Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 ŞUBAT 1997 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Bekir Yıldc
yarın DGM'de
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Ankara Emnıyet
Müdürlüğü Terörle
Mücadele Şubesi'nce
gözaltına alınan Sıncan
Beledıye Başkanı Bekir
Yıldız, Sincan Belediyesi
Kültür Müdürii Avni
Yazıcı. Kültür Müdürlüğü
görevlileri Selçuk Öz \e
Osman Özipek. Selam
gazetesi yazan Nurettin
Şinn ve Duran Özdemir,
Mustafa Akbeyaz. N'uri
Niyazioğlu, Burhan Polat,
Mükremin Kılıç ve Ali
Kılıç'ın sorgulannın
tamamlandığı bıldirildı.
RP'lı Yıldız ıle
beraberindekilerin yann
Ankara Devlet Güvenlik
Mahkemesi (DGMl
Başsavcılığı"na çıkanlması
beldeniyor.
BBP pazarlığa
hazır
• ANKARA (Curahuriyet
Bürosu)- REFAHYOL'un
köktendınci gırişimleri ve
şeriatçı gelişmelerekarşı
hükümeti düşürme
çabalannın yoğunlaşması,
koalisyona üçüncü ortak
arayışını yeniden gündeme
getirdi. BBP Genel
Başkanı Muhsın
Yazıcıoğlu, hükümetten
henüz bakanlık ya da
koalisyona üçüncü ortak
olarak girmelen konusunda
resmi biröneri gelmedığini
belirtirken, pazarlığa hazır
olduklan mesajını \erdi.
Sımrda güvenlik
kuşağıLONDRA (Cumhuriyet)
- tngiltere'nin ciddi
gazetelerinden The
Guardian, dün ikinci
sayfasının manşetini
Türkiye'ye ayırdı. Türk
hükümetinin PKK'ye karşı
birönlem olarak
Güneydoğu'daki sınır
köylenni 10 kilometre
çapında boşaltacağını
yazan gazete, böylelikle bu
köylerde oturan insanlann
PKK'ye yardım
olasılıklannın ortadan
kalkacağının
düşünüldüğünü vurguladı.
Türkiye'nin bu konuda 30
sayfalık bir rapor
hazırladığını savunan
gazete, raporun HADEP ile
MED-TV'ye karşı alınacak
önlemlen de içerdiğini
iddia ettı.
Kazan'a Alevi
tepkisi
• İstanbul Haber Servisi -
Aydınlık Için Yurttaş
Ginşimi tarafından
başlatılan "Sürekli
Aydınlık Içın bir Dakika
Karanlık" eylemini önceki
gün partisinin Gebze tlçe
Örgütü"ndeki bayTamlaşma
sırasında "mumsöndü
oyununa" benzeten Adalet
Bakanı Şevket Kazan'a
Alevilerden tepki geldı. Pir
Sultan Abdal Kültür
Demekleri Genel Başkanı
Murtaza Demir. Kazan'ın
Alevı düşmanı olduğunu.
Alevılere yaptığı
hakaretlerin bitmek
tükenmek bilmedığını
kaydettı. Semah Kültür ve
Araştırma Vakfı Genel
Başkanı Lütfii Kaleli de
yaptığı yazılı açıklamada,
Alevilerin bu sözle
derinden yaralandığını
belırttı.
Lübnan gemisine
gözalö
• ÇANAKKALE (AA) -
Hakkında kaçakçılık
soruşturması bulunduğu
bildırilen "Leıla" isimlı
Lübnan gemisi, Çanakkale
Boğazı'nda durdurularak,
gözaltına alındı.
Mısır'dan Romanya'ya
pirinç götüren 996
grostonluk gemi. Sahil
Güvenlik botu tarafından
durdurularak Kepez Feneri
açıklarında demirletildi.
Gemi hakkında gümrük
müfettışlerince daha önce
yapılan bir kaçakçılık
soruşturması bulunduğu
öğrenildi.
