna kar- şın NATO üyesi olarakveto hakkınasahipken, Rusya'nın neden veto hakkı olamıyor? Bu haksız ve yanlış bir tutum" dıye konuştu. Çin'in Uygur bölgesinde bağımsızlık yanlılanna uygulanan devlet terörü halkın sabrını taşırdı Sincan'da idamlara isyanDış Haberler Servisi - Çin'in batısındaki Sin- can Uygur Özerk Böl- gesi'nde. bağımsızlık yanlısı Müslümanlann ayaklanmasına geçen hafta 30 Uygur Tür- kü'nün Çmli yetkılıler tarafından ıdam edil- melerinin yol açtığı bil- dirildi. Çin güvenlik güçlen ıle Uygurlar arasında çıkan önceki gün çatışmalarda 55'ı Çinli 25'i Uygur 80 ki- şi öldü, 1000'inüzenn- de Müslüman Türk ise gözaltına alındı. Çatış- malann ardından, Yi- ning kentinde sokağa çıkma yasağı ilan edil- di ve havaalanı kapatıl- dı Merkezi Kazakis- tan'da bulunan Uygur- lar' ın bağımsızlığı için mücadele eden Birleşik Ulusal Devrim Cephe- si(BUDC)lidenYusuf- bey Muhlisi, 7 şubatta 30 Uygur Türkü'nün Çin güvenlik güçleri ta- rafından idam edildıği- ni. önceki gün meydana gelen ayaklanmalartn da bu idamlar yüzünden meydana geldiği- ni açıkladı. Sincan bölgesinden direkt haber akışı sağlanamıyor. Telefonla haber ajanslanna bilgi veren kent sakinleri. çatışmalardan sonra Yining kentinde sokağa çıkma yasa- ğı ilan edildiğini havaalanı ve demiryolla- nnın ulaşıma kapandığını bıldırdıler. Ha- vaalanından bir yetkıli de geçen haftadan bu yana tüm uçuşlann iptal edildiğini ve birkaç günde yeniden hava trafiğine açıl- ması beklenen havaalanının ordunun dene- timinde bulunduğu kaydettı. Uygurlar geçen hafta içinde bağımsız- lık istemıyle bir yürüyüş başlatmışlar. an- cak Çin güvenlik güçlerinin silahlı müda- halesi ile yürüyüş kanlı bir isyana dönüş- • 30 Uygur'un geçen hafta Çinli yetkililerce idam edilmesi yüzünden Uygur Türkleri'nin ayaklandıklan belirtildi. Çıkan çatışmalarda 80 kişi öldü, binin üzerinde Müslüman Türk ise tutuklandı müştü. Yining'de yaşayan yabancı uyruklulardan bir Rus profesör telefonla yap- tığı açıklamada. geçen haf- ta meydana gelen olaylarda 10 kişinin öldüğünü ve çok sayıda kişinin yaralandığını belirterek yerel basının yak- laşık bin kişinin tutuklandı- ğını haber verdiğini bildir- di. Geçen haftadan ben Sın- can eyaletinde yaşananlar. 1949'dekı devrimden sonra bölgede yaşanan en kanlı olaylar olarak tanımlanıyor. Yining kenri, Kazakistan sınınna yaklaşık 50 km, Sin- can Uygur Özerk Bölgesi- nin başkenti Urumçi'ye ise 700 km uzaklıkta bulunu- yor. Çinli makamlann. nisan ayından bu yana, Uygur asıl- lılann siyasi ve silahlı ba- ğımsızlık hareketini engel- lemek amacıyla Sincan böl- gesınde tutuklama kampan- yası başlattıklan bildinliyor. Doğu Türkistan Kurtuluş Cephesi'ne göre bölgede 4 ayda yaklaşık 18 bin kişi tu- tuklandı. 