Aydınlık toplatıldı
• İstanbul Haber Servisi -
Aydınlık dergisinin 9 Şubat
1997 tanhli 503'üncü
sayısı tstanbul DGM
tarafından toplatıldı.
Aydınlık'ın4yazı
nedeniyle toplatılmasına
karar verildiğı öğrenildi.
DGM, toplatma karanna
dergıde yer alan bazı
yazılann "din ve sınıf farkı
gözeterek hallcı açıkça kin
ve düşmanlığa tahrik
etrnesını" gerekçe
gösterdi.
Sandık üzerine yoğunlaşan iktidar ortağından çalışanlara 500 trilyonluk vaat
RP seçmene yöneldiESRA YENER
ANKARA - Rejım karşıtı
ginşimleri nedeniyle Türk Silahlı
Kuv\etlen ve DYP'li bazı
bakanlarla ilişkilerinde sıkıntı
yaşayan koalısyonun büyük
ortağı RP. politıkalannı seçmenı
ve büyük bir oy potansiyeline
sahip ç%lışan kesım üzerinde
yoğunlaştırmaya başladı.
Bütçede gelir olmadığı
gerekçesiyle daha önce yalnızca
yargı personelı ve üst düzey
bürokratlara ek maaş zammı
vaadinde bulunan Başbakan
Necmettin Erbakan. ani bir
dönüşle 1 ocaktan geçerlı olmak
üzere tüm kamu çalışanlartna ek
maaş zammı verileceğini, nisanda
da enflasyon oranında ikinci bir
iyıleştirmeye gidileceğini
sövledi
Erbakan'ın Ziraat Bankası'na da
50 trilyon liralık düşük faizli ziraı
kredi çalışması yapılması
konusunda talimat verdiği
öğrenildi. Erbakan"ın son 2 aydır
ihaleleri tamamlanmasına karşın
hiçbir özelleştırme karannın
altına ımza atmaması da "olası
bir seçim için kamu isçilerinin
tepkisini çekmemeye çalışüğı"
şeklınde değerlendınldı.
Erbakan, bir ay önce tüm memur
maaşlanna 1 ocaktan geçerli
olarak ek zam verilmesinin
olanaksız olduğunu savunurken
önceki günkü açıklamasında ek
artış vaadinı çalışanlann
ısteminden de ılenye götürdü.
Erbakan. tüm memurlara 1
ocaktan geçerli olmak üzere ek
maaş zammı verileceğini. nisan
ayında da ocak-nisan enflasyonu
doğrultusunda ikinci bir
iyileştirmeye gidileceğini
söyledi. Toplusözleşme
görüşmeleri başlayan kamuda
çalışan yaklaşık 700 bın ışçıye de
enflasyon doğrultusunda ücret
artışı vaadi veren Erbakan'ın.
daha önce kapatılması bile
gündeme gelen Zonguldak
Taşkömürü Işletmeleri'nin
yeniden yapılandınlarak, kâra
geçirileceği yönündeki
açıklaması dikkat çekti.
Gereksinimı olanlara gıda, yakıt.
giyecek. eğitim yardımı yapılan
Sosyal Yardımlaşma ve
Dayanışma Fonu'na (Fak-Fuk-
Fon) da ek kaynak aktanlacaği
bildirildi. Maliye Bakanlığı
yetkilıleri, Erbakan'ın yaptığı
açıklama çerçevesinde. kamu
çalışanlanna ocak ayından geçerli
olmak üzere yüzde 20 oranında
ek maaş zammı verilmesi. nısan
ayında da tahmini olarak yüzde
15 hesaplanan enflasyon
doğrultusunda ikinci bir
iyileştirmeye gidilmesi
durumunda bütçeye 250 trilyon
liralık ek yük geleceğıni
bildirdiler Maaşlara 3 ayda bir
enflasyon oranında zam verilmesi
uygulamasınm sürdürülmesi,
kamudaki işçilerle, ücretlere yine
fiyat artışlanna bağlı zam
oranına göre toplusözleşme
imzalanması durumunda yükün
500 trilyon liraya çıkacağı
bildirildi.
Ozeüeştirmeye imza yok
Ekonomı kurmaylan da
Başbakan Erbakan'ın. ihaleleri
son 2 ayda tamamlanan 4
çımento fabnkası, Petlas. Türkiye
Denizcilık İşletmeleri'ne aıt 7
liman, Etibank, Anadolubank,
Denizbank, TURBAN'a ait 3
otelin özelleştirme karanna
ısrarla imza atmadığını belirttiler.
Yetkililer, Erbakan'ın
Uluslararası Para Fonu (IMF) ve
Dünya Bankası'na mesaj vermek
için ihale süreçlenni hızla
tamamJattığını, ancak olası bir
erken seçımde büyük bir oy
tabanı olarak gördüğü kamu
çalışanlanndan tepki almamak
için satış kararlannın altına imza
atmad4ğını söylediler.
Yetkililer, Ereğli Demır-Çelik
Fabrikası'na da yalnızca Rumeli
Holding ve çalışanlann teklif
verdığini belirterek "Sanlmak
istense bu koşullarda ihale iptal
edilip hızla yeni çaüşma yapılması
gerekir. Ancak sayın başbakan
'Hele bir ihaleye başlayın"
diyerek süreri uzatmaya
çauşıyor" dediler.
Yasalar
hiçe
sayıldı
BANl SALMAN
ANKARA - Danıştay.
RP'lı Çalısma ve Sosyal
Güvenlik Bakanı Necati
Çelik'ın SSK Genel Mü-
dür Yardımcılığı'ndan
usûlsüz olarak aldığı
Ömer Çakmakçı'mn gö-
re\ine iadesini istedi. Ba-
kanlık, yasanın öngördü-
ğü 30 günlük sürede kara-
ra uymayarak Çakmak-
çı'nın görevine iadesini
geciktırdı. Danıştay'dan
yürütmeyi durdurma ka-
ran çıkaran SSK yönetici-
lennın yenne atananlar ta-
rafından alınan kararlann
geçersız olduğu savlandı.
Necati Çelik'in bakan-
lıkta ve özeüikle SSK'de
başlattığı kadrolaşma ha-
reketı kapsamında görev-
den aldığı üst düzey bü-
rokratlar yargı kararlany-
la geri dönüyor. Daha ön-
ce SSK Yönetim Kurulu
üyeliğınden alınan Yüeel
Artantaş'ın ve Bağ-Kur
Genel Müdür Yardımcılı-
ğı'ndan alınıpgeleneklere
aykın olarak Araştırma,
Planlama ve Koordınas-
yon Kurulu (APK) Baş-
kanlığı'na uzman atanan
Mehmet Koyunoğlu'nun
yürütmeyi durdurma ıs-
temlerinı kabul eden Da-
nıştay 5. Dairesı. bakanlık
müsteşar yardımcılığına
atanan Kemal Kılıçdaroğ-
lu'nun SSK Genel Mü-
dürlüğü görevine iadesi
yönünde karar aldı.
Danıştay'ın 12 Aralık
1996 tarihinde verdiği
"SSK Genel Müdür Yar-
dımcılığı'ndan alınan
Ömer Çakmakçf nın gö-
revine iade edilmesi ve
Mahfuz Güler'in atama
kararnamesi'" hakkındakı
yürütmeyı durdurma ka-
ran, ıdareye 24 Aralık
1996 tarihinde teblığedil-
di. Ancak karar, yasal 30
güniük süre dolmasına
karşın 3 Şubat 1997'teyü-
rürlüğe konuldu. DDK'de
görev yapan Çakmak-
çı'nın yerine, atama karar-
namesi hakkında yürüt-
meyi durdurma karan ve-
rilmesıne karşın SSK Ge-
nel Müdür Yardımcılığı'nı
Mahfuz Güler sürdürüyor.
Mesut Yılnıaz:
Dıırum vahim
ANAP lideri Mesut Yılmaz,
Sakarya'nın Uçe. belde ve
köylerinde yaptığı, seçim gezilerinj
andıran bayramlaşma turiannı
dün de sürdürdü. Y ılmaz.