50 yılhk mücadele Sincan Uygur Özerk Böl- gesi'nde, Çin'den bağımsızlıklannı alabil- mek için 50 yıldır mücadele veren Uygur- lar, 1944 yılında 5 yıl süre ile Doğu Tür- kistan Cumhuriyeti adı altında bağımsız- lıkJanna sahıp oldular. Uygurlar, komü- nist devrimden sonra asimilasvon politika- sına maruz kaldılar. Bölgeye. kitleler ha- linde Çinli nüfus yerleştırildi. BUDC teş- kilatına göre Uygur kadınlan da Çinliler'le evlenmeye zorlandı. Sürgünde faaliyet gösteren Uygur teşkilatlanna göre Sin- can "da 22 milyon kadar Uygur yaşıyor. Resmi Çin kayıtlanna göre ise Uygur nü- fiısu, 8.5 milyon olarak gösteriliyor. Sin- can dışında. 180bini Kazakistan'daolmak üzere Orta Asya'da toplam 500 bin Uy- gur'un yaşadığı belirtiliyor. L JEWS FOR Filistinli kadınlar serbest Dış Haberler Servisi - İsrail'ın Filistin Kurtuluş Ordusu (FKÖ) ile yapmış oldu- ğu banş anlaşması uyannca içlerinde iki katilin de bulunduğu 31 Filistinli kadın mahkumu serbest bıraktığı bildirildi. Bir grup sağcı Yahudi. Filistinli kadınlann ser- best bırakılmasını bir gösteriyle protesto etti. Haşaron Cezaevi'nden ilk serbest bı- rakılan mahkum olan 32 yaşındaki Lam- ya Maruf un Brezilya yurttaşı olduğu ve Brezilya'ya göndenleceği belirtildi. Serbest bırakılan 31 kadın mahkuma. şiddeten uzak duracaklanna ılışkın birer belge imzalatıldı. Batı Şena'daki Ramal- lah kentine gönderilen bazı mahkumlann Filistin lıderi Yaser Arafat tarafından kar- şılandı. Israıl Başbakanı Benyamin Netanyahu. kadın mahkumlann serbest bırakılması an- laşmasınm daha önceki Işçi Partisi hükü- meti tarafindan imzalandığmı ve verilen sözleri tutmak için çaba gösterdıklenni, ama karşı taraftan da aynı çabayı bekledik- lerini belirtti. Serbest bırakılan kadın mah- kumlann 25'i Haşaron'Cezaevı'nde, 6'sı ise Neve Tirza Cezaevı'nde yatıyordu. ABD'nin siyah özgürlük hareketi liderinin katili, bazı esrarengiz kişilerin oyununa geldiğini söylüyor King suikastında devlet kuşkusuDış Haberler Servisi - Amerikalı si- yahlann efsanevi lideri Martin Lut- herKing'e düzenlenen suikasün ardın- da devletin parmağı olduğu yönünde- ki kuşkular yoğunlaşıyor. King'ı öldürmek suçundan 28 yıldır cezaevinde yatan James Earl Ray, ar- tık 68 yaşında ve karacığer rahatsızlı- ğı nedeniyle büyük olasılıkla son gün- lerini yaşadığı şu sırada davanın yeni- den açılması için mücadele veriyor. 4 • ABD siyah özgürlük hareketinin lideri Martin Luther King'i öldüren James Earl Ray, ölüm döşeğinde yeniden ifade vermek için devletin sağır kulaklanna sesleniyor. Nisan 1968 tarihinde Memphis'te bir otelde düzenlenen suikastın ardında eski bir Nazi sempatızanı. ırkçı ve ya- şamının büyük bölümünü ceaevlerin- de geçirmış adi bir suçlu olan Ray 'den daha güçlü çevrelerin olması gerekti- ğine inanan King'in ailesi ve dostlan da ona artık konuşma hakkı verilme- sıni savunuyorlar. King'e suıkast dü- zenlenmesinin ardından tutuklanan Ray, yakalandıktan bir yıl kadar sonra suçunu itiraf ederek mutlak bir ıdam cezasının ömürboyu hapis cezasına çevrilmesıni sağlamıştı Suçunu itiraf Okinawa'ya radyoaktif mermi Japonya'yı nükleer bombalarla yenen ABD, tatbikatlarda da önemli bir yanlışlık yapmış Dış Haberler Servisi - ABD, Japonya'da Okinavva