REFAHYOL hükümetinin
üniversiteden silahlı kuvvedere
kadar toplumun tüm
kurumlannda gerginük yarattığını
belirterek "Silahlı kuvvetter
tanklannı Ankara'nın ortasında
yürütmek suretiyle bir mesaj
vermek gereğuıi duyuyorsa durum
vahimdir" dedi. DYP ve RP'li bazı
milletvekillerinin artık bu
hükümetin vebalini taşımak
istemediklerinin işaretini
verdiklerini sövleyen Ydmaz,
"Makul sürede üİkeyi erken seçime
taşıyacak geçici hükümete ülkenin
ihtivacı vardır'" diye konuştu.
Yılmaz RP'nin üniformah güçler
oJuşturmasını Hitler'in nasyonal
sosvalistlerine benzeterek "Bir
parti aJternatif bir güç
oluşfuruyorsa gizli bir niyeti vardır.
Yurtdışındaki uluslararası terör
örgütierini desteklemektedir" dedi.
(HATİCE TUNCER)
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, RP-İran ilişkisine dikkat çekti . .
6
Silahlanma iç savaşa götürür'
BÜLENT ECEVİT
ANTALYA - ÇHP
Genel BaşkanıDeniz
Baykal. siyası partile-
rin silahlanmaya baş-
lamasıyla Türkiye'nin iç savaşa. kar-
gaşaya girebıleceğini söyledi. Bay-
kal. RP' nin silahlanmaya başlan-
masının da rejimi kaygılandırdığını
belirtti. Sincan olaylannın RP-İran
ilişkısıni ortaya çıkardığını da belir-
ten Baykal. "Kuvvetle muhtemel
maddi vardım da alıvor olabilûier"
dedi.
Şeker Bayramı tatilini Antalya'da
geçiren ÇHP lideri Denız Baykal,
dün partisinin Senk ılçesine bağlı
Karadayı belde örgütünün açılışına
katıldı.
Baykal. burada gazetecilerin soru-
lannı yanıtlarken RP'nin tehlikelı
hareketler içinde bulunduğunu ve bu
hareketlenn. anayasal rejimi tehdıt
eder boyutlara ulaştığını söyledi.
RP'nin referansının anayasa değü.
tran rejimi olduğunu öne süren Bay-
kal. şöylededi:
"Sincan 'daki olay lar bunun somut
göstergesidir. RP'nin referansı ana-
yasa, demokrasi değü kendi ifadele-
ri ile dindir. Türkiye'de anayasamı-
za karşı bir anlayış konuluyor. Ütop-
yalan, anayasadaki siyasal rejim de-
ğü, İran İslam Cumhuriyeü'ne öze-
nen bir parti konumunda. Kayseri'de
RP'liler' Bizim referansımız demok-
rasi değıldır' diy orlarsa bu doğrultu-
da çaüşma içindeoMuklan ortaya ÇH
kıyor.
Şeriatı u\ gulama iddiasıy la siyaset
yapıvoriar. Sincan'da sergilenen RP
Ecevit, işbirliği mesajımn sadece CHP'ye olmadığını vurguladı
' Çağrım solda birlik değilANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DSP Genel
Başkanı Büİent Ecevit, REFAHYOL
hükümetine karşı "güç birliğT çağnsının
sadece ÇHP'yı kapsamadığını \e "solda birlik
mesajı içermediğini
T
' söyledi. Ecevit, laıklığın
solun tekelinde bulunmadığını, demokratık
cumhuriyeti RP'nin tehlıkelennden kurtarmanın tüm
partilerin görevi olduğunu belirtti.