adasındaki asken üssünde yapılan tatbıkatlar sırasında iki yıl üst üste düşük oranda uranyum ıçeren mermilerkullandığı- nı geç de olsa itiraf etti. ABD ve Japonya, konuyla ilgili haberin önceki gün Amerikan basınında yer alma- sından sonra bu bilgıleri doğrulamak zorun- da kaldı. ABD Savunma Bakanlığı tarafindan önceki gün yapılan açıklamada, 1995 aralık ayında yapılan tatbikatlar sırasında ABD De- niz Kuvvetlen "nin jetlen tarafından uranyum içeren bin 520 top mermisi atıldığı doğrulan- dı. Aynı işlemin 1996 yılının haziran ayında da tekrarlandığı belirtildi. Okinavva Valisi Masahide Ota " ABD'li askerler her seferin- de y^ni bir ola>a sebep oluyor. Eğer ABD De- niz Ku\'vederi Okinawa halkının yaşamını tehlikeye sokacak ülay lara devam edecekler- seburayıterketmelidirler" dedi. Japonya'nın olaydan ancak geçen ayın ortasında haberdar edildiği öğrenildi. Japon Başbakanı Ryutaro Haşûnoto, ABD'yi bu gecikmiş açıklaması yüzünden eleştirdi. Pentagon tarafindan ya- pılan açıklamada, uranyumla dolu mermile- nn tatbikat sırasında kazayla kullanıldığını, Japonya'nın bu nedenle haberdar edilmedı- ği bildinldi. Açıklamada. kullanılan cepha- nenin yanlış etiketlendiği ve hata yapıldığı- nın atışlardan sonra anlaşıldığı belirtildi. Okinavva Japonya'da bulanan ABD'li 47 bin kişılik birlıkten 28 binıne ev sahipliği ya- pıyor. Geçen yıl Okinavva'da 12 yaşındaki bir kız çocuğunun üç ABD'li asker tarafindan te- caviize uğramasından sonra Japonya ve ABD, askerlerin yüzde 20'sinin Japonya'nın başka bölgelerine taşınmak üzere buradan çekilmesi üzennde anlaşmış. ancak Okina- vvalı liderler bu plana karşı çıkmıştı. ettıkten birkaç gün sonra fikrinı de- ğıştırerek yeniden yargılanmak iste- miş .ancak başvurusu reddedilmişti. Yetkililer, o gün bugündür KJng dava- sının yeniden açılması talebini redde- dıyorlar. Ray, savcılann elinde onu suçlayacak yeterlikte kanıt bulunma- dığını, davanın bu nedenle yeniden açılmadığını savunuyor. Davanın yeniden açılması gerektiği- ne inananlann sayısı giderek artıyor. Özellikle de sonraki yıllarda yayımla- nan biyografilerde. dönemın FB1 (Fe- deral Soru^tunna Bürosu) Başkanı J. Edgar Hoover'ın da King'den kişisel olarak nefret ettiğinın vurgulanması- nın ardından suikastın devlet çevrele- rince planlandığı lcuşkulan güçlendi. Tetiği çekenin Ray olduğu konusun- da kuşku yok. King'in vurulduğu otel balkonunu gören odayı kendisinin tut- tuğunu itiraf ehnişti; olay yerinde bu- lunan cınayet aleti Remington 30.06'da Ray'ın parmak izlen bulun- du. Ne var ki, silah seçimı konusunda "birisinden" tavsıye aldığını söyleyen, ancak isim vermeyen Ray. 28 yıldır ıs- rarla "ban esrarengiz kişilerin oyunu- na gelerek olaya kanşnuş bir kurban" olduğunu yineliyor. RUSYA BÜYÜKELÇİSİ KUZNETSOV 'Boğazlar'ı 3etrole lazırlayalım'HAKANAKSAY MOSKOVA- Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Vadim Kuznetsov, Moskova'nın Kafkasya'dan, Orta Asya'dan izole edilmesi girişimlerinin tam