DSP lideri Ecevit. dün halası Afıfe Ecevit'ın de bir
süre kaldığı Özcan Yaşlı ve Hasta Bakımevi'ni ziyaret
etti. Ecevit, gazetecilerin sorulan üzerine, solda birlik
çağnsı yapmadığını söyledi. Ecevit, laık demokratik
cumhuriyeti RP'nin tehlikelerinden kurtarmak için
bütün partileri güç birliğine çağırdığını
belirtirken laikJiğin solun tekelinde
olmadığını, bunun ulusal bir sorun olduğunu
kaydettı. Ecevit. BBP'nin koalisyon ortağı
olacağı yönündeki iddialann anımsatılması
üzenne. "Bu hükümetten kurtulmadan önce
aynntılara üımemek gerekir" dedi. Ecevit,
Başbakan Necmettin Erbakan ve DYP Genel
Başkanı, Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı
Tansu Çiller'in devlet olanakJanyla tatil yaptığı
yönündekj bir soru üzenne. son yıllarda devletın
parasının kişisel amaçlar için kullanılmasının
yaygınlaştığını söyledi.
ile İran arasındaki özel ilişkidir.
RP'nin. İran'ın ne kadar etkisi altın-
da kaldığı Sincan'da ortaya çıkmış-
ör." Baykal, Sincan'da silahlı müsa-
mere yapıldığını da anımsatarak
- Bir çeşit kıyam hareketi övgüsü ger-
çekleştirilmiştir. Türkiye'de bir giz-
li silahlanma çabasuun yürütülmek-
te olduğuna ilişkin güvenlik örgütle-
rimizin, istihbarat kuruluşlannın
tespitleri olayın boyutlannı ortaya
koymaktadır'" dedi.
Türkiye'de kaygı vencı ciddı bır
silahlanmanın yürütülmekte olduğu-
nun anlaşıldığını dile getiren
Baykal. Kayseri'de ortaya çı-
kan paramiliter güvenlik ya-
pılanmasını da anımsatarak
şöyledevam etti:
"Bunlartehlikeli işaretler-
dir. Eğer siyasi partiler o yak-
laşımlan benimseyecek olur-
sa Türkiye'de sözlü tarnşma-
nın yerini silahlı çaOşma alır.
RP, buraya doğru gidişi gö-
zükara bir anlavışla öngör-
mektedir. Bu kaygı vericidir.
Mücadeleye ihn'yaç var.
Türkiye'nin bir tane ordu-
su var. Türk Silahlı Kuvvet-
lerl Bir başka ordu arayışı-
na kimse kalkmasın. Kim
böyie bir anlayışın peşine dü-
şerse bunun alüüda kalır, ezi-
Br."
IRMIKI AYDIN ENGIN e - mail: engin (g planet.com.tr
Şu cümleyı bir yerlere not
edin: "Bucak, Ağar ve Çil-
ler'/e ilgili olarak, bu kişiler
hakkında, dava açılabilecek
düzeyde bir delil, komisyonu-
muza ulaşmadı."
Bu sözler Susurluk Komis-
yonu'nun Refahlı başkanı
Mehmet Elkatmış a ait. Bu
sözler Susurluk Komisyo-
nu'nun üç ayla sınırlı görev sü-
resinin sonunda olacakların da
özlü bir anlatımı.
Komisyonun çalışmaya baş-
lamasıyla kamuoyunda uya-
nan umutların da kofluğunun
bir kanıtı.
Bu komisyon haftalardır ça-
lışıyor. Sayısını gazetecilerin bi-
le unuttuğu sayıda tanık, sanık
(adayı) dinlendi. Elkatmış'ın
kendisi 30 bin bılgi ve belgenin
komısyona ulaştırıldığını söy-
lüyor. Ardından da "... Bu kişi-
ler hakkında dava açılabilecek
düzeyde delil komısyona ulaş-
madı"ymış.
Bu sözlerden çıkarılabilecek
sonuç fazla değil. Hatta tek:
Yeterli Delil Yok(muş)!..
Komisyon başkanı bizimle dal-
ga geçiyor. Eğer komisyonun
öteki üyeleri de bu kanıyı bö-
lüşüyorlarsa, dalga geçenlere
komisyon üyeleri de dahil.