tersi sonuç vereceğini söyledi. Rusya'nın söz konu- su bölgelerle çok sayıda ta- rihsel bağı olduğunu vurgula- yan Kuznetsov. Rus-Türk iliş- kilerinde hem rekabetin hem de işbirliğinin gündemde ol- duğunu belirtti. Türkçe ve Rusça olarak yayımlanan Perspektif dergisinin şubat sayısında yer alan mülakatta, iki ülke ilişkilerinin çeşitlı boyutlan üzerinde açıklama- lar yapan Büyükelçi, terorizm ve bölücülük konusunda Tür- kıye ile Rusya'nın yaldaşım- lannın oldukça yakın olduğu- nu savundu. ICuznetsov, petrol boru hattı ve Boğazlar ko- nusunda iki ülke arasında nasıl bir uzlaşma ve ışbırliğı önerdi- ğıni şöyle anlat- tı: "Her iki tara- fin da birbirieri- nin çıkariannı hesaba katmasu uluslararası ve ikili yükümlü- lüklere uyması ve bu zeminde karşılıklı olarak yararlı olacak bir temelde an- laşmasının, cn önemli uzlaş- ma olduğunu düşünüyorum. Rusya ile Türkiye arasında, başta doğalgaz ounak üzere cnerji kaynaklannın nakliye yoOan üzerine anlaşmalarbu- İunmaktadır ve aynca yeni yollar aranmaktadır. Enerji kaynaklannın Rusya'dan ve BDT'den dünya pazarianna üetilmesinde kullanılan mev- cut yollann azami değerien- dirilmcsi. bir yandan da Rus- ya'nın da kaülımıyla yeni ge- çiş hatlan hazuianması ge- rektiği kanısudayun. Aynca şu anda yalnızca yüzde 40 oranında kullanılan Boğaz- lar'ın geçiş kapasitesinin gü- venli bir şeküde daha ctkin bir halc getirilebileceğini düşünü- yorum. Bu yolda, modern do- nanım sistemlerinin yerieşti- rilmesiyle ve gerekli bütün öteki çahşmalann yapılmasıy- • Ülkesinin, Boğazlar'dan güvenli petrol geçişi için gerekli adımlan atmaya hazır olduğunu söyleyen Rus Büyükelçi, ülkesinin Bakü-Ceyhan boru hattına hâlâ karşı olduğunun işaretini verdi. la elverişli koşullar oluşturu- labilir. Rusy a, bu konuda üze- rine düşeni yapmava ve ayn- ca Boğazlar'ın kirlenmesinin ana kaynağı olan İstanbul'un aük sulannın temizlenmesi için gerekli sistcminin gelişti- rilmesinde işbirliği yapmaya haardır." Derginın Türkıye-Rusya ilişkilerinde, Orta Asya ve Kafkasya'nın, daha çok reka- bete mi yoksa işbırliğine mi dayandığı yolundaki sorusu- na Kuznetsov'un verdiği ya- nıt oldukça ilginç: "Genel olarak >aşamda da olduğu gibi hem rekabet hem de işbiıüği gündemdedir. Bu bölgelerle tarihscl olarak bin- lerce bağı olan Rusya, sözde birtakım boşluklann doldu- rulması adına kendisinin bu- ralardan izole edilmesini red- detmektedir. Bu tür girişimle- rin tam tersi so- nuçlar verebile- ceği açıktır. Ay- nca bütün bölge devletlcrinin çı- kariannı da göz önünealanyapı- cı Rus-Türk iliş- kilerinin geliş- mesininnedere- ceileriyeaçık ol- duğu da ortada- dır." Rusya Büyü- kelçisi, PKK've Çeçenıstan ko- nulannın. An- kara-Moskova ilişkilerinin önünde engel ol- madığını belirterek şöyle de- di: " Kısa süre önce Ankara'da yapılan terorizmle mücadete- de işbirliği konulu Rusya- Türkiye temaslan. yalnızca bu alanda değiL aynı zaman- da bununla bağlı olan ve ge- nellikle PKK ve Çeçenistan sorunlannıtı ele alınmasında gündeme gelen bölücülük ko- nusunda da iki devletin yak- laşımlannın birbirine olduk- ça yakın olduğunu göstermiş- tir. Türkiye Dışişleri Bakanlı- ğı'nın, Rusya'nın bütünlüğü- ne kesin destek veren resmi açıklaması bizi sevindirmek- tedir. Aynca biz de Türki- ye'nin bütünlüğünü hedef alan terorizme ve bölücülüğe kesin olarak karşıyız. Bu den- li önemli bir konuda Türk ta- rafindan tam anlayış görece- ğinüzi umuyoruz." İngiltere Dışişleri Bakanı 'Kıbns için kapışacaklar' • Rifkind'in BBC'ye 'Türkiye ve Yunanistan çok yüksek bir olasılıkla savaşacak' şeklindeki açıklamasmı Bosna banşının miman Richard Holbrooke da destekledi. REŞATAKAR LONDRA - ingiltere Dı- şişleri Bakanı Makolm Rif- kind. Türkiye ile Yunanis- tan'ın. Kıbns sorununun çö- zümünde isteksiz olduklan- nı, bu yüzden iki ülke arasın- daki savaş olasılığının çok yüksek olduğunu söyledi.. BBC Radio 4'ün dün akşam saat 19.20'deki "FUe on 4" programına katılan Rifkind, Kıbns sorununa banşçı bir çözüm bulunması konusun- da umutsuz olduğunu, çünkü taraflarda anlaşma isteği bu- lunmadığmı söyledi. Türki- ye ve Yunanıstan'ın, Kıbns sorununu ve diğer anlaşmaz- lıklan bulunmadığını söyle- di. Türkiye ve Yunanistan'ın, Kıbns sorununu ve diğer an- laşmazlıklan çözümlemek yerine, çatışmak için fırsat kolladıklannı savunan İngil- tere Dışişleri Bakanı. prog- ram yapımcısı Jonathan Rugma'nın bu durumda Ege'de bir Türk - Yunan sa- vaş,ı çıkabilirmi" şeklindeki sorusuna "büyük bir olasılık- la evet" yanıtını verdi. BBC Radıo 4'ün büyük il- gi uyandıran Kıbns, Türk - Yunan ilişkileriyle ilgili prog- ramına, Bosna banşının mi- marlanndan ABD'nin eski Dışişleri Bakan Yardımcısı Richard Holbrooke da katıl- dı. Holbrooke, İngiltere Dı- şişleri Bakanı'nın Türk - Yu- nan savaşıyla ilgili endişele- rine aynen katılarak iki ülke- nin Kıbns ve Ege adalan yü- zünden sıcak bir çatışmanın eşiğinegeldiği uyansında bu- lundu. İki ülkenin anlaşma konusunda isteksiz davrandı- ğını söyleyen Holbrooke Kıbns'ı ve Güney Doğu Av- rupa'yı "sıcakçaöşmabölge- si" olarak ilan etti. Kıbns'm 1974'teki hare- katla ikiye bölündüğünü ve Türk askerinın halen bölgede bulunduğunu belirten Holb- rooke, taraflann anlaşmaya varmaması halinde çok tehli- keli bir durumun meydana geleceğini ve Türkiye ile Yu- nanistan'ın yeniden savaşa gireceğmi ifade ertı. Holbro- oke "Türk- Yunan savaşı böl- geyi de felaketin içersine sü- rükleyebilir" uyansında bu- lundu. Denktaş'ın uyareı Ingıliz yayın kuruluşu BBC'nin programına katılan KKTC Cumhurbaşkanı Ra- uf Denktaş ise Avrupa Birli- ği'ne ciddi uyanlarda bulun- du. Kıbns Rum yönetiminin tekyanlı olarak AB'a yapmış olduğu başvurunun muhte- melen bu yılın sonunda ele alınacağını anımsatan Denk- taş, Rum tarafinın tek başına üye alınması durumunda KKTC'nin de Türkiye ile en- tegrasyona gideceğini söyle- di. Denktaş "Kıbns'ı savaşa götürecekolan Rum tarafinın AvTupa tarafından Kıbns Cumhuriyeti olarak kabul edilmesidir" dedi.