Demek 3 kasımdan bu yana
onca yazılan çızilen palavray-
dı. Hatta Susurluk'ta bir kam-
yon bir Mercedes'e de çarp-
madı. Abdullah Çatlı, Hiise-
yin Kocadağ ölmedi. Sedat
Bucak orada değildi. Mehmet
Eymür diye biri yok. Korkut
Eken diye bir adam hiç var ol-
madı. Emnıyet Genel Müdürlü-
ğü İstihbarat Dairesi Başkan
Yardımcısı Hanefi Avcı adlı üst
düzeyde bir polis şefi, komis-
yonda hiçbir şey anlatmadı.
Haluk Kırcı diye bir "vatanse-
ver" televizyonlann canlı yayın-
larına telefonla katılmacü. Ozel
tim şefi İbrahim Şahin ve
adamları ve Abdullah Çatlı, Ye-
nikapı'daki bir lokantada kar-
şılıkJı göbek atmadılar. Özel tim
memuru ve Sedat Bucak'ın
korumalığını yapan Ayhan
Çarkın ve iki arkadaşı da as-
lında kırmızı ışıkta geçip trafik
yasasını çiğnedikleri için tutuk-
landılar...
Evet, Elkatmış'ın söyledikle-
rinin başka bır yorumu müm-
kün değil.
•••
Susurluk Komisyonu, "Ağar,
Bucak ve Çiller hakkında dava
açılmasına yetecek delil topla-
sın" diye mi kuruldu? Örneğin
bu üç kişi delil bulunup mah-
kemeye filan sevk edilseler Su-
surluk Komisyonu görevini ta-
mamlamış mı olacak?
Peki ozaman, MHP bataklı-
ğında yetişmış katillerin ellerı-
ne devletin silahlannı tutuştu-
rup devlet adına görevlendiril-
meleri gerçeğıni hangi komis-
yon araştınp soruşturacak?
Susurluk Komisyonu'nun
önüne çıkan hemen bütün po-
lis, MlTyöneticileri "Buadam-
lar belli bir dönem MİJtarafın-
dan kullanıldılar, sonra onları
polis devraldı" diye başlayan
ifadeler verdiler.
Bu ifadeler milletvekili kimli-
ği ile o komisyonun koltuklan-
na yerleşenlerce hiçbir önem
taşımıyor mu ?
Bir üst düzey bürokratın ifa-
desi delil değilse, delil nedir?
•••
En iyisi bunları bırakalım.
Ben size bir fıkra anlatayım.
Adamın karısı varlıklı. Karısı
sayesinde keyifli bir yaşama
kavuşmuş. Yitirmeye de hiç ni-
yeti yok. Kadın da herifin halin-
den haberli. Rahatını yıtirme-
mek için boynuzlu olmayı bile
göze alabileceğini biliyor. O
yüzden de bildiğini okuyor.
Bir komşusu adamı çevir-
miş:
- Bana bak, demiş. Mahalle-
de dedikodu ayyuka çıktı. Se-
nin karı, seni boynuzluyor.
Ötekinın canı sıkılmış. Rahat
yaşam tehlikede. itiraz etmiş:
- Iftiradır, demiş. Gözünle
görmeden inanma, emin ol-
ma.
Öteki ısrar etmiş:
- Olurmuulan, demiş. Senin
kan, sen işe gittikten sonra eve
bir adam aldı. Ben de balkon-
da kerterizeyattım. Adam içeri
girdi. Önce birer içki içtiler. Ar-
dından yatak odasına yönel-
diler.
Herıf pişkin:
- Ee n'olmuş. Kötü bir şey
yaptıklannı gördün mü ?
Komşu devam etmiş:
- Yatak odasında adam
soyundu. Sonra senin kan
soyundu. Adam yatağa girdi.
Senin karı da yatak odasının
perdelerini çekip sıkı sıkı
kapattı. Ûtesıni göremedim ar-
tık.. .
Herif sıntmış:
- Demedim mi ben sana, de-
miş. Iftiradır. Gözünle gör-
meden inanma demedim mi?
POLİTtKA GÜINLÜGÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Ödlekler...
Başbakan Necmettin Erbakan bakın ne diyor:
"Bir kısım medya iki aydır 'Susurluk', ardından
'Ayşe, Fadime' dedi. Sonra, Taksim ve Çankaya'ya
cami yapılacak diye tutturdular. Şımdi de ışıkları
söndürüp fesatlık yapıyorlar. Elbette cami yapıla-
cak. Bre fosiller!.. Niye fosil diyorum? Halkın inan-
cı ile mücadele olmaz. Büyük devrim yaşıyoruz. Ye-
niden büyük Türkiye'nin kuruluşunu artık kimse
engelleyemez..."
Once Erbakan'a kişisel yanıtımızı verelim:
" Fosil olan sizlersiniz..."
Sonra da soralım:
" Başbakan Erbakan kime meydan okuyor?"
Demokrasi yanlısı kurum ve kuruluşlara, elbet
bu arada Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel e,
Genelkurmay Başkanı Orgeneral İsmail Karada-
yı'ya, Tansu Çiller, Mesut Yılmaz, Bülent Ecevit
ve Deniz Baykal a kadar 'laik devlet' diyen herke-
se 'fosiller' diyerek meydan okuyor...
Başbakan Erbakan'ın bu cesareti nereden kay-
naklanıyor dersiniz?
Kendi ideolojilerini benımseyen DYP'li ve ANAP'lı
milletvekillerini çokyakından tanımasından ve Tür-
kiye'de bir kesim 'aydın bozuntusu'nun şeriatçılar-
la işbirliği yaptığını bilmesinden...
Bır emeklı askerle konuşuyorum...
Diyor ki:
"Türk Silahlı Kuvvetlen'nin şeriatın ayak sesleri-
ni duyduğu kesin. Sincan'da tanklann geçişi dar-
be için değil, toplumun demokratik, dinamik ke-
simlerine 'uyanın' mesajını vermek içindi..."
Eğer Türkiye'nin Başbakan'ı toplumun yüzde
80'ine 'fosiller' diyebiliyorsa oturup düşünmekte ve
bu arada şu soruya yanıt vermekte yarar vardır:
"Toplum, şeriatın ayak seslerini duyup, uyanıyor
mu?"
Toplumun biryıl önceye göre bugün daha duyar-
lı olduğu kesin, ama henüz uyandığı söylenemez...
İran ve Cezayir'de yaşananlar ortada. Bu iki ül-
ke aydınlarının başına gelenleri unutmamak gere-
kir. Şeriatçılar hem iran hem de Cezayir'de kimi ay-
dınlan ve solculan kullandı. Iş işten geçip, kafa-
lar koparıldıktan sonra uyanıldı...
Başbakan Erbakan bugün milis gücüne güveni-
yor, o nedenle de Oğuzhan Asiltürk sık sık " Bi-
zim silahlı gücümüz imanımızdır" deyip, toplumun
yüzde 80'ine gözdağı vermeyi sürdürüyor...
• • •
Ocak ayı içinde devlet kesesinden RP yandaş-
larına dağıtılan 2 trilyonun hesabını kim verecek-
tır?
RP'li Devlet Bakanı Sacit Günbey'e sormuştuk,
"2 trilyon lira hangi ölçüler içinde dağıtıldı" diye.
Ancak bu soruya henüz yanıt alamadık.
Bir başka önemli konu, Çocuk Esirgeme Kuru-
mu'ndaki şeriatçı yapılanmadır. 20 bin çocuk ve
gencin yaşadığı bu kurumda 'şeriatçı süreç' hız
kazanmaktadır. Çocuk Esirgeme Kurumu'nun
yurtlarında ne yılbaşı kutlanıyor ne de Cumhuriyet,
23 Nisan ve 19 Mayıs bayramları. Çocuklar ve
gençler bu yurtlarda 'şeriatçı militan' olarak yetiş-
tirilmeyeçalışılıyor. Yemekhanelerde, çalışmaoda-
larında kız ve erkek çocuklar ayn ayn oturtuluyor.
Çocuklara zoria namaz kıldınlıyor. Iran'dan geti-
rilen vıdeo filmler gösteriliyor.
Acaba DYP'lilerortaklarının Çocuk Esirgeme Ku-
rumu'nda olup bitenleri ızleyebiliyorlar mı? Laikli-
ğinden kuşku duymadığımız Mehmet Gölhan, Ço-
cuk Esirgeme Kurumu'nda yaşananlan hiç duy-
madı mı?
Ya Milli Eğitim Bakanlığı ndaki 'şeriatçı örgüt-
tenme'ye ne demeli?
Bakın bir DYP il başkanı bize gönderdiği faksta
ne diyor:
"Milli eğitim müdürlüklerinde bizim sözümüz
geçmiyor. Sözümüzün geçmesi için bir tarikat şey-
hinin müridi olmak gerekiyor."
DYP'yi îarikat şeyhleri ve Refah Partisi teslim al-
mış. Milli Eğitim Bakanı Mehmet Sağlam istediği
kadar " Ben Atatürkçüyüm " diye açıklama yap-
sın, durum ortada.
•••
Başbakan Erbakan, tüm laiklere 'fosiller' der-
ken DYP Genel Başkan Yardımcısı Necmettin
Cevheri, partisinin Izmir il merkezinde "Biz cum-
huriyet Müslümanıyız" deyip ekliyor:
"Cumhuhyetin ve onun büyük kurucusu saye-
sinde bugün inançlanmızı rahatlıkla yaşıyoruz..."
Necmettin Cevheri böyle söylüyor, ama kadın eli
sıkmayan bir valiyi Urfa'da birzamanlar 'baştacı'
ettiğini, Harran Üniversitesi'ndeki 'Nurcu yapılan-
ma'ya göz yumup, orasının 'şeriat yuvası' haline
dönüştürülmesınde büyük payı olduğunu unutu-
yor...
Gelelim laik basın ve televızyonlara...
Hıncal Uluç'un deyişiyle birbirlerine bir zaman-
lar 'mektup yazan' şeriatçı yazarların palazlanma-
sına kimler yardımcı oldu? Onlan koruyup, kolla-
yanlar; sözümona demokrasi adına Nurculuğu
göklere çıkaranlar kimlerdi? Birtarikat şeyhinin mü-
ridine övgüler düzen, ondan özür dileyen televiz-
yoncu kimdi?
O mürit, köşesinde şöyle yazmıyor muydu, alış-
veriş ettiği mağaza Atatürk posteri dağıtmaya baş-
ladığında:
"Bizim paralanmız, kurşun olarak bize geriye dö-
nüyor."
Din bezirgânlannın sırtlarını sıvazlayanları ka-
muoyu çok iyi tanıyor, onların müritlerini koruyup
kollayanlan biliyor...
Şeriatçılar artık televizyon ekranlarında şöyle
haykırabiliyor:
"RP'nin 6 milyon oyu var, bir işaretle 3 milyon
kişi Erbakan'ın peşinden yürüyebilir..."
Elbet bu palavrayı yerseniz korkup, bir köşeye
çekilir sinersiniz. Ama yağma yok. Meydanı onla-
ra bırakmayacağız. Bu karayobaz çetelerine tavn-
mızı şöyle koyacağız:
" Haydi oradan ödlekler. 12 Eylül öncesi 'şeriat1
diye bağırıp, daha sonra cuntacı paşalann elini,
ayağını öpen sizler değil misiniz? Ne çabuk unut-
tunuz faşist darbecilerin peşinden gittiğiniz gün-
leri..."
Artık meydanlar sizin değil. çoğunluğun olacak.
Toplumdakı demokratik örgütlenme. başınıza bal-
yoz gibi inecek. Sıkıyorsa çıkın meydanlara ve
bağırın "şeriat gelecek, laikler geberecek" diye.
Çıkın da boyunuzun ölçüsünü alalım.
Ödlekler!..
Internet: http: // www.planetcom.tr/Xn
E mail: Hikmet Cetinkaya f« Planet.com. TR